We the Future
Özlem Cekic: Why I have coffee with people who send me hate mail
Özlem Cekic: Bana nefret dolu epostalar gönderen insanlarla niçin kahve içiyorum
Filmed:
Readability: 3.4
1,841,276 views
Özlem Cekic, 2007 yılında Danimarka Parlamentosunda milletvekili ve bunu başaran ilk müslüman kadınlardan biri olduğundan beri eposta gelen kutusu nefret postalarıyla doluyor. İlk önce epostaları siliyordu, onları fanatiklerin işi olarak görüp geçiyordu, sonra bir gün bir arkadaşı beklenmedik bir öneride bulundu: nefret yazısı yazanlara ulaşmak ve onları kahve içmeye davet etmek. Yüzlerce ''kahve diyaloğu'' toplantısı sonrasında Cekic, nefreti yatıştırmada yüz yüze konuşmanın en güçlü etkenlerden biri olduğunu paylaşıyor ve hepimizi bize katılmayan insanlarla etkileşim kurmaya çağırıyor.
Özlem Cekic - Bridge builder, author
Born in Turkey with Kurdish roots, Özlem Sara Cekic was one of the first women with a Muslim immigrant background to be elected to the Danish Parliament, where she served from 2007 to 2015. Full bio
Born in Turkey with Kurdish roots, Özlem Sara Cekic was one of the first women with a Muslim immigrant background to be elected to the Danish Parliament, where she served from 2007 to 2015. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
My inbox is full of hate mails
and personal abuse
and personal abuse
0
960
4576
Eposta kutum nefret
ve kişisel taciz mesajlarıyla dolu
ve kişisel taciz mesajlarıyla dolu
00:17
and has been for years.
1
5560
1360
ve yıllardır böyle.
00:20
In 2010, I started answering those mails
2
8240
4096
2010 yılında bu postalara cevap vermeye
00:24
and suggesting to the writer
that we might meet for coffee and a chat.
that we might meet for coffee and a chat.
3
12360
4400
ve yazanları kahve içerek
sohbet etmeye davet etmeye başladım.
sohbet etmeye davet etmeye başladım.
00:30
I have had hundreds of encounters.
4
18160
2120
Yüzlerce buluşma gerçekleştirdim.
00:33
They have taught me something important
that I want to share with you.
that I want to share with you.
5
21640
3480
Bana, sizlerle de paylaşmak istediğim
önemli bir şey öğrettiler.
önemli bir şey öğrettiler.
00:39
I was born in Turkey from Kurdish parents
6
27560
3016
Türkiye'de doğdum,
Kürt bir aileden geliyorum
Kürt bir aileden geliyorum
00:42
and we moved to Denmark
when I was a young child.
when I was a young child.
7
30600
2680
ve ben henüz çocukken
Danimarka'ya taşındık.
Danimarka'ya taşındık.
00:46
In 2007, I ran for a seat
in the Danish parliament
in the Danish parliament
8
34200
3936
2007 yılında Danimarka parlamentosunda
milletvekili olmak için seçime katıldım,
milletvekili olmak için seçime katıldım,
00:50
as one of the first women
with a minority background.
with a minority background.
9
38160
2920
bir azınlıktan gelen
ilk kadınlardan biriydim.
ilk kadınlardan biriydim.
00:54
I was elected,
10
42040
1496
Seçildim
00:55
but I soon found out
that not everyone was happy about it
that not everyone was happy about it
11
43560
3976
ancak bir süre sonra fark ettim ki
bu durumdan herkes hoşnut değildi
bu durumdan herkes hoşnut değildi
00:59
as I had to quickly get used
to finding hate messages in my inbox.
to finding hate messages in my inbox.
12
47560
5200
ve nitekim bir an önce gelen kutumdaki
nefret mesajlarına alışmam gerekti.
nefret mesajlarına alışmam gerekti.
01:06
Those emails would begin
with something like this:
with something like this:
13
54840
4096
Bu epostalar şu şekilde başlıyor:
01:10
"What's a raghead like you
doing in our parliament?"
doing in our parliament?"
14
58960
2840
''Senin gibi yabancı bir domuzun
meclisimizde ne işi var?''
meclisimizde ne işi var?''
01:15
I never answered.
15
63000
1616
Hiç cevap vermiyordum.
01:16
I'd just delete the emails.
16
64640
2096
O mesajları silip geçiyordum.
01:18
I just thought that the senders
and I had nothing in common.
and I had nothing in common.
17
66760
4160
Gönderenlerle hiçbir ortak noktamın
olmadığını düşünüyordum.
olmadığını düşünüyordum.
01:23
They didn't understand me,
18
71920
2016
Onlar beni anlamıyorlardı,
01:25
and I didn't understand them.
19
73960
2320
ben de onları anlamıyordum.
01:29
Then one day, one of my colleagues
in the parliament said
in the parliament said
20
77880
3096
Sonra bir gün parlamentodaki
arkadaşlarımdan biri
arkadaşlarımdan biri
01:33
that I should save the hate mails.
