ABOUT THE SPEAKER
Jakob Magolan - Organic chemist
Professor Jakob Magolan is a synthetic chemist who assembles new molecules to discover new medicines.

Why you should listen

Jakob Magolan holds the Boris Family Endowed Chair in Drug Discovery at McMaster University in Canada. As a graduate student, he was trained to synthesize the complex and beautiful molecules made by nature from simple chemical building blocks. His medicinal chemistry laboratory now partners with biologists and clinicians to find new molecules and innovative strategies to treat disease. He and his colleagues at McMaster's Institute for Infectious Disease Research are working to discover new antibiotics to combat the threat of drug-resistant microbial infections.

Magolan has taught organic chemistry to hundreds of undergraduate students. He believes in the tremendous value of scientific literacy in society and loves to share his appreciation of science with the public. Magolan prepared this TEDx talk together with graphic designer Weston Durland, who was one of his chemistry students.

More profile about the speaker
Jakob Magolan | Speaker | TED.com
TEDxUIdaho

Jakob Magolan: A crash course in organic chemistry

Jakob Magolan: Organik kimyaya hızlı bir bakış

Filmed:
1,721,204 views

Jakob Magolan organik kimya ile ilgili düşüncelerinizi değiştirmeye geldi. Anlaşılır dili ve kullandığı çarpıcı grafiklerle bizlere en temel bilgileri öğretirken bir yandan da organik kimyanın korkunç bir ders olduğu algısını yıkıyor.
- Organic chemist
Professor Jakob Magolan is a synthetic chemist who assembles new molecules to discover new medicines. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'd like you to asksormak yourselfkendin,
0
623
1432
Kendinize sormanızı
istiyorum.
00:14
what do you feel when you hearduymak
the wordskelimeler "organicorganik chemistrykimya?"
1
2973
3789
"Organik Kimya" lafını duyunca
ne hissediyorsunuz?
00:18
What comesgeliyor to mindus?
2
6786
1166
Aklınıza neler geliyor?
00:20
There is a coursekurs offeredsunulan
at nearlyneredeyse everyher universityÜniversite,
3
8763
3643
Neredeyse her üniversitede
00:24
and it's calleddenilen OrganicOrganik ChemistryKimya,
4
12430
1889
organik kimya adında bir ders vardır.
00:26
and it is a gruelingyorucu, heavyağır
introductionGiriş to the subjectkonu,
5
14343
2769
Konuya ağır, işkence
gibi bir giriş yapılır.
00:30
a floodsel of contentiçerik
that overwhelmsağır geliyorsa studentsöğrencilerin,
6
18252
2974
Öğrenciler içeriğin
yoğunluğundan bunalır.
00:33
and you have to aceAce it if you want
to becomeolmak a doctordoktor or a dentistdiş hekimi
7
21250
4190
Eğer doktor, diş hekimi ya da
veteriner olmak istiyorsanız
00:37
or a veterinarianhayvan hastalıklarıyla ilgili.
8
25464
1362
bu dersi geçmek zorundasınız.
00:38
And that is why so manyçok studentsöğrencilerin
perceivealgıladıkları this scienceBilim like this ...
9
26850
3936
Bu yüzden pek çok öğrenci
bu bilimi önlerine konulan
00:44
as an obstacleengel in theironların pathyol,
10
32127
1970
bir engel olarak görür,
00:46
and they fearkorku it and they hatenefret it
11
34121
2164
ondan korkar ve nefret eder.
00:48
and they call it a weed-outot-out coursekurs.
12
36309
2143
Ona ayıklama dersi diyorlar.
00:50
What a cruelacımasız thing for a subjectkonu
to do to younggenç people,
13
38476
2825
Bir dersin gençlere yapabileceği
en kötü şey
00:53
weedot them out.
14
41325
1189
onları ayıklamak.
00:55
And this perceptionalgı spreadYAYILMIŞ
beyondötesinde collegekolej campuseskampüsleri long agoönce.
15
43538
3780
Bu algı çok uzun zamandır
üniversite dışına yayılmış durumda.
00:59
There is a universalevrensel anxietyanksiyete
about these two wordskelimeler.
16
47342
3672
Bu iki kelimeyle
ilgili evrensel bir korku var.
01:04
I happenolmak to love this scienceBilim,
17
52963
2426
Bu bilimi hep sevdim
01:07
and I think this positionpozisyon
in whichhangi we have placedyerleştirilmiş it
18
55413
2500
ve onu böyle bir
duruma getirmiş olmamızın
01:09
is inexcusableaffedilmez.
19
57937
1741
bir mazereti yok.
01:11
It's not good for scienceBilim,
and it's not good for societytoplum,
20
59702
3861
Ne bilim için ne de toplum için iyi
01:15
and I don't think it has to be this way.
21
63587
2567
ve bence böyle olmamalı.
01:18
And I don't mean that this classsınıf
should be easierDaha kolay. It shouldn'tolmamalı.
22
66178
4682
Bu ders daha kolay olmalı demiyorum.
Zaten olmamalı.
01:23
But your perceptionalgı of these two wordskelimeler
23
71819
3817
Fakat bu iki kelimeden anladığınız
01:28
should not be definedtanımlanmış
by the experiencesdeneyimler of premedTıp studentsöğrencilerin
24
76884
4389
hayatlarının çok sıkıntılı bir döneminde
olan tıp hazırlık sınıfı öğrencilerinin
01:33
who franklyaçıkçası are going throughvasitasiyla
a very anxiousendişeli time of theironların liveshayatları.
25
81297
3160
deneyimleriyle eş değer olmamalı.
01:37
So I'm here todaybugün because I believe
26
85720
2455
Bugün buradayım çünkü
temel organik kimya bilgisinin
değerli olduğuna inanıyorum.
01:40
that a basictemel knowledgebilgi
of organicorganik chemistrykimya is valuabledeğerli,
27
88199
2633
01:42
and I think that it can be madeyapılmış
accessibleulaşılabilir to everybodyherkes,
28
90856
4612
Bence herkesin anlayabileceği
şekilde anlatılabilir.
01:47
and I'd like to provekanıtlamak that to you todaybugün.
29
95492
2413
Bugün size bunu kanıtlamak istiyorum.
01:49
Would you let me try?
30
97929
1381
Denememe izin verir misiniz?
01:51
AudienceSeyirci: Yeah!
31
99334
1528
Seyirciler: Evet!
01:52
JakobJakob MagolanMagolan: All right, let's go for it.
32
100886
3063
Peki o zaman başlayalım.
01:55
(LaughterKahkaha)
33
103973
1254
(Gülüşmeler)
01:57
Here I have one of these
overpricedFiyatı yüksek EpiPensEpiPens.
34
105251
2793
Elimde oldukça pahalı olan EpiPen var.
