ABOUT THE SPEAKER
Ken Robinson - Author/educator
Creativity expert Sir Ken Robinson challenges the way we're educating our children. He champions a radical rethink of our school systems, to cultivate creativity and acknowledge multiple types of intelligence.

Why you should listen

Why don't we get the best out of people? Sir Ken Robinson argues that it's because we've been educated to become good workers, rather than creative thinkers. Students with restless minds and bodies -- far from being cultivated for their energy and curiosity -- are ignored or even stigmatized, with terrible consequences. "We are educating people out of their creativity," Robinson says. It's a message with deep resonance. Robinson's TED Talk has been distributed widely around the Web since its release in June 2006. The most popular words framing blog posts on his talk? "Everyone should watch this."

A visionary cultural leader, Sir Ken led the British government's 1998 advisory committee on creative and cultural education, a massive inquiry into the significance of creativity in the educational system and the economy, and was knighted in 2003 for his achievements. His 2009 book, The Element: How Finding Your Passion Changes Everything, is a New York Times bestseller and has been translated into 21 languages. A 10th anniversary edition of his classic work on creativity and innovation, Out of Our Minds: Learning to be Creative, was published in 2011. His 2013 book, Finding Your Element: How to Discover Your Talents and Passions and Transform Your Life, is a practical guide that answers questions about finding your personal Element. In his latest book, Creative Schools: The Grassroots Revolution That’s Transforming Education, he argues for an end to our outmoded industrial educational system and proposes a highly personalized, organic approach that draws on today’s unprecedented technological and professional resources to engage all students.

More profile about the speaker
Ken Robinson | Speaker | TED.com
TED Talks Education

Sir Ken Robinson: How to escape education's death valley

Ken Robinson: Eğitimin ölüm vadisinden nasıl kurtulunur

Filmed:
9,881,283 views

Sir Ken Robinson insan zihninin gelişmesi için 3 prensip sıralıyor ve günümüz eğitim sisteminin onlara karşı nasıl çalıştığını anlatıyor. Eğlenceli ve renkli konuşmasında şu anda karşı karşıya olduğumuz eğitimin "ölüm vadisi"nden nasıl çıkılacağını ve genç nesilleri ihtimallere ortam hazırlayarak nasıl yetiştireceğimizi anlatıyor.
- Author/educator
Creativity expert Sir Ken Robinson challenges the way we're educating our children. He champions a radical rethink of our school systems, to cultivate creativity and acknowledge multiple types of intelligence. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
Thank you very much.
0
1942
3163
Çok teşekkür ederim.
00:17
I movedtaşındı to AmericaAmerika 12 yearsyıl agoönce
1
5105
2221
Amerika'ya 12 önce taşındım,
00:19
with my wifekadın eş TerryTerry and our two kidsçocuklar.
2
7326
2026
eşim Terry ve iki çocuğumuzla.
00:21
ActuallyAslında, truthfullydürüst, we movedtaşındı to LosLos AngelesAngeles -- (LaughterKahkaha) --
3
9352
6436
Doğrusu, aslına bakarsanız, Los Angeles'a taşındık--(kahkaha)--
00:27
thinkingdüşünme we were movinghareketli to AmericaAmerika,
4
15788
1757
Amerika'ya geleceğiz sanmıştık.
00:29
but anywayneyse, it's a shortkısa planeuçak ridebinmek from LosLos AngelesAngeles
5
17545
6420
her neyse, Los Angeles'dan kısa bir uçak yolculuğuyla ulaşıyorsunuz
00:35
to AmericaAmerika.
6
23965
2881
Amerika'ya.
00:38
I got here 12 yearsyıl agoönce,
7
26846
2213
Buraya 12 yıl önce geldim
00:41
and when I got here, I was told variousçeşitli things,
8
29059
3810
ve buraya gelince insanlar bir sürü şey söylediler,
00:44
like, "AmericansAmerikalılar don't get ironyalay."
9
32869
5450
mesela, "Amerikalılar hicivden anlamazlar."
00:50
Have you come acrosskarşısında this ideaFikir?
10
38319
2820
Hiç bu fikirle karşılaştınız mı?
00:53
It's not truedoğru. I've traveledseyahat the wholebütün lengthuzunluk and breadthetki derecesini elde of this countryülke.
11
41139
3081
Bu doğru değil. Bu ülkeyi baştan uca dolaştım.
00:56
I have foundbulunan no evidencekanıt that AmericansAmerikalılar don't get ironyalay.
12
44220
3259
Amerikalıların hicivden anlamadıklarına dair bir kanıt bulamadım.
00:59
It's one of those culturalkültürel mythsmitler,
13
47479
2595
Bu da o kültürel efsanelerden biri,
01:02
like, "The Britishİngiliz are reservedsaklıdır."
14
50074
4044
mesela "İngilizler mesafelidir." gibi.
01:06
I don't know why people think this.
15
54118
2337
İnsanlar neden böyle düşünüyorlar bilmiyorum.
01:08
We'veBiz ettik invadedişgal everyher countryülke we'vebiz ettik encounteredkarşılaşılan.
16
56455
2511
Karşımıza çıkan her ülkeyi istila ettik.
01:10
(LaughterKahkaha)
17
58966
3636
(Kahkaha)
01:14
But it's not truedoğru AmericansAmerikalılar don't get ironyalay,
18
62602
2524
Ama Amerikalılar'ın hicivden anlamadıkları doğru değil.
01:17
but I just want you to know that that's what people
19
65126
2496
Ama bilmenizi isterim ki insanlar arkanızdan
01:19
are sayingsöz about you behindarkasında your back.
20
67622
1475
böyle konuşuyorlar.
01:21
You know, so when you leaveayrılmak livingyaşam roomsOdalar in EuropeEurope,
21
69097
3319
Bilirsiniz, Avrupa'da oturma odasından çıkınca,
01:24
people say, thankfullyneyse ki, nobodykimse was ironicİronik in your presencevarlık.
22
72416
4473
insanlar konuşurlar, neyse ki siz oradayken alaylık hale düşmediniz.
01:28
But I knewbiliyordum that AmericansAmerikalılar get ironyalay
23
76889
2730
Amerikalılar'ın hicivden anladığını
01:31
when I camegeldi acrosskarşısında that legislationmevzuat No ChildÇocuk Left BehindArkasında.
24
79619
5555
"Hiçbir Çocuk Geri Kalmasın" yasasını duyduğumda anlamıştım.
01:37
Because whoeverher kim thought of that titleBaşlık getsalır ironyalay,
25
85174
5017
Çünkü bu başlığı kim düşünse buradaki hicivden anlıyor,
01:42
don't they, because --
26
90191
1852
değil mi, çünkü--
01:44
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış) —
27
92043
5823
(Kahkaha) (Alkış)
01:49
because it's leavingayrılma millionsmilyonlarca of childrençocuklar behindarkasında.
28
97866
3547
çünkü bu yasa milyonlarca çocuğu geride bırakıyor.
01:53
Now I can see that's not a very attractiveçekici nameisim for legislationmevzuat:
29
101413
3171
Şimdi anlayabiliyorum, şu bir yasa için pek de cazip bir isim olmazdı:
01:56
MillionsMilyonlarca of ChildrenÇocuk Left BehindArkasında. I can see that.
30
104584
3624
Milyonlarca Çocuk Geride Kalsın. Anlıyorum.
02:00
What's the planplan? Well, we proposeteklif etmek, önermek
31
108208
1205
Plan nedir? Evet, milyonlarca çocuğu
02:01
to leaveayrılmak millionsmilyonlarca of childrençocuklar behindarkasında,
32
109413
1597
geride bırakmayı düşünüyoruz,
02:03
and here'sburada how it's going to work.
