ABOUT THE SPEAKER
Tim Harford - Economist, journalist, broadcaster
Tim Harford's writings reveal the economic ideas behind everyday experiences.

Why you should listen

In the Undercover Economist column he writes for the Financial Times, Tim Harford looks at familiar situations in unfamiliar ways and explains the fundamental principles of the modern economy. He illuminates them with clear writing and a variety of examples borrowed from daily life.

His book, Adapt: Why Success Always Starts With Failure, argues that the world has become far too unpredictable and complex for today's challenges to be tackled with ready-made solutions and expert opinions. Instead, Harford suggests, we need to learn to embrace failure and to constantly adapt, to improvise rather than plan, to work from the bottom up rather than the top down. His next book, Messy: Thriving in a Tidy-Minded World will be published in September 2016. 

Harford also presents the BBC radio series More or Less, a rare broadcast program devoted, as he says, to "the powerful, sometimes beautiful, often abused but ever ubiquitous world of numbers."

He says: "I’d like to see many more complex problems approached with a willingness to experiment."

More profile about the speaker
Tim Harford | Speaker | TED.com
TEDGlobal>London

Tim Harford: How frustration can make us more creative

Tim Harford: Karmaşık sorunlar yaratıcılığı nasıl etkiler?

Filmed:
3,929,150 views

Zorluklar ve sorunlar yaratıcılığınızı düşürebilir ... ya da sizi eskisinden daha yaratıcı kılabilir. Zamanın en çok satan solo piyano albümünün arkasındaki şaşırtıcı hikayede, Tim Harford sizi zorluklarla baş etmenin avantajlarına ikna edebilir.
- Economist, journalist, broadcaster
Tim Harford's writings reveal the economic ideas behind everyday experiences. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
LateGeç in JanuaryOcak 1975,
0
760
2616
1975'te Ocak ayının sonlarında
00:15
a 17-year-old-yaşında GermanAlmanca girlkız
calleddenilen VeraVera BrandesBrandes
1
3400
4416
17 yaşında Vera Brandes isimli
Alman bir kız
00:19
walkedyürüdü out ontoüstüne the stageevre
of the CologneKöln OperaOpera HouseEv.
2
7840
3640
Cologne Opera Binası'nda sahneye çıktı.
00:24
The auditoriumKonferans Salonu was emptyboş.
3
12240
2080
Salon boştu.
00:27
It was litAydınlatılmış only by the dimDim, greenyeşil glowkızdırma
of the emergencyacil Servis exitçıkış signişaret.
4
15040
4600
Sadece acil çıkış tabelasının
sönük, yeşil ışığıyla aydınlanmıştı.
00:32
This was the mostçoğu
excitingheyecan verici day of Vera'sVera'nın life.
5
20200
3936
O gün Vera'nın hayatının
en heyecanlı günüydü.
00:36
She was the youngestEn genç
concertkonser promoterorganizatörü in GermanyAlmanya,
6
24160
3016
Vera, Almanya'nın
en genç konser organizatörüydü
00:39
and she had persuadedikna
the CologneKöln OperaOpera HouseEv
7
27200
2416
ve Cologne Opera Binası'nı
00:41
to hostevsahibi a late-nightgece yarısı concertkonser of jazzcaz
8
29640
3336
geç saatli bir caz konserine
ev sahipliği etmeleri için ikna etti.
00:45
from the AmericanAmerikan musicianmüzisyen, KeithKeith JarrettJarrett.
9
33000
2800
Konseri Amerikan müzisyen
Keith Jarrett verecekti.
00:48
1,400 people were cominggelecek.
10
36800
3016
1.400 kişi gelecekti.
00:51
And in just a fewaz hourssaatler,
11
39840
1576
Sadece birkaç saat içinde
00:53
JarrettJarrett would walkyürümek out on the sameaynı stageevre,
12
41440
2416
Jarrett aynı sahneye çıkacak,
00:55
he'diçin ona sitoturmak down at the pianopiyano
13
43880
1336
piyanonun başına geçecek
00:57
and withoutolmadan rehearsalprova or sheettabaka musicmüzik,
14
45240
3816
ve prova ya da önünde notalar olmadan
01:01
he would beginbaşla to playoyun.
15
49080
1280
çalmaya başlayacaktı.
01:04
But right now,
16
52320
1216
Fakat şu an,
01:05
VeraVera was introducingtanıtım KeithKeith
to the pianopiyano in questionsoru,
17
53560
3576
Vera Keith'i o piyanoyla tanıştırdı.
01:09
and it wasn'tdeğildi going well.
18
57160
1240
İşler yolunda gitmedi.
01:11
JarrettJarrett lookedbaktı to the instrumentEnstrüman
a little warilyCaddenin,
19
59120
2656
Jarrett enstrümana
temkinli bir şekilde yaklaştı,
01:13
playedOyunun a fewaz notesnotlar,
20
61800
1536
birkaç nota çaldı,
01:15
walkedyürüdü around it,
21
63360
1215
etrafında yürüdü,
01:16
playedOyunun a fewaz more notesnotlar,
22
64599
1457
birkaç nota daha çaldı,
01:18
mutteredmırıldandı something to his produceryapımcı.
23
66080
1696
yapımcısına bir şeyler fısıldadı.
01:19
Then the produceryapımcı
camegeldi over to VeraVera and said ...
24
67800
3320
Sonra yapımcı Vera'ya döndü ve dedi ki:
01:24
"If you don't get a newyeni pianopiyano,
KeithKeith can't playoyun."
25
72280
3560
"Yeni bir piyano almazsanız,
Keith piyano çalmayacak."
01:30
There'dOrada istiyorsunuz been a mistakehata.
26
78000
1456
Bir yanlışlık olmuştu.
01:31
The operaopera houseev had providedsağlanan
the wrongyanlış instrumentEnstrüman.
27
79480
2376
