ABOUT THE SPEAKER
Dolores Huerta - Civil rights activist, community organizer
Dolores Huerta is inspired by a passion to spend most of her time pursuing social justice and civil rights.

Why you should listen

Dolores Huerta is a civil rights activist and community organizer. She has worked for labor rights and social justice for more than 50 years. In 1962, she and Cesar Chavez founded the United Farm Workers union. She served as vice president and played a critical role in many of the union's accomplishments for four decades. In 2002, she received the Puffin/Nation $100,000 prize for Creative Citizenship, which she used to establish the Dolores Huerta Foundation (DHF).

DHF is connecting groundbreaking community-based organizing to state and national movements to register and educate voters, advocate for education reform, bring about infrastructure improvements in low-income communities, advocate for greater equality for the LGBT community and create strong leadership development. She has received numerous awards including The Eleanor Roosevelt Humans Rights Award from President Clinton in 1998. In 2012, President Obama bestowed Huerta with The Presidential Medal of Freedom, the highest civilian honor in the United States.

More profile about the speaker
Dolores Huerta | Speaker | TED.com
TEDWomen 2018

Dolores Huerta: How to overcome apathy and find your power

Dolores Huerta: Nasıl duyarsızlığın üstesinden gelir ve gücümüzü buluruz

Filmed:
2,194,556 views

"Evet, yababiliriz!" sözü, 1970'lerde genç bir aktivist olan Dolores Huerta'nın söylediği bir toplanma çağrısı ve o zamandan beri bitmez tükenmez insan hakları arayış içinde yaşamaktadır. Üst düzey aklı ve mizahı ile, Huerta duyarsızlığın üstesinden gelmeye, dahil olmaya ve kendi gücünü bulmaya çalışan herkes için ilham vererek hayat çabalarını yanstıyor.
- Civil rights activist, community organizer
Dolores Huerta is inspired by a passion to spend most of her time pursuing social justice and civil rights. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
I want to startbaşlama out
with quotingalıntı yapmak HelenHelen KellerKeller,
0
1625
3375
Hepimizin hayran olduğu
muhteşem kadın Helen Keller'dan
00:18
that great womankadın that we all admirebeğenmek.
1
6583
3060
bir alıntıyla başlamak istiyorum.
00:21
And she had a statementaçıklama
that is very profoundderin,
2
9667
3583
Çok etkili bir sözü vardı
00:26
and this statementaçıklama is
3
14333
2060
ve bu söz şunu söylüyor,
00:28
that scienceBilim has been ableyapabilmek to find
cureskürler for manyçok evilskötülükler,
4
16417
6059
bilim birçok kötülük için çare bulabildi
00:34
but never the greatestEn büyük evilkötülük
of all in humaninsan beingsvarlıklar,
5
22500
4976
fakat insanlardaki en büyük
kötülük için hiçbir zaman bulamadı
00:39
and that evilkötülük is apathyilgisizlik.
6
27500
2708
ve bu kötülük de duyarsızlık.
00:43
So, we know that apathyilgisizlik
really costsmaliyetler us a lot,
7
31792
4476
Bu duyarsızlığın bize pahalıya
mal olduğunu biliyoruz,
00:48
especiallyözellikle in our democracydemokrasi.
8
36292
2434
özellikle de bizim demokrasimize.
00:50
And when we think of why
people do not get involvedilgili,
9
38750
3434
İnsanların neden dahil olmadıklarını,
00:54
why they do not becomeolmak activistseylemciler,
10
42208
2268
neden aktivist olmadıklarını
düşündüğümüzde
00:56
it's oftensık sık that people are so wornsöz konusu ürün down
with theironların ownkendi familialAilesel responsibilitiessorumluluklar,
11
44500
5684
insanların ailevi sorumlulukları nedeniyle
genelde hallerinin kalmadığını görüyoruz,
01:02
and womenkadınlar especiallyözellikle.
12
50208
2268
özellikle de kadınların.
01:04
You know, womenkadınlar,
they have so manyçok inhibitionsinhibisyon.
13
52500
3559
Bildiğiniz üzere kadınların
birçok kısıtlaması var.
01:08
ManyBirçok of them have sufferedacı
so much traumaTravma in theironların liveshayatları,
14
56083
3393
Birçoğu hayatlarında çok fazla travmaya,
01:11
so manyçok aggressionssaldırganlıklara in theironların liveshayatları.
15
59500
2226
çok fazla saldırıya maruz kaldılar.
01:13
And so it's very hardzor for them to realizegerçekleştirmek
that they have leadershipliderlik capacitieskapasiteleri.
16
61750
5059
Dolayısıyla liderlik kapasitelerinin
olduğunu fark etmeleri çok zor.
Oradan çıkabileceklerini ve dünyayı
değiştirebileceklerini fark etmek de öyle.
01:18
That they can get out there,
and they could changedeğişiklik the worldDünya.
17
66833
2959
01:22
AnotherBaşka bir thing that manyçok womenkadınlar --
18
70583
2018
Çoğu kadının yaptığı diğer şey ise
01:24
we think that we have to do everything.
19
72625
2268
her şeyi yapmamız gerektiğini düşünmemiz.
01:26
That we are the only onesolanlar
responsiblesorumluluk sahibi for our familiesaileleri,
20
74917
3559
Ailelerimizden sorumlu tek kişi
olduğumuzu düşünüyoruz
01:30
and it is so hardzor for us to delegatetemsilci
21
78500
3393
ve sorumluluklarımızı devretmek
01:33
and just get othersdiğerleri to help us
do the dutiesgörevleri that we are responsiblesorumluluk sahibi for.
