ABOUT THE SPEAKER
Jonny Sun - Screenwriter, author, artist
Jonny Sun wears many hats, creating work across multiple fields and modes that speaks to the increasingly expansive society in which we live.

Why you should listen

Jonny Sun never felt that the multi-hyphenate description of screenwriter/humorist/author/artist/researcher/technologist made much sense. He is a writer for the Netflix original series BoJack Horseman and is currently writing the screenplay for an original idea with Fox Family and Chernin Entertainment. He also wrote and illustrated the best-selling graphic novel Everyone's a Aliebn When Ur a Aliebn Too, illustrated Lin-Manuel Miranda's GMorning, Gnight! and regularly writes online.

Sun is currently pursuing a PhD at MIT, where he's studying social media communities and making art about artificial intelligence with the metaLAB at Harvard. He helped develop The Laughing Room, a self-aware sitcom set that plays a laugh track based on what participants say in the room. His work explores how technology interfaces with our lived, human experiences, believing that this critical eye on technology is essential to the stories we tell about contemporary life.

Sun's work comes from deeply personal places, asking: "Does anyone else feel this way too?" He seeks to feel less alone in the world and to try to help others feel less alone, too -- by making things that connect to people, and then connect people; by making work that helps people feel seen and find each other. 

More profile about the speaker
Jonny Sun | Speaker | TED.com
TED2019

Jonny Sun: You are not alone in your loneliness

Jonny Sun: Yalnızlığınızda yalnız değilsiniz

Filmed:
2,799,364 views

Yalnızlığınız, üzüntünüz ve korkunuzla ilgili açık ve savunmasız olmak, teselli bulmanıza ve daha az yalnız hissetmenize yardım edebilir, diyor yazar ve ressam Jonny Sun. Kendine özgü çizimleriyle dolu içten konuşmasında, yabancı gibi hissetmekle ilgili yazdığı hikâyelerin, bir topluma katılmada ve karanlıkta minik bir ışık bulmada kendisine nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor.
- Screenwriter, author, artist
Jonny Sun wears many hats, creating work across multiple fields and modes that speaks to the increasingly expansive society in which we live. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
HelloMerhaba.
0
1000
1976
Merhaba,
sizi biriyle tanıştırmak istiyorum.
00:15
I'd like to introducetakdim etmek you to someonebirisi.
1
3000
1976
Bu Jomny.
00:17
This is JomnyJomny.
2
5000
2601
Aslında Jonny
00:19
That's "JonnyJonny" but spelledyazıldığından
accidentallyyanlışlıkla with an "m,"
3
7625
2934
ama yanlışlıkla "m" ile telaffuz edilmiş
00:22
in casedurum you were wonderingmerak ediyor,
4
10583
1310
çünkü hiçbirimiz mükemmel değiliz.
00:23
because we're not all perfectmükemmel.
5
11917
1476
Jomny bir uzaylı
00:25
JomnyJomny is an alienyabancı
6
13417
2017
ve insanlar üzerinde çalışma göreviyle
dünyaya gönderilmiş.
00:27
who has been sentgönderilen to earthtoprak
with a missionmisyon to studyders çalışma humansinsanlar.
7
15458
3060
Kaybolmuş, yalnız
ve evden uzakta hissediyor.
00:30
JomnyJomny is feelingduygu lostkayıp and aloneyalnız
and faruzak from home,
8
18542
3851
Sanırım hepimiz böyle hissetmişizdir
00:34
and I think we'vebiz ettik all feltkeçe this way.
9
22417
3226
ya da en azından
ben böyle hissetmiştim.
00:37
Or, at leasten az I have.
10
25667
1767
00:39
I wroteyazdı this storyÖykü about this alienyabancı
at a momentan in my life
11
27458
2976
Hayatımda, özellikle uzaylı gibi
hissettiğim bir dönemde
bu uzaylıyla ilgili bir hikâye yazmıştım.
00:42
when I was feelingduygu particularlyözellikle alienyabancı.
12
30458
2060
Cambridge'e yeni taşınmış
ve MIT'de doktora programına başlamıştım.
00:44
I had just movedtaşındı to CambridgeCambridge
and startedbaşladı my doctoralDoktora programprogram at MITMIT,
13
32542
3267
Herkesten uzakta ve korkmuş hissediyordum,
buraya ait değilmişim gibi geliyordu.
00:47
and I was feelingduygu intimidatedkorkutmak and isolatedyalıtılmış
and very much like I didn't belongait.
14
35833
5810
Ama bir çeşit cankurtaranım vardı.
00:53
But I had a lifelineyaşam çizgisi of sortssıralar.
