ABOUT THE SPEAKER
P.J. Parmar - Physician
Physician P.J. Parmar founded Ardas Family Medicine, a private practice that serves resettled refugees, and Mango House, a home for refugees with activities and services that include dental care, food and clothing banks, churches, scout troops and afterschool programs.

Why you should listen

P.J. Parmar is a family doctor who started and runs a primary care clinic, dental clinic, youth programs and other endeavors for resettled refugees in the Denver area. He focuses on process efficiencies in underserved primary care medicine and challenges the notion that private practices can't thrive while serving low-income patients. He has also been covered widely for his work founding a Boy Scout Troop for resettled refugees.

More profile about the speaker
P.J. Parmar | Speaker | TED.com
TEDxMileHigh

P.J. Parmar: How doctors can help low-income patients (and still make a profit)

PJ Parmar: Doktorlar düşük gelirli vatandaşlara (kar etmeye devam ederek) nasıl yardımcı olabilirler?

Filmed:
1,732,000 views

Modern Amerika'nın sağlık sistemi, özellikle düşük gelirli hastalar için yüksek maliyetleri, yüksek giderleri ve erişilemezliği ile tanımlanmaktadır. Sistemi yoksullara hizmet verecek ve aynı zamanda doktorlara para kazandıracak şekilde yeniden şekillendirebilir miyiz? Aydınlatıcı (ve şaşırtıcı derecede eğlenceli) bir konuşmada, doktor P.J. Parmar, Colorado'da kurduğu kliniğin hikayesini paylaşıyor; burada sadece çoğunlukla Medicaid'i (sağlıkta devlet yardımı) kullanan sığınmacılara hizmet veriyor ve sağlık hizmetine taze iş alanları kazandırıyor.
- Physician
Physician P.J. Parmar founded Ardas Family Medicine, a private practice that serves resettled refugees, and Mango House, a home for refugees with activities and services that include dental care, food and clothing banks, churches, scout troops and afterschool programs. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
ColfaxColfax AvenueAvenue, here in DenverDenver, ColoradoColorado,
0
1754
3516
Denver, Colorado'daki Colfax Caddesi
00:17
was oncebir Zamanlar calleddenilen the longestEn uzun,
wickedestbiIiyor musun insansın streetsokak in AmericaAmerika.
1
5294
3866
bir zamanlar Amerika'daki en uzun,
en tehlikeli sokak olarak bilinirdi.
00:22
My officeofis is there in the sameaynı placeyer --
it's a medicaltıbbi desertçöl.
2
10252
3198
İş yerim orada.
Tıbbi açıdan çok yetersiz bir bölge.
00:26
There are governmenthükümet clinicsklinikler
and hospitalshastaneler nearbyyakında,
3
14014
2356
Yakınlarda sağlık merkezleri
ve hastaneler var
00:28
but they're not enoughyeterli to handlesap
the poorfakir who livecanlı in the areaalan.
4
16394
2968
ama bölgedeki yoksul insanların
tedavisinde yeterli değiller.
00:31
By poorfakir, I mean those who are on MedicaidMedicaid.
5
19386
2612
Fakirden kastım sağlık için
devlet yardımı alanlar.
00:34
Not just for the homelessevsiz;
20 percentyüzde of this countryülke is on MedicaidMedicaid.
6
22022
3461
Sadece evsizler de değil ülkenin
yüzde 20'si Medicaid'den yararlanıyor.
00:38
If your neighborsKomşular have a familyaile of fourdört
and make lessaz than $33,000 a yearyıl,
7
26341
4214
Komşularınız dört kişilik bir aileyse
ve yıllık gelirleri 33.000 dolardan azsa
00:42
then they can get MedicaidMedicaid.
8
30579
1799
devlet yardımı talep edebilirler.
00:44
But they can't find a doctordoktor to see them.
9
32849
2095
Fakat gidecek doktor bulamazlar.
Merritt Hawkins'in çalışmasına göre
00:47
A studyders çalışma by MerrittMerritt HawkinsHawkins
10
35498
1349
00:48
foundbulunan that only 20 percentyüzde
of the familyaile doctorsdoktorlar in DenverDenver
11
36871
2762
Denver'daki aile hekimlerinin
sadece yüzde 20'si
bu hastaların herhangi birine
bakmayı kabul ediyor.
00:51
take any MedicaidMedicaid patientshastalar.
