ABOUT THE SPEAKER
Margrethe Vestager - Commissioner for Competition, European Union
Margrethe Vestager is in charge of regulating commercial activity across the European Union and enforcing the EU’s rules designed to keep the markets fair.

Why you should listen
Margrethe Vestager has been described as "the most powerful woman in Brussels" -- otherwise said, in European politics. As Commissioner for Competition for the European Union, Vestager is in charge of regulating commercial activity across the 28 member states and enforcing the EU's rules designed to keep the markets fair -- rules that, she believes, some big companies have been abusing. In 2016, Vestager ordered Apple to pay €13 bn (about US$15.3 bn) in back taxes. In June 2017, she fined Google €2.4 bn (US$2.8 bn) for manipulating search results in favor of its own services. Other antitrust cases are open against Google. Facebook, Amazon, Russian natural gas producer Gazprom, Italian carmaker Fiat and others are also on her radar screen.

Born in Denmark, Vestager held various ministerial posts in her country's government before being appointed to the European Commission in 2014. Her politics are liberal in the classic meaning of the term: free speech, free assembly and free trade -- but she argues that it can only happen if markets are free of undue influence and anti-competitive behaviors.
More profile about the speaker
Margrethe Vestager | Speaker | TED.com
TEDGlobal>NYC

Margrethe Vestager: The new age of corporate monopolies

Margrethe Vestager: Monopollerin işbirliğinin yeni çağı

Filmed:
1,553,513 views

Margrethe Vestager Avrupa pazarını rekabetçi tutmak istiyor- Hangisi niçin, AB adına, Google'lı tekel kanunlarını deldiği için 2.8 milyar dolarlık cezaya çarptırdı ve Apple'dan 15.3 milyar dolarlık vergi iadesini istedi ve Gazprom'dan Fiat'a bir çok firmayı rekabet karşıtı uygulamaları için soruşturdu. Global işin durumu ile ilgili olarak bu önemli konuşmada, neden pazarlar açık kurallara ihtiyaç duyar-- ve nasıl en inovatif firmalar bile aşırı dominant olduklarında nasıl problem olduklarını açıkladı. Vestager "Gerçek ve adil rekabet, toplumlarımızdan en iyi şekilde yararlanmak için ihtiyaç duyduğumuz güveni oluşturmada hayati bir role sahiptir" demektedir. "Ve bu kendi kurallarımızı uygulamakla başlar."
- Commissioner for Competition, European Union
Margrethe Vestager is in charge of regulating commercial activity across the European Union and enforcing the EU’s rules designed to keep the markets fair. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Let's go back to 1957.
0
800
4200
1957'ye dönelim
00:18
RepresentativesTemsilcileri
from sixaltı EuropeanAvrupa countriesülkeler
1
6680
4016
6 Avrupa ülkesinden temsilciler
Avrupa Birliği'ni kuracak
anlaşmayı imzalamak için
00:22
had come to RomeRoma
2
10720
1736
00:24
to signişaret the treatyAntlaşması that was
to createyaratmak the EuropeanAvrupa UnionBirliği.
3
12480
3280
Roma'ya gelmişlerdi.
00:29
EuropeEurope was destroyedyerlebir edilmiş.
4
17840
1440
Avrupa yıkılmıştı
00:32
A worldDünya warsavaş had emergedortaya from EuropeEurope.
5
20560
3520
Dünya savaşı Avrupa'dan çıkmıştı.
00:37
The humaninsan sufferingçile was unbelievableInanılmaz
6
25280
2656
Yaşanan acı inanılmaz
00:39
and unprecedentedeşi görülmemiş.
7
27960
1720
ve emsalsizdi.
00:43
Those menerkekler
8
31720
1976
Bu insanlar
00:45
wanted to createyaratmak a peacefulhuzurlu,
9
33720
4136
barışçıl ve demokratik
bir Avrupa oluşturmak istediler.
00:49
democraticdemokratik EuropeEurope,
10
37880
2216
00:52
a EuropeEurope that worksEserleri for its people.
11
40120
2160
Kendi toplumu için çalışan bir Avrupa.
00:55
And one of the manyçok buildingbina blocksbloklar
12
43760
2816
Bu barış projesindeki
00:58
in that peaceBarış projectproje
13
46600
2256
yapı taşlarından bir tanesi de
01:00
was a commonortak EuropeanAvrupa marketpazar.
14
48880
2040
Ortak Avrupa Pazarı'ydı.
01:05
AlreadyZaten back then,
15
53080
2136
Zaten o zamanlardan
01:07
they saw how marketspiyasalar,
16
55240
1816
pazarın kendi kendine bırakıldığında
01:09
when left to themselveskendilerini,
17
57080
2336
büyük şirketlerin ve kartellerin
01:11
can sortçeşit of slipkayma into beingolmak
just the privateözel propertyözellik
18
59440
5055
özel mülküne dönüşeceğini
sadece bazı şirketlerin ihtiyacını
karşılayacağını,
01:16
of bigbüyük businessesişletmeler and cartelskarteller,
19
64519
2721
müşterilerin ihtiyacını
01:20
meetingtoplantı the needsihtiyaçlar of some businessesişletmeler
20
68360
2200
01:23
and not the needsihtiyaçlar of customersmüşteriler.
21
71520
2760
karşılamayacağını gördüler.
01:27
So from our very first day,
22
75840
1920
Daha ilk günden beri
01:30
in 1957,
23
78680
1640
1957'de
01:33
the EuropeanAvrupa UnionBirliği had ruleskurallar
24
81360
2856
Avrupa Birliğinin adil rekabeti
01:36
to defendsavunmak fairadil competitionyarışma.
25
84240
2320
savunduğu kuralları vardı.
01:39
And that meansanlamına geliyor competitionyarışma on the meritsyararları,
26
87680
3296
Ve bunun anlamı;
ürünlerin kalitesini
01:43
that you competeyarışmak
on the qualitykalite of your productsÜrünler,
27
91000
3216
rekabet ettirdiğiniz,
faziletli bir rekabet,
01:46
the pricesfiyatları you can offerteklif,
28
94240
1936
size sunulan fiyatlar,
01:48
the servicesHizmetler, the innovationyenilik
that you produceüretmek.
29
96200
3160
servisler,
ürettiğiniz inovasyonlar.
01:52
That's competitionyarışma on the meritsyararları.
30
100400
2816
İşte bu faziletli rekabettir.
01:55
You have a fairadil chanceşans
of makingyapma it on suchböyle a marketpazar.
31
103240
3280
Bunu bu tür bir pazarda bunu yapmak
için adil şansa sahipsinizdir.
