ABOUT THE SPEAKER
Seema Bansal - Education innovator
BCG's Seema Bansal asks: Can governments actually make a meaningful difference in education? And rapidly? Yes, it turns out.

Why you should listen

BCG's Seema Bansal is an associate director in the New Delhi office. Since joining BCG in 2000, she has worked extensively in financial services and telecommunications. Today, Bansal leads BCG's social impact and development practice in India, and works on disparate projects in fields including education, food security and nutrition and governance within government agencies.

Bansal earned an MBA from the Indian Institute of Management in Calcutta, and a degree in electronics and electrical communication from Punjab Engineering College in Chandigarh.

More profile about the speaker
Seema Bansal | Speaker | TED.com
TED@BCG Paris

Seema Bansal: How to fix a broken education system ... without any more money

Seema Bansal: Para harcamadan bozuk bir eğitim sistemi nasıl iyileştirilir

Filmed:
1,525,529 views

Seema Bansal iddialı bir hedef belirleyerek Hindistan Haryana'da 15 bin okul için devlet eğitimi reformu gerçekleştirdi: 2020 yılına kadar, çocukların yüzde 80'i normal eğitim seviyesine ulaşmalı. Bu hedefe ek kaynak gerektirmeden her okulda ulaşacak reformlar arıyor. Bansal ve takımı öğretmenlerin grup mesajlarını kullanmaları gibi yaratıcı, basit teknikler kullanarak başarıya ulaştı ve öğrenmeyi ve katılımı Haryana'daki okullarda ölçülebilir bir şekilde geliştirdi.
- Education innovator
BCG's Seema Bansal asks: Can governments actually make a meaningful difference in education? And rapidly? Yes, it turns out. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
So we all have our ownkendi biasesönyargıların.
0
759
2350
Hepimizin önyargıları vardır.
00:15
For exampleörnek, some of us tendeğiliminde to think
1
3133
2651
Mesela bazılarımız
düzgün işlemeyen devlet sistemlerini
00:17
that it's very difficultzor to transformdönüştürmek
failinghata governmenthükümet systemssistemler.
2
5808
3609
düzeltmenin çok zor
olduğunu düşünmeye meyillidir.
00:21
When we think of governmenthükümet systemssistemler,
3
9871
1747
Devlet sistemleri dendiğinde,
00:23
we tendeğiliminde to think that they're archaicarkaik,
setset in theironların waysyolları,
4
11642
3591
eski, kendi iç düzeni olan
ve hatta yönetimin bir şeyleri
00:27
and perhapsbelki, the leadershipliderlik
is just too bureaucraticbürokratik
5
15257
2696
değiştirebilmek için fazla bürokratik
olduğunu düşünürüz.
00:29
to be ableyapabilmek to changedeğişiklik things.
6
17977
1405
00:32
Well, todaybugün, I want
to challengemeydan okuma that theoryteori.
7
20097
3015
Bugün bu teoriyi sınamak istiyorum.
00:35
I want to tell you a storyÖykü
of a very largegeniş governmenthükümet systemsistem
8
23886
4069
Size yalnızca kendi içinde
devrime uğramamış,
00:39
that has not only put itselfkendisi
on the pathyol of reformreform
9
27979
3444
ayrıca üç yıldan kısa sürede muhteşem
sonuçlar göstermiş
00:43
but has alsoAyrıca showngösterilen
fairlyoldukça spectacularmuhteşem resultsSonuçlar
10
31447
3189
bir devlet sistemi hakkında bir hikâye
00:46
in lessaz than threeüç yearsyıl.
11
34660
1335
anlatmak istiyorum.
00:48
This is what a classroomsınıf
in a publichalka açık schoolokul in IndiaHindistan looksgörünüyor like.
12
36746
4280
Bu, Hindistan devlet okulundaki bir sınıf.
00:53
There are 1 millionmilyon suchböyle schoolsokullar in IndiaHindistan.
13
41050
2352
Hindistan'da bunun gibi
bir milyon okul var.
00:55
And even for me,
who'skim livedyaşamış in IndiaHindistan all her life,
14
43878
3132
Ve tüm hayatını Hindistan'da
geçirmiş benim gibi biri için bile
00:59
walkingyürüme into one of these schoolsokullar
is fairlyoldukça heartbreakingyürek.
15
47034
3047
bu okulları ziyaret etmek oldukça üzücü.
01:03
By the time kidsçocuklar are 11,
16
51106
2069
Çocuklar 11 yaşına geldiğinde
01:05
50 percentyüzde of them have fallendüşmüş
so faruzak behindarkasında in theironların educationEğitim
17
53199
4032
onların %50'si eğitimde çok geri kalıyor
01:09
that they have no hopeumut to recoverkurtarmak.
18
57255
1740
ve iyileşme umutları yok.
01:11
11-year-oldsyıllık bir-yaş cannotyapamam do simplebasit additionilave,
19
59606
2798
11 yaşındakiler basit bir
toplama işlemi yapamıyor,
01:14
they cannotyapamam constructinşa etmek
a grammaticallydilbilgisi açısından correctdoğru sentencecümle.
20
62428
2882
dil bilgisi açısından düzgün bir cümle
kuramıyorlar.
01:17
These are things that you and I
would expectbeklemek an 8-year-old-yaşında
21
65779
3263
Bunlar sizin ve benim sekiz yaşındaki
bir çocuktan yapmasını
01:21
to be ableyapabilmek to do.
22
69066
1268
bekleyebileceğimiz şeyler.
01:22
By the time kidsçocuklar are 13 or 14,
23
70672
2797
Çocuklar 13, 14 yaşlarına geldiğinde
01:25
they tendeğiliminde to dropdüşürmek out of schoolsokullar.
24
73493
1780
okulu bırakabiliyorlar.
01:28
In IndiaHindistan, publichalka açık schoolsokullar
not only offerteklif freeücretsiz educationEğitim --
25
76313
3274
Hindistan'da devlet okulları ücretsiz,
eğitimin yanı sıra
01:31
they offerteklif freeücretsiz textbooksders kitapları,
freeücretsiz workbooksçalışma kitapları, freeücretsiz mealsyemek,
26
79611
3413
ders kitapları, çalışma kitapları,
yemek ve hatta bazen
01:35
sometimesara sıra even cashnakit scholarshipsBurslar.