33
111010
2479
yasa bu şekilde işleyecek
02:05
And it's workingçalışma beautifullygüzel.
34
113489
2987
ve çok güzel işe yarıyor.
02:08
In some partsparçalar of the countryülke,
35
116476
1194
Ülkenin bazı kesimlerinde,
02:09
60 percentyüzde of kidsçocuklar dropdüşürmek out of highyüksek schoolokul.
36
117670
4007
öğrencilerin %60'ı okulu bırakıyor.
02:13
In the NativeYerli AmericanAmerikan communitiestopluluklar,
37
121677
1498
Yerli Amerikan toplumlarında
02:15
it's 80 percentyüzde of kidsçocuklar.
38
123175
2228
bu oran %80.
02:17
If we halvedyarıya that numbernumara, one estimatetahmin is
39
125403
4213
Eğer bu oranı yarıya indirirsek, bir düşünceye göre
02:21
it would createyaratmak a net gainkazanç to the U.S. economyekonomi
40
129616
4434
Amerika ekonomisine 10 yıldan fazla sürede
02:26
over 10 yearsyıl of nearlyneredeyse a trilliontrilyon dollarsdolar.
41
134050
4852
yaklaşık bir trilyon dolar net kazanç sağlayacak.
02:30
From an economicekonomik pointpuan of viewgörünüm,
42
138902
1646
Ekonomik açıdan bir yaklaşıma göre,
02:32
this is good mathmatematik, isn't it, that we should do this?
43
140548
3241
bu yapmamız gereken önemli bir işlem, değil mi?
02:35
It actuallyaslında costsmaliyetler an enormousmuazzam amounttutar
44
143789
2349
Aslında okulu bırakma krizinin zararlarını
02:38
to moppaspas up the damagehasar from the dropoutçıkarma crisiskriz.
45
146138
4162
temizlemek çok büyük paralara mal oluyor.
02:42
But the dropoutçıkarma crisiskriz is just the tipbahşiş of an icebergbuzdağı.
46
150300
3729
Ama okul bırakma krizi buz dağının sadece görünen kısmı.
02:46
What it doesn't countsaymak are all the kidsçocuklar who are in schoolokul
47
154029
2250
Görünmeyen kısmıysa okulda olan
02:48
but beingolmak disengageddevre dışı bırakıldı from it, who don't enjoykeyfini çıkarın it,
48
156279
4067
ama okulu önemsemeyen, okuldan zevk almayan
02:52
who don't get any realgerçek benefityarar from it.
49
160346
3090
ve okuldan gerçek anlamda hiçbir fayda elde etmeyen öğrenciler.
02:55
And the reasonneden is
50
163436
1539
Sebep ise
02:56
not that we're not spendingharcama enoughyeterli moneypara.
51
164975
1639
yeterli para harcamamamız değil.
02:58
AmericaAmerika spendsharcıyor more moneypara on educationEğitim
52
166614
1917
Amerika eğitime diğer birçok ülkeden daha
03:00
than mostçoğu other countriesülkeler.
53
168531
1572
fazla para harcıyor.
03:02
ClassSınıf sizesboyutları are smallerdaha küçük than in manyçok countriesülkeler.
54
170103
3426
Sınıf mevcutları diğer bir çok ülkedekinden daha az
03:05
And there are hundredsyüzlerce of initiativesgirişimler everyher yearyıl
55
173529
2438
ve her yıl eğitimi iyileştirmek için yüzlerce
03:07
to try and improveiyileştirmek educationEğitim.
56
175967
2277
girişim gerçekleşiyor.
03:10
The troublesorun is, it's all going in the wrongyanlış directionyön.
57
178244
4521
Mesele, bütün bunların yanlış yönde ilerlemesi.
03:14
There are threeüç principlesprensipler
58
182765
1169
İnsan hayatının gelişiminin bağlı
03:15
on whichhangi humaninsan life flourishessüsleri,
59
183934
3430
olduğu üç temel prensip vardır
03:19
and they are contradictedçelişki by the culturekültür of educationEğitim
60
187364
4011
ve bu prensipler bir çok öğretmenin altında ezildiği
03:23
underaltında whichhangi mostçoğu teachersöğretmenler have to laboremek
61
191375
2277
ve birçok öğrencinin dayanmak zorunda olduğu
03:25
and mostçoğu studentsöğrencilerin have to enduretahammül.
62
193652
3324
eğitim kültürüyle çelişiyor.
03:28
The first is this, that humaninsan beingsvarlıklar
63
196976
2564
Birincisi, insanlar doğaları gereği
03:31
are naturallydoğal olarak differentfarklı and diverseçeşitli.
64
199540
4688
farklı ve çeşitlidirler.
03:36
Can I asksormak you, how manyçok of you
65
204228
1301
Size sorsam, kaçınız
03:37
have got childrençocuklar of your ownkendi?
66
205529
3225
çocuk sahibisiniz?
03:40
Okay. Or grandchildrentorunlar.
67
208754
3151
Pekala. Yahut torun sahipleri?
03:43
How about two childrençocuklar or more? Right.
68
211905
3740
Peki, iki veya daha fazla çocuğu olan? Evet.
03:47
And the restdinlenme of you have seengörüldü suchböyle childrençocuklar.
69
215645
2007
Geri kalanınız da böyle çocuklar görmüşsünüzdür.
03:49
(LaughterKahkaha)
70
217652
2873
(Kahkaha)
03:52
SmallKüçük people wanderinggöçebe about.
71
220525
3017
Etrafta dolaşan küçük insanlar.
03:55
I will make you a betbahis,
72
223542
2094
Sizinle iddiaya girerim
03:57
and I am confidentkendine güvenen that I will winkazanmak the betbahis.
73
225636
1430
ve eminin ki iddiayı kazanacağım.
03:59
If you've got two childrençocuklar or more,
74
227066
2485
Eğer iki ya da daha fazla çocuğunuz varsa,
04:01
I betbahis you they are completelytamamen differentfarklı from eachher other.
75
229551
3829
bahse girerim ki çocuklarınız birbirlerinden tamamen farklılar.
04:05
Aren'tDeğil they? Aren'tDeğil they? (ApplauseAlkış)
76
233380
4371
Öyle değil mi? Değiller mi? (Alkış)
04:09
You would never confusekarıştırmayın them, would you?
77
237751
2603
Çocuklarınızı birbiriyle karıştırmazsınız, değil mi?
04:12
Like, "WhichHangi one are you? RemindHatırlatmak me.
78
240354
4577
"Sen hangisiydin? Söyle bakalım.
04:16
Your motheranne and I are going to introducetakdim etmek
79
244931
1332
Annenle size bir renk kodlama sistemi
04:18
some color-codingrenk kodlama systemsistem, so we don't get confusedŞaşkın."
80
246263
3259
uygulayacağız, böylece sizleri karıştırmayacağız." gibi.
04:21
EducationEğitim underaltında No ChildÇocuk Left BehindArkasında
81
249522
3252
Hiçbir Çocuk Geri Kalmasın eğitim sistemi
04:24
is basedmerkezli on not diversityçeşitlilik but conformityuygunluk.
82
252774
5044
çeşitliliğe değil, benzerliğe dayanıyor.
04:29
What schoolsokullar are encouragedteşvik to do is to find out
83
257818
2558
Okullar, öğrencilerin çok dar bir başarı spektrumunda
04:32
what kidsçocuklar can do acrosskarşısında a very narrowdar spectrumspektrum of achievementbaşarı.
84
260376
4360
neler yapabileceklerini bulmaları için teşvik ediliyorlar.
