ABOUT THE SPEAKER
Liz Kleinrock - Educator
Liz Kleinrock creates curricular content for K-12 students around issues of diversity, equity and inclusion.

Why you should listen

Liz Kleinrock specializes in creating engaging and accessible units of study for all ages of learners. She began her career in education as an AmeriCorps volunteer teacher in Oakland, California in 2009, and she has since served as both a classroom educator and diversity coordinator in Los Angeles, California. She also works with schools and districts throughout the United States to develop workshops and trainings that support culturally responsive practices that fit the needs of specific communities. 

Kleinrock's teaching practice gained national attention in 2017 after her classroom became the subject of a documentary short produced by Fluid Film. In 2018, she received the Teaching Tolerance Award for Excellence in Teaching, and her lessons on teaching consent and personal boundaries to students have gained international attention through media outlets such as CNN, The Washington Post, The Huffington Post and NPR. Kleinrock has published articles with Heinemann Publishing and Teaching Tolerance on destigmatizing privilege, trauma-informed teaching and cultivating relationships with students and families. She is writing her first book.

More profile about the speaker
Liz Kleinrock | Speaker | TED.com
TED Salon: Education Everywhere

Liz Kleinrock: How to teach kids to talk about taboo topics

Liz Kleinrock: Çocuklara tabu konular üzerine konuşmayı nasıl öğretiriz

Filmed:
2,038,639 views

Liz Kleinrock'un dördüncü sınıf öğrencilerinden biri ırk üzerine bir dersin başında düşünmesi bile hoş olmayan bir şey söylediğinde, kaçırılmayacak çok önemli bir öğretici an olduğunu biliyordu. Ama nereden başlamalıydı? Kleinrock'un çocuklara nasıl korkmadan tabu konularını tartışmayı öğrettiğini öğrenin -- çünkü sosyal problemleri çözmeye başlamanın en iyi yolu onlar hakkında konuşmaktır.
- Educator
Liz Kleinrock creates curricular content for K-12 students around issues of diversity, equity and inclusion. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
So, a fewaz yearsyıl agoönce,
0
792
1559
Birkaç sene önce
dördüncü sınıf öğrencilerimle birlikte
ırk üzerine yeni bir üniteye başlıyordum.
00:14
I was beginningbaşlangıç a newyeni unitbirim on raceyarış
with my fourth-gradersDördüncü sınıflar.
1
2375
3643
00:18
And wheneverher ne zaman we startbaşlama a newyeni unitbirim,
2
6042
2184
Ne zaman yeni bir üniteye başlasak
bütün öğrencilerin bildikleri her şeyi
listeleyerek başlamayı tercih ederim
00:20
I like to beginbaşla by havingsahip olan all the studentsöğrencilerin
listliste everything they know about it,
3
8250
3684
00:23
and then we alsoAyrıca listliste questionssorular we have.
4
11958
2685
daha sonrasında aynı zamanda
sorularımızı da listeleriz.
00:26
And I had the typetip of momentan
that everyher teacheröğretmen has nightmareskabuslar about.
5
14667
4434
Her öğretmenin kabusu olan bir an yaşadım.
00:31
One of my studentsöğrencilerin
had just askeddiye sordu the questionsoru,
6
19125
2851
Öğrencilerimden biri şu soruyu sordu:
00:34
"Why are some people racistırkçı?"
7
22000
2268
"Neden bazı insanlar ırkçı?"
00:36
And anotherbir diğeri studentÖğrenci, let's call her AbbyAbby,
8
24292
2809
Başka bir öğrenci, ona Abby diyelim,
00:39
had just raisedkalkık her handel and volunteeredgönüllü:
9
27125
2768
elini kaldırdı ve gönüllü oldu:
00:41
"Maybe some people don't like blacksiyah people
because theironların skincilt is the colorrenk of poopkaka."
10
29917
4500
"Belki bazı insanlar siyahileri derileri
kaka rengi olduğu için sevmiyordur."
00:47
Yeah, I know.
11
35542
1267
Evet, biliyorum.
00:48
So, as if on cueisteka,
my entiretüm classsınıf explodedpatladı.
12
36833
4810
Böylece bütün sınıf
sanki sözleşmişçesine patladı.
Yarısı hemen gülmeye başladı,
00:53
HalfYarısı of them immediatelyhemen startedbaşladı laughinggülme,
13
41667
2017
diğer yarısı Abby'ye bağırmaya
başladı ve şöyle şeyler haykırdı
00:55
and the other halfyarım startedbaşladı yellingseslenme at AbbyAbby
14
43708
2000
00:57
and shoutinghaykırış things like,
15
45732
1244
"Aman tanrım, onu
söyleyemezsin, bu ırkçılık!"
00:59
"Oh, my God, you can't say that,
that's racistırkçı!"
16
47000
2351
01:01
So just take a secondikinci
to freezedonmak this scenefaliyet alani, sahne in your mindus.
17
49375
3393
Bu sahneye zihninizde
bir saniyeliğine dondurun.
Dokuz ve on yaşlarında
çocukların dolu olduğu bir sınıf var
01:04
There's a classsınıf
of nine-dokuz- and ten-year-oldson yaş,
18
52792
2267
01:07
and halfyarım of them are in hystericsHisteri
19
55083
1851
ve yarısı gülme krizinde
01:08
because they think
AbbyAbby has said something wildlyçılgınca funnykomik,
20
56958
3893
çünkü Abby'nin oldukça komik
bir şey söylediğini düşünüyor
diğer bir yarısı ise gücendirici bir şey
söylediği için ona bağırıyor.
