ABOUT THE SPEAKER
Cesar Harada - Inventor, environmentalist, educator
TED Senior Fellow Cesar Harada aims to harness the forces of nature as he invents innovative remedies for man-made problems like oil spills and radioactive leaks.

Why you should listen

Cesar Harada believes that ocean currents, the wind and other naturally occuring phenomenon can provide unique inspiration and novel solutions to mankind’s worst disasters, like oil spills and radioactive leaks. A French-Japanese inventor and TED senior fellow, he is the creator of Protei, a revolutionary sailing technology -- featuring a front rudder, flexible hull and open-soure hardware -- that allows for efficient clean up of both oil and plastics from the sea. Currently based in London, Harada recently traveled to Japan and is designing Protei to measure radioactivity along the country's coast.

The general coordinator of the future International Ocean Station, Harada teaches at Goldsmiths University London. A former project leader at MIT, he graduated form the Royal College of Arts Design Interactions in London and worked at the Southampton University Hydrodynamics laboratory on wave energy. Harada has also studied animantion, and his films and installations have been seen at festivals and events across the world, from the United States to Japan.

More profile about the speaker
Cesar Harada | Speaker | TED.com
TED Fellows Retreat 2015

Cesar Harada: How I teach kids to love science

Cesar Harada: Çocuklara bilimi sevmeyi nasıl öğretiyorum

Filmed:
1,776,679 views

Cesar Harada, Hong Kong'daki Harbour Okulu'nda gelecek neslin çevrecilerine vatandaşlık bilimi ve yaratıcılık öğretiyor. Dünyadaki okyanusların yüzyüze kaldığı tehditlere çözümler yaratmak için, sınıfını hayal gücü kuvvetli çocukların tahta, metal, kimya, biyoloji, optik ve bazen de elektrikli aletlerle çalıştıkları endüstriyel bir mega-alana taşımış. Burada ebeveynlerinin ona küçükken öğrettiği evrensel bir dersi aktarıyor: "Ortalığı dağıtabilirsiniz, ama sonra kendiniz toplamanız lazım."
- Inventor, environmentalist, educator
TED Senior Fellow Cesar Harada aims to harness the forces of nature as he invents innovative remedies for man-made problems like oil spills and radioactive leaks. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
When I was a kidçocuk,
my parentsebeveyn would tell me,
0
1800
2816
Ben bir çocukken, anne babam
bana derdi ki,
00:16
"You can make a messdağınıklık,
but you have to cleantemiz up after yourselfkendin."
1
4640
3399
"Ortalığı berbat edebilirsin, ama
sonrasında kendin toparlamalısın."
00:20
So freedomözgürlük camegeldi with responsibilitysorumluluk.
2
8440
3336
Yani özgürlük sorumlulukla birlikte geldi.
00:23
But my imaginationhayal gücü would take me
to all these wonderfulolağanüstü placesyerler,
3
11800
3576
Ancak hayal gücüm beni
her şeyin mümkün olduğu
00:27
where everything was possiblemümkün.
4
15400
2096
harika yerlere götürürdü.
00:29
So I grewbüyüdü up in a bubblekabarcık of innocencesaflık --
5
17520
2896
Böylece masumiyet balonunda yetiştim
00:32
or a bubblekabarcık of ignorancecehalet, I should say,
6
20440
2336
ya da bir cahiliyet
balonunda mı demeliyim?
00:34
because adultsyetişkinler would lieYalan to us
to protectkorumak us from the uglyçirkin truthhakikat.
7
22800
5096
Çünkü yetişkinler bizi çirkin
gerçeklerden korumak için yalan söyler.
00:39
And growingbüyüyen up, I foundbulunan out
that adultsyetişkinler make a messdağınıklık,
8
27920
3576
Büyürken, yetişkinlerin ortalığı
berbat ettiğini ve
karışıklığı toparlama konusunda
çok iyi olmadıklarını anladım.
00:43
and they're not very good
at cleaningtemizlik up after themselveskendilerini.
9
31520
2800
00:47
FastHızlı forwardileri, I am an adultyetişkin now,
10
35360
2136
Aradan çok zaman geçti,
şimdi yetişkin biriyim ve
00:49
and I teachöğretmek citizenvatandaş scienceBilim and inventionicat
at the HongHong KongKong HarbourLiman SchoolOkul.
11
37520
4976
Hong Kong Harbour Okulu'nda Vatandaşlık
Bilimi ve Yaratıcılık dersi veriyorum.
