ABOUT THE SPEAKER
Shubhendu Sharma - Eco-entrepreneur
Shubhendu Sharma creates afforestation methods that make it easy to plant maintenance-free, wild and biodiverse forests.

Why you should listen

Industrial engineer Shubhendu Sharma was working at Toyota in India when he met Japanese forest expert Akira Miyawaki, who'd arrived to plant a forest at the factory, using a methodology he'd developed to make a forest grow ten times faster that normal. Fascinated, Sharma interned with Miyawaki, and grew his first successful forest on a small plot behind a house.

Today, his company Afforestt promotes a standardized method for seeding dense, fast-growing, native forests in barren lands, using his car-manufacturing acumen to create a system allowing a multilayer forest of 300 trees to grow on an area as small as the parking spaces of six cars -- for less than the price of an iPhone. Afforestt has helped grow forests at homes, schools and factories. Sharma seen improvement in air quality, an increase in biodiversity -- and the forests even generate fresh fruit. Afforestt is at work on a platform that will offer hardware probes to analyze soil quality, allowing the company to offer step-by-step instructions for anyone who wants to grow a native forest anywhere in the world.

More profile about the speaker
Shubhendu Sharma | Speaker | TED.com
TED@BCG Paris

Shubhendu Sharma: How to grow a forest in your backyard

Shubhendu Sharma: Arka bahçenizde orman nasıl yetiştirirsiniz

Filmed:
2,525,103 views

Ormanlar ücra yerlerdeki, insan yaşamından soyutlanmış tabiat koruma alanı olmak zorunda değil. Onun yerine, onları tam da bulunduğumuz yerde yetiştirebiliriz -- şehirlerde bile. Eko-girişimci ve TED Burslusu Shubhendu Sharma, kentsel alanlarda, doğal gelişim sürecine iyi bir başlangıç yapmak için toprağı, mikropları ve biyokütleyi düzenleyerek yerli türlerden çok yoğun, biyolojik açıdan çeşitli mini ormanlar yetiştiriyor. Nasıl 100 yıllık bir ormanı sadece 10 yılda yetiştirdiğini anlatırken onu takip edin ve bu küçük orman partisine nasıl katılabileceğinizi öğrenin.
- Eco-entrepreneur
Shubhendu Sharma creates afforestation methods that make it easy to plant maintenance-free, wild and biodiverse forests. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Bu insan yapımı bir orman.
00:12
This is a man-madeinsan yapımı forestorman.
0
872
2253
Alana dönüm dönüm yayılabilir
00:15
It can spreadYAYILMIŞ over acresdönüm
and acresdönüm of areaalan,
1
3880
3217
ya da küçük bir yere de sığabilir --
00:19
or it could fituygun in a smallküçük spaceuzay --
2
7121
2492
evinizin bahçesi kadar küçük bir yere.
00:22
as smallküçük as your houseev gardenBahçe.
3
10387
2738
Bu ormanların her biri sadece iki yaşında.
00:27
EachHer of these forestsormanlar
is just two yearsyıl oldeski.
4
15327
3219
Evimin arka bahçesinde bir ormanım var.
00:31
I have a forestorman in the backyardarka bahçe
of my ownkendi houseev.
5
19298
3115
Birçok canlı çeşitliliğini çekiyor.
00:35
It attractsçekiyor a lot of biodiversitybiyolojik çeşitlilik.
6
23036
1949
(Kuş sesi)
00:37
(BirdKuş call)
7
25582
3976
Sabahları böyle uyanıyorum,
00:42
I wakeuyanmak up to this everyher morningsabah,
8
30229
1545
00:43
like a DisneyDisney princessPrenses.
9
31798
1499
bir Disney prensesi gibi.
00:45
(LaughterKahkaha)
10
33321
1397
(Kahkahalar)
00:47
I am an entrepreneurgirişimci
11
35164
1206
Ben profesyonel olarak bu ormanların
00:48
who facilitateskolaylaştırır the makingyapma
of these forestsormanlar professionallyprofesyonel olarak.
