ABOUT THE SPEAKER
Jimmy Nelson - Last tribes photographer
Jimmy Nelson’s photographs of vanishing tribes illuminate the indigenous cultures of our shared world.

Why you should listen
In his quest to photograph endangered cultures, Jimmy Nelson has endured Kalishnikov-toting Banna tribesmen, subzero reindeer attacks, and thousands of miles of hard travel. With a blend of humility and humor, Nelson won the trust of each of his subjects, using an antique plate camera to create stunning portraits of 35 indigenous tribes.

The result is Before They Pass Away, a photo treasury that Nelson hopes will not only help preserve the lifestyles of people the world over, but also perhaps inspire readers in the developed world to ponder their own connections with their ancestral environments.
More profile about the speaker
Jimmy Nelson | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2014

Jimmy Nelson: Gorgeous portraits of the world's vanishing people

Jimmy Nelson: Tükenmekte olan toplumların muhteşem portreleri

Filmed:
1,577,385 views

Jimmy Nelson, Çukçileri fotoğraflamak için Siberya'ya seyahat ettiğinde yaşlılar ona, "Bizi fotoğraflayamazsın. Beklemen gerekiyor, bizleri öğrenene kadar beklemen lazım, bizleri anlayana kadar beklemen lazım." dediler. Bu enfes, fotoğraf dolu konuşmada, tükenmekte olan kabilelerin ve kültürlerin ihtişamlı portrelerini yaparken Nelson'un dünyayı, diğer insanları ve kendini anlama arayışına katılın.
- Last tribes photographer
Jimmy Nelson’s photographs of vanishing tribes illuminate the indigenous cultures of our shared world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Now, I've been makingyapma picturesresimler
for quiteoldukça a long time,
0
599
2647
Uzun bir süredir fotoğraf çekiyorum
00:15
and normallynormalde speakingkonuşuyorum,
a pictureresim like this, for me,
1
3246
2392
ve normal olarak
böyle bir fotoğraf
benim için çok kolay olmalı.
00:17
should be straightforwardbasit.
2
5638
1927
00:19
I'm in southerngüney EthiopiaEtiyopya.
I'm with the DaasanachDaasanach.
3
7565
2856
Güney Etiyopya'dayım.
Daasanach'lar ile birlikteyim.
00:22
There's a bigbüyük familyaile,
there's a very beautifulgüzel treeağaç,
4
10421
3111
Geniş bir aile var,
çok güzel bir ağaç var.
00:25
and I make these picturesresimler
with this very largegeniş,
5
13532
2578
Bu fotoğrafları çok büyük,
aşırı derecede hantal ve
00:28
extremelyson derece cumbersomehantal, very awkwardgarip
technicalteknik plateplaka filmfilm camerakamera.
6
16110
3761
çok tuhaf bir teknik plakalı
film kamerası ile çekiyorum.
00:31
Does anybodykimse know
4x5 and 10x8 sheetsçarşaflar of filmfilm,
7
19871
3460
4x5 ve 10x8'lik film plakalarını
bileniniz var mı?
00:35
and you're settingayar it up,
puttingkoyarak it on the tripodtripod.
8
23331
3529
Ayarlıyorsunuz ve tripoda
yerleştiriyorsunuz.
00:38
I've got the familyaile, spentharcanmış the better partBölüm
of a day talkingkonuşma with them.
9
26860
3855
Bir aile var, günün en güzel kısmını
onlarla konuşarak geçirdim.
00:42
They sortçeşit of understandanlama what I'm on about.
10
30715
2016
Ne yapmaya çalıştığımı az-çok anladılar.
00:44
They think I'm a bitbit crazyçılgın,
but that's anotherbir diğeri storyÖykü.
11
32731
2508
Biraz deli olduğumu düşünüyorlar
ama bu başka bir hikaye.
00:47
And what's mostçoğu importantönemli for me
is the beautygüzellik and the aestheticestetik,
12
35239
3370
Benim için en önemli olan şey ise
güzellik ve estetik.
00:50
and that's basedmerkezli on the lightışık.
13
38609
2252
Ve bu da ışığa bağlı.
00:52
So the light'sışık'ın settingayar
on my left-handsol sideyan,
14
40861
2601
Işık sol taraftan geliyor
ve Daasanach'lar ile
iletişimimde bir denge var.
00:55
and there's a balancedenge
in the communicationiletişim with the DaasanachDaasanach,
15
43462
3634
Her yaştan insanın bulunduğu
30 kişilik bir aile.
00:59
the familyaile of 30, all agesyaşlar.
16
47096
1544
01:00
There's babiesbebekler and there's grandparentsBüyükanne ve büyükbaba,
17
48640
1937
Bebekler de var, ninelerle dedeler de.
01:02
I'm gettingalma them in the treeağaç
and waitingbekleme for the lightışık to setset,
18
50577
2966
Onları bir ağacın üzerine yerleştiriyorum
ve ışığın hazır olmasını bekliyorum.
01:05
and it's going, going,
and I've got one sheettabaka of filmfilm left,
19
53543
3089
Ama ışık hep boşa gidiyor,
en son bir film plakam kalıyor.
01:08
and I think, I'm okay,
I'm in controlkontrol, I'm in controlkontrol.
20
56632
2541
Diyorum ki iyiyim,
kontrol bende, kontrol bende.
Cihazı tekrar tekrar kuruyorum,
ama ışık gitmek üzere.
01:11
I'm settingayar it up and I'm settingayar up,
and the light'sışık'ın just about to go,
21
59173
3572
Bense altın rengi olmasını,
güzel olmasını istiyorum.
01:14
and I want it to be goldenaltın,
I want it to be beautifulgüzel.
22
62745
2681
Ufukta asılı kalmasını
ve böylece bu insanları
01:17
I want it to be hangingasılı on the horizonufuk
so it lightsışıklar these people,
23
65426
3046
sunabildikleri tüm ihtişam içinde
aydınlatmasını istiyorum.
01:20
in all the potentialpotansiyel gloryşan
that they could be presentedsunulan.
24
68472
2630
Işık kaybolmak üzere, kaybolmak üzere.
01:23
And it's about to go
and it's about to go,
25
71102
2049
Film plakamı kameraya koyuyorum.
01:25
and I put my sheettabaka in the camerakamera,
26
73151
1625
Her şey odaklanmışken
01:26
it's all focusedodaklı,
27
74776
852
01:27
and all of a suddenani
there's a massivemasif "whackvurmak,"
28
75628
2285
birdenbire şiddetli bir şamar sesi.
01:29
and I'm looking around,
and in the topüst cornerköşe of the treeağaç,
29
77913
2774
Etrafıma bakınıyorum,
ağacın üst köşesindeki
kızlardan biri yanındaki kızı tokatlıyor.
01:32
one of the girlskızlar slapstokat
the girlkız nextSonraki to her,
30
80687
2079
01:34
and the girlkız nextSonraki to her pullsçeker her hairsaç,
and all hellcehennem breakssonları loosegevşek,
31
82766
3790
Yanındaki kız da onun saçını çekiyor
ve kıyamet kopuyor.
01:38
and I'm standingayakta there going,
"But the lightışık, the lightışık.
32
86556
2734
Bense durmuş şöyle diyorum:
"Ama ışık, ışık.
Bekleyin, ışığa ihtiyacım var.
Hareket etmeyin!"
01:41
Wait, I need the lightışık.
StayKonaklama still! StayKonaklama still!"
33
89290
2290
Çığlık atmaya başlıyorlar,
01:43
And they startbaşlama screamingbağıran,
34
91580
1200
01:44
and then one of the menerkekler turnsdönüşler around
and startsbaşlar screamingbağıran, shoutinghaykırış,
35
92780
3184
sonra da erkeklerden biri dönüp,
bağırıp çağırmaya başlıyor.
Tüm ağaç devriliyor;
yani ağaç değil de, ağaçtaki insanlar.
01:47
and the wholebütün treeağaç collapsesçöker,
not the treeağaç, but the people in the treeağaç.
