ABOUT THE SPEAKER
Chris Burkard - Surf photographer
Chris Burkard travels to remote, risky and often icy locations to capture stunning images that turn traditional surf photography on its head.

Why you should listen

For most people, surfing evokes sunny sand and warm, blue water in tropical locales. In his book Distant Shores, self-taught photographer Chris Burkard detours to the coastlines of Norway, Iceland and Alaska, shooting surfers as they ride waves on icy beaches that have rarely been photographed -- let alone surfed.

Traveling to often dangerous extremes to discover unknown landscapes, Burkard composes images that transcend the simple action shots of action photography, placing nature at the center of his compositions.

More profile about the speaker
Chris Burkard | Speaker | TED.com
TED2015

Chris Burkard: The joy of surfing in ice-cold water

Chris Burkard: Buz gibi suda sörf yapma keyfi

Filmed:
2,086,582 views

Sörf fotoğrafçısı Chris Burkard, dünyanın en soğuk, en dalgalı, en ıssız sahillerine olan tutkusunu, "Peşinde koşmaya değer bir şey için, sıkıntı çekmemiz icap eder, birazcık da olsa." şeklinde açıklıyor. Şu ana dek birkaç insanın gördüğü — daha azının sörf yaptığı — yerlerin hayrete düşüren fotoğrafları ve hikâyeleriyle bizi, "rutine karşı kişisel mücadelesi"ne sürüklüyor.
- Surf photographer
Chris Burkard travels to remote, risky and often icy locations to capture stunning images that turn traditional surf photography on its head. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
So if I told you that
this was the faceyüz of puresaf joysevinç,
0
1461
5716
Size, bu yüz ifadesinin,
tamamen mutluluktan olduğunu söyleseydim,
00:19
would you call me crazyçılgın?
1
7177
2791
bana deli der miydiniz?
Sizi suçlayamazdım ki,
00:22
I wouldn'tolmaz blamesuçlama you,
2
10678
1240
00:23
because everyher time I look at this
ArcticArctic selfieselfie, I shiverürperti just a little bitbit.
3
11918
4254
çünkü her ne zaman bu Kuzey Kutbu'ndaki
özçekime baksam, birazcık ürperiyorum.
Bu fotoğraf hakkında size birkaç
şey söylemek istiyorum.
00:28
I want to tell you
a little bitbit about this photographfotoğraf.
4
16920
2999
Norveç'te, Lofoten Adaları civarında,
00:31
I was swimmingyüzme around
in the LofotenLofoten IslandsAdaları in NorwayNorveç,
5
19919
3566
00:35
just insideiçeride the ArcticArctic CircleDaire,
6
23485
1705
tam da Kuzey Kutup
Dairesi'nde yüzüyordum
00:37
and the waterSu was hoveringhovering
right at freezingbuz gibi.
7
25190
3158
ve su donma noktasındaydı.
00:40
The airhava? A briskcanlı -10 with windchillRüzgar etkisi,
8
28348
3831
Peki hava? Hissedilen
sıcaklık rahatlıkla -10'du.
00:44
and I could literallyharfi harfine feel the bloodkan
tryingçalışıyor to leaveayrılmak my handseller,
9
32179
3436
Kanımın gerçekten ellerimden,
ayaklarımdan ve yüzümden çekilmeye
00:47
feetayaklar and faceyüz, and rushacele
to protectkorumak my vitalhayati organsorganları.
10
35615
4760
ve hayati organlarımı korumak için hücum
etmeye çalıştığını hissediyordum.
00:52
It was the coldestEn soğuk I've ever been.
11
40375
1774
Şimdiye kadar yaşadığım en soğuk andı.
00:55
But even with swollenşişmiş lipsdudaklar, sunkenbatık eyesgözleri,
and cheeksyanakları flushedTemizlenen redkırmızı,
12
43069
4852
Fakat bu şişmiş dudaklar, çökmüş gözler
ve kızarmış yanaklarla bile,
00:59
I have foundbulunan that this placeyer right here
is somewherebir yerde I can find great joysevinç.
13
47921
5946
ben, işte tam burada,
