ABOUT THE SPEAKER
Janet Stovall - Inclusion advocate, speechwriter
UPS's Janet Stovall has developed a business approach that addresses corporate racism head-on -- and has created methods to help dismantle it.

Why you should listen

As one of only a handful of Black students on campus at Davidson College in North Carolina in the mid-80s, Janet Stovall witnessed racism and exclusion firsthand. Rather than retreating, this experience inspired Stovall to explore and initiate difficult conversations about race. By graduation, she had devised a plan to kickstart diversity initiatives that even now is recognized and referenced as the catalyst for changes that created a more diverse and inclusive Davidson. As an executive communications expert, Stovall has developed a business approach that addresses corporate racism head-on and has created methods to help dismantle it. At UPS, she is the primary speechwriter for the CEO and other senior leaders.

Stovall is working towards a Master's degree in integrated marketing communications from Georgetown University. In her spare time, she's exploring how people of color navigate predominately white colleges and corporate America, and the cultural and culinary links between past and present people of the African Diaspora.

More profile about the speaker
Janet Stovall | Speaker | TED.com
TED@UPS

Janet Stovall: How to get serious about diversity and inclusion in the workplace

Janet Stovall: İş yerinde çeşitlilik ve kapsayıcılığı neden önemsemeliyiz

Filmed:
1,692,190 views

Tüm renklerden ve ırklardan insanların şirketin her bir basamağını tırmanabilen ve çeşitlilik hakkında derslerde öğrendiklerimizin gerçekten yapabildiğimiz, düşünebildiğimiz ve ofisin dışında söyleyebildiğimiz şeylere dönüşebilen bir iş yeri hayal edin. Oraya nasıl gideriz? Bu samimi konuşmada kapsama savunucusu Janet Stovall, insanların kendilerini güvende hissedebileceği ve kendileri olabilecekleri bir iş yeri yaratmak için üç bölümlü eylem planını paylaşıyor.
- Inclusion advocate, speechwriter
UPS's Janet Stovall has developed a business approach that addresses corporate racism head-on -- and has created methods to help dismantle it. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
EverybodyHerkes has that one friendarkadaş --
0
1507
3270
Bilirsiniz her insanın
00:16
you know, the single-mindedtek fikirli one,
1
4801
1824
soru ne olursa olsun, sabit fikirli,
00:18
the one who, no mattermadde
what the questionsoru is,
2
6649
3175
düşüncesi her neyse ona
göre bir cevapla gelmeyi
00:21
always findsbuluntular a way to make the answerCevap
whateverher neyse it is she's single-mindedtek fikirli about.
3
9848
4164
her zaman başarabilen bir arkadaşı vardır.
00:26
I'm that friendarkadaş.
4
14769
1213
İşte ben o arkadaşım.
00:28
(LaughterKahkaha)
5
16006
1773
(Kahkahalar)
00:29
And the thing that I'm single-mindedtek fikirli about
6
17803
2583
Benim sabit fikirli olduğum şey ise
00:32
is racismırkçılık.
7
20410
1182
ırkçılık.
00:34
If someonebirisi were to asksormak me, "So, JanetJanet,
got any plansplanları for the 4thinci of JulyTemmuz?"
8
22100
4336
Yani biri bana "Hey Janet, 4 Temmuz için
herhangi bir planın var mı?'' diye sorsa
00:38
I'm subjectkonu to answerCevap, "Yeah,
I'm going to binge-watchalem-izle 'Roots' Kökleri.'"
9
26460
3069
cevabım "Evet, Roots'u
bir oturuşta bitireceğim." olur.
00:41
(LaughterKahkaha)
10
29553
1056
(Kahkahalar)
00:42
Or if they said, "JanetJanet,
I've got a jokeşaka for you:
11
30633
2876
Ya da biri ''Tavuk neden
karşıdan karşıya geçmiş?"
00:45
Why'dNeden the chickentavuk crossçapraz the roadyol?"
12
33533
1849
diye bir şaka yapsa cevabım şu olur:
00:47
"Uh, was it a blacksiyah chickentavuk?
13
35406
2161
''Tavuk siyahi miydi?
00:49
ProbablyMuhtemelen gentrificationmutenalaşma."
14
37591
1613
muhtemelen soylulaştırmadandır.''
00:51
(LaughterKahkaha)
15
39228
2200
(Kahkahalar)
00:54
(ApplauseAlkış)
16
42657
2896
(Alkışlar)
01:01
But for me, single-mindednessşeyimi
is not just caringsempatik about something.
