ABOUT THE SPEAKER
Lindy Lou Isonhood - Wife, mother, grandmother, friend
Lindy Lou Isonhood served as Juror No. 2 on a capital murder trial in 1994 -- an experience that changed her life.

Why you should listen

As Lindy Lou Isonhood writes: "I was born in Yazoo City, Mississippi, in December 1951 and was raised by my grandmother, a widow with nine children. She was my salvation. From her nurturing I acquired my integrity, independence and strength. She impacted the lives of all around her. I was employed for over half my life: as a federal police officer in the 1970s, then I went on to be the first female letter carrier with the US Postal Service in Jackson for seven years, followed by 18 years in the MS Army National Guard. I ended my working career as an office manager after 13 years with an architectural firm.

"A strong Christian, I am married to a retired colonel who is a very staunch conservative, like me. I'm the mother of two children, a son and a daughter, and three grandchildren -- all girls! The hearts of my life! There is nothing extraordinary about me. I have never achieved fame or any outstanding records or recognition. Never received a college degree although I have many accumulated hours. But my life reached a turning point when I served as a juror in the sentencing phase of a capital murder trial in 1994. This experience changed me from the inside out."

More profile about the speaker
Lindy Lou Isonhood | Speaker | TED.com
TEDWomen 2018

Lindy Lou Isonhood: A juror's reflections on the death penalty

Lindy Lou Isonhood: Bir jüri üyesinin idam cezası üzerine düşünceleri

Filmed:
1,627,727 views

Lindy Lou Isonhood, idam cezasının hayatın bir gerçeği ve dile getirilmeyen kültürün bir parçası olduğu bir şehirde büyüdü. Fakat büyük bir cinayet davasında jüri üyeliği yaptıktan sonra -- ve suçlu adama ölüm cezası verme oylamasında "evet" oyu verdikten sonra -- içinde bir şeyler değişti. Bu merak uyandıran ve kişisel konuşmada Isanhood, davadan bugüne dek geçen 25 senede kendisine sorup durduğu soruyu düşünüyor: ben bir katil miyim?
- Wife, mother, grandmother, friend
Lindy Lou Isonhood served as Juror No. 2 on a capital murder trial in 1994 -- an experience that changed her life. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
It was a ThursdayPerşembe,
0
1166
2356
Bir Perşembe günüydü,
00:15
JuneHaziran the 23rdRD, 1994.
1
3546
3868
23 Haziran 1994.
00:23
(Sighsİç geçiriyor)
2
11086
1159
(İç çekiyor)
00:24
"CollectToplamak your belongingsEşyalarını.
You are freeücretsiz to go.
3
12269
2848
"Eşyalarını topla.
Gitmekte özgürsün.
00:28
When escortedeşlik outsidedışında,
go directlydirekt olarak to your cararaba.
4
16808
4101
Dışarıya çıkarıldığında,
doğrudan arabana git.
00:32
Do not talk to reportersmuhabirler."
5
20933
2784
Muhabirlerle konuşma."
00:36
My headkafa is spinningdöndürme,
6
24983
1544
Başım dönüyor,
00:38
my heartkalp is racingyarış,
7
26551
1479
kalbim hızla atıyor,
00:40
I can't get a breathnefes.
8
28054
1646
nefes alamıyorum.
00:43
I just want out of there.
9
31108
1786
Sadece oradan çıkmak istiyorum.
00:47
When I get to my cararaba,
10
35589
1908
Arabama gittiğimde
00:49
I throwatmak everything on the back,
11
37521
1948
her şeyi arkaya atıyorum
00:52
and I just collapseçöküş
into the driver'ssürücü seatoturma yeri.
12
40450
2305
ve sürücü koltuğuna çöküyorum.
00:55
"I can't do this.
13
43637
1707
"Bunu yapamam.
00:57
I can't go home to my familyaile
14
45368
3658
Bir haftadır görmediğim aileme,
01:02
that I haven'tyok seengörüldü in a weekhafta
15
50231
3049
evime gidip de
01:06
and pretendtaklit to be happymutlu."
16
54455
1775
mutluymuş gibi yapamam."
01:10
Not even theironların love and supportdestek
17
58764
3449
Onların sevgisi ve desteği bile
01:14
could help me at this particularbelirli time.
18
62237
2750
bana bu anda yardım edemez.
01:19
We had just sentencedmahkum a man to deathölüm.
19
67592
3133
Az önce bir adama idam cezası verdik.
01:26
Now what?
20
74210
1294
Şimdi ne olacak?
01:28
Just go home and washyıkama dishesbulaşıklar?
21
76909
2346
Eve gidip bulaşık mı yıkayacağım?
01:32
You see, in MississippiMississippi,
22
80772
3466
Yani, Mississippi'de
01:37
the deathölüm penaltyceza is like a partBölüm
of our unspokensöylenmemiş culturekültür.