01:12
and the other halfyarım are yellingseslenme at her
for sayingsöz something offensivesaldırgan.
21
60875
3601
Ayrıca şaşkın bir şekilde oturan Abby var
01:16
And then you have AbbyAbby,
sittingoturma there completelytamamen bewilderedşaşkın
22
64500
2893
çünkü aklında söylediği şeyin ciddiliğini
01:19
because, in her mindus, she doesn't
understandanlama the weightağırlık of what she said
23
67417
3434
ve herkesin neden bu şekilde
tepki verdiğini anlamıyor.
01:22
and why everybodyherkes is reactingtepki göstermek this way.
24
70875
2809
Ayrıca bir de köşede panik atak
geçirecekmiş gibi duran
01:25
And then you have me, the teacheröğretmen,
25
73708
1643
01:27
standingayakta there in the cornerköşe,
like, about to have a panicPanik attacksaldırı.
26
75375
3184
ben varım, öğretmen.
Bu yüzden bir sınıf öğretmeni olarak
01:30
So as a classroomsınıf teacheröğretmen,
27
78583
1435
01:32
I have to make split-secondsalise
decisionskararlar all the time.
28
80042
3476
her zaman saniyelik kararlar
vermek zorundayım.
01:35
And I knewbiliyordum I neededgerekli to reacttepki, but how?
29
83542
2416
Tepki vermem gerektiğini
biliyordum ama nasıl?
Savaş ya da kaç içgüdülerimi
göz önünde bulundurdum.
01:38
ConsiderDüşünün your fight-or-flightkavga veya uçuş instinctsiçgüdüleri.
30
86875
3143
01:42
I could fightkavga by raisingyükselen my voiceses
and reprimandingazarlama her for her wordskelimeler.
31
90042
5726
Sesimi yükselterek ve onu kelimeleri
için azarlayarak savaşabilirdim.
01:47
Or flightuçuş -- just changedeğişiklik the subjectkonu
32
95792
2601
Ya da konuyu değiştirerek ve hızlıca
öğrencilerimin aklından "kaka" kelimesini
01:50
and quicklyhızlı bir şekilde startbaşlama reachingulaşan
for anotherbir diğeri subjectkonu,
33
98417
2267
çıkaracak başka bir konuya
giriş yaparak kaçabilirdim.
01:52
like anything to get my students'öğrencilerin mindszihinler
off the wordsözcük "poopkaka."
34
100708
3125
01:57
HoweverAncak, as we know, the right thing to do
is oftensık sık not the easykolay thing to do.
35
105042
4601
Ancak bildiğimiz gibi yapılacak en doğru
şey genellikle en kolayı değildir.
Her ne kadar bu anın bitmesini istesem de
02:01
And as much as I wanted
this momentan to be over,
36
109667
2892
ve her iki seçeneğin de beni bu durumdan
kurtarabileceğini bilsem de
02:04
and that I knewbiliyordum bothher ikisi de of these optionsseçenekleri
would help me escapekaçış the situationdurum,
37
112583
4268
bunun kaçırılmayacak kadar çok önemli
öğretici bir an olduğunu biliyordum.
02:08
I knewbiliyordum that this was faruzak too importantönemli
of a teachableöğretilebilir momentan to missbayan.
38
116875
4208
Sonsuzluk gibi hissettiren
orada dikilmemden sonra
02:13
So after standingayakta there
for what feltkeçe like an eternitysonsuzluk,
39
121917
3351
kendime geldim ve sınıfıma dönüp
02:17
I unfrozeçözüldüm and I turneddönük
to faceyüz my classsınıf, and I said,
40
125292
4976
"Aslında, Abby doğru bir
noktaya parmak bastı." dedim.
02:22
"ActuallyAslında, AbbyAbby makesmarkaları a pointpuan."
41
130292
2875
02:26
And my studentsöğrencilerin kindtür of
lookedbaktı at eachher other, all confusedŞaşkın.
42
134042
3184
Öğrencilerim birbirine hepsi
şaşırmış bir şekilde döndüler.
02:29
And I continueddevam etti,
43
137250
1726
"Irkçılığın olmasının bir sebebi
açık tenli insanların koyu tenli insanlara
02:31
"One reasonneden why racismırkçılık existsvar
44
139000
2351
02:33
is because people with lightışık skincilt
have lookedbaktı at people with darkkaranlık skincilt
45
141375
3768
bakıp tenlerinin çirkin olduğunu
söyledikleri ve bunu bile onları
02:37
and said that theironların skincilt was uglyçirkin.
46
145167
2142
insanlıktan çıkarmak için
bir bahane olarak kullandıkları içindir.
02:39
And even use this reasonneden
as an excusebahane to dehumanizeİnsanlıktan çıkarmak them.
47
147333
4810
Her şeyden önce ırk ve ırkçılık
hakkında öğrenmemizin sebebi
02:44
And the reasonneden why we're learningöğrenme
about raceyarış and racismırkçılık in the first placeyer
48
152167
3601
02:47
is to educateEğitmek ourselveskendimizi to know better.
