ABOUT THE SPEAKER
John Cary - Design ambassador
An architect by training, John Cary has devoted his career to expanding the practice of design for the public good.

Why you should listen

When architect-turned-writer John Cary co-authored an oped, with partner Courtney E. Martin, on the design failures of the breast pump, it sparked an MIT Media Lab hackathon and the launch of multiple companies. It's a perfect example of his knack for linking good design and public good. He is the author of two books, most recently Design for Good: A New Era of Architecture for Everyone, and his writing on design, philanthropy and fatherhood is widely published.

Cary works as a philanthropic advisor to an array of foundations and nonprofits around the world, and he frequently curates and hosts events for the Aspen Institute, TED and other entities. Deeply committed to diversifying the public stage, Cary is also a founding partner in FRESH Speakers, a next-generation speakers bureau that represents young women and people of color.

More profile about the speaker
John Cary | Speaker | TED.com
TEDWomen 2017

John Cary: How architecture can create dignity for all

John Carry: Mimari bize nasıl onurlu bir yaşam sunar

Filmed:
1,072,061 views

Eğer mimar ve yazar John Carry’nin istediği koşullar sağlanırsa, kadınlar bir daha asla uzun tuvalet kuyruklarında anlamsızca beklemek zorunda kalmayacak. Bu kuyruk örneğinden yola çıkarak tasarımdaki farklılık yoksunluğunun düşüncesiz ve merhametsiz mekânların oluşturulmasına yol açtığını söylüyor Carry. Ona göre tasarımın insanları değerli, saygın ve onurlu hissettirme gibi eşsiz bir yetkinliği var, madalyonun öteki yüzüne rağmen. Carry tasarımcıları ve mimarları alanlarını genişletmeye ve yalnızca ayrıcalıklı kesim için değil, tüm toplumun yararı için çalışmaya davet ediyor. “Çünkü iyi tasarlanmış mekânlar, yalnızca bir estetik sorunsalı yahut hazla ilgili bir mesele değildir.” diyor Carry. Tasarım tamamen bu dünyada kim olduğumuzu ve neyi hak ettiğimiz hakkındaki fikirlerimizi şekillendiriyor.” Ve hepimiz daha iyisini hak ediyoruz.
- Design ambassador
An architect by training, John Cary has devoted his career to expanding the practice of design for the public good. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
On a beautifulgüzel day, just a fewaz yearsyıl agoönce
0
760
2696
Bundan birkaç yıl önce güzel bir günde
00:15
my wifekadın eş and I enteredgirdi a hospitalhastane
1
3480
2416
ilk kızımız Maya'nın doğumu için
00:17
nearyakın our home in OaklandOakland, CaliforniaCalifornia
2
5920
1776
eşimle California,
Oakland'daki evimizin
00:19
for the birthdoğum of our first daughterkız evlat, MayaMaya.
3
7720
2240
yakınlarındaki hastaneye gittik.
00:22
We had responsiblysorumlu touredgezdi
the birthingDoğum centermerkez in advanceilerlemek
4
10600
2656
Doğum merkezini önceden
gezmemize rağmen
00:25
and yethenüz we were somehowbir şekilde
still startledşaşırttı to find ourselveskendimizi
5
13280
2936
hayatımızın en önemli
anlarından birini yaşarken
00:28
in the placeyer where we would experiencedeneyim
6
16239
1857
bulunduğumuz ortam
00:30
one of the mostçoğu significantönemli
momentsanlar of our liveshayatları.
7
18120
2520
nedeniyle şaşkındık.
00:33
We were stucksıkışmış in a windowlesspenceresiz roomoda
8
21280
2496
Dışarıdaki açık ve
güneşli havayı göremediğimiz,
00:35
with no hintipucu of the brightparlak
and sunnygüneşli day that we had left.
9
23800
3400
penceresiz bir odada kendimizi bulduk.
00:40
FluorescentFloresan lightsışıklar buzzedvızıldadığınız overheadek yük,
10
28720
1680
Floresan lambalar vızıldıyor,
00:44
the paintboya on the wallsduvarlar was beigebej
11
32040
1800
duvarlar bej renkteydi
00:47
and machinesmakineler beepedçağrı sinyali gönderdi inexplicablyaçıklanamaz
12
35000
2416
ve makineler anlamsızca bipliyordu.
00:49
as a wallduvar clocksaat indicatedBelirtilen
day turningdöndürme to night.
13
37440
3000
Gece mi yoksa gündüz mü anlaşılmıyordu.
00:53
That clocksaat was placedyerleştirilmiş aboveyukarıdaki a doorkapı
14
41160
2336
Eşimin sancıları her saat artarken
00:55
in directdirekt linehat of sightgörme
15
43520
1976
duvardaki saat tam da
00:57
to where my wifekadın eş layyatırmak as her contractionsKasılmalar
increasedartmış hoursaat after hoursaat.
16
45520
3760
görüş alanındaydı.
01:02
Now, I've never givenverilmiş birthdoğum --
17
50320
1816
Ben hiç doğum yapmadım.
01:04
(LaughterKahkaha)
18
52160
1016
(Kahkahalar)
01:05
but she assuredgüvence verdi me that the last thing
that a birthingDoğum womankadın would ever want
19
53200
4896
Ama doğum yapan bir kadının
isteyeceği en son şeyin
saniyelerin geçişini izlemek olduğunu
eşim sayesinde anladım.
01:10
is to watch the secondssaniye tickkene by.
20
58120
2776
01:12
(LaughterKahkaha)
21
60920
1840
(Kahkahalar)
01:15
