ABOUT THE SPEAKER
Chip Colwell - Archaeologist, museum curator
Chip Colwell is an archaeologist who tries to answer the tangled question: Who owns the past?

Why you should listen

Chip Colwell is an archaeologist and museum curator who has published 11 books that invite us to rethink how Native American history is told. His essays have appeared in The Atlantic, The Guardian and TIME, while his research has been highlighted in the New York Times, BBC, Forbes and elsewhere. Most recently, he wrote Plundered Skulls and Stolen Spirits: Inside the Fight to Reclaim Native America’s Culture, which The Wall Street Journal dubbed "a careful and intelligent chronicle" and won a 2018 Colorado Book Award.

In 1990, Colwell fell in love with archaeology. Still in high school, he decided to make a life for himself discovering ancient windswept ruins across the American Southwest. But in college he discovered that archaeologists have not always treated Native Americans with respect. In museums were thousands of Native American skeletons, grave goods and sacred objects -- taken with the consent of Native communities. Disheartened, he planned to leave the field he revered. But an epiphany struck that instead he should help develop a new movement in archaeology and museums based on the dignity and rights of Native Americans.

When Colwell was hired as a curator at the Denver Museum of Nature & Science, he had the chance to address the dark legacies of museum collecting. He and his colleagues began consulting with hundreds of tribes about the return of skeletons and sacred objects. In this work, Colwell realized, too, there was an important story to share that explored vital questions. Why do museums collect so many things? Why is it offensive to some that museums exhibit human remains and religious items? What are the legal rights of museums -- and the moral claims of tribes? What do we lose when artifacts go home? And what do we gain?

More profile about the speaker
Chip Colwell | Speaker | TED.com
TEDxMileHigh

Chip Colwell: Why museums are returning cultural treasures

Chip Colwell: Müzeler kültürel hazineleri neden iade ediyor?

