ABOUT THE SPEAKER
Judith Heumann - Disability rights activist
Judith Heumann is a lifelong advocate for the rights of disabled people.

Why you should listen

Judith (Judy) Heumann contracted polio in 1949 in Brooklyn, NY and began to experience discrimination at five years old when she was denied the right to attend school because she was a "fire hazard." Her parents played a strong role in fighting for her rights as a child. Heumann determined that she, working in collaboration with other disabled people, had to play an increasing advocacy role as she and others experienced continuous discrimination because of their disabilities. She is now an internationally recognized leader in the disability rights community and a lifelong civil rights advocate. As a Senior Fellow at the Ford Foundation, she is currently working to help advance the inclusion of disability in the Foundation’s work and is leading a project to advance the inclusion of disabled people in the media.  

President Obama appointed Heumann as the first Special Advisor for International Disability Rights at the US Department of State, where she served from 2010-2017. Prior to this position, she served as the Director for the Department on Disability Services for the District of Columbia, where she was responsible for the Developmental Disability Administration and the Rehabilitation Services Administration.

From June 2002- 2006, Heumann served as the World Bank's first Adviser on Disability and Development. In this position, she led the World Bank's disability work to expand the Bank’s knowledge and capability to work with governments and civil society on including disability in the global conversation. From 1993 to 2001, Heumann served in the Clinton Administration as the Assistant Secretary for the Office of Special Education and Rehabilitative Services in the Department of Education. She was also responsible for the implementation of legislation at the national level for programs in special education, disability research, vocational rehabilitation and independent living, serving more than 8 million youth and adults with disabilities.

Heumann graduated from Long Island University in Brooklyn, NY in 1969 and received her Master’s in Public Health from the University of California at Berkeley in 1975. Her goal in life is to continue to advance the rights and empowerment of ALL disabled people around the world. She is also currently building an online presence through The Heumann Perspective which can found on FacebookYouTube and Twitter.

More profile about the speaker
Judith Heumann | Speaker | TED.com
TEDxMidAtlantic

Judith Heumann: Our fight for disability rights -- and why we're not done yet

Judith Heumann: Engelli hakları için savaşımız -- ve bu savaşı neden hâlâ bitirmediğimiz

