ABOUT THE SPEAKER
Karen J. Meech - Astronomer, astrobiologist
Karen J. Meech is an astronomer who investigates how habitable worlds form and explores the bigger picture of whether there is life elsewhere.

Why you should listen

Astrobiologist Karen J. Meech uses the leftover pieces from our solar system's formation to understand how habitable planets are made. Her curiosity about life beyond earth was inspired as a child watching Star Trek. From this, her path led to a career in physics and astronomy, with a PhD in planetary physics from MIT. She is now an astronomer at the University of Hawaii, where she leads the astrobiology group, and she is a passionate scientific educator.

Meech started her astronomical career investigating comets, the icy leftovers from the birth of our solar system. Her work led to an understanding of many of the processes that cause the beautiful tails to develop far from our Sun. She was co-investigator on three comet missions. Her discoveries provide information to test our understanding of how planetary systems are assembled. Now her work has embraced the power of interdisciplinary science, and she is combining geological field work, geochemistry, astronomical observations, theory and space mission concepts to address fundamental questions about how earth got its water.

More profile about the speaker
Karen J. Meech | Speaker | TED.com
TED2018

Karen J. Meech: The story of 'Oumuamua, the first visitor from another star system

Karen J. Meech: Başka bir güneş sisteminden gelen ilk ziyaretçi 'Oumuamua'nın hikayesi

Filmed:
6,071,992 views

Ekim 2017'de astrobiyolog Karen J. Meech her astronomistin beklediği çağrıyı aldı: NASA başka bir güneş sisteminden gelen ilk ziyaretçiyi tespit etmişti. 700 metre uzunluğunda olan ve Hawai dilinde ''izci'' veya ''haberci'' anlamına gelen 'Oumuamua adı verilen yıldızlar arası cisim çok ilgi çeken soruları beraberinde getirdi: Yeni bir güneş sisteminden gelen taşlı enkaz parçası mıydı, süpernova patlamasından arta kalan bir materyal mi? Yoksa dünya dışı teknoloji kanıtı veya bambaşka bir şey mi? Bu heyecan verici konuşmada Meech, uzaklardan gelen bu beklenmedik hediyeye ilişkin yanıtlar bulmak için ekibiyle nasıl zamana karşı yarıştıklarını anlatıyor.
- Astronomer, astrobiologist
Karen J. Meech is an astronomer who investigates how habitable worlds form and explores the bigger picture of whether there is life elsewhere. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
NASA'sNASA'ın always on the lookoutuyanık
for possiblemümkün asteroidasteroit collisionçarpışma hazardstehlikeler,
0
1142
5454
NASA muhtemel asteroit çarpışma
tehlikelerine karşı her zaman tetikte,
00:18
so the Pan-STARRSPAN-STARRS telescopeteleskop
is scanningtarama the skygökyüzü everyher night.
1
6620
4080
o yüzden Pan-STARRS teleskobu
gökyüzünü her gece tarıyor.
00:23
EachHer morningsabah, candidateaday objectsnesneleri
are examinedincelenen by Pan-STARRSPAN-STARRS staffpersonel
2
11231
4120
Aday cisimler her sabah Pan-STARSS
çalışanları tarafından inceleniyor
00:27
and usuallygenellikle discoveredkeşfedilen to be no bigbüyük dealanlaştık mı.
3
15375
3227
ve genellikle pek önemli
olmadıkları anlaşılıyor.
00:30
But on OctoberEkim 19, 2017,
4
18626
2739
Ancak 19 Ekim 2017'de,
00:33
Pan-STARRSPAN-STARRS spottedBenekli an objectnesne
movinghareketli rapidlyhızla betweenarasında the starsyıldızlar,
5
21389
4652
Pan-STARRS yıldızların arasında
hızla hareket eden bir cisim fark etti
00:38
and this time the usualolağan follow-uptakip
measurementsölçümler of positionpozisyon and speedhız
6
26065
4318
ve bu sefer konum ve hızla ilgili
yapılan rutin inceleme
00:42
showedgösterdi something completelytamamen differentfarklı.
7
30407
2815
tamamen farklı bir sonuç gösterdi.
00:45
By OctoberEkim 22ndnd, we had enoughyeterli dataveri
8
33246
2505
22 Ekim itibarıyla da bu cismin
00:47
to realizegerçekleştirmek that this objectnesne
wasn'tdeğildi from our solargüneş systemsistem.
9
35775
4170
bizim güneş sistemimize ait olmadığını
anlayacak kadar veri edinmiştik.
00:51
HolyKutsal cowinek.
10
39969
1341
Vay canına.
00:53
That's when I got the phonetelefon call,
11
41334
1747
İşte bu noktada beni aradılar,
00:55
the phonetelefon call that all solargüneş systemsistem
astronomersastronomlar are waitingbekleme for.
12
43105
4006
tüm güneş sistemi astronomlarının
beklediği telefondu bu.
00:59
Let me tell you how excitingheyecan verici this was.
13
47135
2111
Ne kadar heyecanlı olduğunu anlatayım.
01:01
(LaughterKahkaha)
14
49270
1007
(Kahkahalar)
01:02
NASA'sNASA'ın been expectingbekliyor to see
an interstellaryıldızlar arası cometkuyrukluyıldız
15
50301
3121
NASA, 1970'lerden bu yana
yıldızlararası bir cismin
01:05
passpas throughvasitasiyla the solargüneş systemsistem
sincedan beri the 1970s,
16
53446
3340
güneş sistemimizden geçeceğini bekliyordu,
01:08
but untila kadar now, we'devlenmek never seengörüldü anything.
17
56810
2858
ama şimdiye dek hiçbir şey görmemiştik.
