ABOUT THE SPEAKER
Sharon Brous - Rabbi
Rabbi Sharon Brous is a leading voice in reanimating religious life in America, working to develop a spiritual roadmap for soulful, multi-faith justice work.

Why you should listen

Based in Los Angeles, Rabbi Sharon Brous is the senior and founding rabbi of IKAR, a community built in 2004 that has become a model for Jewish revitalization in the US and beyond. IKAR’s goal is to reinvigorate Jewish religious and spiritual practice, inspiring people of faith to reclaim a moral and prophetic voice in counter-testimony to the small-minded extremism now prevalent in so many religious communities. IKAR quickly became one of the fastest growing and most influential Jewish congregations in the country, and it's widely credited with sparking a rethinking of religious life in a time of unprecedented disaffection and declining affiliation.

In 2008, Brous was the youngest person on the Newsweek/Daily Beast list of the most influential Rabbis in America, and in 2013 she was named the list’s most influential rabbi. In 2013, Brous blessed President Obama and Vice President Biden at the Inaugural National Prayer Service.

More profile about the speaker
Sharon Brous | Speaker | TED.com
TEDWomen 2016

Sharon Brous: It's time to reclaim religion

Sharon Brous: Dini kurtarmanın tam zamanı

Filmed:
1,391,871 views

Dünyanın kontrolden çıkmış gibi göründüğü bir anda, din alakasız gibi hissettirebilir -- ya da sorunun bir parçası gibi. Fakat Haham Sharon Brous, modern zamanın ihtiyaçlarına uygun olarak dini yeniden şekillendirebileceğimize inanıyor. Bu heyecanlı konuşmada Brous, yeniden canlandırılmış bir dini uygulamanın dört prensibini paylaşıyor -- ve şiddet, aşırıcılık ve karamsarlığın hissizleştiren gerçekliğine karşı bütün inanç türlerinin umutlu bir karşıt-anlatı olarak var olabileceğini öne sürüyor.
- Rabbi
Rabbi Sharon Brous is a leading voice in reanimating religious life in America, working to develop a spiritual roadmap for soulful, multi-faith justice work. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I was a newyeni motheranne
0
960
2216
2004'ün ilkbaharında,
00:15
and a younggenç rabbiHaham
1
3200
1256
yeni bir anneydim
00:16
in the springbahar of 2004
2
4480
1856
ve genç bir hahamdım
00:18
and the worldDünya was in shambleskarmakarışık.
3
6360
2240
ve dünya, karman çormandı.
00:21
Maybe you rememberhatırlamak.
4
9240
1256
Belki hatırlarsınız.
00:22
EveryHer day, we heardduymuş devastatingyıkıcı reportsraporlar
from the warsavaş in IraqIrak.
5
10520
3136
Irak'taki savaştan her gün
yıkıcı haberler duyuyorduk.
00:25
There were wavesdalgalar of terrorterör
rollingyuvarlanan acrosskarşısında the globeküre.
6
13680
3856
Dünya geneline yayılan
bir terör dalgası vardı.
00:29
It seemedgibiydi like humanityinsanlık
was spinningdöndürme out of controlkontrol.
7
17560
2680
İnsanlık kontrolden çıkmış gibiydi.
00:33
I rememberhatırlamak the night that I readokumak
8
21000
1856
Madrid'de metro sistemindeki
00:34
about the seriesdizi of coordinatedkoordine bombingsbombalama
9
22880
2136
eşgüdümlü bombalama serileri hakkında
00:37
in the subwaymetro systemsistem in MadridMadrid,
10
25040
2696
okuduğum geceyi hatırlıyorum,
00:39
and I got up and I walkedyürüdü over to the cribbeşik
11
27760
2056
kalktım ve altı aylık kız bebeğimin
00:41
where my six-month-oldaltı aylık babybebek girlkız
12
29840
2416
içinde tatlıca uyuduğu
00:44
layyatırmak sleepinguyuyor sweetlytatlı tatlı,
13
32280
1856
beşiğe doğru yürüdüm
00:46
and I heardduymuş the rhythmritim of her breathnefes,
14
34160
2336
ve nefesinin ritmini duydum
00:48
and I feltkeçe this senseduyu of urgencyaciliyet
coursingakan throughvasitasiyla my bodyvücut.
15
36520
3576
ve vücudumdan akan
ivedilik hissiyatını sezinledim.
00:52
We were livingyaşam throughvasitasiyla a time
of tectonictektonik shiftskaymalar in ideologiesideolojiler,
16
40120
4056
İdeolojilerde, politikada, dinde,
nüfusta tektonik değişimlerin
00:56
in politicssiyaset, in religiondin, in populationspopülasyonları.
17
44200
2656
yaşandığı bir zamanda yaşıyorduk.
00:58
Everything feltkeçe so precarioustehlikeli.
18
46880
2080
Her şey çok kırılgandı.
01:01
And I rememberhatırlamak thinkingdüşünme,
19
49480
1256
Şöyle düşünmüştüm,
01:02
"My God, what kindtür of worldDünya
did we bringgetirmek this childçocuk into?
20
50760
3600
"Aman Tanrım, biz bu çocuğu
nasıl bir dünyaya getirdik?
01:06
And what was I as a motheranne
and a religiousdini leaderlider
21
54960
3056
Bir anne ve dini lider olarak
bu konu hakkında
01:10
willingistekli to do about it?
22
58040
1520
ne yapmak istiyorum?"
01:14
Of coursekurs, I knewbiliyordum it was clearaçık
23
62840
2776
Tabii ki dinin, bu hızla değişen
01:17
that religiondin would be
a principleprensip battlefieldsavaş
24
65640
2896
manzarada bir prensipler
savaşı meydanı olduğunun
01:20
in this rapidlyhızla changingdeğiştirme landscapepeyzaj,
25
68560
2456
aşikar olduğunu biliyordum
01:23
and it was alreadyzaten clearaçık
26
71040
1696
ve dinin,
01:24
that religiondin was a significantönemli
partBölüm of the problemsorun.
27
72760
2720
sorunun önemli bir kısmı
olduğu da zaten aşikardı.
01:28
The questionsoru for me was,
28
76120
1256
Benim için soru şuydu,
01:29
could religiondin
alsoAyrıca be partBölüm of the solutionçözüm?
29
77400
2480
din, ayrıca çözümün de
bir parçası olabilir miydi?
01:32
Now, throughoutboyunca historytarih,
30
80480
1616
Şimdi, tarih boyunca,
01:34
people have committedtaahhüt
horriblekorkunç crimessuçları and atrocitieszulüm
31
82120
3216
insanlar din adı altında
dehşet suçlar işlediler
01:37
in the nameisim of religiondin.