Filmed:
1,453,223 views

Arkeolog ve küratör Chip Colwell, müzesi için nesneler topluyor ama aynı zamanda onları ait oldukları yerlere iade ediyor. Colwell, üzerine düşünülmesi gereken bu konuşmada bazı müzelerin çalınan manevi nesneleri ve yağmalanan antik mezarları sahiplerine geri verme sürecini ve bunun kültürel geçmişlerine kavuşmak isteyen topluluklarla ayrılıkları kaldırarak köprüler kurulmasına yardımcı olduğunu anlatıyor.
- Archaeologist, museum curator
Chip Colwell is an archaeologist who tries to answer the tangled question: Who owns the past? Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
A confessionitiraf:
0
1992
1818
Size bir şey itiraf edeyim:
00:15
I am an archaeologistarkeolog
and a museummüze curatormüze müdürü,
1
3834
2973
Ben hem bir arkeolog,
hem de bir müzenin küratörüyüm.
00:18
but a paradoxicalparadoksal one.
2
6831
2189
Ama paradoksal bir şekilde.
00:21
For my museummüze, I collecttoplamak things,
3
9637
2631
Müzem için parçalar topluyorum
00:24
but I alsoAyrıca returndönüş things
back to where they camegeldi from.
4
12292
3408
ama aynı zamanda bunları da
geldikleri yerlere iade ediyorum.
00:28
I love museumsMüze because
they're socialsosyal and educationaleğitici,
5
16815
4556
Müzeleri severim;
sosyal ve eğitici bir ortamları vardır.
00:33
but I'm mostçoğu drawnçekilmiş to them
because of the magicsihirli of objectsnesneleri:
6
21395
3730
Yine de beni müzelere asıl çeken
oradaki nesnelerin büyüsüdür:
00:37
a one-million-year-oldbir milyon yıl eski handel axebalta,
7
25814
2478
Bir milyon yıllık el baltası,
00:40
a totemtotem polekutup, an impressionistizlenimci paintingboyama
8
28316
2954
bir totem direği, empresyonist bir resim,
00:43
all take us beyondötesinde our ownkendi imaginationshayal.
9
31294
2925
bunların hepsi bizi
hayal gücümüzün ötesine götürür.
00:47
In museumsMüze, we pauseDuraklat to museilham perisi,
to gazebakışları uponüzerine our humaninsan empireimparatorluk of things
10
35228
6430
İnsanlığın kurduğu
nesneler imparatorluğuna
merak ve saygıyla bakar,
derin düşüncelere dalarız.
00:53
in meditationmeditasyon and wondermerak etmek.
11
41682
2047
00:57
I understandanlama why US museumsMüze aloneyalnız
12
45315
2234
Sadece ABD'deki müzelerin
neden her yıl
00:59
hostevsahibi more than 850 millionmilyon
visitsziyaret eachher yearyıl.
13
47573
4365
850 milyondan fazla
ziyaretçi aldığını anlıyorum.
01:05
YetHenüz, in recentson yearsyıl, museumsMüze
have becomeolmak a battlegroundsavaş alanı.
14
53390
3690
Ama son yıllarda müzeler
savaş alanına dönmüş durumda.
01:09
CommunitiesTopluluklar around the worldDünya
don't want to see theironların culturekültür
15
57564
2864
Dünyadaki toplumlar,
kendi kültürlerini uzakta
01:12
in distantuzak institutionskurumlar
whichhangi they have no controlkontrol over.
16
60452
3735
söz sahibi olmadıkları kurumlarda
görmek istemiyorlar.
01:16
They want to see theironların culturalkültürel treasureshazineler
17
64783
2141
Kültürel hazinelerinin ülkelerine,
ait oldukları yerlere
01:18
repatriatedrepatriated, returnediade
to theironların placesyerler of originMenşei.
18
66948
3718
geri dönmesini istiyorlar.
01:23
GreeceYunanistan seeksistiyor the returndönüş
of the ParthenonParthenon Tapınağı MarblesMermerler,
19
71679
2786
Yunanlar, British Museum'da tutulan
Parthenon Mermerleri'ni,
01:26
a collectionToplamak of classicalKlasik sculpturesheykeller
heldbekletilen by the Britishİngiliz MuseumMüze.
20
74489
4182
bu klasik heykel koleksiyonunu
geri almaya çalışıyor.
01:31
EgyptMısır demandstalepler antiquitieseski eserler from GermanyAlmanya.
21
79425
2785
Mısır, antik eserlerini
Almanya'nın iade etmesini istiyor.
01:35
NewYeni Zealand'sZelanda'nın MaoriMaori dili want to see returnediade
22
83187
2796
Yeni Zelanda'daki Maoriler,
atalarına ait dövmeli başların
01:38
ancestralatalarının tattooeddövme headskafalar
from museumsMüze everywhereher yerde.
23
86007
4349
dünyadaki birçok müzeden
asıl yerine döndüğünü görmek istiyor.
01:43
YetHenüz these claimsiddialar palesoluk in comparisonkarşılaştırma
to those madeyapılmış by NativeYerli AmericansAmerikalılar.
24
91197
4888
Ama bunlar Amerika Yerlilerinin
talepleri karşısında sönük kalır.
01:48
AlreadyZaten, US museumsMüze have returnediade
more than one millionmilyon artifactseserler
25
96857
3913
ABD müzeleri şimdiye kadar
bir milyondan fazla eseri
01:52
and 50,000 setskümeler
of NativeYerli AmericanAmerikan skeletonsiskeletler.
26
100794
3974
ve 50.000 yerli iskeleti
sahiplerine iade etti.
01:58
To illustrateörneklemek what's at stakekazık,
let's startbaşlama with the WarSavaş GodsTanrılar.
27
106891
3697
Durumun ciddiyetini göstermek için
Savaş Tanrıları ile başlayalım.
02:03
This is a woodahşap carvingoyma
28
111461
1850
Bu ahşap oyma,
02:05
madeyapılmış by membersüyeler
of the ZuniZuni tribekabile in NewYeni MexicoMeksika.
29
113335
3391
New Mexico'daki Zuni kabilesi
üyelerinin elinden çıktı.
02:09
In the 1880s, anthropologistsantropologlar
beganbaşladı to collecttoplamak them
