ABOUT THE SPEAKER
Ernesto Sirolli - Sustainable development expert
Ernesto Sirolli got his start doing aid work in Africa in the 70's -- and quickly realised how ineffective it was.

Why you should listen

Ernesto Sirolli is a noted authority in the field of sustainable economic development and is the Founder of the Sirolli Institute, an international non-profit organization that teaches community leaders how to establish and maintain Enterprise Facilitation projects in their community. The Institute is now training communities in the USA, Canada, Australia, England and Scotland.

In 1985, he pioneered in Esperance, a small rural community in Western Australia, a unique economic development approach based on harnessing the passion, determination, intelligence, and resourcefulness of the local people. The striking results of "The Esperance Experience" have prompted more than 250 communities around the world to adopt responsive, person-centered approaches to local economic development similar to the Enterprise Facilitation® model pioneered in Esperance.

More profile about the speaker
Ernesto Sirolli | Speaker | TED.com
TEDxEQChCh

Ernesto Sirolli: Want to help someone? Shut up and listen!

Ernesto Sirolli: Birine yardım etmek mi istiyorsun? Kapa çeneni ve dinle!

Filmed:
3,300,101 views

Bütün iyi niyetli yardım kuruluşu çalışanları bir problemden haberdar olduklarında; gidip sorunu halledebileceklerini düşünür. Bu, Ernseto Sirolli'nin eğlenceli ve coşkulu konuşmasında, çaylaklara, insanlara yardım etmenin ilk adımı olarak dinlemek ve onların kendi girişimci ruhlarından faydalanabilmesini öneriyor. Ernesto'nun bu tavsiyesi bütün girişimcilere yardım edecektir.
- Sustainable development expert
Ernesto Sirolli got his start doing aid work in Africa in the 70's -- and quickly realised how ineffective it was. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:17
Everything I do, and everything I do professionallyprofesyonel olarak --
0
1235
3479
Yaptığım her şey yani profesyonel olarak yaptığım
00:20
my life -- has been shapedbiçimli
1
4714
3985
hayatımdaki her şey
00:24
by sevenYedi yearsyıl of work as a younggenç man in AfricaAfrika.
2
8699
5824
Afrika'da genç birisi olarak çalıştığım yedi yıl boyunca şekillendi.
00:30
From 1971 to 1977 --
3
14523
3521
1971'den 1977'e kadar
00:33
I look younggenç, but I'm not — (LaughterKahkaha) --
4
18044
3880
Genç görünüyorum, ama genç değilim --(Gülüşmeler)
00:37
I workedişlenmiş in ZambiaZambiya, KenyaKenya, IvoryFildişi CoastSahil, AlgeriaCezayir, SomaliaSomali,
5
21924
4933
Zambia, Kenya, Fildişi Sahili, Cezayir, Somali'de çalıştım
00:42
in projectsprojeler of technicalteknik cooperationişbirliği with AfricanAfrika countriesülkeler.
6
26857
4217
Afrika ülkelerinin beraberliğinde teknik iş birliği projelerinde çalıştım.
00:46
I workedişlenmiş for an Italianİtalyanca NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ,
7
31074
3118
Bir İtalyan STK (Sivil Toplum Kuruluşu) için çalıştım
00:50
and everyher singletek projectproje that we setset up in AfricaAfrika
8
34192
6150
ve Afrika'da kurduğumuz her bir proje
00:56
failedbaşarısız oldu.
9
40342
3444
başarısız oldu.
00:59
And I was distraughtperişan.
10
43786
4144
Ve ben perişan oldum.
01:03
I thought, ageyaş 21, that we Italiansİtalyanlar were good people
11
47930
4248
21 yaşımdayken, "Biz, İtalyanlar iyi insanlarız
01:08
and we were doing good work in AfricaAfrika.
12
52178
3382
ve Afrikada gayet iyi işler yapıyoruz." diye düşünüyordum,
01:11
InsteadBunun yerine, everything we touchedmüteessir we killedöldürdü.
13
55560
7013
"Dokunduğumuz her şeyi mahvettiğimiz" gerçeği yerine.
01:18
Our first projectproje, the one that has inspiredyaratıcı my first bookkitap,
14
62573
5103
Benim ilk kitabıma ilham veren, bizim ilk projemiz:
01:23
"RipplesDalgaların from the ZambeziZambezi,"
15
67676
2888
"Zambezi nehrinin küçük dalgalanmaları" adında
01:26
was a projectproje where we Italiansİtalyanlar
16
70564
2565
biz İtalyanlar'ın bir projesiydi.
01:29
decidedkarar to teachöğretmek ZambianZambiya people how to growbüyümek foodGıda.
17
73129
5921
Zambiya insanlarına nasıl tarım yapacaklarını öğretecektik.
01:34
So we arrivedgeldi there with Italianİtalyanca seedstohumlar in southerngüney ZambiaZambiya
18
79050
4349
Her neyse, Güney Zambiya'ya elimizde İtalyan tohumları ile
01:39
in this absolutelykesinlikle magnificentmuhteşem valleyvadi
19
83399
3480
inanılmaz güzellikteki
01:42
going down to the ZambeziZambezi RiverNehir,
20
86879
3253
Zambezi nehrinin aşağıya doğru aktığı vadiye vardık
01:46
and we taughtöğretilen the localyerel people how to growbüyümek Italianİtalyanca tomatoesdomates
21
90132
3628
ve sonra yerel insanlara nasıl İtalyan domateslerini yetiştirebileceklerini öğrettik
01:49
and zucchiniKabak and ...
22
93760
2791
ve kabak ve...
