TED2017
Anne Lamott: 12 truths I learned from life and writing
Anne Lamott: Yaşamaktan ve Yazmaktan Öğrendiğim 12 Gerçek
Filmed:
Readability: 3.2
5,458,934 views
61 yaşına basmadan birkaç gün önce, yazar Anne Lamott doğruluğundan emin olduğu her şeyi kâğıda dökmeye karar verir. Aynı anda hem kafa karıştırıcı, hem de güzel ve duygusal bir dünyada yaşamanın püf noktalarını irdelerken, kendine has bilgeliği ile aile, edebiyat, Tanrı'nın anlamı, ölüm ve çok daha fazlasını anlatıyor.
Anne Lamott - Novelist, essayist
With disarming familiarity, Anne Lamott tackles what most don’t like to consider. Her honest writing helps us make sense of life’s chaos. Full bio
With disarming familiarity, Anne Lamott tackles what most don’t like to consider. Her honest writing helps us make sense of life’s chaos. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
My seven-year-old grandson
sleeps just down the hall from me,
sleeps just down the hall from me,
0
1042
3478
Yedi yaşındaki torunumun
odası benimkiyle aynı koridorda,
odası benimkiyle aynı koridorda,
00:16
and he wakes up a lot of mornings
1
4544
1666
çoğu sabah kalktığında
00:18
and he says,
2
6234
1538
şunu söyler,
00:19
"You know, this could be
the best day ever."
the best day ever."
3
7796
2214
"Biliyor musun,
bu en iyi gün olabilir.
bu en iyi gün olabilir.
00:22
And other times,
in the middle of the night,
in the middle of the night,
4
10565
2177
Başka zamanlarda ise
gecenin bir yarısı
gecenin bir yarısı
00:24
he calls out in a tremulous voice,
5
12766
2926
huzursuz bir sesle şöyle bağırır
00:27
"Nana, will you ever get sick and die?"
6
15716
2830
"Nine, bir gün hastalanıp ölecek misin?"
00:31
I think this pretty much says it for me
and most of the people I know,
and most of the people I know,
7
19198
4442
Sanırım bu durum hem kendim,
hem de çevremdeki pek çok insan için
hem de çevremdeki pek çok insan için
00:35
that we're a mixed grill
of happy anticipation
of happy anticipation
8
23664
3280
önemli bir şeyi söylüyor;
hepimiz mutlu bir beklenti hâlinin ve
hepimiz mutlu bir beklenti hâlinin ve
00:38
and dread.
9
26968
1219
yılgınlığın karışımıyız.
00:40
So I sat down a few days
before my 61st birthday,
before my 61st birthday,
10
28580
4222
61. doğum günümden birkaç gün önceydi,
00:44
and I decided to compile a list
of everything I know for sure.
of everything I know for sure.
11
32826
4661
doğruluğundan emin olduğum her şeyin bir
listesini yapmaya karar verdim.
listesini yapmaya karar verdim.
00:50
There's so little truth
in the popular culture,
in the popular culture,
12
38017
3123
Popüler kültürde doğru olan
şeylerin sayısı çok az
şeylerin sayısı çok az
00:53
and it's good to be sure of a few things.
13
41164
2956
ve birkaç şeyden tamamen
emin olmak iyi olabilir.
emin olmak iyi olabilir.
00:57
For instance, I am no longer 47,
14
45217
2921
Örneğin; artık 47 yaşında değilim.
01:00
although this is the age I feel,
15
48845
2780
Halbuki, olduğumu hissettiğim
01:03
and the age I like to think
of myself as being.
of myself as being.
16
51649
2617
ve olmak istediğim yaş 47.
01:06
My friend Paul used to say in his late 70s
17
54854
2673
Paul adlı bir arkadaşım, 70'li
yaşlarının sonlarındaydı
yaşlarının sonlarındaydı
01:09
that he felt like a young man
with something really wrong with him.
with something really wrong with him.
18
57551
3583
ancak kendisini büyük bir tersliği olan
genç bir erkek gibi hissederdi.
genç bir erkek gibi hissederdi.
01:13
(Laughter)
19
61158
3850
(Gülüşmeler)
Gerçek kişiliğimiz zaman ve
mekândan bağımsız olmakla birlikte,
mekândan bağımsız olmakla birlikte,
01:17
Our true person is outside
of time and space,
of time and space,
20
65032
2840
01:19
but looking at the paperwork,
21
67896
1510
resmi evraklara baktığımda gerçekten
01:21
I can, in fact, see
that I was born in 1954.
that I was born in 1954.
22
69430
3335
1954 yılında doğmuş olduğumu
görebiliyorum.
görebiliyorum.
01:25
My inside self is outside
of time and space.
of time and space.
23
73353
2952
İç kişiliğim, zaman ve mekân
düzleminden bağımsız.
düzleminden bağımsız.
01:28
It doesn't have an age.
24
76329
2045
İç kişiliğimin bir yaşı yok.
01:30
I'm every age I've ever been,
and so are you,
and so are you,
25
78398
3349
Ben şu ana dek gün aldığım ve bitirdiğim
tüm yaşlarımdayım, sizin gibi.
tüm yaşlarımdayım, sizin gibi.
01:33
although I can't help
mentioning as an aside
mentioning as an aside
26
81771
2684
Ama yine de bir şeyi itiraf etmeliyim,
01:36
that it might have been helpful
if I hadn't followed
if I hadn't followed
27
84479
2631
keşke 60'lardaki cilt bakımı trendlerini
01:39
the skin care rules of the '60s,
28
87134
2521
uygulamasaydım.
01:41
which involved getting
as much sun as possible
as much sun as possible
29
89679
3394
Bu trend, güneşe mümkün olduğunca
çok maruz kalmayı ve bunu yaparken de
çok maruz kalmayı ve bunu yaparken de
01:45
while slathered in baby oil
30
93097
2546
bol bol bebek yağı sürmeyi
01:47
and basking in the glow
of a tinfoil reflector shield.
of a tinfoil reflector shield.
