TED2016
Angélica Dass: The beauty of human skin in every color
Angélica Dass: İnsan teninin her renkteki güzelliği
Filmed:
Readability: 3.9
2,472,894 views
Angélica Dass'ın fotoğrafçılığı, ten rengi ve etnik kimlik üzerine düşüncelerimizi sorguluyor. Bu kişisel konuşmada, portre projesi Humanæ'nın ardındaki ilhamı ve ırkla ilişkilendirilmiş gerçek olmayan beyaz, kırmızı, siyah ve sarı yerine insanlığın gerçek renklerini kanıtlama arzusunu dinleyin.
Angélica Dass - Artist and photographer
By cataloging every conceivable human skin tone, Angélica Dass illustrates that skin color and race are more complex than they might appear at first glance. Full bio
By cataloging every conceivable human skin tone, Angélica Dass illustrates that skin color and race are more complex than they might appear at first glance. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
It has been 128 years
0
760
4056
Dünyadaki son ülkenin köleliği
00:16
since the last country
in the world abolished slavery
in the world abolished slavery
1
4840
3560
yok etmesinin üzerinden 128 yıl,
00:21
and 53 years
2
9240
2416
Martin Luther King'in
"Bir hayalim var...''
"Bir hayalim var...''
00:23
since Martin Luther King pronounced
his "I Have A Dream" speech.
his "I Have A Dream" speech.
3
11680
5080
konuşmasının üzerinden ise 53 yıl geçti.
00:29
But we still live in a world
4
17800
2176
Ama hâlâ derinizin renginin sadece
00:32
where the color of our skin
not only gives a first impression,
not only gives a first impression,
5
20000
5200
ilk izlenim vermekle kalmayıp sizinle
ilgili akılda kalan son şey olduğu
ilgili akılda kalan son şey olduğu
00:37
but a lasting one that remains.
6
25880
2880
bir dünyada yaşıyoruz.
00:43
I was born in a family full of colors.
7
31120
4256
Çok renkli bir ailede doğdum.
00:47
My father is the son of a maid
8
35400
3016
Babam yoğun çikolata renk tonunu aldığı
00:50
from whom he inherited
an intense dark chocolate tone.
an intense dark chocolate tone.
9
38440
5080
bir hizmetçinin oğluydu.
00:56
He was adopted by those
who I know as my grandparents.
who I know as my grandparents.
10
44280
4696
Babaannem ve dedem olarak tanıdığım
kişiler tarafından evlatlık edinilmişti.
kişiler tarafından evlatlık edinilmişti.
01:01
The matriarch, my grandma,
11
49000
2256
Anne tarafımdan,
anneannemin porselen rengi
anneannemin porselen rengi
01:03
has a porcelain skin and cotton-like hair.
12
51280
3600
bir ten rengi ve pamuğa
benzeyen saçları vardı.
benzeyen saçları vardı.
01:07
My grandpa was somewhere between
a vanilla and strawberry yogurt tone,
a vanilla and strawberry yogurt tone,
13
55560
5736
Dedem, amcam ve kuzenim gibi
vanilya ve çilekli yoğurt
vanilya ve çilekli yoğurt
01:13
like my uncle and my cousin.
14
61320
2640
tonları arasındaydı.
01:16
My mother is a cinnamon-skin
daughter of a native Brazilian,
daughter of a native Brazilian,
15
64680
6856
Annem bir tutam fındık ve bal rengi tenli
yerli bir Brezilyalının ve
yerli bir Brezilyalının ve
01:23
with a pinch of hazel and honey,
16
71560
2680
kahvesi bol bir sütlü kahve tenli adamın
01:26
and a man [who is]
a mix of coffee with milk,
a mix of coffee with milk,
17
74920
2936
tarçın rengi tenli
01:29
but with a lot of coffee.
18
77880
1720
bir kızıydı.
01:32
She has two sisters.
19
80400
2256
İki kız kardeşi vardı.
01:34
One in a toasted-peanut skin
20
82680
2896
Biri kavrulmuş yer fıstığı tenli
01:37
and the other,
21
85600
1416
ve evlatlık olan diğeri
01:39
also adopted,
22
87040
1536
krep gibi
01:40
more on the beige side,
23
88600
1896
daha bej bir
01:42
like a pancake.
24
90520
1296
tondaydı.