01:52
And of coursekurs the localyerel people had absolutelykesinlikle no interestfaiz
23
96551
2195
ve tabii ki yerel insanlar kesinlikle yaptığımız bu işle
01:54
in doing that, so we paidödenmiş them to come and work,
24
98746
2915
hiç ilgilenmediler, ardından gelip çalışmaları için ödeme yaptık
01:57
and sometimesara sıra they would showgöstermek up. (LaughterKahkaha)
25
101661
4135
ve bazı zamanlarda ortaya çıkmaya başladılar --(Gülüşmeler)
02:01
And we were amazedşaşırmış that the localyerel people,
26
105796
2727
Biz yerel insanlara şaşıp kalmıştık
02:04
in suchböyle a fertilebereketli valleyvadi, would not have any agriculturetarım.
27
108523
3087
böyle güzel vadide, hiç tarımın olmamasına çok şaşırmıştık.
02:07
But insteadyerine of askingsormak them how come they were not
28
111610
3208
Yerel insanlara "Neden hiç bir şey yetişmediğine" dair sormak yerine
02:10
growingbüyüyen anything, we simplybasitçe said, "Thank God we're here." (LaughterKahkaha)
29
114818
4022
sadece: "Allah'a şükür, biz buradayız." dedik. --(Gülüşmeler)
02:14
"Just in the nickNick of time to savekayıt etmek the ZambianZambiya people from starvationaçlık."
30
118840
4668
"Küçük bir zaman diliminde, Zambiya insanlarını açlıktan kurtarıyorduk"
02:19
And of coursekurs, everything in AfricaAfrika grewbüyüdü beautifullygüzel.
31
123508
3460
ve tabii ki, Afrika'daki her şey çok güzelce yetişti.
02:22
We had these magnificentmuhteşem tomatoesdomates. In Italyİtalya, a tomatodomates
32
126968
2658
İnanılmaz domatesler topladık. İtalya'da şu büyüklükteyken,
02:25
would growbüyümek to this sizeboyut. In ZambiaZambiya, to this sizeboyut.
33
129626
3609
Zambiya'da böyle kocaman yetişti.
02:29
And we could not believe, and we were tellingsöylüyorum the ZambiansZambians,
34
133235
2821
Biz buna inanamamıştık, Zambiyalılara diyorduk ki:
02:31
"Look how easykolay agriculturetarım is."
35
136056
2472
"Bak, tarım yapmak ne de kolaymış"
02:34
When the tomatoesdomates were niceGüzel and ripeolgun and redkırmızı,
36
138528
3011
Domatesler güzel, olgun ve kırmızıyken
02:37
overnightbir gecede, some 200 hipposSuaygırları camegeldi out from the rivernehir
37
141539
3428
bir gece ansızın, nehrin öte yakasından 200 su aygırı ortaya çıktı
02:40
and they ateyemek yedi everything. (LaughterKahkaha)
38
144967
4003
ve bütün her şeyi yediler (Gülüşmeler)
02:44
And we said to the ZambiansZambians, "My God, the hipposSuaygırları!"
39
148970
4584
Ve biz Zambiyalılara diyorduk ki: "Aman Allah'ım, su aygırları!"
02:49
And the ZambiansZambians said, "Yes, that's why we have no agriculturetarım here." (LaughterKahkaha)
40
153554
5681
ve Zambiyalılar dediler ki: "Evet, işte burada tarım olmamasının sebebi"
02:55
"Why didn't you tell us?""You never askeddiye sordu."
41
159235
6252
-"Neden bunu daha önce söylemediniz?" -"Hiç sormadınız ki."
03:01
I thought it was only us Italiansİtalyanlar blunderingyaralanmalardan around AfricaAfrika,
42
165487
5088
Afrika'nın etrafında beceriksizce dolananların sadece İtalyanlar olduğunu düşünmüştüm
03:06
but then I saw what the AmericansAmerikalılar were doing,
43
170575
2744
ama sonra Amerikalılar'ın yaptıklarını gördüm
03:09
what the Englishİngilizce were doing, what the FrenchFransızca were doing,
44
173319
2736
İngilizler'in neler yaptıklarını, Fransızlar'ın neler yaptıklarını
03:11
and after seeinggörme what they were doing,
45
176055
2593
ve onların neler yaptıklarını gördükten sonra
03:14
I becameoldu quiteoldukça proudgururlu of our projectproje in ZambiaZambiya.
46
178648
3359
Zambiya'daki projemiz hakkında gayet gururlanır hale geldim
03:17
Because, you see, at leasten az we fedfederasyon the hipposSuaygırları.
47
182007
4989
Çünkü, gördüğünüz gibi biz en azından su aygırlarını besleyebilmiştik
03:22
You should see the rubbishçöp — (ApplauseAlkış) --
48
186996
4247
Saçmalıkları bir görmelisiniz -- (Alkış)
03:27
You should see the rubbishçöp that we have bestowedihsan
49
191243
2494
Masum Afrika insanının maruz kaldığı,
03:29
on unsuspectingmasum AfricanAfrika people.
50
193737
1800
ipe sapa gelmez şeyleri bir görmelisiniz.
03:31
You want to readokumak the bookkitap,
51
195537
1576
Bir kitap okumak isterseniz
03:33
readokumak "DeadÖlü AidYardım," by DambisaDambisa MoyoMoyo,
52
197113
4931
Zambiyalı kadın ekonomist
03:37
ZambianZambiya womankadın economistiktisatçı.
53
202044
3007
Dambisa Moyo'nun "Dead Aid" (Ölü Yardım) kitabını okuyun.
03:40
The bookkitap was publishedyayınlanan in 2009.
54
205051
2370
2009 yılında yayımlanmış.
03:43
We WesternWestern donordonör countriesülkeler have givenverilmiş the AfricanAfrika continentkıta
55
207421
4574
Biz Batılı bağışçı ülkeler Afrika kıtasına son 50 yıl içinde
03:47
two trilliontrilyon AmericanAmerikan dollarsdolar in the last 50 yearsyıl.
