ABOUT THE SPEAKER
Elizabeth Streb - Action and hardware architect
Elizabeth Streb is an extreme action specialist who flies, crash-lands and invents hardware to get higher, faster, sooner, harder.

Why you should listen

Elizabeth Streb is known for her unique brand of movement, "Pop Action," which intertwines dance, athletics, boxing, rodeo, the circus, stunt work and the invention of action gizmos. In 1985, she founded STREB Extreme Action Company to push the limitations of the human body and, in 2003, she established SLAM (STREB Lab for Action Mechanics) in Brooklyn. For the 2012 London Olympic Games, the company was commissioned to create One Extraordinary Day, a series of events across the city that included dancers "bungee dancing" off Millennium Bridge and abseiling down City Hall. The 2016 film OXD, directed by Craig Lowy, follows these events. In 2017, STREB was commissioned by Bloomberg LLP to create a series of events to open the new corporate headquarters in London and to launch the CityLab Conference in Paris.

Streb is the recipient of numerous honors including a MacArthur Fellowship (1997) and a Guggenheim Fellowship (1987). She lectures regularly across the country and her book, STREB: How to Become an Extreme Action Hero, was published by Feminist Press in 2010. In 2014, Born to Fly: STREB vs. Gravity a documentary directed by Catherine Gund, premiered at Film Forum NYC, was aired on PBS and nominated for an Emmy. It is available on iTunes and Netflix. STREB's rehearsals at SLAM are always open to the public.

More profile about the speaker
Elizabeth Streb | Speaker | TED.com
TED2018

Elizabeth Streb: My quest to defy gravity and fly

Elizabeth Streb: Yer çekimine karşı koyarak uçma arayışım

Filmed:
1,465,552 views

Korkusuz kariyeri boyunca ekstrem aksiyon uzmanı Elizabeth Streb insan bedeninin sınırlarını zorladı. Kırık camın içinden atladı, çok yükseklerden yuvarlandı ve yardım etmesi için gizmolar icat etti. İşinden görüntülerle Streb insanların yer çekimine karşı koyarak uçmasına yönelik hayatboyu arayışını anlatıyor - iniş yapma uzmanlığıyla birlikte.
- Action and hardware architect
Elizabeth Streb is an extreme action specialist who flies, crash-lands and invents hardware to get higher, faster, sooner, harder. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
Come on:
0
1793
1528
Hadi ama.
00:15
Hasn'tDeğil everyoneherkes here dreamthayal of flyinguçan?
1
3344
2359
Hepimiz uçabildiğimizi hayal etmedik mi?
00:18
So why haven'tyok humansinsanlar flownuçakla yethenüz?
2
6758
3763
O hâlde neden hâlâ uçamadık?
00:23
I've been obsessedkafayı takmış with
learningöğrenme to flyuçmak my wholebütün life.
3
11153
3156
Hayatım boyunca uçmak konusunda
takıntılı olmuşumdur.
00:26
I grewbüyüdü up a feralyabani, adoptedbenimsenen childçocuk
on the northernkuzey shoreShore of LakeGöl OntarioOntario,
4
14818
4635
Ontario Gölü kuzey kıyısında
vahşi evlatlık bir çocuk olarak büyüdüm,
00:31
followingtakip etme my bricklayerduvarcı ustası/fishermanbalıkçı
fatherbaba around.
5
19477
4179
duvar örme ustası ve balıkçı babamın
sürekli peşindeydim.
00:35
I was always fascinatedbüyülenmiş
by things that movedtaşındı,
6
23680
2574
Hareket eden her şey hep ilgimi çekerdi,
00:38
catchingbulaşıcı smallküçük animalshayvanlar,
holdingtutma them in my handseller,
7
26278
3080
küçük hayvanları yakalamak,
onları elimde tutmak,
00:41
feelingduygu the magicsihirli of theironların movementhareket;
8
29382
1887
hareketlerinin büyüsünü hissetmek;
00:44
playingoynama with fireateş,
9
32412
1674
ateşle oynamak,
00:46
thrilledheyecan and terrifieddehşete at
its unrelentingamansız forcekuvvet,
10
34110
3830
ateşin o ihtişamından
hem heyecanlanıp hem de korkunca
00:49
accidentallyyanlışlıkla burningyanan
my father'sbabanın barnahır down --
11
37964
3016
yanlışlıkla babamın ağılını yaktım,
00:53
just oncebir Zamanlar.