31
95667
4247
ve alüminyum folyoyu da reflektör olarak
kullanmayı gerektiyordu.
kullanmayı gerektiyordu.
01:51
(Laughter)
32
99938
1714
(Gülüşmeler)
01:53
It was so liberating, though,
to face the truth
to face the truth
33
101676
2598
Aslında, artık orta yaşların
son demlerinde
son demlerinde
01:56
that I was no longer
in the last throes of middle age,
in the last throes of middle age,
34
104298
3348
olmadığımı kabullenmem ve doğru olduğunu
01:59
that I decided to write down
every single true thing I know.
every single true thing I know.
35
107670
4352
bildiğim her şeyi yazıya dökmeye
karar vermem bana çok iyi geldi.
karar vermem bana çok iyi geldi.
02:04
People feel really doomed
and overwhelmed these days,
and overwhelmed these days,
36
112046
3398
Bugünlerde pek çok insan lanetlenmiş
ve oldukça yorgun hissediyor ve
ve oldukça yorgun hissediyor ve
02:07
and they keep asking me what's true.
37
115468
2722
bana neyin doğru olduğunu
sorup duruyorlar.
sorup duruyorlar.
02:10
So I hope that my list of things
I'm almost positive about
I'm almost positive about
38
118214
6349
Umarım, doğruluğundan neredeyse emin
olduğum şeyleri içeren bu liste
olduğum şeyleri içeren bu liste
02:16
might offer some basic
operating instructions
operating instructions
39
124587
3065
yılgın veya etrafını kuşatılmış
hisseden kişilere
hisseden kişilere
02:19
to anyone who is feeling
really overwhelmed or beleaguered.
really overwhelmed or beleaguered.
40
127676
3647
bazı temel gerçekler hakkında
fikir verebilir.
fikir verebilir.
02:24
Number one:
41
132140
1882
1 Numara:
02:26
the first and truest thing
is that all truth is a paradox.
is that all truth is a paradox.
42
134046
3661
Birinci ve en doğru şey;
tüm gerçekler paradokstur.
tüm gerçekler paradokstur.
02:29
Life is both a precious,
unfathomably beautiful gift,
unfathomably beautiful gift,
43
137731
4315
Hayat, hem çok değerli,
inanılmaz derecede güzel bir hediye,
inanılmaz derecede güzel bir hediye,
02:34
and it's impossible here,
on the incarnational side of things.
on the incarnational side of things.
44
142070
4682
hem de işlerin somut hâline
bakacak olursak, imkânsız.
bakacak olursak, imkânsız.
02:38
It's been a very bad match
45
146776
1620
Bu dönem,
02:40
for those of us who were born
extremely sensitive.
extremely sensitive.
46
148420
3266
hassas olanlarımız için,
zorlu bir dönem oldu.
zorlu bir dönem oldu.
O kadar zor ve tuhaf ki,
bazen "acaba bu bir kamera şakası mı"
bazen "acaba bu bir kamera şakası mı"
02:43
It's so hard and weird
that we sometimes wonder
that we sometimes wonder
47
151710
2864
diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.
02:46
if we're being punked.
48
154598
1436
Hayat eş zamanlı olarak,
kalbimize dokunan güzelliklerin,
kalbimize dokunan güzelliklerin,
02:49
It's filled simultaneously
with heartbreaking sweetness and beauty,
with heartbreaking sweetness and beauty,
49
157002
4954
çaresiz fakirliğin,
02:53
desperate poverty,
50
161980
1775
sel felaketlerinin, bebeklerin,
akne ve Mozart'ın
akne ve Mozart'ın
02:55
floods and babies and acne and Mozart,
51
163779
3544
birbiri içine sarınıp
karşımıza çıkmasıdır.
karşımıza çıkmasıdır.
02:59
all swirled together.
52
167347
2139
03:01
I don't think it's an ideal system.
53
169510
2570
Bunun çok ideal bir sistem
olduğunu düşünmüyorum.
olduğunu düşünmüyorum.
03:04
(Laughter)
54
172104
3316
(Gülüşmeler)
03:07
Number two: almost
everything will work again
everything will work again
55
175444
3395
2 Numara: Hemen hemen her şey
fişini birkaç dakikalığına çıkartıp
fişini birkaç dakikalığına çıkartıp
03:10
if you unplug it for a few minutes --
56
178863
2341
geri takarsanız,
çalışmaya devam edecektir --
çalışmaya devam edecektir --
03:13
(Laughter)
57
181228
2695
(Gülüşmeler)
03:15
(Applause)
58
183947
3282
(Alkış)
03:19
including you.
59
187253
1723
sizler de dâhil.
03:22
Three: there is almost
nothing outside of you
nothing outside of you
60
190975
3238
Üç: Eğer beklediğiniz şey bir
organ bağışı değilse,
organ bağışı değilse,
03:26
that will help in any kind of lasting way,
61
194237
2912
dışardan gelen hiç bir müdahale
03:29
unless you're waiting for an organ.
62
197173
1964
size kalıcı bir fayda sağlayamaz.
Huzur ve dinginliği satın alamaz
ya da zamanını tayin edemezsiniz.
ya da zamanını tayin edemezsiniz.
03:31
You can't buy, achieve or date
serenity and peace of mind.
serenity and peace of mind.
63
199958
4938
03:36
This is the most horrible truth,
and I so resent it.
and I so resent it.
64
204920
3774
Bu en acı gerçek ve buna çok içerliyorum.
03:41
But it's an inside job,
65
209549
2224
Ama bu içimizden kaynaklı bir iş
03:43
and we can't arrange peace
or lasting improvement
or lasting improvement
66
211797
2818
ve bu yüzden dünyada en çok
sevdiğimiz insanlar için bile
sevdiğimiz insanlar için bile
03:46
for the people we love most in the world.
67
214639
2388
huzur ya da kalıcı iyilik
hâli sağlayamıyoruz.
hâli sağlayamıyoruz.