An architectmimar by trainingEğitim,
I've always been fascinatedbüyülenmiş
22
63600
2496
Okullu bir mimar olarak, insanlarin,
etraflarindaki tasarimlari
01:18
watchingseyretme people experiencedeneyim designdizayn
in the worldDünya around them.
23
66120
3016
deneyimlemelerini izlemeye
hep hayran olmuşumdur.
01:21
I believe designdizayn functionsfonksiyonlar
like the soundtrackfilm müziği
24
69160
2496
Bence tasarım fonksiyonları
01:23
that we're not even
fullytamamen awarefarkında is playingoynama.
25
71680
2160
dikkatlice dinlemediğimiz
film müziklerine benziyor.
01:26
It sendsgönderir us subconsciousbilinçaltı messagesmesajları
about how to feel
26
74440
3576
Nasıl hissetmemiz ve
ne beklememiz
01:30
and what to expectbeklemek.
27
78040
1360
gerektiği hakkında
bilinçaltımıza mesajlar gönderiyorlar.
01:32
That roomoda that we were in
seemedgibiydi completelytamamen misalignedyanlış hizalanmış
28
80800
4016
Tamamen yanlış dizayn
edilmiş o odada
01:36
with the momentan
that we were experiencingyaşandığı --
29
84840
2936
bir insanın, kızımızın,
01:39
welcomingKarşılama a humaninsan beingolmak,
30
87800
1896
dünyaya gelişini
01:41
our daughterkız evlat, into this worldDünya.
31
89720
2280
deneyimliyorduk.
01:44
At one pointpuan a nursehemşire, withoutolmadan any promptistemi,
32
92480
3016
Bir hemşire aniden
01:47
turneddönük to us and said,
33
95520
1656
bize döndü ve
01:49
"I always think to myselfkendim,
34
97200
1696
"Her zaman kendime,
01:50
'I wishdilek I had becomeolmak an architectmimar,
35
98920
1856
'Keşke bir mimar olsaydım;
01:52
because I could have designedtasarlanmış
roomsOdalar like this better.'"
36
100800
2976
o zaman bu odaları çok daha güzel
tasarlayabilirdim', derim."
01:55
I said to her,
37
103800
1216
Hemşireye,
01:57
"An architectmimar did designdizayn this roomoda."
38
105040
2376
"Bu odayı bir mimar mı tasarladı?!" dedim.
01:59
(LaughterKahkaha)
39
107440
2736
(Kahkahalar)
02:02
DespiteRağmen the immenseengin joysevinç
of our daughter'skız çocukları birthdoğum,
40
110200
3656
Kızımızın doğumu sebebiyle
yaşadığımız tarifsiz mutluluğa rağmen
02:05
the messagesmesajları of that hospitalhastane roomoda
stickÇubuk with she and I to this day.
41
113880
6120
o hastane odasının bize verdiği
mesajları hâlâ hatırlıyoruz.
02:13
Those messagesmesajları are,
42
121520
1296
O mesajlar:
02:14
"You are not at home,
43
122840
1496
"Evinde değilsin,
02:16
you are in a foreignyabancı placeyer."
44
124360
1816
yabancısı olduğun bir yerdesin."
02:18
"You are not in controlkontrol of anything.
45
126200
1815
"Hiçbir şeyin kontrolü sende değil.
02:20
Not even the lightingaydınlatma."
46
128039
1241
Işıklandırmanın bile."
02:22
"Your comfortkonfor, simplybasitçe, is secondaryikincil."
47
130360
3280
"Basitçe senin konforun ikinci sırada."
En iyi ihtimalle
böyle bir hastane odası
02:27
At besten iyi,
48
135720
1216
02:28
a hospitalhastane roomoda like this
49
136960
1216
sadece sönük olarak tanımlanabilir.
02:30
mightbelki just be describedtarif edilen
or dismissedgörevden alındı as uninspiringsönük.
50
138200
2480
En kötü haliyle ise
02:33
At worsten kötü, it is undignifyingundignifying.
51
141600
2400
bu bir saygısızlıktır.
02:37
And I use it to pointpuan out that noneYok of us,
52
145200
2816
Dünyanın hiçbir yerinde
02:40
anywhereherhangi bir yer in the worldDünya,
53
148040
1576
kötü tasarıma bağışıklığımız olmadığına
02:41
are immunebağışık from badkötü designdizayn.
54
149640
2680
dikkatinizi çekmek isterim.
02:45
I wentgitti into architecturemimari
because I believedinanılır
55
153520
2616
Mimarlık okudum çünkü;
bunun insanlara hayatlarını
02:48
it was about creatingoluşturma spacesalanlarda for people
to livecanlı theironların besten iyi liveshayatları.
56
156160
5160
en iyi şekilde yaşamaları için alanlar
yaratmakla ilgili olduğunu düşündüm.
02:54
And yethenüz what I foundbulunan
is a professionmeslek largelybüyük oranda disconnectedbağlantı kesildi
57
162480
4136
Yapılan işler direkt olarak
insanları etkilese de
02:58
from the people mostçoğu directlydirekt olarak
impactedetkilenen by its work.
58
166640
4000
onlardan kopuk bir alan olduğunu gördüm.
03:04
I believe this is because
architecturemimari remainskalıntılar
59
172240
3496
Mimarlığın
03:07
a whitebeyaz, maleerkek, elitistseçkinci professionmeslek --
60
175760
3320
beyaz, erkek, elitist bir meslek
olarak kalmaya devam ettiğini;
03:11
seeminglygörünüşte unconcernedumursamaz
61
179560
1856
dünyanın en büyük ihtiyaçlarına
03:13
with some of the greatestEn büyük
needsihtiyaçlar in the worldDünya
62
181440
2776
hatta hamile bir kadının
nispeten basit ihtiyaçlarına
03:16
or even the relativelyNispeten simplebasit needsihtiyaçlar
of an expectantkurtarılmayı motheranne.
63
184240
4280
kayıtsız kaldığını dünüşüyorum.
03:22
StudentsÖğrenciler are trainedeğitilmiş in schoolokul
64
190040
2056

