TEDxBeaconStreet
Ani Liu: Smelfies, and other experiments in synthetic biology
Ani Liu: Sentetik biyolojide öz koku ve diğer tecrübeler
Filmed:
Readability: 4.9
938,374 views
Eğer kendi kokunu, öz kokunu çekebilseydin ne olurdu? Eğer bir rujun olsa ve bu ruj sen nereden öpersen oranın büyümesine sebep olsa? Ani Liu teknoloji ve algı farkındalığının kesişme noktasını araştırıyor ve onun çalışmaları bilim, dizayn ve sanat arasında bir noktada sabitleşmiştir. Bu hızlı, akıllı konuşmada hayallerini, meraklarını ve tecrübelerini paylaşıyor ve soruyor: Bilim kurgu bilimsel gerçek olsaydı ne olurdu?
Ani Liu - Designer, artist
Ani Liu explores the intersection between technology and sensory perception. Full bio
Ani Liu explores the intersection between technology and sensory perception. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
What if our plants
0
760
1975
Eğer bitkilerimiz topraktaki
zehirlilik oranını hissedebilse
zehirlilik oranını hissedebilse
00:14
could sense the toxicity
levels in the soil
levels in the soil
1
2760
2696
00:17
and express that toxicity
through the color of its leaves?
through the color of its leaves?
2
5480
3040
ve bunu yapraklarının rengini
değiştirerek gösterebilse?
değiştirerek gösterebilse?
00:21
What if those plants could also
remove those toxins from the soil?
remove those toxins from the soil?
3
9680
3320
Peki bu bitkiler zehirleri topraktan
ayırabilse nasıl olurdu?
ayırabilse nasıl olurdu?
00:26
Instead, what if those plants
4
14560
2096
Ya da kendi ambalajlarını
kendileri büyürken üretse
kendileri büyürken üretse
00:28
grew their own packaging,
5
16680
1856
00:30
or were designed to only be harvested
6
18560
2576
veya sadece sahiplerinin
kendi patentli makineleriyle
kendi patentli makineleriyle
00:33
by their owners' own patented machines?
7
21160
2256
hasat edilebilecek
şekilde tasarlanabilseler?
şekilde tasarlanabilseler?
00:35
What happens when biological design
8
23440
1896
Biyolojik tasarım, seri üretim malların
00:37
is driven by the motivations
of mass-produced commodities?
of mass-produced commodities?
9
25360
3536
gereksinimlerine göre
güdülense nasıl olur?
güdülense nasıl olur?
00:40
What kind of world would that be?
10
28920
1600
Ne çeşit bir dünyamız olurdu?
00:43
My name is Ani, and I'm a designer
and researcher at MIT Media Lab,
and researcher at MIT Media Lab,
11
31240
4016
Benim adım Ani, MIT Media Lab'da
tasarımcı ve araştırmacıyım.
tasarımcı ve araştırmacıyım.
00:47
where I'm part of a relatively new
and unique group called Design Fiction,
and unique group called Design Fiction,
12
35280
4136
Burada nispeten yeni ve
benzersiz bir grup olan
benzersiz bir grup olan
Design Fiction
(Tasarım Kurgu) ekibindeyim.
(Tasarım Kurgu) ekibindeyim.
00:51
where we're wedged somewhere
between science fiction and science fact.
between science fiction and science fact.
13
39440
4096
Burası bilim kurgu ile bilimsel
gerçeklerin arasına sıkıştığımız yer.
gerçeklerin arasına sıkıştığımız yer.
00:55
And at MIT, I am lucky enough
to rub shoulders with scientists
to rub shoulders with scientists
14
43560
4136
MIT'de sentetik nörobiyoloji,
yapay zekâ, yapay yaşam
yapay zekâ, yapay yaşam
00:59
studying all kinds of cutting edge fields
15
47720
1976
ve bunlarla ilgili son derece
modern her türlü alanda
modern her türlü alanda
01:01
like synthetic neurobiology,
16
49720
2376
çalışan bilimciler ile
01:04
artificial intelligence, artificial life
17
52120
2016
bir arada bulunma şansım oluyor.
