ABOUT THE SPEAKER
Feisal Abdul Rauf - Chairman of the Cordoba Initiative
Imam Feisal Abdul Rauf has devoted himself to healing relations between Muslim-Americans and their neighbors, and bringing that message of peace to the wider Muslim world.

Why you should listen

In 2003, Imam Feisal Abdul Rauf founded the Cordoba Initiative, a non-partisan and international organization that works to provide innovative solutions to conflict between Muslim and Western communities. He also serves as chair of the Initiative, actively promoting and moderating dialogue between individuals and groups. What’s more, this project was not the Imam's first foray into interreligious talks. In 1997, he started the American Society for Muslim Advancement (ASMA), a group that brings American Muslims and non-Muslims together through programs in policy, current affairs and culture.

Also, Imam Rauf regularly attends the Council on Foreign Relations and the World Economic Forum (both Davos and Dead Sea) and has written three books on the topic of bringing peace to Islam's relationsIslam: A Search for MeaningIslam: A Sacred Law; and What's Right With Islam: A New Vision for Muslims and the West. He continues to balance his mission of creating peace with his regular duties as Imam of Masjid al-Farah, a mosque twelve blocks from Ground Zero in New York City, that he has led for 25 years.

More profile about the speaker
Feisal Abdul Rauf | Speaker | TED.com
TEDSalon 2009 Compassion

Feisal Abdul Rauf: Lose your ego, find your compassion

Imam Faisal Abdul Rauf: Benliğini kaybet, şefkatini bul

Filmed:
549,886 views

Imam Faisal Abdul Rauf her birimiz ve mutlak şefkat arasında duran tek engelin kendimiz olduğunu göstermek için Kuran'ın öğretilerini, Mevlana'nın hikayelerini ve Hz. İsa ve Hz. Muhammed örneklerini birleştiriyor
- Chairman of the Cordoba Initiative
Imam Feisal Abdul Rauf has devoted himself to healing relations between Muslim-Americans and their neighbors, and bringing that message of peace to the wider Muslim world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm speakingkonuşuyorum about compassionmerhamet from an Islamicİslam pointpuan of viewgörünüm,
0
0
5000
Ben şefkat hakkında islami bir bakış açısıyla konuşuyorum
00:17
and perhapsbelki my faithinanç is not very well thought of
1
5000
3000
ve belki de benim inancım şefkat ile temellenmiş
00:20
as beingolmak one that is groundedtopraklı in compassionmerhamet.
2
8000
4000
bir inanç olarak tasavvur edilenlerden biri değil.
00:24
The truthhakikat of the mattermadde is otherwiseaksi takdirde.
3
12000
2000
İşin hakikati ise düşünülenin tam aksi.
00:26
Our holyKutsal bookkitap, the KoranKur'an, consistsoluşur of 114 chaptersbölümler,
4
14000
6000
Kutsal kitabımız Kuran 114 sureden oluşuyor,
00:32
and eachher chapterbölüm beginsbaşlar with what we call the basmalaBesmele,
5
20000
4000
ve her sure besmele dediğimiz
00:36
the sayingsöz of "In the nameisim of God, the all compassionateşefkatli, the all mercifulmerhametli,"
6
24000
6000
Rahman(şefkatli) ve Rahim(bağışlayıcı) olan Allah'ın adıyla başlıyor,
00:42
or, as SirEfendim RichardRichard BurtonBurton --
7
30000
2000
veya Sir Richard Burton'un tercüme ettiği gibi,
00:44
not the RichardRichard BurtonBurton who was marriedevli to ElizabethElizabeth TaylorTaylor,
8
32000
3000
Elizabeth Taylor ile evlenmiş olan Richard Burton değil,
00:47
but the SirEfendim RichardRichard BurtonBurton who livedyaşamış a centuryyüzyıl before that
9
35000
3000
ondan bir yüzyıl önce yaşamış,
00:50
and who was a worldwideDünya çapında travelerGezgin
10
38000
2000
ve dünyayı gezen bir seyyah,
00:52
and translatorçevirmen of manyçok worksEserleri of literatureEdebiyat --
11
40000
4000
ve birçok edebi eserin çevirmeni olan Richard Burton,
00:56
translatesçevirir it. "In the nameisim of God, the compassionatingyüceltmek, the compassionateşefkatli."
12
44000
7000
şu sekilde cevirmistir, "Merhamet eden ve sefkatli Allah`in adiyla."