02:00
Insideİçinde it is a drugilaç calleddenilen epinephrineadrenalin.
35
108540
2281
Bunun içinde epinefrin adı
verilen bir ilaç var.
02:03
EpinephrineAdrenalin can restarttekrar başlat
the beatdövmek of my heartkalp,
36
111250
3134
Epinefrin kalp atışımı
yeniden başlatabilir
02:06
or it could stop a life-threateninghayati
allergicAlerjik reactionreaksiyon.
37
114408
2565
ya da öldürücü bir
alerjik reaksiyonu durdurabilir.
02:08
An injectionenjeksiyon of this
right here will do it.
38
116997
3364
Şuraya bir enjeksiyon yeterli.
02:13
It would be like turningdöndürme
the ignitionAteşleme switchşalter
39
121076
2095
Vücudumun savaş ya da
kaç sistemini kontrol eden
02:15
in my body'svücudun fight-or-flightkavga veya uçuş machinerymakinalar.
40
123195
2030
bir kontak anahtarı gibi.
02:17
My heartkalp rateoran, my bloodkan pressurebasınç would
go up so bloodkan could rushacele to my muscleskaslar.
41
125249
3817
Kalp atışım, tansiyonum
yükselir ki kaslarıma kan gidebilsin.
02:21
My pupilsöğrenciler would dilatedilate.
I would feel a wavedalga of strengthkuvvet.
42
129090
2936
Gözbebeklerim büyür.
Bana bir güç geldiğini hissederim.
02:24
EpinephrineAdrenalin has been the differencefark
betweenarasında life and deathölüm for manyçok people.
43
132050
5150
Epinefrin pek çok insan için
yaşam umudu olmuştur.
02:29
This is like a little miraclemucize
that you can holdambar in your fingersparmaklar.
44
137224
3195
Bu elinizde tutabileceğiniz
bir mucize gibi.
02:33
Here is the chemicalkimyasal structureyapı
of epinephrineadrenalin.
45
141459
3302
Bu epinefrinin kimyasal yapısı.
02:37
This is what organicorganik chemistrykimya looksgörünüyor like.
46
145753
2207
Organik kimya işte böyle bir şey.
02:39
It looksgörünüyor like lineshatlar and lettersharfler ...
47
147984
2261
Sadece çizgiler ve şekiller.
02:43
No meaninganlam to mostçoğu people.
48
151362
1597
Pek çoğu için bir şey ifade etmiyor.
02:45
I'd like to showgöstermek you what I see
when I look at that pictureresim.
49
153740
2850
Size bu resme baktığımda ne
gördüğümü göstermek istiyorum.
02:49
I see a physicalfiziksel objectnesne
50
157645
1839
Derinliği ve dönen parçaları olan
02:53
that has depthderinlik and rotatingdöndürme partsparçalar,
51
161071
2350
ve hareket eden fiziksel
02:55
and it's movinghareketli.
52
163445
1229
bir obje görüyorum.
02:58
We call this a compoundbileşik or a moleculemolekül,
53
166864
2104
Buna bir bileşik ya da molekül diyoruz.
03:00
and it is 26 atomsatomları that are stitcheddikişli
togetherbirlikte by atomicatomik bondstahviller.
54
168992
5746
26 atom birbirine kimyasal
bağlar ile bağlı.
03:07
The uniquebenzersiz arrangementdüzenleme of these atomsatomları
givesverir epinephrineadrenalin its identityKimlik,
55
175443
4468
Atomların bu eşsiz dizilimi
epinefrinin kimliği.
03:11
but nobodykimse has ever
actuallyaslında seengörüldü one of these,
56
179935
2311
Daha önce kimse bunlardan
bir tanesini görmedi
03:14
because they're very smallküçük,
57
182270
1454
çünkü çok küçükler.
03:15
so we're going to call this
an artisticartistik impressionizlenim,
58
183748
3148
O yüzden buna soyut gösterim
diyeceğiz.
03:18
and I want to explainaçıklamak to you
how smallküçük this is.
59
186920
2230
Size bunun ne kadar küçük
olduğunu anlatacağım.
03:22
In here, I have lessaz than
halfyarım a milligrammiligram of it dissolvedçözünmüş in waterSu.
60
190618
4144
Burada bir miligramın yarısı
kadarı suda çözünmüş hâlde.
03:26
It's the masskitle of a graintahıl of sandkum.
61
194786
1573
Bir kum tanesinin ağırlığı kadar.
03:28
The numbernumara of epinephrineadrenalin
moleculesmoleküller in here is one quintillionkentilyon.
62
196383
3936
Burada bir kentilyon
epinefrin molekülü var.
03:33
That's 18 zeroessıfır.
63
201528
1459
18 tane 0 ediyor.
03:35
That numbernumara is hardzor to visualizegörselleştirmek.
64
203011
1572
Hayal etmesi zor bir sayı.
03:37
SevenYedi billionmilyar of us on this planetgezegen?
65
205336
2685
Bu dünyada bizden 7 milyon tane var.
03:40
Maybe 400 billionmilyar starsyıldızlar in our galaxygökada?
66
208877
4755
Galakside de 400 milyar yıldız
vardır herhalde.
03:45
You're not even closekapat.
67
213656
1151
Daha da büyük.
03:46
If you wanted to get
into the right ballparkBasketbol Sahası,
68
214831
2097
Eğer doğru bir tahmin
isterseniz,
03:48
you'dşimdi etsen have to imaginehayal etmek everyher graintahıl of sandkum
69
216952
2717
dünyadaki tüm kumsallardaki,
tüm okyanusların ve göllerin
03:51
on everyher beachplaj,
underaltında all the oceansokyanuslar and lakesGöller,
70
219693
3596
altındaki her bir kum tanesinin
buraya sığacak şekilde
03:55
and then shrinkküçültmek them all
so they fituygun in here.
71
223313
2722
küçüldüğünü düşünün.
03:59
EpinephrineAdrenalin is so smallküçük
we will never see it,
72
227821
2850
Epinefrin o kadar küçük ki onu
asla göremeyiz,
04:02
not throughvasitasiyla any microscopemikroskop ever,
73
230695
2356
hangi mikroskopla olursa olsun.
04:05
but we know what it looksgörünüyor like,
74
233995
1549
Ama nasıl göründüğünü biliyoruz
04:07
because it showsgösterileri itselfkendisi
throughvasitasiyla some sophisticatedsofistike machinesmakineler
75
235568
3809
çünkü kendisini havalı isimleri olan
bazı karmaşık makinelerle
04:11
with fancyfantezi namesisimler
76
239401
2132
gösterebiliyor.
04:13
like "nuclearnükleer magneticmanyetik
resonancerezonans spectrometersSpektrometre Sistemleri."
77
241557
2405
Nükleer manyetik
rezonans spektrometresi gibi.