01:06
and everything in between.
18
54160
1736
01:07
And across campus,
there's truly brilliant scientists
there's truly brilliant scientists
19
55920
3816
Kampüsün her yanında, "Ben dünyayı nasıl
daha iyi bir yer hâline getirebilirim?"
daha iyi bir yer hâline getirebilirim?"
01:11
asking questions like,
"How can I make the world a better place?"
"How can I make the world a better place?"
20
59760
3496
gibi sorular soran
gerçekten parlak bilimciler var.
gerçekten parlak bilimciler var.
01:15
And part of what my group
likes to ask is, "What is better?"
likes to ask is, "What is better?"
21
63280
2896
Benim grubumun sormayı sevdiği
sorulardan biri "Daha iyi olan nedir?"
sorulardan biri "Daha iyi olan nedir?"
01:18
What is better for you, for me,
22
66200
2096
Senin için, benim için,
beyaz bir kadın, eşcinsel bir erkek,
bir gazi ya da protezli bir çocuk için
bir gazi ya da protezli bir çocuk için
01:20
for a white woman, a gay man,
23
68320
2136
01:22
a veteran, a child with a prosthetic?
24
70480
2496
hangisi daha iyi?
01:25
Technology is never neutral.
25
73000
2056
Teknoloji hiçbir zaman nötr değildir.
01:27
It frames a reality
26
75080
1656
Bir gerçeği çerçeveler
01:28
and reflects a context.
27
76760
1776
ve bir bağlamı yansıtır.
Eğer bunlar ilk gününüzdeki
standart meseleler ise
standart meseleler ise
01:30
Can you imagine what it would say
about the work-life balance at your office
about the work-life balance at your office
28
78560
3736
ofisinizdeki çalışma dengesi hakkında
ne söyleyeceğini hayal edebilir misiniz?
ne söyleyeceğini hayal edebilir misiniz?
01:34
if these were standard issue
on the first day?
on the first day?
29
82320
2176
01:36
(Laughter)
30
84520
1416
(Gülüşmeler)
01:37
I believe it's the role
of artists and designers
of artists and designers
31
85960
2256
İnanıyorum ki
kritik soruları gündeme getirmek
kritik soruları gündeme getirmek
01:40
to raise critical questions.
32
88240
2136
sanatçıların ve tasarımcıların işidir.
01:42
Art is how you can see
and feel the future,
and feel the future,
33
90400
2416
Sanat, geleceği nasıl gördüğün
ve hissettiğindir
ve hissettiğindir
01:44
and today is an exciting
time to be a designer,
time to be a designer,
34
92840
2456
ve günümüz, tüm yeni araçların
erişilebilir olmasıyla
erişilebilir olmasıyla
01:47
for all the new tools becoming accessible.
35
95320
2136
tasarımcı olmak için heyecan
verici bir zaman.
verici bir zaman.
01:49
For instance, synthetic biology
36
97480
1576
Örneğin, sentetik biyoloji
01:51
seeks to write biology
as a design problem.
as a design problem.
37
99080
2896
biolojiyi tasarım problemi olarak
yazmayı arıyor.
yazmayı arıyor.
01:54
And through these developments,
38
102000
1536
Ve bu gelişmeler vasıtasıyla,
01:55
my lab asks, what are the roles
and responsibilities
and responsibilities
39
103560
2936
benim laboratuvarım,
sanatçının, tasarımcının,
sanatçının, tasarımcının,
01:58
of an artist, designer,
scientist or businessman?
scientist or businessman?
40
106520
4336
bilim adamının veya iş adamının
hangi rolde olduğunu sorguluyor.
hangi rolde olduğunu sorguluyor.
02:02
What are the implications
41
110880
1536
Sentetik biyoloji, genetik mühendisliğin
02:04
of synthetic biology, genetic engineering,
42
112440
2736
etkileri nelerdir
02:07
and how are they shaping our notions
of what it means to be a human?
of what it means to be a human?
43
115200
4616
ve bizim insan olmanın anlamı ile ilgili
kavramlarımızı nasıl şekillendiriyorlar?
kavramlarımızı nasıl şekillendiriyorlar?
