ABOUT THE SPEAKER
Amel Karboul - Education pioneer
Dr. Amel Karboul builds bridges between the private, public sector and civil society to solve today’s global challenges in education.

Why you should listen

Amel Karboul nurtures and inspires a new generation of responsible leaders, teams and organizations to create breakthroughs in their thinking, to transform themselves and to work towards a just and sustainable future.

Together with the Education Commission team, she has played a leading role in a major global initiative engaging world leaders, policymakers and researchers, and she has developed a renewed and compelling investment case and financing pathway for achieving equal educational opportunity for children and young people.

Karboul has also built The Maghreb Economic Forum (MEF) as a non-partisan think- and do-tank, and with her team she has engaged a new type of conversation between public and private audiences and nurtured new solutions for education (including de-radicalisation), employment, leadership and gender equality. She also co-lead the establishment of first democratic society in Arab nation, began economic reform and created and deployed effective pioneering digital media engagement between government and citizen on very limited budget as cabinet minister.

Karboul published her book, Coffin Corner, outlining a new leadership culture suited to the complexity and dynamics of the 21st century. Nominated as one of ten leading young African politicians, her professional brand is first and foremost that of a highly intelligent, well connected, creative and inspirational go-getter with a track record of making things happen.

Karboul received a Master's degree with honors in mechanical engineering from Karlsruhe Institute of Technology (KIT) in Germany and holds a Doctorate in Coaching and Mentoring from Oxford Brookes University in the United Kingdom. She has held leadership roles at numerous firms including Mercedes-Benz, DaimlerChrysler and worked in senior consultant roles at the Boston Consulting Group (BCG) and Beratergruppe Neuwaldegg as well as visiting faculty at DukeCE. Her two daughters, meditation and yoga keep her sane.

More profile about the speaker
Amel Karboul | Speaker | TED.com
TED@BCG Milan

Amel Karboul: The global learning crisis -- and what to do about it

Amel Karboul: Küresel öğrenme krizi hakkında ne yapmalı?

