ABOUT THE SPEAKER
Marco Alverà - Businessman, fairness crusader
Marco Alverà is an Italian/American businessman and CEO of Snam, Europe’s largest natural gas utility.

Why you should listen

Marco Alverà has 20 years of experience in Italy's most important energy companies. He holds a degree in Philosophy and Economics from the London School of Economics and started his career working at Goldman Sachs in London. 

In 2002, Alverà joined Enel as Director of Group Corporate Strategy and a member of the management committee, contributing significantly to the development of the company's gas strategy. In 2004, he became Chief Financial Officer of Wind Telecom and oversaw the sale of Wind to Orascom. 

In 2005, Alverà moved to Eni where he worked for 10 years holding various positions. He joined the company as Director of Supply & Portfolio Development at the Gas & Power Division, successfully navigating the group through the gas Russia-Ukraine gas crisis in the Winter of 2006. In 2008 he moved to Eni's Exploration & Production Division as Executive Vice President for Russia, Northern Europe, and North and South America. In 2010 he was appointed Chief Executive Officer of Eni Trading and Shipping. In 2013, he took on responsibility for the Midstream business unit, which consolidates the results of Eni's Gas & Power Division and brings together all of the supply, logistics and trading activities linked to energy commodities. He was later appointed Chief Retail Market Gas & Power Officer at Eni.

Alverà is a Visiting Fellow of the University of Oxford. He currently serves as President of GasNaturally, non-executive director of S&P Global and member of the General Council of the Giorgio Cini Foundation in Venice.

