ABOUT THE SPEAKER
Hugh Evans - Humanitarian
Through the Global Citizen platform, humanitarian Hugh Evans has created an online community of millions of people -- all driven to eradicate extreme poverty by the year 2030.

Why you should listen

At 14, Hugh Evans spent the night in a Manila slum. The harsh realities of his hosts’ lives motivated Evans to challenge the status quo of extreme poverty. Following a trip to South Africa in 2002 as World Vision's inaugural Youth Ambassador, Evans worked on the Make Poverty History campaign and helped stage the Make Poverty History Concert, fronted by Pearl Jam and Bono.

In 2012, under the mantle of the Global Poverty Project (launched 2008), Evans co-founded Global Citizen, and with it, the Global Citizen Festival -- a free, ticketed event requiring fans to perform anti-poverty actions in exchange for entry, recruiting millions into the war against global poverty. In 2015 alone, Global Citizens took 2.3 million actions, helping to secure commitments from governments around the world that are set to affect more than 210 million lives.

More profile about the speaker
Hugh Evans | Speaker | TED.com
TED2016

Hugh Evans: What does it mean to be a citizen of the world?

Hugh Evans: Dünya vatandaşı olmanın manası nedir?

Filmed:
1,703,187 views

Hugh Evans bir hareket başlattı. Bu hareket, herhangi bir devletin, kabilenin veya milletin üyesi olmayan, ancak insan ırkına mensup olan insanları ilk olarak dünya vatandaşı olarak seferber etme gayretidir. Bu teşvik edici kişisel konuşma dünyadaki yerimizi anlamamız hakkında ve insanları aşırı yoksulluk, iklim değişikliği, cinsiyet ayrımı ve pek çok sayıdaki meselelere karşı bir faaliyet içerisinde harekete geçirme hakkındadır. Evans şöyle diyor, "Bunlar neticede küresel mevzular. Ve bunlar eninde sonunda dünya vatandaşlarının talebi ve liderlerinin küresel çözümleri ile çözülebilmelidir."
- Humanitarian
Through the Global Citizen platform, humanitarian Hugh Evans has created an online community of millions of people -- all driven to eradicate extreme poverty by the year 2030. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I want to introducetakdim etmek you
to an amazingşaşırtıcı womankadın.
0
856
2334
Size ilginç bir kadını
anlatmak istiyorum.
00:15
Her nameisim is DaviniaDavinia.
1
3690
2008
Onun adı Davinia.
00:18
DaviniaDavinia was borndoğmuş in JamaicaJamaika,
emigratedgöç to the US at the ageyaş of 18,
2
6444
4405
Davinia Jamaica'da doğdu.
18 yaşında Amerika'ya göç etti.
00:22
and now liveshayatları just outsidedışında
of WashingtonWashington, DCDC.
3
10873
2731
Şimdi Washington DC'nin dışında yaşıyor.
00:26
She's not a high-poweredyüksek güçlü
politicalsiyasi stafferstaffer,
4
14262
2802
O, ne güçlü bir siyasetçi
00:29
norne de a lobbyistlobici.
5
17088
1173
ne de bir lobici.
00:30
She'dOnun böyle birşey yapacağını probablymuhtemelen tell you
she's quiteoldukça unremarkablenormal sınırlarda,
6
18676
2929
Size muhtemelen dikkat çekici
biri olmadığını söyleyecektir.
00:33
but she's havingsahip olan
the mostçoğu remarkabledikkat çekici impactdarbe.
7
21629
2525
Fakat o en dikkat çekici etkiyi
taşıyor.
00:36
What's incredibleinanılmaz about DaviniaDavinia
8
24471
1520
Daviana hakkında
00:38
is that she's willingistekli to spendharcamak
time everyher singletek weekhafta
9
26015
2863
şaşırtıcı olan şey ise
her hafta zamanını
00:40
focusedodaklı on people who are not her:
10
28902
2405
hiç tanımadığı insanlara ayırmasıdır.
00:43
people not her in her neighborhoodKomşuluk,
her statebelirtmek, bildirmek, norne de even in her countryülke --
11
31331
4379
Bu insanlar onun ne çevresinde, bölgesinde
hatta ülkesinde bile değiller --
00:47
people she'do ediyorum likelymuhtemelen never meetkarşılamak.
12
35734
2233
belki de hiç tanışmayacaklar.
Daviana'nın etkisi
00:49
Davinia'sDavinia'nın impactdarbe startedbaşladı a fewaz yearsyıl agoönce
13
37991
1940
birkaç yıl önce bütün arkadaşlarına
00:51
when she reachedulaştı out
to all of her friendsarkadaşlar on FacebookFacebook,
14
39955
2744
Facebook üzerinden ulaşıp
onlardan 'peni'lerini(0,01 dolar)
00:54
and askeddiye sordu them to donateBağış theironların penniespeni
15
42723
2183
bağışlamalarını istemesiyle başladı.
00:56
so she could fundfon, sermaye girls'kızlar educationEğitim.
16
44930
2443
Böylece kızların
eğitimine destek olacaktı.
00:59
She wasn'tdeğildi expectingbekliyor a hugeKocaman responsetepki,
17
47397
2407
O büyük bir katılım beklemiyordu.
01:01
but 700,000 penniespeni latersonra,
18
49828
2783
ama 700.000 peni ile
01:04
she's now sentgönderilen over 120 girlskızlar to schoolokul.
19
52635
3316
120 tane kızın okula gitmesini sağladı.
01:07
When we spokekonuştu last weekhafta,
20
55975
1187
Geçen hafta görüşmemizde
01:09
she told me she's becomeolmak
a little infamousrezil at the localyerel bankbanka
21
57186
3038
her seferinde penilerle dolu
alışveriş kartıyla
01:12
everyher time she rockskayalar up
with a shoppingalışveriş yapmak cartaraba fulltam of penniespeni.
22
60248
4278
çıkageldiğinden bankada biraz
popülaritesinin düştüğünü söyledi.
01:17
Now -- DaviniaDavinia is not aloneyalnız.
23
65042
2566
Yani -- Davinia yalnız değil.
01:20
FarÇok from it.
24
68161
1153
Hem de hiç.
01:21
She's partBölüm of a growingbüyüyen movementhareket.
25
69717
2286
O, büyüyen bir hareketin parçası.
Ve Davinia gibi
01:24
And there's a nameisim
for people like DaviniaDavinia:
26
72027
2033
insanlar için bir isim var:
global citizen.
01:26
globalglobal citizensvatandaşlar.
27
74663
1437
(dünya vatandaşı).
01:28
A globalglobal citizenvatandaş is someonebirisi
who self-identifieskendi kendini tanımlar first and foremostbaşta
28
76935
4471
Dünya vatandaşı, kendisini öncelikle
bir devlete, kabileye ya da vatana mensup
01:33
not as a memberüye of a statebelirtmek, bildirmek,
a tribekabile or a nationulus,
29
81430
3802
biri olarak değilde,
01:37
but as a memberüye of the humaninsan raceyarış,
30
85256
2187
insan ırkına ait bir kişi olarak
01:39
and someonebirisi who is preparedhazırlanmış
to actdavranmak on that beliefinanç,
31
87467
4840
ve dünyamızın büyük
zorluklarını yenmek için
01:44
to tackleele almak our world'sDünyanın en greatestEn büyük challengeszorluklar.
32
92331
2895
mücadele eden kişiler olarak görür.
01:47
Our work is focusedodaklı on findingbulgu,
33
95250
2453
Bizim bu çalışmamız bulmaya,
desteklemeye ve
01:49
supportingDestek and activatingaktive globalglobal citizensvatandaşlar.