Filmed:
1,645,759 views

Tunus hükümetinde eski bir bakan olan Amel Karboul, en önemli altyapının eğitimli zihinler olduğunu söylüyor. Daha parlak bir geleceği yaratacak olan çocuklarken, sıklıkla büyük yatırımlar köprüler ve yollar gibi daha görünür girişimlere harcanıyor. Bu sivri konuşmasında Karboul tek bir nesilde her çocuğun okula gidebilmesini ve öğrenebilmesini sağlayacak olan gerçekçi fikirleri paylaşıyor.
- Education pioneer
Dr. Amel Karboul builds bridges between the private, public sector and civil society to solve today’s global challenges in education. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
I'm the productürün
of a boldcesur leadershipliderlik decisionkarar.
0
1160
2600
Ben, cesur bir
yöneticilik kararının ürünüyüm.
00:16
After 1956, when TunisiaTunus
becameoldu independentbağımsız,
1
4920
3976
1956 yılında,
Tunus bağımsızlığını ilan ettikten sonra
ilk başkanımız Habib Bourguiba
00:20
our first presidentDevlet Başkanı, HabibHabib BourguibaBourguiba,
2
8920
2736
ülkenin ulusal bütçesinin yüzde 20'sini
00:23
decidedkarar to investyatırmak 20 percentyüzde
of the country'sülkenin nationalUlusal budgetbütçe
3
11680
3856
eğitime ayırmaya karar verdi.
00:27
in educationEğitim.
4
15560
1576
00:29
Yes, 20 percentyüzde,
5
17160
1576
Evet, yüzde 20'sini,
00:30
on the highyüksek endson of the spectrumspektrum
even by today'sbugünkü standardsstandartlar.
6
18760
3160
günümüz şartlarında dahi
oldukça üst düzey bir oran.
00:34
Some people protestedprotesto etti.
7
22480
1896
Bazıları bunu protesto etti.
Peki ya altyapı?
00:36
What about infrastructurealtyapı?
8
24400
1696
00:38
What about electricityelektrik,
roadsyollar and runningkoşu waterSu?
9
26120
3016
Ya da elektrik, yollar ve şebeke suyu?
Bunlar önemli değil mi?
00:41
Are these not importantönemli?
10
29160
1360
00:44
I would arguetartışmak
11
32159
1457
Ben sahip olduğumuz
en önemli altyapının
aklımız olduğunu,
00:45
that the mostçoğu importantönemli
infrastructurealtyapı we have are mindszihinler,
12
33640
3680
eğitimli akıl olduğunu düşünüyorum.
00:50
educatedeğitimli mindszihinler.
13
38360
1280
00:53
PresidentBaşkan BourguibaBourguiba helpedyardım etti establishkurmak
freeücretsiz, high-qualityyüksek kalite educationEğitim
14
41280
6216
Başkan Bourguiba, her kız ve erkek için
ücretsiz ve yüksek kaliteli eğitimin
00:59
for everyher boyoğlan and everyher girlkız.
15
47520
2320
kurulmasına yardım etti.
01:03
And togetherbirlikte with millionsmilyonlarca
of other TunisiansTunuslular,
16
51760
3056
Ve ben de milyonlarca diğer
Tunuslu ile beraber
bu tarihi karara
içtenlikle borçlu hissediyorum.
01:06
I'm deeplyderinden indebtedborçlu
to that historictarihi decisionkarar.
17
54840
2520
01:10
And that's what broughtgetirdi me here todaybugün,
18
58040
2120
Bugün burada olmamın nedeni bu.
01:13
because todaybugün, we are facingkarşı
a globalglobal learningöğrenme crisiskriz.
19
61280
3920
Çünkü şu anda küresel bir
öğrenme krizi ile karşı karşıyayız.
01:17
I call it learningöğrenme crisiskriz
and not educationEğitim crisiskriz,
20
65840
3336
Ben buna öğrenme krizi diyorum,
eğitim krizi değil,
01:21
because on topüst of
the quarterçeyrek of a billionmilyar childrençocuklar
21
69200
2936
çünkü günümüzde
250 milyondan fazla çocuk
01:24
who are out of schoolokul todaybugün,
22
72160
1600
okula gitmiyor.
01:26
even more, 330 millionmilyon childrençocuklar,
23
74800
4056
Dahası, 330 milyon çocuk
okulda olmalarına rağmen öğrenemiyorlar.
01:30
are in schoolokul but failinghata to learnöğrenmek.
24
78880
2800
01:35
And if we do nothing,
25
83760
1816
Ve bir şey yapmazsak,
hiçbir şey değişmezse,
01:37
if nothing changesdeğişiklikler,
26
85600
1656
2030'a kadar, sadece 13 yıl sonra
01:39
by 2030, just 13 yearsyıl from now,
27
87280
3976
dünyadaki çocukların ve gençlerin yarısı,
01:43
halfyarım of the world'sDünyanın en childrençocuklar and youthgençlik,
28
91280
3536
1.6 milyar çocuk ve gencin yarısı,
01:46
halfyarım of 1.6 billionmilyar childrençocuklar and youthgençlik,
29
94840
4056
ya okula gitmeyecek
ya da bir şey öğrenemeyecek.
01:50
will be eitherya out of schoolokul
or failinghata to learnöğrenmek.
30
98920
2840
01:58
So two yearsyıl agoönce,
I joinedkatıldı the EducationEğitim CommissionKomisyon.
31
106240
3816
İki yıl önce Eğitim Komisyonu'na katıldım.
Bu komisyon, İngiltere eski Başbakanı
ve BM Küresel Eğitim Özel Temsilcisi
02:02
It's a commissionkomisyon broughtgetirdi togetherbirlikte
by formereski UKİNGİLTERE PrimeBaşbakan MinisterBakanı
32
110080
3736
02:05
and UNBM SpecialÖzel EnvoyElçi
for GlobalKüresel EducationEğitim GordonGordon BrownBrown.
33
113840
2920
Gordon Brown tarafından bir araya
getirildi.
02:09
Our first taskgörev was to find out:
34
117960
2056
İlk görevimiz, öğrenim krizinin
ne büyüklükte olduğunu
02:12
How bigbüyük is the learningöğrenme crisiskriz?
35
120040
1656
sorunun kapsamının ne olduğunu bulmaktı.
02:13
What's actuallyaslında the scopekapsam of the problemsorun?
36
121720
1960
02:16
TodayBugün we know:
37
124840
1456
Bugün biliyoruz ki,
2030'a kadar
dünyadaki çocukların yarısı
02:18
halfyarım of the world'sDünyanın en childrençocuklar by 2030
38
126320
3176
öğrenmekte başarız olacak.
02:21
will be failinghata to learnöğrenmek.
39
129520
1320
02:24
And that's how actuallyaslında we discoveredkeşfedilen
40
132000
1936
Ve bu durum, dünyanın odağının
sadece sınıflarda kaç kişi olduğunu,
02:25
that we need to changedeğişiklik the world'sDünyanın en focusodak
from schoolingeğitim to learningöğrenme,
41
133960
4696
saymak yerine,
kaç öğrenen olduğunu saymaya
02:30
from just countingsayma
how manyçok bodiesbedenler are in classroomsderslik
42
138680
2736
okullu olmak yerine,
öğrenime yönelmesi gerektiğini
02:33
to actuallyaslında how manyçok are learningöğrenme.
43
141440
1680
anlamamızı sağladı.
02:36
And the secondikinci bigbüyük taskgörev was,
44
144320
2000
İkinci asıl görevimiz ise,
02:39
can we do anything about this?
45
147520
1440
bu konuda bir şey yapabilir miyiz?
02:41
Can we do anything
about this bigbüyük, vastgeniş, silentsessiz,
46
149760
3416
Bu büyük, uçsuz bucaksız, sessiz ve
belki de en çok ihmal edilen
02:45
maybe most-neglectedEn ihmal edilmiş internationalUluslararası crisiskriz?
47
153200
2880
uluslararası kriz için
