ABOUT THE SPEAKER
Vivek Maru - Legal empowerment advocate
Vivek Maru is the founder of Namati, a movement for legal empowerment around the world powered by cadres of grassroots legal advocates.

Why you should listen

More than four billion people around the world live outside the protection of the law. Vivek Maru founded Namati in 2011 to grow the movement for legal empowerment, building cadres of grassroots legal advocates, also known as "community paralegals," in ten countries so far. The advocates have worked with more than 65,000 people to protect community lands, enforce environmental law and secure basic rights to healthcare and citizenship. Namati convenes the Global Legal Empowerment Network, more than 1,000 groups from 150 countries who are learning from one another and collaborating on common challenges. Thanks to their work, access to justice is part of the UN's new global development framework, the 2030 Sustainable Development Goals.

From 2003 to 2007, Maru co-founded and co-directed the Sierra Leonean organization Timap for Justice, a pioneering model for delivering justice services in the context of a weak state and a plural legal system. From 2008 to 2011, he served as senior counsel in the Justice Reform Group of the World Bank. His work focused on rule of law reform and governance, primarily in West Africa and South Asia. In 1997–1998 he lived in a hut of dung and sticks in a village in Kutch, his native place, in western India, working on watershed management and girls' education with two grassroots development organizations, Kutch Mahila Vikas Sanghathan and Sahjeevan.

More profile about the speaker
Vivek Maru | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2017

Vivek Maru: How to put the power of law in people's hands

Vivek Maru: Hukukun gücünü insanlara nasıl veririz

Filmed:
1,265,181 views

Adaletin tekerleri yeterince hızlı dönmediğinde veya hiç dönmediğinde ne yapabilirsiniz? Vivek Maru insan ve hukuk arasındaki ilişkiyi değiştirmeye, hukuku soyut bir kavram ya da tehdit unsurundan herkesin anlayabildiği, kullanabildiği ve şekillendirebildiği bir şeye dönüştürmeye çalışıyor. Maru sadece avukatlara güvenmek yerine, kendi halklarına hizmet eden ve insanların çözüm bulmasına yardımcı olmak için hukuku basit terimlere bölen toplum yasal danışmanlarından veya alaylı avukatlardan oluşan küresel bir ağ başlattı. Hukuku kullanmaya yönelik bu yenilikçi yaklaşımın, sosyal olarak dışlanmış insanların haklarını talep etmelerine nasıl yardımcı olduğuyla ilgili daha fazla bilgi edinin. "Yasal hakkın biraz da olsa güçlendirilmesinin çok faydası görülebilir." diyor Maru.
- Legal empowerment advocate
Vivek Maru is the founder of Namati, a movement for legal empowerment around the world powered by cadres of grassroots legal advocates. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I want to tell you about someonebirisi.
0
786
1682
Size birinden bahsetmek istiyorum.
00:15
I'm going to call him RaviRavi NandaNANDA.
1
3077
2225
Ona Ravi Nanda diyeceğim.
Güvenliğini sağlamak için
ismini değiştiriyorum.
00:17
I'm changingdeğiştirme his nameisim
to protectkorumak his safetyemniyet.
2
5326
2197
Ravi, benim ailemin de geldiği
Hindistan'ın
00:20
Ravi'sRAVI from a communitytoplum
of herdspeopleherdspeople in GujaratGujarat
3
8592
3715
batı sahilinde bulunan Gucerat’daki
00:24
on the westernbatı coastsahil of IndiaHindistan,
4
12331
2201
çoban topluluklarından birinden.
00:26
sameaynı placeyer my ownkendi familyaile comesgeliyor from.
5
14556
1936
00:30
When he was 10 yearsyıl oldeski,
his entiretüm communitytoplum was forcedzorunlu to movehareket
6
18048
5386
10 yaşındayken, çok uluslu bir şirketin,
yaşadığı yerde bir üretim tesisi
00:35
because a multinationalçok uluslu corporationşirket
7
23458
2088
kurmasından dolayı tüm halkı
taşınmak zorunda kaldı.
00:37
constructedinşa a manufacturingimalat facilitytesis
on the landarazi where they livedyaşamış.
8
25570
3459
00:42
Then, 20 yearsyıl latersonra,
the sameaynı companyşirket builtinşa edilmiş a cementçimento factoryfabrika
9
30263
5869
20 sene sonra aynı şirket
şimdiki yaşadığı yerden
00:48
100 metersmetre from where they livecanlı now.
10
36156
2349
100 metre uzakta
bir çimento fabrikası kurdu.
00:51
IndiaHindistan has got stronggüçlü
environmentalçevre regulationsyönetmelik on paperkâğıt,
11
39708
4452
Hindistan’da kağıt üzerinde
esaslı çevre yönetmelikleri var
00:56
but this companyşirket
has violatedihlal manyçok of them.
12
44184
2547
fakat bu şirket birçoğunu ihlal etti.
00:59
DustToz from that factoryfabrika
coverskapaklar Ravi'sRAVI mustacheBıyık
13
47873
3037
Bu fabrikan gelen toz Ravi’nin bıyığını
01:02
and everything he wearsgiyer.
14
50934
1478
ve giydiği her şeyi kaplıyor.
01:05
I spentharcanmış just two daysgünler in his placeyer,
and I coughedöksürdü for a weekhafta.
15
53135
3603
Evinde iki gün geçirdim
ve bir hafta boyunca öksürdüm.
01:10
RaviRavi saysdiyor that if people or animalshayvanlar
eatyemek anything that growsbüyür in his villageköy
16
58300
5074
Ravi'ye göre insan ya da hayvan
köyünde yetişen herhangi bir şeyi
01:15
or drinkiçki the waterSu,
17
63398
1681
yediğinde ya da sudan içtiğinde
01:17
they get sickhasta.
18
65103
1238
hastalanıyor.
01:19
He saysdiyor childrençocuklar now walkyürümek
long distancesmesafeler with cattlesığırlar and buffalobizon
19
67673
4794
Çocukların, sığır ve mandalarla
kirlenmemiş otlak arazisi bulmak için
01:24
to find uncontaminatedkirlenmemiş grazingotlatma landarazi.
20
72491
2650
uzun mesafeler yürüdüğünü söylüyor.
01:28
He saysdiyor manyçok of those kidsçocuklar
have droppeddüştü out of schoolokul,
21
76396
3483
Ravi'ye göre bu çocukların
çoğu okulu bıraktı,
01:31
includingdahil olmak üzere threeüç of his ownkendi.
22
79903
1366
kendisinin üç çocuğu dahil.