12
41004
1319
sadece bir kere.
00:54
(LaughterKahkaha)
13
42347
1549
(Gülme sesleri)
00:55
That was my first brushfırça with realgerçek dangerTehlike,
14
43920
2497
Asıl tehlikeyle ilk yüz yüze gelişimdi,
00:58
the fireateş and my fatherbaba.
15
46441
2124
ateş ve babam.
01:01
When I was about eightsekiz or ninedokuz yearsyıl oldeski,
I caughtyakalandı a flyuçmak in a masonMason jarkavanoz.
16
49174
4408
Sekiz veya dokuz yaşlarındayken
cam kavanozda bir sinek yakaladım.
01:05
StudyingEğitim that flyuçmak, I thought, "WowVay canına,
17
53606
2262
Onu incelerken ''Vay be,'' diye düşündüm,
01:07
it's changingdeğiştirme directionstalimatlar
in midairhavada with acuteakut anglesaçılar,
18
55892
3587
''Tam ortada sivri manevralarla
yön değiştiriyor
01:11
and it's going so fasthızlı, it's a blurbulanıklık.
19
59503
2332
ve o kadar hızlı ki görüntüsü bulanıyor.
01:13
Why can't we do that? Can we?"
20
61859
2776
Biz niye yapamıyoruz? Yapabilir miyiz?''
01:18
EverywhereHer yerde I lookedbaktı,
there were things movinghareketli.
21
66065
3747
Nereye baksam her şey hareket ediyordu.
01:21
And these things movedtaşındı
with theironların very ownkendi causalnedensel rhythmsritimleri,
22
69836
3479
Bu şeylerin kendine özgü ritimleri vardı,
01:25
theironların very ownkendi mechanisticmekanik anatomiesanatomileri.
23
73339
3017
kendine özgü mekanistik anatomileri.
01:28
It was clearaçık to me -- and to NewtonNewton --
24
76380
2700
Newton için olduğu kadar benim için de
01:31
that things movehareket basedmerkezli
on theironların componentbileşen partsparçalar:
25
79104
2922
her şeyin birleşik parçalarına göre
hareket ettiği çok açıktı:
01:34
wormssolucanlar squirmedkıvrandı, birdskuşlar flewuçtu,
kangaroosKanguru hoppedzıpladı.
26
82050
3735
Soluncanlar kıvrılıyor, kuşlar uçuyor,
kangurular zıplıyordu.
01:37
And a human'sinsan'ın first boutPeki ya with flyinguçan
was fallingdüşen accidentallyyanlışlıkla, trippingaçma,
27
85809
5209
Bir insanın ilk uçma deneyimi ise
yanlışlıkla düşmekti
01:43
or slippingkayma on that fabledmasallara bananamuz peelkabuk.
28
91042
2997
veya muz kabuğuna basıp kaymak.
01:46
OnceBir kez your groundzemin is draggedsürüklenen
out from underaltında you,
29
94603
3540
Yer ayağınızın altından çekilince
01:50
a worldDünya of wondermerak etmek comesgeliyor rushingacele in.
30
98167
2884
bir merak dünyası sizi sarıyor.
01:54
I had foundbulunan my territorybölge.
31
102132
2351
Ben de kendi bölgemi bulmuştum.
01:56
I was seizedele geçirilen with a compulsionzorlama,
32
104507
2473
Bir zorunluluk dürtüsü etkisindeydim,
01:59
a primordialilkel urgedürtü to learnöğrenmek how to flyuçmak,
33
107004
3037
uçmayı öğrenmeye yönelik ilkel bir dürtü,
02:02
like a humaninsan.
34
110065
1163
tıpkı bir insan gibi.
02:03
For the nextSonraki 10 yearsyıl,
I did my experimentsdeneyler aloneyalnız,
35
111610
3267
Sonraki 10 yıl boyunca
deneylerimi kendi başıma yaptım,
02:06
on my ownkendi bodyvücut.
36
114901
1361
kendi bedenim üzerinde.
02:08
I drovesürdü my HondaHonda 350
acrosskarşısında the UnitedAmerika StatesBirleşik
37
116286
3084
Arabamı ABD'nin her bir yanına
02:11
in an "EasyKolay RiderBinici" kindtür of way.