34
97727
2883
dünya vatandaşlarını aktif
hale getirmeye odaklıdır.
01:52
They existvar olmak in everyher countryülke
35
100634
1898
Her ülkede ve
01:54
and amongarasında everyher demographicdemografik.
36
102556
1903
her nüfus topluluğunda varlar.
01:57
I want to make the casedurum to you todaybugün
37
105008
1762
Bugün bir hususu belirteceğim size.
01:58
that the world'sDünyanın en futuregelecek dependsbağlıdır
on globalglobal citizensvatandaşlar.
38
106794
3078
Dünyanın geleceği
dünya vatandaşlarına bağlıdır.
02:01
I'm convincedikna olmuş that if we had
more globalglobal citizensvatandaşlar activeaktif in our worldDünya,
39
109896
4302
Eminim ki, dünyada daha çok
aktif dünya vatandaşı olsaydı,
02:06
then everyher singletek one
of the majormajör challengeszorluklar we faceyüz --
40
114222
2735
karşılaştığımız her büyük zorlukta;
yoksulluk,
02:08
from povertyyoksulluk, climateiklim changedeğişiklik,
genderCinsiyet inequalityeşitsizlik --
41
116981
3598
iklim değişikliği, cinsiyet ayrımı...
02:12
these issuessorunlar becomeolmak solvableçözülebilir.
42
120603
2184
bu mevzular çözümlenebilirdi.
02:14
They are ultimatelyen sonunda globalglobal issuessorunlar,
43
122811
2596
Bunlar neticede küresel mevzular
ve bunlar er ya da geç
02:17
and they can ultimatelyen sonunda only be solvedçözülmüş
44
125431
1881
sadece dünya vatandaşlarının
02:19
by globalglobal citizensvatandaşlar demandingzahmetli
globalglobal solutionsçözeltiler from theironların leadersliderler.
45
127336
4395
liderlerinden küresel çözümler
talep etmesiyle çözümlenebilir
02:24
Now, some people'sinsanların immediateacil
reactionreaksiyon to this ideaFikir
46
132731
2501
Şu an bazı insanların bu fikre
ilk tepkisiyse bunu
02:27
is that it's eitherya a bitbit utopianütopik
or even threateningtehdit.
47
135256
3868
biraz ütopik hatta endişe
verici bulmalarıdır.
02:31
So I'd like to sharepay with you
a little of my storyÖykü todaybugün,
48
139561
3055
Bugün bu konuma nasıl geldiğimle
ilgili hikayemin yani
02:34
how I endedbitti up here,
49
142640
1711
olayların Davinia ve
ne mutlu ki
02:36
how it connectsbağlandığı with DaviniaDavinia
50
144375
1788
sizle nasıl bağlandığının bir kısmını
02:38
and, hopefullyinşallah, with you.
51
146187
1441
paylaşmak istiyorum.
02:40
GrowingBüyüyen up in MelbourneMelbourne, AustraliaAvustralya,
52
148256
1816
Avustralya, Melbourne'de büyüdüm,
02:42
I was one of those seriouslycidden mi
irritatingrahatsız edici little kidsçocuklar
53
150096
3339
"Neden?" diye sormayı kesmeyen
02:45
that never, ever stoppeddurduruldu askingsormak, "Why?"
54
153459
2324
afacan çocuklardan biriydim.
02:47
You mightbelki have been one yourselfkendin.
55
155807
1595
Belki siz de öyleydiniz.
02:49
I used to asksormak my mumAnnem
the mostçoğu annoyingCan sıkıcı questionssorular.
56
157426
3372
Anneme en sinir bozucu soruları sorardım.
02:52
I'd asksormak her questionssorular like,
"MumAnnem, why I can't I dresselbise up
57
160822
2799
Şöyle sorular sorardım: "Anne, neden
süslenip gün boyunca
02:55
and playoyun with puppetskuklalar all day?"
58
163645
1927
kuklalarla oynayamıyorum?'
02:57
"Why do you want friespatates with that?"
59
165596
2000
"Patates kızartmayı neden
onla istiyorsun?"
02:59
"What is a shrimpkarides,
60
167936
1190
"Karides nedir
03:01
and why do we have to keep
throwingatma them on the barbieBarbie?"
61
169150
2672
ve neden onları barbienin
üstünde tutmak zorundayız?"
03:03
(LaughterKahkaha)
62
171846
1001
(Gülüşmeler)
03:04
"And mumAnnem -- this haircutsaç kesimi.
63
172871
1808
"Anne, bu saç kesimi
03:06
Why?"
64
174703
1173
Neden?"
03:07
(LaughterKahkaha)
65
175900
1428
(Gülüşmeler)
03:10
The worsten kötü haircutsaç kesimi, I think.
66
178126
1754
Sanırım, en kötü kesim tarzı.
03:13
Still terriblekorkunç.
67
181364
1151
Halen öyle.
03:14
As a "why" kidçocuk, I thought
I could changedeğişiklik the worldDünya,
68
182539
2802
Bir "neden" çocuk olarak, dünyayı
değiştireceğimi düşündüm.
03:17
and it was impossibleimkansız
to convinceikna etmek me otherwiseaksi takdirde.
69
185365
2600
bunun dışında bir şey
beni tatmin edemezdi.
03:19
And when I was 12
and in my first yearyıl of highyüksek schoolokul,
70
187989
2587
12 yaşındaydım ve lisede ilk yılımda iken
gelişmekte
03:22
I startedbaşladı raisingyükselen moneypara
for communitiestopluluklar in the developinggelişen worldDünya.
71
190600
3237
olan ülkelerdeki topluluklar için para
toplamaya başlamıştım.
03:25
We were a really
enthusiastichevesli groupgrup of kidsçocuklar,
72
193861
2195
Gerçekten coşkulu bir grup olmuştuk
03:28
and we raisedkalkık more moneypara
than any other schoolokul in AustraliaAvustralya.
73
196080
3261
ve Avusturalya'daki diğer okullardan
daha çok para toplamıştık.
03:31
And so I was awardedlayık the chanceşans
to go to the PhilippinesFilipinler to learnöğrenmek more.
74
199365
3588
Daha çok şey öğrenmek için Filipinler'e
gitmek üzere bana şans verilmişti.
03:34
It was 1998.
75
202977
1914
Sene 1998'di.
03:36
We were takenalınmış into a slumgecekondu
in the outskirtsdisi of ManilaManila.
76
204915
3687
Manilia'nın kenar mahallesinde
bir gecekonduda kalmıştık.
03:40
It was there I becameoldu friendsarkadaşlar
with SonnySonny BoyÇocuk,
77
208626
3730
Ve orada Sonny Boy ile
arkadaşlık kurmuştum.
03:44
who livedyaşamış on what was literallyharfi harfine
a pileistif of steamingdumanı tüten garbageçöp.
78
212380
3539
Kendisi dumanlı çöp yığını
arasında yaşıyordu.
03:48
"SmokyDumanlı MountainDağ" was what they calleddenilen it.
79
216617
2009
Oraya "Dumanlı Dağ" diyorlardı.
03:50
But don't let the romanceromantik
of that nameisim foolaptal you,
80
218650
2285
bu tabir size çekici gelmesin
çünkü orası
03:52
because it was nothing more
than a rancidacımış landfilldüzenli depolama
81
220959
2361
kokuşmuş bir bölgeden
başka bir şey değildi.