More profile about the speaker
Marco Alverà | Speaker | TED.com
TED@BCG Milan

Marco Alverà: The surprising ingredient that makes businesses work better

Marco Alverà: İşletmelerin daha iyi çalışmasını sağlayan sürpriz bileşen

Filmed:
2,718,907 views

Adaletsizlik nedir? İster bir arkadaşın düğününe davet edilmemek olsun, ister kötü şans ya da affedilebilir bir hata yüzünden cezalandırılmak, adaletsizlik bizi sıklıkla sağlıklı düşünmemize engel olacak kadar üzer. Bu sadece kişisel bir sorun değil, ayrıca iş için de kötü diyor Marco Alverà. Şirketinin adalet kültürü oluşturmak için nasıl çalıştığını ve doğuştan gelen doğru ve yanlış hissimize dokunmanın nasıl daha mutlu çalışanlar ve daha iyi sonuçları getirdiğini anlatıyor.
- Businessman, fairness crusader
Marco Alverà is an Italian/American businessman and CEO of Snam, Europe’s largest natural gas utility. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
For me, it was not beingolmak inviteddavet
to a friend'sarkadaşınızın weddingDüğün.
0
1087
3420
Benim için konu sadece bir arkadaşın
düğününe davet edilmemek değildi.
00:17
At first, I didn't really mindus.
1
5184
2150
İlk başta gerçekten umursamadım.
00:19
I thought he was havingsahip olan a smallküçük receptionresepsiyon.
2
7358
2662
Küçük bir düğün olacağını düşündüm.
00:22
But then I kepttuttu meetingtoplantı people
who were going to the sameaynı weddingDüğün,
3
10044
3453
Ama sonra aynı düğüne gidecek
olan insanlarla karşılaşıp durdum.
00:25
and they weren'tdeğildi as closekapat
to the groomdamat as I was ...
4
13521
2444
Damada benim kadar yakın
bile değillerdi...
00:29
and I feltkeçe left out.
5
17192
1487
Dışlanmış hissettim.
00:30
That really suckedemdi.
6
18703
1286
Bu gerçekten berbattı.
00:32
It feltkeçe really unfairhaksız.
7
20013
1539
Adaletsiz hissettirdi.
00:34
For my daughterskız çocukları, LipsiLipsi
and GretaGreta, it was last weekhafta.
8
22813
4499
Kızlarım Lipsi ve Greta için
bu durum geçen hafta geçerliydi.
00:40
They were takingalma turnsdönüşler
massagingMasaj theironların mom'sannemin back
9
28124
2578
Sırayla annelerinin sırtına
00:42
with a toyoyuncak for back rubslosyonları,
10
30726
2088
sırt masaj aleti ile masaj yapıyorlardı
00:44
and then one of the girlskızlar feltkeçe
that the other girlkız had a longeruzun go.
11
32838
3292
ama kızlardan biri diğerinin
daha fazla masaj yaptığını hissetti.
İşte bu noktada odaya girdim
00:48
That's when I walkyürümek into the roomoda
12
36604
1807
00:50
to find GretaGreta in a rageöfke,
shoutinghaykırış, "That's not fairadil!"
13
38435
3250
ve Greta'yı öfkeyle "Bu adil değil!"
diye bağırırken buldum,
00:53
and LipsiLipsi in tearsgözyaşı,
14
41709
1965
Lipsi ise gözyaşları içindeydi.
00:55
and my wifekadın eş holdingtutma a stopwatchKronometre
15
43698
1958
Eşiminse elinde, ikisinin de aletle
00:57
to make sure that eachher girlkız
had preciselytam one minutedakika on the toyoyuncak.
16
45680
4478
tam olarak bir dakika geçirmesi
için bir kronometre var.
01:03
So if you're anything like me or my girlskızlar,
17
51963
4777
Yani eğer kızlarım ve ben gibiyseniz
01:08
the last thing that upsetüzgün you
18
56764
2707
sizi üzen en son şey
01:11
probablymuhtemelen alsoAyrıca had to do with unfairnessinsafsızlık.
19
59495
2269
muhtemelen adaletsizlikle ilgilidir.
01:14
That's because unfairnessinsafsızlık
triggerstetikleyiciler us so stronglyşiddetle
20
62756
3532
Bunun sebebi, adaletsizlik
bizi öyle güçlü etkiliyor ki
01:18
that we can't think straightDüz.
21
66312
1508
doğru düzgün düşünemiyoruz.
01:20
We becomeolmak afraidkorkmuş and suspiciousşüpheli.
22
68446
2023
Korkak ve şüpheci bir hâle geliyoruz.
01:23
Our unfairnessinsafsızlık antennaeanten stickÇubuk up.
23
71826
2112
Adaletsizlik antenimiz çıkıveriyor.
01:27
We feel painAğrı, and we walkyürümek away.
24
75533
1905
Acı hissediyoruz ve çekip gidiyoruz.
01:30
Unfairnessİnsafsızlık is one of the definingtanımlarken
issuessorunlar of our societytoplum,
25
78479
3811
Adaletsizlik toplumumuzu
tanımlayan sorunlardan biri,
01:34
it's one of the rootkök causesnedenleri
of polarizationpolarizasyon,
26
82314
3136
kutuplaşmanın kök sebeplerinden biri
01:37
and it's badkötü newshaber for business.
27
85474
1663
ve işler için kötü haber.
01:40
At work, unfairnessinsafsızlık makesmarkaları people
defensivesavunma and disengageddevre dışı bırakıldı.
28
88477
4112
İş yerinde adaletsizlik insanları
savunmacı ve ilgisiz yapıyor.
01:45
A studyders çalışma showsgösterileri that 70 percentyüzde
of workersişçiler in the US are disengageddevre dışı bırakıldı,
29
93419
6961
Bir araştırmaya göre ABD'deki
işçilerin %70'i ilgisiz
ve bu da şirketlere her yıl
01:52
and this is costingMaliyetlendirme the companiesşirketler
30
100404
1612
01:54
550 billionmilyar dollarsdolar a yearyıl everyher yearyıl.
31
102040
4512
550 milyar dolara mal oluyor.
01:58
This is, like, halfyarım the totalGenel Toplam
spentharcanmış on educationEğitim in the US.
32
106576
4341
Bu, ABD'de eğitime harcanan
para toplamının yarısı ediyor.
02:03
This is the sizeboyut of the GDPGSYİH
of a countryülke like AustriaAvusturya.
33
111476
2565
Bu, Avusturya boyutundaki
bir ülkenin Gayrisafi Milli Hasılası.
02:08
So removingçıkarmadan unfairnessinsafsızlık
and promotingteşvik fairnessAdalet
34
116255
3327
Yani asıl önceliğimiz
adaletsizliği kaldırıp
02:11
should be our priorityöncelik.
35
119606
1205
adaleti teşvik etmek olmalı.
02:13
But what does it mean in practiceuygulama?
36
121969
1772
Peki bu uygulamada ne demek?
02:15
Is it about more ruleskurallar?
Is it about systemssistemler?
37
123765
2951
Daha fazla kural mı?
Daha fazla sistem mi?
02:18
Is it about equalityeşitlik?
38
126740
1756
Eşitlikle ilgili mi?
02:20
Well, partlykısmen, but fairnessAdalet is more
