ABOUT THE SPEAKER
Jon Mooallem - Writer
Jon Mooallem is the author of "Wild Ones: A Sometimes Dismaying, Weirdly Reassuring Story About Looking at People Looking at Animals in America."

Why you should listen

What do we see when we look at wild animals -- do we respond to human-like traits, or thrill to the idea of their utter unfamiliarity? Jon Mooallem's book, Wild Ones , examines our relationship with wild animals both familiar and feral, telling stories of the North American environmental movement from its unlikely birth, and following three species who've come to symbolize our complicated relationship with whatever "nature" even means anymore.

Mooallem has written about everything from the murder of Hawaiian monk seals, to Idahoan utopians, to the world’s most famous ventriloquist, to the sad, secret history of the invention of the high five. A recent piece, "American Hippopotamus," was an Atavist story on, really, a plan in 1910 to jumpstart the hippopotamus ranching industry in America.

More profile about the speaker
Jon Mooallem | Speaker | TED.com
TED2014

Jon Mooallem: How the teddy bear taught us compassion

Jon Mooallem: Oyuncak aynın ilginç hikayesi ve hayvanlarla olan ilişkimize dair verdiği ipuçları

Filmed:
1,148,716 views

1902'de Başkan Theodore Roosevelt efsanevi şekilde bir kara ayının ve gıyabında tüm doğanın hayatını bağışladı - ve 'teddy ayısı' (oyuncak ayı) denilen pelüş oyuncak çılgınlığını harekete geçirmiş oldu. Yazar Jon Mooallem bu hikayenin derinlerine iniyor ve vahşi hayvanlarla ilgili anlattığımız hikayelerin, bir türün hayatta kalma şansı için nasıl gerçek sonuçlar doğurduğunu bir düşünmemizi istiyor.
- Writer
Jon Mooallem is the author of "Wild Ones: A Sometimes Dismaying, Weirdly Reassuring Story About Looking at People Looking at Animals in America." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
So it was the falldüşmek of 1902,
0
960
2559
1902 sonbaharında
00:15
and PresidentBaşkan TheodoreTheodore RooseveltRoosevelt
1
3519
1918
Başkan Theodore Roosevelt
00:17
neededgerekli a little breakkırılma from the WhiteBeyaz HouseEv,
2
5437
1780
Beyaz Saray'dan biraz uzaklaşmak için
00:19
so he tookaldı a traintren to MississippiMississippi
3
7217
2378
Mississippi'ye giden bir trene bindi.
00:21
to do a little blacksiyah bearayı huntingavcılık outsidedışında of a townkasaba
4
9595
2128
Smedes adlı bir kasabada
00:23
calleddenilen SmedesSmedes.
5
11723
2187
kara ayı avlamayı planlıyordu.
Avın ilk günü, tek bir ayı bile
göremediler.
00:25
The first day of the huntav,
they didn't see a singletek bearayı,
6
13910
2060
00:27
so it was a bigbüyük bummerserseri for everyoneherkes,
7
15970
1520
Bu, herkeste hayal kırıklığı yaratmıştı.
00:29
but the secondikinci day, the dogsköpekler corneredköşeye one
8
17490
2844
Fakat ikinci gün uzun bir kovalamacanın
ardından
00:32
after a really long chaseChase, but by that pointpuan,
9
20334
2400
köpekler birini köşeye kıstırdılar.
Fakat Başkan, o zamana kadar vazgeçip
00:34
the presidentDevlet Başkanı had givenverilmiş up
10
22734
1444
00:36
and gonegitmiş back to campkamp for lunchöğle yemeği,
11
24178
1742
öğle yemeği için kampa geri dönmüştü.
00:37
so his huntingavcılık guidekılavuz crackedçatlamış the animalhayvan
12
25920
2611
Av rehberi, tüfeğinin kabzasıyla
00:40
on the topüst of the headkafa with the buttpopo of his rifletüfek,
13
28531
2668
hayvanın kafasına vurdu,
00:43
and then tiedbağlı it up to a treeağaç
14
31199
1708
onu, bir ağaca bağladı
00:44
and startedbaşladı tootingTooting away on his bugle"Bugle"
15
32907
2612
ve Roosevelt'i çağırmak için
borazanını çalmaya başladı.
00:47
to call RooseveltRoosevelt back so he could have the honorOnur
16
35519
2039
Hayvanı vurma onuru Roosevelt'in olacaktı.
00:49
of shootingçekim it.
17
37558
1516
00:51
The bearayı was a femalekadın.
18
39074
2357
Dişi bir ayıydı.
00:53
It was dazedafallamış, injuredyaralı,
19
41431
2576
Sersemlemiş, yaralı,
00:56
severelyağır underweightkilolu, a little mangy-lookinguyuz görünümlü,
20
44007
3647
normalden zayıf ve perişan haldeydi.
00:59
and when RooseveltRoosevelt saw this animalhayvan
21
47654
2067
Roosevelt ağaca bağlanmış
01:01
tiedbağlı up to the treeağaç,
22
49721
1622
bu hayvanı gördüğünde
01:03
he just couldn'tcould bringgetirmek himselfkendisi to fireateş at it.
23
51343
1799
hayvanı vurmaya eli gitmedi.
01:05
He feltkeçe like that would go againstkarşısında his codekod
24
53142
2151
Bunu yapmanın, bir sporcu olarak
01:07
as a sportsmansporcu.
25
55293
1966
prensiplerine aykırı olacağını hissetti.
01:09
A fewaz daysgünler latersonra, the scenefaliyet alani, sahne was memorializedmemorialized
26
57259
2701
Birkaç gün sonra, bu sahne
Washington'da politik bir karikatürle
ölümsüzleştirildi.
01:11
in a politicalsiyasi cartoonkarikatür back in WashingtonWashington.
27
59960
3035
01:14
It was calleddenilen "DrawingÇizim a LineSatır in MississippiMississippi,"
28
62995
2121
Adı "Mississippi'de çizgiyi çekmek"ti.
01:17
and it showedgösterdi RooseveltRoosevelt with
his guntabanca down and his armkol out,
29
65116
2379
Roosevelt, silahını indirmiş,
elini kaldırmış,
01:19
sparingtutumlu the bear'sBear life,
30
67495
1637
ayının hayatını bağışlarken,
01:21
and the bearayı was sittingoturma on its hindHind legsbacaklar
31
69132
1526
ayı, arka ayakları üzerinde dikilmiş,
01:22
with these two bigbüyük, frightenedkorkmuş, widegeniş eyesgözleri
32
70658
2038
korku dolu gözleri ve havaya dikilmiş
01:24
and little earskulaklar prickeddiktim up at the topüst of its headkafa.
33
72696
2130
küçük kulaklarıyla tasvir edilmişti.
01:26
It lookedbaktı really helplessçaresiz, like you just wanted to
34
74826
1508
Öyle çaresiz görünüyordu ki,
01:28
sweepsüpürme it up into your armssilâh
35
76334
1700
içinizden sadece kollarınıza alıp
01:30
and reassuregüven vermek it.