bir şey yapabilir miydik?
02:48
And what we foundbulunan out is, we can.
48
156640
3176
Bulduğumuz sonuç ise, yapabiliriz!
02:51
It's actuallyaslında amazingşaşırtıcı.
49
159840
1560
Bu gerçekten inanılmaz.
02:54
We can, for the first time,
50
162000
2176
İlk kez, sadece bir nesilde,
okul ve öğrenme çağındaki
02:56
have everyher childçocuk in schoolokul and learningöğrenme
51
164200
3616
tüm çocuklara yardım edebiliriz.
02:59
withiniçinde just one generationnesil.
52
167840
2360
03:03
And we don't even have to really
inventicat etmek the wheeltekerlek to do so.
53
171840
2800
Bunu yapmak için tekerleği
icat etmemize de gerek yok.
03:07
We just need to learnöğrenmek
from the besten iyi in classsınıf,
54
175600
3136
Sınıfın en iyisinden
öğrenmemiz gerekiyordu.
Herhangi bir sınıfın en iyisinden değil
03:10
but not any besten iyi in classsınıf --
55
178760
2296
kendi sınıfınızın en iyisinden.
03:13
the besten iyi in your ownkendi classsınıf.
56
181080
1800
03:16
What we did is actuallyaslında
we lookedbaktı at countriesülkeler by incomegelir levelseviye:
57
184200
3736
Yaptığımız şey temelde ülkeleri
gelir seviyelerine göre,
03:19
low-incomedüşük gelirli, mid-incomeOrta gelir, high-incomeyüksek gelirli.
58
187960
2736
düşük, orta ve yüksek gelirli
olarak incelemekti.
Eğitimde yüzde 25 hızlı gelişenlerin
yaptıklarını inceledik.
03:22
We lookedbaktı at what the 25 percentyüzde
fastestEn hızlı improversBaşarılı öğrencileri in educationEğitim do,
59
190720
4240
03:27
and what we foundbulunan out is
60
195760
1896
Bulduğumuz sonuç ise,
03:29
that if everyher countryülke moveshamle
at the sameaynı rateoran as the fastestEn hızlı improversBaşarılı öğrencileri
61
197680
4496
eğer her ülke, kendi gelir düzeyindeki
en hızlı gelişenler oranında ilerlerse,
03:34
withiniçinde theironların ownkendi incomegelir levelseviye,
62
202200
2456
03:36
then withiniçinde just one generationnesil
63
204680
2376
sadece tek bir nesilde,
her çocuğu okula ve
eğitime alabileceğimiz oldu.
03:39
we can have everyher childçocuk
in schoolokul and learningöğrenme.
64
207080
2680
03:43
Let me give you an exampleörnek.
65
211880
2096
Size bir örnek vereyim.
Tunus'u örnek olarak alalım.
03:46
Let's take TunisiaTunus for exampleörnek.
66
214000
1936
Tunus'a "Finlandiya'nın hızında
ilerlemelisin." demiyoruz.
03:47
We're not tellingsöylüyorum TunisiaTunus,
"You should movehareket as fasthızlı as FinlandFinlandiya."
67
215960
3776
Finlandiya'ya saygısızlığımdan değil.
03:51
No disrespectSaygısızlık, FinlandFinlandiya.
68
219760
1936
Tunus'a
03:53
We're tellingsöylüyorum TunisiaTunus,
69
221720
1376
"Vietnam'a bakın." diyoruz.
03:55
"Look at VietnamVietnam."
70
223120
1336
03:56
They spendharcamak similarbenzer amountsmiktarlar
for primarybirincil and secondaryikincil pupilsöğrenciler
71
224480
4336
Kişi başı GSYİH oranına göre
ikisi de ilk ve orta öğretim için
benzer miktarda harcama yapıyor,
04:00
as percentageyüzde of GDPGSYİH perbaşına capitadüşen,
72
228840
2296
ama Vietnam
daha iyi sonuçlara ulaşıyor.
04:03
but achieveselde todaybugün higherdaha yüksek resultsSonuçlar.
73
231160
1840
04:06
VietnamVietnam introducedtanıtılan a standardizedStandart
assessmentdeğerlendirme for literacyokur yazarlık and numeracyAritmetik,
74
234440
3880
Vietnam sözel ve sayısal konularda
standart bir değerlendirme başlattı,
04:11
teachersöğretmenler in VietnamVietnam are better monitoredizlenen
than in other developinggelişen countriesülkeler,
75
239120
4736
Vietnam'daki öğretmenler diğer gelişen
ülkedekilere göre daha iyi gözlemlendi
04:15
and students'öğrencilerin achievementsbaşarıları
are madeyapılmış publichalka açık.
76
243880
2600
ve öğrenci başarıları
halka açık hale getirildi.
04:20
And it showsgösterileri in the resultsSonuçlar.
77
248000
1520
Ve bunun sonuçları ortada.
04:22
In the 2015 PISAPISA --
78
250160
1936
2015 PISA'da,
Uluslararası Öğrenci
Değerlendirme Programı,
04:24
ProgramProgram for InternationalUluslararası
StudentÖğrenci AssessmentDeğerlendirme --
79
252120
2656
04:26
VietnamVietnam outperformedgeride
manyçok wealthyzengin economiesekonomiler,
80
254800
2816
Vietnam, Birleşmiş Devletler'in de
içinde bulunduğu
04:29
includingdahil olmak üzere the UnitedAmerika StatesBirleşik.
81
257640
1879
birçok zengin ülkeyi geride bıraktı.
04:33
Now, if you're not an educationEğitim expertuzman,
82
261680
3016
Eğer bir eğitim uzmanı değilseniz,
"Yeni ve farklı olan ne?" diyebilirsiniz.
04:36
you mayMayıs ayı asksormak, "What's newyeni and differentfarklı?
83
264720
1936
04:38
Don't all countriesülkeler trackiz studentÖğrenci progressilerleme
and make those achievementsbaşarıları publichalka açık?"
84
266680
4440
"Tüm ülkeler öğrenci gelişimini takip edip
başarıları halka açık hale getirmiyor mu?"
04:44
No. The sadüzgün answerCevap is no.
85
272040
2936
Hayır. Maalesef hayır.
Bundan bir hayli uzaktayız.
04:47
We are very faruzak from it.
86
275000
1560
04:49
Only halfyarım of the developinggelişen countriesülkeler
87
277400
2496
Gelişen ülkelerin sadece yarısında
04:51
have systematicsistematik learningöğrenme assessmentdeğerlendirme
at primarybirincil schoolokul,
88
279920
3016
ilkokulda sistematik bir öğrenme
değerlendirmesi var,
04:54
and even lessaz so
at loweralt secondaryikincil schoolokul.
89
282960
2920
ve daha da azının orta öğretim
için değerlendirmesi var.
04:59
So if we don't know
90
287080
3256
Yani eğer çocukların
öğrenip öğrenmediğini bilmiyorsak,
05:02
if childrençocuklar are learningöğrenme,
91
290360
1696
öğretmenler nasıl dikkatlerini
sonuç teslim etmeye verebilir
05:04
how are teachersöğretmenler supposedsözde to focusodak
theironların attentionDikkat on deliveringteslim resultsSonuçlar,
92
292080
3936
ve ülkeler gerçekten sonuç
alabilmek için eğitim harcamalarını
05:08
and how are countriesülkeler supposedsözde
to prioritizeöncelik educationEğitim spendingharcama
93
296040
3576
nasıl öncelikli hale getirebilir,
05:11
actuallyaslında to deliveringteslim resultsSonuçlar,
94
299640
1496
eğer eğitimden emin değillerse.
05:13
if they don't know
if childrençocuklar are learningöğrenme?
95
301160
2080
05:16
That's why the first bigbüyük transformationdönüşüm
96
304600
3856
Tam da bu yüzden yatırım yapmadan önceki
05:20
before investingyatırım
97
308480
1776