Öğrencilerimin bir sahilde yürür yürümez,
00:54
And it doesn't take too long
12
42520
1336
00:55
before my studentsöğrencilerin walkyürümek on a beachplaj
and stumbleyanılmak uponüzerine pilesbasur of trashçöp.
13
43880
4216
bir çöp yığınlarına rastlamaları
uzun sürmüyor.
01:00
So as good citizensvatandaşlar,
we cleantemiz up the beachesSahiller --
14
48120
2656
İyi vatandaşlar olarak
sahilleri temizliyoruz
01:02
and no, he is not drinkingiçme alcoholalkol,
and if he is, I did not give it to him.
15
50800
4720
ve hayır, o alkol almıyor,
alıyorsa da ben vermedim.
01:07
(LaughterKahkaha)
16
55880
1760
(Kahkahalar)
Ayrıca şunu üzülerek
söylemeliyim ki
01:09
And so it's sadüzgün to say,
17
57960
1216
01:11
but todaybugün more than 80 percentyüzde
of the oceansokyanuslar have plasticplastik in them.
18
59200
3776
okyanusların yüzde 80'inde
plastik bulunuyor.
01:15
It's a horrifyingkorkunç factgerçek.
19
63000
1280
Bu korkunç bir gerçek.
01:16
And in pastgeçmiş decadeson yıllar,
20
64800
1376
Geçmiş yıllarda,
01:18
we'vebiz ettik been takingalma those bigbüyük shipsgemiler out
and those bigbüyük netsfileler,
21
66200
3456
büyük gemileri ve ağları çıkarıp
01:21
and we collecttoplamak those plasticplastik bitsbit
that we look at underaltında a microscopemikroskop,
22
69680
3336
mikroskopla incelediğimiz
bu plastik parçaları toplar;
01:25
and we sortçeşit them,
23
73040
1216
onları sınıflandırır,
01:26
and then we put this dataveri ontoüstüne a mapharita.
24
74280
1762
sonra bu bilgileri bir haritaya koyardık.
01:28
But that takes foreversonsuza dek,
it's very expensivepahalı,
25
76440
2336
Ama çok pahalı olan bu işlem
sonsuza kadar sürer
01:30
and so it's quiteoldukça riskyriskli
to take those bigbüyük boatstekneler out.
26
78800
3136
ve bu büyük gemileri çıkarmak
epey riskli bir iş.
01:33
So with my studentsöğrencilerin, agesyaşlar sixaltı to 15,
27
81960
2936
Dolayısıyla yaşları 6-15 arasında değişen
öğrencilerim ve ben
01:36
we'vebiz ettik been dreamingrüya görmek
of inventingicat a better way.
28
84920
2216
daha iyi bir yol bulmanın
hayalini kuruyoruz.
01:39
So we'vebiz ettik transformeddönüştürülmüş our tinyminik
HongHong KongKong classroomsınıf into a workshopatölye.
29
87160
4416
Böylece Hong Kong'taki küçük sınıfımızı
bir atölyeye dönüştürdük.
01:43
And so we startedbaşladı buildingbina
this smallküçük workbenchtezgah,
30
91600
2656
Çok kısa olan çocuklar bile
katılabilsin diye
01:46
with differentfarklı heightsyükseklikleri,
so even really shortkısa kidsçocuklar can participatekatılmak.
31
94280
3176
bu tezgâhı farklı boyutlarda yaptık.
01:49
And let me tell you, kidsçocuklar with powergüç toolsaraçlar
are awesomemüthiş and safekasa.
32
97480
4176
Şunu söyleyeyim, bu elektrikli aletleri
kullanan çocuklar müthiş ve güvende.
01:53
(LaughterKahkaha)
33
101680
1336
(Kahkahalar)
Pek sayılmaz.
01:55
Not really.
34
103040
1896
01:56
And so, back to plasticplastik.
35
104960
1216
Plastiğe dönecek olursak,
01:58
We collecttoplamak this plasticplastik and we grindeziyet it
to the sizeboyut we find it in the oceanokyanus,
36
106200
3616
plastiği topluyoruz ve onları
parçalandıklarından dolayı okyanuslarda
02:01
whichhangi is very smallküçük
because it breakssonları down.
37
109840
2176
bulduğumuz gibi, çok küçük
parçalara öğütüyoruz.
02:04
And so this is how we work.
38
112040
1376
İşte çalışma şeklimiz bu.
02:05
I let the imaginationshayal
of my studentsöğrencilerin runkoş wildvahşi.
