ABOUT THE SPEAKER
Ken Robinson - Author/educator
Creativity expert Sir Ken Robinson challenges the way we're educating our children. He champions a radical rethink of our school systems, to cultivate creativity and acknowledge multiple types of intelligence.

Why you should listen

Why don't we get the best out of people? Sir Ken Robinson argues that it's because we've been educated to become good workers, rather than creative thinkers. Students with restless minds and bodies -- far from being cultivated for their energy and curiosity -- are ignored or even stigmatized, with terrible consequences. "We are educating people out of their creativity," Robinson says. It's a message with deep resonance. Robinson's TED Talk has been distributed widely around the Web since its release in June 2006. The most popular words framing blog posts on his talk? "Everyone should watch this."

A visionary cultural leader, Sir Ken led the British government's 1998 advisory committee on creative and cultural education, a massive inquiry into the significance of creativity in the educational system and the economy, and was knighted in 2003 for his achievements. His 2009 book, The Element: How Finding Your Passion Changes Everything, is a New York Times bestseller and has been translated into 21 languages. A 10th anniversary edition of his classic work on creativity and innovation, Out of Our Minds: Learning to be Creative, was published in 2011. His 2013 book, Finding Your Element: How to Discover Your Talents and Passions and Transform Your Life, is a practical guide that answers questions about finding your personal Element. In his latest book, Creative Schools: The Grassroots Revolution That’s Transforming Education, he argues for an end to our outmoded industrial educational system and proposes a highly personalized, organic approach that draws on today’s unprecedented technological and professional resources to engage all students.

More profile about the speaker
Ken Robinson | Speaker | TED.com
TED2006

Sir Ken Robinson: Do schools kill creativity?

Ken Robinson diyor ki; "Okullar yaratıcılığı öldürüyor."

Filmed:
64,284,825 views

Sir Ken Robinson, yaratıcılığı (baltalamaktan ziyade) besleyen bir eğitim sistemi yaratma ülküsünü eğlenceli ve son derece sürükleyici bir üslupla bizlerle paylaşıyor.
- Author/educator
Creativity expert Sir Ken Robinson challenges the way we're educating our children. He champions a radical rethink of our school systems, to cultivate creativity and acknowledge multiple types of intelligence. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:24
Good morningsabah. How are you?
0
0
4678
Günaydın. Nasılsınız? Harika gidiyor, değil mi?
00:28
(LaughterKahkaha)
1
4702
1210
00:29
It's been great, hasn'tdeğil sahiptir it?
2
5936
2313
Bütün bu organizasyon ve yapılmış konuşmalar karşısında afallamış durumdayım.
00:32
I've been blownşişmiş away by the wholebütün thing.
3
8273
2456
00:34
In factgerçek, I'm leavingayrılma.
4
10753
1492
Hatta, şimdi şu an burayı terkediyorum. (Kahkaha)
00:36
(LaughterKahkaha)
5
12269
5567
Konferans boyunca üç tema vardı işlenen,
00:42
There have been threeüç themestemalar
runningkoşu throughvasitasiyla the conferencekonferans
6
18015
3207
değil mi, ki aslına bakarsanız bu temalar benim konuşmak istediğim
00:45
whichhangi are relevantuygun
to what I want to talk about.
7
21246
2507
konu ile doğrudan ilintiliydi.
00:47
One is the extraordinaryolağanüstü
evidencekanıt of humaninsan creativityyaratıcılık
8
23777
4690
Bunlardan ilki, bütün bu sunumların ve buradaki insanların,
00:52
in all of the presentationssunumlar that we'vebiz ettik had
9
28491
2413
insan doğasındaki yaratıcılık eğilimine başlı başına
00:54
and in all of the people here.
10
30928
1801
kanıt teşkil etmesi. Çeşitliliğine ve genişliğine
00:56
Just the varietyvaryete of it
and the rangemenzil of it.
11
32753
2651
bir bakınız sadece. İkincisi ise
01:00
The secondikinci is
that it's put us in a placeyer
12
36158
2143
gelecek teması altında yapılmış konuşmalar, aslına bakarsanız, bizi öyle bir pozisyona soktu ki
01:02
where we have no ideaFikir
what's going to happenolmak,
13
38325
2497
01:04
in termsşartlar of the futuregelecek.
14
40846
1391
ileride gerçekten ne olacağı konusunda neredeyse hiç bir fikrimiz yok.
01:06
No ideaFikir how this mayMayıs ayı playoyun out.
15
42261
2715
Gelecekte ne olur, ne biter öngöremiyoruz.
01:09
I have an interestfaiz in educationEğitim.
16
45000
1892
Eğitim konusuyla ilgiliyim--
01:10
ActuallyAslında, what I find is everybodyherkes
has an interestfaiz in educationEğitim.
17
46916
4132
aslında bana sorarsanız, eğitime karşı herkesin az çok bir ilgisi olduğunu düşünüyorum.
Öyle değil mi? Misal, ben şunu çok ilginç buluyorum.
01:15
Don't you?
18
51072
1138
01:16
I find this very interestingilginç.
19
52234
1481
Eğer bir akşam yemeğine davet edilmiş iseniz ve eğitim ile
01:17
If you're at a dinnerakşam yemegi partyParti,
20
53739
1757
01:19
and you say you work in educationEğitim --
21
55596
2262
ilgili çalıştığınızı söylerseniz
01:21
ActuallyAslında, you're not oftensık sık
at dinnerakşam yemegi partiespartiler, franklyaçıkçası.
22
57882
2964
aslında dürüst olmak gerekirse, eğer eğitim konusunda çalışmalar yürütüyorsanız, akşam yemeği partilerinde pek sık boy gösteremezsiniz.
01:24
(LaughterKahkaha)
23
60870
3796
01:28
If you work in educationEğitim,
you're not askeddiye sordu.
24
64690
2428
(Kahkaha) Çünkü gayet kimse sizi çağırmaz.
01:31
(LaughterKahkaha)
25
67142
3091
Ve olur da eskaza birisine iştirak etmiş olursanız, bir dahaki sefer için de davet edilmek aklınızın ucundan geçmesin, ki bu bana hep garip gelmiştir.
01:34
And you're never askeddiye sordu back, curiouslymerakla.
That's strangegarip to me.
26
70257
3719
01:38
But if you are, and you say to somebodybirisi,
27
74000
2475
Ama olur da orada bulunursanız ve kimliğinizi afişe ederseniz
hani bilirsiniz işte, "Ne ile uğraşıyorsun?" diye sorarlar
01:40
you know, they say, "What do you do?"
28
76499
1777
ve siz onlara eğitim işi ile uğraştığınızı söylerseniz
01:42
and you say you work in educationEğitim,
29
78300
1676
01:44
you can see the bloodkan runkoş from theironların faceyüz.
30
80000
2076
ardından yüzlerinin renk attığını görebilirsiniz. Gayet şu haldedirler,
01:46
They're like, "Oh my God,"
you know, "Why me?"
31
82100
2280
"Aman tanrım," bilirsiniz işte, "Neden ben? Bütün hafta boyunca dışarıda geçirdiğim tek gecede hem de" (Kahkaha)
01:48
(LaughterKahkaha)
32
84404
1637
01:50
"My one night out all weekhafta."
33
86065
1623
01:51
(LaughterKahkaha)
34
87712
2610
Ama eğer onlara kendi aldıkları eğitimi soracak olursanız
01:54
But if you asksormak about theironların educationEğitim,
they pintoplu iğne you to the wallduvar.
35
90346
3241
sizi köşeye sıkıştırırlar. Çünkü bu insanların içinde olan
01:57
Because it's one of those things
that goesgider deepderin with people, am I right?
36
93611
3467
şeylerden biridir, haksız mıyım?
Din, para ve diğer şeylerde olduğu gibi.
02:01
Like religiondin, and moneypara and other things.
37
97194
3341
Eğitime büyük bir ilgim var, ve hepimizin olduğunu düşünüyorum.
02:04
So I have a bigbüyük interestfaiz in educationEğitim,
and I think we all do.
38
100559
4352
Gerçekten eğitime karşı büyük haklı bir ilgimiz var,
02:08
We have a hugeKocaman vestedkazanılmış interestfaiz in it,
39
104935
1892
ve kısmen bunun sebebi, eğitimin bizleri o hakkında hiç bir fikrimizin olmadığı
02:10
partlykısmen because it's educationEğitim
that's meantdemek to take us into this futuregelecek
40
106851
3320
geleceğe taşıyacak olan yegane araç olması.
02:14
that we can't graspkavramak.
41
110195
1519
02:15
If you think of it,
childrençocuklar startingbaşlangıç schoolokul this yearyıl
42
111873
3499
Eğer düşünecek olursanız, bu yıl okula başlayan çocuklar
2065 yılında emekli olmuş olacaklar. Geçtiğimiz dört gün boyunca
02:19
will be retiringemekli in 2065.