Öğrenciler, okulda teorik projeler
03:24
usingkullanma highlybüyük ölçüde theoreticalteorik projectsprojeler,
65
192120
2296
kullanılarak eğitiliyor;
03:26
rarelynadiren interactingetkileşim with realgerçek people
or actualgerçek communitiestopluluklar.
66
194440
3696
nadiren gerçek kişilerle veya
gerçek topluluklarla etkileşim kuruyorlar.
03:30
GraduatesMezunları are funneledakıttığını
throughvasitasiyla a long, narrowdar
67
198160
2816
Mezunlar diplomalarını almak için
03:33
unforgivingaffetmez pathyol to licensureLisans.
68
201000
2296
uzun, zor ve acımasız
bir süreçten geçer.
03:35
MeanwhileBu arada, the professionmeslek
holdstutar up a selectseçmek fewaz
69
203320
2856
Bu arada acımasız ödül programları ile
toplumsal etkiden veya
katkılarından ziyade
03:38
throughvasitasiyla relentlessacımasız awardödül programsprogramlar
70
206200
1976
03:40
focusedodaklı almostneredeyse exclusivelysadece
on the aestheticsestetik of buildingsbinalar,
71
208200
3936
neredeyse sadece binaların
estetiğine odaklananlar
03:44
ratherdaha doğrusu than the societaltoplumsal impactdarbe
or contributionskatkıları of them.
72
212160
3200
mesleki olarak destekleniyor.
03:48
It only goesgider to reinforcepekiştirmek a warpedçarpık viewgörünüm
73
216360
2656