Opera Binası yanlış enstrüman vermişti.
01:33
This one had this harshsert,
tinnyteneke gibi upperüst registerkayıt olmak,
28
81880
2656
Bu piyanonun
tuşlarının hepsi aşındığı için
01:36
because all the feltkeçe had wornsöz konusu ürün away.
29
84560
2280
ses genişliği sert, tiz
ve yüksek perdeliydi.
01:39
The blacksiyah notesnotlar were stickingyapışkan,
30
87640
3136
Siyah notalar tutukluk yapıyordu,
01:42
the whitebeyaz notesnotlar were out of tunenağme,
31
90800
1896
beyaz notaların akordu bozuktu,
01:44
the pedalspedallar didn't work
32
92720
1656
pedallar çalışmıyordu
01:46
and the pianopiyano itselfkendisi was just too smallküçük.
33
94400
2176
ve piyano çok küçüktü.
01:48
It wouldn'tolmaz createyaratmak the volumehacim
34
96600
1416
Cologne Opera Binası gibi
01:50
that would filldoldurmak a largegeniş spaceuzay
suchböyle as the CologneKöln OperaOpera HouseEv.
35
98040
2920
büyük bir alanı doldurabilecek
sesi çıkaramazdı.
01:54
So KeithKeith JarrettJarrett left.
36
102520
3040
Bu yüzden Keith Jarrett salonu terk etti.
01:58
He wentgitti and satoturdu outsidedışında in his cararaba,
37
106400
1840
Çıkıp arabasına oturdu.
02:01
leavingayrılma VeraVera BrandesBrandes
38
109040
1936
Bu sırada Vera Brandes,
02:03
to get on the phonetelefon
to try to find a replacementdeğiştirme pianopiyano.
39
111000
3640
piyanoyu değiştirmek için
birilerini arıyordu.
02:07
Now she got a pianopiyano tunerTV tarayıcısı,
40
115680
1616
Piyanonun akordu için
birini buldu
02:09
but she couldn'tcould get a newyeni pianopiyano.
41
117320
1600
ama yeni bir piyano alamadı.
02:12
And so she wentgitti outsidedışında
42
120160
2696
Dışarı çıktı,
02:14
and she stooddurdu there in the rainyağmur,
43
122880
1600
yağmurun altında
02:17
talkingkonuşma to KeithKeith JarrettJarrett,
44
125520
1200
Keith Jarrett'a
02:20
beggingyalvarıyor him not to cancelİptal the concertkonser.
45
128000
3080
konseri iptal etmemesi için yalvardı.
02:24
And he lookedbaktı out of his cararaba
46
132160
1416
Keith dışarıdaki
02:25
at this bedraggledkirli,
rain-drenchedyağmur sırılsıklam GermanAlmanca teenagergenç,
47
133600
3680
üstü başı dağılmış, sırılsıklam bir
Alman gencine baktı.
02:30
tookaldı pityyazık on her,
48
138280
1776
Ona acıdı
02:32
and said,
49
140080
1200
ve dedi ki:
02:33
"Never forgetunutmak ... only for you."
50
141960
3200
"Unutma, sadece senin için."
02:39
And so a fewaz hourssaatler latersonra,
51
147120
1776
Birkaç saat sonra
02:40
JarrettJarrett did indeedaslında stepadım out
ontoüstüne the stageevre of the operaopera houseev,
52
148920
3440
gerçekten o sahneye çıktı,
02:45
he satoturdu down at the unplayablegösterilemiyor pianopiyano
53
153400
3160
çalınamayacak durumdaki
piyanonun başına geçti
02:49
and beganbaşladı.
54
157600
1200
ve konser başladı.
02:51
(MusicMüzik)
55
159320
2320
(Müzik)
03:04
Withinİçinde momentsanlar it becameoldu clearaçık
that something magicalbüyülü was happeningolay.
56
172720
5336
Saniyeler içinde sahnede
büyülü şeyler gerçekleşti.
03:10
JarrettJarrett was avoidingkaçınma
those upperüst registerskaydeder,
57
178080
2576
Jarrett o yüksek perdeli
seslerden kaçınıyordu,
03:12
he was stickingyapışkan to the middleorta
tonessesleri of the keyboardtuş takımı,
58
180680
2616
klavyede sadece ortama yumuşaklık veren
03:15
whichhangi gaveverdi the pieceparça
a soothingyatıştırıcı, ambientortam qualitykalite.
59
183320
4616
ortadaki tonları kullanıyordu.
03:19
But alsoAyrıca, because the pianopiyano was so quietsessiz,
60
187960
2536
Aynı zamanda,
piyano çok sessiz olduğu için
03:22
he had to setset up these rumblingguruldama,
repetitivetekrarlayan riffsmelodileri in the bassbas.
61
190520
4416
bastaki sık sık tekrarlayan gürüldemeleri
düzeltmek zorundaydı.
03:26
And he stooddurdu up twistingkıvırma,
poundingvurma down on the keysanahtarları,
62
194960
5256
Dönerek ayağa kalktı, arka sıradakilere
ulaşabilecek kadar sesi çıkarmak için
03:32
desperatelyumutsuzca tryingçalışıyor to createyaratmak enoughyeterli volumehacim
to reachulaşmak the people in the back rowsıra.
63
200240
5616
umutsuzca tuşlara sert bir şekilde vurdu.
03:37
It's an electrifyingheyecanlandırıcı performanceperformans.
64
205880
2016
Tüyler ürperten bir performanstı.
03:39
It somehowbir şekilde has this peacefulhuzurlu qualitykalite,
65
207920
2936
Bir şekilde huzurlu,
03:42
and at the sameaynı time it's fulltam of energyenerji,
66
210880
2056
aynı zamanda enerji doluydu.
03:44
it's dynamicdinamik.
67
212960
1200
Dinamikti.
03:47
And the audienceseyirci lovedsevilen it.
68
215200
1239
Seyirciler çok beğenmişti.
03:49
AudiencesHedef kitleler continuedevam et to love it
69
217560
1656
Beğenmeye de devam ettiler
03:51
because the recordingkayıt of the KölnLN ConcertKonser
70
219240
3096
çünkü Köln Konseri kayıtları
03:54
is the best-sellingen iyi satış pianopiyano albumalbüm in historytarih
71
222360
2496
tarihte en çok satan piyano albümü
03:56
and the best-sellingen iyi satış
