ABOUT THE SPEAKER
George Monbiot - Rewilding campaigner
As George Monbiot puts it: "I spend my life looking for ways to untangle the terrible mess we’ve got ourselves into."

Why you should listen

As a young man, George Monbiot spent six years working as an investigative journalist in West Papua, Brazil and East Africa, during which time he was shot at, shipwrecked, beaten up, stung into a poisoned coma by hornets, became lost for days in a rainforest, where he ate rats and insects to avert starvation and was (incorrectly) pronounced clinically dead in a hospital in northern Kenya. Today, he leads a less adventurous life as an author, columnist for the Guardian newspaper and environmental campaigner. Among his books and projects are Feral: Rewilding the Land, the Sea and Human Life; The Age of Consent and Heat: How to Stop the Planet from Burning, as well as the concept album Breaking the Spell of Loneliness. His latest book is Out of the Wreckage: A New Politics for an Age of Crisis. He has made a number of viral videos. One of them, How Wolves Change Rivers, has been watched 30m times on YouTube. 

More profile about the speaker
George Monbiot | Speaker | TED.com
TEDSummit 2019

George Monbiot: The new political story that could change everything

George Monbiot: Her şeyi değiştirebilecek yeni bir politik hikâye

Filmed:
2,187,433 views

Yazar George Monbiot'a göre, içinde bulunduğumuz karmaşadan çıkmak için şu anki durumu açıklayan ve geleceğe yön veren yeni bir hikâyeye ihtiyacımız var. Psikoloji, Nöro bilim ve evrimsel biyolojiden bulgularla, fedakârlık ve ortak çalışma temel kapasitemiz çevresinde inşa edilmiş yeni bir toplum modeli sunuyor. Bu herkesi etkileyecek iyimser konuşma, paylaştığımız geleceğe dair imkânları yeniden düşündürüyor.
- Rewilding campaigner
As George Monbiot puts it: "I spend my life looking for ways to untangle the terrible mess we’ve got ourselves into." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Do you feel trappedhapsolmuş
0
958
1685
Siz de kusurlu bir ekonomik modelde
00:14
in a brokenkırık economicekonomik modelmodel?
1
2667
2392
kendinizi sıkışmış hissediyor musunuz?
00:17
A modelmodel that's trashingHarman the livingyaşam worldDünya
2
5083
2643
Yaşayan dünyayı hiçe sayan
00:19
and threatenstehdit the liveshayatları
of our descendantstorunları?
3
7750
3976
ve bizden sonraki nesillerin hayatını
tehdit eden bir modelde?
00:23
A modelmodel that excludeshariç billionsmilyarlarca of people
4
11750
3934
Öyle bir model ki...
milyarlarca insanı bir kenarda bırakıp
00:27
while makingyapma a handfulavuç unimaginablykarmaşa hayal edilemez vahşet richzengin?
5
15708
3976
avuç içi kadar insanı
inanılmaz zengin yapıyor.
00:31
That sortssıralar us into winnerskazananlar and loserskaybedenler,
6
19708
3143
Bizi kazananlar
ve kaybedenler olarak ayırıyor
00:34
and then blamessuçluyor the loserskaybedenler
for theironların misfortunetalihsizlik?
7
22875
4518
ve sonra da şanssızlıkları için
kaybedenleri suçluyor.
00:39
WelcomeHoş geldiniz to neoliberalismNeoliberalizm,
8
27417
2559
Neoliberalizme hoş geldiniz;
00:42
the zombiezombi doctrinedoktrin
that never seemsgörünüyor to dieölmek,
9
30000
3476
hiç ölmeyen zombi doktrin,
00:45
howeverancak comprehensivelykapsamlı bir şekilde it is discrediteditibar.
10
33500
3851
ne kadar geniş çapta çürütülmüş olsa da.
00:49
Now you mightbelki have imaginedhayal
that the financialmali crisiskriz of 2008
11
37375
5518
2008 ekonomik krizinin
00:54
would have led to the collapseçöküş
of neoliberalismNeoliberalizm.
12
42917
3017
neoliberalizmin çöküşüne yol açtığını
düşünebilirsiniz.
00:57
After all, it exposedmaruz
its centralmerkezi featuresÖzellikler,
13
45958
3560
Ne de olsa en önemli
özelliklerini açığa çıkardı,
01:01
whichhangi were deregulatingyapmak
business and financemaliye,
14
49542
4726
işletme ve finansın
kısıtlamalarını kaldırmak,
01:06
tearingkocaman down publichalka açık protectionskorumaları,
15
54292
2517
kamu korumalarını yok etmek,
01:08
throwingatma us into extremeaşırı
competitionyarışma with eachher other,
16
56833
3143
bizi birbirimizle
aşırı bir rekabet içine sokmak
01:12
as, well, just a little bitbit flawedkusurlu.
17
60000
3643
elbette biraz kusurlu.
01:15
And intellectuallyentelektüel, it did collapseçöküş.
18
63667
3208
Bu doktrin düşünsel olarak çöktü de.
01:19
But still, it dominateshakim our liveshayatları.
19
67792
4351
Ama hâlâ hayatımızı domine ediyor.
01:24
Why?
20
72167
1809
Neden mi?
01:26
Well, I believe the answerCevap
is that we have not yethenüz producedüretilmiş
21
74000
4143
Bence bunun yerini alacak
01:30
a newyeni storyÖykü with whichhangi to replacedeğiştirmek it.