30
117399
3199
Antropologlar, yerlilerin inancına
kanıt olarak bu nesneleri
02:12
as evidencekanıt of AmericanAmerikan IndianHint religiondin.
31
120622
2387
1880'lerde toplamaya başladılar.
02:16
They camegeldi to be seengörüldü as beautifulgüzel,
32
124040
3059
Ne kadar güzel oldukları görüldü,
02:19
the precursorhaberci to the starkStark sculpturesheykeller
of PicassoPicasso and PaulPaul KleeKlee,
33
127123
4973
Picasso ve Paul Klee'nin
etkileyici heykellerinin müjdecisi,
02:24
helpingyardım ediyor to usherUsher in
the modernmodern artSanat movementhareket.
34
132120
3523
modern sanat hareketini
hızlandıran öncüler.
02:28
From one viewpointbakış açısı, the museummüze
did exactlykesinlikle as it's supposedsözde to
35
136559
4247
Müze bir açıdan tam da
Savaş Tanrısı'yla ne yapması gerekiyorsa
02:32
with the WarSavaş God.
36
140830
1420
onu yaptı.
02:34
It helpedyardım etti introducetakdim etmek
a little-knownaz bilinen artSanat formform
37
142274
2419
Çok az bilinen bir sanat formunun
tanınmasına yardım etti,
02:36
for the worldDünya to appreciateanlamak.
38
144717
1866
onu dünyaya sundu.
02:40
But from anotherbir diğeri pointpuan of viewgörünüm,
39
148200
1517
Ama öte yandan,
02:41
the museummüze had committedtaahhüt
a terriblekorkunç crimesuç of culturalkültürel violenceşiddet.
40
149741
4443
bu korkunç bir kültürel şiddet suçuydu.
02:47
For ZunisZunis, the WarSavaş God
is not a pieceparça of artSanat,
41
155589
4031
Savaş Tanrısı, Zuni'lerin gözünde
bir sanat eseri,
02:51
it is not even a thing.
42
159644
1969
hatta bir nesne bile değildir.
02:53
It is a beingolmak.
43
161637
1499
Bir varlıktır.
02:57
For ZunisZunis, everyher yearyıl,
44
165521
2676
Rahipler,
her yıl Zuni'ler için
yeni Savaş Tanrısı heykelleri yapar,
03:00
priestsrahipler rituallyayinle carveoymak newyeni WarSavaş GodsTanrılar,
45
168221
2222
03:02
the AhayuAhayu:dada,
46
170467
1492
Ahayu:da,
03:03
breathingnefes life into them
in a long ceremonytöreni.
47
171983
2603
uzun bir törende
onlara nefesiyle hayat verir.
03:07
They are placedyerleştirilmiş on sacredkutsal shrinestürbelerin
48
175408
1972
Kutsal tapınaklara yerleştirilirler
03:09
where they livecanlı to protectkorumak the ZuniZuni people
49
177404
3241
ve böylece Zuni insanlarını koruduklarına,
03:12
and keep the universeEvren in balancedenge.
50
180669
2314
evreni dengede tuttuklarına inanılır.
03:15
No one can ownkendi or sellsatmak a WarSavaş God.
51
183856
2302
Savaş Tanrısı heykeli
ne alınabilir, ne satılabilir.
03:18
They belongait only to the earthtoprak.
52
186182
2197
Onlar sadece yeryüzüne aittir.
03:21
And so ZunisZunis want them back from museumsMüze
53
189443
3167
Zuni'ler, tapınaklarına
dönebilmeleri için
müzelerin onları geri vermesini istiyor.
03:24
so they can go to theironların shrineTapınak homesevler
54
192634
2110
03:28
to fulfillyerine getirmek theironların spiritualmanevi purposeamaç.
55
196531
2261
Böylece, ruhsal amaçlarını
yerine getirebilecekler.
03:32
What is a curatormüze müdürü to do?
56
200451
2333
Bir küratör bu durumda ne yapmalı?
03:35
I believe that the WarSavaş GodsTanrılar
should be returnediade.
57
203461
3595
Savaş Tanrısı heykellerinin
geri verilmesi gerektiğine inanıyorum.
03:40
This mightbelki be a startlingşaşırtıcı answerCevap.
58
208694
1627
Bu cevabı garipseyebilirsiniz.
03:42
After all, my conclusionSonuç
contradictsçelişmektedir the refrainNakarat
59
210345
2579
Vardığım sonuç,
dünyanın en ünlü arkeoloğundan
03:44
of the world'sDünyanın en mostçoğu famousünlü archaeologistarkeolog:
60
212948
2547
sürekli duyduğumuz cümleyle çelişiyor:
03:48
"That belongsaittir in a museummüze!"
61
216174
1554
"Onun yeri müze!"
03:49
(LaughterKahkaha)
62
217752
2936
(Gülüşmeler)
03:52
is what IndianaIndiana JonesJones said,
not just to drivesürücü moviefilm plotsaraziler,
63
220712
4024
Indiana Jones'un bu söylediği
sadece film senaryosu gereği değil,
03:56
but to drivesürücü home the unquestionabletartışılmaz good
of museumsMüze for societytoplum.
64
224760
4758
aynı zamanda müzelerin topluma
faydası anlaşılsın diye.
04:03
I did not come to my viewgörünüm easilykolayca.
65
231052
2492
Bu fikri benimsemem kolay olmadı.
04:05
I grewbüyüdü up in TucsonTucson, ArizonaArizona,
66
233926
2451
Arizona'nın Tucson şehrinde,
04:08
and felldüştü in love
with the SonoranSonoran Desert'sÇöl pastgeçmiş.
67
236401
2809
Sonoran Çölü'nün geçmişine
hayran olarak büyüdüm.
04:12
I was amazedşaşırmış that beneathaltında
the city'sşehrin blandmülayim stripşerit mallsmerkezleri
68
240037
3981
Şehrin yan yana dizilmiş, sıkıcı
mağazalarının altında
04:16
was 12,000 yearsyıl of historytarih
just waitingbekleme to be discoveredkeşfedilen.
69
244042
3873
keşfedilmeyi bekleyen 12.000 yıllık
bir geçmiş olduğuna inanamıyordum.
04:20
When I was 16 yearsyıl oldeski,
I startedbaşladı takingalma archaeologyArkeoloji classessınıflar
70
248983
3267
16 yaşımda arkeoloji dersleri
almaya başladım
04:24
and going out on digskazılar.
71
252274
1785
ve kazı çalışmalarına gittim.