02:11
What are the implications of this
on society, on evolution
on society, on evolution
44
119840
3296
Bunun toplumda ve evrimde etkileri neler?
02:15
and what are the stakes in this game?
45
123160
2576
Ve bu oyunda riskli olan ne?
02:17
My own speculative design research
at the current moment
at the current moment
46
125760
3216
Benim sahip olduğum
spekülatif tasarım araştırmam
spekülatif tasarım araştırmam
02:21
plays with synthetic biology,
47
129000
1416
şu anda sentetik biyoloji
üzerine çalışıyor,
üzerine çalışıyor,
02:22
but for more emotionally driven output.
48
130440
3016
fakat daha fazla duygusal
sürülen çıktılar üzerine.
sürülen çıktılar üzerine.
02:25
I'm obsessed with olfaction
as a design space,
as a design space,
49
133480
2776
Tasarım alanı olarak koku alma
duyusu ile takıntılıyım
duyusu ile takıntılıyım
02:28
and this project started with this idea
50
136280
2816
ve bu proje "Koku selfisini,
smelfie çekebilseydik"
smelfie çekebilseydik"
02:31
of what if you could take
a smell selfie, a smelfie?
a smell selfie, a smelfie?
51
139120
3776
fikriyle başladı.
02:34
(Laughter)
52
142920
1456
(Gülüşmeler)
02:36
What if you could take
your own natural body odor
your own natural body odor
53
144400
2736
Kendi doğal vücut kokunu çekebilsen ve
02:39
and send it to a lover?
54
147160
2056
bunu sevgiline gönderebilsen ne olurdu?
02:41
Funny enough, I found that this
was a 19th century Austrian tradition,
was a 19th century Austrian tradition,
55
149240
3776
Yeterince komik, bunun bir 19'uncu yüzyıl
Avusturya geleneği olduğunu buldum,
Avusturya geleneği olduğunu buldum,
02:45
where couples in courtship
would keep a slice of apple
would keep a slice of apple
56
153040
2616
burada çiftler kur yaparken bir
dilim elmayı dans boyunca
dilim elmayı dans boyunca
02:47
crammed under their armpit during dances,
57
155680
2576
koltuk altında tutuyormuş
02:50
and at the end of the evening,
58
158280
1536
ve gecenin sonunda
02:51
the girl would give the guy
she most fancied her used fruit,
she most fancied her used fruit,
59
159840
3376
kız en çok çekici bulduğu erkeğe
kendi kullanılmış meyvesini veriyor
kendi kullanılmış meyvesini veriyor
02:55
and if the feeling was mutual,
60
163240
2176
ve eğer hisler karşılıklı ise,
erkek bu kokuşmuş elmayı yalayıp yutuyor.
02:57
he would wolf down that stinky apple.
61
165440
1936
02:59
(Laughter)
62
167400
3120
(Gülüşmeler)
03:03
Famously, Napoleon wrote
many love letters to Josephine,
many love letters to Josephine,
63
171680
3296
Bilindiği üzere, Napolyon Josephine'ye
birçok mektup yazmıştır
birçok mektup yazmıştır
03:07
but perhaps amongst the most memorable
is this brief and urgent note:
is this brief and urgent note:
64
175000
4256
fakat belki en çok hatırlananlar
arasında bu kısa ve öz not vardır:
arasında bu kısa ve öz not vardır:
03:11
"Home in three days. Don't bathe."
65
179280
2216
"Üç gün içinde evdeyim. Banyo yapma."
03:13
(Laughter)
66
181520
2056
(Gülüşmeler)
03:15
Both Napoleon and Josephine
adored violets.
adored violets.
67
183600
2160
Hem Napoleon, hem de Josephine
menekşelere hayrandı.
menekşelere hayrandı.
03:19
Josephine wore violet-scented perfume,
68
187320
2136
Josephine menekşe kokulu
parfüm kullanırdı,
parfüm kullanırdı,
03:21
carried violets on their wedding day,
69
189480
1816
düğün gününde menekşe taşıdı
03:23
and Napoleon sent her a bouquet of violets
70
191320
2015
ve her evlilik yıl dönümlerinde Napolyon
03:25
every year on their anniversary.