49
155792
2976
daha iyisi yapmak için
kendimizi eğitmek içindir.
02:50
And to understandanlama
why commentsyorumlar like this are hurtfulKırıcı,
50
158792
3017
Ve böyle yorumların neden
incitici olduğunu anlamak için,
koyu tenli insanlara her zaman
saygı ve iyilikle davranıldığından
02:53
and to make sure
that people with darkkaranlık skincilt
51
161833
2060
02:55
are always treatedişlenmiş
with respectsaygı and kindnessnezaket."
52
163917
3642
emin olmak için." diyerek devam ettim.
02:59
Now, this was a trulygerçekten terrifyingdehşet verici
teachableöğretilebilir momentan.
53
167583
3810
Bu gerçekten korkutucu bir eğitim anıydı.
Ama bu konuşmaya devam ettikçe
03:03
But as we movedtaşındı forwardileri
in the conversationkonuşma,
54
171417
2476
hem Abby'nin hem de diğer çocukların
hâlâ ilgili olduğunu fark ettim.
03:05
I noticedfark that bothher ikisi de AbbyAbby
and the restdinlenme of the kidsçocuklar
55
173917
2309
03:08
were still willingistekli to engagetutmak.
56
176250
1643
Öğrencilerimin konuşmasını dinledikçe
03:09
And as I watchedizledi the conversationkonuşma
really marinateMarine with my studentsöğrencilerin,
57
177917
3684
kaç öğrencimin Abby gibi varsayımları
olduğunu merak etmeye başladım.
03:13
I beganbaşladı to wondermerak etmek how manyçok of my studentsöğrencilerin
have assumptionsvarsayımlar just like AbbyAbby.
58
181625
5726
Bu varsayımların fark edilmediğinde
ve değinilmediğinde ne olduğunu,
03:19
And what happensolur when those assumptionsvarsayımlar
go unnoticedfark edilmeden and unaddressedadressiz,
59
187375
3309
ne sıklıkta olduğunu
merak etmeye başladım.
03:22
as they so oftensık sık do?
60
190708
1334
Ama ilk önce bir adım geriye gitmek
ve bir konuyu neyin tabulaştırdığını
03:25
But first, I think it's importantönemli
to take a stepadım back
61
193000
2518
03:27
and even considerdüşünmek
what makesmarkaları a topickonu tabootabu.
62
195542
2125
göz önünde bulundurmak bile önemli.
03:30
I don't rememberhatırlamak receivingkabul
an officialresmi listliste of things
63
198457
2477
Konuşmaman gerek konuların
bir listesini aldığımı hatırlamıyorum.
03:32
you're not supposedsözde to talk about.
64
200958
1726
Ama aile toplanmalarında
konuşmaman gereken iki şey olduğunu
03:34
But I do rememberhatırlamak hearingişitme,
over and over, growingbüyüyen up:
65
202708
3518
büyürken sürekli duyduğumu hatırlıyorum.
03:38
there are two things you do not talk about
at familyaile get-togethersAraya.
66
206250
3309
O iki şey ise din ve politika.
03:41
And those two things
are religiondin and politicssiyaset.
67
209583
4125
Her zaman bunun çok garip
olduğunu düşündüm
03:46
And I always thought this was very curiousMeraklı
68
214667
2642
03:49
because religiondin and politicssiyaset
oftensık sık are suchböyle hugeKocaman influencingetkileyen factorsfaktörler
69
217333
4476
çünkü din ve politika genellikle
birçoğumuzun inançları ve kimliklerimiz
üzerinde o kadar etkili unsurlardır ki.
03:53
over so manyçok of our
identitieskimlikler and beliefsinançlar.
70
221833
3101
Ama bir konuyu tabu yapan şey
03:56
But what makesmarkaları a topickonu tabootabu
71
224958
2018
03:59
is that feelingduygu of discomfortrahatsızlık that arisesortaya çıkan
when these things come up in conversationkonuşma.
72
227000
4708
bir sohbette konusu açıldığında
rahatsızlık duygusu uyandırandır.
04:04
But some people are extremelyson derece fluentakıcı
in the languagedil of equityhisse senedi,
73
232500
5018
Ama bazı insanlar eşitlik
hakkında çok iyi konuşabiliyorken
04:09
while other people fearkorku beingolmak PC-shamedPC-ShameD
74
237542
2642
diğer insanlar utanmaktan
veya ağzını açar açmaz cahilliklerinin
belli olacağından korkarlar.
04:12
or that theironların ignorancecehalet will showgöstermek
as soonyakında as they openaçık theironların mouthsağızlar.
75
240208
3393
04:15
But I believe that the first stepadım
towardskarşı holdingtutma conversationskonuşmaları
76
243625
3893
Ama eşitlik gibi konulardan
bahsetmenin ilk adımının
04:19
about things like equityhisse senedi
77
247542
1267
ortak bir dil inşa ederek
başlamanın olduğuna inanıyorum.
04:20
is to beginbaşla by buildingbina a commonortak languagedil.
78
248833
2143
04:23
And that actuallyaslında startsbaşlar
with destigmatizingramazan bozduman topicskonular
79
251000
2393
Bu aslında genelde
tabu varsayılan konuların
04:25
that are typicallytipik deemedsayılır tabootabu.
