ABOUT THE SPEAKER
Isabel Wilkerson - Journalist, author
The author of "The Warmth of Other Suns," the story of the Great Migration, Isabel Wilkerson is a Pulitzer-winning journalist who uses narrative history to bring to light our shared humanity.

Why you should listen

Pulitzer Prize winner Isabel Wilkerson devoted 15 years to the research and writing of The Warmth of Other Suns. She interviewed more than 1,200 people, unearthed archival works and gathered the voices of the famous and the unknown to tell the epic story of the Great Migration, one of the biggest underreported stories of the 20th century and one of the largest migrations in American history.

The book was named to more than 30 Best of the Year lists, won the National Book Critics Circle Award, among other honors, and made national news when President Obama chose it for summer reading in 2011. In 2012, the New York Times named The Warmth of Other Suns to its list of the best nonfiction books of all time.

Wilkerson won the Pulitzer Prize for her work as Chicago Bureau Chief of the New York Times, making her the first black woman in the history of American journalism to win a Pulitzer and the first African-American to win for individual reporting.

More profile about the speaker
Isabel Wilkerson | Speaker | TED.com
TEDWomen 2017

Isabel Wilkerson: The Great Migration and the power of a single decision

Isabel Wilkerson: Büyük Göç ve tek bir kararın gücü

Filmed:
1,141,480 views

Bazen tek bir karar tarihin akışını değiştirebilir. Jim Crow South'dan altı milyon Afrikalı Amerikalının, I. Dünya Savaşı ile 1970'ler arasında Kuzey ve Batı'daki şehirlere akın etmesinin Büyük Göç hikâyesini anlatırken gazeteci ve yazar Isabel Wilkerson'a katılın. Wilkerson en alt sosyal sınıfa mensup insanların Amerikan tarihinde ilk defa seçeneklerinin olduğunu, bunları seçmeye istekli olduklarını ve ilk defa doğuştan gelen yetenekleri ile seçme şanslarının olduğunu söylüyor. “Bu insanlar icraatlarıyla, Kuzey ve Güney otorite güçlerinin yapamadıklarını yapabildiler. Kendi kendilerini kurtardılar.”
- Journalist, author
The author of "The Warmth of Other Suns," the story of the Great Migration, Isabel Wilkerson is a Pulitzer-winning journalist who uses narrative history to bring to light our shared humanity. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
ImagineHayal with me this scenefaliyet alani, sahne.
0
881
2713
Şu sahneyi benimle hayal edin.
00:16
It's a scenefaliyet alani, sahne that playedOyunun out
in nearlyneredeyse all of our familiesaileleri.
1
4889
4798
Bu, neredeyse hepimizin ailesinde
gerçekleşmiş bir sahne.
00:22
It's a scenefaliyet alani, sahne in whichhangi a younggenç personkişi,
2
10633
3396
Bu sahnede bir gencin
00:26
somewherebir yerde in our familyaile treeağaç,
3
14053
2961
soy ağacımızın bir yerlerinde
00:29
somewherebir yerde in our lineagesoy
4
17038
2452
sülalemizin bir noktasında
00:31
had a heartbreakingyürek decisionkarar to make.
5
19514
2533
yürek burkan bir karar vermesi gerekti.
00:35
It was a decisionkarar to leaveayrılmak all
that they had knownbilinen.
6
23776
3890
Bildikleri her şeyi geride
bırakan bir karardı bu.
00:40
And all of the people that they had lovedsevilen
7
28450
3548
Sevdikleri herkesi geride bırakıp
00:44
and to setset out for a placeyer faruzak, faruzak away
8
32022
3992
daha iyi bir yaşam umuduyla
uzaklarda, çok uzaklarda,
00:48
that they had never seengörüldü
9
36038
2095
daha önce hiç görmedikleri bir yer için
00:50
in hopesumutlar that life mightbelki be better.
10
38157
2333
yola çıktılar.
00:53
MigrationGeçiş is usuallygenellikle
a younggenç person'skişiler endeavorçaba.
11
41625
4878
Göç genellikle genç bir kişinin çabasıdır.
00:59
It's the kindtür of thing that you do
when you're on the cuspdoruk of life.
12
47196
3619
Hayatın eşiğindeyken
yaptığınız türden bir şey.
01:03
And so, there is, in all of our familiesaileleri,
13
51355
4025
Yani hepimizin ailesinde
01:07
this younggenç personkişi
somewherebir yerde in our backgroundarka fon.
14
55404
3135
geçmişimizde bir yerlerde
bu genç insan var.
01:11
That personkişi is standingayakta at a dockDock,
15
59641
3230
O kişi bir iskelede duruyor,
01:14
about to boardyazı tahtası a shipgemi
16
62895
1849
Atlantik veya Pasifik Okyanusu'nu
geçecek bir gemiye binmek üzere.
01:16
that will crossçapraz the AtlanticAtlantik
or the PacificPasifik OceanOkyanus.
17
64768
3400
01:20
That personkişi is loadingYükleme up a truckkamyon
18
68823
3302
O kişi bir kamyona biniyor,
01:24
that will crossçapraz the RioRio GrandeGrande.
19
72149
2000
Rio Grande'ye geçecek bir kamyona
01:27
Or that personkişi is standingayakta
20
75165
2904
veya o kişi Kuzey'de,
Jim Crow South'un dışında
01:30
at a railroaddemiryolu platformplatform
21
78093
2302
özgürlük olacağı umuduyla
01:32
about to boardyazı tahtası a traintren
that will crossçapraz riversnehirler and mountainsdağlar
22
80419
5984
dağları ve nehirleri aşacak
01:38
out of the JimJim CrowKarga SouthGüney
23
86427
2190
bir treni
01:40
to what they hopeumut
will be freedomözgürlük in the NorthKuzey.
24
88641
3425
bir demir yolu platformunda bekliyordu.
01:45
And there, with this younggenç personkişi
25
93665
2936
Orada, bu genç insan
01:50
as they are about to boardyazı tahtası that shipgemi,
26
98013
3985
o gemiye
o tekneye
o tıra, o trene binmek üzereyken
01:54
that boattekne,
27
102022
1420
01:55
that truckkamyon, that traintren,
28
103466
3262
01:58
are the people who raisedkalkık them.
