TED@UPS
Augie Picado: The real reason manufacturing jobs are disappearing
Augie Picado: Üretim sektöründeki işlerin yok olmasının gerçek nedeni
Filmed:
Readability: 4.4
1,763,045 views
Son zamanlarda, ABD gibi ülkelerin Çin, Meksika ve Vietnam gibi düşük maliyetli pazarlara değerli imalat işlerini kaptırdığı ve korumacılığın ileriye dönük en iyi yol olduğu iddia edilen bir çok retorik duyduk. Sınır ve lojistik uzmanı Augie Picado, bu işlerin düşündüğümüz nedenlerle yok olmadığını söylüyor. Bize, küresel ticaretin gerçekte nasıl göründüğü ve paylaşılan üretim ve açık sınırların, daha düşük maliyetlerle daha kaliteli ürünleri üretmemizi nasıl kolaylaştırdığına ilişkin bir gerçeklik kontrolü sunuyor.
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
When someone mentions Cuba,
0
880
1696
Biri Küba'dan bahsettiğinde
00:14
what do you think about?
1
2600
1200
aklınıza ne geliyor?
00:17
Classic, classic cars?
2
5200
2056
Klasik arabalar mı?
00:19
Perhaps good cigars?
3
7280
1320
Yoksa kaliteli puro mu?
00:21
Maybe you think
of a famous baseball player.
of a famous baseball player.
4
9600
2096
Belki de ünlü bir beyzbol oyuncusu.
00:23
What about when somebody
mentions North Korea?
mentions North Korea?
5
11720
2336
Peki, ya biri Kuzey Koreden
bahsedince?
bahsedince?
00:26
You think about those missile tests,
6
14080
2095
Aklınıza füze denemeleri gelir,
00:28
maybe their notorious leader
7
16200
1896
veya şu ünlü liderleri
00:30
or his good friend, Dennis Rodman.
8
18120
2000
ya da arkadaşı Dennis Rodman.
00:32
(Laughter)
9
20640
1496
(Kahkahalar)
00:34
One thing that likely doesn't come to mind
10
22160
2336
Muhtemelen düşünmeyeceğiniz şey ise
00:36
is a vision of a country,
11
24520
1760
şöyle bir ülke görüntüsüdür;
00:38
an open economy,
12
26960
1256
ekonomisi serbest ve
00:40
whose citizens have access to a wide range
of affordable consumer products.
of affordable consumer products.
13
28240
4519
vatandaşlarının ucuz ve çeşitli tüketim
mallarına erişebildiği bir ülke.
mallarına erişebildiği bir ülke.
00:47
I'm not here to argue how these countries
got to where they are today.
got to where they are today.
14
35240
4616
Amacım bu ülkelerin bu noktaya
nasıl geldiklerini tartışmak değil.
nasıl geldiklerini tartışmak değil.
00:51
I simply want to use them
as an example of countries and citizens
as an example of countries and citizens
15
39880
3696
Bu ülkeleri ve vatandaşlarını
bir örnek olarak vermek istedim.
bir örnek olarak vermek istedim.
00:55
who have been affected,
negatively affected,
negatively affected,
16
43600
3216
Bu insanlar, ithalatı kısıtlayan ve yerel
00:58
by a trade policy that restricts imports
17
46840
2280
endüstrileri koruyan ticari politikalardan
01:01
and protects local industries.
18
49960
1520
olumsuz etkileniyorlar.
01:04
Recently we've heard a number of countries
19
52480
2896
Son günlerde bir dizi ülkenin
ithalatı kısıtlamayı
ithalatı kısıtlamayı
01:07
talk about restricting imports
20
55400
2176
ve yerli endüstrileri korumayı
01:09
and protecting their local,
domestic industries.
domestic industries.
21
57600
3016
gündeme getirdiğini duyuyoruz.
01:12
Now, this may sound fine in a sound bite,
22
60640
3256
Bu ilk başta kulağa hoş gelebilir
01:15
but what it really is is protectionism.
23
63920
2240
fakat korumacılık aslında nedir?
01:19
We heard a lot about this
during the 2016 presidential election.
during the 2016 presidential election.