21
81000
2040
nefret postalarını saklamamı söyledi.
01:36
"When something happens to you,
it will give the police a lead."
it will give the police a lead."
22
84080
3280
''Başına bir şey geldiği zaman
polise ipucu vermiş olur.''
polise ipucu vermiş olur.''
01:40
(Laughter)
23
88120
1736
(Gülme sesleri)
01:41
I noticed that she said,
"When something happens" and not "if."
"When something happens" and not "if."
24
89880
4256
''Eğer'' dememesi dikkatimi çekti,
''başına geldiğinde'' diyordu.
''başına geldiğinde'' diyordu.
01:46
(Laughter)
25
94160
1640
(Gülme sesleri)
01:48
Sometimes hateful letters
were also sent to my home address.
were also sent to my home address.
26
96480
4040
Bazen nefret mektupları
evime de geliyordu.
evime de geliyordu.
01:53
The more I became involved
in public debate,
in public debate,
27
101440
3536
Kamuya açık tartışmalarda
daha çok yer aldıkça
daha çok yer aldıkça
01:57
the more hate mail and threats I received.
28
105000
2600
daha fazla nefret postası
ve tehdit alıyordum.
ve tehdit alıyordum.
02:01
After a while, I got a secret address
29
109080
2496
Bir süre sonra gizli bir adrese yerleştim
02:03
and I had to take extra precautions
to protect my family.
to protect my family.
30
111600
3320
ve ailemi korumak için
eksta önlemler almam gerekti.
eksta önlemler almam gerekti.
02:09
Then in 2010, a Nazi began to harass me.
31
117840
3936
Sonra 2010 yılında
bir Nazi beni taciz etmeye başladı.
bir Nazi beni taciz etmeye başladı.
02:13
It was a man who had attacked
Muslim women on the street.
Muslim women on the street.
32
121800
3480
Müslüman kadınlara
yolda saldıran bir adamdı.
yolda saldıran bir adamdı.
02:18
Over time, it became much worse.
33
126320
2840
Zamanla çok daha kötüye gitti.
02:22
I was at the zoo with my children,
and the phone was ringing constantly.
and the phone was ringing constantly.
34
130479
4721
Çocuklarımla hayvanat bahçesindeydim
ve telefonum durmadan çalmaya başladı.
ve telefonum durmadan çalmaya başladı.
02:28
It was the Nazi.
35
136240
1280
Arayan o Naziydi.
02:30
I had the impression that he was close.
36
138560
2976
Yakın olduğu kanısına vardım.
02:33
We headed home.
37
141560
1200
Eve doğru yol aldık.
02:35
When we got back,
38
143800
1776
Vardığımızda ise
02:37
my son asked, "Why does
he hate you so much, Mom,
he hate you so much, Mom,
39
145600
5976
oğlum bana şunu sordu: ''Senden niçin
bu kadar nefret ediyor, anne?
bu kadar nefret ediyor, anne?
02:43
when he doesn't even know you?"
40
151600
1920
Seni tanımıyor bile.''
02:47
"Some people are just stupid," I said.
41
155960
1960
Ona ''Bazı insanlar aptal işte.'' dedim.
02:50
And at the time, I actually thought
that was a pretty clever answer.
that was a pretty clever answer.
42
158800
3520
O zamanlar bunun zekice
bir cevap olduğunu sanıyordum.
bir cevap olduğunu sanıyordum.
02:55
And I suspect that that is the answer
most of us would give.
most of us would give.
43
163520
3240
Korkarım bu pek çoğumuzun
vereceği türden bir cevap.
vereceği türden bir cevap.
02:59
The others --
44
167560
1200
Diğerleri...
03:01
they are stupid, brainwashed, ignorant.
45
169600
2920
onlar aptal, beyinleri yıkanmış, cahil.
03:05
We are the good guys
and they are the bad guys, period.
and they are the bad guys, period.
46
173640
3720
Biz iyi insanlarız,
onlar kötü insanlar, bu kadar.
onlar kötü insanlar, bu kadar.
03:11
Several weeks later
I was at a friend's house,
I was at a friend's house,
47
179200
2416
Birkaç hafta sonra
bir arkadaşımın evindeydim
bir arkadaşımın evindeydim
03:13
and I was very upset and angry
about all the hate and racism I had met.
about all the hate and racism I had met.
48
181640
5920
ve karşılaştığım bu nefret ve ırkçılık
yüzünden moralim bozuk ve kızgındım.
yüzünden moralim bozuk ve kızgındım.
03:20
It was he who suggested
that I should call them up
that I should call them up
49
188840
3016
Onları arayarak
onlarla buluşmamı tavsiye eden
onlarla buluşmamı tavsiye eden
03:23
and visit them.
50
191880
1200
bu arkadaşımdı.
03:26
"They will kill me," I said.
51
194680
1440
''Beni öldürürler'' dedim.
03:29
"They would never attack a member
of the Danish Parliament," he said.
of the Danish Parliament," he said.
52
197560
3536
''Danimarka Parlamentosundan birine
asla saldırmazlar.'' dedi.
asla saldırmazlar.'' dedi.