22
81917
4351
ve sorumlu olduğumuz işlerde diğerlerinin
bize yardım etmesini sağlamak çok zor.
01:38
We feel embarrassedmahçup or we feel guiltysuçlu.
23
86292
2517
Utanıyoruz veya suçlu hissediyoruz.
01:40
But we know that we have
to make this happenolmak,
24
88833
2518
Fakat bunu mümkün kılmamız
gerektiğini biliyoruz,
01:43
because if not, we will never have time
to be ableyapabilmek to volunteergönüllü
25
91375
4434
çünkü aksi takdirde, şu anda
yüzleştiğimiz bu birçok davaya
01:47
to help on these manyçok causesnedenleri
that are now facingkarşı us.
26
95833
4000
yardım edebilmek için gönüllü
olmaya hiçbir zaman vaktimiz olmayacak.
Kadınların biraz vakitlerini
feda edebilecekleri alanlardan birisi
01:53
One of the areasalanlar that womenkadınlar
can give up a little bitbit of time
27
101333
2851
01:56
and that is in shoppingalışveriş yapmak, OK?
28
104208
1976
alışveriş, değil mi?
01:58
(LaughterKahkaha)
29
106208
2518
(Gülüşmeler)
02:00
And especiallyözellikle when we go out there
30
108750
1684
Özellikle gidip ihtiyacımız bile
02:02
shoppingalışveriş yapmak for things
that we don't even need.
31
110458
2101
olmayan şeyler için alışveriş yaparken.
02:04
(LaughterKahkaha)
32
112583
1018
(Gülüşmeler)
02:05
You know, you never saw
a hearseCenaze arabası with a U-HaulU-Haul behindarkasında it.
33
113625
3726
Yani, hiçbir zaman arkasında bir
U-Haul olan cenaze arabası görmeyiz.
02:09
(LaughterKahkaha)
34
117375
3018
(Gülüşmeler)
02:12
We have to livecanlı simplybasitçe,
so that othersdiğerleri can simplybasitçe livecanlı.
35
120417
3601
Basit yaşamalıyız, böylece
diğerleri de basit yaşayabilir.
02:16
And when we think
of the kindtür of inheritancedevralma
36
124042
2309
Çocuklarımıza veya torunlarımıza
02:18
that we want to leaveayrılmak to our childrençocuklar
or our grandchildrentorunlar,
37
126375
3351
bırakmak istediğimiz
mirası düşündüğümüzde
02:21
think of leavingayrılma them a legacymiras of justiceadalet.
38
129750
3059
bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz.
02:24
This is a legacymiras
that they can not only imitatetaklit etmek,
39
132833
2643
Bu onların sadece
örnek alabileceği değil,
02:27
but they can be proudgururlu of
for the restdinlenme of theironların liveshayatları.
40
135500
3143
hayatları boyunca gurur duyacakları
bir miras da olabilir.
02:30
If we leaveayrılmak them a lot of materialmalzeme goodsmal,
all they're going to do is fightkavga,
41
138667
3976
Onlara birçok maddî mal bırakırsak
tek yapacakları kavga etmek olur
02:34
and they're going to hatenefret eachher other.
42
142667
1809
ve birbirlerinden nefret ederler.
02:36
Just rememberhatırlamak that,
when we think about what we're doing.
43
144500
3059
Ne yaptığımızı düşünürken
yalnızca bunu hatırlayın.
02:39
The other thing that we have to do
to liberatekurtarmak our womenkadınlar, eventuallysonunda,
44
147583
4601
Dünyayı değişirmek için yapmamız gereken
türden gönüllülük işi yapabilmek adına
02:44
so that we can do the kindtür
of volunteergönüllü work that we need to do
45
152208
3310
er geç kadınlarımızı özgürleştirmek için
yapmamız gerek diğer bir şey ise
02:47
to changedeğişiklik this worldDünya,
46
155542
1517
02:49
is we have to have a differentfarklı kindtür
of an educationEğitim for our younggenç womenkadınlar.
47
157083
4476
genç kadınlarımız için farklı
bir tür eğitim vermemizin gerekmesi.
02:53
UnfortunatelyNe yazık ki, in our societiestoplumlar
around the worldDünya,
48
161583
3476
Ne yazık ki dünyadaki toplumlarda
02:57
womenkadınlar are taughtöğretilen to be victimskurbanlar.
49
165083
2292
kadınlara kurban olmak öğretiliyor.
03:00
WomenKadınlar are not taughtöğretilen that they
are going to have to defendsavunmak themselveskendilerini,
50
168083
3935
Kadınlara kendilerini savunmaları,
kendilerini desteklemeleri ve kendilerini
korumaları gerekeceği öğretilmiyor.
03:04
that they're going to have
to supportdestek themselveskendilerini
51
172042
2309
03:06
and they have to protectkorumak themselveskendilerini.
52
174375
1893
Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda
03:08
Because, you know, when we
actuallyaslında look at the animalhayvan kingdomkrallık,
53
176292
2953
03:11
and we see who are the mostçoğu ferociousvahşi,
the maleerkek or the femalekadın?
54
179269
4374
kimin en vahşi, erkeğin mi
dişinin mi olduğunu görüyoruz.
03:15
We know it's the femalekadın, right?
55
183667
1934
Dişi olduğunu biliyoruz, değil mi?
03:17
So something wentgitti wrongyanlış with us at the topüst
of that animalhayvan kingdomkrallık as womenkadınlar.
