ABOUT THE SPEAKER
Erez Yoeli - Research scientist
Erez Yoeli's research focuses on altruism: understanding how it works and how to promote it.

Why you should listen

Erez (pronounced ‘EH-rez’) Yoeli is a research scientist at MIT's Sloan School of Management, where he directs the Applied Cooperation Team. His research focuses on altruism: understanding how it works and how to promote it. He collaborates with governments, nonprofits and companies to apply these insights to address real-world challenges like increasing energy conservation, improving antibiotic adherence, reducing smoking in public places and promoting philanthropy.

Yoeli teaches the undergraduate Game Theory course at Harvard and regularly publishes theoretical and applied academic research articles. He shares his research highlights through frequent talks and featured articles in the New York Times, The Economist, Quartz and Behavioral Scientist. His research has also been profiled nationally and internationally in publications like TIME and Huffington Post. 

Yoeli received his PhD in economics from the University of Chicago Booth School of Business. Before founding the Applied Cooperation Team, he was an economist at the US Federal Trade Commission and served as an expert witness in cases against companies that defrauded consumers. In an earlier, "pre-economist" life, he was a classical percussionist. He enjoys spicy food, hiking and spending time with his two very cuddly cats.

More profile about the speaker
Erez Yoeli | Speaker | TED.com
TEDxCambridge

Erez Yoeli: How to motivate people to do good for others

Erez Yoeli: İnsanları başkaları için iyi şeyler yapmaya nasıl teşvik ederiz?

Filmed:
2,228,025 views

İnsanlara nasıl iyi şeyler yaptırabiliriz, örneğin oy vermek, bağış yapmak, kaynakları korumak veya sadece genel olarak başkalarına iyi davranmak? MIT araştırma bilim adamı Erez Yoeli, itibarın gücünü - ya da hepimizde var olan bencil değil de cömert görünme arzusunu kullanarak insanları başkalarının çıkarlarına hizmet etmeye teşvik edecek basit bir kontrol listesi paylaşıyor. İnsanları iyiye yöneltme yaklaşımınızı biraz değiştirerek nasıl şaşırtıcı sonuçlar alabileceğiniz hakkında daha çok şey öğrenin.
- Research scientist
Erez Yoeli's research focuses on altruism: understanding how it works and how to promote it. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
How can we get people to do more good,
0
1440
3056
İnsanları iyilik yapmaya
nasıl yönlendirebiliriz?
00:16
to go to the pollsAnket,
give to charitysadaka, conservetasarruf etmek resourceskaynaklar,
1
4520
4336
Oy vermeye, bağışta bulunmaya,
kaynakları korumaya
00:20
or even to do something as simplebasit
as washingyıkama theironların mugsKupalar at work
2
8880
3336
ya da en basitinden iş yerinde
kendi fincanlarını yıkayarak
00:24
so that the sinklavabo isn't
always fulltam of dirtykirli dishesbulaşıklar?
3
12240
2381
lavabonun kirli bulaşıklarla
dolmasını önlemeye?
00:26
(LaughterKahkaha)
4
14645
2011
(Gülüşmeler)
00:28
(ApplauseAlkış)
5
16680
4336
(Alkış)
00:33
When I first startedbaşladı
workingçalışma on this problemsorun,
6
21040
2136
Bu sorun üzerinde çalışmaya
ilk başladığımda
00:35
I collaboratedişbirliği with a powergüç companyşirket
7
23200
1896
bir elektrik şirketiyle işbirliği yaptım
ve aboneleri bir programa aldım.
00:37
to recruitaskere customersmüşteriler for a programprogram
that preventsengeller blackoutselektrik kesintileri
8
25120
3536
Amaç, elektriğin en çok tüketildiği
anlarda talebi kısarak
00:40
by reducingindirgen energyenerji demandtalep duringsırasında peakstepeler.
9
28680
2000
kesintileri önlemekti.
00:43
The programprogram is basedmerkezli
on a tried-and-truedenenmiş ve gerçek technologyteknoloji.
10
31600
2616
Program, denenmiş
ve doğru bir teknoloji üzerine kurulu.
00:46
It's one the ObamaObama
administrationyönetim even calleddenilen
11
34240
2376
Hatta Obama yönetimi
"Amerika'nın elektrik ağının
00:48
"the cornerstonetemel taşı to modernizingmodernize
America'sAmerika'nın electricalelektrik gridızgara."
12
36640
3120
modernleştirilmesinde
bir kilometre taşıdır.'' dedi.
00:52
But, like so manyçok
great technologicalteknolojik solutionsçözeltiler,
13
40880
3496
Her büyük teknolojik çözüm gibi
00:56
it has a keyanahtar weaknesszayıflık:
14
44400
1440
önemli bir zayıf noktası var:
00:59
people.
15
47760
1200
İnsan.
01:01
People need to signişaret up.
16
49720
1240
İnsanların katılması şart.
01:04
To try to get people to signişaret up,
the powergüç companyşirket sentgönderilen them a niceGüzel lettermektup,
17
52000
3536
Şirket, katılımı artırmak için
abonelerine hoş birer yazı göndererek
01:07
told them about
all the program'sprogramın benefitsfaydaları,
18
55560
2016
programın yararlarını anlatmaya çalıştı.
