ABOUT THE SPEAKER
Philippe Starck - Designer
Philippe Starck designs deluxe objects and posh condos and hotels around the world. Always witty and engaged, he takes special delight in rethinking everyday objects.

Why you should listen

Philippe Starck is a legend of modern design. He's known for his luxurious hotels and boites around the world -- notably the Peninsula Hotel restaurant in Hong Kong, the Teatron in Mexico, the Hotel Delano in Miami, the Mondrian in Los Angeles, the Asia de Cuba restaurant in New York -- designing the total environment from layout to furniture to linens.

But he has made perhaps his most permanent mark on design through his bold reworkings of everyday objects. In reimagining and rethinking the quotidian, he has produced some of the iconic shapes of the 20th century, including his leggy chrome juice squeezer , the reimagined Emeco aluminum chairs, and the witty Louis Ghost polycarbonate fauteuil.

When Starck turns his bold vision toward a chair, a shoe, a toothbrush, it's clear he thinks deeper than the glossy surface.

More profile about the speaker
Philippe Starck | Speaker | TED.com
TED2007

Philippe Starck: Design and destiny

Philippe Starck tasarımı derinlemesine düşünüyor.

Filmed:
2,258,179 views

Tasarımcı Philippe Starck, harika slaytlar göstermeden, "Neden tasarım?" sorusunun tam köküne ulaşarak için 18 dakika harcıyor. Hepimize kusursuz bir mantra için dikkatle dinleyin; dâhi ya da değil.
- Designer
Philippe Starck designs deluxe objects and posh condos and hotels around the world. Always witty and engaged, he takes special delight in rethinking everyday objects. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
You will understandanlama nothing with my typetip of Englishİngilizce.
0
0
5000
Benim 'İngilizce tipim'le hiçbir şey anlamayacaksınız.
00:17
It's good for you because you can have a breakkırılma after all these fantasticfantastik people.
1
5000
9000
Bu sizin için iyi çünkü bütün bu muhteşem insanlardan sonra bir ara verebilirsiniz.
00:26
I mustşart tell you I am like that, not very comfortablerahat,
2
14000
5000
Sonra; size söylemeliyim ki ben şöyleyim, pek rahat değilim,
00:31
because usuallygenellikle, in life, I think my job is absolutelykesinlikle uselessyararsız.
3
19000
6000
çünkü genellikle, hayatta, düşünüyorum ki işim tamamen gereksiz.
00:37
I mean, I feel uselessyararsız.
4
25000
4000
Yani kendimi işe yaramaz hissediyorum.
00:41
Now after CarolynCarolyn, and all the other guys, I feel like shitbok.
5
29000
7000
Şimdi Carolyn'den ve tüm diğer insanlardan sonra kendimi bok gibi hissediyorum.
00:49
And definitivelykesin olarak, I don't know why I am here,
6
37000
7000
Ve kesinlikle, neden burada olduğumu bilmiyorum.
00:56
but -- you know the nightmarekâbus you can have, like you are an impostorsahtekar,
7
44000
4000
Ama --bilirsiniz, şöyle bir kâbus düşünün, siz bir sahtekârmışsınız,
01:00
you arrivevarmak at the operaopera, and they pushit you, "You mustşart singşarkı söyle!"
8
48000
4000
operaya gelmişsiniz ve sizi "Şarkı söylemelisin!" diye sahneye itmişler:"Hıhhhhh!!!"
01:04
I don't know. (LaughterKahkaha)
9
52000
2000
Bilmiyorum.
01:07
So, so, because I have nothing to showgöstermek, nothing to say,
10
55000
9000
Yani, yani, gösterecek hiçbir şeyim, söyleyecek hiçbir şeyim olmadığı için
01:16
we shall-acak try to speakkonuşmak about something elsebaşka.
11
64000
3000
başka bir şey üzerine konuşmayı denemeliyiz.
01:20
We can startbaşlama, if you want, by understandinganlayış --
12
68000
3000
Size de uyarsa, nasıl çalıştığımı anlayarak
01:23
it's just to startbaşlama, it's not interestingilginç, but -- how I work.
13
71000
5000
-bu ilginç değil, sadece başlamak için-- başlayabiliriz.
01:28
When somebodybirisi comesgeliyor to me and asksormak for what I am knownbilinen,
14
76000
7000
Biri bana gelip alamet-i farikam olan bir şey istediğinde,
01:35
I mean, yes, lemonlimon squeezersıkacağı, toilettuvalet brushfırça, toothpickkürdan, beautifulgüzel toilettuvalet seatsKoltuklar,
15
83000
9000
evet, limon sıkacağı, tuvalet fırçası, kürdan, çok güzel klozetler
01:44
and why not -- a toothbrushdiş fırçası?
16
92000
2000
ve bir diş fırçası -neden olmasın-.
01:46