04:17
So visiblegözle görülür or not, we know
this moleculemolekül very well.
78
245398
3271
Görünür olsun ya da olmasın
bu molekülü gayet iyi biliyoruz.
04:20
We know it is madeyapılmış
of fourdört differentfarklı typestürleri of atomsatomları,
79
248693
2443
4 farklı atomdan
oluştuğunu biliyoruz, bunlar:
04:23
hydrogenhidrojen, carbonkarbon, oxygenoksijen and nitrogenazot.
80
251160
1913
hidrojen, karbon, oksijen ve azot.
04:25
These are the colorsrenkler
we typicallytipik use for them.
81
253097
2767
Bunlar onları göstermekte
sıklıkla kullandığımız renkler.
04:27
Everything in our universeEvren
is madeyapılmış of little spheresküreleri
82
255888
2627
Evrendeki her şey
atom dediğimiz
04:30
that we call atomsatomları.
83
258539
1176
küçük kürelerden oluşur.
04:31
There's about a hundredyüz
of these basictemel ingredientsmalzemeler,
84
259739
2402
Bu temel bileşenlerden
yaklaşık yüz tane var
04:34
and they're all madeyapılmış
from threeüç smallerdaha küçük particlesparçacıklar:
85
262165
2359
ve her biri şu üç küçük parçacıktan
oluşuyor:
04:36
protonsProton, neutronsnötron, electronselektronlar.
86
264548
1636
proton, nötron, elektron.
04:38
We arrangedüzenlemek these atomsatomları
into this familiartanıdık tabletablo.
87
266208
2912
Atomları bu bildiğiniz tabloda
sıralıyoruz.
04:42
We give them eachher a nameisim and a numbernumara.
88
270755
2223
Her birine bir isim ve bir sayı veriyoruz.
04:45
But life as we know it
doesn't need all of these,
89
273002
2326
Fakat hayat ve canlılık için
hepsi gerekli değil.
04:47
just a smallerdaha küçük subsetalt küme, just these.
90
275352
2515
Sadece küçük bir kısmı, sadece bunlar.
04:50
And there are fourdört atomsatomları in particularbelirli
that standdurmak apartayrı from the restdinlenme
91
278671
3303
Özellikle bu dört atom yaşamın
yapı taşları olarak
04:53
as the mainana buildingbina blocksbloklar of life,
92
281998
2033
diğerlerinden ayrılıyor.
04:56
and they are the sameaynı onesolanlar
that are foundbulunan in epinephrineadrenalin:
93
284055
3366
Bunlar epinefrinde bulunan atomlar:
04:59
hydrogenhidrojen, carbonkarbon, nitrogenazot and oxygenoksijen.
94
287445
3038
hidrojen, karbon, azot ve oksijen.
05:04
Now what I tell you nextSonraki
is the mostçoğu importantönemli partBölüm.
95
292512
2915
Şimdi size en önemli
kısmı söyleyeceğim.
05:08
When these atomsatomları
connectbağlamak to formform moleculesmoleküller,
96
296443
2856
Bu atomlar bir dizi kurallar
çevresinde
05:11
they followtakip et a setset of ruleskurallar.
97
299323
1729
birleşip molekül oluştururlar.
05:13
HydrogenHidrojen makesmarkaları one bondbağ,
98
301076
2262
Hidrojen bir bağ yapar,
05:15
oxygenoksijen always makesmarkaları two,
99
303362
1746
oksijen her zaman iki bağ yapar,
05:17
nitrogenazot makesmarkaları threeüç
100
305132
1432
azot üç bağ yapar
05:18
and carbonkarbon makesmarkaları fourdört.
101
306588
1524
ve karbon dört bağ yapar.
05:20
That's it.
102
308857
1421
Bu kadar.
05:22
HONCHONC -- one, two, threeüç, fourdört.
103
310302
1685
HOAC bir, iki, üç, dört.
05:25
If you can countsaymak to fourdört,
and you can misspellimlâ hatası the wordsözcük "honkkorna,"
104
313962
3716
Eğer 4'e kadar sayabiliyorsan
ve baş harfleri hatırlayabilirsen
05:29
you're going to rememberhatırlamak this
for the restdinlenme of your liveshayatları.
105
317702
2668
bunu hayatının sonuna kadar
unutmazsın.
05:32
(LaughterKahkaha)
106
320394
1652
(Gülüşmeler)
05:34
Now here I have fourdört bowlskaseler
with these ingredientsmalzemeler.
107
322070
2423
Burada bu bileşenlerin
olduğu dört kâse var.
05:36
We can use these to buildinşa etmek moleculesmoleküller.
108
324517
2764
Bunları kullanarak
bir molekül oluşturabiliriz.
05:40
Let's startbaşlama with epinephrineadrenalin.
109
328828
1579
Epinefrinle başlayalım.
05:43
Now, these bondstahviller betweenarasında atomsatomları,
they're madeyapılmış of electronselektronlar.
110
331464
4181
Atomların arasındaki bu bağlar
elektronlar sayesinde oluşur.
05:48
AtomsAtomlar use electronselektronlar like armssilâh
to reachulaşmak out and holdambar theironların neighborsKomşular.
111
336454
3293
Atomlar elektronları kol gibi kullanarak
uzanıp komşularını tutarlar.
05:51
Two electronselektronlar in eachher bondbağ,
like a handshakeel sıkışma,
112
339771
2122
Her bağdaki iki elektron
el sıkışmaya benzer
05:53
and like a handshakeel sıkışma,
they are not permanentkalıcı.
113
341917
2097
ve el sıkışma gibi kalıcı değildirler.
05:56
They can let go of one atomatom
and grabkapmak anotherbir diğeri.
114
344038
2143
Bir atomu bırakıp diğerini tutabilirler.
05:58
That's what we call a chemicalkimyasal reactionreaksiyon,
115
346205
1906
Kimyasal Reaksiyon dediğimiz şey budur.
06:00
when atomsatomları exchangedeğiş tokuş partnersortaklar
and make newyeni moleculesmoleküller.
116
348135
2861
Atomlar partner değiştirdiğinde
yeni moleküller oluşur.
06:03
The backboneomurga of epinephrineadrenalin
is madeyapılmış mostlyçoğunlukla of carbonkarbon atomsatomları,
117
351020
3585
Epinefrinin omurgası
çoğunlukla karbondan oluşur,
06:06
and that's commonortak.
118
354629
1158
Bu olağandır.
06:07
CarbonKarbon is life'shayatın favoritesevdiğim
structuralyapısal buildingbina materialmalzeme,
119
355811
2683
Karbon yaşamın en sevdiği
yapı malzemesidir
06:10
because it makesmarkaları
a good numbernumara of handshakesElimi sıktı
120
358518
3173
çünkü pek çok atomla
tam ayarında bir güçle
06:13
with just the right gripkavrama strengthkuvvet.