04:26
A highyüksek schoolokul teacheröğretmen of mineMayın
even helpedyardım etti me setset up my ownkendi laboratorylaboratuvar
72
254896
3272
Hatta liseden bir öğretmenim
hayvan kemiklerini incelemem için
kendi laboratuvarımı
kurmama yardım etti.
04:30
to studyders çalışma animalhayvan boneskemikler.
73
258192
1577
04:33
But in collegekolej,
74
261061
1150
Ama üniversitede,
04:35
I camegeldi to learnöğrenmek that my futuregelecek careerkariyer
had a darkkaranlık historytarih.
75
263125
4355
gelecekteki kariyerimin karanlık
bir geçmişi olduğunu fark ettim.
04:40
StartingBaşlangıç in the 1860s,
76
268372
2731
1860'lardan bu yana,
04:43
NativeYerli AmericanAmerikan skeletonsiskeletler
becameoldu a toolaraç for scienceBilim,
77
271127
4127
Amerika Yerlilerinin iskeletleri
bilimin bir aracı olup çıkmış,
04:47
collectedtoplanmış in the thousandsbinlerce
78
275278
1858
binlercesi toplanarak
04:49
to provekanıtlamak newyeni theoriesteoriler
of socialsosyal and racialırk hierarchieshiyerarşileri.
79
277160
4284
toplum ve ırk hiyerarşisiyle
ilgili yeni kuramlarda kullanılmıştı.
04:54
NativeYerli AmericanAmerikan humaninsan remainskalıntılar
were plunderedtalan from gravesmezarlar,
80
282735
4508
Yerlilere ait kalıntılar
mezarlarından yağmalanmış,
04:59
even takenalınmış freshtaze from battlefieldssavaş.
81
287267
2666
hatta doğrudan
savaş meydanlarından alınmıştı.
05:04
When archaeologistsArkeologlar
camegeldi acrosskarşısında whitebeyaz gravesmezarlar,
82
292370
2453
Beyazların mezarlarını kazdıklarında,
05:06
the skeletoniskelet was oftensık sık quicklyhızlı bir şekilde reburiedkapatılarak,
83
294847
2436
arkeologlar iskeleti hemen geri gömüyor,
05:09
while NativeYerli boneskemikler were depositedyatırılır
as specimensnumuneler on museummüze shelvesraflar.
84
297307
5019
yerlilerin kemiklerini ise
müze raflarına ayırıyorlardı.
05:15
In the wakeuyanmak of warsavaş, stolençalıntı landarazi,
boardingyatılı schoolsokullar,
85
303380
3325
Savaşın ardından,
topraklar ve okullar yağmalanıyor,
05:18
lawsyasalar banningyasaklama religiondin,
86
306729
1787
yasalar dini yasaklıyordu;
05:20
anthropologistsantropologlar collectedtoplanmış sacredkutsal objectsnesneleri
87
308540
2102
yerlileri yok olmanın eşiğinde gören
05:22
in the beliefinanç that NativeYerli peopleshalklar
were on the cuspdoruk of extinctionsönme.
88
310666
3991
antropologlar da
kutsal nesneleri topluyorlardı.
05:28
You can call it racismırkçılık or colonialismsömürgecilik,
but the labelsetiketleri don't mattermadde
89
316162
4383
Irkçılık ya da sömürgecilik,
ne derseniz deyin önemli değil,
05:32
as much as the factgerçek
that over the last centuryyüzyıl,
90
320569
2808
çünkü gerçek şu ki,
Amerika Yerlileri
05:35
NativeYerli AmericanAmerikan rightshaklar and culturekültür
were takenalınmış from them.
91
323401
3610
son yüzyılda haklarından ve
kültürlerinden mahrum bırakıldı.
05:40
In 1990, after yearsyıl of NativeYerli protestsprotestolar,
92
328039
3211
ABD hükûmeti
yerlilerin sayısız protestosu üzerine
05:43
the US governmenthükümet,
throughvasitasiyla the US CongressKongre,
93
331274
2433
nihayet 1990'da, ABD Kongresi
aracılığıyla bir yasa geçirdi.
05:45
finallyen sonunda passedgeçti a lawhukuk that allowedizin
NativeYerli AmericansAmerikalılar to reclaimıslah
94
333731
4350
Amerika Yerlilerine
kültürel ve kutsal nesnelerini
05:50
culturalkültürel itemsürün, sacredkutsal objectsnesneleri
and humaninsan remainskalıntılar from museumsMüze.
95
338105
3594
ve insan kalıntılarını müzelerden
geri isteme hakkı tanıdı.
05:54
ManyBirçok archaeologistsArkeologlar were panickedPanik.
96
342854
2604
Birçok arkeolog paniğe kapıldı.
05:58
For scientistsBilim adamları,
97
346713
1174
Bilim insanları için
05:59
it can be hardzor to fullytamamen graspkavramak
how a pieceparça of woodahşap can be a livingyaşam god
98
347911
6240
bir ahşap parçasının nasıl
canlı bir tanrı olduğunu
ya da kemiklerin ruhları olabileceğini
anlamak zor olabilir.
06:06
or how spiritsalkollü içkiler surroundkuşatma boneskemikler.
99
354175
2228
06:08
And they knewbiliyordum that modernmodern scienceBilim,
especiallyözellikle with DNADNA,
100
356427
3802
Üstelik modern bilimin
özellikle DNA sayesinde
06:12
can providesağlamak luminousaydınlık insightsanlayışlar
into the pastgeçmiş.
101
360253
3539
geçmiş hakkında aydınlatıcı fikirler
verebileceğini biliyorlardı.
06:17
As the anthropologistantropolog
FrankFrank NorwickNorwick declaredbeyan,
102
365155
2559
Antropolog Frank Norwick
şöyle demişti:
06:19
"We are doing importantönemli work
that benefitsfaydaları all of mankindinsanlık.
103
367738
4131
"Tüm insanlığın yararına olan
önemli bir iş yapıyoruz.
06:23
We are not returningdönen anything to anyonekimse."
104
371893
3027
Kimseye bir şey geri verdiğimiz yok."
06:29
As a collegekolej studentÖğrenci,
all of this was an enigmabilmece
105
377381
2977
Tüm bunlar bir öğrenci olarak
benim için çözmesi zor,
06:32
that was hardzor to decipherdeşifre.
106
380382
2395
