ABOUT THE SPEAKER
Sheryl WuDunn - Author, journalist
As a journalist reporting on China, Sheryl WuDunn saw the everyday oppression of women around the world. She and Nick Kristof wrote "Half the Sky," chronicling women's stories of horror and, especially, hope.

Why you should listen

Sheryl WuDunn and her husband, Nick Kristof, won a Pulitzer for their New York Times coverage of the 1989 Tiananmen Square protests. Their joint reporting work in China and other developing nations convinced them both that, just as slavery was the moral issue of the 19th century, sex trafficking, gender-based violence and other abuses make women's rights the moral issue of the 21st.

In their book Half the Sky: Turning Oppression into Opportunity for Women Worldwide, WuDunn and Kristof make the case for empowering women as a means of development. Women tend to spend more on education, nutrition and business, the economic engines of growth in a community. And if we can find ways to develop the untapped potential of the millions of women who are now left uneducated, denied basic rights, oppressed and threatened -- we'll turn on a firehose of economic power that could transform the developing world.

More profile about the speaker
Sheryl WuDunn | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2010

Sheryl WuDunn: Our century's greatest injustice

Yüzyılımızın en büyük adaletsizliği

Filmed:
1,194,863 views

Sheryl Wudunn'ın kitabı "Gökyüzünün Yarısı" dünya çapında kadınlara uygulanan baskıyı sorguluyor. Hikayeleri şok ediyor. Ancak gelişmekte olan ülkelerdeki kadınlar da eşit eğitim imkanına ve ekonomik fırsatlara sahip olduğunda bütün insan kaynağımızı kullanma şansını yakalayacağız.
- Author, journalist
As a journalist reporting on China, Sheryl WuDunn saw the everyday oppression of women around the world. She and Nick Kristof wrote "Half the Sky," chronicling women's stories of horror and, especially, hope. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
The globalglobal challengemeydan okuma that I want to talk to you about todaybugün
0
1000
3000
Bugün size dünyayı ilgilendiren bir sorunu anlatmak istiyorum.
00:19
rarelynadiren makesmarkaları the frontön pagessayfalar.
1
4000
2000
Nadiren ilk sayfalarda yer alır
00:21
It, howeverancak, is enormousmuazzam
2
6000
3000
Ama aslında o kadar büyük ki
00:24
in bothher ikisi de scaleölçek and importanceönem.
3
9000
3000
Hem ölçüleri hem de önemi itibariyle.
00:27
Look, you all are very well traveledseyahat;
4
12000
3000
Bakın, hepiniz sık seyahat edenlersiniz
00:30
this is TEDGlobalTEDGlobal after all.
5
15000
2000
sonuçta bu TEDGlobal
00:32
But I do hopeumut to take you to some placesyerler
6
17000
2000
Ama sizi başka yerlere götürmeyi umuyorum
00:34
you've never been to before.
7
19000
2000
daha önce hiç gitmediğiniz
00:36
So, let's startbaşlama off in ChinaÇin.
8
21000
2000
Çin'le başlayalım.
00:38
This photoFotoğraf was takenalınmış two weekshaftalar agoönce.
9
23000
3000
Bu fotoğraf 2 hafta önce çekildi.
00:41
ActuallyAslında, one indicationbelirti is that little boyoğlan on my husband'skocanın shouldersomuzlar
10
26000
3000
Aslında, ispatlarından biri kocamın omuzlarındaki o küçük çocuk
00:44
has just graduatedmezun from highyüksek schoolokul.
11
29000
2000
yeni liseden mezun oldu
00:46
(LaughterKahkaha)
12
31000
2000
Gülüşmeler : )
00:48
But this is TiananmenTiananmen SquareKare.
13
33000
2000
ama burası Tiananmen Meydanı
00:50
ManyBirçok of you have been there. It's not the realgerçek ChinaÇin.
14
35000
3000
Bir çoğunuz oraya gitti. Ama orası asıl Çin değil.
00:53
Let me take you to the realgerçek ChinaÇin.
15
38000
2000
Sizi gerçek Çin'e götürmeme izin verin.
00:55
This is in the DabianDabian MountainsDağlar
16
40000
2000
Burası Dabian Dağları
00:57
in the remoteuzak partBölüm of HubeiHubei provinceİl in centralmerkezi ChinaÇin.
17
42000
3000
Orta Çin'deki Hubei eyaletinin uzak kısımları
01:01
DaiDai ManjuAhmet is 13 yearsyıl oldeski at the time the storyÖykü startsbaşlar.
18
46000
3000
Dai Manju 13 yaşında ve hikaye başlıyor
01:04
She liveshayatları with her parentsebeveyn,
19
49000
2000
Ailesiyle birlikte yaşıyor,
01:06
her two brothersKardeşler and her great-auntbüyük halam.
20
51000
3000
iki erkek kardeşi ve büyük teyzesiyle.
01:09
They have a hutkulübe that has no electricityelektrik,
21
54000
2000
Elektriği olmayan bir barakaları var,
01:11
no runningkoşu waterSu,
22
56000
2000
suları akmıyor,
01:13
no wristwatchkol saati, no bicyclebisiklet.
23
58000
2000
kol saati yok, bisikleti yok.
01:15
And they sharepay this great splendorSplendor
24
60000
2000
Ve bu büyük ihtişamı
01:17
with a very largegeniş pigdomuz.
25
62000
3000
kocaman bir domuzla paylaşıyorlar.
01:20
DaiDai ManjuAhmet was in sixthaltıncı gradesınıf when her parentsebeveyn said,
26
65000
3000
Dai Manju altıncı sınıftayken, ailesi ona
01:23
"We're going to pullÇek you out of schoolokul
27
68000
2000
"Seni okuldan alacağız." demişlerdi.
01:25
because the 13-dollar-dolar schoolokul feesharç are too much for us.
28
70000
3000
Çünkü 13 dolarlık okul ücreti bizim için çok fazla.
01:28
You're going to be spendingharcama the restdinlenme of your life in the ricepirinç paddiespaddies.
29
73000
2000
Zaten hayatının geri kalanını çeltik tarlalarında geçireceksin.
01:30
Why would we wasteatık this moneypara on you?"
30
75000
2000
Bu parayı senin için harcayarak niye israf edelim.
01:32
This is what happensolur to girlskızlar in remoteuzak areasalanlar.
31
77000
3000
Birçok uzak bölgede kız çocuklarına yapılan bundan farklı değil.
01:35
TurnsDöner out that DaiDai ManjuAhmet was
32
80000
2000
Dai Manju'ya dönersek,
01:37
the besten iyi pupilöğrenci in her gradesınıf.
33
82000
2000
sınıfının en iyisi.
01:39
She still madeyapılmış the two-houriki saat trekTrek to the schoolhouseokul binası
34
84000
3000
Okula hala 2 saatlik yürüyüşle ulaşabiliyor,
01:42
and trieddenenmiş to catchyakalamak everyher little bitbit of informationbilgi
35
87000
3000
ve her bir bilgi kırıntısını dahi
01:45
that seepedseeped out of the doorskapılar.
36
90000
2000
yakalamaya çalışıyor.
01:47
We wroteyazdı about her in The NewYeni YorkYork TimesKez.
37
92000
2000
New York Times'da onun hakkında yazmıştık.
01:49
We got a floodsel of donationsbağış --
38
94000
3000
Bağışlar sel gibi geldi,
01:52
mostlyçoğunlukla 13-dollar-dolar checksdenetler
39
97000
3000
en çok da 13 dolarlık..
01:55
because NewYeni YorkYork TimesKez readersokuyucular are very generouscömert
40
100000
2000
Çünkü New York Times okuyucuları çok cömerttir,
01:57
in tinyminik amountsmiktarlar
41
102000
2000
küçük rakamlarda.