29
106752
2412
yanında onu yetiştiren insanlar da vardı.
02:01
TheirOnların motheranne, theironların fatherbaba,
30
109946
2904
Onların anneleri, babaları,
02:04
theironların auntteyze, theironların uncleamca dayı,
theironların grandparentsBüyükanne ve büyükbaba,
31
112874
3849
halaları, amcaları,
büyükbaba ve büyükanneleri,
02:08
whoeverher kim it mightbelki have been
who had gottenkazanılmış them to this pointpuan.
32
116747
3777
onu bu noktaya getiren herkes olabilirdi.
02:13
Those olderdaha eski people
33
121469
1159
Bu yaşlı insanlar
gençlerle o araçlara binecek
durumda değildi.
02:14
were not going to be ableyapabilmek
to make the crossinggeçit with them.
34
122652
3420
02:19
And as they lookedbaktı into the eyesgözleri
of the people who had raisedkalkık them,
35
127247
5290
Gençler, kendilerini yetiştiren insanların
gözlerine baktıklarında
02:24
there was no guaranteegaranti
36
132561
2310
onları tekrar canlı göreceklerinin
02:26
that they would ever see them alivecanlı again.
37
134895
3221
bir garantisi yoktu.
02:31
RememberHatırlıyorum, there was no SkypeSkype,
38
139910
2969
Hatırlayın, Skype,
02:34
no e-maile-mail, no cellhücre phonestelefonlar
39
142903
3515
e-posta, cep telefonu yoktu.
02:38
not even reliabledürüst long-distanceuzun mesafe
telephonetelefon servicehizmet.
40
146442
2968
Hatta sağlıklı bir uzun mesafe
telefon servisi de yoktu.
02:41
And even if there had been,
41
149909
1976
Olsaydı bile
02:43
manyçok of the people that they were leavingayrılma
did not even have telephonestelefonlar.
42
151909
5287
bıraktıkları insanların çoğunun
telefonları yoktu.
02:49
This was going to be a completetamamlayınız breakkırılma
43
157220
3103
Bu onların bildiği ve sevdiği
02:52
from all that they knewbiliyordum
44
160347
2071
insanların tamamından
02:54
and all of the people that they lovedsevilen.
45
162442
2714
tam bir kopuş olacaktı.
02:57
And the very nextSonraki time
46
165180
2024
Bir dahaki sefere
02:59
that they mightbelki hearduymak anything
about the people who had raisedkalkık them
47
167228
5381
onları yetiştirenler hakkında
duyacakları şey
03:04
mightbelki be a telegramtelgraf sayingsöz,
"Your fatherbaba has passedgeçti away."
48
172633
5030
belki de onlardan bir telegraf olacaktı
"Baban öldü."
03:11
Or, "Your motheranne is very, very illhasta.
49
179427
2904
veya "Annen çok çok hasta.
03:15
You mustşart returndönüş home quicklyhızlı bir şekilde
if you are to see her alivecanlı again."
50
183053
5238
Eğer onu tekrar canlı görmek istiyorsan
hemen eve geri dönmek zorundasın."
03:21
That is the magnitudebüyüklük of the sacrificekurban
51
189828
3723
Bu, sırf bizim burada olabilmemiz için
03:25
that had to have happenedolmuş
in nearlyneredeyse all of our familiesaileleri
52
193575
4444
neredeyse ailelerimizin tamamında
olan fedakârlığın büyüklüğü.
03:30
just for us to be here.
53
198043
1533
03:32
A singletek decisionkarar
that changeddeğişmiş the coursekurs of familiesaileleri
54
200565
5254
Ailelerin, soyun, tarihin, ülkelerin
03:37
and lineagessoy and countriesülkeler and historytarih
55
205843
4079
gidişatını değiştiren
03:41
to the currentşimdiki day.
56
209946
1267
tek bir karar.
03:45
One of these migrationgöç streamsakışları
57
213308
2587
Bu göç akımlarından biri
03:47
standsstandları out in waysyolları
that we mayMayıs ayı not realizegerçekleştirmek.
58
215919
2841
fark edemeyeceğimiz yollarla
ön plana çıkıyor.
03:51
It was calleddenilen the Great MigrationGeçiş.
59
219863
2267
O, Büyük Göç olarak adlandırılıyor.
03:54
It was the outpouringdökülme
of sixaltı millionmilyon AfricanAfrika AmericansAmerikalılar
60
222839
5555
Birinci Dünya Savaşı'ndan 1970'lere kadar,
04:00
from the JimJim CrowKarga SouthGüney
61
228418
2087
Jim Crow South'dan gelen
04:02
to the citiesşehirler of the NorthKuzey and WestBatı,
62
230529
2754
altı milyon Afrikalı Amerikalının
04:05
from the time of WorldDünya WarSavaş I
untila kadar the 1970s.
63
233307
3611
Kuzey ve Batı şehirlerine gitmesiydi.
04:10
It standsstandları out because this
was the first time in AmericanAmerikan historytarih
64
238109
6682
Bu, öne çıkıyor çünkü Amerikan tarihinde
ilk kez, Amerika vatandaşlarının,
04:16
that AmericanAmerikan citizensvatandaşlar
had to fleekaçmak the landarazi of theironların birthdoğum
65
244815
6217
zaten vatandaş olmalarına rağmen
vatandaş olarak görülmeleri için
04:23
just to be recognizedtanınan as the citizensvatandaşlar
that they had always been.
66
251056
4120
doğdukları topraklardan
kaçmak zorundalardı.
04:28
No other groupgrup of AmericansAmerikalılar
67
256022
2254
Amerikalı başka hiçbir grup
04:30
has had to actdavranmak like immigrantsgöçmenler
68
258300
3078
vatandaş olarak tanınmak için
04:34
in ordersipariş to be recognizedtanınan as citizensvatandaşlar.
69
262696
2198
bir göçmen gibi davranmak zorunda kalmadı.
04:37
So this great migrationgöç was not a movehareket.
70
265864
3943
Yani bu büyük bir göç hareketi değildi.
