ABOUT THE SPEAKER
Travis Rieder - Bioethicist
Travis Rieder wants to help find a solution to America’s opioid crisis -- and if that sounds a bit too lofty, he’d settle for making clear, incremental progress in a responsible, evidence-based way.

Why you should listen

A philosopher by training, bioethicist by profession and communicator by passion, Travis Rieder writes and speaks on a variety of ethical and policy issues raised by both prescription and illicit opioid use.

This wasn't always his beat, though. Both in his doctoral training at Georgetown University, and as faculty at Johns Hopkins University’s Berman Institute of Bioethics, Rieder published widely on a variety of topics in philosophy and ethics. His interest in opioids came about suddenly, after a motorcycle accident, when he took too many pills for too long and suddenly found himself with a profound dependency. In the wake of that experience, he became driven to discover why medicine is so bad at dealing with prescription opioids, and how that problem is related to the broader drug overdose epidemic.

Rieder's first article on the topic, in the journal Health Affairs, was one of the most-read essays in 2017 and was excerpted by the Washington Post. Since then, Rieder has co-authored a Special Publication of the National Academy of Medicine on physician responsibility for the opioid epidemic, written several essays for the popular media and spoken widely on the topic to physicians, medical students and the general public. He expands on all of this work in a new book project forthcoming with HarperCollins, tentatively titled In Pain In America.

More profile about the speaker
Travis Rieder | Speaker | TED.com
TEDxMidAtlantic

Travis Rieder: The agony of opioid withdrawal -- and what doctors should tell patients about it

Travis Rieder: Opioid bırakma ızdırabı -- ve doktorlar hastalara bununla ilgili ne söylemeli

Filmed:
2,438,348 views

ABD dünya nüfusunun sadece yüzde beşine sahip olmasına rağmen, dünya opioid tüketiminin yüzde yetmişine sahip ve bu her yıl on binlerce insanın ölümüne sebep olan bir epidemi oluşturuyor. Biz buraya nasıl geldik ve ne yapabiliriz? Bu konuşmada, Travis Rieder opioid bırakmanın acılı, genellikle gizli mücadelesini açıklıyor ve doktorların insanları ilaçlardan kurtaran araçlar kullanmadan reçete yazmaya nasıl hevesli olduklarını anlatıyor.
- Bioethicist
Travis Rieder wants to help find a solution to America’s opioid crisis -- and if that sounds a bit too lofty, he’d settle for making clear, incremental progress in a responsible, evidence-based way. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
"How much painAğrı medicationilaç are you takingalma?"
0
760
2040
"Ne kadar ağrı kesici alıyorsunuz?''
00:16
That was the very routinerutin questionsoru
that changeddeğişmiş my life.
1
4120
2840
Benim hayatımı değiştiren
bu rutin soruydu.
00:19
It was JulyTemmuz 2015,
2
7880
1496
Eylül 2015 tarihiydi,
00:21
about two monthsay after
I nearlyneredeyse lostkayıp my footayak
3
9400
2376
az kalsın ayağımı kaybedecek olduğum
ciddi bir motosiklet kazası geçirmemden
yaklaşık 2 ay sonra.
00:23
in a seriousciddi motorcyclemotosiklet accidentkaza.
4
11800
1600
00:26
So I was back in my orthopedicOrtopedik
surgeon'scerrahın officeofis
5
14400
2496
Ortopedi cerrahımın ofisindeydim,
00:28
for yethenüz anotherbir diğeri follow-uptakip appointmentrandevu.
6
16920
2000
tedavimin devamı için gelmiştim.
00:31
I lookedbaktı at my wifekadın eş, SadiyeSadiye;
7
19560
1376
Eşim Sadiye'ye baktım;
00:32
we did some calculatinghesaplama.
8
20960
1240
bazı hesaplamalar yaptık.
00:35
"About 115 milligramsMG
oxycodoneoksikodon," I respondedcevap.
9
23000
3360
"Neredeyse 115 miligram
oksikodon," diye cevap verdim.
00:38
"Maybe more."
10
26960
1656
"Daha fazla bile olabilir."
00:40
I was nonchalantsoğukkanlı, havingsahip olan givenverilmiş
this informationbilgi to manyçok doctorsdoktorlar
11
28640
4055
Soğukkanlıydım, daha önce
birçok kez doktorlara
00:44
manyçok timeszamanlar before,
12
32720
1896
bu bilgiyi vermiştim
00:46
but this time was differentfarklı.
13
34640
1360
ama bu defa farklıydı.
00:48
My doctordoktor turneddönük seriousciddi
14
36840
1576
Doktor ciddiyetle döndü,
00:50
and he lookedbaktı at me and said,
15
38440
1416
bana baktı ve dedi ki
00:51
"TravisTravis, that's a lot of opioidsopioidler.
16
39880
2376
"Travis, bu çok fazla opioid.
00:54
You need to think
about gettingalma off the medsilaç now."
17
42280
2520
İlaçlardan kurtulmayı düşünmelisin."
00:57
In two monthsay of escalatingtırmanan prescriptionsreçeteler,
18
45520
2056
Uzun reçetelerin ikinci ayında,
00:59
this was the first time
that anyonekimse had expressedifade concernilgilendirmek.
19
47600
2880
ilk kez bir adam
gerçek endişe göstermişti.
01:03
IndeedGerçekten de, this was the first
realgerçek conversationkonuşma I'd had
20
51120
2736
Aslında, bu benim opioid terapimle ilgili
01:05
about my opioidopioid therapyterapi, perioddönem.
21
53880
1760
ilk gerçek sohbetimdi.
