ABOUT THE SPEAKER
Shad Begum - Women's rights activist
Shad Begum is a women's rights activist working for the economic and political empowerment of women and youth in Khyber Pakhtunkhwa, a province in the northwest of Pakistan.

Why you should listen

Deeply influenced by the social inequalities around her and inspired by her father's social work in her early years, Shad Begum has become a nationally and internationally known figure because of her determined struggle to improve the conditions of the marginalized segments, especially women, of her community in the northwest of Pakistan -- a deeply religious and conservative area where Taliban publicly execute men and women for nonconformity to their version of Islam. Begum is the founder and executive director of the nonprofit Association for Behaviour & Knowledge Transformation (ABKT), an organization working toward the economic and political empowerment of communities in underserved areas of Pakistan. Her organization was uprooted during the Taliban takeover in Swat due to massive displacement of people in 2009-2010. Against enormous odds, her resilience kept ABKT alive.

Begum previously worked with the UN Human Settlements Program as a consultant for the Building Gender Ladder Project as well as with UNDP's Women Political Participation Program. To encourage women at the grassroots level, she contested local elections in 2001 as an independent candidate and served as councilor for five years in Dir Lower. Begum is an Ashoka fellow, a Reagan-Fascell Democracy Fellow at National Endowment for Democracy and an Acumen Fellow. She won the US Department of State's International Woman of Courage Award in 2012.

More profile about the speaker
Shad Begum | Speaker | TED.com
TEDWomen 2018

Shad Begum: How women in Pakistan are creating political change

Shad Begum: Pakistan'daki kadınlar nasıl siyasi değişim yaratıyor

Filmed:
1,527,555 views

Aktivist Shad Begum hayatını kadınların kendi tam potansiyellerinde yaşayabilmeleri için onları güçlendirmeye harcadı. Bu kişisel konuşmada çok dindar ve mutaassıp bir toplum olan kuzeybatı Pakistan'da kadınların hayatını geliştirmek için verdiği mücadeleyi paylaşıyor ve tüm dünyadaki kadınlara kendi siyasi seslerini bulmaya çağırıyor. "Başkalarının gelip bize yardım etmesini beklememeli ve kendi haklarımız için ayağa kalkmalıyız" diyor Begum.
- Women's rights activist
Shad Begum is a women's rights activist working for the economic and political empowerment of women and youth in Khyber Pakhtunkhwa, a province in the northwest of Pakistan. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
I'm here to tell you
0
1125
2018
Burada olmamın nedeni size
00:15
how changedeğişiklik is happeningolay
at a localyerel levelseviye in PakistanPakistan,
1
3167
3851
kadınlar yerel politikada yer bulduğunda
00:19
because womenkadınlar are findingbulgu theironların placeyer
in the politicalsiyasi processsüreç.
2
7042
3750
Pakistan'da olan değişimleri anlatmak.
00:24
I want to take you all on a journeyseyahat
to the placeyer I was raisedkalkık,
3
12000
5393
Hepinizi büyüdüğüm yer olan
00:29
northwestKuzey Batı PakistanPakistan, calleddenilen DirDir.
4
17417
3309
Pakistan'ın kuzeybatısındaki Dir'de
bir yolculuğa çıkarıcağım.
00:32
DirDir was foundedkurulmuş in the 17thinci centuryyüzyıl.
5
20750
3684
Dir 17. yüzyılda kuruldu.
00:36
It was a princelyPrincely statebelirtmek, bildirmek
untila kadar its mergerbirleşme with PakistanPakistan in 1969.
6
24458
5268
1969'da Pakistan'a katılmasından önce
bir prenslikti.
00:41
Our princeprens, NawabNawab ShahŞah JahanCihan,
reservedsaklıdır the right to weargiyinmek whitebeyaz,
7
29750
5601
Sadece prens Nawab Shah Jahan
şerefin rengi olan
00:47
the colorrenk of honorOnur, but only for himselfkendisi.
8
35375
2708
beyaz giyme hakkına sahipti.
00:51
He didn't believe in educatingyetiştirmek his people.
9
39250
2875
Halkını eğitmeye inanmazdı.
00:55
And at the time of my birthdoğum in 1979,
10
43333
3310
Benim doğduğum yıl olan 1979'da
00:58
only fivebeş percentyüzde of boysçocuklar
and one percentyüzde of girlskızlar
11
46667
4017
erkeklerin yüzde beşi,
kızların da yüzde biri
01:02
receivedAlınan any schoolingeğitim at all.
12
50708
1917
okul eğitimi alabiliyordu.
01:06
I was one amongarasında that one percentyüzde.
13
54208
2209
Ben o yüzde birin içindeydim.
01:12
GrowingBüyüyen up, I was very closekapat to my fatherbaba.
14
60625
3625
Büyürken babamla çok yakındık.
01:17
He is a pharmacyeczane doctordoktor,
and he sentgönderilen me to schoolokul.
15
65542
3791
Babam bir doktordu
ve beni okula gönderdi.
01:22
EveryHer day, I would go to his clinicklinik
when my lessonsdersler finishedbitmiş.
16
70625
3417
Her gün derslerim bitince
onun kliniğine giderdim.
01:27
He's a wonderfulolağanüstü man
and a well-respectedsaygın communitytoplum leaderlider.
17
75375
3417
Harika bir adam
ve saygın bir topluluk lideriydi.
01:32
He was leadingönemli a welfarerefah organizationorganizasyon,
18
80917
3101
Bir yardım organizasyonunu yönetiyordu
ve ben de onunla birlikte
01:36
and I would go with him
to the socialsosyal and politicalsiyasi gatheringstoplantılar
19
84042
3309