80
253417
2559
üstündeki lekeyi kaldırarak başlıyor.
04:28
Now, conversationskonuşmaları
around raceyarış, for exampleörnek,
81
256000
3434
Örneğin, ırk üzerine konuşmaların
kendine özel dilleri var
04:31
have theironların ownkendi specificözel languagedil
82
259458
1976
ve öğrenciler bu konular
üzerine sohbet etmek için
04:33
and studentsöğrencilerin need
to be fluentakıcı in this languagedil
83
261458
2310
04:35
in ordersipariş to have these conversationskonuşmaları.
84
263792
2892
bu dilde akıcı olmalılar.
04:38
Now, schoolsokullar are oftensık sık the only placeyer
85
266708
2768
Okullar genelde öğrencilerin
soru sormaları ve hata yapmaları için
04:41
where studentsöğrencilerin can feel
freeücretsiz and comfortablerahat
86
269500
2309
kendilerini özgür ve rahat
hissettikleri tek yerdir.
04:43
to asksormak questionssorular and make mistakeshatalar.
87
271833
2060
04:45
But, unfortunatelyne yazık ki, not all studentsöğrencilerin
feel that senseduyu of securitygüvenlik.
88
273917
4892
Ama maalesef bütün öğrenciler
böyle bir güven duygusu hissetmiyor.
04:50
Now, I knewbiliyordum that day
in frontön of my fourth-gradersDördüncü sınıflar
89
278833
2560
O gün dördüncü sınıf öğrencilerim önünde
nasıl cevap vereceğimin
04:53
that how I choseseçti to respondyanıtlamak
could actuallyaslında have life-longyaşam boyu implicationsetkileri
90
281417
4142
sadece Abby için değil aynı zamanda
sınıfımdaki geri kalan öğrenciler için de
04:57
not only for AbbyAbby, but for the restdinlenme
of the studentsöğrencilerin in my classsınıf.
91
285583
4268
gerçekten ömür boyu etkisi
olabileceğini biliyordum.
05:01
If I had brushedfırça her wordskelimeler asidebir kenara,
92
289875
3601
Eğer kelimelerini önemsemeseydim
sınıfın geri kalanı aslında
05:05
the restdinlenme of the classsınıf could actuallyaslında infersonucuna
that this typetip of commentyorum Yap is acceptablekabul edilebilir.
93
293500
4268
böyle bir yorumun kabul edilebilir
olduğu anlamını çıkarabilirdi.
05:09
But if I had yelledbağırdı at AbbyAbby
94
297792
2642
Ama eğer Abby'ye bağırsaydım
05:12
and embarrassedmahçup her
in frontön of all of her friendsarkadaşlar,
95
300458
2685
ve onu bütün arkadaşlarının
önünde utandırsaydım
05:15
that feelingduygu of shameutanç associatedilişkili with one
of her first conversationskonuşmaları on raceyarış
96
303167
4184
ırk üzerine yaptığı ilk konuşmalardan biri
ile bağdaştırdığı utanç duygusu
05:19
could actuallyaslında preventönlemek her
from ever engagingçekici on that topickonu again.
97
307375
3458
onun aslında bu konu üzerinde
tekrar kafa yormasını engelleyebilirdi.
05:23
Now, teachingöğretim kidsçocuklar about equityhisse senedi in schoolsokullar
is not teachingöğretim them what to think.
98
311542
7142
Okulda çocuklara eşitliği öğretmek
onlara ne düşünmeleri
gerektiğini öğretmek değildir.
05:30
It is about givingvererek them the toolsaraçlar
and strategiesstratejiler and languagedil
99
318708
3101
Onlara nasıl düşünmeleri gerektiği
konusunda alıştırma yapmaları için
05:33
and opportunitiesfırsatlar
to practiceuygulama how to think.
100
321833
2851
gerekli araçları, stratejileri
ve fırsatları vermektir.
05:36
For exampleörnek, think about
how we teachöğretmek kidsçocuklar how to readokumak.
101
324708
3310
Örneğin, çocuklara okumayı
nasıl öğrettiğimizi düşünün.
05:40
We don't startbaşlama by givingvererek them bookskitaplar.
102
328042
1726
Onlara kitaplar vererek başlamıyoruz.
05:41
We startbaşlama by breakingkırma down wordskelimeler
into lettersharfler and soundssesleri
103
329792
3017
Kelimeleri harflere ve seslere bölerek
başlıyoruz ve onları arkadaşlarıyla
05:44
and we encourageteşvik etmek them to practiceuygulama
theironların fluencyakıcılık by readingokuma everyher singletek day,
104
332833
4643
veya bir partnerle her gün okuyarak
akıcılıklarını pratik yapmaları
için cesaretlendiriyoruz.
05:49
with a partnerortak or with theironların friendsarkadaşlar.
105
337500
2684
05:52
And we give them
lots of comprehensionanlama questionssorular
106
340208
2976
Okuduklarını anladıklarından emin olmak
için onlara birçok zor sorular veriyoruz.
05:55
to make sure that they're
understandinganlayış what they're readingokuma.
107
343208
2893
05:58
And I believe that teachingöğretim
kidsçocuklar about equityhisse senedi
108
346125
2476
Çocuklara eşitliği öğretirken de
06:00
should be approachedyaklaştı
in the exactkesin sameaynı way.
