ABOUT THE SPEAKER
Ronald S. Sullivan Jr. - Clinical professor of law
Ronald Sullivan is a leading theorist in the areas of criminal law, criminal procedure, trial practice and techniques, legal ethics and race theory.

Why you should listen

Professor Ronald Sullivan is the faculty director of the Harvard Criminal Justice Institute and the Harvard Trial Advocacy Workshop. Sullivan also serves as Faculty Dean of Winthrop House at Harvard College. He is the first African American ever appointed Faculty Dean in Harvard's history. He is a founding member and Senior Fellow of the Jamestown Project.

Sullivan has merged legal theory and practice over the course of his career in unique and cutting-edge ways. In 2014, he was tasked to design and implement a Conviction Review Unit (CRU) for the newly elected Brooklyn District Attorney. The CRU, designed to identify and exonerate wrongfully convicted persons, quickly became regarded as the model conviction integrity program in the nation. In its first year of operation alone, Sullivan discovered over 10 wrongful convictions, which the DA ultimately vacated. Some of the exonerated citizens had served more than 30 years in prison before they were released.

In 2008, Sullivan served as Chair, Criminal Justice Advisory Committee for then-Senator Barack Obama's presidential campaign. In this capacity, his committee made policy recommendations on a range of issues in an effort to put into practice some of the best research in the field. He also served as a member of the National Legal Advisory Group for the Barack Obama Presidential Campaign. Finally, Sullivan was appointed Advisor to the Department of Justice Presidential Transition Team.

In 2007, in the wake of Hurricane Katrina, Sullivan was asked to create a system to solve a criminal justice crisis. More than 6,000 citizens were incarcerated in and around New Orleans without representation and with all official records destroyed by Hurricane Katrina. Sullivan designed an indigent defense delivery system that resulted in the release of nearly all the 6000 inmates.

Sullivan still maintains an appellate and trial practice. He has represented persons ranging from politicians to professional athletes to recording artists to pro bono clients in criminal jeopardy.  Representative clients include: The family of Michael Brown, former New England Patriot Aaron Hernandez and the family of Usaamah Rahim. 

Sullivan is a Phi Beta Kappa graduate of Morehouse College and the Harvard Law School, where he served as President of the Harvard Black Law Students Association and as General Editor of the Harvard BlackLetter Law Journal.

More profile about the speaker
Ronald S. Sullivan Jr. | Speaker | TED.com
TEDxMidAtlantic

