ABOUT THE SPEAKER
Olympia Della Flora - Educator
Olympia Della Flora wants schools to think differently about educating students -- by helping them manage their emotions.

Why you should listen

Olympia Della Flora wants to seek solutions versus focusing on problems. This is why she became a principal at one of the lowest performing schools in Ohio. She believes that it takes a village to improve schools and has found ways to engage multiple stakeholders in this work including students, staff, parents and community members. Through focusing on this philosophy, Della Flora was able to successfully lead efforts to move her elementary school in Ohio out of failing status with the state. She attributes this success to collaborating with community partners and providing ongoing professional development for staff around social and emotional learning supports for students. She believes that schools should seek ways to address and support the whole child when it comes to learning, addressing not only academics but also social and emotional outcomes. She's now expanding this work through supervising and supporting principals in Connecticut, where she serves as the Associate Superintendent for School Development for Stamford Public Schools.

More profile about the speaker
Olympia Della Flora | Speaker | TED.com
TED Salon: Education Everywhere

Olympia Della Flora: Creative ways to get kids to thrive in school

Olympia Della Flora: Çocukların okulda gelişmesini sağlamanın yaratıcı yolları

Filmed:
2,129,368 views

Küçük çocukların okula gelişmesini sağlamak için, onlara okumayı ve yazmayı öğretmekten daha fazlasını yapmalıyız -- onlara duygularını nasıl yöneteceklerini öğretmeliyiz, diyor eğitimci Olympia Della Flora. Bu konuşmasında, Della Flora okulda zorlanan ve de düzeni bozan öğrencilerle baş etmekte kullandığı, mevcut bütçesi ve kaynaklarını aşmayan, zihin molaları, şarkı söylemek ve hatta yoga yapmak gibi yaratıcı yöntemleri paylaşıyor. “Küçük değişiklikler çok büyük farklar yaratıyor ve tam şu anda başlamak mümkün… Sadece neye sahip olduğunuza ve ona nerede sahip olduğunuz hakkında daha akıllı düşünme yollarına ihtiyacınız var” diyor.
- Educator
Olympia Della Flora wants schools to think differently about educating students -- by helping them manage their emotions. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
This is an elementarytemel schoolokul
in ColumbusColumbus, OhioOhio.
0
1375
3625
Bu Columbus, Ohio'da bir ilköğretim okulu.
00:17
And insideiçeride of this schoolokul
there was a studentÖğrenci namedadlı D.
1
5875
3417
Bu okulun içinde D adında
bir öğrenci var.
00:22
When D startedbaşladı schoolokul here
he was sixaltı yearsyıl oldeski:
2
10000
2809
D burada okula başladığında
6 yaşındaydı.
00:24
cuteşirin as a buttondüğme,
3
12833
1268
Bir tomurcuk kadar tatlı,
00:26
with a smilegülümseme that brightenedAydınlandı
the entiretüm roomoda.
4
14125
2207
bir gülüşüyle tüm odayı aydınlatırdı.
00:29
But after a fewaz monthsay in schoolokul,
5
17667
2226
Ama okulda birkaç ay sonra,
00:31
D becameoldu angrykızgın,
6
19917
1851
D sinirli biri oldu
00:33
and that smilegülümseme fadedsoluk.
7
21792
1375
ve o gülüşü söndü.
00:36
D beganbaşladı to do things like flipfiske tablestablolar,
8
24750
3476
D, masaları ters çevirmeye,
00:40
throwatmak desksçalışma masaları and chairssandalye,
9
28250
1809
sıraları ve sandalyeleri fırlatmaya,
00:42
yellbağırma at teachersöğretmenler,
10
30083
1518
öğretmenlere bağırmaya,
00:43
standdurmak in windowsillspencere eşikleri,
11
31625
1726
pencere pervazlarında oturmaya,
00:45
runkoş in and out of the classroomsınıf
12
33375
2018
sınıfın içinde ve dışında koşmaya
00:47
and even runningkoşu out of the schoolokul.
13
35417
2166
ve hatta okuldan kaçmaya başladı.
00:51
SometimesBazen these fitsnöbetleri of angeröfke would put
the entiretüm schoolokul into lockdownkilitleme modekip
14
39042
6392
Bazen bu öfke krizleri tüm okulu
acil durum haline sokar
00:57
untila kadar D could get himselfkendisi back togetherbirlikte,
15
45458
2893
ve D kendini toparlayana kadar sürerdi.
01:00
whichhangi could sometimesara sıra take over an hoursaat.
16
48375
3292
Bu, bazen bir saatten fazla sürerdi.
01:05
No one in the schoolokul knewbiliyordum how to help D.
17
53042
3041
Okulda kimse D'ye nasıl
yardım edeceğini bilmiyordu.
01:09
I know this because
I was the principalAsıl adı at this schoolokul.
18
57750
3167
Bunu biliyorum
çünkü ben bu okulun müdürüydüm.
01:14
And what I quicklyhızlı bir şekilde and collectivelytopluca
learnedbilgili with my staffpersonel
19
62042
3934
Kadromla hızlı ve ortaklaşa
bir şekilde öğrendiğim şey ise
01:18
was that this situationdurum was more extremeaşırı
20
66000
4059
bu durumun daha önce eğitildiğimiz
01:22
than anything we had ever
been trainedeğitilmiş for.
21
70083
2709
herhangi bir konudan
daha zorlu olduğuydu.
01:26
EveryHer time that D lashedateş püskürdü out,
22
74042
1726
D her saldırganlaştığında
01:27
I kepttuttu thinkingdüşünme to myselfkendim:
23
75792
2184
kendi kendime hep şunları düşündüm:
01:30
what did I missbayan duringsırasında
my principalAsıl adı prepHazırlık courseworkKurs?