56
185625
4601
Hayvanlar aleminin tepesindeki kadınlar
olarak bizde yanlış bir şeyler var.
03:22
(LaughterKahkaha)
57
190250
1643
(Gülüşmeler)
03:23
So I want to give you an exampleörnek
of how I foundbulunan my voiceses.
58
191917
3351
Benim sesimi nasıl bulduğuma dair
bir örnek vermek istiyorum.
03:27
And I was very fortunateşanslı in that,
when I was 25 yearsyıl oldeski,
59
195292
3559
Çok şanslıydım, 25 yaşımdayken
03:30
I metmet a gentlemanbeyefendi namedadlı FredFred RossRoss SrSR.,
60
198875
2393
Stockton, California'daki
03:33
who organizedörgütlü a chapterbölüm of a groupgrup calleddenilen
the CommunityTopluluk ServiceHizmet OrganizationOrganizasyon
61
201292
4851
Kamu Hizmeti Kuruluşu
adlı bir topluluk düzenleyen,
03:38
in my hometownMemleket of StocktonStockton, CaliforniaCalifornia.
62
206167
2851
Fred Ross Sr. adında
bir centilmenle tanıştım.
03:41
This was a grassrootskökleşmiş organizationorganizasyon,
and I was recruitedişe to be a volunteergönüllü.
63
209042
4250
Bu köklü bir kuruluştu
ve gönüllü olarak işe alındım.
03:46
So, one day, while we were
sittingoturma in the officeofis,
64
214208
3226
Bir gün ofiste otururken
03:49
a farmÇiftlik workerişçi comesgeliyor in.
65
217458
2018
bir çiftçi geldi.
03:51
And he's paralyzedfelçli,
he can hardlyzorlukla walkyürümek, he has a crutchkoltuk değneği.
66
219500
4018
Felç geçirmişti, zorla yürüyordu
ve koltuk değneği vardı.
03:55
And he needsihtiyaçlar help.
67
223542
1309
Yardıma ihtiyacı vardı.
03:56
He needsihtiyaçlar someonebirisi to help him
go down to the welfarerefah officeofis
68
224875
2726
Sosyal hizmetlere inip başvuru yapmasına
yardım edecek birisine ihtiyacı vardı.
03:59
and make an applicationuygulama.
69
227625
1309
04:00
So, I volunteeredgönüllü to do that.
70
228958
2185
Ben de bunu yapmaya gönüllü oldum.
04:03
But when I got to the welfarerefah officeofis,
71
231167
2517
Fakat sosyal hizmetlere gittiğimde
04:05
they would not let me make
an applicationuygulama for this gentlemanbeyefendi.
72
233708
4435
bu centilmen için başvuru
yapmama müsaade etmediler.
04:10
So I didn't know what to do,
I was at a losskayıp.
73
238167
2851
Ne yapacağımı bilemedim, şaşırmıştım.
04:13
So I wentgitti back to the officeofis,
and I told MrBay. RossRoss,
74
241042
2809
Ofise geri döndüm
ve Bay Ross'a şöyle dedim:
04:15
"They won'talışkanlık let me make an applicationuygulama."
75
243875
2518
"Başvuru yapmama izin vermiyorlar."
04:18
And he said to me, very sternlysertçe,
76
246417
2517
Bana sert bir biçimde şöyle dedi:
04:20
"You go right back down
to that welfarerefah officeofis,
77
248958
3518
"Direkt o sosyal hizmetlere
geri dönüyorsun
04:24
and you demandtalep to see a supervisorgözetmen.
78
252500
2375
ve bir müdür görmek
istediğini söylüyorsun.
04:27
And you demandtalep that they
let him make an applicationuygulama."
79
255875
3041
Onun başvuru yapmasına izin
vermelerini talep ediyorsun."
04:31
And I thought, "WowVay canına, I can do that?"
80
259875
2101
"Vay, bunu yapabilir miyim?"
diye düşündüm.
04:34
(LaughterKahkaha)
81
262000
1059
(Gülüşmeler)
04:35
So I thought about it,
82
263083
1268
Bu konuda düşündüm
04:36
and I kindtür of overcameüstesinden
my anxietieskaygıları and my fearsendişe.
83
264375
2976
ve endişelerimin ve korkularımın
bir şekilde üstesinden geldim.
04:39
I wentgitti down to the welfarerefah officeofis
and I demandedtalep to see the supervisorgözetmen.
84
267375
3809
Sosyal hizmetlere geri gittim
ve müdürü görmek istedim.
04:43
Sure enoughyeterli, he camegeldi out,
85
271208
2226
Hakikaten de geldi
04:45
and they had to let MrBay. RuizRuiz
make an applicationuygulama for welfarerefah.
86
273458
3351
ve Bay Ruiz'in yardım için
başvuru yapmasına izin vermeleri gerekti.
04:48
And he got his disabilitysakatlık
for himselfkendisi and his familyaile.
87
276833
3476
Kendisi ve ailesi için engelleri vardı.
04:52
But that taughtöğretilen me a lessonders.
88
280333
1685
Fakat bu bana bir şey öğretti.
04:54
That taughtöğretilen me that I had a voiceses.
89
282042
2559
Bu bana, bir sesimin olduğunu öğretti.
04:56
Well, MrBay. RossRoss alsoAyrıca taughtöğretilen manyçok of us
manyçok other things, includingdahil olmak üzere CesarCesar ChavezChavez
90
284625
4309
Bay Ross ayrıca çoğumuza birçok şey
öğretti, Cesar Chavez
05:00
and manyçok other volunteersgönüllüler.