Ronald Sullivan: How I help free innocent people from prison

Ronald Sullivan: Masum insanları hapishaneden kurtulmasına nasıl yardım ederim

Filmed:
885,852 views

Harvard hukuk profesörü Ronald Sullivan hapiste yanlışlıkla hüküm giymiş insanların özgürlüğü için savaşıyor ve kariyeri boyunca yaklaşık 6.000 insanın serbest bırakılmasını sağladı. Yapmadıkları suçlar için hapse konulan insanların yürek yakan hikayelerinin ve bunun onların ve diğer insanların hayatındaki sonuçlarının nasıl ve niçinini paylaşıyor. Hepimizin her nasıl yapabiliyorsak dünyayı her gün biraz daha da adil yapma sorumluluğumuz hakkındaki bu önemli konuşmayı izleyin.
- Clinical professor of law
Ronald Sullivan is a leading theorist in the areas of criminal law, criminal procedure, trial practice and techniques, legal ethics and race theory. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Arka koltuğunuzda iki çocukla beraber
Disney World'e gitmek için
00:12
So, imaginehayal etmek that you take
a 19-hour-saat, very long drivesürücü
0
690
6993
19 saat sürecek uzun bir
00:20
to DisneyDisney WorldDünya,
1
8022
1320
00:21
with two kidsçocuklar in the back seatoturma yeri.
2
9366
1504
yola çıktığınızı hayal edin.
19 saatlik yolculuğun ilk 15 dakikasından
00:24
And 15 minutesdakika into this 19-hour-saat tripgezi,
3
12256
5132
itibaren doğanın değişmez kanunları
00:30
the immutabledeğişmez lawsyasalar of naturedoğa dictatedikte
4
18531
2714
00:33
that you get the questionsoru:
5
21269
2056
size şu soruyu dikte ettirir:
00:35
"Are we there yethenüz?"
6
23349
1364
"Gelmedik mi hala?"
00:36
(LaughterKahkaha)
7
24737
1257
(Gülüşmeler)
00:38
So you answerCevap this questionsoru
a hundredyüz more timeszamanlar, easilykolayca,
8
26549
3457
Bu soruyu yüzlerce kez kolayca ve
kızgınlıkla cevaplarsınız
00:42
in the negativenegatif,
9
30030
1159
00:43
but you finallyen sonunda arrivevarmak.
10
31213
1400
fakat sonunda varırsınız.
00:44
You have a wonderfulolağanüstü,
wonderfulolağanüstü, wonderfulolağanüstü tripgezi.
11
32637
2773
Harika bir yolculuk yapmışsınızdır.
00:47
You drivesürücü 19 long hourssaatler back home.
12
35434
4777
19 saatte eve dönersiniz.
00:53
And when you get there,
13
41538
1537
Oraya vardığınızda
00:55
the policepolis are waitingbekleme on you.
14
43099
1617
polisler sizi bekliyordur.
00:57
They accusesuçlamak you of committingişlemekle a crimesuç
15
45221
2388
Florida'da olduğunuz sırada
00:59
that occurredoluştu while you
were away in FloridaFlorida.
16
47633
3267
işlenen bir suç için sizi suçluyorlardır.
01:03
You tell anybodykimse and everybodyherkes
who will listen,
17
51864
2882
Sizi dinleyecek herkese şunu dersiniz:
01:06
"I didn't do it!
18
54770
1463
"Onu ben yapmadım!
01:08
I couldn'tcould have donetamam it!
19
56257
1351
Yapamazdım!
Ben çocuklarımla Mickey
ve Minnie ile takılıyordum!"
01:10
I was hangingasılı out with MickeyMickey
and MinnieMinnie and my kidsçocuklar!"
20
58682
2788
Fakat hiçkimse size inanmaz.
01:14
But no one believesinanır you.
21
62684
1319
01:17
UltimatelySonuçta, you're arrestedtutuklandı,
22
65284
1841
Sonuçta, tutuklanırsınız,
01:19
you're trieddenenmiş,
23
67804
1243
çabalarsınız,
01:21
you're convictedsuçlu
24
69071
1300
hüküm giyersiniz
01:22
and you are sentencedmahkum.
25
70395
1293
ve ceza alırsınız.
01:24
And you spendharcamak 25 yearsyıl in jailhapis,
26
72278
3004
Ve 25 yıl hapiste yattıktan sonra
01:28
untila kadar someonebirisi comesgeliyor alonguzun bir and proveskanıtlıyor --
27
76234
3378
birisi ortaya çıkıp
- ispat edecek delille birlikte -
01:33
has the evidencekanıt to provekanıtlamak --
28
81564
1424
01:35
that you actuallyaslında were in FloridaFlorida
29
83012
3644
cinayet işlendiği sırada
aslında Florida'da olduğunuzu ispat eder.
01:38
when this crimesuç was committedtaahhüt.
30
86680
1769
01:41
So.
31
89806
1160
İşte böyle.
01:43
So, I'm a HarvardHarvard LawHukuk professorprofesör,
32
91831
1654
Ben bir Harvard hukuk profesörüyüm,
01:45
and the last severalbirkaç yearsyıl,
I have workedişlenmiş on
33
93509
4141
geçtiğimiz birkaç yılda,
01:50
winningkazanan the releaseserbest bırakmak of innocentmasum people
34
98285
2539
çocukları ile Disney World'de iken,
01:53
who'veettik kim been wrongfullyhaksız yere convictedsuçlu --
35
101373
2193
Brooklyn, New York' da işlenen bir
cinayet nedeniyle 24 yıl 8 ayını
01:56
people like JonathanJonathan FlemingFleming,
36
104221
1752
hapiste geçiren Jonathan Fleming gibi
01:58
who spentharcanmış 24 yearsyıl, eightsekiz monthsay in jailhapis
37
106762
3289
02:02
for a murdercinayet that was committedtaahhüt