01:11
Our ownkendi solargüneş systemsistem is hugeKocaman,
18
59692
2626
Kendi güneş sistemimiz devasa,
01:14
so even gettingalma a packagepaket
from the nearesten yakın starstar systemsistem
19
62342
3309
4.4 ışık yılı uzaklıkta
en yakın yıldız sisteminden bile
Dünya'ya bir şey gelmesi
01:17
4.4 lightışık yearsyıl away
20
65675
2103
01:19
would take over 50,000 yearsyıl.
21
67802
2582
50.000 yıldan fazla sürer.
01:22
So this is a really bigbüyük dealanlaştık mı.
22
70408
2045
Yani oldukça önemli bir konu.
01:24
The interstellaryıldızlar arası visitorziyaretçi
enteredgirdi our solargüneş systemsistem
23
72945
2502
Bu yıldızlararası misafir,
güneş sistemimize
diğer gezegenlerin ötesinden
01:27
from aboveyukarıdaki the planeuçak of the planetsgezegenler,
24
75471
1850
01:29
cominggelecek from the directionyön
of the constellationtakımyıldızı LyraLyra,
25
77345
2833
Lyra yıldız kümesi yönünden geldi
01:32
and it passedgeçti closestEn yakın to the SunGüneş
on SeptemberEylül 9thinci,
26
80202
3436
ve Güneş'e en yakın olduğu
tarih 9 Eylül'de,
01:35
passinggeçen insideiçeride the orbityörünge of MercuryMercury.
27
83662
2405
Merkür'ün yörüngesinin içinden geçti.
01:38
Now this isn't a particularlyözellikle
closekapat approachyaklaşım or unusualolağandışı distancemesafe.
28
86709
4029
Bu özellikle yakın bir etkileşim
veya alışılmadık bir uzaklık değil.
01:42
It's just much easierDaha kolay
to see objectsnesneleri closekapat by.
29
90762
3709
Yakından geçen cisimleri
görmek çok daha kolay.
01:47
On OctoberEkim 14thinci,
30
95124
1676
14 Ekim'de
01:48
before we discoveredkeşfedilen it, it madeyapılmış
its closestEn yakın approachyaklaşım to the EarthDünya,
31
96824
4102
biz henüz onu fark etmeden önce,
cisim 14 milyon km mesafede
01:52
withiniçinde about 15 millionmilyon milesmil.
32
100950
2690
Dünya'ya en yakın olduğu konumdaydı.
01:55
This is really closekapat
by astronomicalastronomik standardsstandartlar.
33
103664
2757
Bu astronomik ölçümlere
göre gerçekten yakın.
01:59
Now ratherdaha doğrusu than call this
by its unwieldyhantal catalogkatalog nameisim,
34
107341
4476
O zaman, söylemesi zor olan
şu anki katalog ismi yerine
02:03
we brieflykısaca calleddenilen it "RamaRama,"
35
111841
2643
ona kısaca ''Rama'' adını vermiştik,
02:06
after the cylindricalSilindirik spacecraftuzay aracı
that passedgeçti throughvasitasiyla the solargüneş systemsistem
36
114508
3508
Arthur C. Clarke'ın 1973 yılı
klasik bilim kurgu romanında
02:10
in ArthurArthur C. Clarke'sClarke'nın classicklasik
scienceBilim fictionkurgu storyÖykü in 1973.
37
118040
5214
güneş sisteminin içinden geçen
silindir uzay aracının adı.
02:15
But this wasn'tdeğildi quiteoldukça right eitherya,
38
123865
2077
Ancak bu da tam doğru olmadı,
02:17
so in honorOnur of it beingolmak discoveredkeşfedilen
by a telescopeteleskop in HawaiiHawaii,
39
125966
3233
Havai'deki bir teleskopla
keşfedilmesinin onuruna,
02:21
we consultedistişare two expertsuzmanlar
on HawaiianHawaii culturekültür --
40
129223
3397
Havai kültürü hakkında
iki uzmana danıştık,
02:24
a HawaiianHawaii navigatorNavigator and a linguistdilbilimci --
41
132644
2453
biri Havaili bir navigatör,
diğeri dilbilimci,
02:27
to proposeteklif etmek, önermek a nameisim.
42
135121
1742
bize isim teklifinde bulundular.
02:28
And they suggestedönerdi "'Oumuamua' Oumuamua,"
43
136887
2984
''Oumuamua'' ismini önerdiler,
02:31
whichhangi meansanlamına geliyor scoutizci or messengerMessenger
from the distantuzak pastgeçmiş reachingulaşan out to us.
44
139895
5055
uzak geçmişten bize ulaşan
bir izci veya haberci anlamına geliyordu.
02:37
Now this discoverykeşif
was importantönemli for manyçok reasonsnedenleri,
45
145972
3366
Bu keşif pek çok nedenle önemliydi,
02:41
but to me the mostçoğu significantönemli
is for what 'Oumuamua' Oumuamua can tell us
46
149362
3836
ama benim için en önemli kısmı,
'Oumuamua'nın güneş sistemimizin
geçmişi hakkında vereceği bilgiler.
02:45
about the pastgeçmiş of our solargüneş systemsistem.
47
153222
2417
02:48
The processsüreç of the birthdoğum of a newyeni solargüneş
systemsistem and the growthbüyüme of planetsgezegenler
48
156369
4041
Yeni bir güneş sisteminin ortaya çıkışı
ve gezegenlerin gelişmesi
02:52
can be a violentşiddetli and messydağınık business.
49
160434
3082
çalkantılı bir süreç olabilir.