01:03
And in a sayingsöz of the KoranKur'an, whichhangi to MuslimsMüslümanlar is God speakingkonuşuyorum to humanityinsanlık,
13
51000
7000
Allah, bütün insanlığa hitaben müslümanlarla konuştuğu Kuran'ın bir ayetinde
01:10
God saysdiyor to his prophetPeygamber MuhammadMuhammed --
14
58000
3000
peygamberine,
01:13
whomkime we believe to be the last of a seriesdizi of prophetspeygamberler,
15
61000
3000
Bizim peygamberlerin sonuncusu olduğuna inandığımız Hz. Muhammed`e,
01:16
beginningbaşlangıç with AdamAdam, includingdahil olmak üzere NoahNoah, includingdahil olmak üzere MosesMusa, includingdahil olmak üzere Abrahamİbrahim,
16
64000
6000
Hz. Adem ile başlayan, Hz. Nuh, Hz. Musa, ve Hz. İbrahim ile devam eden
01:22
includingdahil olmak üzere Jesusİsa Christİsa, and endingbitirme with MuhammadMuhammed --
17
70000
4000
içinde Hz İsa'nın da bulunduğu peygamberlik silsilesinin son peygamberi olan Hz. Muhammed'e der ki,
01:26
that, "We have not sentgönderilen you, O MuhammadMuhammed,
18
74000
3000
"Ey Muhammed! Biz seni rahmet, yani insanlığa şefkat kaynağı
01:29
exceptdışında as a 'rahmah' rahmah,' exceptdışında as a sourcekaynak of compassionmerhamet to humanityinsanlık."
19
77000
6000
olma amacı dışında göndermedik."
01:35
For us humaninsan beingsvarlıklar, and certainlykesinlikle for us as MuslimsMüslümanlar,
20
83000
4000
Ve biz insanlar olarak, ve elbetteki,
01:39
whosekimin missionmisyon, and whosekimin purposeamaç in followingtakip etme the pathyol of the prophetPeygamber
21
87000
5000
amacı peygamberinin yolunu takip etmek olan müslümanlar olarak,
01:44
is to make ourselveskendimizi as much like the prophetPeygamber.
22
92000
4000
görevimiz onun yolunu olabildiğince izleyerek kendimizi peygamere benzetmektir,
01:48
And the prophetPeygamber, in one of his sayingssözler, said,
23
96000
2000
ve peygamber, bir hadisinde der ki,
01:50
"AdornSüslüyor yourselveskendiniz with the attributesöznitelikleri of God."
24
98000
5000
"Kendinizi Allah'ın özellikleriyle donatın."
01:55
And because God HimselfKendini said that the primarybirincil attributenitelik of his is compassionmerhamet --
25
103000
6000
Çünkü Allah, kendi şefkati için Kur'an'da buyurur ki,
02:01
in factgerçek, the KoranKur'an saysdiyor that "God decreedkarar uponüzerine himselfkendisi compassionmerhamet,"
26
109000
5000
'Allah merhamet üzerine emretmiştir.'
02:06
or, "reignedtarihleri arasında. himselfkendisi in by compassionmerhamet" --
27
114000
4000
ya da, "merhamet ile hukmeder."
02:10
thereforebu nedenle, our objectiveamaç and our missionmisyon mustşart be to be sourceskaynaklar of compassionmerhamet,
28
118000
7000
Bu nedenle, bizim hedefimiz ve görevimiz şefkatin kaynakları olmak olmalı,
02:17
activatorsharekete geçirmek of compassionmerhamet, actorsaktörler of compassionmerhamet
29
125000
4000
şefkatin destekleyicileri, merhametin aktörleri,
02:21
and speakershoparlörler of compassionmerhamet and doerszalimlerin of compassionmerhamet.
30
129000
4000
ve şefkatin sözcüleri, ve şefkatin uygulayıcıları.
02:25
That is all well and good,
31
133000
3000
Bu tümüyle iyi ve güzel,
02:28
but where do we go wrongyanlış,
32
136000
3000
ama hata yaptığımız yer neresi?
02:31
and what is the sourcekaynak of the lackeksiklik of compassionmerhamet in the worldDünya?
33
139000
5000
ve dünya üzerindeki merhamet eksikliğinin kaynağı nerde?
02:36
For the answerCevap to this, we turndönüş to our spiritualmanevi pathyol.
34
144000
5000
Bunun cevabı yine kendi manevi iç dünyamızda.
02:41
In everyher religiousdini traditiongelenek, there is the outerdış pathyol and the inner pathyol,
35
149000
7000
Bütün dinsel geleneklerde içsel ya da dışsal olarak adlandırılsın,
02:48
or the exotericanlaşılır pathyol and the esotericezoterik pathyol.
36
156000
5000
iyi bilenen veyahut esrarengiz bir yol vardır.
02:53
The esotericezoterik pathyol of IslamIslam is more popularlyHalk knownbilinen as SufismSufizm, or "tasawwufTasavvuf" in ArabicArapça.
37
161000
8000
İslamın gizemli yolu daha çok Sufism ya da Arapça tasavvuf olarak bilinir.
03:01
And these doctorsdoktorlar or these mastersyüksek lisans,
38
169000
3000
Ve bu doktorlar ya da üstatlar,
03:04
these spiritualmanevi mastersyüksek lisans of the SufiTasavvuf traditiongelenek,
39
172000
4000
Sufi geleneğinin bu manevi ustaları,
03:08
referbaşvurmak to teachingsöğretileri and examplesörnekler of our prophetPeygamber
40
176000
4000
Bütün sorunlarımızın kaynağının nerde yattığını gösteren
03:12
that teachöğretmek us where the sourcekaynak of our problemssorunlar liesyalanlar.