04:36
One of the effectsetkileri of No ChildÇocuk Left BehindArkasında
85
264736
2394
Hiçbir Çocuk Geri Kalmasın'ın etkilerinden biri
04:39
has been to narrowdar the focusodak
86
267130
1956
odak noktasını STEM olarak adlandırılan (fen-teknoloji-mühendislik-matematik)
04:41
ontoüstüne the so-calledsözde STEMKÖK disciplinesdisiplinler. They're very importantönemli.
87
269086
3749
derslerle küçültmeleri. Bunlar çok önemli.
04:44
I'm not here to arguetartışmak againstkarşısında scienceBilim and mathmatematik.
88
272835
2119
Fen ve matematiğe karşı çıkmak için burada değilim.
04:46
On the contraryaksi, they're necessarygerekli but they're not sufficientyeterli.
89
274954
4224
Aksine, bu dersler gerekliler ama yeterli değiller.
04:51
A realgerçek educationEğitim has to give equaleşit weightağırlık
90
279178
2199
Gerçek bir eğitim sanata, beşeri bilimlere
04:53
to the artssanat, the humanitiesbeşeri bilimler, to physicalfiziksel educationEğitim.
91
281377
3737
beden eğitimine eşit derecede önem vermeli.
04:57
An awfulkorkunç lot of kidsçocuklar, sorry, thank you — (ApplauseAlkış) —
92
285114
7184
Çocuklar için çok kötü, özür dilerim, teşekkürler -(Alkış)-
05:04
One estimatetahmin in AmericaAmerika currentlyşu anda is that
93
292298
2912
Bir tahmine göre Amerika'da halihazırda
05:07
something like 10 percentyüzde of kidsçocuklar, gettingalma on that way,
94
295210
2656
yine bu bakış açısıyla, çocukların yaklaşık %10'una
05:09
are beingolmak diagnosedtanısı with variousçeşitli conditionskoşullar
95
297866
4314
çeşitli belirtiler nedeniyle dikkat eksikliği bozukluğunun
05:14
underaltında the broadgeniş titleBaşlık of attentionDikkat deficitaçık disorderdüzensizlik.
96
302180
4322
geniş başlığı altında tanı konuluyor.
05:18
ADHDDEHB. I'm not sayingsöz there's no suchböyle thing.
97
306502
3677
DEHB. Böyle bir şey yoktur demiyorum.
05:22
I just don't believe it's an epidemicsalgın like this.
98
310179
2975
Sadece bu kadar salgın bir hastalık olduğuna inanmıyorum.
05:25
If you sitoturmak kidsçocuklar down, hoursaat after hoursaat,
99
313154
2816
Eğer çocukları saatlerce oturtup onlara
05:27
doing low-gradedüşük dereceli clericalBüro araçları kullanma work,
100
315970
3176
düşük nitelikli masa başı işler yaptırırsanız
05:31
don't be surprisedşaşırmış if they startbaşlama to fidgettopluca, you know?
101
319146
3289
kıpır kıpır etmeye başlarlarsa şaşırmayın, değil mi?
05:34
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
102
322435
7478
(Kahkaha) (Alkış)
05:41
ChildrenÇocuk are not, for the mostçoğu partBölüm,
103
329913
2409
Çoğu durumda, çocuklar
05:44
sufferingçile from a psychologicalpsikolojik conditionşart.
104
332322
1868
psikolojik bir durumdan rahatsızlık çekmiyorlar.
05:46
They're sufferingçile from childhoodçocukluk. (LaughterKahkaha)
105
334190
6189
"Çocukluk"tan muzdaripler. (Kahkaha)
05:52
And I know this because I spentharcanmış my earlyerken life
106
340379
2073
Biliyorum çünkü hayatımın ilk dönemlerini
05:54
as a childçocuk. I wentgitti throughvasitasiyla the wholebütün thing.
107
342452
3854
çocuk olarak geçirdim. Bütün o aşamalardan geçtim.
05:58
KidsÇocuklar prosperbaşarılı ol besten iyi with a broadgeniş curriculumMüfredat
108
346306
3009
Çocuklar en iyi çeşitli yeteneklerinin
06:01
that celebrateskutladı theironların variousçeşitli talentsyetenekleri,
109
349315
2408
teşvik edildiği geniş bir müfredatla gelişirler,
06:03
not just a smallküçük rangemenzil of them.
110
351723
1637
dar bir müfredatla değil.
06:05
And by the way, the artssanat aren'tdeğil just importantönemli
111
353360
2150
Bu arada, sanat sadece matematik notunu
06:07
because they improveiyileştirmek mathmatematik scoresSkorlar.
112
355510
1274
artırdığı için önemli değil.
06:08
They're importantönemli because they speakkonuşmak to partsparçalar
113
356784
1851
Sanat dalları önemli çünkü çocukların aksi halde
06:10
of children'sçocuk beingolmak whichhangi are otherwiseaksi takdirde untoucheddokunulmamış.
114
358635
3515
erişilemeyecek noktalarına hitap ederler.
06:14
The secondikinci, thank you — (ApplauseAlkış)
115
362150
6412
İkinci olarak, teşekkürler- (Alkış)
06:20
The secondikinci principleprensip that drivessürücüler humaninsan life flourishingBayındır
116
368562
4163
İnsan yaşamını güzelleştiren ikinci prensip de
06:24
is curiositymerak.
117
372725
1630
meraktır.
06:26
If you can lightışık the sparkkıvılcım of curiositymerak in a childçocuk,
118
374355
3375
Eğer bir çocukta merak kıvılcımını ateşleyebilirseniz,
06:29
they will learnöğrenmek withoutolmadan any furtherayrıca assistanceyardım, very oftensık sık.
119
377730
3613
çoğu kere, daha fazla yardım olmadan öğreneceklerdir.
06:33
ChildrenÇocuk are naturaldoğal learnersöğrenenler.
120
381343
2205
Çocuklar doğal öğrenicilerdir.
06:35
It's a realgerçek achievementbaşarı to put that particularbelirli abilitykabiliyet out,
121
383548
4316
Bu çok özel yeteneği ortaya çıkarmak büyük bir başarıdır
06:39
or to stiflebastırmak it.
122
387864
2146
veya bastırmak.
06:42
CuriosityMerak is the enginemotor of achievementbaşarı.
123
390010
4225
Merak başarının motorudur.
06:46
Now the reasonneden I say this is because
124
394235
2252
Bunu söylememin nedeni;
06:48
one of the effectsetkileri of the currentşimdiki culturekültür here, if I can say so,
125
396487
4392
buradaki mevcut kültürün etkilerinden biri -doğrusunu söylemek gerekirse-
06:52
has been to de-professionalizede-professionalize teachersöğretmenler.
126
400879
3819
öğretmenlerin uzmanlıklarının yok edilmesidir.
06:56
There is no systemsistem in the worldDünya
127
404698
2352
Dünyada hiçbir sistem
06:59
or any schoolokul in the countryülke
128
407050
2880
ya da ülkede hiçbir okul yoktur ki
07:01
that is better than its teachersöğretmenler.
129
409930
3098
bünyesindeki öğretmenlerinden daha iyi olsun.
07:05
TeachersÖğretmenler are the lifebloodcan damarı of the successbaşarı of schoolsokullar.
130
413028
4608
Öğretmenler okul başarısının can suyudur.
07:09
But teachingöğretim is a creativeyaratıcı professionmeslek.
131
417636
2979
Fakat öğretmenlik yaratıcı bir meslek.
07:12
TeachingÖğretim, properlyuygun şekilde conceivedgebe, is not a deliveryteslim systemsistem.
132
420615
3433
Öğretmenlik, iyice düşünüldüğünde, bir teslim sistemi değildir.