71
193359
1537
ona bir buket menekşe gönderirdi.
03:26
When Josephine passed away,
72
194920
1576
Josephine öldüğü zaman,
Josephine'nin mezarına menekşelerden ekti.
03:28
he planted violets at her grave,
73
196520
1576
03:30
and just before his exile,
74
198120
1816
Ve sürgününden önce
03:31
he went back to that tomb site,
75
199960
2136
bu anıt mezar alanına geldi,
biraz çiçek topladı, bunları kalp
şeklindeki kolye ucuna içine koydu
şeklindeki kolye ucuna içine koydu
03:34
picked some of those flowers,
entombed them in a locket
entombed them in a locket
76
202120
2656
03:36
and wore them until the day he died.
77
204800
1736
ve bunu öldüğü güne kadar taşıdı.
Ve ben bunu çok duygulu buldum.
03:38
And I found this so moving,
78
206560
1536
03:40
I thought, could I engineer that violet
to smell just like Josephine?
to smell just like Josephine?
79
208120
3896
Josephine gibi kokan bu menekşeleri
yapabilir miyim diye düşündüm.
yapabilir miyim diye düşündüm.
03:44
What if, for the rest of eternity,
80
212040
1656
Sonsuzluğun geri kalanı için
03:45
when you went to visit her site,
81
213720
1576
onun yerini ziyarete gittiğinizde,
03:47
you could smell Josephine
just as Napoleon loved her?
just as Napoleon loved her?
82
215320
3256
Napolyon'un onu sevdiği gibi
koklayabiliyor olsaydınız?
koklayabiliyor olsaydınız?
03:50
Could we engineer new ways of mourning,
83
218600
2416
Yas tutmanın yeni yollarını,
anmak için yeni ritüeller
anmak için yeni ritüeller
03:53
new rituals for remembering?
84
221040
2096
yapabilir miyiz?
03:55
After all, we've engineered
transgenic crops
transgenic crops
85
223160
2696
En sonunda kârı maksimize etmek için
03:57
to be maximized for profit,
86
225880
2136
transgenetik mahsul ürettik.
04:00
crops that stand up to transport,
87
228040
2136
Sevk edilmeye dayanıklı mahsuller,
04:02
crops that have a long shelf life,
88
230200
1936
uzun raf ömürlü mahsuller,
şekerli tadı olan fakat haşereye
karşı dayanıklı mahsuller,
karşı dayanıklı mahsuller,
04:04
crops that taste sugary sweet
but resist pests,
but resist pests,
89
232160
2456
04:06
sometimes at the expense
of nutritional value.
of nutritional value.
90
234640
3416
bazen bunlar besin değeri
pahasına oluyor.
pahasına oluyor.
Biz aynı teknolojilerinden duygusal olarak
hassas çıktı için faydalanabilir miyiz?
hassas çıktı için faydalanabilir miyiz?
04:10
Can we harness these same technologies
for an emotionally sensitive output?
for an emotionally sensitive output?
91
238080
4576
Benim laboratuvarımda şu sıralar,
04:14
So currently in my lab,
92
242680
1296
insanın insan gibi kokmasına sebep olan
şey gibi soruları araştırıyorum.
şey gibi soruları araştırıyorum.
04:16
I'm researching questions like,
what makes a human smell like a human?
what makes a human smell like a human?
93
244000
3296
04:19
And it turns out it's fairly complicated.
94
247320
2616
Ve bu araştırmanın
sonucu çok karışık çıktı.
sonucu çok karışık çıktı.
04:21
Factors such as your diet,
your medications, your lifestyle
your medications, your lifestyle
95
249960
3216
Beslenme şekliniz, tedavileriniz,
yaşam tarzınız gibi tüm faktörler,
yaşam tarzınız gibi tüm faktörler,
04:25
all factor into the way you smell.
96
253200
2016
sizin nasıl koktuğunuzu etkiliyor.