12
36394
4380
yapımına olanak sağlayan bir girişimciyim.
Fabrikaların,
00:52
We have helpedyardım etti factoriesfabrikalar,
13
40798
1924
çiftliklerin,
00:54
farmsçiftlikleri,
14
42746
1157
okulların,
00:55
schoolsokullar,
15
43927
1158
evlerin,
00:58
homesevler,
16
46287
1155
tatil yerlerinin,
01:00
resortstatil köyleri,
17
48306
1176
01:02
apartmentapartman buildingsbinalar,
18
50273
1356
apartmanların,
halk parklarının
01:04
publichalka açık parksparklar
19
52891
1240
ve hatta bir hayvanat bahçesinin bile
01:06
and even a zooHayvanat Bahçesi
20
54854
1343
01:08
to have one of suchböyle forestsormanlar.
21
56221
1509
böylesi bir ormana sahip olmasına
yardımcı oluyoruz.
Orman, hayvanların beraber yaşadığı
izole edilmiş bir kara parçası değildir.
01:10
A forestorman is not an isolatedyalıtılmış pieceparça of landarazi
where animalshayvanlar livecanlı togetherbirlikte.
22
58715
4294
Orman, kentsel varlığımızın bütünleyici
bir parçası olabilir.
01:16
A forestorman can be an integralayrılmaz partBölüm
of our urbankentsel existencevaroluş.
23
64035
5540
Benim için, orman,
01:22
A forestorman, for me,
24
70212
1334
01:23
is a placeyer so denseyoğun with treesağaçlar
that you just can't walkyürümek into it.
25
71570
3497
içinde yürüyemeceğiniz kadar yoğun
bir şekilde ağaçlarla dolu bir yerdir.
Ne kadar büyük ya da küçük
oldukları önemli değildir.
01:27
It doesn't mattermadde
how bigbüyük or smallküçük they are.
26
75540
2497
01:31
MostÇoğu of the worldDünya
we livecanlı in todaybugün was forestorman.
27
79046
3383
Bugün içinde yaşadığımız dünyanın
çoğunluğu ormandı.
İnsan müdahalesinden önceydi.
01:34
This was before humaninsan interventionmüdahale.
28
82453
2033
Sonra biz, en az gezegendeki diğer
8,4 milyon tür kadar
01:36
Then we builtinşa edilmiş up our citiesşehirler
on those forestsormanlar,
29
84865
2288
01:39
like São PauloPaulo,
30
87177
1500
bizim de doğaya ait olduğumuzu unutarak,
01:40
forgettingunutma that we belongait
to naturedoğa as well,
31
88701
2769
o ormanların üzerine şehirlerimizi kurduk,
01:43
as much as 8.4 millionmilyon
other speciesTürler on the planetgezegen.
32
91494
3750
São Paulo gibi.
Yaşam alanlarımız doğal
yaşam alanımız olmayı bıraktılar.
01:48
Our habitatyetişme ortamı stoppeddurduruldu beingolmak
our naturaldoğal habitatyetişme ortamı.
33
96215
3428
Ama artık hepimiz için geçerli değil.
01:52
But not anymoreartık for some of us.
34
100190
2002
Bugün, birkaç kişi ve ben
profesyonel olarak bu ormanları yapıyoruz,
01:54
A fewaz othersdiğerleri and I todaybugün make
these forestsormanlar professionallyprofesyonel olarak --
35
102647
3595
herhangi bir yerde ve her yerde.
01:58
anywhereherhangi bir yer and everywhereher yerde.
36
106266
1807
02:01
I'm an industrialSanayi engineermühendis.
37
109368
1866
Ben endüstri mühendisiyim.
02:03
I specializeuzmanlaşmak in makingyapma carsarabalar.
38
111258
2172
Araba yapmada uzmanım.