Filmed:
1,130,125 views

40 sene önce, Judith Heumann çığır açıcı bir protesto olan "Section 504" oturma eylemine öncülük etti. Bu eylemde engelli hakları aktivistleri federal bir binayı neredeyse bir ay boyunca işgal ettiler ve herkes için daha fazla erişilebilirlik istediler. Bu kişisel ve ilham verici konuşmada Heumann protestoların arkasındaki hikâyeleri anlatıyor ve bize 40 sene sonra bile yapılacak işlerin olduğunu hatırlatıyor.
- Disability rights activist
Judith Heumann is a lifelong advocate for the rights of disabled people. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I was borndoğmuş in 1947, a long time agoönce,
0
760
3080
1947 yılında, çok zaman önce, doğdum
00:17
and when I was 18 monthsay oldeski, I had polioçocuk felci.
1
5280
3760
ve 18 aylıkken çocuk felci oldum.
00:21
I was in an ironDemir lungakciğer for threeüç monthsay
2
9680
2896
Üç ay boyunca yapay akciğerle yaşadım
00:24
and in and out of the hospitalhastane
for threeüç yearsyıl.
3
12600
2520
ve üç sene boyunca hastaneye
girip çıkarak yaşadım.
00:27
Now, we had lots of neighborsKomşular
in our BrooklynBrooklyn neighborhoodKomşuluk,
4
15960
3416
Brooklyn mahallesinde
birçok komşumuz vardı
00:31
and some of them were really
very helpfulfaydalı for my parentsebeveyn.
5
19400
3320
ve bazıları ebeveynlerime
çok yardımcı oldular.
00:35
Some of them were really
afraidkorkmuş of contagionbulaşıcı hastalık,
6
23320
3696
Bazıları bulaşıcı bir şey olmasından
çok korkuyorlardı
00:39
and they wouldn'tolmaz even walkyürümek
in frontön of our houseev.
7
27040
3216
ve evimizin önünden
yürüyemezlerdi bile.
00:42
They would literallyharfi harfine
walkyürümek acrosskarşısında the streetsokak.
8
30280
2800
Gerçekten caddenin karşısına yürürlerdi.
00:45
I think this was a time
when my familyaile really beganbaşladı to realizegerçekleştirmek
9
33680
4976
Bence ailem benim engelimin
diğer insanlar için
00:50
what disabilitysakatlık meantdemek to some people:
10
38680
2456
ne demek olduğunu bu zaman öğrendi:
00:53
fearkorku.
11
41160
1200
korku.
00:55
And it wasn'tdeğildi even a sure thing
that I would livecanlı at home,
12
43080
4296
Evde yaşayacağım da kesin değildi.
00:59
althougholmasına rağmen I didn't learnöğrenmek about this
untila kadar I was 36 yearsyıl oldeski.
13
47400
3336
Ben bunu 36 yaşıma kadar
öğrenmemiş olsam da...
01:02
I was havingsahip olan a discussiontartışma
with my fatherbaba one night,
14
50760
2896
Babamla bir akşam bir tartışma yaşadık
01:05
and he said, "You know,
when you were two yearsyıl oldeski,
15
53680
3016
ve dedi ki, "Biliyor musun?
Sen iki yaşındayken
01:08
one of the doctorsdoktorlar
suggestedönerdi to your momanne and I
16
56720
2416
doktorların bir tanesi senin
bir enstitüde
01:11
that you livecanlı in an institutionkurum,
17
59160
2936
yaşamanı önerdi."
01:14
that they could just
go aheadönde with theironların liveshayatları
18
62120
2856
Böylece onlar hayatlarına
olduğu gibi devam edebilirdi
01:17
and raiseyükseltmek theironların kidsçocuklar
19
65000
1256
çocuklarını büyütebilirdi
01:18
and kindtür of be donetamam with havingsahip olan to dealanlaştık mı
with all the disability-relatedsakatlık ile ilgili things.
20
66280
5016
ve engellilik ile ilgili onca şey ile
ilgilenmek zorunda kalmazlardı.
01:23
I didn't believe my fatherbaba,
not because he was a liaryalancı,
21
71320
4096
Babama inanmadım,
yalancı olduğundan değil
01:27
but I'd never heardduymuş this storyÖykü,
22
75440
2336
ama bu hikâyeyi daha önce hiç duymamıştım.
01:29
and my motheranne in factgerçek validateddoğrulanmış that.
23
77800
2296
Ve annem bu hikâyeyi doğruladı.
01:32
She never wanted to tell me.
24
80120
2136
Bana hiç söylemek istememişti.
01:34
But in realitygerçeklik, I don't know why
I was really surprisedşaşırmış by this storyÖykü,
25
82280
4536
Ama aslında bu hikâyenin beni
neden şaşırttığını bilmiyorum.
01:38
because when I was fivebeş yearsyıl oldeski,
26
86840
2776
Çünkü ben beş yaşındayken
01:41
and my motheranne, like mothersanneler and fathersbabalar
all acrosskarşısında the UnitedAmerika StatesBirleşik,
27
89640
4256
ve annem, Amerika'daki
diğer anne babalar gibi,
01:45
was takingalma me to schoolokul to enrollkayıt,
28
93920
2776
beni okula kaydetmeye götürdü.
01:48
she pusheditilmiş my wheelchairtekerlekli sandalye to the schoolokul
in walkingyürüme distancemesafe to our houseev,
29
96720
4336
Yürüme mesafesinde olan okula kadar
tekerlekli sandalyemi sürdü,
01:53
pulledçekti the wheelchairtekerlekli sandalye
up the stepsadımlar into the schoolokul,
30
101080
3096
okulun merdivenlerinden
sandalyemi yukarı çekti
01:56
and we were greetedkarşıladı by the principalAsıl adı.
31
104200
2176
ve okulun müdürü tarafından karşılandık.
01:58
Not really greetedkarşıladı.
32
106400
1856
Aslında tam karşılanmadık.
02:00
But the principalAsıl adı said,
no, I couldn'tcould come to that schoolokul
33
108280
4576
Daha doğrusu müdür o okula
gidemeyeceğimi
02:04
because it wasn'tdeğildi accessibleulaşılabilir.
34
112880
2696
çünkü erişilebilir olmadığını söyledi.
02:07
But he told us not to worryendişelenmek,
35
115600
2376
Ama bize endişelenmememiz gerektiğini
02:10
because the BoardYönetim Kurulu of EducationEğitim in factgerçek
would sendgöndermek a teacheröğretmen to my houseev.
36
118000
5176
çünkü Eğitim Kurulu'nun evimize
bir öğretmen yollayacağını söyledi.
02:15
And they did
37
123200
1816
Ve yolladılar da.
02:17
for a totalGenel Toplam of two and a halfyarım hourssaatler
38
125040
3695
Bir haftada toplam sadece
02:20
a weekhafta.
39
128759
1217
iki buçuk saat.
02:22
(AudienceSeyirci murmursÜfürümleri)
40
130000
1256
(Mırıldanmalar)
02:23
But for good behaviordavranış,
41
131280
2056
Ama iyilik olsun diye
02:25
they threwattı in an occupationalMesleki therapistterapist
42
133360
3016
bana çok temel bir beceri olan
02:28
who taughtöğretilen me that very essentialgerekli skillbeceri
43
136400
2856
kanaviçeyi öğretecek bir
02:31
of cross-stitchingCross-Stitching.
44
139280
1440
ergoterapist yolladılar.
02:33
(LaughterKahkaha)
45
141280
1256
(Gülüşme)
02:34
I don't cross-stitchKanaviçe işi todaybugün.
46
142560
1336
Bugün kanaviçe yapamıyorum.
02:35
(LaughterKahkaha)
47
143920
2376
(Gülüşme)
02:38
I didn't actuallyaslında get to go to schoolokul
in a realgerçek buildingbina
48
146320
3696
Gerçek binalı bir okula gitme fırsatını