02:55
LeftoverArtık icybuzlu and rockyRocky debrisenkaz
getsalır ejectedatılır from the newyeni solargüneş systemsistem
50
163540
4223
Dev gezegenler oluştukları
tozlu disk içinde göç ederlerken
02:59
as the giantdev planetsgezegenler migrategöç
throughvasitasiyla the dustytozlu diskdisk
51
167787
3349
Artık buz ve taşlı enkaz
03:03
out of whichhangi they're formedoluşturulan.
52
171160
1928
yeni güneş sisteminden dışarı atılıyor.
03:06
Now have you ever feltkeçe an emotionalduygusal chillChill,
53
174175
3980
Duygusal bir irkilme
hissettiğiniz oldu mu?
03:10
something that's so excitingheyecan verici
that a shiverürperti runskoşar up and down your spineomurga?
54
178179
4801
Öylesine heyecanlı bir şey ki
baştan aşağı bir titreme hissedersiniz.
03:16
Or something that's
very emotionallyduygusal yönden movinghareketli?
55
184115
2936
Veya duygusal olarak sizi
çok etkileyen bir şey?
03:19
Well this was it for me.
56
187678
1747
İşte ben bu olayda bunu hissettim.
03:21
This was my wowvay momentan.
57
189449
1825
Benim vay canına dediğim andı.
03:23
We actuallyaslında had a pieceparça of materialmalzeme
from anotherbir diğeri solargüneş systemsistem
58
191298
3888
Gözlemleyebileceğimiz kadar yakında
03:27
cominggelecek closekapat enoughyeterli for us to observegözlemlemek.
59
195210
3659
başka bir güneş sisteminden
bir materyal vardı.
03:31
So what would you like to know
about 'Oumuamua' Oumuamua,
60
199793
2858
Başka bir yıldız sisteminden
gelen ilk misafirimiz
03:34
the very first visitorziyaretçi
from anotherbir diğeri starstar systemsistem?
61
202675
3031
'Oumuamua hakkında ne bilmek istersiniz?
03:38
Well, I could think of a millionmilyon things,
62
206454
2788
Benim aklıma milyonlarca şey geliyor,
03:41
but there's what you want
and what you can have,
63
209266
3580
ama isteyebileceğiniz ve elde
edebileceğinz şeyler farklı,
03:44
and 'Oumuamua' Oumuamua was movinghareketli away
and fadingsolan very rapidlyhızla.
64
212870
4334
diğer yandan 'Oumuamua
hızlı bir şekilde uzaklaşıyor.
03:49
In the spankarış of about a weekhafta,
65
217228
2201
Bir haftalık bir zaman diliminde,
03:51
it had droppeddüştü in brightnessparlaklık
by a factorfaktör of [10].
66
219453
2671
parlaklığı onda bir azaldı.
03:54
So this is about all the time
we were going to have
67
222852
2416
Yani onu kolayca incelemek için
03:57
to studyders çalışma it easilykolayca.
68
225292
1887
var olan zamanımız bu kadardı.
03:59
So we had to distilldamıtmak the processsüreç
of gettingalma telescopeteleskop time --
69
227690
4922
O yüzden teleskop zamanı sürecini
ayrıştırmamız gerekiyordu,
04:04
normallynormalde a very competitiverekabetçi,
peer-reviewed-Akran gözden proposalöneri processsüreç
70
232636
3540
normalde oldukça zor,
ikili değerlendirmeye tabi teklif süreci
aylar da sürebiliyor,
04:08
that can take up to monthsay --
71
236200
1848
birkaç günden daha kısa da.
04:10
down to lessaz than a fewaz daysgünler.
72
238072
2699
04:12
So beganbaşladı a "politekibar"
competitionyarışma for resourceskaynaklar.
73
240795
3745
Böylelikle ''nazik'' bir
kaynak yarışına girdik.
04:17
OK, let me not mincekıyma wordskelimeler.
It was a fiercesert battlesavaş.
74
245408
2794
Pekâlâ sözcüklerle oynamayacağım,
çok sert bir savaştı.
04:20
We droppeddüştü everything,
75
248226
1768
Her şeyi bir yana bıraktık,
04:22
workingçalışma around the clocksaat,
76
250018
1446
gece gündüz demeden
04:23
tryingçalışıyor to craftzanaat
perfectlykusursuzca craftedhazırlanmış proposalöneri wordskelimeler
77
251488
3881
gözlem direktörlerine göndermek için
teklif edilen en iyi sözcükleri
tasarlamaya çalışıyorduk.
04:27
to sendgöndermek to the observatoryGözlemevi directorsyönetmenler.
78
255393
2245
04:30
Well, good newshaber. We got the time.
79
258527
2848
İyi haber şu ki biz kazandık.
04:34
Now, from a perfectlykusursuzca
selfishbencil pointpuan of viewgörünüm,
80
262178
3563
Tamamen bencil bir bakış açısıyla
bilmek isteyeceğimiz ilk şeyin
04:37
the first thing we mightbelki like to know
is how massivemasif 'Oumuamua' Oumuamua is.
81
265765
4366
'Oumuamua'nın büyüklüğü
olduğunu söyleyebilirim.
04:42
Because after all,
it passedgeçti very closekapat to the EarthDünya,
82
270155
2840
Çünkü Dünya'nın çok yakınından geçti
04:45
and we didn't know about it
untila kadar afterwardssonradan.
83
273019
3015
ve geçip gidene kadar bunu fark etmedik.
04:48
How badkötü would this have been
had it not missedcevapsız the EarthDünya?
84
276757
4301
Eğer Dünya'yı ıskalamasaydı
bu ne kadar kötü olurdu?