07:16
You know, you're not there just to passpas on receivedAlınan informationbilgi.
133
424048
2893
Bilirsiniz, sadece edinilmiş bilgiyi aktarmak için orada bulunmazsınız.
07:18
Great teachersöğretmenler do that,
134
426941
2557
Mükemmel öğretmenler böyle yaparlar.
07:21
but what great teachersöğretmenler alsoAyrıca do is mentorakıl hocası,
135
429498
2863
Ama mükemmel öğretmenler ayrıca yol gösterir,
07:24
stimulateteşvik, provokekışkırtmak, engagetutmak.
136
432361
3508
teşvik eder, ateşler ve ilgi uyandırırlar.
07:27
You see, in the endson, educationEğitim is about learningöğrenme.
137
435869
2813
Görüyorsunuz, neticede eğitim öğrenmeyle alakalı.
07:30
If there's no learningöğrenme going on,
138
438682
1720
Eğer ortada öğrenme yoksa,
07:32
there's no educationEğitim going on.
139
440402
1637
eğitim de yok demektir.
07:34
And people can spendharcamak an awfulkorkunç lot of time
140
442039
1842
İnsanlar öğrenmeden hiç bahsetmeden
07:35
discussingtartışılması educationEğitim withoutolmadan ever discussingtartışılması learningöğrenme.
141
443881
2416
eğitimi tartışarak müthiş zaman harcıyorlar.
07:38
The wholebütün pointpuan of educationEğitim is to get people to learnöğrenmek.
142
446297
2889
Eğitimin tek amacı, insanlara bir şeyler öğretmek.
07:41
A friendarkadaş of mineMayın, an oldeski friendarkadaş -- actuallyaslında very oldeski,
143
449186
2689
Bir arkadaşım, eski bir arkadaşım --gerçekten çok eski,
07:43
he's deadölü. (LaughterKahkaha)
144
451875
3797
kendisi öldü. (Kahkaha)
07:47
That's as oldeski as it getsalır, I'm afraidkorkmuş.
145
455672
5729
Korkarım giderek eskiyor.
07:53
But a wonderfulolağanüstü guy he was, wonderfulolağanüstü philosopherfilozof.
146
461401
5336
Ama mükemmel bir insandı, mükemmel bir filozof.
07:58
He used to talk about the differencefark betweenarasında the taskgörev
147
466737
3012
Yapılan iş ve başarma hissinin
08:01
and achievementbaşarı sensesduyular of verbsfiiller.
148
469749
4069
farkından bahsederdi.
08:05
You know, you can be engagednişanlı in the activityaktivite of something,
149
473818
1804
Bilirsiniz, bir aktiviteyle ilgilenirsiniz,
08:07
but not really be achievingelde it,
150
475622
1591
ama gerçekten başarılı olmazsınız.
08:09
like dietingdiyet. It's a very good exampleörnek, you know.
151
477213
4652
Diyet yapmak gibi. Bu çok iyi bir örnek oldu.
08:13
There he is. He's dietingdiyet. Is he losingkaybetme any weightağırlık? Not really.
152
481865
4666
İşte arkadaşım. Diyet yapıyor. Kilo veriyor mu? Pek sayılmaz.
08:18
TeachingÖğretim is a wordsözcük like that.
153
486531
1313
"Öğretmek" de böyle bir kelimedir.
08:19
You can say, "There's DeborahDeborah, she's in roomoda 34, she's teachingöğretim."
154
487844
3972
"İşte Deborah, 34 numaralı sınıfta, öğretiyor." diyebilirsiniz.
08:23
But if nobody'sKimsenin learningöğrenme anything,
155
491816
1735
Ama eğer kimse bir şey öğrenmiyorsa
08:25
she mayMayıs ayı be engagednişanlı in the taskgörev of teachingöğretim
156
493551
1799
öğretme göreviyle meşgul olabilir,
08:27
but not actuallyaslında fulfillingyerine it.
157
495350
3069
ama gerçekte onu yerine getirmiyordur.
08:30
The rolerol of a teacheröğretmen is to facilitatekolaylaştırmak learningöğrenme. That's it.
158
498419
3847
Bir öğretmenin rolü öğrenmeye olanak sağlamaktır. Bu kadar.
08:34
And partBölüm of the problemsorun is, I think,
159
502266
2313
Bence, problemin bir kısmı şu ki
08:36
that the dominantbaskın culturekültür of educationEğitim has come to focusodak
160
504579
3456
baskın eğitim kültürü öğretme ve öğrenmeye odaklanmalı
08:40
on not teachingöğretim and learningöğrenme, but testingtest yapmak.
161
508035
3668
ama ölçmeye değil.
08:43
Now, testingtest yapmak is importantönemli. StandardizedStandart teststestler have a placeyer.
162
511703
3698
Tabi, ölçme önemlidir. Standartlaştırılmış testlerin önemli bir yeri var.
08:47
But they should not be the dominantbaskın culturekültür of educationEğitim.
163
515401
3314
Ama eğitim kültüründe baskın olmamalı.
08:50
They should be diagnosticArıza tespit. They should help.
164
518715
1858
Tanılayıcı olmalı. Yardımcı olmalı.
08:52
(ApplauseAlkış)
165
520573
7566
(Alkış)
09:00
If I go for a medicaltıbbi examinationmuayene,
166
528139
2464
Eğer tıbbi muayeneye gidersem,
09:02
I want some standardizedStandart teststestler. I do.
167
530603
3584
standartlaştırılmış test isterim. Gerçekten.
09:06
You know, I want to know what my cholesterolkolesterol levelseviye is
168
534187
1671
Bilirsiniz, kolesterol seviyemin standart ölçekteki insanlarla
09:07
comparedkarşılaştırıldığında to everybodyherkes else'sbaşka var on a standardstandart scaleölçek.
169
535858
2688
karşılaştırıldığında ne seviyede olduğunu öğrenmek isterim.
09:10
I don't want to be told on some scaleölçek
170
538546
1438
Doktorumun arabasında uydurduğu
09:11
my doctordoktor inventedicat edildi in the cararaba.
171
539984
3571
bir ölçekle değerlendirilmek istemem.
09:15
"Your cholesterolkolesterol is what I call LevelDüzeyi OrangeTuruncu."
172
543555
3054
"Kolesterol seviyeniz "Portakal Seviyesi" diye adlandırdığım seviyede."
09:18
"Really? Is that good?""We don't know."
173
546609
5688
"Gerçekten mi? Bu iyi mi?" "Bilmiyoruz."
09:24
But all that should supportdestek learningöğrenme. It shouldn'tolmamalı obstructengellemek it,
174
552297
5067
Ama bütün bunlar eğitimi desteklemeli. Eğitimi engellememeli.
09:29
whichhangi of coursekurs it oftensık sık does.
175
557364
1911
Ama tabii bu çok oluyor.
09:31
So in placeyer of curiositymerak, what we have
176
559275
2166
Yani merakın yerine elimizde
09:33
is a culturekültür of complianceuyum.
177
561441
2534
kültürel boyun eğme var.
09:35
Our childrençocuklar and teachersöğretmenler are encouragedteşvik
178
563975
2925
Çocuklarımız ve öğretmenlerimiz hayal gücünün
09:38
to followtakip et routinerutin algorithmsalgoritmalar
179
566900
2599
ve merakın gücünü uyandırmaktansa
09:41
ratherdaha doğrusu than to exciteheyecanlandırmak that powergüç of imaginationhayal gücü and curiositymerak.
180
569499
4338
rutin düzeni takip etmek için teşvik ediliyorlar.