36
78034
1216
onu rahatlatmak geliyordu.
01:31
It wouldn'tolmaz have lookedbaktı familiartanıdık at the time,
37
79250
1466
O zamanlar bilinmiyor olsa da,
01:32
but if you go looking for the cartoonkarikatür now,
38
80716
2068
bugün o karikatüre baktığınızda
01:34
you recognizetanımak the animalhayvan right away:
39
82784
2736
o hayvanı hemen tanırsınız:
01:37
It's a teddyTeddy bearayı.
40
85520
1954
Bu bir oyuncak ayı (Teddy bear).
01:39
And this is how the teddyTeddy bearayı was borndoğmuş.
41
87474
1621
İşte oyuncak ayı böyle doğdu.
01:41
EssentiallyAslında, toymakerstoymakers tookaldı
the bearayı from the cartoonkarikatür,
42
89095
2508
Oyuncakçılar karikatürdeki ayıyı alıp
01:43
turneddönük it into a plushpeluş toyoyuncak, and then namedadlı it
43
91603
1600
peluş bir oyuncağa dönüştürdüler
01:45
after PresidentBaşkan RooseveltRoosevelt -- Teddy'sTeddy'nin bearayı.
44
93203
3194
ve Başkan Roosevelt'e hürmeten adını
"Teddy'nin Ayısı" koydular.
01:48
And I do feel a little ridiculousgülünç
45
96397
2144
Bu sahneye çıkıp süremi
01:50
that I'm up here on this stageevre
46
98541
2935
size tüylü bir oyuncağın icadının
01:53
and I'm choosingSeçme to use my time
47
101476
1418
100 yıllık hikayesini anlatmak için
01:54
to tell you about a 100-year-old-yaşında storyÖykü
48
102894
2268
kullandığımdan, kendimi biraz
01:57
about the inventionicat of a squishyyumuşak kid'sçocuğun toyoyuncak,
49
105162
3098
gülünç hissediyorum,
02:00
but I'd arguetartışmak that the inventionicat of the teddyTeddy bearayı,
50
108260
3960
ama oyuncak ayının öyküsünde,
02:04
insideiçeride that storyÖykü is a more importantönemli storyÖykü,
51
112220
2961
çok daha önemli bir başka öykü gizli.
02:07
a storyÖykü about how dramaticallydramatik our ideasfikirler
52
115181
2228
Doğa hakkındaki fikirlerimizin nasıl
dramatik bir şekilde değişebileceğine
02:09
about naturedoğa can changedeğişiklik,
53
117409
1596
02:11
and alsoAyrıca about how, on the planetgezegen right now,
54
119005
3340
ve bugün anlattığımız öykülerin
02:14
the storieshikayeleri that we tell
55
122345
2096
doğayı ne kadar çarpıcı bir biçimde
02:16
are dramaticallydramatik changingdeğiştirme naturedoğa.
56
124441
2268
değiştirebileceğine dair bir hikaye.
02:18
Because think about the teddyTeddy bearayı.
57
126709
1532
Oyuncak ayıyı bir düşünün.
02:20
For us, in retrospectgeriye doğru bakıldığında, it feelshissediyor like an obviousaçık fituygun,
58
128241
2505
Geçmişe baktığımızda
bu bize normal geliyor.
02:22
because bearsayılar are so cuteşirin and cuddlysevimli,
59
130746
1503
Çünkü ayılar sevimli, yani kim
02:24
and who wouldn'tolmaz want to give
one to theironların kidsçocuklar to playoyun with,
60
132249
2472
oynaması için çocuğuna
bir tane vermez ki?
02:26
but the truthhakikat is that in 1902,
61
134721
2532
Ama işte, 1902'de
02:29
bearsayılar weren'tdeğildi cuteşirin and cuddlysevimli.
62
137253
1628
ayılar sevimli falan değillerdi.
02:30
I mean, they lookedbaktı the sameaynı,
63
138881
1301
Yani, görüntüleri aynıydı
02:32
but no one thought of them that way.
64
140182
1133
ama kimse şirin bulmuyordu.
02:33
In 1902, bearsayılar were monsterscanavarlar.
65
141315
2846
1902'de ayılar canavarlardı.
02:36
BearsAyılar were something that frickin'frickin' terrifieddehşete kidsçocuklar.
66
144161
3324
Ayılar çocukların ödünü koparan şeylerdi.
02:39
For generationsnesiller at that pointpuan,
67
147485
1660
Nesiller boyunca ayı,
02:41
the bearayı had been a shorthandsteno for all the dangerTehlike
68
149145
3273
insanların karşılaştığı bütün tehlikelerin
02:44
that people were encounteringkarşılaşma on the frontiersınır,
69
152418
1759
bir sembolü oldu.
02:46
and the federalfederal governmenthükümet was actuallyaslında
70
154177
1368
Federal hükümet aslında
02:47
systematicallysistematik olarak exterminatingYokedici bearsayılar
71
155545
2285
ayıları ve çakal
02:49
and lots of other predatorsyırtıcı too,
72
157830
1253
ve kurt gibi yırtıcıları
02:51
like coyotesçakallar and wolvesKurtlar.
73
159083
1850
sistematik olarak öldürüyordu.
02:52
These animalshayvanlar, they were beingolmak demonizedŞeytan.
74
160933
1848
Bu hayvanlar öcüleştiriliyordu.
02:54
They were calleddenilen murdererskatiller
75
162781
1298
Çiftlik hayvanlarını öldüren
02:56
because they killedöldürdü people'sinsanların livestockçiftlik hayvanları.
76
164079
2156
birer katildiler.
02:58
One governmenthükümet biologistbiyolog, he explainedaçıkladı this
77
166235
2538
Bir hükümet biyoloğu,
ayı gibi hayvanlara karşı verilen
03:00
warsavaş on animalshayvanlar like the bearayı by sayingsöz
78
168773
2180
bu savaşı,
03:02
that they no longeruzun had a placeyer
79
170953
2390
gelişen medeniyetimizde artık
bu hayvanlara yer olmadığından
03:05
in our advancingilerleyen civilizationmedeniyet,
80
173343
2246
03:07
and so we were just clearingtakas them out of the way.
81
175589
3728
onları yolumuzdan kaldırdığımız
şeklinde açıklamıştı.
03:11
In one 10-year-yıl perioddönem, closekapat to halfyarım a millionmilyon wolvesKurtlar
82
179317
3766
Bir 10 yıllık dönem içinde,
yarım milyona yakın
kurt katledildi.
03:15
had been slaughteredkesilen.
83
183083
1207
03:16
The grizzlyboz ayı would soonyakında be wipedyok out
84
184290
1857
Bozayılar, kısa sürede doğal yaşam
03:18
from 95 percentyüzde of its originalorijinal territorybölge,
85
186147
3433
alanlarının yüzde 95'inden silinecekti.