ilk büyük değişim
05:22
is to make the educationEğitim systemsistem
deliverteslim etmek resultsSonuçlar.
98
310280
3200
eğitim sisteminin
sonuç getirmesini sağlamak.
05:27
Because pouringdökme more moneypara
into brokenkırık systemssistemler
99
315160
3736
Çünkü zaten bozulmuş sistemlere
para harcamak
ancak daha fazla yetersizliği
para sağlamış olur.
05:30
mayMayıs ayı only fundfon, sermaye more inefficienciesyetersizliklere.
100
318920
1920
05:34
And what deeplyderinden worriesEndişeye me --
101
322240
1816
Beni son derece endişelendiren ise
eğer çocuklar okula gider ve öğrenmezlerse
05:36
if childrençocuklar go to schoolokul and don't learnöğrenmek,
102
324080
3216
eğitimin değeri azalır,
05:39
it devalueszedelediğini educationEğitim,
103
327320
1736
bu da eğitime yatırımın değerini azaltır.
05:41
and it devalueszedelediğini spendingharcama on educationEğitim,
104
329080
2176
05:43
so that governmentshükümetler
and politicalsiyasi partiespartiler can say,
105
331280
2696
Böylece hükumetler ve
siyasi partiler şöyle diyebilir:
"Eğitime çok fazla
para harcıyoruz ama
05:46
"Oh, we are spendingharcama
so much moneypara on educationEğitim,
106
334000
2256
çocuklar öğrenmiyor,
05:48
but childrençocuklar are not learningöğrenme.
107
336280
1456
bunların gerekli becerileri yok.
05:49
They don't have the right skillsbecerileri.
108
337760
1976
Belki de daha az harcamalıyız."
05:51
Maybe we should spendharcamak lessaz."
109
339760
1680
05:54
Now, improvinggeliştirme currentşimdiki
educationEğitim systemssistemler to deliverteslim etmek resultsSonuçlar
110
342080
4616
Şu anda, sonuç vermek için gelişen
mevcut eğitim sistemleri
önemli, ama yeterli değil.
05:58
is importantönemli, but won'talışkanlık be enoughyeterli.
111
346720
2080
06:02
What about countriesülkeler where
we won'talışkanlık have enoughyeterli qualifiednitelikli teachersöğretmenler?
112
350000
3176
Peki ya yeterince nitelikli öğretmenin
olmadığı ülkeler?
Somali, mesela.
06:05
Take SomaliaSomali, for exampleörnek.
113
353200
1256
Eğer Somali'deki her öğrenci
öğretmen olsa
06:06
If everyher studentÖğrenci in SomaliaSomali
becameoldu a teacheröğretmen --
114
354480
3016
- yükseköğretimi bitiren her bir kişi
öğretmen olursa -
06:09
everyher personkişi who finishestamamlandıktan
tertiaryTersiyer educationEğitim becameoldu a teacheröğretmen --
115
357520
3096
06:12
we won'talışkanlık have enoughyeterli teachersöğretmenler.
116
360640
1429
yeterince öğretmenimiz olmayacak.
06:16
And what about childrençocuklar in refugeemülteci campskampları,
117
364160
3056
Peki mülteci kamplarındaki çocuklar,
ya da uzak kırsal yerlerdekiler?
06:19
or in very remoteuzak ruralkırsal areasalanlar?
118
367240
2000
06:22
Take FilipeFilipe, for exampleörnek.
119
370280
1440
Filipe, mesela.
06:24
FilipeFilipe liveshayatları in one
of the thousandsbinlerce of communitiestopluluklar
120
372480
3216
Filipe Amazon nehri kenarındaki
on binlerce topluluktan
birinde yaşıyor.
06:27
alongsideyanında the AmazonasAmazonas riversnehirler.
121
375720
2000
06:30
His villageköy of 78 people has 20 familiesaileleri.
122
378400
3280
78 kişilik köyünde 20 aile var.
06:34
FilipeFilipe and a fellowadam studentÖğrenci
123
382680
1816
Sadece Filipe ve yakın arkadaşı
2015 yılında 11. sınıfa katılabilen iki kişi.
06:36
were the only two
attendingkatılıyor gradesınıf 11 in 2015.
124
384520
3080
06:41
Now, the AmazonasAmazonas is a statebelirtmek, bildirmek
in the northwestKuzey Batı of BrazilBrezilya.
125
389080
4016
Amazonas Brezilya'nın
kuzeybatısında bir eyalet.
Almanya'dan 4.5 kat daha büyük
06:45
It's fourdört and a halfyarım timeszamanlar
the sizeboyut of GermanyAlmanya,
126
393120
2616
ve orman ve nehirlerle
tamamen kaplı.
06:47
and it's fullytamamen coveredkapalı
in jungleorman and riversnehirler.
127
395760
2280
06:51
A decadeonyıl agoönce, FilipeFilipe
and his fellowadam studentÖğrenci
128
399120
2816
10 yıl önce, Filipe ve arkadaşının
ancak iki alternatifi olabilirdi:
06:53
would have had just two alternativesalternatifleri:
129
401960
1800
06:57
movinghareketli to ManausManaus, the capitalBaşkent,
or stoppingDurduruluyor studyingders çalışıyor altogethertamamen,
130
405000
4176
Başkent Manaus'a taşınmak ya da
öğrenciliğe toptan son vermek,
çoğunun yaptığı gibi.
07:01
whichhangi mostçoğu of them did.
131
409200
1240
07:04
In 2009, howeverancak, BrazilBrezilya passedgeçti a newyeni lawhukuk
132
412600
3416
Ama 2009'da Brezilya
yeni bir yasa geçirdi;
bununla ortaöğrenim her Brezilyalı için
garanti altına alındı
07:08
that madeyapılmış secondaryikincil educationEğitim
a guaranteegaranti for everyher BrazilianBrezilya
133
416040
4536
07:12
and an obligationyükümlülük for everyher statebelirtmek, bildirmek
to implementuygulamak this by 2016.
134
420600
3720
ve 2016'da bu yasa tüm eyaletler
için zorunlu kılındı.
07:17
But givingvererek accesserişim
to high-qualityyüksek kalite educationEğitim,
135
425600
3216
Ama Amazonas eyaletinde,
yüksek nitelikli eğitime
ulaşım sağlamak
büyük ve pahalı bir iş.
07:20
you know, in the AmazonasAmazonas statebelirtmek, bildirmek,
is hugeKocaman and expensivepahalı.
136
428840
2696
Tüm bu topluluklar için
matematik, fen ve tarih
07:23
How are you going to get, you know,
mathmatematik and scienceBilim and historytarih teachersöğretmenler
137
431560
3456
öğretmenleri nasıl bulacaksınız?
07:27
all over those communitiestopluluklar?
138
435040
1336
Onları bulsanız bile
07:28
And even if you find them,
139
436400
1616
çoğu oralara taşınmak istemeyecektir.
07:30
manyçok of them would not want to movehareket there.
140
438040
2040
07:33
So facedyüzlü with this impossibleimkansız taskgörev,
141
441440
2536
Bu imkansız görevle karşılaşan
sivil görevliler ve devlet çalışanları
07:36
civilsivil servantsHizmetçiler and statebelirtmek, bildirmek officialsYetkililer
142
444000
2336
inanılmaz bir yaratıcılık
ve girişimcilik geliştirdiler.
07:38
developedgelişmiş amazingşaşırtıcı creativityyaratıcılık
and entrepreneurshipGirişimcilik.
143
446360
3000
07:42
They developedgelişmiş the mediamedya centermerkez solutionçözüm.
144
450120
1976
Medya merkezi çözümünü geliştirdiler.
Bu şöyle çalışıyor:
07:44
It worksEserleri this way.
145
452120
1256
Sizin Manaus'da uzmanlaşmış
ve eğitimli öğretmenleriniz var,