32
85360
1640
ve vahşete sebep oldular.
01:40
And as we enteredgirdi the 21stst centuryyüzyıl,
33
88160
2456
21. yüzyıla girdiğimizde
01:42
it was very clearaçık that religiousdini extremismaşırılık
was oncebir Zamanlar again on the riseyükselmek.
34
90640
4720
dini aşırıcılığın tekrar
yükselişe geçtiği aşikardı.
01:47
Our studiesçalışmalar now showgöstermek
35
95760
1256
Şu anda çalışmalarımız
01:49
that over the coursekurs
of the pastgeçmiş 15, 20 yearsyıl,
36
97040
3256
geçtiğimiz 15, 20 yıl boyunca
düşmanlıkların ve dinle ilgili şiddetin
01:52
hostilitiesdüşmanlıkların and religion-relateddin ile ilgili violenceşiddet
37
100320
2136
tüm dünyada
01:54
have been on the increaseartırmak
all over the worldDünya.
38
102480
2936
yükselişe geçmiş olduğunu gösteriyor.
01:57
But we don't even need
the studiesçalışmalar to provekanıtlamak it,
39
105440
2256
Ama kanıtlamak için
çalışmalara bile gerek yok,
01:59
because I asksormak you,
how manyçok of us are surprisedşaşırmış todaybugün
40
107720
3176
çünkü soruyorum, bugün
bir bombalama ya da silahlı eylem
02:02
when we hearduymak the storieshikayeleri
of a bombingbombalama or a shootingçekim,
41
110920
3776
hikayesi duyduğunuzda
ve sonra tetik çekilmeden
02:06
when we latersonra find out
that the last wordsözcük that was utteredçıkardı
42
114720
2816
veya bomba patlatılmadan önce
söylenen son kelimenin
02:09
before the triggertetik is pulledçekti
or the bombbomba is detonatedPatlattı
43
117560
2816
Tanrının adı olduğunu öğrendiğinizde
02:12
is the nameisim of God?
44
120400
1616
kaçımız şaşırıyor?
02:14
It barelyzar zor raisesyükseltmeler an eyebrowkaş todaybugün
45
122040
2656
Başka bir insanın,
02:16
when we learnöğrenmek that yethenüz anotherbir diğeri personkişi
46
124720
1936
Tanrının çocuklarının canlarını alarak
02:18
has decidedkarar to showgöstermek his love of God
47
126680
2536
Tanrıya sevgisini gösterme
kararı aldığını öğrenince
02:21
by takingalma the liveshayatları of God'sTanrı'nın childrençocuklar.
48
129240
2240
sadece şaşkınlıktan gözlerimiz açılıyor.
02:24
In AmericaAmerika, religiousdini extremismaşırılık
49
132680
2416
Amerika'da dini aşırıcılık,
02:27
looksgörünüyor like a whitebeyaz,
antiabortionantikürtaj ChristianHıristiyan extremistaşırı
50
135120
4536
beyaz, kürtaj karşıtı, Hristiyan
bir aşırıcının Colorado Springs'deki
02:31
walkingyürüme into PlannedPlanlanan ParenthoodEbeveynlik
in ColoradoColorado SpringsYaylar
51
139680
3216
Aile Planlaması Derneğine girip
üç kişiyi öldürmesi
02:34
and murderingkatil threeüç people.
52
142920
1856
gibi görünüyor.
02:36
It alsoAyrıca looksgörünüyor like a coupleçift
53
144800
2256
Ayrıca bir çiftin, IŞİD'den etkilenerek
02:39
inspiredyaratıcı by the Islamicİslam StateDevlet
54
147080
1816
San Bernardino'da
02:40
walkingyürüme into an officeofis partyParti
in SanSan BernardinoBernardino and killingöldürme 14.
55
148920
4616
bir ofis partisine girip
14 kişiyi öldürmesi gibi görünüyor.
02:45
And even when religion-relateddin ile ilgili extremismaşırılık
does not leadöncülük etmek to violenceşiddet,
56
153560
4816
Hatta dine bağlı aşırıcılık
şiddete yol açmadığında bile,
02:50
it is still used
as a politicalsiyasi wedgekama issuekonu,
57
158400
3016
politik bir set
meselesi olarak kullanılıyor,
02:53
cynicallycynically leadingönemli people
to justifyhaklı çıkarmak the subordinationKoşullu sertifika of womenkadınlar,
58
161440
4096
bu da insanların, kadınların
itaatini, LGBT insanlarının
02:57
the stigmatizationdamgalanma of LGBTLGBT people,
59
165560
2456
damgalanmasını, ırkçılığı, İslam fobisini
03:00
racismırkçılık, Islamophobiaİslamofobi and anti-SemitismAnti-semitizm.
60
168040
3600
ve Yahudi karşıtlığını
meşrulaştırmasını sağlıyor.
03:04
This oughtgerektiğini to concernilgilendirmek deeplyderinden
61
172320
2096
Dinin geleceği ve inancın geleceği
03:06
those of us who carebakım
about the futuregelecek of religiondin
62
174440
2936
konusuyla ilgilenenler, bu konuyla
03:09
and the futuregelecek of faithinanç.
63
177400
2216
derinden ilgilenmeli.
03:11
We need to call this what it is:
64
179640
2376
Bu, neyse odur:
03:14
a great failurebaşarısızlık of religiondin.
65
182040
2160
dinin büyük bir başarısızlığı.
03:17
But the thing is, this isn't even the only
challengemeydan okuma that religiondin facesyüzleri todaybugün.
66
185120
4840
Sorun şu ki, dinin günümüzde
karşılaştığı tek mücadele bu değil.
03:24
At the very sameaynı time
67
192040
1736
Aynı zamanda
03:25
that we need religiondin
to be a stronggüçlü forcekuvvet againstkarşısında extremismaşırılık,
68
193800
3616
dinin aşırıcılığa karşı baskın bir
kuvvet olmasına ihtiyacımız varken
03:29
it is sufferingçile
from a secondikinci perniciouszararlı trendakım,
69
197440
3016
o, ikinci bir tehlike akımıyla uğraşıyor,
03:32
what I call religiousdini routine-ismrutin-ism.
70
200480
2800
buna dini rutin-cilik diyorum.
03:35
This is when our institutionskurumlar
and our leadersliderler
71
203840
2576
Kurumlarımız ve liderlerimiz
hayattan yoksun,
03:38
are stucksıkışmış in a paradigmparadigma
that is roteRote and perfunctoryformalite icabı,
72
206440
3776
vizyondan yoksun ve ruhtan yoksun
03:42
devoidyoksun of life, devoidyoksun of visionvizyon
73
210240
2056
bu ezber ve üstünkörülük paradigmasında
03:44
and devoidyoksun of soulruh.