22
78167
3750
yeni bir hikâye ortaya çıkaramadık.
01:35
StoriesHikayeler are the meansanlamına geliyor
by whichhangi we navigategezinmek the worldDünya.
23
83125
4018
Hikâyeler dünyaya yön verdiğimiz araçlar.
01:39
They allowizin vermek us to interpretyorumlamak
its complexkarmaşık and contradictoryçelişkili signalssinyalleri.
24
87167
4934
Karmaşık ve karşıt sinyalleri
yorumlamamızı sağlıyor.
01:44
When we want to make senseduyu of something,
25
92125
3684
Bir şeye anlam kazandırmaya çalıştığımızda
01:47
the senseduyu we seekaramak is not scientificilmi senseduyu
26
95833
4226
aradığımız anlam bilimsel değil,
01:52
but narrativeöykü fidelitysadakat.
27
100083
2893
anlatısal bir bağlılık.
01:55
Does what we are hearingişitme reflectyansıtmak the way
28
103000
3184
Duyduğumuz şeyler...
01:58
that we expectbeklemek humansinsanlar
and the worldDünya to behaveDavranmak?
29
106208
4143
insanlardan ve dünyadan beklediğimiz
davranışları yansıtıyor mu?
02:02
Does it hangasmak togetherbirlikte?
30
110375
2101
Parçalar birleşiyor mu?
02:04
Does it progressilerleme
31
112500
1643
Bir hikâye edasıyla...
02:06
as a storyÖykü should progressilerleme?
32
114167
2750
...ilerleme kaydediyor mu?
02:10
Now, we are creaturesyaratıklar of narrativeöykü,
33
118458
3060
Biz de anlatı varlıklarıyız
02:13
and a stringsicim of factsGerçekler and figuresrakamlar,
howeverancak importantönemli factsGerçekler and figuresrakamlar are --
34
121542
6017
ve gerçekler ve istatistiklerden oluşan
bir bilgi ne kadar önemli olsa da --
şunu söyleyeyim, ben deneyciyim,
gerçek ve istatistiklere inanırım --
02:19
and, you know, I'm an empiricistAmpirist,
I believe in factsGerçekler and figuresrakamlar --
35
127583
3185
02:22
but those factsGerçekler and figuresrakamlar have no powergüç
to displaceyerinden çıkarmak a persuasiveikna edici storyÖykü.
36
130792
6208
ama o gerçek ve istatistikler ikna edici
bir hikâyeyi yerinden etmede güçlü değil.
02:29
The only thing that can replacedeğiştirmek a storyÖykü
37
137833
3125
Bir hikâyeyi yenileyebileceğimiz tek şey
02:34
is a storyÖykü.
38
142583
1685
başka bir hikâye.
02:36
You cannotyapamam take away someone'sbirisi var storyÖykü
39
144292
2476
Onlara yeni bir tanesini vermeden
02:38
withoutolmadan givingvererek them a newyeni one.
40
146792
3059
insanların hikâyesini
ellerinden alamazsınız.
02:41
And it's not just storieshikayeleri in generalgenel
that we are attunedattuned to,
41
149875
4434
Bu sadece bağlı olduğumuz
hikâyeler için geçerli değil
02:46
but particularbelirli narrativeöykü structuresyapıları.
42
154333
3518
belli anlatı yapıları için de geçerli.
02:49
There are a numbernumara of basictemel plotsaraziler
that we use again and again,
43
157875
5393
Tekrar tekrar kullandığımız
bir dizi basit anlatı var,
02:55
and in politicssiyaset there is one basictemel plotarsa
44
163292
4601
politikada ise tek bir basit anlatı var
02:59
whichhangi turnsdönüşler out to be
tremendouslymüthiş powerfulgüçlü,
45
167917
4184
ve inanılmaz güçlü bir anlatı,
03:04
and I call this "the restorationrestorasyon storyÖykü."
46
172125
2958
ben buna ''restorasyon hikâyesi'' diyorum.
03:08
It goesgider as followsşu.
47
176000
1333
Şöyle başlıyor:
03:11
DisorderBozukluğu afflictsafflicts the landarazi,
48
179000
2518
Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,
03:13
causedneden oldu by powerfulgüçlü and nefarioushain forcesgüçler
49
181542
3684
kudretli ve alçak güçler
03:17
workingçalışma againstkarşısında the interestsilgi of humanityinsanlık.
50
185250
2934
insanoğlunun çıkarlarına karşı faaliyette.
03:20
But the herokahraman will revoltİsyanı
againstkarşısında this disorderdüzensizlik,
51
188208
3893
Ama kahraman bu kargaşaya karşı koyacak,
03:24
fightkavga those powerfulgüçlü forcesgüçler,
52
192125
2143
o kudretli güçlerle savaşacak,
03:26
againstkarşısında the oddsolasılık overthrowdevirmek them
53
194292
2726
tüm ihtimallere karşın onları devirecek
03:29
and restoregeri harmonyarmoni to the landarazi.
54
197042
3041
ve her yere yeniden uyum getirecek.
03:33
You've heardduymuş this storyÖykü before.
55
201167
1791
Bu hikâyeyi daha önce de duydunuz.
03:35
It's the Bibleİncil storyÖykü.
56
203750
1601
Bu İncil hikâyesi.