01:08
I had been givenverilmiş no warningsUyarılar,
22
56520
2016
Beni uyarmamışlardı,
01:10
no counselingdanışmanlık,
23
58560
1616
nasihat etmemişlerdi,
01:12
no planplan ...
24
60200
1200
plan vermemişlerdi...
01:14
just lots and lots of prescriptionsreçeteler.
25
62000
2400
Sadece sonu görünmeyen
reçeteler verilmişti bana.
01:17
What happenedolmuş nextSonraki really camegeldi to definetanımlamak
my entiretüm experiencedeneyim of medicaltıbbi traumaTravma.
26
65960
4296
Yaşadıklarım ilaç şokuyla ilgili
tüm tecrübemi belirlemişti.
01:22
I was givenverilmiş what I now know
is a much too aggressiveagresif taperingsivrilen regimenrejimi,
27
70280
4856
Şimdi bildiğim şey, bana verilen
çok sert ve gittikçe sivrilen bir rutindi.
01:27
accordinggöre to whichhangi I dividedbölünmüş
my medicationilaç into fourdört dosesdoz,
28
75160
2920
İlaçlarımı dört doz hâline getirdim,
01:30
droppingbırakarak one eachher weekhafta
over the coursekurs of the monthay.
29
78920
2480
bir ay boyunca her hafta
dozu biraz düşürüyordum.
01:34
The resultsonuç is that I was launchedbaşlattı
into acuteakut opioidopioid withdrawalPara Çekme.
30
82720
4080
Sonuç olarak opioid yoksunluğu yaşıyordum.
01:39
The resultsonuç, put anotherbir diğeri way,
31
87960
2496
Sonuç, başka bir deyimle,
01:42
was hellcehennem.
32
90480
1200
cehennemdi.
01:45
The earlyerken stagesaşamaları of withdrawalPara Çekme
feel a lot like a badkötü casedurum of the flugrip.
33
93520
5096
Tedavinin ilk aşamaları
ağır bir grip hastalığı gibiydi.
01:50
I becameoldu nauseatedNauseated,
34
98640
1776
Midem bulanıyor,
01:52
lostkayıp my appetiteiştah,
35
100440
1736
iştahım kaçıyor,
01:54
I achedağrıyordu everywhereher yerde,
36
102200
1936
her yerim ağrıyordu,
01:56
had increasedartmış painAğrı
in my ratherdaha doğrusu mangledkarıştırılmış footayak;
37
104160
2560
ezilmiş ayağımda ağrılar artıyordu;
01:59
I developedgelişmiş troublesorun sleepinguyuyor
duenedeniyle to a generalgenel feelingduygu of restlessnesshuzursuzluk.
38
107760
4280
rahatsızdım, huzursuzdum
bu yüzden uyumakta zorlanıyordum.
02:05
At the time,
39
113680
1376
O zaman düşündüm ki
02:07
I thought this was all prettygüzel miserablesefil.
40
115080
1920
çok acınacak hâldeyim.
02:10
That's because I didn't know
what was cominggelecek.
41
118000
2096
Çünkü beni neyin beklediğini bilmiyordum.
02:13
At the beginningbaşlangıç of weekhafta two,
42
121640
2336
İkinci haftanın başlangıcında,
02:16
my life got much worsedaha da kötüsü.
43
124000
1240
hayatım daha da zorlaştı.
02:18
As the symptomssemptomlar dialedAranan up in intensityyoğunluk,
44
126160
2960
Semptomlar şiddetli olarak belirdiğinden
02:22
my internal thermostattermostat
seemedgibiydi to go haywireHaywire.
45
130080
2896
iç termostatım bozulmuş gibi görünüyordu.
02:25
I would sweatter profuselybol bol almostneredeyse constantlysürekli,
46
133000
2856
Sürekli yoğun bir şekilde terliyordum
02:27
and yethenüz if I managedyönetilen to get myselfkendim out
into the hotSıcak AugustAğustos sunGüneş,
47
135880
3936
ama eğer kendimi sıcak
Ağustos güneşinin içine sokabilseydim
02:31
I mightbelki look down and find myselfkendim
coveredkapalı in goosebumpsdiken diken.
48
139840
2800
aşağı baktığımda
tüylerim diken diken olurdu.
02:35
The restlessnesshuzursuzluk that had madeyapılmış
sleepuyku difficultzor duringsırasında that first weekhafta
49
143537
3239
İlk hafta beni uyutmayan rahatsızlık,
02:38
now turneddönük into what I camegeldi to think of
as the withdrawalPara Çekme feelingduygu.
50
146800
3320
bırakma hissi olarak
düşünmeye başladığım şeye dönüştü.
02:42
It was a deepderin senseduyu of jitterssinirlilik
that would keep me twitchingseğirmesi.
51
150800
5016
Beni seğirten derin bir heyecan hissiydi.
02:47
It madeyapılmış sleepuyku nearlyneredeyse impossibleimkansız.
52
155840
1600
Uyumam neredeyse imkânsızdı.
02:50
But perhapsbelki the mostçoğu
disturbingrahatsız edici was the cryingağlıyor.
53
158560
3760
Ama en çok rahatsız eden ağlamaktı.
02:55
I would find myselfkendim with tearsgözyaşı cominggelecek on
54
163760
5016
Gözlerimi hiçbir sebep
03:00
for seeminglygörünüşte no reasonneden
55
168800
1736
ve hiçbir uyarı olmaksızın
03:02
and with no warninguyarı.
56
170560
1240
yaş akıtırken bulurdum.
03:05
At the time they feltkeçe
like a neuralsinirsel misfireTeklemesi,
57
173040
2416
Onlar sinirsel yanılma gibi hissettirdi,
03:07
similarbenzer to the goosebumpsdiken diken.