03:21
and whereasbuna karşılık oncebir Zamanlar there had been 30 millionmilyon bisonbizon
86
189580
3222
Bir zamanlar ovalarda gezinen
30 milyon bizon varken,
03:24
movinghareketli acrosskarşısında the plainsovalar, and you would have
87
192802
1618
tren raylarının üzerinden adeta
03:26
these storieshikayeleri of trainstrenler havingsahip olan to stop
88
194420
1708
bir ırmak gibi akıp geçmeleri için
03:28
for fourdört or fivebeş hourssaatler so that these thickkalın,
89
196128
1988
dört-beş saat beklemek zorunda kalan
03:30
livingyaşam riversnehirler of the animalshayvanlar could pourdökün over the tracksraylar,
90
198116
3328
trenlerin hikayelerini duymuşsunuzdur.
03:33
now, by 1902, there were maybe
lessaz than 100 left in the wildvahşi.
91
201444
5359
1902 civarında doğada belki 100'den
az bizon kalmıştı.
03:38
And so what I'm sayingsöz is, the teddyTeddy bearayı was borndoğmuş
92
206803
3037
Oyuncak ayı, işte böyle bir
03:41
into the middleorta of this great spasmspazm of exterminationimha,
93
209840
3524
yok etme çılgınlığının ortasında doğdu.
03:45
and you can see it as a signişaret that
94
213364
1546
Bu açıdan onu, bazı insanların,
03:46
maybe some people deepderin down
95
214910
1640
tüm bu katliamlar hakkında, içten içe
03:48
were startingbaşlangıç to feel conflictedÇakışan about all that killingöldürme.
96
216550
4066
ikileme düşmeye başlamasının
bir işareti olarak görebiliriz.
03:52
AmericaAmerika still hatednefret edilen the bearayı and fearedkorkulan it,
97
220616
3028
Amerika hala ayıdan korkuyor ve
nefret ediyordu.
03:55
but all of a suddenani, AmericaAmerika alsoAyrıca wanted
98
223644
1556
Ama aynı zamanda
03:57
to give the bearayı a great bigbüyük hugsarılmak.
99
225200
2886
ayıya sımsıkı sarılmak da istiyordu.
04:00
So this is something that I've been really
curiousMeraklı about in the last fewaz yearsyıl.
100
228086
2229
Bu, son birkaç yıldır
merak ettiğim bir şeydi:
04:02
How do we imaginehayal etmek animalshayvanlar,
101
230315
1674
Hayvanları nasıl hayal ediyoruz,
04:03
how do we think and feel about them,
102
231989
1598
onlar hakkında ne hissediyoruz?
04:05
and how do theironların reputationsitibarına get writtenyazılı
103
233587
2476
Aklımızdaki itibarlarını
nasıl şekillendiriyor
04:08
and then rewrittenyeniden in our mindszihinler?
104
236063
2256
ve sonrasında yenileriyle değiştiriyoruz?
04:10
We're here livingyaşam in the eyegöz of a great stormfırtına
105
238319
2844
Şu an, gezegendeki türlerin yarısının
yüzyılın sonuna kadar silinmesine
sebep olacak
04:13
of extinctionsönme where halfyarım the speciesTürler on the planetgezegen
106
241163
2852
04:16
could be gonegitmiş by the endson of the centuryyüzyıl,
107
244015
2152
yok oluş fırtınasının tam ortasındayız.
04:18
and so why is it that we come to carebakım about
108
246167
1534
Peki neden bazı türleri önemserken,
04:19
some of those speciesTürler and not othersdiğerleri?
109
247701
2870
diğerlerini önemsemiyoruz?
04:22
Well, there's a newyeni fieldalan, a relativelyNispeten newyeni fieldalan
110
250571
2130
Sosyal bilimlerin bu cevapları arayan,
04:24
of socialsosyal scienceBilim that startedbaşladı looking at
111
252701
1446
hayvanlarla olan güçlü
04:26
these questionssorular and tryingçalışıyor to unpackaçmak the powerfulgüçlü
112
254147
2168
ve çoğu zaman şizofrenik ilişkilerimizi
04:28
and sometimesara sıra prettygüzel schizophrenicşizofrenik relationshipsilişkiler
113
256315
1732
çözmeye çalışan,
04:30
that we have to animalshayvanlar,
114
258047
2121
görece yeni bir dalı var.
04:32
and I spentharcanmış a lot of time looking throughvasitasiyla
115
260168
1441
Akademik dergilerini
04:33
theironların academicakademik journalsgünlükleri,
116
261609
2024
uzun süre takip ettim ve
04:35
and all I can really say is that theironların findingsbulgular
117
263633
1806
tek söyleyebileceğim, bulgularının
04:37
are astonishinglyşaşılacak derecede wide-ranginggeniş çaplı.
118
265439
1986
şaşırtıcı derecede kapsamlı olduğu.
04:39
So some of my favoritesSık Kullanılanlar includeDahil etmek that
119
267425
1826
Favorilerimin bazıları şunlar:
04:41
the more televisiontelevizyon a personkişi
watchessaatler in UpstateŞehir dışında NewYeni YorkYork,
120
269251
2641
Yukarı New York'da bir insan
ne kadar çok televizyon izlerse,
04:43
the more he or she is afraidkorkmuş
121
271892
1653
bir kara ayının kendisine
04:45
of beingolmak attackedsaldırıya by a blacksiyah bearayı.
122
273545
1697
saldırmasından o kadar korkuyor.
04:47
If you showgöstermek a tigerKaplan to an AmericanAmerikan,
123
275242
2788
Bir Amerikalı'ya kaplan gösterdiğinizde,
04:50
they're much more likelymuhtemelen to assumeüstlenmek that it's femalekadın
124
278030
2110
çoğu, hayvanın erkek değil,
04:52
and not maleerkek.
125
280140
1260
dişi olduğunu varsayıyor.
04:53
In a studyders çalışma where a fakesahte snakeYılan
126
281400
1768
Bir çalışmada yol kenarına
04:55
and a fakesahte turtleKaplumbağa were put on the sideyan of the roadyol,
127
283168
1985
oyuncak yılan ve kaplumbağa konulmuş
04:57
driverssürücüleri hitvurmak the snakeYılan much
more oftensık sık than the turtleKaplumbağa,
128
285153
2252
ve sürücülerin yılana daha fazla çarptığı,
04:59
and about threeüç percentyüzde of
driverssürücüleri who hitvurmak the fakesahte animalshayvanlar
129
287405
2064
oyuncak hayvanlara çarpan sürücülerin de
05:01
seemedgibiydi to do it on purposeamaç.
130
289469
2278
yüzde 3'ünün bunu kasıtlı yaptığı
görülmüş.
05:03
WomenKadınlar are more likelymuhtemelen than menerkekler to get a
131
291747
2590
Dalgalar arasında yunus gören kadınlar,
05:06
"magicalbüyülü feelingduygu" when they see dolphinsYunuslar in the surfsörf.
132
294337
3035
"büyülenmiş" hissetmeye erkeklerden
daha yatkınmış.