Toyota'daki eski işimde,
02:06
In my previousönceki job at ToyotaToyota,
39
114078
2176
02:08
I learnedbilgili how to convertdönüştürmek
naturaldoğal resourceskaynaklar into productsÜrünler.
40
116278
4068
doğal kaynakların nasıl ürüne
dönüştürülebileceğini öğrendim.
Bir örnek verecek olursak,
02:13
To give you an exampleörnek,
41
121125
1182
kauçuk ağacının özsuyunu
damla damla akıtıp
02:14
we would dripdamla the sapSAP
out of a rubbersilgi treeağaç,
42
122331
2651
onu ham kauçuğa dönüştürebilir
02:17
convertdönüştürmek it into rawçiğ rubbersilgi
43
125006
1659
02:18
and make a tirelastik out of it -- the productürün.
44
126689
2705
ve ondan bir
tekerlek -bir ürün- yapabiliriz.
Fakat bu ürünler tekrar doğal
kaynağa dönüşemez.
02:21
But these productsÜrünler can never
becomeolmak a naturaldoğal resourcekaynak again.
45
129418
2994
Elementleri doğadan ayırıyor ve
02:25
We separateayrı the elementselementler from naturedoğa
46
133272
2973
02:28
and convertdönüştürmek them
into an irreversiblegeri dönüşü olmayan statebelirtmek, bildirmek.
47
136269
3236
onları geri dönülemez bir
vaziyete sokuyoruz.
02:31
That's industrialSanayi productionüretim.
48
139529
1717
Bu endüstriyel üretim.
02:34
NatureDoğa, on the other handel,
worksEserleri in a totallybütünüyle oppositekarşısında way.
49
142025
3462
Öte yandan, doğa ise tam tersi
şekilde işliyor.
02:37
The naturaldoğal systemsistem producesüretir
by bringinggetiren elementselementler togetherbirlikte,
50
145910
3985
Doğal sistem, elementleri
atom atom bir araya getirerek
02:41
atomatom by atomatom.
51
149919
1355
üretim yapar.
Tüm doğal ürünler, tekrar
doğal kaynak olabilirler.
02:44
All the naturaldoğal productsÜrünler
becomeolmak a naturaldoğal resourcekaynak again.
52
152336
4715
Bu evimin arka bahçesinde
bir orman yaparken
02:50
This is something whichhangi I learnedbilgili
53
158343
2942
02:53
when I madeyapılmış a forestorman
in the backyardarka bahçe of my ownkendi houseev.
54
161309
3038
öğrendiğim bir şey.
Ve bu doğaya karşıdan ziyade
02:56
And this was the first time
I workedişlenmiş with naturedoğa,
55
164371
3276
doğayla birlikte ilk çalışışımdı.
02:59
ratherdaha doğrusu than againstkarşısında it.
56
167671
1466
O zamandan beri,
03:01
SinceBeri then,
57
169894
1176
tüm dünyada 25 şehirde bu
ormanlardan 75 tane yaptık.
03:03
we have madeyapılmış 75 suchböyle forestsormanlar
in 25 citiesşehirler acrosskarşısında the worldDünya.
58
171094
5049
Yeni bir yerde her çalışışımızda,
03:09
EveryHer time we work at a newyeni placeyer,
59
177678
2122
03:11
we find that everyher singletek elementeleman
neededgerekli to make a forestorman
60
179824
4744
bir orman yapmak için gereken
her bir elementin
hemen etrafımızda ulaşılabilir
olduğunu keşfediyoruz.
03:16
is availablemevcut right around us.
61
184592
2050
Tek yapmamız gereken tüm bu
elementleri bir araya getirmek
03:18
All we have to do is to bringgetirmek
these elementselementler togetherbirlikte
62
186666
2681
ve doğanın kontrolü ele
almasına izin vermek.
03:21
and let naturedoğa take over.
63
189371
1961
Orman yapmak için toprakla işe başlıyoruz.
03:25
To make a forestorman we startbaşlama with soiltoprak.