01:59
(LaughterKahkaha)
42
104000
2000
Gülüşmeler
02:01
but then, we got a moneypara transferaktarma
43
106000
3000
Bir de büyük bir para transferi aldık,
02:04
for $10,000 --
44
109000
2000
10.000 USD'lik
02:06
really niceGüzel guy.
45
111000
2000
gerçekten iyi biriydi.
02:08
We turneddönük the moneypara over to that man there, the principalAsıl adı of the schoolokul.
46
113000
3000
Parayı o okulun müdürüne gönderdik.
02:11
He was delightedmemnun olmak.
47
116000
2000
İnanılmaz mutlu oldu,
02:13
He thought, "Oh, I can renovateyenilemek the schoolokul.
48
118000
2000
Dedi ki; " Okulu yenileyebilirim,
02:15
I can give scholarshipsBurslar to all the girlskızlar,
49
120000
2000
bütün kızlara burs verebilirim."
02:17
you know, if they work hardzor and staykalmak in schoolokul.
50
122000
2000
Eğer kızlar yeterince çalışıp, okumaya devam edebilirler.
02:19
So DaiDai ManjuAhmet basicallytemel olarak
51
124000
2000
Dai Manju ilkokulu,
02:21
finishedbitmiş out middleorta schoolokul.
52
126000
2000
sonra orta okulu bitirdi.
02:23
She wentgitti to highyüksek schoolokul.
53
128000
2000
Liseye gitti.
02:25
She wentgitti to vocationalMesleki schoolokul for accountingmuhasebe.
54
130000
2000
Muhasebecilik alanında meslek eğitimi aldı.
02:27
She scoutedscouted for jobsMeslekler down in GuangdongGuangdong provinceİl in the southgüney.
55
132000
3000
Güneydeki Guangdong eyaletinde iş aradı,
02:30
She foundbulunan a job, she scoutedscouted for jobsMeslekler
56
135000
2000
İş buldu, hatta
02:32
for her classmatessınıf arkadaşları and her friendsarkadaşlar.
57
137000
2000
sınıf arkadaşları için iş ayarladı.
02:34
She sentgönderilen moneypara back to her familyaile.
58
139000
3000
Ve ailesine para göndermeye başladı.
02:37
They builtinşa edilmiş a newyeni houseev,
59
142000
2000
Ailesi yeni bir ev yaptı,
02:39
this time with runningkoşu waterSu,
60
144000
2000
suyu akan,
02:41
electricityelektrik, a bicyclebisiklet,
61
146000
2000
elektriği olan ve bir bisikleti olan.
02:43
no pigdomuz.
62
148000
2000
Bu sefer domuzları yok.
02:45
What we saw was a naturaldoğal experimentdeney.
63
150000
3000
Bizim gördüğümüz doğal bir tecrübeydi.
02:48
It is rarenadir to get an exogenouseksojen investmentyatırım
64
153000
2000
Dışarıdan yardım almak nadir olan birşey,
02:50
in girls'kızlar educationEğitim.
65
155000
2000
özellikle de kız çocuklarının eğitimi konusunda.
02:52
And over the yearsyıl, as we followedtakip etti DaiDai ManjuAhmet, we were ableyapabilmek to see
66
157000
3000
Dai Manju'yu takip ettiğimiz yıllarda şunu görme şansımız oldu,
02:55
that she was ableyapabilmek to movehareket out of a viciouskısır cycledevir
67
160000
3000
bozuk bir döngüden,
02:58
and into a virtuousErdemli cycledevir.
68
163000
2000
düzgün bir döngüye geçti.
03:00
She not only changeddeğişmiş her ownkendi dynamicdinamik,
69
165000
2000
Sadece kendi dinamiklerini değil,
03:02
she changeddeğişmiş her householdev halkı, she changeddeğişmiş her familyaile, her villageköy.
70
167000
3000
ev halkının, ailesinin ve köyünün dinamiklerini de değiştirdi.
03:05
The villageköy becameoldu a realgerçek standoutçarpıcı.
71
170000
3000
Köyü gerçekten göze çarpar hale geldi.
03:08
Of coursekurs, mostçoğu of ChinaÇin was flourishingBayındır at the time,
72
173000
3000
Tabi ki, Çinin bir çok bölgesi aynı zamanda gelişmekteydi,
03:11
but they were ableyapabilmek to get a roadyol builtinşa edilmiş
73
176000
3000
ancak çıkış için bir yol gerekiyordu,
03:14
to linkbağlantı them up to the restdinlenme of ChinaÇin.
74
179000
2000
kendilerini Çin'in geri kalanına bağlayacak.
03:16
And that bringsgetiriyor me to my first majormajör
75
181000
3000
Bu beni asıl konuma getiriyor,
03:19
of two tenetsilkelerinin of "HalfYarısı the SkyGökyüzü."
76
184000
2000
"Gökyüzünün yarısı"nın iki temelinden birincisini
03:21
And that is that
77
186000
2000
ve bu
03:23
the centralmerkezi moralmanevi challengemeydan okuma
78
188000
2000
ana ahlaki değişimi
03:25
of this centuryyüzyıl
79
190000
2000
bu yüzyılın,
03:27
is genderCinsiyet inequityeşitsizliği.
80
192000
2000
Cinsiyet eşitsizliği
03:29
In the 19thinci centuryyüzyıl, it was slaverykölelik.
81
194000
2000
19. yüzyılda bu kölelikti,
03:31
In the 20thinci centuryyüzyıl, it was totalitarianismtotaliter.
82
196000
3000
20. yüzyılda totaliter yönetimler oldu.
03:34
The causesebeb olmak of our time
83
199000
2000
Bizim zamanımızın sebebi ise,
03:36
is the brutalityvahşeti that so manyçok people
84
201000
2000
bir çok insanın
03:38
faceyüz around the worldDünya because of theironların genderCinsiyet.
85
203000
3000
sadece cinsiyeti sebebiyle karşılaştığı gaddarlık.
03:41
So some of you mayMayıs ayı be thinkingdüşünme,
86
206000
2000
Bazılarınız, şöyle düşünebilir:
03:43
"GoshTanrım, that's hyperboleabartılı.
87
208000
2000
"Çok abartıyor,
03:45
She's exaggeratingabartarak."
88
210000
2000
aşırı büyütüyor"
03:47
Well, let me asksormak you this questionsoru.
89
212000
2000
Size şu soruyu sormama izin verin.
03:49
How manyçok of you think there are more maleserkek or more femaleskadın in the worldDünya?
90
214000
3000
Kaçınız erkeklerin ya da kadınların dünyada daha fazla olduğunu düşünüyor?
03:52
Let me take a pollAnket. How manyçok of you think there are more maleserkek in the worldDünya?
91
217000
3000
Hadi deneyelim? Dünyada daha fazla erkek olduğunu kimler düşünüyor?
03:55
HandsEller up, please.
92
220000
2000
Ellerinizi kaldırın lütfen.
03:57
How manyçok of you think -- a fewaz -- how manyçok of you there are more femaleskadın in the worldDünya?
93
222000
3000
kaçınız, çok değil, kaçınız kadınların daha fazla olduğunu düşünüyor?
04:00
Okay, mostçoğu of you.
94
225000
2000
Tamam, çoğunluk.
04:02
Well, you know this latterİkinci groupgrup, you're wrongyanlış.
95
227000
2000
Peki, ikinci grup biliyor musunuz, hatalısınız.
04:04
There are, truedoğru enoughyeterli,
96
229000
2000
Evet varlar, doğru sayılabilir,
04:06
in EuropeEurope and the WestBatı,
97
231000
2000
ama Avrupada ve Batıda,
04:08
when womenkadınlar and menerkekler
98
233000
2000
ne zaman erkekler ve kadınlar
04:10
have equaleşit accesserişim to foodGıda and healthsağlık carebakım,
99
235000
2000
eşit gıda ve sağlığa ulaşabiliyor
04:12
there are more womenkadınlar, we livecanlı longeruzun.