Bu sadece mesleki sorumluluk ve başarının
03:51
of professionalprofesyonel responsibilitysorumluluk and successbaşarı
74
219040
3136
çarpık görüşünü güçlendiriyor olsa da,
03:54
and yethenüz this isn't
why so manyçok younggenç, hopefulumutlu people
75
222200
3776
pek çok genç ve umutlu insanın
03:58
go into architecturemimari.
76
226000
1240
mimarlık okumasının sebebi bu değil.
03:59
It's not why I did.
77
227720
1816
Ben bu yüzden seçmedim.
04:01
I believedinanılır then, thoughgerçi I didn't
have a languagedil for it,
78
229560
3456
Mimarlık insana,
04:05
and I know now, that designdizayn
has a uniquebenzersiz abilitykabiliyet to dignifypaye.
79
233040
4960
kendisine değer verildiğini,
04:10
It can make people feel valueddeğerli,
80
238520
2296
saygı duyulduğunu,
04:12
respecteditibarlı,
81
240840
1256
onurlu olduğunu
04:14
honoredonur and seengörüldü.
82
242120
1640
ve görüldüğünü hissettirir.
04:18
Now I'd like for you to just think
about some of the spacesalanlarda that you inhabityaşamak.
83
246360
4600
Şimdi yaşamakta olduğunuz
bazı mekânları
04:23
And I'd like to have you think
about how they make you feel.
84
251520
3520
ve bu mekanların size
neler hissettirdiğini düşünün.
04:28
Now, there are placesyerler
that make us feel unhappymutsuz,
85
256079
4577
Size mutsuz,
04:32
unhealthysağlıksız
86
260680
1576
sağlıksız hissettiren,
04:34
or uninspiringsönük.
87
262280
1240
ilham vermeyen yerleri düşünün.
04:36
They mayMayıs ayı be the placesyerler that you work
88
264080
2976
Buralar iş yeriniz,
04:39
or where you healiyileşmek
89
267080
1200
iyileştiğiniz hatta
04:41
or even where you livecanlı.
90
269040
1240
yaşadığınız yerler olabilir.
04:43
And I asksormak, how mightbelki these placesyerler
be better designedtasarlanmış with you in mindus?
91
271160
4600
Sizce bu yerler nasıl
daha iyi tasarlanabilir?
Gerçekte çok basit bir soru olsa da
04:48
It's a really simplebasit questionsoru
92
276320
1416
04:49
and it can somehowbir şekilde, sometimesara sıra
be very difficultzor to answerCevap.
93
277760
2840
bazen cevaplaması çok zor olabiliyor.
04:53
Because we are conditionedklimalı
to feel like we don't have much agencyAjans
94
281200
3096
Çünkü yaşadığımız, çalıştığımız
veya oynadığımız mekânların
04:56
over the spacesalanlarda and placesyerler
that we livecanlı, work and playoyun.
95
284320
3096
üzerimizde bir etkisi
04:59
And in manyçok casesvakalar we don't.
96
287440
1840
olmadığı fikrine şartlanmışız.
05:01
But we all should.
97
289880
1280
Oysa ki bu fikirden kurtulmalıyız.
05:04
Now, here'sburada a potentiallypotansiyel dumbdilsiz questionsoru
for any womenkadınlar watchingseyretme:
98
292040
3120
Muhtemelen kadınlara çok
saçma gelecek bir sorum var:
Hiç upuzun bir tuvalet sırasında
05:07
Have you ever stooddurdu
99
295960
1256
05:09
in a disproportionatelyorantısız long
bathroombanyo linehat?
100
297240
2696
beklediniz mi?
05:11
(LaughterKahkaha)
101
299960
1496
(Kahkahalar)
05:13
Did you ever think to yourselfkendin,
"What is wrongyanlış with this pictureresim?"
102
301480
3416
Hiç "Bu fotoğrafta yanlış olan ne?"
diye düşündünüz mü?
05:16
Well, what if the realgerçek questionsoru is,
103
304920
1976
Asıl soru şu:
05:18
"What is wrongyanlış with the menerkekler
that designedtasarlanmış these bathroomsbanyolar?"
104
306920
3456
"Bu tuvaletleri tasarlayan
erkeklerin sorunu ne?"
05:22
(ApplauseAlkış)
105
310400
5896
(Alkışlar)
05:28
It mayMayıs ayı seemgörünmek like a smallküçük thing,
106
316320
1616
Küçük bir şey gibi görünebilir,
05:29
but it's representativetemsilci
of a much more seriousciddi issuekonu.
107
317960
2720
ancak çok daha ciddi
bir meselenin göstergesi.
05:33
The contemporaryçağdaş worldDünya
was literallyharfi harfine builtinşa edilmiş by menerkekler
108
321480
4496
Çağdaş dünya
kelimenin tam anlamıyla,
05:38
who have rarelynadiren
takenalınmış the time to understandanlama
109
326000
3096
onlardan farklı olan insanların
tasarımlarını nasıl deneyimlediğini
anlamak için
05:41
how people unlikeaksine them
110
329120
2296
nadiren zaman ayırmış olan
erkekler tarafından inşa edilmiştir.
05:43
experiencedeneyim theironların designstasarımlar.
111
331440
2296
Uzun bir tuvalet kuyruğu
küçük bir aşağılama olarak görünebilir.
05:45
A long bathroombanyo linehat
mightbelki seemgörünmek like a minorküçük indignityrezaleti.
112
333760
3056
05:48
But the oppositekarşısında can alsoAyrıca be truedoğru.
113
336840
1976
Ancak bunun tam tersi de olabilir.
05:50
ThoughtfulDüşünceli designdizayn
can make people feel respecteditibarlı
114
338840
3696
Üzerinde düşünülmüş
bir tasarım insanlara
05:54
and seengörüldü.
115
342560
1200
fark edildiğini ve saygı
duyulduğunu hissettirir.
05:56
I've come to believe
that dignityhaysiyet is to designdizayn
116
344400
3496
Hukuk için adalet ne demekse,
05:59
what justiceadalet is to lawhukuk
117
347920
2176
tıp için sağlıklı olmak
ne demekse
06:02
and healthsağlık is to medicinetıp.
118
350120
1840
tasarım için de değer vermek
o demektir.
En basit anlamıyla,
yaşamakta olduğunuz
06:04
In the simplestEn basit of termsşartlar,
119
352840
1256
06:06
it's about havingsahip olan the spacesalanlarda you inhabityaşamak
reflectyansıtmak back your valuedeğer.
120
354120
4480
alanların değerinizi
yansıtması ile ilgilidir.
06:12
Over the pastgeçmiş two yearsyıl
121
360600
1576