36
95964
3433
Etrafta bağırarak koşuşturmaya
başlıyorlar, bir tür duman bulutu içinde
01:51
They're all runningkoşu around screamingbağıran,
and they runkoş back off into the villageköy
37
99397
3620
köye doğru koşturuyorlar.
Bense tripodun arkasında kalakalıyorum.
01:55
in this sortçeşit of cloudbulut of smokeduman, and I'm
left there standingayakta behindarkasında my tripodtripod.
38
103017
3782
Film plakam hazır, ışık gitmiş,
fotoğrafı çekemiyorum.
01:58
I've got my sheettabaka, and the light'sışık'ın gonegitmiş,
and I can't make the pictureresim.
39
106799
3347
Hepsi nereye kayboldu ?
Hiçbir fikrim yoktu.
02:02
Where have they all gonegitmiş? I had no ideaFikir.
40
110146
2024
Bir haftamı aldı. Bugün burada gördüğünüz
fotoğrafı çekmek tam bir hafta aldı.
02:04
It tookaldı me a weekhafta, it tookaldı me a weekhafta to
make the pictureresim whichhangi you see here todaybugün,
41
112170
3862
02:08
and I'll tell you why. (ApplauseAlkış)
42
116032
3039
İşte size bunun nedenini anlatacağım.
(Alkışlar)
02:11
It's very, very, very simplebasit --
I spentharcanmış a weekhafta going around the villageköy,
43
119071
3663
Çok, çok basit.
Bir haftamı köyde dolaşarak
ve her birine gidip,
"Merhaba, ağaca gelebilir misin?
02:14
and I wentgitti to everyher singletek one:
"HelloMerhaba, can you meetkarşılamak at the treeağaç?
44
122734
3069
Hikâyen nedir? Kimsin?" diyerek geçirdim.
02:17
What's your storyÖykü? Who are you?"
45
125803
1789
02:19
And it all turneddönük out to be
about a boyfrienderkek arkadaş, for cryingağlıyor out loudyüksek sesle.
46
127592
3245
Her şeyin ne yazık ki bir erkek arkadaş
meselesi olduğu ortaya çıktı.
Yani aslında ergenlik döneminde
çocuklarım var. Bilmem gerekirdi.
02:22
I mean, I have teenagegenç kidsçocuklar.
I should know.
47
130837
2083
02:24
It was about a boyfrienderkek arkadaş. The girlkız
on the topüst, she'do ediyorum kissedöptüm the wrongyanlış boyoğlan,
48
132920
3673
Erkek arkadaş yüzündendi.
En üstteki kız, yanlış çocuğu öpmüş
02:28
and they'dgittiklerini startedbaşladı havingsahip olan a fightkavga.
49
136593
1638
ve kavgaya tutuşmuşlardı.
02:30
And there was a very, very beautifulgüzel
lessonders for me in that:
50
138231
2797
Burada benim için çok
ama çok güzel bir ders vardı:
02:33
If I was going to photographfotoğraf these people
51
141028
2212
Eğer bu insanları,
niyetlendiğim gibi ağırbaşlı
02:35
in the dignifiedağırbaşlı, respectfulsaygılı way
that I had intendedistenilen,
52
143240
2544
ve saygıdeğer biçimde fotoğraflayacaksam
ve onlara hayranlığımı belirteceksem,
onları anlamam gerekiyordu.
02:37
and put them on a pedestalKaide,
I had to understandanlama them.
53
145784
2513
Tanışmak yeterli değildi.
El sıkışmak yeterli değildi.
02:40
It wasn'tdeğildi just about turningdöndürme up.
It wasn'tdeğildi just about shakingsallama a handel.
54
148297
3290
Sadece "Adım Jimmy, fotoğrafçıyım"
demek yetmiyordu.
02:43
It wasn'tdeğildi about just sayingsöz,
"I'm JimmyJimmy, I'm a photographerfotoğrafçı."
55
151587
3055
Her birini tanımalıydım;
02:46
I had to get to know
everyher singletek one of them,
56
154642
2170
02:48
right down to whosekimin boyfrienderkek arkadaş is who
and who is allowedizin to kissöpücük who.
57
156812
3273
ta ki kim kimin sevgilisi ve
kim kimi öpebilir bilene kadar.
02:52
So in the endson, a weekhafta latersonra,
58
160085
1886
Sonuç olarak, bir hafta sonra
02:53
and I was absolutelykesinlikle exhaustedbitkin,
59
161971
1501
gerçekten tükenmiştim.
02:55
I mean on my kneesdizler going,
"Please get back up in that treeağaç.
60
163472
2771
Dizlerimin üstüne çökerek
"Lütfen tekrar çıkın şu ağaca.
02:58
It's a pictureresim I need to make."
61
166243
1523
Bu fotoğrafı çekmem gerek" diyecek kadar.
02:59
They all camegeldi back.
I put them all back up in the treeağaç.
62
167766
2689
Hepsi geri geldi ve tekrar
hepsini ağaca dizdim.
03:02
I madeyapılmış sure the girlskızlar
were in the right positionpozisyon,
63
170455
2310
Şamarlaşan kızların doğru yerde
olduğundan emin oldum.
03:04
and the onesolanlar that slappedtokatladı,
one was over there.
64
172765
2165
Biri hemen şuradaydı.
03:06
They did look at eachher other.
If you look at it latersonra,
65
174930
2558
Birbirlerine bakıyorlardı.
Sonradan göz atarsanız,
birbirlerine çok kızgın bakıyorlar.
03:09
they're staringbakmak
at eachher other very angrilyöfkeyle,
66
177488
2464
Ağacım ve her şeyim vardı
03:11
and I've got the treeağaç and everything,
67
179952
1991
ve son anda "Keçi, keçi!
03:13
and then at the last minutedakika, I go,
"The goatkeçi, the goatkeçi!
68
181943
2655
Gözüne bakabilmem için
bir şeye ihtiyacım var.
Tam ortaya beyaz bir
keçi gerekiyor." dedim.
03:16
I need something for the eyegöz to look at.
I need a whitebeyaz goatkeçi in the middleorta."
69
184598
3709
Böyle olunca etraftaki bütün
keçileri gidip getirdim.
03:20
So I swappedtakas all the goatskeçiler around.
I put the goatskeçiler in.
70
188307
2589
Keçileri de yerleştirdim.
Böyleyken bile yanlış yapmıştım. Çünkü
sol taraftaki başka bir küçük çocuğun
03:22
But even then I got it wrongyanlış, because
if you can see on the left-handsol sideyan,
71
190896
3611
keçisini seçmediğim için
kızıp gittiğini görebilirsiniz.
03:26
anotherbir diğeri little boyoğlan stormsfırtınalar off
because I didn't chooseseçmek his goatkeçi.
72
194507
3087
Böyle olunca Daasanach dili konuştuğum
kadar keçi dili de öğrenmem gerekti.
03:29
So the moralmanevi beingolmak I have to learnöğrenmek
to speakkonuşmak GoatKeçi as well as DaasanachDaasanach.
73
197594
3354
Ama neyse ki, şu fotoğrafa harcanan emek
03:32
But anywayneyse, the effortçaba
that goesgider into that pictureresim
74
200948
2513
ve size anlattığım hikâyeden
03:35
and the storyÖykü that I've
just relatedilgili to you,
75
203461
2094
tahmin edebileceğiniz gibi
03:37
as you can imaginehayal etmek,
76
205555
1008
dünya çapında başka yüzlerce insanın
03:38
there are hundredsyüzlerce of other
bizarretuhaf, eccentricEksantrik storieshikayeleri
77
206563
2536
yüzlerce tuhaf, eksantrik hikâyesi var.
03:41
of hundredsyüzlerce of other people
around the worldDünya.
78
209099
2142
Bu yaklaşık dört yıl önceydi,
bir yolculuğa çıktım.
03:43
And this was about fourdört yearsyıl agoönce,
and I setset off on a journeyseyahat,
79
211241
3482
03:46
to be honestdürüst, a very indulgenthoşgörülü journeyseyahat.
80
214723
2021
Dürüst olmak gerekirse
çok keyifli bir yolculuktu.
03:48
I'm a realgerçek romanticromantik. I'm an idealistidealist,
perhapsbelki in some waysyolları naivesaf.