24
78000
3083
Müdürlüğe hazırlık
çalışmalarımda neyi kaçırdım?
01:33
What am I supposedsözde to do
with a kidçocuk like D?
25
81958
3042
D gibi bir çocukla ne yapmam gerekiyor?
01:37
And how am I going to stop him
from impedingengelleyen the learningöğrenme
26
85750
3768
Onun diğer tüm öğrencilerin öğrenimini
engellemesini nasıl durduracağım?
01:41
of all the other studentsöğrencilerin?
27
89542
1583
01:44
And yethenüz after we did everything
that we thought we knewbiliyordum,
28
92458
4393
D ile konuşma, haklarını
elinden alma, ailesini arama gibi
01:48
suchböyle as talkingkonuşma to D
29
96875
1601
bildiğimizi düşündüğümüz
her şeyi yaptıktan sonra
01:50
and takingalma away privilegesayrıcalıkları
30
98500
2184
01:52
and parentebeveyn phonetelefon callsaramalar home,
31
100708
1542
01:55
the only realgerçek optionseçenek we had left to do
was to kicktekme him out,
32
103292
3934
elimizde kalan tek gerçek
seçenek onu okuldan atmaktı
01:59
and I knewbiliyordum that would not help him.
33
107250
2125
ve bunun ona
yardım etmeyeceğini biliyordum.
02:03
This scenariosenaryo is not uniquebenzersiz to D.
34
111042
2291
Bu senaryo D'ye özel değil.
02:06
StudentsÖğrenciler all over the worldDünya
are strugglingmücadele with theironların educationEğitim.
35
114167
3750
Dünya genelinde bütün öğrenciler
eğitimleriyle ilgili sıkıntı çekiyor.
02:10
And thoughgerçi we didn't come up
with a fail-safebaşarısızlık durumunda güvenli solutionçözüm,
36
118833
4060
Kolay bozulmayan türden bir çözüm
bulamamamıza rağmen
02:14
we did come up with a simplebasit ideaFikir:
37
122917
1875
basit bir fikir bulduk:
02:17
that in ordersipariş for kidsçocuklar like D
to not only survivehayatta kalmak in schoolokul
38
125792
3726
D gibi çocukları sadece
okulda tutabilmek değil,
02:21
but to thrivegelişmek,
39
129542
1726
gelişimlerini sağlayabilmek için
02:23
we somehowbir şekilde had to figureşekil out a way
40
131292
2351
onlara okuma ve yazmayı öğretmenin yanında
02:25
to not only teachöğretmek them
how to readokumak and writeyazmak
41
133667
2309
bir şekilde duygularını kontrol etmeye
yardım edecek bir yol bulmak zorundaydık.
02:28
but alsoAyrıca how to help them dealanlaştık mı with
and manageyönetmek theironların ownkendi emotionsduygular.
42
136000
4125
02:33
And in doing that,
we were ableyapabilmek to movehareket our schoolokul
43
141125
2934
Bunu yaparak sadece birkaç yıl içinde,
02:36
from one of the lowest-performingEn düşük fiyat-performans schoolsokullar
in the statebelirtmek, bildirmek of OhioOhio,
44
144083
2976
okulumuzu F derecesiyle Ohio eyaletindeki
en düşük performans gösteren
okullardan biri olmaktan
02:39
with an F ratingderecelendirme,
45
147083
1310
02:40
all the way up to a C
in just a mattermadde of a fewaz yearsyıl.
46
148417
2833
C derecesine kadar çıkarabildik.
02:44
So it mightbelki soundses obviousaçık, right?
47
152083
2393
Apaçık ortada gibi görünebilir, değil mi?
02:46
Of coursekurs teachersöğretmenler should be focusedodaklı
on the emotionalduygusal well-beingsağlık of theironların kidsçocuklar.
48
154500
5226
Tabii ki öğretmenler çocuklarının duygusal
refahları üzerinde odaklanmalılar.
02:51
But in realitygerçeklik,
49
159750
1643
Ama gerçekte,
02:53
when you're in a classroomsınıf
fulltam of 30 studentsöğrencilerin
50
161417
2434
30 öğencinin olduğu bir sınıftayken
02:55
and one of them'sOnları 's throwingatma tablestablolar at you,
51
163875
2309
biri size masayı fırlattığında
çocuğu dışarı atmak
02:58
it's faruzak easierDaha kolay to excludehariç tut that childçocuk
52
166208
2226
onun kafasında olup bitenleri anlamaya
çalışmaktan çok daha kolaydır.
03:00
than to figureşekil out what's going on
insideiçeride of his headkafa.
53
168458
2524
03:04
But what we learnedbilgili about D,
54
172167
1642
Ama D ve onun gibi çocuklar
hakkında öğrendiğimiz şey,
03:05
and for kidsçocuklar like D,
55
173833
1601
03:07
was that smallküçük changesdeğişiklikler
can make hugeKocaman differencesfarklar,
56
175458
4268
küçük değişikliklerin
büyük farklılıklar yaratabildiği
ve buna şu anda başlamanın
mümkün olduğuydu.
03:11
and it's possiblemümkün to startbaşlama right now.
57
179750
1792
03:14
You don't need biggerDaha büyük budgetsbütçeleri
or grandbüyük strategicstratejik plansplanları,
58
182625
3851
Yüksek bütçelere ya da büyük
strateji planlarına ihtiyacınız yok,
03:18
you simplybasitçe need smarterdaha akıllı waysyolları
of thinkingdüşünme about what you have
59
186500
3726
sadece neye sahip olduğunuza
ve ona nerede sahip olduğunuz hakkında
daha akıllı düşünme
yollarına ihtiyacınız var.