17
49065
4564
Benim için bir şey hakkında sabit fikirli
olmak sadece o şeyi önemsemek değil.
01:05
It's caringsempatik about something enoughyeterli
to do something about it.
18
53653
3761
O şeyi, hakkında bir şeyler yapmayı
göze alacak kadar önemsemek.
01:09
It's not just thinkingdüşünme, it's doing.
19
57903
3178
Sadece düşünmek değil,
aynı zamanda harekete geçmek.
01:13
It's not just prayingdua eden,
it is movinghareketli your feetayaklar.
20
61520
3843
Sadece dua etmek değil,
ayaklarını hareket ettirmek.
01:18
And the reasonneden I'm single-mindedtek fikirli
about racismırkçılık is because I know
21
66292
4678
Irkçılık konusunda sabit fikirli
olmamın nedeni ise
01:22
single-mindednessşeyimi can destroyyıkmak it.
22
70994
3085
onu sadece sabit fikirliliğin yok
edebileceğini düşünmemden.
01:26
I learnedbilgili that manyçok, manyçok yearsyıl agoönce.
23
74103
2147
Bunu çok ama çok uzun
zaman önce öğrenmiştim.
01:28
Back in 1984, I was a juniorJunior
at DavidsonDavidson CollegeÜniversite
24
76274
3694
1984 yılında, Kuzey Karolina,
Davidson'da, Davidson Üniversitesi
01:31
in DavidsonDavidson, NorthKuzey CarolinaCarolina.
25
79992
1615
üçüncü sınıf öğrencisiydim.
01:34
Now, DavidsonDavidson is a little-bittyküçük-bitty townkasaba,
26
82126
2387
Davidson, ufak tefek bir kasaba.
01:36
SouthernGüney townkasaba, splitBölünmüş by railroaddemiryolu tracksraylar,
27
84537
2396
Demiryolu raylarıyla bölünmüş
bir güney kasabası.
01:38
with whitebeyaz DavidsonDavidson on one sideyan,
blacksiyah DavidsonDavidson on the other sideyan,
28
86957
3765
Beyaz Davidson bir tarafta,
siyahi Davidson diğer tarafta,
01:42
and, as blacksiyah studentsöğrencilerin livedyaşamış
on the whitebeyaz sideyan of the tracksraylar,
29
90746
3301
rayların beyaz tarafında yaşayan
siyahi öğrenciler olarak
01:46
we got used to beingolmak stoppeddurduruldu
in downtownşehir merkezinde and askeddiye sordu for IDKİMLİĞİ,
30
94071
3490
polisler tarafından yüzümüz
hatırlanıncaya kadar
01:50
untila kadar the policepolis memorizedezberledim our facesyüzleri.
31
98259
3094
şehir merkezinde durdurulup
kimlik sorulmasına alışmıştık.
01:53
But fortunatelyneyse ki,
that didn't take too long,
32
101377
2075
Neyse ki bu durum çok uzun sürmedi
01:55
because out of 1,200 studentsöğrencilerin,
only 52 of us were blacksiyah.
33
103476
3656
çünkü 1.200 öğrenci arasında
biz sadece 52 kişiydik.
01:59
There was on blacksiyah professorprofesör
34
107156
1807
Bir siyahi profesör
02:00
and one blacksiyah assistantYardımcısı deanDean.
35
108987
1676
ve bir siyahi dekan yardımcısı vardı.
02:03
Things weren'tdeğildi a lot better on campuskampus.
36
111194
1878
Kampüste de işler o kadar iyi değildi.
02:05
Well, I wasn'tdeğildi OK with this.
37
113657
2297
Tabii ben de durumdan rahatsızdım.
02:08
And so, I startedbaşladı writingyazı things.
38
116359
2148
Bu yüzden bir şeyler yazmaya başladım.
02:10
And then I startedbaşladı yellingseslenme things.
39
118531
1985
Sonra da bir şeyleri haykırmaya başladım.
02:12
And after about threeüç yearsyıl of that,
40
120540
1753
Bundan üç yıl kadar sonra
02:14
I got tiredyorgun.
41
122317
1283
artık yoruldum.
02:15
So I decidedkarar to writeyazmak one more thing;
42
123624
2884
Bir şey daha yazmaya karar verdim:
02:18
I wroteyazdı something calleddenilen "ProjectProje '87."
43
126532
2565
Buna da "Project '87" adını verdim.