15
41667
2101
00:55
See, I was writingyazı jokesŞakalar
for yearsyıl and yearsyıl
16
43792
4226
Mesela yıllarca espriler yazdım
ve onları sosyal medyada paylaştım
01:00
and sharingpaylaşım them on socialsosyal mediamedya,
17
48042
2309
01:02
and I foundbulunan that I was turningdöndürme
to doing this more and more.
18
50375
3083
ve zaman geçtikçe
bunu daha çok yaptığımı fark ettim.
01:06
Now, for manyçok people,
the internetInternet can feel like a lonelyyalnız placeyer.
19
54250
4059
Birçok kişiye göre internet,
yalnız bir yer olabilir.
01:10
It can feel like this,
20
58333
1310
Sürekli seslendiğiniz
ama kimsenin dinlemediği,
01:11
a bigbüyük, endlesssonsuz, expansivegeniş voidgeçersiz
21
59667
2767
büyük, sonsuz ve genişleyen
bir boşluk gibi hissettirebilir.
01:14
where you can constantlysürekli call out to it
but no one'sbiri ever listeningdinleme.
22
62458
3209
01:18
But I actuallyaslında foundbulunan a comfortkonfor
in speakingkonuşuyorum out to the voidgeçersiz.
23
66708
3476
Buna rağmen boşlukla konuşmak
beni rahatlattı.
Duygularımı boşlukla paylaştıkça
zamanla boşluk cevap vermeye başladı.
01:22
I foundbulunan, in sharingpaylaşım
my feelingsduygular with the voidgeçersiz,
24
70208
2435
01:24
eventuallysonunda the voidgeçersiz startedbaşladı to speakkonuşmak back.
25
72667
2250
01:28
And it turnsdönüşler out that the voidgeçersiz
isn't this endlesssonsuz lonelyyalnız expanseGenişlik at all,
26
76375
3434
Meğer boşluk, o sonsuz
ve yalnız enginlik değilmiş.
Hatta her çeşit insanla doluymuş;
01:31
but insteadyerine it's fulltam of
all sortssıralar of other people,
27
79833
2435
aynı benim gibi boşluğa bakan
ve duyulmak isteyen insanlarla.
01:34
alsoAyrıca staringbakmak out into it
and alsoAyrıca wantingeksik to be heardduymuş.
28
82292
3309
Sosyal medya birçok kötü şeye neden oldu,
bunu inkâr etmiyorum.
01:37
Now, there have been manyçok badkötü things
that have come from socialsosyal mediamedya.
29
85625
3768
01:41
I'm not tryingçalışıyor to disputeanlaşmazlık that at all.
30
89417
1851
Herhangi bir zamanda çevrim içi olmak,
01:43
To be onlineinternet üzerinden at any givenverilmiş pointpuan
is to feel so much sadnessüzüntü
31
91292
3892
çok fazla üzüntü, öfke
ve şiddet hissetmeye neden olur.
01:47
and angeröfke and violenceşiddet.
32
95208
2310
Dünyanın sonu gelmiş gibi hissettirir.
01:49
It can feel like the endson of the worldDünya.
33
97542
1851
Ama aynı zamanda bir çelişkideyim
01:51
YetHenüz, at the sameaynı time, I'm conflictedÇakışan
34
99417
1851
çünkü yakın arkadaşlarımın çoğunun
01:53
because I can't denyreddetmek the factgerçek
that so manyçok of my closestEn yakın friendsarkadaşlar
35
101292
3642
aslında internette tanıştığım
kişiler olduğunu yadsıyamam.
01:56
are people that I had metmet
originallyaslında onlineinternet üzerinden.
36
104958
2625
Sanırım bunun nedeni biraz da
sosyal medyanın itiraf etme doğası.
02:00
And I think that's partlykısmen because
there's this confessionalgünah çıkarma naturedoğa
37
108458
3268
02:03
to socialsosyal mediamedya.
38
111750
1250
02:05
It can feel like you are writingyazı
in this personalkişisel, intimatesamimi diarygünlüğü
39
113750
3893
Sanki kişisel, samimi
ve gizli bir günlük yazıyorsunuz gibi
02:09
that's completelytamamen privateözel,
40
117667
1476
ama aynı zamanda tüm dünyanın
bunu okumasını istiyorsunuz.
02:11
yethenüz at the sameaynı time you want
everyoneherkes in the worldDünya to readokumak it.
41
119167
3267
Galiba bunun eğlenceli yönü,
02:14
And I think partBölüm of that, the joysevinç of that
42
122458
2768
02:17
is that we get to experiencedeneyim things
from perspectivesbakış açıları from people
43
125250
3226
bizden tamamen farklı olan insanların
bakış açılarını deneyimleyebiliyor olmamız
02:20
who are completelytamamen
differentfarklı from ourselveskendimizi,
44
128500
2059
ve bazen bu iyi bir şey.