23
85423
3811
idam cezası dile getirilmeyen
kültürümüzün bir parçası.
01:43
The basictemel logicmantık is, if you murdercinayet someonebirisi,
24
91821
3627
Basit mantık şu,
eğer birini öldürürseniz,
o zaman idam cezası alırsınız.
01:47
then you're going to receiveteslim almak
the deathölüm penaltyceza.
25
95472
2691
01:51
So when the juryjüri selectionseçim
processsüreç tookaldı placeyer,
26
99744
4978
Jüri seçme süreci gerçekleştiğinde
01:57
they askeddiye sordu me,
27
105623
1519
bana şunu sordular,
02:01
"Could you,
28
109646
1835
"Gösterilen kanıt
02:03
if the evidencekanıt presentedsunulan
justifiedhaklı the deathölüm penaltyceza,
29
111505
5499
eğer idam cezasını meşru kılarsa,
mantıkla ve tereddüt etmeksizin
02:09
could you deliverteslim etmek,
30
117028
2334
02:11
rationallyrasyonel and withoutolmadan reservationsrezervasyonları,
31
119386
2500
bir idam cezası
02:13
a penaltyceza of deathölüm?"
32
121910
1598
verebilir miydiniz?"
02:17
My answerCevap was an astoundingşaşırtıcı "yes,"
33
125545
3171
Cevabım şaşırtıcı bir "evet" idi
02:21
and I was selectedseçilmiş as JurorJüri üyesi NumberNumarası 2.
34
129676
2603
ve 2 Numaralı Jüri olarak seçildim.
02:26
The trialDeneme startedbaşladı.
35
134410
1526
Duruşma başladı.
02:28
From the evidencekanıt beingolmak presentedsunulan
36
136559
2324
Gösterilen kanıtlara
02:32
and from the picturesresimler of the victimkurban,
37
140106
2820
ve kurbanın resimlerine
02:34
my first responsetepki was,
"Yes, this man is a monstercanavar,
38
142950
4959
verdiğim ilk karşılık şuydu,
"Evet, bu adam bir canavar
02:39
and he deserveshak ediyor the deathölüm penaltyceza."
39
147933
2455
ve idam cezasını hak ediyor."
02:44
For daysgünler, I satoturdu and lookedbaktı at his handseller,
40
152082
4644
Günlerce oturdum ve ellerine baktım,
02:48
the onesolanlar that yieldedvermiştir the knifebıçak,
41
156750
2782
bıçağı tutan o ellere
02:53
and againstkarşısında his pastyMantı whitebeyaz skincilt,
42
161883
3841
ve solgun beyaz tenine,
02:58
his eyesgözleri ...
43
166589
1439
gözlerine...
03:00
Well, he spentharcanmış endlesssonsuz daysgünler in his cellhücre,
44
168820
3356
Hücresinde sonsuz günler geçirdi,
03:04
no sunlightGüneş ışığı,
45
172200
1582
güneş ışığı yoktu,
03:05
so his eyesgözleri were as blacksiyah
as his hairsaç and his mustacheBıyık.
46
173806
3887
bu yüzden gözleri de
saçları ve sakalı kadar siyahtı.
03:10
He was very intimidatingkorkutucu,
47
178609
2784
Göz korkutucuydu
03:14
and there was absolutelykesinlikle
no doubtşüphe in his guiltsuçluluk.
48
182424
4359
ve suçunda kesinlikle şüphe yoktu.
03:21
But regardlessne olursa olsun of his guiltsuçluluk,
49
189037
1816
Fakat suçuna bakmaksızın,
03:23
as the daysgünler passedgeçti,
50
191440
2196
günler geçtikçe
03:26
I beganbaşladı to see this monstercanavar
51
194435
3185
bu canavarı
03:30
as a humaninsan beingolmak.
52
198684
1866
bir insan olarak görmeye başladım.
03:34
Something insideiçeride of me was changingdeğiştirme
that I just didn't understandanlama.
53
202014
4311
İçimde bir şeyler değişiyordu
ve ben anlayamıyordum.
03:39
I was beginningbaşlangıç to questionsoru myselfkendim
54
207106
2454
O adama idam cezası vermeyi
03:41
as to whetherolup olmadığını or not I wanted
to give this man the deathölüm penaltyceza.
55
209584
4295
isteyip istemediğim konusunda
kendimi sorgulamaya başlıyordum.
03:47
JuryJüri deliberationsgörüşmeler beganbaşladı,
56
215713
2180
Jüri düşünmeleri başladı
03:50
and the judgehakim gaveverdi us juryjüri instructionstalimatlar
57
218556
4278
ve hakim bize jüri talimatlarını verdi
03:56
and it was to be used as a toolaraç
58
224397
2757
ve bu, bir karara varma biçimi için
03:59
in how to reachulaşmak a verdictkarar.