07:45
You have specializeduzman,
trainedeğitilmiş contentiçerik teachersöğretmenler in ManausManaus
146
453400
5416
bunlar o dağınık topluluklardaki
binden fazla sınıfa
07:50
deliveringteslim classroomsınıf viaüzerinden livestreamLivestream
147
458840
2376
canlı yayın olarak ders veriyorlar.
07:53
to over a thousandbin classroomsderslik
in those scattereddağınık communitiestopluluklar.
148
461240
3160
07:57
Those classroomsderslik have fivebeş to 25 studentsöğrencilerin,
149
465160
3096
Bu sınıflarda 5 ve 25 arası öğrenci var,
08:00
and they're supporteddestekli
by a more generalistkültürlü tutoringözel ders teacheröğretmen
150
468280
3616
bu öğrenciler öğrenme ve gelişimleri için
kültürlü bir eğitmen tarafından
destekleniyorlar.
08:03
for theironların learningöğrenme and developmentgelişme.
151
471920
1680
08:06
The 60 contentiçerik teachersöğretmenler in ManausManaus
152
474480
2336
Manaus'daki 60 ders öğretmeni
bu topluluklardaki 2.200'ün üzerindeki
eğitmenle beraber
08:08
work with over 2,200 tutoringözel ders teachersöğretmenler
in those communitiestopluluklar
153
476840
5456
ders planlarını konulara ve
zamana göre düzenlemek için çalışıyorlar.
08:14
to customizeözelleştirmek lessonders plansplanları
to the contextbağlam and time.
154
482320
2920
08:19
Now, why is this divisionbölünme
155
487440
1936
Neden ders öğretmeni ile
eğitmen arasındaki ayrım önemli?
08:21
betweenarasında contentiçerik teacheröğretmen
and tutoringözel ders teacheröğretmen importantönemli?
156
489400
3600
08:26
First of all, as I told you,
because in manyçok countriesülkeler,
157
494600
2616
Öncelikle, söylediğim gibi,
bir sürü ülkede
08:29
we just don't have
enoughyeterli qualifiednitelikli teachersöğretmenler.
158
497240
2656
yeterince nitelikli öğretmenimiz
olmadığı için.
Ama ikinci olarak,
öğretmenler aslında eğitilmedikleri
08:31
But secondlyikinci olarak alsoAyrıca because
teachersöğretmenler do too manyçok things
159
499920
3296
ya da zaten yapmamaları gereken
çok fazla şey yaptığı için.
08:35
they're eitherya not trainedeğitilmiş for
or not supposedsözde to do.
160
503240
2520
08:39
Let's look at ChileŞili, for exampleörnek.
161
507040
1680
Şili'ye bakalım örneğin.
08:41
In ChileŞili, for everyher doctordoktor,
162
509560
2136
Şili'de her doktor başına
dört buçuk hasta düşüyor
08:43
you have fourdört and a halfyarım people,
163
511720
1935
ve onları destekleyen
dört buçuk personel var.
08:45
fourdört and a halfyarım staffpersonel supportingDestek them,
164
513679
2081
08:48
and ChileŞili is on the lowdüşük endson
of the spectrumspektrum here,
165
516520
5336
Ve burada Şili
çizelgenin alt çizgisinde
çünkü ortalamada
gelişmekte olan ülkelerde
08:53
because in developinggelişen countriesülkeler,
on averageortalama, everyher doctordoktor
166
521880
2736
her doktorun onları destekleyen
10 personeli var.
08:56
has 10 people supportingDestek them.
167
524640
1600
08:59
A teacheröğretmen in ChileŞili, howeverancak,
168
527720
1936
Diğer taraftan, Şili'de bir öğretmen
onları destekleyen,
bir personelden de azına,
09:01
has lessaz than halfyarım a personkişi,
169
529680
2736
0,3 personele sahip.
09:04
0.3 personskişiler, supportingDestek them.
170
532440
2600
09:08
ImagineHayal a hospitalhastane wardkoğuş
with 20, 40, 70 patientshastalar
171
536360
4376
20, 40, 70 hastası olan
bir hastane hayal edin
ve her şeyi kendisi yapan
tek bir doktorunuz var.
09:12
and you have a doctordoktor
doing it all by themselveskendilerini:
172
540760
3056
09:15
no nurseshemşireler, no medicaltıbbi assistantsyardımcıları,
173
543840
2416
Hemşire yok, hasta bakıcı yok,
09:18
no one elsebaşka.
174
546280
1200
kimse yok.
09:20
You will say this is
absurdsaçma and impossibleimkansız,
175
548360
2336
Bunun saçma ve imkansız
olduğunu söyleceksiniz
09:22
but this is what teachersöğretmenler are doing
all over the worldDünya everyher day
176
550720
3496
ama öğretmenler dünyanın her yerinde
bunu her gün yapıyorlar,
20, 40 ya da 70 öğrencilik sınıflarda.
09:26
with classroomsderslik of 20, 40, or 70 studentsöğrencilerin.
177
554240
2720
09:30
So this divisionbölünme betweenarasında contentiçerik
and tutoringözel ders teachersöğretmenler is amazingşaşırtıcı
178
558400
3616
Bu yüzden ders öğretmenleri ve
eğitmenler arasındaki ayrım harika
çünkü bu, öğretmen paradigmasını
değiştiriyor.
09:34
because it is changingdeğiştirme
the paradigmparadigma of the teacheröğretmen,
179
562040
2936
Böylece herkes yapabileceğinin
en iyisini yapıyor
09:37
so that eachher does what they can do besten iyi
180
565000
2216
ve çocuklar sadece okulda olmuyor,
09:39
and so that childrençocuklar
are not just in schoolokul
181
567240
2216
okulda ve öğreniyor oluyorlar.
09:41
but in schoolokul and learningöğrenme.
182
569480
1600
09:44
And some of these contentiçerik teachersöğretmenler,
183
572640
1936
Ve bu ders öğretmenlerinden bazıları
09:46
they becameoldu celebrityşöhret teachersöğretmenler.
184
574600
2176
ünlü öğretmenlere dönüşebiliyor.
Bazıları seçimlere adaylığını koyuyor
09:48
You know, some of them runkoş for officeofis,
185
576800
1856
ve işin statüsünü yükseltmeye
yardımcı oluyorlar,
09:50
and they helpedyardım etti raiseyükseltmek
the statusdurum of the professionmeslek
186
578680
2816
böylece daha fazla öğrenci
öğretmen olmak istiyor.
09:53
so that more studentsöğrencilerin
wanted to becomeolmak teachersöğretmenler.
187
581520
2400
09:57
And what I love about this exampleörnek
188
585960
2016
Benim bu örnekte sevdiğim şeyse
öğretmen paradigmasını
değiştirmenin ötesinde.
10:00
is beyondötesinde changingdeğiştirme
the paradigmparadigma of the teacheröğretmen.
189
588000
3376
Bize öğrenmek için teknolojiyi
nasıl kullanacağımızı öğretiyor.
10:03
It teachesöğretir us how we can harnesskoşum
technologyteknoloji for learningöğrenme.
190
591400
3000
10:07
The live-streamingcanlı akış is bidirectionalÇift yönlü,
191
595400
2376
Canlı yayın iki yönlü,
10:09
so studentsöğrencilerin like FilipeFilipe and othersdiğerleri
can presentmevcut informationbilgi back.
192
597800
3520
yani Filipe gibi öğrenciler
geri bilgilendirimde bulunabiliyorlar.
10:14
And we know technologyteknoloji
is not always perfectmükemmel.
193
602360
2856
Biliyoruz ki teknoloji
her zaman mükemmel değil.
Devlet görevlileri her gün