03:22
and where you have it.
60
190250
1684
03:23
In educationEğitim, we tendeğiliminde to always
look outsidedışında the boxkutu for answerscevaplar,
61
191958
4518
Eğitimde, aradığımız cevaplar için
hep elimizde olmayan şeylerle ilgilendik
03:28
and we rarelynadiren spendharcamak
enoughyeterli time, moneypara and effortçaba
62
196500
3059
ve halihazırda elimizde olanları
geliştirmek için gereken
03:31
developinggelişen what we alreadyzaten have
insideiçeride the boxkutu.
63
199583
2976
zaman, para ve çabayı çok nadir harcadık.
03:34
And this is how meaningfulanlamlı changedeğişiklik
can happenolmak fasthızlı.
64
202583
3084
Ancak bu şekilde anlamlı
değişiklikler hızlı olabilir.
03:38
So here'sburada what I learnedbilgili about D.
65
206667
2208
İşte, D hakkında öğrendiğim şey de bu.
03:42
I was wantingeksik to digkazmak a little bitbit deeperDaha derine
to figureşekil out how he had becomeolmak so angrykızgın.
66
210125
5226
Nasıl bu kadar sinirlendiğini anlamak için
daha derine inmek istiyordum.
03:47
And what I learnedbilgili was
his fatherbaba had left the home
67
215375
3559
Öğrendiğim şey ise
babasının evi terk ettiği
03:50
and his motheranne was workingçalışma long shiftskaymalar
in ordersipariş to supportdestek the familyaile,
68
218958
3893
ve annesinin aileye bakmak için
uzun mesailere kaldığıydı
03:54
whichhangi left no adultyetişkin
for D to connectbağlamak with --
69
222875
3101
ve bu D ile ilgilenecek bir yetişkinin
olmadığını da gösteriyordu.
03:58
and he was in chargeşarj etmek of takingalma carebakım
of his youngerdaha genç brothererkek kardeş
70
226000
2726
D, ayrıca okuldan eve döndüğünde
küçük kardeşine bakma
sorumluluğunu yüklenmişti.
04:00
when he got home from schoolokul.
71
228750
2059
04:02
MightOlabilir I remindhatırlatmak you
that D was sixaltı yearsyıl oldeski?
72
230833
4584
Size D'nin 6 yaşında olduğunu
hatırlatmalı mıyım?
04:08
Can't say that I blamesuçlama him
for havingsahip olan some troublesorun
73
236417
2392
Okul ortamına geçmekte
bazı sorunlar yaşadığı için
04:10
transitioninggeçiş into the schoolokul environmentçevre.
74
238833
2060
onu suçladığımı söyleyemeyeceğim.
04:12
But yethenüz we had to figureşekil out a way
to help him with these bigbüyük emotionsduygular
75
240917
4726
Ama ona okuma ve matematiğin
ana becerilerini öğretirken
04:17
all while teachingöğretim him coreçekirdek skillsbecerileri
of readingokuma and mathmatematik.
76
245667
3517
bu büyük duygulara yardım etmenin
bir yolunu bulmak zorundaydık.
04:21
And threeüç things helpedyardım etti us mostçoğu.
77
249208
1709
Bize üç şey çok fazla yardım etti.
04:23
First, we had to figureşekil out
where he was strugglingmücadele the mostçoğu.
78
251958
3810
Birincisi, en çok nerede sıkıntı
çektiğini anlamalıydık.
04:27
And like mostçoğu younggenç kidsçocuklar,
79
255792
1600
Birçok küçük çocuk için
04:29
arrivalvarış at schoolokul
can be a toughsert transitiongeçiş time
80
257416
2935
daha az yapısallaşmış olan ev ortamından
04:32
as they're movinghareketli from
a lessaz structuredyapılandırılmış home environmentçevre
81
260375
3309
daha fazla yapısallaşmış
okul ortamına geçmek zor olabilir.
04:35
to a more structuredyapılandırılmış schoolokul environmentçevre.
82
263708
2393
04:38
So what we did for D was
we createdoluşturulan a calmingsakinleştirici areaalan for him
83
266125
3434
Bu yüzden D için yaptığımız şey,
mola odamızda onun için
sakin bir alan yaratmaktı.
04:41
in our time-outzaman aşımı roomoda,
84
269583
1393
04:43
whichhangi we had equippeddonanımlı with rockingsallanan chairssandalye
and softyumuşak cushionsMinderler and bookskitaplar,
85
271000
4184
Odaya sallanan sandalyeler,
yumuşak yastıklar ve kitaplar yerleştirdik
04:47
and we allowedizin D to go
to this placeyer in the morningsabah,
86
275208
3018
ve D'nin diğer çocuklardan uzakta,
04:50
away from the other kidsçocuklar,
87
278250
1684
kendi isteğiyle evden okul ortamına
geçmesine zaman vermek için
04:51
allowingizin him time to transitiongeçiş
back into the schoolokul environmentçevre
88
279958
4476
sabahları bu odaya gitmesine izin verdik.
04:56
on his ownkendi termsşartlar.
89
284458
2018
04:58
And as we beganbaşladı to learnöğrenmek more about D,
90
286500
2643
D hakkında daha fazla şey
öğrenmeye başladıkça
05:01
we learnedbilgili other strategiesstratejiler
that helpedyardım etti him calmsakin down.
91
289167
3059
onu sakinleştiren
başka stratejiler de öğrendik.
05:04
For exampleörnek, D lovedsevilen to help
youngerdaha genç studentsöğrencilerin,
92
292250
2934
Örneğin, D kendinden
küçük öğrencilere yardım etmeyi severdi
05:07
so we madeyapılmış him a kindergartenAnaokulu helperyardımcı,
93
295208
3351
bu yüzden onu kreş yardımcısı yaptık.