02:21
ProjectProje '87 was really
just a challengemeydan okuma to DavidsonDavidson:
44
129788
3580
Project '87, Davidson'a karşı sadece
bir meydan okumaydı:
02:25
in threeüç yearsyıl, by 1987,
45
133953
2683
1987'ye kadar üç yıl içinde,
02:28
enrollkayıt 100 blacksiyah studentsöğrencilerin,
46
136660
2111
yüz siyahi öğrenci kabul edilecek,
02:31
hirekiralama 10 blacksiyah professorsprofesörler,
47
139387
2194
on siyahi profesör işe alınacak,
02:34
createyaratmak fivebeş BlackSiyah StudiesÇalışmalar classessınıflar
48
142589
2270
Siyahi Çalışmalar için
beş adet sınıf açılacak
02:36
and hirekiralama one blacksiyah deanDean.
49
144883
1804
ve bir siyahi dekan atanacak.
02:39
It didn't seemgörünmek particularlyözellikle revolutionarydevrimci,
50
147330
2286
Bu tam bir devrim gibi görünmüyordu
02:41
but what was differentfarklı about it was,
51
149640
2099
ama asıl konu, bu projeyle,
02:43
we alsoAyrıca challengedmeydan DavidsonDavidson
to say that if you don't do this,
52
151763
3778
Davidson'a eğer bunları yapmazsanız
02:47
we will questionsoru
your commitmenttaahhüt to diversityçeşitlilik.
53
155565
2905
çeşitliliğe olan bağlılığınızı
sorgulayacağız diyebilmemizdi.
02:50
It was a realgerçek problemsorun.
54
158946
1453
Bu ciddi bir problemdi.
02:52
We put some realgerçek numberssayılar to it.
55
160423
1811
Ciddi sayılar vardı
02:54
We gaveverdi them some realgerçek consequencessonuçları.
56
162258
2221
ve onlara gerçek sonuçları gösterdik.
02:56
Well, the campuskampus wentgitti absolutelykesinlikle nutsfındık.
57
164503
2270
Kampüste yer yerinden oynamıştı tabii.
02:59
But fortunatelyneyse ki, in the middleorta of this,
58
167316
2646
Neyse ki tam da bunların ortasında
03:01
DavidsonDavidson got a newyeni presidentDevlet Başkanı,
59
169986
1926
Davidson'a yeni bir rektör atandı
03:03
and that presidentDevlet Başkanı was
single-mindedtek fikirli about racismırkçılık, too.
60
171936
3123
ve onunda ırkçılık konusundaki
düşünceleri belliydi.
03:07
And so, he createdoluşturulan a taskgörev forcekuvvet
61
175632
2144
Rektör, Project '87'deki sorunları
ele almak için
03:10
to addressadres the issuessorunlar in ProjectProje '87.
62
178490
2458
bir çalışma kolu oluşturdu.
03:12
And severalbirkaç monthsay after that,
63
180972
1935
Bundan birkaç ay sonra
03:14
we producedüretilmiş a 77-page-sayfa reportrapor.
64
182931
3496
yetmiş yedi sayfalık bir rapor hazırladık.
03:19
That reportrapor was the foundationvakıf
for all the changedeğişiklik that camegeldi after it.
65
187244
4905
Bu rapor, bundan sonraki tüm
değişimlerin temeliydi.
03:24
Now, I wasn'tdeğildi there to see that changedeğişiklik,
66
192882
2802
Ben tabii bu değişimleri göremedim.
03:27
because, actuallyaslında, in 1985,
67
195708
2378
Çünkü aslında 1985 yılında
03:30
I graduatedmezun.
68
198110
1285
mezun oldum.
03:31
(ApplauseAlkış)
69
199816
2788
(Alkışlar)
03:36
You are looking at the threeüç
happiesten mutlu people on the planetgezegen that day,
70
204231
5247
Fotoğrafta o gün dünya üzerindeki
en mutlu üç insanı görüyorsunuz,
03:41
because I am leavingayrılma.
71
209502
1884
çünkü mezun oluyorum.
03:43
(LaughterKahkaha)
72
211410
1539
(Kahkaha)
03:45
HoweverAncak, the changedeğişiklik did happenolmak,
73
213580
2206
Neyse ki değişim yaşandı.
03:47
and todaybugün, there are 185 blacksiyah studentsöğrencilerin,
74
215810
3579
Bugün orada 185 siyahi öğrenci,
03:51
there are 16 blacksiyah
or multiracialçok ırklı professorsprofesörler,
75
219413
3902
on altı siyahi veya çok ırklı profesör,
03:55
there are fourdört blacksiyah deansDilek,
76
223339
1621
dört siyahi dekan
03:56
and there's an entiretüm degree-grantinglisans verme
AfricanaAfricana StudiesÇalışmalar DepartmentBölümü.
