ABOUT THE SPEAKER
Kashfia Rahman - Psychology researcher
Kashfia Rahman studies psychology, cognitive science and global health policy at Harvard University.

Why you should listen

The daughter of Bangladeshi immigrants, Kashfia Rahman grew up as a minority in a homogenous community in Brookings, South Dakota. When she was in high school, she noticed her peers frequently succumbing to risky behaviors as well as the ruthless burdens of stress and peer pressure. Working directly on peers at her school, she dedicated research to studying the neuroscientific and psychological processes underlying these behaviors, and how the environment plays a role in emotion-processing and cognitive functioning in teens. With the hopes of raising awareness to minimize the potential for engaging in harmful behaviors, she took her research to the Intel International Science and Engineering Fair, a culmination of 1,800 students from over 75 countries sometimes described as the "Olympics of science fairs." For her research projects, she was awarded first place in her category as well as was recognized by the National Institutes on Drug Abuse and the American Psychological Association.

Rahman is also a Google Science Fair finalist and a Regeneron Science Talent Search Scholar. Featured in the National Geographic documentary Science Fair for her dedication to science research, Rahman is passionate about sharing her pathway to research and strives to expand the platform for marginalized and disempowered voices. She is also interested in bridging the gender and racial gap in the field of STEM and in advocating for healthy environments to improve teens' behavioral and mental health.

More profile about the speaker
Kashfia Rahman | Speaker | TED.com
TED Salon U.S. Air Force

Kashfia Rahman: How risk-taking changes a teenager's brain

Kashfia Rahman: Risk alma bir ergenin beynini nasıl değiştirir?

Filmed:
2,067,475 views

Ergenler neden bazen, akıl almaz, riskli seçimler yaparlar? Birden umursamaz mı oluyorlar, yoksa doğal bir süreçten mi geçiyorlar? Cevap bulmak amacıyla, Kasfia Rahman--İntel Uluslararası Bilim ve Mühendislik Fuarı birincisi (ve Harvard birinci sınıf öğrencisi)--lise öğrencilerinin risk karşısında nasıl davrandıkları, riske nasıl alıştıkları ve bunun gelişen beyinlerini nasıl etkilediğini belirlemek amacıyla bir deney tasarladı ve uyguladı. Risk ve karar verme konusunda keşfettikleri ergenlerin neden bu şekilde davrandıkları hakkındaki düşüncelerimizi değiştirebilir.
- Psychology researcher
Kashfia Rahman studies psychology, cognitive science and global health policy at Harvard University. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Have you ever trieddenenmiş
to understandanlama a teenagergenç?
0
542
4309
Bir ergeni anlamaya hiç çalıştınız mı?
00:16
It's exhaustingyorucu, right?
1
4875
2101
Çok yorucu, değil mi?
00:19
You mustşart be puzzledşaşkın by the factgerçek
that some teensgençler do well in schoolokul,
2
7000
4518
Bazı ergenlerin bir yandan
okulda gayet başarılı,
00:23
leadöncülük etmek clubskulüpleri and teamstakımlar
3
11542
1892
kulüp ve takımlarda liderlik yapıyor
ve toplum gönüllüleri olarak çalışıyorken
00:25
and volunteergönüllü in theironların communitiestopluluklar,
4
13458
2351
00:27
but they eatyemek TideGelgit PodsBakla
for an onlineinternet üzerinden challengemeydan okuma,
5
15833
3935
öte yandan sanal bir kapışmada
deterjan kapsülü yemeleri,
00:31
speedhız and textMetin while drivingsürme,
6
19792
2434
araba sürerken mesaj yazıp hızlanmaları,
00:34
bingealem drinkiçki and experimentdeney
with illicityasadışı drugsilaçlar.
7
22250
3000
çok içmeleri ve uyuşturucu
denemeleri sizi şaşırtıyor olmalı.
Nasıl olur da bunca ergen bu kadar
zeki, becerikli ve sorumluluk sahibiyken
00:38
How can so manyçok teensgençler
be so smartakıllı, skilledyetenekli and responsiblesorumluluk sahibi --
8
26083
5393
00:43
and carelessdikkatsiz risk-takersalıcılar at the sameaynı time?
9
31500
3601
aynı zamanda böylesi dikkatsiz
bir şekilde risk alabilirler?
00:47
When I was 16,
10
35125
1684
Ben 16 yaşındayken
00:48
while frequentlysık sık observinggözleme
my peers in personkişi
11
36833
2685
akranlarımı hem doğrudan
hem sosyal medyadan sıklıkla izlerken
00:51
as well as on socialsosyal mediamedya,
12
39542
2142
neden bu kadar çok ergenin böylesi delice
risk aldığını merak etmeye başladım.
00:53
I beganbaşladı to wondermerak etmek why so manyçok teensgençler
tookaldı suchböyle crazyçılgın risksriskler.
13
41708
4042
00:58
It seemsgörünüyor like gettingalma a certificatesertifika
from DARECESARET classsınıf in the fifthbeşinci gradesınıf
14
46583
3851
Görünüşe bakılırsa 5. sınıfta
DARE kursundan alınan bir sertifika
01:02
can't stop them.
15
50458
1310
onları durduramıyor.