03:33
"And anyway, if they killed you,
you would become a martyr."
you would become a martyr."
53
201120
4016
''Ve eğer seni öldürürlerse
sen de şehit olursun.''
sen de şehit olursun.''
03:37
(Laughter)
54
205160
2136
(Gülme sesleri)
03:39
"So it's pure win-win situation for you."
55
207320
2576
''Yani aslında her türlü kazanıyorsun.''
03:41
(Laughter)
56
209920
2240
(Gülme sesleri)
03:45
His advice was so unexpected,
57
213880
2776
Tavsiyesini hiç beklemiyordum,
03:48
when I got home,
58
216680
1256
eve geldiğimde
03:49
I turned on my computer
59
217960
1256
bilgisayarımı açtım
03:51
and opened the folder
where I had saved all the hate mail.
where I had saved all the hate mail.
60
219240
3480
ve tüm o nefret epostalarını
sakladığım dosyayı açtım.
sakladığım dosyayı açtım.
03:55
There were literally hundreds of them.
61
223760
1840
Gerçekten yüzlercesi vardı.
03:58
Emails that started
with words like "terrorist,"
with words like "terrorist,"
62
226600
4456
''Terörist'' gibi kelimelerle
başlayan epostalar,
başlayan epostalar,
04:03
"raghead,"
63
231080
1616
''yabancı domuz,''
04:04
"rat," "whore."
64
232720
1480
''hain,'' ''kahpe.''
04:08
I decided to contact the one
who had sent me the most.
who had sent me the most.
65
236120
3480
Bana en çok nefret mektubu gönderen
kişiyle iletişime geçmeye karar verdim.
kişiyle iletişime geçmeye karar verdim.
04:12
His name was Ingolf.
66
240920
1760
Adı Ingolf'du.
04:17
I decided to contact him just once
so I could say at least I had tried.
so I could say at least I had tried.
67
245080
5760
En azından bir kez iletişime geçeyim,
denedim diyebileyim diye düşündüm.
denedim diyebileyim diye düşündüm.
04:23
To my surprise and shock,
68
251880
2696
Beni şok eden bir şey oldu,
04:26
he answered the phone.
69
254600
1320
telefona cevap verdi.
04:28
I blurted out, "Hello, my name is Özlem.
You have sent me so many hate mails.
You have sent me so many hate mails.
70
256959
4937
''Merhaba. Benim adım Özlem.
Bana çok nefret postası göndermişsiniz.
Bana çok nefret postası göndermişsiniz.
04:33
You don't know me, I don't know you.
71
261920
1736
Beni tanımıyorsunuz, ben de sizi.
04:35
I was wondering if I could come around
and we can drink a coffee together
and we can drink a coffee together
72
263680
3456
Acaba birlikte bir kahve içsek
ve bu konuda konuşsak
ve bu konuda konuşsak
04:39
and talk about it?"
73
267160
1256
size de uygun olur mu?
04:40
(Laughter)
74
268440
2320
(Gülme sesleri)
04:43
There was silence on the line.
75
271920
2280
Konuşmada bir sessizlik oldu.
04:47
And then he said,
76
275160
1600
Sonra dedi ki
04:50
"I have to ask my wife."
77
278160
1936
''Eşime sormam lazım.''
04:52
(Laughter)
78
280120
1376
(Gülme sesleri)
04:53
What?
79
281520
1216
Efendim?
04:54
The racist has a wife?
80
282760
1416
Irkçı adamın karısı mı var?
04:56
(Laughter)
81
284200
1856
(Gülme)
04:58
A couple of days later,
we met at his house.
we met at his house.
82
286080
3056
Birkaç gün sonra evinde buluştuk.
05:01
I will never forget
when he opened his front door
when he opened his front door
83
289160
4256
Evinin dış kapısını açtığı
ve el sıkışmak için uzandığı o anı
ve el sıkışmak için uzandığı o anı
05:05
and reached out to shake my hand.
84
293440
2440
asla unutmayacağım.
05:08
I felt so disappointed.
85
296880
2016
Hayal kırıklığına uğramıştım.
05:10
(Laughter)
86
298920
1216
(Gülme sesleri)
05:12
because he looked
nothing like I'd imagined.
nothing like I'd imagined.
87
300160
3080
Çünkü hiç de hayal ettiğim
gibi görünmüyordu.
gibi görünmüyordu.
05:16
I had expected a horrible person --
88
304400
2896
Korkunç bir insan bekliyordum,
05:19
dirty, messy house.
89
307320
2136
kirli, dağınık bir ev.
05:21
It was not.
90
309480
1240
Öyle değildi.
05:23
His house smelled of coffee
91
311720
1776
Evi kahve kokuyordu,
05:25
which was served from a coffee set
identical to the one my parents used.
identical to the one my parents used.
92
313520
4000
ailemin de kullandığı kahve takımının
aynısıyla servis yaptı.
aynısıyla servis yaptı.
05:30
I ended up staying
for two and a half hours.
for two and a half hours.
93
318760
2560
İki buçuk saat orada kaldım.