solosolo jazzcaz albumalbüm in historytarih.
72
224880
3600
ve en çok satan solo caz albümüdür.
04:02
KeithKeith JarrettJarrett had been handedeli a messdağınıklık.
73
230560
2760
Keith Jarrett
zor bir durumla karşı karşıyaydı.
04:06
He had embracedkucakladı that messdağınıklık, and it soaredyükseldi.
74
234280
3840
Bu zorluğa sarıldı ve onu aştı.
04:12
But let's think for a momentan
about Jarrett'sJarrett'ın initialilk instinctiçgüdü.
75
240520
4816
Jarrett'ın ilk hissini bir düşünün.
04:17
He didn't want to playoyun.
76
245360
1576
Piyanoyu çalmak istemedi.
04:18
Of coursekurs,
77
246960
1216
Tabii ki
04:20
I think any of us,
in any remotelyUzaktan similarbenzer situationdurum,
78
248200
2936
herhangi birimiz, benzer bir durumda
04:23
would feel the sameaynı way,
we'devlenmek have the sameaynı instinctiçgüdü.
79
251160
2576
aynı şekilde hissederdi.
Aynı hislere sahibiz.
04:25
We don't want to be askeddiye sordu
to do good work with badkötü toolsaraçlar.
80
253760
3295
Kötü aletlerden iyi bir iş çıkarmamızı
istemelerinden hoşlanmayız.
04:29
We don't want to have to overcomeüstesinden gelmek
unnecessarygereksiz hurdlesEngelli.
81
257079
3641
Gereksiz engelleri
aşmak zorunda kalmak istemeyiz.
04:34
But Jarrett'sJarrett'ın instinctiçgüdü was wrongyanlış,
82
262160
1760
Fakat Jarrett'ın hisleri yanlıştı,
04:37
and thank goodnessiyilik he changeddeğişmiş his mindus.
83
265120
2040
iyi ki kararını değiştirdi.
04:39
And I think our instinctiçgüdü is alsoAyrıca wrongyanlış.
84
267840
3800
Bence bizim hislerimiz de yanlış.
04:44
I think we need to gainkazanç
a bitbit more appreciationtakdir
85
272800
3416
Zorluklarla baş ederken
04:48
for the unexpectedbeklenmedik advantagesavantajları
of havingsahip olan to copebaşa çıkmak with a little messdağınıklık.
86
276240
5040
beklenmedik avantajların
değerini bilmeyi öğrenmeliyiz
04:55
So let me give you some examplesörnekler
87
283560
2136
Birkaç örnek vereyim.
04:57
from cognitivebilişsel psychologyPsikoloji,
88
285720
2456
Bilişsel psikoloji,
05:00
from complexitykarmaşa scienceBilim,
89
288200
1416
Kaos kuramı,
05:01
from socialsosyal psychologyPsikoloji,
90
289640
1456
Sosyal psikoloji
05:03
and of coursekurs, rockKaya 'n'Rock'n ' rollrulo.
91
291120
1640
ve tabii ki, rock 'n' roll.
05:05
So cognitivebilişsel psychologyPsikoloji first.
92
293680
2056
Bilişsel psikolojiyle başlayalım.
05:07
We'veBiz ettik actuallyaslında knownbilinen for a while
93
295760
1816
Aslında bir süredir
05:09
that certainbelli kindsçeşit of difficultyzorluk,
94
297600
2336
çeşitli zorlukların,
05:11
certainbelli kindsçeşit of obstacleengel,
95
299960
1576
çeşitli engellerin
05:13
can actuallyaslında improveiyileştirmek our performanceperformans.
96
301560
1762
performansımızı gerçekten
artırabileceğini biliyoruz.
05:15
For exampleörnek,
97
303346
1710
Örneğin,
05:17
the psychologistpsikolog DanielDaniel OppenheimerOppenheimer,
98
305080
1736
psikolog Daniel Oppenheimer,
05:18
a fewaz yearsyıl agoönce,
99
306840
1216
birkaç yıl önce,
05:20
teamedtakım up with highyüksek schoolokul teachersöğretmenler.
100
308080
2056
lise öğretmenleriyle bir takım oluşturdu.
05:22
And he askeddiye sordu them to reformatyeniden biçimlendirmek the handoutsdinleyici notları
101
310160
2736
Onlardan bazı sınıflara
dağıttıkları kağıtları
05:24
that they were givingvererek
to some of theironların classessınıflar.
102
312920
2360
yeniden biçimlendirmelerini istedi.
05:28
So the regulardüzenli handoutdinleyici notu would be formattedbiçimlendirilmiş
in something straightforwardbasit,
103
316200
3334
Normal kağıtlar
Helvetica ya da Times New Roman gibi
05:31
suchböyle as HelveticaHelvetica or TimesKez NewYeni RomanRoma.
104
319558
2440
düz bir şekilde biçimlendirilecekti.
05:34
But halfyarım these classessınıflar were gettingalma
handoutsdinleyici notları that were formattedbiçimlendirilmiş
105
322840
3016
Fakat sınıfların yarısı,
05:37
in something sortçeşit of intenseyoğun,
like HaettenschweilerHaettenschweiler,
106
325880
3696
Haettenschweiler gibi yoğun
05:41
or something with a zestyzesty bouncehemen çıkma,
like ComicÇizgi SansSans italicizeditalik.
107
329600
4016
ya da italik Comic Sans gibi
hoş biçimlendirilmiş kağıtları alacaktı.
05:45
Now, these are really uglyçirkin fontsyazı tipleri,
108
333640
1816
Bunlar gerçekten çirkin
05:47
and they're difficultzor fontsyazı tipleri to readokumak.
109
335480
2176
ve okunması zor yazı tipleri.
05:49
But at the endson of the semesterdönem,
110
337680
2096
Fakat dönem sonunda,
05:51
studentsöğrencilerin were givenverilmiş examssınavları,
111
339800
2616
öğrenciler sınava girdi
05:54
and the studentsöğrencilerin who'dkim olur been askeddiye sordu
to readokumak the more difficultzor fontsyazı tipleri,
112
342440
3656
ve daha zor yazı tiplerini
okumak zorunda olanlar
05:58
had actuallyaslında donetamam better on theironların examssınavları,
113
346120
2056
gerçekten çeşitli derslerde
06:00
in a varietyvaryete of subjectskonular.