05:09
Sixty-eight68 percentyüzde of mothersanneler with
133
297372
1812
"Yüksek özgüven sahibi ve güçlü"
05:11
"highyüksek feelingsduygular of entitlementyetki verme and self-esteembenlik saygısı"
134
299184
3380
annelerin yüzde 68'i,
kendini Purina (kedi maması)
reklamlarındaki danseden kedilerle
05:14
identifiedtespit with the dancingdans catskediler
135
302564
1645
özdeşleştirmiş. (Gülüşmeler)
05:16
in a commercialticari for PurinaTemizlemek. (LaughterKahkaha)
136
304209
2465
05:18
AmericansAmerikalılar considerdüşünmek lobstersıstakoz
137
306674
1685
Amerikalılara göre ıstakozlar,
05:20
more importantönemli than pigeonsGüvercinler
138
308359
1296
güvercinlerden daha önemli
05:21
but alsoAyrıca much, much stupideraptal.
139
309655
2186
ama çok daha aptalmış.
05:23
WildVahşi turkeysTürkiye'nin are seengörüldü as only slightlyhafifçe
more dangeroustehlikeli than seadeniz otterssu samuru,
140
311841
2996
Yabani hindiler, su samurundan
biraz daha tehlikeli,
05:26
and pandaspandalar are twiceiki defa as lovablesevimli as ladybugsladybugs.
141
314837
5173
pandalar ise uğur böceklerinden
iki kat daha sevimliymiş.
05:32
So some of this is physicalfiziksel, right?
142
320010
1433
Yani dış görünüş önemli.
05:33
We tendeğiliminde to sympathizeyakınlık more
with animalshayvanlar that look like us,
143
321443
2623
Bize benzeyen hayvanlara
yakınlık duyma eğilimindeyiz,
05:36
and especiallyözellikle that resemblebenzer humaninsan babiesbebekler,
144
324066
1630
özellikle bebeklere benzeyen,
05:37
so with bigbüyük, forward-facingöne bakan eyesgözleri
145
325696
1427
gözleri yüzünün önünde olan,
05:39
and circulardairesel facesyüzleri,
146
327123
1262
yuvarlak suratlı
05:40
kindtür of a roly-polyRoly postureduruş.
147
328385
1734
ve biraz tombik yapılı hayvanlara.
05:42
This is why, if you get a ChristmasNoel cardkart from, like,
148
330119
2035
Bu yüzden Minnesota'daki teyzenizden
05:44
your great auntteyze in MinnesotaMinnesota,
149
332154
1140
gelen yılbaşı kartında
05:45
there's usuallygenellikle a fuzzybelirsiz penguinPenguen chickpiliç on it,
150
333294
1573
genellikle tüylü bir penguen olur
05:46
and not something like a GlacierBuzul BayBay wolfKurt spiderörümcek.
151
334867
2712
Buzul Körfezi kurt örümceği değil.
05:49
But it's not all physicalfiziksel, right?
152
337579
2669
Ama sadece dış görünüşle ilgili de
olamaz, değil mi?
05:52
There's a culturalkültürel dimensionboyut to
how we think about animalshayvanlar,
153
340248
3184
Hayvanları nasıl algıladığımızın
bir de kültürel boyutu var.
05:55
and we're tellingsöylüyorum storieshikayeleri about these animalshayvanlar,
154
343432
1880
Hayvanlarla ilgili hikayelerimiz,
05:57
and like all storieshikayeleri,
155
345312
1358
tüm hikayeler gibi,
05:58
they are shapedbiçimli by the timeszamanlar and the placesyerler
156
346670
2073
anlatıldıkları yer ve zamana
göre şekillenir.
06:00
in whichhangi we're tellingsöylüyorum them.
157
348743
876
06:01
So think about that momentan
158
349619
1474
1902'de vahşi bir ayının
06:03
back in 1902 again where a ferociousvahşi bearayı
159
351093
2918
oyuncak ayıya dönüştüğü
06:06
becameoldu a teddyTeddy bearayı.
160
354011
1433
o anı düşünün.
06:07
What was the contextbağlam?
Well, AmericaAmerika was urbanizingkentleşen.
161
355444
3067
Şartlar neydi?
Amerika şehirleşiyordu.
06:10
For the first time, nearlyneredeyse a
majorityçoğunluk of people livedyaşamış in citiesşehirler,
162
358511
2759
İlk kez insanların neredeyse
çoğu şehirde yaşıyordu,
06:13
so there was a growingbüyüyen distancemesafe
betweenarasında us and naturedoğa.
163
361270
2436
doğayla aramızda büyüyen
bir mesafe vardı.
06:15
There was a safekasa spaceuzay where we could
164
363706
1792
Ayıları yeniden değerlendirip
06:17
reconsideryeniden gözden geçirilmesi the bearayı and romanticizeromantize it.
165
365498
2674
romantikleştirebileceğimiz güvenli
bir alan vardı.
06:20
NatureDoğa could only startbaşlama to
seemgörünmek this puresaf and adorableçok güzel
166
368172
2734
Doğa gözümüze masum ve sevimli
görünmeye başlamıştı
06:22
because we didn't have to be afraidkorkmuş of it anymoreartık.
167
370906
2754
çünkü artık ondan korkmamıza gerek yoktu.
06:25
And you can see that cycledevir playingoynama out
168
373660
1525
Bu döngünün her tür hayvan için
06:27
again and again with all kindsçeşit of animalshayvanlar.
169
375185
2162
defalarca tekrarlandığını görebilirsiniz.
06:29
It seemsgörünüyor like we're always stucksıkışmış betweenarasında
170
377347
1876
Bir türü canavarlaştırıp
06:31
demonizingdemonizing a speciesTürler and wantingeksik to wipesilme it out,
171
379223
2407
onu yok etme isteği ile
bunu tam yapmak üzereyken
06:33
and then when we get very closekapat to doing that,
172
381630
1580
06:35
empathizingempati with it as an underdogUnderdog
173
383210
2537
onu acınası bulup merhamet gösterme arzusu
06:37
and wantingeksik to showgöstermek it compassionmerhamet.
174
385747
2525
arasında sıkışıp kalmışız sanki.
06:40
So we exertuygulamayın our powergüç,
175
388272
1798
Gücümüzü kullanıyoruz
06:42
but then we're unsettledhuzursuz
176
390070
1444
ama sonra
06:43
by how powerfulgüçlü we are.
177
391514
2775
ne kadar güçlü olduğumuz
bizi rahatsız ediyor.
06:46
So for exampleörnek, this is one of
178
394289
2124
Mesela bu,
Nesli Tehlikede Olan Türler Yasası ile
kutup ayılarının
06:48
probablymuhtemelen thousandsbinlerce of lettersharfler and drawingsçizimler
179
396413
2637
06:51
that kidsçocuklar sentgönderilen to the BushBush administrationyönetim,
180
399050
1544
korunmasını isteyen çocukların,
06:52
beggingyalvarıyor it to protectkorumak the polarkutup bearayı
181
400594
1711
Bush yönetimine gönderdikleri
binlerce mektuptan biri ve
06:54
underaltında the EndangeredNesli tehlike altında olan SpeciesTürler ActYasası,
182
402305
1267
06:55
and these were sentgönderilen back in the mid-orta2000s,
183
403572
2508
iklim değişikliği bilincinin aniden arttığı,
06:58
when awarenessfarkında olma of climateiklim
changedeğişiklik was suddenlyaniden surgingkabaran.