01:09
and it askeddiye sordu them to call
into a hotlineyardım hattı if they were interestedilgili.
19
57600
3056
İlgilenenler için ücretsiz
bir çağrı merkezi numarası verdi.
01:12
Those lettersharfler wentgitti out,
20
60680
1696
Mektuplar gönderildi
01:14
but the phonestelefonlar, they were silentsessiz.
21
62400
2760
ama telefonlar sessizdi.
01:18
So when we got involvedilgili,
we suggestedönerdi one smallküçük changedeğişiklik.
22
66080
2760
Sonra biz dâhil olduğumuzda
küçük bir değişiklik önerdik.
01:21
InsteadBunun yerine of that hotlineyardım hattı,
23
69360
1896
Çağrı merkezi yerine,
01:23
we suggestedönerdi that they use sign-upKayıt sheetsçarşaflar
that they'dgittiklerini postposta nearyakın the mailboxesposta kutuları
24
71280
4616
katılım formlarını abonelerin
apartmanlarındaki posta kutularına
01:27
in people'sinsanların buildingsbinalar.
25
75920
1240
yapıştırmalarını önerdik.
01:30
This tripledüçe participationkatılım.
26
78120
2760
Katılım üç katına çıktı.
01:35
Why?
27
83160
1200
Neden?
01:37
Well, we all know people carebakım deeplyderinden
about what othersdiğerleri think of them,
28
85680
4216
İnsanlar başkalarının kendileri
hakkında ne düşündüğünü çok önemserler.
01:41
that we try to be seengörüldü
as generouscömert and kindtür,
29
89920
2656
Dolayısıyla cömert ve nazik
görünmeye çalışır.
01:44
and we try to avoidönlemek
beingolmak seengörüldü as selfishbencil or a moochMooch.
30
92600
2720
Bencil veya beleşçi
görünmekten kaçınmaya çalışır.
01:48
WhetherOlup olmadığı we are awarefarkında of it or not,
this is a bigbüyük partBölüm of why people do good,
31
96120
4416
Farkında olalım olmayalım insanlar
çoğunlukla bu sebeple iyilik yaparlar.
01:52
and so smallküçük changesdeğişiklikler that give people
more creditkredi for doing good,
32
100560
5216
İnsanların iyiliğine daha fazla
inancı yansıtan küçük değişiklikler
01:57
those changesdeğişiklikler can make
a really bigbüyük differencefark.
33
105800
2336
gerçekten büyük fark yaratabilirler.
02:00
SmallKüçük changesdeğişiklikler like
switchinganahtarlama from a hotlineyardım hattı,
34
108160
2896
Küçük değişiklikler,
02:03
where nobodykimse will ever find out
about your good deedtapu,
35
111080
3016
örneğin kimsenin iyiliğinizi görmeyeceği
çağrı merkezindense
02:06
to a sign-upKayıt sheettabaka
36
114120
1736
isminizi görebilecekleri
02:07
where anyonekimse who walksyürüyüşleri by
can see your nameisim.
37
115880
3120
katılım formlarına dönmek gibi.
02:12
In our collaborationsişbirlikleri with governmentshükümetler,
nonprofitskar amacı gütmeyen, companiesşirketler,
38
120520
3176
Hükûmetler, STO'lar
şirketlerle işbirliği yaparak
02:15
when we're tryingçalışıyor to get people
to do more good,
39
123720
2816
insanları iyiliğe yönlendirmeye çalışırken
02:18
we harnesskoşum the powergüç of reputationsitibarına.
40
126560
2400
itibarın gücünden yararlandık.
02:22
And we have a simplebasit checklistDenetim listesi for this.
41
130000
2376
Bunun için basit bir kontrol listemiz var.
02:24
And in factgerçek, you alreadyzaten know
the first itemmadde on that checklistDenetim listesi.
42
132400
3240
Aslında bu kontrol listesindeki
ilk maddeyi siz zaten biliyorsunuz.
02:28
It's to increaseartırmak observabilitygözlenebilirlik,
43
136960
2296
Gözlenebilirliği artırarak
02:31
to make sure people find out
about good deedsişler.
44
139280
2720
insanların iyi davranışları
gördüğünden emin olmak.
02:35
Now, wait a minutedakika, I know
some of you are probablymuhtemelen thinkingdüşünme,
45
143440
2896
Şimdi, durun bir dakika,
bazılarınız şöyle düşünebilir,
02:38
there's no way people here thought,
46
146360
1696
"iyi davranışımdan dolayı takdir edildim
02:40
"Oh, well, now that
I'm gettingalma creditkredi for my good deedtapu,
47
148080
2656
ve buna değdi" diye
02:42
now it's totallybütünüyle worthdeğer it."
48
150760
1336
düşünecek kimse yoktur.
02:44
And you're right.
49
152120
1456
Haklısınız.
02:45
UsuallyGenellikle, people don't.
50
153600
1240
Genellikle düşünmezler.