inanılmaz bir keyif alıyordum.
Konu acıya gelince,
psikolog Brock Bastian,
01:06
Now, when it comesgeliyor to painAğrı,
psychologistpsikolog BrockBrock BastianBastian
14
54562
3065
ne güzel söylemiştir:
01:09
probablymuhtemelen said it besten iyi when he wroteyazdı,
15
57627
2345
"Acı, farkındalığa giden bir
nevi kısa yoldur.
01:11
"PainAğrı is a kindtür of shortcutkısayol
to mindfulnessMindfulness.
16
59972
2577
Bir anda, çevremizdeki her şeyin
farkında olmamızı sağlar.
01:14
It makesmarkaları us suddenlyaniden awarefarkında
of everything in the environmentçevre.
17
62549
3669
Bizi, zorla dünyadaki sanal duyusal
farkındalığın içine çeker,
01:18
It brutallyvahşice drawsberabere us in
18
66218
1974
01:20
to a virtualsanal sensoryduyusal awarenessfarkında olma
of the worldDünya much like meditationmeditasyon."
19
68192
4526
tıpkı bir meditasyon gibi."
Titremek meditasyonun başka bir formu olsa,
kendimi bir keşiş sayardım.
01:25
If shiveringtitreme is a formform of meditationmeditasyon,
then I would considerdüşünmek myselfkendim a monkkeşiş.
20
73047
3490
(Gülüşmeler)
01:28
(LaughterKahkaha)
21
76537
850
01:29
Now, before we get into the why
22
77387
2879
Bir kimsenin dondurucu soğukta
sörf yapmak istemesinin
01:32
would anyonekimse ever want to surfsörf
in freezingbuz gibi coldsoğuk waterSu?
23
80266
3715
nedenine gelmeden önce,
sizlere yaşantımda bir günümün
nasıl geçtiği ile ilgili küçük
01:35
I would love to give you
a little perspectiveperspektif
24
83981
2577
01:38
on what a day in my life can look like.
25
86558
2604
bir perspektif sunmayı isterim.
(Müzik)
01:41
(MusicMüzik)
26
89832
5967
02:28
(VideoVideo) Man: I mean, I know
we were hopingumut for good wavesdalgalar,
27
136017
3527
(Video) Adam: İyi dalgaları
görmeyi bekliyorduk da,
02:31
but I don't think anybodykimse thought
that was going to happenolmak.
28
139544
2880
kimsenin bunun olacağını
düşündüğünü sanmıyorum.
Titremeden duramıyorum.
02:34
I can't stop shakingsallama.
29
142424
1671
Çok üşüyorum.
02:36
I am so coldsoğuk.
30
144095
1824
(Müzik)
02:40
(MusicMüzik)
31
148344
3088
(Alkışlar)
02:43
(ApplauseAlkış)
32
151432
2753
Chris Burkard: Sörf fotoğrafçısı, cidden?
02:48
ChrisChris BurkardBurkard: So,
surfsörf photographerfotoğrafçı, right?
33
156135
3669
Açıkçası, bunun gerçek bir iş ünvanı
olup olmadığını bile bilmiyorum.
02:51
I don't even know
if it's a realgerçek job titleBaşlık, to be honestdürüst.
34
159804
2904
19 yaşındayken, hayalimdeki
kariyerin peşinden gitmek için
02:54
My parentsebeveyn definitelykesinlikle didn't think so
35
162708
2136
02:56
when I told them at 19 I was quittingbırakma
my job to pursuesürdürmek this dreamrüya careerkariyer:
36
164844
4874
işimi bırakacağımı söylediğimde, ailem de
kesinlikle öyle olduğunu düşünmemişti:
Mavi gökyüzü, sıcak tropikal sahiller,
bütün yıl geçmek bilmeyen güneş yanığı.
03:01
bluemavi skiesgökyüzü, warmIlık, hafif sıcak tropicaltropikal beachesSahiller,
and a tantan that lastssürer all yearyıl long.
37
169718
4576
03:06
I mean, to me, this was it.
Life could not get any better.
38
174294
3831
Yani, benim için anlamı buydu.
Hayat daha güzel olamazdı.
03:10
SweatingTerleme it out, shootingçekim surferssörfçü
in these exoticegzotik touristturist destinationshedefleri.
39
178125
4644
Buna çabalamak, sörfçüleri egzotik
yerlerde sörf yaparken çekmek.
Fakat, ortada bir problem vardı.
03:14
But there was just this one problemsorun.
40
182769
1741
03:16
You see, the more time I spentharcanmış travelingseyahat