184
406080
2153
2000'lerde gönderilmişler.
07:00
We kepttuttu seeinggörme that imagegörüntü of a polarkutup bearayı
185
408233
1329
Buz parçası üstünde sürüklenen
07:01
strandedtelli on a little icebuz floekütlesi
186
409562
1418
somurtkan bir kutup ayısı resmini
07:02
looking really morosesuratsız.
187
410980
1347
sürekli görüyorduk.
07:04
I spentharcanmış daysgünler looking throughvasitasiyla these filesdosyaları.
188
412327
1764
Bunları günlerce inceledim.
07:06
I really love them. This one'sbiri my favoritesevdiğim.
189
414091
2159
Çok hoşuma gittiler, bu da favorim:
07:08
If you can see, it's a polarkutup bearayı that's drowningboğulma
190
416250
2111
Bakın, bu bir kutup ayısı boğuluyor
07:10
and then it's alsoAyrıca beingolmak eatenyemiş simultaneouslyeşzamanlı
191
418361
2415
ve aynı anda ıstakoz ve
07:12
by a lobsterıstakoz and a sharkköpek balığı.
192
420776
2704
köpek balığı tarafından yeniyor.
07:15
This one camegeldi from a kidçocuk namedadlı FritzFritz,
193
423480
1712
Bu Fritz adlı bir ufaklıktan gelmiş
07:17
and he's actuallyaslında got a solutionçözüm to climateiklim changedeğişiklik.
194
425192
1694
iklim değişimi için bir çözümü var.
07:18
He's got it all workedişlenmiş out to an ethanol-basedetanol bazlı solutionçözüm.
195
426886
1846
Etanollü bir fikirle tüm olayı çözmüş.
07:20
He saysdiyor, "I feel badkötü about the polarkutup bearsayılar.
196
428732
2650
Diyor ki: "Kutup ayıları için üzülüyorum,
07:23
I like polarkutup bearsayılar.
197
431382
2112
Kutup ayılarını seviyorum.
07:25
EveryoneHerkes can use cornMısır juiceMeyve suyu for carsarabalar. From FritzFritz."
198
433494
5786
Herkes arabası için mısır suyu
kullanabilir. İmza Fritz."
07:31
So 200 yearsyıl agoönce, you would have ArcticArctic explorerskaşifler
199
439280
2995
200 yıl önce kutup kaşifleri,
botlarına atlayıp
07:34
writingyazı about polarkutup bearsayılar leapingsıçramak into theironların boatstekneler
200
442275
2308
ateşe verdikleri halde,
07:36
and tryingçalışıyor to devourhırsla yiyip yutmak them,
201
444583
1243
onları yemeye çalışan
07:37
even if they litAydınlatılmış the bearayı on fireateş,
202
445826
1667
kutup ayıları hakkında yazarlardı
07:39
but these kidsçocuklar don't see the polarkutup bearayı that way,
203
447493
2180
ama bu çocuklar kutup ayılarını böyle
07:41
and actuallyaslında they don't even see the polarkutup bearayı
204
449673
1790
görmüyor hatta 80'lerde benim
07:43
the way that I did back in the '80s.
205
451463
1760
gördüğüm gibi de görmüyorlar.
07:45
I mean, we thought of these animalshayvanlar
206
453223
1120
Biz bu hayvanları
07:46
as mysteriousgizemli and terrifyingdehşet verici lordsLordlar of the ArcticArctic.
207
454343
2866
Arktika'nın gizemli, korkunç efendileri
olarak düşünürdük.
07:49
But look now how quicklyhızlı bir şekilde that climateiklim changedeğişiklik
208
457209
2320
Ama şimdi iklim değişikliğinin
kafamızdaki bu
07:51
has flippedsaygısız the imagegörüntü of the animalhayvan in our mindszihinler.
209
459529
2886
resmi nasıl kolayca değiştirdiğine bakın.
07:54
It's gonegitmiş from that bloodthirstykana susamış man-killerAdam katil
210
462415
2440
Kana susamış bir insan avcısından
07:56
to this delicatenarin, drowningboğulma victimkurban,
211
464855
3074
bu narin, boğulan kurbana dönüştü
ve düşündüğünüzde
07:59
and when you think about it, that's kindtür of
212
467929
1513
bu aslında 1902'de
08:01
the conclusionSonuç to the storyÖykü
213
469442
1981
oyuncak ayının başlattığı hikayeye
08:03
that the teddyTeddy bearayı startedbaşladı tellingsöylüyorum back in 1902,
214
471423
3302
bir son niteliğinde çünkü o zamanlar
08:06
because back then, AmericaAmerika had more or lessaz
215
474725
2890
Amerika kıtadaki payını
08:09
conqueredfethetti its sharepay of the continentkıta.
216
477615
1315
hemen hemen fethetmişti.
08:10
We were just gettingalma around to
217
478930
1303
Bu son vahşi yırtıcıları
08:12
polishingcilalama off these last wildvahşi predatorsyırtıcı.
218
480233
2018
silip süpürmeye yeni başlıyorduk.
08:14
Now, society'stoplumun reachulaşmak has expandedgenişletilmiş
219
482251
2554
Bugün, insanların uzanabilecekleri
mesafeler
08:16
all the way to the topüst of the worldDünya,
220
484805
2060
dünyanın tepesine kadar uzanıyor,
08:18
and it's madeyapılmış even these, the mostçoğu remoteuzak,
221
486865
2294
bu da, çok çok uzaklardaki,
08:21
the mostçoğu powerfulgüçlü bearsayılar on the planetgezegen,
222
489159
2032
gezegenin bu en güçlü ayılarını gözümüzde
08:23
seemgörünmek like adorableçok güzel and blamelesssuçsuz victimskurbanlar.
223
491191
3499
masum ve sevimli kurbanlar haline getirdi.
08:26
But you know, there's alsoAyrıca a
postscriptPostScript to the teddyTeddy bearayı storyÖykü
224
494690
2891
Ama aslında oyuncak ayı hikayesinin
bir de devamı var
08:29
that not a lot of people talk about.
225
497581
1637
çok kişi bundan bahsetmez
08:31
We're going to talk about it,
226
499218
1783
Biz bahsedeceğiz,
08:33
because even thoughgerçi it didn't really take long
227
501001
2173
Roosevelt'in 1902'deki avından sonra
08:35
after Roosevelt'sRoosevelt huntav in 1902
228
503174
1800
oyuncağın tam bir çılgınlığa
08:36
for the toyoyuncak to becomeolmak a full-blowntam gelişmiş crazeçılgınlık,
229
504974
1977
dönüşmesi çok zaman almadı.