02:22
and sometimesara sıra that's a niceGüzel thing.
45
130583
1643
Örneğin, Twitter'a ilk katıldığımda
02:24
For exampleörnek, when I first joinedkatıldı TwitterTwitter,
46
132250
1976
02:26
I foundbulunan that so manyçok of the people
that I was followingtakip etme
47
134250
2851
takip ettiğim birçok kişinin,
mental sağlık ve terapiye gitmekle ilgili
02:29
were talkingkonuşma about mentalzihinsel healthsağlık
and going to therapyterapi
48
137125
2684
bu konu yüz yüze konuşulurken hissedilen
utanç olmadan konuştuğunu fark ettim.
02:31
in waysyolları that had noneYok of the stigmastigma
that they oftensık sık do
49
139833
3393
02:35
when we talk about these issuessorunlar in personkişi.
50
143250
2518
Aralarında, mental sağlıkla
ilgili konuşmak normalleşmişti,
02:37
ThroughAracılığıyla them, the conversationkonuşma
around mentalzihinsel healthsağlık was normalizedNormalleştirilmiş,
51
145792
3642
ve terapiye gitmenin bana da
yardım edeceğini fark etmemi sağladılar.
02:41
and they helpedyardım etti me realizegerçekleştirmek
that going to therapyterapi was something
52
149458
3018
02:44
that would help me as well.
53
152500
1601
02:46
Now, for manyçok people,
54
154125
1809
Tüm bu konuları internette
herkesin önünde açıkça konuşmak
02:47
it soundssesleri like a scarykorkutucu ideaFikir
to be talkingkonuşma about all these topicskonular
55
155958
4476
birçok insan için
korkunç bir fikir olabilir.
02:52
so publiclyGenel olarak and so openlyaçıkça on the internetInternet.
56
160458
2893
02:55
I feel like a lot of people
think that it is a bigbüyük, scarykorkutucu thing
57
163375
4809
Mükemmel ve tamamen biçimlenmeden
çevrim içi olmak,
birçok insana göre çok korkunç bir şey.
03:00
to be onlineinternet üzerinden if you're not
alreadyzaten perfectlykusursuzca and fullytamamen formedoluşturulan.
58
168208
4143
Ama bence aslında internet,
bilmemek için güzel bir yer olabilir
03:04
But I think the internetInternet can be
actuallyaslında a great placeyer to not know,
59
172375
3393
ve sanırım bu duruma
heyecanla yaklaşabiliriz
03:07
and I think we can
treattedavi etmek that with excitementheyecan,
60
175792
3976
çünkü eksikliğinizi, kırılganlığınızı
ve güvensizliğinizi
03:11
because to me there's something
importantönemli about sharingpaylaşım your imperfectionskusurlar
61
179792
4601
başka insanlarla paylaşmak önemli bir şey.
03:16
and your insecuritiesgüvensizliği
and your vulnerabilitiesgüvenlik açıkları
62
184417
3142
03:19
with other people.
63
187583
1292
[Tüm bu katlarımın altında daha küçük,
daha korkmuş bir soğan var]
03:22
(LaughterKahkaha)
64
190083
1768
03:23
Now, when someonebirisi shareshisseleri
that they feel sadüzgün or afraidkorkmuş
65
191875
3559
Birisi üzgün, korkmuş
veya yalnız hissettiğini paylaştığında
03:27
or aloneyalnız, for exampleörnek,
66
195458
1685
bu benim daha az
yalnız hissetmemi sağlıyor,
03:29
it actuallyaslında makesmarkaları me feel lessaz aloneyalnız,
67
197167
2142
yalnızlığımı azaltarak değil
03:31
not by gettingalma ridkurtulmuş of any of my lonelinessyalnızlık
68
199333
3101
ama yalnız hissetmekte
tek başıma olmadığımı göstererek.
03:34
but by showinggösterme me that I am not aloneyalnız
69
202458
2435
03:36
in feelingduygu lonelyyalnız.
70
204917
1392
03:38
And as a writeryazar and as an artistsanatçı,
71
206333
1726
Yazar ve ressam olarak ben,
savunmasız olmanın rahatlığını
03:40
I carebakım very much about makingyapma
this comfortkonfor of beingolmak vulnerablesavunmasız
72
208083
3643
toplumsal ve birbirimizle paylaştığımız
bir şey hâline getirmekle ilgileniyorum.
03:43
a communaltoplumsal thing, something that we
can sharepay with eachher other.
73
211750
3226
İçsel şeyleri dışsal hâle getirmek
konusunda heyecanlıyım.