interestingilginç than ruleskurallar and equalityeşitlik.
39
128520
4412
Kısmen evet ama adalet, kurallar
ve eşitlikten çok daha fazla ilgi çekici.
02:25
FairnessAdalet worksEserleri in surprisingşaşırtıcı waysyolları.
40
133471
2206
Adalet beklenmedik yollarla çalışır.
02:28
15 yearsyıl agoönce, I left a US investmentyatırım bankbanka
41
136669
5088
15 sene önce devlete ait büyük
bir İtalyan petrol şirketine katılmak için
02:33
to joinkatılmak a largegeniş Italianİtalyanca
state-owneddevlete ait oilsıvı yağ companyşirket.
42
141781
4897
bir Amerikan yatırım bankasından ayrıldım.
Farklı bir dünyaydı.
02:38
It was a differentfarklı worldDünya.
43
146702
1253
02:40
I thought the keyanahtar to gettingalma
the besten iyi performanceperformans
44
148487
2348
En iyi performansı sağlayacak
kilit uygulamanın
02:42
was a risk-rewardrisk ödül systemsistem
45
150859
1898
Yüksek performans gösterenlere
ikramiyeler ve terfiler sunulurken
02:44
where you could give the highyüksek performerssanatçılar
bonusesikramiye and promotionspromosyonlar
46
152781
4183
düşük performans
gösterenleri endişelendirecek
bir ödül-ceza sistemi olduğunu sanıyordum.
02:48
and give the underperformersunderperformers
something to worryendişelenmek about.
47
156988
2603
02:52
But in this companyşirket, we had fixedsabit salariesmaaşları
48
160435
4007
Ama bu şirkette
maaşları ve hayat boyu işleri hallettik.
02:56
and lifelongömür boyu jobsMeslekler.
49
164466
1190
02:58
CareersKariyer were setset,
50
166903
1479
Kariyerler belirlendi,
03:00
so my toolkitaraç seti wasn'tdeğildi very effectiveetkili,
51
168406
2434
yani alet takımım çok etkili değildi
03:02
and I was frustratedhayal kırıklığına uğramış.
52
170864
1252
ve hüsrana uğramıştım.
03:04
But then I saw that this companyşirket
was producingüreten some pocketscepler of excellencemükemmellik,
53
172867
5191
Ama sonra bu şirketin,
çok rekabetçi ve zorlu sektörlerde
rekabette galip çıktığı alanlarda
03:10
areasalanlar in whichhangi they beatdövmek the competitionyarışma
54
178082
2119
03:12
in very toughsert, competitiverekabetçi sectorsSektörler.
55
180225
2421
muhteşemlikler ürettiğini gördüm.
03:14
This was truedoğru in tradingticari,
56
182670
1714
Bu ticaret için geçerliydi,
03:16
in projectproje managementyönetim --
57
184408
2119
proje yönetimi için de öyle,
03:18
it was very truedoğru in explorationkeşif.
58
186551
1849
sondaj içinse çok geçerliydi.
03:20
Our explorationkeşif teamtakım
was findingbulgu more oilsıvı yağ and gasgaz
59
188926
3269
Sondaj ekibimiz dünyadaki
herhangi bir şirketten
03:24
than any other companyşirket in the worldDünya.
60
192219
1879
daha fazla petrol ve gaz buluyor.
03:26
It was a phenomenonfenomen.
61
194878
1150
Olağanüstüydü.
03:28
EveryoneHerkes was tryingçalışıyor
to figureşekil out how this was possiblemümkün.
62
196649
2888
Herkes bunun nasıl mümkün olduğunu
çözmeye çaşıyordu.
03:31
I thought it was luckşans,
63
199561
2217
Şans olduğunu düşünmüştüm
03:33
but after eachher newyeni discoverykeşif,
that becameoldu lessaz and lessaz likelymuhtemelen.
64
201802
3849
ama her yeni keşiften sonra
bu daha az olasıydı.
03:38
So did we have a specialözel toolaraç? No.
65
206215
3285
Yani özel bir aracımız mı vardı? Hayır.
03:42
Did we have a killerkatil applicationuygulama
that no one elsebaşka had? No.
66
210635
3086
Hiç kimsede olmayan gözde
bir uygulamamız mı vardı? Hayır.
03:46
Was it one geniusdeha who was findingbulgu oilsıvı yağ
for the wholebütün teamtakım?
67
214844
3251
Tüm takım için benzin bulan
bir dahimiz mi vardı?
03:50
No, we hadn'tolmasaydı hiredkiralanmış a seniorkıdemli guy in yearsyıl.
68
218119
2428
Hayır, senelerdir kıdemli
birini işe almadık.
03:54
So what was our secretgizli sauceSos?
69
222680
1978
Peki işin sırrı neydi?
03:57
I startedbaşladı looking at them
really carefullydikkatlice.
70
225723
2122
Onlara çok dikkatli bakmaya başladım.
03:59
I lookedbaktı at my friendarkadaş,
71
227869
1387
yedi kuru kuyu kazan
04:01
who drilleddelinmiş sevenYedi drykuru wellsKuyu,
72
229280
2406
-şirkete bir milyar dolardan
fazlaya mal oldu-
04:03
writingyazı off more than a billionmilyar
dollarsdolar for the companyşirket,
73
231710
2785
ve sekizincisinde petrol bulan
arkadaşıma dönüp baktım.
04:06
and foundbulunan oilsıvı yağ on the eighthsekizinci.
74
234519
1681
04:08
I was nervoussinir for him ...
75
236865
1325
Onun için endişeliydim
04:12
but he was so relaxedrahat.
76
240491
1556
ama o çok rahattı.
04:14
I mean, these guys
knewbiliyordum what they were doing.
77
242611
2280
Demem o ki bu insanlar
ne yaptığını biliyor.
04:17
And then it hitvurmak me: it was about fairnessAdalet.
78
245410
2928
Sonra dank etti: bu adaletle ilgiliydi.
04:21
These guys were workingçalışma in a companyşirket
79
249502
1715
İnsanlar, kısa vadeli sonuçlar için
04:23
where they didn't need to worryendişelenmek
about short-termkısa dönem resultsSonuçlar.
80
251241
2795
endişelenmeleri gerekmeyen
bir şirkette çalışıyordu.
04:26
They weren'tdeğildi going to be penalizedcezalandırılmış
for badkötü luckşans or for an honestdürüst mistakehata.
81
254539
4524
Kötü şans ya da bağışlanabilir
bir hata için cezalandırılmayacaklardı.
Sonuçtan ziyade yapmaya
çalıştıkları şeyden dolayı
04:31
They knewbiliyordum they were valueddeğerli
for what they were tryingçalışıyor to do,
82
259770
2992
değerli olduklarını biliyorlardı.
04:34
not the outcomesonuç.
83
262786
1246
04:36
They were valueddeğerli as humaninsan beingsvarlıklar.
They were partBölüm of a communitytoplum.
84
264056
3000
İnsan oldukları için değerliydiler.
Bir topluluğun parçasıydılar.
04:39
WhateverNe olursa olsun happenedolmuş,
the companyşirket would standdurmak by them.
85
267080
2611
Ne olursa olsun şirket onların yanındaydı.