08:38
mostçoğu people figuredanladım it was a fadfad,
230
506951
2501
Ama çoğu kişi bu ilginin geçici, ayının da
08:41
it was a sortçeşit of sillysaçma politicalsiyasi noveltyyenilik itemmadde
231
509452
2232
politik ve geçici bir moda olduğunu ve
08:43
and it would go away oncebir Zamanlar the presidentDevlet Başkanı left officeofis,
232
511684
2242
başkan ofisi devrettiği an unutulacağını
08:45
and so by 1909, when Roosevelt'sRoosevelt successorhalef,
233
513926
3797
düşündü ve bu yüzden 1909'da Roosevelt'in
halefi
08:49
WilliamWilliam HowardHoward TaftTaft,
234
517723
1425
William Howard Taft göreve
08:51
was gettingalma readyhazır to be inauguratedaçılışını yaptı,
235
519148
1408
başlamaya hazırlanırken
08:52
the toyoyuncak industrysanayi was on the huntav
236
520556
1932
oyuncak endüstrisi yeni büyük
08:54
for the nextSonraki bigbüyük thing.
237
522488
2827
avı için pusudaydı.
08:57
They didn't do too well.
238
525315
2257
Ama çok da başarılı olamadılar.
08:59
That JanuaryOcak, TaftTaft was the guestKonuk of honorOnur
239
527572
2599
O ocak ayında, Taft, Atlanta'da bir
ziyafetin
09:02
at a banquetZiyafet in AtlantaAtlanta,
240
530171
1439
onur konuğuydu,
09:03
and for daysgünler in advanceilerlemek,
241
531610
1869
ve daha günler öncesinden
09:05
the bigbüyük newshaber was the menumenü.
242
533479
1445
menü büyük haber olmuştu.
09:06
They were going to be servingservis him
243
534924
1086
Ona, Güneye özgü
09:08
a SouthernGüney specialtyÖzel, a delicacyincelik, really,
244
536010
2064
bir spesiyal, bir lezzet abidesi olan
09:10
calleddenilen possumsıçan and taterstates nedir.
245
538074
2906
'keseli sıçan ve tatlı patates' ikram
edeceklerdi.
09:12
So you would have a wholebütün opossumkeseli sıçan
246
540980
2602
Tatlı patates yatağında
09:15
roastedkavrulmuş on a bedyatak of sweettatlı potatoespatates,
247
543582
1365
keseli sıçan fırınlanıyor
09:16
and then sometimesara sıra they'dgittiklerini leaveayrılmak
248
544947
1447
ve bazen koca kuyruğu da
09:18
the bigbüyük tailkuyruk on it like a bigbüyük, meatyetli noodleşehriye.
249
546394
3484
etten bir erişte gibi bırakılıyor.
09:21
The one broughtgetirdi to Taft'sTaft'ın tabletablo
250
549878
1679
Taft'ın masasına getirilen
09:23
weighedtartılır 18 poundspound.
251
551557
3185
8 kiloydu.
09:26
So after dinnerakşam yemegi, the orchestraOrkestra startedbaşladı to playoyun,
252
554742
2704
Yemekten sonra orkestra çalmaya başladı
ve birden
09:29
and the guestsmisafir burstpatlamak into songşarkı,
253
557446
1840
konuklar şarkı söylemeye başladı
09:31
and all of a suddenani, TaftTaft was surprisedşaşırmış
254
559286
1624
ve Taft, bir grup yerel
09:32
with the presentationsunum of a gifthediye
255
560910
1722
destekçisinden gelen hediyeyle
09:34
from a groupgrup of localyerel supportersdestekçileri,
256
562632
1892
şaşkına döndü, bu peluş bir
09:36
and this was a stuffeddolma opossumkeseli sıçan toyoyuncak,
257
564524
2436
keseli sıçan oyuncağıydı, boncuk gözlü,
09:38
all beady-eyedboncuk gözlü and bald-earedKel kulaklı,
258
566960
2210
kulakları tüysüz.
09:41
and it was a newyeni productürün they were puttingkoyarak forwardileri
259
569170
2700
Bu yeni oyuncağı,
09:43
to be the WilliamWilliam TaftTaft presidency'sBaşkanlığı'nın answerCevap
260
571870
2722
Taft başkanlığının, Teddy Roosevelt'in
09:46
to TeddyTeddy Roosevelt'sRoosevelt teddyTeddy bearayı.
261
574592
3548
ayısına bir cevap olması için sunuyorlardı
09:50
They were callingçağrı it the "billycop possumsıçan."
262
578140
4446
Adına da Billy keseli sıçanı
(Billy=William'ın kısaltması) diyorlardı.
09:54
Withinİçinde 24 hourssaatler, the GeorgiaGürcistan BillyBilly PossumSıçan CompanyŞirket
263
582586
3850
24 saat içinde,
Georgia Billy Keseli Sıçanı şirketi
09:58
was up and runningkoşu, brokeringaracılık dealsfırsatlar
264
586436
1550
kurulmuş ve çalışıyor, bu şeyler
09:59
for these things nationwideülke çapında,
265
587986
1600
için ülke çapında satış
10:01
and the LosLos AngelesAngeles TimesKez announcedaçıkladı,
266
589586
1598
anlaşmaları yapıyordu ve
10:03
very confidentlyemin olarak, "The teddyTeddy bearayı
267
591184
1952
Los Angeles Times kendine güvenle şunu
10:05
has been relegatedküme to a seatoturma yeri in the reararka,
268
593136
2526
duyurdu, "Teddy'nin ayısı arka
koltuğa geçti
10:07
and for fourdört yearsyıl, possiblybelki eightsekiz,
269
595662
2598
ve önümüzdeki 4, belki 8, yıl
boyunca
10:10
the childrençocuklar of the UnitedAmerika StatesBirleşik
270
598260
1954
Birleşik Devletler'in çocukları
10:12
will playoyun with billycop possumsıçan."
271
600214
3232
Billy keseli sıçanıyla oynayacak."
10:15
So from that pointpuan, there was a fituygun of opossumkeseli sıçan feverateş.
272
603446
2124
Bu noktadan sonra keseli sıçan ateşi
herkesi
10:17
There were billycop possumsıçan postcardskartpostallar, billycop possumsıçan pinsiğne,
273
605570
2468
sardı, Billy keseli sıçanı
kartpostalları,
10:20
billycop possumsıçan pitcherssürahi for your creamkrem at coffeeKahve time.
274
608038
2162
rozetleri, kahvenizin sütü
için ibrikleri,
10:22
There were smallerdaha küçük billycop possumssıçanlar on a stickÇubuk
275
610200
1730
çocuklar bayrak gibi taşıyabilsin
10:23
that kidsçocuklar could wavedalga around like flagsBayraklar.
276
611930
2942
diye değneklere asılı daha ufak keseli
sıçanlar vardı.
10:26
But even with all this marketingpazarlama,
277
614872
1918
Ama bu kadar pazarlamayla bile
10:28
the life of the billycop possumsıçan
278
616790
2030
Billy keseli sıçanının ömrü
10:30
turneddönük out to be just patheticallyZavallı briefkısa.