59
227178
2719
bir araç olarak kullanılacaktı.
04:02
Well, usingkullanma this toolaraç
only led to one decisionkarar,
60
230869
4661
Bu aracı kullanmanın sonu
tek bir karara çıkıyordu
04:07
and that was the deathölüm penaltyceza.
61
235554
1879
ve o da idam cezasıydı.
04:10
I feltkeçe backedarka çıkılmış into a cornerköşe.
62
238506
2079
Bir köşeye çekildim.
04:13
My headkafa and my heartkalp
were in conflictfikir ayrılığı with eachher other,
63
241176
3424
Kafam ve kalbim birbiriyle çelişiyordu
04:16
and the thought of the deathölüm penaltyceza
64
244624
2135
ve idam cezası düşüncesi
04:18
madeyapılmış me sickhasta.
65
246783
1496
beni hasta ediyordu.
04:23
HoweverAncak, followingtakip etme
the judge'sHâkim'in instructionstalimatlar,
66
251369
4779
Ancak, jüri talimatlarını takip ederek,
04:28
beingolmak a law-abidingyasalara uyan personkişi,
67
256172
2402
yasaya saygı gösteren bir insan olarak
04:31
I gaveverdi up.
68
259972
1296
pes ettim.
04:34
I gaveverdi up and votedolarak alonguzun bir
with the other 11 jurorsJüri üyeleri.
69
262390
4288
Pes ettim ve diğer
11 jüriyle birlikte oy verdim.
04:40
And there it was:
70
268608
1400
İşte buydu:
04:42
our brokenkırık judicialyargı systemsistem at work.
71
270754
4194
Çökmüş yargı sistemimiz iş üzerindeydi.
04:50
So here I am in my cararaba,
72
278021
2365
Orada arabadayım
04:52
and I'm wonderingmerak ediyor:
73
280410
1607
ve merak ediyorum:
04:54
How is my life ever going to be the sameaynı?
74
282041
4106
Hayatım aynı olmaya nasıl devam edecek?
04:59
My life was kidsçocuklar, work,
churchkilise, balltop gamesoyunlar --
75
287049
5448
Hayatım; çocuklarım,
işim, kilise, top oyunlarıydı --
05:04
just your averageortalama, normalnormal, everydayher gün life.
76
292521
3446
ortalama, normal, günlük hayatınız.
05:08
Now everything feltkeçe trivialönemsiz.
77
296998
2444
Artık her şey önemsiz hissettiriyordu.
05:11
I was going down this rabbittavşan holedelik.
78
299466
2257
Tavşan deliğine giriyordum.
05:14
The angeröfke, the anxietyanksiyete,
79
302978
3372
Sinir, endişe,
05:18
the guiltsuçluluk, the depressiondepresyon ...
80
306374
2834
suç, depresyon...
05:21
it just clungsarıldı to me.
81
309232
1635
Üzerime yapışmışlardı.
05:23
I knewbiliyordum that my life had to resumeÖzgeçmiş,
82
311989
3748
Hayatımın devam etmesi
gerektiğini biliyordum,
05:29
so I soughtaranan counselingdanışmanlık.
83
317038
1642
bir danışmanlık hizmeti aradım.
05:31
The counselorDanışman diagnosedtanısı me with PTSDTSSB
84
319252
3287
Danışmanım bana travma sonrası
stres bozukluğu teşhisi koydu
05:35
and told me that the besten iyi way
to overcomeüstesinden gelmek the PTSDTSSB
85
323217
4608
ve bunu yenmenin en iyi yolunun
travma hakkında konuşmak olduğunu söyledi.
05:40
was to talk about the traumaTravma.
86
328541
1829
05:43
HoweverAncak, if I talkedkonuştuk or trieddenenmiş
to talk about the traumaTravma
87
331559
5393
Ancak, onun ofisi haricinde
travmadan bahsettiğimde
05:48
outsidedışında her officeofis,
88
336976
1424
veya bahsetmeyi denediğimde
05:50
I was shutkapamak down.
89
338424
1837
birden susturuluyordum.
05:52
No one wanted to hearduymak about it.
90
340285
2286
Hiç kimse bu konuyu duymak istemiyordu.
05:55
He was just a murdererkatil. Get over it.
91
343030
3515
O bir katildi. Aş artık bunu.
05:59
It was then that I decidedkarar
to becomeolmak a silentsessiz survivorSurvivor.
92
347513
5131
Ben de daha sonra sessiz bir
kazazede olmaya karar verdim.