03:49
They have to find their own ways,
68
217051
2080
Onların kendi yollarını ve
03:51
their own answers.
69
219155
1622
kendi cevaplarını bulmaları gerek.
03:52
You can't run alongside
your grown children
your grown children
70
220801
3627
Çocuklarınız,
erişkin bireyler olduklarında
erişkin bireyler olduklarında
kahramanın kendilerinin olduğu
bir yolculuğa çıktıklarında
bir yolculuğa çıktıklarında
03:56
with sunscreen and ChapStick
on their hero's journey.
on their hero's journey.
71
224452
4586
peşlerinde güneş koruyucusu
ve dudak kremi ile koşamazsınız.
ve dudak kremi ile koşamazsınız.
04:01
You have to release them.
72
229062
2117
Onları serbest bırakmanız gerekir.
04:03
It's disrespectful not to.
73
231203
2395
Bırakmamak onlara saygısızlık olur.
04:07
And if it's someone else's problem,
74
235088
1859
Ve eğer, bir problem başkasına ait ise,
04:08
you probably don't have
the answer, anyway.
the answer, anyway.
75
236971
2300
zaten cevabı sizde değildir.
04:11
(Laughter)
76
239295
1192
(Gülüşmeler)
04:12
Our help is usually not very helpful.
77
240511
2743
Yardımlarımız çoğu zaman pek de
yardımcı olmayacak cinsten.
yardımcı olmayacak cinsten.
04:15
Our help is often toxic.
78
243748
2425
Çoğu zaman, yardımlarımız zehirli.
04:18
And help is the sunny side of control.
79
246824
2796
Ve yardım etme isteği, kontrol etme
arzusunun gülen yüzü.
arzusunun gülen yüzü.
04:22
Stop helping so much.
80
250836
2474
Bu kadar çok yardım etmeyin.
04:25
Don't get your help and goodness
all over everybody.
all over everybody.
81
253334
3457
Herkesi yardımseverliğinize ve
iyiliğinize maruz bırakmayın.
iyiliğinize maruz bırakmayın.
04:28
(Laughter)
82
256815
2512
(Gülüşmeler)
04:31
(Applause)
83
259351
1661
(Alkış)
04:33
This brings us to number four:
84
261036
1973
Bu da bizi dört numaraya getiriyor:
04:35
everyone is screwed up,
broken, clingy and scared,
broken, clingy and scared,
85
263033
3884
Herkes bitmiş, kırılmış ve
korkmuş vaziyette,
korkmuş vaziyette,
04:38
even the people who seem
to have it most together.
to have it most together.
86
266941
2975
en dik duran insanlar bile
tutunacak bir dal arıyor.
tutunacak bir dal arıyor.
04:41
They are much more like you
than you would believe,
than you would believe,
87
269940
2439
Size, düşündüğünüzden çok daha
fazla benziyorlar;
fazla benziyorlar;
bu yüzden,
benlik algınızı diğer insanların
benlik algınızı diğer insanların
04:44
so try not to compare your insides
to other people's outsides.
to other people's outsides.
88
272403
4648
dış görüntüsüyle kıyaslamaktan vazgeçin.
04:49
It will only make you worse
than you already are.
than you already are.
89
277075
2866
Bu, sizi şu an olduğunuzdan bile
daha kötü bir hâle sokar.
daha kötü bir hâle sokar.
04:51
(Laughter)
90
279965
2992
(Gülüşmeler)
04:56
Also, you can't save, fix
or rescue any of them
or rescue any of them
91
284272
3471
Ayrıca, hiç kimseyi iyileştiremez,
adam edemez veya kurtaramazsınız
adam edemez veya kurtaramazsınız
04:59
or get anyone sober.
92
287767
2035
ya da kimseyi ayıltamazsınız.
05:01
What helped me get clean
and sober 30 years ago
and sober 30 years ago
93
289826
2754
Bundan 30 yıl önce alkol ve uyuşturucuyu
bırakmama yardım eden şey
bırakmama yardım eden şey
05:04
was the catastrophe
of my behavior and thinking.
of my behavior and thinking.
94
292604
3611
kendi davranış ve düşüncelerimin
yarattığı felaketti.
yarattığı felaketti.
05:08
So I asked some sober friends for help,
95
296239
2006
Bazı "temiz" arkadaşlarımdan
yardım istedim
yardım istedim
05:10
and I turned to a higher power.
96
298269
1934
ve kendimi daha
büyük bir güce teslim ettim.
büyük bir güce teslim ettim.
05:12
One acronym for God
is the "gift of desperation,"
is the "gift of desperation,"
97
300227
4059
Tanrı kelimesinin bir açılımı;
"Çaresizliğin Armağanı"dır.
"Çaresizliğin Armağanı"dır.
Çaresizliğin armağanı, veya
05:16
G-O-D,
98
304310
1429
eski bir alkolik olan bir
arkadaşımın dediği gibi,
arkadaşımın dediği gibi,
05:17
or as a sober friend put it,
99
305763
2032
05:19
by the end I was deteriorating faster
than I could lower my standards.
than I could lower my standards.
100
307819
4967
standartlarımı düşürebileceğimden
çok daha hızlı kötüleşiyordum.
çok daha hızlı kötüleşiyordum.
05:24
(Laughter)
101
312810
6311
(Gülüşmeler)
05:31
So God might mean, in this case,
102
319145
2310
Bu durumda, Tanrı şu anlama gelebilir,
05:33
"me running out of any more good ideas."
103
321479
3141
"iyi fikirlerim tükendiğinde ben."
05:37
While fixing and saving
and trying to rescue is futile,
and trying to rescue is futile,
104
325532
4166
Düzeltmek ya da kurtarmaya çalışmak
beyhude birer çaba olmakla birlikte
beyhude birer çaba olmakla birlikte
05:41
radical self-care is quantum,
105
329722
3411
iyi temellendirilmiş bir
kendine-bakım kuantumdur,
kendine-bakım kuantumdur,
05:45
and it radiates out from you
into the atmosphere
into the atmosphere
106
333157
3616
ferah bir nefes gibi sizden çıkar
05:48
like a little fresh air.