58
175480
1400
tüylerin ürpermesi gibi.
03:09
SadiyeSadiye becameoldu concernedilgili,
and she calleddenilen the prescribingreçete doctordoktor
59
177960
3976
Sadiye endişelendi
ve ilacı yazan doktoru aradı,
03:13
who very helpfullyyardımsever advisedtavsiye
lots of fluidssıvıları for the nauseabulantı.
60
181960
3200
doktor mide bulantısı için
bolca sıvı tüketmemi tavsiye etti.
03:18
When she pusheditilmiş him and said,
"You know, he's really quiteoldukça badlykötü off,"
61
186480
3336
Sadiye doktora: "Çok kötü
olduğunu biliyorsunuz" dediğinde
03:21
the doctordoktor respondedcevap,
"Well, if it's that badkötü,
62
189840
2176
doktor, "Eğer durum çok kötüyse
03:24
he can just go back to his
previousönceki dosedoz for a little while."
63
192040
2880
bir süreliğine eski dozuna dönebilir."
03:28
"And then what?" I wonderedmerak.
64
196200
1880
"Peki sonra?" diye merak ettim.
03:31
"Try again latersonra," he respondedcevap.
65
199160
2080
"Sonra yeniden deneyin" diye cevap verdi.
03:34
Now, there's no way that I was going
to go back on my previousönceki dosedoz
66
202120
4056
Şimdi eski hâlime geri dönmek imkânsızdı,
03:38
unlessolmadıkça I had a better planplan for makingyapma
it throughvasitasiyla the withdrawalPara Çekme nextSonraki time.
67
206200
3480
en azından tedavi için
yeni bir plan bulmadığım müddetçe.
03:42
And so we stucksıkışmış to ridingbinme it out
and droppeddüştü anotherbir diğeri dosedoz.
68
210320
3880
Böylece, biz bunu atlattık
ve dozu biraz daha düşürdük.
03:47
At the beginningbaşlangıç of weekhafta threeüç,
69
215720
1640
Üçüncü hafta başladığında
03:50
my worldDünya got very darkkaranlık.
70
218200
1680
dünyam karardı.
03:53
I basicallytemel olarak stoppeddurduruldu eatingyemek yiyor,
71
221000
3016
Yemek yemiyordum,
03:56
and I barelyzar zor sleptuyudu at all
72
224040
1776
uyumakta zorlanıyordum,
03:57
thanksTeşekkürler to the jitterssinirlilik
that would keep me writhingburulma all night.
73
225840
2840
stresten kıvranıyordum.
04:01
But the worsten kötü --
74
229800
1936
Ama en zoru -
04:03
the worsten kötü was the depressiondepresyon.
75
231760
1381
en zoru depresyondu.
04:06
The tearsgözyaşı that had feltkeçe
like a misfireTeklemesi before
76
234480
4056
Daha önce yangın gibi
gözüken göz yaşları,
04:10
now feltkeçe meaningfulanlamlı.
77
238560
1200
şimdi daha anlamlıydı.
04:12
SeveralBirkaç timeszamanlar a day
I would get that wellingWelling in my chestgöğüs
78
240640
3256
Günde birkaç defa
göğsümde boşluk hissederdim,
04:15
where you know the tearsgözyaşı are cominggelecek,
79
243920
1720
göz yaşlarımın geleceğini anlardım
04:18
but I couldn'tcould stop them
80
246480
1656
ama onları durduramıyordum,
04:20
and with them camegeldi
desperationumutsuzluk and hopelessnessumutsuzluk.
81
248160
3920
kendileriyle birlikte çaresizlik
ve umutsuzluk getiriyorlardı.
04:24
I beganbaşladı to believe
that I would never recoverkurtarmak
82
252880
2936
Artık bundan hiçbir zaman
04:27
eitherya from the accidentkaza
or from the withdrawalPara Çekme.
83
255840
2360
kurtulamayacağıma inanmaya başladım.
04:31
SadiyeSadiye got back on the phonetelefon
with the prescriberreçeteyi
84
259680
2255
Sadiye yeniden doktoru aradı,
04:33
and this time he recommendedÖnerilen
that we contacttemas our painAğrı managementyönetim teamtakım
85
261959
3257
bu sefer son gittiğimiz hastanedeki
04:37
from the last hospitalizationhastaneye yatırma.
86
265240
1696
ağrı yönetim ekibini tavsiye etti.
04:38
That soundedkulağa like a great ideaFikir,
87
266960
1576
Güzel bir tavsiye gibi göründü,
04:40
so we did that immediatelyhemen,
88
268560
1310
hemen bunu yaptık,
04:42
and we were shockedşok
when nobodykimse would speakkonuşmak with us.
89
270640
2429
ama hiç kimse bizimle
konuşmadığında şok olduk.
04:45
The receptionistresepsiyonist who answeredcevap
the phonetelefon advisedtavsiye us
90
273760
3136
Telefonlara cevap veren resepsiyonist
04:48
that the painAğrı managementyönetim teamtakım
providessağlar an inpatientyatarak servicehizmet;
91
276920
3936
ağrı idare ekibinin yalnız
yatılı hastalar için olduğunu söyledi;
04:52
althougholmasına rağmen they prescribereçete opioidsopioidler
to get painAğrı underaltında controlkontrol,
92
280880
2736
acıyı kontrol altına almam için
opioid tavsiye etseler de
04:55
they do not overseenezaret
taperingsivrilen and withdrawalPara Çekme.
93
283640
2080
tedavimi göze almıyorlardı.