02:47
RatherDaha doğrusu, when they're makingyapma
decisionskararlar in privateözel,
51
155760
3056
Özel hayatlarında
kararlar verirken bunun yerine
02:50
they worryendişelenmek about theironların ownkendi problemssorunlar,
52
158840
1736
kendi sorunlarını düşünürler,
02:52
about what to put on the tabletablo for dinnerakşam yemegi
or how to payödeme theironların billsfatura on time.
53
160600
4136
akşam yemeğinde ne yesek ya da
faturalar zamanında nasıl ödenecek gibi.
02:56
But, when we make
theironların decisionkarar more observableizlenebilir,
54
164760
3096
Biz bu kararları daha
gözlemlenebilir kılarsak
02:59
they startbaşlama to attendkatılmak more
to the opportunityfırsat to do good.
55
167880
3080
iyilik yapma fırsatlarını
daha çok yakalarlar.
03:03
In other wordskelimeler, what's
so powerfulgüçlü about our approachyaklaşım
56
171760
2816
Bir başka deyişle yaklaşımımızı
böyle güçlü kılan,
03:06
is that it could turndönüş on
people'sinsanların existingmevcut desirearzu etmek to do good,
57
174600
4856
bu örnekte, elektrik kesintilerinin
önlenmesine yardım gibi,
insanlarda mevcut iyilik arzusunu
tetikleyebilmesidir.
03:11
in this casedurum, to help
to preventönlemek a blackoutelektrik kesintisi.
58
179480
2080
03:15
Back to observabilitygözlenebilirlik.
59
183160
1656
Gözlenebilirliğe dönecek olursak
03:16
I want to give you anotherbir diğeri exampleörnek.
60
184840
1856
size başka bir örnek vermek istiyorum.
03:18
This one is from a collaborationişbirliği
61
186720
1736
Kullanılan oyu arttırmak için
03:20
with a nonprofitkâr amacı gütmeyen that getsalır out the voteoy,
62
188480
2376
çalışan bir STO ile işbirliği yaptık.
03:22
and it does this by sendinggönderme hundredsyüzlerce
of thousandsbinlerce of lettersharfler everyher electionseçim
63
190880
3576
Bunun için, her seçimden önce seçmenlere
03:26
in ordersipariş to remindhatırlatmak people and try
to motivatemotive etmek them to go to the pollsAnket.
64
194480
3320
yüz binlerce mektup göndererek
onları sandığa çağırıyorlardı.
03:30
We suggestedönerdi addingekleme
the followingtakip etme sentencecümle:
65
198760
2160
Biz, aşağıdaki ifadeyi
eklemelerini önerdik:
03:34
"SomeoneBirisi mayMayıs ayı call you to find out
about your experiencedeneyim at the pollsAnket."
66
202440
3400
"Biri sizi arayarak oy kullanma
deneyiminizi sorabilir."
03:38
This sentencecümle makesmarkaları it feel
more observableizlenebilir when you go to the pollsAnket,
67
206520
3400
Bu ifade ile oy kullanımınızın
izlendiğini hissedersiniz.
03:43
and it increasedartmış the effectEfekt
of the lettermektup by 50 percentyüzde.
68
211040
3040
Bu, mektubun etkisini yüzde 50 artırdı.
03:48
MakingYapma the lettermektup more effectiveetkili reducedindirimli
the costmaliyet of gettingalma an additionalek voteoy
69
216680
3736
Mektubun daha etkili olması ise
bir oy maliyetini
03:52
from 70 dollarsdolar down to about 40 dollarsdolar.
70
220440
1960
70 dolardan yaklaşık 40 dolara düşürdü.
03:55
ObservabilityGözlenebilirlik has been used to do things
71
223200
1936
Gözlenebilirlik, daha sık kan bağışı için
03:57
like get people
to donateBağış bloodkan more frequentlysık sık
72
225160
2656
isimlerin yerel gazetelerde çıkması
03:59
by listinglisteleme the namesisimler of donorsBağış
on localyerel newslettersHaber bülten -leri,
73
227840
2976
veya vergiyi zamanında ödetmek için
04:02
or to payödeme theironların taxesvergileri on time
74
230840
1640
zamanında ödemeyenlerin
04:05
by listinglisteleme the namesisimler of delinquentssuçlular
on a publichalka açık websiteWeb sitesi.
75
233440
2816
halka açık bir web sitesinde
yayınlanması için kullanılabilir.
04:08
(LaughterKahkaha)
76
236280
1840
(Gülüşmeler)
04:12
What about this exampleörnek?
77
240200
1200
Ya şu örneğe ne demeli?
04:14
ToyotaToyota got hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of people
to buysatın almak a more fuel-efficientyakıt tasarruflu cararaba
78
242560
4056
Toyota, Prius'u benzersiz kılarak
04:18
by makingyapma the PriusPrius so uniquebenzersiz ...
79
246640
3616
yüz binlerce insana yakıt tasarruflu
bir araç satın aldırdı.
04:22
(LaughterKahkaha)
80
250280
1600
(Gülüşmeler)
04:24
that theironların good deedtapu
was observableizlenebilir from a milemil away.
81
252800
2680
Yaptıkları iyilik
bir mil öteden bile görülebiliyor.
