ABOUT THE SPEAKER
Michele Wucker - Author, policy analyst
Michele Wucker coined the term "gray rhino" as a metaphor for obvious risks that are neglected despite -- in fact, often because of -- their size and likelihood.

Why you should listen

Michele Wucker's term "gray rhino" has moved markets and shaped financial policies around the world. She is the author of the international bestseller The Gray Rhino: How to Recognize and Act on the Obvious Dangers We Ignore, which China's leadership has used to frame and communicate its efforts to crack down on financial risk.

Drawing on three decades of experience in financial media and think tank management, turnarounds and policy analysis, Wucker is founder of the Chicago-based strategy firm Gray Rhino & Company, which helps organizations to better manage gray rhino risks. She speaks regularly on risk management, leadership, macro strategy and decision-making for high-level global audiences. She has been recognized as a Young Global Leader of the World Economic Forum and a Guggenheim Fellow, among other honors.

Wucker's first two books, Lockout: Why America Keeps Getting Immigration Wrong When Our Prosperity Depends on Getting It Right and Why the Cocks Fight: Dominicans, Haitians, and the Struggle for Hispaniola, continue to influence policy debates.

More profile about the speaker
Michele Wucker | Speaker | TED.com
TED Salon U.S. Air Force

Michele Wucker: Why we ignore obvious problems -- and how to act on them

Michele Wucker: Apaçık problemleri görmezden gelme nedenimiz -- ve bunlarla baş etme yolları

Filmed:
2,179,064 views

Neden ekonomik krizler ve iklim değişikliği gibi büyük problemleri çoğu zaman görmezden geliriz, farkına vardığımızda da artık çok geçtir? Siyaset stratejisi uzmanı Michele Wucker bu konuşmasında son derece nadir, hiçbir şekilde öngörülemez ve önlenemez bir felaketi sembolize eden "siyah kuğu" metaforunu, yok saymayı tercih ettiğimiz tehlikenin aslında önlenebilir olduğu düşüncesini tüm gerçekliğiyle sembolize eden "gri gergedan" metaforuyla değiştirmeye teşvik ediyor bizleri. Wucker, bir yandan aslında öngörülebilir krizlerin bizi neden ansızın yakaladıklarını açıklarken bir yandan da şu anda dahi bize doğru hücum eden gergedanların olabileceğine dair belirtileri gözler önüne seriyor.
- Author, policy analyst
Michele Wucker coined the term "gray rhino" as a metaphor for obvious risks that are neglected despite -- in fact, often because of -- their size and likelihood. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
So what if there were
a highlybüyük ölçüde obviousaçık problemsorun
0
1375
3976
Düşünün ki ortada büyük bir sorun var
apaçık gözünüzün önünde duruyor.
00:17
right in frontön of you?
1
5375
1601
00:19
One that everyoneherkes was talkingkonuşma about,
2
7000
3143
Öyle bir sorun ki herkes ondan bahsediyor
00:22
one that affectedetkilenmiş you directlydirekt olarak.
3
10167
2291
ve sizleri de doğrudan etkiliyor.
00:25
Would you do everything
withiniçinde your powergüç to fixdüzeltmek things
4
13542
4309
İşler daha da kötüleşmeden
bu sorunu çözmek için
elinizden gelen her şeyi yapar mıydınız?
00:29
before they got worsedaha da kötüsü?
5
17875
1458
00:32
Don't be so sure.
6
20667
1726
Cevabınızdan çok da emin olmayın!
00:34
We are all much more likelymuhtemelen
than any of us would like to admititiraf etmek
7
22417
4434
Zira biz, gözümüzün önünde apaçık duran
gerçekleri görmemeye meyilliyizdir
00:38
to missbayan what's right in frontön of our eyesgözleri.
8
26875
2976
ve hiçbirimiz bunu kabullenmek istemez.
00:41
And in factgerçek,
9
29875
1434
Hatta öyle ki
00:43
we're sometimesara sıra mostçoğu likelymuhtemelen
to turndönüş away from things
10
31333
3726
iş veya özel hayatımızda
ya da dünya üzerinde karşılaşabileceğimiz
00:47
preciselytam because of the threattehdit
that they representtemsil etmek to us,
11
35083
4643
tehlikeleri bize hatırlattıkları için
00:51
in business, life and the worldDünya.