01:59
And it's my job,
32
107320
2016
Ve bu benim işim,
02:01
as CommissionerŞube Müdürü for CompetitionRekabet,
33
109360
2776
rekabet komiseri
02:04
to make sure that companiesşirketler
who do business in EuropeEurope
34
112160
3696
Avrupa'da iş yapan firmaların
bu kurallarla
02:07
livecanlı by those ruleskurallar.
35
115880
2040
yaşayıp yaşamadığından
emin olmak.
02:12
But let's take a stepadım back.
36
120360
2000
Fakat şimdi biraz geriye
çekilelim,
02:16
Why do we need ruleskurallar
on competitionyarışma at all?
37
124320
3640
Niçin bir şekilde rekabet
için kurallara ihtiyacımız var?
02:20
Why not just let businessesişletmeler competeyarışmak?
38
128880
2800
Neden firmaların rekabet etmesine
müsaade etmiyoruz?
02:24
Isn't that alsoAyrıca the besten iyi for us
39
132600
2696
Bu aynı zamanda bizim içinde
en iyisi değil midir?
02:27
if they competeyarışmak freelyserbestçe,
40
135320
2296
Eğer serbestçe rekabet ederlerse
02:29
sincedan beri more competitionyarışma
41
137640
2256
daha fazla rekabet
02:31
drivessürücüler more qualitykalite,
42
139920
2176
daha fazla kalite, daha düşük
02:34
loweralt pricesfiyatları, more innovationyenilik?
43
142120
2520
fiyatlar ve daha fazla inovasyon
getirmez mi?
02:39
Well, mostlyçoğunlukla it is.
44
147080
2200
Genellikle evet.
02:43
But the problemsorun is
that sometimesara sıra, for businessesişletmeler,
45
151520
4776
Fakat problem şurada,
bazen firmalar için
02:48
competitionyarışma can be inconvenientrahatsız edici,
46
156320
3920
rekabet uygunsuz olabilir,
02:55
because competitionyarışma meansanlamına geliyor
that the raceyarış is never over,
47
163120
3680
çünkü rekabet demek yarışın
hiçbir zaman bitmeyeceği anlamına gelir,
02:59
the gameoyun is never wonwon.
48
167760
1520
oyun hiçbir zaman kazanılamaz.
03:02
No mattermadde how well
you were doing in the pastgeçmiş,
49
170400
2656
Geçmişte ne kadar iyi yaptığın
hiç önemli değil,
03:05
there's always someonebirisi
50
173080
1816
dışarıda bekleyen ve
03:06
who are out there
wantingeksik to take your placeyer.
51
174920
3280
senin yerini almak isteyen birileri
her zaman olacaktır.
03:12
So the temptationgünaha to avoidönlemek competitionyarışma
52
180360
3176
Bu nedenle rekabeti
engellemenin hazzı
03:15
is powerfulgüçlü.
53
183560
1200
kuvvetlidir.
03:18
It's rootedköklü in motivesmotifleri
as oldeski as AdamAdam and EveHavva:
54
186320
4240
Bu Adem ve Havva kadar eski bir
bir dürtüden kaynaklanmaktadır.
03:23
in greedhırs for yethenüz more moneypara,
55
191800
2760
Daha fazla para için açgözlülük,
03:27
in fearkorku of losingkaybetme
your positionpozisyon in the marketpazar
56
195640
3456
pazardaki yerini
03:31
and all the benefitsfaydaları it bringsgetiriyor.
57
199120
2640
ve bunun getirdiği faydaları kaybetme
korkusu.
03:35
And when greedhırs and fearkorku
58
203960
2936
Açgözlülük ve korku
03:38
are linkedbağlantılı to powergüç,
59
206920
1856
güç ile irtibatladığında
03:40
you have a dangeroustehlikeli mixkarıştırmak.
60
208800
1560
tehlikeli bir karışıma sahip
oluyorsunuz.
03:44
We see that in politicalsiyasi life.
61
212280
1800
Bunu politik hayatta görüyoruz.
03:47
In partBölüm of the worldDünya,
62
215360
1856
Dünyanın bir kısmında,
03:49
the mixkarıştırmak of greedhırs and fearkorku
63
217240
2376
aç gözlülük ve korkunun karışımı
03:51
meansanlamına geliyor that those who get powergüç
64
219640
2616
gücü ele geçirenlerin bunu geri vermek
03:54
becomeolmak reluctantisteksiz to give it back.
65
222280
4440
için gönülsüz olmaları anlamına gelir.
04:00
One of the manyçok things
66
228920
1536
Bizim demokrasimizde sevdiğim
04:02
I like and admirebeğenmek in our democraciesdemokrasilerin
67
230480
4736
ve taktir ettiğim bir çok şeyden biride
04:07
are the normsnormlar
68
235240
1816
normlardır.
04:09
that make our leadersliderler handel over powergüç
69
237080
3176
Ki bu normlar seçmenlerin söylediğinde
04:12
when votersSeçmenler tell them to.
70
240280
1600
bizim liderlerimizin gücü teslim
etmesini sağlar.
04:16
And competitionyarışma ruleskurallar
can do a similarbenzer thing in the marketpazar,
71
244720
3120
Ve rekabet kuralları pazarda aynı şeyi
yapabilir,
04:20
makingyapma sure that greedhırs and fearkorku
doesn't overcomeüstesinden gelmek fairnessAdalet.
72
248920
4840
açgözlülük ve korkunun adaletin
üstesinden gelmemesi sağlayabilir.
04:27
Because those ruleskurallar mean
73
255600
1536
Çünkü bu kuralların anlamı,
04:29
that companiesşirketler cannotyapamam misuseyanlış kullanım theironların powergüç
to underminebaltalamak competitionyarışma.
74
257160
4840
şirketler rekabetin altını kazmamak için
kendi güçlerini kötüye kullanamamasıdır.
04:36
Think for a momentan about your cararaba.
75
264040
2600
Arabanız hakkında bir anlık düşünün.
04:40
It has thousandsbinlerce of partsparçalar,
76
268720
3536
Koltukları yapan köpükten
04:44
from the foamköpük that makesmarkaları the seatsKoltuklar
77
272280
3376
farlar için elektrik tellerine kadar
04:47
to the electricalelektrik wiringkablolama
to the lightışık bulbsampuller.
78
275680
3120
binlerce parçaya sahiptir.
04:51
And for manyçok of those partsparçalar,
79
279680
2296
Ve bu parçaların bir çoğu için
04:54
the world'sDünyanın en carmakerscarmakers,
80
282000
1576
dünyanın araba üreticileri
04:55
they are dependentbağımlı
on only a fewaz supplierstedarikçileri.
81
283600
3040
sadece bir kaç tedarikçiye
muhtaçlardır.