04:27
And I found that our sweat
is mostly odorless,
is mostly odorless,
97
255240
2536
Ve şunu buldum ki bizim terimiz
genellikle kokusuzdur
genellikle kokusuzdur
04:29
but it's our bacteria and microbiome
98
257800
2135
fakat bakterilerimiz ve mikrobiyomlarımız,
04:31
that's responsible for your smells,
your mood, your identity
your mood, your identity
99
259959
3737
sizin kokularınızdan, ruh hâlinizden,
kimliğinizden ve
kimliğinizden ve
bunun ötesinde birçok şeyden sorumludur.
04:35
and so much beyond.
100
263720
1616
04:37
And there's all kinds
of molecules that you emit
of molecules that you emit
101
265360
2296
Ve bunlar yaydığınız
her çeşit moleküllerdir,
her çeşit moleküllerdir,
04:39
but which we only perceive subconsciously.
102
267680
2280
fakat bunu sadece
bilinçaltımızda algılıyoruz.
bilinçaltımızda algılıyoruz.
04:43
So I've been cataloging and collecting
103
271120
2336
Bu nedenle, vücudun farklı bölümlerindeki
04:45
bacteria from different sites of my body.
104
273480
2176
bakterileri topluyor ve katologluyorum.
Bir bilim adamıyla
konuştuktan sonra, düşündük ki,
konuştuktan sonra, düşündük ki,
04:47
After talking to a scientist, we thought,
105
275680
1976
04:49
maybe the perfect concoction of Ani
106
277680
1696
belki Ani'nin mükemmel karışımı,
04:51
is like 10 percent collarbone,
30 percent underarm,
30 percent underarm,
107
279400
3976
%10 köprücük kemiği (boyun bölgesi),
%30 koltuk altı,
%30 koltuk altı,
04:55
40 percent bikini line and so forth,
108
283400
2296
%40 bikini bölgesi ve
benzeri gibi olabilir
benzeri gibi olabilir
04:57
and occasionally
I let researchers from other labs
I let researchers from other labs
109
285720
3056
ve bazen diğer laboratuvarlardaki
araştırmacılara benim örneklerimi
araştırmacılara benim örneklerimi
05:00
take a sniff of my samples.
110
288800
1656
koklamalarına izin veriyorum.
05:02
And it's been interesting to hear
how smell of the body
how smell of the body
111
290480
3176
Ve vücudun nasıl koktuğunun
vücut bağlamı dışında algılandığını
vücut bağlamı dışında algılandığını
05:05
is perceived outside
of the context of the body.
of the context of the body.
112
293680
2816
duymak ilginç oluyor.
05:08
I've gotten feedback such as,
113
296520
1576
Geri dönüşler aldım, örneğin;
05:10
smells like flowers, like chicken,
114
298120
2456
çiçekler gibi kokuyor,
tavuk gibi kokuyor,
tavuk gibi kokuyor,
mısır gevreği gibi kokuyor,
05:12
like cornflakes,
115
300600
1216
05:13
like beef carnitas.
116
301840
1456
beef carnitas (bir çeşit et yemeği)
gibi kokuyor.
gibi kokuyor.
05:15
(Laughter)
117
303320
1896
(Gülüşmeler)
05:17
At the same time, I cultivate
a set of carnivorous plants
a set of carnivorous plants
118
305240
3616
Aynı zamanda, avlarını
cezbetmek için etimsi kokular
cezbetmek için etimsi kokular
05:20
for their ability to emit
fleshlike odors to attract prey,
fleshlike odors to attract prey,
119
308880
3656
yayma kabiliyetleri için bir takım
etçil bitkiler yetiştiriyorum,
etçil bitkiler yetiştiriyorum,
05:24
in an attempt to kind of create
this symbiotic relationship
this symbiotic relationship
120
312560
2816
bunu, benim bakterilerimle
bu organizmalar arasında
bu organizmalar arasında
05:27
between my bacteria and this organism.
121
315400
2920
bir çeşit ortak yaşam ilişkisi
kurma teşebbüsümde yapıyorum.
kurma teşebbüsümde yapıyorum.