to these exoticegzotik locationsyerleri,
41
184510
3599
Egzotik yerlerde vakit geçirdikçe,
bu beni daha az
03:20
the lessaz gratifyingmemnuniyet verici it seemedgibiydi to be.
42
188109
2425
tatmin eder oldu.
Ben macera için yola çıktım, ama sonunda
karşılaştığım şey sadece rutindi.
03:23
I setset out seekingarayan adventuremacera,
and what I was findingbulgu was only routinerutin.
43
191104
3805
Wi-Fi, TV, güzel bir akşam yemeği ve
sürekli mobil telefon bağlantısı gibi,
03:27
It was things like wi-fiWi-fi, TVTV, fine diningyemek,
and a constantsabit cellularhücresel connectionbağ
44
195679
4760
deniz içi ve dışında yoğun turizm
bölgelerinin nimetleri,
03:32
that to me were all the trappingsziynet
of placesyerler heavilyağır şekilde touristedtouristed
45
200439
2972
03:35
in and out of the waterSu,
46
203411
2298
beni kısıtlayan şeylerdi
ve kapana kısılmış gibi hissetmem
03:37
and it didn't take long
for me to startbaşlama feelingduygu suffocatedboğulmuş.
47
205709
3667
çok uzun zaman almadı.
Daha doğal, açık alanlarda
olmayı arzular oldum.
03:43
I beganbaşladı cravingözlem wildvahşi, openaçık spacesalanlarda,
48
211106
4117
03:47
and so I setset out to find the placesyerler
othersdiğerleri had writtenyazılı off
49
215223
3442
İnsanların, "çok soğuk" "çok uzak" ve "sörf
yapmak için çok tehlikeli" diye gözardı ettikleri
03:50
as too coldsoğuk, too remoteuzak,
and too dangeroustehlikeli to surfsörf,
50
218665
3878
yerleri aramaya koyuldum ve bu
meydan okuma beni heyecanlandırdı.
03:54
and that challengemeydan okuma intriguedilgisini me.
51
222543
2810
Bir nevi rutine karşı olan
kişisel mücadelemi başlattım;
03:57
I beganbaşladı this sortçeşit of personalkişisel crusadeHaçlı seferi
againstkarşısında the mundanedünyevi,
52
225353
4132
çünkü eğer fark ettiğim bir şey varsa,
04:01
because if there's
one thing I've realizedgerçekleştirilen,
53
229485
2624
o da hangi kariyer olursa olsun,
04:04
it's that any careerkariyer,
54
232109
1852
04:05
even one as seeminglygörünüşte glamorousgöz alıcı
as surfsörf photographyfotoğrafçılık,
55
233961
3761
çok çekici görünen sörf
fotoğrafçılığının bile
04:09
has the dangerTehlike of becomingolma monotonousmonoton.
56
237722
2426
monotonlaşma tehlikesi var.
Bu monotonlaşmadan uzaklaşmak
için başlattığım
04:12
So in my searcharama to breakkırılma up
this monotonymonotonluk, I realizedgerçekleştirilen something:
57
240648
3054
arayışımda, bir şey fark ettim:
04:15
There's only about a thirdüçüncü
of the Earth'sDünya'nın oceansokyanuslar that are warmIlık, hafif sıcak,
58
243702
2954
Dünya'daki okyanusların sadece üçte biri sıcak
ve o da ekvatorun etrafında ince bir çizgide.
04:18
and it's really just that thinince bandgrup
around the equatorEkvator.
59
246656
2931
04:21
So if I was going to find perfectmükemmel wavesdalgalar,
60
249587
2508
Yani, eğer mükemmel dalgaları
aramaya çıkacaksam,
04:24
it was probablymuhtemelen going
to happenolmak somewherebir yerde coldsoğuk,
61
252095
2577
bu muhtemelen denizlerin
fazlasıyla zor olduğu
soğuk bir yer olacaktı.
04:26
where the seasdenizler are notoriouslyRootkitler roughkaba,
62
254672
1881
04:28
and that's exactlykesinlikle where I beganbaşladı to look.
63
256553
2693
İşte buralar, tam da benim
aradığım yerlerdi.
04:31
And it was my first tripgezi to Icelandİzlanda
64
259246
2531
İzlanda'ya yaptığım ilk seyahat,
tam olarak aradığımı bulmuş
gibi hissettiğim seyahatti.
04:33
that I feltkeçe like I foundbulunan
exactlykesinlikle what I was looking for.