01:43
(Laughter)
25
91840
1376
(Kahkahalar)
01:45
Growing up in this family,
26
93240
2856
Bu ailede büyüdüğümden dolayı
01:48
color was never important for me.
27
96120
2600
renk benim için hiç önemli değildi.
01:51
Outside home, however,
things were different soon.
things were different soon.
28
99600
4440
Ama evin dışında işler biraz
daha farklıydı.
daha farklıydı.
01:57
Color had many other meanings.
29
105560
3320
Rengin birçok anlamı vardı.
02:02
I remember my first
drawing lessons in school
drawing lessons in school
30
110160
3776
Okuldaki ilk resim derslerimi birtakım
çelişkili duygular
çelişkili duygular
02:05
as a bunch of contradictory feelings.
31
113960
2936
olarak hatırlıyorum.
02:08
It was exciting and creative
32
116920
2936
Resim dersleri heyecanlı ve yaratıcıydı
02:11
but I never understood
the unique flesh-colored pencil.
the unique flesh-colored pencil.
33
119880
4800
fakat ten rengi kalemi asla anlayamadım.
02:17
I was made of flesh but I wasn't pink.
34
125360
3375
Benim de bir tenim vardı
fakat pembe değildi.
fakat pembe değildi.
02:20
My skin was brown,
and people said I was black.
and people said I was black.
35
128759
3777
Benim tenim kahverengiydi
ve insanlar siyah olduğumu söylüyorlardı.
ve insanlar siyah olduğumu söylüyorlardı.
02:24
I was seven years old
with a mess of colors in my head.
with a mess of colors in my head.
36
132560
4160
Kafamda bir renk karmaşası vardı
ve yedi yaşımdaydım.
ve yedi yaşımdaydım.
02:29
Later,
37
137960
1200
Sonra,
02:31
when I took my cousin to school,
38
139880
2496
kuzenimi okula götürdüğümde
02:34
I was usually taken for the nanny.
39
142400
2400
dadı olarak görülüyordum.
02:37
By helping in the kitchen
at a friend's party,
at a friend's party,
40
145320
3656
Bir arkadaşın partisinde mutfakta
yardım ederken
yardım ederken
02:41
people thought I was the maid.
41
149000
2120
insanlar hizmetçi olduğumu düşünüyorlardı.
02:43
I was even treated like a prostitute
42
151680
3016
Sadece, sahilde Avrupalı arkadaşlarımla
yalnız dolaştığım için
yalnız dolaştığım için
02:46
just because I was walking alone
on the beach with European friends.
on the beach with European friends.
43
154720
4520
fahişe muamelesi bile gördüm.
02:51
And many times,
44
159760
1496
Çoğu zaman üst tabaka binalarda
02:53
visiting my grandma or friends
in upper class buildings,
in upper class buildings,
45
161280
4576
oturan ninemi veya arkadaşlarımı
ziyarete gittiğimde
ziyarete gittiğimde
02:57
I was invited not to use
the main elevator.
the main elevator.
46
165880
4936
ana asansörü kullanmamam istendi.
03:02
Because in the end,
47
170840
2376
Çünkü sonunda,
03:05
with this color and this hair,
48
173240
2696
bu renkle ve saçla
03:07
I cannot belong to some places.
49
175960
2920
bazı yerlere ait olamazdım.
03:12
In some way,
50
180400
1216
Bir açıdan,
03:13
I get to used to it and accept part of it.
51
181640
3536
buna alıştım ve bir parçasını kabul ettim.
03:17
However, something inside of me
keeps revolving and struggling.
keeps revolving and struggling.
52
185200
4800
Ama yine de içimden bir şey düşünmeyi
ve mücadele etmeyi sürdürüyordu.
ve mücadele etmeyi sürdürüyordu.
03:23
Years later I married a Spaniard.
53
191200
3680
Yıllar sonra bir İspanyol ile evlendim.
03:27
But not any Spaniard.
54
195440
2176
Ama herhangi bir İspanyol değil.
03:29
I chose one with the skin color
of a lobster when sunburnt.
of a lobster when sunburnt.
55
197640
3896
Güneş yanığı olduğunda teni bir karidese
benzeyen birini seçtim.
benzeyen birini seçtim.
03:33
(Laughter)
56
201560
2016
(Kahkahalar)
03:35
Since then, a new question
started to chase me.
started to chase me.
57
203600
4336
Sonra bir soru aklıma takıldı.
03:39
What will be the color of your children?