24
67160
3760
2016 seçimlerinde bunu çok sık duyduk,
01:23
We heard about it
during the Brexit debates
during the Brexit debates
25
71600
2456
Brexit tartışmalarında duyduk
01:26
and most recently
during the French elections.
during the French elections.
26
74080
3320
ve son olarak Fransız seçimlerinde duyduk.
01:30
In fact, it's been
a really important topic
a really important topic
27
78680
2736
Aslında bu dünya ölçeğinde tartışılan
01:33
being talked about around the world,
28
81440
2136
gerçekten önemli bir konu.
01:35
and many aspiring political leaders
29
83600
2416
Gelecek vaadeden bir çok politik lider,
01:38
are running on platforms
positioning protectionism as a good thing.
positioning protectionism as a good thing.
30
86040
3560
korumacılığı iyi bir şey gibi sunan
platformlarla bu konuyu işliyorlar.
platformlarla bu konuyu işliyorlar.
01:42
Now, I could see why they think
protectionism is good,
protectionism is good,
31
90800
2776
Korumacılığın iyi olduğunu düşünme
nedenlerini anlıyorum,
nedenlerini anlıyorum,
01:45
because sometimes
it seems like trade is unfair.
it seems like trade is unfair.
32
93600
4120
çünkü bazen ticaret
adaletsiz gibi görünür.
adaletsiz gibi görünür.
01:51
Some have blamed trade
33
99120
1936
Burada, Amerikada yaşadığımız
01:53
for some of the problems
we've been having here at home in the US.
we've been having here at home in the US.
34
101080
3136
bazı sorunlar için
ticareti suçlayanlar var.
ticareti suçlayanlar var.
01:56
For years we've been hearing
35
104240
1376
Yıllardır Amerikada,
01:57
about the loss of high-paying
US manufacturing jobs.
US manufacturing jobs.
36
105640
3200
üretim sektöründeki yüksek ücretli
işlerin azaldığını duyuyoruz.
işlerin azaldığını duyuyoruz.
02:01
Many think that manufacturing
is declining in the US
is declining in the US
37
109560
3576
Çoğu insan, Amerikadaki
üretimin azaldığını ve bunun
üretimin azaldığını ve bunun
02:05
because companies are moving
their operations offshore
their operations offshore
38
113160
3136
nedeninin, şirketlerin
faaliyetlerini düşük işgücü maliyetli
faaliyetlerini düşük işgücü maliyetli
02:08
to markets with lower-cost labor
39
116320
2416
Çin, Meksika ve Vietnam gbi denizaşırı
02:10
like China, Mexico and Vietnam.
40
118760
2560
ülkelere kaydırması olduğunu düşünüyor.
02:14
They also think trade agreements
sometimes are unfair,
sometimes are unfair,
41
122720
3656
Ayrıca ticari anlaşmaların bazen
adaletsiz olduğunu düşünüyorlar,
adaletsiz olduğunu düşünüyorlar,
02:18
like NAFTA
42
126400
1696
örneğin; NAFTA
02:20
and the Trans-Pacific Partnership,
43
128120
1816
ve Trans-Pasifik Ortaklığı gibi.
02:21
because these trade agreements
allow companies
allow companies
44
129960
3456
Çünkü bu ticaret anlaşmaları
şrketlerin iş olanaklarının
şrketlerin iş olanaklarının
02:25
to reimport those cheaply
produced goods back into the US
produced goods back into the US
45
133440
3240
kaydığı ülkelerde ucuza üretilen
malları Amerika veya
malları Amerika veya
02:29
and other countries
from where the jobs were taken.
from where the jobs were taken.
46
137720
3136
diğer ülkelerin tekrar ithal
etmesine izin veriyor.
etmesine izin veriyor.
02:32
So it kind of feels like the exporters win
47
140880
3096
Yani ihracat yapanlar kazanıyor
02:36
and the importers lose.
48
144000
2000
ithal edenler kaybediyor gibi düşünülüyor.