in BrooklynBrooklyn, NewYeni YorkYork,
38
110075
3598
yanlışlıkla suçlanan masum insanların
02:05
while he was in DisneyDisney WorldDünya
39
113697
3483
serbest bırakılmasının üzerinde
çalışıyorum.
02:09
with his kidsçocuklar.
40
117204
1273
02:11
How do we know this?
41
119146
1150
Bunu nereden biliyoruz?
02:12
Because when he was arrestedtutuklandı,
42
120882
1651
Çünkü o tutuklandığında,
02:15
amongarasında his propertyözellik in his back pocketcep
43
123288
2791
arka cebinden çıkanlar arasında
02:18
was a receiptalış irsaliyesi --
44
126866
1241
bir fiş vardı --
02:21
time-stampedZaman damgalı receiptalış irsaliyesi
45
129045
1817
Disney World'de olduğunu gösteren
02:22
that showedgösterdi that he was in DisneyDisney WorldDünya.
46
130886
2861
tarihili bir fiş vardı.
02:26
That receiptalış irsaliyesi was put in the policepolis filedosya,
47
134322
3125
Bu fiş polis dosyasına konuldu,
02:29
a copykopya of it was put
in the prosecutor'sSavcının filedosya,
48
137471
2626
bir kopyası da savcının dosyasına konuldu
02:32
and they never gaveverdi it
to his publichalka açık defenderDefans.
49
140121
3232
fakat onlar bu fişi savunma
avukatına hiç vermediler.
Aslında hiç kimse
orada olduğunu bilmiyordu.
02:35
In factgerçek, nobodykimse even knewbiliyordum it was there.
50
143377
1942
02:37
It just satoturdu there for 20-some-odd-bazı-tek yearsyıl.
51
145343
2739
Sadece 20 yıl boyunca orada öyle durdu.
02:40
My teamtakım lookedbaktı throughvasitasiyla the filedosya,
and we foundbulunan it,
52
148926
3551
Ekibim dosyayı inceledi ve fişi buldu,
02:45
did the restdinlenme of the investigationsoruşturma,
53
153407
1722
soruşturmanın geri kalanını yaptılar
02:47
and figuredanladım out someonebirisi elsebaşka
committedtaahhüt the crimesuç.
54
155153
2287
ve başkasının suçu işlediğini
ortaya çıkardılar.
02:49
MrBay. FlemingFleming was in DisneyDisney WorldDünya,
55
157464
3140
Bay Fleming Disney World' teydi
02:52
and he is now releasedyayınlandı.
56
160628
1939
ve şu anda serbest.
02:55
Let me give you a little bitbit of contextbağlam.
57
163151
1952
Konu hakkında size biraz bilgi vereyim.
02:57
So about threeüç yearsyıl agoönce, I got a call
from the BrooklynBrooklyn DistrictBölge AttorneyAvukat.
58
165802
4138
Yaklaşık 3 yıl önce, Brooklyn Bölge
Savcısından bir telefon aldım.
03:01
He askeddiye sordu whetherolup olmadığını I'd be interestedilgili
in designingtasarım a programprogram
59
169964
4083
"Mahkumiyet inceleme birimi" adında
bir programın tasarlanması ile
03:06
calleddenilen a "convictionmahkumiyet reviewgözden geçirmek unitbirim."
60
174071
1978
ilgilenip ilgilenmeyeceğimi sordu.
03:08
So I said yes.
61
176073
1281
Ben de evet dedim.
03:09
A convictionmahkumiyet reviewgözden geçirmek unitbirim is essentiallyesasen
a unitbirim in a prosecutor'sSavcının officeofis
62
177378
4667
Mahkumiyet inceleme birimi
geçmiş davalarda hata yapılıp
03:14
where prosecutorsSavcılar look at theironların pastgeçmiş casesvakalar
63
182069
3117
yapılmadığının savcılar tarafından
belirlendiği
03:17
to determinebelirlemek whetherolup olmadığını or not
they madeyapılmış mistakeshatalar.
64
185210
2611
savcılık ofisindeki bir birimdir.
03:20
Over the coursekurs of the first yearyıl,
65
188465
2032
İlk yıl boyunca,
03:22
we foundbulunan about 13 wrongfulyanlış convictionsmahkumiyet,
66
190521
3094
yaklaşık 13 yanlış tutuklama tespit ettik.
03:25
people havingsahip olan been in jailhapis for decadeson yıllar,
67
193639
2535
İnsanlar onlarca yıldır hapiste
tutuluyorladı
03:28
and we releasedyayınlandı all of them.
68
196198
1635
ve onları serbest bıraktırdık.
03:29
It was the mostçoğu in NewYeni YorkYork historytarih.
69
197857
2678
New York tarihinde bir ilk.
03:32
The programprogram is still going on,
70
200559
1492
Program hala devam ediyor
03:34
and they're up to 21 releasesbültenleri now --
71
202075
3267
ve şu ana kadar 21 kişi oldu --
03:37
21 people who spentharcanmış
significantönemli time behindarkasında barsBarlar.
72
205366
4356
yıllarını parmaklılar arkasında geçiren
21 kişi serbest kaldı.
03:42
So let me tell you about a coupleçift other
of the menerkekler and womenkadınlar
73
210257
5454
Müsaadenizle bu program
kapsamında iletişime geçtiğim
03:47
that I interactedetkileşim with
in the coursekurs of this programprogram.
74
215735
3284
diğer kadın ve erkekleri anlatayım.
03:51
One nameisim is RogerRoger LoganLogan.
75
219043
2375
Bunlardan biri Roger Logan.
03:54
MrBay. LoganLogan had been in jailhapis 17 yearsyıl
76
222199
3103
Bay Logan bana bir mektup yazdığında
03:57