05:01
So it's hardlyzorlukla surprisingşaşırtıcı
82
289120
2536
Bu nedenle bu tedarikçilerin bir
araya gelmesi
05:03
that it is kindtür of temptingcazip
for those supplierstedarikçileri
83
291680
4056
fiyatları sabitlemeleri
05:07
to come togetherbirlikte and fixdüzeltmek pricesfiyatları.
84
295760
2440
hiç de süpriz değildir.
05:11
But just imaginehayal etmek what that could do
85
299920
1896
Fakat sadece bunun
pazardaki sizin yeni
05:13
to the finalnihai pricefiyat
of your newyeni cararaba in the marketpazar.
86
301840
4920
arabanızın son fiyatına olan etkisini
hayal edin.
05:20
ExceptHariç, it's not imaginaryhayali.
87
308520
2440
Hayal olması dışında.
05:24
The EuropeanAvrupa CommissionKomisyon
88
312400
2176
Avrupa Komisyonu
05:26
has dealtele with alreadyzaten
sevenYedi differentfarklı cararaba partsparçalar cartelskarteller,
89
314600
5856
araba parçası kartelleri ile
anlaşma yaptı,
05:32
and we're still investigatingsoruşturma some.
90
320480
2080
ve hala bazılarını araştırıyoruz.
05:36
Here, the DepartmentBölümü of JusticeAdalet
91
324320
3176
Burada, Adalet departmanı da
05:39
are alsoAyrıca looking
into the marketpazar for cararaba partsparçalar,
92
327520
2640
araba parçası pazarına bakıyor,
05:42
and it has calleddenilen it
the biggesten büyük criminaladli investigationsoruşturma
93
330920
3536
ve departman bunu
bu güne kadar takip ettiği
en büyük suç soruşturması
olarak tanımlıyor
05:46
it has ever pursuedpeşine.
94
334480
1720
05:49
But withoutolmadan competitionyarışma ruleskurallar,
95
337320
2416
Fakat rekabet kuralları olmadan,
05:51
there would be no investigationsoruşturma,
96
339760
2456
soruşturma olmazdı,
05:54
and there would be nothing
to stop this collusionhile from happeningolay
97
342240
3896
bu gizli anlaşmaların oluşmasını
durduracak hiç bir şey olmazdı,
05:58
and the pricesfiyatları of your cararaba to go up.
98
346160
2640
ve sizin arabanızın fiyatları
yükselirdi.
06:03
YetHenüz it's not only companiesşirketler
99
351600
2336
Fakat adil rekabetin altını oyan
06:05
who can underminebaltalamak fairadil competitionyarışma.
100
353960
1800
sadece şirketler değildir.
06:08
GovernmentsHükümetler can do it, too.
101
356960
1520
Hükumetler de bunu yapmaktadır.
06:11
And governmentshükümetler do that
when they handel out subsidiessübvansiyonlar
102
359720
4176
Ve hükumetler bunu kendilerinin
favorilerine, seçilmişlerine
06:15
to just the favoritesevdiğim fewaz, the selectedseçilmiş.
103
363920
3560
sübvansiyonları dağıtarak yapmaktadırlar.
06:21
They mayMayıs ayı do that
when they handel out subsidiessübvansiyonlar --
104
369240
3056
Sübvansiyonları şirketlere
dağıttıklarında bunu yapabilirler--
06:24
and, of coursekurs,
all financedfinanse by taxpayersmükellefler --
105
372320
3240
ve tabii ki, bunların hepsi
vergi verenler tarafından
06:28
to companiesşirketler.
106
376680
1200
finanse edilmektedir.
06:30
That mayMayıs ayı be in the formform
of specialözel taxvergi treatmentstedaviler,
107
378760
4936
Fiat, Starbucks ve Apple'ın
Avrupa'daki bazı hükumetlerden
06:35
like the taxvergi benefitsfaydaları
108
383720
1416
06:37
that firmsfirmalar like FiatFiat,
StarbucksStarbucks and AppleElma got
109
385160
4896
aldığı vergi avantajı gibi
06:42
from some governmentshükümetler in EuropeEurope.
110
390080
1840
bunların hepsi bir vergi muamelesi
formunda olabilir.
06:46
Those subsidiessübvansiyonlar stop companiesşirketler
from competingrakip on equaleşit termsşartlar.
111
394120
3560
Bu sübvansiyonlar şirketlerin eşit
koşullarda yarışmasını engeller.
06:51
They can mean that
the companiesşirketler that succeedbaşarılı olmak,
112
399240
3576
Bunun anlamı bunu başaran
şirketler
06:54
well, they are the companiesşirketler
that got the mostçoğu subsidysübvansiyon,
113
402840
2600
en fazla sübvansiyonu alan
şirketlerdir.
06:58
the onesolanlar that are the best-connectedBest-Connected,
114
406400
2296
Bunlar en iyi ilişkileri olanlardır,
07:00
and not, as it should be,
115
408720
2136
ve olması gerektiği gibi
07:02
the companiesşirketler that serveservis
consumerstüketicilerin the besten iyi.
116
410880
2600
tüketicilere en iyi hizmeti veren
şirketler, değillerdir.
07:07
So there are timeszamanlar when we need to stepadım in
117
415560
2200
Bu nedenle rekabetin olması gibi
işlediğinden emin olmak için
07:10
to make sure that competitionyarışma
worksEserleri the way it should.
118
418720
3200
adım atmamız gereken durumlar
olduğu zamanlar vardır.
07:15
By doing that, we help
the marketpazar to work fairlyoldukça,
119
423160
3200
Bunu yaparak, pazarın adil olarak
işlemesine yardım ederiz,
07:19
because competitionyarışma givesverir consumerstüketicilerin
the powergüç to demandtalep a fairadil dealanlaştık mı.
120
427720
4680
çünkü rekabet tüketiciye adil anlaşma
istemek için güç verir.
07:25
It meansanlamına geliyor that companiesşirketler know
that if they cannotyapamam offerteklif good pricesfiyatları
121
433840
4496
Bunun anlamı firmalar eğer beklenen iyi
07:30
or the servicehizmet that's expectedbeklenen,
122
438360
2576
fiyatları veya hizmeti sağlamaz ise
07:32
well, the customersmüşteriler
will go somewherebir yerde elsebaşka.
123
440960
3400
tüketicilerin başka bir yere gideceğini
bilmesidir.
07:38
And that sortçeşit of fairnessAdalet
is more importantönemli
124
446680
2656
Bu tür bir adalet daha önemlidir,
07:41
than we mayMayıs ayı sometimesara sıra realizegerçekleştirmek.