01:35
RaviRavi has appealedtemyiz
to the companyşirket for yearsyıl.
23
83045
3103
Ravi yıllardır şirkete çağrıda bulunuyor.
01:38
He said, "I've writtenyazılı so manyçok lettersharfler
my familyaile could cremateyakmak me with them.
24
86767
4271
”Ailemin cesedimi yakabileceği
kadar çok mektup yazdım.
01:43
They wouldn'tolmaz need to buysatın almak any woodahşap."
25
91062
1780
Hiç odun almaları gerekmez.” diyor.
01:44
(LaughterKahkaha)
26
92866
1420
(Gülüşmeler)
01:47
He said the companyşirket ignoredihmal
everyher one of those lettersharfler,
27
95268
4593
Şirketin bu mektupların
her birini göz ardı ettiğini söyledi.
01:51
and so in 2013,
28
99885
1990
Böylece 2013’te,
01:53
RaviRavi NandaNANDA decidedkarar to use
the last meansanlamına geliyor of protestprotesto
29
101899
4237
Ravi Nanda elinde kalan son çare
olduğunu düşündüğü protestoyu
01:58
he thought he had left.
30
106160
1261
kullanmaya karar verdi.
02:00
He walkedyürüdü to the gateskapılar of that factoryfabrika
with a bucketkova of petrolbenzin in his handseller,
31
108058
5650
Kendisini ateşe verme niyetiyle
elindeki bir kova benzinle
02:05
intendingmüstakbel to setset himselfkendisi on fireateş.
32
113732
2055
fabrika kapılarına yürüdü.
02:10
RaviRavi is not aloneyalnız in his desperationumutsuzluk.
33
118639
3269
Ravi bu çaresizliğinde yalnız değil.
02:14
The UNBM estimatestahminler that worldwideDünya çapında,
34
122759
1953
Birleşmiş Milletler, dünya çapında
02:16
fourdört billionmilyar people livecanlı
withoutolmadan basictemel accesserişim to justiceadalet.
35
124736
4999
dört milyar insanın adalete temel erişimi
olmaksızın yaşadığını tahmin ediyor.
Bu insanlar güvenliklerine, geçim
kaynaklarına, saygınlıklarına yapılan
02:22
These people faceyüz gravemezar threatstehditler
to theironların safetyemniyet, theironların livelihoodsgeçim,
36
130596
4829
büyük tehditlerle
karşı karşıya kalıyorlar.
02:27
theironların dignityhaysiyet.
37
135449
1165
02:29
There are almostneredeyse always lawsyasalar on the bookskitaplar
that would protectkorumak these people,
38
137455
4723
Kitaplarda neredeyse her zaman
bu insanları koruyacak yasalar bulunur,
ancak çoğu genelde bu yasaları
hiç duymamıştır ve bu yasaları
02:34
but they'veonlar ettik oftensık sık
never heardduymuş of those lawsyasalar,
39
142202
2759
02:36
and the systemssistemler that are supposedsözde
to enforcezorlamak those lawsyasalar
40
144985
3286
uygulaması gereken sistemler
ya yozlaşmış ya bozulmuştur
02:40
are corruptyozlaşmış or brokenkırık or bothher ikisi de.
41
148295
3579
ya da her ikisi de.
02:45
We are livingyaşam with a globalglobal
epidemicsalgın of injusticeadaletsizlik,
42
153276
6008
Küresel adaletsizlik salgınıyla yaşıyoruz
ama görmezden gelmeyi tercih ediyoruz.
02:51
but we'vebiz ettik been choosingSeçme to ignorealdırmamak it.
43
159308
1864
02:54
Right now, in SierraSierra LeoneLeone,
44
162522
3080
Şu anda Sierre Leone’de,
Kamboçya’da, Etiyopya’da
çiftçiler parmak izlerini
02:57
in CambodiaKamboçya, in EthiopiaEtiyopya,
45
165626
2602
03:00
farmersçiftçiler are beingolmak cajoledcajoled
46
168252
2049
50 yıllık kira sözleşmelerine
03:02
into puttingkoyarak theironların thumbprintsparmak izlerini
on 50-year-yıl leasekira agreementsanlaşmalar,
47
170325
4762
basmaları için kandırılıyorlar,
03:07
signingimza away all the landarazi
they'veonlar ettik ever knownbilinen for a pittanceBağış
48
175111
3436
bildikleri ne kadar arazi varsa
çok cüzi miktarlar karşılığında,
03:10
withoutolmadan anybodykimse even explainingaçıklayan the termsşartlar.
49
178571
2444
sözleşme şartları dahi açıklanmadan
devrediyorlar.
03:14
GovernmentsHükümetler seemgörünmek to think that's OK.
50
182700
1833
Hükümetler bu konuda
bir sıkıntı görmüyor.
03:18
Right now, in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
51
186123
2628
Şu anda Birleşik Devletler’de,
03:20
in IndiaHindistan, in SloveniaSlovenya,
52
188775
2952
Hindistan’da, Slovenya’da
Ravi gibi insanlar çocuklarını,
03:23
people like RaviRavi
are raisingyükselen theironların childrençocuklar
53
191751
3087
03:26
in the shadowGölge of factoriesfabrikalar or minesmayınlar
54
194862
2921
havalarını ve sularını zehirleyen
03:29
that are poisoningzehirleme
theironların airhava and theironların waterSu.
55
197807
2373
fabrika ya da madenlerin
gölgesinde yetiştiriyorlar.
03:33
There are environmentalçevre lawsyasalar
that would protectkorumak these people,
56
201121
2909
Bu insanları koruyacak
çevre kanunları mevcut
03:36
but manyçok have never seengörüldü those lawsyasalar,
57
204054
1716
ancak bunları uygulamak şöyle dursun,
03:37
let aloneyalnız havingsahip olan a shotatış at enforcingzorlama them.
58
205794
2222
birçok insan bu kanunları hiç bilmiyor.
03:40
And the worldDünya seemsgörünüyor
to have decidedkarar that's OK.
59
208971
2846
Dünya bunda bir sorun olmadığına
karar vermiş görünüyor.
03:45
What would it take to changedeğişiklik that?
60
213234
1753
Bunu değiştirmek için ne gerekiyor?
03:48
LawHukuk is supposedsözde to be the languagedil we use
61
216437
4226
Hukukun adalet ile ilgili hayallerimizi
03:52
to translateÇevirmek our dreamsrüyalar about justiceadalet
62
220687
2844
bizi bir arada tutan ayaktaki kurumlara
03:55
into livingyaşam institutionskurumlar
that holdambar us togetherbirlikte.