10:17
You know, statebelirtmek, bildirmek officialsYetkililer expectbeklemek
194
605240
1576
10:18
betweenarasında fivebeş to 15 percentyüzde
of the classroomsderslik
195
606840
2096
yüzde 5 ile 15 arasındaki canlı yayının
10:20
everyher day to be off live-streamcanlı akış
196
608960
2096
sel, kırık antenler ya da çalışmayan
internet yüzünden
10:23
because of floodsel, brokenkırık antennasantenler
or internetInternet not workingçalışma.
197
611080
3200
çalışmadığını söylüyor.
10:27
And yethenüz, FilipeFilipe is one
of over 300,000 studentsöğrencilerin
198
615160
4776
Yine de, Filipe medya merkezli
çözümden yararlanan
10:31
that benefitedyararlandı from
the mediamedya centermerkez solutionçözüm
199
619960
2176
300.000 öğrenciden biri
ve ilkokul sonrası eğitime erişimi var.
10:34
and got accesserişim to postprimarypostprimary educationEğitim.
200
622160
2440
10:38
This is a livingyaşam exampleörnek
201
626120
1856
Bu, teknolojinin nasıl sadece bir
eklenti olmadığını,
öğrenmeye esas olduğunu ve
10:40
how technologyteknoloji is not just an add-oneklemek-üstünde
202
628000
2856
10:42
but can be centralmerkezi to learningöğrenme
and can help us bringgetirmek schoolokul to childrençocuklar
203
630880
4616
okula öğrenciyi getiremiyorsak, öğrenciye
okulu getirebilmemize yardım ettiğini
10:47
if we cannotyapamam bringgetirmek childrençocuklar to schoolokul.
204
635520
2120
gösteren capcanlı bir örnek.
10:53
Now, I hearduymak you.
205
641320
1456
Şimdi, ne dediğinizi duyuyorum.
10:54
You're going to say,
206
642800
1416
Diyeceksiniz ki:
10:56
"How are we going to implementuygulamak this
all over the worldDünya?"
207
644240
3216
"Bunu bütün dünyada nasıl uygulayacağız?"
Ben kendim hükümette çalıştım
10:59
I've been in governmenthükümet myselfkendim
208
647480
1536
11:01
and have seengörüldü how difficultzor it is
even to implementuygulamak the besten iyi ideasfikirler.
209
649040
4240
ve en iyi fikirleri bile uygulamanın
ne kadar zor olduğunu gördüm.
11:06
So as a commissionkomisyon,
we startedbaşladı two initiativesgirişimler
210
654240
2896
Bu yüzden, komisyon olarak
"Öğrenen Nesil"i
gerçekleştirmek için iki girişim başlattık
11:09
to make the "LearningÖğrenme
GenerationÜretimi" a realitygerçeklik.
211
657160
2240
11:12
The first one is calleddenilen
the PioneerÖncü CountryÜlke InitiativeGirişimi.
212
660400
2600
İlki "Öncü Ülke Girişimi"
olarak adlandırıldı.
11:15
Over 20 countriesülkeler from AfricaAfrika and AsiaAsya
213
663560
2536
Afrika ve Asya'da 20'nin üzerinde ülke
eğitimi öncelikleri yapmaya
ve eğitim sistemlerini
11:18
have committedtaahhüt to make
educationEğitim theironların priorityöncelik
214
666120
2936
sonuç veren bir sistem üzerine kurmak
için değiştirmeye kendilerini adadılar.
11:21
and to transformdönüştürmek theironların educationEğitim
systemssistemler to deliverteslim etmek resultsSonuçlar.
215
669080
3776
Ülke liderlerine teslim yaklaşımı
11:24
We'veBiz ettik trainedeğitilmiş countryülke leadersliderler
216
672880
1416
11:26
in a methodologymetodoloji
calleddenilen the deliveryteslim approachyaklaşım.
217
674320
2776
denen bir metodolojiyle
ilgili eğitim verdik.
11:29
What this does is basicallytemel olarak two things.
218
677120
1896
Bu temelde iki şey yapıyor.
Planlama aşamasında,
herkesi bir odaya alıyoruz
11:31
In the planningplanlama phaseAşama,
we take everyoneherkes into a roomoda --
219
679040
3296
- öğretmenler, öğretmen sendikaları,
aile birlikleri,
11:34
teachersöğretmenler, teacheröğretmen unionssendikalar,
parentebeveyn associationsdernekler,
220
682360
2416
11:36
governmenthükümet officialsYetkililer, NGOsSivil toplum örgütleri, everyoneherkes --
221
684800
2536
hükümet gürevlileri, STK'lar, herkesi -
böylece getirdiğimiz reform ve çözüm
11:39
so that the reformreform
and the solutionçözüm we come up with
222
687360
2381
11:41
are sharedpaylaşılan by everyoneherkes
and supporteddestekli by everyoneherkes.
223
689765
2440
herkes tarafından paylaşılır
ve desteklenir oluyor.
11:45
And in the secondikinci phaseAşama,
224
693320
1936
İkinci aşamada,
özel bir şey oluyor.
11:47
it does something specialözel.
225
695280
2376
11:49
It's kindtür of a ruthlessacımasız
focusodak on follow-uptakip.
226
697680
3240
Sürekliliğe olan amansızca odak.
11:54
So weekhafta by weekhafta you checkKontrol,
227
702440
2856
Yani işlerin yapıldığını,
yapılması gerekenin yapıldığını,
hafta hafta kontrol ediyorsunuz,
11:57
has that been donetamam,
what was supposedsözde to be donetamam,
228
705320
2656
12:00
and even sometimesara sıra sendinggönderme a personkişi
physicallyfiziksel olarak to the districtilçe or schoolokul
229
708000
4616
hatta bazen işin yapıldığını ummaktansa,
işi kontrol etmek için
12:04
to checkKontrol that versuse karşı
just hopingumut that it happenedolmuş.
230
712640
3960
birini okula ya da
mahalleye gönderiyorsunuz.
12:09
It mayMayıs ayı soundses for manyçok commonortak senseduyu,
231
717960
2416
Çoğuna bu sıradan
bir şeymiş gibi gelebilir,
12:12
but it's not commonortak practiceuygulama,
232
720400
1496
ama yaygın bir uygulama değil
ve aslında bir sürü reform
böyle başarısız oluyor.
12:13
and that's why actuallyaslında manyçok reformsreformlar failbaşarısız.
233
721920
2160
12:18
It has been pilotedPilot in TanzaniaTanzanya,
234
726040
1920
Tanzanya'da bu program denendi
12:20
and there the passpas rateoran
for studentsöğrencilerin in secondaryikincil educationEğitim
235
728720
5576
ve orada orta öğretimdeki çocukların
sınıf geçme oranı
sadece iki yılda
yüzde 50'nin üstüne çıktı.
12:26
was increasedartmış by 50 percentyüzde
in just over two yearsyıl.
236
734320
4080
12:32
Now, the nextSonraki initiativegirişim
to make the LearningÖğrenme GenerationÜretimi a realitygerçeklik
237
740960
3576
Şimdi, Öğrenen Nesil'i gerçekleştirmek
için sıradaki girişim finansman.
12:36
is financingfinansman. Who'sKim'ın going to payödeme for this?
238
744560
2360
Bunu kim karşılayacak?
12:40
So we believe and arguetartışmak
239
748040
1416
Biz yerel finansmanın
eğitim yatırımında
12:41
that domesticyerli financingfinansman has to be
the backboneomurga of educationEğitim investmentyatırım.
240
749480
3760
belkemiği olması gerektiğine inanıyoruz
ve bunu tartışıyoruz.
12:45
Do you rememberhatırlamak when I told you