04:59
FuriousÖfkeli, we calleddenilen the prescriberreçeteyi back
and beggedyalvardım him for anything --
94
287320
5240
Öfkeli bir şekilde doktoru aradık,
bir şey yapması için yalvardık -
05:05
anything that could help me --
95
293360
1696
iyileşmem için herhangi bir şey -
05:07
but insteadyerine he apologizedÖzür diledi,
96
295080
1600
ama bunun yerine o özür dileyip
05:09
sayingsöz that he was out of his depthderinlik.
97
297440
2256
bir şey yapamayacağını söyledi.
05:11
"Look," he told us,
98
299720
1376
"Bakın" dedi,
05:13
"my initialilk advicetavsiye to you is clearlyAçıkça badkötü,
99
301120
2496
"İlk tavsiyem sizin için çok kötü oldu,
05:15
so my officialresmi recommendationtavsiye
is that TravisTravis go back on the medicationilaç
100
303640
3616
yani benim resmi tavsiyem,
Travis, ilaç tedavisine geri dönün,
05:19
untila kadar he can find someonebirisi
more competentyetkili to weanDoğruyu yanlışı him off."
101
307280
2720
vazgeçirmek için
daha tecrübeli birini bulana kadar."
05:24
Of coursekurs I wanted
to go back on the medicationilaç.
102
312840
2256
Tabii ki ilaç tedavisini geri istiyordum.
05:27
I was in agonyacı.
103
315120
1960
Can çekişiyordum.
05:30
But I believedinanılır that if I savedkaydedilmiş
myselfkendim from the withdrawalPara Çekme with the drugsilaçlar
104
318920
6816
Ama inanıyordum ki eğer ilaçlardan
uzaklaşmak için yine ilaç kullanırsam
05:37
that I would never be freeücretsiz of them,
105
325760
1667
onlardan kurtulamayacağım,
05:40
and so we buckledKemerini ourselveskendimizi in,
106
328560
2136
kendimizi durdurduk,
05:42
and I droppeddüştü the last dosedoz.
107
330720
1334
son dozu düşürdüm.
05:46
As my brainbeyin experienceddeneyimli life
withoutolmadan prescriptionreçete opioidsopioidler
108
334080
3136
Aylar içinde beynim ilk defa
05:49
for the first time in monthsay,
109
337240
1400
opioidsiz kalmıştı
05:52
I thought I would dieölmek.
110
340360
1240
ve ben öleceğimi düşündüm.
05:54
I assumedkabul I would dieölmek --
111
342680
1256
Öleceğimi sandım--
05:55
(CryingAğlıyor)
112
343960
1056
(Ağlıyor)
05:57
I'm sorry.
113
345040
1216
Özür dilerim.
05:58
(CryingAğlıyor)
114
346280
1920
(Ağlıyor)
06:04
Because if the symptomssemptomlar
didn't killöldürmek me outrightdüpedüz,
115
352840
2240
Çünkü hastalık beni öldürmezse
06:07
I'd killöldürmek myselfkendim.
116
355920
1200
ben kendimi öldürecektim.
06:10
And I know that soundssesleri dramaticdramatik,
117
358360
1856
Kulağa dramatik geldiğini biliyorum,
06:12
because to me,
standingayakta up here yearsyıl latersonra,
118
360240
2736
çünkü yıllar sonra sapasağlam,
06:15
wholebütün and healthysağlıklı --
119
363000
1856
tam olarak burda ayakta kalmak,
06:16
to me, it soundssesleri dramaticdramatik.
120
364880
1280
benim için çok etkileyici.
06:19
But I believedinanılır it to my coreçekirdek
121
367240
1480
Ama tamamen buna inandım,
06:23
because I no longeruzun had any hopeumut
122
371000
2840
çünkü artık iyileşmeme
06:27
that I would be normalnormal again.
123
375360
1381
zerre umudum kalmamıştı.
06:33
The insomniauykusuzluk becameoldu unbearabledayanılmaz
124
381480
2976
Uykusuzluk dayanılmaz olmuştu
06:36
and after two daysgünler
with virtuallyfiilen no sleepuyku,
125
384480
3000
ve iki gün sonra
hakikaten uykusuz kalarak
06:40
I spentharcanmış a wholebütün night
on the floorzemin of our basementBodrum kat bathroombanyo.
126
388280
4000
bütün geceyi bodrum katındaki
banyonun zemininde geçirdim.
06:45
I alternateddönüşümlü olarak betweenarasında coolingsoğutma
my feverishateşli headkafa
127
393240
3376
Düzenli olarak ateşli kafamı
seramik karolara geçiriyor,
06:48
againstkarşısında the ceramicSeramik tilesfayans
128
396640
1680
günlerdir bir şey yememiş
olmama rağmen
06:51
and tryingçalışıyor violentlyşiddetle to throwatmak up
despiterağmen not havingsahip olan eatenyemiş anything in daysgünler.
129
399120
4080
kusmaya çalışıyordum.
06:56
When SadiyeSadiye foundbulunan me
at the endson of the night
130
404960
2096
Sadiye gecenin sonunda beni bulduğunda
06:59
she was horrifieddehşete kapılmış,
131
407080
1296
şok oldu,
07:00
and we got back on the phonetelefon.
132
408400
1400
yeniden telefonu aldı.
07:02
We calleddenilen everyoneherkes.
133
410240
1296
Herkesi aradık.
07:03
We calleddenilen surgeonscerrahlar and painAğrı docsDokümanlar
and generalgenel practitionersuygulayıcıları --
134
411560
3816
Cerrahları, ağrı hekimlerini,
pratisyen doktorları -
07:07
anyonekimse we could find on the internetInternet,
135
415400
2536
internette bulduğumuz herkesi,
07:09
and not a singletek one of them
would help me.