27
83048
2070
nakit burslar veriyor.
01:37
And yethenüz, 40 percentyüzde of the parentsebeveyn todaybugün
28
85691
2985
Tüm bunlara rağmen bugün
ebeveynlerin %40'ı
01:40
are choosingSeçme to pullÇek theironların childrençocuklar
out of publichalka açık schoolsokullar
29
88700
3180
çocuklarını devlet okullarından alıp
01:43
and payödeme out of theironların pocketscepler
to put them in privateözel schoolsokullar.
30
91904
3517
üzerine para vererek özel okula
göndermeyi tercih ediyorlar.
01:47
As a comparisonkarşılaştırma,
in a faruzak richerzengin countryülke, the US,
31
95445
3665
Karşılaştırırsak,
çok daha zengin bir ülke olan ABD'de
01:51
that numbernumara is only 10 percentyüzde.
32
99134
1921
bu rakam sadece %10.
01:53
That's a hugeKocaman statementaçıklama on how brokenkırık
the IndianHint publichalka açık educationEğitim systemsistem is.
33
101377
4953
Bu, Hindistan eğitim sisteminin
ne hâlde olduğunu çok net gösteriyor.
01:59
So it was with that backgroundarka fon
that I got a call in the summeryaz of 2013
34
107431
4476
Hâl böyle iken, 2013 yılı yazında
Surina Rajan adında
02:03
from an absolutelykesinlikle brilliantparlak ladybayan
calleddenilen SurinaSurina RajanRajan.
35
111931
3823
pırlanta gibi bir bayandan
bir telefon geldi.
02:07
She was, at that time, the headkafa
of the DepartmentBölümü of SchoolOkul EducationEğitim
36
115778
4117
O zaman Hindistan'ın Haryana eyaletinde
okul eğitimi bölümünün başındaydı.
02:11
in a statebelirtmek, bildirmek calleddenilen HaryanaHaryana in IndiaHindistan.
37
119919
2266
02:14
So she said to us, "Look, I've been
headingbaşlık this departmentbölüm
38
122209
3071
Bize şöyle dedi: "Bakın, son
iki yıldır bu bölümün başındayım.
02:17
for the last two yearsyıl.
39
125304
1226
Birkaç şey denedim ama
hiçbir işe yaramadı.
02:18
I've trieddenenmiş a numbernumara of things,
and nothing seemsgörünüyor to work.
40
126554
3431
02:22
Can you possiblybelki help?"
41
130008
1462
Acaba yardım edebilir misiniz?"
02:24
Let me describetanımlamak HaryanaHaryana
a little bitbit to you.
42
132852
2814
Size biraz Haryana'yı anlatayım.
02:27
HaryanaHaryana is a statebelirtmek, bildirmek
whichhangi has 30 millionmilyon people.
43
135690
3359
Haryana 30 milyon nüfuslu bir eyalet.
02:31
It has 15,000 publichalka açık schoolsokullar
44
139721
3171
15 bin devlet okulu var
02:34
and 2 millionmilyon plusartı
childrençocuklar in those publichalka açık schoolsokullar.
45
142916
2835
ve bu okullarda iki milyonun üzerinde
çocuk eğitim görüyor.
02:38
So basicallytemel olarak, with that phonetelefon call,
46
146119
2444
Kısacası, bu telefon görüşmesinde
02:40
I promisedsöz verdim to help a statebelirtmek, bildirmek and systemsistem
47
148587
2422
Peru veya Kanada kadar büyük olan
bir eyalete ve sistemine
02:43
whichhangi was as largegeniş as that of PeruPeru
or CanadaKanada transformdönüştürmek itselfkendisi.
48
151033
4323
kendisini dönüştürmesi için
yardım edeceğime söz verdim.
02:48
As I startedbaşladı this projectproje,
I was very painfullyacı awarefarkında of two things.
49
156591
3577
Bu projeye başladığımda iki şeyin
çok acı bir şekilde farkındaydım.
02:52
One, that I had never donetamam
anything like this before.
50
160192
3211
Birincisi, daha önce
böyle bir şeyi hiç yapmadım.
02:55
And two, manyçok othersdiğerleri had,
perhapsbelki withoutolmadan too much successbaşarı.
51
163427
4375
Ve ikincisi, başkaları yapmıştı,
ama pek de başarılı olamadılar.
03:00
As my colleaguesmeslektaşlar and I
lookedbaktı acrosskarşısında the countryülke
52
168247
2762
İş arkadaşlarım ve ben
ülke ve dünya çapında
03:03
and acrosskarşısında the worldDünya,
53
171033
1308
araştırmalar yaptık
03:04
we couldn'tcould find anotherbir diğeri exampleörnek
54
172365
1868
ama Haryana'da uygulayabileceğimiz
bir örnek dahi bulamadık.
03:06
that we could just pickalmak up
and replicatetekrarlamak in HaryanaHaryana.
55
174257
2826
03:09
We knewbiliyordum that we had to craftzanaat
our ownkendi journeyseyahat.
56
177107
2500
Kendi yolumuzu çizmek zorunda
olduğumuzu biliyorduk.
03:12
But anywayneyse, we jumpedatladı right in
and as we jumpedatladı in,
57
180692
3054
Ama her hâlükârda işe koyulduk
ve başlar başlamaz
03:15
all sortssıralar of ideasfikirler startedbaşladı flyinguçan at us.
58
183770
2739
ortaya türlü fikirler çıkmaya başladı.
03:18
People said, "Let's changedeğişiklik
the way we recruitaskere teachersöğretmenler,
59
186533
3038
"Öğretmen alım şeklini değiştirelim,
03:21
let's hirekiralama newyeni principalssorumluları and traintren them
60
189595
2744
yeni müdürler alıp onları eğitelim
03:24
and sendgöndermek them on internationalUluslararası
learningöğrenme toursturlar,
61
192363
2218
ve onları uluslararası
öğrenim turlarına gönderelim,
03:26
let's put technologyteknoloji insideiçeride classroomsderslik."