56
211995
4993
tam iki trilyon Amerikan doları bağışlamışız,
03:52
I'm not going to tell you the damagehasar that that moneypara has donetamam.
57
216988
3825
Size bu parayla verdiğimiz zarardan bahsetmeyeceğim.
03:56
Just go and readokumak her bookkitap.
58
220813
2188
Sadece gidin ve onun kitabını okuyun.
03:58
ReadOkuma it from an AfricanAfrika womankadın, the damagehasar that we have donetamam.
59
223001
8363
Afrikalı bir kadından, verdiğimiz zararı okuyun
04:07
We WesternWestern people are imperialistemperyalist, colonialistsömürgeci missionariesmisyonerler,
60
231364
5967
Biz Batılı insanlar emperyalist, sömürgeci, misyoneriz
04:13
and there are only two waysyolları we dealanlaştık mı with people:
61
237331
3314
ve insanlarla anlaşmanın yanlızca iki yolu var:
04:16
We eitherya patronizetenezzül them, or we are paternalisticataerkil.
62
240645
4389
Onlara ya dayatmacı (Patronize) ya da babacan(Paternalistic) davranabiliriz.
04:20
The two wordskelimeler come from the LatinLatin rootkök "paterPater,"
63
245034
3104
[İngilizce'de] İki kelimenin kökü de 'pater'den geliyor
04:24
whichhangi meansanlamına geliyor "fatherbaba."
64
248138
2230
anlamı "baba" olan.
04:26
But they mean two differentfarklı things.
65
250368
3853
Lakin iki farklı şeyi kastediyorlar.
04:30
PaternalisticAtaerkil, I treattedavi etmek anybodykimse from a differentfarklı culturekültür
66
254221
3361
Babacan (Paternalistik): Farklı kültürden her kimse
04:33
as if they were my childrençocuklar. "I love you so much."
67
257582
5803
benim çocuklarımmış gibi davranırım. "Sizleri çok seviyorum"
04:39
PatronizingTepeden, I treattedavi etmek everybodyherkes from anotherbir diğeri culturekültür
68
263385
4507
Dayatmacı (Patronizing): Farklı kültürden her kimseye
04:43
as if they were my servantsHizmetçiler.
69
267892
2398
benim hizmetçilerimmiş gibi davranırım.
04:46
That's why the whitebeyaz people in AfricaAfrika are calleddenilen "bwanaBwana," bosspatron.
70
270290
6071
Bu sebepten beyaz insanlar Afrika'da "bwana" diye çağırılır, "patron" yani...
04:52
I was givenverilmiş a slaptokat in the faceyüz readingokuma a bookkitap,
71
276361
3583
Suratıma bir tokat yemiştim, okuduğum:
04:55
"SmallKüçük is BeautifulGüzel," writtenyazılı by SchumacherSchumacher, who said,
72
279944
4967
Schumacher tarafından yazılmış: "Small is Beautiful"u (Küçük Güzeldir) okurken ve diyor ki:
05:00
aboveyukarıdaki all in economicekonomik developmentgelişme, if people
73
284911
2958
"ekonomik gelişmede her şeyden önce, eğer insanlar
05:03
do not wishdilek to be helpedyardım etti, leaveayrılmak them aloneyalnız.
74
287869
4555
onlara yardımcı olunmasını istemezse, onları yalnız bırakın"
05:08
This should be the first principleprensip of aidyardım.
75
292424
2827
Bu yardımın ilk temel prensibi olmalıdır.
05:11
The first principleprensip of aidyardım is respectsaygı.
76
295251
3686
Yardımın ilk kuralı, saygıdır.
05:14
This morningsabah, the gentlemanbeyefendi who openedaçıldı this conferencekonferans
77
298937
2528
Bu sabah, konferansın açılışını gerçekleştiren beyefendi
05:17
layyatırmak a stickÇubuk on the floorzemin, and said,
78
301465
3801
yere bir çubuk koydu ve dedi ki:
05:21
"Can we -- can you imaginehayal etmek a cityŞehir
79
305266
4258
"Yapabilir miyiz -- Bir şehir düşünebilir misiniz ki:"
05:25
that is not neocolonialneoliberalizmin?"
80
309524
3922
"Neo-Sömürgeci olmasın?"
05:29
I decidedkarar when I was 27 yearsyıl oldeski
81
313446
4153
27 yaşıma geldiğimde,
05:33
to only respondyanıtlamak to people,
82
317599
4207
insanlara sadece cevap vermeye karar verdim
05:37
and I inventedicat edildi a systemsistem calleddenilen EnterpriseKurumsal FacilitationKolaylaştırma,
83
321806
4424
ve 'Teşebbüsü Basitleştirme' adını koyduğum bir sistem geliştirdim:
05:42
where you never initiatebaşlatmak anything,
84
326230
3375
hiçbir şey başlatmadığınız,
05:45
you never motivatemotive etmek anybodykimse, but you becomeolmak a servanthizmetçi
85
329605
4222
hiç kimseye motivasyon vermediğiniz ama yerel tutkunun hizmetçisi,
05:49
of the localyerel passiontutku, the servanthizmetçi of localyerel people
86
333827
3561
yerel insanların hizmetçisi olduğunuz,
05:53
who have a dreamrüya to becomeolmak a better personkişi.
87
337388
4398
daha iyi bir insan olmayı hayal edenlere odaklanan bir şey.
05:57
So what you do -- you shutkapamak up.
88
341786
4409
Bunun için ne yapmanız gerekiyor: -- Çenenizi kapatın,
06:02
You never arrivevarmak in a communitytoplum with any ideasfikirler,
89
346195
3712
Bir topluluğu herhangi bir fikirle gitmeyin,
06:05
and you sitoturmak with the localyerel people.
90
349907
4439
yerel insanla beraber oturun.
06:10
We don't work from officesbürolar.