81
216744
5215
Gerçek bir romantiğim, idealistim,
belki bazı yönlerden naifim.
03:53
But I trulygerçekten believe that there are people
on the planetgezegen that are beautifulgüzel.
82
221959
3793
Ama şuna gerçekten inanıyorum ki,
bu gezegende güzel insanlar da var.
03:57
It's very, very simplebasit.
It's not rocketroket scienceBilim.
83
225752
2748
Bu çok, çok basit. Anlaması zor değil.
Bu insanları yüceltmek istedim.
04:00
I wanted to put
these people on a pedestalKaide.
84
228500
2012
04:02
I wanted to put them on a pedestalKaide
like they'dgittiklerini never been seengörüldü before.
85
230512
3483
Daha önce hiç olmadıkları kadar
yüceltmek istedim.
Böylece yaklaşık 35 farklı grup,
04:05
So, I choseseçti about 35 differentfarklı groupsgruplar,
86
233995
4027
kabile, yerli kültür seçtim.
04:10
tribeskabileler, indigenousyerli cultureskültürler.
87
238022
1879
04:11
They were chosenseçilmiş purelyyalnızca
because of theironların aestheticestetik,
88
239901
2616
Tamamıyla estetiklerinden
dolayı seçildiler.
04:14
and I'll talk more about that latersonra.
89
242517
1857
Bunun ayrıntısını daha sonra anlatırım.
Ben antropolog değilim,
konuyla ilgili teknik çalışmam yok.
04:16
I'm not an anthropologistantropolog, I have
no technicalteknik studyders çalışma with the subjectkonu,
90
244374
3576
04:19
but I do have a very,
very, very deepderin passiontutku,
91
247950
2902
Ama çok, çok, çok derin bir tutkum var.
04:22
and I believe that I had to chooseseçmek
the mostçoğu beautifulgüzel people on the planetgezegen
92
250852
3472
Ve inanıyorum ki gezegendeki
en güzel insanları
04:26
in the mostçoğu beautifulgüzel
environmentçevre that they livedyaşamış in,
93
254324
2586
yaşadıkları en güzel çevrede seçmeli,
ikisini birleştirip sizlere sunmalıydım.
04:28
and put the two togetherbirlikte
and presentmevcut them to you.
94
256910
2305
04:31
About a yearyıl agoönce,
95
259825
1464
Yaklaşık bir yıl önce,
04:33
I publishedyayınlanan the first picturesresimler,
96
261289
2113
ilk fotoğraflarımı yayınladım
04:35
and something extraordinarilyolağanüstü
excitingheyecan verici happenedolmuş.
97
263402
4017
ve olağanüstü heyecan verici bir şey oldu.
04:39
The wholebütün worldDünya camegeldi runningkoşu,
98
267419
1554
Tüm dünya hemen ilgi gösterdi.
04:40
and it was a bizarretuhaf experiencedeneyim,
because everybodyherkes, from everywhereher yerde:
99
268973
3325
Bu tuhaf bir deneyimdi,
çünkü her bir yandan herkes:
"Kim bunlar? Ne bunlar? Kaç kişiler?
04:44
"Who are they? What are they?
How manyçok are they?
100
272298
2331
Onları nerede buldun? Gerçekler mi?
Sahtesini mi yaptın?
04:46
Where did you find them?
Are they realgerçek? You fakedsahte it.
101
274629
2560
04:49
Tell me. Tell me. Tell me. Tell me."
MillionsMilyonlarca of questionssorular for whichhangi,
102
277189
3430
Anlat. Anlat. Anlat"
Dürüst olmak gerekirse
cevaplarını bilmediğim milyonlarca soru...
04:52
to be honestdürüst, I don't have the answerscevaplar.
103
280619
2124
04:54
I really didn't have the answerscevaplar,
104
282743
1680
Gerçekten cevabım yoktu.
04:56
and I could sortçeşit of understandanlama, okay,
they're beautifulgüzel, that was my intentionniyet,
105
284423
3823
Bir şekilde anlıyordum, tamam, güzeller,
benim niyetim de buydu,
05:00
but the questionssorular that I
was beingolmak firedateş at,
106
288246
2067
ama boğuştuğum soruları yanıtlayamadım.
05:02
I could not answerCevap them.
107
290313
2043
05:04
UntilKadar, it was quiteoldukça amusingeğlenceli,
about a yearyıl agoönce
108
292356
2833
Oldukça eğlenceli bir hâl almışken,
yaklaşık bir yıl önce
05:07
somebodybirisi said, "You've been
inviteddavet to do a TEDTED Talk."
109
295189
2651
birisi dedi ki, "Bir TED konuşması
yapmak için davet edildin."
05:09
And I said, "TedTed? TedTed? Who'sKim'ın TedTed?
I haven'tyok metmet TedTed before."
110
297840
3624
Ben de dedim ki "Ted? Ted? Ted de kim?
Ted ile hiç tanışmadım."
05:13
He said, "No, a TEDTED Talk."
I said, "But who'skim TedTed?
111
301464
2557
"Hayır, bir TED konuşması"
Dedim ki, "İyi de Ted kim?
05:16
Do I have to talk to him or do we
sitoturmak with eachher other on the stageevre?"
112
304021
3322
Onunla mı konuşmalıyım yoksa
birlikte sahnede oturacak mıyız?"
05:19
And, "No, no, the TEDTED groupgrup.
You mustşart know about it."
113
307343
3137
"Hayır, hayır, TED grubu.
Biliyor olmalısın."
05:22
And I said, "I've been in a teepeeTeepee
and in a yurtYurt for the last fivebeş yearsyıl.
114
310480
3615
Bense dedim ki "Son beş senedir
kızılderili ve yörük çadırlarındaydım.
05:26
How do I know who TedTed is?
IntroduceTanıtmak me to him."
115
314095
2333
Ted kim nerden bileyim.
Beni onunla tanıştır.
05:28
AnywayYine de, to cutkesim a long storyÖykü shortkısa,
he said, "We have to do a TEDTED Talk."
116
316428
3339
Her neyse, kısa kesecek olursak,
dedi ki "Bir TED konferansı yapmalıyız."
05:31
ResearchedAraştırma. Oh, excitingheyecan verici. That's great!
117
319767
1899
Araştırdım. Vay, heyecan verici. Harika!
05:33
And then eventuallysonunda you're going
to go to TEDGlobalTEDGlobal.
118
321666
2474
Sonrasında TEDKüresel'e gideceksin.
05:36
Even more excitingheyecan verici.
119
324140
1134
Çok daha heyecanlı.
05:37
But what you need to do, you need
to teachöğretmek the people lessonsdersler,
120
325274
3024
Peki ne yapmam lazım? İnsanlara
ders verici bir şey anlatmalısın.
05:40
lessonsdersler that you've learnedbilgili
on your travelsNow around the worldDünya
121
328298
3052
Dünya çapında yaptığın seyahatlerde
bu kabilelerden öğrendiklerini...
05:43
with these tribeskabileler.
122
331350
930
05:44
I thought, lessonsdersler, okay, well,
what did I learnöğrenmek? Good questionsoru.
123
332280
3300
Düşündüm, dersler, tamam.
Peki ne öğrendim? Güzel soru.
05:47
ThreeÜç. You need threeüç lessonsdersler,
and they need to be terriblyson derece profoundderin.
124
335580
3306
Üç. Üç derse ihtiyacın var,
onlarınsa çok fena bilgilenmeye.
05:50
(LaughterKahkaha)
125
338886
1918
(Gülüşmeler)
05:52
And I thought, threeüç lessonsdersler, well,
I'm going to think about it.
126
340804
3143
Dedim ki , üç ders, pekâlâ,
bunu düşüneceğim.
05:55
(ApplauseAlkış)
127
343947
4146
(Alkışlar)
06:01
So I thought long and hardzor,
and I stooddurdu here two daysgünler agoönce,
128
349193
3347
Uzun uzun düşündüm ve
iki gün önce buraya dikildim.
06:04
and I had my testÖlçek runkoş,
and I had my cardskartları
129
352540
1965
Provamı yaptım,
kartlarım ve kumandam elimde,
06:06
and my clickerClicker in my handseller
and my picturesresimler were on the screenekran,
130
354505
2944
fotoğraflarım ekrandaydı.