77
224984
4500
ve diploma veren bir
Afrika Çalışmaları Bölümü bulunuyor.
04:01
(ApplauseAlkış)
78
229508
2651
(Alkış)
04:07
ProjectProje '87 changeddeğişmiş DavidsonDavidson.
79
235513
2460
Project '87, Davidson'ı değiştirdi.
04:09
But it alsoAyrıca changeddeğişmiş me,
because what it taughtöğretilen me
80
237997
2977
Aynı zamanda beni de değiştirdi
ve bana öğrettiği şey ise
04:12
was there's a lot of powergüç
in single-mindednessşeyimi.
81
240998
2760
sabit fikirliliğin çok fazla güce
sahip olduğuydu.
04:16
Well, todaybugün, I'm an executiveyönetici speechwriterspeechwriter
82
244896
2406
Bugün, dünyanın en büyük
şirketlerinden birinde
04:19
for one of the biggesten büyük
companiesşirketler in the worldDünya.
83
247326
2334
yetkili bir konuşma yazarıyım.
04:22
It's a professionmeslek that is 92 percentyüzde whitebeyaz
and predominantlyağırlıklı olarak maleerkek,
84
250390
4763
Yüzde 92'si beyaz
ve ağırlıklı olarak erkek olan,
04:27
whichhangi makesmarkaları me a little bitbit of a unicornTek boynuzlu at.
85
255177
2430
beni biraz tek boynuzlu
at yapan bir meslek.
04:30
But I'm a single-mindedtek fikirli unicornTek boynuzlu at.
86
258369
1633
Ben tek fikirli tek boynuzlu bir atım.
04:32
(LaughterKahkaha)
87
260026
1849
(Kahkaha)
04:33
So the thing about speechkonuşma writingyazı
is, it's very personalkişisel.
88
261899
3796
Konuşma yazmakla alakalı şey şu,
bu çok özel bir şey.
04:37
So I spendharcamak a lot of time
in deepderin conversationkonuşma
89
265719
2636
CEO ve kıdemli yöneticilerle yaptığım
04:40
with the CEOCEO and seniorkıdemli executivesYöneticiler,
90
268379
3170
derin sohbetlere çok zaman ayırdım
04:43
and a lot of timeszamanlar those conversationskonuşmaları
turndönüş to diversityçeşitlilik and inclusioniçerme,
91
271573
4336
ve bu sohbetlerde birçok kez konu
çeşitlilik ve kapsayıcılığa geldi.
04:47
whichhangi, of coursekurs, I'm always
happymutlu to talk about.
92
275933
2597
Tabii konuşmaktan her zaman
zevk aldığım konular.
04:51
But after quiteoldukça a fewaz
of these conversationskonuşmaları,
93
279380
2311
Fakat bu konuşmaların birçoğunda,
04:53
I've come to a conclusionSonuç:
94
281715
1490
şöyle bir sonuca vardım:
04:55
I believe that business
is in a positionpozisyon to do something
95
283824
3274
İşletmeler, hiçbir kurum
ya da kuruluşun yapamayacağı şeyleri
04:59
that no other entityvarlık can do.
96
287122
2283
yapabilecek bir pozisyona sahip.
05:02
Businessİş can dismantleortadan kaldırmak racismırkçılık.
97
290286
3039
İşletmeler ırkçılığı yok edebilir.
05:06
Now, collegeskolejler can't do it.
98
294344
1454
Üniversiteler yok edemez.
05:07
There aren'tdeğil but 5,000 of them
in the UnitedAmerika StatesBirleşik
99
295822
2531
ABD'de neredeyse 5,000 üniversite var
05:10
and only 20 millionmilyon studentsöğrencilerin enrolledkayıtlı.
100
298377
2186
ancak sadece yirmi milyon öğrenci kayıtlı.
05:12
ChurchKilise can't do it, eitherya --
101
300587
1420
Kilise de bunu yapamaz.
05:14
only 35 percentyüzde of us go
on a regulardüzenli basistemel,
102
302031
2767
Sadece yüzde 35'imiz düzenli
olarak kiliseye gidiyoruz
05:16
and when we do,
103
304822
1363
ve gittiğimizde de
05:18
elevenOnbir o'clocksaat SundayPazar morningsabah
is "the mostçoğu segregatedayrılmış hoursaat" in AmericaAmerika.