Geçtiğimiz iki yılda,
06:14
I had the opportunityfırsat to interviewröportaj
over 100 people from all walksyürüyüşleri of life
122
362200
4616
her yaş grubundan
100'ün üzerinde kişiyle
tasarım deneyimleri ile ilgili
görüşme fırsatım oldu.
06:18
about theironların experiencedeneyim of designdizayn.
123
366840
2336
06:21
I wanted to testÖlçek my hunchönsezi
124
369200
2216
Tasarım ile saygınlık arasındaki
ilişkiyi öngören
06:23
that dignityhaysiyet and designdizayn
are uniquelybenzersiz relatedilgili.
125
371440
2840
savımı test etmek istedim.
06:27
I listeneddinlenen to GregoryGregory,
126
375240
1496
Dallas'ta evsiz 50 kişi için
06:28
a residentoturan of this cottagekulübe communitytoplum
127
376760
2216
özel olarak tasarlanmış
06:31
designedtasarlanmış specificallyözellikle
128
379000
1816
kulübelerden birinde yaşayan
06:32
for the 50 mostçoğu chronicallyKronik
homelessevsiz people in DallasDallas.
129
380840
3856
Gregory'i dinledim.
06:36
GregoryGregory had been livingyaşam on the streetssokaklar,
130
384720
2736
Gregory şehirden şehire
sürüklenerek
06:39
driftingsürüklenen from townkasaba to townkasaba
for over 30 yearsyıl.
131
387480
3880
30 yıldır sokaklarda yaşıyordu.
06:44
A broadgeniş coalitionkoalisyon
132
392000
1480
Burası,
06:46
of socialsosyal servicehizmet agenciesajanslar,
133
394320
1856
sosyal hizmet kuruluşlarının,
06:48
fundersfon and designerstasarımcılar,
134
396200
1416
fon sağlayıcılarının, tasarımcıların
06:49
createdoluşturulan this placeyer.
135
397640
2080
katkılarıyla oluşturuldu.
06:53
EachHer 400 squarekare footayak cottagekulübe
is designedtasarlanmış beautifullygüzel
136
401200
4136
Her 400 metrekarelik kulübe
06:57
as a permanentkalıcı home.
137
405360
1200
kalıcı bir ev olarak tasarlandı.
06:59
GregoryGregory now has a keyanahtar
138
407600
2416
Gregory'de artık
07:02
to a doorkapı
139
410040
1456
kendi evine açılan kapının
07:03
to his ownkendi houseev.
140
411520
1416
anahtarı var.
07:04
He describesaçıklar the senseduyu
of securitygüvenlik that it bringsgetiriyor him.
141
412960
3256
Bunun kendisine bir güvenlik
hissi verdiğinden bahsediyor.
07:08
Something he had livedyaşamış withoutolmadan
for threeüç decadeson yıllar.
142
416240
3976
30 yıldır hissetmediği bir duygu.
07:12
When he arrivedgeldi with little more
than the clothesçamaşırlar on his back,
143
420240
3456
Üzerinde yalnızca birkaç parça kıyafetle
07:15
he foundbulunan everything:
144
423720
1456
oraya geldiğinde,
07:17
from a toasterekmek kızartma makinesi, Crock-PotHayır and stovesoba, fırın, ocak
145
425200
3576
tost makinası, güveç ve sobadan
07:20
to a toothbrushdiş fırçası and toothpastediş macunu
awaitingbekliyor for him.
146
428800
3400
diş fırçası ve diş macununa kadar
her şeyi onu bekler halde buldu.
07:25
He describesaçıklar it simplybasitçe
147
433040
1840
Gregory bunu kısaca
07:27
as heavencennet.
148
435840
1200
"cennet" olarak tarif ediyor.
07:30
On the other sideyan of the worldDünya,
149
438680
1640
Öte yandan dünyanın başka bir yerinde
Rwanda'nın kırsal
bölgesinde yaşayan
07:33
I listeneddinlenen to AntoinetteAntoinette,
150
441360
1656
07:35
the directoryönetmen of this
trainingEğitim and communitytoplum centermerkez
151
443040
2816
kadınlara özel halk
eğitim merkezinin
07:37
for womenkadınlar in ruralkırsal RwandaRuanda.
152
445880
2416
direktörü Antoinette'yi dinledim.
07:40
HundredsYüzlerce of womenkadınlar
come to this placeyer dailygünlük --
153
448320
3496
Rwanda'da her gün yüzlerce kadın
07:43
to learnöğrenmek newyeni skillsbecerileri,
154
451840
1776
yeni beceriler kazanmak,
07:45
be in communitytoplum,
155
453640
1376
toplum içinde yer almak,
07:47
and continuedevam et rebuildingYeniden oluşturma theironların liveshayatları
156
455040
1856
ve ülkede yaşanan iç savaş sonrasında
07:48
followingtakip etme the country'sülkenin civilsivil warsavaş.
157
456920
1720
yaşamlarını yeniden kurmak
için bu merkeze geliyor.
07:51
These womenkadınlar literallyharfi harfine pressedpreslenmiş
158
459200
2856
Bu kadınlar burada gördüğünüz gibi
07:54
the 500,000 brickstuğla
159
462080
3056
17 adet sınıf yapabilmek için
07:57
that make up the 17
classroomsınıf pavilionspavyonlar like this one.
160
465160
3840
beş yüz bin adet tuğlayı üst üste dizdi.
08:01
AntoinetteAntoinette told me,
161
469920
1456
Antoinette bana,
08:03
"EveryoneHerkes is so proudgururlu of it."
162
471400
2680
"herkesin bundan gurur duyduğunu" söyledi.
08:07
And then back here in the US
163
475200
2176
Ve tekrar Birleşik
Devletler'e döndüğümde,
08:09
I listeneddinlenen to MonikaMonika,
164
477400
1656
öncelikli olarak sigortasız hastalara
08:11
the directoryönetmen of a freeücretsiz clinicklinik
165
479080
2296
hizmet veren bağımsız bir klinik olan
08:13
primarilyÖncelikle servingservis
the uninsuredSigortasız in ArkansasArkansas.