and wroteyazdı me a lettermektup.
77
225326
1480
17 yıldır hapisteydi.
03:58
It was a simplebasit lettermektup; it basicallytemel olarak said,
78
226830
2143
Sade bir mektuptu ve kısaca şöyleydi:
"Profesör Sullivan, ben masumum.
Bana komplo kuruldu.
04:00
"ProfessorProfesör SullivanSullivan, I'm innocentmasum.
I've been framedçerçeveli.
79
228997
3054
04:04
Can you look at my casedurum?"
80
232075
1355
Davama bakabilir misiniz?"
04:06
At first blushallık, the casedurum seemedgibiydi
like it was openaçık and shutkapamak,
81
234279
3144
İlk bakışta, davayı
incelemeye bile gerek yoktu
04:09
but my researchAraştırma had showngösterilen
82
237447
2033
fakat araştırmalarım gösterdi ki
04:12
that single-witnessTek tanık identificationkimlik casesvakalar
83
240492
2623
tek şahitli teşhis davaları
04:15
are proneeğilimli to errorhata.
84
243139
1278
hatalı olma eğilimindedir.
04:17
It doesn't mean he was innocentmasum,
85
245377
1799
Bu onun masum olduğunu göstermez,
04:19
it just meansanlamına geliyor we oughtgerektiğini to look
a little bitbit closeryakın at those casesvakalar.
86
247200
3317
sadece bu tip davaları daha dikkatli
incelememiz gerektiğini gösterir.
04:22
So we did.
87
250541
1310
Biz de öyle yaptık.
04:23
And the factsGerçekler were relativelyNispeten simplebasit.
88
251875
2001
Ve gerçekler nazaran basitti.
04:25
The eyewitnessgörgü tanığı said she heardduymuş a shotatış,
89
253900
3082
Görgü tanığı bir silah sesi
duyduğunu söylemiş
04:29
and she ranran to the nextSonraki buildingbina
and turneddönük around and lookedbaktı,
90
257006
3051
ve bitişik binaya koşmuş ve
arkasını dönüp bakmış
04:32
and there was MrBay. LoganLogan.
91
260081
1581
ve o sırada Bay Logan'ı görmüş.
04:34
And he was trieddenenmiş and convictedsuçlu
and in jailhapis for 17-some-odd-bazı-tek yearsyıl.
92
262432
4284
O yargılandı, mahkum edildi ve
17 yıl boyunca hapishanedeydi.
04:38
But it was a single-witnessTek tanık casedurum,
so we tookaldı a look at it.
93
266740
2814
Fakat tek tanıklı dava olarak,
onu tekrar ele aldık.
suç mahaline adamlarımı gönderdim
ve bir tutarsızlık tespit ettiler.
04:41
I sentgönderilen some people to the scenefaliyet alani, sahne,
and there was an inconsistencytutarsızlık.
94
269578
3120
Kibarca söylemek gerekirse:
04:44
And to put it politelykibarca:
95
272722
5137
04:49
UsainUsain BoltCıvata couldn'tcould have runkoş
from where she said she was
96
277883
3659
Usain Bolt bile onun söylediği noktadan
04:53
to the other spotyer.
97
281566
1188
diğerine koşmuş olamazdı.
04:54
Right?
98
282778
1152
Gerçekten doğru!
04:55
So we knewbiliyordum that wasn'tdeğildi truedoğru.
99
283954
2417
Sonuçta biz bunun
Doğru olmadığını biliyorduk.
04:58
So it still didn't mean
that he didn't do it,
100
286925
2097
Bu hala onun yapmadığını
göstermiyordu
05:01
but we knewbiliyordum something was maybe fishyBalık
about this witnesstanık.
101
289046
3984
fakat tanık hakkında bir şeylerin şüpheli
olabileceğini biliyorduk.
05:05
So we lookedbaktı throughvasitasiyla the filedosya,
102
293634
2034
Böylece dosyayı incelemeye başladık,
05:07
a pieceparça of paperkâğıt in the filedosya
had a numbernumara on it.
103
295692
2339
dosyadaki bir kağıt üzerinde
bir numara vardı.
05:10
The numbernumara indicatedBelirtilen
that this witnesstanık had a recordkayıt.
104
298055
2966
Bu sayı tanığın bir rekoru
olduğunu belirtiyordu.
05:13
We wentgitti back throughvasitasiyla 20 yearsyıl
of non-digitizedSigara sayısallaştırılmış paperskâğıtlar
105
301045
3808
20 sene öncenin dijitalleştirilmemiş
kağıtlarına
05:16
to figureşekil out what this recordkayıt was about,
106
304877
2576
bu rekorun ne hakkında olduğunu
çözmek için döndük
05:19
and it turneddönük out -- it turneddönük out --
107
307477
2487
ve ortaya çıktı ki
05:21
the eyewitnessgörgü tanığı was in jailhapis
108
309988
3508
görgü tanığı gördüğüne tanıklık
05:25
when she said she saw what she saw.
109
313520
1919
ettiği zamanda hapisteydi.
Adam 17 yılını parmaklıklar
arkasında geçirdi.
05:29
The man spentharcanmış 17 yearsyıl behindarkasında barsBarlar.
110
317718
2213
05:33
The last one is a casedurum about two boysçocuklar,
111
321476
4767
Son dosyamız ise
2 çocuk hakkında bir dosya,
05:38
WillieWillie StuckeyStuckey, DavidDavid McCallumMcCallum.
112
326267
1821
Willie Stuckey, David McCallum.
05:41
They were arrestedtutuklandı at 15,
113
329002
1585
15 yaşlarında tutuklandılar
05:43
and theironların convictionmahkumiyet was vacatedboşalan
29 yearsyıl latersonra.
114
331320
4200
ve suçlamalar 29 yıl sonra düştü.
05:48
Now this was a casedurum,
115
336865
1794