114
348200
1536
daha iyi notlar aldılar.
06:01
And the reasonneden is,
115
349760
2016
Bunun sebebi,
06:03
the difficultzor fontyazı tipi had slowedyavaşladı them down,
116
351800
2536
zor yazı tipi onları yavaşlattı,
06:06
forcedzorunlu them to work a bitbit harderDaha güçlü,
117
354360
2056
daha çok çalışmaya,
06:08
to think a bitbit more
about what they were readingokuma,
118
356440
2576
okudukları şeyler hakkında
daha fazla düşünmeye,
06:11
to interpretyorumlamak it ...
119
359040
1240
yorumlamaya zorladı.
06:13
and so they learnedbilgili more.
120
361360
1200
Yani daha iyi öğrendiler.
06:16
AnotherBaşka bir exampleörnek.
121
364320
1200
Bir başka örnek.
06:18
The psychologistpsikolog ShelleyShelley CarsonCarson
has been testingtest yapmak HarvardHarvard undergraduateslisans öğrencileri
122
366760
5096
Psikolog Shelley Carson
Harvard öğrencilerinin
dikkat seçiciliğini test ediyor.
06:23
for the qualitykalite
of theironların attentionaldikkatte filtersfiltreler.
123
371880
2976
Ne demek istiyorum?
06:26
What do I mean by that?
124
374880
1376
Diyelim ki
restorandasınız,
06:28
What I mean is,
imaginehayal etmek you're in a restaurantrestoran,
125
376280
2216
sohbet ediyorsunuz,
06:30
you're havingsahip olan a conversationkonuşma,
126
378520
1736
restoranda birçok sohbet var,
06:32
there are all kindsçeşit of other conversationskonuşmaları
going on in the restaurantrestoran,
127
380280
3136
siz hepsini filtreleyerek
06:35
you want to filterfiltre them out,
128
383440
1336
sizin için önemli olana
odaklanmak istiyorsunuz.
06:36
you want to focusodak
on what's importantönemli to you.
129
384800
2136
Bunu yapabilir misiniz?
06:38
Can you do that?
130
386960
1216
Cevap evetse
güçlü bir seçiciliğiniz var.
06:40
If you can, you have
good, stronggüçlü attentionaldikkatte filtersfiltreler.
131
388200
2976
06:43
But some people really strugglemücadele with that.
132
391200
2056
Fakat bazıları yapamıyor.
Carson'ın bazı öğrencileri de zorlandı.
06:45
Some of Carson'sCarson'ın undergraduateLisans
subjectskonular struggledmücadele with that.
133
393280
3736
Zayıf, gözenekli filtreleri vardı.
06:49
They had weakzayıf filtersfiltreler,
they had porousgözenekli filtersfiltreler --
134
397040
2936
06:52
let a lot of externaldış informationbilgi in.
135
400000
3376
Yani dışarıdan gelen çoğu bilgiyi
içeri aldılar.
Bu da demek oluyor ki
çevrelerindeki sesler ve görüntüler
06:55
And so what that meantdemek is they were
constantlysürekli beingolmak interruptedkesintiye
136
403400
3136
sürekli onların dikkatini dağıtıyordu.
06:58
by the sightsmanzaraları and the soundssesleri
of the worldDünya around them.
137
406560
2576
Ödev yaparken televizyon açıksa
07:01
If there was a televisiontelevizyon on
while they were doing theironların essaysdenemeler,
138
409160
3056
odaklanamıyorlardı.
07:04
they couldn'tcould screenekran it out.
139
412240
1416
Bunun bir dezavantaj olduğunu
düşünebilirsiniz.
07:05
Now, you would think
that that was a disadvantagedezavantaj ...
140
413680
2429
Fakat değil.
07:09
but no.
141
417480
1216
Carson bu öğrencilerin
yaptığı şeylere baktığında,
07:10
When CarsonCarson lookedbaktı at what
these studentsöğrencilerin had achievedelde,
142
418720
3976
seçiciliği zayıf olanlar
07:14
the onesolanlar with the weakzayıf filtersfiltreler
143
422720
1776
07:16
were vastlyçok more likelymuhtemelen
144
424520
2416
büyük çoğunlukla
hayatlarında
yaratıcı dönüm noktaları,
07:18
to have some realgerçek
creativeyaratıcı milestonekilometre taşı in theironların liveshayatları,
145
426960
2776
roman yazmak ya da albüm çıkarmak gibi
07:21
to have publishedyayınlanan theironların first novelyeni,
146
429760
2336
tecrübe olanaklarına sahipti.
07:24
to have releasedyayınlandı theironların first albumalbüm.
147
432120
1680
07:27
These distractionsdikkat dağıtıcı were actuallyaslında
gristsgrists to theironların creativeyaratıcı milldeğirmen.
148
435200
3696
Bu şeyler onlar için
öğütülecek buğday gibiydi.
Kalıpların dışında düşünebiliyorlardı
çünkü kalıpları deliklerle doluydu.
07:30
They were ableyapabilmek to think outsidedışında the boxkutu
because theironların boxkutu was fulltam of holesdelikler.
149
438920
3840
Kaos kuramından bahsedelim.
07:36
Let's talk about complexitykarmaşa scienceBilim.
150
444200
1736
Gerçekten karmaşık bir --
07:37
So how do you solveçözmek a really complexkarmaşık --
151
445960
1858
Dünya karmaşık sorunlarla dolu.
07:39
the world'sDünyanın en fulltam
of complicatedkarmaşık problemssorunlar --
152
447842
2014
Karmaşık bir sorunu nasıl çözersiniz?
07:41
how do you solveçözmek
a really complicatedkarmaşık problemsorun?
153
449880
2176
Örneğin, bir jet motoru yapıyorsunuz.
07:44
For exampleörnek, you try to make a jetjet enginemotor.
154
452080
2136
Birçok çeşitli değişken var.
07:46
There are lots and lots
of differentfarklı variablesdeğişkenler,
155
454240
2216
Çalışma sıcaklığı, materyaller,
07:48