91
288958
1851
ve diğer birçok gönüllülere de dahil.
05:02
And he taughtöğretilen us not only
that we can make demandstalepler of people,
92
290833
3518
Yalnızca insanlardan değil,
özellikle de kamu görevlilerinden
05:06
especiallyözellikle our publichalka açık officialsYetkililer.
93
294375
2559
bir şey istemeyi öğretti.
05:08
And this is something
we should always keep in mindus:
94
296958
2435
Bu her zaman aklımızda
tutmamız gereken bir şey:
05:11
everyher publichalka açık officialresmi --
guesstahmin what -- they work for us.
95
299417
4142
Her kamu görevlisi -- bilin bakalım --
onlar bizim için çalışıyorlar.
05:15
Because we payödeme theironların salariesmaaşları
with out taxesvergileri.
96
303583
3143
Çünkü onların maaşlarını,
vergilerimizle ödüyoruz.
05:18
And they are actuallyaslında our servantsHizmetçiler.
97
306750
3226
Aslında onlar bizim hizmetçilerimiz.
05:22
Some of them turndönüş out to be leadersliderler,
but not all of them.
98
310000
2726
Bazıları lider olabiliyor,
ama hepsi değil.
05:24
(LaughterKahkaha)
99
312750
1059
(Gülüşmeler)
05:25
OnceBir kez in a while we get
a leaderlider out of there.
100
313833
2935
Arada sırada oradan bir lider çıkarıyoruz.
05:28
The other thing that MrBay. RossRoss taughtöğretilen us
is that votingoylama is extremelyson derece importantönemli.
101
316792
4934
Bay Ross'un bize öğrettiği diğer şey,
oy vermenin aşırı derecede önemli olması.
05:33
And not just votingoylama,
102
321750
1559
Yalnızca oy vermek değil,
05:35
but going out there
and gettingalma other people to voteoy.
103
323333
3351
dışarıya çıkıp insanların
oy vermelerini sağlamak.
05:38
Going doorkapı to doorkapı.
104
326708
1250
Kapı kapı dolaşmak.
05:40
PhoneTelefon bankingBankacılık, talkingkonuşma to votersSeçmenler,
105
328792
2101
Telefon bankacılığı, seçmenlerle konuşmak,
05:42
because manyçok votersSeçmenler have a lot of doubtsşüpheler
and they don't know how to voteoy.
106
330917
3517
çünkü çoğunun birçok şüphesi var
ve nasıl oy vereceklerini bilmiyorlar.
05:46
And unfortunatelyne yazık ki,
107
334458
1268
Ne yazık ki
05:47
we know that in manyçok countriesülkeler
people are not allowedizin to voteoy
108
335750
3059
birçok ülkede insanların oy
vermelerinin yasak olduğunu biliyoruz
05:50
because we have voterseçmen suppressionbastırma
in other countriesülkeler,
109
338833
2768
çünkü diğer ülkelerde seçmen
baskısı var, tıpkı burada,
05:53
like we do here
in the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika.
110
341625
2268
Amerika Birleşik
Devletleri'nde olduğu gibi.
05:55
But the thing is, if we can
get out there as individualsbireyler
111
343917
2642
Fakat mesele şu ki,
bireyler olarak ortaya çıkar
05:58
and talk to people,
so we can removeKaldır theironların apathyilgisizlik
112
346583
3518
ve insanlarla konuşursak
duyarsızlıklarını yok edebiliriz
06:02
and make sure that they can voteoy.
113
350125
2268
ve oy verdiklerinden emin olabiliriz.
06:04
So, I want to give you an exampleörnek
of a womankadın in our foundationvakıf,
114
352417
4142
Bu yüzden size kurumumuzdaki,
Dolores Huerta Vakfı'ndaki
bir kadından örnek vermek istiyorum
06:08
the DoloresDolores HuertaHuerta FoundationVakfı,
115
356583
1601
06:10
and just to showgöstermek you
that sometimesara sıra people have powergüç,
116
358208
3643
ve sadece size bazen insanların gücü
olduğunu ama bilmediklerini
göstermek istiyorum.
06:13
but they don't know it.
117
361875
1268
06:15
But oncebir Zamanlar they find it,
they do miraculousmucizevi things.
118
363167
2934
Ama bir kere bu gücü bulduklarında
mucizevi şeyler yapıyorlar.
06:18
So, LeticiaLeticia PradoPrado
is an immigrantGöçmen from MexicoMeksika,
119
366125
4184
Leticia Prado bir Meksika göçmeni,
06:22
only has a sixth-gradeAltıncı sınıf educationEğitim
120
370333
2143
sadece altıncı sınıf eğitimi var
06:24
and speakskonuşur very limitedsınırlı Englishİngilizce.
121
372500
2684
ve çok kısıtlı bir İngilizce konuşuyor.
06:27
But she was very concernedilgili
122
375208
1893
Ama o, California, Central Valley'deki
Weedpatch adındaki kasabalarında
06:29
because the childrençocuklar at the middleorta schoolokul
in theironların townkasaba calleddenilen WeedpatchWeedyama --
123
377125
5351
ortaokuldaki çocukların
dışarı çıkamamaları
ve okul bahçesinde oynayamamalarını
06:34
this is in CaliforniaCalifornia, CentralMerkez ValleyVadi --
124
382500
2059
06:36
they couldn'tcould go out
and playoyun in the schoolyardOkul Bahçesi,
125
384583
3268
konusunda oldukça ilgiliydi.
