TEDWomen 2018
Kakenya Ntaiya: Empower a girl, transform a community
Kakenya Ntaiya: Bir kızı güçlendirin, toplum dönüşsün
Filmed:
Readability: 3.5
1,693,935 views
Kakenya Ntaiya eğitime kavuşma hayalini, savunmasız kızları güçlendirmek ve Kenya'daki zararlı geleneklerin sonlandırılması için bir harekete dönüştürdü. Kızların güvenle yaşayıp eğitim alabildikleri ve böylece toplumlarını kalkındırdıkları Kakenya Üstün Başarı Merkezi'nden iki öğrenci ile tanışın. Ntaiya diyor ki, "Bir kızı güçlendirdiğinde, bir toplumu dönüştürürsün."
Kakenya Ntaiya - Educator and activist
Kakenya Ntaiya refused to accept the continued oppression of women in her Maasai village -- so she built a school that's shifting gender expectations in her community. Full bio
Kakenya Ntaiya refused to accept the continued oppression of women in her Maasai village -- so she built a school that's shifting gender expectations in her community. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Kızları güçlendirmek için
00:12
To empower girls,
0
958
1310
00:14
you need to educate them.
1
2292
1642
onları eğitmelisiniz.
00:15
That was my dream.
2
3958
1560
Bu benim hayalimdi,
00:17
And so I built a school,
3
5542
1601
Böylece bir okul kurdum
00:19
and in the process,
I learned something much bigger.
I learned something much bigger.
4
7167
2892
ve bu süreçte çok
daha büyük bir şey öğrendim.
daha büyük bir şey öğrendim.
00:22
When you empower a girl,
you transform a community.
you transform a community.
5
10083
2959
Bir kızı güçlendirdiğinde
bir toplumu dönüştürüyorsun.
00:25
School is just a start.
6
13750
2000
Okul sadece bir başlangıç.
00:29
I grew up in rural Kenya
7
17042
1434
Ben Kenya kırsalında
00:30
in a small village called Enoosaen.
8
18500
2726
Enoosaen denilen küçük bir köyde büyüdüm.
00:33
I was the first of eight children,
9
21250
1643
Sekiz kardeşin ilki bendim
00:34
and I spent my childhood
helping my mother cook, clean, farm
helping my mother cook, clean, farm
10
22917
5142
ve çocukluğumu annemin yemek,
temizlik, çiftlik işleri yapmasına
temizlik, çiftlik işleri yapmasına
ve kardeşlerime bakmasına
yardım ederek geçirdim.
yardım ederek geçirdim.
00:40
and take care of my siblings.
11
28083
1935
00:42
Like other Maasai girls,
12
30042
1892
Tıpkı diğer Maasai kızları gibi,
00:43
I was engaged from
a very young age to be married.
a very young age to be married.
13
31958
3542
çok genç bir yaşta
evlenmek için nişanlandım.
evlenmek için nişanlandım.
00:48
But as I reached puberty,
14
36375
1684
Ama ergenliğe eriştiğimde
00:50
I underwent female genital mutilation,
15
38083
2834
FGM olarak bilinen, kadın
genital mutilasyonu
genital mutilasyonu
00:54
known as FGM.
16
42000
1292
işlemini geçirdim.
00:56
This picture shows some of the tools
that are used to perform FGM on girls.
that are used to perform FGM on girls.
17
44208
5209
Bu fotoğrafta, kızlara FGM uygulamak
için kullanılan bazı aletler var.
için kullanılan bazı aletler var.
FGM'nin, çocukluğumun ve bunun
bir uzantısı olarak
bir uzantısı olarak
01:03
FGM was supposed to mark
the end of my childhood
the end of my childhood
18
51000
3518
01:06
and, by extension, my education.
19
54542
2958
eğitimimin bitişine
işaret etmesi gerekiyordu.
işaret etmesi gerekiyordu.
Ama ben FGM geçirdikten sonra bile,
01:10
But I negotiated with my father
in order to stay in school --
in order to stay in school --
20
58250
4101
okulda kalabilmek için
babamla mücadele ettim.
babamla mücadele ettim.
01:14
even after going through FGM.
21
62375
1917
Yıllar sonra üniversiteye gittim.
01:17
Years later I went to university.