I don't try to designdizayn the toothbrushdiş fırçası.
17
94000
5000
Ben diş fırçasını tasarlamaya çalışmıyorum.
01:51
I don't try to say, "Oh, that will be a beautifulgüzel objectnesne," or something like that.
18
99000
3000
"Ooo, bu muhteşem bir obje olacak" demeye çalışmıyorum, ya da bu tarz bir şey.
01:54
That doesn't interestfaiz me.
19
102000
1000
Bu beni enterese etmiyor.
01:55
Because there is differentfarklı typestürleri of designdizayn.
20
103000
3000
Çünkü farklı tasarım şekilleri vardır.
01:58
The one, we can call it the cynicalalaycı designdizayn,
21
106000
5000
Bir tanesi, buna sinik tasarım diyebiliriz,
02:03
that meansanlamına geliyor the designdizayn inventedicat edildi by RaymondRaymond LoewyLoewy in the '50s,
22
111000
3000
bu da Raymond Loewy'nin 50'lerde keşfettiği tasarım demektir;
02:06
who said, what is uglyçirkin is a badkötü saleSatılık, laLa laideurlaideur sese vendsatmak malmal, whichhangi is terriblekorkunç.
23
114000
7000
şöyle demiştir: "Çirkin olan kötü satıştır.", "la laideur se vend mal". Bunu söylemek korkunç.
02:13
It meansanlamına geliyor the designdizayn mustşart be just the weaponsilah for marketingpazarlama,
24
121000
5000
Tasarımın sadece bir pazarlama silahı olması gerektiği anlamına gelir,
02:18
for produceryapımcı to make productürün more sexyseksi, like that,
25
126000
4000
üreticinin ürününü daha seksi yapması falan ki,
02:22
they sellsatmak more: it's shitbok, it's obsoleteeski, it's ridiculousgülünç.
26
130000
4000
daha çok satsın. Bu boktur; bu köhnemiştir; bu gülünçtür.
02:26
I call that the cynicalalaycı designdizayn.
27
134000
3000
Buna sinik tasarım diyorum.
02:30
After, there is the narcissisticnarsisistik designdizayn:
28
138000
5000
Sonra, narsisistik tasarım var.
02:35
it's a fantasticfantastik designertasarımcı who designstasarımlar only for other fantasticfantastik designerstasarımcılar. (LaughterKahkaha)
29
143000
4000
Bu da şu; fantastik tasarımcı sadece başka bir fantastik tasarımcı için tasarlıyor.
02:42
After, there is people like me, who try to deservehak etmek to existvar olmak,
30
150000
6000
Sonra, benim gibi var olmayı hak etmeye çalışan ve
02:48
and who are so ashamedutanmış to make this uselessyararsız job, who try to do it in anotherbir diğeri way,
31
156000
8000
bu yararsız işle uğraşmaktan son derece utanan ve onu başka şekilde yapmaya çalışan insanlar var.
02:56
and they try, I try, to not make the objectnesne for the objectnesne but for the resultsonuç,
32
164000
7000
Ve, onlar ve ben, objeyi obje için değil sonuç için yapmaya çalışıyoruz,
03:03
for the profitkâr for the humaninsan beingolmak, the personkişi who will use it.
33
171000
5000
insanoğlunun yararı için, onu kullanacak kişi için.
03:08
If we take the toothbrushdiş fırçası -- I don't think about the toothbrushdiş fırçası.
34
176000
5000
Diş fırçasını ele alacak olursak, ben diş fırçasını düşünmüyorum.
03:13
I think, "What will be the effectEfekt of the brushfırça in the mouthağız?"
35
181000
5000
Diş fırçasının ağız içindeki etkisinin ne olacağını düşünüyorum.
03:18
And to understandanlama what will be the effectEfekt of the toothbrushdiş fırçası in the mouthağız,
36
186000
5000
Ve diş fırçasının ağız içindeki etkisinin ne olacağını anlamak için
03:23
I mustşart imaginehayal etmek: Who ownssahibi this mouthağız?
37
191000
3000
şunları zihnimde canlandırmam gerekiyor: "Bu ağzın sahibi kimdir?,
03:27
What is the life of the ownersahip of this mouthağız? In what societytoplum [does] this guy livecanlı?
38
195000
6000
Bu ağzın sahibinin hayatı nasıldır? Bu kişi nasıl bir toplumda yaşar?
03:33
What civilizationmedeniyet createsyaratır this societytoplum?
39
201000
4000
Bu toplumu nasıl bir uygarlık ortaya çıkarmıştır?
03:38
What animalhayvan speciesTürler createsyaratır this civilizationmedeniyet?
40
206000
4000
Hangi hayvan türleri bu uygarlığı oluşturuyor?"
03:42
When I arrivevarmak -- and I take one minutedakika, I am not so intelligentakıllı --
41
210000
5000
Hayvan türlerine geldiğimizde --bir dakika verin, o kadar akıllı değilim--
03:47
when I arrivevarmak at the levelseviye of animalhayvan speciesTürler, that becomesolur realgerçek interestingilginç.
42
215000
5000
hayvan türlerine geldiğimizde iş gerçekten ilginç bir hal alıyor.