12
39750
2125
bu gerçeklerden gözümüzü kaçırırız.
00:55
So I want to give you an exampleörnek
from my worldDünya, economicekonomik policypolitika.
13
43125
4292
Kendi alanımdan, ekonomi politikasından
bir örnek vermek istiyorum.
01:00
So when AlanAlan GreenspanGreenspan
was headkafa of the FederalFederal ReserveRezerv,
14
48708
3310
Merkez Bankası'nın başındayken
Alan Greenspan'in tüm görevi,
01:04
his entiretüm job was to watch out
for problemssorunlar in the US economyekonomi
15
52042
5476
ABD ekonomisindeki sorunlara karşı
dikkatli hareket etmek
01:09
and to make sure that they
didn't spinçevirmek out of controlkontrol.
16
57542
2726
ve bu sorunların
kontrolden çıkmamalarını sağlamaktı.
01:12
So, after 2006,
17
60292
1934
2006 sonrasına geldiğimizde ise
01:14
when realgerçek estatearazi pricesfiyatları peakedkadar yükseldi,
18
62250
2559
gayrimenkul fiyatlarının
yükselmesiyle birlikte
01:16
more and more and more
respecteditibarlı leadersliderler and institutionskurumlar
19
64833
4601
her geçen gün daha fazla
hatırı sayılır lider ve kurum
01:21
startedbaşladı to soundses the alarmalarm bellsçan
20
69458
2601
kredi riskleri ve piyasa
balonlarından bahsederek
01:24
about riskyriskli lendingborç verme
and dangeroustehlikeli marketpazar bubbleskabarcıklar.
21
72083
4042
tehlike çanlarını çalmaya başladı.
01:29
As you know, in 2008
it all camegeldi tumblingyuvarlanan down.
22
77250
3809
Sizlerin de bildiği gibi
2008'de her şey tepetaklak oldu.
01:33
BanksBankalar collapsedçökmüş,
23
81083
1560
Bankalar battı,
01:34
globalglobal stockStok marketspiyasalar
lostkayıp nearlyneredeyse halfyarım theironların valuedeğer,
24
82667
3226
uluslararası piyasalar değerlerinin
yarısına yakınını kaybetti,
01:37
millionsmilyonlarca and millionsmilyonlarca of people
lostkayıp theironların homesevler to foreclosurerehine.
25
85917
4601
milyonlarca insanın evine haciz konuldu.
01:42
And at the bottomalt,
26
90542
1267
En sonunda
01:43
nearlyneredeyse one in 10 AmericansAmerikalılar
was out of work.
27
91833
3375
neredeyse her 10 Amerikalıdan biri
işsiz kalmış oldu.
01:48
So after things calmedsakinleştirdi down a little bitbit,
28
96875
2351
Ortalık biraz durulduğunda ise
01:51
GreenspanGreenspan and manyçok othersdiğerleri
camegeldi out with a postmortemöldükten sonra and said,
29
99250
4726
Greenspan ve daha pek çoğu,
ellerinde bir durum analiziyle
"Krizi öngörmek mümkün değildi," dediler
01:56
"NobodyKimse could have predictedtahmin that crisiskriz."
30
104000
2042
01:58
They calleddenilen it "a blacksiyah swanKuğu."
31
106792
2476
ve krizi "bir siyah kuğu"
olarak nitelendirdiler.
02:01
Something that was unimaginabledüşünülemez,
32
109292
2809
Yani hayal edilemez bir şey olarak,
02:04
unforeseeableönceden görülemez and completelytamamen improbableolasılıksız.
33
112125
4000
öngörülemez ve kesinlikle
olasılıksız bir şey olarak.
02:09
A totalGenel Toplam surprisesürpriz.
34
117500
2018
Tam anlamıyla bir sürpriz yani.
02:11
ExceptHariç it wasn'tdeğildi always suchböyle a surprisesürpriz.
35
119542
3892
Ancak bu durum aslında
hiç de bir sürpriz gibi gelişmedi.