43
115396
3524
02:24
NobodyKimse has a clueipucu,
44
120209
1634
önümüze sunulan bütün uzman görüşlere rağmen, dünyanın sadece beş yıl içerisinde bile
02:25
despiterağmen all the expertiseUzmanlık that's been
on paradegeçit töreni for the pastgeçmiş fourdört daysgünler,
45
121867
3444
neye benzeyeceği kimse tarafından tahmin edilemiyor.
02:29
what the worldDünya will look like
in fivebeş years'yıl time.
46
125450
2526
Ve bizler bu belirsiz gelecek için onları eğitmekle hükümlüyüz.
02:32
And yethenüz we're meantdemek
to be educatingyetiştirmek them for it.
47
128000
2294
Olaya böyle baktığımızda mevzu bahis tahmin edilememezlik
02:34
So the unpredictabilityöngörülmezliği,
I think, is extraordinaryolağanüstü.
48
130318
2550
gerçekten korkutucu boyutlarda.
02:36
And the thirdüçüncü partBölüm of this
49
132892
1367
Ve üçüncü olarak
02:38
is that we'vebiz ettik all agreedkabul, nonethelessyine de,
50
134283
2037
herşeye rağmen, çocukların sahip olduğu
02:40
on the really extraordinaryolağanüstü
capacitieskapasiteleri that childrençocuklar have --
51
136344
5305
olağanüstü kapasite konusunda hepimiz hemfikiriz.
02:45
theironların capacitieskapasiteleri for innovationyenilik.
52
141673
2334
Özellikle söz konusu yeni fikirler olduğunda. Mesela, Sirena dün gece harikuladeydi.
02:48
I mean, SirenaSirena last night
was a marvelmucize, wasn'tdeğildi she?
53
144031
2511
Öyle değil mi? Sadece ne yapabildiğini görmekten bahsediyorum.
02:50
Just seeinggörme what she could do.
54
146566
1610
Ve o istisnai bir örnek, fakat bana sorarsanız çocukluk dönemini bir bütün olarak
02:52
And she's exceptionalolağanüstü, but I think
she's not, so to speakkonuşmak,
55
148200
4776
02:57
exceptionalolağanüstü in the wholebütün of childhoodçocukluk.
56
153000
3956
ele aldığınızda görürsünüz ki çok da istisnai bir durum değil.
Sirena'ya baktığınızda göreceğiniz şey, yeteneğini keşfedip olağanüstü bir adanmışlıkla
03:00
What you have there is a personkişi
of extraordinaryolağanüstü dedicationithaf
57
156980
2796
bunun üstüne giden bir insandır. Ve benim argümanım şudur ki;
03:03
who foundbulunan a talentyetenek.
58
159800
1267
bütün çocuklar inanılmaz yeteneklere sahiptir.
03:05
And my contentionçekişme is,
all kidsçocuklar have tremendousmuazzam talentsyetenekleri.
59
161091
2609
Ve bizler onları harcıyoruz, hem de acımasızca.
03:07
And we squanderboşa harcama them, prettygüzel ruthlesslyacımasızca.
60
163800
1976
Böylelikle, bugün burada eğitim ve sahip olduğumuz
03:09
So I want to talk about educationEğitim
61
165800
2176
03:12
and I want to talk about creativityyaratıcılık.
62
168000
1872
yaratıcılık hakkında konuşmak istiyorum. Bana sorarsanız
03:13
My contentionçekişme is that creativityyaratıcılık now
is as importantönemli in educationEğitim as literacyokur yazarlık,
63
169896
6019
şu an yaratıcılık en az okur-yazarlık kadar eğitimde önemli
ve bizler aynı statüdeymişcesine muamele etmeliyiz.
03:19
and we should treattedavi etmek it
with the sameaynı statusdurum.
64
175939
2864
(Alkış) Teşekkürler. Bu kadardı, konuşmam bitti.
03:22
(ApplauseAlkış) Thank you.
65
178827
1971
03:24
(ApplauseAlkış)
66
180822
4345
03:29
That was it, by the way.
67
185485
1259
Çok teşekkür ederim. (Kahkaha) Neyse, hala 15 dakikamiz var.
03:30
Thank you very much.
68
186768
1003
03:31
(LaughterKahkaha)
69
187795
2115
03:33
So, 15 minutesdakika left.
70
189934
1677
Evet, ben doğduğumda -- hayır. (Kahkaha)
03:35
(LaughterKahkaha)
71
191635
2936
03:38
Well, I was borndoğmuş... no.
72
194595
1892
03:40
(LaughterKahkaha)
73
196511
3032
Geçenlerde harika bir hikaye duydum -- Anlatmaya bayılıyorum --
03:43
I heardduymuş a great storyÖykü recentlyson günlerde
-- I love tellingsöylüyorum it --
74
199567
2745
Resim dersindeki küçük bir kız hakkında. Altı yaşında,
03:46
of a little girlkız
who was in a drawingçizim lessonders.
75
202336
2715
en arkada oturmuş, resim yapan bir kız.
03:49
She was sixaltı, and she was
at the back, drawingçizim,
76
205075
2135
ve öğretmenine soracak olursanız bu küçük kız derse hemen hemen
03:51
and the teacheröğretmen said this girlkız
hardlyzorlukla ever paidödenmiş attentionDikkat,
77
207234
2800
hiç ilgi göstermiyordu. O gün hariç. O gün nedense bütün ilgisi yaptığı resimdeydi.
03:54
and in this drawingçizim lessonders, she did.
78
210058
1786
03:55
The teacheröğretmen was fascinatedbüyülenmiş.
79
211868
1340
Öğretmenin ağzı açık kalmış tabii bu durum karşısında. Kızın yanına yaklaşmış,
03:57
She wentgitti over to her,
and she said, "What are you drawingçizim?"
80
213232
2762
ve sormuş, "Ne çiziyorsun?"
04:00
And the girlkız said, "I'm
drawingçizim a pictureresim of God."
81
216018
2491
"Tanrı'nın resmini çiziyorum", demiş kız.
04:03
And the teacheröğretmen said, "But nobodykimse
knowsbilir what God looksgörünüyor like."
82
219642
3318
"Ama hiç kimse Tanrı'nın nasıl göründüğünü bilmiyor.", demiş öğretmen.
04:06
And the girlkız said,
"They will, in a minutedakika."
83
222984
2088
"Problem değil, bir dakika içinde bilecekler", demiş kız.
04:09
(LaughterKahkaha)
84
225096
6782
(Kahkaha)
Oğlum İngiltere'de dört yaşındayken --
04:20
When my sonoğul was fourdört in Englandİngiltere --
85
236662
2267
aslında her yerde dört yaşındaydı, dürüst olmak gerekirse. (Kahkaha)
04:23
ActuallyAslında, he was fourdört
everywhereher yerde, to be honestdürüst.
86
239413
2191
Tamam tamam, nereye giderse gitsin, o yıl dört yaşındaydı.
04:25
(LaughterKahkaha)
87
241628
1667
04:27
If we're beingolmak strictsıkı about it,
whereverher nerede he wentgitti, he was fourdört that yearyıl.
88
243404
3387
Doğum (Hz.İsa'nın doğumu) oyununda bir rolü vardı.
04:30
He was in the Nativityİsa'nın Doğuşu playoyun.
Do you rememberhatırlamak the storyÖykü?
89
246815
2638
Hikayeyi hatırlıyor musunuz? Gülmeyin, önemli bir hikaye.
04:33
(LaughterKahkaha)
90
249477
1219
04:34
No, it was bigbüyük, it was a bigbüyük storyÖykü.
91
250720
1827
Gerçekten önemli bir hikaye, hatta Mel Gibson serisini çekmişti.
04:36
MelMel GibsonGibson did the sequelnetice,
you mayMayıs ayı have seengörüldü it.
92
252571
2305
Belki görmüşsünüzdür: "Doğum II". Neyse, James, Joseph rolünü almıştı
04:38
(LaughterKahkaha)
93
254900
1261
04:40
"Nativityİsa'nın Doğuşu IIII."
94
256185
1310
04:41
But JamesJames got the partBölüm of JosephJoseph,
whichhangi we were thrilledheyecan about.
95
257519
4135
ki biz bu konuda epey heyecanlıydık.
04:45
We considereddüşünülen this to be
one of the leadöncülük etmek partsparçalar.
96
261678
2537
Ne de olsa biz bunu başrollerden biri olarak düşünüyorduk.
Mekanı "Joseph, James Robinson'dur." yazılı tişörtler giyen
04:48
We had the placeyer crammedsıkışmış
fulltam of agentsajanları in T-shirtsT-shirtler:
97
264239
2477
bir sürü insanla doldurmuştuk. (Kahkaha)
04:50
"JamesJames RobinsonRobinson IS JosephJoseph!" (LaughterKahkaha)
98
266740
2236
04:53
He didn't have to speakkonuşmak,
99
269000
1607
Konuşmasına gerek yoktu, ama o bölümü bilirsiniz
04:54
but you know the bitbit
where the threeüç kingskrallar come in?