tam bir bilmece gibiydi.
06:35
Why did NativeYerli AmericansAmerikalılar
want theironların heritagemiras back
107
383409
2993
Yerliler, miraslarının korunduğu
yerlerden onları neden geri istiyordu?
06:38
from the very placesyerler preservingkoruma it?
108
386426
2380
06:41
And how could scientistsBilim adamları
spendharcamak theironların entiretüm liveshayatları
109
389849
3222
Tüm hayatlarını ölü Kızılderilileri
araştırmaya adayan bilim insanları,
06:45
studyingders çalışıyor deadölü IndiansKızılderililer
110
393095
1491
06:46
but seemgörünmek to carebakım so little
about livingyaşam onesolanlar?
111
394610
3077
nasıl olur da canlıları
bu kadar az önemserdi?
06:52
I graduatedmezun but wasn'tdeğildi sure
what to do nextSonraki,
112
400221
3191
Üniversiteden mezun oldum
ama ne yapacağımı bilmeden.
06:55
so I traveledseyahat.
113
403436
1658
Dolaşmaya karar verdim.
06:58
One day, in SouthGüney AfricaAfrika,
114
406897
1699
Güney Afrika'dayken bir gün
07:00
I visitedziyaret NelsonNelson Mandela'sMandela'nın
formereski prisonhapis cellhücre on RobbenRobben IslandAda.
115
408620
3459
Robben Adası'nda Nelson Mandela'nın
hapishane hücresine gittim.
07:05
I had an epiphanygörünüş.
116
413160
1317
Bir aydınlanma anıydı.
07:07
Here was a man who helpedyardım etti
a countryülke bridgeköprü vastgeniş dividesböler
117
415590
4184
Bu adam, devasa mesafeleri
kapatması için bir ülkeye
07:11
to seekaramak, howeverancak imperfectlyImperfectly,
reconciliationmutabakat.
118
419798
2897
kusurlarıyla birlikte olsa da
destek olmuştu.
07:16
I'm no MandelaMandela, but I asksormak myselfkendim:
119
424120
2709
Ben Mandela değilim
ama kendime şunu soruyorum:
07:18
Could I, too, plantbitki seedstohumlar of hopeumut
in the ruinsHarabeleri of the pastgeçmiş?
120
426853
3960
Geçmişin yıkıntıları arasına
umut tohumları ekebilir miyim?
07:23
In 2007, I was hiredkiralanmış as a curatormüze müdürü
121
431586
2369
2007'de, Denver Doğa ve Bilim Müzesi'nde
07:25
at the DenverDenver MuseumMüze
of NatureDoğa and ScienceBilim.
122
433979
2798
küratör olarak işe alındım.
07:28
Our teamtakım agreedkabul that unlikeaksine
manyçok other institutionskurumlar,
123
436801
3212
Ekipçe diğer birçok kurumun aksine
07:32
we neededgerekli to proactivelyproaktif confrontkarşısına çıkmak
the legacymiras of museummüze collectingtoplama.
124
440037
4550
eser koleksiyonculuğuyla gelen
mirasla yüzleşmek gerektiğini düşündük.
07:37
We startedbaşladı with
the skeletonsiskeletler in our closetdolap,
125
445850
3215
Elimizdeki iskeletlerle başladık,
07:41
100 of them.
126
449089
1387
100 tanesiyle işe koyulduk.
07:43
After monthsay and then yearsyıl,
we metmet with dozensonlarca of tribeskabileler
127
451035
2747
Aylar ve yıllar geçti,
düzinelerce kabileyle görüştük
07:45
to figureşekil out how to get
these remainskalıntılar home.
128
453806
2276
ve bu kalıntıları
evlerine götürmeye çalıştık.
07:48
And this is hardzor work.
129
456840
1358
Hiç kolay bir iş değil.
07:50
It involvesgerektirir negotiatingmüzakere
who will receiveteslim almak the remainskalıntılar,
130
458222
4079
Kalıntıları kimin alacağına,
özenle nasıl taşınacaklarına,
07:54
how to respectfullysaygıyla transferaktarma them,
131
462325
1928
nereye gideceklerine
karar vermeniz gerekiyor.
07:56
where will they go.
132
464277
1730
07:58
NativeYerli AmericanAmerikan leadersliderler
becomeolmak undertakersCenaze,
133
466734
3607
Amerika Yerlilerinin liderleri
cenazeleri kaldırdı,
08:02
planningplanlama funeralsCenaze for deadölü relativesakrabaları
they had never wanted unearthedortaya çıkarıldı.
134
470365
4579
topraklarından çıkarılmasını
istemedikleri ölü akrabalarına
cenaze törenleri düzenlediler.
08:09
A decadeonyıl latersonra, the DenverDenver MuseumMüze
and our NativeYerli partnersortaklar
135
477106
2710
On yıl sonra Denver Müzesi
ve yerli çalışma arkadaşları,
08:11
have reburiedkapatılarak nearlyneredeyse all
of the humaninsan remainskalıntılar in the collectionToplamak.
136
479840
3766
koleksiyondaki insan kalıntılarının
neredeyse hepsini yeniden gömmüştü.
08:16
We have returnediade
hundredsyüzlerce of sacredkutsal objectsnesneleri.
137
484098
2579
Yüzlerce kutsal nesneyi iade ettik.
08:19
But I've come to see
that these battlessavaşlar are endlesssonsuz.
138
487600
3164
Ama gördüm ki
bu mücadelenin bir sonu yok.
08:23
RepatriationGeri dönüş is now a permanentkalıcı featureözellik
of the museummüze worldDünya.
139
491837
3761
Buluntuları yerlerine göndermek
günümüz müzeciliğinin bir özelliği.
08:29
HundredsYüzlerce of tribeskabileler are waitingbekleme theironların turndönüş.
140
497310
2238
Yüzlerce kabile sırasını bekliyor.
08:32
There are always
more museumsMüze with more stuffşey.
141
500668
3173
Elinde sayısız nesne tutan
çok fazla müze var.
08:36
EveryHer cataloguedKatalogda WarSavaş God
in an AmericanAmerikan publichalka açık museummüze
142
504766
2913
Bir devlet müzesinde
kayıtlı olan her Savaş Tanrısı,
08:39
has now been returnediade -- 106, so faruzak --
143
507703
4230