121
361715
2008
el sıkışır.
06:15
That's why we definetanımlamak organicorganik chemistrykimya
as the studyders çalışma of carbonkarbon moleculesmoleküller.
122
363747
3721
Bu yüzden organik kimyanın tanımı
karbon moleküllerini inceleyen bilimdir.
06:20
Now, if we buildinşa etmek the smallestEn küçük moleculesmoleküller
we can think of that followtakip et our ruleskurallar,
123
368559
4963
Kurallarımıza uyan, düşünebildiğimiz
en küçük molekülleri oluşturalım.
06:25
they highlightvurgulamak our ruleskurallar,
and they have familiartanıdık namesisimler:
124
373546
2572
Kurallarımızı tam olarak gösteriyorlar
ve tanıdık isimleri var:
06:28
waterSu, ammoniaAmonyak and methanemetan,
H20 and NHNH3 and CHCH4.
125
376142
3785
su, amonyum ve metan,
H20, NH3 ve CH4.
06:33
The wordskelimeler "hydrogenhidrojen,"
"oxygenoksijen" and "nitrogenazot" --
126
381739
2461
Hidrojen, oksijen ve
azot kelimelerini
06:36
we use the sameaynı wordskelimeler
127
384224
2268
aynı atomdan iki tane bulunduran
06:38
to nameisim these threeüç moleculesmoleküller
that have two atomsatomları eachher.
128
386516
2651
bu üç molekül içinde kullanıyoruz.
06:41
They still followtakip et the ruleskurallar,
129
389191
1341
Hâlâ kurallara uyuyorlar
06:42
because they have one, two
and threeüç bondstahviller betweenarasında them.
130
390556
2668
çünkü aralarında sırasıyla bir,
iki ve üç bağ var.
06:45
That's why oxygenoksijen getsalır calleddenilen O2.
131
393248
1725
Bu yüzden oksijene O2 deniyor.
06:48
I can showgöstermek you combustionyanma.
132
396449
1945
Size yanmanın nasıl olduğunu
gösterebilirim.
06:51
Here'sİşte carbonkarbon dioxidedioksit, COCO2.
133
399323
2421
Bu karbondioksit, CO2.
06:53
AboveYukarıda it, let's placeyer waterSu and oxygenoksijen,
and besideyanında it, some flammableYanıcı fuelsyakıtlar.
134
401768
4904
Onun üstüne de suyu, oksijeni yanına
da bazı çabuk tutan yakıtları koyalım.
06:58
These fuelsyakıtlar are madeyapılmış
of just hydrogenhidrojen and carbonkarbon.
135
406696
2302
Bu yakıtlar sadece hidrojen
ve karbondan oluşur.
07:01
That's why we call them hydrocarbonshidrokarbonlar.
We're very creativeyaratıcı.
136
409022
2716
O yüzden bunlara hidrokarbonlar deniyor.
Çok yaratıcıyız.
07:03
(LaughterKahkaha)
137
411762
1456
(Gülüşmeler)
07:05
So when these crashkaza
into moleculesmoleküller of oxygenoksijen,
138
413242
2143
Bunlar oksijen molekülleriyle
çarpıştıklarında
07:07
as they do in your enginemotor
or in your barbecuesbarbeküler,
139
415409
3714
ki bunu motorda,
mangalda yapıyorlar
07:12
they releaseserbest bırakmak energyenerji and they reassembletekrar kurmak,
140
420091
1993
bir enerji açığa çıkar ve
yeni bir düzen oluştururlar.
07:14
and everyher carbonkarbon atomatom
endsuçları up at the centermerkez of a COCO2 moleculemolekül,
141
422108
2992
Her bir karbon atomu bir CO2'nin
merkezi olur
07:17
holdingtutma on to two oxygensOxygens,
142
425124
1242
ve iki oksijen tutar.
07:18
and all the hydrogensHidrojen endson up
as partsparçalar of watersdeniz,
143
426390
2449
Tüm hidrojenler su moleküllerinin
bir parçası olur.
07:20
and everybodyherkes followsşu the ruleskurallar.
144
428863
1992
Her biri kurallara uymuş olur.
07:22
They are not optionalisteğe bağlı,
145
430879
1318
Kurallar duruma
göre,
07:24
and they're not optionalisteğe bağlı
for biggerDaha büyük moleculesmoleküller eitherya,
146
432221
2478
bu üç molekül gibi
daha büyük moleküller için bile
07:26
like these threeüç.
147
434723
1418
olsa değişmezler.
07:29
This is our favoritesevdiğim vitaminvitamin
148
437347
2175
En sevdiğimiz vitamin
07:31
sittingoturma nextSonraki to our favoritesevdiğim drugilaç,
149
439546
1650
en sevdiğimiz uyarıcının yanında.
07:33
(LaughterKahkaha)
150
441220
1246
(Gülüşmeler)
07:34
and morphinemorfin is one of the mostçoğu
importantönemli storieshikayeleri in medicaltıbbi historytarih.
151
442490
3739
Morfin tıp tarihinin en önemli
hikâyelerinden birini oluşturur.
07:38
It marksizler medicine'sTıp'ın first
realgerçek triumphzafer over physicalfiziksel painAğrı,
152
446253
2912
Morfin, tıbbın fiziksel acı üzerindeki
ilk zaferidir.
07:41
and everyher moleculemolekül has a storyÖykü,
153
449189
2004
Her molekülün bir hikâyesi vardır.
07:43
and they are all publishedyayınlanan.
154
451217
1584
Hepsi de yayınlanmıştır.
07:44
They're writtenyazılı by scientistsBilim adamları,
and they're readokumak by other scientistsBilim adamları,
155
452825
3466
Bunları araştırmacılar yazar
ve diğer araştırmacılar da okur.
07:48
so we have handykullanışlı representationstemsilcilikleri
to do this quicklyhızlı bir şekilde on paperkâğıt,
156
456315
3075
Bunu kâğıt üzerinde yapmak için
kullanışlı gösterimler vardır.
07:51
and I need to teachöğretmek you how to do that.
157
459414
1859
Size nasıl yapacağınızı anlatmalıyım.
07:53
So we layyatırmak epinephrineadrenalin flatdüz on a pagesayfa,
158
461297
2775
Bir kâğıda epinefrin çizeriz
07:56
and then we replacedeğiştirmek all the spheresküreleri
with simplebasit lettersharfler,
159
464096
2680
ve her bir küreyi harflerle değiştiririz.
07:58
and then the bondstahviller
that lieYalan in the planeuçak of the pagesayfa,
160
466800
2495
Kâğıt üzerindeki bağlar da
08:01
they just becomeolmak regulardüzenli lineshatlar,
161
469319
1809
düz çizgilere dönüşür.