06:39
because the airhava qualitykalite is so badkötü
126
387875
2601
Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nin
California eyaletindeki Kern County
ilçesinin güney kısmında
06:42
in the southerngüney partBölüm
of KernKern Countyİlçe, CaliforniaCalifornia
127
390500
2559
06:45
in our UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika.
128
393083
2018
hava kalitesi o kadar kötü ki.
06:47
So she and her husbandkoca wentgitti out there,
and they passedgeçti a bondbağ issuekonu
129
395125
4768
Bu yüzden o ve kocası oraya gittiler
ve ortaokuldaki çocukları için
06:51
to buildinşa etmek a brandmarka newyeni,
state-of-the-artTeknoloji harikası gymnasiumspor salonu
130
399917
3392
modern spor salonunu
inşa etmek için tahvil çıkardılar.
06:55
for the kidsçocuklar at theironların middleorta schoolokul.
131
403333
2084
06:58
That was a bigbüyük successbaşarı.
132
406750
1726
Bu, büyük bir başarıydı.
07:00
Then she heardduymuş a rumorsöylenti
133
408500
1601
Sonra müdürün kahvaltı
programını çiftçi çocuklar için
07:02
that the principalAsıl adı was going to endson
the breakfastkahvaltı programprogram
134
410125
3393
bitireceğine dair bir söylenti duydu.
07:05
for the farmÇiftlik workerişçi childrençocuklar,
135
413542
1476
07:07
because the principalAsıl adı thought
it was just too much paperworkevrak.
136
415042
3726
Çünkü müdür çok fazla
evrak işi gerektirdiğini düşündü.
07:10
So, LeticiaLeticia got herselfkendini electedseçildi
to the schoolokul boardyazı tahtası.
137
418792
3351
Bu yüzden, Leticia kendini
okul yönetim kuruluna şeçtirdi.
07:14
And they kepttuttu the breakfastkahvaltı programprogram,
and she got ridkurtulmuş of the principalAsıl adı.
138
422167
3684
Kahvaltı programını sürdürdüler
ve müdürden de kurtuldu.
07:17
(LaughterKahkaha)
139
425875
2268
(Gülüşmeler)
07:20
(ApplauseAlkış)
140
428167
4642
(Alkış)
07:24
So there were other rumorssöylentiler
141
432833
1476
Yerel su işlerinde
07:26
about some corruptionbozulma
in the localyerel waterSu districtilçe.
142
434333
3435
bazı yolsuzluklar olduğuna dair
başka söylentiler vardı.
07:29
So, LeticiaLeticia got herselfkendini electedseçildi
to the waterSu districtilçe.
143
437792
2726
Bu yüzden Leticia kendini
su işleri için seçtirdi.
07:32
Then she lookedbaktı into all of the financesmali
of the waterSu districtilçe
144
440542
2934
Sonra bütün su işlerinin
maliyesini inceledi
07:35
and foundbulunan there was 250,000 dollarsdolar
missingeksik from theironların bankbanka accounthesap.
145
443500
5476
ve banka hesaplarında 250.000
dolar eksik olduğunu buldu.
07:41
So, LeticiaLeticia calleddenilen in the grandbüyük juryjüri,
and severalbirkaç arrestsTutuklamalar have been madeyapılmış.
146
449000
4601
Bu yüzden Leticia büyük juriyi aradı
ve birkaç tutuklama yapıldı.
07:45
And this is just an exampleörnek
of a womankadın who never wentgitti to highyüksek schoolokul,
147
453625
5268
Bu sadece liseye gitmemiş
bir kadının örneğiydi.
Asla üniversiteye gitmemiş,
07:50
never wentgitti to collegekolej,
148
458917
1267
07:52
but she foundbulunan her powergüç.
149
460208
1435
ama kendi gücünü bulmuş.
07:53
And in additionilave, she has recruitedişe
other people in the communitytoplum
150
461667
3476
Ayrıca, topluluklarındaki
diğer insanları da
siyasete atılmak için
katılmaya ikna etti
07:57
to alsoAyrıca runkoş for publichalka açık officeofis,
151
465167
1976
ve tahmin edin ne oldu --
hepsi kendilerini seçtirdiler.
07:59
and guesstahmin what -- they'veonlar ettik all
gottenkazanılmış themselveskendilerini electedseçildi.
152
467167
2642
08:01
So, I take that LeticiaLeticia really embodiestemsil ediyor
153
469833
5226
Bu yüzden, Leticia'nın gerçekten
Coretta Scott King'in söylediği
bir şeyi somutlaştırdığını anladım.
08:07
something that CorettaCoretta ScottScott KingKral said.
154
475083
2643
Sizinle bunu paylaşmak istiyorum.
Coretta Scott King şöyle dedi:
08:09
And I want to sharepay this with you.
CorettaCoretta ScottScott KingKral said,
155
477750
2976
08:12
"We will never have peaceBarış in the worldDünya
untila kadar womenkadınlar take powergüç."
156
480750
3667
"Dünyada kadınlar gücü ele alana
kadar barış asla olmayacak."
08:17
(ApplauseAlkış)
157
485708
6060
(Alkış)
08:23
Now, I have amendedDeğiştirilmiş that statementaçıklama to say
158
491792
2517
Şimdi, bu sözü şöyle değiştiriyorum:
08:26
that we will never have peaceBarış in the worldDünya
untila kadar feministsfeministler take powergüç.
159
494333
4976
Dünyada feministler gücü ele alana
kadar barış asla olmayacak.
08:31
(LaughterKahkaha)
160
499333
1060
(Gülüşmeler)
08:32
Because we know
there is a differencefark, right?