100
237000
2000
orada kadınlar daha uzun yaşıyor.
04:14
But in mostçoğu of the restdinlenme of the worldDünya, that's not the casedurum.
101
239000
3000
Ama dünyanın kalan çoğunda durum böyle değil.
04:17
In factgerçek, demographersdemographers have showngösterilen
102
242000
2000
Demografik verilerle uğraşanların dediğine göre
04:19
that there are anywhereherhangi bir yer betweenarasında 60 millionmilyon
103
244000
2000
60 milyon ile,
04:21
and 100 millionmilyon
104
246000
2000
100 milyon arasında bir sayıda
04:23
missingeksik femaleskadın in the currentşimdiki populationnüfus.
105
248000
3000
hali hazırdaki toplam nüfusta kayıp olan kadınlar var.
04:26
And, you know, it happensolur for severalbirkaç reasonsnedenleri.
106
251000
3000
Ve biliyor musunuz bu birkaç nedenden ötürü.
04:29
For instanceörnek, in the last half-centuryyarım asırlık,
107
254000
2000
Mesela son yarım yüzyılda,
04:31
more girlskızlar were discriminatedayrımcılık to deathölüm
108
256000
3000
ölüm konusunda ayrımcılık yapılan kızlar
04:34
than all the people killedöldürdü on all the battlefieldssavaş
109
259000
2000
savaşlarda öldürülen bütün insanlardan daha fazla.
04:36
in the 20thinci centuryyüzyıl.
110
261000
3000
20. yüzyılda oldu bu.
04:39
SometimesBazen it's alsoAyrıca because of the sonogramsonogram.
111
264000
2000
Bazen, ultrason yüzünden.
04:41
GirlsKızlar get abortediptal edildi before they're even borndoğmuş
112
266000
3000
Hatta daha doğmadan kürtajla öldürüldüler.
04:44
when there are scarcekıt resourceskaynaklar.
113
269000
2000
güçbela imkanlarla.
04:46
This girlkız here, for instanceörnek,
114
271000
2000
Mesela bu kız,
04:48
is in a feedingbesleme centermerkez in EthiopiaEtiyopya.
115
273000
2000
Etiyopya da bir beslenme merkezinde.
04:50
The entiretüm centermerkez was filleddolu with girlskızlar like her.
116
275000
3000
Bu merkez, bu kız gibi kızlarla dolu.
04:53
What's remarkabledikkat çekici is that her brothersKardeşler, in the sameaynı familyaile,
117
278000
3000
Dikkat çekici olan, aynı ailedeki erkek kardeşleri,
04:56
were totallybütünüyle fine.
118
281000
2000
tamamen sağlıklı.
04:58
In IndiaHindistan, in the first yearyıl of life,
119
283000
2000
Hindistan'da, bebeklerin ilk yılında,
05:00
from zerosıfır to one,
120
285000
2000
Sıfırdan bire,
05:02
boyoğlan and girlkız babiesbebekler basicallytemel olarak survivehayatta kalmak at the sameaynı rateoran
121
287000
3000
erkek ve kız çocukları yaklaşık aynı sağ kalım oranına sahip,,
05:05
because they dependbağımlı uponüzerine the breastmeme,
122
290000
2000
çünkü anne sütüyle besleniyorlar,
05:07
and the breastmeme showsgösterileri no sonoğul preferencetercih.
123
292000
2000
ve anne sütü erkek çocuk ayrımı yapmaz.
05:09
From one to fivebeş,
124
294000
3000
Bir yaşından beş yaşına,
05:12
girlskızlar dieölmek at a 50 percentyüzde higherdaha yüksek mortalityölüm oranı rateoran
125
297000
3000
kız çocukları yüzde 50 daha fazla ölüm oranına sahip,
05:15
than boysçocuklar, in all of IndiaHindistan.
126
300000
3000
erkeklere kıyasla, Hindistan'da.
05:18
The secondikinci tenetöğreti of "HalfYarısı the SkyGökyüzü"
127
303000
3000
"Gökyüzünün Yarısı"nın ikinci temeli,
05:21
is that, let's put asidebir kenara the moralityahlâk of all the right and wrongyanlış of it all,
128
306000
3000
şöyle ki, ahlak kurallarının bütün doğru ve yanlışlarını kenara bırakalım.
05:24
and just on a purelyyalnızca practicalpratik levelseviye,
129
309000
3000
sadece pratik, basit yoldan
05:27
we think that
130
312000
2000
düşünelim ki,
05:29
one of the besten iyi waysyolları to fightkavga povertyyoksulluk and to fightkavga terrorismterörizm
131
314000
3000
fakirlikle ve terörle mücadele etmenin en iyi yolu
05:32
is to educateEğitmek girlskızlar
132
317000
2000
kız çocuklarını eğitmek
05:34
and to bringgetirmek womenkadınlar into the formalbiçimsel laboremek forcekuvvet.
133
319000
3000
ve kadınları resmi iş gücü haline getirmektir.
05:37
PovertyYoksulluk, for instanceörnek.
134
322000
2000
Yoksulluk mesela,
05:39
There are threeüç reasonsnedenleri why this is the casedurum.
135
324000
2000
Bunun üç temel sebebi var.
05:41
For one, overpopulationaşırı nüfus is one of
136
326000
2000
Birincisi, fazla nüfus,
05:43
the persistentkalıcı causesnedenleri of povertyyoksulluk.
137
328000
3000
yoksulluğun kalıcı sebeplerinden biri.
05:46
And you know, when you educateEğitmek a boyoğlan,
138
331000
2000
Ve bilirsiniz, bir erkek çocuğunu eğittiğinizde,
05:48
his familyaile tendseğilimi to have fewerDaha az kidsçocuklar,
139
333000
2000
ailesi daha az çocuk sahibi olmaya yönelebilirler,
05:50
but only slightlyhafifçe.
140
335000
2000
ama sadece biraz.
05:52
When you educateEğitmek a girlkız,
141
337000
2000
Bir kız çocuğunu eğittiğinizde,
05:54
she tendseğilimi to have significantlyanlamlı fewerDaha az kidsçocuklar.
142
339000
3000
kendisi çok büyük ihtimalle daha az çocuk sahibi olacaktır.
05:57
The secondikinci reasonneden is
143
342000
3000
Yoksulluğun ikinci sebebi,
06:00
it has to do with spendingharcama.
144
345000
2000
harcamayla alakalı.
06:02
It's kindtür of like the dirtykirli, little secretgizli of povertyyoksulluk,
145
347000
2000
Yoksulluğun küçük sırlarından biri gibi,
06:04
whichhangi is that,
146
349000
2000
şöyle,
06:06
not only do poorfakir people
147
351000
2000
sadece fakirler ve
06:08
take in very little incomegelir,
148
353000
2000
çok düşük geliri olanlar değil,
06:10
but alsoAyrıca, the incomegelir that they take in,
149
355000
2000
ellerindeki o düşük geliri de,
06:12
they don't spendharcamak it very wiselyakıllıca,
150
357000
3000
akıllıca harcamıyorlar.
06:15
and unfortunatelyne yazık ki, mostçoğu of that spendingharcama is donetamam by menerkekler.
151
360000
3000
Ve malesef, harcamaların çoğu erkekler tarafından yapılıyor.
06:18
So researchAraştırma has showngösterilen,
152
363000
2000
Araştırmalara göre,
06:20
if you look at people who livecanlı underaltında two dollarsdolar a day --
153
365000
3000
Günlük geliri 2 doların altında yaşayanlara baktığınızda,
06:23
one metricmetrik of povertyyoksulluk --
154
368000
2000
yoksulluk için ölçülerden biri,
06:25
two percentyüzde of that take-homeev almak payödeme
155
370000
2000
bu paranın yüzde ikisi,
06:27
goesgider to this basketsepet here, in educationEğitim.