03:52
Me, I have strictlykesinlikle no powergüç to changedeğişiklik anything.
43
220000
4000
Kendimin, benim kesinlikle hiçbir şeyi değiştirecek gücüm yok.
03:57
But when I come back, I can understandanlama why I shall-acak not do it,
44
225000
5000
Fakat geriye gittiğimde neden yapmamam gerektiğini anlayabiliyorum;
04:02
because todaybugün to not do it, it's more positivepozitif than do it, or how I shall-acak do it.
45
230000
8000
çünkü bugün yapmamak yapmaktan daha olumlu; ya da nasıl yapmam gerektiğini.
04:10
But to come back, where I am at the animalhayvan speciesTürler, there is things to see.
46
238000
7000
Ama hayvan türleri arasında nerde olduğuma geri gelecek olursam; burada bakılacak konular var.
04:17
There is things to see, there is the bigbüyük challengemeydan okuma.
47
245000
3000
Bakılacak konular var; aşılması gereken büyük bir sorun var.
04:20
The bigbüyük challengemeydan okuma in frontön of us.
48
248000
3000
Önümüzdeki aşılması gereken büyük sorun.
04:23
Because there is not a humaninsan productionüretim
49
251000
4000
Çünkü benim "büyük imaj" olarak adlandırdığım
04:27
whichhangi existsvar outsidedışında of what I call "the bigbüyük imagegörüntü."
50
255000
5000
şeyin dışında var olan bir insan üretimi yok.
04:32
The bigbüyük imagegörüntü is our storyÖykü, our poetryşiir, our romanticismromantizm.
51
260000
5000
Büyük imaj bizim hikâyemiz, bizim şiirimiz, bizim romantizmimiz.
04:37
Our poetryşiir is our mutationmutasyon, our life.
52
265000
4000
Şiirimiz bizim mutasyonumuz, bizim hayatımızdır.
04:42
We mustşart rememberhatırlamak, and we can see that in any bookkitap of my sonoğul of 10 yearsyıl oldeski,
53
270000
5000
Hatırlamalıyız ki ve bunu 10 yaşındaki oğlumun her kitabında görebiliriz,
04:47
that life appearsbelirir fourdört billionmilyar yearsyıl agoönce, around -- fourdört billionmilyar pointpuan two?
54
275000
8000
yaşam dört milyar yıl önce ortaya çıkmıştır, kabaca. Dört nokta iki mi?
04:55
VoiceSes offstageyeniden koşarak: FourDört pointpuan fivebeş.
55
283000
1000
Sahne dışından ses: Dört nokta beş.
04:56
Yes, pointpuan fivebeş, OK, OK, OK! (LaughterKahkaha) I'm a designertasarımcı,
56
284000
5000
Evet, nokta beş, tamam, tamam, tamam, ben tasarımcıyım,
05:01
that's all, of ChristmasNoel giftsHediyeler.
57
289000
2000
hepsi bu, Noel hediyeleri tasarlıyorum.
05:04
And before, there was this soupçorba, calleddenilen "soupesoupe primordialeprimordiale,"
58
292000
5000
Ve önce, "soupe primordiale" (ç.n. primordiyal çorba) denen çorba vardı.
05:09
this first soupçorba -- bloopBloop bloopBloop bloopBloop --
59
297000
3000
İlk çorba --blup blup blup blup--
05:13
sortçeşit of dirtykirli mudçamur, no life, nothing.
60
301000
3000
bir nevi kirli çamur, hayat yok, hiçbir şey.
05:16
So then -- pshoo-shooblup-Kış kış -- lightningŞimşek -- pshooblup -- arrivevarmak --
61
304000
4000
Sonra --ŞıŞışışışışı- şimşek --Şışı-- geliyor,
05:20
pshoo-shooblup-Kış kış -- makesmarkaları life -- bloopBloop bloopBloop -- and that dieskalıp.
62
308000
3000
--blup blup blup-- hayat yapıyor --blup blup-- ve ölüyor.
05:23
Some millionmilyon yearsyıl after -- pshoo-shooblup-Kış kış, bloop-bloopBloop bloop -- ahAh, wakeuyanmak up!
63
311000
5000
Birkaç milyon yıl sonra --Şışışşııı, blup blup, aaahhhhaa-- Uyan!
05:28
At the endson, finallyen sonunda, that succeedsbaşarılı, and life appearsbelirir.
64
316000
6000
Sonunda, nihayet, bu başarılı oldu ve yaşam oluştu.
05:34
We was so, so stupidaptal. The mostçoğu stupidaptal bacteriabakteriler.
65
322000
7000
Biz o kadar aptaldık ki. En aptal bakteri.
05:41
Even, I think, we copykopya our way to reproduceçoğaltmak, you know what I mean,
66
329000
5000
Hatta, şöyle düşünüyorum, biz üreme şeklimizi bir şey üzerinden ne düşündüğümü
05:46
and something of -- oh no, forgetunutmak it.
67
334000
3000
biliyorsunuz kopyalıyoruz, neyse, unutun.
05:49
After, we becomeolmak a fishbalık; after, we becomeolmak a frogkurbağa;
68
337000
6000
Sonra balık oluyoruz, sonra kurbağa,
05:55
after, we becomeolmak a monkeymaymun; after, we becomeolmak what we are todaybugün: a super-monkeysüper maymun,
69
343000
7000
sonra maymun oluyoruz, sonra, bugün olduğumuz şeyi oluyoruz: süper maymun,
06:02