74
212320
1720
sıkışıp kaldılar.
03:46
Let me explainaçıklamak what I mean like this.
75
214520
2376
Ne demek istediğimi açıklayayım.
03:48
One of the great blessingsBereket
of beingolmak a rabbiHaham
76
216920
2776
Bir haham olmanın
en büyük lütuflarından birisi,
03:51
is standingayakta underaltında the chuppahhuppah,
underaltında the weddingDüğün canopygölgelik, with a coupleçift,
77
219720
4656
bir çiftle birlikte chuppah adlı
nikah kubbesinin altında duruyorduk
03:56
and helpingyardım ediyor them proclaimilan publiclyGenel olarak
78
224400
2256
ve beyan ederek
03:58
and make holyKutsal the love
that they foundbulunan for one anotherbir diğeri.
79
226680
3256
birbirlerinde buldukları sevgiyi
kutsallaştırmalarına yardımcı oldum.
04:01
I want to asksormak you now, thoughgerçi,
80
229960
1936
Şimdi düşünmenizi istiyorum,
04:03
to think maybe from your ownkendi experiencedeneyim
81
231920
1896
belki tecrübelerinizden yola çıkarsınız
04:05
or maybe just imaginehayal etmek it
82
233840
1416
ya da hayal edersiniz;
04:07
about the differencefark
betweenarasında the intensityyoğunluk of the experiencedeneyim
83
235280
2896
bir nikah kubbesi altında
yaşanılan tecrübenin yoğunluğuyla,
04:10
underaltında the weddingDüğün canopygölgelik,
84
238200
1736
belki de altıncı
04:11
and maybe the experiencedeneyim
of the sixthaltıncı or seventhyedinci anniversaryyıldönümü.
85
239960
3216
veya yedinci yıl kutlaması
tecrübeleri arasındaki fark nedir?
04:15
(LaughterKahkaha)
86
243200
2456
(Gülüşmeler)
04:17
And if you're luckyşanslı enoughyeterli
to make it 16 or 17 yearsyıl,
87
245680
3896
16 veya 17 yıl devam edebilecek
kadar şanslıysanız,
04:21
if you're like mostçoğu people,
you probablymuhtemelen wakeuyanmak up in the morningsabah
88
249600
2976
çoğu insan gibiyseniz
muhtemelen sabah uyanacaksınız
04:24
realizingfark that you forgotUnuttun to make
a reservationrezervasyon at your favoritesevdiğim restaurantrestoran
89
252600
3536
ve gözde restoranda rezervasyon
yaptırmayı unuttuğunuzu fark edeceksiniz
04:28
and you forgotUnuttun so much as a cardkart,
90
256160
1616
ve bir kart almayı unutacaksınız
04:29
and then you just hopeumut and praydua etmek
that your partnerortak alsoAyrıca forgotUnuttun.
91
257800
3080
ve sonra partnerinizin de
unuttuğunu ümit edip dua edeceksiniz.
04:33
Well, religiousdini ritualayin and ritesayinleri
92
261959
2617
Pekala, dini törenler ve ayinler
04:36
were essentiallyesasen designedtasarlanmış
to serveservis the functionfonksiyon of the anniversaryyıldönümü,
93
264600
3536
esasen yıl dönümü işlevine
hizmet etmek için tasarlanmıştır,
04:40
to be a containerkonteyner in whichhangi
we would holdambar on to the remnantskalıntıları
94
268160
4016
yani her şeyden önce dini doğuran
o kutsal, açığa vurucu
04:44
of that sacredkutsal, revelatoryrevelatory encounterkarşılaşma
95
272200
2896
karşılaşmadan geriye kalanlara
04:47
that birthedbirthed the religiondin
in the first placeyer.
96
275120
2096
tutunabileceğimiz bir konteyner gibidir.
04:49
The problemsorun is that after a fewaz centuriesyüzyıllar,
97
277240
2496
Sorun şu ki birkaç yüzyıl sonra,
04:51
the datetarih remainskalıntılar on the calendartakvim,
98
279760
2240
tarih takvimde kalır
04:54
but the love affairilişki is long deadölü.
99
282680
2856
fakat gönül ilişkisi ölüp gitmiştir.
04:57
That's when we find ourselveskendimizi
in endlesssonsuz, mindlessakılsız repetitionstekrarlama
100
285560
4296
Bizlere hiçbir anlam ifade etmeyen
kelimelerin sonsuz, anlamsız tekrarları
05:01
of wordskelimeler that don't mean anything to us,
101
289880
2216
içerisinde kendimizi
bulduğumuz an bu andır,
05:04
risingyükselen and beingolmak seatedoturmuş
because someonebirisi has askeddiye sordu us to,
102
292120
3736
birisi bizden istediği için
kalkmak ve oturmak,
05:07
holdingtutma ontoüstüne jealouslykıskançlıkla guardedkorunan doctrinedoktrin
103
295880
2896
çağdaş gerçekliğimizin tamamen
05:10
that's completelytamamen and wildlyçılgınca out of stepadım
with our contemporaryçağdaş realitygerçeklik,
104
298800
3856
ve vahşice dışında kalan,
kıskançlıkla korunan doktrine tutunmak,
05:14
engagingçekici in perfunctoryformalite icabı practiceuygulama
105
302680
2536
yalnızca bir şeyler her zaman
05:17
simplybasitçe because that's the way
things have always been donetamam.
106
305240
3520
öyle olduğu için, yarım yamalak
eylemlerle meşgul olmak.
05:22
ReligionDin is waningazalan in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
107
310080
3496
Din, Birleşik Devletler'de zayıflıyor.
05:25
AcrossArasında the boardyazı tahtası,
churcheskiliseler and synagoguessinagog and mosquesCamiler
108
313600
3936
Herkesi kapsayan kiliseler,
sinagoglar ve camilerin tamamı,
05:29
are all complainingşikayetçi
109
317560
1600
yalnızca geleneklerimizin
05:31
about how hardzor it is to maintainsürdürmek relevanceilgi
110
319960
4016
merkezindeki kurumlara değil
05:36
for a generationnesil of younggenç people
who seemgörünmek completelytamamen uninterestedilgisiz,
111
324000
4136
fakat dine bile, tamamen ilgisiz
görünen bir genç insan jenerasyonuna
05:40
not only in the institutionskurumlar
that standdurmak at the heartkalp of our traditionsgelenekler
112
328160
3656
ilgi sağlamanın ne kadar zor
05:43
but even in religiondin itselfkendisi.
113
331840
2576
olduğundan şikayetçiler.