38
119394
2030
''Geniş İnsan'' filmindeki gibi sürdüm.
02:14
I got my degreederece in modernmodern dancedans.
I mimickedtaklit that flyuçmak in the boxkutu.
39
122551
4434
Modern dans diplomam vardı.
Kavanozdaki o sineği taklit ediyordum.
02:19
I doveGüvercin horizontallyyatay olarak throughvasitasiyla glassbardak;
40
127009
2053
Cam içinden yatay olarak sürüyordum;
02:21
on the way, I puncheddelikli a holedelik in it.
41
129086
1875
yolda cama bir delik açıyordum.
02:22
I was tryingçalışıyor to figureşekil out
something about flightuçuş.
42
130985
2834
Uçuşla ilgili bir şey
öğrenmeye çalışıyordum.
02:26
When I was 27 yearsyıl oldeski,
43
134950
1964
27 yaşındayken
02:28
I foundbulunan myselfkendim in a rat-infestedsıçan yuvası
NewYeni YorkYork CityŞehir loftçatı katı,
44
136938
4012
kendimi New York City'de farelerin
bastığı bir tavan arasında buldum,
02:32
gettingalma readyhazır to hurlfırlama myselfkendim off a laddermerdiven.
45
140974
2308
kendimi bir merdivenden
savurmaya hazırdım.
02:35
I climbedtırmandı higherdaha yüksek, higherdaha yüksek, higherdaha yüksek,
46
143815
1620
Çıkabildiğim kadar yükseğe çıktım
02:37
and I jumpedatladı.
47
145459
1214
ve atladım.
02:38
Wham-oWham-o! I landedindi.
48
146697
2202
Ve o da ne! İniş yaptım.
02:41
That hurtcanını yakmak.
49
149543
1160
Çok acıdı.
02:42
(LaughterKahkaha)
50
150727
1027
(Kahkahalar)
02:43
And it occurredoluştu to me that people
didn't really enjoykeyfini çıkarın gettingalma hurtcanını yakmak,
51
151778
4028
Sonra fark ettim ki insanlar
canının yanmasını sevmiyor
02:48
and that maybe the reasonneden
that we weren'tdeğildi flyinguçan yethenüz
52
156449
3160
ve belki uçamıyor olmamızın
nedeni bu olabilir,
02:51
is that we were still attachedekli
to that falseyanlış ideaFikir
53
159633
2394
tıpkı kuşlar gibi uçabileceğimize dair
02:54
that we would flyuçmak the way birdskuşlar do,
54
162051
2797
o yanlış kanıya bağlı olmamız
02:56
or butterfliesKelebekler.
55
164872
1709
ya da kelebekler gibi.
02:58
Maybe we neededgerekli to assumption-bustvarsayım büstü,
56
166605
3730
Belki de varsayımlara ihtiyacımız vardı,
03:02
to asksormak a differentfarklı kindtür of questionsoru --
57
170359
2836
başka bir tür soru sormaya,
03:05
about durationsüre, for instanceörnek.
58
173219
1579
mesela havada kalma süresi.
03:06
Humansİnsanlar in the airhava? A fewaz secondssaniye.
59
174822
2627
Havada insan? Birkaç saniye.
03:09
BirdsKuşlar and butterfliesKelebekler?
MinutesDakika, maybe hourssaatler.
60
177473
4530
Kuşlar ve kelebekler?
Dakikalarca, belki de saatlerce.
03:14
And what about fearkorku?
61
182706
1528
Peki ya korku?
03:16
I think fearkorku is complexkarmaşık and personalkişisel.
62
184892
3166
Bence korku karmaşık ve kişisel.
03:20
I really think it has to do with curiositymerak
63
188892
2518
Bence temelinde merak
03:23
and not takingalma yourselfkendin so seriouslycidden mi.
64
191434
2742
ve kendini ciddiye almama var.
03:26
We mightbelki need to get a little hurtcanını yakmak,
65
194764
2132
Biraz canımızın yanması gerekebilir,
03:29
just not too hurtcanını yakmak.
66
197514
1881
çok değil ama.
03:32
And painAğrı: redefineyeniden tanımlamak it.
67
200175
1904
Bir de acıyı yeniden tanımlayalım.
