ABOUT THE SPEAKER
JP Rangaswami - Technologist
JP Rangaswami thinks deeply (and hilariously) about disruptive data.

Why you should listen

With a background in economics and journalism, JP Rangaswami has been a technology innovator and chief information officer for many leading financial firms. As an advocate for open source and disruptive technologies, Rangaswami has been a leading force in the success of multiple startups, including School of Everything, Salesforce.com and Ribbit. He blogs (unmissably) at Confused of Calcutta.

More profile about the speaker
JP Rangaswami | Speaker | TED.com
TED@SXSWi

JP Rangaswami: Information is food

JP Rangaswami: Bilgi besindir

Filmed:
708,322 views

Bilgiyi nasıl tüketiriz? TED@SXSWi konuşmasında teknoloji uzmanı JP Rangaswami bilgiyle olan ilişkimize yön veriyor ve şaşırtıcı ve net bir çıkarımda bulunuyor: bilgiye besin gözüyle bakıyoruz.
- Technologist
JP Rangaswami thinks deeply (and hilariously) about disruptive data. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
I love my foodGıda.
0
625
1750
Yemekleri seviyorum.
00:18
And I love informationbilgi.
1
2375
2806
Bilgilenmeyi de seviyorum.
00:21
My childrençocuklar usuallygenellikle tell me
2
5181
3315
Çocuklarım bana her zaman
00:24
that one of those passionstutkular is a little more apparentbelirgin than the other.
3
8496
3462
bu tutkularımdan birinin diğerinden daha baskın olduğunu söyler.
00:27
(LaughterKahkaha)
4
11958
2084
(Kahkahalar)
00:29
But what I want to do in the nextSonraki eightsekiz minutesdakika or so
5
14042
2250
Ama önümüzdeki sekiz dakika boyunca benim yapmak istediğim şey
00:32
is to take you throughvasitasiyla how those passionstutkular developedgelişmiş,
6
16292
2208
size bu tutkuların nasıl oluştuğunu ve
00:34
the pointpuan in my life when the two passionstutkular mergedbirleşti,
7
18500
3360
hayatımın hangi noktasında kesiştiğinin
00:37
the journeyseyahat of learningöğrenme that tookaldı placeyer from that pointpuan.
8
21860
4965
macerasını anlatmak.
00:42
And one ideaFikir I want to leaveayrılmak you with todaybugün
9
26825
2796
Size bugün vermek isteğim fikir
00:45
is what would would happenolmak differentlyfarklı olarak in your life
10
29621
2606
bilgiye besinlere baktığınız gözle bakarsanız
00:48
if you saw informationbilgi the way you saw foodGıda?
11
32227
4642
hayatınızda nelerin değişeceği.
00:52
I was borndoğmuş in CalcuttaCalcutta --
12
36869
2171
Ben Kalküta'da --
00:54
a familyaile where my fatherbaba and his fatherbaba before him
13
39040
3835
babam ve dedem gazeteci olup
00:58
were journalistsgazeteciler,
14
42875
1727
İngilizce dergiler
01:00
and they wroteyazdı magazinesdergiler in the Englishİngilizce languagedil.
15
44602
3023
çıkarmaya başlamadan önce doğdum.
01:03
That was the familyaile business.
16
47625
2208
Bu bir aile şirketiydi.
01:05
And as a resultsonuç of that,
17
49833
1750
Ve bu sebeple
01:07
I grewbüyüdü up with bookskitaplar everywhereher yerde around the houseev.
18
51583
2959
her yerinde kitaplar olan bir evde büyüdüm.
01:10
And I mean bookskitaplar everywhereher yerde around the houseev.
19
54542
3445
Kitaplar gerçekten evin her yerindeydi.
01:13
And that's actuallyaslında a shopDükkan in CalcuttaCalcutta,
20
57987
2471
Aslında orası Kalküta'da bir dükkandı,
01:16
but it's a placeyer where we like our bookskitaplar.
21
60458
3502
ama orası kitapları sevdiğimiz yerdi.
01:19
In factgerçek, I've got 38,000 of them now
22
63960
3302
Gerçek şu ki, şu anda 38.000 kitabım var ve
01:23
and no KindleKindle in sightgörme.
23
67262
2478
hiçbiri belirli bir türe ait değil.