03:47
I'm excitedheyecanlı about
externalizingdışa çıkarma the internal,
74
215000
2518
03:49
about takingalma those invisiblegörünmez personalkişisel
feelingsduygular that I don't have wordskelimeler for,
75
217542
4934
Dile getiremediğim görünmez
kişisel duygularıma ışık tutmak,
onları dile getirmek
03:54
holdingtutma them to the lightışık,
puttingkoyarak wordskelimeler to them,
76
222500
2518
ve başkalarının kendi duygularını
dile getirmelerine yardım eder umuduyla
03:57
and then sharingpaylaşım them with other people
77
225042
1892
03:58
in the hopesumutlar that it mightbelki help them
find wordskelimeler to find theironların feelingsduygular as well.
78
226958
3715
bu duygularımı başka insanlarla
paylaşmak için heyecanlıyım.
Bunun büyük bir şey gibi
geldiğini biliyorum
04:02
Now, I know that soundssesleri like a bigbüyük thing,
79
230697
2362
ama bütün bunları küçük, ulaşılabilir
paketler hâline getirmek istiyorum
04:05
but ultimatelyen sonunda I'm interestedilgili
in puttingkoyarak all these things
80
233083
2685
04:07
into smallküçük, approachableCana yakın packagespaketler,
81
235792
2517
çünkü onları daha küçük parçalar
hâline getirirsek
04:10
because when we can hidesaklamak them
into these smallerdaha küçük piecesparçalar,
82
238333
2643
daha ulaşılabilir ve daha eğlenceli
olurlar diye düşünüyorum.
04:13
I think they are easierDaha kolay to approachyaklaşım,
I think they're more funeğlence.
83
241000
2934
Böylece, paylaştığımız insanlığı görmemize
daha çok yardımcı olabilirler.
04:15
I think they can more easilykolayca help us
see our sharedpaylaşılan humannessHumanness.
84
243958
2935
Bazen kısa bir hikâye olurlar;
04:18
SometimesBazen that takes the formform
of a shortkısa storyÖykü,
85
246917
2392
bazen sevimli çizimlerin olduğu
bir kitap olurlar;
04:21
sometimesara sıra that takes the formform of
a cuteşirin bookkitap of illustrationsçizimler, for exampleörnek.
86
249333
3560
bazense internette paylaşacağım
saçma bir espri olurlar.
04:24
And sometimesara sıra that takes the formform
87
252917
1601
04:26
of a sillysaçma jokeşaka
that I'll throwatmak on the internetInternet.
88
254542
2475
Örneğin birkaç ay önce,
bir uygulama fikri paylaşmıştım.
04:29
For exampleörnek, a fewaz monthsay agoönce,
I postedgönderildi this appUygulamanın ideaFikir
89
257041
3476
Köpek gezdirme servisi gibi bir şeydi.
04:32
for a dog-walkingköpek yürüyüş servicehizmet
90
260541
1935
Kapınıza bir köpek geliyor
ve onu gezdirmek için evden çıkıyorsunuz.
04:34
where a dogköpek showsgösterileri up at your doorkapı
and you have to get out of the houseev
91
262500
3309
04:37
and go for a walkyürümek.
92
265833
1268
(Gülüşmeler)
04:39
(LaughterKahkaha)
93
267125
1875
Eğer aranızda uygulama geliştiricisi varsa
lütfen konuşmamdan sonra beni bulun.
04:42
If there are appUygulamanın developersgeliştiriciler
in the audienceseyirci,
94
270333
2143
04:44
please find me after the talk.
95
272500
1458
Veya başka bir örnek,
her eposta gönderişimde huzursuzlanıyorum.
04:46
Or, I like to sharepay everyher time
I feel anxiousendişeli about sendinggönderme an emailE-posta.
96
274875
3601
"En iyi" diye bitirdiğimde
04:50
When I signişaret my emailse-postalar "BestEn iyi,"
97
278500
1434
bu, "Elimden gelenin en iyisini
yapıyorum"un kısaltması
04:51
it's shortkısa for "I am tryingçalışıyor my besten iyi,"
98
279958
2101
ve bu da "Lütfen benden nefret etme,
04:54
whichhangi is shortkısa for "Please don't hatenefret me,
I promisesöz vermek I'm tryingçalışıyor my besten iyi!"
99
282083
3417
yemin ederim elimden gelenin en iyisini
yapıyorum"un kısaltması.
04:58
Or my answerCevap to the classicklasik icebreakerBuzkıran,
100
286708
2518
Başka bir örnek,
klasik espriye benim cevabım:
Eğer ölü ya da canlı biriyle yemeğe
gidebilseydim giderdim. Çok yalnızım.
05:01
if I could have dinnerakşam yemegi with anyonekimse,
deadölü or alivecanlı, I would.
101
289250
2809
05:04
I am very lonelyyalnız.
