ABOUT THE SPEAKER
David Deutsch - Quantum physicist
David Deutsch's 1997 book "The Fabric of Reality" laid the groundwork for an all-encompassing Theory of Everything, and galvanized interest in the idea of a quantum computer, which could solve problems of hitherto unimaginable complexity.

Why you should listen

David Deutsch will force you to reconsider your place in the world. This legendary Oxford physicist is the leading proponent of the multiverse (or "many worlds") interpretation of quantum theory -- the idea that our universe is constantly spawning countless numbers of parallel worlds.

In his own words: "Everything in our universe -- including you and me, every atom and every galaxy -- has counterparts in these other universes." If that doesn't alter your consciousness, then the other implications he's derived from his study of subatomic physics -- including the possibility of time travel -- just might.

In The Fabric of Reality, Deutsch tied together quantum mechanics, evolution, a rationalist approach to knowledge, and a theory of computation based on the work of Alan Turing. "Our best theories are not only truer than common sense, they make more sense than common sense,"Deutsch wrote, and he continues to explore the most mind-bending aspects of particle physics.

In 2008, he became a member of the Royal Society of London.
 

More profile about the speaker
David Deutsch | Speaker | TED.com
TED2019

David Deutsch: After billions of years of monotony, the universe is waking up

David Deutsch: Yıllar süren durağanlıktan sonra, evren uyanıyor

Filmed:
1,582,806 views

Teorik fizikçi David Deutsch, "büyük durağanluk" ile ilgili akıllara durgunluk veren bir meditasyon veriyor - milyar yıllar boyunca evrende yeni sayılacak hiçbir şey oluşmadığı fikri üzerine - ve insanlığın açıklayıcı bilgi yaratma kapasitesinin, bu tutumu değiştirmeye nasıl yetebileceğini gösteriyor. "İnsanlar, kozmik güçlerin oyuncakları değiller, - " diyor, "kozmik güçlerin asıl kullanıcılarıdır.
- Quantum physicist
David Deutsch's 1997 book "The Fabric of Reality" laid the groundwork for an all-encompassing Theory of Everything, and galvanized interest in the idea of a quantum computer, which could solve problems of hitherto unimaginable complexity. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm thrilledheyecan to be talkingkonuşma to you
by this high-techyüksek teknoloji methodyöntem.
0
968
4000
Sizlerle bu yüksek teknoloji metoduyla
konuşmaktan heyecan duyuyorum.
00:18
Of all humansinsanlar who have ever livedyaşamış,
1
6167
1912
Yaşamış tüm insanlardan
00:20
the overwhelmingezici majorityçoğunluk
would have foundbulunan what we are doing here
2
8103
4609
çok büyük bir çoğunluğu,
burada yaptığımız şeyi,
00:24
incomprehensibleanlaşılmaz, unbelievableInanılmaz.
3
12736
2460
anlaşılmaz, akılalmaz bulurdu.
00:27
Because, for thousandsbinlerce of centuriesyüzyıllar,
4
15760
2993
Çünkü yüzyıllar boyunca,
00:30
in the darkkaranlık time
before the scientificilmi revolutiondevrim
5
18777
2935
bilimsel devrimden önce karanlık çağlarda
00:33
and the EnlightenmentAydınlanma,
6
21736
1808
ve Aydınlanma Çağı'ndan önce,
00:35
people had lowdüşük expectationsbeklentileri.
7
23568
2968
insanların düşük beklentileri vardı;
00:38
For theironların liveshayatları,
for theironların descendants'torunlarının liveshayatları.
8
26560
3016
kendi yaşamları,
torunlarının yaşamları için.
00:41
TypicallyGenellikle, they expectedbeklenen
9
29600
1842
Genel anlamda
00:43
nothing significantlyanlamlı newyeni
or better to be achievedelde, ever.
10
31466
4447
asla büyük ölçüde önemli bir yenilik
beklentileri yoktu.
00:48
This pessimismkötümserlik
famouslyünlü appearsbelirir in the Bibleİncil,
11
36847
4984
Bu pesimizm İncil'in bazı paragraflarında,
00:53
in one of the fewaz biblicalİncil'deki passagespasajlar
with a namedadlı authoryazar.
12
41855
4214
bilinen bir yazarla birlikte
karşımıza çıkar.
00:58
He's calleddenilen QoheletQohelet,
he's an enigmaticesrarengiz chapCHAP.
13
46093
3631
İsmi Qohelet, esrarengiz bir arkadaş.
01:02
He wroteyazdı, "What has been is what will be,
14
50173
4285
Şöyle yazmış "Olmuş olan,
olacak olanın aynısıdır
01:07
and what has been donetamam
is what will be donetamam;
15
55133
3067
ve yapılmış bütün şeyler,