109
348625
3684
aynı yolun izlenmesi
gerektiğine inanıyorum.
06:04
I like to startbaşlama by givingvererek my studentsöğrencilerin
a surveyanket everyher yearyıl,
110
352333
3518
Her sene öğrencilerime eşitlik
ve kapsam gibi farklı sorunlar hakkında
06:07
about differentfarklı issuessorunlar
around equityhisse senedi and inclusioniçerme.
111
355875
3434
bir anket vererek başlamayı tercih ederim.
06:11
And this is a sampleNumune surveyanket
from one of my kidsçocuklar,
112
359333
2601
Bu öğrencilerimden birisinin anket örneği
06:13
and as you can see,
there's some humormizah in here.
113
361958
2768
gördüğünüz üzere burada biraz mizah var.
06:16
For underaltında the questionsoru, "What is raceyarış?"
114
364750
2018
"Irk nedir?" sorusunun altına "İki veya
daha fazla arabanın, insanın veya hayvanın
06:18
she has writtenyazılı, "When two or more
carsarabalar, people and animalshayvanlar
115
366792
2767
kimin daha hızlı olduğunu ve kimin
kazandığını görmek için koşması" yazmış.
06:21
runkoş to see who is fastestEn hızlı and who winskazanç."
116
369583
3476
06:25
HoweverAncak, if you look
at her questionsoru, "What is racismırkçılık?"
117
373083
3685
Yine de "Irkçılık nedir?" sorusuna
bakarsanız "Birisi koyu tenli birine
06:28
it saysdiyor, "When somebodybirisi saysdiyor or callsaramalar
someonebirisi dark-skinnedkoyu tenli a mean nameisim."
118
376792
3767
kötü bir isim söylediğindedir" yazıyor.
06:32
So, she's younggenç, but she's showinggösterme
that she's beginningbaşlangıç to understandanlama.
119
380583
3643
O hâlde, onun genç olduğunu ama
anlamaya başladığını gösteriyor.
06:36
And when we actdavranmak
120
384250
1268
Öğrencilerimiz bu tür konuşmalar için
yeterli değilmiş gibi davrandığımızda
06:37
like our studentsöğrencilerin aren'tdeğil capableyetenekli
of havingsahip olan these conversationskonuşmaları,
121
385542
4017
06:41
we actuallyaslında do them suchböyle a disservicekötülük.
122
389583
3750
onlara aslında kötülük yapıyoruz.
06:46
Now, I alsoAyrıca know
that these typestürleri of conversationskonuşmaları
123
394083
4185
Aynı zamanda bu tür konuşmaların
özellikle genç öğrencilerle
06:50
can seemgörünmek really, really intimidatingkorkutucu
with our studentsöğrencilerin,
124
398292
2851
gerçekten göz korkutucu
göründüğünü biliyorum.
06:53
especiallyözellikle with younggenç learnersöğrenenler.
125
401167
1934
Ama ilk kez beşinci sınıf
öğrencilerine öğrettim
06:55
But I have taughtöğretilen
first throughvasitasiyla fifthbeşinci gradesNotlar,
126
403125
2684
06:57
and I can tell you, for exampleörnek,
127
405833
1851
ve size söyleyebilirim ki
örneğin ilk sınıfa girip
06:59
that I'm not going to walkyürümek
into a first-gradeBirinci sınıf classroomsınıf
128
407708
2601
toplu tutuklama gibi şeyler hakkında
konuşmaya başlamayacağım.
07:02
and startbaşlama talkingkonuşma about things
like masskitle incarcerationhapsetme.
129
410333
3435
07:05
But even a six-year-oldaltı yaşında first-graderBirinci sınıftan
can understandanlama the differencefark
130
413792
4559
Ama altı yaşında birinci sınıf öğrencisi
bile neyin adil olduğunu
07:10
betweenarasında what is fairadil --
people gettingalma what they need.
131
418375
5434
ve insanların ihtiyacı olanı alması
arasındaki farkı anlayabilir.
07:15
We identifiedtespit a lot
of these things in classsınıf togetherbirlikte.
132
423833
3268
Sınıfta beraber bunun
gibi şeyleri tanımladık.
07:19
And the differencefark
betweenarasında fairadil and equaleşit --
133
427125
3184
Adil ve eşit arasındaki farkın
07:22
when everybodyherkes getsalır the sameaynı thing,
134
430333
2226
herkesin aynı şeyi özellikle doğum günü
partilerinde hediye çantası alması gibi.
07:24
especiallyözellikle goodyGoody bagsçantalar at birthdaydoğum günü partiespartiler.
135
432583
2000
07:27
Now, first-gradersBirinci sınıf öğrencileri can alsoAyrıca
understandanlama the differencefark
136
435792
3017
İlk sınıflar aynı zamanda ceza ve sonuç
arasındaki farkı anlayabilir.
07:30
betweenarasında a punishmentceza and a consequencesonuç.
137
438833
3185
07:34
And all of these things
are foundationaltemel conceptskavramlar
138
442042
2434
Bütün bunlar herkesin Amerika Birleşik
Devletleri'ndeki toplu tutuklama gibi
07:36
that anyonekimse needsihtiyaçlar to understandanlama
139
444500
1851
07:38
before havingsahip olan a conversationkonuşma
140
446375
1393
konular üzerine sohbet etmeden önce
bilmesi gereken temel kavramlar.