22
65958
2667
01:21
And in order to get
my community's support,
my community's support,
23
69625
4309
Topluluğumun desteğini alabilmek için
bir gün geri dönüp bu desteğin
karşılığını ödeyeceğime söz verdim.
karşılığını ödeyeceğime söz verdim.
01:25
I promised to come back one day
to repay that support.
to repay that support.
24
73958
4125
Ama yıllar sonra
köyüme geri döndüğümde
köyüme geri döndüğümde
01:30
But years later,
when I went back to my village,
when I went back to my village,
25
78875
3351
01:34
not much had changed.
26
82250
1542
pek bir şey değişmemişti.
Kızlar hala FGM geçiriyor,
01:36
Girls were still going through FGM,
27
84500
2684
01:39
still leaving school,
28
87208
1726
okullarını bırakıyor,
babalarından bile yaşlı adamlarla
evlendiriliyor
evlendiriliyor
01:40
still getting married
to men older than their fathers
to men older than their fathers
29
88958
3435
01:44
and still having children
when they're teenagers.
when they're teenagers.
30
92417
4291
ve hâlâ daha ergenlik çağında
çocuk sahibi oluyorlardı.
çocuk sahibi oluyorlardı.
Daha fazla kızın bütün
bunları yaşadığını görmek istemedim.
bunları yaşadığını görmek istemedim.
01:49
I did not want to see
any more girls go through that.
any more girls go through that.
31
97375
3768
01:53
That's when I knew what I needed to do
to give back to my community.
to give back to my community.
32
101167
4458
Bu, toplumuma borcumu ödemek için
ne yapmam gerektiğini anladığım zamandı.
ne yapmam gerektiğini anladığım zamandı.
01:59
I built a school just for girls
33
107667
2892
FGM geçirmekten ya da
erken evlilikten kurtulmaları için,
erken evlilikten kurtulmaları için,
02:02
so that they can be free from FGM
and early marriage.
and early marriage.
34
110583
3750
sadece kızlar için olan bir okul kurdum.
02:07
At my first enrollment --
35
115083
1560
İlk kayıt dönemimde,
02:08
(Applause and cheers)
36
116667
4166
(Alkış ve tezahüratlar)
02:15
At my first enrollment,
37
123292
1767
ilk kayıt dönemimde,
02:17
I had hoped for 10 girls.
38
125083
2250
10 kızın gelmesini umuyordum.
100 kız geldi.
02:19
100 came.
39
127958
1476
02:21
(Cheers and applause)
40
129458
1893
(Alkış ve tezahüratlar)
02:23
I started to realize
just how big this dream was,
just how big this dream was,
41
131375
3893
O zaman bu hayalin
ne kadar büyük olduğunu fark ettim
ne kadar büyük olduğunu fark ettim
02:27
and soon I learned that my school
could be the foundation --
could be the foundation --
42
135292
4184
ve kısa sürede okulumun
temel olabileceğini keşfettim,
temel olabileceğini keşfettim,
ama bu yeterli olmayacaktı.
02:31
but it wasn't going to be enough.
43
139500
2184
02:33
So that first year,
I enrolled these 30 girls.
I enrolled these 30 girls.
44
141708
3976
Böylece, ilk yıl bu 30 kızın
kaydını yaptım.
kaydını yaptım.
02:37
Some had been abused, others were orphans,
45
145708
2601
Bazıları taciz edilmişti,
bazıları yetimdi
ve bazıları da daha önce
hiçbir kızı okula göndermemiş olan
hiçbir kızı okula göndermemiş olan
02:40
and some came from families
that are very traditional,
that are very traditional,
46
148333
2560
02:42
that had never sent any girl to school.
47
150917
1875
çok geleneksel ailelerden geliyorlardı.
Böylece okul başladı.
02:45
So school started.
48
153625
1292
Kızlar, orada olmaktan heyecanlı
gözükmelerine rağmen
gözükmelerine rağmen
02:47
Though the girls
seemed excited to be there,
seemed excited to be there,
49
155750
2309
02:50
they were having difficulty staying awake.
50
158083
2750
uyanık kalmakta zorlanıyorlardı.
02:53
What was going on?
51
161917
1392
Neler oluyordu?
02:55
They had a teacher, they had books,
52
163333
1851
Öğretmenleri ve kitapları vardı,
02:57
there was a new classroom on the way,
53
165208
2643
yeni bir sınıf yoldaydı
02:59
but ...
54
167875
1268
ama...