02:42
untila kadar I was ninedokuz yearsyıl oldeski,
49
150040
2136
dokuz yaşıma kadar bulamadım.
02:44
and then I was in classessınıflar
only with disabledengelli childrençocuklar
50
152200
3176
Daha sonra ise çoğunlukla engelli
olmayan çocukların bulunduğu
02:47
in a schoolokul that had
mainlyağırlıklı olarak nondisablednondisabled childrençocuklar.
51
155400
3216
bir okulda, sadece engelli
çocukların olduğu sınıflardaydım.
02:50
And in my classessınıflar,
52
158640
1856
Ve sınıflarımda
02:52
there were studentsöğrencilerin up to the ageyaş of 21.
53
160520
3200
21 yaşına kadar öğrenciler vardı.
02:56
And then, after 21,
54
164840
1856
Ve 21'den sonra
02:58
they wentgitti to something
calleddenilen shelteredkorunaklı workshopsatölyeler
55
166720
3336
korumalı işyerleri denilen
bir yere gittiler.
03:02
with menialadi work
56
170080
1616
Lüzumsüz işler yapmak için
03:03
and earningkazanma eitherya nothing
or belowaltında minimumasgari wageücret.
57
171720
3200
ve parasız çalışarak
ya da asgari ücret altında para kazanarak.
03:07
So I understoodanladım discriminationayrımcılık.
58
175480
3096
Ayrımcılığı anladım.
03:10
My parentsebeveyn understoodanladım discriminationayrımcılık.
59
178600
2776
Ebeveynlerim ayrımcılığı anladılar.
03:13
My parentsebeveyn camegeldi from GermanyAlmanya.
60
181400
2616
Ebeveynlerim Almanya'dan geldiler.
03:16
They were GermanAlmanca JewsYahudiler
who left in the 1930s,
61
184040
3696
1930'larda Holokost yüzünden
Almanya'yı terk eden
03:19
escapingkaçan the HolocaustHolokost.
62
187760
1480
Yahudiler arasındaydılar.
03:21
My parentsebeveyn lostkayıp familyaile
and they lostkayıp parentsebeveyn.
63
189920
3416
Ebeveynlerim ailelerini ve
ebeveynlerini kaybettiler.
03:25
BothHer ikisi de my parentsebeveyn lostkayıp
theironların parentsebeveyn in the HolocaustHolokost.
64
193360
3776
İkisi de ebeveynlerini
Holokost'ta kaybettiler.
03:29
And so they realizedgerçekleştirilen
65
197160
2176
Bu yüzden
03:31
that they could not be silentsessiz
66
199360
2096
benim hayatımda giden yanlış şeyler için
03:33
as things were going wrongyanlış
for me in my life.
67
201480
2680
sessiz kalmayacaklarını fark ettiler.
03:36
Not me personallyŞahsen,
68
204920
1376
Sadece benimkinde değil
03:38
but what was going on around me.
69
206320
2336
genel olarak etrafımda giden.
03:40
They learnedbilgili that because
I used a wheelchairtekerlekli sandalye,
70
208680
3296
Bunu öğrendiler çünkü
ben tekerlekli sandalye kullanıyordum
03:44
noneYok of the highyüksek schoolsokullar
in NewYeni YorkYork CityŞehir, in the entiretüm cityŞehir,
71
212000
3816
ve New York City'deki hiçbir lise
tekerlekli sandalye kullanımına
03:47
were wheelchairtekerlekli sandalye accessibleulaşılabilir,
72
215840
1896
açık değildi.
03:49
so what was supposedsözde to happenolmak
73
217760
2496
Böylece olması gereken
03:52
is I was supposedsözde to go
back ontoüstüne home instructiontalimat
74
220280
3256
diğer öğrencilerin de yaptığı gibi
ev eğitimine
03:55
alonguzun bir with manyçok other studentsöğrencilerin.
75
223560
2536
geri dönmekti.
03:58
So my parentsebeveyn bandedbantlı togetherbirlikte
with other parentsebeveyn.
76
226120
5176
Ebeveynlerim diğer ebeveynlerle
toplandılar.
04:03
They wentgitti to the BoardYönetim Kurulu of EducationEğitim
77
231320
2096
Eğitim Kurulu'na gittiler
04:05
and they demandedtalep that the BoardYönetim Kurulu of EdEd
make some of the highyüksek schoolsokullar accessibleulaşılabilir.
78
233440
4496
ve bazı okulları erişilebilir yapmaları
konusunda talepte bulundular.
04:09
And they did.
79
237960
1656
Ve oldu.
04:11
And so I and manyçok othersdiğerleri
80
239640
2376
Ben ve diğerleri
04:14
were finallyen sonunda ableyapabilmek to go to highyüksek schoolokul,
a regulardüzenli highyüksek schoolokul,
81
242040
3896
sonunda normal bir liseye gidebiliyorduk
04:17
and take regulardüzenli classessınıflar.
82
245960
1600
ve normal dersler görebiliyorduk.
04:20
So what happenedolmuş nextSonraki?
83
248520
2200
Sonra ne oldu?
04:23
I was learningöğrenme more and more
about what discriminationayrımcılık was,
84
251440
3416
Ayrımcılığın ne olduğunu gün geçtikçe
daha fazla öğreniyordum
04:26
and equallyaynı derecede importantönemli, I was learningöğrenme
that I neededgerekli to becomeolmak my ownkendi advocatesavunucu.
85
254880
4280
ve aynı derecede önemli olan, kendi
avukatım olmam gerektiğini öğreniyordum.
04:31
I was enteringgirme collegekolej,
Long IslandAda UniversityÜniversitesi,
86
259920
3456
Üniversiteye başlıyordum,
Long Island Üniversitesi'ne
04:35
and I had always wanted to be a teacheröğretmen,
87
263400
2416
ve hep öğretmen olmak istemiştim.
04:37
and so I minoredyan in educationEğitim
and I tookaldı all the appropriateuygun coursesdersler,
88
265840
5216
Bu yüzden eğitim alanında yan dal yaparak
tüm gerekli dersleri aldım.
04:43
and then when it was time
for me to go for my licenselisans,
89
271080
3896
Lisansımı alma zamanım geldiğinde
04:47
I had to take a writtenyazılı examsınav,
90
275000
2656
yazılı sınava girmem gerekiyordu
04:49
an oralOral examsınav
91
277680
1656
ve sözlü sınava
04:51
and a medicaltıbbi examsınav.
92
279360
1936
ve medikal sınava.
04:53
At that time, all threeüç of those examssınavları
93
281320
3216
O zamanlar, bu sınavların hepsi
04:56
were givenverilmiş in completelytamamen
inaccessibleerişilemez buildingsbinalar,
94
284560
3656
tamamen erişilebilir olmayan binalardaydı
05:00
so I had friendsarkadaşlar who carriedtaşınan me
up and down the stepsadımlar
95
288240
4256
bu yüzden arkadaşlarım beni
bu sınavlar için merdivenlerden
05:04
for these examssınavları,
96
292520
1576
aşağı ve yukarı taşıdılar,
05:06
not in a motorizedMotorlu wheelchairtekerlekli sandalye.
97
294120
1656
akülü tekerlekli sandalyede değil.
05:07
(LaughterKahkaha)
98
295800
1016
(Gülüşme)
05:08
In a manualManuel wheelchairtekerlekli sandalye.
99
296840
1480
Normal tekerlekli sandalyede.
05:11
But I passedgeçti my oralOral examsınav.
100
299440
2776
Sözlü sınavımı geçtim.
05:14
I passedgeçti my writtenyazılı examsınav.
101
302240
2160
Yazılı sınavımı geçtim.
05:16
My medicaltıbbi examsınav was something
completelytamamen differentfarklı.
102
304960
3680
Ama medikal sınavı çok başka bir şeydi.
05:21
One of the first questionssorular
the doctordoktor askeddiye sordu me
103
309600