Üç dersim vardı ve başladım sunmaya.
06:09
and I had my threeüç lessonsdersler,
and I startedbaşladı presentingtakdim them,
131
357449
2720
06:12
and I had this very oddgarip
out-of-body-dışı gövdesinin experiencedeneyim.
132
360169
2394
Ve şu çok garip
beden dışı deneyimi yaşadım.
06:14
I sortçeşit of lookedbaktı at myselfkendim
standingayakta there, going, "Oh, JimmyJimmy,
133
362563
2854
Bir nevi burda dikilen
kendime baktım ve dedim ki,
"Jimmy, bu saçmalığın daniskası.
06:17
this is completetamamlayınız loadsyükler of codswallopMasallar.
134
365417
1816
06:19
All these people sittingoturma here,
they'veonlar ettik had more of these talksgörüşmeler,
135
367233
3184
Burada oturan tüm insanlar
bu konuşmaların nicesini dinledi,
06:22
they'veonlar ettik heardduymuş more lessonsdersler in theironların life.
136
370417
2004
hayatlarında birçok ders aldılar.
06:24
Who are you to tell them
what you've learnedbilgili?
137
372421
2152
Sen kimsin ki ne öğrendiğini anlatıyorsun?
06:26
Who are you to guidekılavuz them
and who are you to showgöstermek them
138
374573
2643
Sen kimsin ki onlara rehberlik ediyorsun,
neyin doğru neyin yanlış olduğunu
06:29
what is right, what is wrongyanlış,
what these people have to say?"
139
377216
2955
ne söylemeleri gerektiğini gösteriyorsun?
Biraz da -çok kişiseldi-
06:32
And I had a little bitbit of a,
it was very privateözel,
140
380171
2281
06:34
a little bitbit of a meltdownerime.
141
382452
1318
tepem atmıştı.
06:35
I wentgitti back, and a little bitbit like the boyoğlan
walkingyürüme away from the treeağaç with his goatskeçiler,
142
383770
4137
Arkaya geçtim, biraz da ağaçtan
keçileriyle uzaklaşan çocuk gibiydim,
06:39
very disgruntledhoşnutsuz, going, that didn't work,
143
387907
3251
canım sıkkındı. İşe yaramamıştı.
06:43
It wasn'tdeğildi what I wanted to communicateiletişim kurmak.
144
391158
2275
Anlatmak istediğim bu değildi.
06:45
And I thought long and hardzor about it,
and I thought, well, the only thing
145
393433
3602
Bu konuda uzun uzun düşünüp durdum.
Pekâlâ, anlatabileceğim tek şey
çok temel bir şeydi.
06:49
I can communicateiletişim kurmak is very, very basictemel.
146
397035
1853
06:50
You have to turndönüş it all the way around.
147
398888
1887
Başka bir şekilde ifade etmek gerekti.
06:52
There's only one personkişi
I know here, and that's me.
148
400775
3378
Burada tanıdığım yalnızca
bir kişi var, o da benim.
06:56
I'm still gettingalma to know myselfkendim,
149
404153
1742
Hâlâ kendimi tanımaya çalışıyorum.
06:57
and it's a lifelongömür boyu journeyseyahat, and I
probablymuhtemelen won'talışkanlık have all the answerscevaplar,
150
405895
3435
Bu hayat boyu süren bir yolculuk ve büyük
ihtimalle tüm cevaplara ulaşamayacağım.
07:01
but I did learnöğrenmek some extraordinaryolağanüstü
things on this journeyseyahat.
151
409330
4110
Ama bu yolculukta birkaç
sıradışı şey öğrendim.
07:05
So what I'm going to do
is sharepay with you my lessonsdersler.
152
413440
3157
Yapacağım şey sizinle kendi aldığım
dersleri paylaşmak olacak.
07:08
It's a very, as I explainedaçıkladı at the
beginningbaşlangıç, very indulgenthoşgörülü, very personalkişisel,
153
416597
3726
Başta anlattığım gibi keyfi,
bayağı bir kişisel,
07:12
how and why I madeyapılmış these picturesresimler,
154
420323
2331
nasıl ve neden bu fotoğrafları çektim.
07:14
and I leaveayrılmak it to you as the audienceseyirci
to interpretyorumlamak what these lessonsdersler
155
422654
3235
Ve dinleyici olarak size bu çıkarımların
benim için ve muhtemelen sizin için de
07:17
have meantdemek to me, what they could
perhapsbelki mean to you.
156
425889
3648
ne anlama geldiğini
yorumlamayı bırakıyorum.
07:22
I traveledseyahat enormouslyçok as a childçocuk.
157
430377
2715
Çocukken çok fazla gezdim.
07:25
I was very nomadicgöçebe.
It was actuallyaslında very excitingheyecan verici.
158
433092
2521
Tam bir göçebeydim.
Gerçekten çok heyecan vericiydi.
07:27
All around the worldDünya,
159
435613
1811
Tüm dünyayı dolaştım
07:29
and I had this feelingduygu that I
was pusheditilmiş off at great speedhız
160
437424
3876
ve şöyle bir hissim vardı:
Birisi olabilmek için
07:33
to becomeolmak somebodybirisi,
becomeolmak that individualbireysel, JimmyJimmy.
161
441300
2463
müthiş bir hızla ileri atılmıştım.
Birey olmak için, Jimmy olmak için.
07:35
Go off into the planetgezegen,
and so I ranran, and I ranran,
162
443763
2398
Gezegene daldım, öylece koştum ve koştum.
07:38
and my wifekadın eş sometimesara sıra kidsçocuklar me,
"JimmyJimmy, you look a bitbit like ForrestForrest GumpGump,"
163
446161
3510
Bazen karım benimle dalga geçer,
"Jimmy, biraz Forest Gump'a benziyorsun."
Ama ben: "Hayır, her şeyin
bir amacı var, güven bana."
07:41
but I'm, "No, it's all
about something, trustgüven me."
164
449671
2337
Böylece koşturdum, koşturdum ve
bir yerlere ulaştım.
07:44
So I kepttuttu runningkoşu and I kepttuttu runningkoşu,
and I sortçeşit of got somewherebir yerde
165
452008
3163
Orada dikildim, çevreme bakındım
ve dedim ki,
07:47
and I sortçeşit of stooddurdu there and lookedbaktı
around me and I thought, well,
166
455171
3171
"Pekâlâ, nereye aitim? Nereye uyuyorum?
07:50
where do I belongait? Where do I fituygun?
167
458342
1859
07:52
What am I? Where am I from? I had no ideaFikir.
168
460201
3312
Ben neyim? Nereliyim?"
Hiçbir fikrim yoktu.
07:55
So I hopeumut there aren'tdeğil too manyçok
psychologistspsikologlar in this audienceseyirci.
169
463513
3077
Umarım seyirciler arasında
çok fazla psikolog yoktur.
07:58
PerhapsBelki de partBölüm of this journeyseyahat
170
466590
1390
Belki de bu yolculuğun bir kısmı
07:59
is about me tryingçalışıyor to find out
where I belongedait.
171
467980
3123
nereye ait olduğumu öğrenmeye
çalışmamla ilgiliydi.
08:03
So whilstiken going, and don't worryendişelenmek, I didn't
when I arrivedgeldi with these tribeskabileler,
172
471103
4097
Böyle devam ederken, ki telaşlanmayın,
bu kabilelere katıldığımda
08:07
I didn't paintboya myselfkendim yellowSarı and runkoş
around with these spearsmızraklar and loinclothsgiyerken.
173
475200
3774
kendimi sarıya boyayıp mızrak ve peştemal
ile sağa sola koşturmadım.
08:10
But what I did find were people
that belongedait themselveskendilerini,
174
478974
2926
Ama bulduklarım ise
kendilerine ait olan insanlardı
08:13
and they inspiredyaratıcı me,
some extraordinaryolağanüstü people,
175
481900
2670
ve bana ilham verdiler.
Birkaç olağanüstü insan
08:16
and I'd like to introducetakdim etmek you
to some heroeskahramanlar of mineMayın.