63
223555
3282
dönüştürdüğü bir dil olması gerekiyor.
03:59
LawHukuk is supposedsözde to be the differencefark
64
227760
1993
Hukuk, en güçlünün yönettiği
04:01
betweenarasında a societytoplum
ruledçizgili by the mostçoğu powerfulgüçlü
65
229777
2825
bir toplum ile güçlü ya da zayıf,
04:04
and one that honorsonur
the dignityhaysiyet of everyoneherkes,
66
232626
2484
onura itibar gösterilen
toplum arasındaki
04:07
stronggüçlü or weakzayıf.
67
235134
1388
fark olması gerekiyor.
04:09
That's why I told
my grandmotherbüyükanne 20 yearsyıl agoönce
68
237491
2374
Bu yüzden 20 yıl önce büyükanneme
04:11
that I wanted to go to lawhukuk schoolokul.
69
239889
1721
hukuk fakültesine
gitmek istediğimi söyledim.
04:14
GrandmaBüyükanne didn't pauseDuraklat.
She didn't skipatlamak a beatdövmek.
70
242482
2334
Büyükannem duraksamadan,
aksamadan dedi ki,
04:16
She said to me, "LawyerAvukat is liaryalancı."
71
244840
2919
“Avukat yalancıdır.”
04:20
(LaughterKahkaha)
72
248744
2991
(Gülüşmeler)
Oldukça heves kırıcıydı.
04:23
That was discouragingcesaret kırıcı.
73
251759
2143
04:25
(LaughterKahkaha)
74
253926
3293
(Gülüşmeler)
Ama büyükannem bir bakıma haklı.
04:29
But grandma'sBüyükanne'nin right, in a way.
75
257243
1662
04:30
Something about lawhukuk
and lawyersavukatları has gonegitmiş wrongyanlış.
76
258929
3357
Hukuk ve avukatlar ile ilgili
bir şeyler ters gitti.
04:35
We lawyersavukatları are usuallygenellikle
expensivepahalı, first of all,
77
263194
4055
her şeyden önce,
Biz avukatlar genellikle pahalıyız,
04:39
and we tendeğiliminde to focusodak
on formalbiçimsel courtmahkeme channelskanallar
78
267273
2801
insanların karşılaştığı sorunların
çoğu için elverişsiz
04:42
that are impracticalkullanışsız
for manyçok of the problemssorunlar people faceyüz.
79
270098
3421
resmi mahkeme kanallarına
odaklanma eğilimindeyiz.
04:46
WorseDaha kötü, our professionmeslek has shroudedkefen lawhukuk
in a cloakPelerin of complexitykarmaşa.
80
274474
5253
Daha kötüsü, mesleğimiz hukuku
bir karmaşa örtüsüyle kapladı.
04:52
LawHukuk is like riotisyan geardişli on a policepolis officersubay.
81
280528
2897
Hukuk, bir polis memurundaki
koruyucu kask gibidir.
04:55
It's intimidatingkorkutucu and impenetrableaşılmaz,
82
283804
3384
Göz korkutucu ve delinmez
04:59
and it's hardzor to tell
there's something humaninsan underneathaltında.
83
287212
2690
ve altında bir insan olduğunu
söylemek çok zor.
05:02
If we're going to make justiceadalet
a realitygerçeklik for everyoneherkes,
84
290856
4166
Adaleti herkes için
bir hakikat haline getireceksek,
05:07
we need to turndönüş lawhukuk
from an abstractionsoyutlama or a threattehdit
85
295046
4016
hukuku soyut bir kavram
veya bir tehditten
05:11
into something that everyher singletek personkişi
can understandanlama, use and shapeşekil.
86
299086
5793
herkesin kullanıp şekillendirebileceği
bir şeye dönüştürmeliyiz.
05:18
LawyersAvukatlar are crucialçok önemli
in that fightkavga, no doubtşüphe,
87
306376
3752
Avukatlar bu mücadelede
çok önemli şüphesiz,
05:22
but we can't leaveayrılmak it to lawyersavukatları aloneyalnız.
88
310152
1930
ancak bunu tek başına
avukatlara bırakamayız
05:25
In healthsağlık carebakım, for exampleörnek,
89
313147
2301
Sağlık hizmetlerinde örneğin,
05:27
we don't just relygüvenmek
on doctorsdoktorlar to serveservis patientshastalar.
90
315472
3353
hastalara hizmet konusunda sadece
doktorlara bel bağlamayız.
05:30
We have nurseshemşireler and midwivesEbe
and communitytoplum healthsağlık workersişçiler.
91
318849
4206
Hemşire, ebe
ve toplum sağlığı çalışanlarımız var.
05:35
The sameaynı should be truedoğru of justiceadalet.
92
323925
2905
Aynısı adalet için de geçerli olmalı.
05:39
CommunityTopluluk legalyasal workersişçiler,
93
327767
2024
Topluluk hukukçuları,
05:41
sometimesara sıra we call them
communitytoplum paralegalskatip,
94
329815
2405
bazen onlara
toplum yasal danışmanları
05:44
or barefootyalınayak lawyersavukatları,
95
332244
2124
ya da alaylı avukatlar diyoruz,
05:46
can be a bridgeköprü.
96
334392
1210
bir köprü olabilirler.
Bu yasal danışmanlar hizmet ettikleri
topluluklardan geliyorlar.
05:48
These paralegalskatip are from
the communitiestopluluklar they serveservis.
97
336095
2817
Hukuku gizeminden arındırarak açıklar,
05:51
They demystifyetrafındaki sisi ortadan lawhukuk,
98
339577
1800
05:53
breakkırılma it down into simplebasit termsşartlar,
99
341401
2212
basit terimler haline getirirler
ve sonrasında
05:55
and then they help people
look for a solutionçözüm.
100
343637
2682
insanların bir çözüm arayışına
yardımcı olurlar.
05:59
They don't focusodak on the courtsmahkemeler aloneyalnız.
101
347142
1763
Yalnızca mahkemelere odaklanmazlar.
06:00
They look everywhereher yerde:
102
348929
1703
Her yerle ilgilenirler:
06:02
ministryBakanlığı departmentsbölümler,
localyerel governmenthükümet, an ombudsman'sOmbudsmanın officeofis.
103
350656
4119
bakanlık departmanları, yerel yönetim,
bir soruşturmacı ofisi…
06:07
LawyersAvukatlar sometimesara sıra say to theironların clientsistemciler,
104
355933
2579
Avukatlar müvekkillerine bazen der ki:
”Bunu senin için halledeceğim.
Seni anlıyorum.”