3136
Doktorun bana sorduğu sorulardan ilki
05:24
was, could I please showgöstermek her
how I wentgitti to the bathroombanyo.
104
312760
5280
ona nasıl tuvalete gittiğimi göstermekti.
05:31
I was 22 yearsyıl oldeski
105
319720
1976
22 yaşındaydım.
05:33
and you know when you go
for any kindtür of an interviewröportaj,
106
321720
2576
Herhangi bir mülakata gireceğiniz zaman
05:36
you think about all the kindsçeşit
of questionssorular that people could asksormak you?
107
324320
3256
size sorulacak onca çeşit soruyu
düşünürsünüz ya...
05:39
(LaughterKahkaha)
108
327600
1696
(Gülüşme)
05:41
That was not one of them.
109
329320
1240
Bu hiçbiri değildi.
05:43
And I was freakedçıldırdı out in the first placeyer
110
331880
2576
Ve en başta korkmuştum
05:46
because I had heardduymuş
111
334480
1456
çünkü New York'ta
05:47
that there were actuallyaslında
no disabledengelli people usingkullanma wheelchairstekerlekli sandalye
112
335960
3496
öğretmen olan ve tekerlekli sandalye
kullanan kimse olmadığını
05:51
who were teachersöğretmenler in NewYeni YorkYork,
113
339480
1656
öğrenmiştim.
05:53
so eachher stepadım alonguzun bir the way
I was expectingbekliyor something badkötü.
114
341160
4176
Bu yüzden her adımda kötü bir şeyle
karşılaşmayı bekliyordum.
05:57
So I said to her,
115
345360
1896
Bu yüzden, öğretmenlerin öğrencilere
05:59
is it a requirementgereklilik
that teachersöğretmenler showgöstermek theironların studentsöğrencilerin
116
347280
2496
nasıl tuvalete gideceklerini
göstermesinin gerekli
06:01
how to go to the bathroombanyo?
117
349800
1280
olup olmadığını sordum.
06:04
If it is, I can do that.
118
352200
2000
Eğer öyleyse yapabilirdim.
06:07
So no surprisesürpriz,
119
355400
2216
Sürpriz olmadı
06:09
I was failedbaşarısız oldu
120
357640
1736
medikal sınavı
06:11
because I didn't passpas the medicaltıbbi.
121
359400
2416
geçemediğim için kaldım.
06:13
The officialresmi reasonneden
that I was deniedinkar my job
122
361840
3296
Reddedilmemin resmi nedeni
06:17
was paralysisfelç of poliomyelitisfelci
sequelaesekel of -- I'm sorry.
123
365160
6816
sekeli poliomyelit felci -- özür dilerim.
06:24
ParalysisFelç of bothher ikisi de loweralt limbsbacaklarda,
sequelaesekel of poliomyelitisfelci.
124
372000
4536
Bacaklarımın ikisinin de felç olması,
poliomyelit sekeli.
06:28
HonestlyDürüst olmak gerekirse, I didn't know
what the wordsözcük "sequelaesekel" meantdemek,
125
376560
2616
Doğrusu "sekeli" kelimesinin
anlamını bilmiyordum
06:31
so I wentgitti to the dictionarysözlük,
and it meantdemek "because of."
126
379200
3296
o yüzden sözlüğe baktım ve
"nedeniyle" demekti.
06:34
So I'd been deniedinkar my licenselisans
because I couldn'tcould walkyürümek.
127
382520
3200
Lisansımı alamadım çünkü
yürüyemiyordum.
06:38
So what was I going to do?
128
386600
2576
Ne yapacaktım?
06:41
This is a really importantönemli
time in my life,
129
389200
3056
Bu hayatımda çok önemli bir zamandı
06:44
because it would be the first time
130
392280
1936
çünkü sisteme, kendime,
06:46
that I really would be
challengingmeydan okuma the systemsistem, me,
131
394240
4496
karşı çıkacağım ilk zaman olacaktı.
06:50
and althougholmasına rağmen I was workingçalışma with a lot
of other friendsarkadaşlar who had disabilitiesEngelli
132
398760
3736
Beni bu konuda ilerlemem
için teşvik eden
06:54
who were encouragingteşvik edici me
to movehareket forwardileri with this,
133
402520
2576
engelli birçok başka arkadaşlarımla
çalışıyor olsam da
06:57
it was nonethelessyine de quiteoldukça frighteningkorkutucu.
134
405120
2576
bu gerçekten korkutucuydu.
06:59
But I was really very luckyşanslı.
135
407720
1576
Ama çok şanslıydım.
07:01
I had a friendarkadaş who was a disabledengelli studentÖğrenci
at Long IslandAda UniversityÜniversitesi
136
409320
4216
Long Island Üniversitesi'nde engelli
bir arkadaşım vardı
07:05
and was alsoAyrıca a stringerStringer
at the "NewYeni YorkYork TimesKez,"
137
413560
3256
ve aynı zamanda "New York Times"
gazetesinde muhabirdi.
07:08
and he was ableyapabilmek to get a reportermuhabir
138
416840
2656
Arkadaşım, ne olduğuyla
07:11
to writeyazmak a really good pieceparça
about what had happenedolmuş
139
419520
3896
ve neden yanlış olduğunu
düşündüğüyle ilgili
07:15
and why he thought
what had happenedolmuş was wrongyanlış.
140
423440
2400
yazı yazabilecek bir muhabire ulaştı.
07:18
The nextSonraki day there was an editorialyazı işleri
in the "NewYeni YorkYork TimesKez"
141
426600
4536
Bir sonraki gün "New York Times"
gazetesinde
07:23
with the titleBaşlık of
"Humanİnsan v. The BoardYönetim Kurulu of EducationEğitim"
142
431160
3296
"Human v. The Board of Education"
adında bir makale yayınlandı.
07:26
and the "NewYeni YorkYork TimesKez"
camegeldi out in supportdestek
143
434480
2296
"New York Times"
beni öğretmenlik lisansım için
07:28
of my gettingalma my teachingöğretim licenselisans.
144
436800
2096
desteklemeye başladı.
07:30
(ApplauseAlkış)
145
438920
3896
(Alkış)
07:34
And then the sameaynı day,
146
442840
1336
Ve aynı gün içinde,
07:36
I got a call from an attorneyavukat
who was writingyazı a bookkitap about civilsivil rightshaklar.
147
444200
4856
medeni haklarla ilgili kitap yazan
bir avukattan bir telefon aldım.
07:41
And he was callingçağrı me to interviewröportaj me,
148
449080
3296
Benimle röportaj yapmak için arıyordu.
07:44
and I was interviewinggörüşme him.
149
452400
2176
Ben de onunla röportaj yapıyordum,
07:46
He didn't know that.
150
454600
1296
o bunu bilmiyordu.
07:47
And at the endson of our discussiontartışma, I said,
151
455920
2736
Konuşmamızın sonunda dedim ki,
07:50
"Would you be willingistekli to representtemsil etmek me?
I want to suedava the BoardYönetim Kurulu of EducationEğitim."
152
458680
3936
"Eğitim Kurulu'na dava açarsam
beni temsil eder misin?"
07:54
And he said yes.
153
462640
1616
Ve evet dedi.
07:56
Now, sometimesara sıra I say that the starsyıldızlar
were alignedhizalanmış around this courtmahkeme casedurum,
154
464280
5536
Şimdi bazen bu mahkemede hiç olmayacak
bir şeyin olduğunu söylüyorum
08:01
because we had an amazingşaşırtıcı judgehakim:
155
469840
3456
çünkü inanılmaz bir yargıcımız vardı:
08:05
the first AfricanAfrika AmericanAmerikan
femalekadın federalfederal judgehakim --
156
473320
5216
ilk Afroamerikan kadın federal hakim --
08:10
(LaughterKahkaha)
157
478560