64
193100
3001
03:28
We touchdokunma, feel and even tastedamak zevki it
65
196125
2440
Ona dokunuyoruz, onu hissediyoruz
ve hangi özelliklerden yoksun olduğunu
03:30
to identifybelirlemek what propertiesözellikleri it lacksyoksun.
66
198589
2468
tanımlayabilmek için onu tadıyoruz.
Eğer toprak küçük parçalardan oluşmuş
olursa sıkışık hâle geliyor,
03:33
If the soiltoprak is madeyapılmış up of smallküçük particlesparçacıklar
it becomesolur compactkompakt --
67
201680
3042
03:36
so compactkompakt, that waterSu cannotyapamam seepanlaşılmak in.
68
204746
2403
o kadar sıkışık oluyor ki
su sızamıyor.
Etrafımızdaki, toprağın daha gözenekli
bir hâle gelmesine yardımcı olabilecek,
03:40
We mixkarıştırmak some localyerel biomassbiyokütle
availablemevcut around,
69
208188
4448
03:44
whichhangi can help soiltoprak becomeolmak more porousgözenekli.
70
212660
2527
kullanılabilir yerel biyokütleden
biraz karıştırıyoruz.
Artık su sızabilir.
03:49
WaterSu can now seepanlaşılmak in.
71
217040
1976
Eğer toprağın suyu tutma
kapasitesi yoksa,
03:51
If the soiltoprak doesn't have
the capacitykapasite to holdambar waterSu,
72
219359
4499
biraz daha biyokütle katıyoruz --
03:55
we will mixkarıştırmak some more biomassbiyokütle --
73
223882
1675
03:57
some water-absorbentsu-emici materialmalzeme
like peatturba or bigasbirayı,
74
225581
3274
turba ya da biga gibi
su emici materyallerden,
böylece toprak bu suyu tutabilecek
ve nemli kalacak.
04:00
so soiltoprak can holdambar this waterSu
and it stayskalır moistnemli.
75
228879
3848
Büyümek için, bitkiler suya,
güneş ışığına ve besine ihtiyaç duyar.
04:05
To growbüyümek, plantsbitkiler need waterSu,
sunlightGüneş ışığı and nutritionbeslenme.
76
233680
4618
04:11
What if the soiltoprak doesn't have
any nutritionbeslenme in it?
77
239047
2736
Eğer toprak içinde hiç besin
bulundurmazsa ne olur?
Besini direkt toprağa eklemiyoruz.
04:14
We don't just addeklemek nutritionbeslenme
directlydirekt olarak to the soiltoprak.
78
242383
2326
Bu endüstriyel bir yol olurdu.
04:16
That would be the industrialSanayi way.
79
244733
1612
Doğaya karşı.
04:18
It goesgider againstkarşısında naturedoğa.
80
246369
1426
04:19
We insteadyerine addeklemek microorganismsmikroorganizmalar to the soiltoprak.
81
247819
3084
Onun yerine, biz toprağa
mikroorganizmalar ekliyoruz.
04:22
They produceüretmek the nutrientsbesinler
in the soiltoprak naturallydoğal olarak.
82
250927
3309
Onlar toprakta doğal bir şekilde
besin üretiyorlar.
Toprağa karıştırdığımız biyokütle
ile besleniyorlar,
04:26
They feedbesleme on the biomassbiyokütle
we have mixedkarışık in the soiltoprak,
83
254886
2589
bu yüzden tek yapmaları gereken
yemek ve çoğalmak.
04:29
so all they have to do
is eatyemek and multiplyçarpmak.
84
257499
2699
04:32
And as theironların numbernumara growsbüyür,
85
260222
1951
Sayıları arttıkça,
toprak tekrar nefes almaya başlıyor.
04:34
the soiltoprak startsbaşlar breathingnefes again.
86
262197
1548
Hayata dönüyor.
04:35
It becomesolur alivecanlı.