161
500417
2476
Çünkü bir farkın olduğunu
biliyoruz, değil mi?
08:34
Not only that, but if we want
to definetanımlamak what is a feministfeminist --
162
502917
3892
Bununla kalmayıp feministin ne olduğunu
tanımlamak istersek şöyle söyleyebiliriz:
08:38
a personkişi who standsstandları up
for reproductiveüreme rightshaklar,
163
506833
2810
en temel insan haklarını,
08:41
for immigrants'göçmenlerin rightshaklar,
for the environmentçevre,
164
509667
2934
göçmenlerin haklarını, çevreyi,
08:44
for LGBTLGBT rightshaklar and alsoAyrıca
for laboremek unionssendikalar and workingçalışma people.
165
512625
4976
LGBT haklarını ve aynı zamanda işçi
sendikasını ve işçileri savunan kişidir.
08:49
(ApplauseAlkış)
166
517625
5183
(Alkış)
08:54
WhichHangi alsoAyrıca meansanlamına geliyor
that menerkekler can alsoAyrıca be feministsfeministler.
167
522832
4019
Ki bu aynı zamanda erkeklerin de
feminist olabileceği anlamına geliyor.
08:58
(ApplauseAlkış)
168
526875
5643
(Alkış)
09:04
So when we think of feminizationfeminizasyon,
169
532542
2309
Bu yüzden kadının toplumdaki yerini
düşündüğümüzde
09:06
we should alsoAyrıca think
of how can we feminizeCopwomen the policiespolitikaları,
170
534875
3476
aynı zamanda politikaları nasıl
feminize edebileceğimizi düşünmeliyiz,
09:10
and not only of our majormajör countriesülkeler,
171
538375
2351
sadece Amerika Birleşik Devleti gibi
09:12
the wealthyzengin countriesülkeler
like the UnitedAmerika StatesBirleşik,
172
540750
2101
zengin ve büyük ülkelerde değil,
09:14
but all over the worldDünya,
173
542875
1309
aynı zamanda tüm dünyada
09:16
our domesticyerli and foreignyabancı policypolitika.
174
544208
2226
iç ve dış politikamız.
09:18
And one of the things that we can do
to stop warssavaşlar and to have peaceBarış
175
546458
3810
Barış sağlamak ve savaşları durdurmak için
yapabilceğimiz şeylerden biri de
09:22
is to make sure that the wealthiesten zengin
countriesülkeler in the worldDünya
176
550292
2934
dünyadaki en zengin ülkelerinin
gelişmekte olan ülkelere
yardım ettiğinden emin olmak.
09:25
alsoAyrıca help the developinggelişen countriesülkeler.
177
553250
1934
09:27
Now, we did this in the pastgeçmiş.
178
555208
1643
Bunu geçmişte yaptık.
09:28
After WorldDünya WarSavaş IIII,
179
556875
1518
2. Dünya Savaşı sonrasında,
09:30
when JapanJaponya and GermanyAlmanya
were devastatedharap after the warsavaş,
180
558417
3184
Japonya ve Almanya
savaştan sonra yıkıldığında
09:33
UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika gaveverdi
manyçok taxvergi dollarsdolar to those two countriesülkeler,
181
561625
5393
Amerika Birleşik Devleti ekonomilerini
ve şirketlerini tekrar inşa etsinler diye
09:39
so that they can rebuildyeniden inşa etmek theironların economiesekonomiler
and rebuildyeniden inşa etmek theironların corporationsşirketler.
182
567042
4476
bu iki ülkeye para yardımı yaptı.
09:43
And we can do that again.
183
571542
1666
Bunu tekrar yapabiliriz.
09:46
And if we can think about how
we can help these other countriesülkeler.
184
574083
3018
Diğer ülkelere nasıl yardım
edebileceğimizi düşünürsek yapabiliriz.
09:49
And I want to give an exampleörnek
185
577125
1434
ABD'de karşı karşıya kaldığımız
sorunlardan birini örnek vermek istiyorum.
09:50
of issuessorunlar that we are facingkarşı
in the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika,
186
578583
2893
09:53
for instanceörnek.
187
581500
1268
Örneğin,
09:54
We know that right now
188
582792
1309
şimdi Amerika Birleşik
Devletleri'nin sınırında
09:56
we have a lot of refugeesmülteciler
from CentralMerkez AmericaAmerika
189
584125
2643
Orta Amerika'dan birçok
mülteci olduğunu biliyoruz.
09:58
that are at the bordersınır
of the UnitedAmerika StatesBirleşik.
190
586792
2351
10:01
Why do people leaveayrılmak theironların homesevler,
191
589167
2517
İnsanlar neden evlerini,
turist olarak gittiğimiz
10:03
theironların beautifulgüzel homesevler
that we go to as touriststurist?
192
591708
2435
o güzel evlerini terk ediyorlar?
10:06
Because they don't have
opportunitiesfırsatlar there.
193
594167
2184
Çünkü orada olanakları yok.
10:08
And then we think, "HmHM, bananasmuz."
194
596375
3184
Sonra da düşünüyoruz, "Hım, muzlar."
10:11
How manyçok jillionsserdar aslan of bananasmuz do we consumetüketmek
in the UnitedAmerika StatesBirleşik everyher singletek day?
195
599583
4268
Amerika Birleşik Devletleri'nde
ve dünyanın her yerinde
10:15
And throughoutboyunca the worldDünya.
196
603875
1768
her gün ne kadar muz tüketiyoruz?