03:55
that kidsçocuklar like SonnySonny BoyÇocuk spentharcanmış hourssaatler
rummagingkarıştırmak throughvasitasiyla everyher singletek day
82
223344
4341
Sonny Boy gibi çocuklar değerli bir şey
bulmak için her günün her saatini
03:59
to find something, anything of valuedeğer.
83
227709
2936
orayı karıştırmakla geçiriyorlardı.
04:03
That night with SonnySonny BoyÇocuk and his familyaile
changeddeğişmiş my life foreversonsuza dek,
84
231304
3276
O gece, Sonny Boy ve ailesi benim
hayatımı tamamıyla değiştirdiler.
04:06
because when it camegeldi time to go to sleepuyku,
85
234604
2023
Çünkü uyku vakti geldiğinde,
04:08
we simplybasitçe laidkoydu down on this concretebeton
slablevha the sizeboyut of halfyarım my bedroomyatak odası
86
236651
3747
odamın yarısının boyunda bir betona ben,
04:12
with myselfkendim, SonnySonny BoyÇocuk,
and the restdinlenme of his familyaile,
87
240422
2906
Sonny Boy ve ailesi bir betona uzanmıştık.
Hepimiz uzun bir
04:15
sevenYedi of us in this long linehat,
88
243352
1611
çizgi halindeydik.
04:16
with the smellkoku of rubbishçöp all around us
89
244987
2394
Çöp kokuları geliyordu
04:19
and cockroachesHamam böceği crawlingemekleme all around.
90
247405
2134
ve etrafta hamam böcekleri dolaşıyordu.
04:21
And I didn't sleepuyku a winkWink,
91
249952
1279
Gözümü kırpmadan kendimce
04:23
but I layyatırmak awakeuyanık thinkingdüşünme to myselfkendim,
92
251255
1709
öyle düşünerek öylece yatıyordum.
04:24
"Why should anyonekimse have to livecanlı like this
93
252988
2482
"Sahip olduğum çok şey varken neden
04:27
when I have so much?
94
255494
1352
bir insan böyle yaşasın ki?"
04:29
Why should SonnySonny Boy'sÇocuğun abilitykabiliyet
to livecanlı out his dreamsrüyalar
95
257290
2746
Sonny Boy'un hayallerini gerçekleştirmesi
neden doğduğu
04:32
be determinedbelirlenen by where he's borndoğmuş,
96
260060
2046
yer ile alakası olması gerekiyor ki ?"
veya
04:34
or what WarrenWarren BuffettBuffett calleddenilen
'the' ovarianYumurtalık lotteryPiyango?'"
97
262130
2761
Warren Buffet'in "the ovarian lottery"
dediği şey nedir?
04:37
I just didn't get it,
98
265197
1757
Anlayamıyordum
04:38
and I neededgerekli to understandanlama why.
99
266978
1866
ve sebebini anlamaya ihtiyacım vardı.
04:41
Now, I only latersonra camegeldi to understandanlama
100
269656
2346
Şimdi sebebini anlamaya başladım
04:44
that the povertyyoksulluk I'd seengörüldü
in the PhilippinesFilipinler
101
272026
2428
Filipinler'de görmüş olduğum yoksulluk
04:46
was the resultsonuç of decisionskararlar madeyapılmış
or not madeyapılmış, man-madeinsan yapımı,
102
274478
4309
insanoğlunun yaptıklarından dolayıdır,
04:50
by a successionVeraset of colonialsömürge powersgüçler
and corruptyozlaşmış governmentshükümetler
103
278811
3405
onlar Sonny Boy'un sahip olduklarından
çıkar sağlamaya çalışan
04:54
who had anything but the interestsilgi
of SonnySonny BoyÇocuk at heartkalp.
104
282240
3165
sömürgeci güçler ve bozuk yönetimlerdir.
04:57
Sure, they didn't createyaratmak SmokyDumanlı MountainDağ,
but they mayMayıs ayı as well have.
105
285429
3800
Tabi onlar Dumanlı Dağı
oluşturmadılar, ama yapabilirler.
05:01
And if we're to try to help
kidsçocuklar like SonnySonny BoyÇocuk,
106
289253
2601
Sonny Boy gibi çocuklara
yardım etmeyi denemek
05:03
it wouldn'tolmaz work just to try
to sendgöndermek him a fewaz dollarsdolar
107
291878
2692
ona biraz dolar göndererek veya yaşadığı
05:06
or to try to cleantemiz up
the garbageçöp dumpçöplük on whichhangi he livedyaşamış,
108
294594
3088
çöplüğü temizleyerek gerçekleşmez
05:09
because the coreçekirdek
of the problemsorun layyatırmak elsewherebaşka yerde.
109
297706
2484
çünkü problemin kaynağı başka bir
yerde yatıyor.
05:12
And as I workedişlenmiş on communitytoplum
developmentgelişme projectsprojeler over the cominggelecek yearsyıl
110
300214
3659
İlerleyen yıllarda toplum, kalkınma
projelerinde, okul yapımına yardımlarda
05:15
tryingçalışıyor to help buildinşa etmek schoolsokullar,
111
303897
1842
öğretmen yetiştirilmesinde,
05:17
traintren teachersöğretmenler, and tackleele almak HIVHIV and AIDSAIDS,
112
305763
3041
HIV ve AIDS ile mücadelede çalışırken,
05:20
I camegeldi to see that communitytoplum developmentgelişme
113
308828
2437
toplumların ilerlemesinin
kendilerinin çabaları ile
05:23
should be driventahrik
by communitiestopluluklar themselveskendilerini,
114
311289
2556
olması gerektiğini anlamaya başlamıştım
05:25
and that althougholmasına rağmen charitysadaka is necessarygerekli,
it's not sufficientyeterli.
115
313869
3753
ve yardım yapılması
gerekli fakat yeterli değil.
05:29
We need to confrontkarşısına çıkmak these challengeszorluklar
116
317646
1861
Bu zorluklarla evrensel ölçüde
ve
05:31
on a globalglobal scaleölçek and in a systemicsistemik way.
117
319531
2666
sistematik yolla
zorluklarla yüzleşmeye ihtiyacımız var.
05:34
And the besten iyi thing I could do
118
322221
1445
Yapabileceğim en iyi şey
05:35
is try to mobilizeseferber etmek a largegeniş groupgrup
of citizensvatandaşlar back home
119
323690
3507
liderlerimizi sistemli değişimle
ilişki içinde olmalarını sağlamak için
05:39
to insistısrar that our leadersliderler engagetutmak
in that systemicsistemik changedeğişiklik.
120
327221
3563
vatandaşları harekete geçirmek olduğunu
düşündüm.
05:43
That's why, a fewaz yearsyıl latersonra,
121
331315
2000
Bundan dolayı, bir kaç yıl sonra
05:45
I joinedkatıldı with a groupgrup of collegekolej friendsarkadaşlar
122
333339
2269
üniversiteli bir grupla
beraber Avusturalya'da
05:47
in bringinggetiren the Make PovertyYoksulluk HistoryGeçmiş
campaignkampanya to AustraliaAvustralya.
123
335632
3378
Yoksulluğu Tarih Yap isimli bir
kampanyaya katıldım.
05:51
We had this dreamrüya of stagingevreleme
this smallküçük concertkonser
124
339447
3378
Yerel Avusturyalı sanatçılarla
05:54
around the time of the G20
with localyerel AussieAussie artistssanatçılar,
125
342849
3873
bu küçük konseri
düzenlemek bizim rüyamızdı
05:58
and it suddenlyaniden explodedpatladı one day
126
346746
1652
ve bir gün aniden istediğimiz oldu
06:00
when we got a phonetelefon call from BonoBono,
the EdgeKenar and Pearlİnci JamReçel,
127
348422
3602
Bono'dan bir telefon aldık ve Pearl Jam
06:04
who all agreedkabul to headlinebaşlık our concertkonser.