04:41
And for me, this is
the definitiontanım of fairnessAdalet.
86
269715
2973
Benim için adaletin tanımı bu.
04:44
It's when you can loweralt those
unfairnessinsafsızlık antennaeanten, put them at restdinlenme.
87
272712
3801
Adaletsizlik antenlerini kapatıp
köşeye kaldırdın mı
04:48
Then great things followtakip et.
88
276537
1431
güzel şeyler oluyor.
04:50
These guys could be truedoğru to theironların purposeamaç,
whichhangi was findingbulgu oilsıvı yağ and gasgaz.
89
278376
3721
İnsanlar asıl amaçları olan petrol ve gaz
bulmaya sadık kalabilirlerdi.
04:54
They didn't have to worryendişelenmek
about companyşirket politicssiyaset or greedhırs or fearkorku.
90
282645
3603
Şirket siyaseti, hırs ya da korku için
endişelenmelerine gerek yoktu.
04:59
They could be good risk-takersalıcılar,
91
287814
2525
Fazla savunmacı olmadıklarından
05:02
because they weren'tdeğildi too defensivesavunma
92
290363
2499
ve büyük ödüller için kumar
oynamadıklarından
05:04
and they weren'tdeğildi gamblingkumar
to take hugeKocaman rewardsödüller.
93
292886
2706
risk almada iyi olabilirlerdi.
05:08
And they were excellentMükemmel teamtakım workersişçiler.
94
296583
2476
Harika ekip çalışanları olabilirlerdi.
05:11
They could trustgüven theironların colleaguesmeslektaşlar.
95
299528
1621
Meslektaşlarına güvenebilirlerdi.
05:13
They didn't need to look
behindarkasında theironların backsyedekler.
96
301173
2140
Arkalarını kollamalarına gerek kalmıyordu.
05:16
And they were basicallytemel olarak havingsahip olan funeğlence.
97
304293
2334
Eğleniyorlardı.
05:18
They were havingsahip olan so much funeğlence,
98
306651
1801
O kadar çok eğleniyorlardı ki
05:20
one guy even confesseditiraf etti
99
308476
2184
biri, şirketin noel yemeğinde
05:22
that he was havingsahip olan more funeğlence
at the companyşirket ChristmasNoel dinnerakşam yemegi
100
310684
3350
kendi evindeki noel yemeğinden
05:26
than at his ownkendi ChristmasNoel dinnerakşam yemegi.
101
314058
1808
daha çok eğlendiğini itiraf etti.
05:27
(LaughterKahkaha)
102
315890
2221
(Kahkahalar)
05:30
But these guys, essentiallyesasen,
were workingçalışma in a fairadil systemsistem
103
318135
5081
Öncelikli olarak bu insanlar bencil,
hızlı ya da pratik olan yerine
05:35
where they could do
what they feltkeçe was right
104
323240
2562
onlara doğru hissettireni yapabilecekleri
05:37
insteadyerine of what's selfishbencil,
what's quickhızlı, what's convenientuygun,
105
325826
2810
adaletli bir sistemde çalışıyorlardı.
05:40
and to be ableyapabilmek to do what we feel is right
106
328660
2877
Bize doğru hissettireni yapabilmemiz
05:43
is a keyanahtar ingredientMadde for fairnessAdalet,
but it is alsoAyrıca a great motivatormotivasyon.
107
331561
3896
adaletin ana bileşenlerinden biri
ayrıca çok iyi bir motivasyon.
05:49
And it wasn'tdeğildi just explorerskaşifler
who were doing the right thing.
108
337187
2897
Doğru şeyi yapanlar sadece
sondajcılar değildi.
05:52
There was an HRİNSAN KAYNAKLARI directoryönetmen who proposedönerilen
that I hirekiralama someonebirisi internallyiçten
109
340639
6084
İçeriden birini idari bir göreve
yerleştirmemi teklif eden
05:58
and give him a managerialyönetimsel job.
110
346747
1914
bir İK müdürü vardı.
06:00
This guy was very good,
but he didn't finishbitiş highyüksek schoolokul,
111
348685
2817
Adam çok iyiydi ama liseyi bitirmemişti.
06:03
so formallyresmen, he had no qualificationsnitelikler.
112
351526
2254
Resmi olarak bir vasfı yoktu.
06:06
But he was so good, it madeyapılmış senseduyu,
and so we gaveverdi him the job.
113
354390
3335
Ama çok iyi olduğu için mantıklı geldi
ve ona işi verdik.
06:10
Or the other guy, who askeddiye sordu me
for a budgetbütçe to buildinşa etmek a cheesepeynir factoryfabrika
114
358451
4874
Diğer yanda Ekvator'daki
bir köyde olan fabrikamızın yanına
06:15
nextSonraki to our plantbitki in EcuadorEkvador,
in the villageköy.
115
363349
3582
peynir fabrikası yaptırmak için
benden bütçe isteyen diğer adam.
06:18
It didn't make any senseduyu:
no one ever builtinşa edilmiş a cheesepeynir factoryfabrika.
116
366955
2858
Mantıklı gelmedi: Hiç kimse bir
peynir fabrikası yaptırmadı.
06:21
But this is what the villageköy wanted,
because the milkSüt they had would spoilyağma
117
369837
3562
Ama köyün istediği buydu,
çünkü sahip oldukları süt
satamadan bozuluyordu,
bu yüzden buna ihtiyaçları vardı.
06:25
before they could sellsatmak it,
so that's what they neededgerekli.
118
373423
2595
06:28
And so we builtinşa edilmiş it.
119
376042
1604
Bundan dolayı yaptık.
06:29
So in these examplesörnekler and manyçok othersdiğerleri,
120
377670
1984
Bu ve bir sürü benzer örnekle
06:31
I learnedbilgili that to be fairadil,
121
379678
2976
adaletli olmayı öğrendim.
06:34
my colleaguesmeslektaşlar and I, we neededgerekli
to take a riskrisk and stickÇubuk our headkafa out,
122
382678
3581
Meslektaşlarımın ve benim risk almamız
ve gerçekleri görmemiz gerekiyordu
06:38
but in a fairadil systemsistem, you can do that.
123
386283
1879
ama bunu ancak adil
bir sistemde yapabilirsin.
06:40
You can darecesaret to be fairadil.
124
388186
1211
Adil olmaya cesaret edebilirsin.
06:42
So I realizedgerçekleştirilen that these guys
and other colleaguesmeslektaşlar
125
390309
4642
Sonra bu insanların
ve diğer meslektaşların
06:46
were achievingelde great resultsSonuçlar,
doing great things,
126
394975
4897
hiçbir ikramiyenin satın alamayacağı
harika sonuçlara ulaştıklarını
06:51
in a way that no bonusbonus could buysatın almak.
127
399896
1960
ve harika şeyler
yaptıklarını fark ettim.
06:54
So I was fascinatedbüyülenmiş.
128
402716
1239
Büyülenmiştim.
06:55
I wanted to learnöğrenmek
how this thing really workedişlenmiş,
129
403979
2191
Bu şeyin gerçekten nasıl işlediğini,
06:58