07:39
about masskitle incarcerationhapsetme
in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
141
447792
3059
Bazı insanlar anaokulu
veya ilk sınıf öğrencilerinin
07:42
Some people mightbelki think
that kindergartenersBeni or first-gradersBirinci sınıf öğrencileri
142
450875
2893
ırkçılık üzerine konuşmaları için
çok küçük olduklarını düşünebilir
07:45
are too younggenç to have
conversationskonuşmaları around racismırkçılık,
143
453792
2642
ama aynı zamanda küçük
çocukların kimliğimizi oluşturan
07:48
but alsoAyrıca tell you that younggenç kidsçocuklar
144
456458
2101
07:50
understandanlama that there are
manyçok differentfarklı componentsbileşenler
145
458583
2393
birçok farklı unsur olduğunu ve insanların
nasıl farklı ve benzer olduğunu
07:53
that make up our identitieskimlikler
146
461000
1309
07:54
and how people are similarbenzer and differentfarklı,
147
462333
2560
ve başka insanlarda yokken güce
sahip olmanın ne anlama geldiğini
07:56
and what it meansanlamına geliyor to have powergüç
when other people don't.
148
464917
4101
anladıklarını söyleyeyim.
08:01
When we have these conversationskonuşmaları
with studentsöğrencilerin at a younggenç ageyaş,
149
469042
2934
Genç yaştaki öğrencilerimle
bu konuşmaları yaptığımızda
aslında bu konulardan
ileri yaşlarda söz edildiğinde
08:04
it actuallyaslında takes away
some of that tabootabu feelingduygu
150
472000
2351
08:06
when those topicskonular come up at a latersonra ageyaş.
151
474375
2167
o tabu hissinin birazını alıp götürüyor.
08:09
I alsoAyrıca know that teachingöğretim
about these things in schoolsokullar
152
477833
2601
Aynı zamanda bunları okulda öğretmenin
08:12
can feel like navigatinggezinme a minefieldMayın Tarlası.
153
480458
2935
bir mayın tarlasından geçmek
gibi hissettirdiğini biliyorum.
08:15
For exampleörnek, what happensolur
if parentsebeveyn or familiesaileleri
154
483417
3059
Örneğin, ebeveynler veya aileler
08:18
aren'tdeğil on boardyazı tahtası with havingsahip olan
these conversationskonuşmaları in schoolsokullar?
155
486500
3476
bu tür konuşmaları okulda yapmaya
sıcak bakmıyorsa ne olur?
Bu insanlara şunu söyleyebilirim:
08:22
But to these people, I can say:
156
490000
1518
08:23
these are some examplesörnekler of things
that studentsöğrencilerin have said to me
157
491542
4142
Bunlar öğrencilerimin bana söylediği
ya da dikkatimi çeken bazı örnekler.
08:27
and broughtgetirdi to my attentionDikkat.
158
495708
1935
Örneğin, bana gelip "LGBTQ
terimini kullanan insanlar duydum
08:29
For exampleörnek, I had a studentÖğrenci come in
and whisperFısıltı to me,
159
497667
3642
08:33
"I've heardduymuş all these people
use the termterim LGBTQLGBTQ,
160
501333
3476
ama ne anlama geldiğini bilmiyorum
08:36
but I don't know what it meansanlamına geliyor
and I'm too embarrassedmahçup to admititiraf etmek it."
161
504833
3893
ve itiraf etmeye utanıyorum"
diye fısıldayan bir öğrencim vardı.
Hafta sonu bana gelip "Avustralya
hakkında bir film izledim
08:40
I had a studentÖğrenci come in over a weekendhafta sonu
and come up to me and say,
162
508750
4101
08:44
"You know, I just watchedizledi
this moviefilm about AustraliaAvustralya,
163
512875
2558
ve orada da ırkçılığın olup olmadığını
merak ettim" diyen bir öğrencim vardı.
08:47
and it madeyapılmış me wondermerak etmek
if they have racismırkçılık there, too."
164
515457
2585
08:51
And I always want my studentsöğrencilerin to be
comfortablerahat havingsahip olan these conversationskonuşmaları
165
519000
4393
Her zaman öğrencilerimin böyle konularda
konuşurken rahat hissetmelerini istiyorum
08:55
because when they're comfortablerahat
talkingkonuşma about it and askingsormak questionssorular,
166
523417
3684
çünkü konuşurken ve sorular sorarken
rahat olduklarında
08:59
they alsoAyrıca buildinşa etmek comfortkonfor in bringinggetiren in
theironların ownkendi liveshayatları and experiencesdeneyimler
167
527125
3309
aynı zamanda böyle önemli konuları
kendi hayatları ve deneyimleriyle
09:02
in how they relateilgili to these bigbüyük topicskonular.
168
530458
2768
bağdaştırmakta rahatlık duyuyorlar.
09:05
AlsoAyrıca, some teachersöğretmenler mightbelki be
kindtür of nervoussinir
169
533250
3393
Aynı zamanda, bazı öğretmenler
bir öğrenci cevabını bilmedikleri
09:08
if a studentÖğrenci bringsgetiriyor up a topickonu
or askssorar a questionsoru
170
536667
2642
bir konu açar veya soru sorarsa
biraz gergin olabilir.