166
481400
3480
Arkansas'ın direktörü
Monica'yı dinledim.
08:17
MonikaMonika lovessever tellingsöylüyorum me that the doctorsdoktorlar,
167
485720
3376
Monica, klinikte gönüllü doktorların
08:21
who volunteergönüllü at her freeücretsiz clinicklinik
168
489120
2536
devamlı olarak kendisine
08:23
routinelyrutin tell her
169
491680
2296
daha önce hiç böylesi güzel,
ferah bir mekânda
08:26
that they'veonlar ettik never workedişlenmiş
in suchböyle a beautifulgüzel, light-filledışık dolu placeyer.
170
494000
4280
çalışmadıklarını mutlulukla anlattı.
Monica, yoksulluk çekmiş insanların
08:31
MonikaMonika believesinanır
171
499320
1616
08:32
that even people experiencingyaşandığı povertyyoksulluk
172
500960
2056
kaliteli sağlık hizmeti
08:35
deservehak etmek qualitykalite healthsağlık carebakım.
173
503040
2496
alması gerektiğine inanıyor.
08:37
And what's more,
174
505560
1296
Ve özellikle bu hizmeti
08:38
she believesinanır they deservehak etmek
to receiveteslim almak that carebakım
175
506880
3416
en saygın şekilde
almaları
08:42
in a dignifiedağırbaşlı settingayar.
176
510320
1520
gerektiğine inanıyor.
08:44
People like these are invaluableçok değerli
ambassadorsbüyükelçileri for designdizayn
177
512640
3776
Onun gibi insanlar mimari söylemin
tamamen dışında olmalarına rağmen
08:48
and yethenüz they are roundlyTekstil absentyok
from architecturalmimari discoursesöylev.
178
516440
3840
tasarımın paha
biçilemez elçileridirler.
08:53
SimilarlyBenzer şekilde, the people who can
mostçoğu benefityarar from good designdizayn
179
521120
4136
Benzer bir şekilde, doğru tasarımdan
fayda sağlayan her insan
08:57
oftensık sık have the leasten az accesserişim to it.
180
525280
2320
ona ulaşmak konusunda
bir o kadar talihsizdir.
09:00
Your cousinhala kızı, a homelessevsiz veteranUsta;
181
528480
2016
Evsiz bir gazi olan kuzenin;
09:02
your grandmabüyükanne or grandpaBüyükbaba
182
530520
1576
mutfağa dahi yürümekte zorlanan
09:04
who livecanlı in a houseev with a kitchenmutfak
that's no longeruzun accessibleulaşılabilir to them;
183
532120
3496
büyükannen ya da büyükbaban;
09:07
your wheelchair-boundtekerlekli sandalye bağlı sisterkız kardeş
184
535640
1696
kaldırımsız şekilde
planlanmış kenar mahallede
09:09
in a suburbanbanliyö areaalan
plannedplanlı withoutolmadan sidewalkskaldırımlar.
185
537360
3800
tekerlekli sandalyeye bağlı
yaşayan kız kardeşin.
09:14
If good designdizayn
is only for a privilegedayrıcalıklı fewaz,
186
542240
3576
Eğer doğru tasarım yalnızca
ayrıcalıklı bir kesim içinse,
09:17
what good is it?
187
545840
1320
o halde doğru olan nedir?
09:20
It's time designerstasarımcılar changedeğişiklik this
188
548320
3456
Günümüz tasarımcıları çalışmalarını,
09:23
by dedicatingithaf theironların practicesuygulamaları
to the publichalka açık good
189
551800
3136
kamu yararı gözeterek gerçekleştiren
09:26
in the modelmodel of firmsfirmalar
190
554960
1736
Orkidstudio, Studio Gang,
Mass Design Group
09:28
like OrkidstudioOrkidstudio,
191
556720
1696
gibi firmaları model alarak
09:30
StudioStüdyo GangÇete
192
558440
1416
gerçekleştiriyorlar.
09:31
and MASSKİTLE DesignTasarım GroupGrup.
193
559880
1856
Müşterileri ise
09:33
TheirOnların clientsistemciler
194
561760
1376
Kenya'daki öksüz çocuklar,
09:35
are orphanedyetim childrençocuklar in KenyaKenya,
195
563160
2576
Chicago'daki evlatlık çocuklar
09:37
fosterbeslemek childrençocuklar in ChicagoChicago
196
565760
2496
ve Malawi'deki
09:40
and pregnanthamile womenkadınlar in MalawiMalavi.
197
568280
1920
hamile kadınlar.
09:42
TheirOnların practicesuygulamaları are premiseddayanak noktası on the beliefinanç
198
570960
3536
Çalışmaları, herkesin iyi bir tasarımı
09:46
that everyoneherkes deserveshak ediyor good designdizayn.
199
574520
4840
hak ettiği temeli üzerine kurulmuş.
09:52
Dedicatingİthaf more practicesuygulamaları
to the publichalka açık good
200
580400
2256
Kamu yararına çalışmak
09:54
will not only createyaratmak
more designdizayn that is dignifyingdignifying,
201
582680
3936
yalnızca tasarımın
kendisini yüceltmeyecek,
09:58
but it will alsoAyrıca
dignifypaye the practiceuygulama of designdizayn.
202
586640
3520
aynı zamanda tasarım
sürecini de yüceltecek.
10:02
It will not only diversifyçeşitlendirmek
the clientmüşteri basebaz of designdizayn,
203
590720
3296
Bu yalnızca tasarımın müşteri
tarafını çeşitlendirmeyecek;
10:06
but it will alsoAyrıca createyaratmak newyeni,
more diverseçeşitli formsformlar of designdizayn
204
594040
4456
aynı zamanda dünya için
10:10
for the worldDünya.
205
598520
1200
yeni ve farklı tasarım formları yaratacak.
10:13
Now, in ordersipariş to do this,
206
601560
2416
Şimdi, buna dayanarak,
10:16
my architecturemimari and designdizayn friendsarkadaşlar,
especiallyözellikle my fellowadam whitebeyaz guys,