05:31
And as it so happens,
I'm at MIT and I'm in a bar,
I'm at MIT and I'm in a bar,
122
319520
2656
Ve tesadüfen, ben MIT'teyim
ve bir bardayım,
ve bir bardayım,
05:34
and I was talking to a scientist
123
322200
2296
kimyager ve bitki bilimci olan
05:36
who happens to be a chemist
and a plant scientist,
and a plant scientist,
124
324520
2376
bir bilim adamı ile konuşuyordum
ve ona benim projelerimden bahsediyordum
05:38
and I was telling him about my project,
125
326920
1896
05:40
and he was like, "Well, this sounds
like botany for lonely women."
like botany for lonely women."
126
328840
3136
ve o "kulağa yalnız bir kadın için
botanik gibi geliyor" havasındaydı.
botanik gibi geliyor" havasındaydı.
05:44
(Laughter)
127
332000
3016
(Gülüşmeler)
05:47
Unperturbed, I said, "OK."
128
335040
2896
İstifimi bozmadan, "Peki" dedim.
05:49
I challenged him.
129
337960
1216
Ona meydan okudum.
05:51
"Can we engineer a plant
that can love me back?"
that can love me back?"
130
339200
3296
"Beni sevebilecek bir bitki
yapabilir miyiz?"
yapabilir miyiz?"
05:54
And for some reason,
he was like, "Sure, why not?"
he was like, "Sure, why not?"
131
342520
3456
Ve bazı sebeplerden o sanki
"tabii, neden olmasın?" havasına girdi.
"tabii, neden olmasın?" havasına girdi.
05:58
So we started with,
can we get a plant to grow towards me
can we get a plant to grow towards me
132
346000
2936
Ardından, beraber başladık,
ben güneşmişim gibi
ben güneşmişim gibi
bana doğru yetişen bir
bitki elde edebilir miyiz?
bitki elde edebilir miyiz?
06:00
like I was the sun?
133
348960
1456
06:02
And so we're looking at mechanisms
in plants such as phototropism,
in plants such as phototropism,
134
350440
3936
Bu nedenle bitkilerdeki hücrelerin
gölgeli tarafta uzanmasına
gölgeli tarafta uzanmasına
neden olan oksin gibi hormonların
üretimiyle bitkinin güneşe doğru
üretimiyle bitkinin güneşe doğru
06:06
which causes the plant
to grow towards the sun
to grow towards the sun
135
354400
2176
06:08
by producing hormones like auxin,
136
356600
1976
büyümesini sağlayan
06:10
which causes cell elongation
on the shady side.
on the shady side.
137
358600
2656
fototropizm gibi mekanizmalar bakıyoruz.
06:13
And right now I'm creating
a set of lipsticks
a set of lipsticks
138
361280
2136
Şu anda, bu kimyasallarla aşılanmış
06:15
that are infused with these chemicals
139
363440
1816
bir takım rujlar üretiyorum,
ki bu kimyasallar benim
ki bu kimyasallar benim
06:17
that allow me to interact with a plant
on its own chemical signatures --
on its own chemical signatures --
140
365280
3656
ile bitkinin kendi kimyasal imzasıyla
iletişime geçmeme izin veriyor.
iletişime geçmeme izin veriyor.
06:20
lipsticks that cause plants
to grow where I kiss it,
to grow where I kiss it,
141
368960
3416
Rujlar nereyi öptüysem
oranın büyümesine sebep oluyor,
oranın büyümesine sebep oluyor,
06:24
plants that blossom
where I kiss the bloom.
where I kiss the bloom.
142
372400
2736
bitki benim öptüğüm yerde çiçek açıyor.
06:27
And through these projects,
143
375160
2776
Ve bu projeler vasıtasıyla,
doğayı nasıl tanımlayabiliriz tarzında
06:29
I'm asking questions like,
144
377960
1416
06:31
how do we define nature?
145
379400
1696
sorular soruyorum.
06:33
How do we define nature
when we can reengineer its properties,
when we can reengineer its properties,
146
381120
3536
Doğanın özelliklerini tekrar
tasarlayabilirken onu nasıl tanımlarız
tasarlayabilirken onu nasıl tanımlarız
06:36
and when should we do it?