Orada olmak konusunda azimlilerdi
03:01
They were determined to be there,
but they had no energy.
but they had no energy.
55
169167
3916
ama enerjileri yoktu.
Sonra, aç olduklarını fark ettim,
03:05
Then I realized they were hungry,
56
173708
1667
böylece hemen bir aşçı ve yiyecek buldum.
03:08
so I quickly found a cook and food.
57
176458
2792
Kısa süre sonra, öğrendim ki
bir sınıf yeterli değildi.
bir sınıf yeterli değildi.
03:12
Soon thereafter, I learned
that a classroom was not enough.
that a classroom was not enough.
58
180000
3684
03:15
I needed a boarding school.
59
183708
2250
Yatılı bir okula ihtiyacım vardı.
03:18
Not only were the girls tired
and hungry from chores
and hungry from chores
60
186542
4226
Bu kızlar sadece ev işlerinden,
ev ve okul arasındaki uzun
yürüyüşler sebebiyle
yürüyüşler sebebiyle
03:22
and long walks to school and back home,
61
190792
2934
aç ve yorgun değillerdi,
aynı zamanda güvende de değillerdi.
03:25
they were also not safe.
62
193750
1893
03:27
It's a sad truth,
63
195667
1726
Acı bir gerçek
03:29
but girls are often assaulted,
raped and even kidnapped
raped and even kidnapped
64
197417
4017
ama kızlar okul yolunda sıkça
taciz ve tecavüze uğruyor
taciz ve tecavüze uğruyor
hatta kaçırılıyorlar.
03:33
on their way to school.
65
201458
1250
03:35
So before a girl
could learn math or history,
could learn math or history,
66
203917
3101
Bu yüzden, bir kızın matematik
veya tarih öğrenmeden önce
veya tarih öğrenmeden önce
güvende hissetmeye,
03:39
she needed to feel safe,
67
207042
1892
dinlenmeye
03:40
she needed to be rested
and be well-nourished.
and be well-nourished.
68
208958
3125
ve iyi bir bakıma ihtiyacı var.
03:44
So let me tell you about some of my girls.
69
212958
2476
Lütfen size bazı kızlarımdan
bahsetmeme izin verin.
bahsetmeme izin verin.
03:47
This is Faith.
70
215458
1560
Bu Faith.
03:49
Faith comes from a very traditional
family in the community.
family in the community.
71
217042
4101
Faith, toplumdaki
çok geleneksel bir aileden geliyor.
çok geleneksel bir aileden geliyor.
Ablası çoktan FGM geçirdi
ve evlendi bile
ve evlendi bile
03:53
Her older sister had already
gone through FGM and already married,
gone through FGM and already married,
72
221167
4476
ama Faith çok kararlıydı.
03:57
but Faith was so determined.
73
225667
2101
03:59
She really loved learning,
74
227792
1517
Öğrenmeyi gerçekten çok seviyordu
04:01
and she wanted to come to my school
when she heard about it.
when she heard about it.
75
229333
3726
ve haberdar olur olmaz
okuluma gelmek istedi.
okuluma gelmek istedi.
04:05
So she asked her father, her mother --
76
233083
2643
Babasına sordu,
annesine sordu,
onu okuluma getirebilecek herkese sordu.
04:07
anyone to bring her to my school.
77
235750
2309
04:10
They all refused.
78
238083
1792
Hepsi reddetti.
Faith çok cesur bir şey yaptı.
04:12
Faith did something very brave.
79
240667
2434
Annesinin evinden bir yumurta çaldı,
04:15
She stole an egg from her mother's house,
80
243125
3268
04:18
went to the market,
81
246417
1267
markete gitti,
yumurtayı satıp
04:19
sold the egg and bought a single pencil.
82
247708
2476
tek bir kalem aldı.
04:22
Then she walked five miles,
83
250208
1810
Sonra sekiz kilometre yürüdü,
04:24
clenching that pencil, trying to enroll.
84
252042
2333
o kalemi sıkıca tutarak,
kayıt olmaya çalıştı.
kayıt olmaya çalıştı.
04:27
She arrived --
85
255625
1267
Geldi.
04:28
(Applause)
86
256916
2143
(Alkış)
04:31
She arrived tired and hungry,
87
259083
3101
Yorgun ve aç geldi
ama kararlıydı.
04:34
but determined.
88
262208
1476
Hikâyesini dinledim
04:35
I listened to her story,
and we enrolled her in my school.
and we enrolled her in my school.
