ABOUT THE SPEAKER
Emtithal Mahmoud - Poet
Emtithal "Emi" Mahmoud dedicates her time to spreading understanding through poetry and advocacy, particularly for the cause of refugees and disadvantaged communities the world over.

Why you should listen

Emtithal "Emi" Mahmoud is the reigning 2015 Individual World Poetry Slam Champion and 2016 Woman of the World Co-champion. One of BBC's 100 Most Inspirational Women of 2015, Mahmoud studied anthropology and molecular, cellular amd developmental biology at Yale University and is a Darfur native from the heart of Philadelphia.

A UNHCR High Profile Supporter, a Yale Global Health Fellow and Leonore Annenberg Scholar, Mahmoud dedicates her time to spreading understanding through poetry and advocacy, particularly for the cause of refugees and disadvantaged communities the world over. A closing speaker for Yale University's 2016 graduation ceremony, Mahmoud has part-taken in multiple White House round-table discussions, including a session with President Obama and has presented at multiple United Nations events, opening and closing for the Secretary General. In December 2016, she spoke at the Laureates and Leaders Summit in New Delhi and launched the 100 Million for 100 Million child advocacy campaign alongside the Dalai Lama, Indian President Pranab Mukherjee, Kailash Satyarthi and 14 other Nobel laureates and Leaders. A member of the Philanthropy Age "How to Do Good" speaking tour and a Hedgebrook writing fellow, Mahmoud has entered profound spaces across countless audiences -- spanning four continents in person and the entire international community digitally.

More profile about the speaker
Emtithal Mahmoud | Speaker | TED.com
TEDMED 2016

Emtithal Mahmoud: A young poet tells the story of Darfur

Emtithal Mahmoud: Genç bir şair, Darfur'un hikâyesini anlatıyor

Filmed:
1,059,568 views

Emtithal "Emi" Mahmoud, Darfur'daki soykırımdan kaçma tecrübesi ile zıtlaşarak, direnişin şiirini yazıyor. Mülteciler, aile, neşe ve keder hakkında iki heyecan verici şiir paylaşıyor ve "bana tanıklık edecek misiniz?" diye soruyor.
- Poet
Emtithal "Emi" Mahmoud dedicates her time to spreading understanding through poetry and advocacy, particularly for the cause of refugees and disadvantaged communities the world over. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I was 10 yearsyıl oldeski when I learnedbilgili
what the wordsözcük "genocidesoykırım" meantdemek.
0
994
4117
"Soykırım" kelimesinin ne anlama
geldiğini öğrendiğimde 10 yaşımdaydım.
00:18
It was 2003,
1
6755
1704
2003 yılıydı ve
00:20
and my people were beingolmak brutallyvahşice
attackedsaldırıya because of theironların raceyarış --
2
8483
4102
insanlarıma ırklarından
ötürü vahşice saldırılıyordu --
00:24
hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce murderedöldürülmüş,
3
12609
1804
yüz binlercesi öldürüldü,
00:26
millionsmilyonlarca displacedyerinden,
4
14437
1948
milyonlarcası yerinden edildi,
00:28
a nationulus tornyırtık apartayrı at the handseller
of its ownkendi governmenthükümet.
5
16409
3299
bir ulus, kendi
devletinin elleriyle parçalara ayrıldı.
00:32
My motheranne and fatherbaba immediatelyhemen beganbaşladı
speakingkonuşuyorum out againstkarşısında the crisiskriz.
6
20199
4190
Annem ve babam
kriz hakkında eleştiri yapmaya başladılar.
00:36
I didn't really understandanlama it,
7
24413
1486
Aslında anlamıyordum, sadece
00:37
exceptdışında for the factgerçek
that it was destroyingtahrip my parentsebeveyn.
8
25923
2846
bunun, aileme zarar verdiğini biliyordum.
00:41
One day, I walkedyürüdü in on my motheranne cryingağlıyor,
9
29391
3713
Bir gün annemi ağlarken gördüm ve
00:45
and I askeddiye sordu her why
we are buryinggömme so manyçok people.
10
33128
4647
ona neden bu kadar çok
insanı gömdüğümüzü sordum.
00:50
I don't rememberhatırlamak the wordskelimeler that she choseseçti
11
38400
2703
10 yaşındaki kızına soykırımı anlatmak
00:53
to describetanımlamak genocidesoykırım to her
10-year-old-yaşında daughterkız evlat,
12
41127
4237
için seçtiği kelimeleri hatırlamıyorum,
00:57
but I rememberhatırlamak the feelingduygu.