62
194605
2499
sınıflarda teknolojiyi kullanalım."
03:29
By the endson of weekhafta one,
we had 50 ideasfikirler on the tabletablo,
63
197128
2606
İlk haftanın sonunda masada
50 tane fikir vardı,
03:31
all amazingşaşırtıcı, all soundedkulağa right.
64
199758
2228
hepsi harikaydı ve kulağa güzel geliyordu.
03:34
There was no way we were
going to be ableyapabilmek to implementuygulamak 50 things.
65
202010
4703
Bu 50 şeyi uygulamamızın imkânı yoktu.
03:39
So I said, "HangAsmak on, stop.
66
207103
1750
O yüzden: "Bekleyin, durun." dedim.
03:41
Let's first at leasten az decidekarar ver
what is it we're tryingçalışıyor to achievebaşarmak."
67
209175
3249
"Öncelikle neyi başarmaya
çalıştığımıza bir karar verelim."
03:44
So with a lot of pushit and pullÇek and debatetartışma,
68
212448
2774
Epey bir itiş, kakış ve tartışmayla
03:47
HaryanaHaryana setset itselfkendisi a goalhedef
whichhangi said: by 2020,
69
215246
3887
Haryana kendine şöyle bir
hedef koydu: 2020 yılına kadar,
03:51
we want 80 percentyüzde of our childrençocuklar
to be at grade-levelsınıf düzeyi knowledgebilgi.
70
219157
3987
çocuklarımızın %80'inin normal
bilgi seviyesinde olmasını istiyoruz.
03:55
Now the specificsözellikleri of the goalhedef
don't mattermadde here,
71
223590
2883
Hedefin detaylarının burada bir önemi yok,
03:58
but what mattershususlar
is how specificözel the goalhedef is.
72
226497
2914
ama önemi olan şey hedefin kesin olması.
04:01
Because it really allowedizin us
to take all those ideasfikirler
73
229786
2972
Çünkü bu, bize gönderilen fikirlerin
hepsini almayı ve
04:04
whichhangi were beingolmak thrownatılmış at us
74
232782
1425
hangilerini gerçekleştireceğimizi
belirlememizi sağladı.
04:06
and say whichhangi onesolanlar
we were going to implementuygulamak.
75
234231
2374
04:08
Does this ideaFikir supportdestek this goalhedef?
If yes, let's keep it.
76
236629
4319
Bu fikir bu hedefi destekliyor mu?
Evetse, bunu alalım.
04:12
But if it doesn't or we're not sure,
then let's put it asidebir kenara.
77
240972
3280
Ama değilse veya emin değilsek,
o zaman onu kenara koyalım.
04:16
As simplebasit as it soundssesleri,
havingsahip olan a very specificözel goalhedef right up frontön
78
244276
4624
Bu kadar kolay bir şekilde,
önümüzde belirli bir hedefin olması
dönüşüm serüvenimizde
04:20
has really allowedizin us to be
very sharpkeskin and focusedodaklı
79
248924
3216
keskin ve odaklanmış olmamızı sağladı.
04:24
in our transformationdönüşüm journeyseyahat.
80
252164
1628
04:25
And looking back over
the last two and a halfyarım yearsyıl,
81
253816
2618
Dönüp iki buçuk sene geriye baktığımızda
04:28
that has been a hugeKocaman positivepozitif for us.
82
256458
1962
bu bizim için büyük bir artı oldu.
Hedefimiz belliydi
04:31
So we had the goalhedef,
83
259488
1164
ve şimdi meselenin ne olduğunu,
sorunu bulmalıydık.
04:32
and now we neededgerekli to figureşekil out
what are the issuessorunlar, what is brokenkırık.
84
260676
3406
04:37
Before we wentgitti into schoolsokullar,
a lot of people told us
85
265001
2727
Okullara gitmeden önce,
birçok insan bize
04:39
that educationEğitim qualitykalite is poorfakir
86
267752
2066
eğitim kalitesinin düşük olduğunu söyledi,
04:41
because eitherya the teachersöğretmenler are lazytembel,
they don't come into schoolsokullar,
87
269842
3874
çünkü ya öğretmenler tembel,
okula gelmiyorlar
04:45
or they're incapableaciz,
they actuallyaslında don't know how to teachöğretmek.
88
273740
3234
veya yetersizler, nasıl öğreteceklerini
gerçekten bilmiyorlar.
04:49
Well, when we wentgitti insideiçeride schoolsokullar,
we foundbulunan something completelytamamen differentfarklı.
89
277427
4283
Ama okullara gittik ve
tamamen farklı şeyler bulduk.
04:53
On mostçoğu daysgünler, mostçoğu teachersöğretmenler
were actuallyaslında insideiçeride schoolsokullar.
90
281734
3583
Çoğu gün, çoğu öğretmen aslında okuldaydı.
04:57
And when you spokekonuştu with them,
91
285771
1579
Ve onlarla konuştuğunuzda,
04:59
you realizedgerçekleştirilen they were perfectlykusursuzca capableyetenekli
of teachingöğretim elementarytemel classessınıflar.
92
287374
3811
öğretme konusunda son derece
liyakatli oldukları fark ediliyordu.
05:03
But they were not teachingöğretim.
93
291952
1804
Ama öğretmiyorlardı.
05:06
I wentgitti to a schoolokul
94
294702
1399
Gittiğim bir okulda
05:08
where the teachersöğretmenler were gettingalma
the constructioninşaat of a classroomsınıf
95
296125
3084
öğretmenler sınıfın ve tuvaletin
inşaatını denetliyorlardı.
05:11
and a toilettuvalet superviseddenetimli.
96
299233
2078
05:13
I wentgitti to anotherbir diğeri schoolokul
97
301645
1642
Gittiğim başka bir okulda,
05:15
where two of the teachersöğretmenler
had gonegitmiş to a nearbyyakında bankbanka branchşube
98
303311
2891
iki öğretmen yakındaki bir banka şubesine
05:18
to depositmevduat scholarshipburs moneypara
into kids'çocukların accountshesapları.