05:46
And what they need to understandanlama
114
334440
2040
Anlamaları gereken şey ise,
05:49
is that there is todaybugün
a generationnesil of people
115
337280
2736
günümüzde, dini rutin-ciliğin
cansızlığı nedeniyle
05:52
who are as disgustedtiksinti by the violenceşiddet
of religiousdini extremismaşırılık
116
340040
3856
ilgisiz hale gelen, dini aşırıcılığın
05:55
as they are turneddönük off
117
343920
1696
şiddetinden tiksinen
05:57
by the lifelessnesscansızlık
of religiousdini routine-ismrutin-ism.
118
345640
3320
bir insan jenerasyonu var.
06:02
Of coursekurs there is
a brightparlak spotyer to this storyÖykü.
119
350440
4040
Elbette bu hikâyenin
olumlu bir yanı da var.
06:06
GivenVerilen the crisiskriz of these two
concurrenteş zamanlı trendseğilimler in religiousdini life,
120
354960
4296
Yaklaşık 12 veya 13 yıl önce,
dini yaşamdaki bu iki eş zamanlı
06:11
about 12 or 13 yearsyıl agoönce,
I setset out to try to determinebelirlemek
121
359280
3696
eğilim krizi göz önünde tutulduğunda
06:15
if there was any way
122
363000
1536
kendi Yahudi geleneğimi
06:16
that I could reclaimıslah the heartkalp
of my ownkendi JewishYahudi traditiongelenek,
123
364560
4176
bu alev almış dünyada yeniden anlamlı
ve amaçlı yapmak için o geleneğin
06:20
to help make it meaningfulanlamlı
and purposefulamaca hizmet edecek again
124
368760
2616
kalbini kazanabileceğim
bir yolun olup olmadığını
06:23
in a worldDünya on fireateş.
125
371400
1440
bulmak için yola çıktım.
06:25
I startedbaşladı to wondermerak etmek,
126
373520
1416
Merak etmeye başladım,
06:26
what if we could harnesskoşum
some of the great mindszihinler of our generationnesil
127
374960
4136
jenerasyonumuzun bazı büyük
akıllarını bir araya getirebilseydik
06:31
and think in a boldcesur and robustgüçlü
and imaginativeyaratıcı way again
128
379120
3976
ve tekrardan cesur, güçlü
ve yaratıcı bir biçimde, dini yaşamın
06:35
about what the nextSonraki iterationyineleme
of religiousdini life would look like?
129
383120
3096
bir sonraki yinelemesinin nasıl
olacağını düşünebilsek ne olurdu?
06:38
Now, we had no moneypara,
no spaceuzay, no gameoyun planplan,
130
386240
3056
Paramız, alanımız, oyun planımız yoktu
06:41
but we did have emailE-posta.
131
389320
1456
fakat e-postamız vardı.
06:42
So my friendarkadaş MelissaMelissa and I
satoturdu down and we wroteyazdı an emailE-posta
132
390800
3696
Arkadaşım Melissa ve ben oturduk
ve birkaç arkadaşa ve meslektaşa
06:46
whichhangi we sentgönderilen out
to a fewaz friendsarkadaşlar and colleaguesmeslektaşlar.
133
394520
2856
gönderdiğimiz bir e-posta yazdık.
06:49
It basicallytemel olarak said this:
134
397400
1816
Özetle şu yazıyordu:
06:51
"Before you bailKefalet on religiondin,
135
399240
1920
"Dini terk etmeden önce,
06:54
why don't we come togetherbirlikte
this FridayCuma night
136
402440
2176
neden Cuma gecesi bir araya gelip
06:56
and see what we mightbelki make
of our ownkendi JewishYahudi inheritancedevralma?"
137
404640
4120
kendi Yahudi mirasımızla
ne yapabileceğimizi görmüyoruz?"
07:01
We hopedümit maybe 20 people would showgöstermek up.
138
409280
2616
Yaklaşık 20 kişinin gelmesini umuyorduk.
07:03
It turneddönük out 135 people camegeldi.
139
411920
2560
Fakat 135 kişi geldi.
07:07
They were cynicsCynics and seekersarayanlar,
140
415000
2536
Alaycılar ve arayışta olanlar,
07:09
atheistsateistler and rabbishahamlar.
141
417560
1736
ateistler ve hahamlar vardı.
07:11
ManyBirçok people said that night
that it was the first time
142
419320
2536
O gece çoğu kişi,
hayatlarında ilk kez o gece
07:13
that they had a meaningfulanlamlı religiousdini
experiencedeneyim in theironların entiretüm liveshayatları.
143
421880
4296
anlamlı bir dini tecrübe
yaşadıklarını söylediler.
07:18
And so I setset out to do the only
rationalakılcı thing
144
426200
2336
O durumda birisinin yapacağı
tek mantıklı şeyi
07:20
that someonebirisi would do
in suchböyle a circumstancedurum:
145
428560
2136
yapmak için yola koyuldum:
07:22
I quitçıkmak my job and trieddenenmiş to buildinşa etmek
this audaciouscesur dreamrüya,
146
430720
4936
İşimi bıraktım ve bu cesur
hayali gerçekleştirmeyi denedim,
07:27
a reinventedyeniden keşfedilmiş, rethoughtyeniden düşündüm religiousdini life
147
435680
3040
yeniden keşfedilmiş, yeniden
düşünülmüş, "IKAR" adını verdiğimiz
07:31
whichhangi we calleddenilen "IKARıkar,"
148
439520
2216
o dini yaşam,
07:33
whichhangi meansanlamına geliyor "the essenceöz"
or "the heartkalp of the mattermadde."
149
441760
3176
"öz" veya "maddenin kalbi"
anlamına geliyor.
07:36
Now, IKARıkar is not aloneyalnız
150
444960
2096
Günümüzde dini manzarada
07:39
out there in the religiousdini
landscapepeyzaj todaybugün.
151
447080
2536
IKAR tek başına değil.
07:41
There are JewishYahudi and ChristianHıristiyan
and MuslimMüslüman and CatholicKatolik religiousdini leadersliderler,
152
449640
3816
Geleneklerimizin kalbini yeniden
kazanmak için yola koyulan,
07:45
manyçok of them womenkadınlar, by the way,
153
453480
2296
dinin, çözümün bir parçası olması
07:47
who have setset out to reclaimıslah
the heartkalp of our traditionsgelenekler,
154
455800
4016
gerektiği anın geldiğine inanan,
bu arada çoğu kadın olmak üzere,
07:51
who firmlysıkıca believe that now is the time
for religiondin to be partBölüm of the solutionçözüm.
155
459840
5200
Yahudi ve Hristiyan ve Müslüman
ve Katolik dini liderler var.