and the funeğlence is, the super-monkeysüper maymun we are todaybugün, is at halfyarım of the storyÖykü.
70
350000
6000
ve eğlencesi şu ki, bugün olduğumuz süper maymun, hikâyenin yarısı.
06:09
Can you imaginehayal etmek? From that stupidaptal bacteriabakteriler to us,
71
357000
4000
Düşünebiliyor musunuz? O aptal bakteriden bize,
06:13
with a microphonemikrofon, with a computerbilgisayar, with an iPodiPod: fourdört billionmilyar yearsyıl.
72
361000
6000
mikrofonumuzla, bilgisayarımızla, iPod'umuzla --dört milyar yıl.
06:19
And we know, and especiallyözellikle CarolynCarolyn knowsbilir, that when the sunGüneş will implodeiçeriye doğru,
73
367000
8000
Ve biliyoruz ki, özellikle Carolyn, güneş içeriye doğru patladığında,
06:27
the earthtoprak will burnyanmak, explodepatlamak, I don't know what,
74
375000
4000
Dünya yanacak, patlayacak, bilmiyorum ne olacak,
06:31
and this is scheduledZamanlanmış for fourdört, fourdört billionmilyar yearsyıl?
75
379000
4000
ve bu, dört milyar yıl sonrası için zamanlanmış?
06:35
Yes, she said, something like that. OK, that meansanlamına geliyor we are at halfyarım of the storyÖykü.
76
383000
6000
Evet, o da böyle bir şey söyledi. Tamam, bu da demektir ki hikâyenin yarısındayız.
06:41
FantasticFantastik! It's a beautygüzellik!
77
389000
3000
Fantastik! Güzellik!
06:44
Can you imaginehayal etmek? It's very symbolicsembolik.
78
392000
2000
Düşünebiliyor musunuz? Bu çok sembolik.
06:46
Because the bacteriabakteriler we was had no ideaFikir of what we are todaybugün.
79
394000
5000
Çünkü olduğumuz o bakterinin bugün ne olduğumuza dair bir fikri yoktu.
06:51
And todaybugün, we have no ideaFikir of what we shall-acak be in fourdört billionmilyar yearsyıl.
80
399000
6000
Ve bugün bizim de dört milyar yıl sonra ne olacağımıza dair hiçbir fikrimiz yok.
06:57
And this territorybölge is fantasticfantastik.
81
405000
3000
Ve bu alan harika.
07:00
That is our poetryşiir. That is our beautifulgüzel storyÖykü.
82
408000
5000
Bu bizim şiirimiz. Bu bizim güzel hikâyemiz.
07:05
It's our romanticismromantizm. Mu-ta-tionMu-ta-ması. We are mutantsmutantlar.
83
413000
5000
Bu bizim romantizmimiz. Mu-tas-yon. Biz mutantız.
07:10
And if we don't deeplyderinden understandanlama, if we don't integratebirleştirmek that we are mutantsmutantlar,
84
418000
7000
Ve mutant olduğumuzu derinlemesine anlamazsak, bununla bütünleşmezsek
07:17
we completelytamamen missbayan the storyÖykü.
85
425000
2000
hikâyeyi tümüyle kaçırırız.
07:20
Because everyher generationnesil thinksdüşünüyor we are the finalnihai one.
86
428000
4000
Çünkü her jenerasyon "biz sonuncuyuz" diye düşünüyor.
07:24
We have a way to look at EarthDünya like that, you know,
87
432000
3000
Kendimize şöyle bakabiliriz, bilirsiniz,
07:27
"I am the man. The finalnihai man.
88
435000
4000
"Ben 'İnsan'ım', 'Son İnsan'.
07:31
You know, we mutatedeğişmek duringsırasında fourdört billionmilyar yearsyıl before, but now, because it's me, we stop. FinFin. (LaughterKahkaha)
89
439000
6000
Biliyorsunuz, dört milyar yıldır mutasyon geçiriyoruz, ama şimdi, 'ben' olduğum için duruyoruz. Son.
07:37
For the endson, for the eternitysonsuzluk, it is one with a redkırmızı jacketceket."
90
445000
6000
Sonuç olarak, sonsuza kadar; kırmızı ceketli bir tip esas olacaktır."
07:43
Something like that. I am not sure of that. (LaughterKahkaha)
91
451000
5000
Bunun gibi bir şey. Ben bundan pek emin değilim,
07:48
Because that is our intelligencezeka of mutationmutasyon and things like that.
92
456000
6000
mutasyonumuzdan gelen zekâmızdan ve benzeri şeylerden dolayı.
07:54
There is so manyçok things to do; it's so freshtaze.
93
462000
4000
Yapacak o kadar çok şey var ki, o kadar taze ki.
07:58
And here is something: nobodykimse is obligedyükümlü to be a geniusdeha,
94
466000
8000
Ve bu da var; kimse dâhi olmak zorunda değil,
08:06
but everybodyherkes is obligedyükümlü to participatekatılmak.
95
474000
3000
ama herkes katılmak zorunda.
08:09
And to participatekatılmak, for a mutantMutant, there is a minimumasgari of exerciseegzersiz, a minimumasgari of sportspor.
96
477000
7000
Ve katılmak için, bir mutant için, minimum bir egzersiz, minimum bir spor vardır.
08:16
We can say that.
97
484000
2000
Böyle diyebiliriz.
08:18