91
354346
2192
Biz ofislerden çalışmayız
06:12
We meetkarşılamak at the cafeCafe. We meetkarşılamak at the pubpub.
92
356538
3966
Kafede buluşuruz, pablarda buluşuruz.
06:16
We have zerosıfır infrastructurealtyapı.
93
360504
3315
Hiç altyapımız yoktu.
06:19
And what we do, we becomeolmak friendsarkadaşlar,
94
363819
3327
Ve ne yaptık: Sadece, ardakaş olduk
06:23
and we find out what that personkişi wants to do.
95
367146
4760
ve o kişinin ne yapmak istediğini bulduk.
06:27
The mostçoğu importantönemli thing is passiontutku.
96
371906
1858
En önemlisi tutkudur.
06:29
You can give somebodybirisi an ideaFikir.
97
373764
2240
Birisine bir fikir verirsiniz.
06:31
If that personkişi doesn't want to do it,
98
376004
1622
Eğer o insan yapmak istemezse,
06:33
what are you going to do?
99
377626
3681
siz daha ne yapacaksınız?
06:37
The passiontutku that the personkişi has for her ownkendi growthbüyüme
100
381307
4546
Bir kadının kendi gelişimi için tutkuya sahip olması
06:41
is the mostçoğu importantönemli thing.
101
385853
1726
en önemli şeydir.
06:43
The passiontutku that that man has for his ownkendi personalkişisel growthbüyüme
102
387579
4557
Bir erkeğin kendi kişisel gelişimi için tutkuya sahip olması
06:48
is the mostçoğu importantönemli thing.
103
392136
1665
en önemli şeydir.
06:49
And then we help them to go and find the knowledgebilgi,
104
393801
3087
Sonra biz gidip, bilgiyi bulmalarına yardım ettik
06:52
because nobodykimse in the worldDünya can succeedbaşarılı olmak aloneyalnız.
105
396888
5469
çünkü dünyadaki hiç kimse tek başına başaramaz.
06:58
The personkişi with the ideaFikir mayMayıs ayı not have the knowledgebilgi,
106
402357
2719
Fikri olan kişi, bilgiye sahip olmayabilir,
07:00
but the knowledgebilgi is availablemevcut.
107
405076
2138
ama bilgi ulaşılabilirdir.
07:03
So yearsyıl and yearsyıl agoönce, I had this ideaFikir:
108
407214
3859
Yıllar yılı önce, şöyle bir fikir geldi:
07:06
Why don't we, for oncebir Zamanlar, insteadyerine of arrivinggelen in the communitytoplum
109
411073
4166
Neden bir kez olsa bile, topluluğa gidip
07:11
to tell people what to do, why don't, for oncebir Zamanlar,
110
415239
4703
onlara ne yapacaklarını söylemeden; Neden bir kez de olsa
07:15
listen to them? But not in communitytoplum meetingstoplantılar.
111
419942
4825
onları dinlemiyoruz? Ama zümre toplantılarıyla değil.
07:20
Let me tell you a secretgizli.
112
424767
4914
Size bir sır vereyim.
07:25
There is a problemsorun with communitytoplum meetingstoplantılar.
113
429681
4345
Zümre toplantılarında bir sorun vardır.
07:29
EntrepreneursGirişimciler never come,
114
434026
3706
Girişimciler asla katılmaz
07:33
and they never tell you, in a publichalka açık meetingtoplantı,
115
437732
3172
ve halka açık toplantılarda kendi paralarıyla ne yapmak istediklerini
07:36
what they want to do with theironların ownkendi moneypara,
116
440904
3616
veya fark ettikleri fırsatları
07:40
what opportunityfırsat they have identifiedtespit.
117
444520
3829
size hiç söylemezler.
07:44
So planningplanlama has this blindkör spotyer.
118
448349
4924
Yani, planlama bu kör noktaları içerir.
07:49
The smartestzeki people in your communitytoplum you don't even know,
119
453273
4291
Topluluğun içindeki en akıllı insanları dahi bilemezsiniz,
07:53
because they don't come to your publichalka açık meetingstoplantılar.
120
457564
7840
çünkü, onlar sizin halka açık toplantılarınıza gelmez.
08:01
What we do, we work one-on-oneteke tek,
121
465404
3960
Ne yaptık, biz bire bir çalıştık,
08:05
and to work one-on-oneteke tek, you have to createyaratmak
122
469364
1713
bire bir çalışmak için, oluşturmanız gereken
08:06
a socialsosyal infrastructurealtyapı that doesn't existvar olmak.
123
471077
2675
daha önce hiç yapılmamış olan bir sosyal altyapı oluşturmanız gerekir.
08:09
You have to createyaratmak a newyeni professionmeslek.
124
473752
2572
Yeni bir uzmanlık alanı oluşturmak zorundasınız.
08:12
The professionmeslek is the familyaile doctordoktor of enterpriseKurumsal,
125
476324
5504
Bu alan, girişimin aile doktorudur.
08:17
the familyaile doctordoktor of business, who sitsoturur with you
126
481828
3571
İşin aile doktoru, senin evinde, mutfağında, kafede
08:21
in your houseev, at your kitchenmutfak tabletablo, at the cafeCafe,
127
485399
3125
senin yanında oturur
08:24
and helpsyardım eder you find the resourceskaynaklar to transformdönüştürmek your passiontutku
128
488524
4038
ve tutkunu gerçeğe dönüştürecek
08:28
into a way to make a livingyaşam.
129
492562
2393
kaynakları bulmanıza yardımcı olur.
08:30
I startedbaşladı this as a tryoutdeneme in EsperanceEsperance, in WesternWestern AustraliaAvustralya.