58
207960
2360
Çocuklarımızın rengi ne olacaktı?
03:43
As you can understand,
this is my last concern.
this is my last concern.
59
211040
2640
Anlayacağınız üzere bu benim
kaygılanacağım son şeydi.
kaygılanacağım son şeydi.
03:46
But thinking about it,
60
214280
2696
Ama bunu geçmişteki altyapımla
03:49
with my previous background,
61
217000
1936
düşündüğümde
03:50
my story led me to make
my personal exercise as a photographer.
my personal exercise as a photographer.
62
218960
6096
hikâyem beni kişisel eğitimimi
fotoğrafçı olarak yapmaya götürdü.
fotoğrafçı olarak yapmaya götürdü.
03:57
And that is how Humanae was born.
63
225080
2840
İşte Humanae böyle doğdu.
04:00
Humanae is a pursuit
to highlight our true colors,
to highlight our true colors,
64
228640
4936
Humanae ırklarla özdeşleştirilen beyaz,
kırmızı, siyah, sarı gibi
kırmızı, siyah, sarı gibi
04:05
rather than the untrue
65
233600
1656
gerçek olmayan renklerdense
04:07
white, red, black or yellow
associated with race.
associated with race.
66
235280
5416
gerçek olan renklerimizi
vurgulamanın arayışı.
vurgulamanın arayışı.
04:12
It's a kind of game to question our codes.
67
240720
4336
Bu, kodlarımızı sorgulamak için
bir tür oyun.
bir tür oyun.
04:17
It's a work in progress
from a personal story to a global history.
from a personal story to a global history.
68
245080
5056
Bu kişisel bir hikâyeden evrensel bir
tarihe doğru gelişen bir çalışma.
tarihe doğru gelişen bir çalışma.
04:22
I portray the subjects
in a white background.
in a white background.
69
250160
4720
Ben kişileri beyaz bir arka planda
fotoğraflıyorum.
fotoğraflıyorum.
04:27
Then I choose an 11-pixel
square from the nose,
square from the nose,
70
255880
4896
Sonra arka planı boyamak için
burundan 11 piksellik bir
burundan 11 piksellik bir
04:32
paint the background,
71
260800
1640
parça alıyorum
04:35
and look for the corresponding color
in the industrial palette, Pantone.
in the industrial palette, Pantone.
72
263200
4120
ve endüstriyel paletten uyuşan rengi,
Pantone'u arıyorum.
Pantone'u arıyorum.
04:40
I started with my family and friends,
73
268480
2976
Önce ailemle ve arkadaşlarımla başladım.
04:43
then more and more people
joined the adventure,
joined the adventure,
74
271480
3896
Sonra sosyal medyadan ulaşan umumî
çağrılar sağ olsun, daha fazla kişi
çağrılar sağ olsun, daha fazla kişi
04:47
thanks to public calls
coming through the social media.
coming through the social media.
75
275400
3760
bu maceraya katıldı.
04:52
I thought that the main space
to show my work was the Internet
to show my work was the Internet
76
280440
4576
Yaptığım işi göstermek için asıl alanın
internet olduğunu düşündüm,
internet olduğunu düşündüm,
04:57
because I want an open concept
that invites everybody
that invites everybody
77
285040
4536
çünkü insanları hem bilgisayarlarıyla,
hem de beyinleriyle "Paylaş" butonuna
hem de beyinleriyle "Paylaş" butonuna
05:01
to push the share button
in both the computer and their brain.
in both the computer and their brain.
78
289600
4280
basmaya davet eden
açık bir konsept istiyordum.
açık bir konsept istiyordum.
05:08
The snowball started to roll.
79
296280
2840
Kar topu yuvarlanmaya başlamıştı.
05:11
The project had a great welcome --
80
299880
3120
Proje çok iyi karşılandı,
05:15
invitations, exhibitions,
81
303760
3456
davetler, sergiler,
05:19
physical formats,
82
307240
1736
fiziksel formatlar,
05:21
galleries and museums ...
83
309000
2000
galeriler ve müzeler
05:23
just happened.
84
311800
1736
oldu.
05:25
And among them, my favorite:
85
313560
2560
Bunların arasında favorim:
05:29
when Humanae occupies public spaces
86
317240
3080
Humanae umumi alanlarda gerçekleştiğinde
05:33
and appears in the street,
87
321280
2200
ve sokakta gösterildiğinde
05:36
it fosters a popular debate
88
324440
2600
popüler bir tartışma ortaya atması
05:39
and creates a feeling of community.