12
39657
1800
00:53
And of those 20 percentyüzde, some have capskapaklar,
like fivebeş MedicaidMedicaid patientshastalar a monthay.
13
41950
4135
Bu yüzde 20'nin bazısı da ayda beş
Medicaid hastasından fazlasına bakmıyor.
00:59
OthersDiğerleri make MedicaidMedicaid patientshastalar
wait monthsay to be seengörüldü,
14
47133
3575
Diğerleri ise devlet yardımı alan
hastaları aylarca bekletiyorlar ama.
01:02
but will see you todaybugün,
if you have BlueMavi CrossÇapraz.
15
50732
2975
Blue Cross'luysanız hemen bugün
randevu alabilirsiniz.
01:06
This formform of classistayrımcı
discriminationayrımcılık is legalyasal
16
54303
3302
Bu tür bir sınıf ayrımı yasal
01:09
and is not just a problemsorun in DenverDenver.
17
57629
1840
ve sadece Denver'da görülen
bir problem değil.
01:12
AlmostNeredeyse halfyarım the familyaile
doctorsdoktorlar in the countryülke
18
60180
2135
Ülkedeki aile hekimlerinin
neredeyse yarısı
01:14
refuseçöp to see MedicaidMedicaid patientshastalar.
19
62339
2134
Medicaid hastalarına bakmayı reddediyor.
01:17
Why?
20
65165
1341
Neden mi?
01:18
Well, because MedicaidMedicaid paysöder lessaz
than privateözel insurancesigorta
21
66530
2694
Çünkü devlet, özel
sigortalardan daha az ödüyor
01:21
and because MedicaidMedicaid patientshastalar
are seengörüldü as more challengingmeydan okuma.
22
69248
4000
ve bu hastalar
daha zorlayıcı olarak görülüyor.
01:26
Some showgöstermek up lategeç for appointmentsrandevular,
some don't speakkonuşmak Englishİngilizce
23
74053
2825
Bazıları randevulara geç geliyor,
bazısı İngilizce bilmiyor
01:28
and some have troublesorun
followingtakip etme instructionstalimatlar.
24
76902
2969
ve bazıları ise talimatları
uygulamakta zorluk yaşıyor.
01:32
I thought about this
while in medicaltıbbi schoolokul.
25
80784
2804
Tıp okurken bu konu hakkında
çok düşündüm.
01:36
If I could designdizayn a practiceuygulama
that catersHitap to low-incomedüşük gelirli folksarkadaşlar
26
84466
4270
Eğer düşük gelirli vatandaşları
yok saymak yerine onlara
01:40
insteadyerine of avoidingkaçınma them,
27
88760
2000
hizmet veren bir muayenehane açarsam
01:42
then I would have guaranteedgarantili customersmüşteriler
and very little competitionyarışma.
28
90784
4792
her daim müşterim olur ve rakibim olmaz.
01:47
(LaughterKahkaha)
29
95600
1334
(Gülüşmeler)
01:48
So after residencyikamet, I openedaçıldı up shopDükkan,
doing underservedaz hizmet medicinetıp.
30
96958
4762
Mezun olduktan sonra az hizmet alanlara
yönelik bir muayenehane açtım.
01:53
Not as a nonprofitkâr amacı gütmeyen,
but as a privateözel practiceuygulama.
31
101744
2657
Kar amacı gütmeyen bir kurum değil
ama özel muayenehane.
01:56
A smallküçük business
seeinggörme only resettledİskan refugeesmülteciler.
32
104823
4010
Sadece yeni yerleşen sığınmacılara
hizmet veren küçük bir iş yeri.
02:02
That was sixaltı yearsyıl agoönce,
33
110078
1165
6 sene önce başladık
02:03
and sincedan beri then, we'vebiz ettik servedhizmet
50,000 refugeemülteci medicaltıbbi visitsziyaret.
34
111267
3453
ve o zamandan beri 50.000'nin üzerinde
sığınmacıya tıbbi hizmet verdik.
02:06
(ApplauseAlkış)
35
114744
6979
(Alkış)
02:14
NinetyDoksan percentyüzde of our patientshastalar
have MedicaidMedicaid,
36
122287
2857
Hastalarımızın yüzde doksanı
devlet yardımı alıyor
02:17
and mostçoğu of the restdinlenme, we see for freeücretsiz.
37
125168
2261
ve geri kalanların çoğundan
ücret almıyoruz.