03:37
It's the "HarryHarry PotterPotter" storyÖykü.
57
205375
2101
''Harry Potter'' hikâyesi.
03:39
It's the "LordLord of the RingsYüzük" storyÖykü.
58
207500
2476
''Yüzüklerin Efendisi'' hikâyesi.
03:42
It's the "NarniaNarnia Günlükleri" storyÖykü.
59
210000
1833
''Narnia'' hikâyesi.
03:44
But it's alsoAyrıca the storyÖykü
60
212583
2393
Ama aynı zamanda...
03:47
that has accompaniedeşlik almostneredeyse everyher
politicalsiyasi and religiousdini transformationdönüşüm
61
215000
5351
bin yıllar öncesine dayanan
her siyasi ve dini dönüşüme
eşlik etmiş hikâye.
03:52
going back millenniabin yıl.
62
220375
1726
03:54
In factgerçek, we could go as faruzak as to say
63
222125
2768
Hatta şunu da söyleyebiliriz,
03:56
that withoutolmadan a powerfulgüçlü
newyeni restorationrestorasyon storyÖykü,
64
224917
5184
yeni güçlü bir restorasyon
hikâyesi olmadan
04:02
a politicalsiyasi and religiousdini transformationdönüşüm
65
230125
2934
siyasi ve dini bir dönüşüm
gerçekleşmeyebilir.
04:05
mightbelki not be ableyapabilmek to happenolmak.
66
233083
1709
04:07
It's that importantönemli.
67
235625
1500
Bu kadar önemli.
04:10
After laissez-fairelaissez-faire economicsekonomi bilimi
triggeredtetiklenir the Great DepressionDepresyon,
68
238250
4934
Büyük Buhran'a hareket veren
serbest bırakma ekonomisi sonrası
04:15
JohnJohn MaynardMaynard KeynesKeynes
satoturdu down to writeyazmak a newyeni economicsekonomi bilimi,
69
243208
5435
John Maynard Keynes
yeni bir iktisat modeli yazmaya koyuldu
04:20
and what he did was to tell
a restorationrestorasyon storyÖykü,
70
248667
3892
ve yaptığı şey
yeni bir restorasyon hikâyesi yazmaktı.
04:24
and it wentgitti something like this.
71
252583
1667
Şöyle bir şeydi:
04:27
DisorderBozukluğu afflictsafflicts the landarazi!
72
255750
2434
Kargaşa her yeri etkisi altına aldı.
04:30
(LaughterKahkaha)
73
258208
1268
(Gülme sesleri)
04:31
CausedNeden by the powerfulgüçlü and nefarioushain
forcesgüçler of the economicekonomik eliteseçkinler,
74
259500
4684
Ekonomik elitin kudretli ve alçak güçleri
04:36
whichhangi have capturedyakalanan the world'sDünyanın en wealthservet.
75
264208
2917
dünyanın varlıklarını ellerine geçirdi.
04:39
But the herokahraman of the storyÖykü,
76
267833
2351
Ama hikâyenin kahramanı,
04:42
the enablingetkinleştirme statebelirtmek, bildirmek, supporteddestekli
by workingçalışma classsınıf and middleorta classsınıf people,
77
270208
5685
çalışan ve orta sınıfın
desteklediği devlet
04:47
will contestyarışma that disorderdüzensizlik,
78
275917
2059
bu kargaşaya meydan okuyacak,
04:50
will fightkavga those powerfulgüçlü forcesgüçler
by redistributingyeniden dağıtma wealthservet,
79
278000
4559
zenginliği dağıtarak
o kudretli güçlerle savaşacak
04:54
and throughvasitasiyla spendingharcama
publichalka açık moneypara on publichalka açık goodsmal
80
282583
3685
ve kamu parasını kamu mallarına harcayarak
04:58
will generateüretmek incomegelir and jobsMeslekler,
81
286292
3142
gelir ve istihdam yaratacak
05:01
restoringgeri yükleme harmonyarmoni to the landarazi.
82
289458
3643
ve her yere yeniden uyum getirecek.
05:05
Now like all good restorationrestorasyon storieshikayeleri,
83
293125
2351
Tüm iyi restorasyon hikâyeleri gibi
05:07
this one resonatedyankı
acrosskarşısında the politicalsiyasi spectrumspektrum.
84
295500
3518
bu da politik spektrum
boyunca benzerlik gösterdi.
05:11
DemocratsDemokratlar and RepublicansCumhuriyetçiler,
laboremek and conservativesMuhafazakarlar,
85
299042
3892
Demokratlar ve Cumhuriyetçiler,
işçi sınıfı ve muhafazakârlar,
05:14
left and right all becameoldu,
broadlyGenel olarak, KeynesianKeynesyen.
86
302958
3709
sol ve sağ hepsi Keynesçi oldu.
05:19
Then, when KeynesianismKeynesyenlik ranran into troublesorun
87
307708
2518
Sonra Keynesçiler başlarını belaya soktu,
05:22
in the 1970s,
88
310250
2059
1970'lerde,
05:24
the neoliberalsneoliberaller, people like
FriedrichFriedrich HayekHayek and MiltonMilton FriedmanFriedman,
89
312333
4351
Friedrich Hayek ve Milton Friedman
gibi neoliberaller
05:28
camegeldi forwardileri with
theironların newyeni restorationrestorasyon storyÖykü,
90
316708
3351
yeni restorasyon hikâyeleri sundular.