yapılacak olanlarla aynıdır.
01:10
there is nothing newyeni underaltında the sunGüneş."
16
58736
2698
Güneş'in altında,
yeni olan hiçbir şey yoktur."
01:14
Is there of whichhangi it is said,
"Look, this is newyeni."
17
62140
4215
"Bak, işte bu yeni! " dense de
01:18
No, that thing was alreadyzaten donetamam
in the agesyaşlar that camegeldi before us.
18
66379
4055
hayır, o bizden önceki yıllarda yapılmıştı
diye cevap verirdi.
01:23
QoheletQohelet was describingaçıklayan a worldDünya
withoutolmadan noveltyyenilik.
19
71427
4872
Qohelet yeniliğin yer almadığı
bir dünyadan bahsediyordu.
01:29
By noveltyyenilik I mean something newyeni
in Qohelet'sQohelet'in senseduyu,
20
77252
3278
Yenilik derken Qohelet'in anlayışındaki
yenilikten bahsediyorum;
01:32
not merelysadece something that's changeddeğişmiş,
21
80554
2618
birazcık değişim değil
01:35
but a significantönemli changedeğişiklik
with lastingkalıcı effectsetkileri,
22
83196
3500
ama etkileri süren, önemli bir yenilik.
01:38
where people really would say,
23
86720
2175
İnsanların, "Bak, bu yeni
01:40
"Look, this is newyeni,"
24
88919
1976
ve tercihen daha kullanışlı"
01:42
and, preferablytercihen, "good."
25
90919
2174
diyebileceği yeniliklerden bahsediyorum.
01:46
So, purelyyalnızca randomrasgele changesdeğişiklikler aren'tdeğil noveltyyenilik.
26
94061
4857
Yani, tamamen rastgele değişiklikler
yenilik sayılmıyor.
01:50
OK, HeraclitusHeraklitos did say
a man can't stepadım in the sameaynı rivernehir twiceiki defa,
27
98942
5207
Tamam, Herakleitos bir nehirde
iki kere yıkanmaz
01:56
because it's not the sameaynı rivernehir,
he's not the sameaynı man.
28
104173
2817
çünkü nehir aynı nehir değil, demişti.
01:59
But if the rivernehir is changingdeğiştirme randomlyrasgele,
29
107307
4092
Ama eğer nehir rastgele değişiyor ise
02:03
it really is the sameaynı rivernehir.
30
111423
2396
aslında evet, aynı nehirdir.
02:06
In contrastkontrast,
31
114311
1453
Buna karşın,
02:07
if an ideaFikir in a mindus
spreadsyayılır to other mindszihinler,
32
115788
4611
aklımızdaki fikirler,
diğer zihinlere yayılırsa
02:12
and changesdeğişiklikler liveshayatları for generationsnesiller,
33
120423
2781
ve nesiller boyu
hayatları değiştirebilirse
02:15
that is noveltyyenilik.
34
123228
1500
bu yenilik olur.
02:17
Humanİnsan life withoutolmadan noveltyyenilik
35
125395
2928
Yenilik olmadan insan hayatı
02:20
is life withoutolmadan creativityyaratıcılık,
withoutolmadan progressilerleme.
36
128347
3627
yaratıcılık ve gelişimden yoksundur.
02:24
It's a staticstatik societytoplum, a zero-sumsıfır toplamı gameoyun.
37
132498
3492
Durağan bir toplum,
sıfır toplamlı bir oyundur.
02:28
That was the livingyaşam hellcehennem
in whichhangi QoheletQohelet livedyaşamış.
38
136712
3326
Qohelet yaşarken bir cehennemde idi.
02:32
Like everyoneherkes, untila kadar a fewaz centuriesyüzyıllar agoönce.
39
140419
3118
Birkaç yüzyıl önceki herkes gibi.
02:36
It was hellcehennem, because for humansinsanlar,
40
144228
4605
Tam bir cehennemdi çünkü insanlar için
02:40
sufferingçile is intimatelyyakından
relatedilgili to staticitystatiklik.
41
148857
4101
acı çekmek, durağanlık ile
yakından alakalıdır.
02:44
Because staticitystatiklik isn't just frustratingsinir bozucu.
42
152982
2849
Çünkü durağanlık
sadece hayal kırıklığına uğratıcı değil.
02:48
All sourceskaynaklar of sufferingçile --
43
156442
2000
Her türlü acılar -
02:50
faminekıtlık, pandemicssalgınlar, incominggelen asteroidsAsteroitler,
44
158466
4274
kıtlık, salgınlar, yaklaşan asteroitler,
02:54
and things like warsavaş and slaverykölelik,
45
162764
3508
aynı zamanda savaş ve kölelik gibi şeyler,
02:58
hurtcanını yakmak people only untila kadar we have createdoluşturulan
the knowledgebilgi to preventönlemek them.
46
166296
5501
biz bunları önlemeyi öğrenene kadar
insanları incitmeye devam ettiler.
03:04
There's a storyÖykü in SomersetSomerset Maugham'sMaugham'ın
novelyeni "Of Humanİnsan BondageEsaret"
47
172631
4303
Somerset Maugham'ın İnsanın Esareti
kitabında yer alan bir hikâye vardır,
03:08
about an ancienteski sageadaçayı
48
176958
1786
insanlığın tüm tarihini
03:10
who summarizesözetler the entiretüm
historytarih of mankindinsanlık as,
49
178768
5063
şu şekilde özetleyen
antik bir bilge hakkında,
03:16
"He was borndoğmuş,