The first, if you want -- there is so manyçok --
98
486000
2000
Birincisi -aslında çok var-
08:20
but one whichhangi is very easykolay to do, is the dutygörev of visionvizyon.
99
488000
6000
ama çok kolay yapılabileceklerden bir tanesi, vizyon görevidir.
08:26
I can explainaçıklamak you. I shall-acak try.
100
494000
2000
Size açıklayabilirim. Deneyeceğim.
08:29
If you walkyürümek like that, it's OK, it's OK, you can walkyürümek,
101
497000
9000
Böyle yürürseniz, sorun yok, tamam, yürüyebilirsiniz,
08:38
but perhapsbelki, because you walkyürümek with the eyesgözleri like that, you will not see, oh, there is a holedelik.
102
506000
6000
ama belki, çünkü gözleriniz bu şekilde yürüyorsunuz, önünüzü göremeyeceksiniz, ohh, burada bir çukur var,
08:44
And you will falldüşmek, and you will dieölmek. DangerousTehlikeli.
103
512000
3000
ve düşeceksiniz ve öleceksiniz. Tehlikeli.
08:47
That's why, perhapsbelki, you will try to have this angleaçı of visionvizyon.
104
515000
6000
Bu nedenledir ki, belki, bu görüş açısına sahip olmaya çalışacaksınız.
08:53
OK, I can see, if I foundbulunan something, up, up, and they continuedevam et, up up up.
105
521000
7000
Tamam, görebiliyorum, bir şey varsa, yukarı, yukarı ve devam ediyorum, yukarı, yukarı, yukarı.
09:00
I raiseyükseltmek the angleaçı of visionvizyon, but it's still very -- selfishbencil, selfishbencil, egoisteegoiste -- yes, selfishbencil.
106
528000
9000
Görüş açımı yükseltiyorum; fakat halâ çok bencil --bencil-egoist?-- evet, bencil.
09:09
You, you survivehayatta kalmak. It's OK.
107
537000
2000
Sen, sen kurtuluyorsun, tamam.
09:12
If you raiseyükseltmek the levelseviye of your eyesgözleri a little more you go,
108
540000
6000
Gözlerinizin hizasını biraz daha yükseltirseniz,
09:18
"I see you, oh my God you are here, how are you, I can help you,
109
546000
4000
"Sizi görüyorum, aman tanrım buradasınız, nasılsınız, size yardım edebilirim,
09:22
I can designdizayn for you a newyeni toothbrushdiş fırçası, newyeni toilettuvalet brushfırça," something like that.
110
550000
5000
size yeni bir diş fırçası, yeni bir tuvalet fırçası tasarlayabilirim." Bunun gibi bir şey.
09:27
I livecanlı in societytoplum; I livecanlı in communitytoplum.
111
555000
4000
Bir toplumun, bir topluluğun içinde yaşıyorum.
09:31
It's OK. You startbaşlama to be in the territorybölge of intelligencezeka, we can say.
112
559000
8000
Tamam. Aklın alanı içinde olmaya başladığınız diyebiliriz.
09:39
From this levelseviye, the more you can raiseyükseltmek this angleaçı of viewgörünüm,
113
567000
7000
Bu hizadan bakış açınızı ne kadar yükseltebilirseniz
09:46
the more you will be importantönemli for the societytoplum.
114
574000
4000
toplum için o kadar daha önemli olacaksınız.
09:50
The more you will riseyükselmek, the more you will be importantönemli for the civilizationmedeniyet.
115
578000
5000
Ne kadar yükseltirseniz, uygarlık için o kadar önemli olacaksınız.
09:55
The more you will riseyükselmek, to see faruzak and highyüksek, like that,
116
583000
6000
Uzağı ve yükseği görmek için ne kadar yükseltirseniz, böyle,
10:01
the more you will be importantönemli for the storyÖykü of our mutationmutasyon.
117
589000
4000
mutasyonumuzun hikâyesi için o kadar önemli olacaksınız.
10:05
That meansanlamına geliyor intelligentakıllı people are in this angleaçı. That is intelligencezeka.
118
593000
6000
Bu demektir ki akıllı insanlar bu açıdadır. Bu akıldır.
10:12
From this to here, that, it's geniusdeha.
119
600000
4000
Buradan buraya da dehadır.
10:16
PtolemyPtolemaios, EratosthenesEratosthenes, EinsteinEinstein, things like that.
120
604000
4000
Batlamyus, Eratosthenes, Einstein, ve bunlar gibiler.
10:20
Nobody'sKimsenin obligedyükümlü to be a geniusdeha.
121
608000
2000
Kimse dahi olmak zorunda değildir.
10:22
It's better, but nobodykimse.
122
610000
2000
Daha iyidir, fakat hiç kimse.
10:25
Take carebakım, in this trainingEğitim, to be a good mutantMutant.
123
613000
6000
Dikkat edin; iyi bir mutant olmak için yapılan bu antrenmanda,
10:31
There is some dangerTehlike, there is some traptuzak. One traptuzak: the verticaldikey.
124
619000
4000
bir tehlike vardır, bir tuzak vardır.
10:35
Because at the verticaldikey of us, if you look like that,
125
623000
3000