06:06
TwelveOn iki yearsyıl latersonra, 2006,
93
354263
2945
On iki yıl sonra, 2006'da
06:09
I learnedbilgili that BobbyBobby WilcherWilcher
had droppeddüştü all of his appealstemyiz,
94
357953
5076
Bobby Wilcher'ın
tüm temyizlerinin düştüğünü
06:15
and his executionicra datetarih was approachingyaklaşıyor.
95
363053
3606
ve idam gününün yaklaştığını öğrendim.
06:19
That was like a punchyumruk in the stomachmide.
96
367291
2182
Bu karnıma atılmış bir yumruk gibiydi.
06:22
All of those buriedgömülü feelingsduygular
just startedbaşladı cominggelecek back.
97
370143
3491
Örtülü hislerin tamamı
geri gelmeye başlamıştı.
06:27
To try and find peaceBarış,
I calleddenilen Bobby'sBobby 'nin attorneyavukat, and I said,
98
375943
4857
Huzur bulmayı denemek için
Bobby'nin avukatını aradım ve dedim ki,
06:32
"Can I see BobbyBobby before he's executedidam?"
99
380824
2487
"İdamdan önce Bobby'i görebilir miyim?"
06:36
DrivingSürüş to the penitentiarycezaevi
on the day of his executionicra,
100
384470
4791
İdam gününde hapishaneye doğru giderken
06:41
in my mindus,
101
389285
1544
zihnimin içinde
06:42
BobbyBobby was going to be manicmanik.
102
390853
2362
Bobby deliye dönüyordu.
06:45
But, surprisinglyşaşırtıcı biçimde, he was very calmsakin.
103
393975
4356
Fakat şaşırtıcı bir biçimde, çok sakindi.
06:50
And for two hourssaatler, he and I satoturdu there
and talkedkonuştuk about life,
104
398967
5172
İki saat boyunca o ve ben
orada oturduk ve yaşamdan bahsettik
06:56
and I got to asksormak him to forgiveaffetmek me
for my handel in his deathölüm.
105
404753
6442
ve ölümünde parmağım olduğu için
beni affetmesini istedim.
07:04
His wordskelimeler to me were:
106
412212
1868
Bana söyledikleri şunlardı:
07:06
"You don't have to apologizeözür dilemek.
107
414748
2224
"Özür dilemek zorunda değilsin.
07:08
You didn't put me here.
108
416996
1930
Beni oraya sen koymadın.
07:10
I did this myselfkendim.
109
418950
2265
Bunu kendim yaptım.
07:14
But if it'llolacak make you feel better,
110
422032
1829
Fakat daha iyi hissettirecekse,
07:15
I forgiveaffetmek you."
111
423885
1579
seni affediyorum."
07:19
On my way home,
112
427097
1778
Eve dönerken
07:20
I stoppeddurduruldu by a restaurantrestoran
and boughtsatın a margaritaMargarita.
113
428899
3986
bir restoranda durdum
ve bir margarita aldım.
07:24
(LaughterKahkaha)
114
432909
3687
(Gülüşmeler)
07:29
I don't think I could
get one bigbüyük enoughyeterli --
115
437107
2097
Bir tanesinin sakin olmayı
denememe --
07:31
(LaughterKahkaha)
116
439228
1195
(Gülüşmeler)
07:32
to try and calmsakin down.
117
440447
2001
yetecek kadar
büyük olmadığını düşünüyorum.
07:35
My phonetelefon rangçaldı.
118
443411
1875
Telefonum çaldı.
07:38
It was Bobby'sBobby 'nin attorneyavukat.
119
446244
1746
Bobby'nin avukatıydı.
07:41
Withinİçinde two minutesdakika of his executionicra,
120
449180
3002
İdamının iki dakikası içerisinde,
07:44
they had givenverilmiş him a staykalmak.
121
452206
2094
ona biraz zaman vermişlerdi.
07:48
This staykalmak gaveverdi me time
122
456456
3175
Bu zaman da Bobby'e ulaşmam için
07:52
to reachulaşmak out to BobbyBobby.
123
460377
1704
bana süre verdi.
07:55
And as crazyçılgın as it mayMayıs ayı soundses,
124
463319
2141
Kulağa ne kadar çılgınca gelse de
07:57
we becameoldu friendsarkadaşlar.
125
465484
1902
biz arkadaş olduk.
08:00
ThreeÜç monthsay latersonra,
126
468936
1984
Üç ay sonra,
08:02
he was executedidam
by the StateDevlet of MississippiMississippi.
127
470944
2842
Mississippi Eyaleti
tarafından idam edildi.
08:07
I'm here to tell you my storyÖykü,
128
475415
4589
Sizlere hikayemi anlatmak için buradayım,
08:13
because it was preciselytam 22 yearsyıl latersonra
129
481163
5062
çünkü tam olarak 22 yıl sonra,
08:18
that I even wanted to openaçık up
enoughyeterli to talk about it,
130
486249
3674
bir arkadaşım beni cesaretlendirdiğinde
bu konu hakkında
konuşabilecek kadar açıldım.