13
45388
1629
fakat o hissi hatırlıyorum.
00:59
We feltkeçe completelytamamen aloneyalnız,
14
47741
3055
Tamamen yalnız hissetmiştik,
01:02
as if no one could hearduymak us,
15
50820
1918
kimse bizi duymuyor gibiydi,
01:04
as if we were essentiallyesasen invisiblegörünmez.
16
52762
2809
görünmez gibiydik.
01:08
This is when I wroteyazdı
my first poemşiir about DarfurDarfur.
17
56359
4029
Darfur hakkındaki ilk şiirimi de
o zaman yazdım.
01:13
I wroteyazdı poetryşiir to convinceikna etmek people
to hearduymak and see us,
18
61144
4988
İnsanların bizi görmesini ve
duymasını sağlamak için şiir yazdım
01:18
and that's how I learnedbilgili
the thing that changeddeğişmiş me.
19
66156
2470
ve beni değiştiren
şeyi de bu şekilde öğrendim.
01:21
It's easykolay to be seengörüldü.
20
69291
1796
Bunu görmek çok kolay.
01:23
I mean, look at me -- I'm a younggenç
AfricanAfrika womankadın with a scarfeşarp around my headkafa,
21
71111
5110
Yani, bakın bana -- kafasında
eşarp olan, genç Afrikalı bir kadınım,
01:28
an AmericanAmerikan accentAksan on my tonguedil
22
76245
2163
dilimde ise Amerikan aksanı var ve
01:30
and a storyÖykü that makesmarkaları even the mostçoğu
brutalacımasız of MondayPazartesi morningsSabahları seemgörünmek invitingçekici.
23
78432
4358
Pazartesi sabahlarının en vahşisini
oluşturan bir hikâye cazip görünüyor.
01:36
But it's hardzor to convinceikna etmek people
that they deservehak etmek to be seengörüldü.
24
84031
3603
Fakat insanları görülmeye değer
olduklarına ikna etmek zor bir şey.
01:40
I learnedbilgili this in my highyüksek schoolokul
classroomsınıf one day,
25
88741
2411
Bunu lisedeyken, öğretmenim
bir gün benden Darfur'la ilgili
01:43
when my teacheröğretmen askeddiye sordu me
to give a presentationsunum about DarfurDarfur.
26
91176
2875
sunum yapmamı istediğinde öğrendim.
01:46
I was settingayar up the projectorprojektör
when a classmatesınıf arkadaşı of mineMayın said,
27
94075
3895
Projektörü ayarlarken sınıf
arkadaşlarımdan birisi şöyle dedi;
01:49
"Why do you have to talk about this?
28
97994
2095
"Neden bundan bahsetmek zorundasın?
01:52
Can't you think about us
and how it will make us feel?"
29
100113
3050
Bunun bize ne hissettireceğini
düşünemiyor musun?"
01:55
(LaughterKahkaha)
30
103187
2140
(Gülüşmeler)
01:57
My 14-year-old-yaşında selföz didn't know
what to say to her,
31
105351
4064
14 yaşımdaki hâlim ona
ne cevap vereceğini veya o anda
02:01
or how to explainaçıklamak the painAğrı
that I feltkeçe in that momentan,
32
109439
3862
hissettiğim acıyı nasıl
açıklayacağını bilmiyordu
02:05
and in everyher momentan that we were forcedzorunlu
not to talk about "this."
33
113325
4071
ve her dakika "bundan"
bahsetmemeye zorlanıyorduk.
02:09
Her wordskelimeler tookaldı me back to the daysgünler
and nightsgece on the groundzemin in DarfurDarfur,
34
117420
4844
Sözleri beni Darfur'daki
günlere ve gecelere götürdü,
02:14
where we were forcedzorunlu to remainkalmak silentsessiz;
35
122288
2454
sessiz kalmaya zorlandığımız;
02:16
where we didn't speakkonuşmak over morningsabah teaÇay
36
124766
2191
sabah çay içerken,
02:18
because the warplanessavaş uçakları overheadek yük
would swallowyutmak any and all noisegürültü;
37
126981
4453
savaş uçakları tüm sesleri
bastırdığı için konuşmadığımız;
02:23
back to the daysgünler when we were told
38
131458
2123
yalnızca duyulmayı
hak etmediğimizin değil,
02:25
not only that we don't
deservehak etmek to be heardduymuş
39
133605
2789
aynı zamanda var olma hakkımızın
02:28
but that we do not have a right to existvar olmak.