05:34
And we had so many things in common.
94
322840
3120
Pek çok ortak yanımız varmış.
05:39
Even our prejudices were alike.
95
327120
2816
Hatta ön yargılarımız bile
birbirine benziyordu.
birbirine benziyordu.
05:41
(Laughter)
96
329960
1896
(Gülme sesleri)
05:43
Ingolf told me
that when he waits for the bus
that when he waits for the bus
97
331880
3056
Ingolf'a göre otobüs beklerken
05:46
and the bus stops 10 meters away from him,
98
334960
3456
otobüs kendisinden 10 metre uzakta durursa
05:50
it was because the driver was a "raghead."
99
338440
2960
bunun sebebi şoförün
yabancı bir domuz olmasıymış.
yabancı bir domuz olmasıymış.
05:55
I recognized that feeling.
100
343120
1896
O hissi tanıyordum.
05:57
When I was young
101
345040
1280
Ben çok gençken
05:59
and I waited for the bus
102
347560
1496
ve otobüs beklediğim zamanlar,
06:01
and it stopped 10 meters away from me,
103
349080
2056
otobüs benden 10 metre uzakta durduğunda
06:03
I was sure that the driver was a racist.
104
351160
2440
şoförün ırkçı olduğundan emin oluyordum.
06:09
When I got home,
105
357600
2096
Eve geldiğimde
06:11
I was very ambivalent about my experience.
106
359720
2440
bu tanışma konusunda
karışık hisler içindeydim.
karışık hisler içindeydim.
06:15
On the one hand, I really liked Ingolf.
107
363120
2600
Bir yandan Ingolf'u gerçekten sevmiştim.
06:18
He was easy and pleasant to talk to,
108
366920
3240
Sohbeti güzel biriydi,
06:23
but on the other hand,
109
371400
1576
diğer yandan da
06:25
I couldn't stand the idea
of having so much in common
of having so much in common
110
373000
4696
açık açık ırkçı görüşlere sahip biriyle
06:29
with someone who had
such clearly racist views.
such clearly racist views.
111
377720
3200
bu kadar ortak yanım olması
fikrine katlanamıyordum.
fikrine katlanamıyordum.
06:36
Gradually,
112
384080
1216
Yavaş yavaş
06:37
and painfully,
113
385320
1696
ve acı içinde
06:39
I came to realize
114
387040
1256
şunu anladım ki
06:40
that I had been just as judgmental
of those who had sent me hate mails
of those who had sent me hate mails
115
388320
4880
en az bana o nefret epostaları
gönderen insanlar kadar
gönderen insanlar kadar
06:46
as they had been of me.
116
394320
1760
ben de onları yargılıyordum.
06:50
This was the beginning
of what I call #dialoguecoffee.
of what I call #dialoguecoffee.
117
398640
4960
#dialoguecoffee etiket ve aktivitesi
bu şekilde başlamış oldu.
bu şekilde başlamış oldu.
06:56
Basically, I sit down for coffee
118
404960
2096
Temel olarak kahve içmek için
06:59
with people who have said
the most terrible things to me
the most terrible things to me
119
407080
3816
bana korkunç şeyler söylemiş
insanlarla bir araya gelecek
insanlarla bir araya gelecek
07:02
to try to understand
why they hate people like me
why they hate people like me
120
410920
3816
ve benim gibi insanlardan neden
nefret ettiklerini anlamaya çalışacaktım
nefret ettiklerini anlamaya çalışacaktım
07:06
when they don't even know me.
121
414760
1840
hem de beni tanımadıkları hâlde.
07:10
I have been doing this
the last eight years.
the last eight years.
122
418800
2360
Bunu son sekiz yıldır yapıyorum.
07:14
The vast majority of people
I approach agree to meet me.
I approach agree to meet me.
123
422760
3416
Yaklaştığım insanların büyük çoğunluğu
benimle buluşmayı kabul etti.
benimle buluşmayı kabul etti.
07:18
Most of them are men,
124
426200
1336
Çoğu erkek
07:19
but I have also met women.
125
427560
1480
ama kadınlarla da tanıştım.
07:22
I have made it a rule
to always meet them in their house
to always meet them in their house
126
430000
3896
Sadece evlerinde buluşmayı
bir kural hâline getirdim
bir kural hâline getirdim
07:25
to convey from the outset
that I trust them.
that I trust them.
127
433920
2400
çünkü onlara güvendiğimi
belli etmek istiyorum.
belli etmek istiyorum.
07:28
I always bring food
because when we eat together,
because when we eat together,
128
436960
3816
Her zaman yiyecek bir şeylerle gidiyorum
çünkü birlikte yemek yerken
çünkü birlikte yemek yerken
07:32
it is easier to find
what we have in common
what we have in common
129
440800
2416
ortak noktalar bulmak ve barış sağlamak
07:35
and make peace together.
130
443240
1480
çok daha kolay oluyor.
07:38
Along the way, I have learned
some valuable lessons.
some valuable lessons.
131
446480
4416
Bu yolda kendime
çok değerli dersler çıkardım.