tam 106 tanesi yerlerine ulaştırıldı.
08:43
but there are more
beyondötesinde the reachulaşmak of US lawhukuk,
144
511957
3040
Fakat ABD yasalarının
dışındaki özel koleksiyonlarda
08:47
in privateözel collectionskoleksiyonları
and outsidedışında our borderssınırlar.
145
515021
2967
ve sınırlarımızın ötesinde
daha birçokları bekliyor.
08:51
In 2014, I had the chanceşans to travelseyahat
with a respecteditibarlı religiousdini leaderlider
146
519225
5104
2014'te Zuni kabilesinden saygıdeğer
dini bir liderle görüşme şansım oldu.
08:56
from the ZuniZuni tribekabile
namedadlı OctaviusOctavius SeowtewaSeowtewa
147
524353
3842
Octavius Seowtewa ile birlikte,
09:00
to visitziyaret etmek fivebeş museumsMüze
in EuropeEurope with WarSavaş GodsTanrılar.
148
528219
2689
Savaş Tanrısı heykeli olan
Avrupa'daki beş müzeyi gezdik.
09:03
At the EthnologicalEtnik MuseumMüze of BerlinBerlin,
149
531680
2659
Berlin Etnolojik Müzesi'nde
09:06
we saw a WarSavaş God
with a historytarih of dubiousşüpheli carebakım.
150
534363
3729
iyi bakıldığından şüphe duyduğumuz
bir Savaş Tanrısı heykeli bulduk.
09:10
An overlyaşırı derecede enthusiastichevesli curatormüze müdürü
had addedkatma chickentavuk featherstüyler to it.
151
538443
3619
Fazlaca heyecanlı bir küratör
heykele tavuk tüyleri eklemişti.
09:14
Its necklaceKolye had oncebir Zamanlar been stolençalıntı.
152
542922
2100
Kolyesi de çalınmıştı.
09:18
At the MusMuşée duDu quaiQuai BranlyBranly in ParisParis,
153
546267
2049
Paris'te bulunan
Musée du quai Branly'de
09:20
an officialresmi told us that the WarSavaş God there
is now statebelirtmek, bildirmek propertyözellik
154
548340
3333
bir yetkilinin söylediğine göre
Savaş Tanrısı devletin mülkü olmuştu
09:23
with no provisionshükümler for repatriationgeri dönüş.
155
551697
2833
ve geri iadesi söz konusu değildi.
09:26
He insistedısrar that the WarSavaş God
no longeruzun servedhizmet ZunisZunis
156
554554
2912
Heykel artık Zuniler için değil,
müze ziyaretçileri içindi.
09:29
but museummüze visitorsZiyaretçi.
157
557490
1317
09:31
He said, "We give all
of the objectsnesneleri to the worldDünya."
158
559238
3180
Şöyle dedi:
"Her şeyi tüm dünyaya veriyoruz."
09:35
At the Britishİngiliz MuseumMüze,
159
563487
1452
British Museum'da,
09:36
we were warneduyardı that the ZuniZuni casedurum
would establishkurmak a dangeroustehlikeli precedentörnek
160
564963
4008
Zuni meselesinin
daha büyük sorunlar yaratabileceği,
09:40
for biggerDaha büyük disputesanlaşmazlıkları,
161
568995
1445
Yunanistan'ın talebi olan
09:42
suchböyle as the ParthenonParthenon Tapınağı MarblesMermerler,
claimediddia etti by GreeceYunanistan.
162
570464
3554
Parthenon Mermerleri için
tehlikeli bir örnek olabileceği söylendi.
09:46
After visitingziyaret the fivebeş museumsMüze,
163
574574
2469
Beş müze gezmiştik
09:49
OctaviusOctavius returnediade home
to his people empty-handedeli boş.
164
577067
3800
ama Octavius evine giderken
insanlarına karşı eli boştu.
09:54
He latersonra told me,
165
582284
1310
Sonrasında konuştuğumuzda,
09:55
"It hurtscanı yanmak my heartkalp to see
the AhayuAhayu:dada so faruzak away.
166
583618
3301
"Ahayu:da'nın bu kadar uzakta
olması canımı çok yakıyor.
09:58
They all belongait togetherbirlikte.
167
586943
1674
Onlar birbirine ait.
10:01
It's like a familyaile memberüye
that's missingeksik from a familyaile dinnerakşam yemegi.
168
589066
4278
Aile yemeğinde bir sandalyenin
boş olması gibi bir şey bu.
10:06
When one is gonegitmiş,
theironların strengthkuvvet is brokenkırık."
169
594292
3424
İçlerinden biri bile yoksa
güçlerini kaybederler," dedi.
10:10
I wishdilek that my colleaguesmeslektaşlar
in EuropeEurope and beyondötesinde
170
598848
2814
Keşke Avrupa ve ötesinde
tüm meslektaşlarım,
10:13
could see that the WarSavaş GodsTanrılar
do not representtemsil etmek the endson of museumsMüze
171
601686
3477
Savaş Tanrısı heykellerinin
müzelerin sonu olmadığını
aksine yeni bir başlangıç şansı
olduğunu görebilseler.
10:17
but the chanceşans for a newyeni beginningbaşlangıç.
172
605187
2197
10:20
When you walkyürümek the hallssalonları of a museummüze,
173
608861
2596
Bir müzenin koridorlarında dolaşırken,
10:23
you're likelymuhtemelen just seeinggörme
about one percentyüzde
174
611481
2769
büyük ihtimalle tüm koleksiyonun
yalnızca yüzde birini görüyorsunuz.
10:26
of the totalGenel Toplam collectionskoleksiyonları.
175
614274
1219
10:27
The restdinlenme is in storagedepolama.
176
615517
1994
Gerisi depoda duruyor.
10:29
Even after returningdönen
500 culturalkültürel itemsürün and skeletonsiskeletler,
177
617535
3787
Benim müzem
500 kültürel nesne ve iskelet iade etti
10:33
my museummüze still retainskorur 99.999 percentyüzde
of its totalGenel Toplam collectionskoleksiyonları.
178
621346
5872
ve hâlâ tüm koleksiyonunun
yüzde 99,999'u duruyor.
10:39
ThoughYine de we no longeruzun have WarSavaş GodsTanrılar,
179
627987
1660
Artık Savaş Tanrısı heykellerimiz yok
10:41
we have ZuniZuni traditionalgeleneksel potteryçanak çömlek,
180
629671
2380