89
263708
4060
ve okula kaydını yaptık.
Ama benim okuluma gelmek sadece
bir başlangıçtı.
bir başlangıçtı.
04:39
But getting into my school
was only just the start.
was only just the start.
90
267792
3041
Faith'in yemeğe ihtiyacı vardı,
04:43
Faith needed food, she needed medicine,
91
271875
2101
ilaca ihtiyacı vardı,
04:46
she needed counseling --
92
274000
1292
rehberliğe ihtiyacı vardı,
04:48
all of which we provided.
93
276292
1333
hepsini sağladık.
04:50
And she also met adults
who already believed in her.
who already believed in her.
94
278375
3458
Ayrıca kendisine çoktan inanmış olan
yetişkinlerle tanıştı.
yetişkinlerle tanıştı.
04:54
Supported by this community,
95
282833
2393
Bu topluluk tarafından desteklenen Faith,
öğrenmeye hazırdı.
04:57
Faith was ready to learn.
96
285250
1375
04:59
This is Faith.
97
287333
1518
Bu Faith.
Altı aylık eğitimden sonra şimdi,
05:00
Six months of schooling,
98
288875
2184
05:03
now she's a happy sixth grader
who dreams of becoming a pilot someday,
who dreams of becoming a pilot someday,
99
291083
4893
bir gün pilot olmak hayalleri kuran
mutlu bir altıncı sınıf
mutlu bir altıncı sınıf
05:08
and her family now supports her,
100
296000
2768
ve şimdi ailesi onu destekliyor,
05:10
and best of all,
101
298792
1517
ve en iyisi
05:12
her younger sisters
will follow in her footsteps.
will follow in her footsteps.
102
300333
3018
küçük kız kardeşleri
onun yolunu izleyecek.
onun yolunu izleyecek.
(Alkış)
05:15
(Applause)
103
303375
4125
Gelecek 15 yıl içerisinde,
05:23
Child marriage is expected to cost
the global economy trillions of dollars
the global economy trillions of dollars
104
311000
5184
çocuk evliliklerinin küresel ekonomiye
trilyonlarca dolara mal olması bekleniyor.
trilyonlarca dolara mal olması bekleniyor.
05:28
over the next 15 years.
105
316208
1875
05:30
We can talk numbers,
106
318708
2101
Sayıları konuşabiliriz,
05:32
but in a real lifetime,
107
320833
1560
ama gerçek hayatta
05:34
what child marriage will cost my village
is the doctor, the teacher,
is the doctor, the teacher,
108
322417
5726
çocuk evliliklerinin benim köyüme maliyeti
bir doktor,
bir öğretmen,
05:40
the entrepreneur,
109
328167
1309
bir girişimci,
05:41
the true partner our men
will need in the future ...
will need in the future ...
110
329500
3083
erkeklerimizin gelecekte
ihtiyaç duyacağı doğru eşler,
ihtiyaç duyacağı doğru eşler,
05:45
real ways women can help us
lift out of poverty.
lift out of poverty.
111
333417
4291
kadınların bizi sefaletten çekip
çıkarmaya yardım edecek gerçek yöntemleri.
çıkarmaya yardım edecek gerçek yöntemleri.
Bu yüzden,
05:51
So I came to realize once again,
112
339208
3185
Üniversiteye gitmek için yardıma
ihtiyaç duyduğumda olduğu gibi,
ihtiyaç duyduğumda olduğu gibi,
05:54
as I did when I needed help
to go to university,
to go to university,
113
342417
3059
bir kez daha fark ettim ki
05:57
that while I could dream or have a dream,
114
345500
3434
hayal ederken veya bir hayalim varken
06:00
I could not make it come true
all by myself.
all by myself.
115
348958
4000
tek başıma onu gerçekleştiremezdim.
06:05
So I went back to the elders
who helped me more than a decade ago.
who helped me more than a decade ago.
116
353875
4643
Bu yüzden bana on yıldan daha uzun bir
süre önce yardım eden yaşlılara gittim.
süre önce yardım eden yaşlılara gittim.
06:10
I needed their support once again
if I was going to be successful.
if I was going to be successful.
117
358542
4291
Eğer başarılı olacaksam, bir kez daha
desteklerine ihtiyacım vardı.
desteklerine ihtiyacım vardı.