03:34
RatherDaha doğrusu than "painAğrı," say, "anotherbir diğeri
ratherdaha doğrusu interestingilginç, foreignyabancı sensationduygu."
68
202502
3913
Ona ''acı'' demek yerine,
''ilginç, yabancı bir his'' diyelim.
03:39
Something like that.
69
207296
1333
Böyle bir şey.
03:42
I realizedgerçekleştirilen then that to learnöğrenmek to flyuçmak,
we were going to have to learnöğrenmek to landarazi.
70
210630
3664
Sonra da anladım ki uçmayı öğrenmek için
yere inmeyi öğrenmemiz gerek.
03:46
My herokahraman, EvelEvel KnievelKnievel --
one of them -- said,
71
214318
2974
Kahramanlarımdan Evel Knievel dedi ki
03:49
"AnyoneKimse can jumpatlama a motorcyclemotosiklet.
72
217316
2248
''Herkes bir motorsikletten atlayabilir.
03:51
The troublesorun beginsbaşlar
when you try to landarazi it."
73
219588
2392
Yere iniş yapmaya
çalıştığında sorun başlar.''
03:54
(LaughterKahkaha)
74
222004
2082
(Kahkahalar)
03:57
LandingAçılış hurtscanı yanmak.
75
225062
1568
İniş can yakıyor.
03:59
I was curiousMeraklı, thoughgerçi.
76
227961
1152
Merak ediyordum ama.
04:01
I thought, "Well, why don't we inventicat etmek
an impactdarbe techniqueteknik?
77
229137
3414
Niçin bir darbe tekniği
geliştirmiyoruz diye düşündüm.
04:04
Why don't we just expandgenişletmek
our basebaz of supportdestek?"
78
232575
2955
Neden bir destek yapmıyoruz?
04:07
I had seengörüldü piecesparçalar of plywoodkontrplâk falldüşmek,
79
235554
2144
Kontrplak parçaları görmüştüm
04:09
and they didn't flinchkorkmak on the way down.
80
237722
2326
ve düşerken hiç de savrulmuyorlardı.
04:12
So I madeyapılmış my bodyvücut into a perfectmükemmel linehat
81
240072
2523
Ben de vücudumu dik tuttum
04:14
and tiltedeğik back.
82
242619
1418
ve kendimi arkaya eğdim.
04:16
WhaftWhaft!
83
244061
1190
Puf!
04:17
It was a totallybütünüyle differentfarklı
soundses than "wham-oWham-o."
84
245275
2621
Çat sesinden tamamen farklı bir sesti.
04:20
And I rushedkoştu out ontoüstüne
the streetssokaklar of NewYeni YorkYork CityŞehir
85
248721
2875
New York City sokaklarına koştum
04:23
and wentgitti up to completetamamlayınız strangersyabancı insanlar,
86
251620
1738
ve yabancılara yaklaşıp
04:25
and I said -- well, I thought --
87
253382
1959
onlara şöyle dedim:
04:27
"I did a backfallbackfall todaybugün. Did you?"
88
255365
2230
''Ben bugün arkaya düşüş yaptım. Ya sen?''
04:30
In 1985, we startedbaşladı to tourtur
all over the worldDünya a little bitbit,
89
258214
5470
1985 yılında tüm dünyada biraz tur yaptık
04:35
and I startedbaşladı my companyşirket,
90
263708
2180
ve şirketimi kurdum,
04:37
calleddenilen STREBSTREB EXTREMEAŞIRI ACTIONEYLEM.
91
265912
1740
adı STREB EXTREME ACTION.
04:40
In 2003, we were inviteddavet
to go to KittyKitty HawkŞahin
92
268205
3150
2003 yılında Kitty Hawk'a davet edildik
04:43
to celebratekutlamak the 100thinci anniversaryyıldönümü
of flightuçuş with the WrightWright BrothersKardeşler.
93
271379
4192
Wright kardeşlerin uçmayı keşfedişinin
100. yılını kutlayacaktık.
04:47
We had gottenkazanılmış very good at landinginiş;
94
275595
2278
İniş konusunda ustalaşmıştık;
04:49
now we neededgerekli to get up into the airhava.
95
277897
2418
şimdi havaya çıkmamız gerekiyordu.
04:52
And like them, we wanted
to staykalmak there longeruzun.
96
280339
2549
Biz de onlar gibi havada
daha uzun kalmayı istiyorduk.