02:15
For exampleörnek, my ManhattanManhattan apartmentapartman
nearlyneredeyse doubledkatına in valuedeğer
36
123458
4393
Benim Manhattan'daki dairem örneğin
dört yıldan daha kısa bir süre içinde
02:19
in lessaz than fourdört yearsyıl.
37
127875
2059
değerini neredeyse ikiye katlamıştı.
02:21
I saw the writingyazı on the wallduvar
and I soldsatıldı it.
38
129958
3268
Ben de tehlike işaretlerini
görüp satmıştım evimi.
02:25
(LaughterKahkaha)
39
133250
2601
(Gülüşmeler)
02:27
(ApplauseAlkış)
40
135875
2250
(Alkışlar)
02:31
So, a lot of other people
alsoAyrıca saw the warninguyarı,
41
139792
2226
Diğer birçok insan da
aynı tehlikeyi gördü,
02:34
spokekonuştu out publiclyGenel olarak
42
142042
1625
gördüklerini halkla da paylaştılar
02:36
and they were ignoredihmal.
43
144958
1976
ve sadece göz ardı edildiler.
02:38
So we didn't know exactlykesinlikle
what the crisiskriz was going to look like,
44
146958
4226
Sonuç olarak bu krizin nasıl görüneceğini
ya da beraberinde neler getireceğini
02:43
not the exactkesin parametersparametreler,
45
151208
2018
bire bir bilemesek de
02:45
but we could all tell
46
153250
1851
bize doğru hücum eden şeyin
02:47
that the thing cominggelecek at us
was as dangeroustehlikeli, visiblegözle görülür and predictabletahmin edilebilir
47
155125
6351
koca, gri bir gergedan kadar tehlikeli,
aşikâr ve önceden kestirilebilir
02:53
as a giantdev graygri rhinoGergedan
chargingdoldurma right at us.
48
161500
3208
olduğunu hepimiz görebiliyorduk.
02:57
The blacksiyah swanKuğu lendsödünç itselfkendisi
49
165792
2017
Siyah kuğu teorisi,
02:59
to the ideaFikir that we don't have
powergüç over our futuresvadeli işlem.
50
167833
3875
geleceğimiz üzerinde hiçbir kontrolümüz
olmadığı fikrini düşündürür bize.
03:04
And unfortunatelyne yazık ki, the lessaz controlkontrol
that we think we have,
51
172750
4809
Olaylar üzerinde kontrolümüzün
ne kadar az olduğunu düşünmemiz de
03:09
the more likelymuhtemelen we are to downplayTürkiye'nin üyeliğiyle it
52
177583
3101
maalesef var olanı
bir o kadar küçümsememize
ya da tamamıyla
göz ardı etmemize yol açar.
03:12
or ignorealdırmamak it entirelyBaştan sona.
53
180708
2000
03:16
And this dangeroustehlikeli dynamicdinamik
masksmaskeleri anotherbir diğeri problemsorun:
54
184458
3851
Bu tehlikeli düşünce de
başka bir gerçeği görünmez kılar:
03:20
that mostçoğu of the problemssorunlar
that we're facingkarşı
55
188333
2185
önümüzdeki sorunların
çoğunun ne kadar olası,
03:22
are so probablemuhtemel and obviousaçık,
56
190542
2601
aşikâr ve görünür olmasına rağmen
03:25
they're things that we can see,
but we still don't do anything about.
57
193167
3458
yine de parmağımızı dahi
oynatmadığımız gerçeğini.
03:29
So I createdoluşturulan the graygri rhinoGergedan metaphormecaz
58
197792
2476
İşte ben de gri gergedan
metaforunu yarattım
03:32
to meetkarşılamak what I feltkeçe was an urgentacil need.
59
200292
3059
zira böyle bir metafora
gerçekten ihtiyaç vardı.
03:35
To help us to take a freshtaze look,
60
203375
2518
Yeni bir gözle bakabilmemize
yardımcı olsun diye,
03:37
with the sameaynı passiontutku
that people had for the blacksiyah swanKuğu,
61
205917
2684
aynı siyah kuğunun benimsendiği
gibi benimseyelim diye,
03:40
but this time, for the things
that were highlybüyük ölçüde obviousaçık,
62
208625
3851
ancak bu sefer son derece
aşikâr şeyler için kullanalım diye,
03:44
highlybüyük ölçüde probablemuhtemel, but still neglectedbakımsız.