50
184529
1544
"Doğdu,
03:18
he sufferedacı and he diedvefat etti."
51
186097
2420
acı çekti ve öldü."
03:21
And it goesgider on:
52
189296
1714
Böylece devam eder;
03:23
"Life was insignificantönemsiz
and deathölüm withoutolmadan consequencesonuç."
53
191034
4819
"Yaşam önemsizdi ve ölüm sonuçsuz."
03:28
And indeedaslında, the overwhelmingezici majorityçoğunluk
of humansinsanlar who have ever livedyaşamış
54
196268
4905
Gerçekten de yaşamış insanlığın
ezici bir çoğunluğu
03:33
had liveshayatları of sufferingçile and gruelingyorucu laboremek,
55
201197
3780
genç yaşta ve acı içinde ölmeden önce
03:37
before dyingölen younggenç and in agonyacı.
56
205001
3314
ıstırap içinde
yorucu emek üretmek zorunda kaldılar.
03:41
And yes, in mostçoğu generationsnesiller
57
209493
4211
Evet, birçok nesilde
03:45
nothing had any novelyeni consequencesonuç
for subsequentSonraki generationsnesiller.
58
213728
4158
sonradan gelenler için
hiçbir yenilik görülmedi.
03:50
NeverthelessYine de, when ancienteski people
trieddenenmiş to explainaçıklamak theironların conditionşart,
59
218728
6724
Bununla beraber antik insanlar
durumlarını açıklamak için
03:58
they typicallytipik did so
in grandiosetantanalı cosmickozmik termsşartlar.
60
226103
4309
heybetli kozmik terimler kullandılar.
04:02
WhichHangi was the right thing to do,
as it turnsdönüşler out.
61
230794
2807
Yapılması gereken de buymuş,
anlaşıldığı kadarıyla.
04:05
Even thoughgerçi theironların actualgerçek
explanationsaçıklamalar, theironların mythsmitler,
62
233625
3795
Her ne kadar asıl açıklamaları,
yani mitleri,
04:09
were largelybüyük oranda falseyanlış.
63
237444
1538
aslında yanlış olsalar da.
04:11
Some trieddenenmiş to explainaçıklamak
64
239744
2063
Kimileri dünyalarının
04:13
the grimnessgaddarlık and monotonymonotonluk of theironların worldDünya
65
241831
3532
zalimlik ve monotonluk dolu hâlini,
04:17
in termsşartlar of an endlesssonsuz cosmickozmik warsavaş
betweenarasında good and evilkötülük,
66
245387
4841
iyi ve kötü arasındaki bitmek bilmez
kozmik savaşı olarak açıklamaya çalıştılar
04:22
in whichhangi humansinsanlar were the battlegroundsavaş alanı.
67
250252
2845
ve insanlar da onların savaş alanıydı.
04:25
WhichHangi neatlydüzgünce explainedaçıkladı why theironların ownkendi
experiencedeneyim was fulltam of sufferingçile,
68
253637
4221
Bu da hayatlarının neden acı dolu olduğunu
düzgün bir şekilde açıklıyor olabilirdi
04:29
and why progressilerleme never happenedolmuş.
69
257882
2135
ve neden hiç gelişme yaşanmadığının.
04:32
But it wasn'tdeğildi truedoğru.
70
260728
2679
Ne var ki bu pek de doğru değildi.
04:36
Amazinglyİnanılmaz enoughyeterli,
71
264212
2167
Çok ilginç olarak
04:38
all theironların conflictfikir ayrılığı and sufferingçile
72
266403
2722
bütün çatışma ve zulümlerinin sebebi
04:41
were just duenedeniyle to the way
they processedişlenen ideasfikirler.
73
269149
5420
fikirleri işleme şekilleriyle ilgiliydi.
04:47
BeingVarlık satisfiedmemnun with dogmaDogma,
and just-sosadece-so storieshikayeleri,
74
275125
4242
Dogmalar ve tam da böyle hikâyeleri
eleştirmek yerine,
04:51
ratherdaha doğrusu than criticizingeleştiren them
75
279391
2444
onlarla memnun olmak
04:53
and tryingçalışıyor to guesstahmin better explanationsaçıklamalar
of the worldDünya and of theironların ownkendi conditionşart.
76
281859
6468
ve bunlara dayanarak dünyanın bu durumuna
daha iyi açıklamalar getirmeye çalıştılar.
05:00
Twentieth-centuryYirminci yüzyıl physicsfizik
did createyaratmak better explanationsaçıklamalar,
77
288696
4643
20. yüzyıl fiziği daha iyi açıklamalar
yapmayı başardı,
05:05
but still in termsşartlar of a cosmickozmik warsavaş.
78
293363
2183
ama hâlâ aynı
kozmik savaş terimleri içinde.
05:07
This time, the combatantssavaşçı
were ordersipariş and chaoskaos, or entropyentropi.
79
295570
5293
Bu sefer savaşçılar
düzen ve kaos veya entropi idi.
05:12
That storyÖykü does allowizin vermek
for hopeumut for the futuregelecek.
80
300887
5257
Bu hikâye gelecek için
bir umut vaat ediyor.
05:18
But in anotherbir diğeri way,
81
306986
1191
Ama farklı bir yönden;
05:20
it's even bleakerbleaker than the ancienteski mythsmitler,
82
308201
2792
antik zamanlardan bile
daha kasvetli biçimde
05:23
because the villainkötü adam, entropyentropi,
83
311017