99
306226
2742
burs parasını çocukların
hesabına yatırmaya gitmişti.
05:21
At lunchtimeÖğle vakti, mostçoğu teachersöğretmenler
were spendingharcama all of theironların time
100
309452
4291
Öğlen arasında, çoğu öğretmen
zamanlarının tamamını
05:25
gettingalma the middaygün ortası mealyemek cookingyemek pişirme,
superviseddenetimli and servedhizmet to the studentsöğrencilerin.
101
313767
4101
pişirilen öğlen yemeğini ve
çocuklara servisini kontrol ediyorlar.
05:30
So we askeddiye sordu the teachersöğretmenler,
102
318907
1204
Öğretmenlere sorduk,
05:32
"What's going on,
why are you not teachingöğretim?"
103
320135
2748
"Neler oluyor, neden ders yapmıyorsunuz?"
05:35
And they said, "This is
what's expectedbeklenen of us.
104
323196
2187
Cevapları şu oldu:
"Bizden beklenen şey bu.
05:38
When a supervisorgözetmen comesgeliyor to visitziyaret etmek us,
105
326500
2311
Bir müfettiş ziyarete geldiğinde
05:40
these are exactlykesinlikle the things
that he checksdenetler.
106
328835
2389
kontrol ettikleri şeyler bunlar.
05:43
Has the toilettuvalet been madeyapılmış,
has the mealyemek been servedhizmet.
107
331248
2680
Tuvalet yapılmış mı,
yemek servis edilmiş mi?
05:45
When my principalAsıl adı
goesgider to a meetingtoplantı at headquartersMerkez,
108
333952
3110
Okul müdürüm merkeze toplantıya gittiğinde
05:49
these are exactlykesinlikle the things
whichhangi are discussedtartışılan."
109
337086
2387
konuşulan şeyler tam olarak bunlar."
05:52
You see, what had happenedolmuş was,
over the last two decadeson yıllar,
110
340481
4024
Gördüğünüz gibi son 20 yıldır Hindistan
05:56
IndiaHindistan had been fightingkavga the challengemeydan okuma
of accesserişim, havingsahip olan enoughyeterli schoolsokullar,
111
344529
3830
erişim, yeterli sayıda okul,
okul kaydı, çocukları okula getirme
gibi zorluklarla mücadele etti.
06:00
and enrollmentkayıt, bringinggetiren childrençocuklar
into the schoolsokullar.
112
348383
2771
06:03
So the governmenthükümet
launchedbaşlattı a wholebütün hostevsahibi of programsprogramlar
113
351178
3430
Hükûmet bu sıkıntıları gidermek için
06:06
to addressadres these challengeszorluklar,
114
354632
1859
bir sürü program çıkardı
06:08
and the teachersöğretmenler becameoldu
the implicitörtülü executorseXecutors of these programsprogramlar.
115
356515
4757
ve öğretmenler de bu programların
gizli uygulayıcısı oldular.
06:13
Not explicitlyaçıkça, but implicitlydolaylı olarak.
116
361296
2148
Aşikâr değil, ama gizli.
06:16
And now, what was actuallyaslında neededgerekli
was not to actuallyaslında traintren teachersöğretmenler furtherayrıca
117
364652
5016
Ve şimdi, asıl yapılması gereken
öğretmenleri daha fazla eğitmek
06:21
or to monitorizlemek theironların attendancekatılım
118
369692
1899
veya katılımlarını kontrol etmek değil,
06:23
but to tell them
that what is mostçoğu importantönemli
119
371615
3871
onlara en önemli olan şeyin
06:27
is for them to go back
insideiçeride classroomsderslik and teachöğretmek.
120
375510
2600
sınıfa dönmek ve öğretmek
olduğunu söylemek.
06:30
They neededgerekli to be monitoredizlenen
and measuredölçülü and awardedlayık
121
378134
3854
İzlenmeleri, denetlenmeleri
ve ödüllendirilmeleri gereken şey
06:34
on the qualitykalite of teachingöğretim
122
382012
1348
eğitim kaliteleri olmalı,
06:35
and not on all sortssıralar of other things.
123
383384
1843
diğer konular değil.
06:38
So as we wentgitti throughvasitasiyla
the educationEğitim systemsistem,
124
386018
2460
Eğitim sistemini eşeledikçe,
06:40
as we delvedkazdılar into it deeperDaha derine,
we foundbulunan a fewaz suchböyle coreçekirdek rootkök causesnedenleri
125
388502
5260
derinlere indikçe, insanların
sistem içindeki davranışlarını belirleyen,
06:45
whichhangi were determiningbelirleyen, whichhangi were
shapingşekillendirme how people behaveddavrandım in the systemsistem.
126
393786
4132
şekillendiren birkaç temel sorun bulduk.
06:49
And we realizedgerçekleştirilen that unlessolmadıkça we changedeğişiklik
those specificözel things,
127
397942
3683
Ve bu belirli şeyleri değiştirmezsek
06:53
we could do a numbernumara of other things.
128
401649
1953
birkaç şey yapabileceğimizi fark ettik.
06:55
We could traintren, we could put
technologyteknoloji into schoolsokullar,
129
403626
2843
Eğitebilir, sınıflara
teknoloji koyabilirdik
06:58
but the systemsistem wouldn'tolmaz changedeğişiklik.
130
406493
1980
ama sistem değişmezdi.
07:00
And addressingadresleme these non-obviousaçık olmayan
coreçekirdek issuessorunlar
131
408497
3057
Ve bu bariz olmayan temel meseleler
07:03
becameoldu a keyanahtar partBölüm of the programprogram.
132
411578
1809
programın püf noktası oldu.
07:06
So, we had the goalhedef and we had the issuessorunlar,
133
414678
2952
Yani, elimizde hedef ve sorunlar vardı
07:09
and now we neededgerekli to figureşekil out
what the solutionsçözeltiler were.
134
417654
2749
ve şimdi çözümlerin ne olduğunu
bulmamız gerekiyordu.
07:12
We obviouslybelli ki did not want
to recreateyeniden oluşturun the wheeltekerlek,
135
420888
2438
Tabii ki tekerleği tekrar
icat etmek istemiyorduk,
07:15
so we said, "Let's look around
and see what we can find."