125
449360
2160
ve ardından bazen gerçekleştiririz.
07:47
Very fewaz people think
about politicssiyaset all the time.
126
455560
2480
Çok az insan her zaman politika
hakkında düşünür.
07:51
Some even skipatlamak it at electionseçim time.
127
459600
2160
Bazıları bunu seçim zamanında bile
önemsemez.
07:55
But we are all in the marketpazar.
128
463880
2496
Fakat hepimiz pazarın içerisindeyiz.
07:58
EveryHer day, we are in the marketpazar.
129
466400
2480
Her gün, pazardayız.
08:02
And we don't want businessesişletmeler
to agreeanlaşmak on pricesfiyatları in the back officeofis.
130
470280
4240
Ve arka ofislerde firmaların fiyatlar ile
ilgili olarak anlaşmasını istemeyiz.
08:07
We don't want them
to dividebölmek the marketpazar betweenarasında them.
131
475520
2720
Pazarı kendi aralarında bölüşmelerini
istemeyiz.
08:11
We don't want one bigbüyük companyşirket
132
479640
1896
Büyük bir şirketin sadece,
rakiplerinin
08:13
just to shutkapamak out competitorsrakipler
133
481560
2656
neler yapabileceklerini bize göstermesini
08:16
from ever showinggösterme us what they can do.
134
484240
2160
engellemesini istemeyiz.
08:20
If that happensolur,
135
488440
1360
Eğer bu olursa,
08:22
well, obviouslybelli ki, we feel
that someonebirisi has cheatedhile us,
136
490760
3376
tabii ki, açık bir şekilde, birilerinin
bizi aldattığını hissederiz,
08:26
that we are beingolmak ignoredihmal
or takenalınmış for grantedverilmiş by the marketpazar.
137
494160
4120
Bizim pazar tarafından ihmal edildiğimiz veya
olduğu gibi kabul edildiğimiz durumlarda.
08:31
And that mayMayıs ayı underminebaltalamak
not only our trustgüven in the marketpazar
138
499680
3576

Ve bu sadece bizim pazardaki güvenimizi
sarsmamakta,
08:35
but alsoAyrıca our trustgüven in the societytoplum.
139
503280
2680
aynı zamanda toplumdaki güvenimizi de
sarsmaktadır.
08:39
In a recentson surveyanket,
140
507680
1936
Son araştırmalarda;
08:41
more than two-thirdsüçte iki of EuropeansAvrupalılar
141
509640
2416
Avrupa'nın üçte ikisi
08:44
said that they had feltkeçe
the effectsetkileri of lackeksiklik of competitionyarışma:
142
512080
4680
rekabet eksikliğini hissettiklerini ifade
etmiştir:
08:49
that the pricefiyat
for electricityelektrik was too highyüksek,
143
517880
2360
ki bunlar, elektrik parasının yüksek
olması,
08:53
that the pricefiyat for the medicinesilaçlar
they neededgerekli was too highyüksek,
144
521280
3200
ihtiyaç duydukları ilaç ücretlerinin
fazla olması,
otobüsle veya uçakla seyahat etmek
istediklerinde
08:57
that they had no realgerçek choiceseçim
145
525560
1496
08:59
if they wanted to travelseyahat
by busotobüs or by planeuçak,
146
527080
3336
veya internet sağlayıcıdan kötü
servis aldıklarında
09:02
or they got poorfakir servicehizmet
from theironların internetInternet providersağlayıcı.
147
530440
2800
başka gerçek bir seçenekleri
olmaması.
09:06
In shortkısa, they foundbulunan that the marketpazar
didn't treattedavi etmek them fairlyoldukça.
148
534240
3440
Kısaca, pazarın onlara adil davranmadığı
sonucuna ulaştılar.
09:11
And that mightbelki seemgörünmek
like very smallküçük things,
149
539000
3040
Ve bu çok küçük bir şeymiş
gibi gelebilir,
09:16
but they can give you this senseduyu
150
544000
2560
fakat bu size dünyanın gerçekten
09:19
that the worldDünya isn't really fairadil.
151
547720
2200
adil olmadığı hissini verebilir.
09:23
And they see the marketpazar,
whichhangi was supposedsözde to serveservis everyoneherkes,
152
551720
4856
Herkese hizmet vermesi gereken
pazarı gördüler,
09:28
becomeolmak more like the privateözel propertyözellik
of a fewaz powerfulgüçlü companiesşirketler.
153
556600
5040
daha çok bir kaç güçlü şirketin
özel mülkü gibi bir şey oldu.
09:35
The marketpazar is not the societytoplum.
154
563680
1680
Pazar toplum değildir.
09:38
Our societiestoplumlar are, of coursekurs,
much, much more than the marketpazar.
155
566080
4160
Bizim toplumumuz, tabii ki, pazardan
çok daha fazla şey ifade eder.
09:43
But lackeksiklik of trustgüven in the marketpazar
156
571720
2656
Fakat pazardaki güven eksikliği
09:46
can rubEn düşük RUB off on societytoplum
157
574400
2856
topluma bulaşabilir.
09:49
so we losekaybetmek trustgüven in our societytoplum as well.
158
577280
2880
Bu nedenle toplumumuzdaki güveni de
kaybedebiliriz.
09:55
And it mayMayıs ayı be the mostçoğu importantönemli
thing we have, trustgüven.
159
583480
4120
Ve bizim sahip olduğumuz
en önemli şey güven olabilir.
10:01
We can trustgüven eachher other
if we are treatedişlenmiş as equalseşittir.
160
589880
4240
Bize eşit olarak davranılırsa
birbirimize güvenebiliriz.
10:08
If we are all to have the sameaynı chancesşansı,
161
596080
4416
Eğer hepimiz aynı şansa sahip olursak
10:12
well, we all have to followtakip et
the sameaynı fundamentaltemel ruleskurallar.
162
600520
3680
hepimiz aynı temel kuralları takip
etmek zorunda oluruz.
10:17
Of coursekurs, some people and some businessesişletmeler
are more successfulbaşarılı than othersdiğerleri,
163
605560
4680
Tabii ki, bazı insanlar ve bazı firmalar
diğerlerinden çok daha başarılıdır,
10:23
but we do not trustgüven in a societytoplum
164
611360
2616
fakat, eğer daha rekabet başlamadan
10:26
if the prizesödülleri are handedeli out
165
614000
2056
ödüller dağıtılırsa
10:28
even before the contestyarışma beginsbaşlar.
166
616080
2720
topluma güvenemeyiz.