07:57
We are going back
into our sacredkutsal traditionsgelenekler
156
465600
2456
Kutsal geleneklerimize geri döndük
08:00
and recognizingtanıyan that all of our traditionsgelenekler
157
468080
2736
ve fark ettik ki bütün geleneklerimiz
08:02
containiçermek the rawçiğ materialmalzeme
to justifyhaklı çıkarmak violenceşiddet and extremismaşırılık,
158
470840
4296
şiddet ve aşırıcılığı meşrulaştıran
ham maddeyi içeriyor
08:07
and alsoAyrıca containiçermek the rawçiğ materialmalzeme
to justifyhaklı çıkarmak compassionmerhamet,
159
475160
4816
ve ayrıca şefkat, birlikte yaşama
ve kibarlığı meşrulaştıran
08:12
coexistencebir arada bulunma and kindnessnezaket --
160
480000
2416
ham maddeyi de içeriyor --
08:14
that when othersdiğerleri chooseseçmek to readokumak our textsmetinler
as directivesyönergeleri for hatenefret and vengeanceintikam,
161
482440
4816
yani metinlerimiz nefret ve intikam için
yönerge olarak tercih edildiğinde
08:19
we can chooseseçmek to readokumak those sameaynı textsmetinler
162
487280
2616
biz de aynı metinleri sevgi
08:21
as directivesyönergeleri for love
and for forgivenessaf.
163
489920
3600
ve affedicilik için yönerge olarak
okumayı tercih edebiliriz.
08:26
I have foundbulunan now
164
494120
1496
Sahillerdeki Yahudi-indie
08:27
in communitiestopluluklar as variedçeşitli
as JewishYahudi indieIndie start-upsstart-up on the coastskıyıları
165
495640
4480
başlangıçlarından, bir kadının
camisine; New York ve Kuzey Carolina'daki
08:32
to a woman'skadının mosqueCamii,
166
500880
1896
siyahi kiliselere,
08:34
to blacksiyah churcheskiliseler
in NewYeni YorkYork and in NorthKuzey CarolinaCarolina,
167
502800
3656
bu ülkeyi adalet ve barış mesajıyla
08:38
to a holyKutsal busotobüs loadedyüklü with nunsrahibeler
168
506480
2296
kateden rahibelerle dolu otobüslere,
08:40
that traverseserişir this countryülke
with a messagemesaj of justiceadalet and peaceBarış,
169
508800
3359
bu çeşitlilik içeren topluluklarda
paylaşılan bir dini ruh olduğunu
08:45
that there is a sharedpaylaşılan religiousdini ethosEthos
170
513039
2856
ve bunun, bu ülkede
08:47
that is now emerginggelişmekte olan in the formform
of revitalizedcanlanmış religiondin in this countryülke.
171
515919
5657
yeniden canlandırılmış din
biçiminde ortaya çıktığını buldum.
08:53
And while the theologiestheologies
and the practicesuygulamaları varyfarklılık göstermek very much
172
521600
4136
Bu bağımsız topluluklar arasında
teolojiler ve eylemler çok fazla
08:57
betweenarasında these independentbağımsız communitiestopluluklar,
173
525760
2696
çeşitlilik gösterirken
09:00
what we can see are some commonortak,
consistenttutarlı threadsipler betweenarasında them.
174
528480
3416
aralarında ortak, tutarlı bağlantılar
olduğunu da görebiliyoruz.
09:03
I'm going to sharepay with you
fourdört of those commitmentstaahhütler now.
175
531920
3040
Şimdi sizinle bu bağlılıklardan
dördünü paylaşacağım.
09:07
The first is wakefulnessAnestezi (film).
176
535800
2216
Birincisi uyanıklık.
09:10
We livecanlı in a time todaybugün
177
538040
1896
Günümüzde, dünyanın her köşesindeki
09:11
in whichhangi we have unprecedentedeşi görülmemiş accesserişim
178
539960
2496
bütün küresel trajedilerle ilgili bilgiye
09:14
to informationbilgi about everyher globalglobal tragedytrajedi
179
542480
2896
emsalsiz erişimimizin
09:17
that happensolur on everyher cornerköşe
of this EarthDünya.
180
545400
2456
olduğu bir zamanda yaşıyoruz.
09:19
Withinİçinde 12 hourssaatler, 20 millionmilyon people
181
547880
2696
12 saat içerisinde 20 milyon insan
09:22
saw that imagegörüntü
of AylanAylan Kurdi'sKurdi 'nin little bodyvücut
182
550600
2576
Türkiye'nin kıyısına vuran Aylan Kurdi'nin
09:25
washedyıkandı up on the TurkishTürkçe shoreShore.
183
553200
2376
küçük bedeninin fotoğrafını gördü.
09:27
We all saw this pictureresim.
184
555600
2360
Hepimiz o fotoğrafı gördük.
09:30
We saw this pictureresim
of a five-year-oldbeş-yıl-yaşlı childçocuk
185
558920
2336
Halep'deki evinin
enkazı altından çıkarılan
09:33
pulledçekti out of the rubblemoloz
of his buildingbina in AleppoAleppo.
186
561280
3440
beş yaşındaki çocuğun fotoğrafını gördük.
09:37
And oncebir Zamanlar we see these imagesGörüntüler,
187
565160
2376
Bu fotoğrafları gördüğümüz zaman,
09:39
we are calleddenilen to a certainbelli kindtür of actionaksiyon.
188
567560
2640
belirli bir tür eyleme davet ediliyoruz.
09:42
My traditiongelenek tellsanlatır a storyÖykü
of a travelerGezgin who is walkingyürüme down a roadyol
189
570520
4416
Geleneğimde şöyle bir hikaye var;
yolda yürüyen bir gezgin,
09:46
when he seesgörür a beautifulgüzel houseev on fireateş,
190
574960
3536
bir evde yangın çıktığını görüyor
09:50
and he saysdiyor, "How can it be
that something so beautifulgüzel would burnyanmak,
191
578520
3536
ve diyor ki "Böyle güzel bir şey
yanıyor ve nasıl oluyor da
09:54
and nobodykimse seemsgörünüyor to even carebakım?"
192
582080
2536
bunu kimse umursamıyor?"
09:56
So too we learnöğrenmek that our worldDünya is on fireateş,
193
584640
3096
Yani, bizler de dünyamızın
alev aldığını öğreniyoruz
09:59
and it is our job to keep our heartskalpler
and our eyesgözleri openaçık,
194
587760
3736
ve kalplerimizi ve gözlerimizi
açık tutmak bizim işimiz,
10:03
and to recognizetanımak
that it's our responsibilitysorumluluk
195
591520
2536
alevlerin söndürülmesine yardımcı olmakla
10:06
to help put out the flamesalevler.
196
594080
2576
sorumlu olduğumuzu fark etmek de.