100
270631
2438
hani üç kralın geldiği. Hediyeler sunmak için gelirler,
04:57
They come in bearingyatak giftsHediyeler,
goldaltın, frankincensebuhur and myrrhmür.
101
273093
2731
ve altın, tütsü ve mür getirirler.
04:59
This really happenedolmuş.
102
275848
1114
Bu gerçekten oldu. Orada oturuyorduk
05:00
We were sittingoturma there and I think
they just wentgitti out of sequencesıra,
103
276986
3090
ve sanırsam o sırada replik sırasını karıştırdılar,
çünkü daha sonra küçük çocukla konuştuk ve sorduk,
05:04
because we talkedkonuştuk to the little boyoğlan
afterwardsonra and we said,
104
280100
2776
"Sence doğru oldu mu?". O da, "Evet, niye, yanlış mıydı?" demişti.
05:06
"You OK with that?" And he said,
"Yeah, why? Was that wrongyanlış?"
105
282900
2876
Sadece sırayı karıştırmıslardı bence, o kadar.
05:09
They just switchedanahtarlamalı.
106
285800
1076
Her neyse 3 çocuk sahneye geldi,
05:10
The threeüç boysçocuklar camegeldi in,
107
286900
1176
kafalarında çay süzgeci olan dört yaşındaki çocuklar,
05:12
four-year-oldsDört yaşındakiler with teaÇay towelsHavlu
on theironların headskafalar,
108
288100
2187
ve kutuları yere bıraktılar.
05:14
and they put these boxeskutuları down,
109
290311
1491
05:15
and the first boyoğlan said,
"I bringgetirmek you goldaltın."
110
291826
2049
ve ilk çocuk "Sana altın getirdim", dedi.
05:17
And the secondikinci boyoğlan said,
"I bringgetirmek you myrrhmür."
111
293899
2138
Ve ikinci çocuk, "Sana mür getirdim", dedi.
05:20
And the thirdüçüncü boyoğlan said, "FrankFrank sentgönderilen this."
112
296061
2004
Ve üçüncüsü, "Bunu Frank gönderdi." (Kahkaha) (Burada ingilizce kelime oyunu var. frankincense -> frank sent this)
05:22
(LaughterKahkaha)
113
298089
2900
05:34
What these things have in commonortak
is that kidsçocuklar will take a chanceşans.
114
310711
3090
Bütün bunların ortak noktası şu ki; çocuklar şanslarını denemekten korkmayacaklar.
Bilmeseler de, devam edecekler.
05:37
If they don't know, they'llacaklar have a go.
115
313825
2608
Haklı değil miyim? Yanlış yapmaktan korkmuyorlar.
05:40
Am I right? They're not
frightenedkorkmuş of beingolmak wrongyanlış.
116
316457
3537
Şimdi, yanlış yapmak yaratıcı olmakla aynı şeydir demek istemiyorum.
05:44
I don't mean to say that beingolmak wrongyanlış
is the sameaynı thing as beingolmak creativeyaratıcı.
117
320893
3507
Bildiğimiz şu ki,
05:48
What we do know is,
if you're not preparedhazırlanmış to be wrongyanlış,
118
324886
3090
eğer yanlış yapmaya hazırlıklı değilseniz,
05:52
you'llEğer olacak never come up
with anything originalorijinal --
119
328000
2367
hiç bir zaman orijinal birşey bulamazsınız.
05:54
if you're not preparedhazırlanmış to be wrongyanlış.
120
330391
2085
Eğer yanlış yapmaya hazırlıklı değilseniz. Ve zamanla yetişkin olduklarında,
05:56
And by the time they get to be adultsyetişkinler,
mostçoğu kidsçocuklar have lostkayıp that capacitykapasite.
121
332877
4133
çoğu çocuk bu kapasitesini yitiriyor.
Yanlış yapmaktan korkar hale geliyorlar.
06:01
They have becomeolmak
frightenedkorkmuş of beingolmak wrongyanlış.
122
337406
2520
Ve firmalarımızı da bu şekilde yönetiyoruz, yeri gelmişken.
06:03
And we runkoş our companiesşirketler like this.
123
339950
1690
Hataları damgalıyoruz. Ve mevcut
06:05
We stigmatizedamgalamak mistakeshatalar.
124
341664
1652
06:07
And we're now runningkoşu
nationalUlusal educationEğitim systemssistemler
125
343340
2302
ulusal eğitim sistemlerimizde de bir çocuğun yapabileceği
06:09
where mistakeshatalar are the worsten kötü
thing you can make.
126
345666
2346
en kötü şey "hatalar"dır.
06:12
And the resultsonuç is that
we are educatingyetiştirmek people
127
348700
3208
Ve sonuç şu ki insanları yaratıcı kapasitelerinin dışına yönelik
06:15
out of theironların creativeyaratıcı capacitieskapasiteleri.
128
351932
2291
eğitiyoruz. Picasso bir keresinde,
06:18
PicassoPicasso oncebir Zamanlar said this, he said
that all childrençocuklar are borndoğmuş artistssanatçılar.
129
354247
4478
Bütün çocukların sanatçı olarak doğduklarını söylemiş.
06:22
The problemsorun is to remainkalmak an artistsanatçı
as we growbüyümek up.
130
358749
3222
Problem büyüdüğümüzde de sanatçı olarak kalabilmekte. Şuna yürekten inanıyorum:
06:25
I believe this passionatelytutkuyla,
that we don't growbüyümek into creativityyaratıcılık,
131
361995
3081
bizler yaratıcılık özelliğimize yönelik değil,
aksi yönde büyüyoruz. Ya da daha doğrusu, ondan uzaklaştırılacak şekilde eğitiliyoruz.
06:29
we growbüyümek out of it.
132
365100
1856
06:30
Or ratherdaha doğrusu, we get educatedeğitimli out if it.
133
366980
1883
Peki, niye bu, bu şekilde oluyor?
06:33
So why is this?
134
369247
1473
Beş yıl öncesine değin Stratford-on-Avon'da yaşadım.
06:34
I livedyaşamış in Stratford-on-AvonStratford-on-Avon
untila kadar about fivebeş yearsyıl agoönce.
135
370826
4081
Hatta Stratford'tan Los Angeles'a taşındık.
06:38
In factgerçek, we movedtaşındı
from StratfordStratford to LosLos AngelesAngeles.
136
374931
2253
Ne kadar kesintisiz bir geçiş olduğunu hayal edebilirsiniz
06:41
So you can imaginehayal etmek
what a seamlessdikişsiz transitiongeçiş that was.
137
377872
2664
(Kahkaha) Aslında,
06:44
(LaughterKahkaha)
138
380560
1416
06:46
ActuallyAslında, we livedyaşamış in a placeyer
calleddenilen SnitterfieldSnitterfield,
139
382000
2376
Snitterfield denilen bir yerde yaşadık,
Stratford'un biraz dışında, Shakespeare'in
06:48
just outsidedışında StratfordStratford,
140
384400
1251
06:49
whichhangi is where
Shakespeare'sShakespeare'in fatherbaba was borndoğmuş.
141
385675
2161
babasının doğduğu yerde. Bunu söylediğimde yeni bir düşünceye gark oldunuz mu? Ben öyle olmuştum.
06:52
Are you struckvurdu by a newyeni thought? I was.
142
388082
2375
06:54
You don't think of ShakespeareShakespeare
havingsahip olan a fatherbaba, do you?
143
390481
2595
Shakespeare'in bir babası olduğunu hiç düşünmemiştiniz, öyle değil mi?
Öyle değil mi? Çünkü Shakespeare'i bir çocuk olarak
06:57
Do you? Because you don't think
of ShakespeareShakespeare beingolmak a childçocuk, do you?
144
393100
3876
düşünmemiştiniz, değil mi?
07:01
ShakespeareShakespeare beingolmak sevenYedi?
145
397000
1567
Shakespeare yedi yaşında? Ben hiç düşünmemiştim. Demek istiyorum ki,
07:02
I never thought of it.
146
398591
1249
07:03
I mean, he was sevenYedi at some pointpuan.
147
399864
1684
O da bir zamanlar yedi yaşındaydı. O da
07:05
He was in somebody'sbiri var
Englishİngilizce classsınıf, wasn'tdeğildi he?
148
401572
2310
birinin İngilizce sınıfındaydı bir zamanlar, öyle değil mi? Ne kadar da rahatsız edici olmalı.
07:07
(LaughterKahkaha)
149
403906
6787
07:14
How annoyingCan sıkıcı would that be?
150
410717
1329
(Kahkaha) "Daha fazla çalışmalısın". Babası tarafından yatağa gönderilmiştir, bilirsiniz,
07:16
(LaughterKahkaha)
151
412070
3000
07:23
"MustGerekir try harderDaha güçlü."