01:25
But growingbüyüyen up as a childçocuk with the bookskitaplar around everywhereher yerde,
24
69740
5415
Her yerde kitap olan bir yerde büyümek ve
01:31
with people to talk to about those bookskitaplar,
25
75155
2522
insanlarla o kitaplar hakkında konuşmak,
01:33
this wasn'tdeğildi a sortçeşit of slightlyhafifçe learnedbilgili thing.
26
77677
3071
az buz bir okumuşluk değildi.
01:36
By the time I was 18, I had a deepderin passiontutku for bookskitaplar.
27
80748
3510
18 yaşıma geldiğimde kitaplara derin bir tutku duyuyordum.
01:40
It wasn'tdeğildi the only passiontutku I had.
28
84258
2521
Ancak, kitaplar tek tutkum değildi.
01:42
I was a SouthGüney IndianHint
29
86779
2134
Ben, Bengal'de büyüyen bir
01:44
broughtgetirdi up in BengalBengal.
30
88913
2147
Güney Hindistanlı'yım.
01:46
And two of the things about BengalBengal:
31
91060
2480
Bengal'le ilgili iki şey vardır:
01:49
they like theironların savorykokulu dishesbulaşıklar
32
93540
2512
leziz yemeklerini ve
01:51
and they like theironların sweetsTatlılar.
33
96052
1812
tatlılarını severler.
01:53
So by the time I grewbüyüdü up,
34
97864
1771
Yani ben büyürken,
01:55
again, I had a well-establishedköklü passiontutku for foodGıda.
35
99635
3655
aynı zamanda yiyeceklere de tutku besledim.
01:59
Now I was growingbüyüyen up in the lategeç '60s and earlyerken '70s,
36
103290
3156
Gençliğimi 60'ların sonu, 70'lerin başında yaşadığımdan,
02:02
and there were a numbernumara of other passionstutkular I was alsoAyrıca interestedilgili in,
37
106446
3460
başka tutkularım da vardı,
02:05
but these two were the onesolanlar that differentiatedfarklılaşmış me.
38
109906
3317
ancak bu iki tutkumdu beni farklılaştıran.
02:09
(LaughterKahkaha)
39
113223
1360
(Kahkahalar)
02:10
And then life was fine, dandyzüppe.
40
114583
2851
Hayat harikaydı.
02:13
Everything was okay,
41
117434
1658
Her şey yolundaydı,
02:14
untila kadar I got to about the ageyaş of 26,
42
119092
3879
taa ki 26 yaşındayken gittiğim,
02:18
and I wentgitti to a moviefilm calleddenilen "ShortKısa CircuitDevre."
43
122971
3612
"Short Circuit" filmini izleyene kadar.
02:22
Oh, some of you have seengörüldü it.
44
126583
2000
Anlaşılan bazılarınız filmi izlemiş.
02:24
And apparentlygörünüşe göre it's beingolmak remadetekrar tekrar düzenlendi right now
45
128583
3375
Şu an film yeniden çekiliyor ve
02:27
and it's going to be cominggelecek out nextSonraki yearyıl.
46
131958
2029
gelecek sene gösterime girecek.
02:29
It's the storyÖykü of this experimentaldeneysel robotrobot
47
133987
3419
Film, kısa devre yaptıktan sonra bilinç kazanan
02:33
whichhangi got electrocutedElektrik and foundbulunan a life.
48
137406
2957
bir deney robotunu konu alıyor.
02:36
And as it ranran, this thing was sayingsöz, "Give me inputgiriş. Give me inputgiriş."
49
140363
4137
Ve bu robot çalışırken devamlı "Beni besle, beni besle" diyordu.
02:40
And I suddenlyaniden realizedgerçekleştirilen that for a robotrobot
50
144500
2504
Ve birden farkettim ki bir robot için
02:42
bothher ikisi de informationbilgi as well as foodGıda
51
147004
3469
yemek de, bilgi de
02:46
were the sameaynı thing.
52
150473
2194
aynı şeylerdi.
02:48
EnergyEnerji camegeldi to it in some formform or shapeşekil,
53
152667
2625
Enerjiyi belli şekil ve formda alıyordu,
02:51
dataveri camegeldi to it in some formform or shapeşekil.
54
155292
2137
bilgiyi belli şekil ve formda alıyordu.