10:17
Now, do the people in CentralMerkez AmericaAmerika
197
605667
2101
O halde, Orta Amerika'daki insanlar
10:19
get the profitskar from the bananasmuz
that we consumetüketmek?
198
607792
3226
tükettiğimiz muzlardan kâr elde ediyor mu?
10:23
No, they don't.
199
611042
1392
Hayır, etmiyorlar.
10:24
The profitskar go to corporationsşirketler
from the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika.
200
612458
4768
Kazançlar Amerika Birleşik
Devletleri'ndeki şirketlere gidiyor.
10:29
And we think that this is wrongyanlış.
201
617250
1809
Bunun yanlış olduğunu düşünüyoruz.
10:31
Now, if the people in CentralMerkez AmericaAmerika
were to be ableyapabilmek to get some of that moneypara
202
619083
5101
O halde, Orta Amerika'daki insanlar
muzlar için ödediğimiz parayı alabilseler
10:36
that we payödeme for bananasmuz,
203
624208
1643
o zaman evlerini terk etmek
zorunda kalmazdılar.
10:37
then they wouldn'tolmaz have
to leaveayrılmak theironların homesevler.
204
625875
2101
10:40
They wouldn'tolmaz have to come
as asylumsığınma seekersarayanlar
205
628000
2601
Amerika Birleşik Devletleri sınırına
10:42
to the borderssınırlar of the UnitedAmerika
StatesBirleşik of AmericaAmerika.
206
630625
2244
sığınmacı olarak gelmek
zorunda kalmazdılar.
10:44
And then maybe, manyçok childrençocuklar would not
have to be separatedayrıldı from theironların parentsebeveyn.
207
632893
5541
O zaman belki de birçok çocuk
ebeveynlerinden ayrılmak zorunda kalmazdı.
10:50
Now, we know that there are
countriesülkeler in the worldDünya
208
638458
2726
Dünyada ülkelerindeki her insan için
10:53
that actuallyaslında have freeücretsiz educationEğitim
and have freeücretsiz healthsağlık carebakım
209
641208
3851
gerçekten de ücretsiz eğitim
ve sağlık hizmeti sağlayan
10:57
for all of the people in theironların countryülke.
210
645083
2310
ülkelerin olduğunu biliyoruz.
10:59
And that countryülke is CubaKüba.
211
647417
1934
O ülkelerden biri ise Küba.
11:01
CubaKüba has healthsağlık carebakım
for everyher one of theironların citizensvatandaşlar,
212
649375
2684
Küba'nın her bir vatandaşı için
11:04
and they have a freeücretsiz collegekolej educationEğitim
for everyher one of theironların citizensvatandaşlar.
213
652083
4060
sağlık hizmeti ve ücretsiz
üniversite eğitimi var.
11:08
They're 11 millionmilyon citizensvatandaşlar.
214
656167
1851
11 milyon vatandaşı var.
11:10
Now, we think, if a poorfakir countryülke like CubaKüba
215
658042
3142
Küba gibi fakir bir ülkenin
11:13
can have these kindtür of resourceskaynaklar,
and we know that they're a poorfakir countryülke,
216
661208
4143
bu tür olanakları
olabileceğini düşünürsek
11:17
then why can't some
of the other wealthiervarlıklı countriesülkeler,
217
665375
2559
o halde Amerika Birleşik Devleri gibi
11:19
like the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika,
218
667958
1643
bazı diğer zengin ülkeler
11:21
do the sameaynı?
219
669625
1268
neden aynısını yapamaz?
11:22
I think that we can make that happenolmak.
220
670917
1809
Bence bunu gerçekleştirebiliriz.
11:24
(ApplauseAlkış)
221
672750
3393
(Alkış)
11:28
But we know it's not going to happenolmak
222
676167
1767
Ancak biz, Amerika Birleşik
Devletleri'nin insanları
11:29
untila kadar we, the people
of the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika,
223
677958
3810
ve tüm dünyadaki insanlar hükümetlerine
11:33
and people throughoutboyunca the worldDünya,
224
681792
1559
bölge halkına gerçekten önem veren,
insanlara önem veren,
11:35
startbaşlama makingyapma sure that they get publichalka açık
officialsYetkililer electedseçildi to theironların governmentshükümetler
225
683375
4851
kaynakların savaş için değil
vatandaşları için kullanıldığından
11:40
that really carebakım about the constituentsbileşenlerinin,
they carebakım about people,
226
688250
3893
emin olmaya kendini adamış
11:44
they will commitişlemek to make sure
that the resourceskaynaklar that they have
227
692167
3226
kamu görevlileri seçmeye başlamadıkça
11:47
are going to be used for theironların citizensvatandaşlar,
and not to be used for warsavaş.
228
695417
4101
bunun gerçekleşmiceğini biliyoruz.
11:51
So, how do we make this happenolmak?
229
699542
2392
O halde, bunu nasıl gerçekleştiririz?
11:53
We have to get ridkurtulmuş of the apathyilgisizlik,
230
701958
1685
Duyarsızlıktan kurtulmalıyız,
11:55
we have to get more people involvedilgili.
231
703667
1934
daha fazla insanı dahil etmeliyiz.
11:57
We know that if we can't have
a democracydemokrasi in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
232
705625
3893
Amerika Birleşik Devletleri'nde
bir demokrasi olmazsa
12:01
we can't have democraciesdemokrasilerin
throughoutboyunca the worldDünya,
233
709542
2226
insanlar katılmadıkça tüm dünyada
demokrası olmayacağını biliyoruz.
12:03
unlessolmadıkça people participatekatılmak.