and I wanted to learnöğrenmek it alsoAyrıca for myselfkendim,
to becomeolmak a better leaderlider.
130
406194
3597
kendim için de daha iyi bir lider
olabilmek adına öğrenmek istedim.
07:01
So I startedbaşladı talkingkonuşma
to colleaguesmeslektaşlar, to coacheskoçlar,
131
409815
2829
Meslektaşlarım, koçlar, yetenek avcıları
07:04
to headhunterskelle avcıları and neuroscientistsnörologlar,
132
412668
2502
ve neröbilimcilerle
konuşmaya başladım.
07:07
and what I discoveredkeşfedilen
133
415194
1592
Keşfettiğim şey;
07:08
is that what these guys were up to
and the way they workedişlenmiş
134
416810
3126
bu insanların peşinde oldukları şey
ve çalışma şekilleri
07:11
is really supporteddestekli
by recentson brainbeyin scienceBilim.
135
419960
2721
günümüzdeki beyin bilimi
tarafından destekleniyordu.
Ayrıca bunun her seviyedeki
ve her türdeki şirkette
07:15
And I've alsoAyrıca discoveredkeşfedilen
that this can work at all levelsseviyeleri
136
423263
3365
uygulanabileceğini de keşfettim.
07:18
in any typetip of companyşirket.
137
426652
1230
07:19
You don't need the fixedsabit salariesmaaşları
or the stablekararlı careerskariyer.
138
427906
3404
Sabit maaşa ya da istikrarlı
kariyerlere ihtiyacınız yok.
07:24
This is because scienceBilim showsgösterileri
139
432254
3549
Bilim gösteriyor ki bunun sebebi
07:27
that humansinsanlar have
an innateDoğuştan gelen senseduyu of fairnessAdalet.
140
435827
3967
doğuştan gelen bir adalet
hissimizin olması.
07:33
We know what is right and what is wrongyanlış
141
441039
2802
Konuşamadan ya da düşünemeden önce
07:35
before we can talk or think about it.
142
443865
1928
neyin yanlış ve doğru olduğunu biliyoruz.
07:39
My favoritesevdiğim experimentdeney
143
447009
2459
Favori deneyim,
07:41
has six-monthaltı aylık oldeski babiesbebekler
144
449492
2729
tepeye çıkmaya çalışan bir topu izleyen
07:44
watchingseyretme a balltop
tryingçalışıyor to strugglemücadele up a hillTepe.
145
452245
3809
altı aylık bebekler.
07:48
And there's a helpfulfaydalı, friendlyarkadaş canlısı squarekare
that pushesiter the balltop up the hillTepe,
146
456943
4027
Topu yukarı doğru itekleyen
dostane bir kare var
07:52
and then a mean triangleüçgen
pushesiter the balltop back down.
147
460994
3245
ve bir de topu aşağı iten kötü üçgen.
07:57
After watchingseyretme this severalbirkaç timeszamanlar,
148
465042
2382
Bunu birkaç kez izledik sonra
07:59
they asksormak the babiesbebekler to pickalmak,
149
467448
2070
bebeklere oynamaları için
birini seçmelerini söylüyorlar.
08:01
to chooseseçmek what to playoyun with.
150
469542
1342
08:02
They can pickalmak a balltop,
a squarekare or a triangleüçgen.
151
470908
3293
Topu, kareyi ya da üçgeni seçebilirler.
08:07
They never pickalmak up the triangleüçgen.
152
475265
2191
Asla üçgeni seçmiyorlar.
08:09
All the babiesbebekler want to be the squarekare.
153
477480
1864
Tüm bebekler kare olmak istiyor.
08:13
And scienceBilim alsoAyrıca showsgösterileri
154
481590
2072
Ayrıca bilim,
08:15
that when we see or perceivealgıladıkları fairnessAdalet,
155
483686
2762
adaleti gördüğümüzde ya da algıladığımızda
08:18
our brainbeyin releasesbültenleri a substancemadde
that givesverir us pleasureZevk,
156
486472
3693
beynimizin bize zevk ve neşe veren
bir madde salgıladığını gösteriyor.
08:22
properuygun joysevinç.
157
490189
1150
08:24
But when we perceivealgıladıkları
unfairnessinsafsızlık, we feel painAğrı ...
158
492225
2952
Adaletsizliği algıladığımızdaysa
acı hissediyoruz,
08:28
even greaterbüyük painAğrı
159
496601
1204
hem de daha çok acı,
08:29
than the sameaynı typetip of painAğrı
as if I really hurtcanını yakmak myselfkendim.
160
497829
2617
gerçekten yaralanmış olmanın
acısından bile daha fazla.
08:33
That's because unfairnessinsafsızlık triggerstetikleyiciler
the primitiveilkel, reptilesürüngen partBölüm of our brainbeyin,
161
501275
4136
Bunun sebebi, adaletsizliğin beynimizin
tehlikeler ve sağ kalmayla ilgilenen
08:37
the partBölüm that dealsfırsatlar
with threatstehditler and survivalhayatta kalma,
162
505435
3482
ilkel ve sürüngen kısmını tetikler
08:40
and when unfairnessinsafsızlık triggerstetikleyiciler a threattehdit,
that's all we can think about.
163
508941
3508
ve adaletsizlik bir tehdidi tetiklediğinde
düşünebildiğimiz tek şey odur.
08:44
MotivationMotivasyon, creativityyaratıcılık, teamworkTakım çalışması,
164
512473
3024
Motivasyon, yaratıcılık, takım çalışması,
08:47
they all go way back.
165
515521
1523
hepsi geriliyor.
08:50
And it makesmarkaları senseduyu
that we're wiredtelli this way,
166
518119
2183
Bu şekilde ayarlanmış olmamız mantıklı
08:52
because we're socialsosyal animalshayvanlar.
167
520326
1515
çünkü sosyal varlıklarız.
Sağ kalmak için bir topluluğun parçası
olmaya ihtiyacımız var.
08:55
We need to be partBölüm
of a communitytoplum to survivehayatta kalmak.
168
523000
2484
08:58
We're borndoğmuş so helplessçaresiz
169
526134
2088
Aciz doğduğumuzdan dolayı
09:00
that someonebirisi needsihtiyaçlar to look after us
untila kadar we're maybe 10 yearsyıl oldeski,
170
528246
3206
belki 10 yaşına kadar birinin bize
bakmasına ihtiyacımız var.
Böylece beynimiz yemeğe
doğru evrimleşiyor.
09:03
so our brainbeyin evolvesgeliştikçe towardskarşı foodGıda.
171
531476
2246
O toplulukta olmaya ihtiyacımız var.
09:05
We need to be in that communitytoplum.
172
533746
1889
09:07
So whetherolup olmadığını I like it or not,
173
535659
2577
Yani hoşuma gitsin ya da gitmesin
09:10
not beingolmak inviteddavet to the friend'sarkadaşınızın weddingDüğün,
174
538260
2870
bir arkadaşın düğününe davet edilmeyince
09:13
my lizardkertenkele brainbeyin is generatingüretme
the sameaynı responsetepki
175
541154
2993
kertenkele beynim topluluğumdan
dışlanma hissine kapıldığımda
09:16