02:38
Now, the reality is
49
146960
1216
Ancak gerçek şu ki
02:40
output in the manufacturing
sector in the US
sector in the US
50
148200
2920
Amerikadaki üretim sektörünün
02:44
is actually growing,
51
152080
1736
hacmi aslında büyüyor
02:45
but we are losing jobs.
52
153840
1576
ama işlerimiz azalıyor,
02:47
We're losing lots of them.
53
155440
1240
İş olanakları çok azalıyor.
02:49
In fact, from 2000 to 2010,
54
157400
2696
Aslında 2000 den 2010 yılına kadar,
02:52
5.7 million manufacturing jobs were lost.
55
160120
3640
üretim sektöründeki işlerde
5.7 milyon azalma oldu.
5.7 milyon azalma oldu.
02:56
But they're not being lost
for the reasons you might think.
for the reasons you might think.
56
164560
3560
Ama bu azalmanın nedeni
düşündüğünüz şey değil.
düşündüğünüz şey değil.
03:01
Mike Johnson in Toledo, Ohio
57
169120
1840
Ohio, Toledo'da yaşayan Mike Johnson
03:04
didn't lose his jobs at the factory
58
172080
1976
fabrikadaki işini, Meksika Monterrey'de
03:06
to Miguel Sanchez in Monterrey, Mexico.
59
174080
2456
yaşayan Miguel Sanchez'e kaptırmıyor.
03:08
No.
60
176560
1216
Böyle değil.
03:09
Mike lost his job to a machine.
61
177800
2280
Mike'ın işini bir makine kapıyor.
03:13
87 percent of lost manufacturing jobs
62
181600
3296
Üretim sektöründe kaybedilen
işlerin %87'sine,
işlerin %87'sine,
03:16
have been eliminated
because we've made improvements
because we've made improvements
63
184920
2816
üretim süreçlerindeki yenilikler
03:19
in our own productivity
through automation.
through automation.
64
187760
2560
ve otomasyonun artması neden oluyor.
03:23
So that means that one out of 10
lost manufacturing jobs
lost manufacturing jobs
65
191720
4696
Yani, üretim sektöründeki işlerin
sadece 10'da 1'i,
sadece 10'da 1'i,
03:28
was due to offshoring.
66
196440
2280
denizaşırı üretim yüzünden kaybediliyor
03:31
Now, this is not just a US phenomenon.
67
199680
2416
ve bu sadece Amerika'ya özgü de değil.
03:34
No.
68
202120
1216
Hayır değil.
03:35
In fact, automation is spreading
to every production line
to every production line
69
203360
3336
Otomasyon bütün dünyada,
bütün ülkelerde ve
bütün ülkelerde ve
03:38
in every country around the world.
70
206720
1920
bütün üretim hatlarında artıyor.
03:41
But look, I get it:
71
209720
1616
Bakın, şunu anlıyorum;
03:43
if you just lost your job
72
211360
1496
İşini kaybettiğinde,
03:44
and then you read in the newspaper
73
212880
1656
gazetede senin eski şirketin
03:46
that your old company
just struck up a deal with China,
just struck up a deal with China,
74
214560
2616
Çin'de bir anlaşma yaptığını okuyunca
03:49
it's easy to think you were just replaced
75
217200
2456
senin işini bir başkasının aldığını
03:51
in a one-for-one deal.
76
219680
1200
düşünmen doğal.
03:54
When I hear stories like this,
I think that what people picture
I think that what people picture
77
222080
2976
Böyle öyküler duyduğumda,
insanlar acaba ticaretin sadece
insanlar acaba ticaretin sadece
03:57
is that trade happens
between only two countries.
between only two countries.
78
225080
3280
iki ülke arasında yapıldığını mı
sanıyorlar diye düşünürüm.
sanıyorlar diye düşünürüm.
04:01
Manufacturers in one country
79
229120
2416
Sanki bir ülkede üreticiler üretiyor
04:03
produce products and they export them
80
231560
1936
ve bir başka ülkedeki tüketicilere
bu ürünleri ihraç ediyor gibi.
bu ürünleri ihraç ediyor gibi.
04:05
to consumers in other countries,
81
233520
2640
04:09
and it feels like
the manufacturing countries win
the manufacturing countries win
82
237000
3016
Bu sanki, üreten ülke kazanıyor,
04:12
and the importing countries lose.