Bir topluluk kurulu kurdum;
06:15
So I formed a community board
with religious leaders, parents
with religious leaders, parents
118
363708
4601
dini liderlerle,
ebeveynlerle
06:20
and some teachers from other schools.
119
368333
3226
ve diğer okuldaki öğretmenlerle.
06:23
I needed allies in the government
and in the community
and in the community
120
371583
3851
İdealimi ilerletmek için
hükûmette ve toplumda müttefiklere
ihtiyacım vardı.
ihtiyacım vardı.
06:27
to help advance my goal.
121
375458
2601
06:30
I needed especially
the support of the chief
the support of the chief
122
378083
2643
Okulumda FGM'ye karşı politika
uygulamak için
uygulamak için
06:32
to help me enforce
the no-FGM policy in my school.
the no-FGM policy in my school.
123
380750
3333
özellike şefin yardımına
ihtiyacım vardı.
ihtiyacım vardı.
06:36
At first he was resistant,
124
384833
2643
İlk başta karşı koydu,
ama ben itiraz ettim
06:39
but I persisted --
125
387500
1268
06:40
(Laughter)
126
388792
1267
(Gülüşmeler)
06:42
and now he's our greatest ally.
127
390083
2851
ve şimdi o bizim en büyük müttefikimiz.
06:44
(Applause)
128
392958
5351
(Alkış)
06:50
I also needed the fathers.
129
398333
2209
Aynı zamanda babalara ihtiyacım vardı.
Bu beni Linet'e getiriyor.
06:53
That brings me to Linet.
130
401958
2393
06:56
Linet's father, Momposhi,
did not believe in the education of girls.
did not believe in the education of girls.
131
404375
4684
Linet'in babası Momposhi,
kızların eğitimine inanmıyordu.
kızların eğitimine inanmıyordu.
Aslında, kendisi de okula hiç gitmemişti.
07:01
In fact, he himself never went to school.
132
409083
3018
Ama Linet'in annesi Linet'e inandı
ve onu okuluma kaydolması için getirdi
ve onu okuluma kaydolması için getirdi
07:04
But Linet's mother believed in Linet
and brought her to enroll in my school,
and brought her to enroll in my school,
133
412125
3601
07:07
and I knew she belonged with us.
134
415750
2268
ve ben onun bize ait olduğunu biliyordum.
07:10
I just had to find a way
to get Momposhi to believe in Linet, too.
to get Momposhi to believe in Linet, too.
135
418042
5291
Sadece Momposhi'nin de Linet'e
inanması için bir yol bulmalıydım.
inanması için bir yol bulmalıydım.
07:16
So I used the pretense
of revealing Linet's grade
of revealing Linet's grade
136
424250
3976
Bu yüzden, Momposhi'yi getirtmek için
Linet'in notlarını açıklama
bahanesini kullandım.
bahanesini kullandım.
07:20
to get Momposhi to come.
137
428250
2851
07:23
He came, and he started noticing
his daughter being promising as a student.
his daughter being promising as a student.
138
431125
4833
Geldi ve kızının öğrenci olarak umut
vaat ettiğini fark etmeye başladı.
vaat ettiğini fark etmeye başladı.
Her ziyaretle
07:28
With each visit, he built
a strong relationship with his daughter --
a strong relationship with his daughter --
139
436750
5393
kızıyla güçlü bir ilişki kurdu,
07:34
noticing not just her grades
140
442167
2434
sadece notlarını fark ederek değil,
07:36
but also accepting her
as someone with full potential.
as someone with full potential.
141
444625
3583
aynı zamanda onu potansiyel dolu
biri olarak kabul ederek.
biri olarak kabul ederek.
07:41
So when Linet was accepted
in one of the top national high schools
in one of the top national high schools
142
449917
3267
Bu yüzden,
sekizinci sınıf sonrası,
Linet en iyi ulusal liselerden birine
kabul edilince
kabul edilince
07:45
after eighth grade,
143
453208
1685
07:46
Momposhi was bursting with pride
144
454917
2684
Momposhi gururla coşuyordu
07:49
and went around the village
145
457625
1309
ve köyde dolaşıp herkese kızıyla
ne kadar gurur duyduğunu
ne kadar gurur duyduğunu
07:50
telling everyone how proud
and how smart his daughter was.
and how smart his daughter was.
146
458958
3726
ve onun ne kadar
zeki olduğunu söylüyordu.
zeki olduğunu söylüyordu.