87
263769
1393
Mekânın yerli üç türünü inceledik.
04:38
We surveyanket the nativeyerli
treeağaç speciesTürler of the placeyer.
88
266215
2627
04:40
How do we decidekarar ver what's nativeyerli or not?
89
268866
2081
Bir şeyin yerli olup olmadığına
nasıl karar veririz?
04:43
Well, whateverher neyse existedvar
before humaninsan interventionmüdahale is nativeyerli.
90
271473
4458
Pekâlâ, insan müdahalesinden önce
var olan her şey yerlidir.
Bu ana kural.
04:47
That's the simplebasit rulekural.
91
275955
1389
04:49
We surveyanket a nationalUlusal parkpark
92
277949
3845
Doğal bir ormandan en son
geriye kalanları bulabilmek için
04:54
to find the last remainskalıntılar
of a naturaldoğal forestorman.
93
282470
2554
bir ulusal parkı inceliyoruz.
Kutsal koruları inceliyoruz
04:58
We surveyanket the sacredkutsal grovesbahçeleri,
94
286689
3001
ya da eski tapınakların etrafındaki
kutsal ormanları.
05:01
or sacredkutsal forestsormanlar around oldeski templestapınaklar.
95
289714
2891
Eğer hiçbir şey bulamazsak
05:04
And if we don't find anything at all,
96
292973
2279
uzun zaman önce orada bulunan
ağaçların odunlarını ya da tohumlarını
05:07
we go to museumsMüze
97
295276
1524
05:08
to see the seedstohumlar or woodahşap of treesağaçlar
existingmevcut there a long time agoönce.
98
296824
5223
görmek için müzelere gidiyoruz.
05:14
We researchAraştırma oldeski paintingsresimlerinde,
poemsşiirler and literatureEdebiyat from the placeyer,
99
302547
5497
Oraya ait ağaç türlerini
tanımlayabilmek için
o yerin eski tablolarını, şiirlerini
ve edebiyatını araştırıyoruz.
05:20
to identifybelirlemek the treeağaç speciesTürler
belongingait there.
100
308068
2533
Ağaçlarımızı öğrendiğimizde ise
05:23
OnceBir kez we know our treesağaçlar,
101
311217
1346
05:24
we dividebölmek them in fourdört differentfarklı layerskatmanlar:
102
312587
1918
onları dört farklı tabakaya ayırıyoruz:
05:26
shrubçalı layertabaka, sub-treealt ağacı layertabaka,
treeağaç layertabaka and canopygölgelik layertabaka.
103
314529
3407
Çalı tabakası, alt ağaç tabakası,
ağaç tabakası ve gölgelik tabakası.
Her katmanın oranını düzeltiyoruz
05:30
We fixdüzeltmek the ratiosoranlar of eachher layertabaka,
104
318475
2517
ve sonra karışımdaki her ağaç
türünün yüzdesine karar veriyoruz.
05:33
and then we decidekarar ver the percentageyüzde
of eachher treeağaç speciesTürler in the mixkarıştırmak.
105
321016
4704
05:38
If we are makingyapma a fruitmeyve forestorman,
106
326506
1833
Eğer meyve ormanı yapıyorsak,
05:40
we increaseartırmak the percentageyüzde
of fruit-bearingmeyve taşıyan treesağaçlar.
107
328363
3059
meyve veren ağaç yüzdesini arttırıyoruz.
05:43
It could be a floweringçiçekli forestorman,
108
331446
2166
Bu bir çiçek ormanı da olabilir,
05:46
a forestorman that attractsçekiyor
a lot of birdskuşlar or beesArılar,
109
334145
3427
bir sürü kuşu ya da arıyı kendine
çeken bir orman
ya da bu sadece yerli, sürekli
yeşil kalan yabani bir orman olabilir.
05:50
or it could simplybasitçe be a nativeyerli,
wildvahşi evergreenEvergreen forestorman.
110
338026
4059
Tohumları topluyor ve
fidanlarını filizlendiriyoruz.