06:10
"I'll handlesap it for you. I've got you."
105
358536
1952
06:12
ParalegalsKatip have a differentfarklı messagemesaj,
106
360883
2469
Yasal danışmanların ise
farklı bir mesajı vardır.
06:15
not "I'm going to solveçözmek it for you,"
107
363376
2641
“Bunu senin için çözeceğim,” değil,
06:18
but "We're going to solveçözmek it togetherbirlikte,
108
366041
2252
“Bunu birlikte çözeceğiz ve bu süreçte
06:20
and in the processsüreç,
we're bothher ikisi de going to growbüyümek."
109
368317
2365
ikimiz de gelişme kaydedeceğiz.”
06:23
CommunityTopluluk paralegalskatip
savedkaydedilmiş my ownkendi relationshipilişki to lawhukuk.
110
371957
4015
Toplum yasal danışmanları
benim hukukla olan ilişkimi kurtardı.
Hukuk fakültesinde yaklaşık bir yıl sonra
bırakmak üzereydim.
06:28
After about a yearyıl in lawhukuk schoolokul,
I almostneredeyse droppeddüştü out.
111
376377
2703
06:31
I was thinkingdüşünme maybe I should
have listeneddinlenen to my grandmotherbüyükanne.
112
379104
3131
Belki de büyük annemi dinlemeliydim
diye düşünüyordum.
06:34
It was when I startedbaşladı
workingçalışma with paralegalskatip
113
382259
2580
2003 yılında Sierre Leone’deki
yasal danışmanlarla
06:36
in SierraSierra LeoneLeone, in 2003,
114
384863
2779
çalışmaya başladığımda
06:39
that I beganbaşladı feelingduygu hopefulumutlu
about the lawhukuk again,
115
387666
3726
hukukla ilgili tekrar
umutlu hissetmeye başladım
06:43
and I have been obsessedkafayı takmış ever sincedan beri.
116
391416
2503
ve o zamandan beri takıntılıyım.
06:47
Let me come back to RaviRavi.
117
395158
1396
Ravi’ye döneyim.
06:50
2013, he did reachulaşmak
the gateskapılar of that factoryfabrika
118
398173
4158
2013’te elinde bir kova benzinle
o fabrikanın kapılarına ulaştı
06:54
with the bucketkova of petrolbenzin in his handseller,
119
402355
2517
06:56
but he was arrestedtutuklandı
before he could followtakip et throughvasitasiyla.
120
404896
2611
ancak sonunu getiremeden tutuklandı.
07:00
He didn't have to spendharcamak long in jailhapis,
121
408503
1762
Hapiste uzun süre kalmadı
07:02
but he feltkeçe completelytamamen defeatedyendi.
122
410289
2682
ancak tamamen yenildiğini hissetmişti.
07:05
Then, two yearsyıl latersonra, he metmet someonebirisi.
123
413962
3174
Ardından 2 yıl sonra, biriyle tanıştı.
07:09
I'm going to call him KushKush.
124
417160
1719
Ona da Kush diyeceğim.
07:10
KushKush is partBölüm of a teamtakım
of communitytoplum paralegalskatip
125
418903
3400
Kush, Gucerat sahilinde
çevresel adalet için
07:14
that worksEserleri for environmentalçevre justiceadalet
on the GujaratGujarat coastsahil.
126
422327
3158
çalışan yasal danışman
ekibinden biri.
07:18
KushKush explainedaçıkladı to RaviRavi
that there was lawhukuk on his sideyan.
127
426144
3896
Kush, Ravi’ye hukukun
yanında olduğunu açıkladı.
07:22
KushKush translatedtercüme into GujaratiGucerat dili
something RaviRavi had never seengörüldü.
128
430762
3687
Kush, Guceratça’ya Ravi’nin
hiç bilmediği bir şeyi tercüme etti.
07:26
It's calleddenilen the "consentrazı olmak to operateişletmek."
129
434473
2011
Buna “işletme izni” deniyor.
07:28
It's issuedVeriliş by the statebelirtmek, bildirmek governmenthükümet,
130
436508
1897
Eyalet hükümeti tarafından verilir
07:30
and it allowsverir the factoryfabrika to runkoş
131
438429
2028
ve fabrikanın yalnızca belirli koşulları
07:32
only if it compliesuyumludur
with specificözel conditionskoşullar.
132
440481
3296
sağlama koşuluyla çalışmasına izin verir.
07:36
So togetherbirlikte, they comparedkarşılaştırıldığında
the legalyasal requirementsGereksinimler with realitygerçeklik,
133
444539
4088
Böylece birlikte yasal gereklilikler ile
gerçekte olanı karşılaştırdılar,
07:40
they collectedtoplanmış evidencekanıt,
134
448651
1627
kanıt topladılar
07:42
and they draftedhazırlanan an applicationuygulama --
135
450302
1881
ve bir başvuru taslağı hazırladılar,
07:44
not to the courtsmahkemeler,
but to two administrativeidari institutionskurumlar,
136
452207
4686
mahkemelere değil ama iki idari kuruma;
07:48
the PollutionKirliliği ControlDenetim BoardYönetim Kurulu
and the districtilçe administrationyönetim.
137
456917
2987
Kirlilik Kontrol Kurulu ve bölge idaresi.
07:52
Those applicationsuygulamaları startedbaşladı turningdöndürme
the creakygıcırtılı wheelstekerlekler of enforcementzorlama.
138
460945
5032
Bu başvurular, yürürlüğün gıcırtılı
tekerlerini döndürmeye başladı.
07:59
A pollutionkirlilik officersubay
camegeldi for a siteyer inspectionmuayene,
139
467096
3445
Bir kirlilik görevlisi
saha denetimi için geldi
08:02
and after that, the companyşirket
startedbaşladı runningkoşu an airhava filtrationFiltrasyon systemsistem
140
470565
4329
ve sonrasında şirket başından beri
kullanıyor olması gereken
08:06
it was supposedsözde to have
been usingkullanma all alonguzun bir.
141
474918
2166
bir hava filtreleme sistemini
işleme koydu.
08:10
It alsoAyrıca startedbaşladı coveringkapsayan the 100 truckskamyonlar
142
478121
3277
Ayrıca şirket her gün
araziden gelip giden
08:13
that come and go
from that plantbitki everyher day.
143
481422
2642
100 tane kamyonun da
üzerini kapatmaya başladı.
08:17
Those two measuresönlemler
reducedindirimli the airhava pollutionkirlilik considerablyönemli ölçüde.
144
485447
3682
Bu iki önlem hava kirliliğini
önemli ölçüde azalttı.