05:10
and he wentgitti into
the kindergartenAnaokulu classroomsınıf
94
298583
2226
Kreş sınıfına gitti
05:12
and taughtöğretilen studentsöğrencilerin
how to writeyazmak theironların lettersharfler.
95
300833
2310
ve öğrencilere harflerin
nasıl yazılacağını öğretti.
05:15
And he was actuallyaslında
successfulbaşarılı with a fewaz of them
96
303167
2684
Gerçekten de öğretmenin bazı öğrencilerde
başaramadığını kendisi başarmıştı.
05:17
that the teacheröğretmen was unableaciz to reachulaşmak.
97
305875
1792
05:20
And believe it or not,
98
308667
1642
İster inanın ister inanmayın
05:22
D actuallyaslında helpedyardım etti calmsakin some of those
kindergartenAnaokulu studentsöğrencilerin down,
99
310333
4810
D gerçekten de buradaki
bazı öğrencileri sakinleştirdi
05:27
signallingSinyal to us that the influenceetki
of peers on behaviordavranış was faruzak greaterbüyük
100
315167
4476
ve bize akranların davranış
üzerindeki etkisinin
yetişkinlerinkinden
çok daha iyi olduğunu gösterdi.
05:31
than anything we adultsyetişkinler could ever do.
101
319667
2000
05:34
We used humormizah and songşarkı with him.
102
322625
2726
Onunla şarkıları ve şakaları kullandık.
05:37
Yes, I know it soundssesleri really sillysaçma
103
325375
1976
Evet, müdür ve öğretmenlerin
çocuklarla gülmelerinin
05:39
that the principalAsıl adı and the teachersöğretmenler
would actuallyaslında laughgülmek with kidsçocuklar,
104
327375
3268
kulağa gerçekten saçma geldiğini biliyorum
05:42
but you can imaginehayal etmek the shockşok on D'sD's faceyüz
105
330667
3434
ama müdür bir şaka yaptığında
veya okul hoparlöründen
05:46
when the principal'sMüdürün crackingçatlama a jokeşaka
or singingşan a songşarkı from the radioradyo stationistasyon,
106
334125
4101
sonu neredeyse her zaman
kahkahayla biten bir şarkı söylediğinde,
05:50
whichhangi almostneredeyse always endedbitti in a laughgülmek,
107
338250
2851
D'nin yüzündeki şoku hayal edebilirsiniz.
05:53
shorteningkısaltma the lengthuzunluk of his outburstpatlama
108
341125
2476
Bu D'nin sinir krizlerinin
süresini kısaltmaya
05:55
and helpingyardım ediyor us to connectbağlamak
with him in his worldDünya.
109
343625
2667
ve onun dünyasıyla bağlantı
kurmamıza yardımcı oldu.
05:59
So I know some you are like,
110
347542
2184
Biliyorum, bazılarınız
06:01
"It's really not practicalpratik
to layyatırmak on this kindtür of specialözel treatmenttedavi
111
349750
3268
"Her öğrenciye bu tür özel muamele
göstermek gerçekçi değildir"
06:05
for everyher studentÖğrenci,"
112
353042
1767
diye düşünüyor
06:06
but we actuallyaslında madeyapılmış it happenolmak.
113
354833
2268
ama biz gerçekten de bunu yaptık.
06:09
Because oncebir Zamanlar we figuredanladım out
the toolsaraçlar and tacticsTaktikler that workedişlenmiş for D,
114
357125
4226
Çünkü D için işe yarayan yöntem
ve taktikleri anladığımızda
06:13
our teachersöğretmenler were ableyapabilmek to rollrulo that out
and use them with other studentsöğrencilerin.
115
361375
3601
öğretmenlerimiz aynı yöntemleri
başka öğrencilerle kullanabildiler.
06:17
We beganbaşladı to proactivelyproaktif addressadres
studentÖğrenci behaviordavranış
116
365000
3351
Öğrencilerin davranışlarına
sadece tepki göstermek yerine
06:20
insteadyerine of simplybasitçe reacttepki to it.
117
368375
1958
aktif olarak üzerine gitmeye başladık.
06:23
Our teachersöğretmenler actuallyaslında tookaldı time
duringsırasında the lessonders planplan
118
371083
2851
Öğretmenlerimiz ders
programlarında zaman yaratarak
06:25
to teachöğretmek kidsçocuklar how to identifybelirlemek
theironların feelingsduygular
119
373958
2768
öğrencilere duygularını
nasıl tanımlayacaklarını
06:28
and appropriateuygun, healthysağlıklı
copingbaşa çıkma strategiesstratejiler for dealingmuamele with them,
120
376750
3809
ve onlarla 10'a kadar saymak,
stres çarkı çevirmek
veya kısa bir yürüyüşe çıkmak gibi
06:32
suchböyle as countingsayma to 10,
121
380583
1893
06:34
grabbingkapma a fidgettopluca spinnerdeğer değişimi
122
382500
1309
uygun ve sağlıklı baş etme
stratejileri öğrettiler.
06:35
or takingalma a quickhızlı walkyürümek.
123
383833
1417
06:38
We incorporatedAnonim brainbeyin breakssonları
throughoutboyunca the day,
124
386167
2267
Gün içinde çocuklara şarkı söylemeleri,
06:40
allowingizin kidsçocuklar to singşarkı söyle songsşarkılar,
125
388458
1893
yoga yapmaları
06:42
do yogaYoga posespozlar
126
390375
1268
ve fiziksel aktivitelere katılmaları için
06:43
and participatekatılmak in structuredyapılandırılmış
physicalfiziksel activitiesfaaliyetler.