politik ve sosyal toplantılara katılır,
ahalinin sosyal ve ekonomik
01:39
to listen and talk to the localyerel menerkekler
about our socialsosyal and economicekonomik problemssorunlar.
20
87375
4250

problemler hakkındaki
konuşmalarını dinlerdim.
01:44
HoweverAncak, when I was 16,
21
92667
3892
Ama 16 yaşına gelince
01:48
my fatherbaba askeddiye sordu me to stop cominggelecek with him
to the publichalka açık gatheringstoplantılar.
22
96583
4125
babam toplantılara katılmamı istemedi.
01:54
Now, I was a younggenç womankadın,
and my placeyer was in the home.
23
102042
3375
Artık genç bir kadın olmuştum,
yerim de evdi.
01:58
I was very upsetüzgün.
24
106792
1333
Çok üzüldüm.
02:01
But mostçoğu of my familyaile membersüyeler,
they were happymutlu with this decisionkarar.
25
109125
3208
Ancak diğer aile üyeleri de
babamın bu kararından mutluydu.
02:05
It was very difficultzor for me
26
113833
1976
Evde oturup dahil olamamak
02:07
to sitoturmak back in the home
and not be involvedilgili.
27
115833
2750
benim için çok zordu.
02:13
It tookaldı two yearsyıl
28
121750
2476
Babamın beni
problemlerimizi paylaşıp
02:16
that finallyen sonunda my familyaile agreedkabul
that my fatherbaba could reconnectyeniden me
29
124250
3726
birlikte çözüm aramak için
kadın ve genç kızlarla buluşturmasını
02:20
with womenkadınlar and girlskızlar,
30
128000
1934
02:21
so they could sharepay theironların problemssorunlar
and togetherbirlikte we could resolveçözmek them.
31
129958
3375
ailemin kabul etmesi iki yılımı aldı.
02:27
So, with his blessingsBereket,
32
135583
2018
Babamın onayıyla
02:29
I startedbaşladı to reconnectyeniden
with womenkadınlar and girlskızlar
33
137625
3601
birlikte problemlerimizi çözebilmek için
02:33
so we could resolveçözmek
theironların problemssorunlar togetherbirlikte.
34
141250
2417
kadınlarla buluşmaya başladım.
02:37
When womenkadınlar showgöstermek up,
35
145625
1976
Kadınlar geldiklerinde
02:39
they bringgetirmek theironların realitiesgerçekler
and viewsgörünümler with them.
36
147625
4458
yanlarında kendi gerçekliklerini
ve görüşlerini de getirdiler.
02:45
And yethenüz, I have foundbulunan all too oftensık sık,
37
153750
3309
Kadınların sıklıkla
02:49
womenkadınlar underestimateAzımsamak theironların ownkendi strengthkuvvet,
38
157083
2810
kendi güçlerini, potansiyellerini
02:51
theironların potentialpotansiyel and theironların self-respectKendine saygı.
39
159917
2583
ve öz saygılarını küçümsediklerini
görmüştüm.
02:56
HoweverAncak, while connectingbağlantı
with these womenkadınlar and girlskızlar,
40
164125
3250
Ama bu kadınlarla bir araya gelince
şunu net bir şekilde anladım ki;
03:00
it becameoldu very clearaçık to me
41
168833
1976
onlar ve ailelerine daha iyi bir hayat
03:02
that if there was to be any hopeumut
to createyaratmak a better life
42
170833
4976
sunabilmek için bir umut varsa
03:07
for these womenkadınlar and girlskızlar
and theironların familiesaileleri,
43
175833
2726
bu ancak başkalarının
03:10
we mustşart standdurmak up for our ownkendi rightshaklar --
44
178583
2560
gelip yardım etmesini bekleyerek değil
03:13
and not wait for someonebirisi elsebaşka
to come and help us.
45
181167
2500
kendi haklarımızı savunarak olabilirdi.
03:18
So I tookaldı a hugeKocaman leapsıçrama of faithinanç
46
186208
3810
Ben de büyük bir inanç sıçraması yapıp
03:22
and foundedkurulmuş my ownkendi organizationorganizasyon in '94
47
190042
4059
kadınları kalkındırmak için
03:26
to createyaratmak our very ownkendi platformplatform
for womenkadınlar empowermentgüçlenme.
48
194125
4708
1994'de kendi organizasyonumu kurdum.
03:31