65
261777
2719
04:36
I was blownşişmiş away
by the naturaldoğal beautygüzellik of the landscapepeyzaj,
66
264846
3177
Manzaranın doğal güzelliğiyle
büyülenmiştim,
fakat daha önemlisi dünyanın bu,
gözden ırak ve haşin kısmında
04:40
but mostçoğu importantlyönemlisi, I couldn'tcould believe
we were findingbulgu perfectmükemmel wavesdalgalar
67
268023
4196
04:44
in suchböyle a remoteuzak and ruggedsağlam
partBölüm of the worldDünya.
68
272219
3010
mükemmel dalgaları
bulacağımıza inanamamıştım.
04:47
At one pointpuan, we got to the beachplaj
69
275639
2276
Bir noktada, sahile gittiğimizde
kıyı şeridinde kocaman
04:49
only to find massivemasif chunksparçaları of icebuz
had piledKazıklı on the shorelinekıyı.
70
277915
3103
buz yığınlarının yığılı olduğunu gördük.
Bizimle sörf arasında
bariyer oluşturmuşlardı,
04:53
They createdoluşturulan this barrierbariyer
betweenarasında us and the surfsörf,
71
281018
2353
04:55
and we had to weavedokuma
throughvasitasiyla this thing like a mazeLabirent
72
283371
2390
sadece suda yerimizi almak için
bu labirent gibi şeylerin
04:57
just to get out into the lineupkadro.
73
285761
1587
arasından geçmemiz gerekiyordu,
o noktaya geldiğimizde,
04:59
and oncebir Zamanlar we got there,
74
287348
1125
05:00
we were pushingitme asidebir kenara these icebuz chunksparçaları
tryingçalışıyor to get into wavesdalgalar.
75
288473
3038
dalgalara ulaşabilmek için
buz kütlelerini kenara itiyorduk.
05:03
It was an incredibleinanılmaz experiencedeneyim,
one I'll never forgetunutmak,
76
291511
3957
Hiçbir zaman unutamayacağım
inanılmaz bir deneyimdi;
05:07
because amidstortasında those harshsert conditionskoşullar,
77
295468
2786
çünkü o ağır koşullar ortasında,
son kalan ıssız yerlerden birine
rastladığımı düşündüm,
05:10
I feltkeçe like I stumbledtökezledi ontoüstüne
one of the last quietsessiz placesyerler,
78
298254
4722
kalabalık bir kumsalda asla
bulamayacağımı bildiğim,
05:14
somewherebir yerde that I foundbulunan a clarityberraklık
and a connectionbağ with the worldDünya
79
302976
3015
dünyayla bir bağlantı
ve bir vuzuh bulduğum yerler.
05:17
I knewbiliyordum I would never find
on a crowdedkalabalık beachplaj.
80
305991
2922
Buraya bağlanmıştım,
bağlanmıştım. (Gülüşmeler)
05:22
I was hookedbağlanmış. I was hookedbağlanmış. (LaughterKahkaha)
81
310073
3158
05:25
ColdSoğuk waterSu was constantlysürekli on my mindus,
82
313231
2856
Soğuk su her zaman aklımdaydı,
o noktadan sonra
05:28
and from that pointpuan on,
83
316087
1312
05:29
my careerkariyer focusedodaklı on these typestürleri of harshsert
and unforgivingaffetmez environmentsortamları,
84
317399
3330
kariyerim bu tür haşin, aman vermeyen
doğa şartlarına odaklandı.
05:32
and it tookaldı me to placesyerler like RussiaRusya,
NorwayNorveç, AlaskaAlaska, Icelandİzlanda, ChileŞili,
85
320729
3876
Beni Rusya, Norveç, Alaska, İzlanda, Şili
05:36
the FaroeFaroe Adaları IslandsAdaları,
and a lot of placesyerler in betweenarasında.
86
324605
2929
Faroe Adaları gibi yerlere götürdü.
Bu yerlerle ilgili en sevdiğim
şeylerden biri de,
05:39
And one of my favoritesevdiğim things
about these placesyerler
87
327534
3018
sadece oraya gitmek için gereken
meydan okuma ve yaratıcılıktı.
05:42
was simplybasitçe the challengemeydan okuma and
the creativityyaratıcılık it tookaldı just to get there:
88
330552
3901
Gidebileceğimiz bir kumsalın, kayalığın
herhangi bir uzak noktasını
05:46
hourssaatler, daysgünler, weekshaftalar spentharcanmış on GoogleGoogle EarthDünya