130
494955
5321
Bunu denemeye batı Avustralya, Esperance'de başladım
08:36
I was a doing a PhPH.D. at the time,
131
500276
2252
O zamanlar, doktoramı yapmaktaydım,
08:38
tryingçalışıyor to go away from this patronizingtepeden bullshitsaçmalık
132
502528
4323
'Dayatma'(Patronizing) saçmalığından
kaçış yolunu bulmaya çalışıyordum
08:42
that we arrivevarmak and tell you what to do.
133
506851
3812
hani şu ne yapmanız gerektiğini söyleyen.
08:46
And so what I did in EsperanceEsperance that first yearyıl
134
510663
4580
Esperance'de ilk yılda yaptığım
08:51
was to just walkyürümek the streetssokaklar, and in threeüç daysgünler
135
515243
4626
sadece sokaklarda yürümek oldu ve üç gün içinde
08:55
I had my first clientmüşteri, and I helpedyardım etti this first guy
136
519869
2894
ilk müşterimi kabul ettim, ilk kişiye yardım ettim
08:58
who was smokingsigara içmek fishbalık from a garagegaraj, was a MaoriMaori dili guy,
137
522763
4545
bu kişi Maori'ydi(Yeni Zellanda yerlisi), garajındaki balık tütsülüyordu;
09:03
and I helpedyardım etti him to sellsatmak to the restaurantrestoran in PerthPerth,
138
527308
3305
bunu Perth'deki restoranlara satabilmesine yardım ettim,
09:06
to get organizedörgütlü, and then the fishermenBalıkçılar camegeldi to me to say,
139
530613
3130
bi' düzen kurduk ve sonra başka bir balıkçı bana gelip dedi ki:
09:09
"You the guy who helpedyardım etti MaoriMaori dili? Can you help us?"
140
533743
2986
"Maori'ye yardım eden sendin, değil mi? Bize de yardım eder misin?"
09:12
And I helpedyardım etti these fivebeş fishermenBalıkçılar to work togetherbirlikte
141
536729
3164
Ve beş balıkçıya beraber çalışmaları üzerine yardım ettim
09:15
and get this beautifulgüzel tunaton balığı not to the cannerykonserve in AlbanyAlbany
142
539893
4136
ve yakaladıkları güzelim ton balığını Albany'deki konserve fabrikasına
09:19
for 60 centscent a kilokilo, but we foundbulunan a way
143
544029
3833
kilosu 60 cent'e satmak yerine;
09:23
to take the fishbalık for sushisuşi to JapanJaponya for 15 dollarsdolar a kilokilo,
144
547862
5351
alıp bunları; sushi için Japonya'ya kilosu 15 dolardan vermenin yolunu bulduk.
09:29
and the farmersçiftçiler camegeldi to talk to me, said,
145
553213
1522
Çiftçiler benimle konuşup dediler ki:
09:30
"Hey, you helpedyardım etti them. Can you help us?"
146
554735
2289
"Hey, sen onlara yardım ettin. Bize de yardımcı olur musun?"
09:32
In a yearyıl, I had 27 projectsprojeler going on,
147
557024
2926
Bir yılda, 27 proje devam ettirdim,
09:35
and the governmenthükümet camegeldi to see me to say,
148
559950
2152
ve hükumet gelip bana sordu:
09:38
"How can you do that?
149
562102
2387
"Bunu nasıl yaptın?"
09:40
How can you do — ?" And I said, "I do something very, very, very difficultzor.
150
564489
3326
Nasıl yaptın bunu --?" Onlara dedim ki: "Ben çok, çok,çok zor bir şey yaptım"
09:43
I shutkapamak up, and listen to them." (LaughterKahkaha)
151
567815
5653
"Çenemi kapattım ve onları dinledim." (Gülüşler)
09:49
So — (ApplauseAlkış) —
152
573468
8222
Sonra --(Alkışlar)
09:57
So the governmenthükümet saysdiyor, "Do it again." (LaughterKahkaha)
153
581690
4605
Sonra hükümet dedi ki: "Bir kez daha yap." (Gülüşler)
10:02
We'veBiz ettik donetamam it in 300 communitiestopluluklar around the worldDünya.
154
586295
3158
Biz bunu tüm dünyada 300 zümre içinde yaptık.
10:05
We have helpedyardım etti to startbaşlama 40,000 businessesişletmeler.
155
589453
3535
40.000 işletmenin başlayabilmesine yardım ettik.
10:08
There is a newyeni generationnesil of entrepreneursgirişimciler
156
592988
1672
Yalnızlıktan ölen yeni bir
10:10
who are dyingölen of solitudeyalnızlık.
157
594660
2529
girişimci nesli var.
10:13
PeterPeter DruckerDrucker, one of the greatestEn büyük managementyönetim consultantsdanışmanları in historytarih,
158
597189
6159
Tarihteki en iyi yönetici danışmanlarından birisi olan Peter Drucker
10:19
diedvefat etti ageyaş 96, a fewaz yearsyıl agoönce.
159
603348
4552
Birkaç yıl önce 96 yaşında öldü.
10:23
PeterPeter DruckerDrucker was a professorprofesör of philosophyFelsefe
160
607900
1780
Peter Drucker iş hayatına atılmadan önce
10:25
before becomingolma involvedilgili in business,
161
609680
1964
felsefe profesörüydü.
10:27
and this is what PeterPeter DruckerDrucker saysdiyor:
162
611644
2877
Peter Drucker şöyle derdi:
10:30
"PlanningPlanlama is actuallyaslında incompatibleuyumsuz
163
614521
5664
"Planlama aslında
10:36
with an entrepreneurialgirişimci societytoplum and economyekonomi."
164
620185
4249
bir girişimin topluluğu ve ekonomisi ile uyuşmaz."
10:40
PlanningPlanlama is the kissöpücük of deathölüm of entrepreneurshipGirişimcilik.
165
624434
6243
Planlama girişimciliğin ölüm öpücüğüdür.