41
180000
4000
hadisler ve örnekler sunarlar.
03:16
In one of the battlessavaşlar that the prophetPeygamber wagedyürütülmesi,
42
184000
4000
Peygamber, yer aldığı savaşlardan birinde,
03:20
he told his followerstakipçileri, "We are returningdönen from the lesserdaha az warsavaş
43
188000
5000
takipçilerine demiştir ki, "Küçük bir savaştan daha büyük bir savaşa yol alıyoruz,
03:25
to the greaterbüyük warsavaş, to the greaterbüyük battlesavaş."
44
193000
4000
daha büyük bir muharebeye."
03:29
And they said, "MessengerMessenger of God, we are battle-wearySavaş yorgunu.
45
197000
5000
Onlar da karşılık olarak, "Ya Allah'ın peygamberi, biz savaş yorgunuyuz.
03:34
How can we go to a greaterbüyük battlesavaş?"
46
202000
3000
Nasıl daha büyük bir savaşa gireriz?" dediler.
03:37
He said, "That is the battlesavaş of the selföz, the battlesavaş of the egobenlik."
47
205000
8000
O da, "Bu insanın kendisiyle olan savaşıdır, nefsiyle olan savaşıdır." dedi.
03:45
The sourceskaynaklar of humaninsan problemssorunlar have to do with egotismövünme, "I."
48
213000
9000
İnsanlığın sorunlarının kaynağı bencilliktir, kendi kibridir.
03:54
The famousünlü SufiTasavvuf masterana RumiRumi, who is very well knownbilinen to mostçoğu of you,
49
222000
6000
Ünlü Sufi üstadı, hepiniz tarafından iyi bilinen Rumi'nin,
04:00
has a storyÖykü in whichhangi he talksgörüşmeler of a man who goesgider to the houseev of a friendarkadaş,
50
228000
6000
arkadaşının evine gitmekte olan bir adamla ilgili bir hikâyesi vardır,
04:06
and he knocksKapıyı çalar on the doorkapı,
51
234000
3000
adam kapıyı çalar,
04:09
and a voiceses answerscevaplar, "Who'sKim'ın there?"
52
237000
3000
kapının arkasındaki ses, 'Kim o?' der.
04:12
"It's me," or, more grammaticallydilbilgisi açısından correctlydoğru şekilde, "It is I,"
53
240000
5000
'Benim' der adam,
04:17
as we mightbelki say in Englishİngilizce.
54
245000
2000
dilbilgisel açıdan daha doğrusu "O benim!" şeklinde ifade edilebilir.
04:19
The voiceses saysdiyor, "Go away."
55
247000
3000
Ses, "Git burdan." der.
04:22
After manyçok yearsyıl of trainingEğitim, of discipliningdisipline, of searcharama and strugglemücadele,
56
250000
8000
Yıllar süren eğitimlerden, disiplinden, arayış ve mücadelelerden sonra,
04:30
he comesgeliyor back.
57
258000
2000
adam geri gelir,
04:32
With much greaterbüyük humilitytevazu, he knocksKapıyı çalar again on the doorkapı.
58
260000
4000
ve çok daha büyük bir tevazu ile kapıyı tekrar çalar.
04:36
The voiceses askssorar, "Who is there?"
59
264000
3000
Ses sorar, "Kim o?"
04:39
He said, "It is you, O heartbreakeryere bakan yürek yakan."
60
267000
4000
"Sensin," der, "Ah kalp kıran!"
04:43
The doorkapı swingssalıncaklar openaçık, and the voiceses saysdiyor,
61
271000
4000
Kapının kanatları kendiliğinden açılır ve içerideki ses,
04:47
"Come in, for there is no roomoda in this houseev for two I'sBen 's,"
62
275000
7000
"İçeri gel, zira bu evde iki Ben'e yer yoktur,
04:54
-- two capitalBaşkent I'sBen 's, not these eyesgözleri -- "for two egosegoları."
63
282000
4000
iki büyük Ben'e," bu gözlere değil, "iki egoya yer yoktur." der.
04:58
And Rumi'sRumi's storieshikayeleri are metaphorsmetaforlar for the spiritualmanevi pathyol.
64
286000
9000
Rumi'nin hikâyeleri ilahi yolun mecazlarıdır.
05:07
In the presencevarlık of God, there is no roomoda for more than one "I,"
65
295000
6000
Allah'ın varlığında, birden fazla Ben'e yer yoktur.
05:13
and that is the "I" of divinityİlahiyat.
66
301000
5000
ve bu Ben'de ilahi olandır.
05:18
In a teachingöğretim -- calleddenilen a "hadithSahih qudsiqudsi" in our traditiongelenek --
67
306000
4000
Bizim sünnetimizde hadisi şerif olarak geçen bir öğretide,
05:22
God saysdiyor that, "My servanthizmetçi," or "My creatureyaratık, my humaninsan creatureyaratık,
68
310000
6000
Allah der ki, "Kulum," ya da "insan üzre yarattığım,
05:28
does not approachyaklaşım me by anything that is dearerdearer to me
69
316000
6000
senden yapmanı istediğim şeyler haricindekilerle
05:34
than what I have askeddiye sordu them to do."