çok değerli dersler çıkardım.
07:42
The people who sent
hate mails are workers,
hate mails are workers,
132
450920
3096
Nefret postaları gönderen
insanlar işçilerdi,
insanlar işçilerdi,
07:46
husbands, wives,
133
454040
2296
evli çiftler,
07:48
parents like you and me.
134
456360
1360
sizin benim gibi anne ve babalar.
07:50
I'm not saying that
their behavior is acceptable,
their behavior is acceptable,
135
458520
4336
Davranışlarını maruz göstermiyorum
07:54
but I have learned to distance myself
from the hateful views
from the hateful views
136
462880
4736
ancak kendimi nefret dolu
görüşlerden uzaklaştırırken
görüşlerden uzaklaştırırken
07:59
without distancing myself from the person
who's expressing those views.
who's expressing those views.
137
467640
5600
bu görüşleri sunan insandan
kendimi soyutlamamayı öğrendim.
kendimi soyutlamamayı öğrendim.
08:07
And I have discovered
138
475240
2056
Şunu da keşfettim ki
08:09
that the people I visit are just
as afraid of people they don't know
as afraid of people they don't know
139
477320
4896
ziyaret ettiğim insanlar
tanımadığı insanlardan korkuyor,
tanımadığı insanlardan korkuyor,
08:14
as I was afraid of them before
I started inviting myself for coffee.
I started inviting myself for coffee.
140
482240
5080
ben de onları kahve içmeye davet etmeden
önce onlardan korkuyordum.
önce onlardan korkuyordum.
08:21
During these meetings,
a specific theme keeps coming up.
a specific theme keeps coming up.
141
489440
3496
Bu toplantılar boyunca
özel bir tema sürekli mevzu bahis oldu.
özel bir tema sürekli mevzu bahis oldu.
08:24
It shows up regardless whether
I'm talking to a humanist or a racist,
I'm talking to a humanist or a racist,
142
492960
4336
Hümaniter biriyle de
ırkçı biriyle de konuşsam,
ırkçı biriyle de konuşsam,
08:29
a man, a woman,
143
497320
1496
bir erkekle, bir kadınla,
08:30
a Muslim or an atheist.
144
498840
2056
bir Müslümanla veya bir ateistle.
08:32
They all seem to think
145
500920
1936
Hepsi aynı şeyi düşünüyor;
08:34
that other people
are to blame for the hate
are to blame for the hate
146
502880
3136
bu nefretin sebebinin
diğer insanlar olduğu
diğer insanlar olduğu
08:38
and for the generalization of groups.
147
506040
2256
ve grupların genelleştirilmesi.
08:40
They all believe that other people
have to stop demonizing.
have to stop demonizing.
148
508320
4736
Diğerlerinin başkalarını kötü göstermeye
son vermesi gerektiği kanısındalar.
son vermesi gerektiği kanısındalar.
08:45
They point at politicians,
the media, their neighbor
the media, their neighbor
149
513080
2776
Siyasetçileri, medyayı, komşularını
08:47
or the bus driver
who stops 10 meters away.
who stops 10 meters away.
150
515880
2440
veya 10 metre ileride duran
şoförü suçluyorlar.
şoförü suçluyorlar.
08:51
But when I asked, "What about you?
151
519600
2600
Ben onlara ''Peki ya siz?''
diye sorduğumda
diye sorduğumda
08:55
What can you do?",
152
523039
1241
''Siz ne yapabilirsiniz?''
08:57
the reply is usually,
153
525360
2216
cevap genellikle şöyle,
08:59
"What can I do?
154
527600
1776
''Ne yapabilirim?
09:01
I have no influence.
155
529400
2056
Benim bir etkim yok.
09:03
I have no power."
156
531480
1680
Gücüm de yok.''
09:06
I know that feeling.
157
534400
1936
Bu hissi biliyorum.
09:08
For a large part of my life,
158
536360
1616
Hayatımın büyük bir kısmı boyunca
09:10
I also thought that I didn't have
any power or influence --
any power or influence --
159
538000
5976
ben de hiç gücüm veya etkim
olmadığını sanıyordum,
olmadığını sanıyordum,
09:16
even when I was a member
of the Danish parliament.
of the Danish parliament.
160
544000
2920
hatta Danimarka Parlemontosunun
bir üyesi olduğum zaman bile.
bir üyesi olduğum zaman bile.
09:20
But today I know the reality is different.
161
548120
2736
Ancak bugün gerçeğin
farklı olduğunu biliyorum.
farklı olduğunu biliyorum.
09:22
We all have power
and influence where we are,
and influence where we are,
162
550880
2896
Olduğumuz noktayı
etkileyecek güç hepimizde var,
etkileyecek güç hepimizde var,
09:25
so we must never,
163
553800
2416
o yüzden de asla
09:28
never underestimate our own potential.
164
556240
3280
kendi potansiyelimizi küçük görmemeliyiz.