89
334453
2206
05:48
tryingçalışıyor to pinpointyerini belirlemek any remoteuzak stretchUzatmak
of beachplaj or reefresif we could actuallyaslında get to.
90
336659
4169
tam olarak belirlemeye çalışarak Google
Earth'de saatler, günler, haftalar harcandı.
Oraya vardığımızda, araçlarımız
da bir o kadar yaratıcıydı,
05:53
And oncebir Zamanlar we got there,
the vehiclesAraçlar were just as creativeyaratıcı:
91
341418
3430
kar arabaları, altı tekerli
Sovyet asker taşıma araçları
05:56
snowmobileskar motosikletleri, six-wheel6-tekerlek
SovietSovyet troopasker carrierstaşıyıcılar,
92
344848
2909
ve birkaç tane de, külüstür
helikopter yolculuğu.
05:59
and a coupleçift of super-sketchySüper yarım yamalak
helicopterhelikopter flightsuçuşlar.
93
347757
3297
06:03
(LaughterKahkaha)
94
351054
2206
(Gülüşmeler)
Bu arada, helikopter korkusu var bende.
06:05
HelicoptersHelikopterler really scarekorkutmak me, by the way.
95
353260
2660
Bilhassa Vancouver Adası
kıyılarındaki o ücra sörf yerine
06:08
There was this one particularlyözellikle
bumpyinişli çıkışlı boattekne ridebinmek
96
356510
2532
doğru giderken oldukça sarsıntılı
bir tekne gezintisi olmuştu.
06:11
up the coastsahil of VancouverVancouver IslandAda
to this kindtür of remoteuzak surfsörf spotyer,
97
359042
3116
06:14
where we endedbitti up watchingseyretme
helplesslyÇaresizce from the waterSu
98
362158
2619
Orada ayılar kamp yerimizi mahvederken,
06:16
as bearsayılar ravagedperişan our campkamp siteyer.
99
364777
2391
suda çaresizce izlemek zorunda kalmıştık.
06:19
They walkedyürüdü off with our foodGıda
and bitsbit of our tentçadır,
100
367168
3020
Çadırlarımızdan bir ısırık alıp,
yemeklerimizle çekip gittiler.
06:22
clearlyAçıkça lettingicar us know that we
were at the bottomalt of the foodGıda chainzincir
101
370188
3212
Besin zincirinin en altında olduğumuzu
ve buranın bizim değil,
onların mekânı olduğunu
açık şekilde bize söylediler.
06:25
and that this was theironların spotyer, not oursbizim.
102
373400
2127
06:27
But to me, that tripgezi
103
375527
1927
Yine de bana göre bu gezinti,
turistik kumsallara karşılık olarak
yabanla yaptığım bir anlaşmaydı.
06:29
was a testamentahit to the wildnessvahşilik
I tradedişlem gören for those touristyturistik beachesSahiller.
104
377454
4592
06:36
Now, it wasn'tdeğildi untila kadar I traveledseyahat
to NorwayNorveç -- (LaughterKahkaha) --
105
384066
4054
Norveç'e seyahat edinceye kadar
-- (Gülüşmeler) --
soğuğu gerçekten takdir
etmeyi bilmiyordum.
06:40
that I really learnedbilgili
to appreciateanlamak the coldsoğuk.
106
388123
3081
Burası da,
06:44
So this is the placeyer
107
392294
1912
dünyanın en büyük,
en şiddetli fırtınalarının
06:46
where some of the largesten büyük,
the mostçoğu violentşiddetli stormsfırtınalar in the worldDünya
108
394206
3367
kıyı şeridini döven devasa
dalgaları gönderdiği bir yerdi.
06:49
sendgöndermek hugeKocaman wavesdalgalar smashingSmashing
into the coastlinekıyı şeridi.
109
397573
3054
06:52
We were in this tinyminik, remoteuzak fjordfiyort,
just insideiçeride the ArcticArctic CircleDaire.
110
400627
3978
Biz bu küçük, uzak fiyortun içindeydik,
Kuzey Kutup Dairesi'nin tam içinde.
İnsanlardan çok koyunların
olduğunu bir yerdi.
06:56
It had a greaterbüyük populationnüfus
of sheepkoyun than people,
111
404605
2546
06:59
so help if we neededgerekli it
was nowhereHiçbir yerde to be foundbulunan.
112
407151
3050
Yani, olur da yardıma ihtiyacımız olursa,
bulamayacağımız bir yerdi.
07:02