156
372000
3000
eğitime gidiyor,
06:30
20 percentyüzde goesgider to a basketsepet that is a combinationkombinasyon of
157
375000
3000
yüzde yirmisi,
06:33
alcoholalkol, tobaccoTütün, sugaryşekerli drinksiçecekler --
158
378000
2000
alkol, tütün ve şekerli içecekler grubuna gidiyor,
06:35
and prostitutionfuhuş and festivalsfestivaller.
159
380000
3000
ve festivallerle, fahişeliğe.
06:38
If you just take fourdört percentageyüzde pointsmakas
160
383000
2000
Eğer bu yüzde yirmiden, yüzde dördünü
06:40
and put it into this basketsepet,
161
385000
2000
eğitime koyarsanız,
06:42
you would have a transformativedönüştürücü effectEfekt.
162
387000
3000
büyük bir dönüşüm etkisi elde edeceksiniz.
06:46
The last reasonneden has to do
163
391000
2000
Son sebep ise,
06:48
with womenkadınlar beingolmak partBölüm of the solutionçözüm, not the problemsorun.
164
393000
3000
kadınları çözümün bir parçası olarak görmeli, sorunun değil.
06:51
You need to use scarcekıt resourceskaynaklar.
165
396000
2000
Elinizdeki kısıtlı imkanları kullanmalıyız.
06:53
It's a wasteatık of resourceskaynaklar if you don't use someonebirisi like DaiDai ManjuAhmet.
166
398000
3000
Dai Manju gibi imkanları kullanmazsak boşa gidecek demektir.
06:56
BillBill GatesGates put it very well
167
401000
2000
Bill Gates bunu çok iyi farketmiş,
06:58
when he was travelingseyahat throughvasitasiyla SaudiSuudi ArabiaArabistan.
168
403000
2000
bir Saudi Arabistan seyahatinde.
07:00
He was speakingkonuşuyorum to an audienceseyirci much like yourselveskendiniz.
169
405000
3000
Çoğu sizin gibi olan bir dinleyici grubuna konuşma yapıyormuş.
07:03
HoweverAncak, two-thirdsüçte iki of the way there was a barrierbariyer.
170
408000
3000
Ancak, dinleyicilerin üçte ikisiyle kalanları arasında bir perde varmış.
07:06
On this sideyan was menerkekler,
171
411000
2000
Bir tarafında erkekler,
07:08
and then the barrierbariyer, and this sideyan was womenkadınlar.
172
413000
2000
diğer tarafında kadınlar oturuyor.
07:10
And someonebirisi from this sideyan of the roomoda got up and said,
173
415000
2000
Grupların birinden kalkıp biri,
07:12
"MrBay. GatesGates, we have here as our goalhedef in SaudiSuudi ArabiaArabistan
174
417000
3000
Sayın Gates, Arabistanda bizim bir hedefimiz var,
07:15
to be one of the topüst 10 countriesülkeler
175
420000
2000
Teknoloji konusunda ilk 10
07:17
when it comesgeliyor to technologyteknoloji.
176
422000
2000
ülkeden biri olmak istiyoruz.
07:19
Do you think we'lliyi make it?"
177
424000
2000
Sizce başarabilir miyiz?
07:21
So BillBill GatesGates, as he was staringbakmak out at the audienceseyirci, he said,
178
426000
3000
Bill Gates, dinleyicileri süzdükten sonra,
07:24
"If you're not fullytamamen utilizingkullanan halfyarım the resourceskaynaklar in your countryülke,
179
429000
3000
Ülke kaynaklarınızın yarısını kullanmıyorsanız,
07:27
there is no way you will get anywhereherhangi bir yer nearyakın the topüst 10."
180
432000
3000
ilk 10 ülkeye yaklaşmanıza bile imkan yok.
07:30
So here is BillBill of ArabiaArabistan.
181
435000
3000
Burası, Arabistanın Bill'i.
07:33
(LaughterKahkaha)
182
438000
2000
(Gülüşmeler)
07:35
So what would some of the specificözel challengeszorluklar
183
440000
2000
Peki, bazı spesifik engeller ne olacak,
07:37
look like?
184
442000
2000
neye benzemekteler?
07:40
I would say, on the topüst of the agendaGündem
185
445000
3000
Listenin en başında,
07:43
is sexseks traffickingkaçakçılık.
186
448000
2000
Seks trafiği var.
07:45
And I'll just say two things about this.
187
450000
2000
Bunun için yanlız 2 şey söyleyeceğim.
07:47
The slaverykölelik at the peakzirve of the slaveköle tradeTicaret
188
452000
3000
Köle ticaretinin pik yaptığı zamanlarda kölelik,
07:50
in the 1780s:
189
455000
3000
1780'lerde,
07:53
there were about 80,000 slavesköle
190
458000
2000
80.000 civarında köle,
07:55
transportedtaşınan from AfricaAfrika to the NewYeni WorldDünya.
191
460000
3000
Afrika'dan, Yeni Dünyaya götürüldü.
07:58
Now, modernmodern slaverykölelik:
192
463000
3000
Şimdi, modern kölelikte:
08:01
accordinggöre to StateDevlet DepartmentBölümü roughkaba statisticsistatistik,
193
466000
3000
Amerikanın ilgili kuruluşunun kaba istatistiklerine göre,
08:04
there are about 800,000 -- 10 timeszamanlar the numbernumara --
194
469000
3000
800.000 civarında, - 10 katı -
08:07
that are traffickedticareti acrosskarşısında internationalUluslararası borderssınırlar.
195
472000
3000
köle, uluslararası sınırlardan alınıp satılıyor.
08:10
And that does not even includeDahil etmek those
196
475000
2000
Hatta bu rakam,
08:12
that are traffickedticareti withiniçinde countryülke borderssınırlar,
197
477000
2000
ülke içi trafiğini içermiyor,
08:14
whichhangi is a substantialönemli portionkısım.
198
479000
3000
önemli bir kısmı olan.
08:17
And if you look at
199
482000
2000
Başka bir faktör, başka bir fark olan,
08:19
anotherbir diğeri factorfaktör, anotherbir diğeri contrastkontrast,
200
484000
3000
kısmına bakarsanız,
08:22
a slaveköle back then is worthdeğer
201
487000
2000
bir kölenin getirisi,
08:24
about $40,000
202
489000
2000
40.000 dolar civarında,
08:26
in today'sbugünkü moneypara.
203
491000
2000
günümüz parasıyla.
08:28
TodayBugün, you can buysatın almak a girlkız traffickedticareti
204
493000
3000
Bugün, bir kız çocuğunu,
08:31
for a fewaz hundredyüz dollarsdolar,
205
496000
2000
birkaç yüz dolara alabilirsiniz,
08:33
whichhangi meansanlamına geliyor she's actuallyaslında more disposableTek kullanımlık.
206
498000
3000
anlamı, o kız aslında harcanabilir.
08:36
But you know, there is progressilerleme beingolmak madeyapılmış
207
501000
3000
Ama bilirsiniz, bunun aşamaları var,
08:39
in placesyerler like CambodiaKamboçya and ThailandTayland.
208
504000
2000
Kamboçya ve Tayland gibi yerlerde.
08:41
We don't have to expectbeklemek a worldDünya
209
506000
2000
Biz böyle bir dünyayı ummuyoruz,
08:43
where girlskızlar are boughtsatın and soldsatıldı or killedöldürdü.
210
508000
3000
kızların alınıp satıldığı ya da öldürüldüğü.
08:46
The secondikinci itemmadde on the agendaGündem
211
511000
2000
Listenin ikinci sırasında,
08:48
is maternalAnne mortalityölüm oranı.
212
513000
3000
anne ölümleri var.