107
336797
1645
ve atmosfere dağılır.
05:50
It's a huge gift to the world.
108
338466
2581
Dünyaya vermek için harika bir hediye.
05:53
When people respond by saying,
"Well, isn't she full of herself,"
"Well, isn't she full of herself,"
109
341071
4510
İnsanlar size bakıp
"ne kadar da kendine özgü" dediklerinde
"ne kadar da kendine özgü" dediklerinde
05:57
just smile obliquely like Mona Lisa
110
345605
2966
Mona Lisa gibi yandan yandan gülümseyin
06:00
and make both of you a nice cup of tea.
111
348595
2962
ve iki yanınız için kendinize
güzel bir çay demleyin.
güzel bir çay demleyin.
06:04
Being full of affection
for one's goofy, self-centered,
for one's goofy, self-centered,
112
352605
4683
Bir insanın evinde gibi hissettiği an
kendi sersem, bencil, huysuz ve
kendi sersem, bencil, huysuz ve
06:09
cranky, annoying self
113
357312
2493
rahatsız edici yönlerine
06:11
is home.
114
359829
1529
sempati duyduğu andır.
06:13
It's where world peace begins.
115
361382
2032
Dünya barışı da tam olarak
bu noktada başlar.
bu noktada başlar.
06:17
Number five:
116
365038
1717
5 Numara:
06:18
chocolate with 75 percent cacao
is not actually a food.
is not actually a food.
117
366779
5064
%75 oranında kakao içeren çikolatalar
aslında yiyecek değildir.
aslında yiyecek değildir.
06:23
(Laughter)
118
371867
4012
(Gülüşmeler)
06:27
Its best use is as a bait in snake traps
119
375903
4080
En iyi ihtimalle yılanlar için kurduğunuz
tuzaklara yem olarak koyabilirsiniz
tuzaklara yem olarak koyabilirsiniz
06:32
or to balance the legs of wobbly chairs.
120
380007
4560
ya da bir ayağı kısa olan sandalyeleri
desteklemek için kullanırsınız.
desteklemek için kullanırsınız.
06:36
It was never meant
to be considered an edible.
to be considered an edible.
121
384591
3251
Bu çikolata insan tüketimi
için üretilmiş bir şey olamaz.
için üretilmiş bir şey olamaz.
06:41
Number six --
122
389865
1365
6 Numara:
06:43
(Laughter)
123
391254
3504
(Gülüşmeler)
06:46
writing.
124
394782
1256
Yazmak.
06:48
Every writer you know writes
really terrible first drafts,
really terrible first drafts,
125
396874
4388
Tanıdığınız her yazar, gerçekten çok
kötü olan pek çok taslak metine sahiptir,
kötü olan pek çok taslak metine sahiptir,
06:53
but they keep their butt in the chair.
126
401286
2153
ama onlar sebatla yazmaya devam ederler.
06:55
That's the secret of life.
127
403463
1720
Hayatın sırrı da budur.
06:57
That's probably the main difference
between you and them.
between you and them.
128
405207
3200
Muhtemelen, onlar ve siz arasındaki
en büyük fark da bu.
en büyük fark da bu.
07:00
They just do it.
129
408431
1462
Onlar sabredip yapıyorlar.
07:01
They do it by prearrangement
with themselves.
with themselves.
130
409917
2566
Bunu kendilerine söz vererek yapıyorlar.
07:04
They do it as a debt of honor.
131
412507
2043
Bunu bir şeref borcu bilerek yapıyorlar.
07:07
They tell stories that come through them
132
415336
2294
İçlerindeki hikâyeleri, günlere bölüp
07:09
one day at a time, little by little.
133
417654
2510
yavaş yavaş anlatıyorlar.
07:12
When my older brother was in fourth grade,
134
420188
2226
Bir keresinde, abim dördüncü sınıftayken,
ertesi güne teslim etmesi gereken ama
daha başlamadığı,
daha başlamadığı,
07:14
he had a term paper on birds
due the next day,
due the next day,
135
422438
3974
07:18
and he hadn't started.
136
426436
2280
kuşlar hakkında bir dönem ödevi vardı.
07:20
So my dad sat down with him
with an Audubon book,
with an Audubon book,
137
428740
4082
Babam ağabeyimin yanına,
bir kitap, kâğıt,
bir kitap, kâğıt,
07:24
paper, pencils and brads --
138
432846
2344
kalem ve raptiyeler alıp oturdu --
07:27
for those of you who have gotten
a little less young and remember brads --
a little less young and remember brads --
139
435214
5600
-- biraz daha az genç olanlarınız
raptiyeleri hatırlayacaktır --
raptiyeleri hatırlayacaktır --
07:32
and he said to my brother,
140
440838
2830
ve ağabeyime dedi ki:
07:35
"Just take it bird by bird, buddy.
141
443692
2610
"Dostum, kuşları teker teker yaz.
07:38
Just read about pelicans
142
446326
2315
Önce sadece pelikanlar hakkında oku
07:40
and then write about pelicans
in your own voice.
in your own voice.
143
448665
3856
ve sonra kendi ses tonunda pelikanlar
hakkında bir şeyler yaz.
hakkında bir şeyler yaz.
07:44
And then find out about chickadees,
144
452545
3155
Sonra baştankaralar hakkında oku
07:47
and tell us about them in your own voice.
145
455724
2771
ve sonra kendi sesini kullanarak
onlar hakkında yaz.
onlar hakkında yaz.
07:50
And then geese."
146
458519
1746
Sonra da kazlara geçersin."
07:52
So the two most important things
about writing are: bird by bird
about writing are: bird by bird
147
460289
3748
Yani, yazı yazarken iki şey çok önemli:
Her seferde tek bir kuş yazın
Her seferde tek bir kuş yazın
07:56
and really god-awful first drafts.
148
464061
3106
ve ilk taslaklarınız gerçekten
berbat olsun.
berbat olsun.