10:33
And this is where
competitionyarışma ruleskurallar come in,
167
621280
2400
İşte tam burada rekabet kuralları
ortaya çıkıyor,
10:37
because when we make sure
that marketspiyasalar work fairlyoldukça,
168
625160
3496
çünkü pazarın adil çalıştığından,
emin olduğumuzda,
10:40
then businessesişletmeler competeyarışmak on the meritsyararları,
169
628680
3216
ardından firmalar faziletli olarak
rekabet ettiğinde
10:43
and that helpsyardım eder to buildinşa etmek the trustgüven
that we need as citizensvatandaşlar
170
631920
5256
rahat ve kontrol altında
hissetmemiz için
10:49
to feel comfortablerahat and in controlkontrol,
171
637200
3656
ihtiyacımız olan güvenin
kurulmasına yardımcı olur,
10:52
and the trustgüven that allowsverir
our societytoplum to work.
172
640880
3600
ve güven toplumumuzun
çalışmasına izin verir.
10:58
Because withoutolmadan trustgüven,
everything becomesolur harderDaha güçlü.
173
646000
3240
Çünkü güven olamadan,
her şey daha güç olur.
11:02
Just to livecanlı our dailygünlük liveshayatları,
we need to trustgüven in strangersyabancı insanlar,
174
650640
3240
Sadece günlük hayatımızı yaşamak
için, yabacılara güvenmemiz gerekli,
11:07
to trustgüven the banksbankalar who keep our moneypara,
175
655000
2720
paramızı koruyan bankalara
güvenmemiz gerekir,
11:10
the buildersinşaatçılar who buildinşa etmek our home,
176
658800
1720
evimizi inşa eden inşaatçılara,
11:14
the electricianElektrikçi
who comesgeliyor to fixdüzeltmek the wiringkablolama,
177
662200
3056
kabloları onaran elektrikçiye,
11:17
the doctordoktor who treatsmuamele etmek us when we're illhasta,
178
665280
2336
hasta olduğumuzda bizi iğleştiren
doktora,
11:19
not to mentionsöz etmek
the other driverssürücüleri on the roadyol,
179
667640
2816
yollardaki diğer sürücülerden
bahsetmiyorum bile,
11:22
and everyoneherkes knowsbilir that they are crazyçılgın.
180
670480
1920
ve herkes biliyor ki onlar çılgındır.
11:26
And yethenüz, we have to trustgüven them
181
674000
3096
Fakat, doğru şeyi yapmak için
11:29
to do the right thing.
182
677120
1360
onlara güvenmek zorundayız.
11:32
And the thing is
that the more our societiestoplumlar growbüyümek,
183
680120
3040
Ve burada konu, ne kadar
toplumumuz büyürse
11:36
the more importantönemli trustgüven becomesolur
184
684880
3016
güven daha da önemli olur
11:39
and the harderDaha güçlü it is to buildinşa etmek.
185
687920
3296
ve bunu inşa etmek daha da
zor olur.
11:43
And that is a paradoxparadoks of modernmodern societiestoplumlar.
186
691240
3720
Ve bu modern toplumların paradoksudur.
11:48
And this is especiallyözellikle truedoğru
187
696960
2336
Teknoloji bizim etkileşim
yöntemimizi değiştirdiğinde
11:51
when technologyteknoloji changesdeğişiklikler
the way that we interactetkileşim.
188
699320
2800
bu özellikle doğrudur.
11:55
Of coursekurs, to some degreederece,
technologyteknoloji can help us
189
703840
2336
Tabii ki, ortak ekonomiye
imkan sağlayan derecelendirme
11:58
to buildinşa etmek trustgüven in one anotherbir diğeri
with ratingsderecelendirme systemssistemler and other systemssistemler
190
706200
4336
sistemi veya diğer sistemlerle
karşılıklı güven ortamı kurmamızda
12:02
that enableetkinleştirmek the sharingpaylaşım economyekonomi.
191
710560
2040
teknoloji bir dereceye kadar bize
yardımcı olabilir.
12:06
But technologyteknoloji alsoAyrıca createsyaratır
completelytamamen newyeni challengeszorluklar
192
714360
3776
Fakat ,bizden diğer insanlardan
ziyade
12:10
when they asksormak us
not to trustgüven in other people
193
718160
2400
algoritmalara ve bilgisayarlara
inanmamız talep edildiğinde
12:14
but to trustgüven in algorithmsalgoritmalar and computersbilgisayarlar.
194
722120
3720
teknoloji tamamen yeni
zorluklar da yaratmaktadır.
12:19
Of coursekurs, we all see
and sharepay and appreciateanlamak
195
727920
3856
Tabii ki, hepimiz teknolojinin
bize yapabildiği güzellikleri
12:23
all the good that
newyeni technologyteknoloji can do us.
196
731800
3976
görüyoruz, paylaşıyoruz ve
değerlendiriyoruz.
12:27
It's a lot of good.
197
735800
1360
Çok fazla güzellik.
12:30
AutonomousÖzerk carsarabalar can give people
with disabilitiesEngelli newyeni independencebağımsızlık.
198
738240
5136
Otonom arabalar engelli insanlara
yeni serbestlikler verebiliyor.
12:35
It can savekayıt etmek us all time,
199
743400
1416
Bizi her zaman koruyabilir,
12:36
and it can make a much, much
better use of resourceskaynaklar.
200
744840
2680
ve çok çok daha iyi kaynak
kullanımı sağlayabilir.
12:41
AlgorithmsAlgoritmalar that relygüvenmek on crunchingçatırdayan
enormousmuazzam amountsmiktarlar of dataveri
201
749240
4936
Algoritmalar, ki bunlar muazzam bir
verinin sıkıştırılmasına dayanmakta,
12:46
can enableetkinleştirmek our doctorsdoktorlar
to give us a much better treatmenttedavi,
202
754200
4056
doktorların bize daha iyi tedavi
vermesine imkan sağlıyabilir,
12:50
and manyçok other things.
203
758280
1640
ve bir çok şey.
12:54
But no one is going
to handel over theironların medicaltıbbi dataveri
204
762440
4080
Fakat hiç kimse kendi medikal verilerinin
algoritmalara teslim etmeyecek
12:59
or stepadım into a cararaba
that's driventahrik by an algorithmalgoritma
205
767720
3080
veya algoritma tarafından kullanılan
bir arabaya adım atmayacaktır,
13:03
unlessolmadıkça they trustgüven the companiesşirketler
that they are dealingmuamele with.
206
771880
3560
ilgilendikleri şirketlere güvenmedikçe.
13:09
And that trustgüven isn't always there.
207
777560
2360
Bu güven her zaman orada değildir.
13:13
TodayBugün, for exampleörnek,
lessaz than a quarterçeyrek of EuropeansAvrupalılar
208
781240
4176
Bugün, örneğin, Avrupalıların
dörtte birinden azı
13:17
trustgüven onlineinternet üzerinden businessesişletmeler
to protectkorumak theironların personalkişisel informationbilgi.