the operatingişletme temperaturesıcaklık, the materialsmalzemeler,
156
456480
1953
07:50
all the differentfarklı dimensionsboyutlar, the shapeşekil.
157
458457
2439
farklı boyutlar, biçim.
07:52
You can't solveçözmek that kindtür
of problemsorun all in one go,
158
460920
2536
Bu tür problemi tek seferde çözemezsiniz.
07:55
it's too hardzor.
159
463480
1216
Çok zor.
Peki ne yaparsınız?
07:56
So what do you do?
160
464720
1216
07:57
Well, one thing you can do
is try to solveçözmek it step-by-stepadım adım.
161
465960
4936
Yapabileceğiniz şey
adım adım çözmeye çalışmak.
Bir çeşit modeliniz var.
08:02
So you have some kindtür of prototypeprototip
162
470920
1696
08:04
and you tweakTweak it,
you testÖlçek it, you improveiyileştirmek it.
163
472640
3416
Bunu düzelttiniz,
denediniz, geliştirdiniz.
Düzelttiniz,
denediniz, geliştirdiniz.
08:08
You tweakTweak it, you testÖlçek it, you improveiyileştirmek it.
164
476080
2800
Bu ufak kazançlar, en sonunda
size iyi bir jet motoru getirecek.
08:12
Now, this ideaFikir of marginalmarjinal gainskazançlar
will eventuallysonunda get you a good jetjet enginemotor.
165
480040
5496
08:17
And it's been quiteoldukça widelygeniş ölçüde
implementeduygulanan in the worldDünya.
166
485560
3296
Bu, dünyada
yaygın bir şekilde kullanılıyor.
08:20
So you'llEğer olacak hearduymak about it, for exampleörnek,
in highyüksek performanceperformans cyclingBisiklete binme,
167
488880
3496
Örneğin yüksek performanslı işletmelerde,
08:24
web designerstasarımcılar will talk about tryingçalışıyor
to optimizeoptimize theironların web pagessayfalar,
168
492400
3296
web tasarımcıları sayfalarını en iyi hale
getirmekten bahsedecek,
08:27
they're looking
for these step-by-stepadım adım gainskazançlar.
169
495720
2296
aradıkları şey bu "adım adım" tekniği.
Karışık bir problemi çözmek için
iyi bir yol.
08:30
That's a good way
to solveçözmek a complicatedkarmaşık problemsorun.
170
498040
2840
08:34
But you know what would
make it a better way?
171
502440
2440
Fakat bunu ne daha iyi bir yol yapar?
08:38
A dashDash of messdağınıklık.
172
506600
1200
Bir tutam karmaşa.
08:41
You addeklemek randomnessrastgelelik,
173
509320
2016
Sürecin başında
08:43
earlyerken on in the processsüreç,
174
511360
1376
gelişigüzel davranırsınız,
çılgın hamleler yaparsınız,
08:44
you make crazyçılgın moveshamle,
175
512760
1496
08:46
you try stupidaptal things that shouldn'tolmamalı work,
176
514280
3375
işe yaramayan saçma şeyler denersiniz
08:49
and that will tendeğiliminde to make
the problem-solvingSorun çözme work better.
177
517679
3017
ve bu, problemi çözmenize
yardımcı olur.
Bunun sebebi
08:52
And the reasonneden for that is
178
520720
1536
08:54
the troublesorun with the step-by-stepadım adım processsüreç,
179
522280
2056
"adım adım" sürecinin zorluğu,
ufak kazançlar
08:56
the marginalmarjinal gainskazançlar,
180
524360
1216
sizi yavaş yavaş
başarısızlığa sürükleyebilir.
08:57
is they can walkyürümek you
graduallykademeli olarak down a deadölü endson.
181
525600
3536
09:01
And if you startbaşlama with the randomnessrastgelelik,
that becomesolur lessaz likelymuhtemelen,
182
529160
4216
Gelişigüzel başlarsanız
bu olasılık düşer.
Problemi daha güçlü çözersiniz.
09:05
and your problem-solvingSorun çözme
becomesolur more robustgüçlü.
183
533400
2400
09:10
Let's talk about socialsosyal psychologyPsikoloji.
184
538440
1680
Biraz da sosyal psikolojiye değinelim.
Psikolog Katherine Phillips
ve birkaç arkadaşı,
09:12
So the psychologistpsikolog KatherineKatherine PhillipsPhillips,
with some colleaguesmeslektaşlar,
185
540720
3096
09:15
recentlyson günlerde gaveverdi murdercinayet mysterygizem
problemssorunlar to some studentsöğrencilerin,
186
543840
4056
öğrencilerine cinayet vakası verdi.
Öğrenciler dört kişilik gruplar oluşturdu.
09:19
and these studentsöğrencilerin
were collectedtoplanmış in groupsgruplar of fourdört
187
547920
2856
09:22
and they were givenverilmiş dossiersaboneliği
with informationbilgi about a crimesuç --
188
550800
3336
Onlara cinayetin dosyaları verildi.
09:26
alibismazeretleri and evidencekanıt,
witnesstanık statementsifadeleri and threeüç suspectsşüpheli.
189
554160
3880
Mazeretler, kanıtlar,
şahitlerin ifadeleri ve üç şüpheli.
09:31
And the groupsgruplar of fourdört studentsöğrencilerin
were askeddiye sordu to figureşekil out who did it,
190
559000
4176
Kimin yaptığını,
cinayeti kimin işlediğini
bulmaları istendi.
09:35
who committedtaahhüt the crimesuç.
191
563200
1200
09:37
And there were two treatmentstedaviler
in this experimentdeney.
192
565280
2400
Bu deneyde iki uygulama vardı.
Bazı durumlarda dört arkadaş,
09:40
In some casesvakalar these were fourdört friendsarkadaşlar,
193
568760
3216
09:44
they all knewbiliyordum eachher other well.
194
572000
1560
birbirini çok iyi tanıyordu.
09:46
In other casesvakalar,
195
574160
1776
Bazılarında ise,
üç arkadaş ve bir yabancı vardı.
09:47
threeüç friendsarkadaşlar and a strangeryabancı.
196
575960
1920
09:51