3774
çünkü kötü taraf olan entropi,
05:26
is preordainedsloganlara to have the finalnihai victoryzafer,
84
314815
3603
termodinamiğin acımasız kanunları
bütün yeniliği durdurduğu zaman
05:30
when the inexorableamansız lawsyasalar of thermodynamicstermodinamik
shutkapamak down all noveltyyenilik
85
318442
4881
evrenin sözüm ona ısı kaynaklı ölümü ile
05:35
with the so-calledsözde
heatsıcaklık deathölüm of the universeEvren.
86
323347
3133
final zaferine çoktan
takdir edilmiş durumda.
05:38
CurrentlyŞu anda, there's a storyÖykü
of a localyerel battlesavaş in that warsavaş,
87
326982
4143
Şu anda, bu savaş içerisinde
yerel bir mücadele sürmekte,
05:43
betweenarasında sustainabilitySürdürülebilirlik, whichhangi is ordersipariş,
88
331149
3944
düzen konumundaki sürdürülebilirlik
05:47
and wastefulnessKaravasili, whichhangi is chaoskaos --
89
335117
3357
ve kaos konumundaki savurganlık arasında -
05:50
that's the contemporaryçağdaş take
on good and evilkötülük,
90
338498
3063
bunlar iyi ve kötünün günümüzdeki hâli,
05:53
oftensık sık with the addedkatma twistTwist
that humansinsanlar are the evilkötülük,
91
341585
3310
çoğunlukla insanların da
kötü olduğu büklümü dahil edilir,
05:56
so we shouldn'tolmamalı even try to winkazanmak.
92
344919
2133
bu yüzden hiç kazanmaya çalışmamalıyız.
05:59
And recentlyson günlerde,
93
347585
1191
Son zamanlarda ise,
06:00
there have been talesTales
of anotherbir diğeri cosmickozmik warsavaş,
94
348800
2048
başka bir kozmik masal duyulmaya başlandı;
06:02
betweenarasında gravityyerçekimi,
whichhangi collapsesçöker the universeEvren,
95
350872
4181
evreni çökerten yer çekimi
06:07
and darkkaranlık energyenerji, whichhangi finallyen sonunda shredsparça döküntüleri it.
96
355077
3413
ve onu yıkan karanlık enerji arasında.
06:10
So this time,
97
358514
1206
Ancak bu sefer,
06:11
whicheverHangisi of those cosmickozmik forcesgüçler winskazanç,
98
359744
3412
bu kozmik güçlerden hangisi
kazanırsa kazansın,
06:15
we losekaybetmek.
99
363180
1150
biz kaybediyoruz.
06:17
All those pessimistickötümser accountshesapları
of the humaninsan conditionşart
100
365157
4980
İnsanlığın durumu hakkındaki
bütün bu karamsar ihtimaller
06:22
containiçermek some truthhakikat,
101
370161
2309
biraz doğruyu barındırıyor olsalar da
06:24
but as prophecieskehanetleri,
102
372494
1928
kehanetler olarak hepsi,
06:26
they're all misleadingyanıltıcı,
and all for the sameaynı reasonneden.
103
374446
3071
hep aynı sebepten dolayı yanıltıcılar.
06:29
NoneHiçbiri of them portrayscanlandırıyor humansinsanlar
as what we really are.
104
377962
4305
Hiçbirisi insanları
gerçekten olduğu gibi yansıtmıyor.
06:34
As JacobJacob BronowskiBronowski said,
105
382688
2412
Jacob Bronowski'nin de söylediği gibi;
06:37
"Man is not a figureşekil in the landscapepeyzaj --
106
385124
3921
"İnsan, manzarada bir figür değildir,
06:41
he is the shaperşekillendirici of the landscapepeyzaj."
107
389069
2778
o manzaraya şekil verendir."
06:43
In other wordskelimeler,
108
391871
1151
Diğer bir deyişle,
06:45
humansinsanlar are not playthingsoyuncakları
of cosmickozmik forcesgüçler,
109
393046
4452
insanlar, kozmik güçlerin eğlendiği
oyuncaklar değiller,
06:49
we are userskullanıcılar of cosmickozmik forcesgüçler.
110
397522
3139
bizler, o kozmik güçleri kullananlarız.
06:53
I'll say more about that in a momentan,
111
401093
1770
Bununla ilgili daha fazla konuşacağım
06:54
but first, what sortssıralar
of thing createyaratmak noveltyyenilik?
112
402887
4547
fakat öncesinde,
yeniliği yaratan şeyler nelerdir?
07:00
Well, the beginningbaşlangıç
of the universeEvren surelyelbette did.
113
408022
3150
Evrenin başlangıcı,
tabii ki bunlardan biri.
07:03
The bigbüyük bangpatlama, nearlyneredeyse 14 billionmilyar yearsyıl agoönce,
114
411196
3072
Büyük patlama, bundan 14 milyar yıl önce,
07:06
createdoluşturulan spaceuzay, time and energyenerji,
115
414292
3388
uzay, zaman ve enerjiyi
ve fiziksel olan her şeyi yarattı.
07:09
everything physicalfiziksel.
116
417704
1508
07:11
And then, immediatelyhemen,
117
419609
2103
Sonra aniden,
07:13
what I call the first eraçağ of noveltyyenilik,
118
421736
3571
benim deyişimle yeniliğin ilk çağında,
07:17
with the first atomatom, the first starstar,
119
425331
2804
ilk atomla beraber, ilk yıldız,