136
423350
2750
bu yüzden, "Etrafa bakıp bir şeyler
bulamaya çalışalım." dedik.
07:18
And we foundbulunan these beautifulgüzel,
smallküçük pilotpilot experimentsdeneyler
137
426490
4897
Ve ülke ve dünya çapında yapılan
07:23
all over the countryülke
and all over the worldDünya.
138
431411
2171
bu güzel, küçük pilot deneyleri bulduk.
07:26
SmallKüçük things beingolmak donetamam by NGOsSivil toplum örgütleri,
beingolmak donetamam by foundationsVakıflar.
139
434146
3968
STK'lar ve vakıflar tarafından yapılan
küçük şeyler.
07:30
But what was alsoAyrıca interestingilginç
was that noneYok of them actuallyaslında scaledpullu.
140
438138
3957
Ama ilginç olan bir şey de,
bunların hiçbirinin ölçekli olmamasıydı.
07:34
All of them were limitedsınırlı
to 50, 100 or 500 schoolsokullar.
141
442119
3538
Hepsi 50, 100 veya 500 okulla
sınırlandırılmıştı.
07:37
And here, we were looking
for a solutionçözüm for 15,000 schoolsokullar.
142
445681
3040
Ve biz burada, 15 bin okul için
bir çözüm arıyorduk.
07:41
So we lookedbaktı into why,
143
449180
1704
Nedenlerini araştırmaya başladık.
07:42
if these things actuallyaslında work,
why don't they actuallyaslında scaleölçek?
144
450908
3115
Eğer bu şeyler işe yarıyorsa
neden ölçeklenmesin?
07:46
What happensolur is that
when a typicaltipik NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ comesgeliyor in,
145
454572
3235
Tipik STK'lar devreye girdiğinde
07:49
they not only bringgetirmek in theironların expertiseUzmanlık
146
457831
2413
sadece uzmanlıklarını değil,
07:52
but they alsoAyrıca bringgetirmek in
additionalek resourceskaynaklar.
147
460268
2515
ayrıca ek kaynaklarını da getirirler.
07:54
So they mightbelki bringgetirmek in moneypara,
148
462807
1757
Yani para getirebilirler,
07:56
they mightbelki bringgetirmek in people,
149
464588
1321
insan getirebilirler,
07:57
they mightbelki bringgetirmek in technologyteknoloji.
150
465933
1694
teknoloji getirebilirler.
07:59
And in the 50 or 100 schoolsokullar
that they actuallyaslında operateişletmek in,
151
467651
4389
Ve çalışma yaptıkları 50 veya 100 okulda
08:04
those additionalek resourceskaynaklar
actuallyaslında createyaratmak a differencefark.
152
472064
2860
bu ek kaynaklar aslında
bir fark yaratabilir.
08:07
But now imaginehayal etmek that the headkafa of this NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ
153
475476
2532
Fakat düşünün ki, bu STK'nin başkanı
Okul Eğitimi bölümünün başkanına gider
08:10
goesgider to the headkafa
of the SchoolOkul EducationEğitim DepartmentBölümü
154
478032
2755
ve der ki: "Hey, hadi bunu
15 bin okul için yapalım."
08:12
and saysdiyor, "Hey, now let's do this
for 15,000 schoolsokullar."
155
480811
3265
08:16
Where is that guy or girlkız
going to find the moneypara
156
484100
3453
Peki bunu 15 bin okula yaymak için
gereken parayı bulacak olan
adam veya kadın nerede?
08:19
to actuallyaslında scaleölçek this up
to 15,000 schoolsokullar?
157
487577
2704
08:22
He doesn't have the additionalek moneypara,
158
490305
1762
Gerekli paraya sahip değil,
08:24
he doesn't have the resourceskaynaklar.
159
492091
1597
gerekli kaynaklara sahip değil.
08:25
And hencebundan dolayı, innovationsyenilikler don't scaleölçek.
160
493712
2351
Dolayısıyla yenilikler yayılamıyor.
08:28
So right at the beginningbaşlangıç
of the projectproje, what we said was,
161
496938
3403
Projenin en başında şunu söyledik:
08:32
"WhateverNe olursa olsun we have to do
has to be scalableölçeklenebilir,
162
500365
2646
"Yapmamız gereken şey
ölçeklenebilir olmalı,
08:35
it has to work in all 15,000 schoolsokullar."
163
503035
3287
15 bin okulun hepsinde işe yaramalı."
08:38
And hencebundan dolayı, it has to work
withiniçinde the existingmevcut budgetsbütçeleri
164
506346
3792
Dolayısıyla, bu eyaletin elindeki
08:42
and resourceskaynaklar that the statebelirtmek, bildirmek actuallyaslında has.
165
510162
2531
mevcut bütçe ve kaynaklarla yapılmalı.
08:45
Much easierDaha kolay said than donetamam.
166
513552
1875
Söylemesi yapmaktan kolay.
08:47
(LaughterKahkaha)
167
515451
1389
(Gülüşmeler)
08:48
I think this was definitelykesinlikle
the pointpuan in time
168
516864
2156
Takımımın benden
nefret ettiği anın tam olarak
08:51
when my teamtakım hatednefret edilen me.
169
519044
1844
bu an olduğunu düşünüyorum.
08:52
We spentharcanmış a lot of long hourssaatler
in officeofis, in cafCAFés,
170
520912
5178
Ofiste, kafelerde, hatta bazen barlarda
08:58
sometimesara sıra even in barsBarlar,
171
526114
1295
uzun saatler harcadık,
08:59
scratchingtırmalamak out headskafalar and sayingsöz,
172
527433
1663
kafamızı kaşıyarak:
09:01
"Where are the solutionsçözeltiler,
how are we going to solveçözmek this problemsorun?"
173
529120
3266
"Çözümler nerede, bu problemi
nasıl çözeceğiz?" dedik.
09:04
In the endson, I think we did
find solutionsçözeltiler to manyçok of the issuessorunlar.
174
532410
3780
Sonunda, birçok mesele için
bir çözüm bulduğumuzu düşünüyorum.