ama Zunilere ait çömlekler,
10:44
jewelrytakı, toolsaraçlar, clothingGiyim and artssanat.
181
632075
3412
mücevher, aletler, kıyafet
ve sanat eserleri hâlâ duruyor.
10:48
And even more preciousdeğerli than these objectsnesneleri
182
636461
2827
Bu nesnelerden daha değerli olansa,
10:51
are the relationshipsilişkiler that we formedoluşturulan
with NativeYerli AmericansAmerikalılar
183
639312
3333
heykelleri iade ettiğimiz sürede
10:54
throughvasitasiyla the processsüreç of repatriationgeri dönüş.
184
642669
2626
Amerika Yerlileriyle kurduğumuz ilişkiler.
10:58
Now, we can asksormak ZunisZunis
to sharepay theironların culturekültür with us.
185
646673
4674
İşte şimdi Zuni kabilesinden
kültürlerini paylaşmasını isteyebiliriz.
11:04
Not long agoönce, I had the chanceşans
to visitziyaret etmek the returnediade WarSavaş GodsTanrılar.
186
652810
3659
İade edilen Savaş Tanrıları heykellerini
kısa bir süre önce ziyaret ettim.
11:09
A shrineTapınak sitsoturur up highyüksek atopüstünde a mesaMesa
overlookingbakan beautifulgüzel ZuniZuni homelandvatan.
187
657263
5528
Güzel Zuni topraklarına bakan tepede
bir tapınak yükselir.
11:16
The shrineTapınak is enclosedkapalı
by a rooflessroofless stonetaş buildingbina
188
664466
4215
Tapınağı çevreleyen taş binanın
çatısı yoktur
11:20
threadeddişli at the topüst with barbeddikenli wiretel
189
668705
2428
ama tepesi dikenli telle örülmüştür.
11:23
to ensuresağlamak that they're not stolençalıntı again.
190
671157
1936
Heykelleri kimse çalmasın diye.
11:26
And there they are, insideiçeride,
191
674553
2341
Oradalar, içeride,
11:28
the AhayuAhayu:dada,
192
676918
1204
Ahayu:da,
11:30
106 WarSavaş GodsTanrılar amidortasında offeringsteklifleri
of turquoiseTurkuaz, cornmealmısır unu, shellkabuk,
193
678146
5411
turkuaz, mısır, kabuk gibi hediyelerin
ortasında 106 tane Savaş Tanrısı.
11:35
even T-shirtsT-shirtler ...
194
683581
1206
Tişörtler bile...
11:38
a modernmodern gifthediye to ancienteski beingsvarlıklar.
195
686149
1948
antik varlıklara modern bir hediye.
11:41
And standingayakta there,
196
689306
1715
Dikildiğim yerde onlara bakarken
11:43
I got a glimpsebelirti at the WarSavaş Gods'Tanrılar
truedoğru purposeamaç in the worldDünya.
197
691045
3443
Savaş Tanrısı heykellerinin
asıl var oluş nedenlerini düşündüm.
11:47
And it occurredoluştu to me then
198
695518
1643
O an bir şey anladım:
11:49
that we do not get to chooseseçmek
the historiesgeçmişleri that we inheritmiras.
199
697185
4055
Miras aldığımız geçmişleri seçemiyoruz.
11:54
MuseumMüze curatorsKüratörler todaybugün
did not pillageyağma ancienteski gravesmezarlar
200
702043
3135
Bugünün müze küratörleri
eski mezarları yağmalamadı
11:57
or stealçalmak spiritualmanevi objectsnesneleri,
201
705202
1786
ya da ruhani nesneleri çalmadı
11:59
but we can acceptkabul etmek responsibilitysorumluluk
for correctingdüzeltme pastgeçmiş mistakeshatalar.
202
707012
4262
ama geçmişteki yanlışların
sorumluluğunu yine de üstlenebiliriz.
12:04
We can help restoregeri dignityhaysiyet,
203
712232
2240
Saygınlık, umut ve maneviyatlarını
12:06
hopeumut and humanityinsanlık to NativeYerli AmericansAmerikalılar,
204
714496
3437
geri kazanmaları için
Amerika Yerlilerine,
12:09
the very people who were oncebir Zamanlar
the voicelesssessiz objectsnesneleri of our curiositymerak.
205
717957
3817
eski merakımızın sessiz nesneleri olan
bu insanlara yardım edebiliriz.
12:14
And this doesn't even requiregerektirir us
to fullytamamen understandanlama others'başkalarının beliefsinançlar,
206
722400
5081
Ve bunun için başkalarının inanışlarını
tam olarak anlamamız da gerekmez.
12:19
only that we respectsaygı them.
207
727505
2093
Saygı duyalım yeter.
12:22
MuseumsMüze are templestapınaklar to things pastgeçmiş.
208
730732
2725
Müzeler geçmişin tapınaklarıdır.
12:26
Now they mustşart alsoAyrıca becomeolmak
placesyerler for livingyaşam cultureskültürler.
209
734406
3872
Artık canlı kültürlere de
yuva olmaları gerekiyor.
12:32
As I turneddönük to walkyürümek away from the shrineTapınak,
210
740466
2270
Tapınaktan çıktığımda,
12:34
I drankiçti in the warmIlık, hafif sıcak summeryaz airhava,
211
742760
2374
ılık yaz havasını içime çektim
12:37
and I watchedizledi an eaglekartal
turndönüş lazytembel circlesçevreler highyüksek aboveyukarıdaki.
212
745158
3081
ve bir kartalın gökyüzünde
tembel daireler çizdiğini gördüm.
12:41
I thought of the ZunisZunis,
213
749483
1453
Zuni insanlarını düşündüm;
12:42
whosekimin offeringsteklifleri ensuresağlamak
that theironların culturekültür is not deadölü and gonegitmiş
214
750960
4195
kültürlerinin kaybolmaması
aksine yaşaması için
12:47
but alivecanlı and well,
215
755179
1642
sundukları hediyeleri...
12:49
and I could think of no better placeyer
for the WarSavaş GodsTanrılar to be.
216
757970
3420
Bence Savaş Tanrısı heykelleri için
daha güvenli başka bir yer yoktu.
12:54
Thank you.
217
762069
1151
Teşekkür ederim.
12:55
(ApplauseAlkış)
218
763244
5256
(Alkışlar)
Translated by Burcu Uluçay
Reviewed by Eren Gokce