136
417960
2040
bir kişi bile yardım edemedi.
07:13
The fewaz that we could
speakkonuşmak with on the phonetelefon
137
421120
2280
Telefonda konuşabildiğimiz birkaç kişi
07:16
advisedtavsiye us to go back on the medicationilaç.
138
424480
2160
ilaçlara geri dönmemizi tavsiye etti.
07:21
An independentbağımsız painAğrı managementyönetim clinicklinik
said that they prescribereçete opioidsopioidler
139
429000
4216
Ağrı denetim hastanesi bize
opioid tavsiye ediyordu
07:25
but they don't overseenezaret
taperingsivrilen or withdrawalPara Çekme.
140
433240
2200
ama ilaç tedavisinde olduğumu
hesaba katmadan.
07:29
When my desperationumutsuzluk
was clearlyAçıkça cominggelecek throughvasitasiyla my voiceses,
141
437160
3296
Umutsuzluk sesime yansımaya başladığında
07:32
much as it is now,
142
440480
1280
şimdi olduğu gibi,
07:35
the receptionistresepsiyonist
tookaldı a deepderin breathnefes and said,
143
443520
2816
resepsiyonist derin nefes alıp bunu dedi:
07:38
"MrBay. RiederRieder, it soundssesleri like perhapsbelki
what you need is a rehabRehabilitasyon facilitytesis
144
446360
3256
"Bay Rieder, muhtemelen ihtiyacınız olan
rehabilitasyon tedavisi
07:41
or a methadonemetadon clinicklinik."
145
449640
1240
ya da metadon kliniği."
07:43
I didn't know any better at the time,
so I tookaldı her advicetavsiye.
146
451680
2816
Daha iyisini bilmiyordum,
onun tavsiyesine uydum.
07:46
I hungasılı up and I startedbaşladı
callingçağrı those placesyerler,
147
454520
2376
Telefonu kapattım ve o yerleri aradım
07:48
but it tookaldı me virtuallyfiilen no time at all
148
456920
2416
ama bunu keşfetmek
neredeyse hiç zamanımı almadı:
07:51
to discoverkeşfetmek that manyçok of these facilitiestesisler
149
459360
2816
Bu tesisler uzun süreli
madde kullanım bozukluğu ile
07:54
are geareddişli towardskarşı those battlingmücadele
long-termuzun vadeli substancemadde use disorderdüzensizlik.
150
462200
3416
mücadele edenlere yönelik.
07:57
In the casedurum of opioidsopioidler,
151
465640
1376
Opioidlerin durumunda,
07:59
this oftensık sık involvesgerektirir preciselytam not
weaningSütten kesme the patienthasta off the medicationilaç,
152
467040
3616
çoğu zaman kesinlikle hastanı
uyuşturucudan vazgeçirmek değil,
08:02
but transitioninggeçiş them
ontoüstüne the saferdaha güvenli, longer-actingdaha uzun hareket eden opioidsopioidler:
153
470680
4216
onları daha uzun süre etki altında tutan
diğer opioidlere transfer ediyorlar:
08:06
methadonemetadon or buprenorphineBuprenorfin
for maintenancebakım treatmenttedavi.
154
474920
3056
bakım tedavisi için
metadon ya da buprenorfin.
08:10
In additionilave, everywhereher yerde I calleddenilen
had an extensivegeniş waitingbekleme listliste.
155
478000
2960
Ek olarak, aradığım her yerde
kapsamlı bekleme listesi vardı.
08:13
I was simplybasitçe not the kindtür of patienthasta
they were designedtasarlanmış to see.
156
481680
3040
Sadece onların görmek istediği
hastalardan değildim.
08:18
After beingolmak turneddönük away
from a rehabRehabilitasyon facilitytesis,
157
486240
2856
Rehabilitasyon tedavisinden
geri çevrildikden sonra,
08:21
I finallyen sonunda admittedkabul edilmiş defeatyenilgi.
158
489120
1520
nihayet yenilgiyi kabul ettim.
08:23
I was brokenkırık and beatendövülmüş,
159
491840
1320
Kaybetmiştim,
08:26
and I couldn'tcould do it anymoreartık.
160
494320
1520
yapacak daha fazla şey yoktu.
08:29
So I told SadiyeSadiye that I was
going back on the medicationilaç.
161
497560
2880
Sadiye'ye ilaçlara geri dönmek
istediğimi söyledim.
08:33
I would startbaşlama with
the lowesten düşük dosedoz possiblemümkün,
162
501680
2056
Mümkün olan en küçük dozla başlayacaktım,
08:35
and I would take only as much
as I absolutelykesinlikle neededgerekli
163
503760
2429
sadece ihtiyacım olan kadar alacaktım,
08:38
to escapekaçış the mostçoğu cripplingfelce uğratan
effectsetkileri of the withdrawalPara Çekme.
164
506213
2600
yoksunluğun felç edici
etkilerinden kurtulmak için.
08:41
So that night she helpedyardım etti me up the stairsmerdiven
165
509680
1976
O gece merdivenlerden çıkmama yardım etti
08:43
and for the first time in weekshaftalar
I actuallyaslında wentgitti to bedyatak.
166
511680
2975
ve haftalardır ilk defa yatağıma gittim.
08:46
I tookaldı the little orangePortakal
prescriptionreçete bottleşişe,
167
514679
2856
Küçük turuncu reçete şişesini aldım,
08:49
I setset it on my nightstandkomidin ...
168
517559
1441
komodinin üzerine koydum...