234
711792
1559
12:05
So it is imperativezorunlu that all of us
get out there and we say,
235
713375
4518
Bu yüzden hepimizin dışarı çıkması
ve şunu söylemesi mecburi:
12:09
"Get ridkurtulmuş of the apathyilgisizlik,
get off of the sidewalkkaldırım,
236
717917
3184
"Duyarsızlıktan kurtul, kaldırımdan in,
12:13
come and joinkatılmak the marchMart
for peaceBarış and justiceadalet,
237
721125
2393
gel, barış ve adalet için yürüyüşe katıl,
12:15
let's make CorettaCoretta Scott'sScott'ın
visionvizyon a realitygerçeklik,
238
723542
2851
dünyada barışı sağlamak için
Coretta Scott'un vizyonunu gerçek yapalım.
12:18
to have peaceBarış in the worldDünya."
239
726417
1601
12:20
We recentlyson günlerde had midtermara sınav electionsseçimleri
in the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika.
240
728042
3476
Son zamanlarda Amerika Birleşik
Devletleri'nde bir ara seçim yaptık.
12:23
And what did we see?
241
731542
1601
Ve ne gördük?
12:25
We saw that so manyçok more womenkadınlar,
242
733167
2559
Birçok kadının,
12:27
younggenç people, people of colorrenk, LGBTLGBT folksarkadaşlar,
243
735750
3101
genç insanların,
beyaz olmayan insanların, LGBT halkının,
hepsinin devlet dairesine
seçildiğini gördük.
12:30
were all electedseçildi to publichalka açık officeofis.
244
738875
1934
12:32
And we know this happenedolmuş -- why?
245
740833
1935
Bunun olduğunu biliyoruz -- neden?
12:34
Because so manyçok womenkadınlar were on the marchMart.
246
742792
2892
Çünkü birçok kadın
protesto yürüyüşündeydi.
12:37
We had the Women'sKadın MarchMart
in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
247
745708
2601
Amerika Birleşik Devletleri'nde
Kadın Yürüyüşü yaptık.
12:40
They had the Women'sKadın MarchesYürüyüşleri
all over the worldDünya.
248
748333
2351
Dünyanın her yerinde
Kadın Yürüyüşleri yapıldı.
12:42
And so we now see
that we have this potentialpotansiyel.
249
750708
3601
Bu yüzden şimdi bu potansiyele
sahip olduğumuzu görüyoruz.
12:46
We have this potentialpotansiyel
to get ridkurtulmuş of the apathyilgisizlik.
250
754333
2310
Duyarsızlıktan kurtulmanın
potansiyeline sahibiz.
12:48
And if we get everyoneherkes involvedilgili,
get everyoneherkes committedtaahhüt,
251
756667
3684
Eğer herkesi dahil edersek,
herkes gönül verirse
12:52
then, I think, we can make
CorettaCoretta Scott'sScott'ın visionvizyon come truedoğru.
252
760375
3726
o zaman bence Coretta Scott'un
vizyonunu gerçekleştirebiliriz.
12:56
So, I want to just remindhatırlatmak everybodyherkes,
253
764125
2643
Tüm dünyadaki herkese sadece
şunu hatırlatmak istiyorum:
12:58
throughoutboyunca the worldDünya,
one of the things is,
254
766792
2809
13:01
we have powergüç,
255
769625
1768
güce sahibiz,
13:03
poorfakir people have powergüç,
256
771417
1642
yoksul insanlar güce sahip,
13:05
everyher citizenvatandaş has powergüç.
257
773083
1726
her vatandaş güce sahip.
13:06
But in ordersipariş to achievebaşarmak
the peaceBarış that we all yearnözlemek for,
258
774833
5101
Ama hepimizin can attığı
barışı sağlamak için
13:11
then we'vebiz ettik all got to get involvedilgili.
259
779958
1768
hepimizin dahil olması gerekiyor.
13:13
So, what do we say?
260
781750
2018
O halde ne diyoruz?
13:15
Can we do it?
261
783792
1267
Yapabilir miyiz?
13:17
We say, "Yes, we can!"
262
785083
1310
"Evet, yapabiliriz!" diyoruz.
13:18
And in Spanishİspanyolca, we say, "Sí, sese puedePuede."
263
786417
2142
İspanyolcada "Sí, se puede." diyoruz.
13:20
Thank you very much.
264
788583
1310
Çok teşekkür ederim.
13:21
(ApplauseAlkış)
265
789917
4708
(Alkış)
Translated by Gözde Alpçetin
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Dolores Huerta - Civil rights activist, community organizer
Dolores Huerta is inspired by a passion to spend most of her time pursuing social justice and civil rights.

Why you should listen

Dolores Huerta is a civil rights activist and community organizer. She has worked for labor rights and social justice for more than 50 years. In 1962, she and Cesar Chavez founded the United Farm Workers union. She served as vice president and played a critical role in many of the union's accomplishments for four decades. In 2002, she received the Puffin/Nation $100,000 prize for Creative Citizenship, which she used to establish the Dolores Huerta Foundation (DHF).

DHF is connecting groundbreaking community-based organizing to state and national movements to register and educate voters, advocate for education reform, bring about infrastructure improvements in low-income communities, advocate for greater equality for the LGBT community and create strong leadership development. She has received numerous awards including The Eleanor Roosevelt Humans Rights Award from President Clinton in 1998. In 2012, President Obama bestowed Huerta with The Presidential Medal of Freedom, the highest civilian honor in the United States.

More profile about the speaker
Dolores Huerta | Speaker | TED.com