Şimdi bu dava da yine --
05:50
oncebir Zamanlar again -- first blushallık,
it lookedbaktı openaçık and shutkapamak.
116
338683
2804
İlk bakışta incelemeye bile
gerek yok gibi görünüyordu.
05:53
They had confesseditiraf etti.
117
341511
1272
Onlar itiraf etmişlerdi.
05:55
But my researchAraştırma showedgösterdi
that juvenileçocuk confessionsitiraflar
118
343750
2751
Fakat araştırmalarım göstermişti ki
bir ebebeyn yokluğunda yapılan itiraflar
05:58
withoutolmadan a parentebeveyn presentmevcut
119
346525
1489
06:00
are proneeğilimli to errorhata.
120
348038
1435
hatalı olma eğilimindedir.
06:01
The DNADNA casesvakalar provedkanıtlanmış this severalbirkaç timeszamanlar.
121
349497
2266
DNA dosyaları bunu birkaç kez kanıtladı.
06:03
So we tookaldı a closekapat look.
122
351787
1374
Yakından baktık.
06:05
We lookedbaktı at the confessionitiraf,
123
353708
1849
İtirafa baktık
06:07
and it turneddönük out,
124
355581
1164
ve görünürde
06:08
there was something in the confessionitiraf
125
356769
1862
itiraflarda bu çocukların
06:10
that those boysçocuklar could not have knownbilinen.
126
358655
1968
bilemeyeceği bir şeyler vardı.
06:12
The only people who knewbiliyordum it
were policepolis and prosecutorsSavcılar.
127
360647
2731
Bunu yalnızca polisler
ve savcılar bilebilirdi.
Gerçekte ne olduğunu anladık;
06:15
We knewbiliyordum what really happenedolmuş;
128
363402
2271
06:17
someonebirisi told them to say this.
129
365697
1559
birileri onlara bunu söylemişti.
06:19
We don't exactlykesinlikle know who,
130
367280
1869
Bunun kim olduğunu,
06:21
whichhangi personkişi did,
131
369173
1467
kimin yaptığını bilmiyorduk,
06:22
but any rateoran, the confessionitiraf was coercedzorla,
132
370664
2895
fakat her halükarda itirafın
zorla alındığını
06:25
we determinedbelirlenen.
133
373583
1354
belirledik.
06:27
We then wentgitti back and did forensicsAdli tıp
134
375422
1832
Ardından geriye dönüp
çok kapsamlı adli
06:29
and did a fulsometaşkın investigationsoruşturma
135
377278
1686
bir araştırma yaptık
06:30
and foundbulunan that two other,
136
378988
1396
ve diğer ikisini bulduk,
06:32
much olderdaha eski, differentfarklı heightsyükseklikleri,
differentfarklı hairstylesaç modeli,
137
380408
2859
daha büyük, farklı boylarda,
farklı saç tiplerinde
06:35
two other people committedtaahhüt the crimesuç,
138
383291
2334
ve cinayeti asıl işleyen başka iki çocuk,
06:37
not these two boysçocuklar.
139
385649
1270
bu ikisi değil.
06:39
I actuallyaslında wentgitti to courtmahkeme that day,
140
387341
2045
O gün "dava düşümü" olarak
06:41
for what's calleddenilen a "vacaturvacatur hearingişitme,"
141
389410
3542
isimlendirilen suçlamaların düştüğü
06:44
where the convictionmahkumiyet is thrownatılmış out.
142
392976
2111
celse için mahkemeye gittim.
06:47
I wentgitti to courtmahkeme; I wanted to see
143
395111
1702
Bay McCallum'un oradan çıktığını
06:49
MrBay. McCallumMcCallum walkyürümek out of there.
144
397461
2507
görmek istediğimden, mahkemeye gittim.
06:51
So I wentgitti to courtmahkeme,
145
399992
1154
Mahkemedeydim
06:53
and the judgehakim said something
that judgesyargıçlar say all the time,
146
401170
2769
ve yargıç her zamanki yargıçların
söylediği şeyleri söyledi
06:55
but this tookaldı on a really specialözel meaninganlam.
147
403963
2209
fakat bu gerçek özel bir anlam içeriyordu.
06:58
He lookedbaktı up after the argumentsargümanlar and said,
148
406693
2620
Tartışmalardan sonra baktı ve
07:01
"MrBay. McCallumMcCallum,"
149
409337
1203
"Bay McCallum,"
07:03
he said fivebeş beautifulgüzel wordskelimeler:
150
411108
1889
o iki harika kelimeyi söyledi:
07:05
"You are freeücretsiz to go."
151
413594
3451
"Gitmekte özgürsün."
07:10
Can you imaginehayal etmek?
152
418539
1614
Hayal edebiliyor musunuz?
07:12
After just about 30 yearsyıl:
153
420177
2378
Yaklaşık 30 yıldan sonra
07:15
"You are freeücretsiz to go."
154
423315
1529
"Gitmekte özgürsün."
07:18
And he walkedyürüdü out of that courtroomMahkeme.
155
426725
1779
Ve böylece o mahkeme salonundan çıktı.
07:21
UnfortunatelyNe yazık ki,
his codefendantcodefendant, MrBay. StuckeyStuckey,
156
429595
3179
Ne yazık ki, sanık Bay Stuckey
07:24
didn't get the benefityarar of that.
157
432799
2129
bunların faydasını göremedi.
Lakin Bay Stuckey 34 yaşında iken
07:27
You see, MrBay. StuckeyStuckey diedvefat etti in prisonhapis
158
435477
1858
hapiste ölmüştü
07:30
at 34 yearsyıl oldeski,
159
438180
2088
07:32
and his motheranne satoturdu
at counselavukat tabletablo in his placeyer.
160
440292
3392
ve annesi onun yerine
savunma masasına oturmuştu.