02:19
MostÇoğu doctorsdoktorlar say you can't
make moneypara on MedicaidMedicaid,
38
127945
2349
Çoğu doktor böyle para
kazanamayacağınızı söyler
02:22
but we're doing it just fine.
39
130318
1831
fakat bizim durumumuz gayet iyi.
02:24
How?
40
132173
1150
Nasıl mı?
02:25
Well, if this were realgerçek capitalismkapitalizm,
then I wouldn'tolmaz tell you,
41
133807
2866
Eğer bu gerçek kapitalizm olsaydı,
size sırrımı söylemezdim
02:28
because you'dşimdi etsen becomeolmak my competitionyarışma.
42
136697
1724
çünkü bana rakip olurdunuz.
02:30
(LaughterKahkaha)
43
138445
1496
(Gülüşmeler)
02:31
But I call this
"bleeding-heartkanama-kalp" capitalismkapitalizm.
44
139965
2416
Ben buna yufka yürekli kapitalizm diyorum.
02:34
(LaughterKahkaha)
45
142405
1353
(Gülüşmeler)
02:35
And we need more people doing this,
not lessaz, so here'sburada how.
46
143782
3397
Ve bunu yapan daha çok insana
ihtiyaç var, o yüzden anlatayım.
02:40
We breakkırılma down the wallsduvarlar
of our medicaltıbbi mazeLabirent
47
148243
2953
Sağlık sektöründeki engelleri,
Medicaid hastalarıyla gelen
02:43
by takingalma the challengeszorluklar
of MedicaidMedicaid patientshastalar,
48
151220
2382
zorlukları kabul ederek,
bunları fırsata çevirerek
ve farkı cebe atarak aşıyoruz.
02:45
turningdöndürme them into opportunitiesfırsatlar,
and pocketingCebe the differencefark.
49
153626
3316
02:50
The nutsfındık and boltscıvata
mayMayıs ayı seemgörünmek simplebasit, but they addeklemek up.
50
158387
2857
Kulağa çok basit gelebilir
ama sonuç olarak işe yarıyor.
02:53
For exampleörnek, we have no appointmentsrandevular.
51
161268
2380
Mesela randevuyla çalışmıyoruz.
02:56
We're walk-inWalk only.
52
164053
1579
Rezervasyonsuz çalışıyoruz.
02:58
Of coursekurs, that's how it worksEserleri
at the emergencyacil Servis roomoda,
53
166490
2516
Tabii, acil serviste işler böyle yürür,
03:01
at urgentacil caresbakımları and at TacoTaco BellBell.
54
169030
3010
bir de Taco Bell'de.
03:04
(LaughterKahkaha)
55
172527
1002
(Gülüşmeler)
03:05
But not usuallygenellikle
at familyaile doctor'sdoktorda officesbürolar.
56
173553
2600
Ama aile sağlık merkezlerinde
düzen farklıdır.
03:08
Why do we do it?
57
176857
1150
Neden böyle yapıyoruz?
03:10
Because NasraNasra can't call
for an appointmentrandevu.
58
178633
3270
Çünkü Nasra randevu almak
için bizi arayamıyor.
03:13
She has a phonetelefon, but she
doesn't have phonetelefon minutesdakika.
59
181927
3311
Bir telefonu var
ama aramak için dakikası yok.
03:17
She can't speakkonuşmak Englishİngilizce,
and she can't navigategezinmek a phonetelefon treeağaç.
60
185262
3132
İngilizce bilmiyor
ve telefon zinciriyle uğraşamaz.
03:21
And she can't showgöstermek up on time
for an appointmentrandevu
61
189518
2302
Ayrıca randevuya zamanında yetişemez
03:23
because she doesn't have a cararaba,
she takes the busotobüs,
62
191844
2336
çünkü arabası yok, otobüse biniyor
03:26
and she takes carebakım of threeüç kidsçocuklar
plusartı her disabledengelli fatherbaba.
63
194204
3326
ve üç küçük çocuğuyla
engelli babasına bakıyor.
03:30
So we have no appointmentsrandevular;
64
198331
1333
O yüzden randevu yok,
03:31
she showsgösterileri up when she wants,
65
199688
1762
ne zaman isterse o zaman geliyor
03:33
but usuallygenellikle waitsbekler lessaz
than 15 minutesdakika to be seengörüldü.
66
201474
2818
ve doktoru görmek için genelde
on beş dakikadan az bekliyor.