279
618820
3184
acınası derecede kısa oldu.
10:34
The toyoyuncak was an absolutekesin flopflop,
280
622004
2043
Bu oyuncak tam bir başarısızlıktı
10:36
and it was almostneredeyse completelytamamen forgottenunutulmuş
281
624047
1579
ve yılın sonuna kadar neredeyse
10:37
by the endson of the yearyıl,
282
625626
1368
tamamen unutulmuştu,
10:38
and what that meansanlamına geliyor is that the billycop possumsıçan
283
626994
2092
bu da şu anlama geliyor ki Billy keseli
10:41
didn't even make it to ChristmastimeNoel,
284
629086
1500
sıçanı yılbaşını bile göremedi
10:42
whichhangi when you think about it is
285
630586
1040
ki düşünürseniz bu
10:43
a specialözel sortçeşit of tragedytrajedi for a toyoyuncak.
286
631626
3849
bir oyuncak için özel bir tür trajedi.
10:47
So we can explainaçıklamak that failurebaşarısızlık two waysyolları.
287
635475
1923
Bu fiyaskoyu iki şekilde açıklayabiliriz
10:49
The first, well, it's prettygüzel obviousaçık.
288
637398
2190
Birincisi, yani evet, malumunuz.
10:51
I'm going to go aheadönde and say it out loudyüksek sesle anywayneyse:
289
639588
1888
Yine de malumu dillendireceğim:
10:53
OpossumsOpossums are hideousiğrenç. (LaughterKahkaha)
290
641476
2861
Keseli sıçanlar çirkinler. (Kahkahalar)
10:56
But maybe more importantlyönemlisi is that
291
644337
2663
Ama belki daha da önemlisi Billy
10:59
the storyÖykü of the billycop possumsıçan was all wrongyanlış,
292
647000
2690
keseli sıçanının hikayesinin tamamen
yanlış olması
11:01
especiallyözellikle comparedkarşılaştırıldığında
293
649690
1531
özellikle de
11:03
to the backstorybackstory of the teddyTeddy bearayı.
294
651221
2081
oyuncak ayının hikayesiyle
kıyaslandığında.
11:05
Think about it: for mostçoğu of
human'sinsan'ın evolutionaryevrimsel historytarih,
295
653302
2242
Bir düşünün: insanın evrimsel tarihinin
uzunca
11:07
what's madeyapılmış bearsayılar impressiveetkileyici to us
296
655544
2325
bir kısmı boyunca ayıları bizim için
etkileyici
11:09
has been theironların completetamamlayınız independencebağımsızlık from us.
297
657869
2172
yapan, bizden tamamen bağımsız
olmalarıydı.
11:12
It's that they livecanlı these parallelparalel liveshayatları
298
660041
2585
Hem tehdit hem rakip olarak yaşadıkları
11:14
as menacestehdit and competitorsrakipler.
299
662626
2505
o paralel hayatlardı.
11:17
By the time RooseveltRoosevelt wentgitti huntingavcılık in MississippiMississippi,
300
665131
2355
Roosevelt Mississipi'de ava çıktığında,
11:19
that statureBoy was beingolmak crushedezilmiş,
301
667486
1978
bu özelliklerini kaybediyorlardı ve
11:21
and the animalhayvan that he had ropedkandırdın to a treeağaç
302
669464
2238
ağaca bağlanmış o hayvan gerçekten de
11:23
really was a symbolsembol for all bearsayılar.
303
671702
2301
bütün ayıları simgeliyordu.
11:26
WhetherOlup olmadığı those animalshayvanlar livedyaşamış or diedvefat etti now
304
674003
2427
Yaşamaları ya da ölmeleri
11:28
was entirelyBaştan sona up to the compassionmerhamet
305
676430
3010
tamamen insanın merhametine
11:31
or the indifferencekayıtsızlık of people.
306
679440
2417
ya da insafsızlığına kalmıştı.
11:33
That said something really ominousuğursuz
307
681857
1824
Bu ayıların geleceği için çok kaygı
11:35
about the futuregelecek of bearsayılar,
308
683681
2682
verici bir mesaj veriyor ama,
11:38
but it alsoAyrıca said something very
unsettlingrahatsız edici about who we'devlenmek becomeolmak,
309
686363
3137
aynı zamanda, böyle bir hayvanın bile
yaşaması bize kaldıysa
11:41
if the survivalhayatta kalma of even an animalhayvan like that
310
689500
2442
bizim kime dönüşeceğimiz hakkında
11:43
was up to us now.
311
691942
2289
da sarsıcı birşeyler söylüyor.
11:46
So now, a centuryyüzyıl latersonra, if you're at all
312
694231
2080
Bu gün, bir yüzyıl sonra,
eğer doğada neler
11:48
payingödeme yapan attentionDikkat to what's
happeningolay in the environmentçevre,
313
696311
2200
olduğuna bir şekilde
dikkat ediyorsanız, bu
11:50
you feel that discomfortrahatsızlık so much more intenselyyoğun bir şekilde.
314
698511
3678
sarsılmayı daha yoğun hissedersiniz.
11:54
We're livingyaşam now in an ageyaş of what scientistsBilim adamları
315
702189
2822
Şu an bilim adamlarının 'korumaya
bağımlı' demeye
11:57
have startedbaşladı to call "conservationkoruma reliancegüven,"
316
705011
2210
başladıkları bir çağda yaşıyoruz.
11:59
and what that termterim meansanlamına geliyor is that we'vebiz ettik disruptedbozulduğu
317
707221
2190
Bu terim şu demek, öyle çok şeyi bozduk ki
12:01
so much that naturedoğa can't possiblybelki
standdurmak on its ownkendi anymoreartık,
318
709411
3164
doğa büyük ihtimalle artık kendi
başına ayakta duramayacak
12:04
and mostçoğu endangerednesli tehlike altında olan speciesTürler
319
712575
1702
ve soyu tükenmekte olan türlerin
12:06
are only going to survivehayatta kalmak
320
714277
1772
çoğu eğer biz doğada
12:08
if we staykalmak out there in the landscapepeyzaj
321
716049
2118
gezinip, etraflarındaki dünyayı hileli
12:10
rigggingriggging the worldDünya around them in theironların favoriyilik.
322
718167
2496
biçimde onların lehine çevirirsek
hayatta kalacak.
12:12
So we'vebiz ettik gonegitmiş hands-oneller
323
720663
1856
Bu yüzden pratiğe geçtik ve
12:14
and we can't ever take our handseller off,
324
722519
2438
asla tekrar teoriğe geçemeyiz
12:16
and that's a hellcehennem of a lot of work.
325
724957
1893
ve bu gerçekten çok ağır bir iş.
12:18
Right now, we're trainingEğitim condorsCondor
326
726850
3079
Şimdi, elektrik tellerine konmasınlar
diye Güney Amerika
12:21
not to perchlevrek on powergüç lineshatlar.
327
729929
1952
akbabalarını eğitiyoruz.