I engagednişanlı manyçok womenkadınlar and girlskızlar
to work with me.
49
199875
2833
Benimle çalışacak birçok kadın buldum.
03:35
It was hardzor.
50
203625
1250
Bu çok zordu.
03:37
ManyBirçok of the womenkadınlar workingçalışma with me
had to leaveayrılmak oncebir Zamanlar they got marriedevli,
51
205875
3851
Bir çok kadın evlendiklerinde
işi bırakmak zorunda kaldılar
03:41
because theironların husbandsKocalar
wouldn'tolmaz let them work.
52
209750
2417
çünkü kocaları izin vermiyordu.
03:45
One colleagueçalışma arkadaşı of mineMayın
was givenverilmiş away by her familyaile
53
213583
3935
Bir iş arkadaşım
kendi ailesi tarafından
03:49
to make amendsAmends for a crimesuç
her brothererkek kardeş had committedtaahhüt.
54
217542
3583
erkek kardeşinin işlediği bir suça
bedel olarak gelin verildi.
03:55
I couldn'tcould help her.
55
223333
1893
Ona yardım edemedim.
03:57
And I feltkeçe so helplessçaresiz at that time.
56
225250
3083
O zaman kendimi çok çaresiz hissettim.
04:02
But it madeyapılmış me more determinedbelirlenen
to continuedevam et my strugglemücadele.
57
230208
4625
Ama bu benim mücadelemde
daha kararlı olmamı sağladı.
04:08
I saw manyçok practicesuygulamaları like these,
58
236500
3059
Bunun gibi birçok olayda
04:11
where these womenkadınlar sufferedacı silentlysessizce,
bearingyatak this brutalityvahşeti.
59
239583
4209
kadınlar sessizce bu zulümlere
katlandıklarını gördüm.
04:16
But when I see a womankadın
60
244917
1892
Ne zaman pes etmek yerine
04:18
strugglingmücadele to changedeğişiklik her situationdurum
insteadyerine of givingvererek up,
61
246833
4560
durumunu değiştirmeye çalışan
04:23
it motivatesmotive eder me.
62
251417
1250
bir kadın görsem motive olurum.
04:26
So I ranran for a publichalka açık officeofis
63
254083
4143
2001'de yerel seçimlerde
04:30
as an independentbağımsız candidateaday in LowerDaha düşük DirDir
64
258250
3059
Aşağı Dir'den
bağımsız aday olarak
04:33
in the localyerel electionsseçimleri in 2001.
65
261333
2250
belediye meclis seçimlerine katıldım.
04:37
DespiteRağmen all the challengeszorluklar and hurdlesEngelli
I facedyüzlü throughoutboyunca this processsüreç, I wonwon.
66
265542
5291
Bütün güçlüklere ve engellemelere
rağmen kazandım.
04:43
(ApplauseAlkış)
67
271333
6101
(Alkışlar)
04:49
And I servedhizmet in the publichalka açık
officeofis for sixaltı yearsyıl.
68
277458
3292
Belediye meclisinde
altı yıl hizmet verdim.
04:54
But unfortunatelyne yazık ki,
69
282375
1976
Ancak maalesef ki
04:56
we womenkadınlar, electedseçildi womenkadınlar,
70
284375
2226
kadınlar seçilmiş de olsalar
04:58
we were not allowedizin to sitoturmak in the councilkonsey
togetherbirlikte with all the membersüyeler
71
286625
3917
erkeklerle birlikte kurula katılmalarına
05:04
and to take partBölüm in the proceedingsişlemleri.
72
292792
1791
ve onlarla oturmalarına izin yoktu.
05:08
We had to sitoturmak in a separateayrı,
ladies-onlysadece bayanlar roomoda,
73
296083
3310
Ben de kadınlara özel odada
oturmak zorunda kalıyordum
05:11
not even awarefarkında what
was happeningolay in the councilkonsey.
74
299417
2333
ve kurulda olup bitenden
haberim bile olmuyordu.
05:16
MenErkekler told me
75
304958
2185
Erkekler bana,
05:19
that, "You womenkadınlar, electedseçildi womenkadınlar membersüyeler,
76
307167
4726
"Siz kadınlar, seçilmiş kadın üyeler
05:23
should buysatın almak sewingdikiş machinesmakineler for womenkadınlar."
77
311917
2291
kadınlar için dikiş makinası alın."
diyordu.
05:27
When I knewbiliyordum what they neededgerekli the mostçoğu
was accesserişim to cleantemiz drinkingiçme waterSu.
78
315292
4166
Bense en çok ihtiyaç olanın
temiz su erişimi olduğunu biliyordum.