10:46
So now you're rebuildingYeniden oluşturma ChristchurchChristchurch
166
630677
2695
Yani, Christchurch'ü yeniden inşa edeceksiniz
10:49
withoutolmadan knowingbilme what the smartestzeki people in ChristchurchChristchurch
167
633372
3481
Christchurch'deki en akıllı insanların kendi enerjileri ve kendi paralarınıyla
10:52
want to do with theironların ownkendi moneypara and theironların ownkendi energyenerji.
168
636853
4658
ne yapmak istediklerini bilmeden inşa edeceksiniz.
10:57
You have to learnöğrenmek how to get these people
169
641511
3198
O insanların hangi yolla size gelip,
11:00
to come and talk to you.
170
644709
2997
anlatabileceğini öğrenmek zorundasınız.
11:03
You have to offerteklif them confidentialityGizlilik, privacyGizlilik,
171
647706
4828
Onlara gizlilik, mahremiyet teklif etmek zorundasınız
11:08
you have to be fantasticfantastik at helpingyardım ediyor them,
172
652534
3784
Onlara yardım ederken muhteşem olmalısınız
11:12
and then they will come, and they will come in drovessürüler halinde.
173
656318
3994
ve sonra onlar gelecek ve birken bin olup gelecekler
11:16
In a communitytoplum of 10,000 people, we get 200 clientsistemciler.
174
660312
2895
10.000'lik insanların içindeki zümreden, 200 müşteriye ulaştık
11:19
Can you imaginehayal etmek a communitytoplum of 400,000 people,
175
663207
2572
400.000'lik bir zümreyi düşünebiliyor musunuz,
11:21
the intelligencezeka and the passiontutku?
176
665779
2242
zekalarını ve tutkularını?
11:23
WhichHangi presentationsunum have you applaudedalkışladı the mostçoğu this morningsabah?
177
668021
3531
Bu sabah en çok hangi sunumu alkışladınız?
11:27
LocalYerel, passionatetutkulu people. That's who you have applaudedalkışladı.
178
671552
5960
Yerel, tutku dolu insanlardı. İşte sizin alkışladığınız onlardı.
11:33
So what I'm sayingsöz is that
179
677512
5271
Yani diyorum ki:
11:38
entrepreneurshipGirişimcilik is where it's at.
180
682783
2467
Girişimcilik neyin üzerinde olduğudur.
11:41
We are at the endson of the first industrialSanayi revolutiondevrim --
181
685250
3146
İlk Sanayi Devriminin sonuna geldik --
11:44
nonrenewablenonrenewable fossilfosil fuelsyakıtlar, manufacturingimalat --
182
688396
3313
yenilenemeyen fosil yakıtlar, üretim--
11:47
and all of a suddenani, we have systemssistemler whichhangi are not sustainablesürdürülebilir.
183
691709
4457
ve hepsi birleşince, sürdürülebilir olmayan bir sisteme sahibiz.
11:52
The internal combustionyanma enginemotor is not sustainablesürdürülebilir.
184
696166
2647
İçten yanmalı motor sürdürülebilir değil.
11:54
FreonFreon way of maintainingmuhafaza things is not sustainablesürdürülebilir.
185
698813
3321
Bakım yapmak için Freon kullanmak artık sürdürülebilir değil
11:58
What we have to look at is at how we
186
702134
3088
Bakmamız lazım gelen şey: Bizim
12:01
feedbesleme, cureÇare, educateEğitmek, transporttaşıma, communicateiletişim kurmak
187
705222
6018
7 Milyar insan için sürdürülebilir bir biçimde
12:07
for sevenYedi billionmilyar people in a sustainablesürdürülebilir way.
188
711240
3551
nasıl beslediğimiz, tedavi ettiğimiz, eğittiğimiz, ulaştırdığımız, haberleştirdiğimiz.
12:10
The technologiesteknolojiler do not existvar olmak to do that.
189
714791
3894
Bu teknoloji daha yok.
12:14
Who is going to inventicat etmek the technologyteknoloji
190
718685
3368
Böyle çevreci bir teknolojiyi kim keşfedecek
12:17
for the greenyeşil revolutiondevrim? UniversitiesÜniversiteler? ForgetUnut about it!
191
722053
6498
Üniversiteler mi? Unutun bunu!
12:24
GovernmentHükümet? ForgetUnut about it!
192
728551
2893
Hükumet mi? Hadi oradan!
12:27
It will be entrepreneursgirişimciler, and they're doing it now.
193
731444
5254
Bunu sağlayan girişimciler olacak ve daha şimdiden yapıyorlar
12:32
There's a lovelygüzel storyÖykü that I readokumak in a futuristfütürist magazinedergi
194
736698
2895
Füturistik bir dergide yıllar önce okuduğum
12:35
manyçok, manyçok yearsyıl agoönce.
195
739593
1673
çok hoş bir hikaye vardı.
12:37
There was a groupgrup of expertsuzmanlar who were inviteddavet
196
741266
2220
Bir grup uzman, toplanmış
12:39
to discusstartışmak the futuregelecek of the cityŞehir of NewYeni YorkYork in 1860.
197
743486
4628
New York'un 1860'dan sonraki geleceği üzerine tartışıyorlar.
12:44
And in 1860, this groupgrup of people camegeldi togetherbirlikte,
198
748114
2490
1860'da bir araya gelen, uzmanlar,
12:46
and they all speculatedileri sürüldü about what would happenolmak
199
750604
2947
100 yıl sonra New York şehrine ne olacağı hakkında
12:49
to the cityŞehir of NewYeni YorkYork in 100 yearsyıl,
200
753551
1854
beyin fırtınası yapmış
12:51
and the conclusionSonuç was unanimousoybirliği:
201
755405
1476
ve mütabık oldukları sonuç:
12:52
The cityŞehir of NewYeni YorkYork would not existvar olmak in 100 yearsyıl.