04:55
I camegeldi acrosskarşısında this quotealıntı by WilburWilbur:
97
283669
2220
Wilbur'un şu sözüne rastladım:
04:58
"If you are looking for perfectmükemmel safetyemniyet,
you will do well to sitoturmak on a fenceçit
98
286357
4085
''Kusursuz emniyet arıyorsanız
bir çitin üzerinde oturup
05:02
and watch the birdskuşlar;
99
290466
1589
kuşları seyretmekle yetinirsiniz;
05:04
but if you really wishdilek to learnöğrenmek,
you mustşart mountdağ a machinemakine
100
292079
3427
ancak gerçekten öğrenmek istiyorsanız
bir makine üzerine çıkıp
05:07
and becomeolmak acquaintedhakkında bilgi
with its trickspüf nokta by actualgerçek trialDeneme."
101
295530
3160
deneme yaparak onun özelliklerine
aşinalık kazanmalısınız.''
05:11
AhAh, machinesmakineler.
102
299906
1610
Tabii, makineler.
05:13
It incitedincited the hardwaredonanım
junkieesrarkeş insideiçeride of me.
103
301540
2620
İçimdeki donanımcıyı ortaya çıkardım.
05:16
And if we did want to go or travelseyahat
to unhabitualunhabitual placesyerler in spaceuzay --
104
304906
4057
Uzaydaki o hiç ayak basılmamış
yerlere gideceksek eğer,
05:20
to that bananamuz peelkabuk spotyer that confuseskarıştırır us;
105
308987
3443
kafamızı karıştıran muz kabuğu noktasına,
05:24
to that placeyer outsidedışında
our verticaldikey comfortkonfor zonebölge,
106
312454
3329
dikey rahatlık alanımızın dışına,
05:27
where we encounterkarşılaşma unexpectedbeklenmedik turbulencetürbülans
107
315807
3160
beklenmeyen türbülansların olduğu
05:30
and get acceleratedhızlandırılmış oddlytuhaf bir şekilde,
108
318991
3174
ve tuhaf bir şekilde hızlandığımız
05:34
where the groundzemin changesdeğişiklikler
and moveshamle out from underaltında us --
109
322189
3498
yerin ayağımızın altından gittiği yere,
05:37
like the composerbesteci
who is tryingçalışıyor to hitvurmak a noteNot
110
325711
2829
tıpkı insan sesinin söyleyebildiğinden
05:40
higherdaha yüksek than the humaninsan voiceses can singşarkı söyle,
111
328564
2635
daha yüksek bir notaya
basmaya çalışan besteci gibi,
05:43
he inventsicat etti a piccoloPiccolo or a fluteflüt,
112
331223
2406
bir pikolo veya flüt icat ediyor,
05:45
I setset about the inventionicat
of my prototypicPrototipik machinesmakineler.
113
333653
3877
ben de prototip makinelerimin
icadına koyuldum.
05:50
And if we wanted to go
higherdaha yüksek, fasterDaha hızlı, soonerEr, harderDaha güçlü,
114
338601
3768
Daha yüksek, daha hızlı,
daha çabuk ve daha zorlu olacaksak
05:54
it was necessarygerekli that we createyaratmak
our very ownkendi spaceshipsuzay gemileri.
115
342393
2984
kendi uzay gemilerimizi yapmamız şarttı.
05:57
And we did.
116
345401
1163
Yaptık da.
05:58
And we did travelseyahat to unknownBilinmeyen,
invisiblegörünmez, dangeroustehlikeli territoriesbölgeler,
117
346588
4874
O bilinmeyene sehayat ettik,
görünmeyen, tehlikeli bölgelere
06:03
and it changeddeğişmiş us.
118
351486
1489
ve bu bizi değiştirdi.
06:06
If any of you want
to try this, let me know.
119
354733
2162
Bunu denemek istiyorsanız, bana söyleyin.
06:08
(LaughterKahkaha)
120
356919
1096
(Kahkahalar)
06:10
In 2012, we broughtgetirdi all
of our besten iyi machinesmakineler to LondonLondra
121
358039
3423
2012'de en iyi makinelerimizi
Londra'ya getirdik
06:13
and put them in theironların mostçoğu iconicikonik placesyerler.
122
361486
3323
ve şehrin en simgesel yerlerine koyduk.