02:53
And I beganbaşladı to think,
55
157429
2446
Şöyle düşündüm,
02:55
I wondermerak etmek what it would be like
56
159875
1750
acaba enerji ve bilgi beni besleyen
02:57
to startbaşlama imagininghayal myselfkendim
57
161625
2444
iki temel şey olsaydı
02:59
as if energyenerji and informationbilgi were the two things I had as inputgiriş --
58
164069
4381
nasıl olurdu?
03:04
as if foodGıda and informationbilgi were similarbenzer in some formform or shapeşekil.
59
168450
4057
Yani, yiyecek ve bilgi benzer şekilde ve formda olsaydı.
03:08
I startedbaşladı doing some researchAraştırma then, and this was the 25-year-yıl journeyseyahat,
60
172507
3391
O zamanlar bir araştırma yapmaya başladım ve bu 25 yıllık bir yolculuğa dönüştü,
03:11
and startedbaşladı findingbulgu out
61
175898
1429
ve insanoğlunun bir primatken
03:13
that actuallyaslında humaninsan beingsvarlıklar as primatesprimatlar
62
177327
3708
o zamanki boyutlarına göre
03:16
have faruzak smallerdaha küçük stomachsmideleri
63
181035
2615
midesinin şimdikinden çok daha küçük
03:19
than should be the sizeboyut for our bodyvücut weightağırlık
64
183650
3234
beyninin ise daha büyük
03:22
and faruzak largerdaha büyük brainsbeyin.
65
186884
2935
olduğunu öğrendim.
03:25
And as I wentgitti to researchAraştırma that even furtherayrıca,
66
189819
3294
Araştırmamı daha da derinleştirdikçe,
03:29
I got to a pointpuan where I discoveredkeşfedilen something
67
193113
3595
pahalı doku hipotezi denilen
03:32
calleddenilen the expensivepahalı tissuedoku hypothesishipotez.
68
196708
3394
bir şeyi keşfettim.
03:36
That actuallyaslında for a givenverilmiş bodyvücut masskitle of a primateprimat
69
200102
4090
Yani bir primatın verilen beden kütlesi için
03:40
the metabolicmetabolik rateoran was staticstatik.
70
204192
2563
metabolik hızı durağandı.
03:42
What changeddeğişmiş was the balancedenge of the tissuesdokular availablemevcut.
71
206755
3758
Değişen, kullanılabilen dokuların dengesiydi.
03:46
And two of the mostçoğu expensivepahalı tissuesdokular in our humaninsan bodyvücut
72
210513
3620
Ve insan vücudunun en pahalı dokularından ikisi
03:50
are nervoussinir tissuedoku and digestivesindirim tissuedoku.
73
214133
3769
sinir dokuları ve sindirim dokularıdır.
03:53
And what transpiredtranspired was that people had put forwardileri a hypothesishipotez
74
217902
4177
Ortaya çıkan şu oldu: insanlar 1995 yıllarında
03:57
that was apparentlygörünüşe göre cominggelecek up with some fabulousharika resultsSonuçlar by about 1995.
75
222079
4505
şaşırtıcı sonuçlara ulaşan bir hipotez ortaya attılar.
04:02
It's a ladybayan namedadlı LeslieLeslie AielloAiello.
76
226584
2958
Bu hanımın adı Leslie Eiello.
04:05
And the paperkâğıt then suggestedönerdi that you tradedişlem gören one for the other.
77
229542
4792
Araştırmalar, birini diğerine tercih etmeniz gerektiğini söylüyordu.
04:10
If you wanted your brainbeyin for a particularbelirli bodyvücut masskitle to be largegeniş,
78
234334
3708
Belli bir vücut kitlesi için daha büyük bir beyninizin olmasını istiyorsanız,
04:13
you had to livecanlı with a smallerdaha küçük gutbağırsak.
79
238042
3147
daha küçük bir mideyle yaşamanız gerekiyor.
04:17
That then setset me off completelytamamen
80
241189
2834
İşte o anda şunu diyebildim:
04:19
to say, Okay, these two are connectedbağlı.
81
244023
2720
Tamam, bu ikisi birbiriyle bağlantılı.