83
240040
2560
ithal eden kaybediyor gibi gelebilir.
04:15
Well, reality's a little bit different.
84
243520
2520
Gerçek bundan biraz farklı.
İşim tedarik zinciri uzmanlığı,
04:19
I'm a supply chain professional,
85
247400
1576
04:21
and I live and work in Mexico.
86
249000
1760
Meksika'da yaşıyor ve çalışıyorum.
04:24
And I work in the middle
87
252520
1256
Kullandığımız ürünleri
04:25
of a highly connected network
of manufacturers
of manufacturers
88
253800
3176
üretmek için dünyanın
çeşitli yerlerinden
çeşitli yerlerinden
04:29
all collaborating from around the world
89
257000
2136
işbirliği içerisinde çalışan
04:31
to produce many
of the products we use today.
of the products we use today.
90
259160
2400
sıkı bir üreticiler ağının
ortasında çalışıyorum.
ortasında çalışıyorum.
04:34
What I see
91
262600
1216
Meksika'daki
04:35
from my front-row seat in Mexico City
92
263840
2576
ön sıralardaki pozisyonumdan
04:38
actually looks more like this.
93
266440
2320
görünen manzara daha çok şöyle.
04:41
And this is a more accurate depiction
of what trade really looks like.
of what trade really looks like.
94
269680
4080
Bu tanım ticaretin neye benzediğini
çok daha net anlatıyor.
çok daha net anlatıyor.
04:46
I've had the pleasure of being able to see
95
274616
2000
Golf sopasından,
diz üstü bilgisayara,
diz üstü bilgisayara,
04:48
how many different products
are manufactured,
are manufactured,
96
276640
2496
internet sunucusundan otomobile,
04:51
from golf clubs to laptop computers
97
279160
2816
hatta uçağa kadar, çeşitli ürünlerin
04:54
to internet servers, automobiles
98
282000
2576
üretildiğini görebilmekten
04:56
and even airplanes.
99
284600
1200
memnuniyet duyuyorum.
04:58
And believe me, none of it
happens in a straight line.
happens in a straight line.
100
286520
2760
İnanın bana, bunların hiçbiri
tek bir hatta üretilmiyor.
tek bir hatta üretilmiyor.
05:02
Let me give you an example.
101
290440
1286
Bir örnek vereyim.
05:05
A few months ago, I was touring
the manufacturing plant
the manufacturing plant
102
293520
4256
Birkaç ay önce, Querétaro, Meksika'da,
05:09
of a multinational aerospace company
103
297800
2976
bir uluslararası
havacılık şirketinin
havacılık şirketinin
05:12
in Querétaro, Mexico,
104
300800
1280
üretim tesisini geziyordum.
05:14
and the VP of logistics points out
a completed tail assembly.
a completed tail assembly.
105
302920
3560
Lojistik Müdür Yardımcısı
tamamlanmış bir kuyruğu işaret etti.
tamamlanmış bir kuyruğu işaret etti.
05:19
It turns out the tail assemblies
are assembled from panels
are assembled from panels
106
307440
4376
Aslında bu üretim hattı,
Fransa'da üretilen panellerin
Fransa'da üretilen panellerin
05:23
that are manufactured in France,
107
311840
2496
ABD'de üretilen ve ithal edilen
05:26
and they're assembled in Mexico
108
314360
2216
parçalarla birleştirildiği
05:28
using components imported from the US.
109
316600
2920
bir üretim hattıydı.
05:32
When those tail assemblies are done,
110
320040
2016
Bu kuyruk, montaj tamamlandığında
05:34
they're exported via truck to Canada
111
322080
2456
tırlarla Kanada'ya,
05:36
to their primary assembly plant
112
324560
2176
birincil montaj tesislerine;
05:38
where they come together
113
326760
1256
kanatlar, koltuklar,
05:40
with thousands of other parts,
114
328040
2416
pencere güneşlikleri gibi
05:42
like the wings and the seats
115
330480
2376
diğer binlerce parça gibi
05:44
and the little shades
over the little windows,
over the little windows,
116
332880
2896
yeni bir uçak oluşturmak üzere
05:47
all coming in to become
a part of a new airplane.
a part of a new airplane.