40
136418
2816
olmadığının söylendiği zamanlara götürdü.
02:31
And this is where the magicsihirli happenedolmuş,
41
139963
2479
Ve orada olmayı hak etmediğim hissi,
02:34
in that classroomsınıf when all the studentsöğrencilerin
startedbaşladı takingalma theironların seatsKoltuklar
42
142466
3223
oraya ait olmadığım hissi
veya sessizliği kırma hakkımın olmadığı
02:37
and I beganbaşladı to speakkonuşmak,
43
145713
1269
hissi yeniden ortaya
02:39
despiterağmen this renewedyenilenen feelingduygu
that I didn't deservehak etmek to be there,
44
147006
3739
çıkmasına rağmen, sınıfta tüm
öğrenciler yerini almaya başladığında ve
02:42
that I didn't belongait there
45
150769
1440
konuşmaya başladığımda
02:44
or have a right to breakkırılma the silenceSessizlik.
46
152233
2378
bir büyü oluştu.
02:47
As I talkedkonuştuk,
47
155110
1684
Konuştuğumda ve
02:48
and my classmatessınıf arkadaşları listeneddinlenen,
48
156818
2643
sınıf arkadaşlarım dinlediğinde,
02:51
the fearkorku ebbedebbed away.
49
159485
1470
korku yavaş yavaş azalmıştı.
02:54
My mindus becameoldu calmsakin,
50
162022
1577
Zihnim sakinleşti ve
02:55
and I feltkeçe safekasa.
51
163623
1677
güvende hissettim.
02:58
It was the soundses of our grievingacı çekiyor,
52
166796
2897
Bu bizim kederimizin sesiydi,
03:01
the feel of theironların armssilâh around me,
53
169717
2723
bana sarıldıkları hissiydi ve
03:04
the steadyistikrarlı wallsduvarlar that heldbekletilen us togetherbirlikte.
54
172464
2281
o sabit duvarlar bizi bir arada tutuyordu.
03:07
It feltkeçe nothing like a vacuumvakum.
55
175926
1931
Boşluk hissi değildi.
03:10
I chooseseçmek poetryşiir because it's so visceralvisseral.
56
178801
3276
Şiiri seçtim çünkü şiir çok içgüdüsel.
03:14
When someonebirisi is standingayakta in frontön of you,
mindus, bodyvücut and soulruh,
57
182821
3310
Birisi önünüzde durduğunda,
zihni, bedeni ve ruhu size
"Bana tanıklık et" dediğinde,
03:18
sayingsöz "WitnessTanık me,"
58
186155
1201
03:19
it's impossibleimkansız not to becomeolmak
keenlyhevesle awarefarkında of your ownkendi humanityinsanlık.
59
187380
3814
insanlığınızın farkına
varmamanız imkânsızdır.
03:23
This changeddeğişmiş everything for me.
60
191593
1800
Bu benim için her şeyi değiştirdi.
03:25
It gaveverdi me couragecesaret.
61
193417
1546
Bana cesaret verdi.
03:27
EveryHer day I experiencedeneyim
the powergüç of witnesstanık,
62
195883
2591
Her gün tanıklığın
gücünü tecrübe ediyorum ve
03:30
and because of that, I am wholebütün.
63
198498
2101
bundan dolayı ben bir bütünüm.
03:32
And so now I asksormak:
64
200623
1482
Şimdi soruyorum:
03:34
Will you witnesstanık me?
65
202129
1366
Bana tanıklık edecek misiniz?
03:37
They handel me the microphonemikrofon
66
205401
2034
Bu stres altında omuzlarım çöktüğünde,
03:39
as my shouldersomuzlar sinklavabo
underaltında the weightağırlık of this stressstres.
67
207459
3301
bana mikrofonu verdiler.
03:44
The womankadın saysdiyor,
68
212343
1958
Bir kadın şöyle dedi,
03:46
"The one millionthmilyonuncu refugeemülteci
just left SouthGüney SudanSudan.
69
214325
2441
"Bir milyonuncu mülteci de
Güney Sudan'ı terk etti.
03:48
Can you commentyorum Yap?"
70
216790
1457
Yorum yapabilir misiniz?"