08:51
You know, childbirthDoğum in this partBölüm of the worldDünya
213
516000
3000
Bilirsiniz, doğum yapmak, dünyanın bu tarafında,
08:54
is a wonderfulolağanüstü eventolay.
214
519000
2000
harika bir olay.
08:56
In NigerNijer, one in sevenYedi womenkadınlar
215
521000
3000
Nijer'de, 7 kadından biri,
08:59
can expectbeklemek to dieölmek duringsırasında childbirthDoğum.
216
524000
3000
doğum yaparken ölebilir.
09:02
Around the worldDünya,
217
527000
2000
Dünyada,
09:04
one womankadın dieskalıp everyher minutedakika and a halfyarım from childbirthDoğum.
218
529000
4000
her bir buçuk dakikada bir kadın doğum yaparken ölüyor.
09:08
You know, it's not as thoughgerçi
219
533000
2000
Bilirsiniz,
09:10
we don't have the technologicalteknolojik solutionçözüm,
220
535000
3000
Teknolojik çözümümüz yok,
09:13
but these womenkadınlar have threeüç strikesvurur againstkarşısında them:
221
538000
3000
ama bu kadınların 3 temel problemi var:
09:16
they are poorfakir, they are ruralkırsal
222
541000
2000
Fakirler, kırsalda yaşıyorlar
09:18
and they are femalekadın.
223
543000
3000
ve kadınlar.
09:21
You know, for everyher womankadın who does dieölmek,
224
546000
2000
Ölen her kadın için,
09:23
there are 20 who survivehayatta kalmak
225
548000
2000
20 tane de
09:25
but endson up with an injuryhasar.
226
550000
2000
yaralı kalan var.
09:27
And the mostçoğu devastatingyıkıcı injuryhasar
227
552000
2000
Ve en tahrip edici olan da
09:29
is obstetricobstetrik fistulafistül.
228
554000
2000
Obstetrik fistül.
09:31
It's a tearingkocaman duringsırasında obstructedtıkalı laboremek
229
556000
2000
Doğum sırasındaki bir yırtılma,
09:33
that leavesyapraklar a womankadın incontinentMarkette.
230
558000
3000
kadını idrarını tutamayacak hale getiriyor.
09:36
Let me tell you about MahabubaMahabuba.
231
561000
2000
Size Mahabuba'yı anlatayım.
09:38
She liveshayatları in EthiopiaEtiyopya.
232
563000
2000
Etiyopya'da yaşıyor.
09:40
She was marriedevli againstkarşısında her will at ageyaş 13.
233
565000
3000
İstememesine rağmen 13 yaşında evlendirildi.
09:43
She got pregnanthamile, ranran to the bushçalı to have the babybebek,
234
568000
3000
Hamile kaldı, doğum yapmak için çalılıkların arasında koştu.
09:46
but you know, her bodyvücut was very immatureolgunlaşmamış,
235
571000
3000
ama, vücudu henüz yeterince gelişmemişti,
09:49
and she endedbitti up havingsahip olan obstructedtıkalı laboremek.
236
574000
3000
ve doğum yapamadı.
09:52
The babybebek diedvefat etti, and she endedbitti up with a fistulafistül.
237
577000
3000
Bebek öldü, kendisinin de fistülü oldu.
09:55
So that meantdemek she was incontinentMarkette;
238
580000
2000
Bu şu anlama geliyor,
09:57
she couldn'tcould controlkontrol her wastesatıkların.
239
582000
3000
artık idrarını tutamıyor.
10:00
In a wordsözcük, she stankStank.
240
585000
2000
Başka bir kelimeyle, artık pis kokulu.
10:02
The villagersköylüler thought she was cursedlanetli; they didn't know what to do with her.
241
587000
3000
Köylüler onun artık lanetli olduğunu düşünüyor, ve onunla ne yapacaklarını bilmiyorlar.
10:05
So finallyen sonunda, they put her at the edgekenar of the villageköy in a hutkulübe.
242
590000
3000
Sonunda onu, köyün kenarındaki bir barakaya koydular.
10:08
They rippedsökülmüş off the doorkapı
243
593000
2000
Kapıyı da açık bıraktılar,
10:10
so that the hyenassırtlan would get her at night.
244
595000
3000
böylece çakallar gelsin ve gece kızı götürsünler diye.
10:13
That night, there was a stickÇubuk in the hutkulübe.
245
598000
3000
O gece, o barakada bir değnek vardı.
10:16
She foughtkavga etti off the hyenassırtlan with that stickÇubuk.
246
601000
3000
Ve o kız o değnekle çakallarla mücadele etti.
10:19
And the nextSonraki morningsabah,
247
604000
2000
Ertesi sabah,
10:21
she knewbiliyordum if she could get to a nearbyyakında villageköy where there was a foreignyabancı missionaryMisyoner,
248
606000
3000
Komşu köye ulaşabilirse, yabancı misyonerin olduğu,
10:24
she would be savedkaydedilmiş.
249
609000
2000
kurtulabilirdi.
10:26
Because she had some damagehasar to her nervessinirler,
250
611000
2000
Fistül sebebiyle bazı sinirleri de hasar gördüğü için,
10:28
she crawledsürünerek all the way -- 30 milesmil --
251
613000
3000
30 millik yolu, emekleyerek aldı.
10:31
to that doorstepkapılarına, halfyarım deadölü.
252
616000
3000
kapıya ulaştığında, yarı ölüydü.
10:34
The foreignyabancı missionaryMisyoner openedaçıldı the doorkapı,
253
619000
2000
Yabancı misyoner kapıyı açtı,
10:36
knewbiliyordum exactlykesinlikle what had happenedolmuş,
254
621000
2000
neler olmuş olabileceğini, kesin olarak biliyordu,
10:38
tookaldı her to a nearbyyakında fistulafistül hospitalhastane in AddisAddis AbabaAbaba,
255
623000
3000
Onu Addis Ababa'daki fistül hastanesine götürdü,
10:41
and she was repairedonarılmış
256
626000
2000
orada ameliyat edildi,
10:43
with a 350-dollar-dolar operationoperasyon.
257
628000
3000
350 dolarlık bir ameliyatla.
10:46
The doctorsdoktorlar and nurseshemşireler there noticedfark
258
631000
2000
Doktorlar ve hemşireler,
10:48
that she was not only a survivorSurvivor,
259
633000
2000
onun sadece hayatta kalan biri olmadığını,
10:50
she was really cleverzeki, and they madeyapılmış her a nursehemşire.
260
635000
3000
gerçekten zeki olduğunu farkettiler ve onu hemşire yaptılar.
10:53
So now, MahabubaMahabuba,
261
638000
2000
Mahabuba şimdi,
10:55
she is savingtasarruf the liveshayatları
262
640000
2000
o hayat kurtarıyor,
10:57
of hundredsyüzlerce, thousandsbinlerce, of womenkadınlar.
263
642000
2000
yüzlerce binlerce kadını.
10:59
She has becomeolmak partBölüm of the solutionçözüm, not the problemsorun.
264
644000
2000
Böylece o artık çözümün bir parçası oldu, problemin değil.
11:01
She's movedtaşındı out of a viciouskısır cycledevir
265
646000
2000
Kısır bir döngüden,
11:03
and into a virtuousErdemli cycledevir.
266
648000
2000
erdemli bir döngüye geçti.
11:05
I've talkedkonuştuk about some of the challengeszorluklar,
267
650000
3000
Bazı zorluklardan bahsettim,
11:08
let me talk about some of the solutionsçözeltiler,
268
653000
2000
bazı çözümlerden de bahsetmeme izin verin,
11:10
and there are predictabletahmin edilebilir solutionsçözeltiler.
269
655000
3000
tahmin edilebilir çözümler.
11:13
I've hintedima at them: educationEğitim
270
658000
2000
Bazılarının ipucunu vermiştim : Eğitim
11:15
and alsoAyrıca economicekonomik opportunityfırsat.