07:20
the first blacksiyah holedelik,
120
428159
1516
ilk kara delik
07:21
the first galaxygökada.
121
429699
1674
ve ilk galaksi oluştu.
07:23
But then, at some pointpuan,
122
431833
3167
Ancak sonrasında, bir noktada,
07:27
noveltyyenilik vanishedyok oldu from the universeEvren.
123
435024
3259
yenilik evrenden yok olup gitti.
07:30
PerhapsBelki de from as earlyerken
as 12 or 13 billionmilyar yearsyıl agoönce,
124
438307
4135
Belki en erken
12-13 milyar yıl öncesinden,
07:34
right up to the presentmevcut day,
125
442466
2040
günümüze kadar,
07:36
there's never been any newyeni kindtür
of astronomicalastronomik objectnesne.
126
444530
5055
hiç yeni çeşit
asttronomik bir objeye rastlamadık.
07:41
There's only been what I call
the great monotonymonotonluk.
127
449609
4381
Ben bu zamanı büyük monotonluk
diye adlandırdım.
07:46
So, QoheletQohelet was accidentallyyanlışlıkla
even more right
128
454807
4738
Yani Qohelet, aslında yanlışlıkla da olsa,
Güneş'in altındakilerden ziyade,
07:51
about the universeEvren beyondötesinde the SunGüneş
129
459569
2841
Güneş'in ötesi konusunda
07:54
than he was about underaltında the SunGüneş.
130
462434
2302
daha da haklı konumda.
07:57
So long as the great monotonymonotonluk lastssürer,
131
465156
3671
Büyük monotonluk sürdüğü sürece,
08:00
what has been out there
132
468851
2563
şu ana kadar olmuş olanlar,
08:03
really is what will be.
133
471438
1968
gerçekten de olacak olanlar ile aynı.
08:05
And there is nothing out there
134
473430
1552
Dışarıda, gerçekten de
08:07
of whichhangi it can trulygerçekten be said,
"Look, this is newyeni."
135
475006
4028
"Evet, bu yeni."
diyebileceğimiz hiçbir şey yok.
08:11
NeverthelessYine de,
136
479646
1991
Bununla beraber,
08:13
at some pointpuan duringsırasında the great monotonymonotonluk,
137
481661
4167
büyük monotonluğun bir noktasında,
08:17
there was an eventolay --
inconsequentialÖnemsiz at the time,
138
485852
3685
zamanında önemsiz sayılan bir şey oldu
08:21
and even billionsmilyarlarca of yearsyıl latersonra,
139
489561
2199
ve milyarlarca yıl sonrasında bile,
08:23
it had affectedetkilenmiş nothing
beyondötesinde its home planetgezegen --
140
491784
3388
kendi ana gezegeni dışında
bir şeyi etkileyebilmiş değil.
08:27
yethenüz eventuallysonunda, it could causesebeb olmak
cosmicallyCosmically momentousmühim noveltyyenilik.
141
495196
5755
Yine de, nihayetinde, kozmik olarak
ciddi bir yeniliğe sebep olabilir.
08:33
That eventolay was the originMenşei of life:
142
501277
3309
Bahsettiğim bu şey, yaşamın kökeni:
08:37
creatingoluşturma the first geneticgenetik knowledgebilgi,
143
505102
3102
ilk genetik bilgiyi oluşturmak,
08:40
codingkodlama for biologicalbiyolojik adaptationsuyarlamalar,
144
508228
2857
biyolojik adaptasyonları kodlamak,
08:43
codingkodlama for noveltyyenilik.
145
511109
2000
yeniliği kodlamak.
08:46
On EarthDünya, it utterlytamamen
transformeddönüştürülmüş the surfaceyüzey.
146
514243
3824
Dünya'da yeryüzünü
tamamen değiştirmeyi başardı.
08:50
GenesGenler in the DNADNA
of single-celledtek hücreli organismsorganizmalar
147
518091
3404
Tek hücreli organizmalardaki DNA genleri,
08:53
put oxygenoksijen in the airhava,
148
521519
1898
havaya oksijen yaydılar,
08:55
extractedçıkarılan COCO2,
149
523441
1858
karbondioksiti emdiler,
08:57
put chalkTebeşir and ironDemir orecevher into the groundzemin,
150
525323
2976
yere kireç ve demir madenleri eklediler.
09:00
hardlyzorlukla a cubickübik inchinç of the surfaceyüzey
to some depthderinlik has remainedkalmıştır unaffectedetkilenmemiş
151
528323
6024
Bu genlerden etkilenmeyen
derinlerde bir yerlerde,
09:06
by those genesgenler.
152
534371
1928
küçük bir parça ya vardır ya yoktur.
09:08
The EarthDünya becameoldu,
if not a novelyeni placeyer on the cosmickozmik scaleölçek,
153
536942
5405
Dünya, kozmik derecede,
yeni bir yer sayılmasa da
09:14
certainlykesinlikle a weirdtuhaf one.
154
542371
1467
kesinlikle farklı bir yere dönüştü.
09:16
Just as an exampleörnek, beyondötesinde EarthDünya,
155
544236
3222
Dünya'dan farklı bir örnek olarak,
09:19
only a fewaz hundredyüz differentfarklı
chemicalkimyasal substancesmaddeler have been detectedtespit.
156
547482
4508
sadece birkaç yüz kimyasal cisim
tespit edilebildi.
09:24
PresumablyMuhtemelen, there are some more