89
327840
3440
ve toplumsal bir duyarlılık
oluşturmasıydı.
oluşturmasıydı.
05:46
I have portrayed more than 3,000 people
90
334800
4096
13 farklı ülkeden, 19 farklı şehirden,
05:50
in 13 different countries,
91
338920
2616
3000'den fazla insanın
05:53
19 different cities around the world.
92
341560
3056
fotoğrafını çektim.
05:56
Just to mention some of them --
93
344640
2536
Onların bazılarından
bahsetmek gerekirse, onlar,
bahsetmek gerekirse, onlar,
05:59
from someone included in the Forbes list,
94
347200
2536
Forbes listesinde bulunan birinden
06:01
to refugees who crossed
the Mediterranean by boat.
the Mediterranean by boat.
95
349760
3456
Akdeniz'i bir botla geçmeye
çalışan mültecilere,
çalışan mültecilere,
06:05
In Paris, from the UNESCO
Headquarters to a shelter.
Headquarters to a shelter.
96
353240
4416
Paris'te UNESCO Merkezi'nden bir barınağa,
06:09
And students both in Switzerland
and favelas in Rio de Janeiro.
and favelas in Rio de Janeiro.
97
357680
4920
İsviçre'den ve
Rio de Janeiro'nun gecekondu
Rio de Janeiro'nun gecekondu
mahallelerinden öğrencilere kadarlar.
06:15
All kinds of beliefs,
98
363360
1976
Her türden inanç,
06:17
gender identities
99
365360
1536
cinsel kimlik
06:18
or physical impairments,
100
366920
1600
ve fiziksel engelleri,
06:21
a newborn or terminally ill.
101
369160
2976
yeni doğmuş veya ölümcül hasta.
06:24
We all together build Humanae.
102
372160
2840
Biz hep beraber Humanae'yi kurduk.
06:29
Those portraits make us rethink
how we see each other.
how we see each other.
103
377040
4600
Bu portreler birbirimizi nasıl gördüğümüzü
bize yeniden düşündürdü.
bize yeniden düşündürdü.
06:34
When modern science
is questioning the race concept,
is questioning the race concept,
104
382120
3856
Modern bilim ırk kavramını sorgularken,
06:38
what does it mean for us
to be black, white, yellow, red?
to be black, white, yellow, red?
105
386000
5880
siyah, beyaz, sarı, kırmızı olmak
bizim için ne ifade ediyor?
bizim için ne ifade ediyor?
06:44
Is it the eye, the nose,
the mouth, the hair?
the mouth, the hair?
106
392560
4520
Göz mü, burun mu, ağız veya saç mı
06:49
Or does it have to do with our origin,
107
397720
3336
ya da kökenimizle,
06:53
nationality
108
401080
1256
milliyetimizle,
banka hesabımızla mı alakalı?
06:54
or bank account?
109
402360
1360
06:58
This personal exercise
turned out to be a discovery.
turned out to be a discovery.
110
406880
4360
Bu kişisel egzersiz bir keşfe dönüştü.
07:03
Suddenly I realized that Humanae
was useful for many people.
was useful for many people.
111
411640
6216
Aniden Humanae'nin birçok insan için
çok kullanışlı olduğunu fark ettim.
çok kullanışlı olduğunu fark ettim.
07:09
It represents a sort of mirror
112
417880
2256
Bu, kendini herhangi bir etikette
ifade edilmiş
ifade edilmiş
07:12
for those who cannot find
themselves reflected in any label.
themselves reflected in any label.
113
420160
4560
olarak bulamayan insanlar için
bir tür aynayı temsil ediyor.
bir tür aynayı temsil ediyor.
07:17
It was amazing
114
425320
1296
İnsanların bu işle alakalı
07:18
that people started to share
their thoughts about the work with me.
their thoughts about the work with me.
115
426640
3360
fikirlerini benimle paylaşmaya
başlaması inanılmazdı.
başlaması inanılmazdı.
07:23
I have hundreds of that,
116
431080
1976
Bunlardan yüzlercesi var,
07:25
I will share with you, too.
117
433080
1800
sizinle de paylaşacağım.