70
322000
3000
bana gelmeyesin."
05:37
And those of you who are employersİşverenler know exactlykesinlikle what I mean.
71
325000
4000
Ve siz patronlar, işverenler ne demek istedigimi siz çok daha iyi biliyorsunuz.
05:41
You want your employeesçalışanlar to do what you asksormak them to do,
72
329000
4000
Siz çalışanlarınızın ne istiyorsanız onu yapmalarını dilersiniz,
05:45
and if they'veonlar ettik donetamam that, then they can do extraekstra.
73
333000
2000
ve eğer ki bunu bitirmişlerse, daha fazlasını da yapabilirler.
05:47
But don't ignorealdırmamak what you've askeddiye sordu them to do.
74
335000
3000
ama elbette sizin istediğinizi yoksaymadan.
05:50
"And," God saysdiyor, "my servanthizmetçi continuesdevam ediyor to get neareryakın to me,
75
338000
6000
Ve Allah der ki, "Benim kulum benim istediklerimden de fazlasını yaparak,
05:56
by doing more of what I've askeddiye sordu them to do" --
76
344000
3000
bana yaklaşmaya devam ediyor,"
05:59
extraekstra creditkredi, we mightbelki call it --
77
347000
2000
fazladan bir kaç kredi, diyebiliriz.
06:01
"untila kadar I love him or love her.
78
349000
4000
"Ben onu sevene kadar.
06:05
And when I love my servanthizmetçi," God saysdiyor,
79
353000
3000
Ve ben bir kulumu sevdiğimde," buyurur Allah,
06:08
"I becomeolmak the eyesgözleri by whichhangi he or she seesgörür,
80
356000
6000
"Onun gören gözleri olurum,
06:14
the earskulaklar by whichhangi he or she listensdinler,
81
362000
6000
işiten kulakları,
06:20
the handel by whichhangi he or she graspskavrıyor,
82
368000
5000
tutan elleri,
06:25
and the footayak by whichhangi he or she walksyürüyüşleri,
83
373000
4000
ve yürüyen ayakları,
06:29
and the heartkalp by whichhangi he or she understandsanlar."
84
377000
5000
ve hisseden kalbi olurum."
06:34
It is this mergingBirleştirme of our selföz with divinityİlahiyat
85
382000
5000
Bu bizi ilahi olarak birbimize yaklaştırandır.
06:39
that is the lessonders and purposeamaç of our spiritualmanevi pathyol and all of our faithinanç traditionsgelenekler.
86
387000
8000
Bu bütünüyle bizim inanç geleneğimiz, kat etmemiz gereken ilahi yol ve almamız gereken derstir.
06:47
MuslimsMüslümanlar regardsaygı Jesusİsa as the masterana of SufismSufizm,
87
395000
6000
Müslümanlar, ilahi yolu vurgulamak için gelen en önemli elçi ve peygamber olan Hz. İsa'yı
06:53
the greatestEn büyük prophetPeygamber and messengerMessenger who camegeldi to emphasizevurgu yapmak the spiritualmanevi pathyol.
88
401000
7000
Sufizm'in Üstadı olarak kabul ederler,
07:00
When he saysdiyor, "I am the spiritruh, and I am the way,"
89
408000
4000
O, "Ben ruhum, ve yol benim." dediginde,
07:04
and when the prophetPeygamber MuhammadMuhammed said, "WhoeverHer kim has seengörüldü me has seengörüldü God,"
90
412000
5000
Hz. Muhammed'in, "Beni kim gormüşşe, Allah'ı görmüştür," demesi,
07:09
it is because they becameoldu so much an instrumentEnstrüman of God,
91
417000
5000
onların varlığının tamamen Allah'ın delaletleri olması sebebiyledir,
07:14
they becameoldu partBölüm of God'sTanrı'nın teamtakım --
92
422000
2000
onlar Allah yolunun birer parçası olmuşlardır,
07:16
so that God'sTanrı'nın will was manifestapaçık throughvasitasiyla them,
93
424000
4000
Allah'ın inayeti ve vasiyeti onlar üzerinden kendini göstersin diye,
07:20
and they were not actingoyunculuk from theironların ownkendi selvescanlarından and theironların ownkendi egosegoları.
94
428000
4000
kendi nefslerinden ötürü ve benlikleri ile değil.
07:24
CompassionŞefkat on earthtoprak is givenverilmiş, it is in us.
95
432000
7000
Dünya üzerindeki merhamet bize verilmiştir, doğuştandır, içimizdedir.
07:31
All we have to do is to get our egosegoları out of the way,
96
439000
5000
Tek yapmamız gereken kibrimizi yolumuzdan defetmektir,
07:36
get our egotismövünme out of the way.
97
444000
3000
bencilliğimizi bir kenara itmektir.