in lifelesscansız locationsyerleri,
157
552411
3455
Tahminen, daha fazla yaşamsız konumlar
09:27
but on EarthDünya,
158
555890
1849
ama Dünya'da,
09:29
evolutionevrim createdoluşturulan billionsmilyarlarca
of differentfarklı chemicalskimyasallar.
159
557763
3531
evrim,
milyarlarca farklı kimyasallar yarattı.
09:33
And then the first plantsbitkiler, animalshayvanlar,
160
561843
3062
Sonrasında ilk bitkiler, hayvanlar,
09:36
and then, in some ancestoratası
speciesTürler of oursbizim,
161
564929
4809
bazı ata türlerimizde
09:41
explanatoryaçıklayıcı knowledgebilgi.
162
569762
1833
açıklayıcı bilgi oluştu.
09:43
For the first time in the universeEvren,
for all we know.
163
571936
3008
Bütün evrende,
bildiğimiz kadarıyla ilk defa.
09:47
ExplanatoryAçıklayıcı knowledgebilgi
is the definingtanımlarken adaptationadaptasyon of our speciesTürler.
164
575413
5188
Açıklayıcı bilgi türümüzün
tanımlayıcı uyarlamasıdır.
09:53
It differsfarklıdır from
the nonexplanatorynonexplanatory knowledgebilgi
165
581149
3095
DNA'daki açıklayıcı olmayan bilgiden,
09:56
in DNADNA, for instanceörnek,
166
584268
2238
örneğin,
09:58
by beingolmak universalevrensel.
167
586530
1776
evrensel olarak farklılaşıyor.
10:00
That is to say,
whateverher neyse can be understoodanladım,
168
588330
4024
Demek ki, anlaşılabilecek her ne varsa,
10:04
can be understoodanladım
throughvasitasiyla explanatoryaçıklayıcı knowledgebilgi.
169
592378
2666
açıklayıcı bilgi yoluyla anlaşılabilir.
10:07
And more, any physicalfiziksel processsüreç
170
595068
3803
Dahası, herhangi fiziksel süreç,
10:10
can be controlledkontrollü by suchböyle knowledgebilgi,
171
598895
2881
sadece fizik kuralları
tarafından kısıtlanır
10:13
limitedsınırlı only by the lawsyasalar of physicsfizik.
172
601800
2888
ve bu tür bir bilgi tarafından
kontrol edilebilir.
10:17
And so, explanatoryaçıklayıcı knowledgebilgi, too,
173
605228
3771
Yani, açıklayıcı bilgi de
10:21
has begunbaşladı to transformdönüştürmek
the Earth'sDünya'nın surfaceyüzey.
174
609023
2933
yeryüzünü değiştirmeye başladı.
10:24
And soonyakında, the EarthDünya will becomeolmak
the only knownbilinen objectnesne in the universeEvren
175
612792
5325
Böylece, Dünya yakında tüm evrende
yaklaşan asteroitleri
10:30
that turnsdönüşler asidebir kenara incominggelen asteroidsAsteroitler
insteadyerine of attractingçeken them.
176
618141
5415
başka yöne çevirdiği bilinen
tek obje olacak.
10:36
QoheletQohelet was understandablyanlaşılır misledyanıltılmış
177
624300
3413
Qohelet anlaşılır bir şekilde
günlerinin acı veren yavaşlığından dolayı
10:39
by the painfulacı verici slownessyavaşlık
of progressilerleme in his day.
178
627737
3895
yanlış tarafa yönelmişti.
Yenilik, insan hayatında çok az rastlanır
10:44
NoveltyYenilik in humaninsan life
was still too rarenadir, too gradualkademeli,
179
632109
4286
10:48
to be noticedfark in one generationnesil.
180
636419
2706
ve bir nesil içinde fark edilebilmesi
için çok dereceli.
10:51
And in the biospherebiyosfer,
181
639149
1944
Biyosferde is, yeni türlerin evrimi,
10:53
the evolutionevrim of novelyeni speciesTürler
was even slowerYavaş.
182
641117
3708
daha da yavaştı.
10:57
But bothher ikisi de things were happeningolay.
183
645140
2548
Ama ikisi de gerçekleşmekte idi.
11:00
Now, why is there a great monotonymonotonluk
in the universeEvren at largegeniş,
184
648029
6429
Şimdi, evrende
neden büyük bir monotonluk var
11:06
and what makesmarkaları our planetgezegen buckBuck that trendakım?
185
654482
3737
ve gezegenimiz bu eğilimini
nasıl değiştirebilir?
11:10
Well, the universeEvren at largegeniş
is relativelyNispeten simplebasit.
186
658902
5003
Geniş anlamıyla evren
nispeten basitçe bir şey.
11:16
StarsYıldız are so simplebasit
187
664370
2033
Yıldızlar, öyle basitler ki
11:18
that we can predicttahmin theironların behaviordavranış
billionsmilyarlarca of yearsyıl into the futuregelecek,
188
666427
3396
milyar yıllar önceki durumlarını
11:21
and retrodictretrodict how they formedoluşturulan
billionsmilyarlarca of yearsyıl agoönce.
189
669847
3555
ve milyar yıllar sonraki hallerini
tahmin edebiliyoruz.
11:26
So why is the universeEvren simplebasit?
190
674061
2309
Peki, evren neden basittir?
11:28
BasicallyTemel olarak, it's because bigbüyük,
massivemasif, powerfulgüçlü things