176
484570
2810
ve size kahramanlarımdan
birkaçını tanıtmak isterim.
08:19
They're the HuliHuli.
177
487380
1892
Huliler.
08:21
Now, the HuliHuli are some of the mostçoğu
extraordinarilyolağanüstü beautifulgüzel people
178
489272
4110
Huliler gezegendeki
en sıradışı güzellikte olan
insanlardan birkaçı.
08:25
on the planetgezegen.
179
493382
1277
08:26
They're proudgururlu. They livecanlı in
the PapuaPapua NewYeni GuineanGineli highlandsHighlands.
180
494659
3972
Gururlular. Papua Yeni Gine'nin
dağlıklarında yaşıyorlar.
08:30
There's not manyçok of them left,
and they're calleddenilen the HuliHuli wigmenwigmen.
181
498631
3099
Geriye çok fazla kalmadılar ve
onlara peruklu Huliler deniyor.
08:33
And imagesGörüntüler like this, I mean,
this is what it's all about for me.
182
501730
3078
Ve böyle görünüyorlar,
demek istediğim bu tamamen benimle ilgili.
08:36
And you've spentharcanmış weekshaftalar and monthsay there
talkingkonuşma with them, gettingalma there,
183
504808
3490
Haftaları ve ayları orada
onlarla konuşarak geçirdim
ve onları yüceltmek için dedim ki,
"Sizde birçok insanın
08:40
and I want to put them on a pedestalKaide,
and I said, "You have something
184
508298
3249
göremediği bir şey var.
08:43
that manyçok people have not seengörüldü.
185
511547
1533
08:45
You sitoturmak in this stunningçarpıcı naturedoğa."
186
513080
1655
Siz, bu harika doğada kalıyorsunuz."
08:46
And it really does look like this,
and they really do look like this.
187
514735
3281
Gerçekten olan bu,
gerçekten böyle gözüküyorlar.
Bu gerçek bir şey.
08:50
This is the realgerçek thing.
188
518016
1201
Peki neden gururlular biliyor musunuz?
Neden böyle gözüküyorlar,
08:51
And you know why they're proudgururlu?
You know why they look like this,
189
519217
3054
08:54
and why I brokekırdı my back literallyharfi harfine
190
522271
1793
ben neden onları fotoğraflamak
08:56
to photographfotoğraf them
and presentmevcut them to you?
191
524064
2174
ve size sunmak için
sırtımı tam anlamıyla incittim?
08:58
It's because they have
these extraordinaryolağanüstü ritualsritüeller.
192
526238
2502
Çünkü sıradışı ritüellere sahipler.
09:00
And the HuliHuli have this ritualayin:
When they're teenagersgençler,
193
528740
2523
Hulilerde bir ritüel var:
Gençken, bir erkek olabilmek için
09:03
becomingolma a man,
they have to shavetıraş theironların headskafalar,
194
531263
2877
kafalarını kazıtmaları gerekiyor.
09:06
and they spendharcamak the restdinlenme of theironların life
shavingtıraş theironların headskafalar everyher singletek day,
195
534140
4122
Kalan ömürleri boyunca da
her gün kafalarını tıraş ediyorlar.
09:10
and what they do with that hairsaç,
196
538262
1964
Bu saçlarla yaptıkları şey ise
09:12
they make it into a creationoluşturma,
197
540226
1904
onları çok kişisel
09:14
a creationoluşturma that's
a very personalkişisel creationoluşturma.
198
542130
1996
bir kreasyona dönüştürmek.
09:16
It's theironların creationoluşturma.
It's theironların HuliHuli creationoluşturma.
199
544126
2253
Bu kendi tasarımları.
Onların Huli tasarımları.
09:18
So they're calleddenilen the HuliHuli wigmenwigmen.
200
546379
2043
Bu yüzden onlara
peruklu Huliler deniyor.
09:20
That's a wigperuk on his headkafa.
201
548422
1857
Kafasındaki bir peruk.
09:22
It's all madeyapılmış out of his humaninsan hairsaç.
202
550279
1756
Tamamen kendi vücut kılından yapılmış.
09:24
And then they decoratesüslemeleri that wigperuk with
the featherstüyler of the birdskuşlar of paradisecennet,
203
552035
3538
Sonra da bu peruğu
cennetkuşu tüyleri ile süslüyorlar.
09:27
and don't worryendişelenmek,
there are manyçok birdskuşlar there.
204
555573
2248
Dert etmeyin orada çok fazla kuş var.
09:29
There's very fewaz people livingyaşam,
so nothing to get too upsetüzgün about,
205
557821
3212
O kadar az insan yaşıyor ki
üzülecek bir şeyleri olmuyor.
09:33
and they spendharcamak the restdinlenme of theironların life
recreatingyeniden oluşturma these hatsşapka
206
561033
2907
Böylece hayatlarının geri kalanını
bu şapkaları yenileyerek
ve daha da ilerleterek geçiriyorlar.
09:35
and gettingalma furtherayrıca
and furtherayrıca,
207
563940
1554
09:37
and it's extraordinaryolağanüstü,
and there's anotherbir diğeri groupgrup,
208
565494
2404
Bu olağanüstü.
Başka bir grup daha var.
Onlara Kalam deniyor
ve hemen yan vadide yaşıyorlar
09:39
they're calleddenilen the KalangKalang,
and they livecanlı in the nextSonraki valleyvadi,
209
567898
3032
ama tamamen farklı bir dil konuşuyorlar.
09:42
but they speakkonuşmak a completelytamamen
differentfarklı languagedil,
210
570930
2218
Tamamen farklı görünüyorlar.
09:45
they look completelytamamen differentfarklı,
and they weargiyinmek a hatşapka,
211
573148
2472
Harika zümrüt yeşili renginde
09:47
and it's builtinşa edilmiş out of scarabsscarabs,
212
575620
1597
ufak bok böceklerinden oluşmuş
bir şapka takıyorlar.
09:49
these fantasticfantastik emeraldZümrüt greenyeşil
little scarabsscarabs,
213
577217
2313
Bazen bu şapkada 5000 ya da 6000
bok böceği oluyor
09:51
and sometimesara sıra there are 5,000
or 6,000 scarabsscarabs in this hatşapka,
214
579530
3107
ve hayatlarının tamamını
bu şapkaları yapmak için
09:54
and they spendharcamak the wholebütün of theironların life
collectingtoplama these scarabsscarabs
215
582637
3043
bok böceklerini toplamakla geçiriyorlar.
09:57
to buildinşa etmek these hatsşapka.
216
585680
1018
09:58
So the HuliHuli inspiredyaratıcı me
in that they belongait.
217
586698
3924
Huliler bu var oluşlarıyla
bana ilham verdiler.
10:02
PerhapsBelki de I have to work harderDaha güçlü
at findingbulgu a ritualayin whichhangi mattershususlar for me
218
590622
3576
Belki ben de benim için önemi olan
bir ritüel bulma yolunda
10:06
and going back into my pastgeçmiş
to see where I actuallyaslında fituygun.
219
594198
4481
daha sıkı çalışmalıyım ve geçmişime dönüp
nereye uyduğumu görmeliyim.
10:10
An extremelyson derece importantönemli partBölüm
of this projectproje
220
598679
2670
Bu projenin çok önemli bir kısmı da
10:13
was about how I photographfotoğraf
these extraordinaryolağanüstü people.
221
601349
5921
bu sıradışı insanları
nasıl fotoğrafladığımla ilgiliydi.
10:19
And it's basicallytemel olarak beautygüzellik.
I think beautygüzellik mattershususlar.
222
607270
3390
Ve bu esasen güzellik.
Bence güzellik önemlidir.
10:22
We spendharcamak the wholebütün of our existencevaroluş
revolvinguzayda döndürme around beautygüzellik:
223
610660
3460
Varlığımızın tamamınında güzellik
çevresinde dönüp duruyoruz;
10:26
beautifulgüzel placesyerler, beautifulgüzel things,
and ultimatelyen sonunda, beautifulgüzel people.
224
614120
3668
güzel yerler, güzel şeyler
ve nihayetinde güzel insanlar.