03:50
I feel my feetayaklar rockKaya back and forthileri
on the heelstopuk my motheranne boughtsatın,
71
218271
4020
Annemin aldığı ayakkabılar
içerisinde ayaklarım ileri geri sallandı,
03:54
beggingyalvarıyor the questionsoru:
72
222315
1178
şu soru yankılandı:
03:55
Do we staykalmak, or is it saferdaha güvenli
to chooseseçmek flightuçuş?
73
223517
2750
Kalıyor muyuz, yoksa
kaçmak daha mı güvenli?
03:58
My mindus echoesyankıları the numberssayılar:
74
226826
2251
Zihnimde sayılar yankılandı:
04:01
one millionmilyon gonegitmiş,
75
229741
1663
Darfur'da bir milyon gitti,
04:03
two millionmilyon displacedyerinden,
76
231428
1622
iki milyon yerinden edildi,
04:05
400,000 deadölü in DarfurDarfur.
77
233074
2720
400.000 ölü var.
04:07
And this lumpyumru takes over my throatboğaz,
78
235818
1706
Ve boğazım düğümlendi,
04:09
as if eachher of those bodiesbedenler
just foundbulunan a gravemezar
79
237548
2622
sanki bu bedenler benim boğazımda
04:12
right here in my esophagusyemek borusu.
80
240194
1933
mezarlarını bulmuşlar gibi.
04:14
Our oncebir Zamanlar countryülke,
81
242593
1151
Eski ülkemiz,
04:15
all northkuzeyinde and southgüney and eastDoğu and westbatısında,
82
243768
2230
kuzeyi ve güneyi ve doğusu ve batısı,
04:18
so restlesshuzursuz the NileNil couldn'tcould
holdambar us togetherbirlikte,
83
246022
2918
öyle huzursuzdu ki
Nil bizi bir arada tutamadı ve
04:20
and you asksormak me to summarizeözetlemek.
84
248964
1859
siz benden özet geçmemi istiyorsunuz.
04:23
They talk about the numberssayılar
as if this isn't still happeningolay,
85
251354
3035
Hâlâ gerçekleşmiyor gibi,
sayılardan bahsediyorlar,
04:26
as if 500,000 didn't just dieölmek in SyriaSuriye,
86
254413
3217
sanki Suriye'de 500.000 kişi ölmemiş gibi,
04:29
as if 3,000 aren'tdeğil still makingyapma
theironların finalnihai standdurmak
87
257654
2894
sanki 3.000 kişi Akdeniz'in
dibinde son savaşlarını
04:32
at the bottomalt of the MediterraneanMediterranean,
88
260572
3164
vermiyormuş gibi,
04:35
as if there aren'tdeğil entiretüm volumeshacimleri
fulltam of factgerçek sheetsçarşaflar about our genocidessoykırımlar,
89
263760
4739
sanki soykırımlarımız hakkında
gerçeklerle dolu kitaplar yokmuş gibi
04:40
and now they want me to writeyazmak one.
90
268523
1854
ve şimdi benden yazmamı istiyorlar.
04:43
FactAslında:
91
271254
1163
Gerçek:
04:45
we never talkedkonuştuk over breakfastkahvaltı,
92
273883
2262
Kahvaltıda hiç konuşmadık,
04:48
because the warplanessavaş uçakları
would swallowyutmak our voicessesleri.
93
276169
2715
çünkü savaş uçakları sesimizi bastırdı.
04:50
FactAslında:
94
278908
1578
Gerçek:
04:52
my grandfatherBüyük baba didn't want to leaveayrılmak home,
95
280510
2464
Büyükbabam evi terk etmek istemedi,
04:54
so he diedvefat etti in a warsavaş zonebölge.
96
282998
2029
böylece bir savaş alanında öldü.
04:57
FactAslında:
97
285647
1340
Gerçek:
04:59
a burningyanan bushçalı withoutolmadan God is just a fireateş.
98
287011
3075
Tanrısız yanan bir çalı, yalnızca yangındır.
05:02
I measureölçmek the distancemesafe betweenarasında what I know
99
290652
2186
Bildiğim şey ve
mikrofonda söylenmesi güvenli
05:04
and what is safekasa to say on a microphonemikrofon.
100
292862
2250
olan şey arasındaki mesafeyi ölçtüm.
05:07
Do I talk about sorrowüzüntü? DisplacementDeplasman?