09:08
I'll give you an exampleörnek.
175
536214
1873
Size bir örnek vereceğim.
09:10
In the contextbağlam of effectiveetkili learningöğrenme,
176
538111
1942
Etkili öğrenme bağlamında,
09:12
one of the things people talk about
is hands-oneller learningöğrenme.
177
540077
3285
insanların konuştuğu şeylerden biri
uygulamalı öğrenme.
09:15
ChildrenÇocuk shouldn'tolmamalı memorizeezberlemek
things from bookskitaplar,
178
543386
2268
Çocuklar kitaplardan
bir şeyler ezberlememeli,
09:17
they should do activitiesfaaliyetler,
179
545678
1589
aktiviteler yapmalı.
09:19
and that's a more effectiveetkili way to learnöğrenmek.
180
547291
1999
Ve bu daha etkili bir öğrenme yolu.
09:21
WhichHangi basicallytemel olarak meansanlamına geliyor
givingvererek studentsöğrencilerin things
181
549314
2298
Bu da öğrencilere boncuk, çubuk,
09:23
like beadsboncuk, learningöğrenme rodsçubuklar, abacusesAbaküsler.
182
551636
3422
abaküs vermek anlamına geliyor.
09:27
But we did not have
the budgetsbütçeleri to give that
183
555082
2454
Fakat 15 bin okuldaki 2 milyon çocuğa
09:29
to 15,000 schoolsokullar, 2 millionmilyon childrençocuklar.
184
557560
2615
bunu verecek bir bütçemiz yok.
09:32
We neededgerekli anotherbir diğeri solutionçözüm.
185
560199
1703
Başka bir çözüme ihtiyacımız vardı.
Hiçbir şey aklımıza gelmiyordu.
09:34
We couldn'tcould think of anything.
186
562446
1546
09:36
One day, one of our teamtakım membersüyeler
wentgitti to a schoolokul
187
564368
2829
Bir gün, takımımızdan biri
bir okula gitmiş
09:39
and saw a teacheröğretmen pickalmak up stickssopa
and stonestaşlar from the gardenBahçe outsidedışında
188
567221
4366
ve bir öğretmenin okulun
bahçesinden taş ve sopalar alıp
09:43
and take them into the classroomsınıf
189
571611
1821
sınıfa götürdüğünü ve onları
09:45
and give them to the studentsöğrencilerin.
190
573456
1512
öğrencilere verdiğini görmüş.
09:47
That was a hugeKocaman eurekaEureka momentan for us.
191
575726
2907
Bu bizim için büyük bir "Buldum!" anıydı.
09:51
So what happensolur now
in the textbooksders kitapları in HaryanaHaryana
192
579617
2883
Ve artık Haryana ders kitaplarında
09:54
is that after everyher conceptkavram,
we have a little boxkutu
193
582524
2742
her kavramdan sonra,
küçük bir kutumuz var.
09:57
whichhangi are instructionstalimatlar
for the teachersöğretmenler whichhangi say,
194
585290
2388
Burada öğretmenler için talimatlar var.
09:59
"To teachöğretmek this conceptkavram,
here'sburada an activityaktivite that you can do.
195
587702
4156
"Bu kavramı öğretmek için,
yapabileceğiniz bir aktivite var.
10:03
And by the way, in ordersipariş
to actuallyaslında do this activityaktivite,
196
591882
3087
Ve bu arada, bu aktiviteyi yapmak için,
10:06
here are things that you can use
from your immediateacil environmentçevre,
197
594993
3179
hemen yakın çevrenizde
kullanabileceğiniz şeyler şunlar.
10:10
whetherolup olmadığını it be the gardenBahçe outsidedışında
or the classroomsınıf insideiçeride,
198
598196
3021
Gerek dışarıda bahçede veya sınıfta
10:13
whichhangi can be used
as learningöğrenme aidsAIDS for kidsçocuklar."
199
601241
2445
çocukların öğrenmelerine
yardımcı olacak şeyler."
10:16
And we see teachersöğretmenler all over HaryanaHaryana
200
604194
2446
Haryana'daki öğretmenlerin
10:18
usingkullanma lots of innovativeyenilikçi things
to be ableyapabilmek to teachöğretmek studentsöğrencilerin.
201
606664
3250
öğrencilere öğretmek için
birçok yenilikçi şey kullandığını gördük.
10:22
So in this way, whateverher neyse we designedtasarlanmış,
202
610617
3585
Bu şekilde, tasarladığımız şeyleri
10:26
we were actuallyaslında ableyapabilmek to implementuygulamak it
203
614226
2078
ilk günden 15 bin okulda uygulayabildik.
10:28
acrosskarşısında all 15,000 schoolsokullar from day one.
204
616328
2804
10:32
Now, this bringsgetiriyor me to my last pointpuan.
205
620304
2186
Şimdi, bu beni son konuma getirdi.
10:34
How do you implementuygulamak something
acrosskarşısında 15,000 schoolsokullar
206
622514
3273
Bir şeyi 15 bin okul ve 100 bin öğretmende
10:37
and 100,000 teachersöğretmenler?
207
625811
1757
nasıl uygularsınız?
10:40
The departmentbölüm used to have a processsüreç
208
628357
2022
Müdürlüğün önceden
çok ilginç bir işleyişi vardı.
10:42
whichhangi is very interestingilginç.
209
630403
1274
10:43
I like to call it "The ChainZinciri of HopeUmut."
210
631701
2701
Buna "Umut Zinciri" diyorum.
10:48
They would writeyazmak a lettermektup
from the headquartersMerkez
211
636240
2360
Merkezden bir mektup yazarlar
10:50
and sendgöndermek it to the nextSonraki levelseviye,
212
638624
1625
ve onu bir üst seviyeye,
10:52
whichhangi was the districtilçe officesbürolar.
213
640273
1483
yani bölge müdürlüğüne gönderirlerdi.
10:54
They would hopeumut that in eachher
of these districtilçe officesbürolar,
214
642186
2657
Umuyorlardı ki,
bu bölge ofislerinin her birinde,
10:56
an officersubay would get the lettermektup,
would openaçık it, readokumak it
215
644867
3975
bir memur bu mektubu alacak,
açacak, okuyacak
11:00
and then forwardileri it to the nextSonraki levelseviye,
216
648866
2094
ve onu bir üst seviyeye gönderecek,
11:02
whichhangi was the blockblok officesbürolar.