39
113440
3136
Öğrencilerimin hayal güçlerini
serbest bıraktım,
02:08
And my job is to try to collecttoplamak
the besten iyi of eachher kid'sçocuğun ideaFikir
40
116600
4256
benim işim her çocuğun en iyi
fikrini toplamak ve
02:12
and try to combinebirleştirmek it into something
that hopefullyinşallah would work.
41
120880
4280
çalışacağını umduğum
şeylerle birleştirmek.
02:17
And so we have agreedkabul
that insteadyerine of collectingtoplama plasticplastik bitsbit,
42
125920
3136
Mesela plastik parçaları toplamak yerine,
02:21
we are going to collecttoplamak only the dataveri.
43
129080
1976
sadece bilgileri toplamak için anlaştık.
02:23
So we're going to get an imagegörüntü
of the plasticplastik with a robotrobot --
44
131080
2976
Böylece robotlarla plastiğin
resmini alacağız,
02:26
so robotsrobotlar, kidsçocuklar get very excitedheyecanlı.
45
134080
2376
robotlar olunca çocuklar
çok heyecanlanıyor.
02:28
And the nextSonraki thing we do --
we do what we call "rapidhızlı prototypingprototipleme."
46
136480
3143
Sonra yaptığımız şey, hızlı prototipleme
olarak adlandırdığımız aşama.
02:31
We are so rapidhızlı at prototypingprototipleme
47
139647
1689
Hızlı prototiplemede o kadar hızlıyız ki
02:33
that the lunchöğle yemeği is still in the lunchboxbeslenme çantası
when we're hackinghack it.
48
141360
3176
kesip yontarken öğle yemeğimiz
hâlâ beslenme çantamız içinde.
02:36
(LaughterKahkaha)
49
144560
1296
(Kahkahalar)
02:37
And we hackkesmek tabletablo lampslambalar and webcamsWeb kamerası,
into plumbingsu tesisatı fixturesFikstür
50
145880
4256
Masa lambalarını ve
bilgisayar kameralarını
su tesisat malzemelerine monte ediyoruz,
02:42
and we assemblebirleştirmek that into a floatingyüzer robotrobot
that will be slowlyyavaşça movinghareketli throughvasitasiyla waterSu
51
150160
5136
bunları su üzerinde ve orada bulunan
plastikte yavaşça yüzerek
02:47
and throughvasitasiyla the plasticplastik
that we have there --
52
155320
2096
giden bir robotla birleştiriyoruz
02:49
and this is the imagegörüntü
that we get in the robotrobot.
53
157440
2191
ve robotta bu görüntüyü alıyoruz.
02:51
So we see the plasticplastik piecesparçalar
floatingyüzer slowlyyavaşça throughvasitasiyla the sensoralgılayıcı,
54
159655
3721
Sensörün altında yavaşça yüzen
plastik parçaları görüyoruz
02:55
and the computerbilgisayar on boardyazı tahtası
will processsüreç this imagegörüntü,
55
163400
3296
ve üzerindeki bilgisayar bu görüntüleri
bazı işlemlerden geçirip
02:58
and measureölçmek the sizeboyut of eachher particleparçacık,
56
166720
2096
her parçanın büyüklüğünü hesaplayacak.
03:00
so we have a roughkaba estimatetahmin
of how much plasticplastik there is in the waterSu.
57
168840
4120
Sonuç olarak suyun içinde ne kadar plastik
olduğunu kabaca hesaplıyoruz.
03:05
So we documentedbelgeli
this inventionicat stepadım by stepadım
58
173520
3016
Buluşumuzu bu tarz buluşları
yapanların bulunduğu
03:08
on a websiteWeb sitesi for inventorsBuluş
calleddenilen InstructablesInstructables,
59
176560
3376
"Instructables" adlı internet sitesinde,
03:11
in the hopeumut that somebodybirisi
would make it even better.
60
179960
2800
daha da iyisini birileri yapar
umuduyla yayınladık.
03:15
What was really coolgüzel about this projectproje
was that the studentsöğrencilerin saw a localyerel problemsorun,
61
183838
3858
Bu proje hakkında güzel olan şey şu ki,
öğrenciler lokal bir problem tespit etti
03:19
and boomBoom -- they are tryingçalışıyor
to immediatelyhemen addressadres it.
62
187720
2667
ve buum -- hemen çözmeye çalıştılar.