And you can see where I'm going with this.
197
579040
2056
Nereye bağlayacağımı biliyorsunuz.
Diyeceğim şu ki
09:53
ObviouslyBelli ki I'm going to say
198
581120
1256
09:54
that the groupsgruplar with the strangeryabancı
solvedçözülmüş the problemsorun more effectivelyetkili bir şekilde,
199
582400
3416
yabancının olduğu gruplar
olayı daha iyi çözdü.
09:57
whichhangi is truedoğru, they did.
200
585840
1280
Gerçekten.
Hatta çok daha iyi demeliyim.
09:59
ActuallyAslında, they solvedçözülmüş the problemsorun
quiteoldukça a lot more effectivelyetkili bir şekilde.
201
587800
3496
10:03
So the groupsgruplar of fourdört friendsarkadaşlar,
202
591320
2880
Dört arkadaşın bulunduğu gruplar ise
10:07
they only had a 50-50 chanceşans
of gettingalma the answerCevap right.
203
595120
2976
doğru cevabı bulma olasılıkları
yüzde elliydi.
Seçmeli sorularda üç cevap hakkı mı?
10:10
WhichHangi is actuallyaslında not that great --
204
598120
1696
10:11
in multipleçoklu choiceseçim, for threeüç answerscevaplar?
50-50's'ler not good.
205
599840
2936
Yüzde elli o kadar da iyi değil.
(Gülüşmeler)
10:14
(LaughterKahkaha)
206
602800
1176
10:16
The threeüç friendsarkadaşlar and the strangeryabancı,
207
604000
1696
Üç arkadaş ve bir yabancı,
yabancı ekstra bir şey bilmese bile,
10:17
even thoughgerçi the strangeryabancı
didn't have any extraekstra informationbilgi,
208
605720
2816
bu sadece acemilik barındıran
10:20
even thoughgerçi it was just a casedurum
209
608560
1536
10:22
of how that changeddeğişmiş the conversationkonuşma
to accommodateKarşılamak that awkwardnessbeceriksizlik,
210
610120
6296
bir sohbet olsa bile,
10:28
the threeüç friendsarkadaşlar and the strangeryabancı,
211
616440
1696
üç arkadaş ve bir yabancı,
birlikte doğru cevabı bulma olasılıkları
yüzde yetmiş beş.
10:30
they had a 75 percentyüzde chanceşans
of findingbulgu the right answerCevap.
212
618160
2666
10:32
That's quiteoldukça a bigbüyük leapsıçrama in performanceperformans.
213
620850
1726
Bu çok büyük bir sıçrayış.
10:34
But I think what's really interestingilginç
214
622600
2336
Ama bence inanılmaz olan şey
sadece üç arkadaş ve bir yabancının
daha iyi çalışması değil,
10:36
is not just that the threeüç friendsarkadaşlar
and the strangeryabancı did a better job,
215
624960
3239
bununla ilgili nasıl hissettikleri.
10:40
but how they feltkeçe about it.
216
628223
1440
Katherine Phillips dört arkadaşın
bulunduğu gruplarla konuştuğunda,
10:42
So when KatherineKatherine PhillipsPhillips
interviewedgörüşülen the groupsgruplar of fourdört friendsarkadaşlar,
217
630400
4936
güzel vakit geçirdiklerini,
10:47
they had a niceGüzel time,
218
635360
1856
10:49
they alsoAyrıca thought they'dgittiklerini donetamam a good job.
219
637240
1960
iyi iş çıkardıklarını düşündüklerini
öğrendi.
10:52
They were complacenthalinden memnun.
220
640720
1200
Keyifleri yerindeydi.
Üç arkadaş ve bir yabancıyla konuştuğunda
10:54
When she spokekonuştu to the threeüç
friendsarkadaşlar and the strangeryabancı,
221
642800
2496
hoş vakit geçirmediklerini
10:57
they had not had a niceGüzel time --
222
645320
1496
10:58
it's actuallyaslında ratherdaha doğrusu difficultzor,
it's ratherdaha doğrusu awkwardgarip ...
223
646840
2600
aslında biraz zor ve garip olduğunu
ve kafalarında sorular
olduğunu öğrendi.
11:02
and they were fulltam of doubtşüphe.
224
650480
2240
11:06
They didn't think they'dgittiklerini donetamam a good job
even thoughgerçi they had.
225
654200
2920
Başarmalarına rağmen
yapabildiklerini sanmıyorlardı.
11:10
And I think that really exemplifiesörnek teşkil
226
658080
1736
Ve bence bu gerçekten bizim mücadelemizin
11:11
the challengemeydan okuma that we're
dealingmuamele with here.
227
659840
2240
bir örneği.
11:14
Because, yeah --
228
662680
1816
Çünkü
çirkin yazı tipi,
11:16
the uglyçirkin fontyazı tipi,
229
664520
1856
garip bir yabancı,
11:18
the awkwardgarip strangeryabancı,
230
666400
1776
rastgele bir hamle.
11:20
the randomrasgele movehareket ...
231
668200
1320
11:22
these disruptionskesintileri help us solveçözmek problemssorunlar,
232
670280
3376
Bunlar problem çözmemize yardımcı olur,
11:25
they help us becomeolmak more creativeyaratıcı.
233
673680
2336
yaratıcılığımızı beslerler.
Fakat bize yardım ettiklerini
fark etmeyiz.
11:28
But we don't feel that they're helpingyardım ediyor us.
234
676040
2056
11:30
We feel that they're
gettingalma in the way ...
235
678120
2040
Yolumuza çıktıklarını düşünürüz,
bu yüzden onlara karşı çıkarız.
11:33
and so we resistdirenmek.
236
681040
1200
11:36
And that's why the last exampleörnek
is really importantönemli.
237
684000
2440
Bu yüzden son örnek çok önemli.
11:39
So I want to talk about somebodybirisi
238
687360
2216
Rock 'n' roll dünyasının arka planında
11:41
from the backgroundarka fon
of the worldDünya of rockKaya 'n'Rock'n ' rollrulo.
239
689600
4936
birinden bahsetmek istiyorum.
11:46
And you mayMayıs ayı know him,
he's actuallyaslında a TED-sterTED-ster.