08:03
and the bondstahviller that pointpuan
forwardsiletir and backwardsgeriye doğru,
162
471152
2253
Öne ya da arkaya doğru olan
bağlar, bazen içi
08:05
they becomeolmak little trianglesüçgenler,
163
473429
1398
dolu bazen de derinliği
vermek
08:06
eitherya solidkatı or dashedKesikli to indicatebelirtmek depthderinlik.
164
474851
2139
için kesik çizgiyle gösterilir.
08:09
We don't actuallyaslında drawçekmek these carbonsKarbonlar.
165
477330
2231
Normalde bu karbonları
çizmiyoruz.
08:11
We savekayıt etmek time by just hidinggizleme them.
166
479585
2811
Onları saklayarak
zaman kazanıyoruz.
08:14
They're representedtemsil
by cornersköşeleri betweenarasında the bondstahviller,
167
482897
3136
Bağlar arasındaki köşeler
karbonları temsil ediyor.
08:18
and we alsoAyrıca hidesaklamak everyher hydrogenhidrojen
that's bondedbağlı to a carbonkarbon.
168
486057
3633
Aynı zamanda karbona bağlı
hidrojen atomlarını da gizliyoruz.
08:22
We know they're there
169
490583
1158
Karbon bize 4'ten az bağ
08:23
wheneverher ne zaman a carbonkarbon is showinggösterme us
any fewerDaha az than fourdört bondstahviller.
170
491765
2898
gösterdiğinde kalan bağları
hidrojenle yaptığını biliyoruz.
08:27
The last thing that's donetamam
is the bondstahviller betweenarasında OH and NHNH.
171
495853
2936
En son sıra OH ve NH arasındaki
bağlara geldi.
08:31
We just get ridkurtulmuş of those
to make it cleanertemizleyici,
172
499432
2088
Onların arasındaki çizgileri
de siliyoruz
08:33
and that's all there is to it.
173
501544
1477
ve sonunda bu meydana çıkıyor.
08:35
This is the professionalprofesyonel way
to drawçekmek moleculesmoleküller.
174
503045
2580
Moleküller teknik olarak
böyle çizilir.
08:37
This is what you see on WikipediaWikipedia pagessayfalar.
175
505649
2411
Wikipedia sayfalarında
gördükleriniz de böyledir.
08:42
It takes a little bitbit of practiceuygulama,
but I think everyoneherkes here could do it,
176
510793
3762
Biraz çalışma gerektiriyor ama
bence buradaki herkes yapabilir.
08:46
but for todaybugün, this is epinephrineadrenalin.
177
514579
2726
Bu epinefrin,
08:49
This is alsoAyrıca calleddenilen adrenalineadrenalin.
They're one and the sameaynı.
178
517886
2928
aynı zamanda da adrenalin.
Aynı şeyler.
08:52
It's madeyapılmış by your adrenalBöbrek üstü glandsbezleri.
179
520838
1612
Böbrek üstü bezlerinden salgılanır.
08:54
You have this moleculemolekül swimmingyüzme
throughvasitasiyla your bodyvücut right now.
180
522474
2952
Şu anda bu molekül vücudunuzda
dolaşıyor.
08:57
It's a naturaldoğal moleculemolekül.
181
525450
1690
Doğal bir molekül.
08:59
This EpiPenEpiPen would just give you
a quickhızlı quintillionkentilyon more of them.
182
527164
4244
Bu EpiPen bir kentilyon kadarını
daha size verebilir.
09:03
(LaughterKahkaha)
183
531432
1650
(Gülüşmeler)
09:05
We can extractözüt epinephrineadrenalin
184
533106
3191
Epinefrini koyun ya da sığırdan
09:08
from the adrenalBöbrek üstü glandsbezleri
of sheepkoyun or cattlesığırlar,
185
536321
3420
elde edebiliyoruz.
09:11
but that's not
where this stuffşey comesgeliyor from.
186
539765
2334
Fakat bunu onlardan
elde etmedik.
09:14
We make this epinephrineadrenalin in a factoryfabrika
187
542123
2868
Bu epinefrini fabrikada
ham petrolden elde ettiğimiz
09:17
by stitchingdikiş togetherbirlikte smallerdaha küçük moleculesmoleküller
that come mostlyçoğunlukla from petroleumPetrol.
188
545015
5239
daha küçük molekülleri
birbirine bağlayarak yaptık.
09:23
And this is 100 percentyüzde syntheticsentetik.
189
551322
1709
Yüzde yüz yapay.
09:25
And that wordsözcük, "syntheticsentetik,"
makesmarkaları some of us uncomfortablerahatsız.
190
553862
3253
Yapay kelimesi bazılarımızı
rahatsız ediyor.
09:29
It's not like the wordsözcük "naturaldoğal,"
whichhangi makesmarkaları us feel safekasa.
191
557964
3295
Sanki doğal kelimesi bizi
hep iyi hissettiriyormuş gibi.
09:33
But these two moleculesmoleküller,
they cannotyapamam be distinguishedseçkin.
192
561283
3642
Bu iki molekül birbirinden
ayırt edilemez.
09:38
We're not talkingkonuşma about two carsarabalar
that are cominggelecek off an assemblymontaj linehat here.
193
566263
3896
Burada aynı montaj hattında üretilen
iki arabadan bahsetmiyoruz.
09:42
A cararaba can have a scratchçizik on it,
194
570183
2041
Arabanın üzerinde bir çizik olabilir
09:44
and you can't scratchçizik an atomatom.
195
572248
1855
ama atomu çizemezsin.
09:46
These two are identicalözdeş in a surrealgerçeküstü,
almostneredeyse mathematicalmatematiksel senseduyu.
196
574127
4548
Bu ikisi soyut, neredeyse
matematiksel olarak özdeşler.
09:50
At this atomicatomik scaleölçek,
mathmatematik practicallypratikte touchesdokunuşlar realitygerçeklik.
197
578699
3101
Atom ölçeğinde matematik
neredeyse gerçekliğe dokunur.
09:54
And a moleculemolekül of epinephrineadrenalin ...
198
582128
1619
Bir epinefrin molekülü
09:56
it has no memorybellek of its originMenşei.
199
584779
1699
nereden geldiğini hatırlamaz.
09:58
It just is what it is,
200
586502
1405
Sadece oluşmuştur
09:59
and oncebir Zamanlar you have it,
201
587931
1151
ve onu elde ettiğinde
10:01
the wordskelimeler "naturaldoğal" and "syntheticsentetik,"
they don't mattermadde,
202
589106
4411
artık doğal ve yapay gibi
kelimelerin bir anlamı olmaz.
10:06
and naturedoğa synthesizessentezler
this moleculemolekül just like we do,
203
594284
3212
Doğa da bizim sentezlediğimiz
gibi sentezliyor
10:09
exceptdışında naturedoğa is much better
at this than we are.