63
212500
3958
son derece olası, yine de
yok sayılan şeyler için.
03:50
Those are the graygri rhinosgergedanlar.
64
218542
2809
İşte bu tip şeylere
gri gergedanlar diyorum.
03:53
OnceBir kez you startbaşlama looking for graygri rhinosgergedanlar,
65
221375
2309
Eğer bu gri gergedanları
görmek isterseniz
03:55
you see them in the headlineshaber başlıkları everyher day.
66
223708
2709
her gün başlıklara
bir göz atmanız yeterli.
03:59
And so what I see in the headlineshaber başlıkları
is anotherbir diğeri bigbüyük graygri rhinoGergedan,
67
227250
3726
İşte benim bugün başlıklarda
gördüğüm de koca bir gri gergedan,
04:03
a newyeni highlybüyük ölçüde probablemuhtemel financialmali crisiskriz.
68
231000
4167
yepyeni, son derece olası
bir ekonomik kriz.
04:08
And I wondermerak etmek if we'vebiz ettik learnedbilgili anything
in the last 10 yearsyıl.
69
236458
3851
Merak ediyorum, son 10 yılda
bir şeyler öğrenebildik mi acaba?
04:12
So if you listen
to WashingtonWashington or WallDuvar StreetSokak,
70
240333
3393
Washington'da ya da Wall Street'te
konuşulanlara bakarsanız
04:15
you could almostneredeyse be forgivenaffetmiş for thinkingdüşünme
that only smoothpürüzsüz sailingyelkencilik laidkoydu aheadönde.
71
243750
6792
geleceğimizin dalgasız, dümdüz
bir deniz gibi olduğunu sanırsınız.
04:23
But in ChinaÇin, where I spendharcamak a lot of time,
72
251375
3101
Benim çokça vakit geçirdiğim Çin'de ise
04:26
the conversationkonuşma is totallybütünüyle differentfarklı.
73
254500
2892
konuşulanlar son derece farklı.
04:29
The entiretüm economicekonomik teamtakım,
74
257416
2226
Ekonomiden sorumlu ekibin tümü,
04:31
all the way up to presidentDevlet Başkanı
XiXI JinpingJinping himselfkendisi,
75
259666
2977
devlet başkanı Xi Jinping de
dahil olmak üzere,
04:34
talk very specificallyözellikle and clearlyAçıkça
76
262667
2726
son derece açık bir şekilde
ve bilhassa sanki birer
gri gergedanlarmış gibi
04:37
about financialmali risksriskler as graygri rhinosgergedanlar,
77
265417
3851
ekonomik risklerden ve bu riskleri
nasıl dize getireceklerinden konuşuyorlar.
04:41
and how they can tameuysal them.
78
269292
2226
04:43
Now, to be sure, ChinaÇin and the US
79
271542
1601
Kuşkusuz ki Çin ve ABD
çok farklı devlet
sistemleriyle yönetiliyorlar,
04:45
have very, very differentfarklı
systemssistemler of governmenthükümet,
80
273167
2267
bu da yapabilecekleri
ya da yapamayacakları şeyleri belirliyor.
04:47
whichhangi affectsetkiler what
they're ableyapabilmek to do or not.
81
275458
2310
04:49
And manyçok of the rootkök causesnedenleri
for theironların economicekonomik problemssorunlar
82
277792
2809
Ekonomik problemlerin çoğunun
temel nedenleri de
04:52
are totallybütünüyle differentfarklı.
83
280625
1351
farklı tabii bu iki ülkede.
04:54
But it's no secretgizli
that bothher ikisi de countriesülkeler have problemssorunlar
84
282000
3601
Ancak iki ülkenin de
borçlarıyla, eşitsizlikle
04:57
with debtborç, with inequalityeşitsizlik
and with economicekonomik productivityverimlilik.
85
285625
3958
ve ekonomik verimlilikle ilgili sorunları
olduğu herkesin bildiği bir gerçek.
05:03
So how come the conversationskonuşmaları
are so differentfarklı?
86
291042
2208
Peki sorunları aynıysa
duruşları niye farklı?