10:08
This is extremelyson derece difficultzor to do.
197
596680
2056
Bunu yapmak ziyadesiyle zor.
10:10
PsychologistsPsikologlar tell us that the more
we learnöğrenmek about what's brokenkırık in our worldDünya,
198
598760
3776
Psikologlara göre dünyada yıkılmış
şeyle ilgili ne kadar çok şey öğrenirsek
10:14
the lessaz likelymuhtemelen we are to do anything.
199
602560
2336
bir şey yapma ihtimalimiz o kadar düşük.
10:16
It's calleddenilen psychicMedyum numbinguyuşturma.
200
604920
1576
Bunun adı ruhsal hissizleşme.
10:18
We just shutkapamak down at a certainbelli pointpuan.
201
606520
2560
Belirli bir noktada kapanıyoruz.
10:21
Well, somewherebir yerde alonguzun bir the way,
our religiousdini leadersliderler forgotUnuttun
202
609520
4056
Bu sürecin bir zamanında,
dini liderlerimiz
10:25
that it's our job
to make people uncomfortablerahatsız.
203
613600
3296
insanları huzursuz etmenin
bizim işimiz olduğunu unuttular.
10:28
It's our job to wakeuyanmak people up,
204
616920
2056
İnsanları uyandırmak bizim işimiz,
10:31
to pullÇek them out of theironların apathyilgisizlik
205
619000
2136
onları hissizliklerinden çıkarıp
10:33
and into the anguishacı,
206
621160
1456
ıstıraba sokmak
10:34
and to insistısrar that we do
what we don't want to do
207
622640
3456
ve yapmak istemediğimiz şeyi
yaptığımıza ve görmek istemediğimizi
10:38
and see what we do not want to see.
208
626120
3336
gördüğümüze ısrar etmek bizim işimiz.
10:41
Because we know
that socialsosyal changedeğişiklik only happensolur --
209
629480
2376
Çünkü sosyal değişimin, yalnızca o evin --
10:43
(ApplauseAlkış)
210
631880
1056
(Alkış)
10:44
when we are awakeuyanık enoughyeterli
to see that the houseev is on fireateş.
211
632960
3880
yandığını fark edecek kadar uyanık
olduğumuzda gerçekleştiğini biliyoruz.
10:49
The secondikinci principleprensip is hopeumut,
212
637760
1936
İkinci prensip ise umut
10:51
and I want to say this about hopeumut.
213
639720
1620
ve bu, umutla ilgili.
10:53
HopeUmut is not naivesaf,
214
641364
2132
Umut naif değildir
10:55
and hopeumut is not an opiateuyuşturucu.
215
643520
1936
ve umut uyuşturucu değildir.
10:57
HopeUmut mayMayıs ayı be the singletek
greatestEn büyük actdavranmak of defiancemeydan okuma
216
645480
4056
Umut, karamsarlık politikaları
11:01
againstkarşısında a politicssiyaset of pessimismkötümserlik
217
649560
2336
ve çaresizlik kültürüne karşı
11:03
and againstkarşısında a culturekültür of despairumutsuzluk.
218
651920
2416
tek en büyük başkaldırma eylemi olabilir.
11:06
Because what hopeumut does for us
219
654360
1896
Çünkü umudun bizim için yaptığı şey,
11:08
is it liftsasansörler us out of the containerkonteyner
220
656280
2776
bizi tutan ve bizi dışarıdan alıkoyan
11:11
that holdstutar us and constrainssınırlar us
from the outsidedışında,
221
659080
3696
o konteynerden bizi çıkarmak
11:14
and saysdiyor, "You can dreamrüya
and think expansivelyexpansively again.
222
662800
3736
ve şöyle demektir, "Tekrar hayal
kurabilir ve geniş düşünebilirsin.
11:18
That they cannotyapamam controlkontrol in you."
223
666560
2400
İçini kontrol edemezler."
11:21
I saw hopeumut madeyapılmış manifestapaçık
in an African-AmericanAfrikalı-Amerikalı churchkilise
224
669760
3016
Bu yaz, şu an 13 yaşında olan
ve benden birkaç santim daha uzun
11:24
in the SouthGüney SideYan of ChicagoChicago this summeryaz,
225
672800
2536
küçük kızımı, rahip arkadaşım
11:27
where I broughtgetirdi my little girlkız,
226
675360
1656
Otis Moss'un vaazını dinlemek için
11:29
who is now 13
227
677040
1216
Chicago'nun güneyinde,
Afrikalı-Amerikalı kilisesine götürdüm
11:30
and a fewaz inchesinç tallerdaha uzun than me,
228
678280
1696
11:32
to hearduymak my friendarkadaş RevRev. OtisOtis MossYosun preachvaaz.
229
680000
2800
ve orada umudun dışavurumunu gördüm.
11:35
That summeryaz, there had alreadyzaten been
3,000 people shotatış
230
683560
5496
O yaz Chicago'da
Ocak ve Temmuz ayları arasında
11:41
betweenarasında JanuaryOcak and JulyTemmuz in ChicagoChicago.
231
689080
3320
3.000 kişi vurulmuştu.
11:45
We wentgitti into that churchkilise
and heardduymuş RevRev. MossYosun preachvaaz,
232
693040
3096
O kiliseye gittik ve Rahip Moss'un
vaazını dinledik
11:48
and after he did,
233
696160
1936
ve vaazdan sonra
11:50
this choirkoro of gorgeousmuhteşem womenkadınlar,
100 womenkadınlar stronggüçlü,
234
698120
4256
o muhteşem kadınlar korosu,
100 güçlü kadın
11:54
stooddurdu up and beganbaşladı to singşarkı söyle.
235
702400
1960
ayağa kalktı ve şarkı söyledi.
11:57
"I need you. You need me.
236
705200
3136
"Sana ihtiyacım var. Bana ihtiyacın var.
12:00
I love you. I need you to survivehayatta kalmak."
237
708360
2680
Seni seviyorum. Yaşamana ihtiyacım var."
12:03
And I realizedgerçekleştirilen in that momentan
238
711720
1696
O anda fark ettim ki
12:05
that this is what religiondin
is supposedsözde to be about.
239
713440
3576
dinin olması gereken şey buydu.
12:09
It's supposedsözde to be about
givingvererek people back a senseduyu of purposeamaç,
240
717040
4696
İnsanlara onların ve hayallerinin
bu dünyanın temelinde önemli olduklarını
12:13
a senseduyu of hopeumut,
241
721760
1496
ve onlara bunların
12:15
a senseduyu that they and theironların dreamsrüyalar
fundamentallyesasen mattermadde in this worldDünya
242
723280
4936
çok da önemli olmadığını söyleyen
bir amaç hissi, bir umut hissini
12:20
that tellsanlatır them
that they don't mattermadde at all.