about VietnamVietnam earlierdaha erken
241
753680
2576
Size daha önce Vietnam'dan bahsetmiştim,
12:48
outperformingdaha iyi performans the UnitedAmerika StatesBirleşik in PISAPISA?
242
756280
2400
Birleşik Devletleri
PISA'da geride bırakmıştı.
12:51
That's duenedeniyle to a better educationEğitim systemsistem,
243
759240
2136
Bunun nedeni daha iyi bir eğitim sistemi,
ama aynı zamanda Vietnam'ın
20 yıl içinde yatırımını
12:53
but alsoAyrıca to VietnamVietnam
increasingartan theironların investmentyatırım
244
761400
2576
ulusal bütçenin yüzde yedisinden
yüzde 20'sine çıkarmasıdır da.
12:56
from sevenYedi to 20 percentyüzde
of theironların nationalUlusal budgetbütçe in two decadeson yıllar.
245
764000
3560
13:01
But what happensolur if countriesülkeler
want to borrowödünç almak moneypara for educationEğitim?
246
769160
3080
Peki ülkeler eğitim için borç almak
isterlerse ne olur?
13:04
If you wanted to borrowödünç almak moneypara
to buildinşa etmek a bridgeköprü or a roadyol,
247
772960
3216
Eğer bir köprü ya da yol yapmak için
borç almak isterseniz
bu oldukça kolay ve dolambaçsız
13:08
it's quiteoldukça easykolay and straightforwardbasit,
248
776200
2176
ama eğitim için değil.
13:10
but not for educationEğitim.
249
778400
1440
13:12
It's easierDaha kolay to make a shinyparlak pictureresim
of a bridgeköprü and showgöstermek it to everyoneherkes
250
780680
4016
Bir köprünün süslü bir fotoğrafını çekmek
ve herkese göstermek
eğitilmiş bir zihni göstermekten
daha kolay.
13:16
than one of an educatedeğitimli mindus.
251
784720
2576
Bu bir şekilde uzun vadeli bir yükümlülük.
13:19
That's kindtür of a longeruzun termterim commitmenttaahhüt.
252
787320
2120
13:22
So we camegeldi up with a solutionçözüm
253
790555
1381
Bu yüzden bir çözümle geldik,
13:23
to help countriesülkeler escapekaçış
the middleorta incomegelir traptuzak,
254
791960
3176
yeterince fakir olmadıkları ya da
artık fakir olmadıkları için
13:27
countriesülkeler that are not poorfakir enoughyeterli
or not poorfakir, thankfullyneyse ki, anymoreartık,
255
795160
4216
hibelerden ve faizsiz borç sisteminden
yararlanamayan ülkelerin
13:31
that cannotyapamam profitkâr from grantshibe
or interest-freefaizsiz loanskrediler,
256
799400
3496
orta gelir tuzağından kaçmalarına
yardım etmek için
ve yeterince zengin değillerse
13:34
and they're not richzengin enoughyeterli
257
802920
1496
borçlarının faizlerinin cazip
olabilmesi için.
13:36
to be ableyapabilmek to have attractiveçekici
interestsilgi on theironların loanskrediler.
258
804440
2600
13:39
So we're poolinghavuzu oluşturma donordonör moneypara
in a financemaliye facilitytesis for educationEğitim,
259
807920
3936
Yani bağış paralarını bir
finans tesisindeki havuzda topluyoruz,
bu da eğitime daha fazla gelir sağlıyor.
13:43
whichhangi will providesağlamak
more financemaliye for educationEğitim.
260
811880
2376
Borçların faiz ödemelerini
biz destekleyeceğiz,
13:46
We will subsidizesübvanse,
or even eliminateelemek completelytamamen,
261
814280
3256
hatta tamamen ortadan kaldıracağız.
13:49
interestfaiz paymentsÖdemeler on the loanskrediler
262
817560
1936
Böylece reformları yapmaya
karar vermiş ülkeler
13:51
so that countriesülkeler that commitişlemek to reformsreformlar
263
819520
2296
borç alabilecekler,
13:53
can borrowödünç almak moneypara,
264
821840
1656
13:55
reformreform theironların educationEğitim systemsistem,
and payödeme this moneypara over time
265
823520
3456
bir taraftan daha iyi eğitilmiş
bir nüfustan yararlanırken
eğitim sistemlerini tekrar düzenleyecek
ve parayı zamanla ödeyecekler.
13:59
while benefitingyararlanan
from a better-educateddaha iyi eğitimli populationnüfus.
266
827000
2560
14:03
This solutionçözüm has been recognizedtanınan
in the last G20 meetingtoplantı in GermanyAlmanya,
267
831000
4576
Bu çözüm Almanya'daki
geçtiğimiz G20 toplantısında tanındı
ve sonunda, günümüzde eğitim
uluslararası gündemde.
14:07
and so finallyen sonunda todaybugün
educationEğitim is on the internationalUluslararası agendaGündem.
268
835600
4000
14:14
But let me bringgetirmek this back
to the personalkişisel levelseviye,
269
842160
2320
Ama şimdi kişisel hikayeme
dönmeme izin verin
14:17
because this is where the impactdarbe landstoprakları.
270
845520
2000
çünkü etkinin yere ayak bastığı
nokta burası.
14:21
WithoutOlmadan that decisionkarar
to investyatırmak a younggenç country'sülkenin budgetbütçe,
271
849120
4176
Genç bir ülkenin bütçesinin yüzde 20'sini
eğitime yatırma kararı olmasaydı,
14:25
20 percentyüzde of a younggenç country'sülkenin
budgetbütçe in educationEğitim,
272
853320
3616
okula hiçbir zaman gitmiş olmayacaktım.
14:28
I would have never
been ableyapabilmek to go to schoolokul,
273
856960
3136
Bırakın 2014'te
14:32
let aloneyalnız in 2014
274
860120
2016
geçiş aşamasını başarıyla bitirmiş
14:34
becomingolma a ministerbakan in the governmenthükümet
275
862160
1896
hükümette bakan olmayı.
14:36
that successfullybaşarılı olarak endedbitti
the transitiongeçiş phaseAşama.
276
864080
2160
14:39
Tunisia'sTunus'ın NobelNobel PeaceBarış PrizeÖdülü in 2015
277
867480
2696
2015'deki Tunus'un Nobel Barış Ödülü
Arab Baharı'ndan ortaya çıkan
tek demokrasi olmasıyla
14:42
as the only democracydemokrasi
that emergedortaya from the ArabArap SpringBahar
278
870200
3376
o gözüpek liderlik kararının mirasıdır.
14:45
is a legacymiras to that boldcesur
leadershipliderlik decisionkarar.
279
873600
2560
14:50
EducationEğitim is the civilsivil rightshaklar strugglemücadele,
280
878440
2776
Eğitim bir sivil haklar mücadelesidir,
bizim neslimizin insan hakları
mücadelesidir.
14:53
it's the humaninsan rightshaklar strugglemücadele
of our generationnesil.
281
881240
2560
14:56
QualityKalite educationEğitim for all:
282
884640
2016
Herkes için nitelikli eğitim:
bu kazanmamız gereken
bir özgürlük savaşı.
14:58
that's the freedomözgürlük fightkavga
that we'vebiz ettik got to winkazanmak.
283
886680
2720
15:03
Thank you.
284
891160
1216
Teşekkürler.
15:04
(ApplauseAlkış)
285
892400
3640
(Alkışlar)
Translated by deniz dilan arslan
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Amel Karboul - Education pioneer
Dr. Amel Karboul builds bridges between the private, public sector and civil society to solve today’s global challenges in education.