10:29
It's very, very, very significantönemli.
225
617788
2020
Bu çok, çok belirgin.
10:31
I've spentharcanmış all of my life analyzinganaliz
what do I look like?
226
619808
2787
Hayatımın tamamını neye benzediğimi
çözümleyerek geçirdim.
10:34
Am I perceivedalgılanan as beautifulgüzel?
227
622595
1737
Güzel olarak mı algılanıyorum?
10:36
Does it mattermadde if I'm
a beautifulgüzel personkişi or not,
228
624332
2373
Güzel bir insan olup olmamam önemli mi,
10:38
or is it purelyyalnızca basedmerkezli on my aestheticestetik?
229
626705
1973
yoksa bu tamamıyla
benim estetiğimle mi ilgili?
10:40
And then when I wentgitti off,
I camegeldi to a very narrowdar conclusionSonuç.
230
628678
2926
Sonunda daha fazla düşünemeyecek
duruma gelip, çok sığ bir sonuca ulaştım.
10:43
Do I have to go around the worldDünya
photographingfotoğraflama, excusebahane me,
231
631604
3552
Bağışlayın, 25 ve 30 yaş arasındaki
kadınları fotoğraflayarak
10:47
womenkadınlar betweenarasında the ageyaş of 25 and 30?
Is that what beautygüzellik is going to be?
232
635156
3798
dünyayı mı turlamalıyım?
Güzellik dediğin bu mu olacak?
10:50
Is everything before and after that
utterlytamamen irrelevantilgisiz?
233
638954
3455
Bunun öncesi ve sonrası
tamamıyla alakasız mı?
10:54
And it was only untila kadar I wentgitti on a journeyseyahat,
234
642409
2244
Bu sadece bir yolculuğa,
10:56
a journeyseyahat that was so extremeaşırı,
235
644653
2787
çok ekstrem bir yolculuğa çıkana kadardı.
10:59
I still get shiverstitredi when I think about it.
236
647440
2608
Hâlâ düşündükçe ürperirim.
Dünyanın birçok bölgesine gittim.
11:02
I wentgitti to a partBölüm of the worldDünya,
and I don't know whetherolup olmadığını any of you
237
650048
3149
Çukotka'yı duyanınız oldu mu bilmiyorum.
11:05
have ever heardduymuş of ChukotkaÇukotka.
Has anybodykimse ever heardduymuş of ChukotkaÇukotka?
238
653197
3205
Çukotka'yı duyan var mı?
11:08
ChukotkaÇukotka probablymuhtemelen is, technicallyteknik olarak,
as faruzak as one can go
239
656402
4527
Çukotka herhâlde, teknik olarak birinin
gidebildiği kadar gittiği
ama hâlâ dünyada olduğu yer.
11:12
and still be on the livingyaşam planetgezegen.
240
660929
3762
Moskova'dan uçuş 13 saat sürüyor.
Önce Moskova'ya varmanız lazım.
11:16
It's 13 hours'Saat flightuçuş from MoscowMoskova.
241
664691
2066
11:18
First you've got to get to MoscowMoskova, and
then 13 hours'Saat flightuçuş nonstopHiç durmadan from MoscowMoskova.
242
666757
3848
Sonra da Moskova'dan
13 saatlik aralıksız uçuş.
11:22
And that's if you get there.
243
670605
2721
Oraya ulaşırsanız bu kadar.
Gördüğünüz gibi,
bazıları pisti kaçırabiliyor.
11:25
As you can see, some people
sortçeşit of missbayan the runwaykoşu yolu.
244
673326
2525
11:27
And then when you landarazi there,
in ChukotkaÇukotka are the ChukchisChukchis.
245
675851
3009
Çukotka'ya indikten sonra
orada da Çukçiler var.
11:30
Now, the ChukchisChukchis are the last
indigenousyerli InuitsInuitler of SiberiaSibirya,
246
678860
3291
Çukçiler Siberya'ya özgü son eskimolar.
Duyduğum, çok nadir fotoğraflarını
gördüğüm insanlardı
11:34
and they're people I'd heardduymuş about,
I'd hardlyzorlukla seengörüldü any imagesGörüntüler of,
247
682151
3193
11:37
but I knewbiliyordum they were there,
248
685344
1396
ama orada olduklarını biliyordum.
11:38
and I'd been in touchdokunma with this guidekılavuz,
249
686740
1994
Bir rehberle iletişime geçtim
ve rehber dedi ki,
11:40
and this guidekılavuz said,
250
688734
1039
"Çok şahane bir kabile var.
Sadece 40 kişi kaldılar.
11:41
"There's this fantasticfantastik tribekabile.
There's only about 40 of them.
251
689773
3037
Sen rahat ol. Bulacağız onları."
Böylelikle bu yolculuğa çıktık.
11:44
You'llYou'll be okay. We'llWe'll find them."
So off we wentgitti on this journeyseyahat.
252
692810
3190
Bir ay süren buzul yolculuğu sonrasında
oraya vardığımızda, onlara ulaştık.
11:48
When we arrivedgeldi there, after a monthay
of travelingseyahat acrosskarşısında the icebuz,
253
696000
3062
11:51
and we'devlenmek got to them, but then
I was not allowedizin to photographfotoğraf them.
254
699062
3324
Ama onları fotoğraflamama izin vermediler.
Dediler ki, "Bizi fotoğraflayamazsın,
beklemen gerek.
11:54
They said, "You cannotyapamam photographfotoğraf us.
You have to wait.
255
702386
2569
11:56
You have to wait untila kadar you get to know us.
You have to wait untila kadar you understandanlama us.
256
704955
4183
Bizleri öğrenene kadar beklemelisin.
Bizleri anlayana kadar beklemelisin.
Birbirimizle nasıl anlaşıyoruz,
anlayana kadar beklemelisin."
12:01
You have to wait untila kadar you see
how we interactetkileşim with one anotherbir diğeri."
257
709138
3126
Ancak o zaman, haftalar sonrasında,
saygı gördüm.
12:04
And only then, it was manyçok,
manyçok weekshaftalar latersonra, I saw a respectsaygı.
258
712264
2938
12:07
They had zerosıfır judgmentyargı.
259
715202
1534
Hiçbir yargıları yoktu.
12:08
They observedgözlenen one anotherbir diğeri, from the youthgençlik,
from the middleorta agedyaşlı to the oldeski.
260
716736
3598
Gencinden, orta yaşlısından ihtiyarına
kadar birbirlerini gözlemliyorlardı.
12:12
They need eachher other.
261
720334
2266
Birbirlerine ihtiyaçları var.
12:14
The childrençocuklar need to chewçiğnemek the meatet all day
262
722600
2030
Çocuklar bütün gün et çiğnemek zorunda,
12:16
because the adultsyetişkinler don't have any teethdiş,
263
724630
2149
çünkü büyüklerin hiç dişi yok.
12:18
but at the sameaynı time, the childrençocuklar
take the oldeski agedyaşlı people out
264
726779
2958
Aynı zamanda çocuklar, ihtiyarları
12:21
to the toilettuvalet because they're infirmsakat,
265
729737
1970
hasta oldukları için
tuvalete çıkarıyorlar.
12:23
so there's this fantasticfantastik
communitytoplum of respectsaygı.
266
731707
2285
Böyle harika bir saygı toplumu var.
Birbirlerini sevip takdir ediyorlar
ve bana güzelliğin
12:25
And they adoretapıyorum and admirebeğenmek one anotherbir diğeri,
and they trulygerçekten taughtöğretilen me
267
733992
3758
12:29
what beautygüzellik was.
268
737750
1763
ne olduğunu sahiden onlar öğretti.
12:31
(ApplauseAlkış)
269
739513
2600
(Alkışlar)
12:34
Now I'm going to asksormak for a little bitbit
of audienceseyirci interactionetkileşim.
270
742113
2948
Şimdi seyircilerden karşılıklı
bir etkileşim isteyeceğim.
12:37
This is extremelyson derece importantönemli
for the endson of my talk.
271
745061
2557
Bu konuşmamın sonu için oldukça önemli.