128
352048
3269
bizim konserimizi manşette
vermeyi kabul etti.
06:07
I got a little bitbit excitedheyecanlı
that day, as you can see.
129
355341
2601
gördüğünüz üzere,
o gün biraz heyecanlıydım.
06:09
(LaughterKahkaha)
130
357966
1938
(Gülüşmeler)
06:11
But to our amazementhayretle,
131
359928
1279
Fakat bizi şaşırtan,
06:13
the AustralianAvustralya governmenthükümet
heardduymuş our collectivetoplu voicessesleri,
132
361231
3092
Avustralya hükümeti sesimizi duymuştu.
Küresel sağlık ve
06:16
and they agreedkabul to doubleçift investmentyatırım
into globalglobal healthsağlık and developmentgelişme --
133
364347
3694
kalkınmaya iki kat yatırımı
ayrıca 6.2 milyar doları
06:20
an additionalek 6.2 billionmilyar dollarsdolar.
134
368065
2715
vermeyi kabul ettiler.
06:23
It feltkeçe like --
135
371280
1175
Şöyle hissettim..
06:24
(ApplauseAlkış)
136
372479
4459
(Alkış)
06:28
It feltkeçe like this incredibleinanılmaz validationdoğrulama.
137
376962
2593
Bu inanılmaz bir yekvücud oluş gibiydi.
06:31
By rallyingtoplanma citizensvatandaşlar togetherbirlikte,
we helpedyardım etti persuadeikna etmek our governmenthükümet
138
379579
3366
Bir araya gelen vatandaşlarla hükumetimizi
olanaksız bir şeyin olmadığına
06:34
to do the unthinkabledüşünülemez,
139
382969
1486
ikna etmeye
06:36
and actdavranmak to fixdüzeltmek a problemsorun
milesmil outsidedışında of our borderssınırlar.
140
384479
3645
ve sınırlarımızın millerce uzağındaki problemi çözmeye yardım ettik.
06:40
But here'sburada the thing:
141
388965
1302
Ama buradaki mesele:
06:43
it didn't last.
142
391156
1301
bu son şey değildi.
06:44
See, there was a changedeğişiklik in governmenthükümet,
143
392999
1896
Yani, hükumette değişiklik oldu.
06:46
and sixaltı yearsyıl latersonra, all that newyeni moneypara
144
394919
2688
altı yıl sonra bütün yeni paralar
06:49
disappearedkayboldu.
145
397631
1166
ortadan kayboldu.
06:51
What did we learnöğrenmek?
146
399542
1232
Peki ne öğrendik?
06:53
We learnedbilgili that one-offdefaya mahsus spikessivri
are not enoughyeterli.
147
401703
3077
Bir eylemin yeterli olmadığını öğrendik.
06:57
We neededgerekli a sustainablesürdürülebilir movementhareket,
148
405225
2460
Devamlı bir eyleme ihtiyacımız vardı.
06:59
not one that is susceptibleduyarlı
to the fluctuatingdalgalanıyor moodsruh halleri of a politicianpolitikacı
149
407709
3984
bir politikacının ruh halinin hassaslığına
ya da krize falan
07:03
or the hintipucu of an economicekonomik downturnkriz.
150
411717
2277
bağlı olmayan.
07:06
And it neededgerekli to happenolmak everywhereher yerde;
151
414018
2102
Her yerde eylemin olmasına ihtiyaç vardı.
07:08
otherwiseaksi takdirde, everyher individualbireysel governmenthükümet
would have this built-inyerleşik excusebahane mechanismmekanizma
152
416144
3905
Aksi takdirde, her bir
devlet bahane üretir
07:12
that they couldn'tcould possiblybelki carrytaşımak
the burdenyük of globalglobal actionaksiyon aloneyalnız.
153
420073
4109
ve küresel eylem yükünü
tek başlarına taşıyamayabilirler.
07:17
And so this is what we embarkedgirişti uponüzerine.
154
425405
2095
İşte bizim girişimimiz tam olarak bu.
07:20
And as we embarkedgirişti uponüzerine
this challengemeydan okuma, we askeddiye sordu ourselveskendimizi,
155
428103
2977
Bu mücadeleye giriştiğimiz zaman
kendimize şunu sorduk :
07:23
how do we gainkazanç enoughyeterli pressurebasınç
and buildinşa etmek a broadgeniş enoughyeterli armyordu
156
431104
3497
bu mücadeleyi kazanmak için
yeteri kadar tiraj ve geniş
07:26
to winkazanmak these fightskavgalar for the long termterim?
157
434625
2088
bir topluluğu nasıl kazanabiliriz?
07:29
We could only think of one way.
158
437419
1967
Bunun sadece bir yolu
olduğunu düşündük.
07:32
We neededgerekli to somehowbir şekilde turndönüş
that short-termkısa dönem excitementheyecan
159
440034
2711
Yoksulluğu Tarih Yap kampanyasına dahil
olan insanların
07:34
of people involvedilgili with
the Make PovertyYoksulluk HistoryGeçmiş campaignkampanya
160
442769
2897
kısa süreli heyecanı bir şekilde
uzun süreli bir tutkuya
07:37
into long-termuzun vadeli passiontutku.
161
445690
1602
dönüştürmemiz gerekiyordu.
07:39
It had to be partBölüm of theironların identityKimlik.
162
447822
1997
Bu onların kimliğinin bir parçası olmalı.
07:42
So in 2012, we cofoundedcofounded an organizationorganizasyon
that had exactlykesinlikle that as its goalhedef.
163
450319
4922
2012'de tam da bu maksada sahip
olan bir organizasyon oluşturduk.
07:47
And there was only one nameisim for it:
164
455836
1889
Ona yakışan yanlızca bir isim vardı:
07:50
GlobalKüresel CitizenVatandaş.
165
458359
1199
Dünya Vatandaşı.
07:52
But this is not about
any one organizationorganizasyon.
166
460241
2507
Bu, birine ait bir organizasyon
değildi.
07:55
This is about citizensvatandaşlar takingalma actionaksiyon.
167
463295
2323
Bu, vatandaşların rol aldığı bir
olaydı.
07:58
And researchAraştırma dataveri tellsanlatır us
168
466041
1761
Araştırmalar bize şunu söylüyor:
07:59
that of the totalGenel Toplam populationnüfus
who even carebakım about globalglobal issuessorunlar,
169
467826
4231
küresel sorunları önemseyen toplam nüfusun
sadece
08:04
only 18 percentyüzde have donetamam
anything about it.
170
472081
3505
yüzde 18'i bu konuda bir şey
yapıyor.
08:08
It's not that people don't want to actdavranmak.
171
476237
2334
Bu demek değil ki insanlar katılımda
bulunmak istemiyor.
08:10
It's oftensık sık that they don't
know how to take actionaksiyon,
172
478595
2431
genelde nasıl katkıda bulunacaklarını
bilmiyorlar
08:13
or that they believe that theironların actionseylemler
will have no effectEfekt.
173
481050
3101
veya çabalarının bir katkısı
olmayacağını düşünüyorlar.
08:16
So we had to somehowbir şekilde recruitaskere
and activateetkinleştirmek millionsmilyonlarca of citizensvatandaşlar
174
484175
3525
Bir şekilde bir çok ülkenin
milyonlarca vatandaşını, liderlerine
08:19
in dozensonlarca of countriesülkeler
175
487724
1661
başkalarını da düşünen bireyler
olmaları için baskı uygulamak
08:21
to put pressurebasınç on theironların leadersliderler
to behaveDavranmak altruisticallyaltruistically.