147
384680
1416
ve bunu ne zaman yapmalıyız?
06:38
Should we do it for profit, for utility?
148
386120
3696
Bunu kâr için, fayda için mi
yapmalı mıyız?
yapmalı mıyız?
06:41
Can we do it for emotional ends?
149
389840
1696
Bunu duygusal bir mesele için
yapabilir miyiz?
yapabilir miyiz?
06:43
Can biotechnology be used
to create work as moving as music?
to create work as moving as music?
150
391560
3576
Biyoteknoloji, müzik gibi hareketli bir
iş yapmak için kullanılabilir mi?
iş yapmak için kullanılabilir mi?
06:47
What are the thresholds between science
151
395160
1896
Bilim ve onun duygusal manzaramızı
şekillendirme kabiliyeti
şekillendirme kabiliyeti
06:49
and its ability to shape
our emotional landscape?
our emotional landscape?
152
397080
2840
arasındaki eşikler nedir?
06:52
It's a famous design mantra
that form follows function.
that form follows function.
153
400640
3776
Bu, formun fonksiyonu takip ettiği
ünlü dizayn mantradır.
ünlü dizayn mantradır.
06:56
Well, now, wedged somewhere
between science, design and art
between science, design and art
154
404440
4056
Peki, şimdi, bilim, dizayn ve sanat
arasında bir yer sabitleyin.
arasında bir yer sabitleyin.
07:00
I get to ask,
155
408520
1216
soruyorum,
07:01
what if fiction informs fact?
156
409760
1456
kurgu gerçeği bilgilendirse?
07:03
What kind of R&D lab would that look like
157
411240
2056
Buna benzer bir Ar-Ge laboratuvarı
nasıl olurdu
nasıl olurdu
07:05
and what kind of questions
would we ask together?
would we ask together?
158
413320
2616
ve birlikte ne çeşit sorular sorardık?
07:07
We often look to technology as the answer,
159
415960
2336
Sıklıkla teknolojiye cevapmış
gibi bakıyoruz,
gibi bakıyoruz,
07:10
but as an artist and designer,
160
418320
1536
fakat sanatçı ve tasarımcı olarak,
07:11
I like to ask, but what is the question?
161
419880
2496
sormak istiyorum, fakat soru ne?
07:14
Thank you.
162
422400
1216
Teşekkür ederim.
07:15
(Applause)
163
423640
3360
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Ani Liu - Designer, artistAni Liu explores the intersection between technology and sensory perception.
Why you should listen
Ani Liu is a transdisciplinary artist working at the intersection of art and science. Currently at MIT Media Lab, she creates research-based art that explores the social, cultural and ethical implications of emerging technologies. In the search to link scientific innovation with emotional tangibility, her work has spanned the scales of architectural installations, wearable prosthetics, augmented reality and synthetic biology.
Liu's work has been presented at the Boston Museum of Fine Arts, Asian Art Museum, MIT Museum, MIT Media Lab, Wiesner Gallery, Harvard University, Open Gallery, Powerhouse Alliance Conference, Buildings as Cities Inaugural Conference and TEDxBeaconStreet. Her work has been featured in several publications, including See Yourself X: Human Futures Expanded and Solid: Design Techniques.
In 2014-15, she led the research program in Sensory Mediation at the Harvard Center for Green Buildings and Cities, which explores how information visualization, augmented reality and other emerging technologies can be harnessed to extend the human sensorium to redefine spatial experience.
She taught as an Associate Instructor at the Harvard Graduate School of Design, where she co-taught an advanced-level architectural studio called Architecture of Cultural Prosthetics: Tools for Communication and Expression in the Public Space with Krzysztof Wodiczko.
Liu has a BA from Dartmouth College and received a Masters of Architecture degree from the Harvard Graduate School of Design, earning a distinction for her thesis in wearable technologies, responsive environments and cultural prosthetics. She continually seeks to discover the unexpected, through playful experimentation, intuition and speculative storytelling.
Ani Liu | Speaker | TED.com