08:52
and then I didn't touchdokunma it.
169
520559
1321
sonra ona dokunmadım.
08:55
I felldüştü asleepuykuda,
170
523120
1256
Uyuya kaldım,
08:56
I sleptuyudu throughvasitasiyla the night
171
524400
1936
tüm gece uyudum
08:58
and when I wokeuyandı up,
172
526360
1256
ve uyandığımda
08:59
the mostçoğu severeşiddetli symptomssemptomlar
had abatedkaybolana henüz üzerinde dramaticallydramatik.
173
527640
2320
en ağır semptomlarım hafiflemişti.
09:03
I'd madeyapılmış it out.
174
531680
1256
Bunu gerçekten hissettim.
09:04
(ApplauseAlkış)
175
532960
5440
(Alkışlar)
09:14
Thanksteşekkürler for that,
that was my responsetepki, too.
176
542440
2056
Teşekkürler, benim de cevabım buydu.
09:16
(LaughterKahkaha)
177
544520
1800
(Gülüşmeler)
09:19
So --
178
547960
1200
Yani -
09:24
I'm sorry, I have to gathertoplamak myselfkendim
just a little bitbit.
179
552080
2480
Özür dilerim, kendimi biraz toplamalıyım.
09:27
I think this storyÖykü is importantönemli.
180
555920
2256
Bu hikâyenin önemli olduğunu düşünüyorum.
09:30
It's not because I think I'm specialözel.
181
558200
2256
Özel biri olduğum için değil.
09:32
This storyÖykü is importantönemli
preciselytam because I'm not specialözel;
182
560480
3056
Bu hikâye önemli çünkü
ben kesinlikle özel değilim;
09:35
because nothing that happenedolmuş
to me was all that uniquebenzersiz.
183
563560
2880
çünkü başıma gelenler eşsiz değildi.
09:39
My dependencebağımlılık on opioidsopioidler
was entirelyBaştan sona predictabletahmin edilebilir
184
567680
3296
Bana reçeteler yazılıyordu,
09:43
givenverilmiş the amounttutar that I was prescribedreçete
185
571000
1896
yazıldıkları süreç göz önüne alındığında
09:44
and the durationsüre
for whichhangi I was prescribedreçete it.
186
572920
2640
opioid bağımlılığım tahmin edilebilirdi.
09:48
DependenceBağımlılık is simplybasitçe the brain'sbeyni naturaldoğal
responsetepki to an opioid-richopioid zengin environmentçevre
187
576360
4816
Bağımlılık beyinin opioid bakımından
zengin ortama tepkisidir.
09:53
and so there was everyher reasonneden
to think that from the beginningbaşlangıç,
188
581200
3816
Baştan beri benim iyi oluşturulmuş,
09:57
I would need a superviseddenetimli,
well-formediyi biçimlendirilmiş taperingsivrilen planplan,
189
585040
2720
denetimli bir tedavi planına
ihtiyacım vardı
10:00
but our healthsağlık carebakım systemsistem
seeminglygörünüşte hasn'tdeğil sahiptir decidedkarar
190
588840
4096
ama bizim sağlık hizmeti sistemimiz
benim gibi hastalardan
10:04
who'skim responsiblesorumluluk sahibi for patientshastalar like me.
191
592960
2240
kimin sorumlu olduğuna
karar bile vermemiş.
10:08
The prescribersreçete yazanların saw me
as a complexkarmaşık patienthasta
192
596120
3576
Reçeteciler beni karmaşık
bir hasta gibi görmüşlerdi,
10:11
needinggerek specializeduzman carebakım,
193
599720
1496
özel bakıma, ağrı kesicilere
10:13
probablymuhtemelen from painAğrı medicinetıp.
194
601240
1456
ihtiyacı olan biri.
10:14
The painAğrı docsDokümanlar saw theironların job
as gettingalma painAğrı underaltında controlkontrol
195
602720
3736
Doktorlar kendi işlerini ağrıyı
denetim altına almakta görüyorlardı.
10:18
and when I couldn'tcould
get off the medicationilaç,
196
606480
2056
İlaçlardan kurtulamayınca
10:20
they saw me as the purviewamaç
of addictionbağımlılığı medicinetıp.
197
608560
2696
onlar beni bağımlılık alanı olarak gördü.
10:23
But addictionbağımlılığı medicinetıp is overstressedoverstressed
198
611280
2136
Ama bağımlılık tıbbı
uzun süre etki gösteren
10:25
and focusedodaklı on those sufferingçile
from long-termuzun vadeli substancemadde use disorderdüzensizlik.
199
613440
3240
ilaçlar kullananlara odaklanmış
onlar üzerinde gerginleşmişti.
10:29
In shortkısa, I was prescribedreçete a drugilaç
that neededgerekli long-termuzun vadeli managementyönetim
200
617400
3760
Kısacası, bana uzun süreli yönetime
ihtiyacı olan ilaçlar yazıldı
10:33
and then I wasn'tdeğildi givenverilmiş that managementyönetim,
201
621960
2016
ve sonra bana o yönetim gösterilmedi
10:36
and it wasn'tdeğildi even clearaçık
whosekimin job suchböyle managementyönetim was.
202
624000
2840
hatta bu yönetimin
kimin işi olduğu bile tartışılırdı.