101
295136
2894
Kederden bahsediyor muyum?
Yer değişiminden?
05:10
Do I mentionsöz etmek the violenceşiddet,
102
298054
1393
Şiddeti, televizyonda
05:11
how it's never as simplebasit
as what you see on TVTV,
103
299471
2680
gördüğünüz kadar basit olmadığını,
kameralar açılmadan önce
05:14
how there are weeks'Haftalık worthdeğer of fearkorku
before the camerakamera is on?
104
302175
3818
haftalarca yaşanan
korkuyu vurguluyor muyum?
05:19
Do I tell her about our bodiesbedenler,
105
307654
2620
Ona bedenlerimizden,
yüzde 60'ının su olduğundan, fakat
05:22
how they are 60 percentyüzde waterSu,
106
310298
1451
yine de ağaç gibi yanışımızdan
05:23
but we still burnyanmak like driftwooddalgaların karaya attığı odun,
107
311773
1917
ve bunun da feda edilişimizin
05:25
makingyapma fuelyakıt of our sacrificekurban?
108
313714
1882
yakıtı olduğundan bahsediyor muyum?
05:27
Do I tell her the menerkekler diedvefat etti first,
mothersanneler forcedzorunlu to watch the slaughterkatliam?
109
315620
4108
Önce erkeklerin öldüğünü ve annelerin
izlemeye zorlandığını söylüyor muyum?
05:31
That they camegeldi for our childrençocuklar,
110
319752
1602
Çocuklarımız için geldiklerini,
05:33
scatteringsaçılma them acrosskarşısında the continentkıta
untila kadar our homesevler sankbattı?
111
321378
3154
evlerimiz yıkılana kadar
onları kara boyunca dağıttıklarını?
05:36
That even castleskaleler sinklavabo
at the biteısırmak of the bombbomba?
112
324556
3129
Ufacık bir bombada
kalelerin bile yıkıldığını?
05:41
Do I talk about the elderlyyaşlı,
113
329773
1867
Yaşlılardan, kahramanlarımızdan,
05:43
our heroeskahramanlar,
114
331664
1635
kaçmak için güçsüz, vurmak için
05:45
too weakzayıf to runkoş, too expensivepahalı to shootateş etme,
115
333323
2611
güçlü olanlardan, onları ateşe doğru
05:47
how they would marchMart them,
116
335958
1383
elleri yukarıda, sırtlarında
05:49
handseller raisedkalkık, riflestüfekler at theironların backsyedekler,
117
337365
2247
tüfeklerle nasıl götürdüklerinden
05:51
into the fireateş?
118
339636
1156
bahsediyor muyum?
05:52
How theironların walkingyürüme stickssopa
kepttuttu the flamesalevler alivecanlı?
119
340816
2270
Bastonlarının ateşi
nasıl körüklediğinden?
05:55
It feelshissediyor too harshsert for a bundledemet of wiresteller
and an audienceseyirci to swallowyutmak.
120
343110
5184
Bir tomar kablo ve zaptedilecek
seyirciler çok acımasız hissettiriyor.
06:00
Too relentlessacımasız,
121
348318
1436
Çok insafsızca,
06:01
like the valleyvadi that filleddolu
with the putridçürümüş smokeduman of our deathsölümler.
122
349778
3859
tıpkı ölülerimizin kötü kokan
dumanıyla dolan vadi gibi.
06:05
Is it better in verseayet?
123
353661
1833
Düz yazıda daha mı iyi?
06:08
Can a stanzaStanza becomeolmak a burialdefin shroudkefen?
124
356114
2701
Bir kıta, kefene dönüşebilir mi?
06:10
Will it stingacı lessaz if I say it softlyusulca?
125
358839
1831
Yavaşça söylersem daha mı az acıtır?
06:12
If you don't see me cryağlamak,
will you listen better?
126
360694
2303
Beni ağlarken görmeseniz
daha iyi mi dinlersiniz?
06:15
Will the painAğrı leaveayrılmak
when the microphonemikrofon does?
127
363021
2116
Mikrofon gittiğinde acı da gider mi?
06:17
Why does everyher wordsözcük feel
as if I'm sayingsöz my last?
128
365161
3194
Neden her söz son
sözümmüş gibi hissettiriyor?
06:22
ThirtyOtuz secondssaniye for the soundses biteısırmak,
129
370256
2167
Konuşma için otuz saniye
06:24
and now threeüç minutesdakika for the poemşiir.