271
660000
3000
ve ekonomik fırsatlar.
11:18
So of coursekurs, when you educateEğitmek a girlkız,
272
663000
3000
Ve tabi ki, bir kız çocuğunu eğittinizde,
11:21
she tendseğilimi to get marriedevli latersonra on in life,
273
666000
3000
ilerleyen yıllarda evlenecek,
11:24
she tendseğilimi to have kidsçocuklar latersonra on in life, she tendseğilimi to have fewerDaha az kidsçocuklar,
274
669000
3000
çocukları olacak, daha az sayıda,
11:27
and those kidsçocuklar that she does have,
275
672000
2000
doğacak çocuklarını,
11:29
she educatesyetiştirmektedir them in a more enlightenedAydın fashionmoda.
276
674000
2000
daha uygun bir şeklide eğitecek.
11:31
With economicekonomik opportunityfırsat,
277
676000
2000
Ekonomik fırsatlarla,
11:33
it can be transformativedönüştürücü.
278
678000
2000
değişim sağlanabilir.
11:35
Let me tell you about SaimaSaima gazetesi.
279
680000
2000
Size Saima'yı anlatmama izin verin.
11:37
She liveshayatları in a smallküçük villageköy outsidedışında LahoreLahore, PakistanPakistan.
280
682000
3000
Pakistan, Lahore'un dışında küçük bir köyde yaşıyor.
11:41
And at the time, she was miserablesefil.
281
686000
2000
Zavallı,
11:43
She was beatendövülmüş everyher singletek day
282
688000
2000
her gün dayak diyor,
11:45
by her husbandkoca, who was unemployedişsiz.
283
690000
2000
işşiz kocası tarafından.
11:47
He was kindtür of a gamblerkumarbaz typetip -- and unemployableunemployable, thereforebu nedenle --
284
692000
3000
Bir çeşit kumarbaz tip - bu yüzden de işsiz -
11:50
and tookaldı his frustrationshayal kırıklıklarının out on her.
285
695000
2000
ve sıkıntılarını Saima'dan çıkarıyor.
11:52
Well, when she had her secondikinci daughterkız evlat,
286
697000
2000
İkinci kızı olduğunda,
11:54
her motheranne in-lawHukuk told her sonoğul,
287
699000
3000
kayınvalidesi oğluna dedi ki,
11:57
"I think you'dşimdi etsen better get a secondikinci wifekadın eş.
288
702000
2000
"İkinci bir eş alsan daha iyi olacak,
11:59
Saima'sSaima gazetesi'nın not going to produceüretmek you a sonoğul."
289
704000
3000
Saima sana erkek çocuk veremeyecek."
12:03
This is when she had her secondikinci daughterkız evlat.
290
708000
2000
İkinci kızı olduğunda olmuştu bu.
12:05
At the time, there was
291
710000
2000
Aynı zamanda, orada,
12:07
a microlendingmicrolending groupgrup in the villageköy
292
712000
2000
köyde çalışayan küçük bir grup vardı,
12:09
that gaveverdi her a 65-dollar-dolar loanborç.
293
714000
3000
ona 65 dolarlık borç verdiler.
12:12
SaimaSaima gazetesi tookaldı that moneypara,
294
717000
3000
Saima parayı aldı,
12:15
and she startedbaşladı an embroideryNakış business.
295
720000
3000
ve nakış işine başladı.
12:18
The merchantstüccarlar likedsevilen her embroideryNakış; it soldsatıldı very well,
296
723000
2000
Dükkan sahipleri yaptıklarını çok beğendiler, çok iyi sattı
12:20
and they kepttuttu askingsormak for more.
297
725000
2000
tekrar istediler.
12:22
And when she couldn'tcould produceüretmek enoughyeterli,
298
727000
2000
Yeteri kadar yapamayınca,
12:24
she hiredkiralanmış other womenkadınlar in the villageköy.
299
729000
2000
köyden başka bir kadını daha yanına aldı.
12:26
PrettyOldukça soonyakında she had 30 womenkadınlar in the villageköy
300
731000
3000
Çok geçmeden köyden 30 kadın,
12:29
workingçalışma for her embroideryNakış business.
301
734000
2000
nakış işinde çalışır oldu.
12:31
And then,
302
736000
2000
Öyle bir zaman geldi ki,
12:33
when she had to transporttaşıma all of the embroideryNakış goodsmal
303
738000
3000
bütün nakış işlerini
12:36
from the villageköy to the marketplacepazar,
304
741000
2000
köyden pazar yerine götürmek gerektiğinde,
12:38
she neededgerekli someonebirisi to help her do the transporttaşıma,
305
743000
2000
taşıma için yardıma ihtiyacı oldu,
12:40
so she hiredkiralanmış her husbandkoca.
306
745000
2000
kocasını tuttu.
12:42
So now they're in it togetherbirlikte.
307
747000
2000
Atık bu işte beraberler.
12:44
He does the transportationtaşımacılık and distributiondağıtım,
308
749000
2000
Kocası taşımayı ve dağıtımı yapıyor,
12:46
and she does the productionüretim and sourcingiçerik alma.
309
751000
2000
o da üretimi.
12:48
And now they have a thirdüçüncü daughterkız evlat,
310
753000
3000
Şimdi de üçüncü kızları oldu,
12:51
and the daughterskız çocukları, all of them, are beingolmak tutoredders in educationEğitim
311
756000
3000
kızlarının hepsi okula gidiyor,
12:54
because SaimaSaima gazetesi knowsbilir what's really importantönemli.
312
759000
3000
çünkü Saima gerçekte neyin önemli olduğunu biliyor.
12:57
WhichHangi bringsgetiriyor me to the finalnihai elementeleman, whichhangi is educationEğitim.
313
762000
3000
Varmak istediğin son noktaya geldik, eğitim.
13:01
LarryLarry SummersYazları, when he was chiefşef economistiktisatçı at the WorldDünya BankBanka,
314
766000
3000
Larry Summers, Dünya Bankasının baş ekonomistiyken,
13:04
oncebir Zamanlar said that, "It mayMayıs ayı well be
315
769000
3000
bir kere demişti ki,
13:07
that the highesten yüksek returndönüş on investmentyatırım
316
772000
2000
"Yatırımında en çok geri dönüş sağlayan,
13:09
in the developinggelişen worldDünya
317
774000
2000
gelişmekte olan dünyada,
13:11
is in girls'kızlar educationEğitim."
318
776000
3000
kız çocuklarının eğitimidir."
13:14
Let me tell you about BeatriceBeatrice BiiraBiira.
319
779000
2000
Size Beatrice Biira'yı anlatayım.
13:16
BeatriceBeatrice was livingyaşam in UgandaUganda
320
781000
3000
Beatrice Uganda da yaşıyordu,
13:19
nearyakın the CongoKongo Cumhuriyeti bordersınır,
321
784000
2000
Kongo sınırına yakın bir yerde,
13:21
and like DaiDai ManjuAhmet, she didn't go to schoolokul.
322
786000
2000
ve Dai Manju gibi okula gitmemişti.
13:23
ActuallyAslında, she had never been to schoolokul,
323
788000
3000
Aslında, hiç bir zaman gidemedi,
13:26
not to a lickyalamak, one day.
324
791000
2000
bir gün bile.
13:28
Her parentsebeveyn, again, said,
325
793000
2000
Ailesi yine aynı şekilde,
13:30
"Why should we spendharcamak the moneypara on her?
326
795000
2000
"Onun için niye para harcayalım ki?
13:32
She's going to spendharcamak mostçoğu of her life lugginglugging waterSu back and forthileri."
327
797000
3000
Hayatının çoğunu su taşıyarak geçirecek." diyorlardı.