01:03
(LaughterKahkaha)
16
51792
1059
(Gülme)
01:04
What was even more alarmingendişe verici to me
17
52875
1601
Daha kaygı verici olan şey ise
01:06
was that the more they exposedmaruz
themselveskendilerini to these harmfulzararlı risksriskler,
18
54500
3726
bu zararlı risklere kendilerini
ne kadar maruz bırakırlarsa
01:10
the easierDaha kolay it becameoldu for them
to continuedevam et takingalma risksriskler.
19
58250
4268
risk almaya devam etmeleri
bir o kadar kolaylaşıyor olmasıydı.
01:14
Now this confusedŞaşkın me,
20
62542
2017
Bu beni şaşırtıyordu
01:16
but it alsoAyrıca madeyapılmış me incrediblyinanılmaz curiousMeraklı.
21
64583
2542
ama son derece meraklandırıyordu da.
01:20
So, as someonebirisi with a nameisim
22
68083
1560
Böylece adı kelimenin tam anlamıyla
01:21
that literallyharfi harfine meansanlamına geliyor
"to explorekeşfetmek knowledgebilgi,"
23
69667
2934
"bilgiyi araştırma"
anlamına gelen biri olarak
01:24
I startedbaşladı searchingArama
for a scientificilmi explanationaçıklama.
24
72625
2667
bilimsel bir açıklama aramaya başladım.
01:28
Now, it's no secretgizli
that teensgençler agesyaşlar 13 to 18
25
76458
3060
13 ila 18 yaş arasındaki ergenlerin
çocuk ve yetişkinlere göre
01:31
are more proneeğilimli to risk-takingrisk alma
than childrençocuklar or adultsyetişkinler,
26
79542
3684
daha çok risk alma eğilimde
oldukları artık bir sır değil
01:35
but what makesmarkaları them so daringcesur?
27
83250
2375
ama onları bu kadar cesur kılan nedir?
01:38
Do they suddenlyaniden becomeolmak recklesspervasız,
28
86333
1976
Birden pervasız mı oluveriyorlar
01:40
or is this just a naturaldoğal phaseAşama
that they're going throughvasitasiyla?
29
88333
3560
yoksa bu geçtikleri doğal bir süreç mi?
01:43
Well neuroscientistsnörologlar
have alreadyzaten foundbulunan evidencekanıt
30
91917
2309
İşin aslı nörobilimciler
çoktan ergen beyninin
01:46
that the teengenç brainbeyin
is still in the processsüreç of maturationolgunlaşma --
31
94250
2934
olgunlaşma sürecinde
olduğuna dair kanıt buldular--
01:49
and that this makesmarkaları them
exceptionallyson derece poorfakir at decision-makingkarar verme,
32
97208
3476
ki bu onları karar vermede
oldukça beceriksiz kılıyor
ve riskli davranışların kurbanı
olmalarına neden oluyor.
01:52
causingneden olan them to falldüşmek preyAv
to riskyriskli behaviorsdavranışlar.
33
100708
2500
01:56
But in that casedurum,
if the maturingolgunlaşması brainbeyin is to blamesuçlama,
34
104250
3434
Ancak bu durumda eğer kabahat
olgunlaşmakta olan beyin de ise
01:59
then why are teensgençler
more vulnerablesavunmasız than childrençocuklar,
35
107708
2685
o zaman neden ergenler
daha gelişmiş bir beyne
02:02
even thoughgerçi theironların brainsbeyin
are more developedgelişmiş than those of childrençocuklar?
36
110417
3184
sahip olmalarına rağmen
çocuklardan daha savunmasız?
02:05
AlsoAyrıca, not all teensgençler in the worldDünya
take risksriskler at the sameaynı levelseviye.
37
113625
3851
Üstelik dünyadaki tüm ergenler
aynı düzeyde risk almazlar.
Onları risk almaya iten başka altta yatan
ya da kasıtsız nedenler mi mevcut?
02:09
Are there some other underlyingtemel
or unintentionalkasıtsız causesnedenleri
38
117500
3476
02:13
drivingsürme them to risk-takingrisk alma?
39
121000
1458
02:15
Well, this is exactlykesinlikle
what I decidedkarar to researchAraştırma.
40
123333
3542
İşte bu tam da benim
araştırmaya karar verdiğim şey.
02:19
So, I foundedkurulmuş my researchAraştırma
on the basistemel of a psychologicalpsikolojik processsüreç
41
127833
3726
Böylece araştırmamı
"habitasyon" olarak tanımlanan
02:23
knownbilinen as "habituationhabituation,"
42
131583
1935
ya da basitçe "alışma" dediğimiz
psikolojik süreç üzerine kurdum.
02:25
or simplybasitçe what we referbaşvurmak to
as "gettingalma used to it."
43
133542
3083
02:29
HabituationAlışkanlık explainsaçıklar how our brainsbeyin
adaptuyarlamak to some behaviorsdavranışlar,
44
137417
3726
Alışma beynimizin yalan gibi
bazı davranışlara sürekli maruz kalmaya
02:33
like lyingyalan söyleme, with repeatedtekrarlanan exposuresEtkilenmeler.
45
141167
3309
nasıl uyum sağladığını açıklar.