191
676759
5776
Basitçe, çok büyük ve güçlü şeyler,
11:34
stronglyşiddetle affectetkilemek lesserdaha az things,
and not vicemengene versatersi.
192
682559
4164
daha küçük şeyleri etkiler.
11:39
I call that the hierarchyhiyerarşi rulekural.
193
687617
2365
Ben buna hiyerarşi kuralı diyorum.
11:42
For exampleörnek, when a cometkuyrukluyıldız hitsisabetler the SunGüneş,
194
690006
3230
Örneğin, bir kuyruklu yıldız
Güneş'e çarptığı zaman,
11:45
the SunGüneş carriestaşır on just as before,
195
693260
2468
Güneş hayatına olduğu gibi devam eder,
11:47
but the cometkuyrukluyıldız is vaporizedbuharlaşmış.
196
695752
2198
ama kuyruklu yıldız buharlaşarak yok olur.
11:50
For the sameaynı reasonneden,
197
698657
1857
Aynı sebeple
11:52
bigbüyük things are not much affectedetkilenmiş
by smallküçük partsparçalar of themselveskendilerini,
198
700538
6571
büyük şeyler, küçük parçalardan
yani detaylardan,
11:59
i.e., by detailsayrıntılar.
199
707133
1777
pek de etkilenmezler.
12:01
WhichHangi meansanlamına geliyor that theironların overalltüm behaviordavranış
200
709609
3063
Bu da davranışlarının genel anlamda
12:04
is simplebasit.
201
712696
1150
basit olduğunu gösterir.
12:06
And sincedan beri nothing very newyeni
can happenolmak to things
202
714165
3396
Ve basit olan şeylere,
12:09
that remainkalmak simplebasit,
203
717585
1738
çok da yeni bir şey olamayacağından,
12:11
the hierarchyhiyerarşi rulekural,
by causingneden olan large-scalebüyük ölçekli simplicitybasitlik,
204
719347
5305
hiyerarşi kuralı,
büyük ölçekli bir sadeliğe neden olarak
12:16
has causedneden oldu the great monotonymonotonluk.
205
724676
2671
büyük monotonluğu ortaya çıkarıyor.
12:20
But, the savingtasarruf graceGrace is
206
728473
3437
Ancak bizi kurtaran lütuf,
12:23
the hierarchyhiyerarşi rulekural is not a lawhukuk of naturedoğa.
207
731934
3382
hiyerarşi kuralının,
bir doğa kanunu olmaması.
12:27
It just happensolur to have heldbekletilen
so faruzak in the universeEvren,
208
735918
2913
Sadece, evrende
çok uzun süre olagelmiş,
12:30
exceptdışında here.
209
738855
1262
ama burası hariç.
12:32
In our biospherebiyosfer,
molecule-sizedmolekül boyutunda objectsnesneleri, genesgenler,
210
740141
4952
Biyosferimizde
molekül boyutunda objeler; genler
12:37
controlkontrol vastlyçok disproportionateorantısız resourceskaynaklar.
211
745117
3055
çok büyük ölçüde
oransız kaynakları kontrol eder.
12:40
The first genesgenler for photosynthesisfotosentez,
212
748615
2896
Fotosentez için oluşan ilk genler,
12:43
by causingneden olan theironların ownkendi proliferationçoğalma,
213
751535
2747
kendi proliferasyonlarına neden olarak
12:46
and then transformingdönüştürme
the surfaceyüzey of the planetgezegen,
214
754306
3515
ve ardından yüzeyin
değişimine sebep olarak
12:49
have violatedihlal or reversedters
the hierarchyhiyerarşi rulekural
215
757845
4458
akıllara durgunluk veren
10'a 40 gücü faktörü tarafından
12:54
by the mind-blowingsanrılama factorfaktör
of 10 to the powergüç 40.
216
762327
4087
hiyerarşi kuralını ihlal etmiş
veya tersine çevirmiştir.
12:59
ExplanatoryAçıklayıcı knowledgebilgi
is potentiallypotansiyel faruzak more powerfulgüçlü
217
767390
4282
Açıklayıcı bilgi evrensel oluşu açısından,
13:03
because of universalitygenellik,
218
771696
1635
potansiyel olarak çok daha güçlü
13:05
and more rapidlyhızla createdoluşturulan.
219
773355
2357
ve daha hızlı yaratılmış durumda.
13:08
When humaninsan knowledgebilgi
has achievedelde a factorfaktör 10 to the 40,
220
776157
4724
İnsan bilgisi 10'a 40 faktörüne
ulaştığı zaman,
13:12
it will prettygüzel much controlkontrol
the entiretüm galaxygökada,
221
780905
2960
bütün galaksiyi kontrol edebilecek
13:15
and will be looking beyondötesinde.
222
783889
1928
ve ötesine de
göz kırpmaya başlayacaktır.
13:17
So humansinsanlar,
223
785841
2427
Yani insanlar
13:20
and any other explanationaçıklama creatorsyaratıcıları
who mayMayıs ayı existvar olmak out there,
224
788292
4666
ve var olması muhtemel
diğer açıklama yaratıcıları,
13:24
are the ultimatenihai agentsajanları
of noveltyyenilik for the universeEvren.
225
792982
4912
evren için yeniliğin nihai etkenleridir.
13:30
We are the reasonneden and the meansanlamına geliyor
226
798343
2659
Yeniliğin, yaratıcılığın
ve bilginin gelişmesinin,