as if I'm about to be pusheditilmiş out
from my communitytoplum.
176
544171
2848
verdiği aynı tepkiyi veriyor.
09:20
So scienceBilim explainsaçıklar quiteoldukça nicelygüzelce
why fairnessAdalet is good
177
548763
4302
Bilim oldukça iyi bir şekilde
adaletin neden iyi olduğunu
ve adaletsizliğin bizi
neden savunmacı yaptığını açıklıyor,
09:25
and why unfairnessinsafsızlık
makesmarkaları us really defensivesavunma,
178
553089
2373
09:27
but scienceBilim alsoAyrıca showsgösterileri
that in a fairadil environmentçevre,
179
555486
3515
ama bilim aynı zamanda adil bir ortamda
09:31
not only do we all want to be the squarekare,
180
559025
3075
sadece kare olmayı değil,
kare olma eğilimi gösterdiğimizi
09:34
but we tendeğiliminde to be the squarekare,
181
562124
2085
ve bunun da diğer insanlara
09:36
and this allowsverir other people
to be fairadil in turndönüş.
182
564233
3501
adil bir fırsat sağladığını gösteriyor.
09:39
This createsyaratır a beautifulgüzel fairnessAdalet circledaire.
183
567758
2506
Bu güzel bir adalet döngüsü yaratıyor.
09:43
But while we startbaşlama off fairadil ...
184
571934
1682
Ama adil başlarken
09:46
one dropdüşürmek of unfairnessinsafsızlık
contaminateskirlenmektedir the wholebütün poolhavuz,
185
574934
5063
bir damla adaletsizlik
tüm havuzu kirletiyor
09:52
and unfortunatelyne yazık ki,
there's plentybol of dropsdamla in that poolhavuz.
186
580021
3119
ve maalesef o havuzda pek çok damla var.
09:56
So our effortçaba should be to filterfiltre out
187
584606
3961
Yani çabamız topluluğumuzdan
ve şirketimizden başlayarak
10:00
as much unfairnessinsafsızlık
as we can from everywhereher yerde,
188
588591
2096
yapabildiğimiz her yerde
10:02
startingbaşlangıç from our communitiestopluluklar,
startingbaşlangıç from our companiesşirketler.
189
590711
2762
mümkün olduğunca adaletsizliği temizlemek.
10:06
I worryendişelenmek about this a lot because I leadöncülük etmek
a teamtakım of 3,000 excellentMükemmel people,
190
594687
5548
Bunun için çok endişeleniyorum
çünkü muhteşem insanlardan oluşan
3000 kişilik bir takımın lideriyim
ve 3000 mutlu, motive takım çalışanı ile
10:12
and the differencefark betweenarasında
3,000 happymutlu, motivatedmotive teamtakım workersişçiler
191
600259
4270
10:16
and 3,000 clock-watchersClock-Watchers is everything.
192
604553
2983
3000 saat gözleyicisi
arasındaki fark paha biçilemez.
10:21
So the first thing I try to do
in my fairnessAdalet crusadeHaçlı seferi
193
609154
5353
Adalet mücadelemde
yapmaya çalıştığım ilk şey
10:26
is to try to take myselfkendim
out of the equationdenklem.
194
614531
3346
kendimi denklemden çıkarmak.
10:29
That meansanlamına geliyor beingolmak awarefarkında of my ownkendi biasesönyargıların.
195
617901
2096
Bu ön yargılarımın farkına varmak demek.
10:32
For exampleörnek, I really like
people who say yes
196
620021
2650
Örneğin her önerime evet diyen insanları
10:34
to whateverher neyse I suggestönermek.
197
622695
1238
çok seviyorum.
10:35
(LaughterKahkaha)
198
623957
1345
(Kahkahalar)
10:37
But that's not very good for the companyşirket
199
625326
2028
Ama bu şirket için pek de iyi değil,
10:39
and not very good
for anyonekimse who has differentfarklı ideasfikirler.
200
627378
2478
farklı fikirlere sahip insanlar için de.
10:41
So we try to activelyaktif promotedesteklemek
a culturekültür of diversityçeşitlilik of opinionsgörüşler
201
629880
4240
Bundan dolayı aktif olarak fikir
farklılığı ve karakter farklılığı kültürü
10:46
and diversityçeşitlilik of characterkarakter.
202
634144
1685
oluşturmaya çalışıyoruz.
10:47
The secondikinci thing we do
is a little more proceduralusul.
203
635853
2382
Yaptığımız ikinci şey
biraz daha yöntemsel.
10:50
We look at all the ruleskurallar, the processessüreçler,
the systemssistemler in the companyşirket,
204
638259
3704
Şirkette karar almak ve kaynakları
paylaştırmak için
10:53
the onesolanlar we use to take decisionskararlar
and allocateayırmak resourceskaynaklar,
205
641987
3596
kullandığımız tüm kurallar,
süreçler ve sistemlere bakıp
10:57
and we try to get ridkurtulmuş
of anything that's not very clearaçık,
206
645607
3363
net, akılcı, mantıklı olmayan
11:00
not very rationalakılcı, doesn't make senseduyu,
207
648994
1850
kısımlardan kurtuluyoruz.
11:02
and we alsoAyrıca try to fixdüzeltmek
anything that's limitingsınırlayıcı
208
650868
2311
Ayrıca şirket içinde bilgi
aktarımını kısıtlayan
11:05
the transferaktarma of informationbilgi
withiniçinde the companyşirket.
209
653203
2663
şeyleri düzeltmeye çalışıyoruz.
11:07
We then look at the culturekültür
and the motivationmotivasyon for the sameaynı reasonsnedenleri.
210
655890
3288
Sonra aynı sebeplerden kültür
ve motivasyona bakıyoruz.
11:11
But my pointpuan is that howeverancak hardzor
you look at the ruleskurallar,
211
659202
2715
Demek istediğim kuralları,
süreçleri, sistemleri
ne kadar gözden geçirirseniz geçirin
-bunu yapmak zorundayız-
11:13
the processessüreçler, the systemssistemler --
and we have to do that --
212
661941
2623
11:16
but howeverancak hardzor we look,
213
664588
1670
ne kadar dikkatli olsak da
11:18
we're never going to do enoughyeterli
to get to the realgerçek essenceöz of fairnessAdalet.
214
666282
3460
adaletin gerçek özüne ulaşmak için
yeterince çabalamış olmayacağız.
11:21
That's because the last milemil of fairnessAdalet
requiresgerektirir something elsebaşka.
215
669766
4158
Çünkü adaletin son mili
başka bir şey gerektiriyor.
11:27
It's about what people'sinsanların emotionsduygular are,
216
675330
2270
Bu, insanların duyguları,
11:29
what theironların needsihtiyaçlar are,
217
677624
1563
ihtiyaçlarının ne olduğu,
11:31
what's going on in theironların privateözel liveshayatları,
218
679211
2619
özel hayatlarında olup bitenler
11:33