130
372447
2100
ve şimdi, şiir için üç dakika.
06:27
My tonguedil goesgider drykuru the sameaynı way we diedvefat etti,
131
375320
4064
Dilim, öldüğümüz zamanki gibi kuruyor,
06:31
becomingolma ashkül, havingsahip olan never been coalkömür.
132
379408
3192
küle dönüşüyor, hiç kömür olmadan.
06:36
I feel my left legbacak go numbuyuşmuş,
133
384311
2286
Sol bacağım uyuşuyor
ve çarpışmaya hazırlanır gibi
06:38
and I realizegerçekleştirmek that I lockedkilitli my kneesdizler,
134
386621
2857
dizlerimi kilitlediğimi fark ediyorum.
06:41
bracingcanlandırıcı for impactdarbe.
135
389502
1588
06:43
I never weargiyinmek shoesayakkabı I can't runkoş in.
136
391737
3024
Koşamayacağım bir ayakkabıyı asla giymem.
06:48
Thank you.
137
396330
1157
Teşekkürler.
06:49
(ApplauseAlkış)
138
397988
6094
(Alkışlar)
06:56
So, I wanted to leaveayrılmak on a positivepozitif noteNot,
139
404847
4237
Olumlu bir mesajla ayrılmak istedim,
çünkü yaşamın paradoksu da bu:
07:01
because that's the paradoxparadoks
that this life has been:
140
409108
3476
07:04
in the placesyerler where I learnedbilgili
to cryağlamak the mostçoğu,
141
412608
3000
Ağlamayı en çok öğrendiğim
yerlerde, aynı zamanda
07:07
I alsoAyrıca learnedbilgili how to smilegülümseme after.
142
415632
3316
nasıl gülümseneceğini öğrendim.
07:11
So, here goesgider.
143
419615
2507
İşte, geliyor.
07:16
"You Have a BigBüyük ImaginationHayal gücü
144
424837
2854
"Geniş bir Hayal Gücün Var
07:20
or
145
428325
1277
veya
07:21
400,000 WaysYolları to CryCry."
146
429626
3636
Ağlamanın 400.000 yolu."
07:26
For [ZainabZainab].
147
434434
1151
Zeinab için.
07:28
I am a sadüzgün girlkız,
148
436784
1508
Ben üzgün bir kızım,
07:31
but my faceyüz makesmarkaları other plansplanları,
149
439325
2685
fakat yüzüm başka planlar yapıyor,
07:34
focusingodaklanma energyenerji on this smilegülümseme,
so as not to wasteatık it on painAğrı.
150
442034
4822
enerjimi bu gülümsemeye
odaklıyorum, acıya harcamamak için.
07:38
The first thing they tookaldı was my sleepuyku,
151
446880
2523
Önce uykumu çaldılar,
07:41
eyesgözleri heavyağır but widegeniş openaçık,
152
449427
2318
yorgun fakat açık gözler,
07:43
thinkingdüşünme maybe I missedcevapsız something,
153
451769
2024
bir şeyler kaçırdığımı düşünürken,
07:45
maybe the cavalrySüvari is still cominggelecek.
154
453817
2174
belki de süvari hâlâ geliyordur.
07:48
They didn't come,
155
456015
1245
Gelmediler,
07:49
so I boughtsatın biggerDaha büyük pillowsyastıklar.
156
457284
1812
ben de daha büyük yastıklar aldım.
07:51
(LaughterKahkaha)
157
459120
1303
(Gülüşmeler)
07:53
My grandmotherbüyükanne could cureÇare anything
158
461508
3704
Büyükannem çok konuşarak
07:57
by talkingkonuşma the life out of it.
159
465236
2587
her şeyi tedavi edebilir.
07:59
And she said that I could make
a thiefhırsız in a silosilo laughgülmek
160
467847
3265
Ve savaşın ortasında
bana depodaki bir hırsızı
08:03
in the middleorta of our ragingşiddetli warsavaş.
161
471136
2080
güldürebileceğimi söyledi.
08:05
WarSavaş makesmarkaları a brokenkırık marriageevlilik bedyatak
out of sorrowüzüntü.
162
473240
4422
Savaş, hüzünden
bozulmuş evlilik yatağı yapar.
08:10
You want nothing more than to disappearkaybolmak,
163
478198
2181
Yalnızca yok olmak istersiniz,
08:12
but your heartkalp can't salvagehurda
enoughyeterli remnantskalıntıları to leaveayrılmak.