07:54
(Laughter)
147
462708
1143
(Gülüşmeler)
07:55
Can you imagine?
148
463875
1268
Hayal edebiliyor musunuz?
Yeni okula Linet'i
bizzat kendisi getirdi.
bizzat kendisi getirdi.
07:57
He brought Linet
to the new school himself.
to the new school himself.
149
465167
2642
07:59
It was the first time either of them
had ever been to Nairobi.
had ever been to Nairobi.
150
467833
3792
İkisinin de Nairobi'de ilk bulunuşuydu.
08:04
Today Linet is studying
at university in Australia --
at university in Australia --
151
472458
4143
Bugün Linet, Avustralya'da
üniversitede okuyor
üniversitede okuyor
(Alkış ve tezahüratlar)
08:08
(Applause and cheers)
152
476625
5226
08:13
and Momposhi is our greatest
advocate in the community.
advocate in the community.
153
481875
3458
ve Momposhi bizim toplumdaki
en büyük destekçimiz.
en büyük destekçimiz.
08:18
I also brought mothers to the table,
154
486375
2351
Kendi annem de dahil olmak üzere,
anneleri de konuya dahil ettim.
08:20
including my own.
155
488750
1518
08:22
That's my mother
in one of our training programs.
in one of our training programs.
156
490292
2601
Eğitim programlarımızın
birinde annem.
birinde annem.
08:24
And our mothers are involved
in the education of their own children.
in the education of their own children.
157
492917
3416
Annelerimiz kendi çocuklarının
eğitimine dahil oldu.
eğitimine dahil oldu.
08:29
I also brought grandmothers into the mix.
158
497000
2684
Ayrıca, büyükanneleri karışıma kattım.
08:31
(Laughter)
159
499708
1101
(Gülüşmeler)
08:32
In my community, grandmothers
are the proud keepers
are the proud keepers
160
500833
3101
Benim toplumumda büyükanneler,
hikâyelerimizin ve kültürlerimizin
gururlu bekçileridir
gururlu bekçileridir
08:35
of our stories and cultures,
161
503958
2101
08:38
and I wanted my girls to learn
and embrace our rich Maasai culture.
and embrace our rich Maasai culture.
162
506083
4625
ve ben kızlarımın zengin Maasai kültürünü
öğrenmelerini ve kucaklamalarını istedim.
öğrenmelerini ve kucaklamalarını istedim.
Bugün, büyükanneler kızlarla
hikâye zamanları yapıyor
hikâye zamanları yapıyor
08:43
Today, grandmothers
do story time with the girls,
do story time with the girls,
163
511333
2768
08:46
and it's a beautiful way
our community remains connected.
our community remains connected.
164
514125
3707
ve bu toplumumuzun bağlı kalmasının
güzel bir yolu.
güzel bir yolu.
Aynı zamanda
08:51
I also ...
165
519792
1250
08:53
started working with the boys!
166
521917
1516
erkeklerle çalışmaya başladım!
08:55
(Laughter)
167
523457
1102
(Gülüşmeler)
08:56
What would happen
168
524583
1351
Eğer erkekler onlardan önceki babalarıyla
aynı zihniyetle büyüseydi
aynı zihniyetle büyüseydi
08:57
if the boys grew up with the same
mindset as their fathers before them?
mindset as their fathers before them?
169
525958
4518
ne olurdu?
09:02
I'll tell you, not much will change.
170
530500
2500
Size söyleyeyim:
Pek bir şey değişmezdi.
09:05
So I enlisted support from an organization
called I'm Worth Defending:
called I'm Worth Defending:
171
533750
4934
Dolayısıyla, ''Savunmaya Değerim'' isimli
bir organizasyondan destek sağladım:
bir organizasyondan destek sağladım:
Alfred ve George tarafından yönetilen
bir grup genç, ilerici liderler.
bir grup genç, ilerici liderler.
09:10
a group of young, progressive leaders
led by Alfred and George.
led by Alfred and George.
172
538708
4393
09:15
Together we created
a training program for boys and girls
a training program for boys and girls
173
543125
3768
Birlikte, okuluma gelemeyen
erkekler ve kızlar için
erkekler ve kızlar için
09:18
who could not attend my school,
174
546917
2142
cinsiyet eşitliği, sağlık
ve insan hakları hakkında
ve insan hakları hakkında
09:21
sharing vital information
about gender equality,
about gender equality,
175
549083
4476
hayati bilgiler paylaşarak
09:25
health and human rights.