243
728240
2560
tekrardan vermekle ilgili olmalıydı.
12:23
The thirdüçüncü principleprensip
is the principleprensip of mightinessgüçlülük.
244
731760
2776
Üçüncü prensip, kuvvet prensibi.
12:26
There's a rabbinicRabbinic traditiongelenek
that we are to walkyürümek around
245
734560
2656
Ceplerimizde iki kağıtla
etrafta yürümemizi gerektiren
12:29
with two slipspaket fişi of paperkâğıt in our pocketscepler.
246
737240
2296
bir haham geleneği vardır.
12:31
One saysdiyor, "I am but dusttoz and ashesküller."
247
739560
3416
Birisi "ben toz ve külden ibaretim" der.
12:35
It's not all about me.
248
743000
1696
Benimle alakalı değil.
12:36
I can't controlkontrol everything,
and I cannotyapamam do this on my ownkendi.
249
744720
3520
Her şeyi kontrol edemem
ve bunu tek başıma yapamam.
12:40
The other slipkayma of paperkâğıt saysdiyor,
"For my sakeuğruna the worldDünya was createdoluşturulan."
250
748960
4176
Diğer kağıtta da şu yazar,
"Benim hatırım için dünya yaratıldı."
12:45
WhichHangi is to say it's truedoğru
that I can't do everything,
251
753160
3120
Yani, her şeyi yapamam ama
kesinlikle bir şeyler yapabilirim
12:49
but I can surelyelbette do something.
252
757040
2200
ifadesinin doğruluğudur bu.
12:52
I can forgiveaffetmek.
253
760160
1656
Affedebilirim.
12:53
I can love.
254
761840
1200
Sevebilirim.
12:55
I can showgöstermek up.
255
763560
1496
Ortaya çıkabilirim.
12:57
I can protestprotesto.
256
765080
1616
Protesto edebilirim.
12:58
I can be a partBölüm of this conversationkonuşma.
257
766720
3176
Bu sohbetin bir parçası olabilirim.
13:01
We even now have a religiousdini ritualayin,
258
769920
2856
Hatta güçsüzlük ve güç arasındaki
13:04
a postureduruş,
259
772800
1216
paradoksu zapteden
13:06
that holdstutar the paradoxparadoks
betweenarasında powerlessnessçaresizlik and powergüç.
260
774040
3696
dini bir ritüelimiz,
bir tutumumuz bile var.
13:09
In the JewishYahudi communitytoplum,
261
777760
1216
Yahudi topluluğunda
13:11
the only time of yearyıl
that we prostratesecde fullytamamen to the groundzemin
262
779000
3296
yılın, yere tamamen
yüzüstü yattığımız tek zamanı
13:14
is duringsırasında the highyüksek holyKutsal daysgünler.
263
782320
1656
çok kutsal günler esnasındadır.
13:16
It's a signişaret of totalGenel Toplam submissiongönderme.
264
784000
2240
Bu, tamamen teslim olmanın işaretidir.
13:18
Now in our communitytoplum,
when we get up off the groundzemin,
265
786840
3056
Topluluğumuzda şu anda,
yerden kalktığımızda
13:21
we standdurmak with our handseller
raisedkalkık to the heavensgökler,
266
789920
3496
ellerimizi göklere kaldırarak
ayakta dururuz
13:25
and we say, "I am stronggüçlü,
I am mightygüçlü, and I am worthylayık.
267
793440
5616
ve deriz ki "Ben güçlüyüm,
ben kuvvetliyim ve ben kıymetliyim.
13:31
I can't do everything,
but I can do something."
268
799080
3360
Her şeyi yapamam
fakat bir şeyler yapabilirim."
13:35
In a worldDünya that conspiresconspires
to make us believe that we are invisiblegörünmez
269
803720
4896
Görünmez olduğumuza ve güçsüz
olduğumuza bizi inandırmak için
13:40
and that we are impotentiktidarsız,
270
808640
1536
birlik olan bir dünyada,
13:42
religiousdini communitiestopluluklar and religiousdini ritualayin
271
810200
2736
dini topluluklar ve
ritüeller bize şunu hatırlatır;
13:44
can remindhatırlatmak us that for whateverher neyse
amounttutar of time we have here on this EarthDünya,
272
812960
3616
bu dünyada ne kadar vaktimiz
kalmış olursa olsun, hangi hediyeleri
13:48
whateverher neyse giftsHediyeler and blessingsBereket
we were givenverilmiş,
273
816600
2456
veya kutsamaları almış olursak olalım,
13:51
whateverher neyse resourceskaynaklar we have,
274
819080
1736
kaynaklarımız ne olursa olsun,
13:52
we can and we mustşart use them
275
820840
2336
dünyayı biraz daha adil ve biraz daha
13:55
to try to make the worldDünya
a little bitbit more just
276
823200
2576
sevecen yapabilmeyi
denemek için onları kullanabiliriz
13:57
and a little bitbit more lovingseven.
277
825800
1381
ve kullanmalıyız.
13:59
The fourthdördüncü and finalnihai
is interconnectednessiç içe.
278
827920
2936
Dördüncü ve sonuncusu,
karşılıklı bağlılık.
14:02
A fewaz yearsyıl agoönce, there was a man
walkingyürüme on the beachplaj in AlaskaAlaska,
279
830880
3256
Birkaç yıl önce, Alaska'da
sahilde bir adam yürüyordu,
14:06
when he camegeldi acrosskarşısında a soccerFutbol balltop
280
834160
1936
üzerinde Japonca yazılar bulunan
14:08
that had some JapaneseJaponca
lettersharfler writtenyazılı on it.
281
836120
2496
bir futbol topuyla karşılaştı.
14:10
He tookaldı a pictureresim of it
and postedgönderildi it up on socialsosyal mediamedya,
282
838640
3336
Fotoğrafını çekti
ve sosyal medyada paylaştı
14:14
and a JapaneseJaponca teenagergenç contactedtemas him.
283
842000
2696
ve Japon bir genç onunla iletişim kurdu.
14:16
He had lostkayıp everything in the tsunamitsunami
that devastatedharap his countryülke,
284
844720
3776
Ülkesini harap eden tsunamide
her şeyini kaybetmişti
14:20
but he was ableyapabilmek
to retrievealmak that soccerFutbol balltop
285
848520
2696
fakat o futbol topu
Pasifik boyunca yüzdükten sonra,
14:23
after it had floatedsatışa çıkardı
all the way acrosskarşısında the PacificPasifik.
286
851240
3016
onu geri alabildi.
14:26
How smallküçük our worldDünya has becomeolmak.
287
854280
2776
Dünyamız ne kadar da küçüldü.