04:43
It was actuallyaslında a seekingarayan
of politicalsiyasi asylumsığınma
71
271043
4145
Aslında kendi ülkesi içinde
04:47
withiniçinde the borderssınırlar of one'sbiri ownkendi countryülke.
72
275212
2667
bir sığınma arayışıydı.
04:51
They were defectingiltica a castekast systemsistem
knownbilinen as JimJim CrowKarga.
73
279704
4364
Jim Crow olarak bilinen
bir kast sistemini yok ediyorlardı.
04:57
It was an artificialyapay hierarchyhiyerarşi
74
285545
1897
Yapabileceğin ve yapamayacağın her şeyin
04:59
in whichhangi everything
that you could and could not do
75
287466
4000
senin neye benzediğine bağlı olduğu
yapay bir hiyerarşiydi.
05:03
was basedmerkezli uponüzerine what you lookedbaktı like.
76
291490
2400
05:07
This castekast systemsistem was so arcanegizli
that it was actuallyaslında againstkarşısında the lawhukuk
77
295490
4603
Bu kast sistemi o kadar garipti ki
05:12
for a blacksiyah personkişi and a whitebeyaz personkişi
78
300117
3166
bir siyah ve bir beyaz insanın
sadece dama oynamak için
05:15
to merelysadece playoyun checkersDama
togetherbirlikte in BirminghamBirmingham.
79
303307
3778
Birmingham'da bir araya gelmesi
yasaya karşıydı.
05:19
You could go to jailhapis
80
307109
1857
Farklı bir ırktan biriyle
dama oynarken yakalandığınızda
05:20
if you were caughtyakalandı playingoynama checkersDama
with a personkişi of a differentfarklı raceyarış.
81
308990
3650
hapse gidebilirdiniz.
05:25
SomeoneBirisi mustşart have seengörüldü
a blacksiyah personkişi and a whitebeyaz personkişi
82
313244
4762
Birisi, siyah ve beyaz insanı
05:30
playingoynama checkersDama with someonebirisi
in some townkasaba squarekare.
83
318030
3603
kasaba meydanında
dama oynarken görmüş olmalı.
05:33
And maybe the wrongyanlış personkişi was winningkazanan
84
321657
3444
Belki de yanlış kişi kazanıyordu
05:37
or they were havingsahip olan too good of a time,
85
325125
2492
veya çok iyi zaman geçiriyorlardı
05:39
but whateverher neyse it was that this personkişi saw,
86
327641
2723
fakat bu kişinin gördüğü her neyse
05:42
with this blacksiyah personkişi
and this whitebeyaz personkişi playingoynama checkersDama,
87
330388
2943
dama oynayan siyah insan
ve beyaz insandan dolayı
05:45
they feltkeçe the entiretüm foundationvakıf
of SouthernGüney civilizationmedeniyet was in periltehlike.
88
333355
4682
Güney insanlarının
tehlikede olduğunu hissetmiş.
05:50
And decidedkarar that it was worthdeğer
takingalma the time
89
338061
2707
Böylece bunun yasalaştırılmasına
karar verilmiş.
05:52
to writeyazmak this down as a lawhukuk.
90
340792
2142
05:56
This castekast systemsistem was so arcanegizli
91
344149
2675
Bu kast sistemi o kadar garipti ki
Güney'deki mahkeme salonlarında
el basarak yemin etmede kullanılan
05:58
that in courtroomsMahkeme salonları throughoutboyunca the SouthGüney
there was actuallyaslında a blacksiyah Bibleİncil
92
346848
5872
siyahlar için bir İncil
ve beyazlar için ayrı bir İncil vardı.
06:04
and an altogethertamamen separateayrı whitebeyaz Bibleİncil
93
352744
3231
06:07
to swearyemin etmek to tell the truthhakikat on in courtmahkeme.
94
355999
2757
06:12
The very wordsözcük of God was segregatedayrılmış
95
360328
2805
Tanrı'nın sözü, Jim Crow South'un
06:15
in the castekast systemsistem of the JimJim CrowKarga SouthGüney.
96
363157
3031
kast sistemi içinde ayrıldı.
06:20
The sameaynı sacredkutsal objectnesne
97
368339
3167
Aynı kutsal nesneye
06:23
could not be touchedmüteessir
by handseller of differentfarklı racesyarışları.
98
371530
3293
farklı ırklar elleriyle dokunamadı.
06:28
This artificialyapay hierarchyhiyerarşi,
99
376831
2092
Bu yapay hiyerarşiyi sürdürmek için
06:31
because it goesgider againstkarşısında
humaninsan desiresarzuları to be freeücretsiz,
100
379981
4271
muazzam bir şiddet gerekiyordu
06:37
requiredgereklidir a tremendousmuazzam amounttutar
of violenceşiddet to maintainsürdürmek.
101
385597
4381
çünkü insanların özgür olma
isteğine karşı geliyordu.
06:42
SuchBöyle that everyher fourdört daysgünler,
somewherebir yerde in the AmericanAmerikan SouthGüney,
102
390557
4449
Her dört günde bir,
Amerika güneyinde bir yerlerde,
06:47
everyher fourdört daysgünler
an AfricanAfrika AmericanAmerikan was lynchedlinç
103
395030
3206
her dört günde bir Afro Amerikalı,
Büyük Göç'ün başlangıcına kadar
06:50
for some perceivedalgılanan breachGüvenlik ihlali of protocolprotokol
in this castekast systemsistem
104
398260
4547
bu kast sistemindeki
bazı algılanan protokol ihlâlleri
06:54
in the decadeson yıllar leadingönemli up
to the startbaşlama of the Great MigrationGeçiş.
105
402831
4200
için linç edildi.
07:00
This castekast systemsistem had been put in placeyer
for manyçok, manyçok reasonsnedenleri.
106
408776
4102
Bu kast sistemi birçok
sebepten ötürü devreye girdi.
07:05
But one of them was to maintainsürdürmek
the economicekonomik ordersipariş of the SouthGüney,
107
413252
4576
Ama bunlardan biri Güney'in
ekonomik düzenini korumaktı
07:10
whichhangi requiredgereklidir not just
a supplyarz of cheapucuz laboremek
108
418395
4031
ki bu, sadece ucuz iş gücü değil,
emir altında çalışacak
ucuz iş gücü kaynağı gerektiriyordu.