Ve bu kavram beni
02:36
And this conceptkavram inspiredyaratıcı me
to designdizayn a projectproje
46
144500
2268
aynı ilkenin ergenlerde sürekli artan
risk davranışını açıklayabilir mi
02:38
to determinebelirlemek if the sameaynı principleprensip
47
146792
2392
02:41
could be applieduygulamalı to the relentlessacımasız
riseyükselmek of risk-takingrisk alma in teenagersgençler.
48
149208
4893
sorusunu araştırmaya yönelik
bir proje tasarlamaya motive etti.
02:46
So I predictedtahmin that
habituationhabituation to risk-takingrisk alma
49
154125
3309
Böylece, risk almaya alışmanın
korku ve suçluluk gibi
02:49
mayMayıs ayı have the potentialpotansiyel to changedeğişiklik
the already-vulnerablezaten-savunmasız teenagegenç brainbeyin
50
157458
3935
riskle ilişkilendirilen olumsuz
duyguları körelterek ve hatta yok ederek
02:53
by bluntingblunting or even eradicatingEradicating
51
161417
2142
zaten kırılgan olan ergen beynini
değiştirme potensiyeline sahip
02:55
the negativenegatif emotionsduygular
associatedilişkili with riskrisk,
52
163583
2685
02:58
like fearkorku or guiltsuçluluk.
53
166292
1333
olduğunu düşündüm.
03:00
I alsoAyrıca thought because they
would feel lessaz fearfulkorkunç and guiltysuçlu,
54
168292
3351
Aynı zamanda daha az korku
ve suçluluk hissedeceklerinden
03:03
this desensitizationDesensitizasyon would leadöncülük etmek them
to even more risk-takingrisk alma.
55
171667
3500
bu duyarsızlaşmanın daha da fazla
risk almayı teşvik edeceğini düşündüm.
03:08
In shortkısa, I wanted to conductkuralları
a researchAraştırma studyders çalışma
56
176000
2351
Kısaca, büyük bir soruya cevap bulmak için
araştırmalarımı oluşturdum:
03:10
to answerCevap one bigbüyük questionsoru:
57
178375
2559
03:12
Why do teensgençler keep makingyapma
outrageousrezil choicesseçimler
58
180958
2601
Ergenler neden kendi sağlığına
ve iyiliğine zarar verecek
03:15
that are harmfulzararlı
to theironların healthsağlık and well-beingsağlık?
59
183583
2792
kötü akıl almaz seçimler yaparlar?
03:19
But there was one bigbüyük obstacleengel in my way.
60
187292
2767
Ancak önümde büyük bir engel vardı.
03:22
To investigateincelemek this problemsorun,
61
190083
1935
Bu problemi inceleyebilmem için
deney yapacak ergenlere,
03:24
I neededgerekli teenagersgençler to experimentdeney on,
62
192042
2684
beyin etkinliklerini ölçmek için
araç ve labarotuvarlara
03:26
laboratorieslaboratuarlar and devicescihazlar
to measureölçmek theironların brainbeyin activityaktivite,
63
194750
3726
ve süreç boyunca bana
yol gösterecek ve supervize edecek
03:30
and teachersöğretmenler or professorsprofesörler to supervisenezaret etmek me
and guidekılavuz me alonguzun bir the way.
64
198500
4559
öğretmen ve profesörlere ihtiyacım vardı.
03:35
I neededgerekli resourceskaynaklar.
65
203083
1542
Kaynağa ihtiyacım vardı.
03:37
But, you see, I attendedkatıldı
a highyüksek schoolokul in SouthGüney DakotaDakota
66
205417
3017
Ama, mesele şu ki, South Dakota'da
03:40
with limitedsınırlı opportunityfırsat
for scientificilmi explorationkeşif.
67
208458
3726
bilimsel kaynakları
sınırlı bir lisede okumuştum.
03:44
My schoolokul had athleticsAtletizm,
68
212208
2101
Okulumun atletleri, bandı, korosu,
münazara ve diğer kulüpleri vardı
03:46
bandgrup, choirkoro, debatetartışma and other clubskulüpleri,
69
214333
3768
03:50
but there were no STEMKÖK programsprogramlar
or researchAraştırma mentorsmentorların.
70
218125
3309
ama STEM programları
ya da araştırma danışmanları yoktu.
03:53
And the notionkavram of highyüksek schoolersokul
71
221458
1601
Liselilerin bilim fuarına katılıp
araştırma yapma fikri
03:55
doing researchAraştırma or participatingkatılan
in a scienceBilim fairadil was completelytamamen foreignyabancı.
72
223083
4709
kesinlikle alışılmışın dışındaydı.
04:00
SimplySadece put, I didn't exactlykesinlikle
have the ingredientsmalzemeler
73
228750
2893
Kısacası, şeflere layık bir yemek için
gerekli malzemem yoktu.
04:03
to make a chef-worthyŞef-layık dishtabak.
74
231667
2208
04:07
And these obstaclesengeller were frustratingsinir bozucu,
75
235000
2184
Bu engeller ürkütücüydü
ama ben aynı zamanda inatçı bir ergendim.
04:09
but I was alsoAyrıca a stubborninatçı teenagergenç.