127
391667
3184
zihin molaları verdik.
06:46
And for those kidsçocuklar that strugglemücadele
with sittingoturma for long periodsdönemleri of time,
128
394875
4351
Uzun süreler boyunca hareketsiz
oturmakta zorlanan çocuklar içinse
06:51
we investedyatırım in flexibleesnek seatingoturma,
129
399250
1809
sallanan sandalyeler,
06:53
suchböyle as rockingsallanan chairssandalye and exerciseegzersiz bikesbisiklet,
130
401083
3310
egzersiz bisikletleri
ve hatta zemin için
eliptik bisikletler alarak
06:56
and even floorzemin ellipticaleliptik machinesmakineler,
131
404417
1892
06:58
allowingizin kidsçocuklar to pedalpedal
underneathaltında theironların desksçalışma masaları.
132
406333
2917
esnek oturma alanları yarattık.
07:02
These changesdeğişiklikler encouragedteşvik kidsçocuklar
to staykalmak in the classroomsınıf,
133
410000
4226
Bu değişiklikler çocukları sınıfta
kalmaları için cesaretlendirdi
07:06
helpingyardım ediyor them to focusodak and learnöğrenmek.
134
414250
2250
ve odaklanıp öğrenmelerine
yardımcı oldu.
07:09
And when lessaz kidsçocuklar are disruptingengellemeden,
135
417250
2309
Daha az çocuk düzeni bozduğunda
07:11
all kidsçocuklar do better.
136
419583
1375
tüm çocuklar daha iyi oldu.
07:14
And here'sburada the magicalbüyülü thing:
137
422125
2351
İşte, büyülü olan şey:
07:16
it didn't costmaliyet us
a wholebütün lot of extraekstra moneypara.
138
424500
2583
Bu bize fazladan paraya mal olmadı.
07:19
We simplybasitçe thought differentlyfarklı olarak
about what we had.
139
427792
3000
Sadece önceden sahip olduklarımızı
farklı bir şekilde düşündük.
07:23
For exampleörnek, everyher publichalka açık schoolokul
has an instructionalöğretim supplyarz linehat.
140
431625
4875
Örneğin, her devlet okulunun
bir eğitim materyali hattı vardır.
07:29
An instructionalöğretim supplyarz could be a bookkitap,
141
437250
2434
Eğitim materyali bir kitap olabilir,
07:31
it could be a whiteboardBeyaz tahta,
142
439708
1351
beyaz tahta olabilir,
07:33
it could be flexibleesnek seatingoturma,
143
441083
1768
esnek oturma düzeni olabilir,
07:34
it could be a fidgettopluca spinnerdeğer değişimi,
144
442875
1518
stres çarkı olabilir,
07:36
it could even be paintingboyama the wallsduvarlar
of a schoolokul a more calmingsakinleştirici colorrenk,
145
444417
4309
okulun duvarlarını daha yatıştırıcı
bir renge boyamak bile olabilir
07:40
allowingizin studentsöğrencilerin to thrivegelişmek.
146
448750
1583
ki bunlar öğrencileri geliştirir.
07:44
It's not that we didn't investyatırmak
in the academicakademik toolsaraçlar --
147
452042
2809
Tabii ki de akademik araçlara
yatırım yapmadık değil
07:46
obviouslybelli ki --
148
454875
1601
07:48
but we tookaldı the socialsosyal toolsaraçlar
seriouslycidden mi, too.
149
456500
3018
ama biz sosyal araçları da ciddiye aldık.
07:51
And the resultsSonuçlar speakkonuşmak for themselveskendilerini.
150
459542
2392
Sonuçlar ise ortada.
07:53
By takingalma the emotionalduygusal developmentgelişme
of our kidsçocuklar seriouslycidden mi
151
461958
3268
Çocuklarımızın duygusal
gelişimini ciddiye alarak
ve duygularını kontrol
etmelerine yardımcı olarak
07:57
and helpingyardım ediyor them manageyönetmek theironların emotionsduygular,
152
465250
2018
07:59
we saw hugeKocaman growthbüyüme
in our readingokuma and mathmatematik scoresSkorlar,
153
467292
3142
okuma ve matematik puanlarımızda
bir yılda beklediğimiz büyümeyi aşan
08:02
faruzak exceedingaşan the one yearyıl
of expectedbeklenen growthbüyüme
154
470458
3185
ve bizimle aynı demografide olan
birçok okula fark atan
08:05
and outscoringoutscoring manyçok schoolsokullar
with our sameaynı demographicdemografik.
155
473667
3625
büyük bir büyüme gördük.
Çocuklarımızın duygu kontrolüne yardımcı
olmak için yaptığımız ikinci şey ise
08:10
The secondikinci thing we did
to help our kidsçocuklar manageyönetmek theironların emotionsduygular
156
478833
2935
08:13
was we used leverageKaldıraç.
157
481792
1684
yardım almaktı.
08:15
As a not-so-fundedo kadar da finanse edilmeyen publichalka açık schoolokul,
158
483500
2934
Çok da finanse edilmeyen bir okul olarak
08:18
we didn't have the supportdestek staffpersonel
159
486458
1560
çocukların evde
karşı karşıya kalabileceği
08:20
to addressadres the chaoskaos that our kidsçocuklar
mightbelki be facingkarşı at home,
160
488042
3184
kargaşayı ele alacak
bir destek ekibimiz yoktu
08:23
and we certainlykesinlikle weren'tdeğildi trainedeğitilmiş
or fundedfinanse to addressadres it directlydirekt olarak.
161
491250
3893
ve konuyu doğrudan ele almak için
eğitimimiz veya paramız da yoktu.