152
419729
1035
07:24
(LaughterKahkaha)
153
420788
3900
07:28
BeingVarlık sentgönderilen to bedyatak by his dadbaba, you know,
to ShakespeareShakespeare, "Go to bedyatak, now!
154
424712
3464
Shakespeare'e," Hemen yatağa git, şimdi",
William Shakespeare'e, "ve kalemi bırak.
07:32
And put the pencilkalem down."
155
428200
2428
Ve bu şekilde konuşmayı kes. Herkesin kafasını karıştıyorsun."
07:34
(LaughterKahkaha)
156
430652
1074
07:35
"And stop speakingkonuşuyorum like that."
157
431750
1555
07:37
(LaughterKahkaha)
158
433329
3891
07:41
"It's confusingkafa karıştırıcı everybodyherkes."
159
437244
1324
(Kahkaha)
07:42
(LaughterKahkaha)
160
438592
5123
Neyse, Stratford'tan Los Angeles'a taşındık,
07:47
AnywayYine de, we movedtaşındı
from StratfordStratford to LosLos AngelesAngeles,
161
443739
5338
ve bu geçiş hakkında birşey söylemek istiyorum, aslında.
07:53
and I just want to say a wordsözcük
about the transitiongeçiş.
162
449101
2441
Oğlum gelmek istemedi.
07:55
My sonoğul didn't want to come.
163
451566
1410
07:57
I've got two kidsçocuklar;
he's 21 now, my daughter'skız çocukları 16.
164
453000
2976
İki çocuğum var. O şu an 21; kızım 16.
08:00
He didn't want to come to LosLos AngelesAngeles.
165
456000
2044
Los Angeles'a gelmek istemedi. Orayı sevmişti,
ama İngiltere'de bir kız arkadaşı vardı. Hayatının aşkı, Sarah.
08:02
He lovedsevilen it, but he had
a girlfriendkız arkadaşı in Englandİngiltere.
166
458068
2956
08:05
This was the love of his life, SarahSarah.
167
461048
3603
Onu bir aydır tanıyordu.
08:08
He'dO istiyorsunuz knownbilinen her for a monthay.
168
464761
1375
Uyarayım, dördüncü yıl dönümlerini kutlamışlardı,
08:10
(LaughterKahkaha)
169
466160
1350
08:11
MindZihin you, they'dgittiklerini had
theironların fourthdördüncü anniversaryyıldönümü,
170
467534
2256
çünkü 16 yaşındayken bir ay göründüğünden daha uzun gelir insana.
08:13
because it's a long time when you're 16.
171
469814
2939
Neyse, uçaktayken gerçekten çok üzgündü,
08:16
He was really upsetüzgün on the planeuçak,
172
472777
1661
ve "Bir daha hiç bir zaman Sarah gibi bir kız bulamayacağım", demişti.
08:18
he said, "I'll never find
anotherbir diğeri girlkız like SarahSarah."
173
474462
2461
Ve bunun böyle olmasından, açıkça söylemek gerekirse, biz gayet memnunduk,
08:20
And we were ratherdaha doğrusu pleasedmemnun
about that, franklyaçıkçası --
174
476947
2378
çünkü halihazırda ülkeden ayrılma sebebimiz o kızın ta kendisiydi.
08:23
(LaughterKahkaha)
175
479349
2900
08:31
Because she was the mainana reasonneden
we were leavingayrılma the countryülke.
176
487395
2881
(Kahkaha)
08:34
(LaughterKahkaha)
177
490300
3000
Ama Amerika'ya taşınınca bir şeyin farkına varıyorsunuz,
ve dünyada yolculuk yaparken:
08:40
But something strikesvurur you
when you movehareket to AmericaAmerika
178
496059
2342
dünya üzerindeki her eğitim sistemi aynı konu hiyerarşisine sahip.
08:42
and travelseyahat around the worldDünya:
179
498425
1366
08:43
EveryHer educationEğitim systemsistem on EarthDünya
has the sameaynı hierarchyhiyerarşi of subjectskonular.
180
499815
3378
Hepsi. Nereye giderseniz gidin.
08:47
EveryHer one. Doesn't mattermadde where you go.
181
503537
1955
Öbür türlü olacağını sanıyorsunuz ama, öyle değil.
08:49
You'dOlur think it would be
otherwiseaksi takdirde, but it isn't.
182
505516
2270
En tepede matematik ve diller,
08:51
At the topüst are mathematicsmatematik and languagesdiller,
183
507810
1966
sonra insani bilimler, ve en altta sanat.
08:53
then the humanitiesbeşeri bilimler,
and at the bottomalt are the artssanat.
184
509800
2434
Dünyada heryerde.
08:56
EverywhereHer yerde on EarthDünya.
185
512258
1118
Ve yine her sistemde,
08:57
And in prettygüzel much everyher systemsistem too,
there's a hierarchyhiyerarşi withiniçinde the artssanat.
186
513400
4095
sanat dahilinde de bir hiyerarşi var.
09:01
ArtSanat and musicmüzik are normallynormalde
givenverilmiş a higherdaha yüksek statusdurum in schoolsokullar
187
517519
2857
Resim ve müziğe normal olarak daha fazla ağırlık veriliyor okullarda
drama ve dansa kıyasla. Ve gezegenimizde çocuklara hergün matematik öğrettiğimiz
09:04
than dramadram and dancedans.
188
520400
1167
09:05
There isn't an educationEğitim
systemsistem on the planetgezegen
189
521591
2256
şekliyle dans öğretilen bir
09:07
that teachesöğretir dancedans everydayher gün to childrençocuklar
190
523871
2058
eğitim sistemi yok. Neden?
09:09
the way we teachöğretmek them mathematicsmatematik. Why?
191
525953
2047
Neden olmasın? Bence bu soru daha önemli.
09:12
Why not? I think this is ratherdaha doğrusu importantönemli.
192
528524
2701
Matematiğin çok önemli olduğunu düşünüyorum, ama dans da öyle.
09:15
I think mathmatematik is very
importantönemli, but so is dancedans.
193
531249
2303
Eğer izin verilirse çocuklar her zaman dans ederler, hepimiz ederiz.
09:17
ChildrenÇocuk dancedans all the time
if they're allowedizin to, we all do.
194
533576
2900
Hepimizin vücudu var, değil mi? Bir toplantı mı kaçırdım?
09:20
We all have bodiesbedenler, don't we?
Did I missbayan a meetingtoplantı?
195
536500
2476
09:23
(LaughterKahkaha)
196
539000
3338
(Kahkaha) Gerçekten, olan şu ki,
09:26
TruthfullyDürüst olmak gerekirse, what happensolur is,
as childrençocuklar growbüyümek up,
197
542510
2335
çocuklar büyüdükçe, onları belden yukarı doğru artan bir şekilde
09:28
we startbaşlama to educateEğitmek them progressivelydevamlı olarak
from the waistbel up.
198
544869
2768
eğitmeye başlıyoruz. Ve daha sonra kafalarına odaklanıyoruz.
09:31
And then we focusodak on theironların headskafalar.
199
547661
1625
Ve hafifçe bir tarafa doğru. (Meraklısına beynin sol lobunun işlevi hakkında araştırma yapması tavsiye edilir.)
09:33
And slightlyhafifçe to one sideyan.
200
549310
1490
Eğer bir uzaylı olarak eğitimi ziyaret edecek olsanız,
09:35
If you were to visitziyaret etmek
educationEğitim, as an alienyabancı,
201
551319
2657
09:38
and say "What's it for, publichalka açık educationEğitim?"
202
554000
2976
ve deseniz "Halk eğitimi, ne içindir?"
09:41
I think you'dşimdi etsen have to concludesonuçlandırmak,
if you look at the outputçıktı,
203
557000
2776
Eğer çıktıya bakacak olursanız, bence şu karara varırsınız,
kim başarılı olarak addediliyor,
09:43
who really succeedsbaşarılı by this,
204
559800
1376
kim herkesin yaptığını yapıyorsa,
09:45
who does everything that they should,
205
561200
1776
09:47
who getsalır all the brownieçikolatalı kek
pointsmakas, who are the winnerskazananlar --
206
563000
2731
kim ödüllendirilmişse , kim kazanlarsa--
09:49
I think you'dşimdi etsen have to concludesonuçlandırmak
the wholebütün purposeamaç of publichalka açık educationEğitim
207
565755
3339
Eğitimin bütün amacının şu olduğu kararına varırsınız
bütün dünyada
09:53
throughoutboyunca the worldDünya
208
569118
1097
üniversite profesörleri yetiştirmek. Öyle değil mi?
09:54
is to produceüretmek universityÜniversite professorsprofesörler.
209
570239
1953
09:56
Isn't it?
210
572216
1311
09:57
They're the people who come out the topüst.
211
573551
1983
En tepedeki insanlar onlardır.
09:59
And I used to be one, so there.