12:23
We teachöğretmek whoopingboğmaca cranesVinçler
to migrategöç southgüney for the winterkış
328
731881
2713
Haykıran turnalara ultra hafif
uçakların peşinden,
12:26
behindarkasında little ultra-lightUltra hafif airplanesuçaklar.
329
734594
2299
kış için güneye göçmeyi öğretiyoruz.
12:28
We're out there feedingbesleme plagueveba vaccineaşı to ferretsyaban gelinciği.
330
736893
3309
Gelinciklere veba aşısı yapıyoruz.
12:32
We monitorizlemek pygmypigme rabbitstavşan with droneserkek arı.
331
740202
4350
Dronlarla cüce tavşanları gözetliyoruz.
12:36
So we'vebiz ettik gonegitmiş from annihilatingyok speciesTürler
332
744552
3317
Kısacası türleri yok etmekten vazgeçip,
bir çok türün
12:39
to micromanagingmicromanaging the survivalhayatta kalma of a lot of speciesTürler
333
747869
3504
hayatta kalması için işlerine karışmaya
süresiz geçiş yaptık
12:43
indefinitelysüresiz olarak, and whichhangi onesolanlar?
334
751373
1942
peki ama bunlar hangi türler?
12:45
Well, the onesolanlar that we'vebiz ettik told
335
753315
1192
Haklarında etkileyici
12:46
compellingzorlayıcı storieshikayeleri about,
336
754507
1624
hikayeler anlattıklarımızın,
12:48
the onesolanlar we'vebiz ettik decidedkarar oughtgerektiğini to stickÇubuk around.
337
756131
3215
etrafımızda olması gerektiğine karar
verdiklerimizin.
12:51
The linehat betweenarasında conservationkoruma and domesticationevcilleştirme
338
759346
3574
Koruma ve evcilleştirme arasındaki sınır
12:54
is blurredbulanık.
339
762920
2025
bulanık.
12:56
So what I've been sayingsöz is that the storieshikayeleri
340
764945
1852
Anlatmaya çalıştığım şu ki, vahşi
12:58
that we tell about wildvahşi animalshayvanlar are so subjectiveöznel
341
766797
2623
hayvanlar hakkında anlattığımız
hikayeler çok
13:01
they can be irrationalirrasyonel
342
769420
1162
subjektif. Mantıksız,
13:02
or romanticizedromantik or sensationalizedsensationalized.
343
770582
2184
romantikleştirilmiş yada
duygusallaştırılmış
13:04
SometimesBazen they just have
nothing to do with the factsGerçekler.
344
772766
2749
olabilirler. Bazen de gerçekle hiç
alakaları olmayabilir.
13:07
But in a worldDünya of conservationkoruma reliancegüven,
345
775515
3250
Ama korumaya bağımlı dünyada,
13:10
those storieshikayeleri have very realgerçek consequencessonuçları,
346
778765
2206
bu hikayelerin çok gerçek sonuçları var,
13:12
because now, how we feel about an animalhayvan
347
780971
2428
çünkü şimdi, bir hayvan için ne
hissettiğimiz
13:15
affectsetkiler its survivalhayatta kalma
348
783399
1630
onun varoluşunu
13:17
more than anything that you readokumak about
349
785029
2360
ekoloji kitaplarında okuyabileceğiniz
13:19
in ecologyekoloji textbooksders kitapları.
350
787389
2049
herşeyden daha çok etkiliyor.
13:21
StorytellingHikaye anlatma mattershususlar now.
351
789438
2402
Artık anlatım önemli.
13:23
EmotionDuygu mattershususlar.
352
791840
1533
Duygular önemli.
13:25
Our imaginationhayal gücü has becomeolmak an ecologicalekolojik forcekuvvet.
353
793373
5652
Hayal gücümüz ekolojik bir güce dönüştü.
13:31
And so maybe the teddyTeddy bearayı workedişlenmiş in partBölüm
354
799025
1937
Belki de oyuncak ayı da kısmen,
13:32
because the legendefsane of RooseveltRoosevelt
355
800962
2691
Roosevelt ve Mississippi'deki ayının
efsanesi toplumun,
13:35
and that bearayı in MississippiMississippi
356
803653
2055
o zamanlar yüzleşmeye yeni başladığı bu
13:37
was kindtür of like an allegoryalegori
357
805708
1460
büyük sorumluluğun bir
13:39
of this great responsibilitysorumluluk that societytoplum
358
807168
2093
alegorisi gibi olduğu için
13:41
was just beginningbaşlangıç to faceyüz up to back then.
359
809261
2694
başarılı oldu.
13:43
It would be anotherbir diğeri 71 yearsyıl
360
811955
2420
Nesli Tehlikede Olan Türler yasası
çıkmadan 71 yıl
13:46
before the EndangeredNesli tehlike altında olan SpeciesTürler ActYasası was passedgeçti,
361
814375
1854
önce olsa da, yasanın bütün ruhu
13:48
but really, here'sburada its wholebütün ethosEthos
362
816229
2330
adeta bir vitrayda görebileceğiniz
13:50
boiledhaşlanmış down into something like a scenefaliyet alani, sahne
363
818559
1954
cinsten bir sahneye
13:52
you'dşimdi etsen see in a stainedlekeli glassbardak windowpencere.
364
820513
2346
indirgenmişçesine burada:
13:54
The bearayı is a helplessçaresiz victimkurban tiedbağlı to a treeağaç,
365
822859
2992
Ayı ağaca bağlanmış çaresiz bir kurban
13:57
and the presidentDevlet Başkanı of the UnitedAmerika StatesBirleşik
366
825851
2551
ve Birleşik Devletler başkanı
14:00
decidedkarar to showgöstermek it some mercymerhamet.
367
828402
2392
ona merhamet etmeyi seçiyor.
14:02
Thank you.
368
830794
2646
Teşekkürler.
14:05
(ApplauseAlkış)
369
833440
1714
(Alkışlar)
14:07
[IllustrationsÇizimler by WendyWendy MacNaughtonMacNaughton]
370
835154
2413
[İlüstrasyonlar: Wendy MacNaughton]
Translated by Tugce Senel
Reviewed by Goksu Kalaycı

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jon Mooallem - Writer
Jon Mooallem is the author of "Wild Ones: A Sometimes Dismaying, Weirdly Reassuring Story About Looking at People Looking at Animals in America."

Why you should listen

What do we see when we look at wild animals -- do we respond to human-like traits, or thrill to the idea of their utter unfamiliarity? Jon Mooallem's book, Wild Ones , examines our relationship with wild animals both familiar and feral, telling stories of the North American environmental movement from its unlikely birth, and following three species who've come to symbolize our complicated relationship with whatever "nature" even means anymore.

Mooallem has written about everything from the murder of Hawaiian monk seals, to Idahoan utopians, to the world’s most famous ventriloquist, to the sad, secret history of the invention of the high five. A recent piece, "American Hippopotamus," was an Atavist story on, really, a plan in 1910 to jumpstart the hippopotamus ranching industry in America.

More profile about the speaker
Jon Mooallem | Speaker | TED.com