12:39
If you could look at somebodybirisi
left to the right of you,
272
747618
2631
Solunuzdaki sağınızdaki
birine bakabilirseniz,
12:42
and I want you to observegözlemlemek them,
273
750249
1984
sizden onları incelemenizi istiyorum.
12:44
and I want you to give them a complimentiltifat.
This is very importantönemli.
274
752233
3178
Ve onlara bir iltifatta bulunmanızı
istiyorum. Bu çok önemli.
12:47
Now, it mayMayıs ayı be theironların noseburun or theironların hairsaç
or even theironların auraatmosfer, I don't mindus,
275
755411
4023
Burunları olabilir, saçları olabilir,
auraları bile olabilir. İtirazım yok,
12:51
but please look at eachher other,
give them a complimentiltifat.
276
759434
3043
ama birbirinize bakın
ve bir iltifatta bulunun.
12:54
You have to be quickhızlı,
because I'm runningkoşu out of time.
277
762477
2693
Hızlı olmalısınız çünkü zamanım tükeniyor.
12:57
And you have to rememberhatırlamak it.
278
765170
2970
Ve hatırlamanız gerekiyor.
13:01
Okay, thank you, thank you, thank you,
you've givenverilmiş eachher other complimentsövgü.
279
769768
4202
Tamamdır, teşekkürler, teşekkürler,
birbirlerinize iltifatta bulundunuz.
13:05
HoldBasılı tutun that complimentiltifat very, very tightlysıkıca.
HoldBasılı tutun it for latersonra.
280
773970
3576
Bu iltifatı çok sıkı tutun.
Sonrası için saklayın.
13:09
And the last thing, it was
extraordinarilyolağanüstü profoundderin,
281
777546
4434
Ve son şey ise,
çok içe işleyen bir durumdu
13:13
and it happenedolmuş only two weekshaftalar agoönce.
Two weekshaftalar agoönce I wentgitti back to the HimbaHimba.
282
781980
3679
ve sadece iki hafta önce gerçekleşti.
İki hafta önce Himbalara geri döndüm.
13:17
Now, the HimbaHimba livecanlı in northernkuzey NamibiaNamibya
on the bordersınır of AngolaAngola,
283
785659
3104
Himbalar, Kuzey Namibya'da,
Angola sınırında yaşıyorlar.
13:20
and I'd been there a fewaz timeszamanlar before,
284
788763
1927
Daha önce orada birkaç kez bulundum.
13:22
and I'd gonegitmiş back
to presentmevcut this bookkitap I'd madeyapılmış,
285
790690
2349
Onlara, yaptığım bu kitabı hediye etmek,
13:25
to showgöstermek them the picturesresimler,
to get into a discussiontartışma with them,
286
793039
2921
fotoğrafları göstermek,
onlarla tartışmak,
13:27
to say, "This is how I saw you.
This is how I love you.
287
795960
2870
"İşte sizi böyle görüyorum, sizi böyle
seviyorum, böyle saygı duyuyorum.
13:30
This is how I respectsaygı you. What
do you think? Am I right? Am I wrongyanlış?"
288
798830
3313
Ne düşünüyorsunuz? Haklı mıyım?
Haksız mıyım?" demek için geri döndüm.
Bu tartışmayı çok istedim.
Bu çok, çok duygusaldı.
13:34
So I wanted this debatetartışma.
It was very, very, very emotionalduygusal,
289
802143
3073
Ve bir gece kamp ateşinin
çevresinde otururken,
13:37
and one night we were sittingoturma
around the campfirekamp ateşi,
290
805216
2441
doğruyu söylemek gerekirse
sanırım biraz fazla da içmiştim,
13:39
and I have to be honestdürüst, I think I'd had
a little bitbit too much to drinkiçki,
291
807657
3622
sanki yıldızların altındaydım
ve dedim ki, "Bu harika,
13:43
and I was sortçeşit of sittingoturma underaltında the starsyıldızlar
going, "This is great,
292
811279
3547
fotoğraflarımı gördünüz,
birbirimizi seviyoruz."
13:46
you've seengörüldü my picturesresimler,
we love eachher other." (LaughterKahkaha)
293
814826
2624
Biraz yavaşça
13:49
And I'm a little bitbit slowyavaş,
294
817450
3142
etrafıma bakındım ve dedim ki,
13:52
and I lookedbaktı around me, and I said,
295
820592
1911
sanırım çit yok olmuş.
13:54
I thought, maybe, the fenceçit is missingeksik.
296
822503
2302
En son geldiğimde
burada bir çit yok muydu?
13:56
Wasn'tDeğildi there a fenceçit here
last time I camegeldi?
297
824805
2095
Bilirsiniz hani şu köyü
çevreleyen koruyucu çitlerden.
13:58
You know, this bigbüyük
protectivekoruyucu fenceçit around the villageköy,
298
826900
3058
Bana bakıp dediler ki,
"Evet, şef ölmek."
14:01
and they sortçeşit of lookedbaktı at me
and go, "Yeah, chiefşef dieölmek."
299
829958
2714
Düşündüm ki tamam, şefin ölümü, doğru,
14:04
And I thought, okay,
chiefşef dyingölen, right, you know,
300
832672
2466
yıldızlara tekrar baktım,
kamp ateşine baktım.
14:07
look up at the starsyıldızlar again,
look at the campfirekamp ateşi.
301
835138
2391
'Şef ölmek.' Nasıl olur da
şefin ölümünün çitle ilgisi olur?
14:09
ChiefŞef dieölmek. What on EarthDünya does
chiefşef dieölmek have to do with the fenceçit?
302
837529
3870
"Şef ölmek.
14:13
"ChiefŞef dieölmek.
303
841399
3017
Önce biz yıkmak, tamam?
Sonra iyice düşünmek.
14:16
First we destroyyıkmak, yeah?
Then we reflectyansıtmak.
304
844416
2438
14:18
Then we rebuildyeniden inşa etmek. Then we respectsaygı."
305
846854
3854
Sonra yeniden yapmak.
Sonra saygı göstermek."
14:22
And I burstpatlamak out in tearsgözyaşı, because
my fatherbaba had only just diedvefat etti
306
850708
3948
O anda gözyaşlarına boğuldum.
Çünkü babam
bu yolculuğun hemen öncesinde ölmüştü
14:26
priorönceki to this journeyseyahat,
307
854656
1834
14:28
and I didn't ever acknowledgekabul him,
308
856490
1671
ve ben onun önemini hiç bilmemiştim.
14:30
I didn't ever appreciateanlamak him for the factgerçek
that I'm probablymuhtemelen standingayakta here todaybugün
309
858161
3959
Muhtemelen bugün burada duruyorsam
onun sayesinde olduğu gerçeğinin
14:34
because of him.
310
862120
2113
hakkını ona hiç vermemiştim.
14:36
These people taughtöğretilen me that we are only
who we are because of our parentsebeveyn
311
864233
5026
Bu insanlar bana eğer biri
olmuşsak babalarımız,
14:41
and our grandparentsBüyükanne ve büyükbaba
and our forefathersataları
312
869259
2276
dedelerimiz, atalarımız ve
onların da öncesindekiler
14:43
going on and on and on before that,
313
871535
1811
sayesinde olduğunu öğrettiler.
14:45
and I, no mattermadde how romanticromantik
or how idealisticidealist I am on this journeyseyahat,
314
873346
4086
Ben de bu yolculuk boyunca ne kadar
romantik ya da idealist olsam da,
iki hafta öncesine kadar bunu bilmiyordum.
14:49
I did not know that untila kadar two weekshaftalar agoönce.
315
877432
2357
14:51
I did not know that untila kadar two weekshaftalar agoönce.
316
879789
2949
İki hafta öncesine kadar bunu bilmiyordum.
14:54
So what's this all about?
317
882738
2781
Peki bunların hepsi neyle ilgili?
14:57
Well, there's an imagegörüntü
I'd like to showgöstermek you,
318
885519
2257
Pekâlâ, size göstermek istediğim
bir görüntü var.
14:59
quiteoldukça a specialözel imagegörüntü, and it wasn'tdeğildi
essentiallyesasen the imagegörüntü I wanted to chooseseçmek.
319
887776
3729
Çok özel bir görüntü ve öncelikli olarak
seçmek istediğim bir görüntü değildi.