05:55
We collecttoplamak the seedstohumlar
and germinateçimlenme saplingsFidan out of them.
111
343560
2969
Aynı katmana ait olan ağaçların
05:59
We make sure that treesağaçlar
belongingait to the sameaynı layertabaka
112
347011
2964
yan yana dikilmediklerinden emin oluyoruz,
06:01
are not plantedekili nextSonraki to eachher other,
113
349999
1850
06:03
or they will fightkavga for the sameaynı
verticaldikey spaceuzay when they growbüyümek talluzun boylu.
114
351873
3327
yoksa uzadıklarında aynı dikey alana
sahip olabilmek için savaşacaklardır.
06:07
We plantbitki the saplingsFidan closekapat to eachher other.
115
355224
2560
Fidanları birbirine yakın ekiyoruz.
Yüzeyde, kalın bir kuru ot
tabakası oluşturuyoruz,
06:10
On the surfaceyüzey, we spreadYAYILMIŞ
a thickkalın layertabaka of mulchMalç,
116
358548
3065
06:13
so when it's hotSıcak outsidedışında
the soiltoprak stayskalır moistnemli.
117
361637
2568
böylece dışarısı sıcakken
toprak nemli kalıyor.
Soğukken ise,
06:16
When it's coldsoğuk,
118
364605
1712
don oluşumu sadece kuru ot
tabakasının üzerinde gerçekleşiyor,
06:18
frostFrost formationformasyon happensolur only on the mulchMalç,
119
366341
3217
06:21
so soiltoprak can still breathenefes almak
while it's freezingbuz gibi outsidedışında.
120
369582
3409
bu yüzden dışarısı dondurucu
soğukken toprak hâlâ nefes alabiliyor.
06:25
The soiltoprak is very softyumuşak --
121
373497
3169
Toprak çok yumuşak --
o kadar yumuşak ki kökler
kolayca, hızlıca
06:28
so softyumuşak, that rootskökleri
can penetratenüfuz etmek into it easilykolayca,
122
376690
3494
içine girebiliyor.
06:32
rapidlyhızla.
123
380208
1150
Başlangıçta, orman
gelişmiyormuş gibi görünebilir
06:34
InitiallyBaşlangıçta, the forestorman doesn't
seemgörünmek like it's growingbüyüyen,
124
382064
2485
06:36
but it's growingbüyüyen underaltında the surfaceyüzey.
125
384573
1818
ama yüzeyin altında gelişiyor.
06:38
In the first threeüç monthsay,
126
386746
1461
İlk üç ayda,
06:40
rootskökleri reachulaşmak a depthderinlik of one metermetre.
127
388231
1927
kökler bir metre derinliğe ulaştılar.
06:42
These rootskökleri formform a mesh,
128
390736
1884
Bu kökler toprağı sımsıkı tutan
06:44
tightlysıkıca holdingtutma the soiltoprak.
129
392644
1729
bir örgü oluşturuyor.
06:46
MicrobesMikroplar and fungimantar livecanlı
throughoutboyunca this network of rootskökleri.
130
394397
3596
Mikroplar ve mantarlar bu kökten ağ
boyunca yaşarlar.
Eğer bir ağacın çevresinde bazı
besinler ulaşılabilir değilse,
06:50
So if some nutritionbeslenme is not availablemevcut
in the vicinityçevresinde of a treeağaç,
131
398706
3587
06:54
these microbesmikroplar are going to get
the nutritionbeslenme to the treeağaç.
132
402317
2860
bu mikroplar ağaca o besini getirecektir.
Her yağmur yağdığında,
06:57
WheneverNe zaman it rainsyağmurlar,
133
405754
1724
büyülü bir şekilde,
06:59
magicallysihirle,
134
407502
1160
07:00
mushroomsmantarlar appeargörünmek overnightbir gecede.
135
408686
1863
aniden mantarlar ortaya çıkıyor.