07:14
but an oversupplyfazla lık of cheapucuz laboremek
to work at the will of the landarazi.
109
422450
4762
07:20
This Great MigrationGeçiş beganbaşladı
when the NorthKuzey had a laboremek problemsorun.
110
428770
5444
Bu Büyük Göç, Kuzey'in
bir işgücü sorunu yaşadığı zaman başladı.
07:26
The NorthKuzey had a laboremek problemsorun
111
434691
1493
Kuzey'in işgücü problemi vardı
07:28
because it had been relyingbağlı olduğu
on cheapucuz laboremek from EuropeEurope --
112
436208
3306
çünkü fabrikalar ve dökümhanelerde
ve çelik fabrikasında çalışmak için
Avrupa'dan gelen Avrupalı göçmenlerin
07:31
immigrantsgöçmenler from EuropeEurope --
113
439538
1301
07:32
to work the factoriesfabrikalar and the foundriesDökümhaneler
and the steelçelik millsüreticiler.
114
440863
3459
ucuz iş gücüne güveniyordu.
07:36
But duringsırasında WorldDünya WarSavaş I,
115
444346
2493
Fakat Birinci Dünya Savaşı süresince
07:38
migrationgöç from EuropeEurope
camegeldi to a virtualsanal haltDur.
116
446863
3293
Avrupa'dan göç,
bir durma noktasına geldi.
07:42
And so the NorthKuzey had a laboremek problemsorun.
117
450180
2517
Böylece Kuzey'in iş gücü sorunu oldu
07:44
And so the NorthKuzey decidedkarar to go
and find the cheapestEn ucuz laboremek in the landarazi
118
452721
5785
ve Kuzey, Güney'deki Afrika kökenli
Amerikalılar anlamına gelen,
07:50
whichhangi meantdemek AfricanAfrika AmericansAmerikalılar
in the SouthGüney,
119
458530
2880
çoğu zor iş için bile para ödenmeyen,
07:53
manyçok of whomkime were not even beingolmak paidödenmiş
for theironların hardzor work.
120
461434
3699
topraklardaki en ucuz iş gücünü
bulmaya karar verdi.
07:57
ManyBirçok of them were workingçalışma
121
465157
1349
Birçoğu, çiftçilik yaptığı arazide
yaşama hakkı için çalışıyorlardı.
07:58
for the right to livecanlı on the landarazi
that they were farmingtarım.
122
466530
3372
08:01
They were sharecropperssharecroppers
and not even beingolmak paidödenmiş.
123
469926
2627
Toprak kirasını ürünle öderlerdi
ve para bile almazlardı.
08:04
So they were ripeolgun for recruitmentİşe Alım.
124
472577
2267
Böylece iş için hazır hâle geldiler.
08:07
But it turneddönük out
125
475482
1897
Ancak, Güney'in, ucuz iş gücünü
08:09
that the SouthGüney did not take kindlyLütfen
to this poachingkaçak avcılık of its cheapucuz laboremek.
126
477403
4808
bu şekilde avlanmasını
hoş karşılamadığı ortaya çıktı.
08:14
The SouthGüney actuallyaslında did everything it could
to keep the people from leavingayrılma.
127
482871
4165
Güney aslında insanların gitmesini
engellemek için elinden geleni yaptı.
08:19
They would arresttutuklamak people
from the railroaddemiryolu platformsplatformlar.
128
487060
3787
İnsanları tren peronlarında tutuklarlardı,
08:22
RememberHatırlıyorum, putativelyputatively freeücretsiz
AmericanAmerikan citizensvatandaşlar.
129
490871
3436
serbest olarak kabul edilen
Amerikan vatandaşlarını.
08:26
They would arresttutuklamak them
from theironların traintren seatsKoltuklar.
130
494895
2388
Onları tren koltuklarında tutukladılar
08:29
And when there were too manyçok
people to arresttutuklamak,
131
497839
2548
ve tutuklanacak çok fazla insan olduğunda
08:32
they would wavedalga the traintren on throughvasitasiyla
132
500411
2285
trene geçiş izni vereceklerdi,
08:34
so that people who had been hopingumut
133
502720
2294
böylece özgürlüğe kavuşma şansı umut eden,
08:37
and savingtasarruf
134
505038
1238
kurtulmayı bekleyen
08:38
and prayingdua eden for the chanceşans
to get to freedomözgürlük
135
506300
3237
ve özgürlüğe ulaşmak için
dua eden insanlar
08:41
had to figureşekil out:
How now will we get out?
136
509561
3365
şunu çözmelilerdi:
Şimdi nasıl çıkacağız?
08:46
And as they madeyapılmış theironların way
out of the SouthGüney,
137
514211
3357
Güney'den ayrıldıklarında,
08:49
away from JimJim CrowKarga,
138
517592
2476
Jim Crow'dan uzaklaşırken
insanlık tarihi boyunca
her göçte olduğu gibi tahmin edilebilecek
üç güzel yolu izlediler.
08:52
they followedtakip etti threeüç
beautifullygüzel predictabletahmin edilebilir streamsakışları
139
520092
3409
08:55
as is the casedurum in any migrationgöç
throughoutboyunca humaninsan historytarih.
140
523525
4559
09:00
In this particularbelirli casedurum,
there were threeüç streamsakışları.
141
528541
3144
Bu özel durumda üç akış vardı.
09:03
One was the migrationgöç alonguzun bir the EastDoğu CoastSahil
142
531709
4869
Bunlardan biri Doğu Kıyısı boyunca
09:08
from FloridaFlorida, GeorgiaGürcistan,
the CarolinasCarolinas and VirginiaVirginia
143
536602
4220
Florida, Georgia, Carolina ve Virginia'dan
09:12
to WashingtonWashington DCDC, to PhiladelphiaPhiladelphia,
144
540846
2858
Washington DC, Philadelphia,
09:15
NewYeni JerseyJersey, NewYeni YorkYork
and on up the EastDoğu coastsahil.
145
543728
3468
New Jersey, New York
ve Batı Kıyısı'na olan göçtü.