05:06
You could actuallyaslında asksormak this questionsoru,
87
294167
1851
Aslında aynı soruyu
05:08
not just about countriesülkeler,
88
296042
2309
sadece ülkelerin değil insanların da
05:10
but about just about everyoneherkes.
89
298375
2309
duruş farklılıkları ile
ilgili sorabilirsiniz.
05:12
The autoOto companiesşirketler that put safetyemniyet first
90
300708
3893
Güvenliği her şeyden önce tutan
otomobil üreticileri
05:16
and the onesolanlar that don't botherrahatsız
to recallhatırlama theironların shoddyçaput carsarabalar
91
304625
2768
ve kalitesiz arabalarını geri çekmek için
mutlaka birilerinin ölmesini
bekleyenlerle ilgili mesela.
05:19
untila kadar after people dieölmek.
92
307417
2500
05:24
The grandparentsBüyükanne ve büyükbaba who,
in preparinghazırlamak for the inevitablekaçınılmaz --
93
312417
5476
Ya da kaçınılmaz son için hazırlık yapan
büyükanneler ve büyükbabalarla ilgili,
05:29
the onesolanlar who have the eulogyövgü writtenyazılı,
94
317917
1791
hani şu cenaze metnini bile yazanlarla,
05:33
the menumenü for the funeralcenaze lunchöğle yemeği.
95
321125
1893
menüyü bile hazırlayanlarla ilgili.
05:35
(LaughterKahkaha)
96
323042
1476
(Gülüşmeler)
05:36
My grandparentsBüyükanne ve büyükbaba did.
97
324542
1309
Benimkiler hazırlamıştı.
05:37
(LaughterKahkaha)
98
325875
1476
(Gülüşmeler)
05:39
And everything but the finalnihai datetarih
chiseledkeskin into the gravestonemezar taşı.
99
327375
5101
Böyleleri mezar taşını bile önceden
oydurur da bir ölüm tarihini boş bırakır.
05:44
But then you have the grandparentsBüyükanne ve büyükbaba
on the other sideyan,
100
332500
2477
Bir de diğer türlü büyükanneler
büyükbabalar vardır
05:47
who don't put
theironların finalnihai affairsişler in ordersipariş,
101
335001
2517
ki hiçbir işlerini yoluna koymazlar,
05:49
who don't get ridkurtulmuş of all the junkÖnemsiz
102
337542
1601
atılacaklarını bile ayırmazlar,
05:51
they'veonlar ettik been hoardingPanosu
for decadeson yıllar and decadeson yıllar
103
339167
2101
yıllar boyunca onca şeyi
istiflemişlerdir de
05:53
and leaveayrılmak theironların kidsçocuklar to dealanlaştık mı with it.
104
341292
1791
düzenleme işini çocuklarına bırakırlar.
05:56
So what makesmarkaları the differencefark
betweenarasında one sideyan and the other?
105
344208
4060
Peki bu iki taraf arasındaki fark
nereden geliyor?
06:00
Why do some people
see things and dealanlaştık mı with them,
106
348292
2601
Nasıl oluyor da bazıları
gerçeklerle başa çıkarken
06:02
and the other onesolanlar just look away?
107
350917
2250
diğerleri gözlerini kaçırmayı seçiyor?
06:06
So the first one has to do
with culturekültür, societytoplum,
108
354958
3310
Bunun öncelikle içinde yaşadığınız
kültür ve toplumla,
çevrenizdeki insanlarla ilgisi var.
06:10
the people around you.
109
358292
1458
06:12
If you think that someonebirisi around you
110
360917
2684
Yani olur da düşersen
etrafındakilerden birinin
06:15
is going to help
pickalmak you up when you falldüşmek,
111
363625
2768
sana yardım edeceğini düşünüyorsan
06:18
you're much more likelymuhtemelen
to see a dangerTehlike as beingolmak smallerdaha küçük.
112
366417
3208
var olan bir tehlikeyi olduğundan
küçük görme eğiliminde oluyorsun.
06:22
And that allowsverir us to take
good chancesşansı, not just the badkötü onesolanlar.
113
370542
4684
Ki bu da sadece kötü değil aynı zamanda
da iyi riskler almamızı sağlıyor.