07:59
If you don't know where to start,
149
467959
1675
Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız,
08:01
remember that every single thing
that happened to you is yours,
that happened to you is yours,
150
469658
3229
şunu hatırlayın ki, başınıza gelen
her şey size aittir
her şey size aittir
08:04
and you get to tell it.
151
472911
1516
ve ancak siz anlatabilirsiniz.
08:06
If people wanted you to write
more warmly about them,
more warmly about them,
152
474852
3162
Eğer insanlar onlar hakkında daha
iyi şeyler yazmanızı diliyorlarsa
iyi şeyler yazmanızı diliyorlarsa
08:10
they should've behaved better.
153
478038
1720
size daha iyi davranmalılardı.
08:11
(Laughter)
154
479782
3030
(Gülüşmeler)
08:14
(Applause)
155
482836
2910
(Alkış)
08:19
You're going to feel like hell
if you wake up someday
if you wake up someday
156
487145
2873
Bir gün uyandığınızda
08:22
and you never wrote the stuff
157
490042
1761
kalbinizin köşelerini tırmalayan
08:23
that is tugging on the sleeves
of your heart:
of your heart:
158
491827
3461
hikâyeleri, anıları,
hayalleri ve şarkıları
hayalleri ve şarkıları
08:27
your stories, memories,
visions and songs --
visions and songs --
159
495312
3396
kendi gerçekliğinizi
08:30
your truth,
160
498732
1653
olayların "sizce"sini kendi ses
08:32
your version of things --
161
500409
1825
tonunuzda hiç yazmadığınızı fark etmek
08:34
in your own voice.
162
502258
1485
size çok kötü hissettirecek.
08:35
That's really all you have to offer us,
163
503767
2475
Diğerlerine vermeniz gereken tek şey bu
08:38
and that's also why you were born.
164
506266
2454
ve zaten doğma sebebiniz de bu.
08:42
Seven: publication and temporary
creative successes
creative successes
165
510488
4185
7 Numara: Kitabınızın çıkması ve
yaratıcılığınızın geçici başarıları
yaratıcılığınızın geçici başarıları
08:46
are something you have to recover from.
166
514697
2190
üstesinden gelmek zorunda
olduğunuz türden olaylardır.
olduğunuz türden olaylardır.
08:49
They kill as many people as not.
167
517744
2842
Bu başarılar hem güldürür,
hem de öldürür.
hem de öldürür.
08:52
They will hurt, damage and change you
168
520610
2530
Hayal edemeyeceğiniz şekillerde
sizin canınızı yakar,
sizin canınızı yakar,
08:55
in ways you cannot imagine.
169
523164
2114
size zarar verir ve sizi değiştirirler.
08:57
The most degraded
and evil people I've ever known
and evil people I've ever known
170
525707
3516
Hayatımda tanıdığım en aşağılık ve
kötü insanlar
kötü insanlar
09:01
are male writers who've had
huge best sellers.
huge best sellers.
171
529247
3109
çok satanlar listesinde kitapları bulunan
erkek yazarlardır.
erkek yazarlardır.
09:05
And yet, returning to number one,
that all truth is paradox,
that all truth is paradox,
172
533093
4157
Ama 1 numaramıza dönecek olursak,
bütün gerçekler paradokstur,
bütün gerçekler paradokstur,
09:09
it's also a miracle
to get your work published,
to get your work published,
173
537274
2425
ve yazdıklarınızın basılması,
hikâyelerinizin
hikâyelerinizin
09:11
to get your stories read and heard.
174
539723
2836
okunması ve duyulması bir mucize gibidir.
09:14
Just try to bust yourself
gently of the fantasy
gently of the fantasy
175
542583
2755
Kitabınızı bastırmanın vereceği
iyileşmenin fantezisinden
iyileşmenin fantezisinden
09:17
that publication will heal you,
176
545362
2454
ve içinizdeki İsviçre peyniri deliklerini
09:19
that it will fill the Swiss-cheesy
holes inside of you.
holes inside of you.
177
547840
4084
dolduracağı hayalinden
kendinizi arındırın.
kendinizi arındırın.
09:23
It can't.
178
551948
1594
Yapamaz.
09:25
It won't.
179
553566
1360
Yapmayacak.
09:26
But writing can.
180
554950
1705
Ama yazı yazmak yapabilir.
09:28
So can singing in a choir
or a bluegrass band.
or a bluegrass band.
181
556679
3598
Ya da bir koroda veya Bluegrass
grubunda şarkı söylemek de yapabilir.
grubunda şarkı söylemek de yapabilir.
09:32
So can painting community
murals or birding
murals or birding
182
560301
3307
Halka açık duvarlara resimler çizmek,
kuşlarla ilgilenmek ya da artık
kuşlarla ilgilenmek ya da artık
09:35
or fostering old dogs
that no one else will.
that no one else will.
183
563632
3168
kimsenin istemediği yaşlı köpeklerin
bakımını üstlenmek de olabilir.
bakımını üstlenmek de olabilir.
09:40
Number eight: families.
184
568570
3051
8 Numara: Aileler.
09:44
Families are hard, hard, hard,
185
572883
3096
Aileler çok çok ama çok zordur,
09:48
no matter how cherished
and astonishing they may also be.
and astonishing they may also be.
186
576003
3426
ne kadar tatlı ve harika
olsalar bile...
olsalar bile...
09:51
Again, see number one.
187
579453
2126
Detaylı bilgi için 1 Numaraya bakın.
09:53
(Laughter)
188
581603
1047
(Gülüşmeler)
09:54
At family gatherings where you suddenly
feel homicidal or suicidal --
feel homicidal or suicidal --
189
582674
4288
Ailece bir araya gelinen zamanlarda
intihar etme veya cinayet
işlemek isterseniz --
işlemek isterseniz --
09:58
(Laughter)
190
586986
1016
(Gülüşmeler)
10:00
remember that in all cases,
191
588026
2331
şunu hatırlayın ki,
10:02
it's a miracle that any of us,
specifically, were conceived and born.
specifically, were conceived and born.