164
480403
3733
ama kalbiniz, kaçabilmeye
yetecek kadar kalıntı toplayamaz.
08:16
But joysevinç --
165
484848
1344
Fakat neşe --
08:18
joysevinç is the armorzırh we carriedtaşınan acrosskarşısında
the borderssınırlar of our brokenkırık homelandvatan.
166
486216
4327
neşe, kırgın ana vatanımızın
sınırlarından taşıdığımız zırhımız.
08:24
A hastyaceleci mixkarıştırmak of storieshikayeleri and facesyüzleri
167
492687
3552
Tadı gittikten sonra bile devam eden
08:28
that lastssürer long after the flavorlezzet is gonegitmiş.
168
496263
2824
hikâyelerin, yüzlerin hızlı bir karışımı.
08:32
A musclekas memorybellek that overcomesüstesinden gelir
even the mostçoğu bitteracı of timeszamanlar,
169
500018
3910
Bir kas hafızası en
zor zamanları bile atlatır,
08:35
my memorybellek is spottedBenekli with
daysgünler of laughinggülme untila kadar I criedağladım,
170
503952
4549
benim hafızam ağlayana kadar
güldüğüm ya da gülene kadar ağladığım
08:40
or cryingağlıyor untila kadar I laughedgüldü.
171
508525
1635
günlerle dolu.
08:42
LaughterKahkaha and tearsgözyaşı are bothher ikisi de
involuntaryistemsiz humaninsan reactionsreaksiyonları,
172
510184
3969
Kahkaha ve gözyaşı
istemsiz insan tepkileridir,
08:46
testamentsAhit to our capacitykapasite for expressionifade.
173
514177
3173
ifade kapasitemiz için bir vasiyettir.
08:49
So allowizin vermek me to expressekspres
174
517374
1833
İfade etmeme izin verin,
08:51
that if I make you laughgülmek,
175
519231
1690
eğer sizi güldürüyorsam,
08:52
it's usuallygenellikle on purposeamaç.
176
520945
2079
bu genellikle kasıtlıdır.
08:55
And if I make you cryağlamak,
177
523048
1727
Ve eğer sizi ağlatırsam,
08:56
I'll still think you are beautifulgüzel.
178
524799
1979
hâlâ güzel olduğunuzu düşüneceğim.
08:59
This is for my cousinhala kızı ZainabZainab,
179
527267
2695
Bu, kuzenim Zeinab için,
09:02
bedriddenYatalak on a randomrasgele afternoonöğleden sonra.
180
530696
3014
bir ikindi vakti yatalak oluverdi.
09:06
I hadn'tolmasaydı seengörüldü her sincedan beri the last time
we were in SudanSudan togetherbirlikte,
181
534131
4026
Sudan'da beraber olduğumuz
zamandan beri onu görmedim,
09:10
and there I was at her hospitalhastane bedsidebaşucu
182
538181
3954
Fransa'da 400 yıllık bir binada
09:14
in a 400-year-old-yaşında buildingbina in FranceFransa.
183
542159
3358
hastane yatağının yanındaydım.
09:19
ZainabZainab wanted to hearduymak poemsşiirler.
184
547047
2245
Zeinab şiir dinlemek istemişti.
09:22
SuddenlyAniden, Englishİngilizce, ArabicArapça
and FrenchFransızca were not enoughyeterli.
185
550179
4050
Birden İngilizce, Arapça ve
Fransızca yetersiz gelmişti.
09:26
EveryHer wordsözcük I knewbiliyordum becameoldu emptyboş noisegürültü,
186
554253
3387
Bildiğim her kelime boş bir sese dönüştü
09:29
and ZainabZainab said, "Well, get on with it."
187
557664
2274
ve Zeinab de "Tamam, devam et." dedi.