10:39
This is a recipeyemek tarifi for disasterafet
203
627920
1560
Bu, felakete götüren reçeteydi
10:42
and any suchböyle disasterafet would be interestingilginç
and worthdeğer talkingkonuşma about --
204
630600
3656
ve herhangi bir felaket bile ilginç
ve konuşmaya değer olurdu -
10:46
probablymuhtemelen worthdeğer a TEDTED Talk --
205
634280
1360
belki bir TED konuşması -
10:48
but the failurebaşarısızlık of opioidopioid taperingsivrilen
is a particularbelirli concernilgilendirmek
206
636960
4336
opioid problemi şimdi Amerika'da
10:53
at this momentan in AmericaAmerika
207
641320
1440
problem olarak kalmakta,
10:56
because we are in the midstortasında of an epidemicsalgın
208
644160
2280
çünkü biz bu salgının tam merkezindeyiz.
10:59
in whichhangi 33,000 people diedvefat etti
from overdoseaşırı doz in 2015.
209
647280
4040
2015 yılında aşırı doz nedeniyle
33.000 kişi hayatını kaybetti.
11:04
NearlyNeredeyse halfyarım of those deathsölümler
involvedilgili prescriptionreçete opioidsopioidler.
210
652640
3520
Bu ölümlerin neredeyse yarısı,
opioid reçeteleri yüzünden oldu.
11:09
The medicaltıbbi communitytoplum has in factgerçek
startedbaşladı to reacttepki to this crisiskriz,
211
657680
5256
Tıp cemiyeti, aslında,
buna tepki vermeye başladı
11:14
but much of theironların responsetepki has involvedilgili
tryingçalışıyor to prescribereçete fewerDaha az pillshaplar --
212
662960
4536
ama bu cevapların birçoğu
daha az ilaç kapsayan reçeteler yazıyor -
11:19
and absolutelykesinlikle,
that's going to be importantönemli.
213
667520
2616
ve bu kesinlikle çok önemli.
11:22
So for instanceörnek,
we're now gainingkazanma evidencekanıt
214
670160
2256
Yani örneğin, biz şimdi
11:24
that AmericanAmerikan physicianshekimler
oftensık sık prescribereçete medicationilaç
215
672440
3976
Amerikalı doktorların çok hatta bazen
ihtiyaç olmadığı hâlde
bu ilaçları yazdığını opioid fonunda
11:28
even when it's not necessarygerekli
216
676440
1536
11:30
in the casedurum of opioidsopioidler.
217
678000
1216
kanıtlamaya çalışıyoruz.
11:31
And even when opioidsopioidler are calleddenilen for,
218
679240
1976
Hatta hasta opioid bağımlısı ise,
11:33
they oftensık sık prescribereçete
much more than is neededgerekli.
219
681240
2280
ona ihtiyacından
daha fazlasını reçeteliyorlar.
11:36
These sortssıralar of considerationsdikkat edilmesi gereken noktalar
help to explainaçıklamak why AmericaAmerika,
220
684320
5176
Bu tip düşünceler sayesinde
şunun sebebini anlıyoruz:
11:41
despiterağmen accountingmuhasebe for only fivebeş percentyüzde
of the globalglobal populationnüfus,
221
689520
3616
Amerika dünya nüfusunun
sadece yüzde beşine sahip olmasına rağmen
11:45
consumestüketir nearlyneredeyse 70 percentyüzde
of the totalGenel Toplam globalglobal opioidopioid supplyarz.
222
693160
4080
global opioid arzının
yüzde yetmişini tüketiyor.
11:50
But focusingodaklanma only
on the rateoran of prescribingreçete
223
698680
4496
Ama sadece reçete oranları
üzerinde yoğunlaşırsak
11:55
risksriskler overlookingbakan
two cruciallyEn önemlisi importantönemli pointsmakas.
224
703200
3320
iki daha önemli noktayı gözden kaçırırız.
11:59
The first is that opioidsopioidler just are
225
707760
4856
İlk nokta şudur: Opioidler her zaman
ağrı tedavisinde çok önemli oldular
12:04
and will continuedevam et to be
importantönemli painAğrı therapiesterapiler.
226
712640
2920
ve olmaya da devam edecekler.
12:08
As somebodybirisi who has had
severeşiddetli, realgerçek, long-lastinguzun ömürlü painAğrı,
227
716200
5016
Sizi emin ederim, bu ilaçlar,
sert ve uzun süren ağrıları olan biri için
12:13
I can assuresağlamak you these medicationsilaçlar
can make life worthdeğer livingyaşam.
228
721240
3720
hayatı daha yaşanılır hâle getirebilir.
12:18
And secondikinci:
229
726480
1696
Ve ikincisi;
12:20
we can still fightkavga the epidemicsalgın
while judiciouslyDikkatli prescribingreçete opioidsopioidler
230
728200
4936
bu ilaçlara gerçekten ihtiyacı olan
insanlar var ve biz doktorlardan hastalara
12:25
to people who really need them
231
733160
2576
reçetede ne yazdıklarını
anlamalarını talep ederek
12:27
by requiringgerektiren that doctorsdoktorlar properlyuygun şekilde
manageyönetmek the pillshaplar that they do prescribereçete.
232
735760
3560
bu salgına karşı mücadele ediyoruz.
12:32
So for instanceörnek,
233
740200
1616
Mesela bir örnek göstereyim,
12:33
go back to the taperingsivrilen regimenrejimi
that I was givenverilmiş.
234
741840
2320
benim tedavi sürecime dönelim.
12:36
Is it reasonablemakul to expectbeklemek
235
744920
2096
Hastalarına opioid yazan tüm doktorların
12:39
that any physicianhekim who prescribesreçete opioidsopioidler
knowsbilir that that is too aggressiveagresif?
236
747040
3840
bu tedavinin ne kadar agresif olduğunu
bildiğini düşünmek mantıklı mı?