03:37
She then spendsharcıyor as much time
with us as she needsihtiyaçlar.
67
205165
3400
Muayene odasında
ihtiyacı olduğu kadar kalıyor.
03:41
SometimesBazen that's 40 minutesdakika,
usuallygenellikle it's lessaz than fivebeş.
68
209394
2992
Bazen kırk dakikayı bulabiliyor,
genelde beş dakikadan az sürüyor.
03:45
She lovessever this flexibilityesneklik.
69
213173
1999
Bu esnekliği seviyor.
03:47
It's how she saw doctorsdoktorlar in SomaliaSomali.
70
215196
2400
Somali'de de doktora
bu şekilde gidiyormuş.
03:50
And I love it, because I don't payödeme
staffpersonel to do schedulingzamanlama,
71
218236
3087
Ben de seviyorum
çünkü sekretere ihtiyacım olmuyor
03:53
and we have a zerosıfır no-showyok-göster rateoran
and a zerosıfır late-showgeç-Show rateoran.
72
221347
3297
ve gelmeyen veya geç gelen
hasta sayımız sıfır.
03:56
(LaughterKahkaha)
73
224668
3045
(Gülüşmeler)
03:59
(ApplauseAlkış)
74
227737
4566
(Alkış)
04:04
It makesmarkaları business senseduyu.
75
232327
1682
İş açısından çok mantıklı.
04:06
AnotherBaşka bir differencefark is our officeofis layoutDüzen.
76
234970
2349
Bir diğer fark ise muayenehane düzeninde.
04:09
Our examsınav roomsOdalar openaçık
right to the waitingbekleme roomoda,
77
237343
2556
Muayene odalarımız
doğrudan bekleme odasına açılıyor,
04:11
our medicaltıbbi providerssağlayıcıları
roomoda theironların ownkendi patientshastalar,
78
239923
2468
doktorlar hastalarına
kendi odalarında bakıyorlar,
04:14
and our providerssağlayıcıları staykalmak in one roomoda
insteadyerine of alternatingAlternatif betweenarasında roomsOdalar.
79
242415
3832
böylece doktorlar odalar arası
gelip gitmektense tek bir odada kalıyor.
04:19
CuttingKesme stepsadımlar cutskeser costsmaliyetler
and increasesartışlar customermüşteri satisfactionmemnuniyet.
80
247383
3492
Aşamaları azaltmak giderleri düşürüyor
ve hasta memnuniyetini arttırıyor.
04:24
We alsoAyrıca handel out freeücretsiz medicinesilaçlar,
right from our examsınav roomoda:
81
252708
3552
Ayrıca muayene odalarımızda
ücretsiz ilaç da dağıtıyoruz,
04:28
over-the-countersayaç üzerinde onesolanlar
and some prescriptionreçete onesolanlar, too.
82
256284
2809
reçetesiz ve bazı reçeteli ilaçlar.
04:31
If Nasra'sNasra 'nın babybebek is sickhasta,
83
259117
2047
Nasra'nın bebeği hastalandığında
04:33
we put a bottleşişe of children'sçocuk TylenolTylenol
or amoxicillinAmoksisilin right in her handel.
84
261188
4278
bir şişe çocuk Tylenol'u
veya amosisilin veriyoruz.
04:37
She can take that babybebek straightDüz back home
insteadyerine of stoppingDurduruluyor at the pharmacyeczane.
85
265490
3950
Böylece bebeğiyle eczaneye uğramak yerine
hemen evine dönebiliyor.
04:43
I don't know about you, but I get sickhasta
just looking at all those choicesseçimler.
86
271210
3452
Sizi bilmem ama bütün bu
ilaç seçeneklerine bakarken başım dönüyor.
04:47
NasraNasra doesn't standdurmak a chanceşans in there.
87
275053
2534
Nasra'nın zorlanması çok normal.
04:51
We alsoAyrıca textMetin patientshastalar.
88
279490
1666
Ayrıca, hastalarımıza mesaj atıyoruz.
04:53
We're openaçık eveningsAkşamları and weekendshafta sonları.
89
281522
1865
Akşamları ve hafta sonları açığız.
04:55
We do home visitsziyaret.
90
283411
1182
Evlere de gidiyoruz.
04:56
We'veBiz ettik jumpedatladı deadölü cararaba batteriespiller.
91
284617
2221
Araba akülerini şarj ettiğimiz oldu.