240
694560
2896
Belki tanırsınız, o da bir Ted hayranı.
Adı Brian Eno.
11:49
His nameisim is BrianBrian EnoEno.
241
697480
1376
11:50
He is an ambientortam composerbesteci --
ratherdaha doğrusu brilliantparlak.
242
698880
2816
Çok zeki ve içsel bir besteci.
Aynı zamanda
son 40 yılın önemli rock 'n' roll
11:53
He's alsoAyrıca a kindtür of catalystkatalizatör
243
701720
2680
11:57
behindarkasında some of the great
rockKaya 'n'Rock'n ' rollrulo albumsalbüm of the last 40 yearsyıl.
244
705160
4016
çalışmalarında yer aldı.
David Bowie ile "Heroes",
12:01
He's workedişlenmiş with DavidDavid BowieBowie on "HeroesKahramanlar,"
245
709200
3616
12:04
he workedişlenmiş with U2 on "AchtungAchtung BabyBebek"
and "The JoshuaJoshua TreeAğaç,"
246
712840
3136
U2 ile "Achtung Baby"
ve "The Joshua Tree" üzerinde çalıştı,
12:08
he's workedişlenmiş with DEVODEVO,
247
716000
1536
DEVO ile,
Coldplay ile, herkesle çalıştı.
12:09
he's workedişlenmiş with ColdplayColdplay,
he's workedişlenmiş with everybodyherkes.
248
717560
2576
Peki bu rock grupları için ne yaptı?
12:12
And what does he do to make
these great rockKaya bandsbantları better?
249
720160
3920
12:17
Well, he makesmarkaları a messdağınıklık.
250
725720
1240
Evet, zorluk çıkardı.
12:19
He disruptsbozan theironların creativeyaratıcı processessüreçler.
251
727840
1816
Yaratıcı süreçlerini bozdu.
12:21
It's his rolerol to be the awkwardgarip strangeryabancı.
252
729680
2096
Garip yabancı olmak onun görevi.
12:23
It's his rolerol to tell them
253
731800
1416
Onlara çalınamayacak durumda piyanoyu
12:25
that they have to playoyun
the unplayablegösterilemiyor pianopiyano.
254
733240
3176
çalmalarını söylemek onun işi.
Bunu yapmasının yollarından biri
12:28
And one of the waysyolları
in whichhangi he createsyaratır this disruptionbozulma
255
736440
2656
bu çok önemli kart destesi.
12:31
is throughvasitasiyla this remarkabledikkat çekici
deckgüverte of cardskartları --
256
739120
2960
12:34
I have my signedimzalı copykopya here --
thank you, BrianBrian.
257
742680
2560
İmzalanmış kopyam burada, teşekkürler Brian.
Bunlara Eğik Stratejiler dediler.
12:38
They're calleddenilen The ObliqueEğik StrategiesStratejileri,
258
746560
1856
Bunları bir arkadaşıyla geliştirdi.
12:40
he developedgelişmiş them with a friendarkadaş of his.
259
748440
1858
Stüdyoya tıkıldıklarında
12:42
And when they're stucksıkışmış in the studiostüdyo,
260
750800
3040
12:46
BrianBrian EnoEno will reachulaşmak for one of the cardskartları.
261
754880
2296
Brian Eno bu kartlara uzanacak,
12:49
He'llO olacak drawçekmek one at randomrasgele,
262
757200
1456
rastgele birini seçecek
12:50
and he'llo olacak make the bandgrup
followtakip et the instructionstalimatlar on the cardkart.
263
758680
4256
ve gruba kartın üzerindeki
talimatları yaptıracak.
12:54
So this one ...
264
762960
1320
Evet bir tanesi...
12:57
"ChangeDeğiştir instrumentEnstrüman rolesroller."
265
765040
1296
"Enstrümanları değiş."
12:58
Yeah, everyoneherkes swaptakas instrumentsenstrümanlar --
DrummerDavulcu on the pianopiyano --
266
766360
2715
Herkes enstrümanlarını değiştirecek,
davulcu piyanoya --
Çok, çok zekice bir fikir.
13:01
BrilliantParlak, brilliantparlak ideaFikir.
267
769099
1997
13:03
"Look closelyyakından at the mostçoğu
embarrassingutanç verici detailsayrıntılar. AmplifyYükseltmek them."
268
771120
3680
"En utanç verici detaylara yakından bak.
Onları büyüt."
"Ani, yıkıcı, öngörülemez bir hareket yap.
Katılın. "
13:08
"Make a suddenani, destructiveyıkıcı,
unpredictableöngörülemeyen actionaksiyon. IncorporateDahil."
269
776360
4720
13:14
These cardskartları are disruptiveyıkıcı.
270
782960
1360
Bu kartlar parçalar.
Albümler albümler sonrasında
değerlerini kanıtladılar.
13:17
Now, they'veonlar ettik provedkanıtlanmış theironların worthdeğer
in albumalbüm after albumalbüm.
271
785080
3640
13:21
The musiciansmüzisyenler hatenefret them.
272
789880
2296
Müzisyenler onlardan nefret ediyor.
13:24
(LaughterKahkaha)
273
792200
1496
(Gülüşmeler)
Phil Collins bir Brian Eno albümünde
davulcuydu.
13:25
So PhilPhil CollinsCollins was playingoynama drumsdavul
on an earlyerken BrianBrian EnoEno albumalbüm.
274
793720
3416
13:29
He got so frustratedhayal kırıklığına uğramış he startedbaşladı
throwingatma beerbira canskutular acrosskarşısında the studiostüdyo.
275
797160
4000
Öyle sinirlendi ki stüdyoda
bira kutuları fırlatmaya başladı.
Önemli rock gitaristlerinden Carlos Alomar
13:34
CarlosCarlos AlomarAlomar, great rockKaya guitaristgitarist,
276
802400
2376
13:36
workingçalışma with EnoEno
on DavidDavid Bowie'sBowie'nin "LodgerKiracı" albumalbüm,
277
804800
3776
David Bowie'nin "Lodger" albümünde
çalışırken
13:40
and at one pointpuan
he turnsdönüşler to BrianBrian and saysdiyor,
278
808600
2576
Brian'a döndü ve dedi ki
"Brian, bu deney aptalca."
13:43
"BrianBrian, this experimentdeney is stupidaptal."
279
811200
3480
Albüm çok iyiydi,
13:49
But the thing is
it was a prettygüzel good albumalbüm,