117
335800
2400
ihraç ediliyordu.
05:51
Think about it.
118
339480
1200
Düşünün,
05:53
These new airplanes,
119
341320
1456
yeni uçakların pasaportlarında,
ilk uçuşlarından önce bile,
ilk uçuşlarından önce bile,
05:54
before they even take their first flight,
120
342800
2576
05:57
they have more stamps in their passports
121
345400
2456
Angelina Jolie'ninkinden
daha fazla damga var.
daha fazla damga var.
05:59
than Angelina Jolie.
122
347880
1240
06:02
Now, this approach to processing
goes on all around the world
goes on all around the world
123
350760
3496
Artık imalat konusundaki bu yaklaşım
06:06
to manufacture many of the products
124
354280
2496
cilt kremlerinden, uçağa kadar
06:08
we use every day,
125
356800
2536
her gün kullandığımız tüm ürünlerde
06:11
from skin cream to airplanes.
126
359360
2320
ve bütün dünyada geçerli.
06:14
When you go home tonight,
take a look in your house.
take a look in your house.
127
362520
2440
Bu akşam eve döndüğünüzde
etrafa bir bakın.
etrafa bir bakın.
06:17
You might be surprised to find
a label that looks like this one:
a label that looks like this one:
128
365680
3200
Şöyle bir etiket görürseniz
şaşırmayın:
şaşırmayın:
06:22
"Manufactured in the USA
from US and foreign parts."
from US and foreign parts."
129
370080
4200
"Amerikan malı ve ithal
parçalarla ABD'de üretilmiştir."
parçalarla ABD'de üretilmiştir."
06:27
Economist Michael Porter
130
375160
2176
Ekonomist Micael Porter,
06:29
described what's going on here best.
131
377360
1960
olanları çok güzel açıklıyor.
06:31
Many decades ago, he said
that it's most beneficial for a country
that it's most beneficial for a country
132
379840
4736
"Onlarca yıl önce,
bir ülke için en kârlı olan şey
bir ülke için en kârlı olan şey
06:36
to focus on producing the products
it can produce most efficiently
it can produce most efficiently
133
384600
4376
en verimli üretebildiği
ürünü üretmek ve bütün diğer
ürünü üretmek ve bütün diğer
06:41
and trading for the rest.
134
389000
1760
ürünlerle bunu değiş tokuş etmekti."
06:44
So what he's talking about here
is shared production,
is shared production,
135
392000
2760
Burada üretim paylaşımından bahsediyor
06:47
and efficiency is the name of the game.
136
395520
1880
ve en önemli şey verimlilik.
06:50
You've probably seen an example of this
137
398720
2536
Bunun bir örneğini evde veya
06:53
at home or at work.
138
401280
1360
işte görmüşsünüzdür.
06:55
Let's take a look at an example.
139
403800
1736
Bir örnek olarak,
06:57
Think about how your house was built
140
405560
2120
evinizin nasıl yapıldığını
veya mutfağınızın
veya mutfağınızın
07:00
or your kitchen renovated.
141
408520
1400
tadilatını düşünün.
07:02
Typically, there's a general contractor
142
410600
2456
Genellikle diğer tüm yüklenicilerin
07:05
who is responsible
for coordinating the efforts
for coordinating the efforts
143
413080
2216
işlerini koordine eden tek bir
07:07
of all the different contractors:
144
415320
1616
yüklenici (müteahhit) vardır.
07:08
an architect to draw the plans,
145
416960
1640
Mimar planı çizer,
07:11
an earth-moving company
to dig the foundation,
to dig the foundation,
146
419480
2936
hafriyat şirketi temeli kazar,
07:14
a plumber, a carpenter and so on.
147
422440
1880
tesisatçı, marangoz ve benzeri.
07:17
So why doesn't the general contractor
148
425000
1856
Neden genel yüklenici
07:18
pick just one company
149
426880
2616
tüm işler için tek bir
07:21
to do all the work,
150
429520
1216
şirket seçmiyor,
07:22
like, say, the architect?