[Kendi lokal problemimi araştırabilirim]
03:22
[I can investigateincelemek my localyerel problemsorun]
63
190411
2325
Ama Hong Kong'taki öğrencilerim
aşırı bağlantılı çocuklar ve
03:24
But my studentsöğrencilerin in HongHong KongKong
are hyperconnectedHyperConnected kidsçocuklar.
64
192760
3216
03:28
And they watch the newshaber,
they watch the InternetInternet,
65
196000
2296
haberleri izliyorlar,
interneti kullanıyorlar
03:30
and they camegeldi acrosskarşısında this imagegörüntü.
66
198320
2240
ve bu fotoğrafla karşılaşmışlar.
03:33
This was a childçocuk, probablymuhtemelen underaltında 10,
cleaningtemizlik up an oilsıvı yağ spillsızıntısı bare-handedçıplak elle,
67
201840
4736
Bu çocuk, -muhtemelen on yaşından küçük-
Bangladeş'te, dünyanın en büyük
03:38
in the SundarbansSundarbans, whichhangi is the world'sDünyanın en
largesten büyük mangrovemangrov forestorman in BangladeshBangladeş.
68
206600
4496
mangrov ormanının bulunduğu Sundarbans'ta
petrol sızıntısını çıplak elle temizliyor.
03:43
So they were very shockedşok,
69
211120
2456
Tabii ki şok oldular, çünkü bu su,
03:45
because this is the waterSu they drinkiçki,
this is the waterSu they batheyıkanmak in,
70
213600
3296
içtikleri, banyo yaptıkları,
03:48
this is the waterSu they fishbalık in --
this is the placeyer where they livecanlı.
71
216920
3376
balık tuttukları ve
içinde yaşadıkları su.
03:52
And alsoAyrıca you can see the waterSu is brownkahverengi,
the mudçamur is brownkahverengi and oilsıvı yağ is brownkahverengi,
72
220320
3896
Gördüğünüz gibi su kahverengi,
çamur ve petrol kahverengi
03:56
so when everything is mixedkarışık up,
73
224240
1477
ve hepsi birleştiğinde
03:57
it's really hardzor to see
what's in the waterSu.
74
225741
2475
suyun içinde ne olduğunu görmek
gerçekten çok zor.
04:00
But, there's a technologyteknoloji
that's ratherdaha doğrusu simplebasit,
75
228240
2256
Ama spektrometre adı verilen,
04:02
that's calleddenilen spectrometryspektrometresi,
76
230520
1536
suyun içinde ne olduğunu görmenize
04:04
that allowsverir you see what's in the waterSu.
77
232080
1905
yarayan oldukça basit bir teknoloji var.
04:06
So we builtinşa edilmiş a roughkaba prototypeprototip
of a spectrometerSpektrometre,
78
234009
3047
Böylece spektrometrenin
bir prototipini yaptık ve
04:09
and you can shineparlaklık lightışık
throughvasitasiyla differentfarklı substancesmaddeler
79
237080
2936
farklı spektrumlar üreten farklı
maddelere ışık tutarak
04:12
that produceüretmek differentfarklı spectrumstayf,
80
240040
2416
04:14
so that can help you
identifybelirlemek what's in the waterSu.
81
242480
3856
suyun içinde ne olduğunu bulabilirsiniz.
04:18
So we packedpaketlenmiş this prototypeprototip of a sensoralgılayıcı,
82
246360
2896
Hemen sensörün bir
prototipini paketledik
04:21
and we shippedsevk it to BangladeshBangladeş.
83
249280
2240
ve Bangladeş'e kargoyla gönderdik.
04:23
So what was coolgüzel about this projectproje
84
251989
1667
Sonuç olarak, bu projeyle ilgili
04:25
was that beyondötesinde addressingadresleme
a localyerel problemsorun,
85
253680
3135
olarak en güzel şey, lokal bir
problemi çözmenin veya
04:28
or looking at a localyerel problemsorun,
86
256839
1430
ona bakmanın ötesinde,
04:30
my studentsöğrencilerin used theironların empathyempati
and theironların senseduyu of beingolmak creativeyaratıcı
87
258293
3923
öğrencilerim empatilerini ve
yaratıcılıklarını diğer çocuklara
uzaktan yardım etmek için kullandılar.
04:34
to help, remotelyUzaktan, other kidsçocuklar.