09:35
The #dialoguecoffee meetings
have taught me
have taught me
165
563040
2056
#dialoguecoffee
buluşmalarından öğrendim ki
buluşmalarından öğrendim ki
09:37
that people of all political convictions
can be caught demonizing
can be caught demonizing
166
565120
4016
siyasi hükümlere sahip herkes
farklı görüşlere sahip kişileri
kötü göstermek için uğraşabilir.
kötü göstermek için uğraşabilir.
09:41
the others with different views.
167
569160
1840
09:44
I know what I'm talking about.
168
572000
1856
Ne dediğimi biliyorum.
09:45
As a young child, I hated
different population groups.
different population groups.
169
573880
4696
Ben çocukken farklı
gruplardan nefret ederdim.
gruplardan nefret ederdim.
09:50
And at the time, my religious views
were very extreme.
were very extreme.
170
578600
3160
O zamanlar dini görüşlerim
çok uç noktadaydı.
çok uç noktadaydı.
09:54
But my friendship with Turks,
with Danes, with Jews and with racists
with Danes, with Jews and with racists
171
582720
4736
Türklerle, Danlarla, Yahudilerle
ve ırkçılarla olan arkadaşlığım
ve ırkçılarla olan arkadaşlığım
09:59
has vaccinated me
against my own prejudices.
against my own prejudices.
172
587480
3360
beni kendi ön yargılarıma
karşı adeta aşıladı.
karşı adeta aşıladı.
10:04
I grew up in a working-class family,
173
592280
2176
İşçi sınıfı bir aile içinde büyüdüm
10:06
and on my journey I have met many people
who have insisted on speaking to me.
who have insisted on speaking to me.
174
594480
5600
ve bu girişimim boyunca benimle konuşmakta
ısrar eden çok kişiyle tanıştım.
ısrar eden çok kişiyle tanıştım.
10:13
They have changed my views.
175
601120
1560
Görüşlerimi değiştirdiler.
10:16
They have formed me as a democratic
citizen and a bridge builder.
citizen and a bridge builder.
176
604160
4120
Bana demokrat bir vatandaş
ve bir köprü kurucu olarak şekil verdiler.
ve bir köprü kurucu olarak şekil verdiler.
10:22
If you want to prevent hate and violence,
177
610000
2296
Nefret ve şiddeti önlemek istiyorsanız
10:24
we have to talk to as many
people as possible
people as possible
178
612320
3416
mümkün olduğu kadar çok sayıda insanla
10:27
for as long as possible
179
615760
2296
mümkün olduğu kadar uzun süre
konuşmamız lazım,
konuşmamız lazım,
10:30
while being as open as possible.
180
618080
2200
ayrıca şeffaf bir tutum sergileyerek.
10:33
That can only be achieved through debate,
181
621120
3256
Bunu yalnızca karşılıklı
konuşmayla başarabiliriz,
konuşmayla başarabiliriz,
10:36
critical conversation
182
624400
1896
eleştirel sohbetlerle
10:38
and insisting on dialogue
that doesn't demonize people.
that doesn't demonize people.
183
626320
4000
ve insanları kötü göstermeyen
diyaloglar kurarak.
diyaloglar kurarak.
10:44
I'm going to ask you a question.
184
632960
1680
Size bir soru soracağım.
10:47
I invite you to think about it when
you get home and in the coming days,
you get home and in the coming days,
185
635520
4296
Bunu önümüzdeki günlerde
düşünmenizi istiyorum
düşünmenizi istiyorum
10:51
but you have to be honest with yourself.
186
639840
2696
ama kendinize karşı dürüst olmalısınız.
10:54
It should be easy,
no one else will know it.
no one else will know it.
187
642560
2400
Kolay olmalı, başka kimse bilmeyecek.
10:58
The question is this ...
188
646560
1440
İşte soru şu...
11:02
who do you demonize?
189
650600
1520
Siz kimi kötü gösteriyorsunuz?
11:06
Do you think supporters of American
President Trump are deplorables?
President Trump are deplorables?
190
654600
4200
Sizce Başkan Trump'ın destekçileri
acınacak insanlar mı?
acınacak insanlar mı?
11:12
Or that those who voted for Turkish
President Erdoğan are crazy Islamists?
President Erdoğan are crazy Islamists?
191
660920
5440
Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan'a
oy verenler çılgın İslamcılar mı?
oy verenler çılgın İslamcılar mı?
11:20
Or that those who voted for Le Pen
in France are stupid fascists?
in France are stupid fascists?
192
668360
5080
Peki Fransa'da Le Pen'e
oy verenler aptal faşistler mi?
oy verenler aptal faşistler mi?
11:27
Or perhaps you think that Americans
who voted for Bernie Sanders
who voted for Bernie Sanders
193
675480
4096
Belki de size göre Bernie Sanders'a
oy veren Amerikalılar
oy veren Amerikalılar
11:31
are immature hippies.
194
679600
1616
hâlâ olgunlaşmamış hippie'ler.
11:33
(Laughter)
195
681240
1520
(Gülme sesleri)
11:35
All those words have been used
to vilify those groups.
to vilify those groups.