what societytoplum needsihtiyaçlar.
219
681854
1435
ve toplumun ihtiyaçlarıyla alakalı.
11:36
These are all questionssorular and elementselementler
220
684994
2763
Bunların hepsi çalışma tablosuna,
11:39
that are very hardzor to put
into a spreadsheettablo, into an algorithmalgoritma.
221
687781
3850
algoritmaya aktarması zor
sorular ve unsurlar.
11:43
It's very hardzor to make them
partBölüm of our rationalakılcı decisionkarar.
222
691655
3223
Bunları akılcı kararlarımızın
bir parçası yapmak oldukça zor.
11:46
But if we missbayan these,
we're missingeksik keyanahtar importantönemli pointsmakas,
223
694902
3636
Ama bunları atlarsak önemli noktaların
anahtarını atlamış oluruz
11:50
and the outcomesonuç is likelymuhtemelen to feel unfairhaksız.
224
698562
2299
ve bunun sonucunun
adaletsiz hissettirmesi olasıdır.
11:54
So we should cross-checkçapraz kontrol our decisionskararlar
with our fairnessAdalet centermerkez switchedanahtarlamalı on.
225
702180
4167
Yani kararlarımızın sağlamasını
adalet merkezimiz açıkken yapmalıyız.
11:59
Is it right that this guy should get
the job he's really hopingumut to get?
226
707502
3356
Bu adamın almayı umduğu işi
alması doğru mu?
12:03
Is it right that this guy should be firedateş?
227
711414
2302
Bu adamın kovulması doğru mu?
12:07
Is it right that we should be chargingdoldurma
so much for this productürün?
228
715273
3198
Bu ürün için bu kadar
ücret almamız doğru mu?
12:12
These are toughsert questionssorular.
229
720129
1500
Bunlar zor sorular.
12:15
But if we take the time to asksormak ourselveskendimizi
230
723241
3881
Ama eğer zaman ayırıp akılcı cevap
12:19
whetherolup olmadığını the rationalakılcı answerCevap
is the right one ...
231
727146
4102
doğru cevap mı diye sorarsak...
12:24
we all know deepderin insideiçeride
what the answerCevap is.
232
732529
2857
derinlerde hepimiz cevabı biliyoruz.
12:27
We'veBiz ettik knownbilinen sincedan beri we were babiesbebekler.
233
735410
1611
Bebekliğimizden beri biliyoruz.
12:30
And to know what the right answerCevap is
234
738975
2340
Karar verirken doğru cevab biliyor olmak
12:33
is prettygüzel coolgüzel for decision-makingkarar verme.
235
741339
1888
oldukça güzel bir duygu.
12:37
And if we turndönüş on our heartskalpler,
236
745130
2717
Kalplerimizi açarsak bu,
12:39
that's the keyanahtar to gettingalma
the realgerçek besten iyi out of people,
237
747871
2643
insanlardaki gerçek iyiliği
ortaya çıkarmanın anahtarıdır
12:42
because they can smellkoku it if you carebakım,
238
750538
2643
çünkü umursayıp
umursamadığınızı anlayabilirler
12:45
and only when you really carebakım
will they leaveayrılmak theironların fearsendişe behindarkasında
239
753205
3097
ve sadece gerçekten umursarsanız
korkularını birkenara bırakıp
12:48
and bringgetirmek theironların truedoğru selvescanlarından to work.
240
756326
1807
gerçek benliklerini işe getirebilirler.
12:51
So if fairnessAdalet is a keystonekilit taşı of life,
241
759731
2609
Peki adalet hayatın kilit taşıysa
12:54
why isn't everyher leaderlider
makingyapma it theironların priorityöncelik?
242
762364
2927
neden her lider bunu önceliği yapmıyor?
12:58
Wouldn'tOlmaz it be coolgüzel to work
in a companyşirket that was more fairadil?
243
766019
2928
Daha adil bir şirkette çalışmak
harika olmaz mıydı?
13:02
Wouldn'tOlmaz it be great to have
colleaguesmeslektaşlar and bossesPatronlar
244
770492
2575
60 senelik GMAT sınavları yerine
13:05
that were selectedseçilmiş and trainedeğitilmiş
for fairnessAdalet and for characterkarakter
245
773091
4092
adalet ve karakter
için seçilmiş ve eğitilmiş
13:09
and not basedmerkezli on 60-year-old-yaşında GMATsGMATs?
246
777207
2233
meslektaş ve işverenlerle çalışmak
harika olmaz mıydı?
13:13
Wouldn'tOlmaz it be niceGüzel to be ableyapabilmek
to knockKnock on the doorkapı
247
781225
2405
Bir Baş Adalet Memuru'nun
kapısını çalabilmek
13:15
of a ChiefŞef FairnessAdalet OfficerMemur?
248
783654
1721
güzel olmaz mıydı?
13:18
We'llWe'll get there,
but why is it not happeningolay now?
249
786172
2727
Oraya ulaşacağız ama bu
neden şimdi olmuyor?
13:21
Well, partlykısmen, it's because of inertiaatalet,
250
789502
2335
Kısmen adalet yüzünden
13:23
partlykısmen, it's because fairnessAdalet
isn't always easykolay.
251
791861
3157
kısmen adaletin her zaman
kolay olmamasından.
13:27
It requiresgerektirir judgmentyargı and riskrisk.
252
795042
1801
Muhakeme ve risk gerektiriyor.
13:29
DrillingSondaj that eighthsekizinci well was a riskrisk.
253
797741
2500
Sekizinciyi kuyuyu kazmak bir riskti.
13:33
PromotingTeşvik the guy who didn't finishbitiş
highyüksek schoolokul was a riskrisk.
254
801336
3079
Liseyi bitirmemiş
birini desteklemek bir riskti.
13:37
BuildingBina a cheesepeynir factoryfabrika
in EcuadorEkvador was a riskrisk.
255
805164
2833
Ekvator'da peynir fabrikası
yapmak bir riskti.
13:41
But fairnessAdalet is a riskrisk worthdeğer takingalma,
256
809354
3819
Ama adalet almaya değecek bir risk.
13:45
so we should be askingsormak ourselveskendimizi,
257
813197
2556
Bu yüzden kendimize sormalıyız,
13:47
where can we take this riskrisk?
258
815777
2316
bu riski nerede alabiliriz?
13:51
Where can we pushit ourselveskendimizi
a little bitbit furtherayrıca,
259
819031
4247
Kendimizi akılcı olanın ötesine
ve doğru olanı yapmaya
13:55
to go beyondötesinde what's rationalakılcı
and do what's right?
260
823302
2959
hangi noktada biraz daha itebiliriz?
13:59
Thank you.
261
827865
1151
Teşekkürler.
14:01
(ApplauseAlkış)
262
829040
5618
(Alkışlar)
Translated by Saliha Karatepeli
Reviewed by Cihan Ekmekçi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Marco Alverà - Businessman, fairness crusader
Marco Alverà is an Italian/American businessman and CEO of Snam, Europe’s largest natural gas utility.