88
262240
2256
[Bir problemi uzaktan araştırabilirim]
04:36
[I can investigateincelemek a remoteuzak problemsorun]
89
264520
1715
04:38
So I was very compelledmecbur
by doing the secondikinci experimentsdeneyler,
90
266259
2620
İkinci deneyleri yaparken çok zorlandım
04:40
and I wanted to take it even furtherayrıca --
91
268903
2513
ve daha fazlasını yapmak istedim,
04:43
maybe addressingadresleme an even harderDaha güçlü problemsorun,
and it's alsoAyrıca closeryakın to my heartkalp.
92
271440
4600
-belki daha zor bir problemi çözmek gibi-
ve bu benim için çok önemliydi.
04:48
So I'm halfyarım JapaneseJaponca and halfyarım FrenchFransızca,
93
276560
2616
Ben yarı Japon, yarı Fransızım ve
04:51
and maybe you rememberhatırlamak in 2011
there was a massivemasif earthquakedeprem in JapanJaponya.
94
279200
5320
belki hatırlarsınız, 2011'de Japonya'da
çok büyük bir deprem oldu.
04:57
It was so violentşiddetli that it triggeredtetiklenir
severalbirkaç giantdev wavesdalgalar --
95
285120
3816
Felaket o kadar şiddetliydi ki
tsunami adında dev dalgaları
05:00
they are calleddenilen tsunamitsunami --
96
288960
1416
tetikledi ve bu tsunami
05:02
and those tsunamitsunami destroyedyerlebir edilmiş manyçok citiesşehirler
on the easterndoğu coastsahil of JapanJaponya.
97
290400
6960
Japonya'nın doğu sahilindeki
şehirleri darmadağın etti.
05:10
More than 14,000 people
diedvefat etti in an instantanlık.
98
298680
3360
Olay anında 14.000'den fazla insan
hayatını kaybetti.
05:15
AlsoAyrıca, it damagedhasarlı the nuclearnükleer
powergüç plantbitki of FukushimaFukushima,
99
303600
3736
Ayrıca Fukushima'da suya yakın bir yerdeki
05:19
the nuclearnükleer powergüç plantbitki just by the waterSu.
100
307360
2680
nükleer enerji santraline zarar verdi ve
05:22
And todaybugün, I readokumak the reportsraporlar
101
310480
2416
bugün, okuduğum raporlara göre
05:24
and an averageortalama of 300 tonston
102
312920
3056
nükleer enerji santralinden Pasifik
Okyanusu'na ortalama
05:28
are leakingsızıntı from the nuclearnükleer powergüç plantbitki
into the PacificPasifik OceanOkyanus.
103
316000
3576
300 tonluk bir sızıntı oluyor.
05:31
And todaybugün the wholebütün PacificPasifik OceanOkyanus
has tracesizleri of contaminationkirlenme of cesium-sezyum-137.
104
319600
6376
Bugün Pasifik Okyanusu'nda hâlâ
sezyum 137 kirliliğin izleri var.
05:38
If you go outsidedışında on the WestBatı CoastSahil,
you can measureölçmek FukushimaFukushima everywhereher yerde.
105
326000
4416
Batı sahilinden dışa doğru çıkarsanız,
Fukushima'yı her yerde ölçebilirsiniz.
05:42
But if you look at the mapharita,
it can look like mostçoğu of the radioactivityradyoaktivite
106
330440
3296
Ama eğer haritaya bakarsanız,
radyoaktivitenin çoğu
05:45
has been washedyıkandı away
from the JapaneseJaponca coastsahil,
107
333760
2096
Japonya sahilinden
temizlenmiş gibi duruyor
05:47
and mostçoğu of it is now --
it looksgörünüyor like it's safekasa, it's bluemavi.
108
335880
2816
ve çoğu şu an, güvenli
gibi duruyor, çünkü mavi.
05:50
Well, realitygerçeklik is a bitbit
more complicatedkarmaşık than this.
109
338720
3416
Aslında durum bundan daha karışık.
05:54
So I've been going to FukushimaFukushima
everyher yearyıl sincedan beri the accidentkaza,
110
342160
3656
Bu yüzden felaketten sonra
her sene Fukushima'ya gittim,
05:57
and I measureölçmek independentlybağımsız olarak
and with other scientistsBilim adamları,
111
345840
2536
toprakta ve nehirde bağımsız
olarak ve diğer
06:00
on landarazi, in the rivernehir --
112
348400
1856
bilim insanlarıyla birlikte
ölçümler yaptım.
06:02
and this time we wanted to take the kidsçocuklar.
113
350280
2736
Bu sefer çocukları da götürmek istedik.
06:05
So of coursekurs we didn't take the kidsçocuklar,
the parentsebeveyn wouldn'tolmaz allowizin vermek that to happenolmak.