212
575558
2179
Ben de onlardan biriyim, ne var yani?! (Kahkaha)
10:01
(LaughterKahkaha)
213
577761
2636
Ve ben şahsen profesörleri severim, ama
10:04
And I like universityÜniversite
professorsprofesörler, but you know,
214
580421
3101
10:07
we shouldn'tolmamalı holdambar them up
215
583546
1475
onları bütün insanlığın varabildiği en üst başarı noktası olarak görmemeliyiz
10:09
as the high-wateryüksek su markişaret
of all humaninsan achievementbaşarı.
216
585045
2931
10:12
They're just a formform of life,
217
588000
1976
O da sadece bir yaşam şekli.
10:14
anotherbir diğeri formform of life.
218
590000
1560
Fakat tabii daha nadir bulunan bir yaşam şekli.
10:15
But they're ratherdaha doğrusu curiousMeraklı, and I say this
out of affectionsevgi for them.
219
591584
3298
ve bunu onlara değer verdiğim için söylüyorum.
Profesörler hakkında acaip bir durum var, tecrübeme dayanarak söylüyorum
10:18
There's something curiousMeraklı
about professorsprofesörler in my experiencedeneyim --
220
594906
2970
hepsi değil ama, genellikle -- bir çoğu kafalarının içinde yaşıyorlar.
10:21
not all of them, but typicallytipik,
they livecanlı in theironların headskafalar.
221
597900
2676
Orada yaşıyorlar, ve kısmen bir tarafa doğru. (Bu noktada beynin sol lobuna gönderme yapıyor)
10:24
They livecanlı up there,
and slightlyhafifçe to one sideyan.
222
600600
2143
Hatta kelimenin tam anlamıyla bedenlerinden soyutlanmışlardır neredeyse.
10:27
They're disembodiedbedenden ayrılmış, you know,
in a kindtür of literalkelimesi kelimesine way.
223
603495
3374
Öyle ki, "beden" onlara tek bir şey ifade eder
10:30
They look uponüzerine theironların bodyvücut as a formform
of transporttaşıma for theironların headskafalar.
224
606893
3093
o da kafalarını taşımak için yegane araç olmasıdır.
10:34
(LaughterKahkaha)
225
610010
6166
10:40
Don't they?
226
616200
1016
(Kahkaha) Kafalarını toplantılara bu şekilde götürürler.
10:41
It's a way of gettingalma
theironların headkafa to meetingstoplantılar.
227
617240
2222
10:43
(LaughterKahkaha)
228
619486
5512
İnsanın beden dışı deneyim (Otoskopi) yoluyla kendini yukarıdan görebilmesine bir kanıt istiyorsanız
10:49
If you want realgerçek evidencekanıt
of out-of-body-dışı gövdesinin experiencesdeneyimler,
229
625022
3830
profesörlerin konuştuğu bir konaklamalı
10:52
get yourselfkendin alonguzun bir to a residentialyerleşim
conferencekonferans of seniorkıdemli academicsakademisyenler,
230
628876
3486
bir konferansa katılın,
ve son gece eğlencesi olan diskoya gidin onlarla beraber.
10:56
and poppop into the discothequediskotek
on the finalnihai night.
231
632386
2243
10:58
(LaughterKahkaha)
232
634653
2801
(Kahkaha) Ve orada göreceksiniz, yaşını başını almış kadınlar ve erkekler
11:01
And there, you will see it.
233
637478
1356
11:02
GrownYetiştirilen menerkekler and womenkadınlar
writhingburulma uncontrollablykontrolsüzce, off the beatdövmek.
234
638858
4118
kontrolsüz bir şekilde, ritm ile uyumsuz bir halde kıvırıyorlar
11:07
(LaughterKahkaha)
235
643000
2867
bekliyorlar ki bitsin, böylelikle eve gidip bu gece hakkında bir makale yazabilsinler.
11:09
WaitingBekleyen untila kadar it endsuçları so they can
go home and writeyazmak a paperkâğıt about it.
236
645891
3325
Şu anda bizim eğitim sistemimiz akademik yetenekler göz önünde bulundurularak dizayn edilmiştir.
11:13
(LaughterKahkaha)
237
649240
1904
11:15
Our educationEğitim systemsistem is predicatedesas
on the ideaFikir of academicakademik abilitykabiliyet.
238
651168
3843
Ve bunun böyle gerçekleşmesinin bir sebebi vardı.
11:19
And there's a reasonneden.
239
655035
1241
Bütün sistem 19. yüzyıldan önce, dünya çapında
11:20
Around the worldDünya, there were
no publichalka açık systemssistemler of educationEğitim,
240
656300
3556
ortalıkta herhangi bir eğitim sistemi yokken ilk defa ortaya çıktı.
11:23
really, before the 19thinci centuryyüzyıl.
241
659880
2106
Ve dahası hepsi endüstrileşmenin ihtiyacını karşılamak♪
11:26
They all camegeldi into beingolmak
to meetkarşılamak the needsihtiyaçlar of industrialismsanayicilik.
242
662010
2957
üzere oluşturuldu.
Bu yüzden hiyerarşinin temelinde iki fikir var.
11:29
So the hierarchyhiyerarşi is rootedköklü on two ideasfikirler.
243
665269
2163
Birincisi, en tepede iş sahası için en faydalı konular yer alacak
11:31
NumberNumarası one, that the mostçoğu usefulişe yarar
subjectskonular for work are at the topüst.
244
667456
4597
Hatta bu yüzden büyük ihtimalle siz de okuldayken
11:36
So you were
probablymuhtemelen steeredkumanda benignlyBenignly away
245
672077
2031
hoşlandığınız şeylerden, eğer böyle devam ederseniz
11:38
from things at schoolokul when you
were a kidçocuk, things you likedsevilen,
246
674132
2934
bir işe sahip olamayacağınız söylenerek
uzaklaştırıldınız. Öyle değil mi?
11:41
on the groundszeminler that you would
never get a job doing that. Is that right?
247
677090
3386
Müzikle uğraşma, müzisyen olmayacaksın;
11:44
Don't do musicmüzik, you're not
going to be a musicianmüzisyen;
248
680500
2381
resim yapma, ressam olmayacaksın.
11:46
don't do artSanat, you won'talışkanlık be an artistsanatçı.
249
682905
1801
11:48
Benignİyi huylu advicetavsiye -- now, profoundlyderinden mistakenyanlış.
250
684730
3420
İyi tavsiye-- fakat şimdi görüyoruz ki büyük bir yanılgı. Bütün dünya
11:52
The wholebütün worldDünya
is engulfedyutulmuş in a revolutiondevrim.
251
688174
2145
köklü bir değişim girdabına girdi.
Ve ikincisi, zeka algımızı domine eden
11:54
And the secondikinci is academicakademik abilitykabiliyet,
252
690343
2097
11:56
whichhangi has really come to dominatehükmetmek
our viewgörünüm of intelligencezeka,
253
692464
2885
akademik yetenek,
çünkü sistemi üniversiteler dizayn etti.
11:59
because the universitiesüniversiteler designedtasarlanmış
the systemsistem in theironların imagegörüntü.
254
695373
2903
Eğer bütün dünyadaki eğitim sistemlerini
12:02
If you think of it, the wholebütün systemsistem
of publichalka açık educationEğitim around the worldDünya
255
698300
3494
düşünürseniz, halk eğitimi öğrencileri üniversiteye hazırlayan
bir süreçtten öte bir anlam taşımamaktadır.
12:05
is a protracteduzun süren processsüreç
of universityÜniversite entranceGiriş.
256
701818
2226
Ve sonuç olarak bir çok yetenekli,
12:08
And the consequencesonuç
is that manyçok highly-talentedÇok yetenekli,
257
704068
2333
zeki, yaratıcı insan aslında hiç de öyle olmadıklarını düşünüyor,
12:10
brilliantparlak, creativeyaratıcı
people think they're not,
258
706425
2435
çünkü okulda iyi oldukları şeylere değer
12:12
because the thing
they were good at at schoolokul
259
708884
2138
verilmiyor, ya da daha fenası küçümseniyor.
12:15
wasn'tdeğildi valueddeğerli,
or was actuallyaslında stigmatizeddamgalanmış.
260
711046
2108
12:17
And I think we can't affordparası yetmek
to go on that way.
261
713383
2296
Ve bence bu şekilde devam ederek durumu kurtaramayız.
12:19
In the nextSonraki 30 yearsyıl, accordinggöre to UNESCOUNESCO,
262
715703
2464
UNESCO'ya göre gelecek 30 yılda
dünya çapında tarihin başlangıcından bu yana olduğundan
12:22
more people worldwideDünya çapında will be graduatingmezun
263
718191
2810
daha fazla insan mezun olmuş olacak.
12:25
throughvasitasiyla educationEğitim
than sincedan beri the beginningbaşlangıç of historytarih.