04:22
So I lookedbaktı at the cultivationekimi of informationbilgi as if it were foodGıda
82
246743
4186
Bilgi üretimine yiyeceklerinki gibi bakmaya başladım
04:26
and said, So we were hunter-gathersavcı-toplar of informationbilgi.
83
250929
2821
ve "Yani biz bilgi avcı-toplayıcılarıydık." dedim.
04:29
We movedtaşındı from that to becomingolma farmersçiftçiler and cultivatorsKültivatörler of informationbilgi.
84
253750
4375
Daha sonra bilgi çiftçileri ve üreticilerine dönüştük.
04:34
Does that really explainaçıklamak what we're seeinggörme
85
258125
1750
Tüm bunlar, bu günlerde fikri mülkiyet savaşlarında
04:35
with the intellectualentellektüel propertyözellik battlessavaşlar nowadaysşu günlerde?
86
259875
2750
gördüklerimizi gerçekten açıklıyor mu?
04:38
Because those people who were hunter-gatherersavcı-toplayıcı in originMenşei
87
262625
3333
Çünkü eskiden avcı-toplayıcı olanlar
04:41
wanted to be freeücretsiz and roamgezme and pickalmak up informationbilgi as they wanted,
88
265958
3667
özgürce gidip istediklerinde bilgiyi almak istiyorlardı
04:45
and those that were in the business of farmingtarım informationbilgi
89
269625
2625
ve bilgiyi yetiştirme işinde olanlar
04:48
wanted to buildinşa etmek fencesçitler around it,
90
272250
2375
çevresine çitler çekmek,
04:50
createyaratmak ownershipsahiplik and wealthservet and structureyapı and settlementyerleşme.
91
274625
3671
sahiplik, zenginlik ve mülkiyet elde etme peşindelerdi.
04:54
So there was always going to be a tensiongerginlik withiniçinde that.
92
278296
2964
Yani bu işin içinde her zaman bir gerginlik vardı.
04:57
And everything I saw in the cultivationekimi
93
281260
2057
Ve yetiştiricilikte gördüğüm her şey
04:59
said there were hugeKocaman fightskavgalar amongstarasında the foodiesfoodies
94
283317
2558
yemek peşindekiler arasında büyük savaşlar olduğunu anlattı,
05:01
betweenarasında the cultivatorsKültivatörler and the hunter-gatherersavcı-toplayıcı.
95
285875
2227
yetiştiriciler ve avcı-toplayıcılar arasında.
05:04
And this is happeningolay here.
96
288102
2315
Burada olan da bu.
05:06
When I movedtaşındı to preparationhazırlık, this sameaynı thing was truedoğru,
97
290417
2881
Hazırlığa başladığımda, aynı şey geçerliydi
05:09
expectbeklemek that there were two schoolsokullar.
98
293298
2327
ancak, iki farklı görüş vardı.
05:11
One groupgrup of people said you can distilldamıtmak your informationbilgi,
99
295625
3083
Bir taraf, bilgiyi damıtarak
05:14
you can extractözüt valuedeğer, separateayrı it and serveservis it up,
100
298708
3375
değerli kısmını ayırıp servis etmek gerek diyordu,
05:17
while anotherbir diğeri groupgrup turneddönük around
101
302083
1744
ötekisi, "Hayır, hayır mayalamak gerek"
05:19
and said no, no you can fermentMaya it.
102
303827
1737
diyenlerden oluşuyordu.
05:21
You bringgetirmek it all togetherbirlikte and mashMash it up
103
305564
2665
Hepsini bir araya getirip karıştırırsınız
05:24
and the valuedeğer emergesortaya that way.
104
308229
2089
ve böylece değeri ortaya çıkar.
05:26
The sameaynı is again truedoğru with informationbilgi.
105
310318
2661
Aynı şey bilgi için de geçerlidir.
05:28
But consumptiontüketim was where it startedbaşladı gettingalma really enjoyablezevkli.
106
312979
3719
Ve işler tüketim aşamasında eğlenceli olmaya başlıyor.
05:32
Because what I beganbaşladı to see then
107
316698
2357
Çünkü o zaman görmeye başladım ki
05:34
was there were so manyçok differentfarklı waysyolları people would consumetüketmek this.
108
319055
3445
insanlar bunu çok çeşitli yollarla tüketiyorlar.
05:38
They'dOnlar-cekti buysatın almak it from the shopDükkan as rawçiğ ingredientsmalzemeler.