05:32
and it wentgitti something like this.
91
320083
1542
O da şöyle bir şeydi.
05:34
You'llYou'll never guesstahmin what's cominggelecek.
92
322917
1601
Ne olduğunu asla bilemezsiniz.
05:36
(LaughterKahkaha)
93
324542
1267
(Kahkahalar)
05:37
DisorderBozukluğu afflictsafflicts the landarazi!
94
325833
2810
Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!
05:40
CausedNeden by the powerfulgüçlü
and nefarioushain forcesgüçler
95
328667
4517
İnanılmaz güçlü devletin
kudretli ve alçak güçleri
05:45
of the overmightyaşırı mighty statebelirtmek, bildirmek,
96
333208
2476
05:47
whosekimin collectivizingkolektifleştirme tendencieseğilimler
crushezmek freedomözgürlük and individualismbireycilik
97
335708
4726
bağımsızlık, bireysellik ve fırsat
konseptlerine eğilimi kolektifleştiriyor.
05:52
and opportunityfırsat.
98
340458
1643
05:54
But the herokahraman of the storyÖykü,
the entrepreneurgirişimci,
99
342125
3184
Ama hikayenin kahramanı girişimci,
05:57
will fightkavga those powerfulgüçlü forcesgüçler,
100
345333
3268
bu güçlerle savaşacak,
06:00
rollrulo back the statebelirtmek, bildirmek,
101
348625
1684
devleti eski hâline getirecek
06:02
and throughvasitasiyla creatingoluşturma
wealthservet and opportunityfırsat,
102
350333
3268
ve bu şekilde
zenginlik ve fırsat yaratarak
06:05
restoregeri harmonyarmoni to the landarazi.
103
353625
3268
her yere yeniden uyum getirecek.
06:08
And that storyÖykü alsoAyrıca resonatedyankı
acrosskarşısında the politicalsiyasi spectrumspektrum.
104
356917
4601
Bu hikâye de politik spektrumu yansıttı.
06:13
RepublicansCumhuriyetçiler and DemocratsDemokratlar,
conservativesMuhafazakarlar and laboremek,
105
361542
3059
Cumhuriyetçiler ve Demokratlar,
muhafazakârlar ve işçi sınıfı
06:16
they all becameoldu, broadlyGenel olarak, neoliberalneoliberal.
106
364625
3458
hepsi neoliberal oldu.
06:22
OppositeKarşı -sında storieshikayeleri
107
370583
1584
karşıt hikâyeler de
aynı anlatı yapısına sahipti.
06:25
with an identicalözdeş narrativeöykü structureyapı.
108
373333
3209
06:29
Then, in 2008,
109
377917
2976
Sonra 2008'de
06:32
the neoliberalneoliberal storyÖykü felldüştü apartayrı,
110
380917
2309
neoliberal hikâye parçalarına ayrıldı
06:35
and its opponentsrakipler camegeldi forwardileri with ...
111
383250
2458
ve karşıt görüşlüler...
06:41
nothing.
112
389083
1560
yeni bir şey sunamadı.
06:42
No newyeni restorationrestorasyon storyÖykü!
113
390667
2767
Yeni bir restorasyon hikâyesi yoktu!
06:45
The besten iyi they had to offerteklif
was a watered-downsulanan neoliberalismNeoliberalizm
114
393458
3476
Sunabilecekleri en iyi şey de
suyla inceltilmiş neoliberalizmdi
06:48
or a microwavedmikrodalga fırın KeynesianismKeynesyenlik.
115
396958
2584
veya mikrodalgada ısınmış Keynesçilik.
06:53
And that is why we're stucksıkışmış.
116
401125
3393
İşte bu yüzden sıkışıp kalmışız.
06:56
WithoutOlmadan that newyeni storyÖykü,
117
404542
2101
Yeni restorasyon hikâyesi olmadan
06:58
we are stucksıkışmış with the oldeski failedbaşarısız oldu storyÖykü
118
406667
3267
başarısız olmaya devam eden
o eski hikâyeyle sıkışmış durumdayız.
07:01
that keepstutar on failinghata.
119
409958
1667
07:04
DespairUmutsuzluk is the statebelirtmek, bildirmek we falldüşmek into
120
412833
3643
Hayal gücümüz başarısız olduğunda
07:08
when our imaginationhayal gücü failsbaşarısız.
121
416500
2976
umutsuzluk içine sürükleniyoruz.
07:11
When we have no storyÖykü
that explainsaçıklar the presentmevcut
122
419500
4143
Şu anki durumu açıklayan
ve geleceği tanımlayan
07:15
and describesaçıklar the futuregelecek,
123
423667
2392
bir hikâyemiz olmadığı zaman,
07:18
hopeumut evaporatesbuharlaşır.
124
426083
2976
umut uçup gidiyor.
07:21
PoliticalSiyasi failurebaşarısızlık is at heartkalp
125
429083
2976
Siyasi başarısızlığın temelinde
07:24
a failurebaşarısızlık of imaginationhayal gücü.
126
432083
2792
hayalgücü başarısızlığı var.
07:27
WithoutOlmadan a restorationrestorasyon storyÖykü
127
435792
3059
Bize hangi yöne gideceğimizi söyleyen
07:30
that can tell us where we need to go,
128
438875
2893
bir restorasyon hikâyesi olmadan
07:33
nothing is going to changedeğişiklik,
129
441792
2059
hiçbir şey değişmeyecek.