15:03
I was sittingoturma there the other day,
and I have to finishbitiş on a stronggüçlü imagegörüntü.
320
891505
3798
Önceki gün şurada oturuyordum. Çok etkili
bir görselle bitirmem gerekiyordu.
Ve birisi dedi ki, "Onlara Nenetlerin
fotoğraflarını göstermelisin. Nenetleri."
15:07
And somebodybirisi said, "You have to showgöstermek
them the pictureresim of the NanevNanev. The NanevNanev."
321
895303
3859
Bense peki, ama bu benim
favori fotoğrafım değil ki diyordum.
15:11
I was like, yeah, but that's not
my favoritesevdiğim pictureresim.
322
899162
2668
Devam etti, "Hayır hayır.
Harika bir fotoğraf.
15:13
She wentgitti, "No no no no no no no.
It's an amazingşaşırtıcı pictureresim.
323
901830
2698
Gözlerinde sen varsın."
"Gözlerinde sen varsın da ne demek?
Bu sadece Nenetlerin bir fotoğrafı" dedim.
15:16
You're in his eyesgözleri."
324
904528
1053
15:17
I said, "What do you mean I'm in his eyesgözleri?
It's a pictureresim of the NanevNanev."
325
905581
3539
Dedi ki "Hayır, bak, yakından bak,
onun gözlerindesin."
15:21
She said, "No, look, look closelyyakından,
you're in his eyesgözleri."
326
909120
2589
Bu fotoğrafa yakından baktığınızda,
gözlerinde benim bir yansımam var.
15:23
And when you look closelyyakından at this pictureresim,
there is a reflectionyansıma of me in his eyesgözleri,
327
911709
4162
Böylece belki de benim ruhuma sahip,
onun ruhundayım diye düşündüm.
15:27
so I think perhapsbelki he has my soulruh,
and I'm in his soulruh,
328
915871
3389
15:31
and whilstiken these picturesresimler look at you,
I asksormak you to look at them.
329
919260
3178
Bu fotoğraflar size bakarken,
sizin de onlara bakmanızı istiyorum.
15:34
You mayMayıs ayı not be reflectedyansıyan in his eyesgözleri,
330
922438
2688
Yansımanız onun gözlerinde olmaz belki
15:37
but there is something extraordinarilyolağanüstü
importantönemli about these people.
331
925126
3376
ama bu insanlarla ilgili
olağanüstü önemli bir şey var.
15:40
I don't ultimatelyen sonunda have the answerscevaplar,
as I've just sharedpaylaşılan with you,
332
928502
4068
Sizlerle paylaştığım gibi,
sonuçta verecek cevabım yok.
Ama sizin olması lazım.
Bir şeylerin olması lazım.
15:44
but you mustşart do.
There mustşart be something there.
333
932570
2248
15:46
So if you can brieflykısaca reflectyansıtmak
on what I was discussingtartışılması
334
934818
3622
Eğer güzellik, ait olma,
atalarımız ve köklerimiz ile ilgili
15:50
about beautygüzellik and about belongingait
and about our ancestorsatalarımız and our rootskökleri,
335
938440
5201
konuştuklarımla ilgili
kısaca kafa yorabilirseniz,
15:55
and I need you all
to standdurmak for me, please.
336
943641
3482
hepinizin benim için
ayağa kalkmasını istiyorum, lütfen.
(Gülüşmeler)
15:59
(LaughterKahkaha)
337
947123
1945
Şimdi hiçbir mazeretiniz yok.
Neredeyse öğle arası
16:01
Now you have no excusebahane.
It's almostneredeyse lunchtimeÖğle vakti,
338
949068
2300
16:03
and this is not a standingayakta ovationalkış yağmuru,
so don't worryendişelenmek,
339
951368
2534
ve bir ayakta alkışlama
durumu olmayacak.
O yüzden telaşlanmayın.
İltifatlarınız için uğraşmıyorum.
16:05
I'm not fishingBalık tutma for complimentsövgü.
340
953902
1882
16:07
But you were givenverilmiş a complimentiltifat
a fewaz minutesdakika agoönce.
341
955784
2600
Ama birkaç dakika önce
size bir iltifat edildi.
16:10
Now I want you to standdurmak talluzun boylu.
342
958384
2327
Şimdi hepinizin dik durmasını istiyorum.
16:12
I want you to breathenefes almak in.
This is what I say.
343
960711
2184
Nefes almanızı istiyorum.
Söylediğim şey bu.
16:14
I'm not going to get
on my kneesdizler for two weekshaftalar.
344
962895
2341
İki hafta boyunca
diz çöküp beklemeyeceğim.
16:17
I'm not going to asksormak you
to carrytaşımak a goatkeçi,
345
965236
2088
Sizden bir keçi taşımanızı istemeyeceğim,
16:19
and I know you don't have any camelsDeveler.
346
967324
2021
biliyorum ki hiç deveniz de yoktur.
Fotoğrafçılık inanılmaz
derecede güçlüdür.
16:21
Photography'sFotoğrafçılık extraordinarilyolağanüstü powerfulgüçlü.
347
969345
1874
16:23
It's this languagedil whichhangi
we now all understandanlama.
348
971219
2188
Artık anlayabildiğimiz bir dildir.
16:25
We trulygerçekten do all understandanlama it,
349
973407
1857
Hepimiz sahiden anlıyoruz
16:27
and we have this globalglobal
digitaldijital fireplaceşömine, don't we,
350
975264
2485
ve hepimizin şu küresel
dijital şöminemiz var değil mi?
16:29
but I want to sharepay you with the worldDünya,
351
977749
1971
Ama ben sizinle dünyayı
paylaşmak istiyorum,
16:31
because you are alsoAyrıca a tribekabile.
352
979720
1465
çünkü siz de bir kabilesiniz.
16:33
You are the TEDTED tribekabile, yeah?
But you have to rememberhatırlamak that complimentiltifat.
353
981185
3308
TED kabilesisiniz, değil mi?
Ama şu iltifatı hatırlamanız lazım.
16:36
You have to standdurmak talluzun boylu,
breathenefes almak in throughvasitasiyla your noseburun,
354
984493
3241
Dik duracak, burnunuzdan nefes alacak
16:39
and I'm going to photographfotoğraf you. Okay?
355
987734
1968
ve ben de sizin fotoğrafınızı çekeceğim.
Tamam mı?
16:41
I need to do a panoramicpanoramik shotatış,
so it's going to take a minutedakika,
356
989702
2944
Panoramik bir çekim yapmam gerekiyor
ve bir dakika kadar sürecek
16:44
so you have to concentrateyoğunlaşmak, okay?
357
992646
1581
bu yüzden konsantre olmalısınız,
tamam mıdır?
16:46
BreatheNefes al in, standdurmak talluzun boylu, no laughinggülme.
ShhSus, breathenefes almak throughvasitasiyla your noseburun.
358
994227
3269
Nefes alın, dik durun, kahkaha yok, şşt,
burnunuzdan nefes alın,
çekiyorum.
16:49
I'm going to photographfotoğraf.
359
997496
1454
16:50
(ClicksTıklama)
360
998950
4732
(Klikler)
Teşekkürler.
16:59
Thank you.
361
1007307
2229
17:01
(ApplauseAlkış)
362
1009536
4000
(Alkışlar)
Translated by Samet Ergisi
Reviewed by Sevkan Uzel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jimmy Nelson - Last tribes photographer
Jimmy Nelson’s photographs of vanishing tribes illuminate the indigenous cultures of our shared world.

Why you should listen
In his quest to photograph endangered cultures, Jimmy Nelson has endured Kalishnikov-toting Banna tribesmen, subzero reindeer attacks, and thousands of miles of hard travel. With a blend of humility and humor, Nelson won the trust of each of his subjects, using an antique plate camera to create stunning portraits of 35 indigenous tribes.

The result is Before They Pass Away, a photo treasury that Nelson hopes will not only help preserve the lifestyles of people the world over, but also perhaps inspire readers in the developed world to ponder their own connections with their ancestral environments.
More profile about the speaker
Jimmy Nelson | Speaker | TED.com