114
353040
3776
Tabii ki çocukları götürmedik,
aileleri buna izin vermezdi.
06:08
(LaughterKahkaha)
115
356840
1336
(Kahkahalar)
06:10
But everyher night we would reportrapor
to "MissionMisyon ControlDenetim" --
116
358200
3936
Ama her gece "Görev Kontrolü"ne
rapor verirdik.
06:14
differentfarklı masksmaskeleri they're wearinggiyme.
117
362160
2176
Farklı maskeler giyiyorlar.
06:16
It could look like they didn't take
the work seriouslycidden mi, but they really did
118
364360
4376
İşi ciddiye almıyorlarmış
gibi görünebilir,
ama gerçekten ciddi bir şekilde yaptılar,
çünkü hayatlarının sonuna kadar
06:20
because they're going to have to livecanlı
with radioactivityradyoaktivite theironların wholebütün life.
119
368760
4200
radyoaktivite ile yaşamak
zorunda kalacaklar.
06:25
And so what we did with them
120
373640
2056
Evet, onlarla yaptığımız şey, gün içinde
06:27
is that we'devlenmek discusstartışmak the dataveri
we collectedtoplanmış that day,
121
375720
2616
topladığımız bilgileri tartışmak ve
bir sonraki aşamada nereye
gideceğimizi konuşmak,
06:30
and talk about where
we should be going nextSonraki --
122
378360
2191
strateji ve yol belirlemek, vs...
06:32
strategystrateji, itinerarygüzergah, etcvb...
123
380575
2121
06:34
And to do this, we builtinşa edilmiş
a very roughkaba topographicaltopografik mapharita
124
382720
3616
Bunu yapmak için nükleer santralin
etrafındaki bölgenin
06:38
of the regionbölge around
the nuclearnükleer powergüç plantbitki.
125
386360
2856
kaba bir topografik haritasını yaptık ve
06:41
And so we builtinşa edilmiş the elevationyükseklik mapharita,
126
389240
2016
yükselti haritasını elde ettik.
06:43
we sprinkledserpilir pigmentspigmentler to representtemsil etmek
real-timegerçek zaman dataveri for radioactivityradyoaktivite,
127
391280
4616
Gerçek zamanlı radyoaktivite ölçümlerini
temsil etmesi için renk maddesi serptik ve
06:47
and we sprayedpüskürtülür waterSu
to simulatebenzetmek the rainfallyağış miktarı.
128
395920
4336
yağış miktarını canlandırmak
için su sıktık.
06:52
And with this we could see
that the radioactiveradyoaktif dusttoz
129
400280
2976
Böylece radyoaktif tozun
06:55
was washingyıkama from the topüst of the mountaindağ
into the rivernehir systemsistem,
130
403280
3056
dağlardan temizlenip
nehirlere doğru aktığını
06:58
and leakingsızıntı into the oceanokyanus.
131
406360
1536
ve okyanusa sızdığını gördük.
06:59
So it was a roughkaba estimatetahmin.
132
407920
1600
Bu kaba bir tahmindi.
07:02
But with this in mindus,
we organizedörgütlü this expeditionsefer,
133
410680
2936
Ama aklımızdaki bu sonuçla
nükleer santralin çevresine,
07:05
whichhangi was the closestEn yakın civilianssivil have been
to the nuclearnükleer powergüç plantbitki.
134
413640
3616
sivillerin yanına en çok yaklaşmış
olduğu bir sefer düzenledik.
07:09
We are sailingyelkencilik 1.5 kilometerskilometre away
from the nuclearnükleer powergüç plantbitki,
135
417280
4336
Nükleer santralden 1,5 kilometre uzaklıkta
seyrüsefer yapıyoruz,
07:13
and with the help of the localyerel fishermanbalıkçı,
136
421640
1953
yerel balıkçıların da yardımıyla
07:15
we are collectingtoplama sedimenttortu from the seabeddeniz dibinin
137
423617
2239
kendi icadımız olan
07:17
with a customÖzel sedimenttortu samplerörnekleyici
we'vebiz ettik inventedicat edildi and builtinşa edilmiş.
138
425880
3456
özel bir tortu toplayan aletle
suyun dibinden tortular topluyoruz.