176
553583
1959
bir eğitim programı oluşturduk.
09:28
Today we have reached
over 10,000 boys and girls and counting.
over 10,000 boys and girls and counting.
177
556208
5643
Bugün 10.000'den fazla erkeğe ve kıza
ulaştık ve sayı artıyor.
ulaştık ve sayı artıyor.
09:33
(Applause)
178
561875
4000
(Alkış)
09:40
It turns out it truly does take a village
to make this kind of a dream come true.
to make this kind of a dream come true.
179
568917
4684
Böyle bir hayali gerçekleştirmek için
bir köye gereksinim olduğu ortaya çıktı.
bir köye gereksinim olduğu ortaya çıktı.
(Gülüşmeler)
09:45
(Laughter)
180
573625
1351
09:47
That's what you're seeing today,
181
575000
1684
Bugün gördüğünüz şey,
09:48
where nearly 400 girls
have not gone through FGM
have not gone through FGM
182
576708
4685
kadınlarının %80'inin kesildiği
bir bölgede,
bir bölgede,
benim köyümde
09:53
in my village,
183
581417
1476
09:54
in a region where nearly 80 percent
of women have been cut.
of women have been cut.
184
582917
4583
yaklaşık 400 kızın
FGM'ye maruz kalmadığıdır.
FGM'ye maruz kalmadığıdır.
10:00
Believe me, these girls,
185
588250
3268
İnanın bana, bu kızlar,
10:03
they are sharing their experiences
186
591542
2226
tecrübelerini
kız kardeşleriyle,
10:05
with their sisters,
their cousins and their friends.
their cousins and their friends.
187
593792
4059
kuzenleriyle
ve arkadaşlarıyla paylaşıyor.
10:09
They're so interested.
188
597875
2375
Çok ilgililer.
10:13
Over time, this is becoming the new normal
189
601042
2642
Zamanla, bu yeni ''normal'' haline geliyor
10:15
and it's being embraced
by the same, same community --
by the same, same community --
190
603708
3601
ve aynı toplum tarafından kucaklanıyor,
10:19
my community.
191
607333
1250
benim toplumum.
10:21
So what does transforming
communities mean to Kenya?
communities mean to Kenya?
192
609792
3916
Peki toplumları dönüştürmek
Kenya için ne demek oluyor?
Kenya için ne demek oluyor?
10:27
President Obama visited Kenya in 2015,
193
615167
3184
Başkan Obama
2015'de Kenya'yı ziyaret etti
2015'de Kenya'yı ziyaret etti
10:30
and he met with representatives
from organizations
from organizations
194
618375
3643
ve topluluklarını ilerletmeye
yardım etmeye çalışan
yardım etmeye çalışan
10:34
trying to help improve communities.
195
622042
3000
organizasyonların temsilcileriyle buluştu.
10:37
Guess what?
196
625500
1809
Tahmin edin oldu?
Linet ile tanıştı!
10:39
He met Linet!
197
627333
1310
10:40
(Laughter)
198
628667
1684
(Gülüşmeler)
10:42
(Applause)
199
630375
3333
(Alkış)
10:49
Together they talked about a Kenya
200
637917
2267
Birlikte, tüm kızların aynı imkânlara
sahip olduğu,
sahip olduğu,
10:52
where all girls
have the same opportunities,
have the same opportunities,
201
640208
3810
10:56
where Linet is a leader
202
644042
2226
Linet'in lider olduğu
10:58
and where communities
like Enoosaen are thriving
like Enoosaen are thriving
203
646292
3059
ve üyeleri, tüm üyeleri aynı imkânlara
sahip olduğu için
sahip olduğu için
11:01
because its members --
204
649375
1351
Enoosaen gibi toplumların geliştiği
11:02
all its members -- have opportunities.
205
650750
2625
Kenya hakkında konuştular.
11:05
Helping the communities see
that each daughter is a treasure,
that each daughter is a treasure,
206
653958
3976
Toplumların her kızın bir hazine olduğunu,
her kız kardeşin potansiyel dolu olduğunu
11:09
every sister is full of potential,
207
657958
2268
11:12
and helping every single girl
see that value in herself.
see that value in herself.
208
660250
4083
ve her kızın kendi içindeki değeri
görmesine yardım ettiler.
görmesine yardım ettiler.