07:35
but with suchböyle a restorationrestorasyon storyÖykü,
130
443875
2809
Ama böyle bir hikâyemiz varsa
07:38
almostneredeyse everything can changedeğişiklik.
131
446708
2875
neredeyse her şey değişebilir.
07:42
The storyÖykü we need to tell
132
450917
2726
Anlatmamız gereken hikâye
07:45
is a storyÖykü whichhangi will appealtemyiz
to as widegeniş a rangemenzil of people as possiblemümkün,
133
453667
3642
mümkün olan en geniş çapta insanın
hoşuna gidebilmeli,
07:49
crossinggeçit politicalsiyasi faulthatası lineshatlar.
134
457333
2476
politik fay hatlarını geçebilmeli.
07:51
It should resonateyankılamak
with deepderin needsihtiyaçlar and desiresarzuları.
135
459833
3560
Derinden gelen gereksinim
ve isteklere hitap edebilmeli.
07:55
It should be simplebasit and intelligibleanlaşılır,
136
463417
3184
Basit ve anlaşılır olmalı
07:58
and it should be groundedtopraklı in realitygerçeklik.
137
466625
2768
ve gerçekliğe bağlı olmalı.
08:01
Now, I admititiraf etmek that all of this soundssesleri
like a bitbit of a talluzun boylu ordersipariş.
138
469417
4333
Tüm bunları yapmak
zor görünüyor, biliyorum.
08:06
But I believe that in WesternWestern nationsmilletler,
139
474542
1851
Ancak inanıyorum ki Batı ülkelerinde
08:08
there is actuallyaslında a storyÖykü like this
140
476417
3351
anlatılmayı bekleyen böyle bir hikâye var.
08:11
waitingbekleme to be told.
141
479792
1333
08:14
Over the pastgeçmiş fewaz yearsyıl,
142
482833
1310
Son birkaç yıl içinde,
08:16
there's been a fascinatingbüyüleyici
convergenceyakınsama of findingsbulgular
143
484167
3434
birkaç farklı bilim dalına ait bulgularda
ortak noktada inanılmaz bir birleşme var;
08:19
in severalbirkaç differentfarklı sciencesbilimler,
144
487625
1643
psikoloji, antropoloji
ve nörobilim ve evrimsel biyoloji.
08:21
in psychologyPsikoloji and anthropologyantropoloji
and neurosciencenörobilim and evolutionaryevrimsel biologyBiyoloji,
145
489292
5059
08:26
and they all tell us
something prettygüzel amazingşaşırtıcı:
146
494375
3684
Hepsi bize harika bir şey söylüyor:
08:30
that humaninsan beingsvarlıklar have got
this massivemasif capacitykapasite for altruismözgecilik.
147
498083
5268
İnsanların fedakârlığa dair
devasa bir kapasitesi var.
08:35
Sure, we all have a bitbit of selfishnessbencillik
and greedhırs insideiçeride us,
148
503375
4018
Elbette hepimizin içinde bir miktar
bencillik ve açgözlülük var
08:39
but in mostçoğu people,
those are not our dominantbaskın valuesdeğerler.
149
507417
4333
ama çoğu insanda,
bunlar baskın değerler.
08:44
And we alsoAyrıca turndönüş out to be
the supremeyüce cooperatorscooperators.
150
512417
4226
Ayrıca üstün düzeyde
ortak çalışabiliyoruz.
08:48
We survivedhayatta the AfricanAfrika savannassavannas,
151
516667
2101
Afrika savanlarından sağ çıktık,
08:50
despiterağmen beingolmak weakerzayıf and slowerYavaş
than our predatorsyırtıcı and mostçoğu of our preyAv,
152
518792
5601
avcılarımızdan ve avlarımızdan çoğundan
daha zayıf ve yavaş olduğumuz hâlde,
08:56
by an amazingşaşırtıcı abilitykabiliyet
to engagetutmak in mutualkarşılıklı aidyardım,
153
524417
5267
karşılıklı yardımla
harika bir yeti gösterdik
09:01
and that urgedürtü to cooperateişbirliği
has been hardwiredKablolu into our mindszihinler
154
529708
5185
ve bu ortak çalışma güdüsü
doğal seçilim aracılığıyla
09:06
throughvasitasiyla naturaldoğal selectionseçim.
155
534917
2017
akıllarımıza kazınmış durumda.
09:08
These are the centralmerkezi,
crucialçok önemli factsGerçekler about humankindinsanlık:
156
536958
4851
Bunlar insan türüne ait
en önemli ve merkezi gerçekler:
09:13
our amazingşaşırtıcı altruismözgecilik and cooperationişbirliği.
157
541833
3792
inanılmaz fedakârlığımız
ve ortak çalışmamız.
09:18
But something has gonegitmiş horriblykorkunç wrongyanlış.
158
546708
3643
Ancak bir şey korkunç şekilde ters gitti.
09:22
DisorderBozukluğu afflictsafflicts the landarazi.
159
550375
2226
Kargaşa her yeri etkisi altına aldı.