04:28
(LaughterKahkaha)
82
256040
2816
(Gülüşmeler)
04:30
AlrightTamam, so observabilitygözlenebilirlik is great,
83
258880
2375
Pekâlâ, gözlenebilirlik harika
04:33
but we all know, we'vebiz ettik all seengörüldü
84
261279
3537
fakat hepimiz iyilik yapma fırsatını
04:36
people walkyürümek by an opportunityfırsat to do good.
85
264840
2160
es geçen insanlar görmüşüzdür.
04:40
They'llOnlar olacak see somebodybirisi
askingsormak for moneypara on the sidewalkkaldırım
86
268080
3296
Kaldırımda para isteyen birini
gördüklerinde
04:43
and they'llacaklar pullÇek out theironların phonestelefonlar
and look really busymeşgul,
87
271400
2616
telefonlarını çıkarıp
çok meşgul görünürler
04:46
or they'llacaklar go to the museummüze and they'llacaklar
waltzvals right on by the donationbağış boxkutu.
88
274040
3560
veya müzeye gidenler bağış kutusunun
etrafından dolaşırlar.
04:50
ImagineHayal it's the holidaytatil seasonsezon
89
278320
2096
Noel zamanını düşünün,
04:52
and you're going to the supermarketsüpermarket,
and there's a SalvationKurtuluş ArmyOrdu volunteergönüllü,
90
280440
3696
bir süpermarkete gidiyorsunuz
ve orada çanını çalan
bir Kurtuluş Ordusu gönüllüsü var.
04:56
and he's ringingzil his bellçan.
91
284160
1256
04:57
A fewaz yearsyıl agoönce, researchersaraştırmacılar in SanSan DiegoDiego
92
285440
1976
Birkaç yıl önce
San Diego'dan araştırmacılar
04:59
teamedtakım up with a localyerel chapterbölüm
from the SalvationKurtuluş ArmyOrdu
93
287440
3456
Kurtuluş Ordusu'nun
yerel şubesiyle birlikte
05:02
to try to find waysyolları to increaseartırmak donationsbağış.
94
290920
2200
bağışları artırmanın yollarını
bulmaya çalıştılar.
05:06
What they foundbulunan was kindtür of funnykomik.
95
294240
1620
Komik bir sonuca ulaştılar.
05:08
When the volunteergönüllü
stooddurdu in frontön of just one doorkapı,
96
296680
2400
Gönüllü bir kapının
önünde durduğunda
05:12
people would avoidönlemek givingvererek
by going out the other doorkapı.
97
300040
2560
insanlar bağış yapmamak için
başka kapıdan çıkıyorlardı.
05:16
Why?
98
304880
1200
Neden?
05:19
Well, because they can always claimİddia,
"Oh, I didn't see the volunteergönüllü,"
99
307080
3696
Çünkü her zaman
"ben gönüllüyü görmedim ki"
05:22
or, "I wanted to get
something from over there,"
100
310800
2256
veya "oradan bir şey alacaktım"
05:25
or, "That's where my cararaba is."
101
313080
1400
veya "arabam orada" diyebilecekler.
05:27
In other wordskelimeler, there's lots of excusesbahane.
102
315560
1920
Yani bir sürü mazeret.
05:30
And that bringsgetiriyor us
to the secondikinci itemmadde on our checklistDenetim listesi:
103
318640
2976
Bu bizi kontrol listemizdeki
ikinci maddeye getiriyor:
05:33
to eliminateelemek excusesbahane.
104
321640
1720
Mazeretleri ortadan kaldır.
05:36
In the casedurum of the SalvationKurtuluş ArmyOrdu,
105
324800
1656
Kurtuluş Ordusu durumunda,
05:38
eliminatingortadan kaldırarak excusesbahane just meansanlamına geliyor
standingayakta in frontön of bothher ikisi de doorskapılar,
106
326480
3256
mazeretleri ortadan kaldırmak
gönüllülerin iki kapı önünde de durmaları.
05:41
and sure enoughyeterli, when they did this,
107
329760
2056
Bunu yaparlarsa
05:43
donationsbağış rosegül.
108
331840
1200
bağışlar kesin artacaktı.
05:47
But that's when things got kindtür of funnykomik,
109
335280
2176
Fakat işler komikken
05:49
even funnierdaha komik.
110
337480
1200
daha da komikleşti.
05:51
The researchersaraştırmacılar
were out in the parkingotopark lot,
111
339960
2536
Araştırmacılar park yerinde durup
05:54
and they were countingsayma people
as they camegeldi in and out of the storemağaza,
112
342520
3176
mağazaya giren çıkanları sayarken
bir şey dikkatlerini çekti.
05:57
and they noticedfark that when the volunteersgönüllüler
stooddurdu in frontön of bothher ikisi de doorskapılar,
113
345720
3816
Gönüllüler iki kapı önünde de durunca
06:01
people stoppeddurduruldu cominggelecek
out of the storemağaza at all.
114
349560
2176
insanlar mağazadan hiç çıkmaz oldu.
06:03
(LaughterKahkaha)
115
351760
3056
(Gülüşmeler)
06:06
ObviouslyBelli ki, they were surprisedşaşırmış by this,
so they decidedkarar to look into it furtherayrıca,
116
354840
4136
Tabii ki şaşırdılar ve daha fazla
araştırmaya karar verdiler.