04:53
Well, the impactdarbe energyenerji
85
281950
1802
Darbenin enerjisi
04:55
dependsbağlıdır on the squarekare
of the velocityhız timeszamanlar its masskitle,
86
283776
3609
hızın karesinin kütleyle çarpımına bağlı,
04:59
and the masskitle dependsbağlıdır
on how bigbüyük it is and what it's madeyapılmış of.
87
287409
3596
kütle de cismin büyüklüğüne
ve neden yapıldığına bağlı.
05:03
So how bigbüyük is 'Oumuamua' Oumuamua,
and what's its shapeşekil?
88
291647
3421
O hâlde Oumuamua
ne kadar büyük ve şekli nasıl?
05:07
Well, we can get this from its brightnessparlaklık.
89
295765
2320
Parlaklığından bunu anlayabiliyoruz.
05:10
Now, if you don't believe me,
think of comparingkarşılaştıran the brightnessparlaklık
90
298109
2967
Bana inanmıyorsanız
bahçenizdeki ateşböceğinin parlaklığını
05:13
of a fireflyateş böceği in your backyardarka bahçe
91
301100
1382
05:14
to the navigationGezinti lightsışıklar
on a distantuzak airplaneuçak.
92
302506
4420
uzaktaki bir uçağın navigasyon
ışıklarıyla karşılaştırın.
05:18
You know the airplaneuçak is much brighterdaha parlak --
93
306950
1972
Uçak çok daha parlaktır,
05:20
it just appearsbelirir faintbaygın
because it's so faruzak away.
94
308946
2700
ama çok uzakta olduğu için soluk görünür.
05:24
We're alsoAyrıca going to need to know
95
312775
1834
Oumuamua'nın yüzeyinin
05:26
how reflectiveyansıtıcı
the surfaceyüzey of 'Oumuamua' Oumuamua is,
96
314633
3150
ne kadar yansıtıcı olduğunu da
bilmemiz gerekecekti
05:29
and we don't have any clueipucu,
97
317807
2110
ve bu konuda hiçbir fikrimiz yok,
05:31
but it's reasonablemakul to assumeüstlenmek
it's very similarbenzer to smallküçük asteroidsAsteroitler
98
319941
3860
ama güneş sistemimizdeki
asteroit ve gök cisimleriyle
mantıksal olarak çok benzer
olduğunu düşündük
05:35
and cometskuyruklu yıldızlar in our solargüneş systemsistem,
99
323825
1982
05:37
or in technicalteknik termsşartlar,
100
325831
1350
veya teknik terimlerle
05:39
something betweenarasında the reflectivityoluşumların Yansıtırlıkları
of charcoalmangal kömürü and wetıslak sandkum.
101
327205
4213
kömür yansıtabilirliği
ve ıslak kum arasında bir şey.
05:44
NowadaysGünümüzde, mostçoğu of the bigbüyük telescopesteleskoplar
are used in what's calleddenilen a servicehizmet modekip,
102
332381
5715
Şimdilerde büyük teleskopların çoğu,
servis modu için kullanılıyor,
05:50
meaninganlam we have to carefullydikkatlice developgeliştirmek
all the instructionstalimatlar
103
338120
3856
yani önce tüm talimatları
dikkatli bir şekilde yerine getirmek,
05:54
and sendgöndermek them to the telescopeteleskop operatorOperatör,
104
342000
2549
teleskop operatörüne göndermek,
05:56
and then anxiouslyendişeyle wait
for the dataveri to come back,
105
344573
2929
sonra da endişeyle
hava tanrılarına dua ederek
05:59
prayingdua eden to the weatherhava godstanrılar.
106
347526
2223
verilerin geri gelmesini
beklemek zorundayız.
06:01
Now I betbahis mostçoğu of you don't have careerskariyer
107
349773
2301
Eminim çoğunuzun kariyeri
06:04
that criticallyciddi olarak dependbağımlı on whetherolup olmadığını or not
it's cloudyBulutlu last night.
108
352098
4811
geçen gece havanın bulutlu
olmasından etkilenmiyordur.
06:08
Well, we weren'tdeğildi going to get
any secondikinci chancesşansı here.
109
356933
3167
Bu olayda ikinci bir şansımız olmayacaktı.
06:12
Because the weatherhava was great,
'Oumuamua' Oumuamua decidedkarar not to be.
110
360124
4108
Çünkü hava harikaydı,
ama 'Oumuamua gidecekti.
06:16
Its brightnessparlaklık wasn'tdeğildi constantsabit.
111
364256
2000
Parlaklığı sabit değildi.
Burada 'Oumuamua'nın yıldızların
arasında hareket ettiğini görüyoruz.
06:18
Now here we see 'Oumuamua' Oumuamua
racingyarış betweenarasında the starsyıldızlar.
112
366732
3215
06:21
It's centeredortalanmış in the middleorta.
113
369971
1579
Tam ortada konumlanmış.
06:23
The starsyıldızlar are trailedizledi out because
the telescopeteleskop is followingtakip etme its motionhareket.
114
371574
3920
Yıldızlar sönük görünüyor çünkü
teleskop onun hareketine odaklanmış.
06:28
It startedbaşladı faintbaygın and then it got brighterdaha parlak,
faintersönük, brighterdaha parlak, and faintersönük again,
115
376145
5452
Tekrar tekrar soluklaşmaya
ve sonra yeniden parlamaya başlıyor,
06:33
as sunlightGüneş ışığı is reflectedyansıyan off
of fourdört sidestaraf of an oblongdikdörtgen objectnesne.
116
381621
4825
güneş ışığı oblong bir cismin dört
yanından yansıdığı sürece olduğu gibi.