196
683800
4040
Bu grupları kötülemek için
bu sözcüklerin hepsi kullanıldı.
bu sözcüklerin hepsi kullanıldı.
11:41
Maybe at this point,
do you think I am an idealist?
do you think I am an idealist?
197
689640
3920
Belki de bu noktada saf bir
idealist olduğumu düşünüyorsunuz?
idealist olduğumu düşünüyorsunuz?
11:48
I want to give you a challenge.
198
696280
2496
Sizi zor bir şeye davet ediyorum.
11:50
Before the end of this year,
199
698800
1776
Bu yılın sonuna gelmeden
11:52
I challenge you to invite
someone who you demonize --
someone who you demonize --
200
700600
4696
kötü gösterdiğiniz bir kişiyle buluşun,
11:57
someone who you disagree with
politically and/or culturally
politically and/or culturally
201
705320
4056
siyasi ve/ya kültürel olarak
görüşlerine katılmadığınız,
görüşlerine katılmadığınız,
12:01
and don't think you have
anything in common with.
anything in common with.
202
709400
2320
hiç ortak yanınız
olmadığını düşündüğünüz biri.
olmadığını düşündüğünüz biri.
12:06
I challenge you to invite someone
like this to #dialoguecoffee.
like this to #dialoguecoffee.
203
714440
3320
#dialoguecoffee örneğinde
olduğu gibi o kişiyle görüşün.
olduğu gibi o kişiyle görüşün.
12:11
Remember Ingolf?
204
719360
1200
Ingolf'u hatırlayın.
12:13
Basically, I'm asking you
to find an Ingolf in your life,
to find an Ingolf in your life,
205
721320
4096
Kendi hayatınızdaki
Ingolf'u bulmanızı istiyorum,
Ingolf'u bulmanızı istiyorum,
12:17
contact him or her
206
725440
1656
onunla iletişime geçin
12:19
and suggest that you can meet
for #dialoguecofee.
for #dialoguecofee.
207
727120
2480
ve #dialoguecoffee görüşmesi
önerisinde bulunun.
önerisinde bulunun.
12:23
When you start at #dialoguecoffee,
you have to remember this:
you have to remember this:
208
731200
3456
#dialoguecoffee için adım attığınızda
şunu unutmamalısınız:
şunu unutmamalısınız:
12:26
first, don't give up
if the person refuses at first.
if the person refuses at first.
209
734680
5096
Bir, eğer kişi önce
sizi reddederse pes etmeyin.
sizi reddederse pes etmeyin.
12:31
Sometimes it's taken me nearly one year
to arrange a #dialoguecoffee meeting.
to arrange a #dialoguecoffee meeting.
210
739800
4000
Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi
ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.
ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.
12:36
Two:
211
744600
1256
İki:
12:37
acknowledge the other person's courage.
212
745880
2376
Diğer kişinin cesaretini takdir edin.
12:40
It isn't just you who's brave.
213
748280
2296
Cesur olan yalnızca siz değilsiniz.
12:42
The one who's inviting you
into their home is just as brave.
into their home is just as brave.
214
750600
4136
Sizi evine davet eden o kişi de
en az sizin kadar cesur.
en az sizin kadar cesur.
12:46
Three:
215
754760
1336
Üç:
12:48
don't judge during the conversation.
216
756120
2296
Sohbet esnasında yargılamayın.
12:50
Make sure that most of the conversation
focuses on what you have in common.
focuses on what you have in common.
217
758440
3840
Konuşmanıın genelinin ortak yanlarınız
hakkında olmasına özen gösterin.
hakkında olmasına özen gösterin.
12:55
As I said, bring food.
218
763640
1600
Dediğim gibi, yiyecek de götürün.
12:58
And finally, remember to finish
the conversation in a positive way
the conversation in a positive way
219
766120
4296
Ve son olarak da
sohbeti olumlu bir şekilde sonlandırın
sohbeti olumlu bir şekilde sonlandırın
13:02
because you are going to meet again.
220
770440
2016
çünkü yeniden görüşeceksiniz.
13:04
A bridge can't be built in one day.
221
772480
2800
Bir günde köprü inşa edemezsiniz.
13:09
We are living in a world where many people
hold definitive and often extreme opinions
hold definitive and often extreme opinions
222
777640
4816
Pek çok insanın başkaları hakkında
peşin hükümlü ve uç fikir sahibi olduğu
peşin hükümlü ve uç fikir sahibi olduğu
13:14
about the others
223
782480
1216
bir dünyada yaşıyoruz,
13:15
without knowing much about them.
224
783720
1600
onlar hakkında pek bir şey bilmeden.
13:18
We notice of course the prejudices
on the other side than in our own bases.
on the other side than in our own bases.
225
786000
6176
Tabii ki kendimizi fark etmeden önce
karşı tarafın ön yargılarını fark ediyor,
karşı tarafın ön yargılarını fark ediyor,
13:24
And we ban them from our lives.
226
792200
2000
sonra bunları hayatımızdan engelliyoruz.
13:27
We delete the hate mails.
227
795440
1320
Nefret epostalarını siliyoruz.