09:31
(LaughterKahkaha)
188
559962
1077
(Gülüşmeler)
09:33
And I readokumak her everything that I could,
189
561063
3162
Ona okuyabildiğim her şeyi okudum
09:36
and we laughedgüldü,
190
564249
1336
ve güldük
09:37
and we lovedsevilen it,
191
565609
1156
ve bunu çok sevdik
09:38
and it was the mostçoğu importantönemli stageevre
that I've ever stooddurdu on,
192
566789
3975
ve bulunduğum en önemli sahne orasıydı,
09:42
surroundedçevrili by familyaile,
193
570788
1811
aile ile ve bir savaşa kurban edilmiş
09:44
by remnantskalıntıları of a people who were givenverilmiş
as a dowryÇeyiz to a relentlessacımasız warsavaş
194
572623
4776
fakat yine de yaşama
tutunmuş insanlarla çevriliydim,
09:49
but still managedyönetilen
to make pearlsİnciler of this life;
195
577423
3456
bana yalnızca gülmeyi değil, aynı zamanda
09:52
by the onesolanlar who taughtöğretilen me
to not only laughgülmek,
196
580903
3716
ellerini gökyüzüne yerleştirmiş olan
09:56
but to livecanlı in the faceyüz of deathölüm;
197
584643
2870
ölümle yüz yüze yaşamayı öğretmiş olan
09:59
who placedyerleştirilmiş theironların handseller acrosskarşısında the skygökyüzü,
198
587537
2406
insanlarla çevriliydim,
10:01
measuringölçme the distancemesafe to the sunGüneş
and sayingsöz, "SmileGülümseme;
199
589967
3367
güneşin mesafesini ölçüp
ona "Gülümse, seninle orada
10:05
I'm gonna meetkarşılamak you there."
200
593358
1655
buluşacağım." diyordum.
10:07
And for ZainabZainab --
201
595798
1580
Ve Zeinab için --
10:10
ZainabZainab, who taughtöğretilen me love
in a placeyer like FranceFransa,
202
598122
3571
Zeinab Fransa gibi bir
yerde bana sevgiyi öğretti,
10:14
ZainabZainab, who wanted to he.arAR
poemsşiirler on her deathbedölüm döşeğinde --
203
602424
4565
Zeinab, ölüm döşeğinde
şiir dinlemek istedi --
10:20
DilatedBüyümüş fibromyalgiafibromiyalji.
204
608471
2423
Kronik ağrı sendromundan öldü.
10:23
Her heartkalp muscleskaslar expandedgenişletilmiş
205
611783
2233
Kalp kasları, işlevsiz kalana
10:26
untila kadar they couldn'tcould functionfonksiyon.
206
614938
1601
kadar genişledi.
10:29
And she heldbekletilen me,
and she madeyapılmış me feel like goldaltın.
207
617190
3873
Beni tuttu ve bana
kendimi altın gibi hissettirdi.
10:33
And I said, "ZainabZainab,
208
621087
1545
"Zeinab, tek sorununun
10:35
isn't it strangegarip that your only problemsorun
209
623481
3520
kalbinin çok büyük olması garip
10:39
is that your heartkalp was too bigbüyük?"
210
627025
2884
değil mi?" dedim.
10:44
Thank you.
211
632420
1199
Teşekkürler.
10:45
(ApplauseAlkış)
212
633643
4785
(Alkışlar)
Translated by Gözde Zülal Solak
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Emtithal Mahmoud - Poet
Emtithal "Emi" Mahmoud dedicates her time to spreading understanding through poetry and advocacy, particularly for the cause of refugees and disadvantaged communities the world over.

Why you should listen

Emtithal "Emi" Mahmoud is the reigning 2015 Individual World Poetry Slam Champion and 2016 Woman of the World Co-champion. One of BBC's 100 Most Inspirational Women of 2015, Mahmoud studied anthropology and molecular, cellular amd developmental biology at Yale University and is a Darfur native from the heart of Philadelphia.

A UNHCR High Profile Supporter, a Yale Global Health Fellow and Leonore Annenberg Scholar, Mahmoud dedicates her time to spreading understanding through poetry and advocacy, particularly for the cause of refugees and disadvantaged communities the world over. A closing speaker for Yale University's 2016 graduation ceremony, Mahmoud has part-taken in multiple White House round-table discussions, including a session with President Obama and has presented at multiple United Nations events, opening and closing for the Secretary General. In December 2016, she spoke at the Laureates and Leaders Summit in New Delhi and launched the 100 Million for 100 Million child advocacy campaign alongside the Dalai Lama, Indian President Pranab Mukherjee, Kailash Satyarthi and 14 other Nobel laureates and Leaders. A member of the Philanthropy Age "How to Do Good" speaking tour and a Hedgebrook writing fellow, Mahmoud has entered profound spaces across countless audiences -- spanning four continents in person and the entire international community digitally.

More profile about the speaker
Emtithal Mahmoud | Speaker | TED.com