13:35
Well, it just so happensolur, at that time,
328
800000
3000
Aslında bu hep oluyor, o zamanlarda
13:38
there was a groupgrup in ConnecticutConnecticut
329
803000
3000
Connecticut'ta bir grup vardı,
13:41
calleddenilen the NianticNiantic CommunityTopluluk ChurchKilise GroupGrup in ConnecticutConnecticut.
330
806000
3000
Connecticut Niantik Kilise grubu denen,
13:44
They madeyapılmış a donationbağış to an organizationorganizasyon
331
809000
2000
Onlar bir derneğe bağış yapmışlardı,
13:46
basedmerkezli in ArkansasArkansas
332
811000
2000
Arkansas merkezli,
13:48
calleddenilen HeiferDüve InternationalUluslararası.
333
813000
2000
Heifer International denen.
13:50
HeiferDüve sentgönderilen two goatskeçiler to AfricaAfrika.
334
815000
3000
Heifer Afrika'ya 2 keçi gönderiyor.
13:53
One of them endedbitti up with Beatrice'sBeatrice'in parentsebeveyn,
335
818000
3000
Bir tanesi de Beatrice'in ailesine gelir.
13:56
and that goatkeçi had twinsİkizler.
336
821000
2000
O keçinin ikiz yavrusu olur.
13:58
The twinsİkizler startedbaşladı producingüreten milkSüt.
337
823000
2000
İkizler süt vermeye başlar.
14:00
They soldsatıldı the milkSüt for cashnakit.
338
825000
2000
Sütü satarlar.
14:02
The cashnakit startedbaşladı accumulatingbiriken,
339
827000
2000
Para birikmeye başlar
14:04
and prettygüzel soonyakında the parentsebeveyn said,
340
829000
2000
ve çok geçmeden anne babası der ki:
14:06
"You know, we'vebiz ettik got enoughyeterli moneypara. Let's sendgöndermek BeatriceBeatrice to schoolokul."
341
831000
3000
"Artık yeteri kadar paramız var, Beatrice'i tekrar okula gönderelim."
14:09
So at ninedokuz yearsyıl of ageyaş,
342
834000
2000
9 yaşında,
14:11
BeatriceBeatrice startedbaşladı in first gradesınıf --
343
836000
2000
Beatrice birinci sınıftan başladı,
14:13
after all, she'do ediyorum never been to a lickyalamak of schoolokul --
344
838000
2000
bir gün bile gitmediği sınıfına.
14:15
with a sixaltı year-oldyaş.
345
840000
2000
6 yaşından beri
14:17
No mattermadde, she was just delightedmemnun olmak to be in schoolokul.
346
842000
2000
Farketmezdi onun için, okula gitmek için can atıyordu.
14:19
She rocketedrocketed to the topüst of her classsınıf.
347
844000
2000
Sınıf birincisi oldu,
14:21
She stayedkaldı at the topüst of her classsınıf
348
846000
3000
Hep öyle kaldı,
14:24
throughvasitasiyla elementarytemel schoolokul, middleorta schoolokul,
349
849000
2000
İlkokul, ortaokul,
14:26
and then in highyüksek schoolokul,
350
851000
2000
ve sonra lise,
14:28
she scoredattı brilliantlyışıl ışıl on the nationalUlusal examinationsdeneme sınavları
351
853000
3000
ulusal sınavlarda çok iyi bir puan aldı,
14:31
so that she becameoldu the first personkişi in her villageköy,
352
856000
3000
ve köyündeki ilk kişi oldu,
14:34
ever, to come to the UnitedAmerika StatesBirleşik
353
859000
2000
Amerika'ya gelen,
14:36
on scholarshipburs.
354
861000
2000
bursla.
14:38
Two yearsyıl agoönce,
355
863000
2000
İki yıl önce,
14:40
she graduatedmezun from ConnecticutConnecticut CollegeÜniversite.
356
865000
3000
Connecticut College'den mezun oldu.
14:43
On the day of her graduationMezuniyet,
357
868000
2000
Mezuniyet gününde,
14:45
she said, "I am the luckiestşanslı girlkız alivecanlı
358
870000
3000
Dedi ki: " Ben yaşayan en şanslı kızım,
14:48
because of a goatkeçi."
359
873000
2000
bir keçi yüzünden."
14:50
(LaughterKahkaha)
360
875000
2000
Gülüşmeler.
14:52
And that goatkeçi was $120.
361
877000
2000
Ve keçi 120 $'dı.
14:54
So you see how transformativedönüştürücü
362
879000
3000
Görüyorsunuz, değişim,
14:57
little bitsbit of help can be.
363
882000
2000
küçük bir yardım neler yapabilir.
14:59
But I want to give you a realitygerçeklik checkKontrol.
364
884000
2000
Ama size gerçekten kopmamak gerektiğini de söylemek istiyorum.
15:02
Look: U.S. aidyardım, helpingyardım ediyor people is not easykolay,
365
887000
3000
Bakın: USAID, insanlara yardım etmek kolay değil.
15:05
and there have been bookskitaplar that have criticizedeleştirdi U.S. aidyardım.
366
890000
3000
ve USAID'i eleştiren kitaplar var.
15:08
There's BillBill Easterly'sDoğu'nın bookkitap.
367
893000
2000
Bill Easterly'nin kitabı var.
15:10
There's a bookkitap calleddenilen "DeadÖlü AidYardım."
368
895000
2000
İsmi "Ölüm Yardımı"
15:12
You know, the criticismeleştiri is fairadil;
369
897000
2000
Bilirsiniz, eleştirmek adilane olmalı,
15:14
it isn't easykolay.
370
899000
2000
kolay değil tabi.
15:16
You know, people say how
371
901000
2000
İnsanlar nasıl olması gerektiğini söylerler,
15:18
halfyarım of all waterSu well projectsprojeler, a yearyıl latersonra, are failedbaşarısız oldu.
372
903000
2000
Su iyileştirme projelerinin yarısı, bir yıl sonra başarısız oldu.
15:20
When I was in ZimbabweZimbabve,
373
905000
2000
Zimbabwe'deyken,
15:22
we were touringgezici a placeyer with the villageköy chiefşef --
374
907000
2000
bir köy şefiyle beraber geziyorduk,
15:24
he wanted to raiseyükseltmek moneypara for a secondaryikincil schoolokul --
375
909000
3000
bir ortaokul için para toplamak istiyordu,
15:27
and there was some constructioninşaat a fewaz yardskilometre away,
376
912000
2000
ve biraz uzakta bir inşaat vardı,
15:29
and I said, "What's that?"
377
914000
2000
ben bunun ne olduğunu sordum:
15:31
He sortçeşit of mumbledmırıldandı.
378
916000
2000
Biraz geveledi,
15:33
TurnsDöner out that it's a failedbaşarısız oldu irrigationSulama projectproje.
379
918000
2000
Başarısız bir sulama projesi olduğundan bahsetti,
15:35
A fewaz yardskilometre away was a failedbaşarısız oldu chickentavuk coopkümes.
380
920000
3000
Az ileride yine başarısız bir tavuk kümesi daha vardı.
15:38
One yearyıl, all the chickenstavuklar diedvefat etti, and no one wanted to put the chickenstavuklar in there.
381
923000
3000
Bir yıl içinde bütün tavuklar ölmüştü ve hiç kimse tavuklarını o kümese koymak istemiyordu.
15:41
It's truedoğru, but we think that you don't throughvasitasiyla the babybebek out with the bathwaterBathwater;
382
926000
3000
Evet doğru, ama
15:44
you actuallyaslında improveiyileştirmek.
383
929000
2000
bir yanlışlık var.
15:46
You learnöğrenmek from your mistakeshatalar, and you continuouslydevamlı olarak improveiyileştirmek.
384
931000
3000
Hatalarınızdan öğrenirsiniz ve devamlı gelişirsiniz.