07:02
And this meansanlamına geliyor the soiltoprak belowaltında
has a healthysağlıklı fungalmantar network.
136
410573
3205
Bu da demek oluyor ki alttaki toprak
sağlıklı bir mantar kökenli ağa sahip.
07:06
OnceBir kez these rootskökleri are establishedkurulmuş,
137
414663
2267
Bu kökler kurulduğu zaman,
07:08
forestorman startsbaşlar growingbüyüyen on the surfaceyüzey.
138
416954
2165
orman yüzeyin üzerinde büyümeye başlıyor.
Orman geliştikçe onu
sulamaya devam ediyoruz --
07:11
As the forestorman growsbüyür we keep wateringsulama it --
139
419835
4367
07:16
for the nextSonraki two to threeüç yearsyıl,
we waterSu the forestorman.
140
424226
3791
sonraki iki ya da üç yıl da
ormanı suluyoruz.
Tüm suyu ve topraktaki besini sadece
ağaçlarımıza saklamak istiyoruz,
07:20
We want to keep all the waterSu
and soiltoprak nutritionbeslenme only for our treesağaçlar,
141
428752
5056
bu yüzden zemindeki yabani
otları temizliyoruz.
07:25
so we removeKaldır the weedsmatem elbisesi
growingbüyüyen on the groundzemin.
142
433832
2684
Bu orman büyüdükçe,
güneş ışığını engelliyor.
07:28
As this forestorman growsbüyür,
it blocksbloklar the sunlightGüneş ışığı.
143
436971
3318
Nihayet, orman o kadar yoğun oluyor ki
07:32
EventuallySonunda, the forestorman becomesolur so denseyoğun
144
440801
2446
07:35
that sunlightGüneş ışığı can't reachulaşmak
the groundzemin anymoreartık.
145
443271
2234
güneş ışığı artık zemine ulaşamıyor.
07:37
WeedsYabani otlar cannotyapamam growbüyümek now,
because they need sunlightGüneş ışığı as well.
146
445902
3462
Yabani otlar artık büyüyemiyor, çünkü
onların da güneş ışığına ihtiyacı var.
Bu seviyede,
07:42
At this stageevre,
147
450044
1279
ormana düşen her bir damla su
07:43
everyher singletek dropdüşürmek of waterSu
that fallsdüşme into the forestorman
148
451347
3197
atmosfere tekrar buharlaşmıyor.
07:46
doesn't evaporatebuharlaşır back
into the atmosphereatmosfer.
149
454568
2357
07:49
This denseyoğun forestorman condensesyoğuşur the moistnemli airhava
150
457327
3088
Bu yoğun orman nemli havayı yoğunlaştırır
07:52
and retainskorur its moistureNem.
151
460439
1771
ve nemini korur.
Kademe kademe azaltarak en sonunda
ormanı sulamayı keseriz.
07:54
We graduallykademeli olarak reduceazaltmak and eventuallysonunda
stop wateringsulama the forestorman.
152
462712
4153
07:59
And even withoutolmadan wateringsulama,
153
467340
1518
Sulama olmadan bile,
08:00
the forestorman floorzemin stayskalır moistnemli
and sometimesara sıra even darkkaranlık.
154
468882
4046
orman tabanı nemli ve hatta
bazen karanlık kalıyor.
Artık, tek bir yaprak
orman tabanına düştüğünde,
08:05
Now, when a singletek leafYaprak
fallsdüşme on this forestorman floorzemin,
155
473970
3400
08:09
it immediatelyhemen startsbaşlar decayingçürüyen.
156
477394
2151
anında çürümeye başlıyor.
Bu çürümüş biyokütle humusu oluşturuyor
08:12
This decayedçürüdü biomassbiyokütle formsformlar humusHumus,
157
480317
3186
08:15
whichhangi is foodGıda for the forestorman.
158
483527
1502
ki o da ormanın besinidir.