Why you should listen

Amel Karboul nurtures and inspires a new generation of responsible leaders, teams and organizations to create breakthroughs in their thinking, to transform themselves and to work towards a just and sustainable future.

Together with the Education Commission team, she has played a leading role in a major global initiative engaging world leaders, policymakers and researchers, and she has developed a renewed and compelling investment case and financing pathway for achieving equal educational opportunity for children and young people.

Karboul has also built The Maghreb Economic Forum (MEF) as a non-partisan think- and do-tank, and with her team she has engaged a new type of conversation between public and private audiences and nurtured new solutions for education (including de-radicalisation), employment, leadership and gender equality. She also co-lead the establishment of first democratic society in Arab nation, began economic reform and created and deployed effective pioneering digital media engagement between government and citizen on very limited budget as cabinet minister.

Karboul published her book, Coffin Corner, outlining a new leadership culture suited to the complexity and dynamics of the 21st century. Nominated as one of ten leading young African politicians, her professional brand is first and foremost that of a highly intelligent, well connected, creative and inspirational go-getter with a track record of making things happen.

Karboul received a Master's degree with honors in mechanical engineering from Karlsruhe Institute of Technology (KIT) in Germany and holds a Doctorate in Coaching and Mentoring from Oxford Brookes University in the United Kingdom. She has held leadership roles at numerous firms including Mercedes-Benz, DaimlerChrysler and worked in senior consultant roles at the Boston Consulting Group (BCG) and Beratergruppe Neuwaldegg as well as visiting faculty at DukeCE. Her two daughters, meditation and yoga keep her sane.

More profile about the speaker
Amel Karboul | Speaker | TED.com