204
597520
2287
fakat o bu işte bizden daha iyi.
10:11
Before there was life on earthtoprak,
205
599831
2378
Yeryüzünde yaşamdan önce
10:14
all the moleculesmoleküller were smallküçük, simplebasit:
206
602233
3007
tüm moleküller küçüktüler, basittiler:
10:17
carbonkarbon dioxidedioksit, waterSu, nitrogenazot,
207
605264
1651
karbondioksit, su, azot
10:20
just simplebasit things.
208
608018
1150
sadece basit şeyler.
10:21
The emergenceçıkma of life changeddeğişmiş that.
209
609192
1948
Yaşamın ortaya çıkışı bunu
değiştirdi.
10:23
Life broughtgetirdi biosyntheticbiyosentetik factoriesfabrikalar
that are poweredenerjili by sunlightGüneş ışığı,
210
611164
3236
Yaşam, güneşle çalışan biyosentez
fabrikalarını getirdi.
10:26
and insideiçeride these factoriesfabrikalar,
smallküçük moleculesmoleküller crashkaza into eachher other
211
614424
3515
Bu fabrikaların içinde küçük
moleküller birbirie çarparak daha büyük
10:29
and becomeolmak largegeniş onesolanlar:
carbohydrateskarbonhidratlar, proteinsproteinler, nucleicnükleik acidsasitler,
212
617963
3308
molekülleri oluşturdu: karbonhidratlar,
proteinler, nükleik asitler,
10:33
multitudesmultitudes of spectacularmuhteşem creationskreasyonları.
213
621295
2453
yığınla olağanüstü oluşum.
10:37
NatureDoğa is the originalorijinal organicorganik chemistkimyager,
214
625613
2325
Gerçek organik kimyacı
doğa aslında
10:40
and her constructioninşaat alsoAyrıca fillsdolguları our skygökyüzü
with the oxygenoksijen gasgaz we breathenefes almak,
215
628932
3423
ve onun yapıtları gökyüzümüzü
soluduğumuz oksijen gazıyla dolduruyor,
10:44
this high-energyyüksek enerjili oxygenoksijen.
216
632379
1468
bu yüksek enerjili oksijen ile.
10:47
All of these moleculesmoleküller are infusedinfüzyon
with the energyenerji of the sunGüneş.
217
635597
3261
Bütün bu moleküller
güneşin enerjisiyle bir araya geldiler.
10:50
They storemağaza it like batteriespiller.
218
638882
1468
Enerjiyi bir pil gibi depoluyorlar.
10:52
So naturedoğa is madeyapılmış of chemicalskimyasallar.
219
640810
2842
Doğa, kimyasallardan oluşmuştur.
10:56
Maybe you guys can help me
to reclaimıslah this wordsözcük, "chemicalkimyasal,"
220
644251
2937
Belki bu kelimeyi geri kazanmamda
bana yardım edersiniz
10:59
because it has been stolençalıntı from us.
221
647212
2499
çünkü bu kelime bizden çalındı.
11:01
It doesn't mean toxictoksik,
and it doesn't mean harmfulzararlı,
222
649735
2699
Zehirli, zararlı,
11:04
and it doesn't mean man-madeinsan yapımı or unnaturaldoğal olmayan.
223
652458
2635
yapay ya da doğal
olmayan anlamına gelmiyor.
11:07
It just meansanlamına geliyor "stuffşey," OK?
224
655117
3253
Sadece madde demek, anlaşıldı mı?
11:10
(LaughterKahkaha)
225
658394
1521
(Gülüşmeler)
11:11
You can't have
chemical-freekimyasal madde içermeyen lumpyumru charcoalmangal kömürü.
226
659939
4036
Kimyasallardan arınmış
bir kömür parçası olamaz
11:15
That is ridiculousgülünç.
227
663999
1210
Bu çok saçma.
11:17
(LaughterKahkaha)
228
665233
1001
(Gülüşmeler)
11:18
And I'd like to do one more wordsözcük.
229
666258
1833
Başka bir kelimeden
daha bahsetmek isterim.
11:20
The wordsözcük "naturaldoğal" doesn't mean "safekasa,"
230
668932
2675
Doğal demek güvenli
demek değildir.
11:23
and you all know that.
231
671631
2508
Bunu hepiniz biliyorsunuz.
11:26
PlentyBol of nature'sdoğanın
chemicalskimyasallar are quiteoldukça toxictoksik,
232
674163
4483
Doğadaki pek kimyasal
oldukça zehirlidir.
11:30
and othersdiğerleri are deliciouslezzetli,
233
678670
2603
Bazıları da lezzetlidir.
11:33
and some are bothher ikisi de ...
234
681297
1922
Bazıları da zehirli ve lezzetlidir.
11:35
(LaughterKahkaha)
235
683243
1371
(Gülüşmeler)
11:36
toxictoksik and deliciouslezzetli.
236
684638
1690
Zehirli ve lezzetli.
11:38
The only way to tell
whetherolup olmadığını something is harmfulzararlı
237
686813
2778
Bir şeyin zararlı olup olmadığını
bilebilmenin tek yolu
11:41
is to testÖlçek it,
238
689615
1872
onu test etmektir.
11:43
and I don't mean you guys.
239
691511
2158
Sizden bahsetmiyorum.
11:45
ProfessionalProfessional toxicologiststoksikolog:
we have these people.
240
693693
2809
Profesyonel toksikologlar
yapar bu işi.
11:48
They're well-trainediyi eğitimli,
241
696526
1514
İyi eğitimlidirler.
11:50
and you should trustgüven them like I do.
242
698064
2002
Onlara güveniyorum
siz de güvenmelisiniz.
11:52
So nature'sdoğanın moleculesmoleküller are everywhereher yerde,
243
700893
1770
Doğanın molekülleri her yerde.
11:54
includingdahil olmak üzere the onesolanlar that have decomposedçürümüş
244
702687
1873
Petrol dediğimiz, ayrışıp siyah
11:56
into these blacksiyah mixtureskarışımlar
that we call petroleumPetrol.
245
704584
2310
karışımlara dönüşen
moleküller de buna dâhil.
11:58
We refineİyileştir these moleculesmoleküller.
246
706918
2230
Bu molekülleri arıtıyoruz.
12:01
There's nothing unnaturaldoğal olmayan about them.
247
709695
1819
Gayet doğallar.
12:03
We purifyarındırmak them.
248
711538
1150
Onları saflaştırıyoruz.
12:06
Now, our dependencebağımlılık on them for energyenerji --
249
714228
2968
Enerjiyi sürekli bunlardan üretmemiz
12:09
that meansanlamına geliyor that everyher one of those carbonsKarbonlar
getsalır converteddönüştürülmüş into a moleculemolekül of COCO2.
250
717220
4009
oradaki karbonlardan her birinin
CO2'ye dönüşmesi demek.