07:39
I'm sure, probablymuhtemelen all of you here, or certainlykesinlikle the very vastgeniş majorityçoğunluk of you,
98
447000
8000
Eminim ki, muhtemelen buradaki herkesin, ya da kesinlikle büyük bir çoğunluğumuzun olduğu gibi,
07:47
have had what you mightbelki call a spiritualmanevi experiencedeneyim,
99
455000
4000
hepimiz ilahi bir deneyimi tecrübe etmişizdir,
07:51
a momentan in your liveshayatları when, for a fewaz secondssaniye, a minutedakika perhapsbelki,
100
459000
7000
hayatlarımızın içinde sadece bir an, bir dakika, belki de bir kaç saniye,
07:58
the boundariessınırları of your egobenlik dissolvedçözünmüş.
101
466000
6000
benliğimizin sınırlarının fesholduğu o anı yasamışızdır.
08:04
And at that minutedakika, you feltkeçe at one with the universeEvren --
102
472000
7000
Ve kendinizi evrenle bir bütün hissettiğimiz bu an içinde,
08:11
one with that jugsürahi of waterSu, one with everyher humaninsan beingolmak,
103
479000
6000
şu sürahi su gibi, bütün insanlıkla beraber,
08:17
one with the CreatorCreator --
104
485000
4000
yaratıcısı ile bütün,
08:21
and you feltkeçe you were in the presencevarlık of powergüç, of awehuşu,
105
489000
5000
O'nun varlığını huşu içinde,
08:26
of the deepesten derin love, the deepesten derin senseduyu of compassionmerhamet and mercymerhamet
106
494000
4000
o en derin aşkı, şefkat ve merhamete dair o en derin duyguları
08:30
that you have ever experienceddeneyimli in your liveshayatları.
107
498000
4000
daha önce hayatımızda bir kez bile tatmadığımız o hissi içimizde hissetmişizdir.
08:34
That is a momentan whichhangi is a gifthediye of God to us --
108
502000
6000
Bu, Allah tarafından bize,
08:40
a gifthediye when, for a momentan, he liftsasansörler that boundarysınır
109
508000
4000
sınırları kaldırdığı sırada sunduğu bir armağandır,
08:44
whichhangi makesmarkaları us insistısrar on "I, I, I, me, me, me,"
110
512000
6000
bizi "Ben Ben Ben, Benim, Benim, Benim" demekte ısrar ettirmek yerine
08:50
and insteadyerine, like the personkişi in Rumi'sRumi's storyÖykü,
111
518000
4000
Rumi`nin hikayesindeki kişi gibi hissetmemizi sağlayan bir hediye,
08:54
we say, "Oh, this is all you.
112
522000
6000
"Ah! Hepsi sensin." deriz.
09:00
This is all you. And this is all us.
113
528000
2000
Hepsi sensin. Hepimiz biriz.
09:02
And us, and I, and us are all partBölüm of you.
114
530000
6000
Ve biz, ve ben, biz hepimiz senin bir parçanız.
09:08
O, CreatorCreator! O, the ObjectiveAmaç! The sourcekaynak of our beingolmak
115
536000
6000
Tüm yaratılanlar, tüm cisimler ve hayatın kaynağı,
09:14
and the endson of our journeyseyahat,
116
542000
2000
ve tüm bu yolculuğun sonu.
09:16
you are alsoAyrıca the breakerkırıcı of our heartskalpler.
117
544000
5000
Sen aynı zamanda kalplerimizin kırıcısısın.
09:21
You are the one whomkime we should all be towardskarşı, for whosekimin purposeamaç we livecanlı,
118
549000
6000
Sen tamamiyle yönelmemiz gerekensin, yaşama amacımızsın,
09:27
and for whosekimin purposeamaç we shall-acak dieölmek,
119
555000
4000
uğruna ölünmesi gerekensin,
09:31
and for whosekimin purposeamaç we shall-acak be resurrecteddirildi again
120
559000
4000
ve adına yeniden dirilinecek olan
09:35
to accounthesap to God to what extentderece we have been compassionateşefkatli beingsvarlıklar."
121
563000
7000
bizim merhametli varlığımızı genişleten Allah'ın adına.
09:42
Our messagemesaj todaybugün, and our purposeamaç todaybugün,
122
570000
4000
Bugün burada bulunanlar olarak,
09:46
and those of you who are here todaybugün,
123
574000
3000
bizim mesajımız ve amacımız,
09:49
and the purposeamaç of this charterCharter of compassionmerhamet, is to remindhatırlatmak.
124
577000
5000
bu merhamet seferinin amacı hatırlatmaktır.
09:54
For the KoranKur'an always urgesçağrısı us to rememberhatırlamak, to remindhatırlatmak eachher other,
125
582000
8000
Zira Kur'an, bize hatırlatmamızı telkin eder, birbirimize hatırlatmamızı,
10:02
because the knowledgebilgi of truthhakikat is withiniçinde everyher humaninsan beingolmak.
126
590000
8000
çünkü gerçek doğru bütün insanların içindedir.