05:33
So I did everything I could do
79
321208
2810
Ben de kadınların yüzleştikleri
gerçek zorluklara
05:36
to prioritizeöncelik the realgerçek challengeszorluklar
these womenkadınlar facedyüzlü.
80
324042
3791
dikkat çekmek için
elimden geleni yapıyordum.
05:41
I setset up fivebeş handel pumpspompalar
in the two driedkurutulmuş up wellsKuyu in my localityyerellik.
81
329667
5500
Kendi yöremde kurumuş olan
iki kuyu için beş el pompası kurdum.
05:48
Well, we got them workingçalışma again.
82
336167
2125
Kuyuları tekrar çalıştırdık.
05:53
Before long, we madeyapılmış waterSu accessibleulaşılabilir
for over 5,000 familiesaileleri.
83
341000
4708
Çok geçmeden kuyular
5.000 aileye su sağladı.
05:59
We provedkanıtlanmış that anything the menerkekler could do,
84
347500
3101
Erkeklerin yaptığı herhangi bir şeyi
06:02
so could we womenkadınlar.
85
350625
1250
kadınların da yapabileceğini
ispat etmiş olduk.
06:05
I builtinşa edilmiş alliancesittifaklar
with other electedseçildi womenkadınlar membersüyeler,
86
353958
3393
Diğer seçilmiş kadınlarla birlikte
ittifaklar oluşturdum
06:09
and last yearyıl,
87
357375
1476
ve geçen sene kadınlara
06:10
we womenkadınlar were allowedizin to sitoturmak togetherbirlikte
with all the membersüyeler in the councilkonsey.
88
358875
4726
kurulda bütün üyelerle birlikte
oturma izni verildi.
06:15
(ApplauseAlkış)
89
363625
6917
(Alkışlar)
06:23
And to take partBölüm in the legislationmevzuat
and planningplanlama and budgetingbütçeleme,
90
371542
6767
Mevzuat, planlama ve bütçelemede
06:30
in all the decisionskararlar.
91
378333
1375
tüm kararlarda kadınların
katılımı da sağlandı.
06:33
I saw there is strengthkuvvet in numberssayılar.
92
381083
2292
Birlikten kuvvet doğduğunu gördüm.
06:36
You know yourselveskendiniz.
93
384208
1810
Kendiniz de bilirsiniz.
Temsil eksikliği demek
06:38
LackEksikliği of representationtemsil
meansanlamına geliyor no one is fightingkavga for you.
94
386042
3583
kimsenin sizin için
mücadele etmemesi demek.
06:43
PakistanPakistan is --
95
391333
2268
Pakistan size
06:45
We're 8,000 milesmil away
from where I'm here with you todaybugün.
96
393625
4875
13.000 km uzakta.
06:52
But I hopeumut what I'm about to tell you
will resonateyankılamak with you,
97
400167
4125
Umarım ki size şimdi anlatacaklarım
aramızdaki yer ve kültür farklarını aşar
06:57
thoughgerçi we have this bigbüyük distancemesafe
in milesmil and in our cultureskültürler.
98
405917
4458
ve sizde yankı bulur.
07:04
When womenkadınlar showgöstermek up,
99
412167
1726
Kadınlar kendileriyle birlikte
07:05
they bringgetirmek the realitiesgerçekler and hopesumutlar
of halfyarım a populationnüfus with them.
100
413917
3958
nüfusun yarısının gerçekliklerini
ve umutlarını da getirir.
07:12
In 2007, we saw the riseyükselmek of the TalibanTaliban
101
420667
5642
2007'de Swat, Dir ve yakın yerleşimlerde
07:18
in SwatÖzel Tim, DirDir and nearbyyakında districtsİlçeler.
102
426333
3917
Taliban'ın yükselişini gördük.
07:23
It was horrifyingkorkunç.
103
431292
1625
Çok korkutucuydu.
07:25
The TalibanTaliban killedöldürdü innocentmasum people.
104
433917
4559
Taliban masum insanları öldürdü.
07:30
AlmostNeredeyse everyher day,
105
438500
1601
Neredeyse her gün
07:32
people collectedtoplanmış the deadölü bodiesbedenler
of theironların lovedsevilen onesolanlar from the streetssokaklar.
106
440125
3417
insanlar sevdiklerinin cesetlerini
yollardan topluyordu.
07:36
MostÇoğu of the socialsosyal and politicalsiyasi leadersliderler
107
444500
2518
Toplumlarının iyiliği için
çalışan ve mücadele eden
07:39
strugglingmücadele and workingçalışma