12:13
That's a greenhouseyeşil Ev gasgaz
that is messingDalga up our climateiklim.
251
721253
2944
Bu da iklimi değiştiren
sera gazlarından bir tanesi.
12:16
Maybe knowingbilme this chemistrykimya
will make that realitygerçeklik easierDaha kolay to acceptkabul etmek
252
724221
3691
Belki kimya bilmek bazı insanların
bu gerçeği kabullenmesini kolaylaştırır.
12:19
for some people, I don't know,
253
727936
1470
Bilemiyorum.
12:21
but these moleculesmoleküller
are not just fossilfosil fuelsyakıtlar.
254
729430
2283
Fakat bu moleküller sadece
fosil yakıt değiller.
12:24
They're alsoAyrıca the cheapestEn ucuz
availablemevcut rawçiğ materialsmalzemeler
255
732523
2642
Aynı zamanda sentez dediğimiz
şeyi yapabilmemiz için
12:27
for doing something
that we call synthesissentez.
256
735189
2334
bulunabilen en ucuz ham madde.
12:30
We're usingkullanma them like piecesparçalar of LEGOLEGO.
257
738195
2102
Bunları LEGO parçaları gibi kullanıyoruz.
12:33
We have learnedbilgili how to connectbağlamak them
or breakkırılma them apartayrı with great controlkontrol.
258
741083
4287
Bunları kontrol altında birleştirmeyi
ve birbirinden ayırmayı öğrendik.
12:37
I have donetamam a lot of this myselfkendim,
259
745394
1606
Bunu kendim pek çok sefer yaptım
12:39
and I still think it's amazingşaşırtıcı
it's even possiblemümkün.
260
747024
2349
ama bunun mümkün oluşu bile
beni hâlâ şaşırtıyor.
12:41
What we do is kindtür of like assemblingbirleştirme LEGOLEGO
261
749397
3302
Yaptığımız şey kutularca
LEGO parçasını alıp
12:44
by dumpingdamping boxeskutuları of it
into washingyıkama machinesmakineler,
262
752723
3032
çamaşır makinesinin içine boşaltmaktan
başka bir şey değil,
12:47
but it worksEserleri.
263
755779
1305
ama işe yarıyor.
12:49
We can make moleculesmoleküller that are
exactkesin copieskopyalar of naturedoğa, like epinephrineadrenalin,
264
757108
4213
Epinefrin gibi doğadakinin aynısı
olan moleküller yapabiliyoruz
12:53
or we can make creationskreasyonları of our ownkendi
from scratchçizik, like these two.
265
761345
3992
ya da bu ikisi gibi sıfırdan yeni
moleküller yaratabiliyoruz.
12:57
One of these easeshareket hızları the symptomssemptomlar
of multipleçoklu sclerosisskleroz;
266
765361
4270
Bunlardan bir tanesi çoklu sklerozun
semptomlarını azaltıyor.
13:01
the other one cureskürler a typetip of bloodkan cancerkanser
that we call T-cellT-hücre lymphomaLenfoma.
267
769655
3787
Diğeri de T-tipi hücreli lenfoma denilen
bir çeşit kan kanserini iyileştiriyor.
13:05
A moleculemolekül with the right sizeboyut and shapeşekil,
it's like a keyanahtar in a lockkilitlemek,
268
773466
4232
Doğru boyut ve şekildeki bir molekül
kilide sokulan anahtar gibidir
13:09
and when it fitsnöbetleri, it interferesmüdahale
with the chemistrykimya of a diseasehastalık.
269
777722
3475
ve kilide uyduğunda, bir hastalığın
kimyasına müdahale edebilir.
13:13
That's how drugsilaçlar work.
270
781221
1293
İlaçlar böyle etki eder.
13:15
NaturalDoğal or syntheticsentetik,
271
783580
1620
Doğal ya da yapay olsun,
13:17
they're all just moleculesmoleküller that happenolmak
to fituygun snuglyrahatça somewherebir yerde importantönemli.
272
785224
3460
hepsi yalnızca önemli bir yere
rahatlıkla uyan moleküllerdir.
13:20
But naturedoğa is much better
at makingyapma them than we are,
273
788708
2680
Fakat doğa onları
bizden daha iyi yapıyor.
13:23
so hersonunki look more impressiveetkileyici than oursbizim,
274
791412
2112
Bu nedenle onunkiler daha etkileyici,
13:25
like this one.
275
793548
1578
bunun gibi.
13:27
This is calleddenilen vancomycinVankomisin.
276
795150
1945
Bunun adı vankomisin.
13:29
She gaveverdi this majesticMajestic beastcanavar
two chlorineklor atomsatomları
277
797119
3063
Doğa bu heybetli canavara
bir çift küpe gibi taksın diye
13:32
to weargiyinmek like a pairçift of earringsKüpe.
278
800206
2185
iki klor atomu vermiş.
13:34
We foundbulunan vancomycinVankomisin in a puddlesu birikintisi of mudçamur
in a jungleorman in BorneoBorneo in 1953.
279
802415
5167
Vankomisini 1953'te Borneo'da ormanda bir
çamurlu su birikintisinin içinde bulduk.
13:39
It's madeyapılmış by a bacteriabakteriler.
280
807606
1816
Bir bakteri tarafından üretiliyor.
Bunu laboratuvar ortamında çok pahalıya
patlayacağından sentezleyemiyoruz.
13:42
We can't synthesizesentezlemek this
cost-efficientlymaliyet-etkin bir şekilde in a lablaboratuvar.
281
810355
2746
13:45
It's too complicatedkarmaşık for us, but we
can harvesthasat it from its naturaldoğal sourcekaynak,
282
813798
4319
Bizim yapamayacağımız kadar karmaşık
ama doğal kaynağından elde edebiliriz.
13:50
and we do, because this is
one of our mostçoğu powerfulgüçlü antibioticsantibiyotikler.
283
818141
4183
Ediyoruz da çünkü en güçlü
antibiyotikler arasında yer alıyor.
13:54
And newyeni moleculesmoleküller are reportedrapor
in our literatureEdebiyat everyher day.
284
822348
2955
Ve her gün literatüre yeni yeni
moleküller rapor ediliyor.
13:57
We make them or we find them
in everyher cornerköşe of this planetgezegen.
285
825327
3230
Onları ya sentezliyoruz ya da
dünyanın her bir köşesinde buluyoruz.
14:01
And that's where drugsilaçlar come from,
286
829982
1691
İşte ilaçlar böyle bulunuyor
14:03
and that's why your doctorsdoktorlar
have amazingşaşırtıcı powersgüçler ...
287
831697
2245
ve bu sayede doktorlarınız
muazzam güçlere sahip.
14:05
(LaughterKahkaha)
288
833966
1022
(Gülüşmeler)
14:07
to cureÇare deadlyölümcül infectionsenfeksiyonlar
and everything elsebaşka.