06:16
We got on the LondonLondra EyeGöz.
123
364833
1933
London Eye dönme dolabın üstüne çıktık.
06:18
It was 443 feetayaklar aboveyukarıdaki the earthtoprak.
124
366790
3424
Yerden 135 metre üstteydi.
06:22
And as we reachedulaştı the zenithZenith,
we unlockedkilidi our brakeFren and felldüştü --
125
370238
3476
Zirveye ulaştığımızda
freni boşa aldık ve düşüşe geçtik,
06:27
200 feetayaklar on the radiusRADIUS,
126
375071
2131
60 metre yarıçapla
06:29
on the spokekonuştu that we were attachedekli to.
127
377226
2308
ve bağlı olduğumuz tekerlekle.
06:32
We reachedulaştı as faruzak up as heavencennet that day,
128
380680
2626
O gün cennete kadar yükseldik,
06:35
I'm prettygüzel sure of it.
129
383330
1543
bundan oldukça eminim.
06:36
And then I and two of my dancersdansçılar
130
384897
1896
Sonra da iki dansçımla beraber
06:38
walkedyürüdü down the outsidedışında
of London'sLondra'nın CityŞehir HallHall.
131
386817
2444
London City Hall çevresinden yürüdük.
06:41
As I stooddurdu up there,
300 feetayaklar aboveyukarıdaki the groundzemin,
132
389285
3260
Orada yerden 91 metre yukarıda dururken
06:44
and lookedbaktı down,
133
392569
1257
aşağı doğru baktım,
06:45
I saw 2,000 eyesgözleri staringbakmak up at me,
134
393850
2890
2.000 göz bana bakıyordu
06:48
and they saw what they usuallygenellikle do --
the skygökyüzü, a birdkuş, a planeuçak -- and then us.
135
396764
4539
ve her zaman gördükleri şeyi görüyorlardı;
gökyüzü, bir kuş, bir uçak ve biz.
06:53
And we were just a tinyminik speckleke up there.
136
401700
2285
Orada sadece küçük bir noktaydık.
06:56
And I realizedgerçekleştirilen that actionaksiyon
is for everybodyherkes.
137
404858
2237
Ve bunun herkes için olduğunu kavradım.
06:59
Now we have our very ownkendi
masonMason jarkavanoz in WilliamsburgWilliamsburg, BrooklynBrooklyn.
138
407778
3178
Artık Williamsburg, Brooklyn'de de
kendi cam kavanozumuz var.
07:03
It's calleddenilen SLAMSLAM: STREBSTREB LabLaboratuvar
for ActionEylem MechanicsMekanik.
139
411448
3456
Adı SLAM: STREM Lab for Action Mechanics.
07:06
It was a formereski mustardhardal seedtohum factoryfabrika.
140
414928
2538
Daha önce hardal çekirdeği fabrikasıymış.
07:09
And I designedtasarlanmış it after
the use of a petriPetri dishtabak,
141
417958
3035
Ben de onu bir petri kabı gibi tasarladım,
07:13
and in that petriPetri dishtabak,
142
421017
1422
o petri kabının içine
07:14
I put KidÇocuk ActionEylem, STREBSTREB EXTREMEAŞIRI ACTIONEYLEM
143
422463
2851
Çocuk Aksiyonu, STREB EXTREME ACTION
07:17
and circussirk artssanat,
144
425338
1390
ve sirk sanatları ekledim,
07:18
and we all learnedbilgili to flyuçmak, falldüşmek and landarazi
and inventicat etmek extremeaşırı actionaksiyon togetherbirlikte.
145
426752
4335
ve uçmayı, düşmeyi ve inmeyi öğrenerek
birlikte ekstrem aksiyonu bulduk.
07:23
And you know what we foundbulunan?
146
431111
1714
Ne gördük biliyor musunuz?
07:24
In comesgeliyor everyoneherkes --
147
432849
2275
Herkesin katıldığını,
07:27
everyher sizeboyut, shapeşekil, ageyaş, capacitykapasite,
148
435148
3154
büyük küçük, genç olgun, her kapasitede;
07:30
everyher nationalityMilliyet, everyher raceyarış,
everyher classsınıf, all genderscinsiyet,
149
438326
4864
her ırk, her milliyet,
her sınıf, her cinsiyetten;
07:35
the timidürkek and the boldcesur,
the outcastserseri and the coolgüzel,
150
443214
3040
utangaç ve cesur,
içine kapanık ve dışadönük;
07:38
the riskrisk avoidersfaaliyetler and the riskrisk obsessivesobsessives.