for the bettermentiyileştirilmesi of theironların communitiestopluluklar
108
447042
3226
sosyal ve politik liderlerin çoğu
07:42
were threatenedtehdit and targetedHedeflenen.
109
450292
1708
tehdit edildi ve hedef yapıldı.
07:46
Even I had to leaveayrılmak,
110
454375
2018
Ben bile çocuklarımı
akrabalarıma bırakıp
07:48
leavingayrılma my childrençocuklar
behindarkasında with my in-lawsKanunlar.
111
456417
2291
gitmek zorunda kaldım.
07:54
I closedkapalı my officeofis in DirDir
and relocatedtaşındı to PeshawarPeshawar,
112
462917
5101
Dir'deki ofisimi kapatıp
08:00
the capitalBaşkent of my provinceİl.
113
468042
1500
eyaletin başkenti Peshawar'a taşıdım.
08:03
I was in traumaTravma,
kepttuttu thinkingdüşünme what to do nextSonraki.
114
471083
3792
Travmadaydım, neler olacağını
merak ediyordum.
08:09
And mostçoğu of the familyaile membersüyeler and friendsarkadaşlar
115
477250
4268
Ailemden ve arkadaşlarımdan birçok kişi,
08:13
were suggestingdüşündüren, "ShadShad, stop workingçalışma.
116
481542
3642
"Shad, çalışmayı bırak.
08:17
The threattehdit is very seriousciddi."
117
485208
1875
Tehlike çok büyük." diyordu.
08:20
But I persistedkalıcı.
118
488500
1250
Ama ben ısrar ettim.
08:24
In 2009, we experienceddeneyimli a historictarihi influxakın
of internallyiçten displacedyerinden personskişiler,
119
492792
6892
2009'da Swat, Dir ve yakın çevresinden
08:31
from SwatÖzel Tim, DirDir and other nearbyyakında districtsİlçeler.
120
499708
2584
yerinden edilen insanların
tarihi göçü başladı.
08:35
I startedbaşladı visitingziyaret the campskampları
almostneredeyse everyher day,
121
503500
3833
Yerinden edilen insanlar
08:40
untila kadar the internallyiçten displacedyerinden personskişiler
122
508625
2226
kendi memleketlerine dönene kadar
08:42
startedbaşladı to go back
to theironların placeyer of originMenşei.
123
510875
2082
neredeyse her gün
kampları ziyaret ediyordum.
08:45
I establishedkurulmuş fourdört mother-childAnne-Çocuk
healthsağlık carebakım unitsbirimler,
124
513875
3500
10.000'in üzerinde kadın ve çocuk için
08:50
especiallyözellikle to take carebakım of
over 10,000 womenkadınlar and childrençocuklar
125
518582
3976
kampların yakınında
08:54
nearbyyakında the campskampları.
126
522582
1460
dört ana çocuk sağlık birimi kurdum.
08:57
But you know, duringsırasında
all these visitsziyaret,
127
525250
4976
Bu ziyaretlerim sırasında
09:02
I observedgözlenen that there was very little
attentionDikkat towardskarşı women'sBayanlar needsihtiyaçlar.
128
530250
5083
kadınların ihtiyaçlarına
çok az ilgi gösterildiğini gözlemledim.
09:08
And I was looking for
what is the reasonneden behindarkasında it.
129
536583
2685
Bunun ardındaki nedeni sorguladım.
09:11
And I foundbulunan it was because
of the underrepresentationunderrepresentation of womenkadınlar
130
539292
5309
Ve fark ettim ki neden
09:16
in bothher ikisi de socialsosyal and politicalsiyasi platformsplatformlar,
in our societytoplum as a wholebütün.
131
544625
4083
kadınların sosyal politik ve toplumsal
olarak eksik temsil edilmesiydi.
09:21
And that was the time when I realizedgerçekleştirilen
132
549750
3268
O zaman fark ettim ki
09:25
that I need to narrowdar down my focusodak
133
553042
2726
ben politikada kadın liderliğini
09:27
on buildingbina and strengtheninggüçlendirilmesi
women'sBayanlar politicalsiyasi leadershipliderlik
134
555792
3208
güçlendirmeye odaklanmalıydım.
09:32
to increaseartırmak theironların
politicalsiyasi representationtemsil,
135
560458
2268
Bu sayede
kendi siyasi temsillerini arttırıp
09:34
so they would have theironların ownkendi
voiceses in theironların futuregelecek.
136
562750
2417