209
785440
4640
kendi kişisel bilgilerinin korunması
açısından online firmalara güvenmektedir.
13:24
But what if people knewbiliyordum
210
792720
1600
Fakat İnsanlar teknoloji firmalarının
13:27
that they could relygüvenmek
on technologyteknoloji companiesşirketler
211
795440
3336
adil davranacaklarına yönelik
itimat edebilecekleri
13:30
to treattedavi etmek them fairlyoldukça?
212
798800
1320
bilselerdi, ne olurdu?
13:34
What if they knewbiliyordum that those companiesşirketler
213
802280
2416
Eğer bu firmaların daha iyisini yapmaya
çalışarak,
13:36
respondyanıtlamak to competitionyarışma
by tryingçalışıyor to do better,
214
804720
3600
müşterilere daha iyi hizmet edebilmek
için çabalayarak,
13:41
by tryingçalışıyor to serveservis consumerstüketicilerin better,
215
809400
2280
yarışmacıların pazara girmesini
engellemek için
13:45
not by usingkullanma theironların powergüç
216
813120
2336
kendi kuvvetlerini kullanmayarak,
13:47
to shutkapamak out competitorsrakipler,
217
815480
2376
kendi hizmetlerini
arama sonuçlarının
13:49
say, by pushingitme theironların servicesHizmetler
218
817880
2376
çok çok altına iterek,
13:52
faruzak, faruzak down the listliste of searcharama resultsSonuçlar
219
820280
3736
ve kendi kendilerin teşvik
ederek
13:56
and promotingteşvik themselveskendilerini?
220
824040
1760
rekabete cevap vereceklerini
bilselerdi ne olurdu?
13:59
What if they knewbiliyordum
that complianceuyum with the ruleskurallar
221
827920
4256
Eğer kurallara uymanın algoritmik
14:04
was builtinşa edilmiş into the algorithmsalgoritmalar by designdizayn,
222
832200
3680
tasarımla kurulduğunu,
14:09
that the algorithmalgoritma had to go
to competitionyarışma ruleskurallar schoolokul
223
837080
2896
bu algoritmaların çalışmasına müsaade
edilmeden önce
14:12
before they were ever allowedizin to work,
224
840000
1960
rekabet kuralları okuluna gitmek
zorunda olduğunu,
14:16
that those algorithmsalgoritmalar were designedtasarlanmış
225
844120
2736
bu algoritmaların hiç bir şekilde
dolap çevirmeyeceği
14:18
in a way that meantdemek
that they couldn'tcould colludegizlice anlaşmak,
226
846880
3616
şekilde dizayn edildiğini,
14:22
that they couldn'tcould formform
theironların ownkendi little cartelKartel
227
850520
3016
çalıştıkları kara kutuda kendi küçük
kartellerini kurmayacaklarını
14:25
in the blacksiyah boxkutu they're workingçalışma in?
228
853560
1880
bilselerdi ne olurdu?
14:29
TogetherBirlikte with regulationdüzenleme,
229
857480
1800
Düzenlemeyle beraber,
14:32
competitionyarışma ruleskurallar can do that.
230
860280
1960
rekabet kuralları bunu yapabilirler.
14:35
They can help us to make sure
231
863240
1776
Bize yeni teknolojinin insanlara adil
14:37
that newyeni technologyteknoloji treatsmuamele etmek people fairlyoldukça
232
865040
3480
davranacağını konusunda ve herkesin
oyun alanı seviyesinde rekabet
14:41
and that everyoneherkes can competeyarışmak
on a levelseviye playingoynama fieldalan.
233
869680
3480
edebileceğinden emin olmamız için
yardım edebilirler.
14:46
And that can help us buildinşa etmek the trustgüven
234
874800
3256
İşte bu bize gerçek inovasyon için
ihtiyaç duyduğumuz,
14:50
that we need for realgerçek innovationyenilik
235
878080
2416
gelişmek için ihtiyaç duyduğumuz
14:52
to flourishgüzelleşmek
236
880520
1296
ve vatandaşlar için geliştirilmiş
toplum için ihtiyaç duyduğumuz
14:53
and for societiestoplumlar to developgeliştirmek for citizensvatandaşlar.
237
881840
3600
güveni inşa etmemizde yardımcı olabilir.
14:59
Because trustgüven cannotyapamam be imposeddayatılan.
238
887920
2240
Çünkü güven empoze edilemez.
15:03
It has to be earnedkazanılan.
239
891000
1480
Kazanılması zordur.
15:06
SinceBeri the very first daysgünler
of the EuropeanAvrupa UnionBirliği,
240
894280
3976
Avrupa Birliğinin daha ilk günlerinden
itibaren
15:10
60 yearsyıl agoönce,
241
898280
1320
60 yıl önce
15:12
our competitionyarışma ruleskurallar have helpedyardım etti
242
900800
2936
bizim rekabet kurallarımız bu güvenin
inşa edilmesine
15:15
to buildinşa etmek that trustgüven.
243
903760
1480
yardım etmiştir.
15:19
A lot of things have changeddeğişmiş.
244
907120
1600
Çok fazla şey değişmiştir.
15:22
It's hardzor to say
what those sixaltı representativestemsilcileri
245
910440
3336
Bu altı temsilcinin akıllı telefonlardan
15:25
would have madeyapılmış of a smartphoneSmartphone.
246
913800
1524
neler yapabileceğini söylemek
çok güçtür.
15:29
But in today'sbugünkü worldDünya,
247
917000
1616
Fakat bugünün dünyasında,
15:30
as well as in theironların worldDünya,
248
918640
2616
kendi dünyalarında da
15:33
competitionyarışma makesmarkaları the marketpazar
work for everyoneherkes.
249
921280
3120
rekabet pazarı herkes için çalışır
hale getirmektedir.
15:38
And that is why I am convincedikna olmuş
250
926000
2256
Benim ikna olma nedenim de şu;
15:40
that realgerçek and fairadil competitionyarışma
251
928280
3176
ihtiyacımız olan güvenin
inşasına iştirak etmek için,
15:43
has a vitalhayati rolerol to playoyun
252
931480
2056
toplumumuzun en iyisini almak için
15:45
in buildingbina the trustgüven we need
253
933560
2176
gerçek ve adil rekabet
15:47
to get the besten iyi of our societiestoplumlar,
254
935760
3120
hayati öneme haizdir,
15:52
and that startsbaşlar with enforcingzorlama our ruleskurallar,
255
940000
4976
ve bu kurallarımızı uygulayarak başlar,
15:57
actuallyaslında just to make
the marketpazar work for everyoneherkes.