76
237208
2976
04:12
And as the daughterkız evlat
of BangladeshiBangladeşli immigrantsgöçmenler
77
240208
2518
Bangladeş göçmeni birinin kızı
ve Güney Dakota'daki lisemde
04:14
and one of just a handfulavuç
of MuslimMüslüman studentsöğrencilerin
78
242750
2101
bir elin beş parmağını geçmeyen
müslüman öğrencilerden biri olarak
04:16
in my highyüksek schoolokul in SouthGüney DakotaDakota,
79
244875
2184
04:19
I oftensık sık struggledmücadele to fituygun in.
80
247083
2226
sık sık uyum sağlamakta zorlanırdım.
04:21
And I wanted to be someonebirisi
with something to contributekatkıda bulunmak to societytoplum,
81
249333
4435
Oldukça homojen yapıdaki memleketimde
sadece eşarplı esmer kız olarak değil
04:25
not just be deemedsayılır
the scarf-wearingeşarp-giyen brownkahverengi girlkız
82
253792
2767
topluma katkısı olan
biri olmak istedim.
04:28
who was an anomalyanomali
in my homogenoushomojen hometownMemleket.
83
256583
2208
04:31
I hopedümit that by doing this researchAraştırma,
84
259708
1726
Bu araştırmayı yaparak
bunu ve bilimsel açıklamanın
04:33
I could establishkurmak this
85
261458
1435
04:34
and how valuabledeğerli scientificilmi explorationkeşif
could be for kidsçocuklar like me
86
262917
4392
benim gibi yerini tam
olarak bulamayan çocuklar için
04:39
who didn't necessarilyzorunlu olarak
find theironların nicheniş elsewherebaşka yerde.
87
267333
2500
ne denli önemli olduğunu gösterebilirdim.
04:42
So with limitedsınırlı researchAraştırma opportunitiesfırsatlar,
88
270833
2518
Böylece sınırlı araştırma
olanakları ile yaratıcılığım
04:45
inventivenessyaratıcılığı allowedizin me to overcomeüstesinden gelmek
seeminglygörünüşte impossibleimkansız obstaclesengeller.
89
273375
5143
imkansız görünen engelleri aşmamı sağladı.
04:50
I becameoldu more creativeyaratıcı in workingçalışma
with a varietyvaryete of methodologiesmetodolojisi,
90
278542
4184
Farklı materyal, katılımcı ve yöntemler
kullanarak daha yaratıcı oldum.
04:54
materialsmalzemeler and subjectskonular.
91
282750
2559
04:57
I transformeddönüştürülmüş my unassumingalçakgönüllü schoolokul librarykütüphane
92
285333
3143
Mütevazi okul kütüphanemi
laboratuvara dönüştürdüm
05:00
into a laboratorylaboratuvar
93
288500
1768
05:02
and my peers into lablaboratuvar ratssıçanlar.
94
290292
2267
ve akranlarımı lab farelerine çevirdim.
05:04
(LaughterKahkaha)
95
292583
1185
(Gülme)
05:05
My enthusiastichevesli geographyCoğrafya teacheröğretmen,
96
293792
2767
Aynı zamanda okulumun futbol koçu olan
hevesli coğrafya öğretmenim
05:08
who alsoAyrıca happensolur to be
my school'sOkulun footballFutbol coachKoç,
97
296583
3143
gerekli belgeleri imzalayan akıl hocam
olarak benim amigoma dönüştü.
05:11
endedbitti up as my cheerleaderponpon kız,
98
299750
1976
05:13
becomingolma my mentorakıl hocası
to signişaret necessarygerekli paperworkevrak.
99
301750
3559
05:17
And when it becameoldu logisticallyLojistik impossibleimkansız
100
305333
2060
Duygusal tepkileri ölçme
amacıyla kullanılan
05:19
to use a laboratorylaboratuvar
electroencephalographyElektroansefalografi,
101
307417
3101
elektroenkephalografiyi ya da EEG'yi
laboratuvarda kullanmak
05:22
or EEGEEG,
102
310542
1309
05:23
whichhangi are those electrodeelektrot devicescihazlar
used to measureölçmek emotionalduygusal responsesyanıt-e doğru,
103
311875
4226
lojistik olarak imkansız hale geldiğinde
05:28
I boughtsatın a portabletaşınabilir EEGEEG headsetkulaklık
with my ownkendi moneypara,
104
316125
3143
benim yaşımda pek çok çocuğun
satın alabilmek için
para biriktirdiği İPhone X yerine
05:31
insteadyerine of buyingalış the newyeni iPhoneiPhone X
105
319292
1642
05:32
that a lot of kidsçocuklar my ageyaş
were savingtasarruf up for.
106
320958
2292
kendi paramla taşınabilir
EEG kulaklık seti aldım.
05:35
So finallyen sonunda I startedbaşladı the researchAraştırma
107
323917
2517
Böylece yaşları 13-18 arasında
86 lise öğrenciyle araştırmama başladım.
05:38
with 86 studentsöğrencilerin,
agesyaşlar 13 to 18, from my highyüksek schoolokul.