151
430760
1200
mesela mimarı?
07:24
Because this is silly.
152
432600
1200
Çünkü bu saçma.
07:26
The general contractor selects experts
153
434760
2296
Genel yüklenici, uzmanları seçer
07:29
because it takes years
154
437080
1736
çünkü ev inşa etmek,
mutfak yenilemek için gereken
mutfak yenilemek için gereken
07:30
to learn and master
155
438840
1736
07:32
how to do each of the tasks it takes
to build a house or renovate a kitchen,
to build a house or renovate a kitchen,
156
440600
3776
ustalığı kazanmak yıllar alır,
07:36
some of them requiring special training.
157
444400
2280
bazen de özel eğitim gerektirir.
07:40
Think about it:
158
448040
1216
Şöyle düşünün:
07:41
Would you want your architect
to install your toilet?
to install your toilet?
159
449280
3440
Tuvaletinizi bir mimarın
monte etmesini ister miydiniz?
monte etmesini ister miydiniz?
07:45
Of course not.
160
453320
1416
Tabi ki hayır.
07:46
So let's apply this process
to the corporate world.
to the corporate world.
161
454760
2840
Öyleyse aynı süreci birleşik
dünyaya uyarlayın.
dünyaya uyarlayın.
07:50
Companies today focus on manufacturing
162
458200
2576
Şirketler bugün en iyi ve en verimli
07:52
what they produce best
and most efficiently,
and most efficiently,
163
460800
3336
ürettikleri ürüne odaklanıyorlar
07:56
and they trade for everything else.
164
464160
1840
ve geri kalanlarla onu
değiş tokuş ediyorlar.
değiş tokuş ediyorlar.
07:58
So this means they rely
165
466680
2696
Dolayısıyla; üretmek için küresel ve
08:01
on a global, interconnected,
interdependent network of manufacturers
interdependent network of manufacturers
166
469400
4976
birbirlerine bağlı ve bağımlı bir
üretici ağına güveniyorlar.
üretici ağına güveniyorlar.
08:06
to produce these products.
167
474400
1256
08:07
In fact, that network is so interconnected
168
475680
2056
Aslında bu ağ birbirine
o kadar bağlı ki
o kadar bağlı ki
08:09
it's almost impossible
169
477760
1240
bu ağı parçalarına ayırmak
08:12
to dismantle and produce
products in just one country.
products in just one country.
170
480080
3360
ve ürünleri tek bir ülkede
üretmek neredeyse olanaksız.
üretmek neredeyse olanaksız.
08:16
Let's take a look
at the interconnected web
at the interconnected web
171
484120
2296
Az önce bahsettiğimiz
08:18
we saw a few moments ago,
172
486440
1656
birbirine bağlı ağa bir bakalım.
08:20
and let's focus on just one strand
173
488120
2296
Ağın, Amerika ve Meksika arasındaki
08:22
between the US and Mexico.
174
490440
2080
bölümünü mercek altına alalım.
Wilson Enstitüsü, müşterek üretimin
ABD ve Meksika arasındaki
ABD ve Meksika arasındaki
08:26
The Wilson Institute says
that shared production represents
that shared production represents
175
494640
2816
08:29
40 percent of the half a trillion dollars
in trade between the US and Mexico.
in trade between the US and Mexico.
176
497480
5080
yarım trilyonluk ticaretin
40%'ını oluşturduğunu söylüyor.
40%'ını oluşturduğunu söylüyor.
08:35
That's about 200 billion dollars,
177
503080
2656
Bu yaklaşık 200 milyar dolar eder.
08:37
or the same as the GDP for Portugal.
178
505760
2960
Portekiz'in GSMH'i kadar.
08:41
So let's just imagine
179
509720
2536
ABD'nin Meksika'dan gelen mallara
08:44
that the US decides to impose
180
512280
3096
20% gümrük vergisi koyduğunu
farz edelim.
farz edelim.
08:47
a 20 percent border tax
on all imports from Mexico.
on all imports from Mexico.
181
515400
3720
08:51
OK, fine.
182
519840
1216
Peki, güzel.