Why you should listen

Marco Alverà has 20 years of experience in Italy's most important energy companies. He holds a degree in Philosophy and Economics from the London School of Economics and started his career working at Goldman Sachs in London. 

In 2002, Alverà joined Enel as Director of Group Corporate Strategy and a member of the management committee, contributing significantly to the development of the company's gas strategy. In 2004, he became Chief Financial Officer of Wind Telecom and oversaw the sale of Wind to Orascom. 

In 2005, Alverà moved to Eni where he worked for 10 years holding various positions. He joined the company as Director of Supply & Portfolio Development at the Gas & Power Division, successfully navigating the group through the gas Russia-Ukraine gas crisis in the Winter of 2006. In 2008 he moved to Eni's Exploration & Production Division as Executive Vice President for Russia, Northern Europe, and North and South America. In 2010 he was appointed Chief Executive Officer of Eni Trading and Shipping. In 2013, he took on responsibility for the Midstream business unit, which consolidates the results of Eni's Gas & Power Division and brings together all of the supply, logistics and trading activities linked to energy commodities. He was later appointed Chief Retail Market Gas & Power Officer at Eni.

Alverà is a Visiting Fellow of the University of Oxford. He currently serves as President of GasNaturally, non-executive director of S&P Global and member of the General Council of the Giorgio Cini Foundation in Venice.

More profile about the speaker
Marco Alverà | Speaker | TED.com