108
326458
3334
05:42
UsingKullanarak the computerbilgisayar cubicleskabinleri
in my schoolokul librarykütüphane,
109
330500
2809
Okul kütüphanesindeki
bilgisayar kabinlerini kullanarak
05:45
I had them completetamamlayınız a computerizedBilgisayarlı
decision-makingkarar verme simulationsimülasyon
110
333333
3560
öğrencilere günlük yaşamdaki
içki içme, madde kullanımı
05:48
to measureölçmek theironların risk-takingrisk alma behaviorsdavranışlar
comparablekarşılaştırılabilir to onesolanlar in the realgerçek worldDünya,
111
336917
4184
ve kumar gibi risk alma
davranışlarına ölçüt oluşturabilecek
05:53
like alcoholalkol use, drugilaç use and gamblingkumar.
112
341125
3768
bilgisayarlı bir karar verme
görevi sundum.
05:56
WearingGiyiyor the EEGEEG headsetkulaklık,
113
344917
1809
EEG kulaklık setini takarak
05:58
the studentsöğrencilerin completedtamamlanan the testÖlçek
12 timeszamanlar over threeüç daysgünler
114
346750
3934
tekrarlayan riske maruz kalmayı
mimiklemesi amacıyla
06:02
to mimicmimik repeatedtekrarlanan riskrisk exposuresEtkilenmeler.
115
350708
2851
öğrenciler testi 3 gün boyunca
12 kere aldılar.
06:05
A controlkontrol panelpanel on the EEGEEG headsetkulaklık
116
353583
2476
EEG kulaklık setindeki bir kontrol paneli
06:08
measuredölçülü theironların variousçeşitli
emotionalduygusal responsesyanıt-e doğru:
117
356083
2643
onların çeşitli
duygusal tepkilerini ölçtü;
06:10
like attentionDikkat, interestfaiz,
excitementheyecan, frustrationhüsran,
118
358750
3226
dikkat, ilgi, heyecan, engellenme hissi,
06:14
guiltsuçluluk, stressstres levelsseviyeleri and relaxationgevşeme.
119
362000
2875
suçluluk, stres seviyeleri
ve gevşeme gibi.
Öğrenciler aynı zamanda geçerliliği
oldukça kanıtlanmış
06:17
They alsoAyrıca ratedOy theironların emotionsduygular
120
365542
1559
06:19
on well-validatediyi onaylanmış
emotion-measuringduygu ölçme scalesterazi.
121
367125
3226
duygu-ölçer ölçeklerle
duygularını değerlendirdiler.
06:22
This meantdemek that I had measuredölçülü
the processsüreç of habituationhabituation
122
370375
2851
Bunun anlamı alışma ve alışmanın
karar vermeye etkilerini ölçmüş olduğumdu.
06:25
and its effectsetkileri on decision-makingkarar verme.
123
373250
2000
06:28
And it tookaldı 29 daysgünler
to completetamamlayınız this researchAraştırma.
124
376167
3101
Bu çalışmanın tamamlanması 29 gün aldı.
06:31
And with monthsay of franticallydeli
draftingçizim proposalsöneriler,
125
379292
3226
Araştırma taslaklarını aylarca
çılgın bir şekilde düzenleyerek
06:34
meticulouslytitizlikle computingbilgi işlem dataveri
in a caffeinatedKafeinli dazeşaşkınlık at 2am,
126
382542
4476
ve gece 2'de kafein sersemi,
titizlikle veriyi değerlendirerek
sonuçları tamamlamayı başardım.
06:39
I was ableyapabilmek to finalizeson haline getir my resultsSonuçlar.
127
387042
1875
06:41
And the resultsSonuçlar showedgösterdi
that habituationhabituation to risk-takingrisk alma
128
389708
2976
Sonuçlar risk almaya alışmanın
gerçekten de ergenin duygusal
06:44
could actuallyaslında changedeğişiklik a teen'sGenç brainbeyin
by alteringdeğiştirme theironların emotionalduygusal levelsseviyeleri,
129
392708
4143
düzeyini değiştirerek
beynini değiştirebildiğini
ve daha fazla risk almaya
neden olduğunu gösterdi.
06:48
causingneden olan greaterbüyük risk-takingrisk alma.
130
396875
1625
06:51
The students'öğrencilerin emotionsduygular
that were normallynormalde associatedilişkili with risksriskler,
131
399250
3643
Öğrencilerin normalde
riskle ilişkilendirilen
06:54
like fearkorku, stressstres, guiltsuçluluk and nervousnesssinirlilik,
132
402917
3392
korku, stres, suç ve tedirginlik gibi
duyguları, aynı zamanda dikkatleri,
06:58
as well as attentionDikkat,
133
406333
1643
07:00
were highyüksek when they were first
exposedmaruz to the riskrisk simulatorsimülatörü.
134
408000
3250
risk simulasyonuyla ilk
karşılaşmalarında yüksek düzeydeydi.
07:04
This curbedsınırlama theironların temptationsTemptations
and enforcedzorlanan self-controlirade,
135
412167
3476
Bu onların arzularını frenledi
ve öz-kontrola zorladı
07:07
whichhangi preventedönlenmiş them
from takingalma more risksriskler.
136
415667
2333
ki bu da daha çok
risk almalarına engel oldu.