06:27
For exampleörnek, like riskingriske criticismeleştiri
114
375250
2393
Tıpkı kimsenin bahsetmek istemediği
06:29
when you talk about the dangerTehlike
that nobodykimse wants you to talk about.
115
377667
3517
bir tehlikeden bahsederek eleştirilme
riskini göze almak gibi.
06:33
Or takingalma the opportunitiesfırsatlar
that are kindtür of scarykorkutucu,
116
381208
2893
Ya da ürkütücü görünen, bir nevi
gri gergedanlara benzeyen fırsatları
06:36
so in theironların ownkendi way are graygri rhinosgergedanlar.
117
384125
3268
yine de değerlendirmek gibi.
06:39
So the US has a very
individualistbireyci culturekültür -- go it aloneyalnız.
118
387417
3958
ABD'nin kültürü son derece bireysel,
herkes kendi başına yani.
06:44
And paradoxicallyParadoksal olarak,
119
392125
1601
İlginçtir ki bu durum
06:45
this makesmarkaları manyçok AmericansAmerikalılar
much lessaz openaçık to changedeğişiklik
120
393750
3726
Amerikalıları değişime
ve iyi riskler almaya
06:49
and takingalma good risksriskler.
121
397500
1559
kapalı yapmış.
06:51
In ChinaÇin, by contrastkontrast,
122
399083
1935
Halbuki Çin'deki insanlar,
06:53
people believe that the governmenthükümet
is going to keep problemssorunlar from happeningolay,
123
401042
3726
devletin doğabilecek
problemleri önleyeceğine inanıyor,
06:56
whichhangi mightbelki not always be what happensolur,
but people believe it.
124
404792
3434
bu her zaman gerçekleşmese de
insanlar inanmaya devam ediyor.
07:00
They believe they can relygüvenmek
on theironların familiesaileleri,
125
408250
2101
Ailelerine güvenebileceklerini
düşünüyorlar,
07:02
so that makesmarkaları them more likelymuhtemelen
to take certainbelli risksriskler.
126
410375
3018
bu da onları belirli riskleri almaya
daha meyilli yapıyor.
07:05
Like buyingalış BeijingBeijing realgerçek estatearazi,
127
413417
1601
Tıpkı Pekin'de gayrimenkul almak
07:07
or like beingolmak more openaçık about the factgerçek
that they need to changedeğişiklik directionyön,
128
415042
3892
ya da yönlerini değiştirmeleri gerektiği
düşüncesine açık olmak gibi
07:10
and in factgerçek, the pacehız of changedeğişiklik in ChinaÇin
is absolutelykesinlikle amazingşaşırtıcı.
129
418958
3875
ki Çin'in değişim hızı
gerçekten de inanılmaz seviyede.
07:15
Secondİkinci of all,
130
423958
1851
İkinci nedene gelirsek
07:17
how much do you know about a situationdurum,
131
425833
2143
durum hakkında ne kadar bilgiye sahipsin?
07:20
how much are you willingistekli to learnöğrenmek?
132
428000
1875
Olanları öğrenmeye ne kadar isteklisin?
07:22
And are you willingistekli to see things
even when it's not what you want?
133
430958
3726
Görmek istemediğin şeyleri bile
görmeye hazır mısın?
07:26
So manyçok of us are so unlikelyolası olmayan
134
434708
2893
Çoğumuz, sevmediğimiz
07:29
to payödeme attentionDikkat to the things
that we just want to blacksiyah out,
135
437625
3268
ve örtbas ettiğimiz şeylere
07:32
we don't like them.
136
440917
1267
dikkat bile etmeyiz.
07:34
We payödeme attentionDikkat to what we want to see,
what we like, what we agreeanlaşmak with.
137
442208
3750
Dikkatimizi görmek istediğimiz, hoşumuza
giden, bağdaştığımız şeylere veririz.
07:39
But we have the opportunityfırsat
and the abilitykabiliyet
138
447125
2434
Halbuki bu kör noktalarımızı onaracak
07:41
to correctdoğru those blindkör spotsnoktalar.
139
449583
2601
olanağa ve yeterliliğe sahibiz.