176
489409
3299
bir araya getirmeli ve
onları harekete geçirmeliydik.
08:24
And as we did so, we discoveredkeşfedilen
something really thrillingheyecan verici,
177
492732
3021
Ve böyle de yaptık. Dünya vatandaşı
misyonunu gerçekleştirirken
08:28
that when you make
globalglobal citizenshipvatandaşlık your missionmisyon,
178
496261
2952
kendini aniden sıra dışı dostluklar
içinde bulman
08:31
you suddenlyaniden find yourselfkendin
with some extraordinaryolağanüstü alliesMüttefikler.
179
499237
3482
oldukça muhtemel.
08:34
See, extremeaşırı povertyyoksulluk isn't the only issuekonu
that's fundamentallyesasen globalglobal.
180
502743
3865
Görüyorsunuz, sadece aşırı yoksulluk dünyanın asıl sorunu değil.
08:38
So, too, is climateiklim changedeğişiklik,
181
506632
1864
Aynı şekilde, iklim değişikliği,
08:40
humaninsan rightshaklar, genderCinsiyet equalityeşitlik,
182
508520
2576
insan hakları, cinsiyet eşitliği,
08:43
even conflictfikir ayrılığı.
183
511120
1586
hatta fikir ayrılıkları.
08:44
We foundbulunan ourselveskendimizi shoulderomuz to shoulderomuz
184
512730
2592
Bu konularla ilgili insanlarla
08:47
with people who are passionatetutkulu about
targetinghedeflemesi all these interrelatedilişkili issuessorunlar.
185
515346
3645
omuz omuza çalıştık.
08:51
But how did we actuallyaslında
go about recruitingaskere alma
186
519316
2037
Peki dünya vatandaşlarını nasıl topladık
08:53
and engagingçekici those globalglobal citizensvatandaşlar?
187
521377
1926
ve bir araya getirdik?
08:55
Well, we used the universalevrensel languagedil:
188
523327
3271
Uluslararası bir dil kullandık:
08:59
musicmüzik.
189
527034
1229
müzik.
09:00
We launchedbaşlattı the GlobalKüresel CitizenVatandaş FestivalFestivali
190
528287
2263
Newyork'un kalbinde, Central Parkı'nda
09:02
in the heartkalp of NewYeni YorkYork CityŞehir
in CentralMerkez ParkPark,
191
530574
2850
Dünya Vatandaşı Festivali başlattık
09:05
and we persuadedikna some of the world'sDünyanın en
biggesten büyük artistssanatçılar to participatekatılmak.
192
533448
3768
ve dünyanın büyük sanatçılarını
katılmaları için ikna ettik.
09:09
We madeyapılmış sure that
these festivalsfestivaller coincidedaynı zamana denk geldi
193
537240
2316
Bu festivalin
BM Genel Kurul toplantısının
09:11
with the UNBM GeneralGenel AssemblyDerleme meetingtoplantı,
194
539580
2141
yapıldığı zamana
denk gelmesini sağlamıştık.
09:13
so that leadersliderler who need
to hearduymak our voicessesleri
195
541745
2454
Böylece sesimizi duymasını
istediğimiz liderle bizi
09:16
couldn'tcould possiblemümkün ignorealdırmamak them.
196
544223
1729
duymamazlıktan gelemeyeceklerdi.
09:18
But there was a twistTwist:
197
546828
1341
Orada bir mesele vardı :
09:20
you couldn'tcould buysatın almak a ticketbilet.
198
548884
1655
Bilet satın alamıyordunuz.
09:22
You had to earnkazanmak it.
199
550563
1190
Onu elde etmeniz gerekiyordu.
09:24
You had to take actionaksiyon
on behalfadına of a globalglobal causesebeb olmak,
200
552220
2977
Küresel dava adına
harekete geçmek zorundasın,
09:27
and only oncebir Zamanlar you'dşimdi etsen donetamam that
could you earnkazanmak enoughyeterli pointsmakas to qualifynitelemek.
201
555221
3592
ve bir kere bunu yaptıysan
başarmışsın demektir.
09:31
ActivismAktivizm is the currencypara birimi.
202
559200
2263
Aktivizm etkin olmaktır.
09:34
I had no interestfaiz in citizenshipvatandaşlık
purelyyalnızca as some sortçeşit of feel-good-iyi-hisset thing.
203
562079
4400
Vatandaşlığın iyi hissettiren
bir şey olduğu ile ilgilenmiyordum.
09:38
For me, citizenshipvatandaşlık meansanlamına geliyor you have to actdavranmak,
and that's what we requiredgereklidir.
204
566503
4277
Bence, vatandaşlık eylem halinde olmak
demektir, bizim de ihtiyacımız olan şey budur.
09:42
And amazinglyinanılmaz, it workedişlenmiş.
205
570804
1961
Ve ne mutlu ki bu işe yaradı.
09:44
Last yearyıl, more than 155,000 citizensvatandaşlar
in the NewYeni YorkYork areaalan aloneyalnız
206
572789
4707
Geçen yıl New York'taki 155.000'den fazla vatandaş
09:49
earnedkazanılan enoughyeterli pointsmakas to qualifynitelemek.
207
577520
1903
nitelikli olmak için yeteri kadar puan topladı.
09:51
GloballyGenel olarak, we'vebiz ettik now signedimzalı up citizensvatandaşlar
in over 150 countriesülkeler around the worldDünya.
208
579447
4364
Küresel çapta 150'den fazla
ülkeden vatandaşlar bize katıldılar.
09:55
And last yearyıl, we signedimzalı up
more than 100,000 newyeni membersüyeler
209
583835
3412
Geçen yıl, bütün yılın her haftası
09:59
eachher and everyher weekhafta of the wholebütün yearyıl.
210
587271
1953
100.000'den fazla yeni üye kaydettik.
10:01
See, we don't need to createyaratmak
globalglobal citizensvatandaşlar from nothing.
211
589708
4103
Görüyorsunuz, dünya vatandaşı yok değil.
10:05
We're alreadyzaten everywhereher yerde.
212
593835
1929
Biz zaten her yerdeyiz.
10:07
We just need to be organizedörgütlü
213
595788
2179
Harekete geçebilmek için organize
olmaya
10:09
and motivatedmotive to startbaşlama actingoyunculuk.
214
597991
1648
ve motive olmaya ihtiyacımız var.
10:12
And this is where I believe
we can learnöğrenmek a lot from DaviniaDavinia,
215
600229
3095
Ve bu yüzden inanıyorum ki, dünya
vatandaşı olma hareketine
10:15
who startedbaşladı takingalma actionaksiyon
as a globalglobal citizenvatandaş back in 2012.
216
603348
3950
2012'de başlamış olan
Davinia'dan çok şey öğrenebiliriz.
10:19
Here'sİşte what she did.
217
607925
1222
Yaptığı şey roket bilimi
10:21
It wasn'tdeğildi rocketroket scienceBilim.
218
609587
1544
ile alakalı değildi.
10:23
She startedbaşladı writingyazı lettersharfler,
219
611537
2276
Mektuplar yazmaya,
politikacıların ofislerine
10:25
emailinge-posta gönderme politicians'siyasilerin officesbürolar.
220
613837
2286
mailler göndermeye başladı.
10:28
She volunteeredgönüllü her time
in her localyerel communitytoplum.