I was in the waterSu
takingalma picturesresimler of surferssörfçü,
113
410936
2215
Sudaydım, sörfçülerin
fotoğraflarını çekiyordum
07:05
and it startedbaşladı to snowkar.
114
413151
2130
ve kar yağmaya başladı.
Ardından sıcaklık düşmeye başladı
07:08
And then the temperaturesıcaklık beganbaşladı to dropdüşürmek.
115
416241
3626
07:12
And I told myselfkendim, there's not a chanceşans
you're gettingalma out of the waterSu.
116
420458
3385
ve kendime şöyle söyledim;
kesinlikle sudan çıkmıyorsun.
07:15
You traveledseyahat all this way, and this is
exactlykesinlikle what you've been waitingbekleme for:
117
423843
3594
Bu kadar yolu, bunun
hayalini kurarak geldin;
dondurucu soğukta, mükemmel dalgalar.
07:19
freezingbuz gibi coldsoğuk conditionskoşullar
with perfectmükemmel wavesdalgalar.
118
427437
2082
Deklanşöre basabilecek kadar bile
parmaklarımı hissetmiyor olsam da,
07:21
And althougholmasına rağmen I couldn'tcould even feel
my fingerparmak to pushit the triggertetik,
119
429519
3018
sudan çıkmayacağımı biliyordum.
07:24
I knewbiliyordum I wasn'tdeğildi gettingalma out.
120
432537
1512
07:26
So I just did whateverher neyse I could.
I shooksalladı it off, whateverher neyse.
121
434049
2793
Bu yüzden yapabildiğimi yaptım,
silkeledim, her neyse.
Ama o noktada,
07:28
But that was the pointpuan that I feltkeçe
122
436842
1683
07:30
this windrüzgar gushcoşma throughvasitasiyla
the valleyvadi and hitvurmak me,
123
438525
2119
rüzgârın vadiden eserek gelip
bana vurduğunu hissettim,
hafif kar yağışı aniden ciddi
bir tipiye dönüştü
07:32
and what startedbaşladı as this lightışık snowfallkar yağışı
quicklyhızlı bir şekilde becameoldu a full-onTam Tarih blizzardBlizzard,
124
440644
5412
07:38
and I startedbaşladı to losekaybetmek
perceptionalgı of where I was.
125
446058
4168
ve olduğum yerin algısını
kaybetmeye başladım.
07:42
I didn't know if I was driftingsürüklenen
out to seadeniz or towardskarşı shoreShore,
126
450932
3160
Denize mi, yoksa kıyıya doğru mu
sürüklendiğimi bilmiyordum.
07:46
and all I could really make out
was the faintbaygın soundses of seagullsMartılar
127
454095
3952
Yalnızca hafiften martıların
ve kıyıya çarpan dalgaların
sesini seçebiliyordum.
07:50
and crashinggürültüyle çarpmak wavesdalgalar.
128
458047
2123
Burasının batan gemileri ve düşen
uçaklarıyla ünlü olduğunu biliyordum,
07:52
Now, I knewbiliyordum this placeyer had a reputationitibar
for sinkingbatan shipsgemiler and groundingTopraklama planesdüzlemler,
129
460810
4836
dalgalarla orada sürüklenirken,
birazcık endişelenmeye başladım.
07:57
and while I was out there floatingyüzer,
I startedbaşladı to get a little bitbit nervoussinir.
130
465646
4391
Aslında, tamamen korku içindeydim --
08:02
ActuallyAslında, I was totallybütünüyle freakinglanet out --
131
470609
2368
08:04
(LaughterKahkaha) -- and I was
borderlineBorderline hypothermichipotermik,
132
472977
3437
(Gülüşmeler) -- hipotermi sınırındaydım
08:08
and my friendsarkadaşlar eventuallysonunda
had to help me out of the waterSu.
133
476414
3181
ve arkadaşlarım sonunda beni sudan
çıkarmak zorunda kaldılar.
08:11
And I don't know if it was
deliriumdeliryum settingayar in or what,
134
479595
3157
O sırada hezeyanda mıydım bilmiyorum,
ama bana sonradan söylediklerine göre,
08:14
but they told me latersonra
135
482752
2160
bütün o zaman boyunca yüzümde
bir gülümseme varmış.
08:16
I had a smilegülümseme on my faceyüz the entiretüm time.
136
484912
4179
Bu yolculukla
08:22
Now, it was this tripgezi