08:22
The casedurum is faruzak from over,
145
490144
1978
Dava kapanacak gibi değil
08:24
but learningöğrenme and usingkullanma lawhukuk gaveverdi RaviRavi hopeumut.
146
492146
4317
ama hukuku öğrenme ve kullanma
Ravi’ye bir umut verdi.
08:30
There are people like KushKush
walkingyürüme alongsideyanında people like RaviRavi
147
498318
5892
Birçok yerde Ravi gibi insanlarla
yan yana yürüyen
Kush gibi insanlar var.
08:36
in manyçok placesyerler.
148
504235
1484
08:37
TodayBugün, I work with a groupgrup calleddenilen NamatiNamati.
149
505743
2289
Bugünlerde Namati isimli
bir ekiple çalışıyorum.
08:40
NamatiNamati helpsyardım eder convenetoplanacak a globalglobal network
150
508056
3032
Namati, yasal hakkı güçlendirmeye
adanmış küresel bir ağın
08:43
dedicatedadanmış to legalyasal empowermentgüçlenme.
151
511112
1673
bir araya gelmesine
yardımcı oluyor.
08:45
All togetherbirlikte, we are over
a thousandbin organizationsorganizasyonlar
152
513434
2955
Hep birlikte, 120 ülkede binin üzerinde
08:48
in 120 countriesülkeler.
153
516413
1364
kuruluş oluşturuyoruz.
08:50
CollectivelyTopluca, we deploydağıtmak
tensonlarca of thousandsbinlerce of communitytoplum paralegalskatip.
154
518224
3873
Toplu olarak on binlerce
yasal danışmanı görevlendiriyoruz.
08:55
Let me give you anotherbir diğeri exampleörnek.
155
523280
2103
Farklı bir örnek vereyim.
08:58
This is KhadijaKhadija HamsaHamza.
156
526544
1801
Bu Khadija Hamsa.
09:01
She is one of fivebeş millionmilyon people in KenyaKenya
who facesyüzleri a discriminatoryayrımcı vettinginceleme processsüreç
157
529011
6566
Kenya’da kimlik kartı edinmeye çalışırken
ayrımcı bir inceleme süreciyle
karşı karşıya kalan
beş milyon kişiden biri.
09:07
when tryingçalışıyor to obtainelde etmek a nationalUlusal IDKİMLİĞİ cardkart.
158
535601
2792
09:10
It is like the JimJim CrowKarga SouthGüney
in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
159
538965
3859
ABD'deki Jim Crow yasalarına
benzer bir durum.
09:14
If you are from a certainbelli setset of tribeskabileler,
160
542848
2395
Eğer belirli bir sınıftansanız
09:17
mostçoğu of them MuslimMüslüman,
161
545267
1248
ki çoğunluğu Müslüman,
09:18
you get sentgönderilen to a differentfarklı linehat.
162
546539
2412
farklı bir sıraya yollanıyorsunuz.
09:21
WithoutOlmadan an IDKİMLİĞİ, you can't applyuygulamak for a job.
163
549915
2560
Bir kimlik kartı olmadan
işe başvuramıyorsunuz.
09:24
You can't get a bankbanka loanborç.
164
552826
1630
Banka kredisi alamıyorsunuz.
09:26
You can't enrollkayıt in universityÜniversite.
165
554480
1579
Üniversiteye kayıt olamıyorsunuz.
09:28
You are excludedhariç from societytoplum.
166
556750
2317
Toplumdan dışlanıyorsunuz.
09:32
KhadijaKhadija trieddenenmiş off and on to get an IDKİMLİĞİ
for eightsekiz yearsyıl, withoutolmadan successbaşarı.
167
560066
4150
Khadija kimlik kartı için
sekiz sene uğraştı ve başarısız oldu.
Sonra, onun topluluğunda
çalışan Hassan Kassim isimli
09:37
Then she metmet a paralegalhukuk stajyeri
workingçalışma in her communitytoplum
168
565415
3334
09:40
namedadlı HassanHassan KassimKassim.
169
568773
1427
bir yasal danışman ile tanıştı.
09:42
HassanHassan explainedaçıkladı to KhadijaKhadija
how vettinginceleme worksEserleri,
170
570992
3174
Hassan Khadija’ya güvenlik incelemesinin
nasıl işlediğini anlattı.
09:46
he helpedyardım etti her gathertoplamak
the documentsevraklar she neededgerekli,
171
574190
2143
İhtiyaç duyduğu belgeleri toplamasında
09:48
helpedyardım etti prepHazırlık her to go before
the vettinginceleme committeeKurul.
172
576357
2691
ve soruşturma komitesinin
önüne çıkmasına yardımcı oldu.
09:51
FinallySon olarak, she was ableyapabilmek to get an IDKİMLİĞİ
with Hassan'sHassan'ın help.
173
579072
3000
Sonunda Hassan’ın yardımıyla
bir kimlik kartı alabildi.
09:55
First thing she did with it
174
583405
1809
İlk yaptığı şey ise
09:57
was use it to applyuygulamak
for birthdoğum certificatesSertifikalar for her childrençocuklar,
175
585238
3492
çocuklarının okula gitmek için
ihtiyaç duyduğu
10:00
whichhangi they need in ordersipariş to go to schoolokul.
176
588754
2134
doğum belgelerine başvurmak oldu.
10:05
In the UnitedAmerika StatesBirleşik,
amongarasında manyçok other problemssorunlar,
177
593593
3701
Birleşik Devletlerde,
diğer pek çok sorunun yanı sıra
10:09
we have a housingKonut crisiskriz.
178
597318
3864
konut krizine de sahibiz.
Birçok şehirde,
10:13
In manyçok citiesşehirler,
179
601697
1158
10:14
90 percentyüzde of the landlordsev sahipleri
in housingKonut courtmahkeme have attorneysAvukatlar,
180
602879
4200
konut mahkemelerindeki ev sahiplerinin
yüzde 90’ı avukata sahipken,
10:19
while 90 percentyüzde of the tenantskiracı do not.
181
607103
2880
kiracıların yüzde 90’ı sahip değil.
New York’ta, yasal danışmanlardan oluşan
10:22
In NewYeni YorkYork, a newyeni crewmürettebat of paralegalskatip --
182
610434
2858
Adalete Erişim Kılavuzları
dediğimiz yeni bir ekip
10:25
they're calleddenilen
AccessErişim to JusticeAdalet NavigatorsNavigasyon cihazları --
183
613316
2473
10:27
helpsyardım eder people to understandanlama housingKonut lawhukuk
and to advocatesavunucu for themselveskendilerini.