192
590381
5464
her birimizin bir rahme düşmesi
ve doğması bir mucizedir.
ve doğması bir mucizedir.
10:08
Earth is forgiveness school.
193
596520
1927
Dünya affetmeler okuludur.
10:10
It begins with forgiving yourself,
194
598471
2110
Bu, kendinizi affederek başlar
10:12
and then you might as well
start at the dinner table.
start at the dinner table.
195
600605
3274
ve sonra bunu sofraya da
taşıyabilirsiniz.
taşıyabilirsiniz.
10:16
That way, you can do this work
in comfortable pants.
in comfortable pants.
196
604640
3645
Böylece bu işi daha rahat
pantolonlar giyerek yapabilirsiniz.
pantolonlar giyerek yapabilirsiniz.
10:20
(Laughter)
197
608309
2946
(Gülüşmeler)
10:23
When William Blake said that we are here
198
611279
1947
William Blake "Bu dünyaya
10:25
to learn to endure the beams of love,
199
613250
2988
sevginin ışınlarına tahammül etmeyi
öğrenmek için geldik"
öğrenmek için geldik"
10:28
he knew that your family would be
an intimate part of this,
an intimate part of this,
200
616262
3333
dediğinde, ailelerinizin bu işin önemli
bir parçası olduğunu biliyordu,
bir parçası olduğunu biliyordu,
10:31
even as you want to run screaming
for your cute little life.
for your cute little life.
201
619619
3694
canınızı kurtarmak için çığlık atarak
ailenizden kaçmayı isteseniz bile.
ailenizden kaçmayı isteseniz bile.
10:35
But I promise you are up to it.
202
623811
2559
Yapabileceğinize eminim.
10:38
You can do it, Cinderella, you can do it,
203
626394
3380
Yapabilirsin Sinderella, yapabilirsin ve
10:41
and you will be amazed.
204
629798
2025
yapabildiğinde gerçekten çok şaşıracaksın.
10:45
Nine: food.
205
633164
1793
9 Numara: Yemek.
10:48
Try to do a little better.
206
636187
2538
Biraz daha çaba göstermeniz gerek.
10:51
I think you know what I mean.
207
639497
1890
Bence ne dediğimi anladınız siz.
10:53
(Laughter)
208
641411
3645
(Gülüşmeler)
11:03
Number 10 --
209
651159
1151
10 Numara --
11:04
(Laughter)
210
652334
2224
(Gülüşmeler)
11:06
grace.
211
654582
1185
Rahmet.
11:08
Grace is spiritual WD-40,
212
656428
3107
Rahmet, ruhun pas sökücüsü gibidir
11:11
or water wings.
213
659559
1480
ya da su kollukları.
11:13
The mystery of grace is that God loves
Henry Kissinger and Vladimir Putin
Henry Kissinger and Vladimir Putin
214
661063
5967
Rahmetin sırrı ise, Tanrı'nın
Henry Kissinger ve Vladimir Putin'i
Henry Kissinger ve Vladimir Putin'i
11:19
and me
215
667054
1159
ve beni
11:20
exactly as much as He or She
loves your new grandchild.
loves your new grandchild.
216
668237
4356
yeni doğan torununuzla
eşit derecede sevmesidir.
eşit derecede sevmesidir.
Haydi çık işin içinden çıkabilirsen.
11:24
Go figure.
217
672988
1217
11:26
(Laughter)
218
674229
1777
(Gülüşmeler)
11:28
The movement of grace
is what changes us, heals us
is what changes us, heals us
219
676030
3337
Rahmet, bizi değiştiren
iyileştiren bir güçtür
iyileştiren bir güçtür
11:31
and heals our world.
220
679391
1998
ve aynı zamanda dünyamızı da iyileştirir.
11:33
To summon grace, say, "Help,"
and then buckle up.
and then buckle up.
221
681413
3771
Rahmeti çağırmak için "İmdat"
diye bağırın ve kemerlerinizi bağlayın.
diye bağırın ve kemerlerinizi bağlayın.
11:37
Grace finds you exactly where you are,
222
685208
2690
Rahmet sizi neredeyseniz bulur,
11:39
but it doesn't leave you
where it found you.
where it found you.
223
687922
2525
ama sizi olduğunuz yerde bırakmaz.
11:42
And grace won't look
like Casper the Friendly Ghost,
like Casper the Friendly Ghost,
224
690471
3096
Ve ne yazık ki, rahmet,
Sevimli Hayalet Casper'a
Sevimli Hayalet Casper'a
11:45
regrettably.
225
693591
1605
hiç benzemiyor.
11:47
But the phone will ring
or the mail will come
or the mail will come
226
695220
2383
Ama bir telefon çalacak ya da bir
posta gelecek
posta gelecek
11:49
and then against all odds,
227
697627
1480
ve tüm ihtimallere karşın
11:51
you'll get your sense of humor
about yourself back.
about yourself back.
228
699131
2979
kendinizle dalga geçebilme yetiniz
size geri dönecek.
size geri dönecek.
11:54
Laughter really is carbonated holiness.
229
702571
3319
Kahkaha kutsallığın kömürleşmiş hâlidir.
11:58
It helps us breathe again and again
230
706874
2692
Tekrar tekrar nefes almamızı sağlar,
12:01
and gives us back to ourselves,
231
709590
2133
bizi kendimize getirir
12:03
and this gives us faith
in life and each other.
in life and each other.
232
711747
3737
hayata ve birbirimize olan
inancımızı tazeler.
inancımızı tazeler.
12:08
And remember -- grace always bats last.
233
716495
3978
Ve unutmayın: Rahmet gözünü her zaman
en son kapatandır.
en son kapatandır.
12:13
Eleven: God just means goodness.
234
721652
3109
11 Numara: Tanrı sadece iyilik demektir.
12:16
It's really not all that scary.
235
724785
2441
Aslında korkulacak hiçbir şey yok.