1656
(Gülüşme)
08:12
ConstanceConstance BakerBaker MotleyMotley.
158
480240
2496
Constance Baker Motley.
08:14
(ApplauseAlkış)
159
482760
5936
(Alkış)
08:20
And she knewbiliyordum discriminationayrımcılık
when she saw it.
160
488720
3936
Ve ayrımcılığı gördüğü anda anlıyordu.
08:24
(LaughterKahkaha)
161
492680
2576
(Gülüşme)
08:27
So she stronglyşiddetle encouragedteşvik the BoardYönetim Kurulu of EdEd
162
495280
3976
Eğitim Kurulu'nu bana bir tane daha
medikal sınav
08:31
to give me anotherbir diğeri medicaltıbbi examsınav,
163
499280
3296
vermesi konusunda teşvik etti.
08:34
whichhangi they did.
164
502600
1696
Ve onlar da verdiler.
08:36
And then I got my licenselisans,
165
504320
3016
Ve daha sonra lisansımı aldım.
08:39
and while it tookaldı a numbernumara of monthsay
166
507360
1736
Bir okul müdürünün bana iş vermesi
08:41
for me to actuallyaslında get a principalAsıl adı
to offerteklif me a job,
167
509120
3056
birkaç ayımı almış olsa da,
08:44
I finallyen sonunda did get a job
and I startedbaşladı teachingöğretim that falldüşmek
168
512200
3896
en sonunda bir iş buldum
ve o sonbaharda çalışmaya başladım:
08:48
in the sameaynı schoolokul that I had gonegitmiş to,
169
516120
2936
benim gittiğim aynı okulda,
08:51
secondikinci gradesınıf.
170
519080
1200
ikinci sınıflar için.
08:53
So --
171
521400
1216
Böylece ---
08:54
(ApplauseAlkış)
172
522640
3536
(Alkış)
08:58
That's a wholebütün other TEDTED Talk.
173
526200
1576
Bu bambaşka bir TED konuşması.
08:59
(LaughterKahkaha)
174
527800
1616
(Gülüşme)
09:01
But I was learningöğrenme as my friendsarkadaşlar were,
175
529440
4056
Ama arkadaşlarım gibi
09:05
and people I didn't know
around the countryülke,
176
533520
2496
ve ülkenin her tarafında
tanımadığım insanlar gibi
09:08
that we had to be our ownkendi advocatessavunucuları,
177
536040
3256
kendi avukatım olmam gerektiğini
öğreniyordum
09:11
that we neededgerekli to fightkavga back people'sinsanların viewgörünüm
178
539320
4256
ve insanların görüşlerine karşı
savaşmamız gerektiğini.
09:15
that if you had a disabilitysakatlık,
you neededgerekli to be curedtedavi,
179
543600
3336
Eğer engelliyseniz
iyileşmeniz gerekiyordu
09:18
that equalityeşitlik was not
partBölüm of the equationdenklem.
180
546960
3056
ve bu eşitlik denklemin
bir parçası değildi.
09:22
And we were learningöğrenme
from the CivilSivil RightsHakları MovementHareketi
181
550040
3296
Ve Yurttaşlık Hakları Hareketi'nden,
09:25
and from the Women'sKadın RightsHakları MovementHareketi.
182
553360
2136
Kadın Hakları Hareketi'nden öğreniyorduk.
09:27
We were learningöğrenme from them
about theironların activismaktivizm
183
555520
3176
Onların aktivizmlerinden
09:30
and theironların abilitykabiliyet to come togetherbirlikte,
184
558720
2016
bir araya gelme yeteneğini öğreniyorduk.
09:32
not only to discusstartışmak problemssorunlar
185
560760
2736
Sadece problemleri tartışmak için değil
09:35
but to discusstartışmak solutionsçözeltiler.
186
563520
1936
çözümleri de tartışmak için.
09:37
And what was borndoğmuş is what we call todaybugün
the DisabilitySakatlık RightsHakları MovementHareketi.
187
565480
4400
Ve bundan Engelli Hakları Hareketi doğdu.
09:42
So I'd like to tell you
a coupleçift of riddlesBilmeceler.
188
570800
2800
Bu yüzden size birkaç bilmece
söylemek istiyorum.
09:46
How manyçok people do you think it takes
189
574840
2240
Sizce Madison Caddesi'ndeki
09:50
to stop traffictrafik on MadisonMadison AvenueAvenue
190
578080
3776
iş çıkış saatindeki trafiği
09:53
duringsırasında rushacele hoursaat in NewYeni YorkYork CityŞehir?
191
581880
2536
durdurmak için kaç kişi gerekir?
09:56
Do you have a guesstahmin? How manyçok?
192
584440
1616
Bir tahmininiz var mı? Kaç kişi?
09:58
(AudienceSeyirci membersüyeler shoutNot out answerscevaplar)
193
586080
1715
(Seyirciler cevaplar söylüyor)
10:01
FiftyElli.
194
589360
1200
Elli.
10:03
One would be too little.
195
591520
1200
Bir çok küçük olurdu.
10:06
FiftyElli people.
196
594160
1256
Elli insan.
10:07
And there were no accessibleulaşılabilir paddyçeltik wagonsvagonlar,
197
595440
2736
Ve erişilebilir emniyet arabaları yoktu,
10:10
so they had to just kindtür of dealanlaştık mı with us.
198
598200
2736
bu yüzden bizimle uğraşmak zorundalardı.
10:12
(LaughterKahkaha)
199
600960
2296
(Gülüşme)
10:15
(ApplauseAlkış)
200
603280
1976
(Alkış)
10:17
But let me tell you anotherbir diğeri riddlebilmece.
201
605280
2336
Ama size başka bir bilmece sorayım.
10:19
How manyçok people does it take
to stop a busotobüs in NewYeni YorkYork CityŞehir
202
607640
4696
New York City'de, tekerlekli sandalyede
olduğunuz için sizi almayı reddeden
10:24
when they refuseçöp to let you on
because you're in a wheelchairtekerlekli sandalye?
203
612360
3560
bir otobüsü durdurmak için
kaç insan gerekir?
10:29
One. That is the right answerCevap.
204
617120
2376
Bir. Bu doğru cevap.
10:31
So what you have to do thoughgerçi
205
619520
2896
Bunun için yapmanız gereken
10:34
is take your wheelchairtekerlekli sandalye --
206
622440
1856
tekerlekli sandalyenizi alıp --
10:36
(LaughterKahkaha)
207
624320
2976
(Gülüşme)
10:39
SidleSokulmak in the right placeyer
right in frontön of the stepsadımlar
208
627320
3856
basamakların hemen önündeki
doğru yere yanaşmak
10:43
and give it a little pushit underneathaltında,
209
631200
3336
ve aşağıdan biraz ittirmek
10:46
and then theironların busotobüs can't movehareket.
210
634560
1776
ve böylece otobüsleri hareket edemez.
10:48
(LaughterKahkaha)
211
636360
3656
(Gülüşme)
10:52
Any of you who want
to learnöğrenmek how to do that,
212
640040
3536
Bunu yapmayı öğrenmek
isteyen birileri olursa,
10:55
talk to me after this.
213
643600
1216
sonra benimle konuşsun.
10:56
(LaughterKahkaha)
214
644840
1816
(Gülüşme)
10:58
In 1972, PresidentBaşkan NixonNixon
vetoedveto etti the RehabilitationRehabilitasyon ActYasası.
215
646680
6240
1972'de başkan Nixon rehabilitasyon
kanununu veto etti.
11:05
We protestedprotesto etti. He signedimzalı it.
216
653720
2640
Biz protesto ettik. O imzaladı.
11:09
Then the regulationsyönetmelik that neededgerekli
to be promulgatedyürürlüğe girmiştir to implementuygulamak that lawhukuk
217
657120
4976
Daha sonra bu kanunu yürürlüğe
sokmak için gereken yasalar
11:14
had not in factgerçek been signedimzalı.
218
662120
2416
aslında imzalanmadı.
11:16