06:11
and that's when they foundbulunan that there
was actuallyaslında a thirdüçüncü, smallerdaha küçük utilityyarar doorkapı
117
359000
5096
Gördüler ki üçüncü bir kapı,
geri dönüşümün alınmasında kullanılan
06:16
usuallygenellikle used to take out the recyclinggeri dönüşüm --
118
364120
1976
daha küçük bir servis kapısı var.
06:18
(LaughterKahkaha)
119
366120
1536
(Gülüşmeler)
06:19
and now people were going out that doorkapı
in ordersipariş to avoidönlemek the volunteersgönüllüler.
120
367680
3496
İnsanlar gönüllülerden kaçmak için
bu kapıyı kullanmaktaydılar.
06:23
(LaughterKahkaha)
121
371200
2360
(Gülüşmeler)
06:26
This teachesöğretir us
an importantönemli lessonders thoughgerçi.
122
374320
2320
Yine de bu bize önemli bir ders verdi.
06:30
When we're tryingçalışıyor to eliminateelemek excusesbahane,
we need to be very thoroughayrıntılı,
123
378480
3536
Biz mazeretleri ortadan kaldırmaya
çalışırken daha azimli olmalıyız.
06:34
because people are
really creativeyaratıcı in makingyapma them.
124
382040
2376
Çünkü insanlar bu konuda çok yaratıcı.
06:36
(LaughterKahkaha)
125
384440
2200
(Gülüşmeler)
06:41
AlrightTamam, I want to switchşalter to a settingayar
126
389760
1856
Pekâlâ, mazeretlerin
06:43
where excusesbahane can have
deadlyölümcül consequencessonuçları.
127
391640
2200
ölümcül sonuçlar doğurduğu
bir örneğe geçelim.
06:48
What if I told you that the world'sDünyanın en
deadliesten ölümcül infectiousbulaşıcı diseasehastalık has a cureÇare,
128
396160
3720
Size desem ki dünyadaki
en ölümcül hastalığın bir tedavisi var.
06:52
in factgerçek, that it's had one for 70 yearsyıl,
129
400960
2936
Aslında 70 yıldır var.
06:55
a good one, one that worksEserleri
almostneredeyse everyher time?
130
403920
2200
Neredeyse her zaman
işe yarayan iyi bir tedavi.
06:59
It's incredibleinanılmaz, but it's truedoğru.
131
407920
1560
İnanılmaz ama doğru.
07:02
The diseasehastalık is tuberculosisTüberküloz.
132
410400
1976
Bu hastalık tüberküloz.
07:04
It infectsbozar some 10 millionmilyon people a yearyıl,
133
412400
2296
Yılda 10 milyon kişi hastalanıyor,
07:06
and it killsöldürür almostneredeyse two millionmilyon of them.
134
414720
2120
neredeyse iki milyon kişi ölüyor.
07:09
Like the blackoutelektrik kesintisi preventionönleme programprogram,
we'vebiz ettik got the solutionçözüm.
135
417680
4056
Elektrik kesintisi programında olduğu gibi
bir çözümümüz var.
07:13
The problemsorun is people.
136
421760
1240
Sorun, insanlar.
07:16
People need to take theironların medicationilaç
137
424000
1736
İnsanlar iyileşmek için
07:17
so that they're curedtedavi,
138
425760
1896
tedavi görmek zorunda ki
07:19
and so that they don't
get other people sickhasta.
139
427680
2160
başka insanları da hasta etmesinler.
07:23
For a fewaz yearsyıl now,
we'vebiz ettik been collaboratingişbirliği
140
431520
2136
Birkaç yıldır,
tedavi gören TB hastalarını
07:25
with a mobileseyyar healthsağlık startupbaşlamak
calleddenilen KehealaAhmet efe
141
433680
2296
destekleyen Keheala adlı
07:28
to supportdestek TBTB patientshastalar
as they undergoTabi treatmenttedavi.
142
436000
2680
mobil bir sağlık girişimiyle
işbirliği içindeyiz.
07:31
Now, you have to understandanlama,
TBTB treatmenttedavi, it's really toughsert.
143
439280
3096
Şimdi anlamak zorundasınız,
TB tedavisi gerçekten zordur.
07:34
We're talkingkonuşma about takingalma
a really stronggüçlü antibioticantibiyotik
144
442400
2576
En az altı ay boyunca
her gün güçlü bir
07:37
everyher singletek day for sixaltı monthsay or more.
145
445000
2336
antibiyotik almaktan söz ediyoruz.
07:39
That antibioticantibiyotik is so stronggüçlü
that it will make you feel sickhasta.
146
447360
2896
Bu antibiyotik öylesine güçlü ki
hasta hissettiriyor,
07:42
It will make you feel nauseousMidem bulanıyor and dizzysersemlemiş.
147
450280
1976
baş dönmesi ve bulantı yapıyor,
07:44
It will make your peeişemek turndönüş funnykomik colorsrenkler.
148
452280
1920
idrarınız komik renklere dönüşüyor.
07:46
It's alsoAyrıca a problemsorun because
you have to go back to the clinicklinik
149
454720
2896
Ayrıca bir sorun daha var ki
her hafta kliniğe giderek
07:49
about everyher weekhafta
in ordersipariş to get more pillshaplar,
150
457640
2416
ilaçlarınızı almanız gerekiyor.