10:10
We know it all.
127
598000
3000
Biliyoruz.
10:13
We have accesserişim to it all.
128
601000
2000
Bunu anlamaya imkanımız var.
10:15
JungJung mayMayıs ayı have calleddenilen it "the subconsciousbilinçaltı."
129
603000
4000
Jung bunu bilinçaltı diye adlandırmış olabilir.
10:19
ThroughAracılığıyla our subconsciousbilinçaltı, in your dreamsrüyalar --
130
607000
4000
Bilinçaltlarımızda, hayallerinizde,
10:23
the KoranKur'an callsaramalar our statebelirtmek, bildirmek of sleepuyku "the lesserdaha az deathölüm,"
131
611000
8000
Kur'anda yazıldığı gibi, uyku halimizde,
10:31
"the temporarygeçici deathölüm" --
132
619000
4000
yani küçük, geçici ölüm.
10:35
in our statebelirtmek, bildirmek of sleepuyku we have dreamsrüyalar, we have visionsvizyonları,
133
623000
5000
Uykudayken hayaller görürüz, imgeler,
10:40
we travelseyahat even outsidedışında of our bodiesbedenler, for manyçok of us,
134
628000
6000
bir çoğumuz vücutlarımızın dışında yolculuklar yaparız,
10:46
and we see wonderfulolağanüstü things.
135
634000
3000
harika şeyler görürüz.
10:49
We travelseyahat beyondötesinde the limitationssınırlamaları of spaceuzay as we know it,
136
637000
5000
Bildiğimiz uzayın sınırlarının ötesinde seyahatlere çıkarız.
10:54
and beyondötesinde the limitationssınırlamaları of time as we know it.
137
642000
4000
Ve bildiğimiz zamanın ötesinde.
10:58
But all this is for us to glorifytesbih the nameisim of the creatoryaratıcı
138
646000
10000
Ancak tüm bunlar, merhametli ve şefkat gösteren
11:08
whosekimin primarybirincil nameisim is the compassionatingyüceltmek, the compassionateşefkatli.
139
656000
6000
yaratıcının adını yüceltmek içindir.
11:14
God, BokhBokh, whateverher neyse nameisim you want to call him with, AllahAllah'ın, RamRAM, OmOM,
140
662000
7000
Tanrı, Bokh, onu nasıl çağırmak istersen, Allah, Ram, Om,
11:21
whateverher neyse the nameisim mightbelki be throughvasitasiyla whichhangi you nameisim
141
669000
3000
hangi isimle isimlendirirsen isimlendir,
11:24
or accesserişim the presencevarlık of divinityİlahiyat,
142
672000
4000
ya da o ilahi varlığa nasıl erişebiliyorsan,
11:28
it is the locusodağı of absolutekesin beingolmak,
143
676000
6000
bu mutlak varlığın oldugu noktadır,
11:34
absolutekesin love and mercymerhamet and compassionmerhamet,
144
682000
4000
mutlak aşk ve merhamet ve şefkatin,
11:38
and absolutekesin knowledgebilgi and wisdombilgelik,
145
686000
3000
ve mutlak bilgi ve bilgeliğin,
11:41
what HindusHindular call "satchidanandaSatchidananda."
146
689000
3000
Hindularin dediği gibi, "Satchidananda."
11:44
The languagedil differsfarklıdır,
147
692000
3000
Diller farklı,
11:47
but the objectiveamaç is the sameaynı.
148
695000
4000
ama özne aynı.
11:51
RumiRumi has anotherbir diğeri storyÖykü
149
699000
2000
Rumi'nin başka bir hikayesi var
11:53
about threeüç menerkekler, a TurkTurk, an ArabArap and --
150
701000
3000
üç kişi hakkında, bir Türk, bir Arap,
11:56
and I forgetunutmak the thirdüçüncü personkişi, but for my sakeuğruna, it could be a MalayMalay dili.
151
704000
4000
üçüncüsünü unuttum, benim hatrıma, bir Malezyalı olsun.
12:00
One is askingsormak for angurangur -- one is, say, an Englishmanİngiliz --
152
708000
3000
Bir tanesi angour ister, diyelim ki İngiliz,
12:03
one is askingsormak for enebeneb, and one is askingsormak for grapesüzüm.
153
711000
5000
bir diğeri eneb ister, bir diğeri de üzüm ister.
12:08
And they have a fightkavga and an argumenttartışma because
154
716000
3000
Ve kavga edip tartışırlar çünkü,
12:11
-- "I want grapesüzüm." "I want enebeneb. "I want angurangur." --
155
719000
4000
"Ben üzüm istiyorum, ben eneb istiyorum, ben angour istiyorum."
12:15
not knowingbilme that the wordsözcük that they're usingkullanma
156
723000
3000
biribirlerinin kullandıkları kelimelerin anlamlarını bilmeden
12:18
refersatıfta to the sameaynı realitygerçeklik in differentfarklı languagesdiller.
157
726000
3000
aynı şeyi başka dillerde isteyerek.