102
292083
1310
(Kahkahalar)
05:05
(LaughterKahkaha)
103
293417
1625
05:09
And I find that when
I postposta things like these onlineinternet üzerinden,
104
297750
3893
Çevrim içinde bu tür şeyler paylaştığımda
tepkilerin çok benzer olduğunu görüyorum.
05:13
the reactionreaksiyon is very similarbenzer.
105
301667
1434
İnsanlar bir kahkahayı ve bu hissi
paylaşmak için bir araya geliyorlar
05:15
People come togetherbirlikte to sharepay a laughgülmek,
106
303125
1851
05:17
to sharepay in that feelingduygu,
107
305000
1309
05:18
and then to disburseödeme just as quicklyhızlı bir şekilde.
108
306333
2101
ve aynı hızla dağılıyorlar.
05:20
(LaughterKahkaha)
109
308458
1560
(Gülüşmeler)
05:22
Yes, leavingayrılma me oncebir Zamanlar again aloneyalnız.
110
310042
2958
Evet, beni bir kez daha
yalnız bırakıyorlar.
05:26
But I think sometimesara sıra these
little gatheringstoplantılar can be quiteoldukça meaningfulanlamlı.
111
314250
4351
Ama sanırım bazen bu küçük buluşmalar
oldukça anlamlı olabilir.
Örneğin mimarlık bölümünden
mezun olup Cambridge'e taşındığımda
05:30
For exampleörnek, when I graduatedmezun
from architecturemimari schoolokul
112
318625
2559
05:33
and I movedtaşındı to CambridgeCambridge,
113
321208
1310
Şu soruyu paylaşmıştım:
05:34
I postedgönderildi this questionsoru:
114
322542
1476
"Hayatınızda kaç kişiyle daha şimdiden
son konuşmanızı yaptınız?"
05:36
"How manyçok people in your life
have you alreadyzaten had
115
324042
2379
05:38
your last conversationkonuşma with?"
116
326435
1435
05:40
And I was thinkingdüşünme about
my ownkendi friendsarkadaşlar who had movedtaşındı away
117
328958
3810
Bunu sorarken başka şehirlere,
hatta başka ülkelere taşınan arkadaşlarımı
05:44
to differentfarklı citiesşehirler
and differentfarklı countriesülkeler, even,
118
332792
2351
ve onlarla iletişimde kalmanın
ne kadar zor olacağını düşünüyordum.
05:47
and how hardzor it would be
for me to keep in touchdokunma with them.
119
335167
2809
Ama diğer insanlar kendi deneyimlerini
paylaşarak cevap vermeye başladılar.
05:50
But other people startedbaşladı replyingyanıtlama
and sharingpaylaşım theironların ownkendi experiencesdeneyimler.
120
338000
3226
Birileri, kavga ettikleri
aile bireylerini anlattı.
05:53
SomebodyBiri talkedkonuştuk about a familyaile memberüye
they had a fallingdüşen out with.
121
341250
3143
Birisi, kendisi için değerli olan
ve aniden ölen birinden bahsetti.
05:56
SomeoneBirisi talkedkonuştuk about a lovedsevilen one
who had passedgeçti away
122
344417
2642
05:59
quicklyhızlı bir şekilde and unexpectedlybeklenmedik.
123
347083
1601
Bir başkası, uzaklara taşınan
okul arkadaşları hakkında konuştu.
06:00
SomeoneBirisi elsebaşka talkedkonuştuk
about theironların friendsarkadaşlar from schoolokul
124
348708
2435
06:03
who had movedtaşındı away as well.
125
351167
1684
Ama sonra çok hoş bir şey olmaya başladı.
06:04
But then something really niceGüzel
startedbaşladı happeningolay.
126
352875
2726
Sadece bana cevap vermek yerine,
06:07
InsteadBunun yerine of just replyingyanıtlama to me,
127
355625
1518
06:09
people startedbaşladı replyingyanıtlama to eachher other,
128
357167
2392
birbirlerine de cevap vermeye,
birbirleriyle konuşmaya başladılar.
06:11
and they startedbaşladı to talk to eachher other
and sharepay theironların ownkendi experiencesdeneyimler
129
359583
3310
Deneyimlerini paylaştılar,
birbirlerini teselli ettiler
06:14
and comfortkonfor eachher other
130
362917
1392
06:16
and encourageteşvik etmek eachher other
to reachulaşmak out to that friendarkadaş
131
364333
2935
ve bir süredir
konuşmadıkları arkadaşlarıyla
ya da kavga ettikleri
aile bireyleriyle konuşmaları için
06:19
that they hadn'tolmasaydı spokenkonuşulmuş to in a while
132
367292
1809
06:21
or that familyaile memberüye
that they had a fallingdüşen out with.
133
369125
2601
birbirlerini cesaretlendirdiler.