07:52
and in sub-SaharanSahra AfricaAfrika
or other placesyerler where TBTB is commonortak,
151
460080
3456
Sahra altı Afrika ya da TB'nin
yaygın olduğu diğer yerlerde
07:55
now you're talkingkonuşma
about going someplacebir yere prettygüzel faruzak,
152
463560
2456
zorlu ve yavaş toplu taşıma araçlarıyla
07:58
takingalma toughsert and slowyavaş publichalka açık transporttaşıma,
153
466040
3016
oldukça uzak yerlere,
muhtemelen yetersiz bir kliniğe gitmekten
08:01
maybe the clinicklinik is inefficientyetersiz.
154
469080
2056
söz ediyoruz.
08:03
So now you're talkingkonuşma about takingalma
a halfyarım day off of work everyher weekhafta
155
471160
3216
Her hafta yarım gün kaybetme
lüksümüz olmayan işten
08:06
from a job you desperatelyumutsuzca
can't affordparası yetmek to losekaybetmek.
156
474400
2880
izin almaktan söz ediyoruz.
08:09
It's even worsedaha da kötüsü when you considerdüşünmek the factgerçek
that there's a terriblekorkunç stigmastigma,
157
477920
3496
Daha da kötüsü bunun bir utanç kaynağı
olduğunu düşünerek
08:13
and you desperatelyumutsuzca don't want people
to find that you have the diseasehastalık.
158
481440
3416
kimsenin hasta olduğumuzu
anlamasını istemiyoruz.
08:16
Some of the toughestEn zor storieshikayeleri we hearduymak
are actuallyaslında from womenkadınlar
159
484880
2856
Özellikle aile içi şiddetin
yaygın olduğu yerlerde
08:19
who, in these placesyerler where
domesticyerli violenceşiddet can be kindtür of commonortak,
160
487760
3536
kadınlardan bazı kötü haberler dinliyoruz.
08:23
they tell us that they have to
hidesaklamak it from theironların husbandsKocalar
161
491320
2736
Bize kliniğe kocalarından gizli
08:26
that they're cominggelecek to the clinicklinik.
162
494080
1640
geldiklerini söylüyorlar.
08:29
So it's no surprisesürpriz
that people don't completetamamlayınız treatmenttedavi.
163
497800
2800
Yani insanların tedaviden kaçmalarına
şaşmamak gerek.
08:33
Can our approachyaklaşım really help them?
164
501840
2136
Yaklaşımımız onlara yardımcı olabilir mi?
08:36
Can we really get them to stickÇubuk it out?
165
504000
1880
Tedaviye devamlarını sağlayabilir miyiz?
08:40
Yeah.
166
508040
1200
Evet.
08:42
EveryHer day, we textMetin patientshastalar
to remindhatırlatmak them to take theironların medicationilaç,
167
510080
4096
Her gün, hastalara mesaj atarak
tedavilerini hatırlatıyoruz.
08:46
but if we stoppeddurduruldu there,
168
514200
1536
Fakat orada duracak olursak
08:47
there'dkırmızı be lots of excusesbahane.
169
515760
2056
birçok bahane üreteceklerdir.
08:49
"Well, I didn't see the textMetin."
170
517840
1456
"Mesajı görmedim"
08:51
Or, "You know, I saw the textMetin,
but then I totallybütünüyle forgotUnuttun,
171
519320
2695
"Biliyorum, mesajı gördüm
ama tamamen unuttum,
08:54
put the phonetelefon down
and I just forgotUnuttun about it."
172
522039
2217
telefonu kapattım ve unuttum"
08:56
Or, "I lentödünç the phonetelefon out to my momanne."
173
524280
1800
veya "telefonumu anneme vermiştim."
08:59
We have to eliminateelemek these excusesbahane
174
527600
2016
Biz bahaneleri
ortadan kaldırmak zorundayız
09:01
and we do that by askingsormak patientshastalar
175
529640
2016
ve hastalardan
09:03
to logkütük in and verifyDOĞRULAYIN
that they'veonlar ettik takenalınmış theironların medicationilaç.
176
531680
2960
giriş yapıp tedavi gördüklerini
doğrulamalarını istiyoruz.
09:07
If they don't logkütük in, we textMetin them again.
177
535680
2256
Giriş yapmazlarsa tekrar mesaj atıyoruz.
09:09
If they don't logkütük in,
we textMetin them yethenüz again.
178
537960
2096
Yine giriş yapmazlarsa
tekrar mesaj atıyoruz.
09:12
If, after threeüç timeszamanlar,
they still haven'tyok verifieddoğrulanmadı,
179
540880
3216
Üç mesajdan sonra doğrulama yapmazlarsa
destekçilerden oluşan
bir ekibe haber veriyoruz.
09:16
we notifybildir a teamtakım of supportersdestekçileri
180
544120
1816
09:17
and that teamtakım will call and textMetin them
181
545960
2256
Ekip onları tedaviye döndürebilmek için
09:20
to try to get them back on the wagonyük vagonu.
182
548240
1800
arıyor ve mesaj atıyor.