We demonstratedgösterdi. They were signedimzalı.
219
664560
2360
Biz gösteri yaptık. İmzalandı.
11:19
And when the AmericansAmerikalılar
With DisabilitiesEngelli ActYasası, the ADAADA,
220
667680
3856
Ve Engelli Amerikalılar Kanunu (ADA),
11:23
our EmancipationKurtuluşu Proclamationİlanı ActYasası,
221
671560
3016
bizim Özgürlük Duyurma Kanunumuz,
11:26
lookedbaktı as thoughgerçi it mightbelki not
in factgerçek be passedgeçti in the HouseEv or SenateSenato,
222
674600
5416
Meclisten veya Senatodan geçmeyecek
gibi gözüktüğünde
11:32
disabledengelli people from all acrosskarşısında
the UnitedAmerika StatesBirleşik camegeldi togetherbirlikte
223
680040
4256
Amerika'nın her yanındaki
engelli insanlar toplandı
11:36
and they crawledsürünerek up the CapitolCapitol stepsadımlar.
224
684320
3560
ve Capitol basamaklarını
sürünerek çıktılar.
11:41
That was an amazingşaşırtıcı day,
225
689560
2736
O inanılmaz bir gündü
11:44
and the HouseEv and SenateSenato passedgeçti the ADAADA.
226
692320
3480
ve Meclisle Senato ADA kanununu geçirdi.
11:48
And then PresidentBaşkan BushBush signedimzalı the ADAADA.
227
696520
5456
Sonra başkan Bush ADA kanununu imzaladı.
11:54
It's a great pictureresim.
228
702000
1576
Çok güzel bir resim.
11:55
PresidentBaşkan BushBush signedimzalı the ADAADA
on the lawnçim of the WhiteBeyaz HouseEv.
229
703600
4056
Başkan Bush ADA kanununu
Beyaz Saray'ın çimenlerinde imzaladı.
11:59
It was an amazingşaşırtıcı day,
230
707680
1976
İnanılmaz bir gündü
12:01
and there are about 2,000 people there.
231
709680
2520
ve orada 2,000 kişi vardı.
12:05
It was JulyTemmuz 26, 1990.
232
713000
3960
26 Temmuz 1990 günüydü.
12:09
And one of the mostçoğu famousünlü
statementsifadeleri he had in his speechkonuşma
233
717720
3696
Ve konuşmasındaki en ünlü
kısım şuydu:
12:13
was, "Let the shamefulutanç verici wallsduvarlar
of exclusionhariç tutma finallyen sonunda come tumblingyuvarlanan down."
234
721440
5600
"Utanç verici dışlayan duvarların
nihayet yıkılmasına izin verin."
12:20
For any of you in the roomoda
235
728000
2056
Odadaki 50 yaş ya da üstü olanlar,
12:22
who are 50 or olderdaha eski,
or maybe or even 40 or olderdaha eski,
236
730080
3536
hatta 40 yaş ya da üstü olanlar,
12:25
you rememberhatırlamak a time when
there were no rampsrampalar on the streetssokaklar,
237
733640
3176
sokaklarda rampalar olmayan
zamanları hatırlarsınız,
12:28
when busesotobüsler were not accessibleulaşılabilir,
238
736840
2056
otobüslerin erişilebilir olmadığı,
12:30
when trainstrenler were not accessibleulaşılabilir,
239
738920
1976
trenlerin erişilebilir olmadığı,
12:32
where there were no wheelchair-accessibleTekerlekli sandalyeler için
bathroomsbanyolar in shoppingalışveriş yapmak mallsmerkezleri,
240
740920
3816
alışveriş merkezlerinde
erişilebilir tuvalet olmadığı,
12:36
where you certainlykesinlikle did not have
a signişaret languagedil interpreterTercüman,
241
744760
3136
işaret dili tercümanının
kesinlikle olmadığı,
12:39
or captioningaçıklamalı alt yazı, or brailleBraille
or other kindsçeşit of supportsdestekler.
242
747920
4176
ya da altyazının veya kabartma yazının
ya da diğer desteklerin.
12:44
These things have changeddeğişmiş,
243
752120
1936
Bunlar değişti
12:46
and they have inspiredyaratıcı the worldDünya.
244
754080
2656
ve dünyaya ilham verdi.
12:48
And disabledengelli people around the worldDünya
want lawsyasalar like we have,
245
756760
4816
Ve dünyanın her ucundaki engelli insanlar
bizdeki gibi kanunlar istiyorlar
12:53
and they want those lawsyasalar enforcedzorlanan.
246
761600
2240
ve bunların uygulanmalarını istiyorlar.
12:56
And so what we'vebiz ettik seengörüldü is something calleddenilen
247
764600
2816
Bizim burada gördüğümüz
12:59
the ConventionKongre on the RightsHakları
of PersonsKişi with DisabilitiesEngelli.
248
767440
3280
Engelli Hakları Sözleşmesi.
13:03
It is a treatyAntlaşması that was adoptedbenimsenen in 2006.
249
771160
3856
2006'da kabul edilen bir antlaşmaydı.
13:07
It's celebratingkutlama is 10-year-yıl anniversaryyıldönümü.
250
775040
3976
10. yıl dönümünü kutluyor.
13:11
More than 165 countriesülkeler
have joinedkatıldı this treatyAntlaşması.
251
779040
4440
165'ten fazla ülke bu antlaşmaya katıldı.
13:16
It is the first internationalUluslararası
humaninsan rightshaklar treatyAntlaşması
252
784160
4096
Bu anlaşma sadece engelli
insanlara odaklanan ilk uluslararası
13:20
fullytamamen focusedodaklı on disabledengelli people.
253
788280
2560
insan hakları antlaşmasıdır.
13:23
But I am sadüzgün to say that our US SenateSenato
254
791520
4136
Ama üzgünüm ki ABD Senatomuz
13:27
has failedbaşarısız oldu to recommendtavsiye etmek to our presidentDevlet Başkanı
that we ratifyonaylayan the treatyAntlaşması.
255
795680
5256
başkanımıza onaylaması için
tavsiye vermekte başarısız oldu.
13:32
We signedimzalı it in 2009,
256
800960
2936
Biz 2009'da imzaladık
13:35
but it doesn't come
into forcekuvvet untila kadar ratificationonaylanması,
257
803920
4216
ama onay olmadığı için uygulamaya giremedi
13:40
and the presidentDevlet Başkanı --
no presidentDevlet Başkanı can ratifyonaylayan a treatyAntlaşması
258
808160
3216
ve başkan, hiçbir başkan,
Senatonun izni olmadan
13:43
withoutolmadan the consentrazı olmak of the SenateSenato.
259
811400
2560
bir antlaşmayı onaylayamaz.
13:46
So we feel really stronglyşiddetle
260
814560
3456
ABD Senatosu'nun işini gerçekten
13:50
that our US SenateSenato needsihtiyaçlar to do its job,
261
818040
3536
yapması gerektiğini hissediyoruz ve
13:53
that our SenateSenato needsihtiyaçlar
to enableetkinleştirmek us as AmericansAmerikalılar
262
821600
4176
Senato'nun bize Amerikalılar olarak
olanak sağlaması gerektiğini hissediyoruz:
13:57
not only to be ableyapabilmek to assistyardımcı disabledengelli
people and governmentshükümetler around the worldDünya
263
825800
5136
sadece dünyanın etrafındaki hukûmetleri
ve engelli insanları yaptığımız
14:02
to learnöğrenmek about the good work
that we'vebiz ettik been doing,
264
830960
3856
iyi şeyler hakkında
bilgilendirmek için değil,
14:06
but it's equallyaynı derecede importantönemli
265
834840
2016
aynı zamanda
14:08
that disabledengelli people
have the sameaynı opportunitiesfırsatlar
266
836880
3816
engelli insanların
ülkemizdeki diğer insanlar gibi
14:12
to travelseyahat, studyders çalışma and work abroadyurt dışı