07:27
A mother of 11 years --
118
435880
2000
11 yaşında bir çocuğun annesi-
07:30
A mother of an 11-year-old girl wrote me,
119
438760
3640
11 yaşında bir kızın annesi şöyle yazmış,
07:35
"Very good for me as a tool
to work on her confidence,
to work on her confidence,
120
443080
3776
"Kızım bu hafta sonu bir arkadaşıyla
Norveç'e ait olmadığı ve
Norveç'e ait olmadığı ve
07:38
as this past weekend
121
446880
2056
Norveç'te yaşamasına izin verilmemesi
07:40
one of her girlfriends argued with her
that she does not belong
that she does not belong
122
448960
4936
konusunda tartıştıktan sonra onun
güvenini artırmak için
güvenini artırmak için
07:45
and should not be allowed
to live in Norway.
to live in Norway.
123
453920
3240
çok iyi bir araç oldu.
07:50
So your work has
a very special place in my heart
a very special place in my heart
124
458000
3936
Yani yaptığınız işin kalbimde
çok özel bir yeri var
çok özel bir yeri var
07:53
and it's very important for me."
125
461960
1800
ve bu benim için çok önemli."
07:58
A woman shared her portrait
on Facebook and wrote,
on Facebook and wrote,
126
466880
3680
Bir kadın portresini Facebook'ta paylaşmış
ve şöyle yazmış,
ve şöyle yazmış,
08:03
"All my life,
127
471640
1216
"Hayatım boyunca
08:04
people from across the globe
had difficulties to place me in a group,
had difficulties to place me in a group,
128
472880
5096
dünyanın dört bir yanından insanlar beni
bir gruba yerleştirirken zorlandı,
bir gruba yerleştirirken zorlandı,
08:10
a stereotype,
129
478000
1456
bir kalıba,
08:11
a box.
130
479480
1296
bir kutuya.
08:12
Perhaps we should stop.
131
480800
2176
Belki de artık durmalıyız.
08:15
Instead of framing, ask the individual,
132
483000
3136
İnsanları bir kalıba sokmak yerine onlara
08:18
'How would you label yourself?'
133
486160
2296
"Kendini nasıl tanımlardın?"
diye sormalıyız.
diye sormalıyız.
08:20
Then I would say,
134
488480
1816
Ben şöyle söylerdim,
08:22
'Hi. I'm Massiel.
135
490320
2016
"Merhaba. Ben Massiel.
08:24
I'm a Dominican-Dutch,
136
492360
1536
Dominikli-Hollandalı'yım.
08:25
I grew up in a mixed family
137
493920
2016
Melez bir ailede büyüdüm
08:27
and I'm a bisexual woman.' "
138
495960
1880
ve biseksüel bir kadınım."
08:31
Besides these unexpected
and touching reactions,
and touching reactions,
139
499880
4096
Bu beklenmedik ve duygusal tepkilerin
yanı sıra, Humanae
yanı sıra, Humanae
08:36
Humanae finds a new life
in a different variety of fields.
in a different variety of fields.
140
504000
4656
değişik alanlarda yeni bir hayat buluyor.
Örnek vermek gerekirse,
08:40
Just to show you some examples,
141
508680
2160
08:43
illustrators and art students
142
511680
2215
çizerler ve resim öğrencileri
08:45
using it as a reference
for their sketches and their studies.
for their sketches and their studies.
143
513919
4096
eskizleri ve çalışmaları için
referans olarak kullanıyorlar.
referans olarak kullanıyorlar.
Bu bir yüz koleksiyonu.
08:50
It's a collection of faces.
144
518039
2041
Araştırmacılar, antropoloji alanında,
08:52
Researchers in the fields of anthropology,
145
520840
3936
fizik ve nörobilim alanında
insan etnik kökeni,
insan etnik kökeni,
08:56
physics and neuroscience
146
524800
2296
08:59
use Humanae with different
scientific approaches
scientific approaches
147
527120
4136
optofizyoloji, yüz tanıma ya da
Alzheimer için farklı
Alzheimer için farklı
bilimsel
09:03
related to human ethnicity,
148
531280
2616
yaklaşımlarla
09:05
optophysiology,
149
533920
1736
Humanae'i
09:07
face recognition
150
535680
1736
ilişkilendirdi.
09:09
or Alzheimer's.
151
537440
1200
Projenin en önemli etkilerinden biri,
09:12
One of the most important
impacts of the project
impacts of the project
152
540000
3416
bu resimler Dışişleri'nin
önemli siyasi yayınlardan
önemli siyasi yayınlardan
09:15
is that Humanae was chosen
to be the cover of Foreign Affairs,
to be the cover of Foreign Affairs,
153
543440
4656
birinin kapağı seçildi.