09:24
(LaughterKahkaha)
160
552625
2601
(Gülme sesleri)
09:27
Our good naturedoğa has been thwartedbertaraf
by severalbirkaç forcesgüçler,
161
555250
3059
İyi huylu doğamız
bazı güçler tarafından engellendi
09:30
but I think the mostçoğu powerfulgüçlü of them
is the dominantbaskın politicalsiyasi narrativeöykü
162
558333
4268
ama bence bunların en güçlüsü
kendi zamanımızın baskın siyasi anlatımı,
09:34
of our timeszamanlar,
163
562625
1726
09:36
whichhangi tellsanlatır us that we should livecanlı
in extremeaşırı individualismbireycilik
164
564375
6268
bize aşırı bireysellik içinde
ve birbirimizle rekabet içinde
09:42
and competitionyarışma with eachher other.
165
570667
2517
yaşamamızı söylüyor.
09:45
It pushesiter us to fightkavga eachher other,
to fearkorku and mistrustgüvensizlik eachher other.
166
573208
5601
Bizi birbirimizle savaşmaya itiyor,
birbirimizden korkmaya ve güvensizliğe.
09:50
It atomizesatomizes societytoplum.
167
578833
1685
Toplum konseptini yok ediyor.
09:52
It weakenszayıflatır the socialsosyal bondstahviller
that make our liveshayatları worthdeğer livingyaşam.
168
580542
5476
Hayatımızı yaşamaya değer kılmak adına
sosyal bağları zayıflaştırıyor.
09:58
And into that vacuumvakum
169
586042
2976
Böyle bir vakum içinde de
10:01
growbüyümek these violentşiddetli, intoleranthoşgörüsüz forcesgüçler.
170
589042
5101
şiddetli, toleranssız güçler büyüyecektir.
10:06
We are a societytoplum of altruistsaltruists,
171
594167
2125
Biz fedakâr bir toplumuz
10:10
but we are governedyönetilir by psychopathsPsikopatlar.
172
598042
2184
ama psikopatlar tarafından yönetiliyoruz.
10:12
(ApplauseAlkış)
173
600250
4417
(Alkışlar)
10:21
But it doesn't have to be like this.
174
609125
1851
Ancak böyle olmak zorunda değil.
10:23
It really doesn't,
175
611000
1309
Gerçekten değil
10:24
because we have this incredibleinanılmaz capacitykapasite
for togethernessBeraberlik and belongingait,
176
612333
4435
çünkü birliktelik ve aitlik için
inanılmaz bir kapasitemiz var
10:28
and by invokingçağırma that capacitykapasite,
177
616792
1934
ve bu kapasiteyi kullanarak
10:30
we can recoverkurtarmak those amazingşaşırtıcı
componentsbileşenler of our humanityinsanlık:
178
618750
5143
insanlığımızın o harika bileşenlerini
yeniden hayata döndürebiliriz:
10:35
our altruismözgecilik and cooperationişbirliği.
179
623917
3142
fedakârlığımız ve ortak çalışma.
10:39
Where there is atomizationAtomization,
we can buildinşa etmek a thrivinggelişen civickent life
180
627083
5143
Bir yok etme çabası olduğunda
çok güçlü bir sivil hayat inşa edebiliriz,
10:44
with a richzengin participatoryKatılımcı culturekültür.
181
632250
2976
zengin bir katılım kültürüyle.
10:47
Where we find ourselveskendimizi crushedezilmiş
betweenarasında marketpazar and statebelirtmek, bildirmek,
182
635250
4059
Pazar ve devlet arasında kendimizi
ezilmiş hissettiğimiz zaman
10:51
we can buildinşa etmek an economicsekonomi bilimi
that respectssaygılar bothher ikisi de people and planetgezegen.
183
639333
5851
hem insanlara hem de gezegene
saygı duyan bir iktisat geliştirebiliriz.
10:57
And we can createyaratmak this economicsekonomi bilimi
around that great neglectedbakımsız sphereküre,
184
645208
5351
O göz ardı edilmiş küre çevresinde
bu ekonomik modeli yaratabiliriz,
11:02
the commonsavam.
185
650583
1351
yani ortak varlıklar.
11:03
The commonsavam is neitherne marketpazar norne de statebelirtmek, bildirmek,
capitalismkapitalizm norne de communismKomünizm,
186
651958
4435
Ortak varlıklar pazar da değil devlet de.
Kapitalizm de değil komünizm de.
11:08
but it consistsoluşur of threeüç mainana elementselementler:
187
656417
2392
Üç ana elementten oluşuyor:
11:10
a particularbelirli resourcekaynak;
188
658833
1851
Belli bir kaynak;
11:12
a particularbelirli communitytoplum
that managesyönetir that resourcekaynak;
189
660708
3185
o kaynağı idare eden belli bir topluluk
11:15
and the ruleskurallar and negotiationsmüzakereler
the communitytoplum developsgeliştirir to manageyönetmek it.
190
663917
5226
ve topluluğun idare edebilmesi için
kurallar ve müzakareler.
11:21
Think of communitytoplum broadbandgenişbant
or communitytoplum energyenerji cooperativesKooperatifler
191
669167
4267
Community Broadband veya
topluluk enerji kooperatiflerini düşünün
11:25
or the sharedpaylaşılan landarazi
for growingbüyüyen fruitmeyve and vegetablessebzeler
192
673458
3185
veya sebze meyve yetiştiriciliği için
paylaşılan araziyi,
11:28
that in Britainİngiltere we call allotmentstahsisatlar.