207
604000
3776
mimar ve tasarımcı arkadaşlarım,
özellikle beyaz hemcinslerim,
10:19
we mustşart simultaneouslyeşzamanlı
and significantlyanlamlı diversifyçeşitlendirmek our rankssırada yer alıyor.
208
607800
5176
önceliklerimizi anlamlı bir
biçimde çeşitlendirmeliyiz.
10:25
If we want the publichalka açık to believe
that designdizayn is for them
209
613000
3216
Eğer tasarımın
herkes için olduğuna
halkı inandırmak istiyorsak...
10:28
and for everyoneherkes.
210
616240
1376
10:29
TodayBugün, barelyzar zor 15 percentyüzde
211
617640
2856
Bugün, Birleşik Devletler'deki
kayıtlı mimarların
10:32
of registeredkayıtlı architectsmimarlar
in the UnitedAmerika StatesBirleşik are womenkadınlar.
212
620520
2656
ancak ve ancak yüzde on beşi kadın.
10:35
And a faruzak smallerdaha küçük percentageyüzde
are personskişiler of colorrenk.
213
623200
3120
Ve çok daha küçük bir
yüzdesi "beyaz" değildir.
10:39
Other professionsmeslekler, like lawhukuk and medicinetıp
214
627760
2096
Tıp, hukuk gibi diğer
uzmanlıklar
10:41
had madeyapılmış faruzak greaterbüyük stridesadımlar
in these crucialçok önemli areasalanlar.
215
629880
3200
bu zorlu alanlarda daha iyi
aşamalar kaydettiler.
10:45
How mightbelki our sharedpaylaşılan builtinşa edilmiş environmentçevre --
216
633840
2056
Eğer kadınlar ve beyaz olmayanlar
10:47
our homesevler, our hospitalshastaneler,
our schoolsokullar, our publichalka açık spacesalanlarda --
217
635920
3856
evlerimiz, hastanelerimiz, okullarımız,
10:51
be shapedbiçimli differentlyfarklı olarak
218
639800
1256
ve kamu alanlarımız gibi
10:53
if womenkadınlar and people of colorrenk
219
641080
1376
ortak paylaşım alanlarımız dışında
10:54
were behindarkasında halfyarım
of the proverbialatasözü blueprintsplanları?
220
642480
2656
tutulursa ne olur?
Bu, esasen ne olup olmayacağı
ile ilgili bir soru değil;
10:57
It is not a questionsoru of whetherolup olmadığını,
221
645160
2096
10:59
but to what extentderece
222
647280
1696
kadınlar ve "ötekiler"
onları inşa etmediği takdirde
11:01
our buildingsbinalar, our landscapesmanzaralar,
223
649000
2456
binalarımızın, manzaralarımızın,
11:03
our citiesşehirler and our ruralkırsal communitiestopluluklar
224
651480
2536
kentlerimiz ve kırsal bölgelerimizin
11:06
are lessaz beautifulgüzel, lessaz functionalfonksiyonel,
225
654040
3136
ne ölçüde daha çirkin,
11:09
lessaz equitableparasal olmayan and lessaz dignifyingdignifying
226
657200
2656
daha işlevsiz,
daha adaletsiz
11:11
because womenkadınlar and people of colorrenk
are lessaz likelymuhtemelen to be creatingoluşturma them.
227
659880
4200
ve daha onursuz
olup olmayacağı ile ilgilidir.
11:16
As WinstonWinston ChurchillChurchill
famouslyünlü notedkaydetti in 1943
228
664880
3176
Winston Churchill'in de de 1943'teki
Londra'da savaş sonrasında zarar
gören parlamento odalarının
11:20
when he calleddenilen for the rebuildingYeniden oluşturma
229
668080
1616
11:21
of London'sLondra'nın war-damagedsavaş hasar görmüş
parliamentaryParlamento chambersChambers'ı,
230
669720
2696
yeniden inşaasıyla ilgili
meşhur konuşmasında belirttiği gibi:
11:24
"We shapeşekil our buildingsbinalar,
and afterwardsonra, they shapeşekil us."
231
672440
4760
"Biz binalarımızı şekillendiriyoruz,
binalarımız ise bizi."
11:30
The good newshaber is
that we can changedeğişiklik how we buildinşa etmek
232
678520
3416
İyi haber şu ki; neyi
kim için ve nasıl
inşa edeceğimizi değiştirme
yetisine sahibiz.
11:33
and who we buildinşa etmek for.
233
681960
1696
11:35
Be that a healthsağlık workerişçi in ruralkırsal RwandaRuanda,
234
683680
3056
Kim olursanız olun;
Roanda'daki o sağlık çalışanı,
11:38
or a birthingDoğum motheranne and nervoussinir
newyeni fatherbaba in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
235
686760
3840
Birleşik Devletler'de doğum yapan bir
anne ya da onu bekleyen gergin bir baba...
11:43
We can do this
by recommittingrecommitting architecturemimari
236
691160
2456
Bunu sağlık, güvenlik ve refah için
11:45
to the healthsağlık, safetyemniyet
and welfarerefah of the publichalka açık.
237
693640
3720
mimariyi yeniden masaya yatırarak
gerçekleştirebiliriz.
11:49
This will payödeme dividendstemettü.
238
697960
1896
Çünkü bir defa mimarinin
11:51
Because oncebir Zamanlar you see what designdizayn can do,
239
699880
2856
neler yapabileceğini gördüğünüzde,
11:54
you can't unseeunsee it.
240
702760
1280
onu artık görmezden gelemezsiniz.
11:56
And oncebir Zamanlar you experiencedeneyim dignityhaysiyet,
241
704720
2336
Yüceliği bir defa tecrübe ettiğinizde,
11:59
you can't acceptkabul etmek anything lessaz.
242
707080
2576
daha azına tamah edemezsiniz.
12:01
BothHer ikisi de becomeolmak partBölüm of your possiblemümkün.
243
709680
2120
Her ikisi de zorunluluklarınızdan
biri haline gelir.
12:04