07:44
I spendharcamak a lot of time
talkingkonuşma with people of all walksyürüyüşleri of life
140
452208
3268
Her kesimden insanla çokça zaman geçirme,
onlarla hayat duruşları
07:47
about the graygri rhinosgergedanlar in theironların life
and theironların attitudestutumlar.
141
455500
3018
ve gri gergedanlarıyla
ilgili konuşma fırsatım oldu.
07:50
And you mightbelki think
142
458542
1559
Risk almaktan en çok korkan
07:52
that the people
who are more afraidkorkmuş of riskrisk,
143
460125
2476
ve bu konuda en hassas olan insanların
07:54
who are more sensitivehassas to them,
144
462625
1684
değişime de en az açık olan
07:56
would be the onesolanlar
who would be lessaz openaçık to changedeğişiklik.
145
464333
3435
insanlar olduğunu düşünebilirsiniz.
07:59
But the oppositekarşısında is actuallyaslında truedoğru.
146
467792
2017
Ama gerçek tam da tersi.
08:01
I've foundbulunan that the people
147
469833
1310
Ben gördüm ki
08:03
who are wilingwiling to recognizetanımak
the problemssorunlar around them
148
471167
2476
etraflarındaki sorunların
farkına varmaya hazır olan
08:05
and make plansplanları
149
473667
1351
ve bunun için plan yapanlar,
08:07
are the onesolanlar who are ableyapabilmek
to toleratekatlanmak more riskrisk, good riskrisk,
150
475042
3559
hayatlarında daha fazla riske
hatta iyi riske yer verebilen
08:10
and dealanlaştık mı with the badkötü riskrisk.
151
478625
2643
ve kötü riskle de
baş edebilen insanlar oluyor.
08:13
And it's because as we seekaramak informationbilgi,
152
481292
2976
Bunun sebebi de, bilginin
peşine düştüğümüzde aslında
08:16
we increaseartırmak our powergüç to do something
about the things that we're afraidkorkmuş of.
153
484292
4583
korktuğumuz şeylere karşı harekete
geçmek için güç topluyor olmamızdır.
08:21
And that bringsgetiriyor me to my thirdüçüncü pointpuan.
154
489708
2101
Buradan da üçüncü nedene
bağlamak istiyorum.
08:23
How much controlkontrol do you feel that you have
155
491833
3393
Sizler, hayatınızdaki
gri gergedanlar üzerinde
ne kadar kontrolünüz olduğunu
düşünüyorsunuz?
08:27
over the graygri rhinosgergedanlar in your life?
156
495250
1958
08:30
One of the reasonsnedenleri we don't actdavranmak
157
498167
2142
Harekete geçmememizin
nedenlerinden biri de
08:32
is that we oftensık sık feel too helplessçaresiz.
158
500333
2768
çoğu zaman çaresiz hissetmemiz zira.
08:35
Think of climateiklim changedeğişiklik,
it can feel so bigbüyük,
159
503125
2934
İklim değişikliği örneğin,
öyle büyük bir problem ki
08:38
that not a singletek one of us
could make a differencefark.
160
506083
4018
hiçbirimizin elinden bir şey
gelmezmiş gibi hissettiriyor insana.
08:42
So some people go about life denyinginkar it.
161
510125
2643
Böylelikle bazıları hayatını
inkârla geçirirken
08:44
Other people blamesuçlama everyoneherkes
exceptdışında themselveskendilerini.
162
512792
3184
diğerleri kendileri hariç herkesi
suçlayıp duruyor.
08:48
Like my friendarkadaş who saysdiyor
he's not ever going to give up his SUVSUV
163
516000
2933
Tıpkı bir arkadaşımın, Çin'deki
kömür fabrikaları durduğu sürece
08:50
untila kadar they stop buildingbina
coalkömür plantsbitkiler in ChinaÇin.
164
518957
2186
4 çekerli arabasından vazgeçmemesi gibi.
08:53
But we have an opportunityfırsat to changedeğişiklik.
165
521167
3392
Halbuki bizim
değişim için bir fırsatımız var.
08:56
No two of us are the sameaynı.
166
524583
2143
Hepimiz birbirimizden farklıyız
08:58
EveryHer singletek one of us has the opportunityfırsat
to changedeğişiklik our attitudestutumlar,
167
526750
4893
ve her birimiz de duruşumuzu
değiştirme fırsatına sahibiz,
09:03
our ownkendi and those of people around us.