06:39
The extremeaşırı brightnessparlaklık changedeğişiklik
117
387302
2430
Bu aşırı parlaklık değişikliği
06:41
led us to an unbelievableInanılmaz
conclusionSonuç about its shapeşekil.
118
389756
4305
şekliyle ilgili olarak bizi
akıl almaz bir sonuca ulaştırdı.
06:46
As showngösterilen in this artist'ssanatçının impressionizlenim,
119
394085
1993
Ekranda ressamın çalışmasında olduğu gibi
06:48
'OumuamuaOumuamua is apparentlygörünüşe göre
very long and narrowdar,
120
396102
3531
'Oumuamua belli ki
dar ve uzun bir şekle sahip
06:51
with an axiseksen ratiooranı of about 10 to one.
121
399657
3103
ve kendi eksen oranı yaklaşık 10'a bir.
06:55
AssumingVarsayarak it's darkkaranlık,
this meansanlamına geliyor it's about halfyarım a milemil long.
122
403479
3913
Karanlık olduğunu varsayarsak
800 metre kadar demektir.
06:59
Nothing elsebaşka in our
solargüneş systemsistem looksgörünüyor like this.
123
407987
3548
Güneş sistemimizde buna
benzeyen başka hiçbir şey yok.
07:03
We only have a handfulavuç of objectsnesneleri
that even have an axiseksen ratiooranı
124
411559
3438
kendi eksen oranı beşe birden büyük olan
07:07
biggerDaha büyük than fivebeş to one.
125
415021
1714
sadece birkaç cismimiz var.
07:09
So we don't know how this formsformlar,
126
417286
1979
Bunun nasıl oluştuğunu bilmiyoruz,
07:11
but it mayMayıs ayı be partBölüm of its birthdoğum processsüreç
in its home solargüneş systemsistem.
127
419289
5198
ama kendi güneş sistemindeki ortaya
çıkış sürecinin bir parçası olabilir.
07:17
'OumuamuaOumuamua was varyingdeğişen in brightnessparlaklık
everyher 7.34 hourssaatler,
128
425549
5469
'Oumuamua'nın parlaklığı
her 7,34 saatte bir değişiyordu
07:23
or so we thought.
129
431042
1746
ya da biz öyle sandık.
07:24
As more dataveri startedbaşladı
to come in from other teamstakımlar,
130
432812
2342
Diğer ekiplerden daha fazla veri geldikçe
07:27
they were reportingraporlama differentfarklı numberssayılar.
131
435178
2458
farklı rakamlar bildiriyorlardı.
07:29
Why is it the more
we learnöğrenmek about something,
132
437660
1926
Nasıl oluyor da daha çok bilgi edindikçe
07:31
the harderDaha güçlü it getsalır to interpretyorumlamak?
133
439606
1940
yorumlaması daha zor oluyor?
07:34
Well, it turnsdönüşler out that 'Oumuamua' Oumuamua
is not rotatingdöndürme in a simplebasit way.
134
442596
3389
Görünüşe bakılırsa 'Oumumua
basit bir şekilde dönmüyormuş.
07:38
It's wobblingWobbling like a topüst.
135
446009
2059
Bir top gibi yuvarlanıyormuş.
07:40
So while it is rotatingdöndürme
around its shortkısa axiseksen,
136
448092
3086
Yani kendi kısa ekseni etrafında dönerken
07:43
it's alsoAyrıca rollingyuvarlanan around the long axiseksen
137
451202
2850
ayrıca uzun eksen
etrafında da yuvarlanıyor
07:46
and noddingbaş sallama up and down.
138
454076
2070
ve aşağı yukarı sekiyor.
07:48
This very energeticenerjik, excitedheyecanlı motionhareket
139
456887
2826
Bu enerjik hareket
07:51
is almostneredeyse certainlykesinlikle the resultsonuç
of it beingolmak violentlyşiddetle tossedattı
140
459737
3460
neredeyse kesinlikle
kendi güneş sisteminden
şiddetli bir şekilde fırlatılmış
olmasının sonucu.
07:55
out of its home solargüneş systemsistem.
141
463221
1922
07:58
Now how we interpretyorumlamak the shapeşekil
from its brightnessparlaklık
142
466363
2791
Parlaklığından şeklini yorumlayışımız
08:01
dependsbağlıdır very criticallyciddi olarak
on how it's spinningdöndürme,
143
469178
2872
kendi ekseni etrafındaki dönüşüne
ciddi anlamda bağlı,
08:04
so now we have to rethinkyeniden düşünmek
what it mayMayıs ayı look like,
144
472074
2970
yani görüntüsünü yeniden
düşünmemiz gerekebilir
08:07
and as showngösterilen in this beautifulgüzel paintingboyama
by spaceuzay artistsanatçı BillBill HartmannHartmann,
145
475068
3445
ve ressam Bill Hartmann'ın
bu harika resminde gördüğünüz gibi
08:10
we think that 'Oumuamua' Oumuamua
mayMayıs ayı be more of a flattenedbasık ovaloval.
146
478537
3959
biz 'Oumuamua'nın düzleşmiş bir oval
şeklinde olduğu kanısındayız.
08:15
So let's get back to the energeticsenerji bilimi.
147
483822
1962
Enerji bilimine geri dönelim.
08:17
What is it madeyapılmış of?
148
485808
1911
Bu neden oluşuyor?
08:19
Well, ideallyideal olarak we would love
to have a pieceparça of 'Oumuamua' Oumuamua
149
487743
3224
Tercihen ayrıntılı
bir şekilde incelemek için
08:22
into the laboratorylaboratuvar,
so we could studyders çalışma it in detaildetay.
150
490991
3198
'Oumuamua'nın bir parçasına
sahip olmayı çok isterdik.