202
756881
3941
New York şehri 100 yıl sonra olmayacak
12:56
Why? Because they lookedbaktı at the curveeğri and said,
203
760822
2261
Neden? Çünkü baktıkları grafik diyor ki:
12:58
if the populationnüfus keepstutar growingbüyüyen at this rateoran,
204
763083
2966
Nüfus bu oranda artmaya devam ederse,
13:01
to movehareket the populationnüfus of NewYeni YorkYork around,
205
766049
4136
New York etrafına bu nüfusu yerleştirmek için
13:06
they would have neededgerekli sixaltı millionmilyon horsesatlar,
206
770185
2865
altı milyon ata ihtiyaçları olacak
13:08
and the manuregübre createdoluşturulan by sixaltı millionmilyon horsesatlar
207
773050
3355
ve altı milyon atın oluşturacağı dışkı
13:12
would be impossibleimkansız to dealanlaştık mı with.
208
776405
2379
altından kalkılamayacak bir hal almış olacak.
13:14
They were alreadyzaten drowningboğulma in manuregübre. (LaughterKahkaha)
209
778784
5630
Zaten o dışkı içinde boğuldular. (Gülüşmeler)
13:20
So 1860, they are seeinggörme this dirtykirli technologyteknoloji
210
784414
5049
Yani 1860'da, insanlar sadece kirli teknolojiyi görmekteydiler
13:25
that is going to chokechoke the life out of NewYeni YorkYork.
211
789463
4818
bunun New York'un önünü keseceğini düşündüler.
13:30
So what happensolur? In 40 years'yıl time, in the yearyıl 1900,
212
794281
5129
Ne oldu peki? 40 yıl sonra,
13:35
in the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika, there were 1,001
213
799410
4603
1900'de Amerika Birleşik Devletleri'nde 1001 adet
13:39
cararaba manufacturingimalat companiesşirketler -- 1,001.
214
804013
6380
araç üretim fabrikası vardı. -- 1001 adet.
13:46
The ideaFikir of findingbulgu a differentfarklı technologyteknoloji
215
810393
3606
Farklı bir teknoloji bulmak fikri
13:49
had absolutelykesinlikle takenalınmış over,
216
813999
2362
yayılmışti
13:52
and there were tinyminik, tinyminik little factoriesfabrikalar in backwatersönemsizden.
217
816361
4916
ve küçük, ufacık fabrikalar kurulmuştu.
13:57
DearbornDearborn, MichiganMichigan. HenryHenry FordFord.
218
821277
5632
Dearborn, Michigan. Henry Ford
14:02
HoweverAncak, there is a secretgizli to work with entrepreneursgirişimciler.
219
826909
4371
Herneyse, girişimcilerle çalışmanın bir sırrı vardır.
14:07
First, you have to offerteklif them confidentialityGizlilik.
220
831280
3394
Öncelikle, onlara mahremiyet teklif etmek zorundasınız
14:10
OtherwiseAksi takdirde they don't come and talk to you.
221
834674
2338
Aksi takdirde gelip sizinle konuşmayacaklardır.
14:12
Then you have to offerteklif them absolutekesin, dedicatedadanmış,
222
837012
4310
Sonra onlara kesinlikle adanmış,
14:17
passionatetutkulu servicehizmet to them.
223
841322
3452
tutkuyla çalışmaya hazır olmalısınız
14:20
And then you have to tell them the truthhakikat about entrepreneurshipGirişimcilik.
224
844774
3647
ve ardından girişimcilik hakkındaki gerçeği onlara söylemek zorundasınız
14:24
The smallestEn küçük companyşirket, the biggesten büyük companyşirket,
225
848421
2771
En küçük firmadan, en büyük şirkete kadar,
14:27
has to be capableyetenekli of doing threeüç things beautifullygüzel:
226
851192
3390
üç şeyi gayet güzelce yapabiliyor olmalı:
14:30
The productürün that you want to sellsatmak has to be fantasticfantastik,
227
854582
4251
Fantastik olması gereken satılacak bir ürün,
14:34
you have to have fantasticfantastik marketingpazarlama,
228
858833
3824
fantastik bir pazarlama yapmanız
14:38
and you have to have tremendousmuazzam financialmali managementyönetim.
229
862657
3369
ve şahane finansal yönetime sahip olmanız gerekiyor.
14:41
GuessSanırım what?
230
866026
2588
Bilin bakalım ne oldu?
14:44
We have never metmet a singletek humaninsan beingolmak
231
868614
2414
Henüz hiç bir insanoğlu ile tanışmadık ki
14:46
in the worldDünya who can make it, sellsatmak it and look after the moneypara.
232
871028
5647
yapıp, sattıktan sonra parasını kollayabilsin
14:52
It doesn't existvar olmak.
233
876675
2831
Yok böyle birisi.
14:55
This personkişi has never been borndoğmuş.
234
879506
2750
O kişi daha doğmadı.
14:58
We'veBiz ettik donetamam the researchAraştırma, and we have lookedbaktı
235
882256
2492
Araştırıp durduk ve
15:00
at the 100 iconicikonik companiesşirketler of the worldDünya --
236
884748
3951
dünyanın 100 ikonik şirketini inceledik
15:04
CarnegieCarnegie, WestinghouseWestinghouse, EdisonEdison, FordFord,
237
888699
4581
Carnegie, Westinghouse, Edison, Ford,
15:09
all the newyeni companiesşirketler, GoogleGoogle, YahooYahoo.
238
893280
2603
bütün yeni şirketleri, Google, Yahoo.
15:11
There's only one thing that all the successfulbaşarılı companiesşirketler
239
895883
2676
Bu tüm şirketleri dünyada başarılı kılan bir şey var
15:14
in the worldDünya have in commonortak, only one:
240
898559
3488
ortak bir noktada buluştukları sadece tek bir şey:
15:17
NoneHiçbiri were startedbaşladı by one personkişi.