221
616147
2995
Kendi topluluğu için gönüllü
olarak zamanını harcadı.
10:31
That's when she got activeaktif on socialsosyal mediamedya
222
619166
2612
İşte tam o zaman sosyal medyada
aktif hale geldi
10:33
and startedbaşladı to collecttoplamak penniespeni --
223
621802
2230
ve peniler biriktirmeye başladı ;
10:36
a lot of penniespeni.
224
624056
1301
oldukça fazla peni.
10:38
Now, maybe that doesn't soundses
like a lot to you.
225
626264
3278
Şu an belki bu size çok gelmeyebilir.
10:42
How will that achievebaşarmak anything?
226
630252
1496
Peki bu, bir başarıyı nasıl getirecek?
10:44
Well, it achievedelde a lot
because she wasn'tdeğildi aloneyalnız.
227
632502
3115
Evet, bir çok başarıyı elde edildi çünkü
o yalnız değildi.
10:48
Her actionseylemler, alongsideyanında 142,000
other globalglobal citizens'vatandaşlar,
228
636220
4430
Onun faaliyetleri, 142.000 civarı
dünya vatandaşları eğitim için küresel
10:52
led the US governmenthükümet
to doubleçift theironların investmentyatırım
229
640674
2641
ortaklık adı altında
Amerika hükumetinin yatırımını
10:55
into GlobalKüresel PartnershipOrtaklık for EducationEğitim.
230
643339
1831
iki katına çıkarmalarını sağladı.
10:57
And here'sburada DrDr. RajRaj ShahŞah,
231
645194
1539
İşte bu duyuruyu yapan
10:58
the headkafa of USAIDUSAID,
makingyapma that announcementduyuru.
232
646757
2502
USAID'in lideri :
Dr. Raj Shah.
11:01
See, when thousandsbinlerce of globalglobal citizensvatandaşlar
find inspirationilham from eachher other,
233
649283
3839
Görüyorsunuz, binlerce dünya vatandaşı
birbirinden ilham alıyor,
11:05
it's amazingşaşırtıcı to see
theironların collectivetoplu powergüç.
234
653146
2679
onların ortak gücünü
görmek inanılmaz bir şey.
11:07
GlobalKüresel citizensvatandaşlar like DaviniaDavinia
helpedyardım etti persuadeikna etmek the WorldDünya BankBanka
235
655849
3412
Davinia gibi dünya vatandaşları
Dünya Bankasını su ve sağlık hizmetleri
11:11
to boostalttan yukarıya ittirmek theironların investmentyatırım
into waterSu and sanitationsanitasyon.
236
659285
2675
için yatırımlarını artırmalarını
ikna etmeye yardımcı oldular.
11:13
Here'sİşte the Bank'sBanka'nın presidentDevlet Başkanı JimJim KimKim
announcingDuyuruyu 15 billionmilyar dollarsdolar onstagesahnede
237
661984
4040
Sonrasında Banka'nın başkanı Jim Kim
Dünya Vatandaşı adına
11:18
at GlobalKüresel CitizenVatandaş,
238
666048
1262
15 milyar dolar vereceğini duyurdu
11:19
and PrimeBaşbakan MinisterBakanı ModiMODI of IndiaHindistan
affirmedteyit his commitmenttaahhüt
239
667334
3506
ve Hindistan Başkanı Modi
2019 yılına kadar
11:22
to put a toilettuvalet in everyher householdev halkı
and schoolokul acrosskarşısında IndiaHindistan by 2019.
240
670864
4884
her eve ve okula tuvalet
koyduracağını taahhüt etti.
11:28
GlobalKüresel citizensvatandaşlar encouragedteşvik
by the late-nightgece yarısı hostevsahibi StephenStephen ColbertColbert
241
676494
4216
Dünya vatandaşlarını desteklemek amacıyla
talk-show programcısı Stephen Colbert
11:32
launchedbaşlattı a TwitterTwitter invasionistila on NorwayNorveç.
242
680734
2952
tarafından Norveç'te Twitter üzerinden
bir akım başlatıldı.
11:35
ErnaErna SolbergSolberg, the country'sülkenin
PrimeBaşbakan MinisterBakanı, got the messagemesaj,
243
683710
3207
Ülkenin başbakanı Erna Solberg
11:38
committingişlemekle to doubleçift investmentyatırım
into girls'kızlar educationEğitim.
244
686941
3008
kızların eğitimi için
çift yatırım sözü mesajını verdi.
11:42
GlobalKüresel citizensvatandaşlar togetherbirlikte with RotariansRotaryenler
calleddenilen on the CanadianKanada, UKİNGİLTERE,
245
690440
3795
Roteryanlarla birlikte dünya vatandaşları
Kanada, İngiltere ve Avustralya
11:46
and AustralianAvustralya governmentshükümetler
246
694259
1401
hükumetinden çocuk felcini
11:47
to boostalttan yukarıya ittirmek theironların investmentyatırım
into polioçocuk felci eradicationyok etme.
247
695684
2862
yok etmek için
yatırımlarını artırmalarını istediler.
11:50
They got togetherbirlikte and committedtaahhüt
665 millionmilyon dollarsdolar.
248
698570
4109
Bir araya geldiler ve
665 milyon dolar sözü verdiler.
11:56
But despiterağmen all of this momentummoment,
249
704309
2048
Fakat bu olanlara rağmen,
11:59
we faceyüz some hugeKocaman challengeszorluklar.
250
707277
2000
bazı büyük zorluklarla yüz yüze geldik.
12:02
See, you mightbelki be thinkingdüşünme to yourselfkendin,
251
710008
1880
Yani belki de şunu düşünüyorsunuz,
12:03
how can we possiblybelki persuadeikna etmek worldDünya leadersliderler
252
711912
2324
dünya liderlerini dünya meseleleri üzerine
12:06
to sustainsürdürmek a focusodak on globalglobal issuessorunlar?
253
714260
2357
odaklamaya nasıl ikna edebiliriz?
12:09
IndeedGerçekten de, the powerfulgüçlü AmericanAmerikan
politicianpolitikacı Tipİpucu O'NeillO'Neill oncebir Zamanlar said,
254
717474
5083
Nitekim, güçlü Amerika siyasetçisi
Tip O'Neill bir keresinde şöyle dedi,
12:14
"All politicssiyaset is localyerel."
255
722581
1999
"Bütün politikalar bir yere özgüdür."
12:17
That's what always
got politicianssiyasetçiler electedseçildi:
256
725762
2773
Siyasetçilerin seçilme sebebi de
12:20
to seekaramak, gainkazanç and holdambar ontoüstüne powergüç
257
728559
3022
ulusal çıkarları ve
yerli halkın ilgi alanlarını
12:23
throughvasitasiyla the pursuitkovalama of localyerel
or at very besten iyi nationalUlusal interestsilgi.
258
731605
3873
aramak, bulmak ve
bu sayede gücü elde tutmaktır.
12:28
I experienceddeneyimli this for the first time
when I was 21 yearsyıl oldeski.
259
736185
4312
Böyle bir şey ben 21 yaşındayken
başıma gelmişti.
12:33
I tookaldı a meetingtoplantı
260
741113
1382
O zamanın, ismi lazım değil,
12:34
with a then-Australiano-Avustralya ForeignYabancı MinisterBakanı
who shall-acak remainkalmak namelessisimsiz --
261
742519
4439
Avusturalya Dışişleri Bakanı
ile görüşme yapmıştım..