04:58
(LaughterKahkaha)
92
286862
1223
(Gülüşmeler)
05:00
With customermüşteri satisfactionmemnuniyet so highyüksek,
we'vebiz ettik never had to advertisereklam,
93
288109
4317
Müşteri memnuniyeti yüksek
olduğu için reklama hiç ihtiyaç duymadık.
05:04
yethenüz are growingbüyüyen at 25 percentyüzde a yearyıl.
94
292450
2475
Buna rağmen her yıl yüzde 25 büyüyoruz.
05:08
And we'vebiz ettik becomeolmak realgerçek good
at workingçalışma with MedicaidMedicaid,
95
296292
2858
Medicaid ile çalışmaya
bayağı alıştık
05:11
sincedan beri it's prettygüzel much the only
insurancesigorta companyşirket we dealanlaştık mı with.
96
299174
3102
çünkü karşılaştığımız
tek sigorta türü o sayılır.
05:14
Other doctor'sdoktorda officesbürolar
chaseChase 10 insurancesigorta companiesşirketler
97
302942
2390
Diğer muayeneler
ayın sonunu getirebilmek için
05:17
just to make endsuçları meetkarşılamak.
98
305356
1673
on farklı sigorta şirketiyle uğraşıyor.
05:19
That's just drainingboşaltma.
99
307053
1400
Çok yorucu bir iş.
05:21
A single-payertek mükellefacı systemsistem is like monogamyTek eşlilik:
it just worksEserleri better.
100
309165
4205
Tek ödeyenli bir sistem
tek eşlilik gibi, daha iyi işliyor.
05:25
(LaughterKahkaha)
101
313394
2543
(Gülüşmeler)
05:27
(ApplauseAlkış)
102
315961
3512
(Alkış)
05:31
Of coursekurs, MedicaidMedicaid is fundedfinanse
by taxvergi payersödeyenler like you,
103
319497
3572
Tabii Medicaid sizin vergilerinizle
finanse ediliyor
05:35
so you mightbelki be wonderingmerak ediyor,
"How much does this costmaliyet the systemsistem?"
104
323093
3389
ve sizin de "Peki bu kaça mal oluyor?"
diye merak etmeniz normal.
05:38
Well, we're cheaperdaha ucuz than the alternativesalternatifleri.
105
326506
2230
Alternatiflerden
daha ucuza diyebilirim.
05:41
Some of our patientshastalar
mightbelki go to the emergencyacil Servis roomoda,
106
329093
2453
Bazı hastalarımız
basit bir soğuk algınlığı için
05:43
whichhangi can costmaliyet thousandsbinlerce,
just for a simplebasit coldsoğuk.
107
331570
2396
acile gidebilir ki bu
binlerce dolar demek.
05:46
Some mayMayıs ayı staykalmak home
and let theironların problemssorunlar get worsedaha da kötüsü.
108
334795
2591
Bazıları hiçbir şey yapmayıp
hastalığın ilerlemesini bekleyebilir.
05:50
But mostçoğu would try to make an appointmentrandevu
at a clinicklinik that's partBölüm of the systemsistem
109
338272
5845
Ama çoğu kişi "Nitelikli Federal
Sağlık Merkezleri" sisteminin
05:56
calleddenilen the FederallyFederal
QualifiedNitelikli HealthSağlık CentersMerkezleri.
110
344141
3133
bir parçası olan bir klinikten
randevu almaya çalışır.
06:00
This is a nationwideülke çapında network
of safety-netGüvenlik-net clinicsklinikler
111
348792
3555
Bunlar, ziyaret başına
benim gibi özel doktorlardan
06:04
that receiveteslim almak twiceiki defa as much
governmenthükümet fundingfinansman perbaşına visitziyaret etmek
112
352371
4143
iki kat daha fazla ödenek alan,
ulusal bir sigortalı klinik ağına
bağlıdır.
06:08
than privateözel doctorsdoktorlar like me.
113
356538
1933
Daha fazla para almakla
kalmıyorlar,
06:11
Not only they get more moneypara,
114
359688
1397
06:13
but by lawhukuk, there can only be
one in eachher areaalan.
115
361109
2373
yasalar gereği her alanda bir tane
bulunabilir.
06:16
That meansanlamına geliyor they have a monopolyTekel
on specialözel fundingfinansman for the poorfakir.
116
364568
3188
Bu yoksullar için finansman
açısından tekele sahipler demektir.