07:21
We packpaket the sedimenttortu into smallküçük bagsçantalar,
139
429360
3256
Tortuları küçük paketlere dolduruyoruz,
07:24
we then dispatchMerkez them
to hundredsyüzlerce of smallküçük bagsçantalar
140
432640
2256
sonra onları üniversitelere gönderdiğimiz
07:26
that we sendgöndermek to differentfarklı universitiesüniversiteler,
141
434920
1936
yüzlerce küçük pakete dolduruyoruz
07:28
and we produceüretmek the mapharita
of the seabeddeniz dibinin radioactivityradyoaktivite,
142
436880
2976
ve deniz tabanı radyoaktivite oranı
haritasını çıkarıyoruz,
07:31
especiallyözellikle in estuarieshaliçler
where the fishbalık will reproduceçoğaltmak,
143
439880
2536
özellikle balıkların
yavruladığı nehir girişlerinde.
07:34
and I will hopeumut that we will have improvedgelişmiş
144
442440
2056
Umarım bu deneyimiz yerel balıkçıların
07:36
the safetyemniyet of the localyerel fishermenBalıkçılar
and of your favoritesevdiğim sushisuşi.
145
444520
3096
ve favori suşinizin güvenliğini artırır.
07:39
(LaughterKahkaha)
146
447640
1296
(Kahkahalar)
07:40
You can see a progressionilerleme here --
147
448960
1576
Gelişimi buradan görebilirsiniz--
07:42
we'vebiz ettik gonegitmiş from a localyerel problemsorun
to a remoteuzak problemsorun to a globalglobal problemsorun.
148
450560
4536
yerel bir problemle uzaktan
ilgilenmeye başladık
ve sonunda global bir problem elde ettik.
07:47
And it's been superSüper excitingheyecan verici
to work at these differentfarklı scalesterazi,
149
455120
2953
Farklı ölçeklerde, basit ve açık-kaynaklı
07:50
with alsoAyrıca very simplebasit,
open-sourceaçık kaynak technologiesteknolojiler.
150
458097
3559
teknolojileri kullanmak heyecan verici.
07:53
But at the sameaynı time,
it's been increasinglygiderek frustratingsinir bozucu
151
461680
3336
Ama aynı zamanda,
giderek sinir bozucu oluyor,
07:57
because we have only startedbaşladı to measureölçmek
the damagehasar that we have donetamam.
152
465040
3696
çünkü yalnızca kendi verdiğimiz
zararların ölçümünü yapmaya başladık.
08:00
We haven'tyok even startedbaşladı
to try to solveçözmek the problemssorunlar.
153
468760
4080
Henüz problemleri çözmeye bile başlamadık.
08:05
And so I wondermerak etmek
if we should just take a leapsıçrama
154
473640
2776
Artık bir sıçrama yapıp bütün
bu işleri daha güzel bir
08:08
and try to inventicat etmek better waysyolları
to do all these things.
155
476440
4640
şekilde yapmanın yolunu bulabilir miyiz
diye düşünmeye başladım.
Sınıf da küçük gelmeye başladı,
08:13
And so the classroomsınıf
startedbaşladı to feel a little bitbit smallküçük,
156
481520
3576
[Önce]
08:17
so we foundbulunan an industrialSanayi
siteyer in HongHong KongKong,
157
485120
2696
sonunda Hong Kong'ta
endüstriyel bir alan bulduk
08:19
and we turneddönük it into
the largesten büyük mega-spaceMega-mekan
158
487840
3256
ve o alanı sosyal ve çevresel
etki araştırmalarına
[Sonra]
08:23
focusedodaklı on socialsosyal
and environmentalçevre impactdarbe.
159
491120
3176
odaklanan en geniş yer hâline getirdik.
08:26
It's in centralmerkezi HongHong KongKong,
160
494320
1296
Alan Hong Kong'un göbeğinde ve
08:27
and it's a placeyer we can work
with woodahşap, metalmetal, chemistrykimya,
161
495640
3216
ahşapla, metalle, kimyayla, biraz
biyolojiyle, biraz optikle çalışabileceğiniz,
08:30
a bitbit of biologyBiyoloji, a bitbit of opticsoptik,
162
498880
1626
yani hemen hemen her şeyi
yapabileceğiniz bir çalışma alanı.
08:32
basicallytemel olarak you can buildinşa etmek
prettygüzel much everything there.
163
500530
2492
Yetişkinlerin ve çocukların
beraber oynabileceği bir alan.
08:35
And its a placeyer where
adultsyetişkinler and kidsçocuklar can playoyun togetherbirlikte.