264
721025
2546
Daha fazla insan, bu konuştuğumuz bütün bu şeylerin
12:27
More people, and it's the combinationkombinasyon
of all the things we'vebiz ettik talkedkonuştuk about --
265
723595
3681
bileşimi--
teknoloji ve onun dönüşümü iş, demografi ve
12:31
technologyteknoloji and its transformationdönüşüm
effectEfekt on work, and demographydemografi
266
727300
3048
nüfustaki dev patlama.
12:34
and the hugeKocaman explosionpatlama in populationnüfus.
267
730372
1804
Birden, lisans derecelerinin pek kıymeti kalmadı. Doğru değil mi?
12:36
SuddenlyAniden, degreesderece aren'tdeğil worthdeğer anything.
268
732200
2865
Ben öğrenciyken eğer lisans dereceniz varsa bir işiniz olurdu.
12:39
Isn't that truedoğru?
269
735089
1380
12:40
When I was a studentÖğrenci,
if you had a degreederece, you had a job.
270
736723
2753
Eğer işiniz olmadıysa bu istemediğiniz içindi.
12:43
If you didn't have a job,
it's because you didn't want one.
271
739500
2776
Ve doğruyu söylemek gerekirse ben istemiyordum. (Kahkaha)
12:46
And I didn't want one, franklyaçıkçası. (LaughterKahkaha)
272
742300
2676
12:49
But now kidsçocuklar with degreesderece
273
745000
4074
Ama şimdi lisans derecesine sahip çocuklar
12:53
are oftensık sık headingbaşlık home
to carrytaşımak on playingoynama videovideo gamesoyunlar,
274
749098
3045
eve video oyunu oynamaya geri dönüyorlar,
çünkü bir önceki işinizde lisans derecesine ihtiyacınız varken şimdi mastera ihtiyacınız var
12:56
because you need an MAMA where
the previousönceki job requiredgereklidir a BABA,
275
752167
3198
ve şimdi bir başkası içinde doktoraya ihtiyacınız var.
12:59
and now you need a PhDDoktora for the other.
276
755389
1787
Bu bir akademik enflasyon süreci.
13:01
It's a processsüreç of academicakademik inflationenflasyon.
277
757200
1776
13:03
And it indicatesgösterir the wholebütün
structureyapı of educationEğitim
278
759000
2376
Ve bu demek oluyor ki bütün sistem ayaklarımızın
altından kayıp gitmekte. Zeka algımızı köklü bir şekilde
13:05
is shiftingdeğişken beneathaltında our feetayaklar.
279
761400
1433
13:06
We need to radicallykökünden rethinkyeniden düşünmek
our viewgörünüm of intelligencezeka.
280
762857
2620
yeniden düşünmeye ihtiyacımız var.
Zeka hakkında üç şey biliyoruz.
13:09
We know threeüç things about intelligencezeka.
281
765501
1995
Birincisi, türlü türlü olduğu. Dünyayı tecrübe ettiğimiz yollar
13:11
One, it's diverseçeşitli.
282
767520
1227
13:12
We think about the worldDünya in all the waysyolları
that we experiencedeneyim it.
283
768771
3005
ile düşünüyoruz. Görsel olarak düşünüyoruz,
sesli düşünüyoruz, kinestetik olarak düşünüyoruz.
13:15
We think visuallygörsel, we think in soundses,
we think kinestheticallykinestetik.
284
771800
2976
Soyut olarak düşünüyoruz, hareket şeklinde düşünüyoruz.
13:18
We think in abstractsoyut termsşartlar,
we think in movementhareket.
285
774800
2301
İkincisi, zeka dinamiktir.
13:21
Secondlyİkinci olarak, intelligencezeka is dynamicdinamik.
286
777246
1754
Dün izlediğimiz sunumlardaki gibi ,
13:23
If you look at the interactionsetkileşimler
of a humaninsan brainbeyin,
287
779587
2389
13:26
as we heardduymuş yesterdaydün
from a numbernumara of presentationssunumlar,
288
782000
2976
insan beynindeki etkileşimlere bakarsanız,
13:29
intelligencezeka is wonderfullyharika interactiveinteraktif.
289
785000
1976
zeka mükemmel bir şekilde etkileşimlidir.
13:31
The brainbeyin isn't dividedbölünmüş into compartmentsbölmeler.
290
787000
2238
Beyin bölümlere ayrılmamıştır.
13:33
In factgerçek, creativityyaratıcılık --
whichhangi I definetanımlamak as the processsüreç
291
789873
3103
Aslını bakarsak, yaratıcılık-- değerli orijinal fikirlere sahip
13:37
of havingsahip olan originalorijinal ideasfikirler
that have valuedeğer --
292
793000
2325
olma aşaması olarak tanımladığım süreç --
çoğu kez bir disipline ait olguyu başka bir disiplinle ifade
13:39
more oftensık sık than not comesgeliyor about
throughvasitasiyla the interactionetkileşim
293
795349
2652
etmekten geçiyor.
13:42
of differentfarklı disciplinarydisiplin
waysyolları of seeinggörme things.
294
798025
3000
Beynin böyle olmasının amacı var -- bu arada
13:46
By the way, there's a shaftşaft of nervessinirler
that joinskatılır the two halvesyarıları of the brainbeyin
295
802310
3666
Corpus callosum denilen, beynin iki lobunu birleştiren
13:50
calleddenilen the corpuskülliyat callosumkallozumda.
296
806000
1491
bir sinir ağı vardır. Kadınlarda daha kalındır.
13:51
It's thickerkalın in womenkadınlar.
297
807515
1266
Dün Helen'in yaptığı sunumdan yola çıkarak, kadınların muhtemelen bu yüzden
13:53
FollowingTakip off from HelenHelen yesterdaydün,
298
809088
1741
aynı anda bir çok iş yapabildiğini düşünüyorum.
13:54
this is probablymuhtemelen why womenkadınlar
are better at multi-taskingçoklu görev.
299
810853
3123
13:58
Because you are, aren'tdeğil you?
300
814000
1817
Çünkü öylesiniz, değil mi?
13:59
There's a raftSal of researchAraştırma,
but I know it from my personalkişisel life.
301
815841
3207
Bu konuda yığınla araştırma var, ama ben kendi özel hayatımdan biliyorum.
Eğer karım evde yemek yapıyorsa--
14:03
If my wifekadın eş is cookingyemek pişirme a mealyemek at home --
whichhangi is not oftensık sık, thankfullyneyse ki.
302
819738
5238
pek sık olmasada, şükür ki. (Kahkaha)
14:09
(LaughterKahkaha)
303
825000
2854
Ama bilirsiniz, yapıyor-- hayır, bazı şeylerde iyidir--
14:11
No, she's good at some things,
but if she's cookingyemek pişirme,
304
827878
2498
ama işte eğer yemek yapıyorsa,
aynı anda telefonla konuşuyordur,
14:14
she's dealingmuamele with people on the phonetelefon,
305
830400
1876
çocuklarla konuşuyordur, tavanı boyuyordur,
14:16
she's talkingkonuşma to the kidsçocuklar,
she's paintingboyama the ceilingtavan,
306
832300
2556
14:18
she's doing open-heartaçık kalp surgerycerrahlık over here.
307
834880
3096
burada açık-kalp ameliyatı yapıyordur.
14:22
If I'm cookingyemek pişirme, the doorkapı
is shutkapamak, the kidsçocuklar are out,
308
838000
2976
Eğer ben yemek yapıyorsam, kapı kapalıdır, çocuklar dışarıdadır,
14:25
the phone'stelefonun on the hookkanca,
if she comesgeliyor in I get annoyedkızgın.
309
841000
2976
telefonu meşgule bırakmışımdır, eğer o mutfağa gelirse rahatsız olurum
14:28
I say, "TerryTerry, please,
I'm tryingçalışıyor to frykızartma an eggYumurta in here."
310
844000
3071
Derim ki, "Terry, lütfen, burada yumurta yapmaya çalışıyorum. Müsade eder misin?" (Kahkaha)
14:31
(LaughterKahkaha)
311
847095
6730
14:38
"Give me a breakkırılma."
312
854254
1200
14:39
(LaughterKahkaha)
313
855478
1720
Hani eski bir felsefi düşünce vardır,
14:41
ActuallyAslında, do you know
that oldeski philosophicalfelsefi thing,
314
857222
2499
eğer ormanda bir ağaç düşerse ve bunu hiç kimse duymazsa,
14:43
if a treeağaç fallsdüşme in a forestorman
and nobodykimse hearsduyar it, did it happenolmak?
315
859745
3253
Bu gerçekleşmiş midir? Bu eski hikayeyi hatırlıyorsunuz?
14:47
RememberHatırlıyorum that oldeski chestnutkestane?
316
863252
1329
14:48
I saw a great t-shirttişört
recentlyson günlerde, whichhangi said,
317
864605
2409
Geçenlerde çok harika bir tişört gördüm üzerinde şey yazıyordu " Eğer bir adam ormanda
14:51
"If a man speakskonuşur his mindus
in a forestorman, and no womankadın hearsduyar him,
318
867038
3938
aklından geçeni söylerse, ve onu hiç bir kadın duymazsa,
14:55
is he still wrongyanlış?"