137
490415
2113
ve muhtemelen bu deneyimle birlikte
gerçekten her fotoğrafın eşsiz
08:24
and probablymuhtemelen that exactkesin experiencedeneyim
where I really beganbaşladı to feel
138
492528
3784
08:28
like everyher photographfotoğraf was preciousdeğerli,
139
496312
3960
olduğunu anlamaya başladım.
08:32
because all of a suddenani in that momentan,
it was something I was forcedzorunlu to earnkazanmak.
140
500272
4030
Çünkü ansızın o anda, kazanmak için
zorlandığım bir şey şeydi o.
Fark ettim ki, bütün o titremeler,
aslında bana bir şey öğretmişti:
08:37
And I realizedgerçekleştirilen, all this shiveringtitreme
had actuallyaslında taughtöğretilen me something:
141
505352
4905
Hayatta, mutluluğa giden kısa yol yok.
08:42
In life, there are no shortcutskısayolları to joysevinç.
142
510257
4013
08:47
Anything that is worthdeğer pursuingpeşinde
is going to requiregerektirir us to sufferacı çekmek
143
515120
3773
Peşinde koşmaya değer bir şey için,
sıkıntı çekmemiz icap eder,
08:50
just a little bitbit,
144
518893
1962
birazcık da olsa.
Fotoğrafçılığım için göze aldığım
bu küçük sıkıntılar,
08:52
and that tinyminik bitbit of sufferingçile
that I did for my photographyfotoğrafçılık,
145
520855
3692
08:56
it addedkatma a valuedeğer to my work
that was so much more meaningfulanlamlı to me
146
524547
3297
işime ayrı bir değer kattı, ki bu benim
için dergilerin sayfalarını
08:59
than just tryingçalışıyor to filldoldurmak
the pagessayfalar of magazinesdergiler.
147
527844
2336
doldurmaya çalışmaktan
çok daha anlamlıydı.
Bu yerlerde kendimden bir parça verdim
09:03
See, I gaveverdi a pieceparça of myselfkendim
in these placesyerler,
148
531900
6308
09:10
and what I walkedyürüdü away with
149
538208
2547
ve karşılığında,
09:12
was a senseduyu of fulfillmentyerine getirilmesi
I had always been searchingArama for.
150
540755
4291
her zaman peşinde olduğum
tatmin olma duygusuna eriştim.
09:18
So I look back at this photographfotoğraf.
151
546326
2972
Bu yüzden bu fotoğrafa tekrar bakıyorum.
Donmuş parmakları ve soğuk dalış
kıyafetlerini, hatta oraya varmak
09:21
It's easykolay to see frozendondurulmuş fingersparmaklar
and coldsoğuk wetsuitsWetsuits
152
549298
4720
09:26
and even the strugglemücadele
that it tookaldı just to get there,
153
554018
3064
için sarf edilen çabaları kolayca
görüyorsunuz baktığınızda,
09:29
but mostçoğu of all,
what I see is just joysevinç.
154
557082
4046
ama her şeyden önemlisi,
benim gördüğüm şey, sadece mutluluk.
09:33
Thank you so much.
155
561935
2061
Çok teşekkür ederim.
(Alkışlar)
09:35
(ApplauseAlkış)
156
563996
5387
Translated by semih şimşek
Reviewed by Eren Gokce

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Chris Burkard - Surf photographer
Chris Burkard travels to remote, risky and often icy locations to capture stunning images that turn traditional surf photography on its head.

Why you should listen

For most people, surfing evokes sunny sand and warm, blue water in tropical locales. In his book Distant Shores, self-taught photographer Chris Burkard detours to the coastlines of Norway, Iceland and Alaska, shooting surfers as they ride waves on icy beaches that have rarely been photographed -- let alone surfed.

Traveling to often dangerous extremes to discover unknown landscapes, Burkard composes images that transcend the simple action shots of action photography, placing nature at the center of his compositions.

More profile about the speaker
Chris Burkard | Speaker | TED.com