12:19
It means the divine or a loving,
animating intelligence,
animating intelligence,
236
727250
4450
Tanrı, kutsal ya da sevecen
hareketli bir zekâ
hareketli bir zekâ
12:23
or, as we learned
from the great "Deteriorata,"
from the great "Deteriorata,"
237
731724
3725
ya da büyük "Deteriorata"dan
öğrendiğimiz üzere
öğrendiğimiz üzere
12:27
"the cosmic muffin."
238
735473
1608
"kozmik bir topkek."
12:29
A good name for God is: "Not me."
239
737800
2919
Tanrı için güzel
bir diğer isim: "Ben değil."
bir diğer isim: "Ben değil."
12:33
Emerson said that
the happiest person on Earth
the happiest person on Earth
240
741827
2746
Emerson der ki, Dünya'daki en mutlu insan
12:36
is the one who learns from nature
the lessons of worship.
the lessons of worship.
241
744597
4178
ibadetini doğanın ta kendisinden
öğrenen kişidir.
öğrenen kişidir.
12:40
So go outside a lot and look up.
242
748799
3126
Dışarı çıkın ve yukarı bakın.
12:43
My pastor said you can trap bees
on the bottom of mason jars without lids
on the bottom of mason jars without lids
243
751949
4503
Rahibim bana demişti ki, arıları
kapaksız kavanozlara hapsetmek kolaydır,
kapaksız kavanozlara hapsetmek kolaydır,
12:48
because they don't look up,
244
756476
1713
çünkü onlar yukarı bakmazlar
12:50
so they just walk around bitterly
bumping into the glass walls.
bumping into the glass walls.
245
758213
4400
ve bu yüzden de cam kavanoza çarpa çarpa
çaresiz bir şekilde uçar dururlar.
çaresiz bir şekilde uçar dururlar.
12:54
Go outside. Look up.
246
762637
2368
Dışarı çıkın. Yukarı bakın.
12:57
Secret of life.
247
765029
1367
Bu hayatın sırrı.
12:59
And finally: death.
248
767477
1864
Ve son olarak: Ölüm.
13:02
Number 12.
249
770373
1280
Numara 12.
13:04
Wow and yikes.
250
772646
1777
Hem vay canına, hem de iğrenç.
13:07
It's so hard to bear when the few people
you cannot live without die.
you cannot live without die.
251
775375
4225
Onsuz yapamam dediğiniz bir avuç insanın
ölümüne katlanmak çok zor bir şey.
ölümüne katlanmak çok zor bir şey.
13:11
You'll never get over these losses,
and no matter what the culture says,
and no matter what the culture says,
252
779624
3637
Kültürünüz ne derse desin, bu kayıpların
üstesinden gelemeyeceksiniz,
üstesinden gelemeyeceksiniz,
13:15
you're not supposed to.
253
783285
1867
çünkü böyle olması gerekiyor.
13:17
We Christians like to think of death
as a major change of address,
as a major change of address,
254
785176
5143
Biz Hristiyanlar, ölümü bir çeşit
adres değişikliği olarak düşünüyoruz,
adres değişikliği olarak düşünüyoruz,
13:22
but in any case, the person
will live again fully in your heart
will live again fully in your heart
255
790343
4586
ama her halükârda, sevdiğiniz kişi
kalbinizde canlı kalabiliyor.
kalbinizde canlı kalabiliyor.
13:26
if you don't seal it off.
256
794953
1992
tabii eğer kalbinizi mühürlemezseniz.
13:28
Like Leonard Cohen said,
"There are cracks in everything,
"There are cracks in everything,
257
796969
2768
Leonard Cohen'in dediği gibi,
"Her şeyin üstünde çatlaklar vardır,
"Her şeyin üstünde çatlaklar vardır,
13:31
and that's how the light gets in."
258
799761
1853
ışık içeri ancak böyle girer.''
13:33
And that's how we feel
our people again fully alive.
our people again fully alive.
259
801638
3578
Ve tüm sevdiklerimizin hayatta
olduğunu ancak böyle hissedebiliriz.
olduğunu ancak böyle hissedebiliriz.
13:39
Also, the people will make
you laugh out loud
you laugh out loud
260
807240
4011
Bazen, insanlar en olmadık zamanlarda
kahkaha atacak kadar çok
kahkaha atacak kadar çok
13:43
at the most inconvenient times,
261
811275
3066
gülmenizi sağlar
13:46
and that's the great good news.
262
814365
2074
ve bu gerçekten harika bir şey.
13:48
But their absence will also be a lifelong
nightmare of homesickness for you.
nightmare of homesickness for you.
263
816463
4455
Ve yoklukları ise, hayat boyunca bir kâbus
içinde gurbette gibi hissetmenizi sağlar.
içinde gurbette gibi hissetmenizi sağlar.
13:52
Grief and friends, time and tears
will heal you to some extent.
will heal you to some extent.
264
820942
4681
Yas etmek, arkadaşlarınız,
zaman ve gözyaşları
zaman ve gözyaşları
sizi ancak bir noktaya
kadar iyileştirebilir.
kadar iyileştirebilir.
13:57
Tears will bathe and baptize
and hydrate and moisturize you
and hydrate and moisturize you
265
825647
4251
Gözyaşlarınız sizi ve üstünde durduğunuz
zemini yıkar, nemlendirir
zemini yıkar, nemlendirir
14:01
and the ground on which you walk.
266
829922
2329
ve vaftiz eder.
14:04
Do you know the first thing
that God says to Moses?
that God says to Moses?
267
832275
3031
Tanrı'nın Hz. Musa'ya söylediği ilk şey
neydi biliyor musunuz?
neydi biliyor musunuz?
14:08
He says, "Take off your shoes."
268
836028
2494
"Ayakkabılarını çıkar" demiş.
14:11
Because this is holy ground,
all evidence to the contrary.
all evidence to the contrary.
269
839079
4040
Çünkü kim ne derse desin,
bastığınız toprak kutsaldır.
bastığınız toprak kutsaldır.