gelecekte kendi seslerini
duyurabilirlerdi.
09:38
So we startedbaşladı trainingEğitim around 300
potentialpotansiyel womenkadınlar and youthgençlik
137
566250
4559
Böylece 2015'deki yerel seçimler için
09:42
for the upcomingyaklaşan localyerel electionsseçimleri in 2015.
138
570833
3750
300 potansiyel genç kadını
yetiştirmeye başladım.
09:47
And you know what?
139
575750
1601
Ve biliyor musunuz?
09:49
FiftyElli percentyüzde of them wonwon.
140
577375
1750
Bunların yüzde ellisi kazandı.
09:51
(ApplauseAlkış)
141
579708
7226
(Alkışlar)
09:58
And they are now sittingoturma in the councilsKonseyleri,
142
586958
3060
Şu anda onlar kurula katılıyor,
10:02
takingalma partBölüm activelyaktif in the legislationmevzuat,
planningplanlama and budgetingbütçeleme.
143
590042
4000
yasama, planlama ve bütçede
aktif görev alıyor.
10:09
MostÇoğu of them are now investingyatırım theironların fundspara
144
597375
3476
Birçoğu kaynaklarını
kadın sağlığı, eğitimi,
10:12
on women'sBayanlar healthsağlık, educationEğitim,
skillbeceri developmentgelişme and safekasa drinkingiçme waterSu.
145
600875
4833
beceri gelişimi ve temiz su erişimi
için kullanıyor.
10:18
All these electedseçildi womenkadınlar now
146
606708
2143
Seçilen tüm kadınlar şimdi problemlerini
10:20
sharepay, discusstartışmak and resolveçözmek
theironların problemssorunlar togetherbirlikte.
147
608875
2750
paylaşıp, tartışıp beraber çözüm buluyor.
10:25
Let me tell you about two
of the womenkadınlar I have been workingçalışma with:
148
613333
3167
Size beraber çalıştığım
iki kadından söz edeceğim;
10:29
SairaSaira ShamsŞems.
149
617375
1851
Saira Shams.
10:31
You can see, this younggenç ladybayan, ageyaş 26,
150
619250
4351
Gördüğünüz gibi
26 yaşında genç bir kadın.
10:35
she ranran for a publichalka açık officeofis in 2015
in LowerDaha düşük DirDir, and she wonwon.
151
623625
5083
2015'de Aşağı Dir
meclis seçimlerini kazandı.
10:42
She completedtamamlanan two of the communitytoplum
infrastructurealtyapı schemesdüzenleri.
152
630417
3309
İki tane kamu altyapı planını tamamladı.
10:45
You know, womenkadınlar, communitytoplum
infrastructurealtyapı schemesdüzenleri ...
153
633750
3458
kadınlar ve kamu altyapı planları...
10:51
Some people think this is men'sErkeklerin job.
154
639250
2958
Bazıları bunun erkek işi
olduğunu düşünebilir.
10:55
But no, this is women'sBayanlar job,
too, we can do it.
155
643833
2792
Ama bu aynı zamanda kadınların da işi
ve biz bunu yapabiliriz.
10:59
And she alsoAyrıca fixedsabit two of the roadsyollar
leadingönemli towardskarşı girlskızlar schoolsokullar,
156
647833
5893
Kendisi aynı zamanda kız okullarına
giden iki yolu tamir ettirdi
11:05
knowingbilme that withoutolmadan accesserişim
to these schoolsokullar,
157
653750
2143
bu olmasa kızlar o okullara
ulaşamayacaklar
11:07
they are uselessyararsız to the girlskızlar of DirDir.
158
655917
1833
ve okullar faydasız hâle gelecekti.
11:11
And anotherbir diğeri younggenç womankadın is AsmaAsma GulGül.
159
659417
3434
Başka bir genç kadın da Asma Gul.
11:14
She is a very activeaktif memberüye
of the younggenç leadersliderler forumForum we establishedkurulmuş.
160
662875
4476
Kendisi kurduğumuz genç liderler
forumunda oldukça aktif.
11:19
She was unableaciz to runkoş
for the publichalka açık officeofis,
161
667375
2708
Kendisi meclise giremedi
11:23
so she has becomeolmak the first
femalekadın journalistgazeteci of our regionbölge.
162
671125
4792
ama bölgenin ilk kadın gazetecisi oldu.
11:29
She speakskonuşur and writesyazıyor for women'sBayanlar
and girls'kızlar issuessorunlar and theironların rightshaklar.
163
677292
5000
Kadın sorunları ve hakları