Zamanla bu minik mikrotopluluk oluştu.
06:23
And eventuallysonunda, we got
this little tinyminik microcommunitymikrotopluluk.
134
371750
4768
Bu destek grubu, her türden insanın
bir araya gelmesiyle oluşmuştu.
06:28
It feltkeçe like this supportdestek groupgrup formedoluşturulan
135
376542
2476
06:31
of all sortssıralar of people cominggelecek togetherbirlikte.
136
379042
2601
Bence her çevrim içi paylaşım yaptığımızda
06:33
And I think everyher time we postposta onlineinternet üzerinden,
137
381667
3101
böyle minik mikrotoplulukların
oluşma ihtimali var.
06:36
everyher time we do this, there's a chanceşans
138
384792
1892
06:38
that these little
microcommunitiesmikro topluluklar can formform.
139
386708
2143
Her tür farklı varlığın bir araya gelme
ve yakınlaşma ihtimali var.
06:40
There's a chanceşans that all sortssıralar
of differentfarklı creaturesyaratıklar
140
388875
4018
06:44
can come togetherbirlikte and be drawnçekilmiş togetherbirlikte.
141
392917
2184
Bazen internetin pisliği içinde
kafa dengi bir arkadaşa rastlarsınız.
06:47
And sometimesara sıra, throughvasitasiyla
the muckgübre of the internetInternet,
142
395125
2268
06:49
you get to find a kindredakraba spiritruh.
143
397417
2208
Bu, bazen yorumlara bakarken kibar, komik
veya anlayışlı bir yorum bulduğunuzda;
06:53
SometimesBazen that's
in the readingokuma the repliescevaplar
144
401333
3018
06:56
and the commentsyorumlar sectionsbölümler and findingbulgu
a replycevap that is particularlyözellikle kindtür
145
404375
3476
06:59
or insightfulanlayışlı or funnykomik.
146
407875
1684
bazen birini takip edecekken onun
sizi çoktan takip ettiğini gördüğünüzde;
07:01
SometimesBazen that's
in going to followtakip et someonebirisi
147
409583
2893
07:04
and seeinggörme that they
alreadyzaten followtakip et you back.
148
412500
2726
bazense gerçek hayatta
tanıdığınız birinin hesabına bakarken
07:07
And sometimesara sıra that's in looking at someonebirisi
that you know in realgerçek life
149
415250
3268
07:10
and seeinggörme the things that you writeyazmak
and the things that they writeyazmak
150
418542
3184
kendi yazdıklarınızı
ve onun yazdıklarını okuyup
sizi ona yakınlaştıran birçok ortak
yönünüzün olduğunu fark ettiğinizde olur.
07:13
and realizingfark that you sharepay so manyçok
of the sameaynı interestsilgi as they do,
151
421750
3309
07:17
and that bringsgetiriyor them
closeryakın togetherbirlikte to you.
152
425083
2185
07:19
SometimesBazen, if you're luckyşanslı,
153
427292
2184
Bazen, eğer şanslıysanız
başka bir uzaylıyla karşılaşırsınız.
07:21
you get to meetkarşılamak anotherbir diğeri alienyabancı.
154
429500
1958
[İki uzaylı, yabancı bir ortamda
karşılaştıklarında
07:24
[when two aliebnsaliebns find eachher other
in a strangegarip placeyer,
155
432874
2477
daha az evden uzakta hissederler.]
07:27
it feelshissediyor a litleLitle more like home]
156
435375
1601
Ama ben de endişeliyim
07:29
But I am worriedendişeli, too,
because as we all know,
157
437000
2184
çünkü hepimiz biliyoruz ki
genellikle internet böyle hissettirmez.
07:31
the internetInternet for the mostçoğu partBölüm
doesn't feel like this.
158
439208
3018
07:34
We all know that for the mostçoğu partBölüm,
159
442250
1726
Hepimiz biliyoruz ki genellikle internet,
birbirimizi yanlış anladığımız,
07:36
the internetInternet feelshissediyor like a placeyer
where we misunderstandyanlış anlamayın eachher other,
160
444000
3684
birbirimizle ters düştüğümüz
07:39
where we come into conflictfikir ayrılığı
with eachher other,
161
447708
3792
07:44
where there's all sortssıralar of confusionkarışıklık
and screamingbağıran and yellingseslenme and shoutinghaykırış,
162
452583
5268
ve her türlü karmaşa, çığlık, bağırış
ve haykırışın olduğu
bir yer gibi hissettirir.
07:49
and it feelshissediyor like
there's too much of everything.