08:17
As the forestorman growsbüyür,
159
485530
1679
Orman geliştikçe,
yüzeye daha fazla yaprak düşüyor --
08:19
more leavesyapraklar falldüşmek on the surfaceyüzey --
160
487233
1670
bu da daha fazla
humus üretiliyor demek oluyor,
08:20
it meansanlamına geliyor more humusHumus is producedüretilmiş,
161
488927
2032
bu da daha fazla besin demek oluyor,
böylece orman hâlâ daha da büyüyebilir.
08:22
it meansanlamına geliyor more foodGıda so the forestorman
can growbüyümek still biggerDaha büyük.
162
490983
3238
08:26
And this forestorman keepstutar
growingbüyüyen exponentiallykatlanarak.
163
494245
2733
Ve bu orman hızlanarak
büyümeye devam ediyor.
Bir kere kurulduğunda,
08:30
OnceBir kez establishedkurulmuş,
164
498053
1416
08:31
these forestsormanlar are going to regeneratecanlandırmak
themselveskendilerini again and again --
165
499493
4190
bu ormanlar kendilerini tekrar ve
tekrar oluşturacaklardır --
08:35
probablymuhtemelen foreversonsuza dek.
166
503707
1574
muhtemelen sonsuza kadar.
Bunun gibi bir doğal ormanda,
08:38
In a naturaldoğal forestorman like this,
167
506209
2446
08:40
no managementyönetim is the besten iyi managementyönetim.
168
508679
2671
hiçbir yönetim en iyi yönetim değildir.
Bu küçük bir orman partisi.
08:44
It's a tinyminik jungleorman partyParti.
169
512493
1791
08:46
(LaughterKahkaha)
170
514308
1215
(Kahkaha)
Bu orman kolektif olarak büyüyor.
08:48
This forestorman growsbüyür as a collectivetoplu.
171
516663
2543
08:51
If the sameaynı treesağaçlar --
172
519627
1318
Eğer aynı ağaçlar --
08:52
sameaynı speciesTürler --
173
520969
1277
aynı türler --
08:54
would have been plantedekili independentlybağımsız olarak,
174
522270
2238
bağımsızca dikilseydi,
08:56
it wouldn'tolmaz growbüyümek so fasthızlı.
175
524532
1947
bu kadar hızlı büyüyemezdi.
08:58
And this is how we createyaratmak
a 100-year-old-yaşında forestorman
176
526503
4184
100 yıllık bir ormanı,
10 yılda işte bu şekilde yetiştiriyoruz.
09:02
in just 10 yearsyıl.
177
530711
1309
Çok teşekkürler.
09:04
Thank you very much.
178
532044
1154
(Alkışlar)
09:05
(ApplauseAlkış)
179
533222
5574
Translated by Neslihan Kara
Reviewed by Eren Gokce

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Shubhendu Sharma - Eco-entrepreneur
Shubhendu Sharma creates afforestation methods that make it easy to plant maintenance-free, wild and biodiverse forests.

Why you should listen

Industrial engineer Shubhendu Sharma was working at Toyota in India when he met Japanese forest expert Akira Miyawaki, who'd arrived to plant a forest at the factory, using a methodology he'd developed to make a forest grow ten times faster that normal. Fascinated, Sharma interned with Miyawaki, and grew his first successful forest on a small plot behind a house.

Today, his company Afforestt promotes a standardized method for seeding dense, fast-growing, native forests in barren lands, using his car-manufacturing acumen to create a system allowing a multilayer forest of 300 trees to grow on an area as small as the parking spaces of six cars -- for less than the price of an iPhone. Afforestt has helped grow forests at homes, schools and factories. Sharma seen improvement in air quality, an increase in biodiversity -- and the forests even generate fresh fruit. Afforestt is at work on a platform that will offer hardware probes to analyze soil quality, allowing the company to offer step-by-step instructions for anyone who wants to grow a native forest anywhere in the world.

More profile about the speaker
Shubhendu Sharma | Speaker | TED.com