07:10
HoweverAncak, the more they were exposedmaruz
to the risksriskler throughvasitasiyla the simulatorsimülatörü,
137
418750
3934
Ancak simülatör aracılığıyla
daha çok riske tabi tutulduklarında
07:14
the lessaz fearfulkorkunç, guiltysuçlu
and stressedvurguladı they becameoldu.
138
422708
2875
korku, suç ve stres seviyeleri
düşmeye başladı.
07:18
This causedneden oldu a situationdurum
139
426667
1559
Bu beynin doğal korku
ve tetikte olma içgüdülerini
07:20
in whichhangi they were no longeruzun ableyapabilmek to feel
140
428250
1976
07:22
the brain'sbeyni naturaldoğal
fearkorku and cautiondikkat instinctsiçgüdüleri.
141
430250
3601
artık hissedemedikleri bir durum yarattı.
07:25
And alsoAyrıca, because they are teenagersgençler
and theironların brainsbeyin are still underdevelopedaz gelişmiş,
142
433875
4893
Ayrıca daha ergen oldukları
ve beyinleri gelişmeye devam ettiğinden
07:30
they becameoldu more interestedilgili and excitedheyecanlı
in thrill-seekingheyecan arayan behaviorsdavranışlar.
143
438792
3750
heyecan arayan davranışlara daha çok ilgi
göstermeye ve uyarılmaya başladılar.
07:35
So what were the consequencessonuçları?
144
443708
1459
Bu durumun sonuçları neydi?
Mantıklı karar vermek için
gerekli öz denetimden mahrumdular,
07:38
They lackedyoksun self-controlirade
for logicalmantıksal decision-makingkarar verme,
145
446250
3059
07:41
tookaldı greaterbüyük risksriskler
146
449333
1726
daha çok risk aldılar
07:43
and madeyapılmış more harmfulzararlı choicesseçimler.
147
451083
2101
ve daha zararlı seçimler yaptılar.
07:45
So the developinggelişen brainbeyin aloneyalnız
isn't to blamesuçlama.
148
453208
3518
Bu yüzden tek sorumlu
gelişmekte olan beyin değil.
Alışma süreci de risk alma
ve riskin artışında önemli bir role sahip.
07:48
The processsüreç of habituationhabituation
alsoAyrıca playsoyunlar a keyanahtar rolerol in risk-takingrisk alma
149
456750
3684
07:52
and riskrisk escalationyükseltme.
150
460458
2018
07:54
AlthoughHer ne kadar a teen'sGenç willingnessistekli to seekaramak riskrisk
151
462500
2393
Her ne kadar bir ergenin
risk arama ihtiyacı
07:56
is largelybüyük oranda a resultsonuç of the structuralyapısal
and functionalfonksiyonel changesdeğişiklikler
152
464917
3226
gelişen beyinlerindeki yapısal ve
işlevsel değişimlerin sonucu olsa da
08:00
associatedilişkili with theironların developinggelişen brainsbeyin,
153
468167
2767
08:02
the dangeroustehlikeli partBölüm
that my researchAraştırma was ableyapabilmek to highlightvurgulamak
154
470958
3226
benim çalışmamın
vurguladığı tehlikeli kısım
riske alışmanın ergenin beynini
fiziksel olarak değiştirebileceği
08:06
was that a habituationhabituation to risksriskler
155
474208
2018
08:08
can actuallyaslında physicallyfiziksel olarak
changedeğişiklik a teen'sGenç brainbeyin
156
476250
2684
08:10
and causesebeb olmak greaterbüyük risk-takingrisk alma.
157
478958
1500
ve daha fazla risk almaya
neden olabileceğidir.
08:13
So it's the combinationkombinasyon
of the immatureolgunlaşmamış teengenç brainbeyin
158
481333
2976
Bu yüzden olgunlaşmamış
beyin ile alışmanın ortak etkisi
08:16
and the impactdarbe of habituationhabituation
159
484333
1976
daha fazla yıkıcı etki yaratan
mükemmel bir fırtına gibi.
08:18
that is like a perfectmükemmel stormfırtına
to createyaratmak more damagingzarar effectsetkileri.
160
486333
3375
Bu araştırma aile ve toplumun
08:22
And this researchAraştırma can help parentsebeveyn
and the generalgenel publichalka açık
161
490917
3601
ergenlerin sadece bilerek
uyarıları göz ardı etmediğini
08:26
understandanlama that teensgençler aren'tdeğil just
willfullykasten ignoringgörmezden warningsUyarılar
162
494542
3142
ya da basitçe gittikçe artan şidette
tehlikeli davranışlarla
08:29
or simplybasitçe defyingkarşı çıkmak parentsebeveyn by engagingçekici
in increasinglygiderek more dangeroustehlikeli behaviordavranış.
163
497708
5143
ailelerine başkaldırmadıklarını
anlamalarına yardımcı olabilir.
08:34
The biggesten büyük hurdleengel they're facingkarşı
is theironların habituationhabituation to risksriskler:
164
502875
4018
Önlerindeki en büyük engel
risklere alışmalarıdır:
08:38
all the physicalfiziksel, detectabletespit
and emotionalduygusal functionalfonksiyonel changesdeğişiklikler
165
506917
4351
tüm görünen bu risk alma davranışlarını
güdüleyen, kontrol eden
08:43
that drivesürücü and controlkontrol and influenceetki
theironların over-the-topOver--top risk-takingrisk alma.