08:23
when a friendarkadaş encouragedteşvik me.
131
491148
2028
08:26
"Hey, perhapsbelki you need to talk
to the other jurorsJüri üyeleri.
132
494109
4115
"Hey, belki de diğer jürilerle
konuşman gerekiyordur.
08:30
You've been throughvasitasiyla the sameaynı experiencedeneyim."
133
498248
2376
Hepiniz aynı tecrübeyi yaşadınız."
08:33
UncertainBelirsiz of what I was after,
134
501859
2664
Neyin peşinde olduğumdan emin olmayarak
08:36
I did need to talk to them.
135
504547
1808
onlarla konuşmam gerekiyordu.
08:39
So I setset out on my questQuest,
136
507198
2074
Araştırmak için yola koyuldum
08:42
and I actuallyaslında foundbulunan mostçoğu of them.
137
510587
1938
ve aslında çoğunu da buldum.
08:45
The first jurorJüri üyesi I metmet
138
513117
1757
Buluştuğum ilk jüri,
08:47
thought that BobbyBobby got what he deservedhak.
139
515659
2098
Bobby'nin hak ettiğini
bulduğunu düşünüyordu.
08:50
AnotherBaşka bir jurorJüri üyesi --
140
518610
1420
Diğer jüri --
08:53
well, they just kindtür of regrettedpişman
that it tookaldı so long
141
521339
3713
şey, idamın gerçekleşmesinin
bu kadar uzun sürmesine
08:57
to carrytaşımak the sentencecümle out.
142
525076
1697
biraz pişmanlık duyuyordu.
08:59
Then one jurorJüri üyesi, and I don't know
what was wrongyanlış with him,
143
527371
2744
Bir sonraki jüri,
sorunu neydi bilmiyorum,
09:02
but he didn't rememberhatırlamak
anything about the trialDeneme.
144
530139
2363
ama duruşma hakkında
hiçbir şey hatırlamıyordu.
09:04
(LaughterKahkaha)
145
532526
1899
(Gülüşmeler)
09:06
Well,
146
534449
1222
Pekala,
09:08
I'm thinkingdüşünme in my mindus,
147
536902
1700
zihnimin içinde düşünüyorum,
09:10
"JeezTanrım, is this the responsetepki
I'm gonna get from everybodyherkes elsebaşka?"
148
538626
4117
"Vay, herkesten bu tepkiyi mi alacağım?"
09:15
Well, thank God for AllenAllen.
149
543898
3218
Allen için Tanrı'ya şükürler olsun.
09:19
AllenAllen was a gentlenazik soulruh.
150
547598
2237
Allen kibar bir ruha sahipti.
09:22
And when I talkedkonuştuk to him,
he was genuinelygerçekten upsetüzgün
151
550956
3703
Onunla konuştuğumda kararımız konusunda
09:26
about our decisionkarar.
152
554683
1883
canıgönülden üzgündü.
09:29
And he told me about the day
that the devastationyıkım
153
557121
4794
Bana o gün hakkında,
perişanlığın içine oturduğunu
09:33
really setset in on him and hitvurmak him.
154
561939
3225
ve bunun onu çarptığını anlattı.
09:37
He was listeningdinleme to the radioradyo,
155
565927
2244
Radyo dinliyordu ve radyoda
09:40
and the radioradyo had a listliste of namesisimler
of menerkekler to be executedidam
156
568195
5367
Parchman Hapishanesi'nde
idam edilecek adamların
09:45
at ParchmanParchman PenitentiaryCezaevi.
157
573586
1864
bir listesi vardı.
09:49
He heardduymuş Bobby'sBobby 'nin nameisim,
158
577370
2057
Bobby'nin adını duydu
09:51
and he then trulygerçekten realizedgerçekleştirilen
what he had donetamam.
159
579451
3626
ve ondan sonra,
gerçekten ne yaptığını fark etti.
09:55
And he said, "You know, I had
a responsibilitysorumluluk in that man'sadam deathölüm."
160
583101
4678
Dedi ki, "Biliyorsun, o adamın
ölümünde sorumluluğum vardı."
10:01
Now here it is, 20-something-bir şey yearsyıl latersonra,
161
589325
2615
Şimdi işte burada,
20 bilmem kaç yıl sonra
10:03
and AllenAllen is still dealingmuamele
with that issuekonu.
162
591964
3468
ve Allen hala bu konuyla uğraşıyor.
10:08
And he's never told anyonekimse about it,
not even his wifekadın eş.
163
596134
3788
Hiç kimseye de asla
bundan bahsetmedi, eşine bile.