14:29
It's so hardzor for us to rememberhatırlamak
how interconnectedbirbirine bağlı we all are
288
857080
4816
İnsanlar olarak ne kadar da
birbirine bağlı olduğumuzu hatırlamamız
14:33
as humaninsan beingsvarlıklar.
289
861920
1200
çok zor.
14:36
And yethenüz, we know
290
864720
1976
Yine de radikal bireyselcilik
14:38
that it is systemssistemler of oppressionbaskı
291
866720
2696
yalanından en çok faydalananların,
14:41
that benefityarar the mostçoğu
from the lieYalan of radicalradikal individualismbireycilik.
292
869440
4096
baskı sistemleri olduğunu biliyoruz.
14:45
Let me tell you how this worksEserleri.
293
873560
1816
Bunun nasıl olduğunu anlatayım.
14:47
I'm not supposedsözde to carebakım
294
875400
1936
Siyahi gençler polis tarafından
14:49
when blacksiyah youthgençlik are harassedtaciz by policepolis,
295
877360
2456
taciz edildiğinde
ilgilenmek zorunda değilim
14:51
because my white-lookingbeyaz görünümlü JewishYahudi kidsçocuklar
296
879840
2296
çünkü benim beyaz
görünümlü Yahudi çocuklarım
14:54
probablymuhtemelen won'talışkanlık ever get pulledçekti over
for the crimesuç of drivingsürme while blacksiyah.
297
882160
3896
muhtemelen siyahken araba kullanma
suçundan kenara çekilmeyecekler.
14:58
Well, not so, because
this is alsoAyrıca my problemsorun.
298
886080
4016
Böyle değil, çünkü bu benim de sorunum.
15:02
And guesstahmin what?
TransphobiaTransfobi and Islamophobiaİslamofobi
299
890120
3176
Bilin bakalım?
Transfobi ve İslamofobi
15:05
and racismırkçılık of all formsformlar,
those are alsoAyrıca all of our problemssorunlar.
300
893320
3536
ve bütün ırkçılık biçimleri,
bunlar da bizim sorunumuz.
15:08
And so too is anti-SemitismAnti-semitizm
all of our problemssorunlar.
301
896880
3456
Ayrıca Yahudi karşıtlığı da
bizim sorunumuz.
15:12
Because EmmaEmma LazarusLazarus was right.
302
900360
1696
Çünkü Emma Lazarus haklıydı.
15:14
(ApplauseAlkış)
303
902080
2320
(Alkış)
15:19
EmmaEmma LazarusLazarus was right
when she said untila kadar all of us are freeücretsiz,
304
907560
3336
Emma Lazarus, hepimiz özgür
olmadan hiçbirimizin özgür olmadığını
15:22
we are noneYok of us freeücretsiz.
305
910920
1936
söylerken haklıydı.
15:24
We are all in this togetherbirlikte.
306
912880
2080
Hepimiz işin içindeyiz.
15:27
And now somewherebir yerde at the intersectionkesişim
of these fourdört trendseğilimler,
307
915800
3496
Bu dört eğilimin, yani uyanıklık,
umut, kuvvet ve karşılıklı bağlılığın
15:31
of wakefulnessAnestezi (film) and hopeumut
and mightinessgüçlülük and interconnectednessiç içe,
308
919320
4736
kesişiminde bir yerlerde,
dinin dünyadaki iyilik için bir güç
15:36
there is a burgeoninggelişen, multifaithmultifaith
justiceadalet movementhareket in this countryülke
309
924080
4536
olması gerektiği ve olabileceğini
söyleyen bir ters eğilime işaret eden,
15:40
that is stakingbahis miktarina a claimİddia on a countertrendcountertrend,
310
928640
2256
gelişmekte olan bir
15:42
sayingsöz that religiondin can and mustşart be
a forcekuvvet for good in the worldDünya.
311
930920
5136
çoklu inanç adaleti
hareketi var bu ülkede.
15:48
Our heartskalpler hurtcanını yakmak from
the failedbaşarısız oldu religiondin of extremismaşırılık,
312
936080
4016
Kalplerimiz bu başarısız
aşırıcılık dininden ötürü kırık
15:52
and we deservehak etmek more
than the failedbaşarısız oldu religiondin of routine-ismrutin-ism.
313
940120
4216
ve başarısız dini rutin-cilikten
daha fazlasını hak ediyoruz.
15:56
It is time for religiousdini leadersliderler
and religiousdini communitiestopluluklar
314
944360
3776
Dini liderlerin ve dini toplulukların,
bu ülkenin ve dünyanın
16:00
to take the leadöncülük etmek in the spiritualmanevi
and culturalkültürel shiftvardiya
315
948160
3376
umutsuzca ihtiyaç duyduğu
ruhsal ve kültürel değişimde
16:03
that this countryülke and the worldDünya
so desperatelyumutsuzca needsihtiyaçlar --
316
951560
3696
öncülük yapma zamanları geldi --
16:07
a shiftvardiya towardkarşı love,
317
955280
2136
sevgiye, adalete,
16:09
towardkarşı justiceadalet, towardkarşı equalityeşitlik
and towardkarşı dignityhaysiyet for all.
318
957440
3896
eşitliğe ve herkes için
haysiyete doğru bir değişim.
16:13
I believe that our childrençocuklar
deservehak etmek no lessaz than that.
319
961360
3440
Çocuklarımızın bundan daha fazlasını
hak ettiklerine inanıyorum.
16:17
Thank you.
320
965360
1216
Teşekkürler.
16:18
(ApplauseAlkış)
321
966600
7524
(Alkış)
Translated by Gözde Zülal Solak
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sharon Brous - Rabbi
Rabbi Sharon Brous is a leading voice in reanimating religious life in America, working to develop a spiritual roadmap for soulful, multi-faith justice work.

Why you should listen

Based in Los Angeles, Rabbi Sharon Brous is the senior and founding rabbi of IKAR, a community built in 2004 that has become a model for Jewish revitalization in the US and beyond. IKAR’s goal is to reinvigorate Jewish religious and spiritual practice, inspiring people of faith to reclaim a moral and prophetic voice in counter-testimony to the small-minded extremism now prevalent in so many religious communities. IKAR quickly became one of the fastest growing and most influential Jewish congregations in the country, and it's widely credited with sparking a rethinking of religious life in a time of unprecedented disaffection and declining affiliation.

In 2008, Brous was the youngest person on the Newsweek/Daily Beast list of the most influential Rabbis in America, and in 2013 she was named the list’s most influential rabbi. In 2013, Brous blessed President Obama and Vice President Biden at the Inaugural National Prayer Service.

More profile about the speaker
Sharon Brous | Speaker | TED.com