280
817360
2760
ama aynı zamanda,
13:53
but alsoAyrıca,
281
821120
1200
13:55
CarlosCarlos AlomarAlomar, 35 yearsyıl latersonra,
now useskullanımları The ObliqueEğik StrategiesStratejileri.
282
823040
4816
35 yıl sonra Carlos Alomar
Eğik Stratejileri kullanıyor.
13:59
And he tellsanlatır his studentsöğrencilerin
to use The ObliqueEğik StrategiesStratejileri
283
827880
2736
Öğrencilerine de kullanmalarını söylüyor,
çünkü bir şey fark etti.
14:02
because he's realizedgerçekleştirilen something.
284
830640
1720
Bir şeyi sevmemeniz
onun işe yaramadığı anlamına gelmez.
14:05
Just because you don't like it
doesn't mean it isn't helpingyardım ediyor you.
285
833240
4640
14:12
The strategiesstratejiler actuallyaslında
weren'tdeğildi a deckgüverte of cardskartları originallyaslında,
286
840000
2762
Aslında stratejiler
bir kart destesi değildi
Onlar sadece bir listeydi.
14:14
they were just a listliste --
287
842786
1190
Kayıt stüdyosunun duvarlarındaki bir liste.
14:16
listliste on the recordingkayıt studiostüdyo wallduvar.
288
844000
1816
14:17
A checklistDenetim listesi of things
you mightbelki try if you got stucksıkışmış.
289
845840
3800
Sıkıştığınızda
deneyebileceğiniz bir liste.
Liste işe yaramadı.
14:23
The listliste didn't work.
290
851280
1200
Neden mi?
14:26
Know why?
291
854160
1200
Yeterince zor değildi.
14:29
Not messydağınık enoughyeterli.
292
857400
1200
14:31
Your eyegöz would go down the listliste
293
859680
2016
Gözleriniz listeyi süzecek,
14:33
and it would settleyerleşmek on whateverher neyse
was the leasten az disruptiveyıkıcı,
294
861720
4056
en az aksatıcı,
en az zorlayıcı
14:37
the leasten az troublesomezahmetli,
295
865800
1200
ve olayın amacını
tümüyle kaçıracak şeyi seçecekti.
14:40
whichhangi of coursekurs missesözlüyor the pointpuan entirelyBaştan sona.
296
868480
3880
Brian Eno'nun fark ettiği şey buydu.
14:46
And what BrianBrian EnoEno camegeldi to realizegerçekleştirmek was,
297
874160
2376
14:48
yes, we need to runkoş
the stupidaptal experimentsdeneyler,
298
876560
4496
Aptalca deneyler yapmalıyız,
garip yabancılarla uğraşmalıyız,
14:53
we need to dealanlaştık mı
with the awkwardgarip strangersyabancı insanlar,
299
881080
2056
14:55
we need to try to readokumak the uglyçirkin fontsyazı tipleri.
300
883160
2136
çirkin yazı tiplerini
okumaya çalışmalıyız.
Bunlar bize yardım ediyor.
14:57
These things help us.
301
885320
1256
14:58
They help us solveçözmek problemssorunlar,
302
886600
1376
Bunlar sorunları çözmemizi,
15:00
they help us be more creativeyaratıcı.
303
888000
1896
daha yaratıcı olmamızı sağlıyor.
15:01
But alsoAyrıca ...
304
889920
1200
Fakat aynı zamanda
15:04
we really need some persuasionikna
if we're going to acceptkabul etmek this.
305
892320
3200
bunu kabul edeceksek
biraz ikna gücüne ihtiyacımız var.
15:08
So howeverancak we do it ...
306
896200
1240
Nasıl yaparsak yapalım,
15:10
whetherolup olmadığını it's sheersırf willpowerirade,
307
898400
2056
isteyerek veya istemeyerek,
15:12
whetherolup olmadığını it's the flipfiske of a cardkart
308
900480
2080
kart çevirerek,
ya da Alman bir gence karşı
duyulan suçlulukla,
15:15
or whetherolup olmadığını it's a guiltsuçluluk tripgezi
from a GermanAlmanca teenagergenç,
309
903560
3200
15:19
all of us, from time to time,
310
907680
2136
hepimiz zaman zaman
biraz oturmalı, denemeli
ve çalınamayacak bir piyanoyu çalmalıyız.
15:21
need to sitoturmak down and try and playoyun
the unplayablegösterilemiyor pianopiyano.
311
909840
4440
Teşekkür ederim.
15:27
Thank you.
312
915640
1216
(Alkış)
15:28
(ApplauseAlkış)
313
916880
1880
Translated by Özlem Yuvarlak
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Tim Harford - Economist, journalist, broadcaster
Tim Harford's writings reveal the economic ideas behind everyday experiences.

Why you should listen

In the Undercover Economist column he writes for the Financial Times, Tim Harford looks at familiar situations in unfamiliar ways and explains the fundamental principles of the modern economy. He illuminates them with clear writing and a variety of examples borrowed from daily life.

His book, Adapt: Why Success Always Starts With Failure, argues that the world has become far too unpredictable and complex for today's challenges to be tackled with ready-made solutions and expert opinions. Instead, Harford suggests, we need to learn to embrace failure and to constantly adapt, to improvise rather than plan, to work from the bottom up rather than the top down. His next book, Messy: Thriving in a Tidy-Minded World will be published in September 2016. 

Harford also presents the BBC radio series More or Less, a rare broadcast program devoted, as he says, to "the powerful, sometimes beautiful, often abused but ever ubiquitous world of numbers."

He says: "I’d like to see many more complex problems approached with a willingness to experiment."

More profile about the speaker
Tim Harford | Speaker | TED.com