319
871000
1396
hala haksız mıdır?" (Kahkaha)
14:56
(LaughterKahkaha)
320
872420
5606
15:03
And the thirdüçüncü thing about intelligencezeka is,
321
879976
2000
Ve zeka hakkındaki üçüncü şey,
15:06
it's distinctfarklı.
322
882000
1369
kendine özgü olmasıdır. Şu an yeni bir kitap yazıyorum
15:07
I'm doing a newyeni bookkitap at the momentan
calleddenilen "Epiphanyİsa'nın Doğuşu,"
323
883754
2573
adı "Tezahür", insanlarla yeteneklerini nasıl keşfettiklerine
15:10
whichhangi is basedmerkezli on a seriesdizi
of interviewsgörüşmeler with people
324
886351
2474
dair yapılan röportajlarından
15:12
about how they discoveredkeşfedilen theironların talentyetenek.
325
888849
1920
oluşuyor. İnsanların vardıkları noktalara nasıl geldiklerine hayran kalıyorum.
15:14
I'm fascinatedbüyülenmiş
by how people got to be there.
326
890793
2169
Belki daha çoğu insanın duymadığı, Gillian Lynne,
15:16
It's really promptedistendiğinde by a conversationkonuşma
I had with a wonderfulolağanüstü womankadın
327
892986
3190
adındaki harika kadın ile yaptığı konuşmadan
esinlenmiştim bu kitabı.
15:20
who maybe mostçoğu people
have never heardduymuş of, GillianGillian LynneLynne.
328
896200
2676
Onu duymuş muydunuz? Bazıları duymuş. O bir kareograf
15:22
Have you heardduymuş of her? Some have.
329
898900
1630
ve herkes onun yaptığı işleri bilir.
15:24
She's a choreographerkareograf,
and everybodyherkes knowsbilir her work.
330
900554
2522
"Cats" ve "Phantom of Opera" yı yaptı.
15:27
She did "CatsKediler" and "PhantomHayalet of the OperaOpera."
331
903100
2001
O harikadır. İngiltere'de Royal Ballet'te bulundum
15:29
She's wonderfulolağanüstü.
332
905125
978
15:30
I used to be on the boardyazı tahtası
of The RoyalRoyal BalletBale,
333
906127
2146
gördüğünüz gibi.
15:32
as you can see.
334
908297
1201
15:33
AnywayYine de, GillianGillian and I had
lunchöğle yemeği one day and I said,
335
909522
2400
Neyse, Gillian ve ben bir gün öğle yemeği yedik ve dedim ki,
"Gillian, nasıl dansçı oldun?" Ve o
15:36
"How did you get to be a dancerdansçı?"
336
912047
1800
15:37
It was interestingilginç.
337
913976
1000
ilginç bir hikayesi olduğunu söyledi, okuldayken,
15:39
When she was at schoolokul,
she was really hopelessUmutsuz.
338
915000
2350
gerçekten ümitsizmiş. Ve okul, 30'lu yıllarda,
15:41
And the schoolokul, in the '30s,
wroteyazdı to her parentsebeveyn and said,
339
917374
3602
ebeveynlerine yazı göndermiş, yazıda diyormuş ki "Biz
15:45
"We think GillianGillian
has a learningöğrenme disorderdüzensizlik."
340
921000
2000
Gillian'da öğrenme bozukluğu olduğunu düşünüyoruz. Konsantre olamıyormuş,
durduğu yerde duramıyormuş. Bence şimdi olsaydı
15:47
She couldn'tcould concentrateyoğunlaşmak;
she was fidgetingKıpırdanmayı.
341
923024
2142
hiperaktif olduğunu söylerlerdi? Öyle değil mi? Ama bu 1930'lu yıllarda oluyor,
15:49
I think now they'dgittiklerini say she had ADHDDEHB.
Wouldn'tOlmaz you?
342
925190
3290
15:52
But this was the 1930s, and ADHDDEHB
hadn'tolmasaydı been inventedicat edildi at this pointpuan.
343
928504
4059
ve daha o zaman hiperaktivite bulunmamıştı.
Mevcut bir durum değildi. (Kahkaha)
15:56
It wasn'tdeğildi an availablemevcut conditionşart.
344
932587
2389
15:59
(LaughterKahkaha)
345
935000
2737
İnsanlar buna sahip olabileceklerinin farkında değillerdi.
16:01
People weren'tdeğildi awarefarkında they could have that.
346
937761
2060
Neyse, bir uzmanı görmeye gitmişler,
16:03
(LaughterKahkaha)
347
939845
2134
16:06
AnywayYine de, she wentgitti to see this specialistuzman.
348
942003
4278
annesi ile birlikte.
O uzaktaki bir sandalyede ellerinin üzerine
16:10
So, this oak-paneledmeşe panelli roomoda,
and she was there with her motheranne,
349
946305
3722
oturmuş beklerken, annesi 20 dakika boyunca
16:14
and she was led and satoturdu
on this chairsandalye at the endson,
350
950051
2477
bu uzman ile Gillian'ın yaşadığı problemleri konuşmuş.
16:16
and she satoturdu on her handseller for 20 minutesdakika
while this man talkedkonuştuk to her motheranne
351
952552
3639
İşte insanları rahatsız ettiğinden
16:20
about the problemssorunlar
GillianGillian was havingsahip olan at schoolokul.
352
956215
2328
ödevini her zaman geç verdiğinden gibi gibi,
16:22
Because she was disturbingrahatsız edici people;
her homeworkev ödevi was always lategeç; and so on,
353
958567
3677
işte 8 yaşındaki bu küçük kızın sebep olduğu sorunlar.
Sonunda doktor annesinin yanından ayrıplıp Gillian'ın yanına oturmuş.
16:26
little kidçocuk of eightsekiz.
354
962268
1096
16:27
In the endson, the doctordoktor
wentgitti and satoturdu nextSonraki to GillianGillian, and said,
355
963388
3055
ve demiş ki, "Gillian
annenin bana anlattığı herşeyi dinledim
16:30
"I've listeneddinlenen to all these
things your mother'sannenin told me,
356
966467
2705
ve onunla özel olarak konuşmam gerekiyor."
16:33
I need to speakkonuşmak to her privatelyözel.
357
969196
1619
Demiş ki, "Burada bekle, döneceğiz, uzun sürmeyecek."
16:34
Wait here. We'llWe'll be back;
we won'talışkanlık be very long,"
358
970839
2376
ve onu orada bırakıp annesi ile ayrılmışlar.
16:37
and they wentgitti and left her.
359
973239
2325
Ama onlar odadan çıkarken masasının
16:39
But as they wentgitti out of the roomoda,
360
975588
1636
üzerinde duran radyoyu açmış doktor. Ve onlar
16:41
he turneddönük on the radioradyo
that was sittingoturma on his deskbüro.
361
977248
2500
odadan çıkınca, annesine,
16:44
And when they got out, he said to her
motheranne, "Just standdurmak and watch her."
362
980342
3430
"Sadece dur ve onu izle", demiş. Ve onlar odadan çıkar çıkmaz
16:48
And the minutedakika they left the roomoda,
363
984000
2991
o ayaklarının üzerinde, müziğe doğru hareket ettiğini söyledi.
16:51
she was on her feetayaklar, movinghareketli to the musicmüzik.
364
987015
2484
Ve onlar birkaç dakika onu dışarıdan izlemişler.
16:53
And they watchedizledi for a fewaz minutesdakika
and he turneddönük to her motheranne and said,
365
989523
3453
ve uzman annesine dönüp,
16:57
"MrsBayan. LynneLynne, GillianGillian
isn't sickhasta; she's a dancerdansçı.
366
993000
3976
"Bayan Lynne, Gillian hasta değil, o bir dansçı.
17:01
Take her to a dancedans schoolokul."
367
997000
1976
Onu bir dans okuluna götürün", demiş.
17:03
I said, "What happenedolmuş?"
368
999000
1976
"Ne oldu?" dedim,
17:05
She said, "She did. I can't tell you
how wonderfulolağanüstü it was.
369
1001000
2976
Dedi ki "Evet beni bir dans okuluna götürdü. Sana ne kadar harika olduğunu anlatamam.
17:08
We walkedyürüdü in this roomoda
and it was fulltam of people like me.
370
1004000
2753
Bir odaya girdik ve orası benim gibi insanlarla
doluydu. Kıpır kıpır insanlarla.
17:10
People who couldn'tcould sitoturmak still.
371
1006777
2199
17:13
People who had to movehareket to think."
Who had to movehareket to think.
372
1009000
4587
Düşünmek için hareket etmesi gereken insanlarla. Düşünmek için hareket etmesi gereken.