15:49
We alsoAyrıca think that individualsbireyler
385
934000
2000
Biz ayrıca bireylerin de
15:51
can make a differencefark, and they should,
386
936000
3000
fark oluşturabileceğini düşünüyoruz, oluşturmalılar da,
15:54
because individualsbireyler, togetherbirlikte,
387
939000
2000
çünkü bireyler, beraber
15:56
we can all help createyaratmak a movementhareket.
388
941000
3000
bir hareketin oluşmasına yardım edebiliriz.
15:59
And a movementhareket of menerkekler and womenkadınlar
389
944000
2000
Erkeklerin ve kadınların bir hareketi,
16:01
is what's neededgerekli to bringgetirmek about socialsosyal changedeğişiklik,
390
946000
2000
sosyal değişim için gerekli olan değişim,
16:03
changedeğişiklik that will addressadres
391
948000
3000
öyle bir değişim ki sonrasında
16:06
this great moralmanevi challengemeydan okuma.
392
951000
2000
büyük ahlaki değişimi getirecek.
16:08
So then, I asksormak,
393
953000
3000
Şimdi soruyorum,
16:11
what's in it for you?
394
956000
2000
sizin için ne var burada?
16:13
You're probablymuhtemelen askingsormak that. Why should you carebakım?
395
958000
3000
Şimdi büyük ihtimalle soruyorsunuz. Sen niye önemsiyorsun?
16:16
I will just leaveayrılmak you with two things.
396
961000
2000
Size iki şey bırakacağım :
16:18
One is that researchAraştırma showsgösterileri
397
963000
3000
Birincisi, araştırmalar gösteriyor ki,
16:21
that oncebir Zamanlar you have
398
966000
2000
bir kere,
16:23
all of your materialmalzeme needsihtiyaçlar takenalınmış carebakım of --
399
968000
3000
sahip olunan maddi varlıkların ve ihtiyaçların arasında,
16:26
whichhangi mostçoğu of us, all of us, here in this roomoda do --
400
971000
3000
hepimiz için, bu oradaki herkes için,
16:29
researchAraştırma showsgösterileri that
401
974000
2000
araştırmalar gösteyiror ki,
16:31
there are very fewaz things in life
402
976000
2000
bu hayatta çok az şey var,
16:33
that can actuallyaslında elevateyükseltmek your levelseviye of happinessmutluluk.
403
978000
3000
mutluluk seviyesini gerçekten arttıran.
16:36
One of those things
404
981000
2000
Bunlardan biri,
16:38
is contributingkatkı to a causesebeb olmak largerdaha büyük than yourselfkendin.
405
983000
3000
Kendinizden daha büyük bir sebebe bağlanmak.
16:43
And the secondikinci thing,
406
988000
2000
İkinci şey ise,
16:45
it's an anecdoteanekdot that I'll leaveayrılmak you with.
407
990000
2000
bir anektod, size armağan edeceğim.
16:47
And that is the storyÖykü
408
992000
2000
Bu hikaye,
16:49
of an aidyardım workerişçi in DarfurDarfur.
409
994000
3000
Darfur'daki bir yardım çalışanına ait.
16:52
Here was a womankadın
410
997000
2000
Bir kadın vardı,
16:54
who had workedişlenmiş in DarfurDarfur,
411
999000
2000
Darfur'da çalışan,
16:56
seeinggörme things that no humaninsan beingolmak should see.
412
1001000
3000
hiç bir insanın görmemesi gereken şeyleri görüyordu.
17:00
ThroughoutBoyunca her time there,
413
1005000
2000
Oradaki zamanı boyunca,
17:02
she was stronggüçlü, she was steadfastkararlı.
414
1007000
3000
güçlüydü, sabırlıydı.
17:05
She never brokekırdı down.
415
1010000
3000
Hiç pes etmedi.
17:08
And then she camegeldi back to the UnitedAmerika StatesBirleşik
416
1013000
2000
Sonra Amerika'ya döndü,
17:10
and was on breakkırılma, ChristmasNoel breakkırılma.
417
1015000
2000
tatil zamanı, yılbaşı tatilinde.
17:12
She was in her grandmother'sbüyük annemin backyardarka bahçe,
418
1017000
3000
Büyükannesinin arka bahçesindeydi,
17:15
and she saw something that madeyapılmış her breakkırılma down in tearsgözyaşı.
419
1020000
3000
birşey gördü ve ağlamaya başladı.
17:19
What that was
420
1024000
2000
Gördüğü,
17:21
was a birdkuş feederBesleyici.
421
1026000
3000
bir kuş yemliğiydi.
17:24
And she realizedgerçekleştirilen that she had the great fortuneservet
422
1029000
3000
Sahip olduğu güzel kaderi gördü,
17:27
to be borndoğmuş in a countryülke
423
1032000
2000
doğduğu ülkenin,
17:29
where we take securitygüvenlik for grantedverilmiş,
424
1034000
3000
ayrıcalıklı bir güvenliğe sahip olması,
17:32
where we not only can feedbesleme, clothegiydirin
425
1037000
2000
sadece beslenip giyinebildiğimiz,
17:34
and houseev ourselveskendimizi,
426
1039000
3000
ve evlerimiz olan değil,
17:37
but alsoAyrıca providesağlamak for wildvahşi birdskuşlar
427
1042000
3000
kuşları bile besleyebildiğimiz
17:40
so they don't go hungry in the winterkış.
428
1045000
3000
ve böylece kuşların kışa aç girmediği bir ülke.
17:44
And she realizedgerçekleştirilen that with that great fortuneservet
429
1049000
3000
Ve bu ayrıcalıklı kader
17:47
comesgeliyor great responsibilitysorumluluk.
430
1052000
3000
büyük bir sorumluluğu da getiriyor.
17:50
And so, like her,
431
1055000
3000
O kadın gibi,
17:53
you, me,
432
1058000
2000
senin ve benim gibi,
17:55
we have all wonwon the lotteryPiyango of life.
433
1060000
3000
biz, hepimiz hayat piyangosunu kazandık.
17:58
And so the questionsoru becomesolur:
434
1063000
2000
Ve soru geliyor:
18:00
how do we dischargedeşarj that responsibilitysorumluluk?
435
1065000
3000
Bu sorumluluğu nasıl yerine getirebiliyoruz?
18:03
So, here'sburada the causesebeb olmak.
436
1068000
2000
İşte size sebep,
18:05
JoinKatılmak the movementhareket.
437
1070000
2000
Bir harekete katılın.
18:07
Feel happierdaha mutlu and help savekayıt etmek the worldDünya.
438
1072000
3000
Daha mutlu hissedin ve dünyayı kurtarmaya yardım edin.
18:10
Thank you very much.
439
1075000
2000
Çok teşekkür ederim.
18:12
(ApplauseAlkış)
440
1077000
3000
(Alkışlama)
Translated by Mehmet Gulluoglu
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sheryl WuDunn - Author, journalist
As a journalist reporting on China, Sheryl WuDunn saw the everyday oppression of women around the world. She and Nick Kristof wrote "Half the Sky," chronicling women's stories of horror and, especially, hope.

Why you should listen

Sheryl WuDunn and her husband, Nick Kristof, won a Pulitzer for their New York Times coverage of the 1989 Tiananmen Square protests. Their joint reporting work in China and other developing nations convinced them both that, just as slavery was the moral issue of the 19th century, sex trafficking, gender-based violence and other abuses make women's rights the moral issue of the 21st.

In their book Half the Sky: Turning Oppression into Opportunity for Women Worldwide, WuDunn and Kristof make the case for empowering women as a means of development. Women tend to spend more on education, nutrition and business, the economic engines of growth in a community. And if we can find ways to develop the untapped potential of the millions of women who are now left uneducated, denied basic rights, oppressed and threatened -- we'll turn on a firehose of economic power that could transform the developing world.

More profile about the speaker
Sheryl WuDunn | Speaker | TED.com