09:19
There was the MidwestMidwest streamakım,
146
547220
1611
İnsanları Mississippi, Alabama,
09:20
whichhangi carriedtaşınan people
from MississippiMississippi, AlabamaAlabama,
147
548855
3889
Tennessee, Arkansas’tan Chicago’ya,
09:24
TennesseeTennessee and ArkansasArkansas
148
552768
2214
Detroit’e, Cleveland’a ve tüm Midwest’e
09:27
to ChicagoChicago, to DetroitDetroit,
to ClevelandCleveland and the entiretüm MidwestMidwest.
149
555006
4655
taşıyan Midwest akışı vardı.
09:31
And then there was the WestBatı CoastSahil streamakım,
150
559961
2191
Hatta bir de insanları
Louisiana ve Texas'tan
09:34
whichhangi carriedtaşınan people
from LouisianaLouisiana and TexasTexas
151
562176
3973
California'ya taşıyan
09:38
out to CaliforniaCalifornia.
152
566173
1428
Batı Kıyısı akışı vardı.
09:39
And when they really wanted to get away,
153
567966
2444
Gerçekten kurtulmak istedikleri zaman
09:42
they wentgitti to SeattleSeattle.
154
570434
1627
Seattle'a gittiler.
09:44
And when they really, really
wanted to get away,
155
572085
3842
Gerçekten ama gerçekten
kurtulmak istediklerinde
09:47
they wentgitti to AlaskaAlaska,
156
575951
1725
Jim Crow South'dan
09:49
the farthesten uzak possiblemümkün pointpuan
withiniçinde the borderssınırlar of the UnitedAmerika StatesBirleşik
157
577700
4257
ABD sınırları içerisinde
mümkün olan en uzak noktaya,
09:53
from JimJim CrowKarga SouthGüney.
158
581981
1563
Alaska'ya gittiler.
09:57
Before the Great MigrationGeçiş beganbaşladı,
159
585941
2429
Büyük Göç başlamadan önce,
10:00
90 percentyüzde of all AfricanAfrika AmericansAmerikalılar
were livingyaşam in the SouthGüney.
160
588394
4413
Afrika kökenli Amerikalıların %90'ı
Güney'de yaşıyorlardı.
10:04
NearlyNeredeyse heldbekletilen captiveesir in the SouthGüney.
161
592831
2833
Neredeyse Güney'de tutsak kalmışlardı.
10:08
But by the time
this Great MigrationGeçiş was over,
162
596276
3190
Ancak bu Büyük Göç sona erdiğinde
10:11
nearlyneredeyse halfyarım were livingyaşam
all over the restdinlenme of the countryülke.
163
599490
3452
hemen hemen yarısı ülkenin
her yerinde yaşıyorlardı.
10:14
So this endedbitti up beingolmak
nearlyneredeyse a completetamamlayınız redistributionyeniden dağıtım
164
602966
3578
Böylece bu, halkın bir bölümünün neredeyse
tamamen yeniden dağılmasıyla sonuçlandı.
10:18
of partBölüm of an entiretüm people.
165
606569
2214
10:23
This Great MigrationGeçiş was the first time
in AmericanAmerikan historytarih
166
611037
5166
Bu Büyük Göç, Amerikan tarihinde ilk kez
10:28
that the lowesten düşük castekast people
167
616228
2925
en alt sınıf olan insanların
seçeneklerini olduğunu
10:31
signaledişaret that they had optionsseçenekleri
and were willingistekli to take them.
168
619326
3761
ve bunları almaya
istekli olduklarının sinyalini verdi.
10:36
That had not happenedolmuş
in the threeüç centuriesyüzyıllar
169
624227
4449
Bu, Afrikalı Amerikalıların
o zamanlar oldukları o topraklarda
10:40
in whichhangi AfricanAfrika AmericansAmerikalılar
had been on that soiltoprak at that time.
170
628701
5169
üç yüzyıldır yaşanmamıştı.
10:46
It had not happenedolmuş
in 12 generationsnesiller of enslavementköleleştirme
171
634707
4417
Jim Crow'un yaklaşık bir asır öncesindeki
köleliğin 12 neslinde olmamıştı.
10:51
that precededöncesinde
nearlyneredeyse a centuryyüzyıl of JimJim CrowKarga.
172
639148
3050
10:55
How manyçok "greatsgreats"
173
643489
2460
ABD'de köleliğin ne kadar sürdüğünü
anlayabilmek için
10:57
do you have to addeklemek
to the wordsözcük "grandparentbüyükbaba veya büyükanne"
174
645973
3230
"büyükbaba" kelimesine kaç tane
"büyük" kelimesini eklemeniz gerek?
11:01
to beginbaşla to imaginehayal etmek how long
enslavementköleleştirme lastedsürdü in the UnitedAmerika StatesBirleşik?
175
649227
6097
11:08
Secondlyİkinci olarak, this Great MigrationGeçiş
was the first time in AmericanAmerikan historytarih
176
656715
6262
İkinci olarak, bu Büyük Göç,
Amerikan tarihinde
11:15
that the lowesten düşük castekast people
177
663001
2861
alt sınıf olan insanların kendileri için
11:17
actuallyaslında had a chanceşans
to chooseseçmek for themselveskendilerini
178
665886
4985
Tanrı tarafından verilen
yetenekleriyle ne yapacaklarını
11:22
what they would do
with theironların God-givenTanrı vergisi talentsyetenekleri
179
670895
3332
ve nereyi takip edeceklerini
11:26
and where they would pursuesürdürmek them.
180
674251
1920
seçme şansına sahip oldukları bir ilkti.
11:29
Think about those cottonpamuk fieldsalanlar
181
677840
2785
Bu pamuk tarlalarını,
11:32
and those ricepirinç plantationstarlaları
182
680649
2127
bu pirinç tarlalarını,
11:34
and those tobaccoTütün fieldsalanlar
183
682800
2016
bu tütün tarlalarını
11:36
and those sugarşeker plantationstarlaları.
184
684840
1867
ve bu şeker tarlalarını düşünün.