163
457875
2309
Her şeyden çok fazla barındırıyormuş gibi,
kaos gibi hissettirir
07:52
It feelshissediyor like chaoskaos,
164
460208
1351
07:53
and I don't know how to squarekare away
the badkötü partsparçalar with the good,
165
461583
4226
ve ben bu kötü yönleri, iyiyle
nasıl uzaklaştıracağımı bilmiyorum
çünkü bildiğimiz ve gördüğümüz gibi
kötü yönler canımızı gerçekten yakabilir.
07:57
because as we know and as we'vebiz ettik seengörüldü,
166
465833
1810
07:59
the badkötü partsparçalar can really, really hurtcanını yakmak us.
167
467667
3750
08:04
It feelshissediyor to me that the platformsplatformlar
that we use to inhabityaşamak these onlineinternet üzerinden spacesalanlarda
168
472417
5059
Gördüğüm kadarıyla, çevrim içi boşluklarda
yaşamak için kullandığımız platformlar
bilerek ya da bilmeyerek
öyle bir şekilde tasarlanmış ki,
08:09
have been designedtasarlanmış
eitherya ignorantlyignorantly or willfullykasten
169
477500
2601
tacize ve kötüye kullanmaya izin veriyor,
yanlış bilgi yayıyor.
08:12
to allowizin vermek for harassmenttaciz and abusetaciz,
to propagateyaymak misinformationyanlış bilgilendirme,
170
480125
3768
Nefrete, nefret söylemlerine
ve bundan doğan şiddete olanak tanıyor
08:15
to enableetkinleştirmek hatredkin and hatenefret speechkonuşma
and the violenceşiddet that comesgeliyor from it,
171
483917
3684
ve sanırım mevcut platformların hiçbiri
08:19
and it feelshissediyor like
noneYok of our currentşimdiki platformsplatformlar
172
487625
2351
bunu ifade etmek ve düzeltmek için
yeteri kadar uğraşmıyor.
08:22
are doing enoughyeterli
to addressadres and to fixdüzeltmek that.
173
490000
2083
08:24
But still, and maybe
probablymuhtemelen unfortunatelyne yazık ki,
174
492792
3684
Ama yine de, ve sanırım maalesef,
08:28
I'm still drawnçekilmiş to these onlineinternet üzerinden spacesalanlarda,
as manyçok othersdiğerleri are,
175
496500
3643
başka birçok kişi gibi,
hâlâ bu çevrim içi boşluklara çekiliyorum,
08:32
because sometimesara sıra it just feelshissediyor
like that's where all the people are.
176
500167
4267
çünkü bazen herkes oradaymış gibi geliyor.
08:36
And I feel sillysaçma
177
504458
1810
Bazen aptal ve salak hissediyorum,
08:38
and stupidaptal sometimesara sıra
178
506292
2101
08:40
for valuingdeğer vermek these smallküçük momentsanlar
of humaninsan connectionbağ in timeszamanlar like these.
179
508417
4891
böyle zamanlarda insan ilişkilerinin
böyle küçük anlarına değer verdiğim için.
Ama her zaman, bu küçük insanlık anlarının
gereksiz olmadığı düşüncesiyle çalıştım.
08:45
But I've always operatedameliyat underaltında this ideaFikir
180
513332
2311
08:47
that these little momentsanlar of humannessHumanness
are not superfluousgereksiz.
181
515667
4851
08:52
They're not retreatsinziva
from the worldDünya at all,
182
520542
2059
Bu anlar, dünyadan geri çekiliş değil,
böyle boşluklara gelmemizin nedeni.
08:54
but insteadyerine they're the reasonsnedenleri
why we come to these spacesalanlarda.
183
522625
2851
Önemli ve son derece gerekliler
ve bize hayat veriyorlar.
08:57
They are importantönemli and vitalhayati
and they affirmteyit and they give us life.
184
525500
3167
09:02
And they are these tinyminik,
temporarygeçici sanctuariesKutsal
185
530333
2810
Düşündüğümüz kadar yalnız olmadığımızı
gösteren minik, geçici sığınaklar.
09:05
that showgöstermek us that we are not
as aloneyalnız as we think we are.
186
533167
2708
09:09
And so yes, even thoughgerçi life is badkötü
and everyone'sherkesin var sadüzgün
187
537792
2809
Yani evet, hayat zor olsa da,
herkes üzgün olsa da
ve bir gün ölecek olsak da...
09:12
and one day we're all going to dieölmek --
188
540625
2726
[Bak, hayat kötü, herkes üzgün.
09:15
[look. life is badkötü. everyonesHerkesin sadüzgün.
189
543375
1643
Hepimiz bir gün öleceğiz
ama çoktan bu şişme şatoyu aldım.
09:17
We're all gonaGürz dieölmek, but i alredyalredy boughtsatın
this inflatableşişme bounceysekret castleKale
190
545042
3309
Yani şimdi ayakkabılarını çıkaracak mısın
çıkarmayacak mısın?]