konusunda yazıyor.
11:35
SairaSaira and AsmaAsma,
they are the livingyaşam examplesörnekler
164
683417
3684
Saira ve Asma
11:39
of the importanceönem of inclusioniçerme
and representationtemsil.
165
687125
3583
katılım ve temsilin öneminin
yaşayan örnekleri.
11:44
Let me tell you this, too.
166
692958
2060
Size şunu da söyleyeyim.
11:47
In the 2013 generalgenel electionsseçimleri in PakistanPakistan
167
695042
2809
2013 Pakistan genel seçimlerinde
11:49
and the localyerel electionsseçimleri in 2015,
168
697875
3625
ve 2015 yerel seçimlerinde
11:54
there were lessaz than 100
womenkadınlar votersSeçmenler in DirDir.
169
702500
2750
Dir'de 100'den az kadın seçmen vardı.
11:58
But you know what?
170
706833
1268
Ama biliyor musunuz?
12:00
I'm proudgururlu to tell you that this yearyıl,
duringsırasında the generalgenel electionsseçimleri,
171
708125
4643
Söylemekten gurur duyuyorum
12:04
there were 93,000 womenkadınlar votersSeçmenler in DirDir.
172
712792
3309
bu sene genel seçimlerde Dir'de
93.000 kadın seçmen vardı.
12:08
(ApplauseAlkış)
173
716125
6042
(Alkışlar)
12:16
So our strugglemücadele is faruzak from over.
174
724042
2833
Mücadelemiz bitmiş değil tabii.
12:19
But this shiftvardiya is historictarihi.
175
727958
2185
Ama değişim tarihi.
12:22
And a signişaret that womenkadınlar are standingayakta up,
showinggösterme up and makingyapma it absolutelykesinlikle clearaçık
176
730167
6059
Bu, kadınların ayağa kalkıp,
kendilerini gösterip
12:28
that we all mustşart investyatırmak
in buildingbina women'sBayanlar leadershipliderlik.
177
736250
4875
kadın liderliği yaratmanın gerekliliğini
anladıklarının işareti.
12:37
In PakistanPakistan and here in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
178
745167
3851
Pakistan'da ve burada
Birleşik Devletler'de
12:41
and everywhereher yerde in the worldDünya,
179
749042
2434
ve dünyanın her yerinde bu;
12:43
this meansanlamına geliyor womenkadınlar in politicssiyaset,
womenkadınlar in business
180
751500
4393
iş hayatında, politikada önemli
kararlar verme gücünde
12:47
and womenkadınlar in positionspozisyonları of powergüç
makingyapma importantönemli decisionskararlar.
181
755917
4041
kadınlar olması demek.
12:54
It tookaldı me 23 yearsyıl to get here.
182
762833
3209
Bu benim 23 yılımı aldı.
13:00
But I don't want any girlkız or any womankadın
183
768000
2851
Ama ben hiçbir kadının
13:02
to take 23 yearsyıl of her life
to make herselfkendini heardduymuş.
184
770875
3708
duyulmak için 23 yıl
beklemesini istemiyorum.
13:08
I have had some darkkaranlık daysgünler.
185
776458
2459
Kötü günlerim oldu.
13:12
But I have spentharcanmış
everyher wakinguyanma momentan of my life
186
780917
3059
Hayatımın uyanık olan her anında
13:16
workingçalışma for the right of everyher womankadın
to livecanlı her fulltam potentialpotansiyel.
187
784000
3917
kadınların tam potansiyellerinde
yaşama hakkı için çalıştım.
13:21
ImagineHayal with me a worldDünya
188
789875
3434
Benim gibi binlerce kadının ayağa kalkıp
13:25
where thousandsbinlerce of us standdurmak up
189
793333
2542
diğer genç kadınları desteklediğini
13:29
and they supportdestek
other younggenç womenkadınlar togetherbirlikte,
190
797292
4142
ve birlikte hepimiz için
13:33
creatingoluşturma opportunitiesfırsatlar and choicesseçimler
that benefityarar all.
191
801458
4334
fırsatlar yaratıp lehimize
kararlar aldığını hayal edin.
13:39
And that, my friendsarkadaşlar,
can changedeğişiklik the worldDünya.
192
807750
3125
Ve bu, dostlarım, dünyayı değiştirebilir.
13:44
Thank you.
193
812000
1268
Teşekkür ederim.
13:45
(ApplauseAlkış)
194
813292
5833
(Alkışlar)