Çünkü tam dikeyimizde, eğer böyle bakarsanız,
10:38
"AhAh! my God, there is God. AhAh! God!"
126
626000
3000
"Aman allahım, Tanrı var. Hoooh! Tanrı!"
10:41
God is a traptuzak. God is the answerCevap when we don't know the answerCevap.
127
629000
7000
Tanrı tuzaktır. Cevabı bilmediğimiz zaman cevap Tanrı'dır.
10:48
That meansanlamına geliyor, when your brainbeyin is not enoughyeterli bigbüyük, when you don't understandanlama,
128
636000
8000
Bu şu demektir, eğer beyniniz yeteri kadar büyük değilse, eğer anlamıyorsanız,
10:56
you go, "AhAh, it's God, it's God." That's ridiculousgülünç.
129
644000
3000
"Aman allahım, ooh, Allah'tandır, Allah'tandır." dersiniz. Gülünç.
10:59
That's why -- jumpatlama, like that? No, don't jumpatlama.
130
647000
4000
Bu yüzden bunu atlayın. Hayır, atlamayın.
11:03
Come back. Because, after, there is anotherbir diğeri traptuzak.
131
651000
3000
Geri gelin. Çünkü, sonrasında başka bir tuzak vardır.
11:06
If you look like that, you look to the pastgeçmiş,
132
654000
3000
Eğer böyle bakarsanız, geçmişe bakarsınız
11:09
or you look insideiçeride if you are very flexibleesnek, insideiçeride yourselfkendin.
133
657000
4000
ya da çok esnekseniz kendi içinize bakarsınız.
11:13
It's calleddenilen schizophreniaşizofreni, and you are deadölü alsoAyrıca.
134
661000
3000
Buna şizofreni denir ve aynı zamanda ölmüşsünüz demektir.
11:16
That's why everyher morningsabah, now, because you are a good mutantMutant,
135
664000
5000
Bu yüzden her sabah, şimdi, çünkü iyi bir mutantsınız;
11:21
you will raiseyükseltmek your angleaçı of viewgörünüm.
136
669000
3000
bakış açınızı kaldıracaksınız.
11:25
Out, more of the horizontalyatay. You are an intelligencezeka.
137
673000
4000
Ufuksal düzlemden daha yukarı. Aklın içindesiniz.
11:29
Never forgetunutmak -- like that, like that.
138
677000
3000
Sakın unutmayın -- bu şekilde, bu şekilde.
11:32
It's very, very, very importantönemli.
139
680000
3000
Bu çok çok çok önemli.
11:35
What, what elsebaşka we can say about that? Why do that?
140
683000
9000
Ne, ne söyleyebiliriz bununla ilgili başka? Niye böyle yapalım?
11:44
It's because we -- if we look from faruzak, we see our linehat of evolutionevrim.
141
692000
11000
Çünkü biz -- eğer uzaktan bakacak olursak evrimimizin çizgisini görürüz.
11:55
This linehat of evolutionevrim is clearlyAçıkça positivepozitif.
142
703000
5000
Bu çizgi açıkça pozitiftir.
12:00
From faruzak, this linehat looksgörünüyor very smoothpürüzsüz, like that.
143
708000
4000
Uzaktan çok düzgün gözükür, böyle.
12:04
But if you take a lenslens, like that, this linehat is ackACK, ackACK, ackACK, ackACK, ackACK. Like that.
144
712000
7000
Ama bir mercek alırsanız, böyle, bu çizgi kgkgıkgıkgıkgk. Bu şekilde.
12:11
It's madeyapılmış of lightışık and shadowGölge.
145
719000
5000
Işıktan ve gölgeden oluşur.
12:16
We can say lightışık is civilizationmedeniyet, shadowGölge is barbariabarbarlığın.
146
724000
4000
Diyebiliriz ki ışık uygarlıktır, gölge de barbarlık.
12:20
And it's very importantönemli to know where we are.
147
728000
3000
Ve nerede olduğumuzu bilmek çok önemlidir.
12:23
Because some cycledevir, there is a spotyer in the cycledevir,
148
731000
6000
Çünkü bir döngü -- döngüde bir nokta vardır
12:29
and you have not the sameaynı dutygörev in the differentfarklı partsparçalar of the cycledevir.
149
737000
6000
ve sizin döngünün farklı yerlerindeki görevleriniz aynı değildir.
12:35
That meansanlamına geliyor, we can imaginehayal etmek -- I don't say it was fantasticfantastik,
150
743000
6000
Bu şu demektir, düşünebiliriz ki -- harika olduğunu söylemiyorum,
12:41
but in the '80s, there was not too much warsavaş, like that, it was --
151
749000
7000
ama 80'lerde çok fazla savaş yoktu, böyle,
12:48
we can imaginehayal etmek that the civilizationmedeniyet can becomeolmak civilizeduygar.
152
756000
7000
düşünebiliriz ki uygarlık uygarlaşabilir.
12:55
In this casedurum, people like me are acceptablekabul edilebilir.
153
763000
4000
Bu örnekte benim gibi insanlar kabul edilebilir.
12:59
We can say, "It's luxuriouslüks time."
154
767000
3000
"Şatafat zamanı" diyebiliriz.
13:02
We have time to think, we have time to I don't know what,
155
770000
4000
Düşünecek zamanımız vardır, ne bileyim sanat ve