Dolayısıyla, herhangi bir tekel gibi,
06:21
And like any monopolyTekel,
117
369002
1318
06:22
there's a tendencyeğilim for costmaliyet to go up
and qualitykalite to go down.
118
370344
3904
maliyetin artması ve kalitenin
düşmesi eğilimi burada da var.
06:27
I'm not a governmenthükümet entityvarlık;
I'm not a nonprofitkâr amacı gütmeyen.
119
375645
3117
Ben bir devlet kurumu değilim,
kâr amacı gütmeyen kuruluş da değilim.
06:31
I'm a privateözel practiceuygulama.
120
379398
1460
Ben özel bir muayenehaneyim.
06:32
I have a capitalistkapitalist drivesürücü to innovateyenilik yapmak.
121
380882
2534
Kapitalizm beni yenilik yapmaya
teşvik ediyor.
06:35
I have to be fasthızlı and friendlyarkadaş canlısı.
122
383938
2603
Hızlı ve arkadaş canlısı olmalıyım.
06:39
I have to be cost-effectivemaliyetli
and culturallykültürel sensitivehassas.
123
387120
4104
Maliyetler konusunda etkili ve
kültürel açıdan hassas olmalıyım.
06:43
I have to be talluzun boylu, darkkaranlık and handsomeyakışıklı.
124
391692
2437
Uzun boylu, esmer ve yakışıklı olmalıyım.
06:46
(LaughterKahkaha)
125
394153
1524
(Gülüşmeler)
06:47
(ApplauseAlkış)
126
395701
1563
(Alkış)
06:49
And if I'm not, I'm going out of business.
127
397288
3075
Eğer bunları olamazsam işim sona erer.
Kar amacı gütmeyen bir kuruluştan
daha hızlı inovasyon yapabilirim
06:52
I can innovateyenilik yapmak fasterDaha hızlı than a nonprofitkâr amacı gütmeyen,
128
400387
2023
06:54
because I don't need a meetingtoplantı
to movehareket a staplerZımba.
129
402434
2452
çünkü bir zımbayı oynatmak için
toplantı yapmam gerekmiyor.
06:57
(ApplauseAlkış)
130
405311
6001
(Alkış)
07:03
Really, noneYok of our innovationsyenilikler
are newyeni or uniquebenzersiz --
131
411336
3149
Yeniliklerimizden hiçbiri yeni
veya benzersiz değil,
sadece düşük gelirli vatandaşlara
yardım ederken
07:06
we just put them togetherbirlikte in a uniquebenzersiz way
132
414509
1968
07:08
to help low-incomedüşük gelirli folksarkadaşlar
while makingyapma moneypara.
133
416501
2762
para kazanacak şekilde bir
araya getirilmeleri benzersiz.
07:11
And then, insteadyerine of takingalma
that moneypara home,
134
419287
2048
Kazandığım parayı eve götürmek yerine,
07:13
I put it back into the refugeemülteci communitytoplum
as a business expensegider.
135
421359
3393
bir iş gideri olarak
mülteci topluluğuna geri kazandırıyorum.
07:17
This is MangoMango HouseEv.
136
425794
1524
Bu Mango House.
07:19
My versionversiyon of a medicaltıbbi home.
137
427342
1933
Benim sağlık merkezi versiyonum.
07:21
In it, we have programsprogramlar
to feedbesleme and clothegiydirin the poorfakir,
138
429999
2795
Burada yoksullara yiyecek ve
giyecek sağlayan programlar,
07:24
an after-schoolokul sonrası programprogram, Englishİngilizce classessınıflar,
139
432818
3075
okul sonrası etkinlikleri,
İngilizce dersleri, kiliseler,
07:27
churcheskiliseler, dentistdiş hekimi, legalyasal help,
mentalzihinsel healthsağlık and the scoutizci groupsgruplar.
140
435917
4835
dişçi, hukuki ve psikolojik danışmanlık
hizmetleri ve izcilik grupları var.
07:33
These programsprogramlar are runkoş
by tenantkiracı organizationsorganizasyonlar
141
441821
2453
Bu programlar
anlaşmalı kurumlar
07:36
and amazingşaşırtıcı staffpersonel,
142
444298
1874
ve muhteşem bir personel
tarafından yürütülüyor.
07:38
but all receiveteslim almak some amounttutar of fundingfinansman
formform profitskar from my clinicklinik.
143
446196
5005
Ancak tümü kliniğimden
elde edilen kazancın bir kısmını alıyor.