256
945000
3816
aslında sadece pazarı herkes için
çalışır hale getirerek başlar.
16:00
Thank you.
257
948840
1376
Teşekkür ederim.
16:02
(ApplauseAlkış)
258
950240
3440
(Alkış)
16:07
BrunoBruno GiussaniGiussani: Thank you.
259
955760
1280
Bruno Giussani: Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim, komiser.
16:11
Thank you, CommissionerŞube Müdürü.
260
959360
1256
Margrethe Vestager: Benim için
bir zevkti.
16:12
MargretheMargrethe VestagerVestager: It was a pleasureZevk.
261
960640
1856
16:14
BGBG: I want to asksormak you two questionssorular.
262
962520
1736
BG: Size iki soru sormak istiyorum.
16:16
The first one is about dataveri,
because I have the impressionizlenim
263
964280
2736
Birincisi veriler ile ilgili, çünkü,
benim bir izlenimim var;
16:19
that technologyteknoloji and dataveri are changingdeğiştirme
the way competitionyarışma takes placeyer
264
967040
3416
Teknoloji ve veri rekabetin meydana
gelme tarzını
16:22
and the way competitionyarışma regulationdüzenleme
is designedtasarlanmış and enforcedzorlanan.
265
970480
4656
ve rekabet düzenlemesinin dizaynını
ve uygulanmasını değiştirdi.
Belki bu konu üzerine bir
yorum yapmak istersiniz?
16:27
Can you maybe commentyorum Yap on that?
266
975160
1656
16:28
MVMV: Well, yes, it is
definitelykesinlikle challengingmeydan okuma us,
267
976840
3336
MV: evet, bu kesinlikle bize zorluk
çıkarmaktadır,
16:32
because we bothher ikisi de have to sharpenKeskinleştirme our toolsaraçlar
268
980200
3216
çünkü hepimiz kendi gereçlerimizi
keskinleştirmek zorundayız ,
16:35
but alsoAyrıca to developgeliştirmek newyeni toolsaraçlar.
269
983440
1840
fakat aynı zamanda yeni gereçlerde
geliştirmeliyiz.
16:38
When we were going throughvasitasiyla
the GoogleGoogle responsesyanıt-e doğru
270
986120
2856
Google'ın itiraz beyannamemize
olan cevabını
16:41
to our statementaçıklama of objectionitiraz,
271
989000
2736
kabul ettiğimizde
16:43
we were going throughvasitasiyla
5.2 terabytesterabayt of dataveri.
272
991760
4200
5.2 terebaytlık veriyidi
kabul ettik.
16:49
It's quiteoldukça a lot.
273
997080
1520
Bu oldukça fazla.
16:51
So we had to setset up newyeni systemssistemler.
274
999320
3296
Bu nedenle yeni bir sistem
kurmak zorundaydık.
16:54
We had to figureşekil out how to do this,
275
1002640
2616
Bunu nasıl yapacağımızı
çözmek zorundaydık,
16:57
because you cannotyapamam work
the way you did just a fewaz yearsyıl agoönce.
276
1005280
4096
çünkü bir kaç yıl önce yaptığın şekilde
çalışmanın imkanı yoktu.
17:01
So we are definitelykesinlikle
sharpeningKeskinleştirme up our workingçalışma methodsyöntemleri.
277
1009400
3880
Bu nedenle kusursuz olarak çalışma
metotlarımızı keskinleştirdik.
17:05
The other thing is
that we try to distinguishayırmak
278
1013880
2136
Diğer şey ise farklı veriler arasında
17:08
betweenarasında differentfarklı kindsçeşit of dataveri,
279
1016040
1696
ayırım yapmaya çabalıyoruz,
17:09
because some dataveri is extremelyson derece valuabledeğerli
280
1017760
2576
çünkü bazı veriler oldukça değerli,
17:12
and they will formform, like,
a barrierbariyer to entrygiriş in a marketpazar.
281
1020360
3256
ve bunlar pazara girmek için
bariyer oluşturacaklardır.
17:15
Other things you can just --
it loseskaybeder its valuedeğer tomorrowyarın.
282
1023640
4040
Diğerleri ise, yarın kendi
değerini kaybedeceklerdir.
17:20
So we try to make sure
283
1028560
1536
Bu nedenle şunda emin olmaya
çabalıyoruz;
17:22
that we never, ever underestimateAzımsamak the factgerçek
284
1030119
3457
Biz hiçbir zaman verinin,
pazardaki para birimi
17:25
that dataveri worksEserleri
as a currencypara birimi in the marketpazar
285
1033599
3977
olarak ve rekabet için gerçek
bir engel olabilen
17:29
and as an assetvarlık that can be
a realgerçek barrierbariyer for competitionyarışma.
286
1037599
5041
servet olarak çalışması
gerçeğini küçümsemedik.
17:35
BGBG: GoogleGoogle. You finedpara cezası them
2.8 billionmilyar eurosEuro a fewaz monthsay agoönce.
287
1043560
4536
BG: Google. Onlara birkaç ay önce
2.8 milyar avro ceza kestin
17:40
MVMV: No, that was dollarsdolar.
It's not so stronggüçlü these daysgünler.
288
1048119
2657
MV: Hayır, dolardı.
Bugünlerde çok kuvvetli değil.
17:42
BGBG: AhAh, well, dependsbağlıdır on the --
289
1050800
1496
BG: peki, duruma göre--
17:44
(LaughterKahkaha)
290
1052320
1016
(Gülüşme)
17:45
GoogleGoogle appealedtemyiz the casedurum.
The casedurum is going to courtmahkeme.
291
1053360
2496
Google temyize başvurdu.
Dosya mahkemeye gitti.
17:47
It will last a while.
292
1055880
1560
Bir süre devam edecektir.
17:50
EarlierDaha önce, last yearyıl, you askeddiye sordu AppleElma
to payödeme 13 billionmilyar in back taxesvergileri,
293
1058240
4736
Geçen yılın başlarında, Apple'dan 13 milyarlık
vergi iadesini ödemesini istedin.
17:55
and you have alsoAyrıca
investigatedaraştırılmıştır other companiesşirketler,
294
1063000
3136
Bugüne kadar
sadece Amerikan firmalarını değil
17:58
includingdahil olmak üzere EuropeanAvrupa and RussianRusça companiesşirketler,
295
1066160
2056
Avrupa ve Rusya firmalarını da kapsayan
18:00
not only AmericanAmerikan companiesşirketler, by faruzak.
296
1068240
2096
diğer firmaları da soruşturdun.