164
503047
2969
08:38
It's a placeyer where
kids'çocukların dreamsrüyalar can come truedoğru,
165
506040
3576
Çocukların hayallerinin yetişkinlerin
yardımıyla gerçek olduğu ve
08:41
with the help of adultsyetişkinler,
166
509640
1336
yetişkinlerin de
08:43
and where adultsyetişkinler can be kidsçocuklar again.
167
511000
1816
tekrar çocuk olabildiği bir alan.
08:44
StudentÖğrenci: Accelerationİvme! Accelerationİvme!
168
512840
3136
Öğrenci: Hızlı! Hızlı!
08:48
CesarCesar HaradaHarada: We're askingsormak
questionssorular suchböyle as,
169
516000
2135
Cesar Harada: Mobilitenin geleceğini
08:50
can we inventicat etmek the futuregelecek of mobilityhareketlilik
with renewableyenilenebilir energyenerji?
170
518159
2817
yenilenebilir enerji ile
geliştirebilir miyiz gibi
08:53
For exampleörnek.
171
521000
1200
sorular soruyoruz, örneğin.
08:55
Or, can we help the mobilityhareketlilik
of the agingyaşlanma populationnüfus
172
523320
4296
Ya da standart tekerlekli sandalyeleri
elektrikli ve havalı sandalyelere çevirsek
08:59
by transformingdönüştürme very standardstandart wheelchairstekerlekli sandalye
into coolgüzel, electricelektrik vehiclesAraçlar?
173
527640
4400
yaşlı nüfusun mobilitesine
yardımcı olur mu?
09:05
So plasticplastik, oilsıvı yağ and radioactivityradyoaktivite
are horriblekorkunç, horriblekorkunç legaciesmiras,
174
533240
6536
Plastik, petrol ve radyoaktivite
korkunç şeyler,
korkunç kalıntılar,
09:11
but the very worsten kötü legacymiras
that we can leaveayrılmak our childrençocuklar is liesyalanlar.
175
539800
4520
ama çocuklarımıza bırakabileceğimiz en
kötü miras ise yalanlardır.
09:16
We can no longeruzun affordparası yetmek
to shieldkalkan the kidsçocuklar from the uglyçirkin truthhakikat
176
544760
5216
Artık onları çirkin gerçeklerden
korumaya gücümüz yetmez,
09:22
because we need theironların imaginationhayal gücü
to inventicat etmek the solutionsçözeltiler.
177
550000
3920
çünkü çözüm üretmek için onların
hayallerine ihtiyacımız var.
Dolayısıyla vatandaş bilimcileri,
yapıcılar, hayalciler olarak;
09:26
So citizenvatandaş scientistsBilim adamları, makersvericiler, dreamershayalperest --
178
554720
4976
["Hayal bilgiden daha önemlidir"
-Albert Einstein]
yeni nesli çevre ve insanlar
için endişelenen ve
09:31
we mustşart preparehazırlamak the nextSonraki generationnesil
179
559720
2696
09:34
that caresbakımları about
the environmentçevre and people,
180
562440
3056
bununla ilgili bir şeyler yapabilen
09:37
and that can actuallyaslında
do something about it.
181
565520
2200
bir nesil olarak yetiştirmeliyiz.
09:40
Thank you.
182
568200
1216
Teşekkür ederim.
09:41
(ApplauseAlkış)
183
569440
3160
(Alkışlar)
Translated by Kamer Elciyar
Reviewed by Eren Gokce

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Cesar Harada - Inventor, environmentalist, educator
TED Senior Fellow Cesar Harada aims to harness the forces of nature as he invents innovative remedies for man-made problems like oil spills and radioactive leaks.

Why you should listen

Cesar Harada believes that ocean currents, the wind and other naturally occuring phenomenon can provide unique inspiration and novel solutions to mankind’s worst disasters, like oil spills and radioactive leaks. A French-Japanese inventor and TED senior fellow, he is the creator of Protei, a revolutionary sailing technology -- featuring a front rudder, flexible hull and open-soure hardware -- that allows for efficient clean up of both oil and plastics from the sea. Currently based in London, Harada recently traveled to Japan and is designing Protei to measure radioactivity along the country's coast.

The general coordinator of the future International Ocean Station, Harada teaches at Goldsmiths University London. A former project leader at MIT, he graduated form the Royal College of Arts Design Interactions in London and worked at the Southampton University Hydrodynamics laboratory on wave energy. Harada has also studied animantion, and his films and installations have been seen at festivals and events across the world, from the United States to Japan.

More profile about the speaker
Cesar Harada | Speaker | TED.com