184
615813
3957
insanların bu yasaları anlayıp
kendilerini savunmalarına yardımcı oluyor.
10:32
NormallyNormalde in NewYeni YorkYork,
185
620520
1508
New York’ta normalde,
10:34
one out of ninedokuz tenantskiracı
broughtgetirdi to housingKonut courtmahkeme
186
622052
3531
konut mahkemelerine getirilen
dokuz kiracıdan biri
10:37
getsalır evictedtahliye.
187
625607
1270
evinden tahliye ediliyor.
10:39
ResearchersAraştırmacılar tookaldı a look at 150 casesvakalar
188
627666
2580
Araştırmacılar, insanların
bu yasal danışmanlardan
10:42
in whichhangi people had help
from these paralegalskatip,
189
630270
2674
yardım aldığı 150 davayı
10:44
and they foundbulunan no evictionstahliye at all,
190
632968
3120
incelediler ve bir tane bile
tahliye bulamadılar.
10:48
not one.
191
636112
1150
10:49
A little bitbit of legalyasal empowermentgüçlenme
can go a long way.
192
637966
2968
Yasal hakkın biraz güçlendirilmesinin
çok faydası görülebilir.
10:53
I see the beginningsbaş of a realgerçek movementhareket,
193
641831
4523
Gerçek bir kımıldamanın
başlangıçlarını görüyorum
10:58
but we're nowhereHiçbir yerde nearyakın what's necessarygerekli.
194
646378
2127
fakat gerekli olana yakın değiliz.
11:01
Not yethenüz.
195
649208
1150
Henüz değil.
11:02
In mostçoğu countriesülkeler around the worldDünya,
196
650889
1726
Dünyanın birçok ülkesinde
11:04
governmentshükümetler do not providesağlamak
a singletek dollardolar of supportdestek
197
652639
3236
hükümetler Hassan ve Kush
gibi yasal danışmanlara
11:07
to paralegalskatip like HassanHassan and KushKush.
198
655899
2371
tek bir dolarlık destek sağlamıyorlar.
11:11
MostÇoğu governmentshükümetler don't even recognizetanımak
the rolerol paralegalskatip playoyun,
199
659001
3793
Çoğu hükümet yasal danışmanların
oynadığı rolün farkında değil
11:14
or protectkorumak paralegalskatip from harmzarar.
200
662818
1714
ya da danışmanları görecekleri
zarardan korumuyorlar.
Ayrıca yasal danışmanların
ve müvekkillerinin
11:17
I alsoAyrıca don't want
to give you the impressionizlenim
201
665711
2111
11:19
that paralegalskatip and theironların clientsistemciler
winkazanmak everyher time.
202
667846
2984
her zaman kazandığı
imajı da vermek istemiyorum.
Katiyen değil.
11:23
Not at all.
203
671957
1166
11:25
That cementçimento factoryfabrika behindarkasında Ravi'sRAVI villageköy,
204
673147
2786
Ravi’nin köyünün arkasındaki
çimento fabrikası,
11:27
it's been turningdöndürme off
the filtrationFiltrasyon systemsistem at night,
205
675957
3374
şirketin yakalanma ihtimali
en düşük olan
11:31
when it's leasten az likelymuhtemelen
that the companyşirket would get caughtyakalandı.
206
679355
3254
gece vakti filtreleme
sistemini kapatıyor.
Bu filtrelemeyi çalıştırmak
masraf oluşturuyor.
11:34
RunningÇalışan that filterfiltre costsmaliyetler moneypara.
207
682633
1706
11:36
RaviRavi WhatsAppsWhatsApps photosfotoğraflar
of the pollutedkirlenmiş night skygökyüzü.
208
684850
3801
Ravi gece kirlenmiş gökyüzünün
fotoğraflarını WhatsApp’tan yolluyor.
11:40
This is one he sentgönderilen to KushKush in MayMayıs.
209
688976
2127
Mayıs ayında Kush’a gönderdiği
fotoğraf bu.
11:44
RaviRavi saysdiyor the airhava is still unbreathableunbreathable.
210
692706
2936
Ravi havanın halen nefes almaya
elverişsiz olduğunu söylüyor.
11:48
At one pointpuan this yearyıl,
RaviRavi wentgitti on hungeraçlık strikegrev.
211
696465
2661
Bu yıl bir ara Ravi
açlık grevine başladı.
11:51
KushKush was frustratedhayal kırıklığına uğramış.
212
699806
1608
Kush hüsrana uğramıştı.
11:53
He said, "We can winkazanmak if we use the lawhukuk."
213
701438
2035
Dedi ki, ”Hukuku
kullanırsak kazanabiliriz.”
Ravi dedi ki, “Hukuka inanıyorum,
gerçekten,
11:56
RaviRavi said, "I believe in the lawhukuk, I do,
214
704310
2713
11:59
but it's not gettingalma us faruzak enoughyeterli."
215
707047
1929
ama bize yeteri kadar
mesafe katettirmedi."
12:02
WhetherOlup olmadığı it's IndiaHindistan, KenyaKenya,
the UnitedAmerika StatesBirleşik or anywhereherhangi bir yer elsebaşka,
216
710778
5224
İster Hindistan, Kenya, Birleşik Devletler
olsun ya da başka herhangi bir yerde
12:08
tryingçalışıyor to squeezesıkmak justiceadalet
out of brokenkırık systemssistemler
217
716026
3329
bozuk sistemlerden adaleti
zorla almaya çalışmak
12:11
is like Ravi'sRAVI casedurum.
218
719379
1691
Ravi’nin davasına benziyor.
12:13
HopeUmut and despairumutsuzluk are neckboyun and neckboyun.
219
721422
3659
Umut ve çaresizlik kafa kafaya…
12:18
And so not only do we urgentlyAcilen need
to supportdestek and protectkorumak
220
726426
3833
Ve dünyanın her yerinde alaylı avukatların
çalışmalarını acil olarak
12:22
the work of barefootyalınayak lawyersavukatları
around the worldDünya,
221
730283
2897
desteklememiz ve korumamızın yanı sıra
bizzat sistemleri de
12:25
we need to changedeğişiklik the systemssistemler themselveskendilerini.
222
733204
3055
değiştirmemiz gerekiyor.
12:29
EveryHer casedurum a paralegalhukuk stajyeri takes on
223
737680
2794
Yasal danışmanların aldığı her dava,
12:32
is a storyÖykü about how a systemsistem
is workingçalışma in practiceuygulama.
224
740498
4382
sistemin pratikle nasıl çalıştığıyla
ilgili bir kıssa oluşturur.