241
902047
4535
Hiçbirisi tek bir kişi tarafından başlatılmadı.
15:22
Now we teachöğretmek entrepreneurshipGirişimcilik to 16-year-oldsyıllık bir-yaş
242
906582
4502
Şimdilerde 16 yaşındakilere Northumberland'da girişimciliği öğretiyoruz
15:26
in NorthumberlandNorthumberland, and we startbaşlama the classsınıf
243
911084
3541
ve derse başlarken
15:30
by givingvererek them the first two pagessayfalar of RichardRichard Branson'sBranson'ın autobiographyotobiyografi,
244
914625
4424
Richard Branson'un otobiyografisinin ilk iki sayfasını onlara veriyoruz
15:34
and the taskgörev of the 16-year-oldsyıllık bir-yaş is to underlinealt çizgi,
245
919049
3837
ve 16 yaşındakilerin görevi
15:38
in the first two pagessayfalar of RichardRichard Branson'sBranson'ın autobiographyotobiyografi
246
922886
3628
Richard Branson'un otobiyografisinin ilk iki sayfasında
15:42
how manyçok timeszamanlar RichardRichard useskullanımları the wordsözcük "I"
247
926514
3155
Richard kaç defa 'ben' kelimesini kullanmış
15:45
and how manyçok timeszamanlar he useskullanımları the wordsözcük "we."
248
929669
2709
ve kaç defa 'biz' kelimesini kullanmışsa altını çizmek.
15:48
Never the wordsözcük "I," and the wordsözcük "we" 32 timeszamanlar.
249
932378
4740
Hiç "Ben" kelimesini kullanmamış ve 32 defa "biz" kelimesini kullanmış
15:53
He wasn'tdeğildi aloneyalnız when he startedbaşladı.
250
937118
3253
Başladığında, yalnız değildi.
15:56
NobodyKimse startedbaşladı a companyşirket aloneyalnız. No one.
251
940371
5044
Hiç kimse, yalnızken bir şirket kuramaz. Hiçbir kimse
16:01
So we can createyaratmak the communitytoplum
252
945415
3106
Öyleyse biz zümre oluşturabiliriz
16:04
where we have facilitatorskolaylaştırıcılar who come from a smallküçük business backgroundarka fon
253
948521
3426
bir küçük iş tecrübesi olan kolaylaştırıcıların içinde bulunduğu
16:07
sittingoturma in cafeskafe, in barsBarlar, and your dedicatedadanmış buddiesarkadaşları
254
951947
7497
kafelerde, barlarda oturan ve sizin adanmış arkadaşlarınız;
16:15
who will do to you, what somebodybirisi did for this gentlemanbeyefendi
255
959444
3672
size gidip, şu beyefendi için neler yaptıysa yapacak
16:19
who talksgörüşmeler about this epicepik,
256
963116
3241
bu masalsı destanı anlatacak,
16:22
somebodybirisi who will say to you, "What do you need?
257
966357
2255
"Neye ihtiyacın var?" diye size kim soracak
16:24
What can you do? Can you make it?
258
968612
1939
"Ne yapabilirsiniz? Bunu başarabilir misiniz?
16:26
Okay, can you sellsatmak it? Can you look after the moneypara?"
259
970551
2250
Pekala, Satabilir misin? Paranı çekip çevirebilir misin?"
16:28
"Oh, no, I cannotyapamam do this.""Would you like me to find you somebodybirisi?"
260
972801
3754
-"Oh, hayır, Bunu yapamam." -"Bu iş için birini bulmamı ister misin?"
16:32
We activateetkinleştirmek communitiestopluluklar.
261
976555
2088
Zümreleri harekete geçiriyoruz.
16:34
We have groupsgruplar of volunteersgönüllüler supportingDestek the EnterpriseKurumsal FacilitatorKolaylaştırıcı
262
978643
4044
'Teşebbüsü Basitleştirme'yi destekleyen gönüllülerden bir grup,
16:38
to help you to find resourceskaynaklar and people
263
982687
3123
kaynakları ve insanları bulmanıza yardım ediyor
16:41
and we have discoveredkeşfedilen that the miraclemucize
264
985810
2989
ve bir yerel insanların aklı ile
16:44
of the intelligencezeka of localyerel people is suchböyle
265
988799
2504
bir mucize keşfettik ki:
16:47
that you can changedeğişiklik the culturekültür and the economyekonomi
266
991303
3707
İnsanların kendi içindeki tutkuyu, enerjiyi
16:50
of this communitytoplum just by capturingyakalama the passiontutku,
267
995010
4181
ve hayal gücünü yakaladıkça
16:55
the energyenerji and imaginationhayal gücü of your ownkendi people.
268
999191
3637
kültürel ve ekonomik değişimi sağlayabilmeniz mümkündür.
16:58
Thank you. (ApplauseAlkış)
269
1002828
4693
Teşekkürler. (Alkış)
Translated by Metin AKIN
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ernesto Sirolli - Sustainable development expert
Ernesto Sirolli got his start doing aid work in Africa in the 70's -- and quickly realised how ineffective it was.

Why you should listen

Ernesto Sirolli is a noted authority in the field of sustainable economic development and is the Founder of the Sirolli Institute, an international non-profit organization that teaches community leaders how to establish and maintain Enterprise Facilitation projects in their community. The Institute is now training communities in the USA, Canada, Australia, England and Scotland.

In 1985, he pioneered in Esperance, a small rural community in Western Australia, a unique economic development approach based on harnessing the passion, determination, intelligence, and resourcefulness of the local people. The striking results of "The Esperance Experience" have prompted more than 250 communities around the world to adopt responsive, person-centered approaches to local economic development similar to the Enterprise Facilitation® model pioneered in Esperance.

More profile about the speaker
Ernesto Sirolli | Speaker | TED.com