11:39
On those sugarşeker plantationstarlaları,
185
687410
2254
Bu şeker tarlalarında,
11:41
and on those tobaccoTütün fieldsalanlar,
186
689688
2357
bu tütün tarlalarında,
11:44
and on those ricepirinç plantationstarlaları,
187
692069
2333
pirinç tarlalarında
11:46
and on those cottonpamuk fieldsalanlar
188
694426
2142
ve bu pamuk tarlalarında
11:48
were operaopera singersşarkıcılar,
189
696592
2087
opera şarkıcıları,
11:50
jazzcaz musiciansmüzisyenler,
190
698703
2032
caz müzisyenleri,
11:52
playwrightsoyun yazarları,
191
700759
1775
oyun yazarları,
11:54
novelistsromancılar,
192
702558
1658
yazarlar,
11:56
surgeonscerrahlar,
193
704240
1667
cerrahlar,
11:57
attorneysAvukatlar,
194
705931
1698
avukatlar,
11:59
accountantsmuhasebeciler,
195
707653
1587
muhasebeciler,
12:01
professorsprofesörler,
196
709264
1714
profesörler,
12:03
journalistsgazeteciler.
197
711002
1150
gazeteciler vardı.
12:04
And how do we know that?
198
712653
1390
Biz bunu nereden biliyoruz?
12:06
We know that because that is
what they and theironların childrençocuklar
199
714533
4845
Bunu biliyoruz çünkü onlar ve çocukları,
12:11
and now theironların grandchildrentorunlar
and even great-grandchildrentorunun çocuğu
200
719402
3883
şimdi torunları hatta büyük torunları,
12:15
have oftensık sık chosenseçilmiş to becomeolmak
201
723309
2196
bir zamanlar kendileri için
12:17
oncebir Zamanlar they had the chanceşans
to chooseseçmek for themselveskendilerini
202
725529
4206
Tanrı'nın verdiği yetenekleriyle
12:21
what they would do
with theironların God-givenTanrı vergisi talentsyetenekleri.
203
729759
2666
ne yapacaklarını seçme şansı yakaladılar.
12:25
WithoutOlmadan the Great MigrationGeçiş,
204
733402
2439
Büyük Göç olmadan
12:27
there mightbelki not have been
a ToniToni MorrisonMorrison as we now know her to be.
205
735865
4658
şu an bildiğimiz gibi
bir Toni Morrison olmayabilirdi.
12:33
Her parentsebeveyn were from AlabamaAlabama
and from GeorgiaGürcistan.
206
741451
3199
Ailesi Alabama'dan ve Georgia'dandı.
12:36
They migratedgöç to OhioOhio,
207
744674
2001
Kızları, hiçbirimizin şu an kıymetini
bilmediği bir şeyi yapabilsin diye
12:38
where theironların daughterkız evlat
would get to do something
208
746699
2171
12:40
that we all take for grantedverilmiş
at this pointpuan,
209
748894
2841
Ohio'ya göç ettiler.
12:43
but whichhangi was againstkarşısında the lawhukuk
and againstkarşısında protocolprotokol for AfricanAfrika AmericansAmerikalılar
210
751759
4539
Ancak onun büyüyeceği
o dönemde bu, yasa dışıydı
ve dönemin Afrikan Amerikan
protokolüne aykırıydı.
12:48
at the time that she would have been
growingbüyüyen up in the SouthGüney,
211
756322
2874
Bu yüzden Güney,
onları kalmaları için zorladı.
12:51
had they stayedkaldı.
212
759220
1182
Bu sadece bir kütüphaneye girip
12:52
And that is just to walkyürümek into a librarykütüphane
213
760426
2611
12:55
and take out a librarykütüphane bookkitap.
214
763061
2095
bir kütüphane kitabını çıkarmak içindi.
12:57
MerelySadece by makingyapma
the singletek decisionkarar to leaveayrılmak,
215
765180
3976
Yalnızca gitmek için
tek bir karar vererek
13:01
her parentsebeveyn assuredgüvence verdi that theironların daughterkız evlat
would get accesserişim to bookskitaplar.
216
769180
4039
ailesi kızlarının kitaplara
erişebileceğini garanti etti.
13:05
And if you're going to becomeolmak
a NobelNobel laureateÖdülü sahibi,
217
773727
2738
Eğer Nobel ödülü kazanacaksanız
13:08
it helpsyardım eder to get a bookkitap now and then.
218
776489
1944
arada bir kitap almak yardımcı olur.
13:10
You know, it helpsyardım eder.
219
778457
1267
Bilirsiniz, yardımcı olur.
13:13
MusicMüzik as we know it was reshapedyeniden şekillenen
by the Great MigrationGeçiş.
220
781505
4391
Bildiğimiz kadarıyla müzik Büyük Göç
tarafından yeniden şekillendirildi.
13:19
As they camegeldi NorthKuzey,
they broughtgetirdi with them,
221
787434
2491
Kuzey'e geldiklerinde
yanlarında, kalplerinde
ve anılarında atalarını yaşatan,
13:21
on theironların heartskalpler and in theironların memorieshatıralar,
222
789949
2707
13:24
the musicmüzik that had sustainedsürekli
the ancestorsatalarımız --
223
792680
3094
maneviyatlarını ve onları nesiller boyunca
sürdüren Gospel Müziğini getirdiler.
13:27
the bluesBlues musicmüzik, the spiritualsruhani
and the gospelİncil'i musicmüzik
224
795798
3897
13:31
that had sustainedsürekli them
throughvasitasiyla the generationsnesiller.
225
799719
2444
13:34
And they converteddönüştürülmüş this musicmüzik
into wholebütün newyeni genresTarzlar of musicmüzik.
226
802751
4270
Bu müziği yepyeni müzik
türlerine dönüştürdüler.
13:39
And got the chanceşans to recordkayıt this musicmüzik,
227
807045
3008
Sonra bu müziği,
13:42
this newyeni musicmüzik that they were creatingoluşturma,
228
810077
2079
yarattıkları bu yeni müziği kaydetme
13:44
and to spreadYAYILMIŞ it throughoutboyunca the worldDünya.
229
812180
2142
ve tüm dünyaya yayma şansı yakaladılar.
13:47
WithoutOlmadan the Great MigrationGeçiş,
"MotownMotown" would not have existedvar.