13:06
speakkonuşmak about artSanat and things like that.
156
774000
2000
bunun gibi şeylerle ilgili konuşacak zamanımız vardır.
13:08
It's OK. We are in the lightışık.
157
776000
3000
Tamam. Işıktayız.
13:11
But sometimesara sıra, like todaybugün, we falldüşmek, we falldüşmek so fasthızlı, so fasthızlı to shadowGölge, we falldüşmek so fasthızlı to barbariabarbarlığın.
158
779000
11000
Ama bazen, günümüzdeki gibi, düşeriz, o kadar o kadar hızlı düşeriz ki gölgeye ve barbarlığa.
13:22
With manyçok, manyçok, manyçok, manyçok faceyüz of barbariabarbarlığın.
159
790000
5000
Barbarlığın birçok birçok birçok birçok yüzüyle.
13:27
Because it's not, the barbariabarbarlığın we have todaybugün, it's perhapsbelki not the barbariabarbarlığın we think.
160
795000
7000
Çünkü bugünkü barbarlık belki sandığımız barbarlık değil.
13:34
There is differentfarklı typetip of barbariabarbarlığın.
161
802000
2000
Farklı barbarlık tipleri var.
13:36
That's why we mustşart adaptuyarlamak.
162
804000
3000
Bu yüzden adapte olmamız gerekiyor.
13:39
That meansanlamına geliyor, when barbariabarbarlığın is back, forgetunutmak the beautifulgüzel chairssandalye, forgetunutmak the beautifulgüzel hotelotel,
163
807000
10000
Bu şu demektir; barbarlık geri geldiğinde, güzel sandalyeleri unutun, güzel otelleri unutun,
13:49
forgetunutmak designdizayn, even -- I'm sorry to say -- forgetunutmak artSanat.
164
817000
3000
tasarımı unutun, hatta --söylediğime üzgünüm- sanatı unutun.
13:52
ForgetUnut all that. There is priorityöncelik; there is urgencyaciliyet.
165
820000
4000
Hepsini unutun. Öncelikler var, acil olanlar var.
13:56
You mustşart go back to politicssiyaset, you mustşart go back to radicalizationradikalleşme,
166
824000
4000
Politikaya geri dönmelisiniz, radikalleşmeye geri dönmelisiniz.
14:00
I'm sorry if that's not very Englishİngilizce.
167
828000
3000
Çok İngilizce olamadıysa üzgünüm.
14:03
You mustşart go back to fightkavga, to battlesavaş.
168
831000
2000
Dövüşe, savaşa geri dönmelisiniz.
14:05
That's why todaybugün I'm so ashamedutanmış to make this job.
169
833000
4000
Bu yüzden, bugün, bu mesleği yapıyor olduğum için bu kadar utanıyorum.
14:09
That's why I am here, to try to do it the besten iyi possiblemümkün.
170
837000
5000
Bu yüzden buradayım; yapılabilecek en iyi şekilde yapmaya çalışmak için.
14:14
But I know that even I do it the besten iyi possiblemümkün
171
842000
4000
Ama biliyorum ki olabilecek iyi şekilde yapsam da
14:18
-- that's why I'm the besten iyi -- it's nothing.
172
846000
2000
--bu yüzden en iyiyim-- bu hiçbir şey.
14:20
Because it's not the right time.
173
848000
2000
Çünkü doğru zaman değil.
14:22
That's why I say that. I say that, because, I repeattekrar et, nothing existvar olmak if it's not in the good reasonneden,
174
850000
11000
Bu yüzden bunu söylüyorum. Söylüyorum çünkü, tekrarlayayım, iyi bir neden için değilse hiçbir şey var olamaz.
14:33
the reasonneden of our beautifulgüzel dreamrüya, of this civilizationmedeniyet.
175
861000
5000
Güzel rüyamızın, bu uygarlığın nedeni.
14:38
And because we mustşart all work to finishbitiş this storyÖykü.
176
866000
6000
Ve bu nedenle hepimiz bu hikâyeyi bitirmek için çalışmalıyız.
14:44
Because the scenariosenaryo of this civilizationmedeniyet
177
872000
4000
Çünkü bu uygarlığın senaryosu
14:48
-- about love, progressilerleme, and things like that -- it's OK,
178
876000
4000
aşkla, ilerlemeyle ve bunun gibi şeylerle ilgili, bu tamam
14:52
but there is so manyçok differentfarklı, other scenariossenaryolar of other civilizationsmedeniyetler.
179
880000
6000
ama başka uygarlıkların o kadar fazla başka senaryosu var ki.
14:58
This scenariosenaryo, of this civilizationmedeniyet, was about becomingolma powerfulgüçlü, intelligentakıllı,
180
886000
9000
Bu uygarlığın bu senaryosu güçlü, akıllı olmakla ilgiliydi,
15:07
like this ideaFikir we have inventedicat edildi, this conceptkavram of God.
181
895000
4000
icat ettiğimiz şu fikir gibi, tanrı kavramı gibi.
15:11
We are God now. We are. It's almostneredeyse donetamam.
182
899000
4000
Biz tanrıyız şimdi. Öyleyiz. Neredeyse oldu.
15:15
We have just to finishbitiş the storyÖykü.
183
903000
2000
Sadece hikâyeyi bitirmemiz gerekiyor.
15:17