289
835012
2206
Ölümcül enfeksiyonları iyileştirmek
ve daha niceleri.
14:09
BeingVarlık a physicianhekim todaybugün
is like beingolmak a knightşövalye in shiningparlıyor armorzırh.
290
837242
3715
Bugün bir hekim olmak beyaz atlı prens
olmaya benzer.
14:13
They fightkavga battlessavaşlar
with couragecesaret and composureSoğukkanlılığını,
291
841948
2901
Onlar cesaret ve dinginlikle
savaş verirler
14:16
but alsoAyrıca with good equipmentekipman.
292
844873
1620
ve aynı zamanda da iyi teçhizatla.
14:18
So let's not forgetunutmak the rolerol
of the blacksmithDemirci in this pictureresim,
293
846517
4018
Bu bağlamda nalbantların
da rolünü unutmayalım,
14:22
because withoutolmadan the blacksmithDemirci,
things would look a little differentfarklı ...
294
850559
3463
çünkü nalbant olmasa
işler çok daha farklı olurdu...
14:26
(LaughterKahkaha)
295
854046
2093
(Gülüşmeler)
14:28
But this scienceBilim is biggerDaha büyük than medicinetıp.
296
856163
2333
Fakat bu bilim dalı
ilaçtan çok daha fazlası.
14:30
It is oilsyağlar and solventsçözücüler and flavorstatlar,
fabricsKumaşlar, all plasticsplastik maddeler,
297
858520
6219
Bu yağları, çözücüleri, aromaları,
kumaşları, tüm plastikleri,
14:36
the cushionsMinderler that
you're sittingoturma on right now --
298
864763
2270
üstünde oturduğunuz minderi...
14:39
they're all manufacturedimal,
and they're mostlyçoğunlukla carbonkarbon,
299
867057
2460
Hepsi üretilmiş
ve neredeyse hepsi karbondan.
14:41
so that makesmarkaları all of it organicorganik chemistrykimya.
300
869541
2034
Bu da hepsini organik kimyanın
birer parçası yapar.
14:43
This is a richzengin scienceBilim.
301
871599
2189
Bu zengin bir bilim dalı.
14:45
I left out a lot todaybugün:
302
873812
1854
Bugün birçok şeyi dâhil etmedim:
14:47
phosphorusfosfor and sulfurKükürt and the other atomsatomları,
303
875690
3185
Fosforu, sülfürü ve diğer atomları
14:51
and why they all bondbağ the way they do,
304
879812
2285
ve neden belirli şekillerde
bağ kurduklarını
14:54
and symmetrySimetri
305
882121
1255
ve simetriyi
14:55
and non-bondingbağ electronselektronlar,
306
883400
1821
ve bağ yapmayan elektronları
14:57
and atomsatomları that are chargedyüklü,
307
885245
1544
ve elektrik yüklü iyonları
14:58
and reactionsreaksiyonları and theironların mechanismsmekanizmalar,
and it goesgider on and on and on,
308
886813
3096
ve reaksiyonları ve çalışma
mekanizmalarını... vesaire vesaire.
15:01
and synthesissentez takes a long time to learnöğrenmek.
309
889933
2010
Ve sentezi öğrenmesi oldukça zaman alıyor.
15:03
But I didn't come here to teachöğretmek
you guys organicorganik chemistrykimya --
310
891967
2881
Fakat buraya size organik
kimya öğretmeye gelmedim.
15:06
I just wanted to showgöstermek it to you,
311
894872
1842
Size sadece onu göstermek istedim
15:08
and I had a lot of help with that todaybugün
from a younggenç man namedadlı WestonWeston DurlandDurland,
312
896738
5039
ve bunu yaparken Weston Durland adlı
bir genç adamdan epey yardım aldım
15:13
and you've alreadyzaten seengörüldü him.
313
901801
1476
ve siz onu çoktan gördünüz.
15:16
He's an undergraduateLisans
studentÖğrenci in chemistrykimya,
314
904427
2151
Kendisi kimya alanında
bir lisans öğrencisi
15:18
and he alsoAyrıca happensolur to be
prettygüzel good with computerbilgisayar graphicsgrafik.
315
906602
3278
ve bilgisayar grafikleriyle
de arası oldukça iyi.
15:21
(LaughterKahkaha)
316
909904
1737
(Gülüşmeler)
15:23
So WestonWeston designedtasarlanmış
all the movinghareketli moleculesmoleküller
317
911665
4088
Weston, bugün gördüğünüz
tüm hareketli molekülleri tasarladı.
15:27
that you saw todaybugün.
318
915777
1412
15:29
He and I wanted to demonstrategöstermek
throughvasitasiyla the use of graphicsgrafik like these
319
917213
3240
O ve ben bu grafikler aracılığı ile
bu karmaşık bilim hakkında konuşmanın
15:32
to help someonebirisi talk
about this intricatekarmaşık scienceBilim.
320
920477
2458
nasıl daha kolay olabileceğini
göstermeye çalıştık.
15:35
But our mainana goalhedef was just to showgöstermek you
321
923316
2341
Fakat temel hedefimiz size
15:37
that organicorganik chemistrykimya
is not something to be afraidkorkmuş of.
322
925681
2959
organik kimyanın korkulacak
bir şey olmadığını göstermekti.
15:41
It is, at its coreçekirdek, a windowpencere
323
929418
3190
O, temelinde,
içinden doğal dünyanın
15:44
throughvasitasiyla whichhangi the beautygüzellik
of the naturaldoğal worldDünya looksgörünüyor richerzengin.
324
932632
3709
güzelliklerinin çok daha
zengin görüldüğü bir penceredir.
15:48
Thank you.
325
936365
1151
Teşekkürler.
15:49
(ApplauseAlkış)
326
937540
3267
(Alkışlar)
Translated by Boğaçhan Arslan
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jakob Magolan - Organic chemist
Professor Jakob Magolan is a synthetic chemist who assembles new molecules to discover new medicines.

Why you should listen

Jakob Magolan holds the Boris Family Endowed Chair in Drug Discovery at McMaster University in Canada. As a graduate student, he was trained to synthesize the complex and beautiful molecules made by nature from simple chemical building blocks. His medicinal chemistry laboratory now partners with biologists and clinicians to find new molecules and innovative strategies to treat disease. He and his colleagues at McMaster's Institute for Infectious Disease Research are working to discover new antibiotics to combat the threat of drug-resistant microbial infections.

Magolan has taught organic chemistry to hundreds of undergraduate students. He believes in the tremendous value of scientific literacy in society and loves to share his appreciation of science with the public. Magolan prepared this TEDx talk together with graphic designer Weston Durland, who was one of his chemistry students.

More profile about the speaker
Jakob Magolan | Speaker | TED.com