12:39
[AlexanderAlexander DownerAz daha unutuyordum]
262
747655
1291
(Alexander Downer)
12:40
(LaughterKahkaha)
263
748970
1758
(Gülüşmeler)
12:43
And behindarkasında closedkapalı doorskapılar,
264
751515
1222
Kapalı kapılar ardında,
12:44
I sharedpaylaşılan with him my passiontutku
to endson extremeaşırı povertyyoksulluk.
265
752761
2476
Aşırı yoksulluğun son bulması
için onunla hislerimi paylaştım.
12:47
I said, "MinisterBakanı -- AustraliaAvustralya
has this once-in-a-lifetimeyaşam boyu opportunityfırsat
266
755261
3919
Dedim ki: " sayın bakan
Milenyum Kalkınma Hedeflerini
12:51
to help achievebaşarmak the MillenniumMillennium
DevelopmentGeliştirme GoalsGol.
267
759204
2689
gerçekleştirmek için Avustralya
bu fırsata ömrü boyunca bir kez sahip.
12:53
We can do this."
268
761917
1246
Bunu başarabiliriz."
12:55
And he pauseddurdurulmuş,
269
763806
1438
Durdu ve
12:57
lookedbaktı down on me
with coldsoğuk, dismissiveküçümseyen eyesgözleri,
270
765268
2522
soğuk, küçümser bakışlarla
bana baktı
13:00
and he said, "HughHugh,
271
768465
1468
ve şöyle dedi, 'Hugh',
13:01
no one givesverir a funkFunk about foreignyabancı aidyardım."
272
769957
2190
kimse dış yardım konusunu takmaz
13:04
ExceptHariç he didn't use the wordsözcük "funkFunk."
273
772615
1810
tabi "takmaz" kelimesini kullanmadı.
13:07
He wentgitti on.
274
775528
1161
Konuşmasına devam etti.
13:08
He said we need to look after
our ownkendi backyardarka bahçe first.
275
776713
2557
Başta kendi halimize bakmamız
gerektiğini söyledi.
13:11
This is, I believe,
276
779872
1163
İnandığım şey şu ki,
13:13
outdatedmodası geçmiş, even dangeroustehlikeli thinkingdüşünme.
277
781059
2467
bu eski kafa bir düşüncedir
ve zarar verir.
13:16
Or as my lategeç grandfatherBüyük baba would say,
278
784059
1873
Benim dedemin şunu söylemesi gibi :
13:17
completetamamlayınız BSBS.
279
785956
1345
fen fakültesini tamamla.
13:19
ParochialismGörüşlülüğün offersteklifler this falseyanlış dichotomyikilemi
280
787958
2989
Dar görüşlülük bu yanlış ayrımı ortaya koyar,
13:22
because it pitsçukurlar the poorfakir in one countryülke
againstkarşısında the poorfakir in anotherbir diğeri.
281
790971
3506
çünkü fakirliğe düşmüş bir ülke
diğer bir fakir ülkeye karşı olur.
13:26
It pretendsyerindeymiş gibi we can isolateyalıtmak ourselveskendimizi
and our nationsmilletler from one anotherbir diğeri.
282
794501
3849
Sanki kendimizi ve kendi ülkemizi
diğerlerinden tecrit etmeliymişiz gibi.
13:30
The wholebütün worldDünya is our backyardarka bahçe,
283
798699
2067
Bütün dünya bize aittir,
13:32
and we ignorealdırmamak it at our periltehlike.
284
800790
1881
ve onu tehlikeye attığımızı
görmezden geliyoruz.
13:34
See, look what happenedolmuş
when we ignoredihmal RwandaRuanda,
285
802695
2198
Görüyorsunuz,
Rwanda'yı görmezden geldiğimizde,
13:36
when we ignorealdırmamak SyriaSuriye,
286
804917
1468
Suriye'yi görmezden geldiğimizde,
13:38
when we ignorealdırmamak climateiklim changedeğişiklik.
287
806409
1903
iklim değişikliğini görmezden
geldiğimizde neler olduğuna bakın.
13:40
PoliticalSiyasi leadersliderler oughtgerektiğini to give a "funkFunk"
288
808336
2183
Siyasi liderler "takmamazlık"' gösterebilirler.
13:42
because the impactdarbe of climateiklim changedeğişiklik
and extremeaşırı povertyyoksulluk
289
810543
2663
Çünkü iklim değişikliği ve aşırı yoksulluğun etkisi
13:45
comesgeliyor right to our shoreShore.
290
813230
1356
direk bizim kıyımıza vuruyor.
13:47
Now, globalglobal citizensvatandaşlar --
they understandanlama this.
291
815110
2610
İşte bugün, dünya vatandaşları
bunları anlıyor.
13:49
We livecanlı in a time that favorsiyilik
the globalglobal citizenvatandaş,
292
817744
3250
Her sese kulak verilen ve
dünya vatandaşının desteklendiği
13:53
in an ageyaş where everyher
singletek voiceses can be heardduymuş.
293
821018
2912
bir zamanda yaşıyoruz.
13:55
See, do you rememberhatırlamak
294
823954
1168
Bakın, 2000 yılında yapılan
13:57
when the MillenniumMillennium DevelopmentGeliştirme GoalsGol
were signedimzalı back in the yearyıl 2000?
295
825146
3466
Milenyum Kalkınma Hedefleri'ni
hatırlıyor musunuz?
14:00
The mostçoğu we could do in those daysgünler
was fireateş off a lettermektup
296
828636
2905
O günlerde en çok yapabildiğimiz
şey bir mesaj göndermek
14:03
and wait for the nextSonraki electionseçim.
297
831565
1711
ve diğer seçim için beklemekti.
14:05
There was no socialsosyal mediamedya.
298
833737
1674
O zaman sosyal medya yoktu.
14:07
TodayBugün, billionsmilyarlarca of citizensvatandaşlar
have more toolsaraçlar,
299
835998
3215
Bugün milyarlarca insan
iletişim araçlarına sahip,
14:11
more accesserişim to informationbilgi,
300
839237
1818
bilgiye daha fazla erişim mümkün ve
14:13
more capacitykapasite to influenceetki
than ever before.
301
841079
2451
eskiye kıyasen tesir gücü daha yüksek.
14:16
BothHer ikisi de the problemssorunlar and the toolsaraçlar
to solveçözmek them are right before us.
302
844151
3742
Sorunları çözebilmek için araçlar
tam da önümüzde.
14:20
The worldDünya has changeddeğişmiş,
303
848377
2066
Dünya değişti.
14:22
and those of us who look
beyondötesinde our borderssınırlar
304
850467
2397
hudutlarımızın ötesine bakmamız,
14:24
are on the right sideyan of historytarih.
305
852888
2040
tarihte doğru tarafta olduğumuzu gösterir.
14:28
So where are we?
306
856063
1246
Peki biz neredeyiz?
14:29
So we runkoş this amazingşaşırtıcı festivalFestivali,
307
857898
2367
Bu inanılmaz festivali düzenledik.
14:32
we'vebiz ettik scoredattı some bigbüyük policypolitika winskazanç,
308
860289
2315
Bazı büyük politikaları kazandık.
14:34
and citizensvatandaşlar are signingimza up
all over the worldDünya.
309
862628
2499
Dünyanın her yerinden
vatandaşlar bize katılıyor.
14:37
But have we achievedelde our missionmisyon?
310
865817
2056
Peki görevimizi tamamladık mı?
14:40
No.
311
868651
1158
Hayır.
14:42
We have suchböyle a long way to go.
312
870285
1645
Daha çok uzun bir yolumuz var.
14:44
But this is the opportunityfırsat that I see.