18:02
YetHenüz the investigationsaraştırmalar
againstkarşısında the AmericanAmerikan companiesşirketler
297
1070360
4296
Fakat Amerikan Şirketlerine
karşı yaptığın soruşturmalar
18:06
are the onesolanlar that have attractedçekti
the mostçoğu attentionDikkat
298
1074680
2416
en fazla dikkat çekenlerdi,
18:09
and they have alsoAyrıca attractedçekti
some accusationssuçlamalar.
299
1077120
3016
ve bunlar bazı suçlamaları
harekete geçirdi.
18:12
You have been accusedsanık, essentiallyesasen,
of protectionismkorumacılık, of jealousykıskançlık,
300
1080160
3136
Özellikle korumacılık, kıskançlık veya
18:15
or usingkullanma legislationmevzuat
to hitvurmak back at AmericanAmerikan companiesşirketler
301
1083320
2896
Avrupa pazarını fetheden
Amerikan firmalarını
18:18
that have conqueredfethetti EuropeanAvrupa marketspiyasalar.
302
1086240
2296
arkadan vurmak için kanunları kullanmakla
suçlandın.
18:20
"The EconomistEkonomist" just this weekhafta
on the frontön pagesayfa writesyazıyor,
303
1088560
3456
"The Economist" bu hafta ön sayfasında
şunu yazdı;
18:24
"VestagerVestager VersusKarşı The ValleyVadi."
304
1092040
1896
" Vestager Vadiye karşı."
18:25
How do you reacttepki to that?
305
1093960
1320
Buna nasıl tepki veriyorsun?
18:28
MVMV: Well, first of all,
I take it very seriouslycidden mi,
306
1096600
3216
MV: Öncelikle,
bunu çok ciddiye alıyorum,
18:31
because biasönyargı has no roomoda
in lawhukuk enforcementzorlama.
307
1099840
5320
çünkü kanunların uygulanmasında
ön yargıya yer yoktur.
18:38
We have to provekanıtlamak our casesvakalar
with the evidencekanıt and the factsGerçekler
308
1106160
3176
Dosyamızı kanıtlarla, gerçeklerle
ve hukuk ilmi ile
18:41
and the jurisprudenceHukuk
309
1109360
2016
kanıtlamak zorundayız,
18:43
in ordersipariş alsoAyrıca to presentmevcut it to the courtsmahkemeler.
310
1111400
2040
Mahkemeye sunmak için de.
18:46
The secondikinci thing is
that EuropeEurope is openaçık for business,
311
1114760
3936
İkinci şey ise Avrupa iş için açıktır,
18:50
but not for taxvergi evasionkaçırma.
312
1118720
1736
fakat vergi kaçakçılığı için değil.
18:52
(ApplauseAlkış)
313
1120480
3680
(Alkış)
18:58
The thing is that we are changingdeğiştirme,
314
1126800
3736
Konu şu, biz değişiyoruz,
19:02
and for instanceörnek,
when I asksormak my daughterskız çocukları --
315
1130560
2216
ve örneğin,
ben kızlarıma--
19:04
they use GoogleGoogle as well --
316
1132800
1536
olarda da google kullanıyor--
19:06
"Why do you do that?"
317
1134360
1496
"neden bunu yapıyordunuz"
diye sorduğumda
19:07
They say, "Well, because it worksEserleri.
It's a very good productürün."
318
1135880
2976
Onlar bana " çünkü çalışıyor.
çok iyi bir ürün" dediler.
19:10
They would never, ever,
come up with the answerCevap,
319
1138880
2456
asla ve kat a bu cevabı
ileri sürmezlerdi,
19:13
"It's because it's a US productürün."
320
1141360
1720
"çünkü bu ABD ürünü."
19:15
It's just because it worksEserleri.
321
1143960
1856
sadece çalışıyor.
19:17
And that is of coursekurs how it should be.
322
1145840
2056
Tabii ki nasıl olması gerektiği gibi.
19:19
But just the sameaynı, it is importantönemli
that someonebirisi is looking after to say,
323
1147920
3416
Fakat benzer şekilde,birisinin şunları
söylemeye ihtimam göstermesi önemlidir,
19:23
"Well, we congratulatetebrik ediyorum you
324
1151360
2336
"sizi tebrik ediyoruz
19:25
while you growbüyümek and growbüyümek and growbüyümek,
325
1153720
2536
siz büyürken, büyürken ve büyürken,
19:28
but congratulationkutlama stopsdurak
326
1156280
1736
fakat eğer kendi pozisyonunuzu
rekabet edenlere zarar vermek için
19:30
if we find that you're
misusingyanlış yerde kullanmak your positionpozisyon
327
1158040
2280
kötüye kullanırsanız
bu nedenle bunlar müşterilere hizmet
19:34
to harmzarar competitorsrakipler
so that they cannotyapamam serveservis consumerstüketicilerin."
328
1162000
4216
veremez ise tebrikler sonlanır"
19:38
BGBG: It will be
a fascinatingbüyüleyici casedurum to followtakip et.
329
1166240
2096
BG: Takip etmek için ilgi çekici
bir dosya olacak.
19:40
Thank you for cominggelecek to TEDTED.
330
1168360
1376
TED'e geldiğin için teşekkür ederim
19:41
MVMV: It was a pleasureZevk. Thanksteşekkürler a lot.
331
1169760
1736
MV: Benim için zevkti.
Çok teşekkürler.
19:43
(ApplauseAlkış)
332
1171520
3760
(Alkış)
Translated by fatih Yürekli
Reviewed by Batuhan Çevik

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Margrethe Vestager - Commissioner for Competition, European Union
Margrethe Vestager is in charge of regulating commercial activity across the European Union and enforcing the EU’s rules designed to keep the markets fair.

Why you should listen
Margrethe Vestager has been described as "the most powerful woman in Brussels" -- otherwise said, in European politics. As Commissioner for Competition for the European Union, Vestager is in charge of regulating commercial activity across the 28 member states and enforcing the EU's rules designed to keep the markets fair -- rules that, she believes, some big companies have been abusing. In 2016, Vestager ordered Apple to pay €13 bn (about US$15.3 bn) in back taxes. In June 2017, she fined Google €2.4 bn (US$2.8 bn) for manipulating search results in favor of its own services. Other antitrust cases are open against Google. Facebook, Amazon, Russian natural gas producer Gazprom, Italian carmaker Fiat and others are also on her radar screen.

Born in Denmark, Vestager held various ministerial posts in her country's government before being appointed to the European Commission in 2014. Her politics are liberal in the classic meaning of the term: free speech, free assembly and free trade -- but she argues that it can only happen if markets are free of undue influence and anti-competitive behaviors.
More profile about the speaker
Margrethe Vestager | Speaker | TED.com