Geri kalan hayatımda
bunu asla unutmayacağım.
07:36
I'll never forgetunutmak this
the restdinlenme of my life.
161
444898
2558
07:39
She just rockedsarstı at the tabletablo, sayingsöz,
162
447480
2977
Masada hafifçe sallanarak
07:42
"I knewbiliyordum my babybebek didn't do this.
163
450481
1960
"Bunu bebeğimin yapmadığını biliyordum.
07:44
I knewbiliyordum my babybebek didn't do this."
164
452465
2219
Bunu bebeğimin yapmadığını
biliyordum." dedi.
07:46
And her babybebek didn't do this.
165
454708
1383
Onun bebeği bunu yapmamıştı.
07:48
Two other guys did it.
166
456813
1238
Diğer iki adam yapmıştı.
07:51
If there's anything that we'vebiz ettik learnedbilgili,
anything that I've learnedbilgili,
167
459117
3286
Bu hatalı mahkumiyet
çalışmalarının bütününden
07:54
with this convictionmahkumiyet integritybütünlük work,
168
462427
3188
herhangi bir şey öğrendi isem,
o da adalet kendiliğinden olmadığıdır.
07:57
it's that justiceadalet doesn't happenolmak.
169
465639
2939
08:01
People make justiceadalet happenolmak.
170
469779
3829
İnsanlar adeleti oldururlar.
Adalet sadece yukarından inen ve
08:08
JusticeAdalet is not a thing
that just descendsiner from aboveyukarıdaki
171
476441
3895
08:12
and makesmarkaları everything right.
172
480360
1380
her şeyi doğru yapan bir şey değildir.
08:14
If it did, MrBay. StuckeyStuckey
wouldn'tolmaz have diedvefat etti in prisonhapis.
173
482602
3983
Eğer öyle olsaydı, Bay Stuckey
hapiste ölmeyecekti.
08:19
JusticeAdalet is something
174
487756
1723
Adalet iyi niyetli insanların
08:21
that people of goodwilliyi niyet make happenolmak.
175
489503
3098
yaptığı bir şeydir.
08:25
JusticeAdalet is a decisionkarar.
176
493885
3595
Adalet bir karardır.
08:32
JusticeAdalet is a decisionkarar.
177
500392
1728
Adalet bir karardır.
08:35
We make justiceadalet happenolmak.
178
503461
2340
Biz adaleti oldururuz.
08:38
You know, the scarykorkutucu thing is,
179
506306
1919
İşin korkunç tarafı,
08:40
in eachher of these threeüç casesvakalar I describedtarif edilen,
180
508249
2617
anlattığım bu üç davanın her birinde
08:42
it would have only takenalınmış
just an extraekstra minutedakika --
181
510890
2602
birisinin dosyayı inceleyip
bu fişi bulması
08:45
an extraekstra minutedakika --
182
513516
1615
sadece bir dakikasını
08:47
for someonebirisi to look throughvasitasiyla the filedosya
183
515155
2143
- fazladan bir dakika -
08:49
and find this receiptalış irsaliyesi.
184
517322
1488
alacaktı.
08:51
Just one -- to look throughvasitasiyla the filedosya,
find the receiptalış irsaliyesi,
185
519804
3056
Sadece bir kişi dosyayı inceleyecek,
fişi bulacak
ve savunma makamına onu verecekti.
08:55
give it to the publichalka açık defenderDefans.
186
523684
1867
Birisinin videodaki itirafa bakıp
"O olamaz." demesi
08:58
It would have takenalınmış someonebirisi just a minutedakika
187
526882
2542
09:01
to look at the videovideo confessionitiraf
and say, "That cannotyapamam be."
188
529448
4647
sadece bir dakika sürerdi.
Sadece bir dakika.
09:07
Just a minutedakika.
189
535179
1286
09:09
And perhapsbelki MrBay. StuckeyStuckey
would be alivecanlı todaybugün.
190
537704
2980
Belki de Bay Stuckey bugün
yaşıyor olacaktı.
09:13
It remindshatırlatır me of one of my favoritesevdiğim poemsşiirler.
191
541451
3381
Bu bana çok sevdiğim bir şiiri hatırlattı.
Benjamin Elijah Mays'in
"Tanrı'nın dakikaları"
09:16
It's a poemşiir that BenjaminBenjamin ElijahElijah MaysMays
would always reciteezberden okumak,
192
544856
4283
09:21
and he calleddenilen it "God'sTanrı'nın MinuteDakika."
193
549163
1713
isimli şiirini hep okurum.
09:22
And it goesgider something like this:
194
550900
1573
Şiir şu şekildedir:
09:24
"I have only just a minutedakika,
195
552497
2117
"Benim sadece bir dakikam var,
09:26
only 60 secondssaniye in it,
196
554638
2027
Onun içerisinde sadece 60 saniye,
09:28
forcedzorunlu uponüzerine me, can't refuseçöp it,
197
556689
2275
bana dayatılır, red edilemez,
09:30
didn't seekaramak it, didn't chooseseçmek it.
198
558988
2266
onu aramadınız, onu seçmediniz.
09:33
But it's up to me to use it.
199
561278
1554
Ancak bunu kullanmak bana kalmış.
09:34
I mustşart sufferacı çekmek if I losekaybetmek it,
give accounthesap if I abusetaciz it.
200
562856
3438
Kaybedersem acı çekmem,
kötüye kullanırsam hesap vermem gerekir.
09:39
Just a tinyminik little minutedakika,
201
567175
2254
Sadece minik bir dakika,
09:42
but eternitysonsuzluk is in it."
202
570105
2480
fakat sonsuzluk onun içerisinde."
09:45
If I were to chargeşarj etmek
203
573903
1550
Eğer içimizden her birini
09:47