09:22
No excusesbahane.
183
550960
1200
Bahane yok.
09:25
Our approachyaklaşım, whichhangi, admittedlyhiç kuşkusuz,
useskullanımları all sortssıralar of behavioraldavranışsal techniquesteknikleri,
184
553520
3776
İtiraf edecek olursak yaklaşımımızda
her tür davranışsal teknik var.
09:29
includingdahil olmak üzere, as you've
probablymuhtemelen noticedfark, observabilitygözlenebilirlik,
185
557320
3216
Örneğin, muhtemelen dikkat etmişsinizdir,
gözlenebilirlik.
09:32
it was very effectiveetkili.
186
560560
1240
Çok etkiliydi.
09:34
PatientsHastalar withoutolmadan accesserişim to our platformplatform
187
562800
2176
Platformumuza erişemeyen hastaların
09:37
were threeüç timeszamanlar more likelymuhtemelen
not to completetamamlayınız treatmenttedavi.
188
565000
3160
tedavilerini tamamlamama olasılığı
üç kat daha fazla.
09:43
AlrightTamam,
189
571520
1376
Pekala,
09:44
you've increasedartmış observabilitygözlenebilirlik,
190
572920
1536
gözlenebilirleriği artırdınız,
09:46
you've eliminatedelimine excusesbahane,
191
574480
2216
bahaneleri ortadan kaldırdınız
09:48
but there's still a thirdüçüncü thing
you need to be awarefarkında of.
192
576720
2640
ama yine de farkında olmanız gereken
üçüncü bir şey var.
09:52
If you've been to WashingtonWashington, DCDC
or JapanJaponya or LondonLondra,
193
580800
3256
Washington DC, Japonya
veya Londra'da bulunduysanız
09:56
you know that metroMetro ridersbinici there
194
584080
1696
oralarda metro yolcularının
09:57
will be very carefuldikkatli to standdurmak
on the right-handsağ el sideyan of the escalatoryürüyen merdiven
195
585800
3456
yürüyen merdivenin sağında
durarak soldan geçişe izin vermek
10:01
so that people can go by on the left.
196
589280
1920
konusundaki hassasiyetini bilirsiniz.
10:04
But unfortunatelyne yazık ki,
not everywhereher yerde is that the normnorm,
197
592160
2376
Ne yazık ki buna başka
yerde rastlayamazsınız.
10:06
and there's plentybol of placesyerler
where you can just standdurmak on bothher ikisi de sidestaraf
198
594560
3176
Birçok yerde yürüyen merdivenin
iki yanında da durarak
10:09
and blockblok the escalatoryürüyen merdiven.
199
597760
1256
geçişi kapatırsınız.
10:11
ObviouslyBelli ki, it's better for othersdiğerleri
200
599040
1616
Açıktır ki sağda durup
10:12
when we standdurmak on the right
and let them go by,
201
600680
2296
insanlara yol vermek daha iyidir
10:15
but we're only expectedbeklenen
to do that some placesyerler.
202
603000
2720
ama bazı yerlerde bunu sadece umabiliriz.
10:18
This is a generalgenel phenomenonfenomen.
203
606720
1416
Bu, genel bir olaydır.
10:20
SometimesBazen we're expectedbeklenen to do good
204
608160
2056
Bazen iyiyi umarız,
10:22
and sometimesara sıra not,
205
610240
1816
bazense ummayız.
10:24
and it meansanlamına geliyor that people
are really sensitivehassas to cuesİpuçları
206
612080
3376
Yani, insanların
kuyruklara gerçekten hassas olmaları
10:27
that they're expectedbeklenen to do good
in a particularbelirli situationdurum,
207
615480
2960
belirli bir durumda
iyinin onlardan beklenmesi
10:31
whichhangi bringsgetiriyor us to the thirdüçüncü
and finalnihai itemmadde on our checklistDenetim listesi:
208
619600
3696
bizi listemizdeki üçüncü
ve son maddeye getirir:
10:35
to communicateiletişim kurmak expectationsbeklentileri,
209
623320
1776
Beklentilerini ilet,
10:37
to tell people,
210
625120
1416
insanlara şöyle de:
10:38
"Do the good deedtapu right now."
211
626560
2080
"Şimdi iyi bir şey yapın."
10:42
Here'sİşte a simplebasit way
to communicateiletişim kurmak expectationsbeklentileri;
212
630680
2256
İşte beklentileri iletmenin
basit bir yolu,
10:44
simplybasitçe tell them, "Hey, everybodyherkes elsebaşka
is doing the good deedtapu."
213
632960
3176
onlara şöyle deyin: "Hey, başka herkes
iyi davranışı sergiliyor."
10:48
The companyşirket OpowerOpower
sendsgönderir people in theironların electricityelektrik billfatura
214
636160
4176
Opower şirketi, elektrik faturasında
insanların tüketimini
10:52
a smallküçük inserteklemek that compareskarşılaştırır
theironların energyenerji consumptiontüketim
215
640360
2776
benzer evlere sahip başka insanlarınkiyle
10:55
with that of people
with similarlybenzer şekilde sizedboy homesevler.
216
643160
3240
kıyaslıyor.