104
306209
4176
pazar sabahı saat on bir,
Amerika'da en çok ayrımcılık yapılan saat.
05:23
But business?
105
311232
1400
Ya işletmeler?
05:24
There are a 162 millionmilyon people
in the US workforceişgücü aloneyalnız --
106
312656
6352
ABD'de yalnız işgücünde çalışan,
ortak yönleri maaşlarını istemek
05:31
people of all racesyarışları,
107
319032
1539
ve alabilmek umuduyla
05:32
unitedbirleşmiş in the spiritruh of wantingeksik a paycheckmaaş
and havingsahip olan to showgöstermek up to get it.
108
320595
4492
işe gelmek zorunda olmaları olan
her ırktan 162 milyon insan var.
05:37
(LaughterKahkaha)
109
325111
1551
(Kahkaha)
05:39
Now, I'm awarefarkında that diversityçeşitlilik
is biggerDaha büyük than raceyarış,
110
327458
4009
Artık şunun farkındayım;
çeşitlilik, ırktan daha üstün
05:43
and racismırkçılık is biggerDaha büyük than AmericaAmerika.
111
331491
2123
ve ırkçılık da Amerika'dan daha üstün.
05:45
But racialırk discriminationayrımcılık
is the mostçoğu prominentönemli formform,
112
333638
3786
Fakat ırk ayrımcılığı artık
en belirgin formunda
05:49
and LordLord knowsbilir AmericaAmerika is
the absolutekesin besten iyi at it.
113
337448
2493
ve Amerika bunda kesinlikle en iyisi.
05:52
So what if, thoughgerçi, what if
114
340524
3432
Peki şöyle farz edelim,
05:56
we workedişlenmiş in diverseçeşitli
and inclusivedahil environmentsortamları
115
344703
4440
bizi yakından ilgilendiren,
çeşitliliğin olduğu
06:01
that we had something
to do something with?
116
349167
2131
ve kapsayıcı bir yerde
çalıştığımızı düşünelim.
06:03
And sincedan beri we spendharcamak
one-thirdüçte bir of our liveshayatları at work,
117
351800
3717
Yaşamımızın üçte birini işte
geçirdiğimize göre,
06:07
what if we did that with people
who didn't look like us?
118
355541
3707
niye görünüş olarak bize benzemeyen
insanlarla çalışmayalım?
06:11
I think the worldDünya would be
a totallybütünüyle differentfarklı placeyer outsidedışında of work.
119
359272
3664
İş dışında dünya tamamıyla
farklı bir yer olabilirdi.
06:15
That can happenolmak if business
getsalır single-mindedtek fikirli about racismırkçılık.
120
363624
4676
Eğer işyerleri ırkçılıkla ilgili tavrını
ortaya koyarsa bu gerçekleşebilir.
06:21
But the questionsoru is:
How is that supposedsözde to happenolmak?
121
369316
2473
Asıl soru ise bunun nasıl olacağı.
06:23
Well, I think there are threeüç things
that business can borrowödünç almak from ProjectProje '87:
122
371813
3781
İşyerlerinin, Project '87'den
faydalanabileceği üç nokta var:
06:27
realgerçek problemssorunlar,
123
375618
1466
gerçek sorunlar,
06:29
realgerçek numberssayılar,
124
377108
1193
gerçek sayılar,
06:30
realgerçek consequencessonuçları.
125
378325
1322
gerçek sonuçlar.
06:33
Like it or not,
126
381235
1575
Beğenin ya da beğenmeyin,
06:35
diversityçeşitlilik is not really a problemsorun
for business -- yethenüz.
127
383401
3469
çeşitlilik, işyerleri için henüz
gerçek bir sorun değil.
06:38
I mean, it's a niceGüzel thing to have,
it's the right thing to do,
128
386894
3460
Tabii olsa fena olmazdı, doğru şeyi
yapmaya çalışırdık
06:42
but for decadeson yıllar, we'vebiz ettik been tryingçalışıyor
to make the casedurum
129
390378
2676
ama yıllardır şunu anlatmaya çalışıyoruz;
06:45
that diversityçeşitlilik fuelsyakıtlar innovationyenilik
and customermüşteri insightIçgörü.
130
393078
4256
çeşitlilik, yeniliği ve
müşteri içgörüsünü besliyor.
06:49
I mean, at this pointpuan,
it's kindtür of a no-brainerbeyinsiz,
131
397973
2305
Bu noktada düşünmesi
çok zor bir şey değil.