230
815807
3388
Büyük Göç olmasaydı
Motown kayıt şirketi var olmazdı.
13:51
The founderkurucu, BerryBerry GordyGordy,
his parentsebeveyn were from GeorgiaGürcistan.
231
819843
2976
Kurucusu Berry Gordy'nin
ailesi Georgia'dandı.
13:54
They migratedgöç to DetroitDetroit.
232
822843
1603
Detroit'e göç ettiler.
13:56
And when he got to be a grownyetişkin man,
he decidedkarar he wanted to go into musicmüzik.
233
824470
3694
Yetişkin bir adam olduğunda, müzik
sektörüne girmek istediğine karar verdi.
14:00
But he didn't have the wherewithaltecrübeniz
to go all over the countryülke
234
828188
3372
Fakat ülkenin en iyi yeteneklerini
aramak için nereye gideceğini bilmiyordu.
14:03
looking for the besten iyi talentyetenek,
235
831584
1580
14:05
and it turneddönük out he didn't have to.
236
833188
2265
Sonra buna mecbur olmadığı ortaya çıktı.
Fark etti ki çevresi
Büyük Göç'ün çocuklarıyla,
14:07
It turneddönük out that there he was,
237
835477
1909
14:09
surroundedçevrili by childrençocuklar
of the Great MigrationGeçiş
238
837410
3023
yolculukları sırasında bu müzik türünü
oluşturanların çocuklarıyla doluydu.
14:12
whosekimin parentsebeveyn had broughtgetirdi this musicmüzik up
with them duringsırasında the journeyseyahat.
239
840457
3404
14:16
And amongarasında those childrençocuklar
were these threeüç girlskızlar,
240
844822
3453
Bu çocuklar arasında bu üç kız vardı:
14:20
there was MaryMary WilsonWilson,
241
848299
1886
Mary Wilson,
14:23
FlorenceFloransa BallardBallard
242
851292
1326
Florence Ballard
14:25
and there was a thirdüçüncü one:
243
853405
1407
ve üçüncüsü,
14:27
DianaDiana RossRoss.
244
855478
1150
Diana Ross
14:29
We mightbelki not know DianaDiana Ross'Ross' un nameisim
had there been no Great MigrationGeçiş.
245
857111
4789
Büyük Göç olmadan,
Diana Ross'un adını bilmiyor olabilirdik.
14:33
Because like a lot of AmericansAmerikalılar
and a lot of humaninsan beingsvarlıklar in generalgenel,
246
861925
3665
Çünkü birçok Amerikalı
ve genel olarak pek çok insan gibi
14:37
she mightbelki not have existedvar
because her parentsebeveyn mightbelki not have metmet.
247
865614
2852
anne babası bir araya gelmediği
için var olamayabilirdi.
14:40
Her motheranne was from AlabamaAlabama,
248
868769
2206
Annesi Albamalı,
14:42
fatherbaba from WestBatı VirginiaVirginia,
249
870999
1746
babası Virginia'dandı.
14:44
they migratedgöç to DetroitDetroit, differentfarklı yearsyıl,
250
872769
3403
Farklı yıllarda Detroit'e göç etmişler,
14:48
metmet, marriedevli, had her and her siblingsKardeşler,
251
876196
3167
tanışmış, evlenmiş, o ve kardeşleri doğmuş
14:51
and thusBöylece a legendefsane was borndoğmuş.
252
879387
2349
böylece bir efsane doğmuş oldu.
14:54
JazzCaz was a creationoluşturma
of the Great MigrationGeçiş.
253
882705
3778
Caz, Büyük Göç'ün eseriydi.
14:58
And one of the greatestEn büyük giftsHediyeler
of the Great MigrationGeçiş.
254
886507
3666
Büyük Göç'ün
en büyük armağanlarından biriydi.
15:02
StartingBaşlangıç with LouisLouis ArmstrongArmstrong,
who was borndoğmuş in LouisianaLouisiana
255
890197
3629
Louisiana’da doğmuş,
Illinois Merkez Demiryolu’ndan
15:06
and migratedgöç on the IllinoisIllinois
CentralMerkez RailroadDemiryolu to ChicagoChicago,
256
894243
4016
Chicago’ya göç eden, daima içinde bulunan
15:10
where he got the chanceşans
to buildinşa etmek on the talentyetenek
257
898283
3403
yetenek üzerine ekleme yapma
şansını yakalayan
15:13
that was withiniçinde him all alonguzun bir.
258
901710
2000
Louis Armstrong'la başlayalım.
15:16
MilesMil DavisDavis.
259
904267
1254
Miles Davis.
15:17
His parentsebeveyn were from ArkansasArkansas.
260
905545
2055
Ailesi Arkansaslıydı.
15:19
They migratedgöç to southerngüney IllinoisIllinois,
261
907624
2817
Daima içinde bulunan,
15:22
where he would get the chanceşans
to buildinşa etmek on the talentsyetenekleri
262
910465
2871
Arkansas'ın pamuk ülkesinde
15:25
that were withiniçinde him all alonguzun bir
263
913360
2311
akıp giden yetenekleri
15:27
but whichhangi could have gonegitmiş fallownadas
in the cottonpamuk countryülke of ArkansasArkansas.
264
915695
4394
geliştirme şansı yakaladığı
Güney Illinois'ye göç ettiler.
15:34
JohnJohn ColtraneColtrane.
265
922124
1174
John Coltrane.
15:36
He migratedgöç at the ageyaş of 16
266
924029
2841
16 yaşında Kuzey Carolina'dan
15:38
from NorthKuzey CarolinaCarolina to PhiladelphiaPhiladelphia,
267
926894
3389
Philadelphia'ya göç etti,
15:42
where, uponüzerine arrivalvarış in PhiladelphiaPhiladelphia,
he got his first altoalto saxSax.
268
930307
4586
Philadelphia'ya vardıktan sonra
ilk alto saksafonunu aldı.
15:47
And there are loversaşık of jazzcaz
who cannotyapamam imaginehayal etmek a worldDünya
269
935362
3468
John Coltrane'in
bir saksafon edinemediği
15:50
withoutolmadan JohnJohn ColtraneColtrane
havingsahip olan gottenkazanılmış a holdambar of a saxophoneSaksafon.