12:43
Well, after I initiallybaşlangıçta publishedyayınlanan my storyÖykü
in an academicakademik journaldergi,
237
751880
3776
İlk defa akademik bir dergide
hikâyemi yayınladıktan sonra
12:47
someonebirisi from the CDCCDC sentgönderilen me
theironların pocketcep guidekılavuz for taperingsivrilen opioidsopioidler.
238
755680
4160
CDC'den bir kişi bana
opioid tedavisi kılavuzu gönderdi.
12:52
This is a four-pagedört sayfalık documentbelge,
239
760640
1936
Birçoğu fotoğraflardan ibaret,
12:54
and mostçoğu of it's picturesresimler.
240
762600
1240
dört sayfalık bir belgeydi.
12:57
In it, they teachöğretmek physicianshekimler
how to taperKonik opioidsopioidler in the easierDaha kolay casesvakalar,
241
765200
4776
Basit durumlarda opioid tedavisinin
nasıl yapılacağını açıklıyordu doktorlara.
13:02
and one of the theironların recommendationstavsiyeler
242
770000
1736
Onların tavsiyelerinden biri buydu:
13:03
is that you never startbaşlama at more
than a 10 percentyüzde dosedoz reductionindirgeme perbaşına weekhafta.
243
771760
4240
Hastalara başlangıçta dozu her hafta
öncekinin yüzde onunu geçmeyerek azaltın.
13:09
If my physicianhekim had givenverilmiş me that planplan,
244
777360
2736
Eğer doktorum bana bunu yapsaydı
13:12
my taperKonik would have takenalınmış severalbirkaç monthsay
insteadyerine of a fewaz weekshaftalar.
245
780120
4920
benim tedavim birkaç hafta yerine
birkaç ay sürerdi.
13:18
I'm sure it wouldn'tolmaz have been easykolay.
246
786440
2136
Eminim ki kolay olmazdı.
13:20
It probablymuhtemelen would have been
prettygüzel uncomfortablerahatsız,
247
788600
2360
Büyük ihtimalle çok rahatsız edici olurdu
13:23
but maybe it wouldn'tolmaz have been hellcehennem.
248
791840
1800
ama bana cehennemi yaşatmazdı.
13:26
And that seemsgörünüyor like
the kindtür of informationbilgi
249
794720
2056
Bu bilgi, hastalarına
bu tür tedavi yapanların
13:28
that someonebirisi who prescribesreçete
this medicationilaç oughtgerektiğini to have.
250
796800
2720
bilmesi gereken bir bilgi.
13:33
In closingkapanış,
251
801080
1240
Şunu da eklemeliyim ki
13:35
I need to say that properlyuygun şekilde managingyönetme
prescribedreçete opioidsopioidler
252
803200
5416
doğru bir şekilde tasarlanmış
opioid reçeteleri
13:40
will not by itselfkendisi solveçözmek the crisiskriz.
253
808640
2160
problemi tek başına çözemez.
13:43
America'sAmerika'nın epidemicsalgın
is faruzak biggerDaha büyük than that,
254
811640
3360
Amerika'nın salgını bundan daha büyük
13:47
but when a medicationilaç is responsiblesorumluluk sahibi
for tensonlarca of thousandsbinlerce of deathsölümler a yearyıl,
255
815960
5056
ama bir ilaç her yıl on binlerce kişinin
ölümünden sorumlu tutulduğunda
13:53
recklesspervasız managementyönetim
of that medicationilaç is indefensiblesavunulamaz.
256
821040
4200
umursamazca yapılan
bu tedaviler affedilemez.
13:58
HelpingYardım opioidopioid therapyterapi patientshastalar
to get off the medicationilaç
257
826640
3296
Opioid bağımlısı hastalara
ilaçlardan kurtulmak için yardım etmek,
14:01
that they were prescribedreçete
258
829960
2016
belki de probleme tam çözüm olmaz
14:04
mayMayıs ayı not be a completetamamlayınız solutionçözüm
to our epidemicsalgın,
259
832000
2440
ama bu yaptığımız,
14:07
but it would clearlyAçıkça constituteteşkil progressilerleme.
260
835320
2120
gerçek bir ilerleme gösterir.
14:10
Thank you.
261
838240
1216
Teşekkür ederim.
14:11
(ApplauseAlkış)
262
839480
2840
(Alkış)
Translated by Rasim Yusifov
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Travis Rieder - Bioethicist
Travis Rieder wants to help find a solution to America’s opioid crisis -- and if that sounds a bit too lofty, he’d settle for making clear, incremental progress in a responsible, evidence-based way.

Why you should listen

A philosopher by training, bioethicist by profession and communicator by passion, Travis Rieder writes and speaks on a variety of ethical and policy issues raised by both prescription and illicit opioid use.

This wasn't always his beat, though. Both in his doctoral training at Georgetown University, and as faculty at Johns Hopkins University’s Berman Institute of Bioethics, Rieder published widely on a variety of topics in philosophy and ethics. His interest in opioids came about suddenly, after a motorcycle accident, when he took too many pills for too long and suddenly found himself with a profound dependency. In the wake of that experience, he became driven to discover why medicine is so bad at dealing with prescription opioids, and how that problem is related to the broader drug overdose epidemic.

Rieder's first article on the topic, in the journal Health Affairs, was one of the most-read essays in 2017 and was excerpted by the Washington Post. Since then, Rieder has co-authored a Special Publication of the National Academy of Medicine on physician responsibility for the opioid epidemic, written several essays for the popular media and spoken widely on the topic to physicians, medical students and the general public. He expands on all of this work in a new book project forthcoming with HarperCollins, tentatively titled In Pain In America.

More profile about the speaker
Travis Rieder | Speaker | TED.com