168
531667
2726
hem kendi hem de
etrafımızdakilerin duruşunu.
09:06
So todaybugün, I want to inviteDavet etmek all of you
169
534417
3226
Bu sebeple ben de bugün,
buradaki herkesi
09:09
to joinkatılmak me in helpingyardım ediyor to sparkkıvılcım
an openaçık and honestdürüst conversationkonuşma
170
537667
4684
etrafımızdaki insanlarla
dünyamızdaki gri gergedanlar üzerine
09:14
with the people around you,
171
542375
1476
açıkça ve dürüstçe konuşmaya
09:15
about the graygri rhinosgergedanlar in our worldDünya,
172
543875
3351
ve gergedanlarımızla nasıl baş ettiğimizi
09:19
and be brutallyvahşice honestdürüst
about how well we're dealingmuamele with them.
173
547250
3934
katıksız, dürüst bir şekilde
anlatmaya davet ediyorum.
09:23
I hearduymak so manyçok timeszamanlar in the StatesBirleşik,
174
551208
2643
ABD'de çok sık duyduğum bir şey var:
09:25
"Well, of coursekurs we should
dealanlaştık mı with obviousaçık problemssorunlar,
175
553875
2684
"Tabii ki apaçık problemlerle
baş etmemiz gerekir
09:28
but if you don't see
what's in frontön of you,
176
556583
2060
ancak bir insan gözünün önünde
olanları göremiyorsa
09:30
you're eitherya dumbdilsiz or ignorantcahil."
177
558667
2142
zaten ya akılsız ya da cahildir."
09:32
That's what they say,
and I could not disagreekatılmıyorum more.
178
560833
3768
Onlar böyle söylese de
ben tam tersini düşünüyorum.
09:36
If you don't see what's in frontön of you,
179
564625
2684
Gözünün önünde olanları göremiyor olman
09:39
you're not dumbdilsiz, you're not ignorantcahil,
180
567333
3268
seni ne akılsız ne de cahil yapar,
09:42
you're humaninsan.
181
570625
1684
sadece insan olduğunu gösterir.
09:44
And oncebir Zamanlar we all recognizetanımak
that sharedpaylaşılan vulnerabilityGüvenlik açığı,
182
572333
5226
Eğer bir gün hepimizin içinde olan
bu zafiyetin farkına varabilirsek
09:49
that givesverir us the powergüç to openaçık our eyesgözleri,
183
577583
4393
işte o zaman
hepimizin gözlerini açacak,
bizlere gözümüzün önünde
olanları gösterecek
09:54
to see what's in frontön of us
184
582000
1934
09:55
and to actdavranmak before we get trampledayaklar altına.
185
583958
3459
ve ezilmeden önce harekete geçmemizi
sağlayacak gücü de bulacağız.
10:01
(ApplauseAlkış)
186
589208
3292
(Alkışlar)
Translated by Gamze Blommerde
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Michele Wucker - Author, policy analyst
Michele Wucker coined the term "gray rhino" as a metaphor for obvious risks that are neglected despite -- in fact, often because of -- their size and likelihood.

Why you should listen

Michele Wucker's term "gray rhino" has moved markets and shaped financial policies around the world. She is the author of the international bestseller The Gray Rhino: How to Recognize and Act on the Obvious Dangers We Ignore, which China's leadership has used to frame and communicate its efforts to crack down on financial risk.

Drawing on three decades of experience in financial media and think tank management, turnarounds and policy analysis, Wucker is founder of the Chicago-based strategy firm Gray Rhino & Company, which helps organizations to better manage gray rhino risks. She speaks regularly on risk management, leadership, macro strategy and decision-making for high-level global audiences. She has been recognized as a Young Global Leader of the World Economic Forum and a Guggenheim Fellow, among other honors.

Wucker's first two books, Lockout: Why America Keeps Getting Immigration Wrong When Our Prosperity Depends on Getting It Right and Why the Cocks Fight: Dominicans, Haitians, and the Struggle for Hispaniola, continue to influence policy debates.

More profile about the speaker
Michele Wucker | Speaker | TED.com