Bu kıssaları bir araya
getirdiğinizde,
12:37
When you put those storieshikayeleri togetherbirlikte,
225
745793
1739
12:39
it givesverir you a detailedDetaylı portraitportre
of the systemsistem as a wholebütün.
226
747556
3627
sistemin bir bütün olarak
ayrıntılı resmini size verir.
İnsanlar bu bilgiyi,
yasaların ve politikaların
12:43
People can use that informationbilgi
227
751207
1800
12:45
to demandtalep improvementsiyileştirmeler
to lawsyasalar and policiespolitikaları.
228
753031
2834
iyileştirilmesi talebinde
bulunmak için kullanabilirler.
12:48
In IndiaHindistan, paralegalskatip and clientsistemciler
have drawnçekilmiş on theironların casedurum experiencedeneyim
229
756867
4366
Hindistan'da yasal danışman ve müvekkiller
minerallerin idaresi hususunda
12:53
to proposeteklif etmek, önermek smarterdaha akıllı regulationsyönetmelik
for the handlingkullanma of mineralsmineraller.
230
761257
3768
daha akılcı düzenlemeler sunmak için
kendi dava tecrübelerinden faydalanıyor.
12:57
In KenyaKenya, paralegalskatip and clientsistemciler
are usingkullanma dataveri from thousandsbinlerce of casesvakalar
231
765836
4746
Kenya’da danışman ve müvekkiller
binlerce vakanın verilerini
13:02
to arguetartışmak that vettinginceleme is unconstitutionalanayasaya aykırı.
232
770606
3024
güvenlik soruşturmasının anayasaya
aykırılığını tartışmak için kullanıyorlar.
Reform yaklaşımının farklı bir yolu bu.
13:07
This is a differentfarklı way
of approachingyaklaşıyor reformreform.
233
775852
2493
13:10
This is not a consultantdanışman
flyinguçan into MyanmarMyanmar
234
778369
3278
Bu, Makedonya’dan
kes yapıştır yapacağı bir şablonla
13:13
with a templateşablon he's going
to cutkesim and pasteyapıştırmak from MacedoniaMakedonya,
235
781671
3388
Myanmar’a uçan bir müşavir değil.
13:17
and this is not an angrykızgın tweetTweet.
236
785083
2976
Bu kızgın bir tvit de değil.
13:21
This is about growingbüyüyen reformsreformlar
from the experiencedeneyim of ordinarysıradan people
237
789070
3893
Bu, kural ve sistemlerin çalışmasını
sağlamaya çalışan sıradan insanların
13:24
tryingçalışıyor to make the ruleskurallar and systemssistemler work.
238
792987
2702
deneyimlerinden reform üretmekle ilgili.
13:29
This transformationdönüşüm in the relationshipilişki
betweenarasında people and lawhukuk
239
797154
6602
İnsan ve hukuk arasındaki
bu ilişkideki değişim
doğru olan şeydir.
13:35
is the right thing to do.
240
803780
1507
13:38
It's alsoAyrıca essentialgerekli for overcomingüstesinden
241
806748
3105
Günümüzdeki diğer tüm büyük zorlukların
13:41
all of the other
great challengeszorluklar of our timeszamanlar.
242
809877
3482
üstünden gelmek için de zaruridir.
13:46
We are not going to avertönlemek
environmentalçevre collapseçöküş
243
814995
4615
Kirlilikten en çok etkilenen insanların
13:51
if the people mostçoğu affectedetkilenmiş by pollutionkirlilik
244
819634
2896
karaya ve suya ne olacağı
konusunda bir sözü olmazsa,
13:54
don't have a say in what happensolur
to the landarazi and the waterSu,
245
822554
4271
çevresel çöküşü engelleyemeyeceğiz
ve yoksullar temel haklarını
13:58
and we won'talışkanlık succeedbaşarılı olmak in reducingindirgen povertyyoksulluk
or expandinggenişleyen opportunityfırsat
246
826849
4649
kullanamazlarsa sefaletin
azaltılması
14:03
if poorfakir people can't exerciseegzersiz
theironların basictemel rightshaklar.
247
831522
3206
ya da imkanların genişletilmesi konusunda
başarı sağlayamayacağız.
14:07
And I believe we won'talışkanlık overcomeüstesinden gelmek
248
835879
3486
Sanırım sistemlerimiz
14:11
the despairumutsuzluk that authoritarianotoriter
politicianssiyasetçiler preyAv uponüzerine
249
839389
5096
şaibeli olmaya devam ederse
otoriter siyasetçilerin talan ettiği
çaresizliğin üstünden gelemeyeceğiz.
14:16
if our systemssistemler staykalmak riggedhileli.
250
844509
2365
14:20
I calleddenilen RaviRavi before cominggelecek here
to asksormak permissionizin to sharepay his storyÖykü.
251
848900
5451
Buraya gelmeden önce hikayesini paylaşma
izni almak için Ravi’yi aradım.
14:27
I askeddiye sordu if there was any messagemesaj
he wanted to give people.
252
855370
2794
İnsanlara vermek istediği
bir mesajı olup olmadığını sordum.
14:31
He said, "[GujaratiGucerat dili]."
253
859566
2484
Dedi ki, “[Gujerati dili].”
14:35
WakeUyku modundan çıkarma up.
254
863193
1150
Uyan.
14:38
"[GujaratiGucerat dili]."
255
866101
2374
“[Gujerati dili].”
Korkma.
14:40
Don't be afraidkorkmuş.
256
868499
1190
14:42
"[GujaratiGucerat dili]."
257
870699
1326
“[Gujerati dili].”
14:44
FightMücadele with paperkâğıt.
258
872049
1621
Kağıtla savaş.
14:45
By that I think he meansanlamına geliyor
fightkavga usingkullanma lawhukuk ratherdaha doğrusu than gunssilahlar.
259
873694
3505
Bununla sanırım silah yerine
hukuku kullanarak savaşın demek istedi.
14:49
"[GujaratiGucerat dili]."
260
877752
5453
“[Gujerati dili].”
Belki bugün değil, belki bu yıl değil
belki de beş yıl içinde değil,
14:55
Maybe not todaybugün, maybe not this yearyıl,
maybe not in fivebeş yearsyıl,
261
883229
3663
14:58
but find justiceadalet.
262
886916
2285
ama adaleti bulun.
15:04
If this guy, whosekimin entiretüm communitytoplum
is beingolmak poisonedzehirlenmiş everyher singletek day,
263
892035
6223
Tüm halkı her gün zehirlenen,
kendi canını almaya hazır bu adam,
15:10
who was readyhazır to take his ownkendi life --
264
898282
2588
15:12
if he's not givingvererek up on seekingarayan justiceadalet,
265
900894
2960
adalet arayışından vazgeçmiyorsa
15:15
then the worldDünya can't give up eitherya.