08:53
But do you think Mexico is just
going to stand by and let that happen?
going to stand by and let that happen?
183
521080
4360
Meksika'nın eli kolu bağlı
bekleyeceğini mi sanıyorsunuz?
bekleyeceğini mi sanıyorsunuz?
08:58
No. No way.
184
526120
1696
Kesinlikle hayır.
08:59
So in retaliation,
they impose a similar tax
they impose a similar tax
185
527840
3056
Misilleme olarak, benzer vergileri
09:02
on all goods being imported from the US,
186
530920
2840
ABD'den ithal edilen ürünlere koyar.
09:06
and a little game of tit-for-tat ensues,
187
534640
2240
Bu dişe diş oyununda, gümrüklerden
09:10
and 20 percent -- just imagine
that 20 percent duties
that 20 percent duties
188
538200
3456
girip çıkan her ürün ve ürün parçasına
09:13
are added to every good,
product, product component
product, product component
189
541680
3496
20% vergi eklendiğini varsayarsak,
09:17
crossing back and forth across the border,
190
545200
2696
09:19
and you could be looking at more
than a 40 percent increase in duties,
than a 40 percent increase in duties,
191
547920
3336
40% vergi artışıyla karşılaşabiliriz,
09:23
or 80 billion dollars.
192
551280
1760
yani 80 milyar dolar artı vergiyle.
09:25
Now, don't kid yourself,
193
553800
1776
Kendimizi kandırmayalım,
09:27
these costs are going to be passed along
194
555600
2296
bu maliyetler size ve bana yansıtılır.
09:29
to you and to me.
195
557920
2240
09:33
Now, let's think about what impact
that might have on some of the products,
that might have on some of the products,
196
561960
5256
Her gün aldığımız ürünlerin fiyatlarına
09:39
or the prices of the products,
that we buy every day.
that we buy every day.
197
567240
2720
nasıl bir etki yapacağını düşünün.
09:42
So if a 30 percent increase in duties
were actually passed along,
were actually passed along,
198
570600
4416
Gümrük vergisinde 30% artış
kabul edilseydi
kabul edilseydi
09:47
we would be looking at some
pretty important increases in prices.
pretty important increases in prices.
199
575040
3640
bugün fiyatlarda oldukça önemli
bir artışla karşılacaktık.
bir artışla karşılacaktık.
09:51
A Lincoln MKZ would go
from 37,000 dollars to 48,000.
from 37,000 dollars to 48,000.
200
579640
3800
Lincoln MKZ, 37000 dolardan
48000'e çıkacaktı.
48000'e çıkacaktı.
09:56
And the price of a Sharp 60-inch HDTV
201
584760
3360
Sharp 60 inç HDTV, 898 dolardan
10:00
would go from 898 dollars
to 1,167 dollars.
to 1,167 dollars.
202
588800
5216
1167 dolara çıkacaktı.
10:06
And the price of a 16-ounce jar
of CVS skin moisturizer
of CVS skin moisturizer
203
594040
4136
16 onsluk CVS nemlendirici,
10:10
would go from 13 dollars to 17 dollars.
204
598200
3440
13'ten 17 dolara çıkardı.
10:14
Now, remember, this is only looking
at one strand of the production chain
at one strand of the production chain
205
602240
5376
Unutmayın, üretim zincirinin
tek bir parçasına,
tek bir parçasına,
10:19
between the US and Mexico,
206
607640
1376
ABD ve Meksika'ya bakıyoruz.
10:21
so multiply this out
across all of the strands.
across all of the strands.
207
609040
2800
Bunu tüm parçalarla çarpın,
10:24
The impact could be considerable.
208
612600
1656
etkisi muazzam olurdu.
10:26
Now, just think about this:
209
614280
2656
Şunu düşünün:
10:28
even if we were able
to dismantle this network
to dismantle this network
210
616960
3240
Bu ağı dağıtabilsek ve ürünler
10:33
and produce products in just one country,
211
621480
3216
tek bir ülkede üretilse, bu arada
10:36
which by the way is easier said than done,
212
624720
2496
söylemek yapmaktan daha kolay,
10:39
we would still only
be saving or protecting
be saving or protecting
213
627240
3416
işlerimizin yine de
sadece 10%'unu koruyabilirdik.
sadece 10%'unu koruyabilirdik.