09:45
And the thirdüçüncü principleprensip is this:
181
573837
1068
Ve üçüncü prensip:
09:46
that humaninsan life is inherentlydoğal olarak creativeyaratıcı.
182
574905
2995
insanoğlu doğuştan yaratıcıdır.
09:49
It's why we all have differentfarklısumtoplamés.
183
577900
2408
Bu yüzden hepimizin farklı özgeçmişi var.
09:52
We createyaratmak our liveshayatları,
184
580308
1786
Yaşamımızı biz belirleriz,
09:54
and we can recreateyeniden oluşturun them as we go throughvasitasiyla them.
185
582094
2338
ve onun üzerinden geçerken tekrar yaratabiliriz..
09:56
It's the commonortak currencypara birimi of beingolmak a humaninsan beingolmak.
186
584432
3014
İnsan olmanın ortak değeri budur.
09:59
It's why humaninsan culturekültür is so interestingilginç and diverseçeşitli
187
587446
2533
Bu yüzden insan kültürü çok ilginç ve çeşitli
10:01
and dynamicdinamik.
188
589979
1346
ve dinamik.
10:03
I mean, other animalshayvanlar mayMayıs ayı well have imaginationshayal
189
591325
3009
Yani, diğer hayvanların da hayal gücü ve yaratıcılığı
10:06
and creativityyaratıcılık, but it's not so much in evidencekanıt,
190
594334
2280
olabilir, ama bizimkinde olduğu kadar kanıt yok,
10:08
is it, as oursbizim?
191
596614
1448
değil mi?
10:10
I mean, you mayMayıs ayı have a dogköpek.
192
598062
2576
Mesela bir köpeğiniz var.
10:12
And your dogköpek mayMayıs ayı get depressedbunalımlı.
193
600638
3006
Köpeğiniz depresyonda olabilir.
10:15
You know, but it doesn't listen to RadioheadRadiohead, does it?
194
603644
2455
Bilirsiniz, ama tutup da Radiohead dinlemez, değil mi?
10:18
(LaughterKahkaha)
195
606099
3920
(Kahkaha)
10:22
And sitoturmak staringbakmak out the windowpencere with a bottleşişe of JackJack DanielsDaniels.
196
610019
2512
Ya da bir şişe Jack Daniels ile oturup pencereden dışarı bakmaz.
10:24
(LaughterKahkaha)
197
612531
4424
(Kahkaha)
10:28
And you say, "Would you like to come for a walkyürümek?"
198
616955
1661
Sonra siz, "Yürüyüşe çıkmak ister misin?" dersiniz.
10:30
He saysdiyor, "No, I'm fine.
199
618616
3131
O da "Yok, sağ ol.
10:33
You go. I'll wait. But take picturesresimler."
200
621747
5772
Sen git. Ben beklerim. Ama birkaç fotoğraf çek."
10:39
We all createyaratmak our ownkendi liveshayatları throughvasitasiyla this restlesshuzursuz processsüreç
201
627519
2914
Hepimiz hayatlarımızı bu hareketli alternatifler ve olanaklar
10:42
of imagininghayal alternativesalternatifleri and possibilitiesolasılıklar,
202
630433
2009
hayal etme sürecinde yaratıyoruz
10:44
and what one of the rolesroller of educationEğitim
203
632442
2239
ve eğitimin rollerinden biri
10:46
is to awakenuyandırmak and developgeliştirmek these powersgüçler of creativityyaratıcılık.
204
634681
4036
yaratıcılığın bu gücünü uyandırmak ve geliştirmektir.
10:50
InsteadBunun yerine, what we have is a culturekültür of standardizationstandardizasyon.
205
638717
3560
Bunun yerine, bizde standartlaştırma kültürü var.
10:54
Now, it doesn't have to be that way. It really doesn't.
206
642277
4107
Şimdi, bu böyle olmak zorunda değil. Gerçekten değil.
10:58
FinlandFinlandiya regularlydüzenli olarak comesgeliyor out on topüst
207
646384
3552
Finlandiya matematik, fen ve okumada
11:01
in mathmatematik, scienceBilim and readingokuma.
208
649936
1375
düzenli olarak birinci oluyor.
11:03
Now, we only know that's what they do well at
209
651311
2616
Şimdi, sadece bu alanlarda iyi olduklarını biliyoruz
11:05
because that's all that's beingolmak testedtest edilmiş currentlyşu anda.
210
653927
1864
çünkü halihazırda bu konularda değerlendiriliyorlar.
11:07
That's one of the problemssorunlar of the testÖlçek.
211
655791
1641
Bu, değerlendirmenin sorunlarından biri.
11:09
They don't look for other things that mattermadde just as much.
212
657432
3159
Aynı derecede önemli olan diğer alanlara bakmıyorlar.
11:12
The thing about work in FinlandFinlandiya is this:
213
660591
2504
Finlandiya'da durum şöyle:
11:15
they don't obsesstakıntısı about those disciplinesdisiplinler.
214
663095
3379
Bu tip disiplinlere takılıp kalmıyorlar.
11:18
They have a very broadgeniş approachyaklaşım to educationEğitim
215
666474
1763
Eğitime karşı beşeri ilimleri, beden eğitimini,
11:20
whichhangi includesiçerir humanitiesbeşeri bilimler, physicalfiziksel educationEğitim, the artssanat.
216
668237
4538
sanat dallarını da kapsayan geniş bir yaklaşımları var.
11:24
Secondİkinci, there is no standardizedStandart testingtest yapmak in FinlandFinlandiya.
217
672775
5736
İkinci olarak, Finlandiya'da standartlaştırılmış sınav sistemi yok.
11:30
I mean, there's a bitbit,
218
678511
1760
Demek istediğim, bir miktar var
11:32
but it's not what getsalır people up in the morningsabah.
219
680271
1551
ama bu insanların yaşama sebebi değil.
11:33
It's not what keepstutar them at theironların desksçalışma masaları.
220
681822
2205
Bu onları masaları başında tutan şey değil.
11:36
And the thirdüçüncü thing, and I was at a meetingtoplantı recentlyson günlerde
221
684027
1833
Üçüncü olarak, son zamanlarda gerçekten Finli olan,
11:37
with some people from FinlandFinlandiya, actualgerçek FinnishFince people,
222
685860
3427
Finlandiya'lı bazı insanlarla görüşüyordum
11:41
and somebodybirisi from the AmericanAmerikan systemsistem
223
689287
2803
ve Amerika sisteminden gelen biri
11:44
was sayingsöz to the people in FinlandFinlandiya,
224
692090
1773
Finlandiyalı insanlara soruyordu:
11:45
"What do you do about the dropoutçıkarma rateoran in FinlandFinlandiya?"
225
693863
3919
"Finlandiya'da okuldan ayrılma oranları hakkında neler yapıyorsunuz?"
11:49
And they all lookedbaktı a bitbit bemusedşaşkın, and said,
226
697782
1621
Biraz şaşırdılar ve dediler ki,
11:51
"Well, we don't have one.
227
699403
2849
"Şey, bizde okuldan ayrılma yok.
11:54
Why would you dropdüşürmek out?
228
702252
2339
Neden okulu bırakasın ki?
11:56
If people are in troublesorun, we get to them quiteoldukça quicklyhızlı bir şekilde
229
704591
2265
Eğer insanların sorunları varsa, onlara çabucak ulaşırız
11:58
and help them and we supportdestek them."
230
706856
1585
ve onlara yardım edip destek oluruz."
12:00
Now people always say, "Well, you know,
231
708441
1894
Şimdi insanlar hep "Evet, bilirsiniz,
12:02
you can't comparekarşılaştırmak FinlandFinlandiya to AmericaAmerika."