313
872946
2182
Ama gördüğüm bunun bir fırsat olduğudur.
14:48
The conceptkavram of globalglobal citizenshipvatandaşlık,
314
876414
2127
Dünya vatandaşı kavramı,
14:51
self-evidentçok aşikar in its logicmantık but untila kadar now
impracticalkullanışsız in manyçok waysyolları,
315
879716
5696
kendi mantığı içinde besbelli ama
şimdiye dek pek çok yönden pratik değil.
14:57
has coincidedaynı zamana denk geldi with this particularbelirli momentan
in whichhangi we are privilegedayrıcalıklı to livecanlı.
316
885436
4130
Ve bu kavram, bize resmen bu özel an
için ayrılmış.
15:02
We, as globalglobal citizensvatandaşlar,
317
890044
1152
Biz, dünya vatandaşı olarak,
15:03
now have a uniquebenzersiz opportunityfırsat
to acceleratehızlandırmak large-scalebüyük ölçekli positivepozitif changedeğişiklik
318
891220
4587
şu an dünyadaki bu büyük pozitif değişimi
hızlandırmak için
15:07
around the worldDünya.
319
895831
1237
eşsiz bir fırsata sahibiz.
15:09
So in the monthsay and yearsyıl aheadönde,
320
897554
2159
Bu yüzden önümüzdeki
aylar ve yıllar boyunca,
15:11
globalglobal citizensvatandaşlar will holdambar
worldDünya leadersliderler accountablesorumlu
321
899737
3044
dünya vatandaşları dünya liderlerinin
Sürdürülebilir Kalkınma için
15:14
to ensuresağlamak that the newyeni GlobalKüresel GoalsGol
for SustainableSürdürülebilir DevelopmentGeliştirme
322
902805
3046
yeni Dünya Hedefleri'ni takip
etmelerini ve gerçekleştirmelerini
15:17
are trackedizlenen and implementeduygulanan.
323
905875
1665
sağlamak için onları sorumlu tutacaktır.
15:20
GlobalKüresel citizensvatandaşlar will partnerortak
with the world'sDünyanın en leadingönemli NGOsSivil toplum örgütleri
324
908048
2878
Dünya vatandaşları ile dünyanın
önde gelen sivil toplum kuruluşları
15:22
to endson diseaseshastalıklar like polioçocuk felci and malariasıtma.
325
910950
2832
çocuk felci ve sıtmanın son
bulması için ortak çalışacaklar.
15:26
GlobalKüresel citizensvatandaşlar will signişaret up
in everyher cornerköşe of this globeküre,
326
914243
3167
Dünya vatandaşları eylemlerinin etkisini,
15:29
increasingartan the frequencySıklık, qualitykalite
327
917434
2656
kalitesini ve sıklığını arttırarak
15:32
and impactdarbe of theironların actionseylemler.
328
920114
1745
dünyanın her köşesine kaydolacaklar.
15:34
These dreamsrüyalar are withiniçinde reachulaşmak.
329
922851
2087
Bu rüyalara ulaşılabilir.
15:37
ImagineHayal an armyordu of millionsmilyonlarca
330
925503
2540
Milyonlarca bir ordu düşünün
15:40
growingbüyüyen into tensonlarca of millionsmilyonlarca,
331
928067
2197
milyon milyon genişleyen,
15:42
connectedbağlı, informedbilgili, engagednişanlı
332
930288
3747
bağlı, bilgili, birlik beraberlik içinde
15:46
and unwillingisteksiz to take no for an answerCevap.
333
934638
2182
ve hayır cevabını kabul etmeyen.
15:50
Over all these yearsyıl,
334
938432
1560
Tüm bu yıllar boyunca,
15:53
I've trieddenenmiş to reconnectyeniden with SonnySonny BoyÇocuk.
335
941230
2175
Sonny Boy ile tekrar
irtibata geçmeye çalıştım.
15:56
SadlyNe yazık ki, I've been unableaciz to.
336
944770
1833
Ne yazık ki, bunu başaramadım.
16:00
We metmet long before socialsosyal mediamedya,
337
948611
2193
Sosyal medyada uzun zaman önce görüştük,
16:03
and his addressadres has now
been relocatedtaşındı by the authoritiesyetkililer,
338
951479
2764
adresi şimdi bazı yetkililer
tarafından değiştirildi.
16:06
as oftensık sık happensolur with slumsgecekondu.
339
954267
1863
Gecekondularda bu sıklıkla olur.
16:09
I'd love to sitoturmak down with him,
340
957923
1434
O her nerede ise,
16:11
whereverher nerede he is,
341
959381
1193
onunla birlikte olmak
16:13
and sharepay with him how much the time
I spentharcanmış on SmokyDumanlı MountainDağ inspiredyaratıcı me.
342
961312
4078
ve Dumanlı Dağ'da geçirdiğim vaktin bana
ne kadar ilham verdiğini anlatmak isterdim.
16:18
Thanksteşekkürler to him and so manyçok othersdiğerleri,
343
966680
1749
O ve birçoğu sayesinde,
16:20
I camegeldi to understandanlama the importanceönem
of beingolmak partBölüm of a movementhareket of people --
344
968453
3671
insan hareketinin bir parçası olmanın
önemini anlamaya ve
16:24
the kidsçocuklar willingistekli to look up
from theironların screensekranlar and out to the worldDünya,
345
972752
3467
dünyaya kendi pencerelerinden
bakmayı isteyen çocuklar,
16:28
the globalglobal citizensvatandaşlar.
346
976743
1468
dünya vatandaşlarını
anlamaya başladım.
16:31
GlobalKüresel citizensvatandaşlar who standdurmak togetherbirlikte,
347
979104
2123
Dünya vatandaşları; birlikte hareket eden,
16:33
who asksormak the questionsoru "Why?,"
348
981973
1802
'Neden?' sorusunu soran,
16:36
who rejectReddet the naysayersMuhaliflere,
349
984663
1752
muhalifleri geri çeviren,
16:38
and embracekucaklamak the amazingşaşırtıcı possibilitiesolasılıklar
of the worldDünya we sharepay.
350
986938
3223
ortak olduğumuz her güzel şeyi
benimseyendir.
16:43
I'm a globalglobal citizenvatandaş.
351
991240
1365
Ben bir dünya vatandaşıyım.
16:45
Are you?
352
993190
1153
Peki ya siz?
16:46
Thank you.
353
994841
1182
Teşekkür ederim.
16:48
(ApplauseAlkış)
354
996047
7566
(Alkış)
Translated by Hatice Yıldız
Reviewed by Cüneyt Cüneydioglu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Hugh Evans - Humanitarian
Through the Global Citizen platform, humanitarian Hugh Evans has created an online community of millions of people -- all driven to eradicate extreme poverty by the year 2030.

Why you should listen

At 14, Hugh Evans spent the night in a Manila slum. The harsh realities of his hosts’ lives motivated Evans to challenge the status quo of extreme poverty. Following a trip to South Africa in 2002 as World Vision's inaugural Youth Ambassador, Evans worked on the Make Poverty History campaign and helped stage the Make Poverty History Concert, fronted by Pearl Jam and Bono.

In 2012, under the mantle of the Global Poverty Project (launched 2008), Evans co-founded Global Citizen, and with it, the Global Citizen Festival -- a free, ticketed event requiring fans to perform anti-poverty actions in exchange for entry, recruiting millions into the war against global poverty. In 2015 alone, Global Citizens took 2.3 million actions, helping to secure commitments from governments around the world that are set to affect more than 210 million lives.

More profile about the speaker
Hugh Evans | Speaker | TED.com