14:15
It's hard to believe,
but it's the truest thing I know.
but it's the truest thing I know.
270
843143
3065
İnanması güç, biliyorum.
Ama bu bildiğim en doğru şey.
Ama bu bildiğim en doğru şey.
14:18
When you're a little bit older,
like my tiny personal self,
like my tiny personal self,
271
846232
4142
Naçizane ben gibi biraz daha
yaşlı olduğunuzda
yaşlı olduğunuzda
14:22
you realize that death
is as sacred as birth.
is as sacred as birth.
272
850398
3806
ölümün de tıpkı doğum gibi kutsal
olduğunu fark ediyorsunuz.
olduğunu fark ediyorsunuz.
14:26
And don't worry -- get on with your life.
273
854785
2994
Ama sakın üzülmeyin -- hayatınıza
devam edin.
devam edin.
14:30
Almost every single death
is easy and gentle
is easy and gentle
274
858405
4495
Yaklaşık her ölüm oldukça
kolay ve hafif olur,
kolay ve hafif olur,
14:34
with the very best people surrounding you
275
862924
3016
ihtiyaç duyduğunuz sürece
14:37
for as long as you need.
276
865964
1843
en sevdiğiniz insanlar yanınızdadır.
14:39
You won't be alone.
277
867831
1640
Yalnız olmazsınız.
14:42
They'll help you cross over
to whatever awaits us.
to whatever awaits us.
278
870686
3668
Bizleri diğer tarafta bekleyen her ne ise,
bu geçişi yapmamıza yardım edecekler.
bu geçişi yapmamıza yardım edecekler.
14:46
As Ram Dass said,
279
874871
1737
Ram Dass'ın dediği gibi,
"Yapılacak her şey yapıldığında
ve söylenecek sözler tükendiğinde,
ve söylenecek sözler tükendiğinde,
14:48
"When all is said and done,
280
876632
1860
14:50
we're really just all walking
each other home."
each other home."
281
878516
3000
aslında sadece birlikte
eve yürüdüğümüzü fark ederiz."
eve yürüdüğümüzü fark ederiz."
14:55
I think that's it,
282
883024
1588
Bence hepsi bu kadar,
14:56
but if I think of anything else,
283
884636
2102
ama eğer başka bir şey daha
düşünecek olursam,
düşünecek olursam,
14:58
I'll let you know.
284
886762
1462
size haber veririm.
15:00
Thank you.
285
888248
1203
Teşekkürler.
15:01
(Applause)
286
889475
1579
(Alkış)
15:03
Thank you.
287
891078
1276
Teşekkürler.
15:04
(Applause)
288
892378
1808
(Alkış)
15:06
I was very surprised to be asked to come,
289
894210
2154
Konuşma yapmamı istediklerinde
15:08
because it is not my realm,
290
896388
2683
çok şaşırmıştım çünkü teknoloji,
dizayn ya da eğlence
dizayn ya da eğlence
15:11
technology or design or entertainment.
291
899095
2327
benim alanlarım değil.
15:13
I mean, my realm is sort of
faith and writing
faith and writing
292
901446
3181
Yani ben daha çok inanç ve
yazı yazma konularında
yazı yazma konularında
15:16
and kind of lurching along together.
293
904651
2950
bir şeyleri birleştirip duruyorum.
15:19
And I was surprised,
294
907625
1763
Ve çağırdıklarında
15:21
but they said I could give a talk,
and I said I'd love to.
and I said I'd love to.
295
909412
4273
gerçekten çok şaşırmıştım
ve teklifi de seve seve kabul ettim.
ve teklifi de seve seve kabul ettim.
15:25
(Video) If you don't know where to start,
296
913709
2052
(Video) Eğer nereden başlamanız
gerektiğini bilmiyorsanız,
gerektiğini bilmiyorsanız,
15:27
remember that every single thing
that happened to you is yours
that happened to you is yours
297
915785
3125
şunu hatırlayın ki,
başınıza gelen her şey size aittir
başınıza gelen her şey size aittir
15:30
and you get to tell it.
298
918934
1378
ve ancak anlatabilirsiniz.
15:32
Anne Lamott: People are very frightened
and feel really doomed
and feel really doomed
299
920336
3105
İnsanlar Amerika'da oldukça korkmuş
ve hatta lanetlenmiş
ve hatta lanetlenmiş
15:35
in America these days,
300
923465
1188
hissediyorlar
15:36
and I just wanted to help people
get their sense of humor about it
get their sense of humor about it
301
924677
3141
ve ben sadece insanlara bununla
dalga geçme gücünü vermek
dalga geçme gücünü vermek
15:39
and to realize how much isn't a problem.
302
927842
3598
ve bunun aslında bir problem olmadığını
göstermek istedim.
göstermek istedim.
15:43
If you take an action,
303
931464
3226
Eğer illa bir şey yapacaksanız,
15:47
take a really healthy or loving
or friendly action,
or friendly action,
304
935539
3563
sağlıklı, sevecen ve arkadaşça
bir şey yapın ki,
bir şey yapın ki,
15:51
you'll have loving and friendly feelings.
305
939126
2861
sevecen ve arkadaşça duygular
hissedebilesiniz.
hissedebilesiniz.
ABOUT THE SPEAKER
Anne Lamott - Novelist, essayistWith disarming familiarity, Anne Lamott tackles what most don’t like to consider. Her honest writing helps us make sense of life’s chaos.
Why you should listen
Anne Lamott hooks into our common experience and guides us to an understanding infused with openness. An activist, former alcoholic and Sunday School teacher, Lamott uses humor to weave through loss, parenthood, faith and the cancer diagnosis given to her best friend, in beloved books like Bird by Bird and Help, Thanks, Wow: The Three Essential Prayers. She says, "Hope begins in the dark ... if you just show up and try to do the right thing, the dawn will come. You wait and watch and work: you don't give up."
Her next book, Hallelujah Anyway: Rediscovering Mercy, was released in April 2017.
Anne Lamott | Speaker | TED.com