232
710335
3128
Finlandiya'yla Amerikayı karşılaştıramayız." diyecekler.
12:05
No. I think there's a populationnüfus
233
713463
1395
Hayır. Sanırım Finlandiya'da
12:06
of around fivebeş millionmilyon in FinlandFinlandiya.
234
714858
2128
nüfus beş milyon civarında.
12:08
But you can comparekarşılaştırmak it to a statebelirtmek, bildirmek in AmericaAmerika.
235
716986
3829
Ama Finlandiya'yı Amerika'daki bir eyaletle karşılaştırabilirsiniz.
12:12
ManyBirçok statesdevletler in AmericaAmerika have fewerDaha az people in them than that.
236
720815
3904
Amerika'da bir çok eyalette bundan daha az insan var.
12:16
I mean, I've been to some statesdevletler in AmericaAmerika
237
724719
1667
Demek istediğim, Amerika'nın bazı eyaletlerinde bulundum
12:18
and I was the only personkişi there. (LaughterKahkaha)
238
726386
3813
ve oradaki tek insan bendim. (Kahkaha)
12:22
Really. Really. I was askeddiye sordu to lockkilitlemek up when I left.
239
730199
4373
Gerçekten. Ciddiyim. Çıkarken kapıyı kilitlememi istediler.
12:26
(LaughterKahkaha)
240
734572
4031
(Kahkaha)
12:30
But what all the high-performingyüksek performanslı systemssistemler in the worldDünya do
241
738603
3933
Ama dünyadaki tüm yüksek başarılı sistemlerin yaptığını
12:34
is currentlyşu anda what is not evidentbelirgin, sadlyNe yazık ki,
242
742536
4182
ne yazık ki şu anda
12:38
acrosskarşısında the systemssistemler in AmericaAmerika -- I mean, as a wholebütün.
243
746718
3985
Amerika'daki sistemlerde göremiyoruz--Yani bütün olarak.
12:42
One is this: They individualizelüzum teachingöğretim and learningöğrenme.
244
750703
4934
Birincisi: Onlar öğretme ve öğrenmeyi bireyselleştiriyorlar.
12:47
They recognizetanımak that it's studentsöğrencilerin who are learningöğrenme
245
755637
3466
Öğrenme işini yapanların öğrenciler olduğunu kabul ediyorlar
12:51
and the systemsistem has to engagetutmak them, theironların curiositymerak,
246
759103
3658
ve sistem onlara, onların merakına, bireyselliklerine
12:54
theironların individualitybireysellik, and theironların creativityyaratıcılık.
247
762761
2577
ve yaratıcılıklarına katkıda bulunmalı.
12:57
That's how you get them to learnöğrenmek.
248
765338
2359
Onlara bu şekilde eğitim verebilirsiniz.
12:59
The secondikinci is that they attributenitelik a very highyüksek statusdurum
249
767697
4087
İkincisi de öğretmenlik mesleğine çok yüksek
13:03
to the teachingöğretim professionmeslek.
250
771784
2281
bir statü veriyorlar.
13:06
They recognizetanımak that you can't improveiyileştirmek educationEğitim
251
774065
2944
Kabul ediyorlar ki eğer öğretmek için mükemmel insanlar
13:09
if you don't pickalmak great people to teachöğretmek
252
777009
1649
seçmezsen ve onlara sürekli destek ve
13:10
and if you don't keep givingvererek them constantsabit supportdestek
253
778658
1859
mesleki gelişim sağlamazsan
13:12
and professionalprofesyonel developmentgelişme.
254
780517
1765
eğitimi geliştiremezsin.
13:14
InvestingYatırım in professionalprofesyonel developmentgelişme is not a costmaliyet.
255
782282
2937
Mesleki gelişime yatırım yapmak bir maliyet değildir..
13:17
It's an investmentyatırım,
256
785219
1406
Bir yatırımdır
13:18
and everyher other countryülke that's succeedingbaşarılı well knowsbilir that,
257
786625
2931
ve başarılı olan diğer bütün ülkeler bunu bilir.
13:21
whetherolup olmadığını it's AustraliaAvustralya, CanadaKanada, SouthGüney KoreaKore, SingaporeSingapur,
258
789556
4959
İster Avustralya, Kanada, Güney Kore, Singapur
13:26
HongHong KongKong or ShanghaiShanghai. They know that to be the casedurum.
259
794515
3446
Hong Kong ya da Şangay olsun. Durumun böyle olduğunu bilirler.
13:29
And the thirdüçüncü is, they devolvedevolve responsibilitysorumluluk
260
797961
3543
Üçüncü olarak, işi yerine getirme sorumluluğunu
13:33
to the schoolokul levelseviye for gettingalma the job donetamam.
261
801504
3739
okul seviyesine bırakıyorlar.
13:37
You see, there's a bigbüyük differencefark here betweenarasında
262
805243
2378
Bilirsiniz, eğitimde komut vermek ve
13:39
going into a modekip of commandkomuta and controlkontrol in educationEğitim --
263
807621
3764
kontrol altında tutmak arasında çok büyük bir fark vardır.--
13:43
That's what happensolur in some systemssistemler.
264
811385
1600
Bazı sistemlerde böyle oluyor.
13:44
You know, centralmerkezi governmentshükümetler decidekarar ver
265
812985
1321
Biliyorsunuz, merkezi hükümet ya da
13:46
or statebelirtmek, bildirmek governmentshükümetler decidekarar ver
266
814306
1290
eyalet yönetimleri en iyisini
13:47
they know besten iyi and they're going to tell you what to do.
267
815596
2995
kendilerinin bildiğini ve size ne yapacağanızı söyleyebildiklerini düşünüyorlar.
13:50
The troublesorun is that educationEğitim doesn't go on
268
818591
3727
Sorun şu ki, kanunların konulduğu
13:54
in the committeeKurul roomsOdalar of our legislativeyasama buildingsbinalar.
269
822318
2878
binaların komite odalarında eğitim olmaz.
13:57
It happensolur in classroomsderslik and schoolsokullar,
270
825196
3088
Eğitim sınıflarda ve okullarda gerçekleşiyor
14:00
and the people who do it are the teachersöğretmenler and the studentsöğrencilerin,
271
828284
3073
ve bunu yapan insanlar öğretmenler ve öğrenciler.
14:03
and if you removeKaldır theironların discretiontakdirine, it stopsdurak workingçalışma.
272
831357
3408
Onların takdir yetkisini kaldırırsanız, eğitim gerçekleşmez.
14:06
You have to put it back to the people.
273
834765
3050
Eğitimi tekrar bu insanların eline emanet etmelisiniz.
14:09
(ApplauseAlkış)
274
837815
4829
(Alkış)
14:14
There is wonderfulolağanüstü work happeningolay in this countryülke.
275
842644
2712
Bu ülkede çok güzel işler oluyor.
14:17
But I have to say it's happeningolay
276
845356
2143
Ama söylemek zorundayım ki güzel işler
14:19
in spitenispet of the dominantbaskın culturekültür of educationEğitim,
277
847499
2566
baskın eğitim kültürüne rağmen oluyor,
14:22
not because of it.
278
850065
1401
onun sayesinde değil.
14:23
It's like people are sailingyelkencilik into a headwindkarşıdan esen rüzgâr all the time.
279
851466
3604
Bu, tekneyle sürekli rüzgara karşı hareket etmek gibi.
14:27
And the reasonneden I think is this:
280
855070
2461
Bence sebebi de şu:
14:29
that manyçok of the currentşimdiki policiespolitikaları are basedmerkezli on
281
857531
3337
Yürürlükte olan birçok politika eğitimin
14:32
mechanisticmekanik conceptionsmefhumlar of educationEğitim.