That is very, very importantönemli.
184
905000
2000
Bu çok çok önemli.
15:19
And when you don't understandanlama really what's happenedolmuş,
185
907000
4000
Ve gerçekten ne olduğunu anlamazsanız
15:23
you cannotyapamam go and fightkavga and work and buildinşa etmek and things like that.
186
911000
6000
gidemezsiniz ve dövüşemezsiniz ve inşa edemezsiniz ve bunun gibi.
15:29
You go to the futuregelecek back, back, back, back, like that.
187
917000
4000
Geleceğe arka arka arka arka gidersiniz, bu şekilde.
15:34
And you can falldüşmek, and it's very dangeroustehlikeli.
188
922000
2000
Ve düşebilirsiniz ve bu çok tehlikeli.
15:36
No, you mustşart really understandanlama that.
189
924000
3000
Hayır, bunu gerçekten anlamanız gerekiyor.
15:40
Because we have almostneredeyse finishedbitmiş, I'll repeattekrar et this storyÖykü.
190
928000
4000
Neredeyse bitirmek üzere olduğumuz için hikâyeyi tekrar edeyim.
15:44
And the beautygüzellik of this, in perhapsbelki 50 yearsyıl, 60 yearsyıl, we can finishbitiş completelytamamen this civilizationmedeniyet,
191
932000
9000
Ve bunun güzelliği, belki 50 yıl, 60 yıl içinde bu uygarlığı tamamen bitirebiliriz
15:53
and offerteklif to our childrençocuklar the possibilityolasılık to inventicat etmek a newyeni storyÖykü,
192
941000
7000
ve çocuklarımıza yeni bir hikâye icat etme imkânını sunabiliriz,
16:00
a newyeni poetryşiir, a newyeni romanticismromantizm.
193
948000
2000
yeni bir şiir, yani bir romantizm.
16:02
With billionsmilyarlarca of people who have been borndoğmuş, workedişlenmiş, livedyaşamış and diedvefat etti before us,
194
950000
8000
Bizden önce doğan, çalışan, yaşamış olan ve ölen milyarlarca insanla,
16:10
these people who have workedişlenmiş so much,
195
958000
2000
çok çalışmış olan bu insanlarla,
16:12
we have now bringgetirmek beautifulgüzel things, beautifulgüzel giftsHediyeler, we know so manyçok things.
196
960000
7000
çok güzel şeyler getirdik, çok güzel yetenekler, çok şey biliyoruz.
16:19
We can say to our childrençocuklar, OK, donetamam, that was our storyÖykü. That passedgeçti.
197
967000
7000
Çocuklarımıza diyebiliriz ki: "Tamam, bitti, bu bizim hikâyemizdi. Geçti.
16:26
Now you have a dutygörev: inventicat etmek a newyeni storyÖykü. Inventİcat a newyeni poetryşiir.
198
974000
6000
Şimdi sizin bir göreviniz var: Yeni bir hikâye icat edin, yeni bir şiirsellik icat edin.
16:32
The only rulekural is, we have not to have any ideaFikir about the nextSonraki storyÖykü.
199
980000
7000
Tek kural şu: Bizim sonraki hikâyeyle ilgili bir fikrimiz yok.
16:39
We give you whitebeyaz pagessayfalar. Inventİcat.
200
987000
5000
Size beyaz sayfalar veriyoruz. Bulun.
16:44
We give you the besten iyi toolsaraçlar, the besten iyi toolsaraçlar, and now, do it.
201
992000
8000
Size en iyi araçları veriyoruz, en iyi araçları ve şimdi, yapın."
16:52
That's why I continuedevam et to work, even if it's for toilettuvalet brushfırça.
202
1000000
7000
İşte bu nedenle çalışmaya devam ediyorum, bu bir tuvalet fırçası için bile olsa.
Translated by Some Anon
Reviewed by Cagla Taskin

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Philippe Starck - Designer
Philippe Starck designs deluxe objects and posh condos and hotels around the world. Always witty and engaged, he takes special delight in rethinking everyday objects.

Why you should listen

Philippe Starck is a legend of modern design. He's known for his luxurious hotels and boites around the world -- notably the Peninsula Hotel restaurant in Hong Kong, the Teatron in Mexico, the Hotel Delano in Miami, the Mondrian in Los Angeles, the Asia de Cuba restaurant in New York -- designing the total environment from layout to furniture to linens.

But he has made perhaps his most permanent mark on design through his bold reworkings of everyday objects. In reimagining and rethinking the quotidian, he has produced some of the iconic shapes of the 20th century, including his leggy chrome juice squeezer , the reimagined Emeco aluminum chairs, and the witty Louis Ghost polycarbonate fauteuil.

When Starck turns his bold vision toward a chair, a shoe, a toothbrush, it's clear he thinks deeper than the glossy surface.

More profile about the speaker
Philippe Starck | Speaker | TED.com