08:26
But sincedan beri even privateözel industrysanayi
can't manageyönetmek to launchbaşlatmak
151
494213
3667
Ancak özel endüstri bile
böyle bir şeye
08:29
a spacecraftuzay aracı withiniçinde a weekhafta
152
497904
1762
bir hafta içerisinde
bir uzay aracı göndermeyi başaramaz,
08:31
to something like this,
153
499690
1667
08:33
astronomersastronomlar have to relygüvenmek
on remoteuzak observationsgözlemler.
154
501381
3161
astronomların uzaktan gözlem
yapmaları gerekiyor.
08:36
So astronomersastronomlar will look at how the lightışık
interactsetkileşim with the surfaceyüzey.
155
504566
3945
O yüzden de astronomlar, ışığın yüzeyle
nasıl etkileşime girdiğine bakarlar.
08:40
Some colorsrenkler mayMayıs ayı get absorbedemilir,
givingvererek it a chemicalkimyasal fingerprintparmak izi,
156
508535
4166
Bazı renkler absorbe edilip
kimyasal bir iz oluşturabilir,
08:44
whereasbuna karşılık other colorsrenkler mayMayıs ayı not.
157
512725
2247
bazı renklerde bu olmaz.
08:46
On the other handel, some substancesmaddeler
mayMayıs ayı just reflectyansıtmak more bluemavi
158
514996
4253
Diğer yandan bazı maddeler
daha fazla mavi veya kızıl ışığı
daha etkili şekilde yansıtabilirler.
08:51
or redkırmızı lightışık efficientlyverimli biçimde.
159
519273
1818
08:53
In the casedurum of 'Oumuamua' Oumuamua,
it reflectedyansıyan more redkırmızı lightışık,
160
521659
3723
'Oumuamua daha fazla
kızıl ışık yansıtıyordu,
08:57
makingyapma it look very much like the organicorganik
richzengin surfaceyüzey of the cometkuyrukluyıldız recentlyson günlerde visitedziyaret
161
525406
5023
Rosetta uzay aracı tarafından
ziyaret edilen gök cisminin
09:02
by the RosettaRosetta spacecraftuzay aracı.
162
530453
1786
organik zengin yüzeyine
çok benziyordu.
09:04
But not everything that looksgörünüyor reddishkırmızımsı
has the sameaynı compositionbileştirme, kompozisyon.
163
532887
4731
Ancak kızıl görünümlü her şey
aynı bileşenlere sahip değil.
09:09
In factgerçek, mineralsmineraller that have
tinyminik little bitsbit of ironDemir in the surfaceyüzey
164
537642
3476
Hatta yüzeyinde çok küçük madde hâlinde
demir içeren mineraller bile
09:13
can alsoAyrıca look redkırmızı,
165
541142
1937
kızıl görünebilir,
09:15
as does the darkkaranlık sideyan
of Saturn'sSatürn ün moonay IapetusIapetus,
166
543103
2850
tıpkı Satürn'ün uydusu
Iapetus'un karanlık kısmı gibi,
09:17
showngösterilen in these imagesGörüntüler
from the CassiniCassini spacecraftuzay aracı.
167
545977
2785
Cassini uzay aracının
çektiği görsellerde görünüyor.
09:21
Nickel-ironNikel-demir meteoritesmeteorlar,
in other wordskelimeler, metalmetal,
168
549432
2191
Nikel demir meteroitler,
başka bir deyişle
metal de kızıl görünebilir.
09:23
can alsoAyrıca look redkırmızı.
169
551647
1729
09:26
So while we don't know
what's on the surfaceyüzey,
170
554032
2670
Yani zaten yüzeyde ne olduğunu bilmezken
09:28
we know even lessaz
about what's on the insideiçeride.
171
556726
3146
içinde ne olduğu hakkında
daha da az bilgi sahibiyiz.
09:32
HoweverAncak, we do know
that it mustşart at leasten az be stronggüçlü enoughyeterli
172
560435
3088
Yine de dönerken
parçalara ayrılmamasından
09:35
to not flyuçmak apartayrı as it rotatesdöndüğü,
173
563547
2372
güçlü bir yapısı olduğunu çıkarıyoruz,
09:37
so it probablymuhtemelen has a densityyoğunluk
similarbenzer to that of rockyRocky asteroidsAsteroitler;
174
565943
3960
muhtemelen kayalıklı asteroitlere
benzer bir yoğunluğu var;
09:41
perhapsbelki even denserdaha yoğun, like metalmetal.
175
569927
2492
hatta daha bile yoğun, metal gibi.
09:45
Well, at the very leasten az,
I want to showgöstermek you
176
573305
2071
Sabit teleskoplarımızdan biriyle çekilmiş
09:47
one of the beautifulgüzel
colorrenk imagesGörüntüler that we got
177
575400
2142
çok güzel renkli görsellerimizden birini
09:49
from one of the ground-basedyer temelli telescopesteleskoplar.
178
577566
2140
sizinle paylaşmak istiyorum.
09:52
All right, I admititiraf etmek,
it's not all that spectacularmuhteşem.
179
580145
2999
Pekâlâ, kabul ediyorum,
o kadar da harika değil.
09:55
(LaughterKahkaha)
180
583168
1012
(Kahkahalar)
09:56
We just don't have the resolutionçözüm.
181
584204
2959
Yeterli çözünürlüğe sahip değiliz.
09:59
Even HubbleHubble SpaceUzay TelescopeTeleskop
182
587187
1929
Hubble Uzay Teleskobu bile
10:01
doesn't presentmevcut a much better viewgörünüm.
183
589140
2049
daha iyi bir görüntü alamıyor.