09:11
and they don't know the answerCevap to it.
171
539333
2268
09:13
But if a studentÖğrenci ever bringsgetiriyor
something to my attentionDikkat
172
541625
3184
Ama eğer bir öğrenci bana bir soru
getirirse ve ben cevabını bilmiyorsam
09:16
and I don't know the answerCevap,
173
544833
1643
her zaman itiraf ederim
09:18
I will always admititiraf etmek it and ownkendi it
174
546500
1893
09:20
because I'm not going to pretendtaklit
to be an expertuzman in something
175
548417
2892
çünkü deneyimimin olmadığı
veya yetkili olmadığım bir şeyde
09:23
that I don't have experiencedeneyim in
or I'm not an authorityyetki on.
176
551333
3185
bir uzmanmışım gibi davranmayacağım.
09:26
That sameaynı yearyıl, I had a studentÖğrenci come in
177
554542
1976
Aynı yıl, LGBTQ topluluğu hakkında
soru soran bir öğrencim vardı.
09:28
and asksormak a questionsoru
about the LGBTQLGBTQ communitytoplum.
178
556542
3017
09:31
And I just didn't know enoughyeterli
to give them an appropriateuygun answerCevap.
179
559583
3768
Uygun bir cevap verebilecek
yeterli bir bilgim yoktu.
O yüzden onun yerine o konu
üzerine sınıfımızda konuşması için
09:35
So insteadyerine, I encouragedteşvik that studentÖğrenci
180
563375
1976
09:37
to reachulaşmak out and asksormak that questionsoru
to a representativetemsilci of a nonprofitkâr amacı gütmeyen
181
565375
3434
kâr amacı gütmeyen bir organizasyon
temsilcisine ulaşmasını
09:40
who had come to speakkonuşmak to our classsınıf
about that very sameaynı issuekonu.
182
568833
3643
ve o soruyu ona sormasını teşvik ettim.
Konu eşitlik hakkında
sorunları öğrenmeye geldiğinde,
09:44
When we admititiraf etmek to our studentsöğrencilerin
that we don't have all the answerscevaplar,
183
572500
3268
bütün cevapların bizde olmadığını
öğrencilerimize itiraf ettiğimizde
09:47
not only does it humanizeinsanileştirmek us to them,
184
575792
2476
sadece bizi onların
gözünde insanlaştırmıyor,
09:50
it alsoAyrıca showsgösterileri them that adultsyetişkinler
have a long way to go, too,
185
578292
2767
09:53
when it comesgeliyor to learningöğrenme
about issuessorunlar of equityhisse senedi.
186
581083
2292
aynı zamanda yetişkinlerin de hâlâ
gidecek uzun yolları olduğunu gösteriyor.
09:56
Now, a little while back,
I wroteyazdı a lessonders about consentrazı olmak.
187
584708
4268
Kısa bir süre önce
rıza hakkında bir ders hazırladım.
Bazı insanlara göre
bu çok heyecan vericiydi
10:01
And, to some people,
this was very excitingheyecan verici
188
589000
2018
10:03
because I tookaldı this topickonu
that seemedgibiydi very tabootabu and scarykorkutucu
189
591042
3517
çünkü çok korkunç ve tabu
görünen bu konuyu aldım
10:06
and I brokekırdı it down into a way
that was accessibleulaşılabilir for younggenç learnersöğrenenler.
190
594583
3976
ve genç öğrenciler için kolay
anlaşabilir bir biçime dönüştürdüm.
10:10
HoweverAncak, to other people,
191
598583
1768
Yine de bazı insanlara göre
10:12
the ideaFikir of consentrazı olmak
is so stronglyşiddetle tiedbağlı to sexseks,
192
600375
3184
rıza düşüncesi seksle oldukça bağlantılı
10:15
and sexseks is oftensık sık considereddüşünülen
a tabootabu subjectkonu,
193
603583
2518
ve seks genellikle onları
oldukça rahatsız eden
10:18
that it madeyapılmış them very uncomfortablerahatsız.
194
606125
2476
bir tabu konusu kabul edilir.
10:20
But my studentsöğrencilerin are third-gradersüçüncü sınıf öğrencileri,
195
608625
2101
Ama benim öğrencilerim üçüncü sınıftalar,
10:22
so we're not talkingkonuşma about sexseks in classsınıf.
196
610750
2643
bu yüzden sınıfta
seks hakkında konuşmuyoruz.
10:25
RatherDaha doğrusu, I wanted them to understandanlama
197
613417
1767
Aslında onların, herkesin
kendisini rahat hissedeceği
10:27
that everybodyherkes has differentfarklı
physicalfiziksel boundariessınırları
198
615208
2351
farklı fiziksel sınırları
olduğunu anlamalarını istedim.
10:29
that make them feel comfortablerahat.
199
617583
1893
10:31
And the socialsosyal and emotionalduygusal
intelligencezeka it takes
200
619500
2643
Birisinin kelimelerini, tonunu
ve vücut dilini okuyabilecek
10:34
to readokumak somebody'sbiri var wordskelimeler
and toneton and bodyvücut languagedil
201
622167
2892
sosyal ve duygusal zekâ, okumayı
ve matematiği öğrettiğimiz şekilde
10:37
are skillsbecerileri that oftensık sık need
to be explicitlyaçıkça taughtöğretilen,
202
625083
2435
açıkça öğretilmesi gereken yeteneklerdir.