151
446278
3405
risk alamayanlar ve risksiz duramayanlar.
07:42
And these buildingsbinalar existvar olmak
all over the worldDünya,
152
450422
3338
Bu binalardan dünyanın her yerinde var
07:45
and everyher one of them can be
a flyinguçan trainingEğitim centermerkez.
153
453784
4970
ve bunların her biri
uçuş talim merkezi olabilir.
07:51
And you know, as it turnsdönüşler out,
154
459754
1607
Görünen o ki
07:54
people don't want
to just dreamrüya about flyinguçan,
155
462329
2244
insanlar sadece uçmayı
hayal etmekle kalmıyor,
07:57
norne de do they want to watch us flyuçmak.
156
465287
2062
bizi uçarken izlemek de istemiyorlar.
07:59
They want to do it, too, and they can.
157
467803
2065
Bunu yapmak istiyorlar ve yapabilirler de.
08:01
And with a little trainingEğitim,
158
469892
1817
Biraz pratikle
08:03
they learnöğrenmek to relishRelish
the hitvurmak and the impactdarbe,
159
471733
3156
çarpışma ve darbenin
tadını çıkarabilirler
08:06
and, I guesstahmin even more,
gettingalma up afterwardssonradan.
160
474913
2903
ve ayağa kalktıktan sonra
daha da çok.
08:10
I've foundbulunan that the effectEfekt of flyinguçan
causesnedenleri smilesgülümsüyor to get more commonortak,
161
478872
5176
Uçma etkisinin gülümsemeleri
artırdığını gördüm,
08:16
self-esteembenlik saygısı to blossomçiçeği,
162
484072
2585
kendine güvenin yeşerdiğini
08:18
and people get just a little bitbit braverdaha cesur.
163
486681
2826
ve insanların biraz daha
cesur olduklarını.
08:22
And people do learnöğrenmek to flyuçmak,
164
490713
2319
İnsanlar uçmayı öğrenebiliyor
08:25
as only humansinsanlar can.
165
493984
1983
çünkü sadece insanlar öğrenebilir.
08:28
So can you.
166
496482
1354
Siz de öyle.
08:29
Come flyuçmak with us.
167
497860
1350
Bizimle uçun.
08:32
(ApplauseAlkış)
168
500015
4619
(Alkışlar)
08:36
(MusicMüzik)
169
504658
6376
(Müzik)
09:07
Thank you. Thank you. Thank you.
170
535698
3533
Teşekkürler. Teşekkürler. Teşekkürler.
09:11
(ApplauseAlkış)
171
539255
1512
(Alkışlar)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Elizabeth Streb - Action and hardware architect
Elizabeth Streb is an extreme action specialist who flies, crash-lands and invents hardware to get higher, faster, sooner, harder.

Why you should listen

Elizabeth Streb is known for her unique brand of movement, "Pop Action," which intertwines dance, athletics, boxing, rodeo, the circus, stunt work and the invention of action gizmos. In 1985, she founded STREB Extreme Action Company to push the limitations of the human body and, in 2003, she established SLAM (STREB Lab for Action Mechanics) in Brooklyn. For the 2012 London Olympic Games, the company was commissioned to create One Extraordinary Day, a series of events across the city that included dancers "bungee dancing" off Millennium Bridge and abseiling down City Hall. The 2016 film OXD, directed by Craig Lowy, follows these events. In 2017, STREB was commissioned by Bloomberg LLP to create a series of events to open the new corporate headquarters in London and to launch the CityLab Conference in Paris.

Streb is the recipient of numerous honors including a MacArthur Fellowship (1997) and a Guggenheim Fellowship (1987). She lectures regularly across the country and her book, STREB: How to Become an Extreme Action Hero, was published by Feminist Press in 2010. In 2014, Born to Fly: STREB vs. Gravity a documentary directed by Catherine Gund, premiered at Film Forum NYC, was aired on PBS and nominated for an Emmy. It is available on iTunes and Netflix. STREB's rehearsals at SLAM are always open to the public.

More profile about the speaker
Elizabeth Streb | Speaker | TED.com