09:20
one of the most relevant
political publications.
political publications.
154
548120
4080
Dışişleri'nden bahsedince,
09:24
And talking about foreign affairs,
155
552760
3496
projem için güzel bir elçi buldum ...
09:28
I found the perfect
ambassadors for my project ...
ambassadors for my project ...
156
556280
3720
Öğretmenler.
09:32
teachers.
157
560680
1216
Onlar eğitim amaçlı olarak
Humanae kullanırlar.
Humanae kullanırlar.
09:33
They are the ones that use Humanae
as a tool for educational purposes.
as a tool for educational purposes.
158
561920
5960
Onların tutkusu beni çizim derslerine
geri dönmek için teşvik etti,
geri dönmek için teşvik etti,
09:40
Their passion encourages me
to go back to drawing classes,
to go back to drawing classes,
159
568880
5456
şimdi bir öğretmen olarak
ben de yapıyorum.
ben de yapıyorum.
09:46
but this time as a teacher myself.
160
574360
2840
Yetişkin ve çocuklar,
09:50
My students,
161
578200
1456
tüm öğrencilerim,
09:51
both adults and kids,
162
579680
2256
09:53
paint their self-portraits,
163
581960
2776
kendi portrelerini yaptılar,
kendilerine mahsus ten rengini
keşfetmeye çalıştılar.
keşfetmeye çalıştılar.
09:56
trying to discover
their own unique color.
their own unique color.
164
584760
4480
Bir fotoğrafçı olarak,
10:08
As a photographer,
165
596720
2016
anladım ki, diğerlerinin iletişimi
için bir aracı olabilirim.
için bir aracı olabilirim.
10:10
I realize that I can be a channel
for others to communicate.
for others to communicate.
166
598760
5600
10:17
As an individual,
167
605040
1816
Bir birey olarak,
Angélica olarak,
10:18
as Angélica,
168
606880
1280
her fotoğraf çektiğimde,
10:21
every time I take a picture,
169
609080
3176
bir terapistin önünde
oturuyormuş gibi hissederim.
oturuyormuş gibi hissederim.
10:24
I feel that I am sitting
in front of a therapist.
in front of a therapist.
170
612280
4200
10:29
All the frustration, fear and loneliness
171
617480
4936
Tüm hayal kırıklığı, korku ve yalnızlık,
bir zamanlar hissettiğim ...
10:34
that I once felt ...
172
622440
1440
aşka dönüşür.
10:36
becomes love.
173
624360
1240
10:41
The last country --
174
629400
1400
Son ülke --
10:44
the last country in the world
who abolished slavery
who abolished slavery
175
632000
5016
köleliğin kaldırıldığı son ülkede
doğdum,
10:49
is the country where I was born,
176
637040
2320
Brezilya.
10:51
Brazil.
177
639920
1200
Ayrımcılığın kalktığını anlamak için
hâlâ çok uğraşıyoruz.
hâlâ çok uğraşıyoruz.
10:54
We still have to work hard
to abolish discrimination.
to abolish discrimination.
178
642440
4760
Bu dünya çapında yaygın bir uygulama
olarak devam etmektedir
olarak devam etmektedir
11:00
That remains a common practice worldwide,
179
648080
3976
ve kendiliğinden yok olmayacak.
11:04
and that will not disappear by itself.
180
652080
3600
Teşekkürler.
11:08
Thank you.
181
656480
1256
(Alkış)
11:09
(Applause)
182
657760
14070
Teşekkürler.
11:23
Thank you.
183
671880
1200
ABOUT THE SPEAKER
Angélica Dass - Artist and photographerBy cataloging every conceivable human skin tone, Angélica Dass illustrates that skin color and race are more complex than they might appear at first glance.
Why you should listen
As a member of a multiracial family, Brazilian artist Angélica Dass is acutely aware of how small differences in skin tone can swell into large misconceptions and stereotypes about race.
In her ongoing project Humanæ, Dass pairs thousands of portraits of people from diverse parts of the world with their Pantone codes, revealing that our racially charged skin color labels -- red, white, brown -- as not only inaccurate but also absurd. Instead, she shows us that "these colors make us see each other as different, even though we are equal."
Angélica Dass | Speaker | TED.com