10:04
But the importanceönem of the HubbleHubble dataveri
was not because of the imagesGörüntüler,
184
592220
3413
Ancak Hubble verisinin önemi
görsellerden kaynaklanmıyor,
10:07
but because it extendedGenişletilmiş
our observationsgözlemler out
185
595657
2492
keşif zamanından itibaren
10:10
to two and a halfyarım monthsay
from the discoverykeşif,
186
598173
2683
gözlemlerimizi 2,5 ay uzatmamızı sağladı,
10:12
meaninganlam we get more positionspozisyonları
alonguzun bir the orbityörünge,
187
600880
2704
yani yörüngede daha fazla
konum gözlemleyebiliriz,
10:15
whichhangi will hopefullyinşallah let us figureşekil out
where 'Oumuamua' Oumuamua camegeldi from.
188
603608
4476
bu da 'Oumuamua'nın nereden geldiğini
anlamamıza yardımcı olacaktır.
10:21
So what exactlykesinlikle is 'Oumuamua' Oumuamua?
189
609667
2753
Peki 'Oumuamua tam olarak ne?
10:25
We firmlysıkıca believe it's likelymuhtemelen to be
a leftoverArtık archaeologicalarkeolojik remnantkalıntı
190
613150
5523
Başka bir gezegen sisteminin
oluşum sürecinden çıkmış
10:30
from the processsüreç of the birthdoğum
of anotherbir diğeri planetarygezegen systemsistem,
191
618697
3588
arkeolojik bir kalıntı
olduğu yönünde hemfikiriz,
10:34
some celestialGöksel driftwooddalgaların karaya attığı odun.
192
622309
1848
kıyıya vurmuş bir dal parçası gibi.
10:36
Some scientistsBilim adamları think
that maybe 'Oumuamua' Oumuamua formedoluşturulan
193
624593
3383
Bazı bilim insanlarına göre
belki de 'Oumuamua
10:40
very closekapat to a starstar
that was much denserdaha yoğun than our ownkendi,
194
628000
3595
bizimkinden çok daha yoğun
bir yıldıza çok yakın oluştu
10:43
and the star'sStar'ın tidalgelgit forcesgüçler
shreddedrendelenmiş planetarygezegen materialmalzeme
195
631619
3413
ve yıldızın gelgit kuvveti
güneş sisteminin ilk zamanlarında
10:47
earlyerken in the solargüneş system'ssistemin historytarih.
196
635056
1850
gezegen materyalini parçalara ayırdı.
10:49
Still othersdiğerleri suggestönermek that maybe
this is something that formedoluşturulan
197
637565
3961
Başkalarına göre
bir yıldızın yok oluş
döneminde oluşmuş olabilir,
10:53
duringsırasında the deathölüm throessancısı of a starstar,
198
641550
2166
10:55
perhapsbelki duringsırasında a supernovasüpernova explosionpatlama,
199
643740
2792
muhtemelen gezegen
materyalinin parçalandığı
10:58
as planetarygezegen materialmalzeme got shreddedrendelenmiş.
200
646556
2612
bir süpernova patlaması esnasında.
11:02
WhateverNe olursa olsun it is, we believe
it's a naturaldoğal objectnesne,
201
650345
3508
Ne olursa olsun, biz onun
doğal bir cisim olduğuna inanıyoruz,
11:05
but we can't actuallyaslında provekanıtlamak
that it's not something artificialyapay.
202
653877
4261
ama yapay olmadığını da kanıtlayamıyoruz.
11:10
The colorrenk, the strangegarip shapeşekil,
the tumblingyuvarlanan motionhareket
203
658710
3357
Rengi, garip şekli, hareketi...
11:14
could all have other explanationsaçıklamalar.
204
662091
2111
farklı açıklamalar getirebilir.
11:16
Now while we don't believe
this is alienyabancı technologyteknoloji,
205
664825
3620
Bunun dünya dışı teknoloji
olduğuna inanmasak da
11:20
why not do the obviousaçık experimentdeney
and searcharama for a radioradyo signalişaret?
206
668469
4642
neden gerekli deneyi yapıp
radyo sinyalleri aramayalım ki?
11:25
That's exactlykesinlikle what
the BreakthroughAtılım Listen projectproje did,
207
673640
2940
İşte Breakthrough Listen
projesi bunu yaptı,
11:28
but so faruzak, 'Oumuamua' Oumuamua
has remainedkalmıştır completelytamamen quietsessiz.
208
676604
3702
ancak şimdiye dek 'Oumuamua
tamamen sessizliğe bürünmüş hâlde.
11:33
Now could we sendgöndermek
a spacecraftuzay aracı to 'Oumuamua' Oumuamua
209
681091
2779
'Oumuamua'ya bir uzay aracı göndererek
11:35
and answerCevap this questionsoru oncebir Zamanlar and for all?
210
683894
2344
tüm sorularımızın yanıtını alabilir miyiz?
11:38
Yes, we do actuallyaslında have the technologyteknoloji,
211
686262
2251
Evet, bunu yapacak teknolojimiz var,
11:40
but it would be a long
and expensivepahalı voyageyolculuk,
212
688537
2389
ama uzun ve pahalı bir yolculuk olur
11:42
and we would get there so faruzak from the SunGüneş
213
690950
2278
ve Güneş'ten o kadar uzaklaşırız ki
11:45
that the finalnihai approachyaklaşım trajectoryYörünge
would be very difficultzor.
214
693252
3293
son yaklaşma gidişatı çok zor olur.