10:42
one out of 10 lost manufacturing jobs.
214
630680
2896
10:45
That's right, because remember,
215
633600
2040
Bu doğru, çünkü unutmayın;
10:49
most of those jobs, 87 percent,
216
637400
2656
işlerin çoğu, 87%'si
10:52
were lost due to improvements
in our own productivity.
in our own productivity.
217
640080
2680
üretimdeki gelişmelerden dolayı yok oldu.
10:55
And unfortunately,
those jobs, they're gone for good.
those jobs, they're gone for good.
218
643520
3160
Ve ne yazık ki bu işler
temelli yok oldu.
temelli yok oldu.
11:00
So the real question is,
219
648160
1560
Gerçek soru şudur:
11:02
does it make sense for us
to drive up prices
to drive up prices
220
650520
2336
Birkaç yıl içerisinde kaybolacak işleri
11:04
to the point where many of us can't afford
the basic goods we use every day
the basic goods we use every day
221
652880
5520
koruma adına, her gün
kullandığımız ürünlerin
kullandığımız ürünlerin
fiyatlarını karşılayamayacağımız noktaya
11:11
for the purpose of saving a job
222
659280
2216
11:13
that might be eliminated
in a couple of years anyway?
in a couple of years anyway?
223
661520
2480
getirmek mantıklı mı?
11:18
The reality is that shared production
224
666040
2016
Müşterek üretim, yüksek kalite ürünleri,
11:20
allows us to manufacture
higher quality products
higher quality products
225
668080
3656
düşük maliyetle üretmemizi
mümkün kılıyor.
11:23
at lower costs.
226
671760
1216
11:25
It's that simple.
227
673000
1200
Bu kadar basit.
11:26
It allows us to get more
228
674960
1856
Bu bizim kısıtlı kaynaklar ve
11:28
out of the limited resources
and expertise we have
and expertise we have
229
676840
2416
uzmanlığımızı daha
iyi kullanmamızı
iyi kullanmamızı
11:31
and at the same time
benefit from lower prices.
benefit from lower prices.
230
679280
3200
ve aynı zamanda
daha düşük fiyatlı ürünler sağlıyor.
daha düşük fiyatlı ürünler sağlıyor.
11:35
It's really important to remember
231
683560
2056
Müşterek üretimin verimli olmasının
11:37
that for shared production
to be effective,
to be effective,
232
685640
2816
hammade, parça ve nihai ürünün
11:40
it relies on efficient cross-border
movement of raw materials,
movement of raw materials,
233
688480
5416
sınırlardan hızlı ve etkin bir biçimde
11:45
components and finished products.
234
693920
1960
geçmesine bağlı olduğunu unutmayalım.
11:48
So remember this:
235
696960
1200
Biri sizi, korumacı politikanın
11:51
the next time you're hearing somebody
try to sell you on the idea
try to sell you on the idea
236
699120
4056
iyi bir fikir olduğuna
ikna etmeye çalıştığında,
ikna etmeye çalıştığında,
11:55
that protectionism is a good deal,
237
703200
2320
bunu hatırlayın.
11:58
it's just not.
238
706440
1576
iyi değildir.
12:00
Thank you.
239
708040
1216
Teşekkürler.
12:01
(Applause)
240
709280
2760
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Augie Picado - Border specialistAugie Picado is the country manager for UPS Mexico.
Why you should listen
By leading strategy and operations for UPS across Mexico, Augie Picado has developed a nuanced familiarity with the day to day of cross-border trade. Prior to this position, Picado led various aspects of UPS's marketing strategy. Recent positions include vice president of marketing for the Americas region and the senior director of marketing development in Atlanta. He began his career with the company in 1985 as a loader in New Jersey.
Picado earned his BA from Montclair State University and his MBA from Fairleigh Dickinson University, both in New Jersey. He also earned a masters certificate in project management from George Washington University in Washington, D.C.
Augie Picado | Speaker | TED.com