08:27
So we startedbaşladı to reachulaşmak out
to localyerel groupsgruplar,
162
495167
2476
Bu yüzden yerel gruplara,
toplumsal kurumlara
08:29
communitytoplum agenciesajanslar,
163
497667
1309
ve hatta Ohio Devlet
Üniversitesi'ne ulaşmaya başladık.
08:31
and even the OhioOhio StateDevlet UniversityÜniversitesi.
164
499000
2292
08:34
Our partnershiportaklık
with the OhioOhio StateDevlet UniversityÜniversitesi
165
502333
2185
Ohio Devlet Üniversitesi'yle
olan ortaklığımız
08:36
affordedelde edilmiştir us collegekolej studentsöğrencilerin
166
504542
1642
okulumuza sadece pedagoji okuyan değil
08:38
not only studyingders çalışıyor educationEğitim
167
506208
1893
aynı zamanda okul psikolojisi
08:40
but alsoAyrıca schoolokul psychologyPsikoloji
and schoolokul socialsosyal work.
168
508125
3393
ve okul sosyal hizmetleri okuyan
öğrencileri de sağladı.
08:43
These studentsöğrencilerin were pairedeşleştirilmiş
with our teachersöğretmenler
169
511542
2601
Bu öğrenciler, en çok zorluk
çeken çocuklara yardım etmek için
08:46
to help our mostçoğu strugglingmücadele studentsöğrencilerin.
170
514167
2226
öğretmenlerimizle eşleşti.
08:48
And everyoneherkes benefittedbenefitted
171
516417
1726
Bundan herkes yararlandı
08:50
because our teachersöğretmenler got accesserişim
to the latestson college-levelÜniversite seviyesinde thinkingdüşünme,
172
518167
4101
çünkü öğretmenlerimiz en yeni
düşünce sistemlerine ulaşabildiler
ve üniversite öğrencileri de sınıflarda
gerçek hayat deneyimleri kazanabildi.
08:54
and those collegekolej studentsöğrencilerin
got real-worldgerçek dünya, life experiencesdeneyimler
173
522292
3642
08:57
in the classroomsınıf.
174
525958
1250
09:00
Our partnershiportaklık with our localyerel
NationwideÜlke çap -ında Children'sÇocuk HospitalHastane
175
528333
3268
yerel Nationwide Children's Hospital
çocuk hastanesiyle olan ortaklığımız
09:03
affordedelde edilmiştir us -- they're buildingbina us
a healthsağlık clinicklinik withiniçinde our schoolokul,
176
531625
3601
okulumuza, öğrencilerimize fiziksel
ve akıl sağlığı kaynakları sağlayan
09:07
providingsağlama healthsağlık and mentalzihinsel healthsağlık
resourceskaynaklar for our studentsöğrencilerin.
177
535250
3083
bir sağlık kliniği kazandırdı.
09:11
And our kidsçocuklar benefittedbenefitted from this, too.
178
539625
2726
Bizim çocuklarımız bundan da faydalandı.
09:14
Our absencesDevamsızlık continueddevam etti to go down,
179
542375
2167
Devamsızlıklar azalmaya devam etti
09:17
and our kidsçocuklar had accesserişim to counselingdanışmanlık
180
545500
3018
ve çocuklarımız okul günü
boyunca erişebilecekleri
09:20
that they could accesserişim
duringsırasında the schoolokul day.
181
548542
2125
rehberlik desteğine sahipti.
09:23
And perhapsbelki the biggesten büyük changedeğişiklik
was not in D or in the kidsçocuklar at all.
182
551667
5059
Belki de en büyük değişim D'de
veya diğer çocuklarda değildi.
09:28
It was in the adultsyetişkinler in the roomoda.
183
556750
2768
Odadaki yetişkinlerdeydi.
Öğretmenler genelde akademik öğretimi
planlamak ve ders anlatmakta iyilerdir
09:31
TeachersÖğretmenler are typicallytipik good
184
559542
1309
09:32
at planningplanlama for and deliveringteslim
academicakademik instructiontalimat,
185
560875
3059
09:35
but when you throwatmak in disruptiveyıkıcı behaviordavranış,
186
563958
2310
ama düzen bozucu davranışlar,
09:38
it can feel completelytamamen outsidedışında
the scopekapsam of the job.
187
566292
2916
işin tamamen kapsamı
dışında gibi gelebilir.
09:41
But by us takingalma the emotionalduygusal developmentgelişme
of our kidsçocuklar seriouslycidden mi,
188
569917
3642
Ama biz çocuklarımızın
duygusal gelişimini ciddiye alarak
09:45
we movedtaşındı from a philosophyFelsefe of exclusionhariç tutma --
189
573583
2435
dışlama felsefesinden --
09:48
you disruptbozmak, get out --
190
576042
1642
sınıfı rahatsız ediyorsun, çık --
09:49
to one of trustgüven and respectsaygı.
191
577708
2435
güven ve saygı felsefesine geçtik.
09:52
It wasn'tdeğildi easykolay,
192
580167
1392
Kolay değildi
09:53
but we feltkeçe at heartkalp,
193
581583
1351
ama biz bunun bir değişim yapmanın
09:54
it was a positivepozitif way to make changedeğişiklik,
194
582958
2810
olumlu bir yolu olduğuna
gönülden inandık
ve bu adımı benimle birlikte atan
öğretmenlere hayranlık duyuyorum.
09:57
and I'm in awehuşu at the teachersöğretmenler
that tookaldı that leapsıçrama with me.