10:14
He alsoAyrıca told me
164
602065
1414
Ayrıca bana
10:15
that if the StateDevlet of MississippiMississippi
wanted to keep the deathölüm penaltyceza,
165
603503
3146
Mississippi Eyaleti idam cezasını
muhafaza etmek isteseydi,
10:18
then hey, they neededgerekli to providesağlamak
counselingdanışmanlık for the jurorsJüri üyeleri.
166
606673
5107
o zaman hey, jüriler için
danışmanlık sağlamak zorundaydı dedi.
10:24
Then the nextSonraki jurorJüri üyesi I metmet was JaneJane.
167
612941
2969
Buluştuğum sonraki jüri Jane'di.
10:27
JaneJane is now totallybütünüyle
againstkarşısında the deathölüm penaltyceza,
168
615934
2732
Jane şu anda idam cezasına
tamamen karşı.
10:31
And there was BillBill.
169
619273
1366
Sonraki de Bill.
10:33
BillBill said he had this
crushingKırma depressiondepresyon for weekshaftalar,
170
621394
5259
Bill haftalarca
bu yıkıcı depresyonu yaşadığını
10:38
and when he wentgitti back to work,
171
626677
2083
ve sonra işe döndüğünü söyledi,
10:40
his colleaguesmeslektaşlar would say
things to him like,
172
628784
3307
iş arkadaşları ona
şöyle şeyler söylüyormuş,
10:44
"Hey, did you frykızartma him?"
173
632115
1784
"Hey, onu kızarttın mı?"
10:45
To them, it was just a jokeşaka.
174
633923
1771
Onlar için bu yalnızca bir şakaydı.
10:48
Then there was JonJon.
175
636885
1792
Daha sonra Jon var.
10:50
JonJon said his decisionkarar weighedtartılır on him,
176
638701
4379
Jon, kararının ona ağır geldiğini
ve her gün sıkıntı çektiğini söyledi.
10:55
and it burdenedyükü him dailygünlük.
177
643104
1946
10:58
The finalnihai jurorJüri üyesi that I spokekonuştu to was KenKen.
178
646558
3061
Konuştuğum son jüri Ken'di.
11:01
KenKen was the foremanForeman'ı of the juryjüri.
179
649643
2273
Ken jüri başkanıydı.
11:05
When we satoturdu down to talk,
180
653078
1669
Konuşmak için oturduğumuzda
11:08
it was apparentbelirgin that he was deeplyderinden
saddenedüzüntü by what we were requiredgereklidir to do.
181
656485
6266
yapmamız gereken şey konusunda
derinden üzgün olduğu belliydi.
11:15
He relivedrelived the day
that he left the courthouseAdliye
182
663490
4400
Adliyeyi terk ettiği gün rahatlamıştı
11:19
and he drovesürdü home
183
667914
1830
ve arabasıyla eve döndü
11:21
and he wentgitti to put his keyanahtar
in his doorkapı and unlockkilidini it,
184
669768
3086
ve anahtarı kapıya götürüp kilidini açtı
11:24
and he said he literallyharfi harfine brokekırdı down.
185
672878
3390
ve gerçekten yıkılmıştı.
11:30
He said he knewbiliyordum that BobbyBobby was guiltysuçlu,
186
678237
3152
Bobby'nin suçlu olduğunu bildiğini,
11:33
but the decisionkarar he madeyapılmış,
187
681413
2095
fakat aldığı kararın
11:35
he did not know
if it was the right decisionkarar.
188
683532
3913
doğru karar olup olmadığını
bilmediğini söyledi.
11:40
And he said that he playedOyunun it
over and over in his headkafa.
189
688098
3222
Bunu kafasında defalarca
canlandırdığını söyledi.
11:43
Did we do the right thing?
190
691989
1739
Doğru şeyi mi yapmıştık?
11:46
Did we do the right thing?
191
694777
1748
Doğru şeyi mi yapmıştık?
11:49
Did we do the right thing?
192
697554
3022
Doğru şeyi mi yapmıştık?
11:55
(Sighsİç geçiriyor)
193
703966
1166
(İç çekiyor)
11:58
All those yearsyıl,
194
706395
1569
Onca yıl geçti
12:00
and I finallyen sonunda realizedgerçekleştirilen that I was not
the only disillusionedhayal kırıklığına uğrattı jurorJüri üyesi.
195
708738
5289
ve ben sonunda tek üzgün jüri
olmadığımı fark ettim.