166
511292
4333
ve etkileyen fiziksel, tespit edilebilir
ve duygusal işlevsel değişimler.
08:48
So yes, we need policiespolitikaları
that providesağlamak saferdaha güvenli environmentsortamları
167
516667
3726
Bu yüzden daha güvenli çevre oluşturacak
ve yüksek risk durumlarını azaltacak
08:52
and limitsınır exposuresEtkilenmeler to highyüksek risksriskler,
168
520417
2601
ancak aynı zamanda bu içgörüyü yansıtacak
politikalara da ihtiyacımız var.
08:55
but we alsoAyrıca need policiespolitikaları
that reflectyansıtmak this insightIçgörü.
169
523042
3250
08:59
These resultsSonuçlar are
a wake-upuyandırma call for teensgençler, too.
170
527458
3018
Bu sonuçlar ergenler için de
bir uyarı niteliğinde.
09:02
It showsgösterileri them that the naturaldoğal
and necessarygerekli fearkorku and guiltsuçluluk
171
530500
3476
Onları güvensiz ortamlardan
koruyan doğal ve gerekli
09:06
that protectkorumak them from unsafegüvenli olmayan situationsdurumlar
172
534000
2851
korku ve suçun tekrar
tekrar riskli davranış seçtiklerinde
09:08
actuallyaslında becomeolmak numbuyuşmuş when they
repeatedlydefalarca chooseseçmek riskyriskli behaviorsdavranışlar.
173
536875
3792
duyarsız hale geldiğini gösteriyor.
09:13
So with this hopeumut to sharepay my findingsbulgular
with fellowadam teenagersgençler and scientistsBilim adamları,
174
541917
4976
Böylece bulgularımı sevgili ergen ve
bilim adamlarıyla paylaşma umuduyla
araştırmamı Intel Uluslararası Mühendislik
fuarına, ISEF'e, götürdüm,
09:18
I tookaldı my researchAraştırma
175
546917
1309
09:20
to the IntelIntel InternationalUluslararası
ScienceBilim and EngineeringMühendislik FairAdil, or ISEFISEF,
176
548250
4351
09:24
a culminationdoruk noktası of over 1,800 studentsöğrencilerin
177
552625
2351
75 ülke, yöre ve bölgeden gelen
1800'den fazla öğrencinin
09:27
from 75 countriesülkeler,
regionsbölgeler and territoriesbölgeler,
178
555000
3643
09:30
who showcasevitrin theironların cutting-edgeson teknoloji
researchAraştırma and inventionsbuluşlar.
179
558667
3726
en son araştırma ve buluşlarını
sundukları bir fuar.
09:34
It's like the OlympicsOlimpiyatları of scienceBilim fairadil.
180
562417
2476
Bilim fuarının olimpiyatları gibiydi.
09:36
(LaughterKahkaha)
181
564917
1184
(Gülme)
09:38
There, I was ableyapabilmek to presentmevcut my researchAraştırma
to expertsuzmanlar in neurosciencenörobilim and psychologyPsikoloji
182
566125
5143
Burada araştırmamı noröbilim
ve psikoloji uzmanlarına sunabildim
09:43
and garnerGarner valuabledeğerli feedbackgeri bildirim.
183
571292
2517
ve değerli geri bildirimler elde ettim.
09:45
But perhapsbelki the mostçoğu
memorableunutulmaz momentan of the weekhafta
184
573833
2976
Ancak haftanın muhtemelen
hatırlamaya en değer anı
09:48
was when the boomingpatlama speakershoparlörler
suddenlyaniden utteredçıkardı my nameisim
185
576833
3143
ödül töreni sırasında
gürleyen hopörlerden birden
09:52
duringsırasında the awardsödülleri ceremonytöreni.
186
580000
1542
benim adımın okunduğu andı.
09:54
I was in suchböyle disbeliefgüvensizlik
that I questionedsorguya myselfkendim:
187
582125
3309
O kadar inanılmazdı ki
kendimi sorguladım:
09:57
Was this just anotherbir diğeri "LaLa LaLa LandArazi" blundergaf
188
585458
2643
Bu Oscar'daki "La La Land" gafı
gibi başka bir hata mıydı?
10:00
like at the OscarsOscar?
189
588125
1268
10:01
(LaughterKahkaha)
190
589417
1434
(Gülme)
10:02
LuckilyNeyse ki, it wasn'tdeğildi.
191
590875
2268
Şansıma değildi.
10:05
I really had wonwon first placeyer
192
593167
1934
Davranış ve sosyal bilimler kategorisinde
10:07
in the categorykategori "BehavioralDavranışsal
and SocialSosyal SciencesBilimler."
193
595125
2518
gerçekten de birincilik ödülü kazanmıştım.
10:09
(ApplauseAlkış)
194
597667
4708
(Alkış)
10:16
NeedlessGereksiz to say,
195
604042
1351
Söylemeye gerek yok
10:17
I was not only thrilledheyecan
to have this recognitiontanıma,
196
605417
2767
ama bu ödül karşısında
heyecanlanmakla kalmamıştım,
10:20
but alsoAyrıca the wholebütün experiencedeneyim
of scienceBilim fairadil that validateddoğrulanmış my effortsçabaları
197
608208
4935
aynı zamanda benim çabalarımı
ödüllendiren bilim fuarı
10:25
keepstutar my curiositymerak alivecanlı
198
613167
2101
merakımı canlı tutuyor
ve yaratıcılığımı, sebatımı ve
hayal gücümü güçlendiriyor.