195
585792
2791
10:01
As partBölüm of our personalkişisel
professionalprofesyonel developmentgelişme planplan,
196
589458
3018
Kişisel mesleki gelişim
planımızın bir parçası olarak
10:04
we studiedokudu the researchAraştırma of DrDr. BruceBruce PerryPerry
197
592500
3976
Dr. Bruce Perry'nin farklı
çocukluk deneyimlerinin,
10:08
and his researchAraştırma on the effectsetkileri
of differentfarklı childhoodçocukluk experiencesdeneyimler
198
596500
3851
gelişmekte olan bir çocuğun
beyni üzerindeki etkilerini inceleyen
10:12
on the developinggelişen child'sçocuğun brainbeyin.
199
600375
1667
araştırmasını inceledik.
10:14
And what we learnedbilgili was that
some of our students'öğrencilerin experiencesdeneyimler,
200
602875
3684
Öğrendiklerimiz, bazı öğrencilerimizin
ortada görünmeyen bir ebeveyn,
10:18
suchböyle as an absentyok parentebeveyn,
201
606583
2101
10:20
chaotickarmakarışık home life,
202
608708
1310
düzensiz bir ev hayatı,
10:22
povertyyoksulluk and illnesshastalık,
203
610042
1809
yoksulluk ve hastalık gibi
deneyimlerinin gelişen bir beyin üzerinde
gerçek bir travma yaratmasıydı.
10:23
createyaratmak realgerçek traumaTravma on developinggelişen brainsbeyin.
204
611875
3184
10:27
Yes, traumaTravma.
205
615083
1375
Evet, tramva.
10:29
I know it's a very stronggüçlü wordsözcük,
206
617208
1726
Biliyorum bu çok büyük bir kelime
10:30
but it helpedyardım etti us to reframereframe and understandanlama
the behaviorsdavranışlar that we were seeinggörme.
207
618958
4768
ama gördüğümüz davranışlara
yeni bir açıdan bakmamıza
ve anlamamıza yardımcı oldu.
10:35
And those difficultzor home experiencesdeneyimler
208
623750
2768
Bu zor ev hayatı,
10:38
createdoluşturulan realgerçek barbed-wiredikenli tel
barriersengeller to learningöğrenme,
209
626542
3642
öğrenmenin önünde,
bizim bir şekilde üstesinden gelmemiz
gereken dikenli teller yaratıyor.
10:42
and we had to figureşekil out a way over it.
210
630208
2042
10:45
So our teachersöğretmenler continueddevam etti
to practiceuygulama with lessonders plansplanları,
211
633042
3559
Böylece öğretmenlerimiz,
çocukların iki dakika boyunca sınıfta
10:48
doing shorterdaha kısa lessonders plansplanları
with a singletek focusodak,
212
636625
2726
zıplamalarına ve dans etmelerine
imkan veren hareket molaları vermeye
10:51
allowingizin kidsçocuklar to engagetutmak,
213
639375
1851
10:53
and continueddevam etti to incorporatedahil
these movementhareket breakssonları,
214
641250
3101
ve onların derse katılımını sağlayan,
10:56
allowingizin kidsçocuklar to jumpatlama up and down in classsınıf
and dancedans for two minutesdakika straightDüz,
215
644375
5018
tek bir konu odaklı, daha kısa yeni
ders planları uygulamaya devam etti.
11:01
because we learnedbilgili that takingalma breakssonları
helpsyardım eder the learneröğrenci retaintutmak newyeni informationbilgi.
216
649417
5142
Çünkü molaların yeni bilgileri
akılda tutmaya yardımcı olduğunu öğrendik.
11:06
And mightbelki I addeklemek that the "Cha-ChaCha-Cha SlideSlayt"
providessağlar a perfectmükemmel shortkısa dancedans partyParti.
217
654583
4185
"Cha-Cha Slide" şarkısının
kısa bir dans partisi için
harika olduğunu ekleyebilir miyim?
11:10
(LaughterKahkaha)
218
658792
1767
(Kahkahalar)
11:12
I saw teachersöğretmenler say,
"What happenedolmuş to you?"
219
660583
2643
Öğretmenlerin "Senin neyin var?" yerine
11:15
insteadyerine of "What's wrongyanlış with you?"
220
663250
1726
"Sana ne oldu?" veya "Çık" yerine,
11:17
or "How can I help you?"
insteadyerine of "Get out."
221
665000
2958
"Sana nasıl yardımcı olabilirim?"
dediklerini duydum.
11:20
And this investmentyatırım in our kidsçocuklar
madeyapılmış hugeKocaman differencesfarklar,
222
668625
5268
Çocuklarımıza yaptığımız
bu yatırım büyük farklar yarattı
11:25
and we continuedevam et to see risesyükselir
in our academicakademik scoresSkorlar.
223
673917
3625
ve akademik başarımızda
artış görmeye hala devam ediyoruz.
D, 4. sınıfa geçtiğinde
11:30
I'm happymutlu to say that when D
got to fourthdördüncü gradesınıf,
224
678917
2434
artık başının nadiren derde
girdiğini söylemekten mutluyum.
11:33
he rarelynadiren got into troublesorun.
225
681375
1559
11:34
He becameoldu a leaderlider in the schoolokul,
226
682958
2268
Okulda bir lider oldu
11:37
and this behaviordavranış becameoldu contagiousbulaşıcı
with other studentsöğrencilerin.
227
685250
3809
ve bu davranış
diğer öğrencileri de etkiledi.
11:41
We saw and feltkeçe our schoolokul climateiklim
continuedevam et to improveiyileştirmek,
228
689083
3976
Okul ortamının iyileşmeye devam ettiğini
ve sadece çocuklar için değil,
11:45
makingyapma it a happymutlu and safekasa placeyer
not only for childrençocuklar
229
693083
4101
aynı zamanda yetişkinler için de
mutlu ve güvenli bir ortam
haline geldiğini
11:49
but for adultsyetişkinler,
230
697208
1310
hem gördük ve hem hissettik,
11:50
despiterağmen any outsidedışında influenceetki.