282
860868
3041
mekanik kavramlarına dayanıyor.
14:35
It's like educationEğitim is an industrialSanayi processsüreç
283
863909
3768
Sanki eğitim sadece daha iyi verilerle
14:39
that can be improvedgelişmiş just by havingsahip olan better dataveri,
284
867677
3007
geliştirilebilen endüstriyel bir süreçmiş gibi.
14:42
and somewherebir yerde in, I think, the back of the mindus
285
870684
1667
Bence bazı politikacıların akıllarının
14:44
of some policypolitika makersvericiler is this ideaFikir that
286
872351
2136
bir köşesinde şu fikir var:
14:46
if we fine-tuneince ayar it well enoughyeterli, if we just get it right,
287
874487
3318
Eğer güzelce ince ayar yaparsak, eğer düzeltirsek,
14:49
it will all humHum alonguzun bir perfectlykusursuzca into the futuregelecek.
288
877805
2631
geleceğe de mükemmel şekilde aktarılabilir.
14:52
It won'talışkanlık, and it never did.
289
880436
3221
Böyle olmaz ve hiçbir zaman da olmadı.
14:55
The pointpuan is that educationEğitim is not a mechanicalmekanik systemsistem.
290
883657
4099
Mesele şu ki eğitim mekanik bir sistem değildir.
14:59
It's a humaninsan systemsistem. It's about people,
291
887756
3897
İnsani bir sistemdir. İnsanlarla alakalı,
15:03
people who eitherya do want to learnöğrenmek or don't want to learnöğrenmek.
292
891653
3055
öğrenmeyi arzulayan ya da istemeyen insanlarla alakalı.
15:06
EveryHer studentÖğrenci who dropsdamla out of schoolokul has a reasonneden for it
293
894708
4815
Okulu bırakan her öğrencinin hayat hikayesinin altında
15:11
whichhangi is rootedköklü in theironların ownkendi biographyBiyografi.
294
899523
2321
yatan ilgili bir sebep vardır.
15:13
They mayMayıs ayı find it boringsıkıcı. They mayMayıs ayı find it irrelevantilgisiz.
295
901844
3023
Belki sıkıcı geliyordur. Alakasız geliyordur.
15:16
They mayMayıs ayı find that it's at oddsolasılık
296
904867
2514
Okul dışında yaşadıkları hayatla
15:19
with the life they're livingyaşam outsidedışında of schoolokul.
297
907381
2544
okulda öğrendiklerinin çeliştiğini düşünüyor olabilirler.
15:21
There are trendseğilimler, but the storieshikayeleri are always uniquebenzersiz.
298
909925
3839
Olaylar farklı ama hikayeler her zaman aynı.
15:25
I was at a meetingtoplantı recentlyson günlerde in LosLos AngelesAngeles of --
299
913764
3001
Yakınlarda Los Angeles'da bir toplantıdaydım.
15:28
they're calleddenilen alternativealternatif educationEğitim programsprogramlar.
300
916765
2245
İsmi alternatif eğitim programı.
15:31
These are programsprogramlar designedtasarlanmış to get kidsçocuklar back into educationEğitim.
301
919010
3403
Bu eğitim programları çocukları tekrar okullara kazandırmak için düzenleniyor.
15:34
They have certainbelli commonortak featuresÖzellikler.
302
922413
1944
Bazı ortak özellikleri var.
15:36
They're very personalizedkişiselleştirilmiş.
303
924357
2032
Gayet bireyselleştirilmişler.
15:38
They have stronggüçlü supportdestek for the teachersöğretmenler,
304
926389
3210
Öğretmenlere güçlü destek sağlıyorlar.
15:41
closekapat linksbağlantılar with the communitytoplum
305
929599
2261
Toplumla sıkı bağları ve
15:43
and a broadgeniş and diverseçeşitli curriculumMüfredat,
306
931860
1626
geniş çeşitli müfredatları ve
15:45
and oftensık sık programsprogramlar whichhangi involvedahil studentsöğrencilerin
307
933486
2631
öğrencilerle okul içinde olduğu kadar okul dışında
15:48
outsidedışında schoolokul as well as insideiçeride schoolokul.
308
936117
2673
da ilgilenen programları var.
15:50
And they work.
309
938790
1710
Cidden işe yarıyor.
15:52
What's interestingilginç to me is,
310
940500
1402
Bana ilginç gelen şey
15:53
these are calleddenilen "alternativealternatif educationEğitim."
311
941902
3186
bütün bunlara "alternatif eğitim" denmesi.
15:57
You know?
312
945088
2182
Yani?
15:59
And all the evidencekanıt from around the worldDünya is,
313
947270
1776
Bütün dünyadaki tüm bu kanıtlar gösteriyor ki
16:01
if we all did that, there'dkırmızı be no need for the alternativealternatif.
314
949046
4226
eğer bunların hepsini yaparsak alternatife ihtiyaç olmayacak.
16:05
(ApplauseAlkış)
315
953272
8420
(Alkış)
16:13
So I think we have to embracekucaklamak a differentfarklı metaphormecaz.
316
961692
2848
Bu yüzden bence başka bir metaforu benimsemeliyiz.
16:16
We have to recognizetanımak that it's a humaninsan systemsistem,
317
964540
2657
Kabul etmeliyiz ki bu insani bir sistem
16:19
and there are conditionskoşullar underaltında whichhangi people thrivegelişmek,
318
967197
3596
ve insanların başarılı oldukları koşullar var,
16:22
and conditionskoşullar underaltında whichhangi they don't.
319
970793
2905
olmadıkları koşullar var.
16:25
We are after all organicorganik creaturesyaratıklar,
320
973698
2925
Neticede organik yaratıklarız
16:28
and the culturekültür of the schoolokul is absolutelykesinlikle essentialgerekli.
321
976623
4646
ve okul kültürü kesinlikle zorunlu.
16:33
CultureKültür is an organicorganik termterim, isn't it?
322
981269
2428
Kültür organik bir terim, değil mi?
16:35
Not faruzak from where I livecanlı is a placeyer calleddenilen DeathÖlüm ValleyVadi.
323
983697
3729
Yaşadığım yerden pek de uzakta olmayan Ölüm Vadisi denen bir yer var.
16:39
DeathÖlüm ValleyVadi is the hottestsıcak, driestkurak placeyer in AmericaAmerika,
324
987426
5672
Ölüm Vadisi Amerika'nın en sıcak, en kuru yeri.
16:45
and nothing growsbüyür there.
325
993098
2802
Orada hiçbir şey yetişmez.
16:47
Nothing growsbüyür there because it doesn't rainyağmur.
326
995900
2624
Hiçbir şey yetişmez çünkü yağmur yağmaz.
16:50
HenceBu nedenle, DeathÖlüm ValleyVadi.
327
998524
2393
Bu yüzden Ölüm Vadisi.
16:52
In the winterkış of 2004, it rainedyağdırdı in DeathÖlüm ValleyVadi.
328
1000917
7147
2004 yılının kışında Ölüm Vadisi'ne yağmur yağdı.
17:00
SevenYedi inchesinç of rainyağmur felldüştü over a very shortkısa perioddönem.
329
1008064
3772
Çok kısa bir süre içinde 18 cm yağmur yağdı
17:03
And in the springbahar of 2005, there was a phenomenonfenomen.
330
1011836
5202
ve 2005 baharında bir olay gerçekleşti.
17:09
The wholebütün floorzemin of DeathÖlüm ValleyVadi was carpetedhalı in flowersÇiçekler
331
1017038
4634
Ölüm Vadisi'nin tüm zemini çiçeklerle kaplandı
17:13
for a while.
332
1021672
1756
bir süreliğine.