eachher and everyher one of us,
204
575477
1633
suçlayacak olsaydım,
09:49
I would want to say something like,
205
577934
2409
şunu söylemek isterdim:
09:53
"EveryHer day,
206
581962
1152
"Her gün,
09:55
everyher day,
207
583868
1151
her gün,
09:57
take just one extraekstra minutedakika
208
585935
2064
sadece bir dakika harca
ve adaleti sağla.
10:01
and do some justiceadalet.
209
589800
1376
10:04
You don't have to --
210
592932
1402
Yapmak zorunda --
10:06
I mean, some people spendharcamak
theironların careerskariyer and theironların liveshayatları,
211
594358
4013
Yani, bazı insanlar
kariyerlerini ve hayatlarını
savunma avukatı olarak harcıyor
10:10
like publichalka açık defenderssavunucuları,
212
598395
1238
ve her gün adaleti sağlıyorlar.
10:11
doing justiceadalet everyher day.
213
599657
1240
Fakat profesyonel yaşamınızda,
ne yaparsanız yapın
10:14
But in your professionalprofesyonel liveshayatları,
whateverher neyse you do,
214
602206
2320
10:16
take time out
215
604550
1690
vaktinizi ayırın
10:18
to just
216
606264
1164
ve biraz
10:20
do some justiceadalet.
217
608576
1287
adaleti sağlayın.
10:21
Make a colleagueçalışma arkadaşı feel better.
218
609887
1714
Bir meslektaşınızı daha iyi hissettirin.
10:24
If you hearduymak something that's sexistcinsiyet ayrımı,
219
612083
2551
Eğer cinsiyetçi bir şeyler duyarsanız,
10:27
don't laughgülmek, speakkonuşmak up.
220
615388
2157
gülmeyin, ne düşündüğünüzü
yüksek sesle söyleyin.
10:30
If someonebirisi is down, liftasansör them up,
221
618397
2320
Eğer birileri aşağıda ise,
her gün fazladan bir dakika ile
10:32
one extraekstra minutedakika eachher day,
222
620741
2694
onları ayağa kaldırın.
10:36
and it'llolacak be a great, great placeyer.
223
624253
2322
Ve bu harika olacak.
10:38
I want to showgöstermek you something.
224
626599
1796
Size bir şey göstermek istiyorum.
10:41
Now, aboveyukarıdaki me is a pictureresim
225
629957
2975
Şimdi arkamda üstte görülen resim
10:44
of DavidDavid McCallumMcCallum.
226
632956
1421
David McCallum'a ait.
10:47
This is the day
he was releasedyayınlandı from prisonhapis.
227
635353
2880
Hapishaneden serbest bırakıldığı
günden bir resim.
10:50
After 30 yearsyıl, he got to hugsarılmak a nieceyeğen
228
638257
3057
30 yıldan sonra, bundan önce
dokunmaya asla fırsat bulamadığı
yeğenini kucakladı.
10:53
he had never been ableyapabilmek to touchdokunma before.
229
641338
2792
Ona şunu sormuştum:
10:57
And I askeddiye sordu him then,
230
645378
1357
"Yapmak istediğin ilk şey ne?"
10:59
I said, "What's the first thing
you want to do?"
231
647563
2699
11:02
And he said, "I just want
to walkyürümek on the sidewalkkaldırım
232
650286
2379
O da: "Kimseden emir almadan
kaldırımda yürümek istiyorum." dedi.
11:04
withoutolmadan anybodykimse tellingsöylüyorum me where to go."
233
652689
2181
11:07
Wasn'tDeğildi bitteracı,
234
655470
1705
Acı değildi,
11:09
just wanted to walkyürümek on the sidewalkkaldırım.
235
657199
1906
sadece kaldırımda yürümek istedi.
11:11
I spokekonuştu to MrBay. McCallumMcCallum
about two weekshaftalar agoönce.
236
659835
3007
Bay McCallum ile yaklaşık
2 hafta önce konuştum.
11:15
I wentgitti to NewYeni YorkYork.
237
663369
1174
New York'a gitmiştim.
11:16
It was on the two-yeariki yıllık anniversaryyıldönümü
238
664567
2763
Serbest bırakılmasının üzerinden
11:19
of his releaseserbest bırakmak.
239
667354
1570
2 yıl geçmişti.
11:21
And we talkedkonuştuk,
240
669280
1640
Konuştuk,
11:22
we laughedgüldü, we huggedsarıldı, we criedağladım.
241
670944
2464
güldük, kucaklaştık, ağladık.
11:26
And he's doing quiteoldukça well.
242
674035
2205
Ve durumu oldukça iyi.
11:28
And one of the things he said
when we metmet with him
243
676264
3886
Onunla görüştüğümde
hayatını ve kariyerini
haksız yere başka hiç kimsenin
11:32
is that he now has dedicatedadanmış his life
244
680174
3130
11:35
and his careerkariyer
245
683328
1369
mahkum edilmemesini
sağlamaya adadığını belirtti.
11:36
to ensuringsağlanması that nobodykimse elsebaşka
is lockedkilitli up unjustlyhaksız yere.
246
684721
4159
11:41
JusticeAdalet, my friendsarkadaşlar,
247
689951
2002
Dostlarım, adalet
bir karardır.
11:45
is a decisionkarar.
248
693596
1249
11:47
Thank you very much.
249
695526
1207
Çok teşekkürler.
(Alkışlar)
11:48
(ApplauseAlkış)
250
696757
4140
Translated by kutay dimitoka
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ronald S. Sullivan Jr. - Clinical professor of law
Ronald Sullivan is a leading theorist in the areas of criminal law, criminal procedure, trial practice and techniques, legal ethics and race theory.