270
938854
3476
dünyayı hayal edemeyen
caz severler de var.
15:56
TheloniousThelonious MonkKeşiş.
271
944027
1150
Thelonious Monk.
15:58
MichaelMichael JacksonJackson.
272
946345
1150
Michael Jackson.
16:00
JesseJesse OwensOwens.
273
948138
1150
Jesse Owens.
16:01
PrincePrens.
274
949821
1269
Prince.
16:03
AugustAğustos WilsonWilson.
275
951114
1150
August Wilson.
16:04
RichardRichard WrightWright.
276
952567
1374
Richard Wright.
16:05
RalphRalph EllisonEllison.
277
953965
1150
Ralph Ellison.
16:07
MichelleMichelle ObamaObama.
278
955711
1270
Michelle Obama.
16:09
These are all a fewaz
of the millionsmilyonlarca of people
279
957941
5048
Bunların hepsi, göç etme kararının
16:15
who were productsÜrünler
of the singletek decisionkarar to migrategöç.
280
963013
3912
ürünü olan milyonlarca insandan birkaçı.
16:20
The people of the Great MigrationGeçiş
281
968769
1992
Büyük Göç halkı,
16:22
metmet with tremendousmuazzam
resistancedirenç in the NorthKuzey.
282
970785
2507
Kuzey'de muazzam bir direnişle karşılaştı.
16:25
And they were not ableyapabilmek to defeatyenilgi
all socialsosyal injusticeadaletsizlik.
283
973809
4555
Tüm sosyal adaletsizlikleri yenemediler.
16:31
But one personkişi
284
979275
1825
Ancak bir kişi,
16:33
addedkatma to anotherbir diğeri personkişi,
285
981124
2095
bir başkası daha,
16:35
addedkatma to anotherbir diğeri personkişi,
286
983243
1643
bir başkası daha derken
16:36
multipliedçarpılır by millionsmilyonlarca,
287
984910
3055
milyonlar çoğalarak
16:39
were ableyapabilmek to becomeolmak the advanceilerlemek guardbekçi
of the civilsivil rightshaklar movementhareket.
288
987989
4926
medeni haklar hareketinin
öncüsü olabildi.
16:45
One personkişi addedkatma to anotherbir diğeri personkişi,
289
993471
2881
Bir kişi, bir başkasına
16:48
addedkatma to anotherbir diğeri personkişi,
290
996376
1611
bir başkası daha derken,
16:50
multipliedçarpılır by millionsmilyonlarca,
291
998011
1158
milyonlara çoğalarak,
16:51
actingoyunculuk on a singletek decisionkarar,
292
999193
2349
tek bir kararla hareket ederek
16:53
were ableyapabilmek to changedeğişiklik the regionbölge
that they had been forcedzorunlu to fleekaçmak.
293
1001566
4735
kaçmaya zorlandıkları
bölgeyi değiştirebildiler.
17:00
They had more powergüç in leavingayrılma
294
1008136
2943
Ayrılarak, kaldıklarında sahip oldukları
güçten daha fazla güce sahip oldular.
17:03
than by stayingkalma.
295
1011376
1150
17:06
By theironların actionseylemler,
296
1014703
1404
Davranışlarıyla,
17:08
these people who had absolutelykesinlikle nothing
297
1016131
3834
kesinlikle hiçbir şeyi olmayan bu insanlar
17:11
were ableyapabilmek to do what a presidentDevlet Başkanı
of the UnitedAmerika StatesBirleşik,
298
1019989
3954
Amerika Birleşik Devletleri başkanı
17:15
Abrahamİbrahim LincolnLincoln, was not ableyapabilmek to do.
299
1023967
2649
Abraham Lincoln’ün
yapamadığını yapabildiler.
17:19
These people, by theironların actionseylemler,
300
1027586
3071
Bu insanlar kendi eylemleriyle,
Özgürlük Bildirgesi'nin
yapamadığını yapabildiler.
17:22
were ableyapabilmek to do
301
1030681
1169
17:23
what the EmancipationKurtuluşu
Proclamationİlanı could not do.
302
1031874
3267
17:28
These people, by theironların actionseylemler,
303
1036411
3373
Bu insanlar hareketleriyle,
17:31
were ableyapabilmek to do what the powersgüçler that be,
304
1039808
3399
Kuzey ve Güney güçlerinin yapamadıklarını
17:35
NorthKuzey and SouthGüney,
305
1043231
2325
17:37
could not or would not do.
306
1045580
2777
veya yapmadıklarını yapabildiler.
Kendilerini özgür kıldılar.
17:41
They freedserbest themselveskendilerini.
307
1049618
1491
17:43
Thank you.
308
1051991
1174
Teşekkürler.
17:45
(ApplauseAlkış)
309
1053189
6034
(Alkışlar)
Teşekkürler.
17:51
Thank you.
310
1059247
1151
(Alkışlar)
17:52
(ApplauseAlkış)
311
1060422
1935
Translated by Sevgül Demir
Reviewed by Nevaz Mescioğlu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Isabel Wilkerson - Journalist, author
The author of "The Warmth of Other Suns," the story of the Great Migration, Isabel Wilkerson is a Pulitzer-winning journalist who uses narrative history to bring to light our shared humanity.

Why you should listen

Pulitzer Prize winner Isabel Wilkerson devoted 15 years to the research and writing of The Warmth of Other Suns. She interviewed more than 1,200 people, unearthed archival works and gathered the voices of the famous and the unknown to tell the epic story of the Great Migration, one of the biggest underreported stories of the 20th century and one of the largest migrations in American history.

The book was named to more than 30 Best of the Year lists, won the National Book Critics Circle Award, among other honors, and made national news when President Obama chose it for summer reading in 2011. In 2012, the New York Times named The Warmth of Other Suns to its list of the best nonfiction books of all time.

Wilkerson won the Pulitzer Prize for her work as Chicago Bureau Chief of the New York Times, making her the first black woman in the history of American journalism to win a Pulitzer and the first African-American to win for individual reporting.

More profile about the speaker
Isabel Wilkerson | Speaker | TED.com