13:33
by whichhangi noveltyyenilik and creativityyaratıcılık,
knowledgebilgi, progressilerleme,
227
801026
5980
nesnel ve büyük ölçüde
fiziksel etkileri olmasının
13:39
can have objectiveamaç,
large-scalebüyük ölçekli physicalfiziksel effectsetkileri.
228
807030
5505
sebepleri ve anlamları bizleriz.
13:45
From the humaninsan perspectiveperspektif,
229
813514
2849
İnsanlık açısından,
13:48
the only alternativealternatif
to that livingyaşam hellcehennem of staticstatik societiestoplumlar
230
816387
4206
yaşayan durgun toplum cehenneminden
kurtuluşun tek alternatifi,
13:52
is continualsürekli creationoluşturma of newyeni ideasfikirler,
231
820617
4587
yeni fikirlerin, davranışların,
yeni çeşit nesnelerin
13:57
behaviorsdavranışlar, newyeni kindsçeşit of objectsnesneleri.
232
825228
3081
durmadan üretilmesidir.
14:00
This robotrobot will soonyakında be obsoleteeski,
233
828728
2134
Bu robotun yakında modası geçecek,
14:02
because of newyeni explanatoryaçıklayıcı
knowledgebilgi, progressilerleme.
234
830886
4014
çünkü yeni açıklayıcı bilgi
durmadan gelişiyor.
14:08
But from the cosmickozmik perspectiveperspektif,
235
836204
3206
Ancak kozmik çerçeveden,
14:11
explanatoryaçıklayıcı knowledgebilgi
is the nemesisNemesis of the hierarchyhiyerarşi rulekural.
236
839434
4754
açıklayıcı bilgi,
hiyerarşi kuralının intikamı gibidir.
14:16
It's the destroyeryok edici of the great monotonymonotonluk.
237
844752
2734
büyük monotonluğun yok edicisidir.
14:20
So it's the creatoryaratıcı
of the nextSonraki cosmologicalkozmolojik eraçağ,
238
848379
5166
Yani, bir sonraki
kozmolojik çağın da yaratıcısıdır;
14:25
the AnthropoceneAnthropocene.
239
853569
1516
Anthropocene çağı.
14:27
If one can speakkonuşmak of a cosmickozmik warsavaş,
240
855966
3373
Kozmik bir savaştan bahsedecek olursak,
14:31
it's not the one portrayedtasvir
in those pessimistickötümser storieshikayeleri.
241
859363
3405
bahsedilen karamsar masallarda
resmedildiği gibi değil.
14:34
It's a warsavaş betweenarasında monotonymonotonluk and noveltyyenilik,
242
862792
4714
Monotonluk ve yenilik arasındaki
bir savaş bu,
14:39
betweenarasında stasisStaz and creativityyaratıcılık.
243
867530
3432
durağanlık ve yaratıcılık arasında.
14:43
And in this warsavaş,
244
871633
2031
Bu savaşta, bizim tarafımız,
14:45
our sideyan is not destinedkaderinde to losekaybetmek.
245
873688
4328
kaybetmeye mahkum değil.
14:50
If we chooseseçmek to applyuygulamak our uniquebenzersiz
capacitykapasite to createyaratmak explanatoryaçıklayıcı knowledgebilgi,
246
878593
6802
Sahip olduğumuz eşsiz kapasiteyi
açıklayıcı bilgi elde etmeye adarsak,
14:57
we could winkazanmak.
247
885419
1975
evet, kazanabiliriz.
15:00
Thanksteşekkürler.
248
888175
1150
Teşekkürler.
15:02
(ApplauseAlkış)
249
890095
6500
(Alkışlar)
Translated by Şahadet Taner
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
David Deutsch - Quantum physicist
David Deutsch's 1997 book "The Fabric of Reality" laid the groundwork for an all-encompassing Theory of Everything, and galvanized interest in the idea of a quantum computer, which could solve problems of hitherto unimaginable complexity.

Why you should listen

David Deutsch will force you to reconsider your place in the world. This legendary Oxford physicist is the leading proponent of the multiverse (or "many worlds") interpretation of quantum theory -- the idea that our universe is constantly spawning countless numbers of parallel worlds.

In his own words: "Everything in our universe -- including you and me, every atom and every galaxy -- has counterparts in these other universes." If that doesn't alter your consciousness, then the other implications he's derived from his study of subatomic physics -- including the possibility of time travel -- just might.

In The Fabric of Reality, Deutsch tied together quantum mechanics, evolution, a rationalist approach to knowledge, and a theory of computation based on the work of Alan Turing. "Our best theories are not only truer than common sense, they make more sense than common sense,"Deutsch wrote, and he continues to explore the most mind-bending aspects of particle physics.

In 2008, he became a member of the Royal Society of London.
 

More profile about the speaker
David Deutsch | Speaker | TED.com