11:49
So I think 'Oumuamua' Oumuamua probablymuhtemelen
has manyçok more things to teachöğretmek us,
215
697790
5071
Bence 'Oumuamua'nın
bize öğreteceği çok şey var
11:54
and in factgerçek there mightbelki be
more surprisessürprizler in storemağaza
216
702885
2413
ve benim gibi bilim insanları
veriler üzerinde çalışmayı sürdürürken
11:57
as scientistsBilim adamları suchböyle as myselfkendim
continuedevam et to work with the dataveri.
217
705322
4055
bizi bekleyen sürprizler ortaya çıkabilir.
12:02
More importantlyönemlisi,
I think this visitorziyaretçi from afaruzaktan
218
710138
3531
Daha da önemlisi,
uzaktan gelen bu misafir
12:05
has really broughtgetirdi home the pointpuan
that our solargüneş systemsistem isn't isolatedyalıtılmış.
219
713693
4762
güneş sistemimizin yalnız olmadığı
konusuna dikkatimizi çekti.
12:10
We're partBölüm of a much largerdaha büyük environmentçevre,
220
718852
2414
Çok daha büyük bir ortamın parçasıyız
12:13
and in factgerçek, we mayMayıs ayı even
be surroundedçevrili by interstellaryıldızlar arası visitorsZiyaretçi
221
721290
4864
ve aslında yıldızlararası
misafirlerle çevrili olup
12:18
and not even know it.
222
726178
2033
farkında bile olmayabiliriz.
12:20
This unexpectedbeklenmedik gifthediye
223
728235
2112
Bu beklenmedik hediye,
12:22
has perhapsbelki raisedkalkık more questionssorular
than its providedsağlanan answerscevaplar,
224
730371
4587
muhtemelen beraberinde
yanıt yerine daha fazla soru getirdi,
12:26
but we were the first to say helloMerhaba
to a visitorziyaretçi from anotherbir diğeri solargüneş systemsistem.
225
734982
5325
ama başka bir güneş sistemiyle
ilk irtibat kuran biz olduk.
12:32
Thank you.
226
740712
1182
Teşekkürler.
12:33
(ApplauseAlkış)
227
741918
6984
(Alkışlar)
12:42
JedidahJedidah Islerİşler: Thanksteşekkürler, KarenKaren.
228
750946
1455
Jedidah Isler: Teşekkürler, Karen.
12:44
I of coursekurs enjoyedzevk
that talk very much. Thank you.
229
752425
2382
Bu konuşmadan
çok keyif aldım, teşekkürler.
12:46
As I recallhatırlama, we foundbulunan it
prettygüzel lategeç in its journeyseyahat towardskarşı us.
230
754831
3553
Hatırladığım kadarıyla biz bunu
yolculuğunun ileri aşamasında bulduk.
12:50
Will futuregelecek technologiesteknolojiler like
the LargeBüyük SynopticSinoptik SurveyAnket TelescopeTeleskop
231
758408
3612
Large Synoptic Survey
Teleskobu gibi gelecek teknolojiler
12:54
help us detectbelirlemek these things soonerEr?
232
762044
1713
daha erken tespit etmemizi sağlar mı?
12:56
KarenKaren MeechMeech: Yeah. We're hopingumut that
we'lliyi startbaşlama to see a lot of these things,
233
764353
3745
Karen Meech: Evet. Bunlardan
çok daha fazla görmeyi umuyoruz,
13:00
and ideallyideal olarak, you'dşimdi etsen love to find one
as it's approachingyaklaşıyor the SunGüneş,
234
768122
3819
tercihen Güneş'e yaklaşan
bir tane bulmayı çok istiyoruz
13:03
because you want to have time
to do all the scienceBilim,
235
771965
3016
çünkü gerekli bilimsel inceleme için
zamanımız olsun istiyoruz,
13:07
or even more idealideal,
236
775005
1197
bundan daha da iyisi,
13:08
you'dşimdi etsen get a spacecraftuzay aracı readyhazır to go,
237
776226
2065
bir uzay aracı hazırlayabiliriz,
13:10
parkedpark somewherebir yerde in the L4 or L5 positionpozisyon,
238
778315
3150
L4 veya L5 konumunda bir yerde bekletiriz,
13:13
somewherebir yerde nearyakın EarthDünya,
239
781489
1334
Dünya'ya yakın bir yerde,
13:14
so that when something comesgeliyor by,
you can chaseChase it.
240
782847
2991
böylece yakına bir şey geldiğinde
arkasından gidebiliriz.
13:17
JIJI: AwesomeKorku veren, thanksTeşekkürler so much.
Let's thank KarenKaren again.
241
785862
2549
JI: Müthiş, çok teşekkürler.
Karen'a yeniden teşekkürler.
13:20
(ApplauseAlkış)
242
788435
2664
(Alkışlar)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Karen J. Meech - Astronomer, astrobiologist
Karen J. Meech is an astronomer who investigates how habitable worlds form and explores the bigger picture of whether there is life elsewhere.

Why you should listen

Astrobiologist Karen J. Meech uses the leftover pieces from our solar system's formation to understand how habitable planets are made. Her curiosity about life beyond earth was inspired as a child watching Star Trek. From this, her path led to a career in physics and astronomy, with a PhD in planetary physics from MIT. She is now an astronomer at the University of Hawaii, where she leads the astrobiology group, and she is a passionate scientific educator.

Meech started her astronomical career investigating comets, the icy leftovers from the birth of our solar system. Her work led to an understanding of many of the processes that cause the beautiful tails to develop far from our Sun. She was co-investigator on three comet missions. Her discoveries provide information to test our understanding of how planetary systems are assembled. Now her work has embraced the power of interdisciplinary science, and she is combining geological field work, geochemistry, astronomical observations, theory and space mission concepts to address fundamental questions about how earth got its water.

More profile about the speaker
Karen J. Meech | Speaker | TED.com