217
650984
2007
yani ilçe müdürlüğüne.
11:05
And then you would hopeumut
that at the blockblok officeofis,
218
653015
3765
Ve ilçe müdürlüğünde de umulur ki,
11:08
somebodybirisi elsebaşka got the lettermektup,
219
656804
1483
birisi mektubu alır,
11:10
openedaçıldı it, readokumak it and forwardediletilen it
eventuallysonunda to the 15,000 principalssorumluları.
220
658311
4019
açar, okur ve onu
15 bin müdüre yönlendirir.
11:14
And then one would hopeumut
that the principalssorumluları
221
662354
2659
Ve umulur ki müdürler
mektubu alır, okur, anlar
11:17
got the lettermektup, receivedAlınan it,
understoodanladım it
222
665037
2647
11:19
and startedbaşladı implementinguygulanması it.
223
667708
1930
ve uygulamaya başlar.
11:21
It was a little bitbit ridiculousgülünç.
224
669662
1647
Bu biraz saçmaydı.
11:24
Now, we knewbiliyordum technologyteknoloji was the answerCevap,
225
672684
2461
Şimdi, cevabın teknoloji
olduğunu biliyorduk
11:27
but we alsoAyrıca knewbiliyordum
that mostçoğu of these schoolsokullar
226
675169
2141
ama ayrıca bu okulların çoğunda bilgisayar
11:29
don't have a computerbilgisayar or emailE-posta.
227
677334
2077
veya e-posta olmadığını da biliyorduk.
11:32
HoweverAncak, what the teachersöğretmenler do have
are smartphonesakıllı telefonlar.
228
680497
3083
Lakin öğretmenlerin
akıllı telefonları var.
11:35
They're constantlysürekli on SMSSMS,
on FacebookFacebook and on WhatsAppWhatsApp.
229
683604
4679
Sürekli SMS atıyor, Facebook
ve WhatsApp kullanıyorlar.
11:40
So what now happensolur in HaryanaHaryana is,
230
688650
2245
Ve şu anda Haryana'da
11:42
all principalssorumluları and teachersöğretmenler are dividedbölünmüş
into hundredsyüzlerce of WhatsAppWhatsApp groupsgruplar
231
690919
4620
tüm müdürler ve öğretmenler
yüzlerce WhatsApp grubuna bölündü
11:47
and anytimeistediğin zaman something needsihtiyaçlar
to be communicatedtebliğ,
232
695563
2822
ve iletişim kurulması gerektiğinde
11:50
it's just postedgönderildi acrosskarşısında
all WhatsAppWhatsApp groupsgruplar.
233
698409
2421
WhatsApp gruplarıyla iletişime geçiliyor.
11:53
It spreadsyayılır like wildfiresöndürülmesi güç ateş.
234
701486
2201
Ateş gibi yayılıyor.
11:55
You can immediatelyhemen checkKontrol
who has receivedAlınan it,
235
703711
2993
Anında kime ulaştığını, kimin okuduğunu
11:58
who has readokumak it.
236
706728
1290
kontrol edebiliyorsunuz.
12:00
TeachersÖğretmenler can asksormak clarificationAçıklama
questionssorular instantaneouslyhemen.
237
708042
3860
Öğretmenler derhal konuyla ilgili
soru sorabiliyor.
12:03
And what's interestingilginç is,
238
711926
1241
Ve ilginç olanı da,
12:05
it's not just the headquartersMerkez
who are answeringcevap veren these questionssorular.
239
713191
3358
bu soruları cevaplayanlar
sadece merkezdekiler olmuyor.
12:08
AnotherBaşka bir teacheröğretmen from
a completelytamamen differentfarklı partBölüm of the statebelirtmek, bildirmek
240
716573
2889
Eyaletin diğer ucundaki bir öğretmen
12:11
will standdurmak up and answerCevap the questionsoru.
241
719486
2393
soruyu cevaplandırabiliyor.
12:13
Everybody'sHerkesin actingoyunculuk
as everybody'sherkesin peerakran groupgrup,
242
721903
2680
Herkes birbirinin
grubundaymış gibi davranıyor
12:16
and things are gettingalma implementeduygulanan.
243
724607
1794
ve işler uygulanabiliyor.
12:19
So todaybugün, when you go
to a schoolokul in HaryanaHaryana,
244
727784
2283
Ve bugün, Haryana'daki
bir okula gittiğinizde,
12:22
things look differentfarklı.
245
730091
1587
her şey farklı görünüyor.
12:23
The teachersöğretmenler are back insideiçeride classroomsderslik,
246
731702
2430
Öğretmenler sınıflarına tekrar döndü
12:26
they're teachingöğretim.
247
734156
1304
ve artık ders yapıyorlar.
12:27
OftenKez with innovativeyenilikçi techniquesteknikleri.
248
735484
1858
Daha çok da yenilikçi tekniklerle.
12:29
When a supervisorgözetmen
comesgeliyor to visitziyaret etmek the classroomsınıf,
249
737740
3102
Sınıfa bir müfettiş geldiğinde,
12:32
he or she not only checksdenetler
the constructioninşaat of the toilettuvalet
250
740866
3867
sadece tuvaletlerin inşaasını
kontrol etmiyor,
12:36
but alsoAyrıca what is the qualitykalite of teachingöğretim.
251
744757
2343
ayrıca öğretme kalitesine de bakıyor.
12:40
OnceBir kez a quarterçeyrek,
all studentsöğrencilerin acrosskarşısında the statebelirtmek, bildirmek
252
748092
3116
Her üç ayda bir,
eyalet çapında tüm öğrenciler
12:43
are assesseddeğerlendirildi on theironların learningöğrenme outcomesçıktıları
253
751232
2165
değerlendirmeye tabi tutuluyor
12:45
and schoolsokullar whichhangi are
doing well are rewardedödüllendirdi.
254
753421
2858
ve başarılı olan okullar ödüllendiriliyor.