12:06
And we talkedkonuştuk about sharingpaylaşım our experiencedeneyim
196
714778
4832
Potansiyel jürilerle,
tecrübemizi paylaşmak konusunda konuştuk,
12:11
with potentialpotansiyel jurorsJüri üyeleri
197
719634
2409
12:15
to give them some insightIçgörü
into what to expectbeklemek,
198
723392
3548
onlara bekleyecekleri şey
hakkında öngörü vermek için
12:20
and to tell them do not be complacenthalinden memnun;
199
728006
3094
ve ilgisiz olmayın demek için;
12:23
to know what you believe;
200
731703
2908
inandığınız şeyi bilin demek için;
12:26
to know where you standdurmak and be preparedhazırlanmış,
201
734635
3860
durduğunuz yeri bilin
ve hazırlıklı olun demek için,
12:31
because you don't want
to walkyürümek in one morningsabah as a jurorJüri üyesi
202
739318
6136
çünkü bir sabah jüri olarak içeriye girip,
12:37
and leaveayrılmak at the endson of the trialDeneme
feelingduygu like a murdererkatil.
203
745478
3673
duruşma sonunda bir katil gibi
hissederek çıkmayı istemezsiniz.
12:42
Now, throughvasitasiyla this stormfırtına in my life,
I did find some inspirationilham,
204
750595
3993
Hayatımdaki bu fırtına boyunca,
biraz ilham bulabildim
12:46
and it camegeldi in the formform
of my granddaughtersgranddaughters.
205
754612
2656
ve bu ilham bana, torunlarımla geldi.
12:50
My 14-year-old-yaşında granddaughtertorunu, MaddieMaddie,
206
758669
2360
14 yaşındaki torunum Maddie
12:53
was writingyazı an essaykompozisyon
on the deathölüm penaltyceza for schoolokul,
207
761730
3417
okul için idam cezasıyla ilgili bir
kompozisyon yazıyordu
12:57
and she was askingsormak me questionssorular.
208
765171
2023
ve bana sorular soruyordu.
12:59
Well, it dawneddank etti on me
that this childçocuk was beingolmak raisedkalkık
209
767940
3256
Bu çocuğun da benim gibi
13:03
in the sameaynı eye-for-an-eyegöz-için-göz culturekültür
210
771220
4027
aynı kısasa kısas kültüründe
13:08
as I was,
211
776003
1565
büyüyor olduğu fikri
13:09
or had been.
212
777592
1478
kafama dank etti.
13:12
And so I explainedaçıkladı my experiencedeneyim
to her this way:
213
780467
3627
Ona tecrübemi şöyle açıkladım:
13:16
that I had sentencedmahkum someonebirisi to deathölüm
214
784927
3974
Bir jüri olarak görev yaparken
13:21
as I servedhizmet on a juryjüri.
215
789761
2359
birisine idam cezası vermiştim.
13:24
And I askeddiye sordu her,
216
792144
1417
Ona sordum,
13:26
"Did that make me a murdererkatil?"
217
794479
1850
"Bu beni katil yapar mı?"
13:29
She couldn'tcould answerCevap.
218
797602
1412
Cevap veremedi.
13:31
I knewbiliyordum then that this topickonu
neededgerekli to be openaçık for discussiontartışma.
219
799645
4742
Daha sonra bu konunun tartışmaya
açık olması gerektiğini biliyordum.
13:36
And guesstahmin what happenedolmuş?
220
804411
1498
Bilin bakalım ne oldu?
13:38
I got inviteddavet to speakkonuşmak, just recentlyson günlerde,
221
806574
3159
Geçenlerde kölelik karşıtı bir topluluk
13:42
in an abolitionistköle hakları savunucusu communitytoplum.
222
810358
2199
beni konuşmaya davet etti.
13:45
While I was there, I got a T-shirtT-shirt.
223
813503
2810
Oradayken bir tişörtüm vardı.
13:48
It saysdiyor, "Stop ExecutionsInfaz."
224
816706
2681
Üzerinde "İdamları Durdurun" yazıyordu.
13:52
Well, when I get home, my 16-year-old-yaşında
granddaughtertorunu was there, AnnaAnna,
225
820031
4110
Eve gittiğimde 16 yaşındaki
torunum Anna oradaydı
13:56
and she saysdiyor, "Can I have that shirtgömlek?"
226
824746
2589
ve dedi ki "Bu tişörtü alabilir miyim?"
14:00
Well, I lookedbaktı at her dadbaba --
227
828065
1653
Babasına baktım --
14:02
her dadbaba is my sonoğul --
228
830557
1767
babası benim oğlum --
14:04
and I knewbiliyordum that he is still dealingmuamele
with this deathölüm penaltyceza issuekonu.
229
832829
4355
ve onun hala bu idam meselesiyle
uğraştığını biliyordum.
14:09
So I turneddönük around
and I lookedbaktı at her, and I said,
230
837812
2671
Anna'ya döndüm ve ona şöyle dedim,
14:12
"Are you gonna weargiyinmek this?"
231
840507
1695
"Bunu giyecek misin?"