10:27
and strengthensgüçlendirir my creativityyaratıcılık,
199
615292
1976
10:29
perseveranceazim and imaginationhayal gücü.
200
617292
2625
10:32
This still imagegörüntü of me
experimentingdeneme in my schoolokul librarykütüphane
201
620792
3726
Okul kütüphanemde deney yaparkenki
sakin resmim sıradan gibi görünebilir,
10:36
mayMayıs ayı seemgörünmek ordinarysıradan,
202
624542
1976
10:38
but to me, it representstemsil
a sortçeşit of inspirationilham.
203
626542
3809
ancak benim için bir nevi ilham kaynağı.
10:42
It remindshatırlatır me that this processsüreç
taughtöğretilen me to take risksriskler.
204
630375
3976
Bu sürecin bana risk almayı
öğrettiğini hatırlatıyor.
10:46
And I know that mightbelki soundses
incrediblyinanılmaz ironicİronik.
205
634375
3101
Bunun son derece ironik
olduğunun farkındayım.
10:49
But I tookaldı risksriskler realizingfark
206
637500
1934
Ancak riski öngörülemez fırsatların
10:51
that unforeseenbeklenmedik opportunitiesfırsatlar
oftensık sık come from risk-takingrisk alma --
207
639458
4060
genellikle risk alarak elde
edildiklerini fark ederek aldım---
10:55
not the hazardoustehlikeli,
negativenegatif typetip that I studiedokudu,
208
643542
3142
üzerinde çalıştığım
zararlı risklerden değil,
10:58
but the good onesolanlar,
209
646708
1351
ama iyi olanlardan,
11:00
the positivepozitif risksriskler.
210
648083
2143
pozitif risklerden.
11:02
The more risksriskler I tookaldı,
211
650250
1726
Daha fazla risk aldıkça
11:04
the more capableyetenekli I feltkeçe of withstandingdayanabilecek
my unconventionalalışılmadık circumstanceskoşullar,
212
652000
4726
alışılagelmemiş durumum
karşısında kendimi daha yeterli hissettim,
11:08
leadingönemli to more tolerancehata payı,
resilienceesneklik and patiencesabır
213
656750
2851
bu da projemi bitirmem için
daha fazla tolerans, dayanıklılık
ve sabıra yol açtı.
11:11
for completingTamamlanıyor my projectproje.
214
659625
2143
11:13
And these lessonsdersler
have led me to newyeni ideasfikirler
215
661792
3059
Bu deneyimler yeni fikirler
oluşturmama neden oldu.
11:16
like: Is the oppositekarşısında
of negativenegatif risk-takingrisk alma alsoAyrıca truedoğru?
216
664875
3559
Mesela: Olumsuz risk almanın
tezatı da geçerli mi?
11:20
Can positivepozitif risk-takingrisk alma
escalateyükselmek with repeatedtekrarlanan exposuresEtkilenmeler?
217
668458
3976
Pozitif risk alma
tekrarladığında artar mı?
11:24
Does positivepozitif actionaksiyon
buildinşa etmek positivepozitif brainbeyin functioningişleyen?
218
672458
4185
Pozitif eylemler pozitif
beyin işlevi yaratır mı?
11:28
I think I just mightbelki have
my nextSonraki researchAraştırma ideaFikir.
219
676667
3559
Bir sonraki araştırma konumu
bulmuş olabilirim.
11:32
(ApplauseAlkış)
220
680250
6208
(Alkış)
Translated by sevgi özgüngör
Reviewed by Gözde Alpçetin

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Kashfia Rahman - Psychology researcher
Kashfia Rahman studies psychology, cognitive science and global health policy at Harvard University.

Why you should listen

The daughter of Bangladeshi immigrants, Kashfia Rahman grew up as a minority in a homogenous community in Brookings, South Dakota. When she was in high school, she noticed her peers frequently succumbing to risky behaviors as well as the ruthless burdens of stress and peer pressure. Working directly on peers at her school, she dedicated research to studying the neuroscientific and psychological processes underlying these behaviors, and how the environment plays a role in emotion-processing and cognitive functioning in teens. With the hopes of raising awareness to minimize the potential for engaging in harmful behaviors, she took her research to the Intel International Science and Engineering Fair, a culmination of 1,800 students from over 75 countries sometimes described as the "Olympics of science fairs." For her research projects, she was awarded first place in her category as well as was recognized by the National Institutes on Drug Abuse and the American Psychological Association.

Rahman is also a Google Science Fair finalist and a Regeneron Science Talent Search Scholar. Featured in the National Geographic documentary Science Fair for her dedication to science research, Rahman is passionate about sharing her pathway to research and strives to expand the platform for marginalized and disempowered voices. She is also interested in bridging the gender and racial gap in the field of STEM and in advocating for healthy environments to improve teens' behavioral and mental health.

More profile about the speaker
Kashfia Rahman | Speaker | TED.com