06:52
a little bitbit like hearingişitme
a smokeduman alarmalarm going off
132
400302
2489
Bu biraz yangın alarmını duyup,
06:54
and standingayakta with your handel
on the hotSıcak doorkapı,
133
402815
2084
eliniz sıcak kapıda orada dururken
06:56
waitingbekleme for some dataveri to tell you
that your houseev is on fireateş.
134
404923
3283
verilerin, evinizde yangın çıktığını
söylemesini beklemek gibi bir şey.
07:00
Because the dataveri is alreadyzaten there.
135
408230
2009
Zaten her şey ortada.
07:02
EthnicallyEtnik diverseçeşitli companiesşirketler performyapmak
33 percentyüzde better than the normnorm.
136
410904
4788
Etnik olarak çeşitlilik içeren şirketler
standardın yüzde 33 üstünde çalışıyor.
07:08
Forbes'sForbes 'un besten iyi workplacesişyerleri for diversityçeşitlilik
enjoykeyfini çıkarın 24 percentyüzde higherdaha yüksek revenuegelir growthbüyüme.
137
416632
5757
Forbes'un çeşitlilikte en iyi iş yerleri
yüzde 24 daha fazla gelir artışına sahip
07:15
And yethenüz, here we are in 2018,
138
423269
3669
ve şu an 2018 yılındayız.
07:18
and there are only threeüç blacksiyah CEOsCEO'ları
in the FortuneServet 500.
139
426962
4785
Fortune 500'de sadece üç siyahi CEO var.
07:23
And if your nameisim is MollyMolly or ConnorConnor'ı,
140
431771
2362
Adınız Molly ya da Connor ise
07:26
you've got a 14 percentyüzde better chanceşans
of gettingalma a callbackgeri arama on your resumeÖzgeçmiş
141
434157
4252
Shanice veya DeShawn'a göre
özgeçmişiniz üzerine geri aranma şansınız
07:30
than if your nameisim is ShaniceShanice or DeShawnDeShawn.
142
438433
2240
yüzde 14 daha fazla.
07:33
And all of this, despiterağmen
the factgerçek that by 2045,
143
441399
4751
Tüm bunların yanında, 2045 yılına kadar
07:38
AmericaAmerika is projectedprojekte to be
a minority-majorityAzınlık çoğunluk countryülke.
144
446174
5140
Amerika'nın bir azınlık-çoğunluk
ülkesi olacağı öngörülüyor.
07:44
Here'sİşte the thing:
145
452207
1241
Demek istediğim şu:
07:45
the business casedurum for diversityçeşitlilik,
as it standsstandları todaybugün,
146
453472
3418
İşyerlerinde çeşitlilik,
bugün görüldüğü üzere
07:48
doesn't really speakkonuşmak to any problemsorun.
147
456914
2003
bir problem olarak görülmüyor.
07:51
And the only way business
is going to get single-mindedtek fikirli
148
459472
2757
İş yerlerinin ırksal çeşitlilik konusunda
07:54
about racialırk diversityçeşitlilik
149
462253
1913
tavrını ortaya koymasının tek yolu
07:56
is if it has a problemsorun that is urgentacil
and relativebağıl to somebodybirisi
150
464190
4226
beyaz olmayan kişilerden
ziyade başka birinin
08:00
other than people of colorrenk.
151
468440
1559
bu konuyla ilgili sorun yaşaması.
08:02
I got one:
152
470928
1212
Ben bir örnek vereyim:
08:04
How about employeesçalışanlar and customersmüşteriler?
153
472164
2378
Mesela çalışanlar ve müşteriler?
08:07
Because no mattermadde what business you're in,
154
475100
2197
Çünkü hangi sektörde olursanız olun,
08:09
you're going to need those, right?
155
477321
1709
bu iki gruba ihtiyacınız var.
08:11
Well, let's talk about some realgerçek numberssayılar.
156
479054
3241
Şimdi biraz gerçek sayılardan konuşalım.
08:14
If you have employeesçalışanlar and customersmüşteriler,
wouldn'tolmaz it make senseduyu
157
482319
4292
Çalışanlarınız ve müşterileriniz olsa,
çalışanlarınızın biraz da olsa
08:18
if they lookedbaktı a little bitbit like
the people that work for you?
158
486635
4686
müşterilerinize benzemesi
mantıklı olmaz mıydı?