12:48
And schoolsokullar whichhangi are not doing so well
255
756303
2469
Ve çok iyi sonuç alamayan okullar
12:50
find themselveskendilerini havingsahip olan
difficultzor conversationskonuşmaları.
256
758796
2405
hesap vermek zorunda kalıyorlar.
12:53
Of coursekurs, they alsoAyrıca get
additionalek supportdestek
257
761568
2079
Tabii ki, daha iyi olmaları için de
12:55
to be ableyapabilmek to do better in the futuregelecek.
258
763671
1936
ek destek alıyorlar.
12:59
In the contextbağlam of educationEğitim,
259
767232
1624
Eğitim bağlamında,
13:00
it's very difficultzor
to see resultsSonuçlar quicklyhızlı bir şekilde.
260
768880
2367
hızlı sonuç elde etmek çok zor.
13:03
When people talk about systemicsistemik,
large-scalebüyük ölçekli changedeğişiklik,
261
771630
2975
İnsanlar sistemli, geniş çapta bir
değişim hakkında konuşurken
13:06
they talk about periodsdönemleri
of 7 yearsyıl and 10 yearsyıl.
262
774629
3579
genelde 7 ve 10 yıllık
değişime bakarlar.
13:10
But not in HaryanaHaryana.
263
778232
1265
Ama Haryana'da öyle değil.
13:12
In the last one yearyıl, there have been
threeüç independentbağımsız studiesçalışmalar,
264
780153
3952
Geçtiğimiz sene,
üç bağımsız çalışma yapıldı.
13:16
all measuringölçme studentÖğrenci learningöğrenme outcomesçıktıları,
265
784129
2579
Hepsi de öğrencilerin
öğrenme durumlarını değerlendirdi.
13:18
whichhangi indicatebelirtmek that something fundamentaltemel,
266
786732
2307
Sonuç olarak Haryana'da esaslı
13:21
something uniquebenzersiz is happeningolay in HaryanaHaryana.
267
789063
2090
ve eşsiz bir şeyin olduğu görüldü.
13:23
LearningÖğrenme levelsseviyeleri of childrençocuklar
have stoppeddurduruldu decliningazalan,
268
791622
3008
Çocukların öğrenme seviyeleri
azalmayı durdurmuş
13:26
and they have startedbaşladı going up.
269
794654
1803
ve yükselmeye başlamış.
13:28
HaryanaHaryana is one of the fewaz
statesdevletler in the countryülke
270
796481
3210
Haryana bir gelişme gösteren
13:31
whichhangi is showinggösterme an improvementgelişme iyilesme duzelme ilerleme,
271
799715
1579
ülkedeki birkaç eyaletten biri,
13:33
and certainlykesinlikle the one that is showinggösterme
the fastestEn hızlı rateoran of improvementgelişme iyilesme duzelme ilerleme.
272
801318
3703
hatta en hızlı artış oranına sahip.
13:38
These are still earlyerken signsişaretler,
273
806005
1368
Bunlar hâlâ ilk belirtiler,
önümüzde uzun bir yol var,
13:39
there's a long way to go,
274
807397
1194
13:40
but this givesverir us a lot of hopeumut
for the futuregelecek.
275
808615
2491
fakat bu, gelecek adına
bizlere umut veriyor.
13:44
I recentlyson günlerde wentgitti to a schoolokul,
276
812859
1563
Geçenlerde bir okula gittim
13:46
and as I was leavingayrılma,
277
814446
1943
ve ayrılırken
13:48
I ranran into a ladybayan,
278
816413
1151
bir bayanla karşılaştım.
13:49
her nameisim was ParvatiParvati,
279
817588
1151
Adı Parvati'ydi.
13:50
she was the motheranne of a childçocuk,
280
818763
1438
Bir çocuğun annesiydi
13:52
and she was smilinggülümseyen.
281
820225
1271
ve gülümsüyordu.
13:53
And I said, "Why are you smilinggülümseyen,
what's going on?"
282
821828
2909
"Neden gülümsüyorsun,
ne oldu?" dedim.
13:56
And she said, "I don't know
what's going on,
283
824761
2746
O da: "Ne olduğunu bilmiyorum,
13:59
but what I do know
is that my childrençocuklar are learningöğrenme,
284
827531
3087
ama çocuklarımın öğrendiğini,
14:02
they're havingsahip olan funeğlence,
285
830642
1451
eğlendiğini
14:04
and for the time beingolmak, I'll stop
my searcharama for a privateözel schoolokul
286
832117
3195
ve şu anda onları göndereceğim
bir özel okul arayışımı bırakıyorum.
14:07
to sendgöndermek them to."
287
835336
1163
14:09
So I go back to where I startedbaşladı:
288
837523
2000
Ve başladığım yere geri dönüyorum.
14:11
Can governmenthükümet systemssistemler transformdönüştürmek?
289
839547
1874
Devlet sistemleri dönüşebilir mi?
14:14
I certainlykesinlikle believe so.
290
842163
1500
Kesinlikle buna inanıyorum.
14:15
I think if you give them the right leverskolları,
291
843687
2094
Eğer onlara doğru kaldıraçları verirseniz
14:17
they can movehareket mountainsdağlar.
292
845805
1483
dağları oynatabilirler.
14:19
Thank you.
293
847735
1151
Teşekkürler.
14:20
(ApplauseAlkış)
294
848910
6115
(Alkışlar)
Translated by Ramazan Şen
Reviewed by Yunus Aşık

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Seema Bansal - Education innovator
BCG's Seema Bansal asks: Can governments actually make a meaningful difference in education? And rapidly? Yes, it turns out.

Why you should listen

BCG's Seema Bansal is an associate director in the New Delhi office. Since joining BCG in 2000, she has worked extensively in financial services and telecommunications. Today, Bansal leads BCG's social impact and development practice in India, and works on disparate projects in fields including education, food security and nutrition and governance within government agencies.

Bansal earned an MBA from the Indian Institute of Management in Calcutta, and a degree in electronics and electrical communication from Punjab Engineering College in Chandigarh.

More profile about the speaker
Seema Bansal | Speaker | TED.com