193
676667
2767
Birleşik Krallık'ta buna tahsis diyoruz.
11:31
A commonortak can't be soldsatıldı,
it can't be givenverilmiş away,
194
679458
3018
Ortak varlık satılamaz,
başkasına verilemez
11:34
and its benefitsfaydaları are sharedpaylaşılan equallyaynı derecede
amongarasında the membersüyeler of the communitytoplum.
195
682500
4583
ve faydaları topluluğun üyeleri arasında
eşit olarak paylaşılır.
11:40
Where we have been ignoredihmal and exploitedistismar,
196
688000
3643
Göz ardı edildiğimiz
ve istismar edildiğimiz zaman
11:43
we can revivecanlandırmak our politicssiyaset.
197
691667
1934
politikamızı hayata döndürebiliriz.
11:45
We can recoverkurtarmak democracydemokrasi
from the people who have capturedyakalanan it.
198
693625
4518
Onu ellerine alan insanlardan
demokrasiyi kurtarabiliriz.
11:50
We can use newyeni ruleskurallar
and methodsyöntemleri of electionsseçimleri
199
698167
3351
Yeni seçim kural
ve yöntemleri kullanabiliriz,
11:53
to ensuresağlamak that financialmali powergüç
never trumpskoz democraticdemokratik powergüç again.
200
701542
6142
böylece finansal gücün bir daha asla
demokratik gücü alt etmemesini sağlarız.
11:59
(ApplauseAlkış)
201
707708
3167
(Alkışlar)
12:06
RepresentativeTemsilcisi democracydemokrasi should
be temperedtemperli by participatoryKatılımcı democracydemokrasi
202
714417
4976
Temsili demokrasi
katılımlı demokrasi ile yürütülmeli,
12:11
so that we can refineİyileştir
our politicalsiyasi choicesseçimler,
203
719417
2851
böylece kendi politik
seçimlerimizi sadeleştirebiliriz
12:14
and that choiceseçim should be exercisedİcra
as much as possiblemümkün at the localyerel levelseviye.
204
722292
5142
ve o seçim mümkün olduğu kadar
yerel düzeyde uygulanmalı.
12:19
If something can be decidedkarar locallylokal olarak,
it shouldn'tolmamalı be determinedbelirlenen nationallyUlusal.
205
727458
5459
Bir şeye yerel olarak karar verilirse
o şeye ulusal düzeyde karar kılınmamalı.
12:26
And I call all this
the politicssiyaset of belongingait.
206
734125
4583
Ben buna aitlik politikası diyorum.
12:31
Now, I think this has got
the potentialpotansiyel to appealtemyiz
207
739358
3618
Bence bunun geniş çapta insanın
12:35
acrosskarşısında quiteoldukça a widegeniş rangemenzil of people,
208
743000
2643
hoşuna gitme potansiyeli var.
12:37
and the reasonneden for this
is that amongarasında the very fewaz valuesdeğerler
209
745667
3601
Bunun sebebi de sol ve sağın paylaştığı
o çok az değerin arasında
12:41
that bothher ikisi de left and right sharepay
210
749292
3017
12:44
are belongingait and communitytoplum.
211
752333
3351
aitlik ve topluluk olgusu var.
12:47
And we mightbelki mean
slightlyhafifçe differentfarklı things by them,
212
755708
2476
Bunlara tanımlama şeklimiz
biraz farklı olabilir
12:50
but at leasten az we startbaşlama
with some languagedil in commonortak.
213
758208
3018
ama en azından
ortak bir dille yola koyuluyoruz.
12:53
In factgerçek, you can see a lot of politicssiyaset
as beingolmak a searcharama for belongingait.
214
761250
5101
Hatta politikayı pek çok yönden
bir aitlik arayışı olarak görebilirsiniz.
12:58
Even fascistsFaşistler seekaramak communitytoplum,
215
766375
3184
Faşistler bile topluluk arayışında,
13:01
albeitGerçi a frighteninglykorkutucu
homogenoushomojen communitytoplum
216
769583
3060
korkutucu derecede
homojen bir topluluk olsa da
13:04
where everyoneherkes looksgörünüyor the sameaynı
and wearsgiyer the sameaynı uniformüniforma
217
772667
2642
herkes aynı görünüyor
ve aynı üniformayı giyiyor
13:07
and chantsChants the sameaynı sloganssloganlar.
218
775333
2560
ve aynı sloganları söylüyorlar.
13:09
What we need to createyaratmak
is a communitytoplum basedmerkezli on bridgingKöprü oluşturma networksağlar,
219
777917
4434
Yaratmamız gereken şey
köprülere dayalı bir topluluk,
13:14
not bondingbağ networksağlar.
220
782375
1476
bağlanan gruplar değil.
13:15
Now a bondingbağ network bringsgetiriyor togetherbirlikte
people from a homogenoushomojen groupgrup,
221
783875
4393
Bağlanan bir grup, homojen bir grubu
bir araya getiriyor
13:20
whereasbuna karşılık a bridgingKöprü oluşturma network bringsgetiriyor togetherbirlikte
people from differentfarklı groupsgruplar.
222
788292
4517
ama köprülü grup farklı gruplardan
insanları bir araya getiriyor.