12:21
There's only one absolutekesin realitygerçeklik by definitiontanım,
158
729000
6000
Doğası gereği sadece bir tek gerçeklik vardır,
12:27
one absolutekesin beingolmak by definitiontanım,
159
735000
3000
özünde bir mutlak varoluş,
12:30
because absolutekesin is, by definitiontanım, singletek,
160
738000
3000
çünkü bu mutlaklık, herşeyi ile, tektir,
12:33
and absolutekesin and singularTekil.
161
741000
3000
tek ve mutlak.
12:36
There's this absolutekesin concentrationkonsantrasyon of beingolmak,
162
744000
3000
Varoluşun bu mutlak yoğunluğu,
12:39
the absolutekesin concentrationkonsantrasyon of consciousnessbilinç,
163
747000
3000
şuurun mutlak bütünlüğü,
12:42
awarenessfarkında olma, an absolutekesin locusodağı of compassionmerhamet and love
164
750000
10000
farkındalık, merhamet ve aşkın değişmez yeri
12:52
that definestanımlar the primarybirincil attributesöznitelikleri of divinityİlahiyat.
165
760000
4000
ilahi olanın başlıca özelliklerini belirler.
12:56
And these should alsoAyrıca be
166
764000
3000
Bu ayrıca,
12:59
the primarybirincil attributesöznitelikleri of what it meansanlamına geliyor to be humaninsan.
167
767000
5000
insan olmanın ne manaya geldiğinin de temel özelliğidir.
13:04
For what definestanımlar humanityinsanlık, perhapsbelki biologicallybiyolojik olarak,
168
772000
6000
İnsanlığını belirleyen şey için, belki biyolojik olarak da,
13:10
is our physiologyfizyoloji,
169
778000
3000
fizyolojimizdir,
13:13
but God definestanımlar humanityinsanlık by our spiritualitytinsellik, by our naturedoğa.
170
781000
8000
ancak Allah insanı ruhu ve doğasıyla belirler.
13:21
And the KoranKur'an saysdiyor, He speakskonuşur to the angelsMelekler and saysdiyor,
171
789000
4000
Ve Kur'an der ki, "O meleklere der ki,
13:25
"When I have finishedbitmiş the formationformasyon of AdamAdam from claykil,
172
793000
4000
"Ademi balçıktan yapmayı bitirdiğimde,
13:29
and breathednefes into him of my spiritruh,
173
797000
4000
ve ona ruhumdan üflediğimde,
13:33
then, falldüşmek in prostrationsecde to him."
174
801000
4000
onun önünde secdeye varınız."
13:37
The angelsMelekler prostratesecde, not before the humaninsan bodyvücut,
175
805000
8000
Melekler, insanın bedeninin önünde değil, onun ruhunun önünde
13:45
but before the humaninsan soulruh.
176
813000
3000
secdeye varırlar.
13:48
Why? Because the soulruh, the humaninsan soulruh,
177
816000
4000
Neden? Ruh, yani insan ruhu,
13:52
embodiestemsil ediyor a pieceparça of the divineilahi breathnefes,
178
820000
6000
kutsal-ilahi ruhun bir parçasını temsil eden,
13:58
a pieceparça of the divineilahi soulruh.
179
826000
3000
ilahi ruhun bir parçasıdır.
14:01
This is alsoAyrıca expressedifade in biblicalİncil'deki vocabularykelime hazinesi
180
829000
5000
Kutsal bir şekilde yaratıldığımız,
14:06
when we are taughtöğretilen that we were createdoluşturulan in the divineilahi imagegörüntü.
181
834000
6000
bilgisi İncil'in içinde de yer alır.
14:12
What is the imagerygörüntüler of God?
182
840000
2000
Tanrının tasviri nedir?
14:14
The imagerygörüntüler of God is absolutekesin beingolmak,
183
842000
4000
Tanrının tasviri mutlak varoluştur,
14:18
absolutekesin awarenessfarkında olma and knowledgebilgi and wisdombilgelik
184
846000
3000
mutlak bilinç, bilgi ve bilgelik
14:21
and absolutekesin compassionmerhamet and love.
185
849000
3000
ve mutlak şefkat ve aşk.
14:24
And thereforebu nedenle, for us to be humaninsan --
186
852000
4000
Ve, bu nedenle, biz insanlık için,
14:28
in the greatestEn büyük senseduyu of what it meansanlamına geliyor to be humaninsan,
187
856000
4000
insan olmanın ne anlama geldiğine dair en yüksek hislerin,
14:32
in the mostçoğu joyfulneşeli senseduyu of what it meansanlamına geliyor to be humaninsan --
188
860000
3000
insan olmanın ne demek olduğuna dair en heyecan verici duyguların anlamı,
14:35
meansanlamına geliyor that we too have to be properuygun stewardsstewardlar
189
863000
6000
içimizdeki ilahi nefesin,
14:41
of the breathnefes of divinityİlahiyat withiniçinde us,
190
869000
4000
taşıyıcıları olduğumuz,
14:45
and seekaramak to perfectmükemmel withiniçinde ourselveskendimizi the attributenitelik of beingolmak,
191
873000
5000
ve içimizdeki, yine kendi içimizden gelen mükemmeli arama,
14:50
of beingolmak alivecanlı, of beingnessbeingness;
192
878000
3000
hayatta olma, var olma,
14:53
the attributenitelik of wisdombilgelik, of consciousnessbilinç, of awarenessfarkında olma;
193
881000
5000
bilgeliğin niteliğin, şuurun, farkındalığın,
14:58
and the attributenitelik of beingolmak compassionateşefkatli and lovingseven beingsvarlıklar.