09:20
so are u gonaGürz take UrSenin shoesayakkabı off or not]
191
548375
1934
09:22
I think the inflatableşişme metaphoricalMecazi
bouncyyaşam dolu castleKale in this casedurum
192
550333
4560
Sanırım bu durumda metaforik şişme şato,
gerçekten de diğer insanlarla olan
ilişkimiz ve bağlantımız.
09:26
is really our relationshipsilişkiler
and our connectionsbağlantıları to other people.
193
554917
4875
09:34
And so one night,
194
562542
1309
Üzgün ve umutsuz hissettiğim bir gece,
boşluğa, yalnız karanlığa doğru bağırdım
09:35
when I was feelingduygu particularlyözellikle sadüzgün
and hopelessUmutsuz about the worldDünya,
195
563875
3101
09:39
I shoutedbağırdı out to the voidgeçersiz,
196
567000
2184
09:41
to the lonelyyalnız darknesskaranlık.
197
569208
1310
ve "Bu noktada, sosyal medyaya girmek,
09:42
I said, "At this pointpuan,
logginggünlüğü on to socialsosyal mediamedya
198
570542
3142
dünyanın sonu geldiğinde birinin
elini tutmak gibi hissettiriyor." dedim.
09:45
feelshissediyor like holdingtutma someone'sbirisi var handel
at the endson of the worldDünya."
199
573708
2976
09:48
And this time, insteadyerine of
the voidgeçersiz respondingtepki vermek,
200
576708
2476
Bu sefer, boşluğun cevap vermesi yerine,
bana cevap veren ve sonra birbirleriyle
konuşan insanlar göründü
09:51
it was people who showedgösterdi up,
201
579208
2643
09:53
who startedbaşladı replyingyanıtlama to me and then
who startedbaşladı talkingkonuşma to eachher other,
202
581875
3684
09:57
and slowlyyavaşça this little
tinyminik communitytoplum formedoluşturulan.
203
585583
3226
ve yavaş yavaş bu küçük topluluk oluştu.
Herkes bir araya gelip el ele tutuştu.
10:00
EverybodyHerkes camegeldi togetherbirlikte to holdambar handseller.
204
588833
2125
10:03
And in these dangeroustehlikeli and unsureemin değilseniz timeszamanlar,
205
591875
4184
Böyle tehlikeli ve güvensiz zamanlarda,
tam da böyle zamanlarda,
10:08
in the midstortasında of it all,
206
596083
2101
diğer insanlara tutunmalıyız
diye düşünüyorum
10:10
I think the thing that we have
to holdambar on to is other people.
207
598208
4393
ve bunun küçük anılardan oluşan
küçük bir şey olduğunu biliyorum
10:14
And I know that is a smallküçük thing
madeyapılmış up of smallküçük momentsanlar,
208
602625
4434
10:19
but I think it is one tinyminik,
tinyminik sliverkıymık of lightışık
209
607083
3435
ama bence bu, karanlığın içinde
minicik bir ışık.
10:22
in all the darknesskaranlık.
210
610542
1809
10:24
Thank you.
211
612375
1268
Teşekkür ederim.
10:25
(ApplauseAlkış)
212
613667
4517
(Alkışlar)
Teşekkür ederim.
10:30
Thank you.
213
618208
1268
(Alkışlar)
10:31
(ApplauseAlkış)
214
619500
3875
Translated by Nevaz Mescioğlu
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jonny Sun - Screenwriter, author, artist
Jonny Sun wears many hats, creating work across multiple fields and modes that speaks to the increasingly expansive society in which we live.

Why you should listen

Jonny Sun never felt that the multi-hyphenate description of screenwriter/humorist/author/artist/researcher/technologist made much sense. He is a writer for the Netflix original series BoJack Horseman and is currently writing the screenplay for an original idea with Fox Family and Chernin Entertainment. He also wrote and illustrated the best-selling graphic novel Everyone's a Aliebn When Ur a Aliebn Too, illustrated Lin-Manuel Miranda's GMorning, Gnight! and regularly writes online.

Sun is currently pursuing a PhD at MIT, where he's studying social media communities and making art about artificial intelligence with the metaLAB at Harvard. He helped develop The Laughing Room, a self-aware sitcom set that plays a laugh track based on what participants say in the room. His work explores how technology interfaces with our lived, human experiences, believing that this critical eye on technology is essential to the stories we tell about contemporary life.

Sun's work comes from deeply personal places, asking: "Does anyone else feel this way too?" He seeks to feel less alone in the world and to try to help others feel less alone, too -- by making things that connect to people, and then connect people; by making work that helps people feel seen and find each other. 

More profile about the speaker
Jonny Sun | Speaker | TED.com