109
322500
2488
Çiğ malzemeler olarak alıyorlar.
05:40
Do you cookpişirmek it? Do you have it servedhizmet to you?
110
324988
2141
Kendiniz mi pişirirsiniz? Size servis edilsin mi isteriniz?
05:43
Do you go to a restaurantrestoran?
111
327129
1688
Bir lokantaya mı gidersiniz?
05:44
The sameaynı is truedoğru everyher time as I startedbaşladı thinkingdüşünme about informationbilgi.
112
328817
3774
Aynı şey bilginin tüketimi için de geçerli.
05:48
The analogiesanalojiler were gettingalma crazyçılgın --
113
332591
2513
Benzerlikler deli gibi artıyordu --
05:51
that informationbilgi had sell-bysatmak-yanında datestarihleri,
114
335104
2696
bilginin de son kullanma tarihi vardı,
05:53
that people had misusedkötüye informationbilgi that wasn'tdeğildi datedtarihli properlyuygun şekilde
115
337800
3950
uygun tarihte tüketilmeyen bilgiler yanlış kullanılıyordu
05:57
and could really make an effectEfekt on the stockStok marketpazar,
116
341750
2333
ve bu piyasalarda ya da şirket değerlerinde
05:59
on corporatetüzel valuesdeğerler, etcvb.
117
344083
2403
yan etkilere sebep olabilirdi.
06:02
And by this time I was hookedbağlanmış.
118
346486
2396
Ve artık bu konuya tamamen kapılmıştım.
06:04
And this is about 23 yearsyıl into this processsüreç.
119
348882
2995
Bu sürecin içinde 23 yılım geçmişti.
06:07
And I beganbaşladı to startbaşlama thinkingdüşünme of myselfkendim
120
351877
2290
Kendimi gerçekle kurgu arasında
06:10
as we startbaşlama havingsahip olan mash-upsmash-up of factgerçek and fictionkurgu,
121
354167
3471
bir kombinasyonun parçasıymışım gibi görmeye başladım,
06:13
docu-dramasBelgesel-Drama, mockumentariesmockumentaries, whateverher neyse you call it.
122
357638
3487
belgesel-film, sahte-belgesel ya da adı her neyse.
06:17
Are we going to reachulaşmak the stageevre
123
361125
1460
Bilginin, ilişkili olduğu gerçekliğin
06:18
where informationbilgi has a percentageyüzde for factgerçek associatedilişkili with it?
124
362585
4558
yüzdesine sahip olduğu bir seviyeye ulaşabilecek miyiz?
06:23
We startbaşlama labelingetiketleme informationbilgi for the factgerçek percentageyüzde?
125
367143
3437
Bilgiyi içerdiği gerçeklik yüzdesiyle etiketlemeye başlar mıyız?
06:26
Are we going to startbaşlama looking at what happensolur
126
370580
2628
Dile getirdiğimiz bilginin kaynağı kuruduğunda
06:29
when your informationbilgi sourcekaynak is turneddönük off, as a faminekıtlık?
127
373208
3579
neler olacağını düşünmeye başlayacak mıyız?
06:32
WhichHangi bringsgetiriyor me to the finalnihai elementeleman of this.
128
376787
2567
İşte bu beni tüm bunların son noktasına getirdi.
06:35
ClayKil ShirkyShirky oncebir Zamanlar statedbelirtilen that there is no suchböyle animalhayvan as informationbilgi overloadaşırı yükleme,
129
379354
3146
Clay Shirky bir zamanlar aşırı bilgi yüklemesi diye bir şeyin olmadığını söylemişti,
06:38
there is only filterfiltre failurebaşarısızlık.
130
382500
3167
sadece filtreleme arızası vardı.
06:41
I put it to you that informationbilgi,
131
385667
2625
Ben de size söylüyorum,
06:44
if viewedbakıldı from the pointpuan of foodGıda,
132
388292
2397
besin bakış açısıyla baktığımızda bilgi
06:46
is never a productionüretim issuekonu; you never speakkonuşmak of foodGıda overloadaşırı yükleme.
133
390689
3886
bir üretim meselesi değildir, aşırı besin yüklemesinden asla bahsedilmez.
06:50
FundamentallyTemelde it's a consumptiontüketim issuekonu.