267
840720
3656
seyahat etmek, yurt dışında
okumak ve çalışmak için
14:16
as anyonekimse elsebaşka in our countryülke.
268
844400
2376
aynı fırsatlara sahip olsun diye.
14:18
And as long as manyçok countriesülkeler
don't have the sameaynı lawsyasalar as we do
269
846800
4136
Çoğu ülke bizimle aynı
kanunlara sahip olmadıkça
14:22
and don't enforcezorlamak them if they have them,
270
850960
2616
ve sahip olanlar bunları uygulamadıkça
14:25
opportunitiesfırsatlar for disabledengelli people
are more limitedsınırlı.
271
853600
3080
engelli insanlar için fırsatlar limitli.
14:29
When I travelseyahat abroadyurt dışı,
272
857840
1936
Ben yurt dışına seyahat ettiğimde,
14:31
I am always meetingtoplantı with disabledengelli womenkadınlar,
273
859800
2816
her zaman engelli kadınlarla tanışıyorum
14:34
and those womenkadınlar tell me storieshikayeleri
274
862640
2456
ve bu kadınlar bana
14:37
about how they experiencedeneyim
violenceşiddet and rapekolza
275
865120
4336
şiddet ve tecavüze uğradıklarını
anlatıyorlar
14:41
and how in manyçok casesvakalar
these formsformlar of violenceşiddet
276
869480
3656
ve bu şiddet formlarının
14:45
occurmeydana from familyaile membersüyeler
and people that they know,
277
873160
5496
aile üyelerinden ya da tanıdıkları hatta
onlar için çalışan insanlardan
14:50
who in factgerçek mayMayıs ayı be workingçalışma for them.
278
878680
2576
geldiğini söylüyorlar.
14:53
And frequentlysık sık these casesvakalar
are not adjudicatedmahkemelerine.
279
881280
3416
Genellikle bu davalara hüküm verilmiyor.
14:56
I meetkarşılamak disabledengelli people
280
884720
1976
İş teklifi alan
14:58
who have been offeredsunulan jobsMeslekler by businessesişletmeler
281
886720
4656
engelli insanlarla tanışıyorum.
15:03
because they livecanlı in a countryülke
where there's a quotaKota systemsistem,
282
891400
3376
Bu teklifler o ülkede bir kontenjan
sistemi olduğu için yapılıyor.
15:06
and in ordersipariş to avoidönlemek a fine,
283
894800
2536
Ceza parasından kaçınmak için
15:09
they will hirekiralama you
284
897360
2256
sizi işe alıyorlar
15:11
and then tell you,
285
899640
1256
ve sonra diyorlar ki
15:12
"You don't need to come to work
286
900920
1856
"İşe gelmene gerek yok
15:14
because we really don't need you
in the facilitytesis."
287
902800
3160
çünkü burada sana
aslında ihtiyacımız yok."
15:18
I have visitedziyaret institutionskurumlar
288
906800
2576
İdrar kokusunun çok güçlü olduğu
15:21
where the stenchpis koku of urineidrar is so stronggüçlü
289
909400
3856
enstitüleri ziyaret ettim.
15:25
that before you openaçık
the doorkapı of your vehiclearaç,
290
913280
3096
Koku o kadar güçlü ki
aracının kapısını açmadan
15:28
you're kindtür of pusheditilmiş back,
291
916400
2016
geriye çekiliyorsun.
15:30
and then gonegitmiş into those institutionskurumlar
292
918440
2816
Ve insanların gerekli desteklerle
15:33
where people should be livingyaşam
in the communitytoplum with appropriateuygun supportsdestekler
293
921280
4896
bir topluluk içinde yaşaması gereken
enstitülülere girdim.
15:38
and seengörüldü people almostneredeyse nakedçıplak,
294
926200
3056
Ve neredeyse çıplak olan insanlar gördüm,
15:41
people who are chemicallykimyasal olarak druggeduyuşturulmuş
295
929280
2496
kimyasal uyuşturucu almış insanlar,
15:43
and people who are livingyaşam
liveshayatları of despairumutsuzluk.
296
931800
2480
umutsuz bir hayat yaşayan insanlar.
15:47
These are some of the things that the US
needsihtiyaçlar to be doing more to correctdoğru.
297
935120
5320
Bunlar ABD'nin doğru yapması gereken
şeylerden birkaçı.
15:53
We know discriminationayrımcılık when we see it,
298
941240
3176
Ayrımcılığı gördüğümüzde anlıyoruz
15:56
and we need to be fightingkavga it togetherbirlikte.
299
944440
2040
ve bunun için birlikte savaşmalıyız.
15:59
So what is it that we can
be doing togetherbirlikte?
300
947120
3160
Birlikte yapabileceğimiz şey ne peki?
16:03
I encourageteşvik etmek you all to recognizetanımak
301
951320
2776
Sizi şunun farkına varmaya
teşvik ediyorum:
16:06
that disabilitysakatlık is a familyaile
you can joinkatılmak at any pointpuan in your life.
302
954120
5160
engellilik hayatınızın her aşamasında
katılabileceğiniz bir aile.
16:12
I'd like to see by a showgöstermek of handseller
how manyçok of you have ever brokenkırık a bonekemik?
303
960040
4480
Hiçbir kemiğinizi kırdınız mı?
Lütfen el kaldırın.
16:18
And then, when you leaveayrılmak todaybugün, I'd like
you to maybe writeyazmak a coupleçift of sentencescümleler
304
966800
4776
Bugün buradan ayrılınca sizden
o süreçte hayatın sizin için nasıl
16:23
about what that perioddönem of time
has been like for you,
305
971600
3856
olduğuna dair birkaç cümle
yazmanızı istiyorum.
16:27
because frequentlysık sık I hearduymak from people,
306
975480
2536
Çünkü insanlardan çoğu zaman
şunu duyuyorum:
16:30
"You know, I couldn'tcould do this,
I couldn'tcould do that.
307
978040
3016
"Bunu yapamazdım, onu yapamazdım.
16:33
People talkedkonuştuk to me differentlyfarklı olarak.
They actedhareket differentlyfarklı olarak towardskarşı me."
308
981080
4296
İnsanlar benimle farklı konuşurlardı.
Bana karşı farklı davranırlardı."
16:37
And that's what I see
and other disabledengelli people see
309
985400
3856
Bu benim ve diğer engelli
insanların açıkça
16:41
in flashingyanıp sönen lettersharfler.
310
989280
1560
gördüğümüz şeyler.
16:43
But we -- you in this roomoda,
311
991520
2736
Ama biz -- bu odadaki siz,
16:46
people listeningdinleme
and watchingseyretme this TEDTED Talk --
312
994280
3216
bu TED konuşmasını dinleyen
ve izleyen insanlar --
16:49
togetherbirlikte we can make a differencefark.
313
997520
3136
biz birlikte bir fark yaratabiliriz.
16:52
TogetherBirlikte we can speakkonuşmak up for justiceadalet.
314
1000680
3080
Birlikte adalet için
sesimizi yükseltebiliriz.
16:56
TogetherBirlikte we can help changedeğişiklik the worldDünya.
315
1004280
2840
Birlikte dünyayı değiştirmek için
yardım edebiliriz.
16:59
Thank you. I have to go catchyakalamak my busotobüs.
316
1007960
2576
Teşekkürler.
Gidip otobüsümü yakalamam lazım.
17:02
(ApplauseAlkış)
317
1010560
6440
(Alkış)
Translated by Begum Tuglu
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Judith Heumann - Disability rights activist
Judith Heumann is a lifelong advocate for the rights of disabled people.