Why you should listen

Professor Ronald Sullivan is the faculty director of the Harvard Criminal Justice Institute and the Harvard Trial Advocacy Workshop. Sullivan also serves as Faculty Dean of Winthrop House at Harvard College. He is the first African American ever appointed Faculty Dean in Harvard's history. He is a founding member and Senior Fellow of the Jamestown Project.

Sullivan has merged legal theory and practice over the course of his career in unique and cutting-edge ways. In 2014, he was tasked to design and implement a Conviction Review Unit (CRU) for the newly elected Brooklyn District Attorney. The CRU, designed to identify and exonerate wrongfully convicted persons, quickly became regarded as the model conviction integrity program in the nation. In its first year of operation alone, Sullivan discovered over 10 wrongful convictions, which the DA ultimately vacated. Some of the exonerated citizens had served more than 30 years in prison before they were released.

In 2008, Sullivan served as Chair, Criminal Justice Advisory Committee for then-Senator Barack Obama's presidential campaign. In this capacity, his committee made policy recommendations on a range of issues in an effort to put into practice some of the best research in the field. He also served as a member of the National Legal Advisory Group for the Barack Obama Presidential Campaign. Finally, Sullivan was appointed Advisor to the Department of Justice Presidential Transition Team.

In 2007, in the wake of Hurricane Katrina, Sullivan was asked to create a system to solve a criminal justice crisis. More than 6,000 citizens were incarcerated in and around New Orleans without representation and with all official records destroyed by Hurricane Katrina. Sullivan designed an indigent defense delivery system that resulted in the release of nearly all the 6000 inmates.

Sullivan still maintains an appellate and trial practice. He has represented persons ranging from politicians to professional athletes to recording artists to pro bono clients in criminal jeopardy.  Representative clients include: The family of Michael Brown, former New England Patriot Aaron Hernandez and the family of Usaamah Rahim. 

Sullivan is a Phi Beta Kappa graduate of Morehouse College and the Harvard Law School, where he served as President of the Harvard Black Law Students Association and as General Editor of the Harvard BlackLetter Law Journal.

More profile about the speaker
Ronald S. Sullivan Jr. | Speaker | TED.com