14:14
So she turneddönük and she lookedbaktı
at her dadbaba, and she said,
232
842726
3400
Döndü ve babasına baktı ve dedi ki,
14:18
"DadBaba, I know how you feel,
233
846150
1286
"Baba, hislerini anlıyorum,
14:19
but I don't believe in the deathölüm penaltyceza."
234
847460
4013
ama ben idam cezasına inanmıyorum."
14:24
My sonoğul lookedbaktı at me,
235
852337
3111
Oğlum bana baktı,
14:27
shooksalladı his headkafa, and said,
236
855472
2624
kafasını salladı ve şöyle dedi,
14:31
"Thanksteşekkürler, MomAnne."
237
859719
1652
"Teşekkürler anne."
14:34
And I knewbiliyordum it wasn'tdeğildi a niceGüzel "Thanksteşekkürler, MomAnne."
238
862124
3361
Bunun güzel bir "teşekkürler anne"
olmadığını biliyordum.
14:37
(LaughterKahkaha)
239
865509
1150
(Gülüşmeler)
14:39
So I learnedbilgili that life
had taughtöğretilen me some lessonsdersler.
240
867964
4528
Hayatın bana bazı dersler
öğrettiğini öğrenmiştim.
14:46
It taughtöğretilen me, if I had
not servedhizmet on that juryjüri,
241
874180
4549
O jüride görev almamış olsaydım,
14:51
that I would still be of the sameaynı mindsetzihniyet.
242
879596
3906
hâlâ aynı zihniyette
olabileceğimi öğretti.
14:57
It alsoAyrıca gaveverdi me confidencegüven
243
885002
2616
Bana, torunlarımın gözünden
14:59
to be ableyapabilmek to see throughvasitasiyla
the eyesgözleri of my granddaughtersgranddaughters,
244
887642
4213
bakabilme güvenini de verdi,
15:03
that this youngerdaha genç generationnesil,
they're capableyetenekli and they're willingistekli
245
891879
5127
genç jenerasyonun bu zor,
sosyal meselelerle mücadele etmeye
15:09
to tackleele almak these difficultzor socialsosyal issuessorunlar.
246
897030
4373
istekli ve yetenekli olduklarını gösterdi.
15:14
And because of my experiencedeneyim,
247
902201
2368
Tecrübemden ötürü de
15:16
my granddaughtersgranddaughters,
248
904593
1498
torunlarım artık
15:18
they're now more equippeddonanımlı
to standdurmak on theironların ownkendi
249
906859
5047
kendi ayakları üzerinde durma konusunda
15:23
and to think for themselveskendilerini
250
911930
2443
ve kültürel inançlara güvenmek yerine
15:26
than to relygüvenmek on culturalkültürel beliefsinançlar.
251
914397
4700
kendileri için düşünmek
konusunda daha donanımlı.
15:32
So:
252
920134
1210
Yani:
15:34
beingolmak from a conservativemuhafazakâr,
ChristianHıristiyan familyaile
253
922115
3543
Tutucu, Hristiyan bir aileden,
15:38
from a very conservativemuhafazakâr statebelirtmek, bildirmek
in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
254
926452
4383
Birleşik Devletler'in çok tutucu bir
eyaletinden gelen birisi olarak
15:44
I am here to tell you
255
932415
1483
burada sizlere
15:45
that the deathölüm penaltyceza has newyeni opponentsrakipler.
256
933922
5246
idam cezasının yeni düşmanları
olduğunu söylemek için bulunuyorum.
15:51
Thank you.
257
939542
1174
Teşekkürler.
15:52
(ApplauseAlkış)
258
940740
4389
(Alkış)
Translated by Gözde Zülal Solak
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Lindy Lou Isonhood - Wife, mother, grandmother, friend
Lindy Lou Isonhood served as Juror No. 2 on a capital murder trial in 1994 -- an experience that changed her life.

Why you should listen

As Lindy Lou Isonhood writes: "I was born in Yazoo City, Mississippi, in December 1951 and was raised by my grandmother, a widow with nine children. She was my salvation. From her nurturing I acquired my integrity, independence and strength. She impacted the lives of all around her. I was employed for over half my life: as a federal police officer in the 1970s, then I went on to be the first female letter carrier with the US Postal Service in Jackson for seven years, followed by 18 years in the MS Army National Guard. I ended my working career as an office manager after 13 years with an architectural firm.

"A strong Christian, I am married to a retired colonel who is a very staunch conservative, like me. I'm the mother of two children, a son and a daughter, and three grandchildren -- all girls! The hearts of my life! There is nothing extraordinary about me. I have never achieved fame or any outstanding records or recognition. Never received a college degree although I have many accumulated hours. But my life reached a turning point when I served as a juror in the sentencing phase of a capital murder trial in 1994. This experience changed me from the inside out."

More profile about the speaker
Lindy Lou Isonhood | Speaker | TED.com