Why you should listen

Judith (Judy) Heumann contracted polio in 1949 in Brooklyn, NY and began to experience discrimination at five years old when she was denied the right to attend school because she was a "fire hazard." Her parents played a strong role in fighting for her rights as a child. Heumann determined that she, working in collaboration with other disabled people, had to play an increasing advocacy role as she and others experienced continuous discrimination because of their disabilities. She is now an internationally recognized leader in the disability rights community and a lifelong civil rights advocate. As a Senior Fellow at the Ford Foundation, she is currently working to help advance the inclusion of disability in the Foundation’s work and is leading a project to advance the inclusion of disabled people in the media.  

President Obama appointed Heumann as the first Special Advisor for International Disability Rights at the US Department of State, where she served from 2010-2017. Prior to this position, she served as the Director for the Department on Disability Services for the District of Columbia, where she was responsible for the Developmental Disability Administration and the Rehabilitation Services Administration.

From June 2002- 2006, Heumann served as the World Bank's first Adviser on Disability and Development. In this position, she led the World Bank's disability work to expand the Bank’s knowledge and capability to work with governments and civil society on including disability in the global conversation. From 1993 to 2001, Heumann served in the Clinton Administration as the Assistant Secretary for the Office of Special Education and Rehabilitative Services in the Department of Education. She was also responsible for the implementation of legislation at the national level for programs in special education, disability research, vocational rehabilitation and independent living, serving more than 8 million youth and adults with disabilities.

Heumann graduated from Long Island University in Brooklyn, NY in 1969 and received her Master’s in Public Health from the University of California at Berkeley in 1975. Her goal in life is to continue to advance the rights and empowerment of ALL disabled people around the world. She is also currently building an online presence through The Heumann Perspective which can found on FacebookYouTube and Twitter.

More profile about the speaker
Judith Heumann | Speaker | TED.com