07:45
Some call this socialsosyal entrepreneurshipGirişimcilik.
144
453221
3135
Bazıları buna sosyal girişimcilik diyor.
07:49
I call it social-servicesosyal hizmet arbitragearbitraj.
145
457253
2571
Ben ise sosyal hizmet arakazancı diyorum.
07:52
ExploitingIstismar inefficienciesyetersizliklere in our
healthsağlık carebakım systemsistem to serveservis the poorfakir.
146
460911
3832
Sağlık sistemimizdeki yetersizlikten
faydalanarak yoksullara hizmet vermek.
07:57
We're servingservis 15,000 refugeesmülteciler a yearyıl
147
465974
2304
Her yıl 15.000 sığınmacıya
08:00
at lessaz costmaliyet than where elsebaşka
they would be going.
148
468302
2814
gidecekleri diğer yerlerden
daha ucuza hizmet veriyoruz.
08:05
Of coursekurs, there's downsidesdownsides
to doing this as a privateözel business,
149
473093
3056
Tabii ki, bunu sosyal proje
veya bir devlet kuruluşu yerine
08:08
ratherdaha doğrusu than as a nonprofitkâr amacı gütmeyen
or a governmenthükümet entityvarlık.
150
476173
2412
özel bir işletme olarak yapmanın
dezavantajları oluyor.
08:10
There's taxesvergileri and legalyasal exposuresEtkilenmeler.
151
478609
3404
İşin içine vergiler
ve yasal riskler giriyor.
08:14
There's changingdeğiştirme MedicaidMedicaid ratesoranları
and specialistsuzmanlar who don't take MedicaidMedicaid.
152
482544
4168
Devlet yardımı oranları değişiyor ve
Medicaid kullanmayan uzmanlar var.
08:19
And there's bombbomba threatstehditler.
153
487633
1600
Ayrıca bomba tehditleri var.
08:22
NoticeUyarı there's no apostrophesKesme, it's like,
154
490686
2698
Kesme işareti olmadığına
dikkatinizi çekerim,
08:25
"We were going to blowdarbe up
all you refugeesmülteciler!"
155
493408
2191
"Bütün sığınmacıları bombalayacaktık"
gibi bir durum.
08:27
(LaughterKahkaha)
156
495623
5645
(Gülüşmeler)
08:33
"We were going to blowdarbe up
all you refugeesmülteciler,
157
501292
2047
"Bütün sığınmacıları
bombalayacaktık, fakat
08:35
but then we wentgitti
to your Englishİngilizce classsınıf, insteadyerine."
158
503363
2334
onun yerine İngilizce dersinize katıldık."
08:37
(LaughterKahkaha)
159
505721
3581
(Gülüşmeler)
08:41
(ApplauseAlkış)
160
509326
6079
(Alkış)
08:47
Now, you mightbelki be thinkingdüşünme,
"This guy'sadam a bitbit differentfarklı."
161
515429
2667
"Ne garip adam" diye
düşünüyor olabilirsiniz.
08:50
(LaughterKahkaha)
162
518120
1070
(Gülüşmeler)
08:51
UncommonNa -dir.
163
519214
1194
Sıradışı.
08:52
(LaughterKahkaha)
164
520432
1001
(Gülüşmeler)
08:53
A communaltoplumsal narcissistnarsist?
165
521457
1818
Komünist bir narsist mi?
08:55
(LaughterKahkaha)
166
523299
1032
(Gülüşmeler)
08:56
A unicornTek boynuzlu at, maybe,
167
524355
1151
Bir tek boynuz belki?
08:57
because if this was so easykolay,
then other doctorsdoktorlar would be doing it.
168
525530
3393
Şayet o kadar kolay olsaydı
diğer doktorlar da böyle yapardı.
Devlet yardımı oranlarını baz alırsak
bu ülkenin her yerinde yapılabilir.
09:01
Well, basedmerkezli on MedicaidMedicaid ratesoranları,
you can do this in mostçoğu of the countryülke.
169
529633
3317
09:04
You can be your ownkendi bosspatron,
170
532974
1597
Kendi patronun olabilirsin
09:06
help the poorfakir and make
good moneypara doing it.
171
534595
2762
ve yoksullara yardım ederken
güzel paralar kazanabilirsin.