13:29
We hang out only with people
who think like us
who think like us
228
797600
3176
Bizim gibi düşünen
insanlarla vakit geçiriyoruz
insanlarla vakit geçiriyoruz
13:32
and talk about the others
in a category of disdain.
in a category of disdain.
229
800800
2720
ve başkaları hakkında
hor gören şekillerde konuşuyoruz.
hor gören şekillerde konuşuyoruz.
13:36
We unfriend people on Facebook,
230
804960
2216
Facebook'ta insanları
arkadaşlıktan çıkarıyoruz
arkadaşlıktan çıkarıyoruz
13:39
and when we meet people
who are discriminating
who are discriminating
231
807200
3176
ve insanları veya grupları
kötü gösteren
kötü gösteren
13:42
or dehumanizing people or groups,
232
810400
1736
ya da ayrımcı insanlarla karşılaştığımızda
13:44
we don't insist on speaking with them
to challenge their opinions.
to challenge their opinions.
233
812160
4480
fikirlerini gözden geçirmek konusunda
onlarla konuşmak için ısrar etmiyoruz.
onlarla konuşmak için ısrar etmiyoruz.
13:50
That's how healthy democratic
societies break down --
societies break down --
234
818720
4456
Sağlıklı demokratik toplumlar
işte bu şekilde yıkılıyor;
işte bu şekilde yıkılıyor;
13:55
when we don't check the personal
responsibility for the democracy.
responsibility for the democracy.
235
823200
3320
biz kendimiz demokrasi için
kişisel sorumluluk almadığımız zaman.
kişisel sorumluluk almadığımız zaman.
14:00
We take the democracy for granted.
236
828240
1920
Demokrasinin değerini bilmiyoruz.
14:03
It is not.
237
831200
1200
Ama bilmeliyiz.
14:06
Conversation is the most difficult
thing in a democracy
thing in a democracy
238
834120
3760
Sohbet, demokrasi konseptindeki
en zorlu şey
en zorlu şey
14:10
and also the most important.
239
838920
3080
ve ayrıca da en önemlisi.
14:16
So here's my challenge.
240
844080
1440
O yüzden isteğim şu:
14:18
Find your Ingolf.
241
846760
1656
Kendi Ingolf'unuzu bulun.
14:20
(Laughter)
242
848440
1016
(Gülme sesleri)
14:21
Start a conversation.
243
849480
1680
Bir sohbet başlatın.
14:23
Trenches have been dug
between people, yes,
between people, yes,
244
851760
3536
Tarih boyunca insanlar
birbirlerinin kuyusunu kazdılar
birbirlerinin kuyusunu kazdılar
14:27
but we all have the ability to build
the bridges that cross the trenches.
the bridges that cross the trenches.
245
855320
5400
ama hepimiz bunları aşarak
köprüler inşa etme yetisine sahibiz.
köprüler inşa etme yetisine sahibiz.
14:35
And let me end by quoting my friend,
246
863560
2936
İzninizle arkadaşımdan alıntı yapayım,
14:38
Sergeot Uzan,
247
866520
1200
Sergeot Uzan,
14:40
who lost his son, Dan Uzan,
in a terror attack
in a terror attack
248
868640
4016
oğlu Dan Uzan'ı
bir terör saldırısında kaybetti,
bir terör saldırısında kaybetti,
14:44
on a Jewish synagogue in Copenhagen, 2015.
249
872680
3200
2015'te Kopenhag'da
bir Yahudi sinagogunda.
bir Yahudi sinagogunda.
14:49
Sergio rejected any suggestion of revenge
250
877480
3160
Sergio tüm intikam önerilerini reddetti
14:53
and instead said this ...
251
881920
1600
ve şunları söyledi:
14:58
"Evil can only be defeated
by kindness between people.
by kindness between people.
252
886160
4200
''Kötülük yalnızca insanlar
arasında iyilikle alt edilebilir.
arasında iyilikle alt edilebilir.
15:03
Kindness demands courage."
253
891640
3080
İyilik için de cesaret gerekir.''
15:07
Dear friends,
254
895960
1816
Sevgili arkadaşlar,
15:09
let's be courageous.
255
897800
1816
cesur olalım.
15:11
Thank you.
256
899640
1216
Teşekkürler.
15:12
(Applause)
257
900880
4560
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Özlem Cekic - Bridge builder, authorBorn in Turkey with Kurdish roots, Özlem Sara Cekic was one of the first women with a Muslim immigrant background to be elected to the Danish Parliament, where she served from 2007 to 2015.
Why you should listen
During her time as a member of Folketing, the Danish Parliament, Özlem Cekic's inbox was inundated with hate mail and threats. She first responded by deleting the emails, but then she started replying and inviting those who had sent her abusive messages to meet and engage in dialogue. She calls it #dialoguecoffee, as the meetings generally happen over coffee, and usually at the home of the person who wrote the message. She has met neo-Nazis, racists and religious extremists as she works to try to understand the origin of the hate, find a common language and develop a toolkit for building bridges.
Özlem Cekic | Speaker | TED.com