Bu geleceğin neye mal olacağının
bir limiti yok.
bir limiti yok.
11:16
There is no limit
to what that future will cost.
to what that future will cost.
209
664917
3541
11:21
Not every girl who comes
to my school will be a PhD,
to my school will be a PhD,
210
669833
4643
Okuluma gelen her kız doktora
derecesine sahip olmayacak
derecesine sahip olmayacak
ama her biri
11:26
but every single one of them
will achieve her full potential
will achieve her full potential
211
674500
5101
kendi potansiyeline ulaşacak
11:31
and will become an advocate
for her children
for her children
212
679625
3101
ve önümüzdeki uzun yıllarca
kendi çocuklarının ve torunlarının
savunucusu olacak.
savunucusu olacak.
11:34
and her grandchildren for years to come.
213
682750
3208
11:38
Today my dreams are informed
by what I learned from them
by what I learned from them
214
686667
3851
Bugün benim hayallerim onlardan
ve sizlerden öğrendiklerimle
11:42
and what I've learned from you.
215
690542
1477
canlandırılmış durumda.
11:44
My journey led me
out of Enoosaen and back again.
out of Enoosaen and back again.
216
692625
3792
Yolculuğum beni Enoosaen'in dışına
ve Enoosaen'e geri dönmeye yönlendirdi.
ve Enoosaen'e geri dönmeye yönlendirdi.
Bu süreçte,
11:49
And in the process,
217
697250
1268
11:50
I was embraced by the world,
218
698542
1750
dünya tarafından kucaklandım
11:53
and you have become my village.
219
701042
2267
ve siz benim köyüm oldunuz.
11:55
So I make a new promise to you,
220
703333
2393
Dolayısıyla size,
yaşlılarıma,
11:57
my elders, my sisters and my friends,
221
705750
3559
kız kardeşlerime
ve arkadaşlarıma
yeni bir söz veriyorum:
12:01
that I am going to keep
dreaming and keep going
dreaming and keep going
222
709333
4018
hayal etmeye ve ilerlemeye devam edeceğim
12:05
until girls like Linet and Faith
achieve their dreams
achieve their dreams
223
713375
4184
ta ki Linet ve Faith gibi kızlar
hayallerine ulaşıncaya
hayallerine ulaşıncaya
12:09
and I see mine:
224
717583
1893
ve kendi hayalimin gerçek
olduğunu görünceye kadar:
olduğunu görünceye kadar:
12:11
that all communities
give every single woman
give every single woman
225
719500
5226
tüm toplumlar her bir kadının
ve her bir kızın
12:16
and every single girl
226
724750
1643
12:18
their dreams come true.
227
726417
2142
hayallerinin gerçekleşmesini
sağlayacaklar.
sağlayacaklar.
12:20
Thank you.
228
728583
1268
Teşekkür ederim.
12:21
(Applause and cheers)
229
729875
2292
(Alkış ve tezahüratlar)
12:26
Thank you, thank you.
230
734083
2060
Teşekkürler, teşekkürler.
12:28
(Applause and cheers)
231
736167
1708
(Alkış ve tezahüratlar)
ABOUT THE SPEAKER
Kakenya Ntaiya - Educator and activistKakenya Ntaiya refused to accept the continued oppression of women in her Maasai village -- so she built a school that's shifting gender expectations in her community.
Why you should listen
Kakenya Ntaiya was set to follow the traditional path of girls born in the small village of Enoosaen, Kenya. Engaged at the age of 5, she was to participate in a female circumcision ceremony as a young teenager and then be married. But she had a different plan. First, she negotiated with her father and willingly agree to be circumcised -- only if he would allow her to finish high school. Later, when she was accepted to Randolph-Macon Women's College in Viriginia, she negotiated with her village elders to do what no girl had ever done before: leave her village to go to college in the United States.
She didn’t leave forever, though. Deeply proud of her heritage and of her community, Ntaiya returned to the village after school and worked with her elders to establish a school for girls there. The Kakenya Center for Excellence was established in 2009 with 32 students. A primary grade boarding school just for girls, the curriculum focuses on academics, leadership and female empowerment, along with cultural preservation and life skills. While families that can afford tuition do, Ntaiya also works with donors to provide scholarships for others.
In addition to her work with the school, Ntaiya is also a National Geographic emerging explorer.
Kakenya Ntaiya | Speaker | TED.com