134
394575
2196
Asıl olarak, bu bir tüketim meselesidir.
06:52
And we have to startbaşlama thinkingdüşünme
135
396771
2021
Ve biz bilgiyle baş edebilmek için fakültelerimiz olsun diye,
06:54
about how we createyaratmak dietsdiyetler withiniçinde ourselveskendimizi, exerciseegzersiz withiniçinde ourselveskendimizi,
136
398792
5381
etiketleme işi sorumluluklarıyla yerine getirilsin diye
07:00
to have the facultiesfakülteler to be ableyapabilmek to dealanlaştık mı with informationbilgi,
137
404173
2535
kendi içimizde nasıl diyet yapabileceğimizi,
07:02
to have the labelingetiketleme to be ableyapabilmek to do it responsiblysorumlu.
138
406708
3750
nasıl egzersiz yapabileceğimizi düşünmeye başlamalıyız.
07:06
In factgerçek, when I saw "SupersizeSupersize Me," I startingbaşlangıç thinkingdüşünme of sayingsöz,
139
410458
3834
Aslında "Beni Şişmanlat"ı gördüğümde, şunu düşünmüştüm:
07:10
What would happenolmak
140
414292
1958
Bir kimse 31 gün boyunca
07:12
if an individualbireysel had 31 daysgünler nonstopHiç durmadan FoxFox NewsHaberler?
141
416250
4194
kesintisiz Fox Haberleri izleseydi ne olurdu?
07:16
(LaughterKahkaha)
142
420444
1364
(Kahkahalar)
07:17
Would there be time to be ableyapabilmek to work with it?
143
421808
2902
Bununla çalışabilmeye zaman olur muydu?
07:20
So you startbaşlama really understandinganlayış
144
424710
2963
Yani, hastalıklar ve toksinlere maruz kalabileceğinizi,
07:23
that you can have diseaseshastalıklar, toxinstoksinler, a need to balancedenge your dietdiyet,
145
427673
6354
dengeli beslenmeniz gerektiğini anlıyorsunuz
07:29
and oncebir Zamanlar you startbaşlama looking, and from that pointpuan on,
146
434027
2911
ve bu açıdan görmeye başladığınızda,
07:32
everything I have donetamam in termsşartlar of the consumptiontüketim of informationbilgi,
147
436938
3687
bilgi üretimi, bilginin hazırlanması gibi
07:36
the productionüretim of informationbilgi, the preparationhazırlık of informationbilgi,
148
440625
3330
bilgi tüketimi bakımından yaptığınız herşeye
07:39
I've lookedbaktı at from the viewpointbakış açısı of foodGıda.
149
443955
3533
besinlere baktığınız gibi bakıyorsunuz.
07:43
It has probablymuhtemelen not helpedyardım etti my waistlineBel any
150
447488
2470
Bel çevremi inceltmeye pek yaramamış olabilir
07:45
because I like practicingalıştırma yapmak on bothher ikisi de sidestaraf.
151
449958
2488
çünkü her iki tarafa da çalışmayı seviyorum.
07:48
But I'd like to leaveayrılmak you with just that questionsoru:
152
452446
3721
Ancak, sizden şu soruyla ayrılmak istiyorum:
07:52
If you beganbaşladı to think of all the informationbilgi that you consumetüketmek
153
456167
2983
Eğer tükettiğiniz bilgiye
07:55
the way you think of foodGıda,
154
459150
1583
yiyeceklere baktığınız gözle baksaydınız,
07:56
what would you do differentlyfarklı olarak?
155
460733
1774
şimdikinden farklı ne yapardınız?
07:58
Thank you very much for your time.
156
462507
2201
Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
08:00
(ApplauseAlkış)
157
464708
1890
(Alkışlar)
Translated by Diba Szamosi
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
JP Rangaswami - Technologist
JP Rangaswami thinks deeply (and hilariously) about disruptive data.

Why you should listen

With a background in economics and journalism, JP Rangaswami has been a technology innovator and chief information officer for many leading financial firms. As an advocate for open source and disruptive technologies, Rangaswami has been a leading force in the success of multiple startups, including School of Everything, Salesforce.com and Ribbit. He blogs (unmissably) at Confused of Calcutta.

More profile about the speaker
JP Rangaswami | Speaker | TED.com