10:59
And when people find out that theironların
neighborsKomşular are usingkullanma lessaz electricityelektrik,
217
647000
3456
İnsanlar komşularının daha
az elektrik kullandığını görünce
11:02
they startbaşlama to consumetüketmek lessaz.
218
650480
1896
daha az harcamaya başlıyorlar.
11:04
That sameaynı approachyaklaşım, it's been used
to get people to voteoy or give to charitysadaka
219
652400
3656
Aynı yaklaşım insanları oy vermeye
veya bağışa, otellerde havlularını
11:08
or even reuseyeniden theironların towelsHavlu in hotelsoteller.
220
656080
2120
tekrar kullanmaya ikna için kullanılıyor.
11:12
What about this one?
221
660240
1200
Şuna ne dersiniz?
11:14
Here'sİşte anotherbir diğeri way
to communicateiletişim kurmak expectationsbeklentileri;
222
662240
2496
Beklentilerini iletmenin bir başka yolu,
11:16
simplybasitçe do it by sayingsöz, "Do the good deedtapu"
just at the right time.
223
664760
4080
sadece doğru zamanda
"İyi olanı yap" deyin.
11:23
What about this one?
224
671840
1200
Ya buna ne dersiniz?
11:26
This tickerTicker reframesreframes
225
674320
2616
Bu ibareyle
11:28
the kindtür of mundanedünyevi taskgörev
of turningdöndürme off the lightsışıklar
226
676960
2816
ışıkları söndürmek gibi sıradan bir iş
11:31
and turnsdönüşler it insteadyerine
into an environmentalçevre contributionkatkı.
227
679800
2840
çevreye katkı sağlamaya dönüşebilir.
11:36
The bottomalt linehat is,
lots of differentfarklı waysyolları to do this,
228
684320
2816
Esas olarak, bunu yapmanın
beklentileri iletmenin
11:39
lots of waysyolları to communicateiletişim kurmak expectationsbeklentileri.
229
687160
2056
birçok farklı yolu vardır.
11:41
Just don't forgetunutmak to do it.
230
689240
1286
Tek yapmanız gereken bunu unutmamaktır.
11:43
And that's it.
231
691320
1296
Ve işte
11:44
That's our checklistDenetim listesi.
232
692640
1200
kontrol listemiz.
11:48
ManyBirçok of you are workingçalışma on problemssorunlar
with importantönemli socialsosyal consequencessonuçları,
233
696440
4336
Birçoğunuz önemli sosyal sonuçlara
sahip sorunlar üzerinde çalışıyorsunuz
11:52
and sometimesara sıra you mightbelki need
to motivatemotive etmek people to do more good.
234
700800
3400
ve bazen insanları iyiye yönlendirmek
zorunda kalabilirsiniz.
11:57
The toolsaraçlar you learnedbilgili todaybugün
can help you with this.
235
705520
3016
Burada bugün öğrendiğiniz araçlar
size yardımcı olacaktır
12:00
And these toolsaraçlar, they don't requiregerektirir
that you raiseyükseltmek additionalek fundspara
236
708560
3176
ve bu araçlar için paraya
12:03
or that you developgeliştirmek
any more fancyfantezi technologiesteknolojiler.
237
711760
2896
veya yüksek teknolojiler geliştirmeye
ihtiyaç yoktur.
12:06
They just requiregerektirir harnessingharnessing reputationsitibarına
238
714680
2776
Tek yapmanız gereken
itibarı kullanmak için
12:09
by increasingartan observabilitygözlenebilirlik,
eliminatingortadan kaldırarak excusesbahane
239
717480
3416
gözlenebilirliği artırmak,
bahaneleri ortadan kaldırmak
12:12
and communicatingiletişim expectationsbeklentileri.
240
720920
1600
ve beklentilerinizi iletmektir.
12:16
Thank you.
241
724120
1216
Teşekkürler.
12:17
(ApplauseAlkış)
242
725360
4440
(Alkış)
Translated by Merve Kolsen
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Erez Yoeli - Research scientist
Erez Yoeli's research focuses on altruism: understanding how it works and how to promote it.

Why you should listen

Erez (pronounced ‘EH-rez’) Yoeli is a research scientist at MIT's Sloan School of Management, where he directs the Applied Cooperation Team. His research focuses on altruism: understanding how it works and how to promote it. He collaborates with governments, nonprofits and companies to apply these insights to address real-world challenges like increasing energy conservation, improving antibiotic adherence, reducing smoking in public places and promoting philanthropy.

Yoeli teaches the undergraduate Game Theory course at Harvard and regularly publishes theoretical and applied academic research articles. He shares his research highlights through frequent talks and featured articles in the New York Times, The Economist, Quartz and Behavioral Scientist. His research has also been profiled nationally and internationally in publications like TIME and Huffington Post. 

Yoeli received his PhD in economics from the University of Chicago Booth School of Business. Before founding the Applied Cooperation Team, he was an economist at the US Federal Trade Commission and served as an expert witness in cases against companies that defrauded consumers. In an earlier, "pre-economist" life, he was a classical percussionist. He enjoys spicy food, hiking and spending time with his two very cuddly cats.

More profile about the speaker
Erez Yoeli | Speaker | TED.com