08:23
So if that's the casedurum, maybe your employeeişçi
basebaz should be 13 percentyüzde BlackSiyah
159
491345
5072
Durum böyle olduğunda
belki çalışanlarınızın yüzde 13'ü siyahi
08:28
and 18 percentyüzde Hispanicİspanyol,
160
496441
1551
ve yüzde 18'i Hispanik olmalı.
08:30
because that's what
the populationnüfus looksgörünüyor like.
161
498016
2373
Çünkü nüfus bu şekilde.
08:32
Maybe that's what
your customermüşteri basebaz looksgörünüyor like.
162
500413
3079
Belki müşteri tabanınız bu şekilde.
08:36
But let's be clearaçık:
163
504017
1362
Ama açık konuşalım:
08:37
diversityçeşitlilik and inclusioniçerme
are not the sameaynı things.
164
505403
3335
Çeşitlilik ve kapsayıcılık
aynı şeyler değil.
08:41
DiversityÇeşitlilik is a numberssayılar gameoyun.
165
509421
2126
Çeşitlilik bir sayı oyunu.
08:43
InclusionDahil etme is about impactdarbe.
166
511937
2152
Kapsayıcılık ise bir etkiyle ilgili.
08:46
CompaniesŞirketler can mandatemanda diversityçeşitlilik,
167
514652
2234
Şirketler çeşitliliği şart koşabilir
08:48
but they have to cultivateyetiştirmek inclusioniçerme.
168
516910
2308
ama kapsayıcılık işlenerek
ortaya çıkarılır.
08:51
And if inclusioniçerme is what you're after,
169
519964
2552
Yaratmak istediğiniz şey kapsayıcılık ise
08:54
you've got to calculatehesaplamak
some slightlyhafifçe differentfarklı numberssayılar.
170
522540
2728
biraz farklı hesaplar yapmak zorundasınız.
08:57
How about 30 percentyüzde?
171
525292
2395
Mesela yüzde 30?
09:00
Because that's the pointpuan
that researchAraştırma showsgösterileri
172
528361
2466
Çünkü yapılan araştırmalara
göre azınlıkların sesi
09:02
at whichhangi the voicessesleri of minoritiesazınlıklar
actuallyaslında beginbaşla to be heardduymuş.
173
530851
4544
ancak oranları yüzde 30
olduğunda duyuluyor.
09:08
If you want a realgerçek problemsorun,
174
536379
1754
Gerçek bir sorun istiyorsanız
09:10
you're going to need
realgerçek numberssayılar to fixdüzeltmek it,
175
538157
2075
düzeltmek için gerçek
sayılara ihtiyaç var
09:12
and if you're not willingistekli
to setset realgerçek numberssayılar,
176
540256
2159
ve gerçek sayıları ortaya
koyamıyorsanız
09:14
then maybe you're not realgerçek seriousciddi
about diversityçeşitlilik and inclusioniçerme.
177
542439
3472
belki de çeşitlilik ve kapsayıcılık
konusunda çok ciddi değilsiniz.
09:17
That bringsgetiriyor me to my thirdüçüncü pointpuan:
178
545935
1776
Bu da beni üçüncü noktaya getiriyor:
09:20
realgerçek consequencessonuçları.
179
548779
1727
gerçek sonuçlar.
09:23
Think about this:
180
551143
1171
Düşünün:
09:24
when salespeopleSatış temsilcileri forgetunutmak what they're doing
and don't come up with theironların numberssayılar,
181
552338
4057
satış personelleri yaptıklarını unutup
bize sayılarla gelmezlerse
09:28
what do we do?
182
556419
1161
o zaman ne yaparız?
09:29
We give them a little time,
maybe we give them some trainingEğitim.
183
557604
2906
Onlara biraz zaman
hatta belki de bir eğitim veririz.
09:32
But then if they don't hitvurmak
those numberssayılar eventuallysonunda,
184
560534
2451
Fakat hala kotalarını doldurmazlarsa
09:35
we fireateş them.
185
563009
1465
onları kovarız.
09:36
HoweverAncak, when you startbaşlama talkingkonuşma
about diversityçeşitlilik and inclusioniçerme,
186
564498
3198
Çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda
konuşmaya başlayınca
09:39
we use termsşartlar like "accountabilityHesap verebilirlik."
187
567720
2009
''hesap verebilirlik'' gibi
terimler kullanırız.
09:42
And maybe we scoldazarlamak, and maybe
we holdambar back an incentiveözendirici or two.
188
570163
4334
Bazen çıkışıyoruz bazen de onları
teşvik etmeyi kesiyoruz.
09:46
But you know what the besten iyi incentiveözendirici is?