Bale yaptılar, step yaptılar, jazz yaptılar
17:17
They did balletbale, they did tapmusluk, jazzcaz;
they did modernmodern; they did contemporaryçağdaş.
373
1013746
3630
modern dans yaptılar, çağdaş dans yaptılar.
Sonunda Royal Bale'ye giriş sınavına katıldı,
17:21
She was eventuallysonunda auditionedseçmelere
for the RoyalRoyal BalletBale SchoolOkul;
374
1017400
2820
orada dansçı oldu, Royal Bale'de mükemmel bir
17:24
she becameoldu a soloistsolist; she had
a wonderfulolağanüstü careerkariyer at the RoyalRoyal BalletBale.
375
1020244
3299
kariyeri oldu. Nihayet Royal Bale Okulu'ndan
mezun oldu ve
17:27
She eventuallysonunda graduatedmezun
from the RoyalRoyal BalletBale SchoolOkul,
376
1023567
2608
kendi şirketini kurdu, Gillian Lynne Dans Şirketi,
17:30
foundedkurulmuş the GillianGillian LynneLynne DanceDans CompanyŞirket,
377
1026200
1975
Andrew Lloyd Weber'le tanıştı. Tarihteki en başarılı
17:32
metmet AndrewAndrew LloydLloyd WebberWebber.
378
1028200
1243
17:33
She's been responsiblesorumluluk sahibi for
379
1029568
1409
müzikaller yapımların bazılarından
17:35
some of the mostçoğu successfulbaşarılı
musicalmüzikal theatertiyatro productionsyapımları in historytarih,
380
1031001
3146
sorumlu oldu, milyonlara keyif verdi.
17:38
she's givenverilmiş pleasureZevk to millionsmilyonlarca,
and she's a multi-millionaireMulti milyoner.
381
1034172
3072
17:41
SomebodyBiri elsebaşka mightbelki have put her
on medicationilaç and told her to calmsakin down.
382
1037269
4070
ve o bir multi-milyoner. Bir başkası
ona ilaç tedavisi verip ona
17:45
(ApplauseAlkış)
383
1041364
6782
sakinleşmesini söyleyebilirdi.
Şimdi, Düşünüyorum -- (Alkış) Şuraya geliyor:
17:52
What I think it comesgeliyor to is this:
384
1048575
1601
Önceki akşam Al Gore konuştu
17:54
AlAl GoreGore spokekonuştu the other night
385
1050200
1776
17:56
about ecologyekoloji and the revolutiondevrim
that was triggeredtetiklenir by RachelRachel CarsonCarson.
386
1052000
4269
ekoloji hakkıında, ve Rachel Carson tarafından başlatılan devrim hakkında.
Gelecek için tek umudum
18:01
I believe our only hopeumut for the futuregelecek
387
1057111
2166
insan ekolojisi için yeni bir anlayışı bizlere adapte etmek,
18:03
is to adoptbenimsemek a newyeni conceptionfikir
of humaninsan ecologyekoloji,
388
1059301
3833
ki bu anlayış dahilinde insanın sahip olduğu kapasitenin
18:07
one in whichhangi we startbaşlama
to reconstitutesulandırmak our conceptionfikir
389
1063158
2818
18:10
of the richnesszenginlik of humaninsan capacitykapasite.
390
1066000
1976
ne kadar zengin olduğunun farkına varmaktır.
18:12
Our educationEğitim systemsistem has minedmayınlı our mindszihinler
391
1068000
3499
Eğitim sistemimiz, bizlerin dünyayı belli bir yer altı zenginliği için
18:15
in the way that we strip-mineşerit maden the earthtoprak:
for a particularbelirli commodityemtia.
392
1071523
3276
kazdığımız gibi aklımızı kazmakta.
Ve gelecek için bu şekliyle aklımız yeterli hizmeti veremeyecek.
18:19
And for the futuregelecek, it won'talışkanlık serveservis us.
393
1075188
2484
Çocuklarımızı eğitirken ki ana prensiplerimizi
18:21
We have to rethinkyeniden düşünmek
the fundamentaltemel principlesprensipler
394
1077696
2280
18:24
on whichhangi we're educatingyetiştirmek our childrençocuklar.
395
1080000
1968
yeniden düşünmeliyiz. Jonas Salk'tan mükemmel
bir alıntı yapacağım "Eğer bütün böcekler
18:26
There was a wonderfulolağanüstü quotealıntı
by JonasJonas SalkSalk, who said,
396
1082087
2674
18:28
"If all the insectshaşarat
were to disappearkaybolmak from the EarthDünya,
397
1084785
5039
dünyadan yokolacak olsaydı,
50 yıl içerisinde dünyada hayat sona ererdi.
18:33
withiniçinde 50 yearsyıl all life
on EarthDünya would endson.
398
1089848
2841
Eğer insanoğlu dünyadan yok olsaydı,
18:37
If all humaninsan beingsvarlıklar
disappearedkayboldu from the EarthDünya,
399
1093688
3072
50 yıl içerisinde bütün yaşam kendini yeniler ve gelişirdi."
18:40
withiniçinde 50 yearsyıl all formsformlar
of life would flourishgüzelleşmek."
400
1096784
2634
Ve o haklı.
18:44
And he's right.
401
1100244
1285
TED'in bugün burada kutladığı şey insanın sahip olduğu hayalgücüdür. Bu bir hediyedir bizler için.
18:46
What TEDTED celebrateskutladı is the gifthediye
of the humaninsan imaginationhayal gücü.
402
1102291
3634
Ve şimdi bu hediyeyi kullanırken dikkatli olmalıyız,
18:50
We have to be carefuldikkatli now
403
1106417
2071
akıllı davranarak, bu senaryoların gerçekleşmesine
18:52
that we use this gifthediye wiselyakıllıca
404
1108512
2255
18:54
and that we avertönlemek some of the scenariossenaryolar
that we'vebiz ettik talkedkonuştuk about.
405
1110791
3229
meydan vermemeliyiz. Ve bunu yapabilmemizin tek yolu
18:58
And the only way we'lliyi do it is by seeinggörme
our creativeyaratıcı capacitieskapasiteleri
406
1114044
3932
yaratıcı kapasitelerimizi görerek,
19:02
for the richnesszenginlik they are
407
1118000
1610
onların zenginliğinin farkına vararak, ve
19:03
and seeinggörme our childrençocuklar
for the hopeumut that they are.
408
1119634
3182
çocuklarımızın bunu gerçekleştimek için umudumuz olduğunu görerek olacaktır. Ve hedefimiz
19:06
And our taskgörev is to educateEğitmek
theironların wholebütün beingolmak,
409
1122840
2398
onların varlığını bir bütün olarak eğitmek, ki böylelikle onlar bu gelecekle yüzleşebilsinler.
19:09
so they can faceyüz this futuregelecek.
410
1125262
1484
Bu arada -- biz bu geleceği göremeyebiliriz.
19:10
By the way -- we mayMayıs ayı not see this futuregelecek,
411
1126770
2206
19:13
but they will.
412
1129000
1430
ama onlar görecekler. Ve bizim işimiz onların bu gelecekten ortaya
19:14
And our job is to help them
make something of it.
413
1130454
3079
bir şeyler çıkarmalarına yardım etmek. Çok teşekkür ederim.
19:17
Thank you very much.
414
1133557
1000
19:18
(ApplauseAlkış)
415
1134581
3000
Translated by Tugba Gezginis

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ken Robinson - Author/educator
Creativity expert Sir Ken Robinson challenges the way we're educating our children. He champions a radical rethink of our school systems, to cultivate creativity and acknowledge multiple types of intelligence.

Why you should listen

Why don't we get the best out of people? Sir Ken Robinson argues that it's because we've been educated to become good workers, rather than creative thinkers. Students with restless minds and bodies -- far from being cultivated for their energy and curiosity -- are ignored or even stigmatized, with terrible consequences. "We are educating people out of their creativity," Robinson says. It's a message with deep resonance. Robinson's TED Talk has been distributed widely around the Web since its release in June 2006. The most popular words framing blog posts on his talk? "Everyone should watch this."

A visionary cultural leader, Sir Ken led the British government's 1998 advisory committee on creative and cultural education, a massive inquiry into the significance of creativity in the educational system and the economy, and was knighted in 2003 for his achievements. His 2009 book, The Element: How Finding Your Passion Changes Everything, is a New York Times bestseller and has been translated into 21 languages. A 10th anniversary edition of his classic work on creativity and innovation, Out of Our Minds: Learning to be Creative, was published in 2011. His 2013 book, Finding Your Element: How to Discover Your Talents and Passions and Transform Your Life, is a practical guide that answers questions about finding your personal Element. In his latest book, Creative Schools: The Grassroots Revolution That’s Transforming Education, he argues for an end to our outmoded industrial educational system and proposes a highly personalized, organic approach that draws on today’s unprecedented technological and professional resources to engage all students.

More profile about the speaker
Ken Robinson | Speaker | TED.com