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Shad Begum - Women's rights activist
Shad Begum is a women's rights activist working for the economic and political empowerment of women and youth in Khyber Pakhtunkhwa, a province in the northwest of Pakistan.

Why you should listen

Deeply influenced by the social inequalities around her and inspired by her father's social work in her early years, Shad Begum has become a nationally and internationally known figure because of her determined struggle to improve the conditions of the marginalized segments, especially women, of her community in the northwest of Pakistan -- a deeply religious and conservative area where Taliban publicly execute men and women for nonconformity to their version of Islam. Begum is the founder and executive director of the nonprofit Association for Behaviour & Knowledge Transformation (ABKT), an organization working toward the economic and political empowerment of communities in underserved areas of Pakistan. Her organization was uprooted during the Taliban takeover in Swat due to massive displacement of people in 2009-2010. Against enormous odds, her resilience kept ABKT alive.

Begum previously worked with the UN Human Settlements Program as a consultant for the Building Gender Ladder Project as well as with UNDP's Women Political Participation Program. To encourage women at the grassroots level, she contested local elections in 2001 as an independent candidate and served as councilor for five years in Dir Lower. Begum is an Ashoka fellow, a Reagan-Fascell Democracy Fellow at National Endowment for Democracy and an Acumen Fellow. She won the US Department of State's International Woman of Courage Award in 2012.

More profile about the speaker
Shad Begum | Speaker | TED.com