10:39
the sameaynı way we teachöğretmek things
like readingokuma and mathmatematik.
203
627542
3309
10:42
And this lessonders is not reservedsaklıdır
for studentsöğrencilerin of one singletek demographicdemografik.
204
630875
4226
Bu ders tek bir demografiğin
öğrencileri için ayrılmadı.
10:47
Things like questioningsorgulama
and makingyapma observationsgözlemler
205
635125
2191
Sorgulamak, gözlem yapmak
ve eleştirel düşünmek gibi şeyler
10:49
and criticalkritik thinkingdüşünme
206
637340
1261
10:50
are things that any studentÖğrenci
of any raceyarış or ethnicityEtnik Yapı
207
638625
2518
hangi ırktan, etnikten, geçmişten, dilden,
10:53
or backgroundarka fon or languagedil or incomegelir
or zipzip codekod should be learningöğrenme in schoolsokullar.
208
641167
5125
gelirden veya posta kodundan gelirse
gelsin okulda öğrenmeleri gereken şeyler.
10:59
AlsoAyrıca, deliberatekasıtlı avoidancekaçınma
of these conversationskonuşmaları
209
647250
4268
Aynı zamanda, bu konuşmaları
kasıtlı göz ardı etme
öğrencilerimize çok şey söylüyor çünkü
çocuklar öğretmenleri ve ders kitaplarının
11:03
speakskonuşur volumeshacimleri to our studentsöğrencilerin
210
651542
2351
11:05
because kidsçocuklar noticeihbar when theironların teachersöğretmenler,
when theironların textbooksders kitapları
211
653917
4684
beyaz olmayan insanlar veya kadınların
11:10
leaveayrılmak out the voicessesleri and experiencesdeneyimler
of people like womenkadınlar or people of colorrenk.
212
658625
4559
seslerini ve deneyimlerini
dahil etmediğini fark ediyor.
11:15
SilenceSessizlik speakskonuşur volumeshacimleri.
213
663208
2542
Sessizlik çok şey söylüyor.
11:18
I recentlyson günlerde askeddiye sordu my classsınıf of third-gradersüçüncü sınıf öğrencileri
214
666625
2393
Son zamanlarda üçüncü sınıf öğrencilerime
11:21
what they would say to adultsyetişkinler
who think they're too younggenç
215
669042
2684
eşitlik sorunlarını öğrenmek için
çok küçük olduklarını düşünen yetişkinlere
11:23
to learnöğrenmek about issuessorunlar of equityhisse senedi.
216
671750
2601
ne söyleyeceklerini sordum.
11:26
And while this is a smallküçük sampleNumune
of my 25 studentsöğrencilerin,
217
674375
4934
Bu arada bu 25 öğrencilik küçük bir örnek,
11:31
all of them agreedkabul
218
679333
1268
hepsi onların sadece bu tür konularda
konuşmak için yeterlikte olduğunu değil
11:32
that not only are they capableyetenekli
of havingsahip olan these conversationskonuşmaları,
219
680625
3268
aynı zamanda bir ayrıcalık
olarak değil bir hak olarak
11:35
but they viewgörünüm it, the right to learnöğrenmek it,
as a right and not as a privilegeayrıcalık.
220
683917
5642
öğrenmeye hakları olduklarını
konusunda hemfikir oldular.
11:41
And, in theironların wordskelimeler:
221
689583
2310
Onların kelimeleriyle:
11:43
"We're bigbüyük enoughyeterli
to know about these things
222
691917
2142
"Bu şeyleri bilmek için yeterince büyüğüz
11:46
because these problemssorunlar
are happeningolay where we livecanlı.
223
694083
2851
çünkü bu problemler
yaşadığımız yerde oluyor.
11:48
And we have the right to talk about them
224
696958
2101
Onlar hakkında konuşmaya hakkımız var
11:51
because it will be our life
in the futuregelecek."
225
699083
3310
çünkü ileride bizim hayatımız olacak."
11:54
Thank you.
226
702417
1267
Teşekkür ederim.
(Alkışlar)
11:55
(ApplauseAlkış)
227
703708
4542
Translated by Gözde Alpçetin
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Liz Kleinrock - Educator
Liz Kleinrock creates curricular content for K-12 students around issues of diversity, equity and inclusion.

Why you should listen

Liz Kleinrock specializes in creating engaging and accessible units of study for all ages of learners. She began her career in education as an AmeriCorps volunteer teacher in Oakland, California in 2009, and she has since served as both a classroom educator and diversity coordinator in Los Angeles, California. She also works with schools and districts throughout the United States to develop workshops and trainings that support culturally responsive practices that fit the needs of specific communities. 

Kleinrock's teaching practice gained national attention in 2017 after her classroom became the subject of a documentary short produced by Fluid Film. In 2018, she received the Teaching Tolerance Award for Excellence in Teaching, and her lessons on teaching consent and personal boundaries to students have gained international attention through media outlets such as CNN, The Washington Post, The Huffington Post and NPR. Kleinrock has published articles with Heinemann Publishing and Teaching Tolerance on destigmatizing privilege, trauma-informed teaching and cultivating relationships with students and families. She is writing her first book.

More profile about the speaker
Liz Kleinrock | Speaker | TED.com