189
574521
1952
En iyi teşvik nedir biliyor musunuz?
09:48
A job.
190
576497
1173
Bir iş.
09:49
And you know what
the besten iyi disincentiveengel is?
191
577694
2075
En köstekleyici şey ise
09:51
LosingKaybetme it.
192
579793
1241
işini kaybetmek.
09:53
So if companiesşirketler really
want accountabilityHesap verebilirlik,
193
581058
3735
Bu yüzden eğer şirketler gerçekten
hesap verebilirlik istiyorsa
09:56
they should assumeüstlenmek that that is a givenverilmiş.
194
584817
2105
zaten verildiğini farz etmeliler.
09:58
ConsequencesSonuçları are what happenolmak when you
don't do what you're accountablesorumlu for.
195
586946
4234
Sonuçlar sorumlu olduğunuz şeyi
yapmadığınız ortaya çıkanlardır.
10:04
ImagineHayal this:
196
592426
1988
Şunu hayal edin:
10:06
imaginehayal etmek a placeyer where people
of all colorsrenkler and all racesyarışları
197
594438
6751
Tüm renklerden ve ırklardan insanların
şirket basamaklarını tırmandığı,
10:13
are on and climbingTırmanmak everyher rungbasamak yuvası
of the corporatetüzel laddermerdiven;
198
601213
4692
kendini güvende hissettiği
ve her gün iş yerine
10:17
where those people feel safekasa --
indeedaslında, expectedbeklenen --
199
605929
4341
asimile olmamış gerçek kişiliklerini
10:22
to bringgetirmek theironların unassimilatedasimile edileli,
authenticotantik selvescanlarından to work everyher day,
200
610294
4478
getirmekten çekinmediği bir yer düşünün.
10:26
because the differencefark that they bringgetirmek
is bothher ikisi de recognizedtanınan and respecteditibarlı.
201
614796
5101
Getirdikleri farklılığın tanındığı
ve saygı gösterildiği bir yer.
10:32
And imaginehayal etmek a placeyer where the lessonsdersler
we learnöğrenmek about diversityçeşitlilik at work
202
620511
5702
Çeşitlilik hakkında işte öğrendiklerimizin
gerçek dünyada da yaptıklarımıza,
10:38
actuallyaslında transformdönüştürmek the things we do,
think and say outsidedışında of work.
203
626237
5430
düşüncelerimize ve söylediklerimize
yansıdığı bir yer.
10:44
That is what happensolur
if we all work togetherbirlikte
204
632288
2888
Birlikte çalıştığımızda olacak olan bu;
10:47
to fixdüzeltmek what's brokenkırık.
205
635200
1538
bir şeyleri yerine oturtacağız.
10:48
That is what happensolur if we stop
prayingdua eden for changedeğişiklik to happenolmak
206
636762
3634
Değişim için dua etmeyi bırakıp
bir şeyler yapmak için
10:52
and actuallyaslında startbaşlama movinghareketli
our feetayaklar to makingyapma it.
207
640420
2577
harekete geçtiğimizde olacak olan da bu.
10:55
That is the powergüç of single-mindednessşeyimi.
208
643551
2496
İşte bu sabit fikirli olmanın gücü.
10:58
Thank you.
209
646071
1160
Teşekkür ederim.
10:59
(ApplauseAlkış)
210
647255
2859
(Alkışlar)
Translated by Nurten KONAKCI
Reviewed by Cihan Ekmekçi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Janet Stovall - Inclusion advocate, speechwriter
UPS's Janet Stovall has developed a business approach that addresses corporate racism head-on -- and has created methods to help dismantle it.

Why you should listen

As one of only a handful of Black students on campus at Davidson College in North Carolina in the mid-80s, Janet Stovall witnessed racism and exclusion firsthand. Rather than retreating, this experience inspired Stovall to explore and initiate difficult conversations about race. By graduation, she had devised a plan to kickstart diversity initiatives that even now is recognized and referenced as the catalyst for changes that created a more diverse and inclusive Davidson. As an executive communications expert, Stovall has developed a business approach that addresses corporate racism head-on and has created methods to help dismantle it. At UPS, she is the primary speechwriter for the CEO and other senior leaders.

Stovall is working towards a Master's degree in integrated marketing communications from Georgetown University. In her spare time, she's exploring how people of color navigate predominately white colleges and corporate America, and the cultural and culinary links between past and present people of the African Diaspora.

More profile about the speaker
Janet Stovall | Speaker | TED.com