231
698542
2250
11:53
Fast-forwardHızlı ileri sarma to todaybugün,
232
701500
1726
Günümüze gelirsek
11:55
I now work with an alternativealternatif
educationEğitim programprogram
233
703250
3101
ben artık geleneksel lise ortamında
zorlanan lise öğrencileri ile çalışan
11:58
with highyüksek schoolokul studentsöğrencilerin
234
706375
1351
bir alternatif eğitim
programında çalışıyorum.
11:59
who strugglemücadele to functionfonksiyon
in traditionalgeleneksel highyüksek schoolokul settingayar.
235
707750
2833
12:03
I recentlyson günlerde revieweddeğerlendirilmiş
some of theironların historiesgeçmişleri.
236
711542
2809
Yakın zamanda
bazılarının geçmişlerini inceledim.
12:06
ManyBirçok of them are 17 to 18 yearsyıl oldeski,
237
714375
3101
Çoğu uyuşturucu kullanan,
12:09
experimentingdeneme with drugsilaçlar,
238
717500
1684
ıslahevine girip çıkmış
12:11
in and out of the juvenileçocuk
detentiongözaltı systemsistem
239
719208
2393
ve okuldan atılmış
17-18 yaşlarında gençler.
12:13
and expelledİhraç from schoolokul.
240
721625
1292
12:15
And what I discoveredkeşfedilen was that manyçok
of them exhibitsergi the sameaynı behaviorsdavranışlar
241
723875
5309
Keşfettiğim şey, birçoğunun
6 yaşındaki D'de gördüğüm
davranışları sergiliyor olmasıydı.
12:21
that I saw in six-year-oldaltı yaşında D.
242
729208
1750
12:23
So I can't help but wondermerak etmek:
243
731917
2267
Bu yüzden eğer bu çocuklar küçükken
12:26
if these kidsçocuklar would'veolurdu learnedbilgili
healthysağlıklı copingbaşa çıkma strategiesstratejiler earlyerken on
244
734208
4685
sağlıklı başa çıkma stratejileri
öğrenmiş olsalardı
12:30
when timeszamanlar get toughsert,
245
738917
1351
şimdi normal bir lisede
12:32
would they now be ableyapabilmek to survivehayatta kalmak
in a regulardüzenli highyüksek schoolokul?
246
740292
3041
okuyor olabilirler miydi diye
merak etmeden edemedim.
12:36
I can't say for sure,
247
744208
1810
Kesin olarak bir şey diyemem
12:38
but I have to tell you
I believe that it would'veolurdu helpedyardım etti.
248
746042
3142
ama benim yardım edebileceğine
inandığımı söylemeliyim.
12:41
And it's time for all of us to take
the socialsosyal and emotionalduygusal developmentgelişme
249
749208
3435
Artık hepimizin çocuklarımızın
sosyal ve duygusal gelişimini
12:44
of our kidsçocuklar seriouslycidden mi.
250
752667
1541
ciddiye alma zamanı geldi.
12:47
The time is now for us to stepadım up
and say what we need to do for our kidsçocuklar.
251
755458
5851
Şimdi, çocuklarımız için ne yapmamız
gerektiğini söylememizin zamanı.
12:53
If we teachöğretmek kidsçocuklar how to readokumak
and writeyazmak, and they graduatemezun olmak
252
761333
3810
Eğer çocuklara okuma yazmayı öğretirsek
12:57
but yethenüz they don't know
how to manageyönetmek emotionsduygular,
253
765167
2476
ama duygularını yönetmeyi
bilmeden mezun olurlarsa
12:59
what will our communitiestopluluklar look like?
254
767667
2351
toplumumuz ileride neye benzeyecek?
13:02
I tell people:
255
770042
1267
İnsanlara ya şimdi
yatırım yapabileceklerini
13:03
you can investyatırmak now or you will payödeme latersonra.
256
771333
3768
ya da daha sonra ödemek
zorunda kalacaklarını söylüyorum.
13:07
The time is now
for us to investyatırmak in our kidsçocuklar.
257
775125
3434
Çocuklarımıza yatırım yapmanın
şimdi tam zamanı.
13:10
They're our futuregelecek citizensvatandaşlar,
258
778583
2101
Onlar sadece bir sınavı kazanan
13:12
not just numberssayılar
that can or cannotyapamam passpas a testÖlçek.
259
780708
3167
veya kazanamayan rakamlar değiller,
onlar bizim gelecekteki vatandaşlarımız.
13:16
Thank you.
260
784708
1310
Teşekkür ederim.
13:18
(ApplauseAlkış and cheersalkış)
261
786042
2541
(Alkış ve tezahüratlar)
Translated by Gülce Dilay Erdem
Reviewed by Gözde Alpçetin

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Olympia Della Flora - Educator
Olympia Della Flora wants schools to think differently about educating students -- by helping them manage their emotions.

Why you should listen

Olympia Della Flora wants to seek solutions versus focusing on problems. This is why she became a principal at one of the lowest performing schools in Ohio. She believes that it takes a village to improve schools and has found ways to engage multiple stakeholders in this work including students, staff, parents and community members. Through focusing on this philosophy, Della Flora was able to successfully lead efforts to move her elementary school in Ohio out of failing status with the state. She attributes this success to collaborating with community partners and providing ongoing professional development for staff around social and emotional learning supports for students. She believes that schools should seek ways to address and support the whole child when it comes to learning, addressing not only academics but also social and emotional outcomes. She's now expanding this work through supervising and supporting principals in Connecticut, where she serves as the Associate Superintendent for School Development for Stamford Public Schools.

More profile about the speaker
Olympia Della Flora | Speaker | TED.com