17:15
What it provedkanıtlanmış is this: that DeathÖlüm ValleyVadi isn't deadölü.
333
1023428
5294
Bu şunu kanıtlıyor: Ölüm Vadisi ölü değil.
17:20
It's dormantUyuyan.
334
1028722
2871
Uyku halinde.
17:23
Right beneathaltında the surfaceyüzey are these seedstohumlar of possibilityolasılık
335
1031593
3245
Yüzeyin hemen altında uygun koşulların oluşmasını bekleyen
17:26
waitingbekleme for the right conditionskoşullar to come about,
336
1034838
3775
ihtimal tohumları var.
17:30
and with organicorganik systemssistemler, if the conditionskoşullar are right,
337
1038613
3343
Organik sistemlerde, eğer koşullar uygunsa
17:33
life is inevitablekaçınılmaz. It happensolur all the time.
338
1041956
3729
yaşam kaçınılmazdır. Her zaman meydana gelir.
17:37
You take an areaalan, a schoolokul, a districtilçe,
339
1045685
2600
Bir yeri alın, bir okul, bir bölge,
17:40
you changedeğişiklik the conditionskoşullar, give people a differentfarklı senseduyu of possibilityolasılık,
340
1048285
3040
koşulları değiştirin, insanlara farklı bir olasılık anlayışı,
17:43
a differentfarklı setset of expectationsbeklentileri,
341
1051325
1662
farklı beklentiler
17:44
a broadergeniş rangemenzil of opportunitiesfırsatlar,
342
1052987
1756
geniş olanaklar sağlayın,
17:46
you cherishbeslemek and valuedeğer the relationshipsilişkiler betweenarasında teachersöğretmenler and learnersöğrenenler,
343
1054743
3251
öğretmenlerle öğrenciler arasındaki ilişkiyi besleyin ve ona değer verin,
17:49
you offerteklif people the discretiontakdirine to be creativeyaratıcı
344
1057994
2310
insanlara yaratıcı ve yaptıkları işlerde yenilikçi
17:52
and to innovateyenilik yapmak in what they do,
345
1060304
1754
olma hoşgörüsünü sağlayın.
17:54
and schoolsokullar that were oncebir Zamanlar bereftyoksun springbahar to life.
346
1062058
3611
Bu sayede bir zamanlar verimsiz olan okullar hayat bulsun.
17:57
Great leadersliderler know that.
347
1065669
1662
Büyük liderler bunu bilir.
17:59
The realgerçek rolerol of leadershipliderlik in educationEğitim --
348
1067331
2456
Eğitimde liderliğin gerçek görevi--
18:01
and I think it's truedoğru at the nationalUlusal levelseviye, the statebelirtmek, bildirmek levelseviye,
349
1069787
2557
ve bence bu ulusal seviyede, eyalet seviyesinde,
18:04
at the schoolokul levelseviye --
350
1072344
1558
ve okul seviyesinde de geçerli--
18:05
is not and should not be commandkomuta and controlkontrol.
351
1073902
4400
emir vermek ve idare etmek değildir ve olmamalıdır.
18:10
The realgerçek rolerol of leadershipliderlik is climateiklim controlkontrol,
352
1078302
4005
Liderin gerçek görevi ihtimal iklimi meydana
18:14
creatingoluşturma a climateiklim of possibilityolasılık.
353
1082307
2602
getirecek bir iklim oluşturmaktır.
18:16
And if you do that, people will riseyükselmek to it
354
1084909
2397
Eğer böyle yaparsanız, insanlar bunun
18:19
and achievebaşarmak things that you
completelytamamen did not anticipatetahmin etmek
355
1087306
3019
üstesinden gelecekler ve hiç beklemediğiniz ve hayal edemeyeceğiniz
18:22
and couldn'tcould have expectedbeklenen.
356
1090325
1800
şeylere ulaşacaklar.
18:24
There's a wonderfulolağanüstü quotealıntı from BenjaminBenjamin FranklinFranklin.
357
1092125
2367
Benjamin Franklin'in çok güzel bir sözü var:
18:26
"There are threeüç sortssıralar of people in the worldDünya:
358
1094492
2863
"Dünyada üç çeşit insan vardır:
18:29
Those who are immovabletaşınmaz,
359
1097355
2378
Harekete geçmeyenler,
18:31
people who don't get it, they don't want to get it,
360
1099733
1871
bir şey elde etmeyen, elde etmek istemeyen insanlar,
18:33
they're not going to do anything about it;
361
1101604
1397
ulaşmak için hiçbir şey yapmayacak olanlar.
18:35
there are people who are movablehareketli,
362
1103001
1903
Harekete geçebilecek olanlar,
18:36
people who see the need for changedeğişiklik
363
1104904
1322
değişime olan ihtiyacı görenler
18:38
and are preparedhazırlanmış to listen to it;
364
1106226
2646
ve dinlemeye hazır olanlardır.
18:40
and there are people who movehareket,
365
1108872
1851
Harekete geçen insanlar vardır,
18:42
people who make things happenolmak."
366
1110723
1780
bir şeyleri gerçekleştiren insanlar."
18:44
And if we can encourageteşvik etmek more people,
367
1112503
2170
Eğer daha çok insanı yüreklendirebilirsek,
18:46
that will be a movementhareket.
368
1114673
2666
hareket meydana gelecektir
18:49
And if the movementhareket is stronggüçlü enoughyeterli,
369
1117339
2187
ve eğer hareket yeterince güçlüyse,
18:51
that's, in the besten iyi senseduyu of the wordsözcük, a revolutiondevrim.
370
1119526
3142
kelimenin tam anlamıyla, devrim olur.
18:54
And that's what we need.
371
1122668
1779
Ve bizim de buna ihtiyacımız var.
18:56
Thank you very much.
372
1124447
1233
Çok teşekkür ederim.
18:57
(ApplauseAlkış)
373
1125680
3183
(Alkış)
19:00
Thank you very much. (ApplauseAlkış)
374
1128863
5031
Çok teşekkürler. (Alkış)
Translated by Hatice Melek Yıldız
Reviewed by Mehmet Emin Yildiz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ken Robinson - Author/educator
Creativity expert Sir Ken Robinson challenges the way we're educating our children. He champions a radical rethink of our school systems, to cultivate creativity and acknowledge multiple types of intelligence.

Why you should listen

Why don't we get the best out of people? Sir Ken Robinson argues that it's because we've been educated to become good workers, rather than creative thinkers. Students with restless minds and bodies -- far from being cultivated for their energy and curiosity -- are ignored or even stigmatized, with terrible consequences. "We are educating people out of their creativity," Robinson says. It's a message with deep resonance. Robinson's TED Talk has been distributed widely around the Web since its release in June 2006. The most popular words framing blog posts on his talk? "Everyone should watch this."

A visionary cultural leader, Sir Ken led the British government's 1998 advisory committee on creative and cultural education, a massive inquiry into the significance of creativity in the educational system and the economy, and was knighted in 2003 for his achievements. His 2009 book, The Element: How Finding Your Passion Changes Everything, is a New York Times bestseller and has been translated into 21 languages. A 10th anniversary edition of his classic work on creativity and innovation, Out of Our Minds: Learning to be Creative, was published in 2011. His 2013 book, Finding Your Element: How to Discover Your Talents and Passions and Transform Your Life, is a practical guide that answers questions about finding your personal Element. In his latest book, Creative Schools: The Grassroots Revolution That’s Transforming Education, he argues for an end to our outmoded industrial educational system and proposes a highly personalized, organic approach that draws on today’s unprecedented technological and professional resources to engage all students.

More profile about the speaker
Ken Robinson | Speaker | TED.com