One of my favoritesevdiğim conversationkonuşma partnersortaklar
is my 90-year-old-yaşında grandmotherbüyükanne,
244
712920
3736
Favori sohbet arkadaşlarımdan biri,
Wisconsin'e bağlı Oshkosh'tan
12:08
AudreyAudrey GorwitzGorwitz, from OshkoshOshkosh, WisconsinWisconsin.
245
716680
2896
90 yaşındaki büyükannem
Audrey Gorwitz'dir.
12:11
After one of our
conversationskonuşmaları about designdizayn,
246
719600
2656
Tasarım hakkındaki
bir sohbetimizden sonra
12:14
she wroteyazdı me a lettermektup.
247
722280
1296
bana bir mektup yazdı.
12:15
She said, "DearSevgili JohnnyJohnny,
248
723600
1680
Şöyle diyordu mektubunda:
"Sevgili Johnny, sonraki gün
doktorumun muayenehanesinde otururken
12:18
I thought the other day,
as I satoturdu in my doctor'sdoktorda officeofis,
249
726360
2656
12:21
how depressingiç karartıcı it was,
250
729040
1256
duvarın renginden,
yerdeki halıya kadar
12:22
from the colorrenk on the wallduvar,
to the carpethalı on the floorzemin.
251
730320
2616
buranın ne kadar depresif
bir yer olduğunu düşündüm.
12:24
(LaughterKahkaha)
252
732960
1136
(Kahkahalar)
12:26
Now I will have to call to see
253
734120
1776
"Şimdi kendimi bu ofisteki
12:27
who is responsiblesorumluluk sahibi
for the drabnessdrabness in that placeyer."
254
735920
2656
kasvetin sorumlusunu
aramak zorunda hissediyorum."
12:30
(LaughterKahkaha)
255
738600
2136
(Kahkahalar)
12:32
In the sameaynı lettermektup, mindus you, she said,
256
740760
1896
Aynı mektupta şunu da söylüyordu:
12:34
"I did call, and I got the man in chargeşarj etmek,
257
742680
2176
"Sorumlu kişiyi bulup aradım;
12:36
and he said he appreciatedtakdir
someonebirisi callingçağrı him.
258
744880
2616
şimdi doktorumun ofisi
12:39
My doctor'sdoktorda officeofis
is now on the listliste for an upgradeyükseltmek."
259
747520
3376
değiştirilecekler listesine eklendi."
12:42
(LaughterKahkaha)
260
750920
1496
(Kahkahalar)
12:44
She signedimzalı it by sayingsöz,
261
752440
1536
Büyükannem şuna işaret ediyordu:
12:46
"It is always good
to expressekspres one'sbiri opiniongörüş
262
754000
2056
"Eğer iyi yönde bir değişim sağlayacaksa,
12:48
if donetamam in a properuygun mannertavır."
263
756080
1376
birine akıl vermek
her zaman doğru bir harekettir."
12:49
(LaughterKahkaha)
264
757480
2256
(Kahkahalar)
12:51
(ApplauseAlkış)
265
759760
3296
(Alkışlar)
12:55
I love my grandmabüyükanne.
266
763080
1376
Büyükannemi seviyorum.
12:56
(LaughterKahkaha)
267
764480
1496
(Kahkahalar)
12:58
Like my grandmabüyükanne AudreyAudrey,
268
766000
1776
Tıpkı büyükannem Audrey gibi,
12:59
you deservehak etmek good designdizayn.
269
767800
3456
iyi tasarımı hak ediyorsunuz.
13:03
Because well-designediyi tasarlanmış spacesalanlarda
270
771280
1736
Çünkü bir mekânı
iyi tasarlamak,
13:05
are not just a mattermadde of tastedamak zevki
or a questionssorular of aestheticsestetik.
271
773040
3496
yalnızca bir estetik sorunsalı yahut
hazla ilgili bir mesele değildir.
13:08
They literallyharfi harfine shapeşekil our ideasfikirler
about who we are in the worldDünya
272
776560
3496
Tasarım tamamen bu
dünyada kim olduğumuz
ve neyi hak ettiğimiz hakkındaki
fikirlerimizi şekillendiriyor.
13:12
and what we deservehak etmek.
273
780080
1400
13:14
That is the essenceöz of dignityhaysiyet.
274
782080
2416
Bu, onurlu yaşamanın temelidir.
13:16
And bothher ikisi de the opportunityfırsat
and the responsibilitysorumluluk of designdizayn
275
784520
4096
"İyi" için tasarım yolunda
hem sorumluluk hem de fırsattır.
13:20
for good
276
788640
1216
13:21
and for all.
277
789880
1240
Hepimiz için.
13:23
Thank you.
278
791520
1256
Teşekkür ederim.
13:24
(ApplauseAlkış)
279
792800
6800
(Alkışlar)
Translated by Ece Citelbeg

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
John Cary - Design ambassador
An architect by training, John Cary has devoted his career to expanding the practice of design for the public good.

Why you should listen

When architect-turned-writer John Cary co-authored an oped, with partner Courtney E. Martin, on the design failures of the breast pump, it sparked an MIT Media Lab hackathon and the launch of multiple companies. It's a perfect example of his knack for linking good design and public good. He is the author of two books, most recently Design for Good: A New Era of Architecture for Everyone, and his writing on design, philanthropy and fatherhood is widely published.

Cary works as a philanthropic advisor to an array of foundations and nonprofits around the world, and he frequently curates and hosts events for the Aspen Institute, TED and other entities. Deeply committed to diversifying the public stage, Cary is also a founding partner in FRESH Speakers, a next-generation speakers bureau that represents young women and people of color.

More profile about the speaker
John Cary | Speaker | TED.com