13:24
And my beliefinanç is that if we createyaratmak
223
792833
1976
Ben şu kanıdayım ki
13:26
sufficientlyyeteri kadar richzengin and vibrantcanlı
bridgingKöprü oluşturma communitiestopluluklar,
224
794833
4685
yeterince zengin ve canlı
köprülü topluluklar yaratırsak
13:31
we can thwartönlemek the urgedürtü
for people to burrowyuva into the securitygüvenlik
225
799542
4934
insanların homojen bir topluluğun
güvenliğine sığınma güdüsünü,
13:36
of a homogenoushomojen bondingbağ communitytoplum
226
804500
2476
13:39
defendingsavunmak themselveskendilerini againstkarşısında the other.
227
807000
2458
birbirine dayanma güdüsünü
ortadan kaldırabiliriz.
13:43
So in summaryÖzeti,
228
811583
1976
Yani özetle...
13:45
our newyeni storyÖykü could go
something like this.
229
813583
3167
Yeni hikâyemiz şöyle olabilir.
13:50
DisorderBozukluğu afflictsafflicts the landarazi!
230
818667
2392
Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!
13:53
(LaughterKahkaha)
231
821083
1018
(Kahkahalar)
13:54
CausedNeden by the powerfulgüçlü
and nefarioushain forcesgüçler
232
822125
2351
Kudretli ve alçak güçler
13:56
of people who say
there's no suchböyle thing as societytoplum,
233
824500
4018
topluluk diye bir şey olmadığını söylüyor,
14:00
who tell us that
our highesten yüksek purposeamaç in life
234
828542
3351
hayattaki en büyük amacımızın
14:03
is to fightkavga like straysokak dogsköpekler
over a dustbinÇöp.
235
831917
3458
sokak köpekleri gibi bir çöp tenekesi
yüzünden kavga etmemiz olduğunu.
14:08
But the heroeskahramanlar of the storyÖykü, us,
236
836708
3018
Ama bu hikâyenin kahramanları biz,
14:11
we'lliyi revoltİsyanı againstkarşısında this disorderdüzensizlik.
237
839750
2684
bu kargaşaya meydan okuyacağız.
14:14
We will fightkavga those nefarioushain forcesgüçler
by buildingbina richzengin, engagingçekici,
238
842458
5601
Zengin, katılımlı,
cömert topluluklar inşa ederek
14:20
inclusivedahil and generouscömert communitiestopluluklar,
239
848083
2685
o alçak güçlerle savaşacağız
14:22
and, in doing so,
240
850792
1601
ve bunu yaparak da
14:24
we will restoregeri harmonyarmoni to the landarazi.
241
852417
2684
her yere yeniden uyum getireceğiz.
14:27
(ApplauseAlkış)
242
855125
3625
(Alkışlar)
14:34
Now whetherolup olmadığını or not
you feel this is the right storyÖykü,
243
862625
3559
Bu hikâye size doğru gelsin
ya da gelmesin,
14:38
I hopeumut you'llEğer olacak agreeanlaşmak that we need one.
244
866208
2393
umarım bir tanesine
gerek olduğuna katılırsınız.
14:40
We need a newyeni restorationrestorasyon storyÖykü,
245
868625
2351
Yeni bir restorasyon
hikâyesine ihtiyacımız var,
14:43
whichhangi is going to guidekılavuz us
out of the messdağınıklık we're in,
246
871000
4101
içinde bulunduğumuz karmaşadan
çıkış yolu gösterecek,
14:47
whichhangi tellsanlatır us why we're in the messdağınıklık
and tellsanlatır us how to get out of that messdağınıklık.
247
875125
4750
neden bunun içinde olduğumuzu ve nasıl
çıkacağımızı bize söyleyecek bir hikâye.
14:52
And that storyÖykü, if we tell it right,
248
880542
3101
Ve doğru söylediğimiz takdirde bu hikâye,
14:55
will infectenfekte the mindszihinler of people
acrosskarşısında the politicalsiyasi spectrumspektrum.
249
883667
4208
politik spektrum boyunca
insanların aklına yer edecek.
15:00
Our taskgörev is to tell the storyÖykü
that lightsışıklar the pathyol to a better worldDünya.
250
888667
5767
Bizim görevimiz daha iyi bir dünya için
hikâyeye giden yolu ışıklandırmak.
15:06
Thank you.
251
894458
1268
Teşekkürler.
15:07
(ApplauseAlkış)
252
895750
3625
(Alkışlar)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
George Monbiot - Rewilding campaigner
As George Monbiot puts it: "I spend my life looking for ways to untangle the terrible mess we’ve got ourselves into."

Why you should listen

As a young man, George Monbiot spent six years working as an investigative journalist in West Papua, Brazil and East Africa, during which time he was shot at, shipwrecked, beaten up, stung into a poisoned coma by hornets, became lost for days in a rainforest, where he ate rats and insects to avert starvation and was (incorrectly) pronounced clinically dead in a hospital in northern Kenya. Today, he leads a less adventurous life as an author, columnist for the Guardian newspaper and environmental campaigner. Among his books and projects are Feral: Rewilding the Land, the Sea and Human Life; The Age of Consent and Heat: How to Stop the Planet from Burning, as well as the concept album Breaking the Spell of Loneliness. His latest book is Out of the Wreckage: A New Politics for an Age of Crisis. He has made a number of viral videos. One of them, How Wolves Change Rivers, has been watched 30m times on YouTube. 

More profile about the speaker
George Monbiot | Speaker | TED.com