194
886000
5000
merhametli ve aşkla dolu olmanın özelliklerini de bulundurduğumuzdur.
15:03
This is what I understandanlama from my faithinanç traditiongelenek,
195
891000
6000
Bu benim kendi inanç geleneğinden,
15:09
and this is what I understandanlama from my studiesçalışmalar of other faithinanç traditionsgelenekler,
196
897000
7000
ve diger inanç geleneklerine dair yaptığım çalışmalardan anladığımdır,
15:16
and this is the commonortak platformplatform on whichhangi we mustşart all standdurmak,
197
904000
6000
ve bu hepimizin üzerinde durduğu yer,
15:22
and when we standdurmak on this platformplatform as suchböyle,
198
910000
3000
ve aslında, biz bu yerde durduğumuzda,
15:25
I am convincedikna olmuş that we can make a wonderfulolağanüstü worldDünya.
199
913000
6000
İnanıyorum ki harika bir dünya yaratabiliriz.
15:31
And I believe, personallyŞahsen, that we're on the vergemeyletmek
200
919000
6000
Ve kişisel olarak inanıyorum ki, bunun hemen eşiğindeyiz,
15:37
and that, with the presencevarlık and help of people like you here,
201
925000
4000
o varlık ve burda olan sizler gibi insanların yardımı sayesinde,
15:41
we can bringgetirmek about the prophecyKehanet of IsaiahIsaiah.
202
929000
6000
Isiah'ın kehanetini gerçekleştirebiliriz:
15:47
For he foretoldKırmızı Pazartesi of a perioddönem
203
935000
4000
Onun, insanların kılıçlarını sabana dönüştürdükleri,
15:51
when people shall-acak transformdönüştürmek theironların swordskılıç into plowsharesplowshares
204
939000
7000
bir dönem için haber verdiği gibi,
15:58
and will not learnöğrenmek warsavaş or make warsavaş anymoreartık.
205
946000
6000
"Ve bir daha asla savaşı ve savaşmayı öğrenemesinler..."
16:04
We have reachedulaştı a stageevre in humaninsan historytarih that we have no optionseçenek:
206
952000
6000
İnsanlık tarihinde başka hiç bir seçeneğimizin olmadığı bir yere geldik.
16:10
we mustşart, we mustşart loweralt our egosegoları,
207
958000
9000
Zorundayız! Biz bencilliğimizi azaltmak zorundayız,
16:19
controlkontrol our egosegoları -- whetherolup olmadığını it is individualbireysel egobenlik, personalkişisel egobenlik,
208
967000
5000
onu kontrol etmek zorundayız, ister bireysel, ister kişisel,
16:24
familyaile egobenlik, nationalUlusal egobenlik --
209
972000
6000
ister ailevi, ister ulusal,
16:30
and let all be for the glorificationyüceltilmesi of the one.
210
978000
5000
ve onların hepsini tek olanı yüceltmeye adamak zorundayız.
16:35
Thank you, and God blesskutsamak you.
211
983000
2000
Teşekkürler. Allah yanınızda olsun.
16:37
(ApplauseAlkış)
212
985000
1000
Alkış
Translated by serdar onuk
Reviewed by Seda Demirel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Feisal Abdul Rauf - Chairman of the Cordoba Initiative
Imam Feisal Abdul Rauf has devoted himself to healing relations between Muslim-Americans and their neighbors, and bringing that message of peace to the wider Muslim world.

Why you should listen

In 2003, Imam Feisal Abdul Rauf founded the Cordoba Initiative, a non-partisan and international organization that works to provide innovative solutions to conflict between Muslim and Western communities. He also serves as chair of the Initiative, actively promoting and moderating dialogue between individuals and groups. What’s more, this project was not the Imam's first foray into interreligious talks. In 1997, he started the American Society for Muslim Advancement (ASMA), a group that brings American Muslims and non-Muslims together through programs in policy, current affairs and culture.

Also, Imam Rauf regularly attends the Council on Foreign Relations and the World Economic Forum (both Davos and Dead Sea) and has written three books on the topic of bringing peace to Islam's relationsIslam: A Search for MeaningIslam: A Sacred Law; and What's Right With Islam: A New Vision for Muslims and the West. He continues to balance his mission of creating peace with his regular duties as Imam of Masjid al-Farah, a mosque twelve blocks from Ground Zero in New York City, that he has led for 25 years.

More profile about the speaker
Feisal Abdul Rauf | Speaker | TED.com