09:09
MedicalTıbbi folksarkadaşlar,
172
537381
1214
Tıpçılara sesleniyorum:
09:10
you wroteyazdı on your schoolokul
applicationuygulama essaysdenemeler
173
538619
2016
Okul başvurunuzda hepiniz
ihtiyacı olanlara
09:12
that you wanted to help
those lessaz fortunateşanslı.
174
540659
2657
yardım etmek istediğinizi yazdınız.
09:15
But then you had your idealismidealizm
beatendövülmüş out of you in trainingEğitim.
175
543340
3267
Fakat daha sonra eğitim sırasında
idealizminiz alt edildi.
09:18
Your creativityyaratıcılık bredyetiştirilmiş out of you.
176
546922
2134
Yaratıcılığınız sizden alındı.
09:21
It doesn't have to be that way.
177
549922
1873
Böyle olmak zorunda değil.
09:24
You can chooseseçmek underservedaz hizmet medicinetıp
as a lifestyleyaşam tarzı specialtyÖzel.
178
552383
3866
İhtiyacı olanlara tıbbi hizmeti
yaşam tarzınız yapabilirsiniz.
09:29
Or you can be a specialistuzman
179
557022
1556
Ya da düşük gelirli insanlara
hizmet vermek için
09:30
who cutskeser costmaliyet in ordersipariş to see
low-incomedüşük gelirli folksarkadaşlar.
180
558602
2867
maliyeti düşüren bir uzman olabilirsiniz.
09:34
And for the restdinlenme of you,
who don't work in healthsağlık carebakım,
181
562530
2641
Tıpçı olmayan diğer insanlara soruyorum:
09:37
what did you writeyazmak on your applicationsuygulamaları?
182
565195
2023
Sizler başvurularınızda ne yazdınız?
09:39
MostÇoğu of us wanted to savekayıt etmek the worldDünya,
to make a differencefark.
183
567242
3492
Çoğumuz fark yaratmak,
dünyayı kurtarmak istiyorduk.
09:43
Maybe you've been
successfulbaşarılı in your careerkariyer
184
571885
2071
Belki kariyerlerinizde
iyi yerlere geldiniz
fakat şimdi o anlamı arıyorsunuz.
09:45
but are now looking for that meaninganlam?
185
573980
2224
09:48
How can you get there?
186
576752
1467
Buna nasıl ulaşabilirsiniz?
Biraz para vermekten, birkaç saat
ayırmaktan bahsetmiyorum.
09:51
I don't just mean givingvererek
a fewaz dollarsdolar or a fewaz hourssaatler;
187
579530
2539
09:54
I mean how can you use your expertiseUzmanlık
to innovateyenilik yapmak newyeni waysyolları of servingservis othersdiğerleri.
188
582093
5581
Demek istediğim, becerilerinizi
insanlara yardım için
yeni yollar bulmakta kullanmak.
10:00
It mightbelki be easierDaha kolay than you think.
189
588419
1716
Düşündüğünüzden daha kolay olabilir.
10:03
The only way we're going to bridgeköprü
the underservedaz hizmet medicinetıp gapboşluk
190
591617
3000
Sağlık sektöründeki eşitsizliği
gidermenin tek yolu
10:06
is by seeinggörme it as a business opportunityfırsat.
191
594641
2023
bunu iş olanağına dönüştürmek.
10:08
The only way we're going to bridgeköprü
the inequalityeşitsizlik gapboşluk
192
596688
2484
Eşitsizliği ortadan kaldırmamızın tek yolu
10:11
is by recognizingtanıyan our privilegesayrıcalıkları
and usingkullanma them to help othersdiğerleri.
193
599196
4208
ayrıcalıklarımızı görmek ve onları
başkalarına yardım etmek için kullanmak.
10:16
(ApplauseAlkış)
194
604238
4277
(Alkış)
Translated by Damla Meșeli
Reviewed by Ceren Demir

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
P.J. Parmar - Physician
Physician P.J. Parmar founded Ardas Family Medicine, a private practice that serves resettled refugees, and Mango House, a home for refugees with activities and services that include dental care, food and clothing banks, churches, scout troops and afterschool programs.

Why you should listen

P.J. Parmar is a family doctor who started and runs a primary care clinic, dental clinic, youth programs and other endeavors for resettled refugees in the Denver area. He focuses on process efficiencies in underserved primary care medicine and challenges the notion that private practices can't thrive while serving low-income patients. He has also been covered widely for his work founding a Boy Scout Troop for resettled refugees.

More profile about the speaker
P.J. Parmar | Speaker | TED.com