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Chip Colwell - Archaeologist, museum curator
Chip Colwell is an archaeologist who tries to answer the tangled question: Who owns the past?

Why you should listen

Chip Colwell is an archaeologist and museum curator who has published 11 books that invite us to rethink how Native American history is told. His essays have appeared in The Atlantic, The Guardian and TIME, while his research has been highlighted in the New York Times, BBC, Forbes and elsewhere. Most recently, he wrote Plundered Skulls and Stolen Spirits: Inside the Fight to Reclaim Native America’s Culture, which The Wall Street Journal dubbed "a careful and intelligent chronicle" and won a 2018 Colorado Book Award.

In 1990, Colwell fell in love with archaeology. Still in high school, he decided to make a life for himself discovering ancient windswept ruins across the American Southwest. But in college he discovered that archaeologists have not always treated Native Americans with respect. In museums were thousands of Native American skeletons, grave goods and sacred objects -- taken with the consent of Native communities. Disheartened, he planned to leave the field he revered. But an epiphany struck that instead he should help develop a new movement in archaeology and museums based on the dignity and rights of Native Americans.

When Colwell was hired as a curator at the Denver Museum of Nature & Science, he had the chance to address the dark legacies of museum collecting. He and his colleagues began consulting with hundreds of tribes about the return of skeletons and sacred objects. In this work, Colwell realized, too, there was an important story to share that explored vital questions. Why do museums collect so many things? Why is it offensive to some that museums exhibit human remains and religious items? What are the legal rights of museums -- and the moral claims of tribes? What do we lose when artifacts go home? And what do we gain?

More profile about the speaker
Chip Colwell | Speaker | TED.com