266
903878
1970
o zaman dünya da vazgeçemez.
Sonuçta Ravi’nin
“kağıtla savaş” dediği şey,
15:19
UltimatelySonuçta, what RaviRavi callsaramalar
"fightingkavga with paperkâğıt"
267
907159
3470
birkaç yılda bir
oy kullanmamızın yanı sıra
15:22
is about forgingSıcak dövme a deeperDaha derine
versionversiyon of democracydemokrasi
268
910653
4490
bizi bir arada tutan
kurallar ve kurumlarda
15:27
in whichhangi we the people,
269
915167
1291
15:28
we don't just castoyuncular ballotsoy
everyher fewaz yearsyıl,
270
916482
2364
günlük olarak yer aldığımız
demokrasinin
15:30
we take partBölüm dailygünlük in the ruleskurallar
and institutionskurumlar that holdambar us togetherbirlikte,
271
918870
6345
herkesin, en güçsüzün bile
hukuku bilebildiği, hukuku kullanabildiği
15:37
in whichhangi everyoneherkes,
even the leasten az powerfulgüçlü,
272
925239
3500
ve biçimlendirebildiği
daha derin bir versiyonunu
15:40
can know lawhukuk, use lawhukuk and shapeşekil lawhukuk.
273
928763
3579
oluşturmakla ilgili.
15:45
MakingYapma that happenolmak, winningkazanan that fightkavga,
274
933405
3097
Bunun gerçekleşmesini sağlamak,
bu mücadeleyi kazanmak için
15:48
requiresgerektirir all of us.
275
936526
1309
hepimize ihtiyaç var.
15:50
Thank you guys. Thank you.
276
938357
1729
Teşekkürler herkese.
Teşekkürler.
15:52
(ApplauseAlkış)
277
940110
6559
(Alkışlar)
Kelo Klubu: Teşekkürler, Vivek.
16:01
KeloKelo KubuKubu: Thanksteşekkürler, VivekVivek.
278
949166
1913
16:03
So I'm going to make a fewaz assumptionsvarsayımlar
279
951103
3134
Bu salondaki insanların
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin
ne olduğunu ve sürecin nasıl işlediğini
16:06
that people in this roomoda know
what the SustainableSürdürülebilir DevelopmentGeliştirme GoalsGol are
280
954261
3578
16:09
and how the processsüreç worksEserleri,
281
957863
2728
bildiğini varsayıyorum.
16:12
but I want us to talk a little bitbit
282
960615
2842
Ama biraz da
16:15
about GoalHedef 16: PeaceBarış, justiceadalet
and stronggüçlü institutionskurumlar.
283
963481
4435
Hedef 16: Barış, adalet ve güçlü
kurumlarla ilgili konuşmamızı istiyorum.
Vivek Maru: Evet. Bin yıl Kalkınma
Hedefleri’ni hatırlayan var mı?
16:20
VivekVivek MaruMaru: Yeah. AnybodyKimseyi rememberhatırlamak
the MillenniumMillennium DevelopmentGeliştirme GoalsGol?
284
968512
3692
16:24
They were adoptedbenimsenen in 2000 by the UNBM
and governmentshükümetler around the worldDünya,
285
972228
5114
2000 yılında BM ve dünyadaki hükümetler
tarafından kabul edildi
16:29
and they were for essentialgerekli,
laudableövgüye değer things.
286
977366
2096
ve gerekli, takdire şayan şeylerdi.
16:31
It was reduceazaltmak childçocuk mortalityölüm oranı
by two thirdsüçte, cutkesim hungeraçlık in halfyarım,
287
979486
3594
Çocuk ölüm oranını üçte iki oranında
azaltmak, açlığı yarıya indirmek
16:35
crucialçok önemli things.
288
983104
1189
çok önemli şeylerdi.
16:36
But there was no mentionsöz etmek
of justiceadalet or fairnessAdalet
289
984317
3026
Ancak adalete, hakkaniyete, mesuliyete
16:39
or accountabilityHesap verebilirlik or corruptionbozulma,
290
987367
2322
ya da yolsuzluğa değinilmemişti.
16:41
and we have madeyapılmış progressilerleme
duringsırasında the 15 yearsyıl
291
989713
2714
Bu hedeflerin yürürlükte olduğu
16:44
when those goalshedefleri were in effectEfekt,
292
992451
1896
15 yıl boyunca ilerleme kaydettik
16:46
but we are way behindarkasında
what justiceadalet demandstalepler,
293
994371
2906
ama adaletin talep ettiklerinin
çok gerisindeyiz
16:49
and we're not going to get there
unlessolmadıkça we take justiceadalet into accounthesap.
294
997301
3468
ve adaleti hesaba katmadıkça da
oraya varamayacağız.
16:53
And so when the debatetartışma startedbaşladı
about the nextSonraki developmentgelişme frameworkiskelet,
295
1001309
3602
Bir sonraki kalkınma taslağı olan
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
16:56
the 2030 SustainableSürdürülebilir DevelopmentGeliştirme GoalsGol,
296
1004935
2836
ile ilgili müzakere başladığında
toplumumuz,
16:59
our communitytoplum camegeldi togetherbirlikte
around the worldDünya
297
1007795
2512
adalete erişimin
ve yasal hakkı güçlendirmenin
17:02
to arguetartışmak that accesserişim to justiceadalet
and legalyasal empowermentgüçlenme
298
1010331
3863
bu yeni taslağın içinde
olmasını savunmak için
17:06
should be a partBölüm of that newyeni frameworkiskelet.
299
1014218
2079
tüm dünyada toplandı.
17:08
And there was a lot of resistancedirenç.
300
1016321
1992
Büyük bir direniş direniş oluştu.
17:10
Those things are more politicalsiyasi,
more contentiousçekişmeli than the other onesolanlar,
301
1018337
3372
Bu şeyler daha politik,
diğerlerinden daha nizalıydı.
17:13
so we didn't know untila kadar the night before
whetherolup olmadığını it was going to come throughvasitasiyla.
302
1021733
3673
Bu yüzden geçip geçmeyeceğini
bir gece öncesine kadar bilmiyorduk.
Zar zor hallettik.
17:17
We squeakedgıcırdadı by.
303
1025430
1164
17:18
The 16thinci out of 17 goalshedefleri
commitstamamlar to accesserişim to justiceadalet for all,
304
1026618
4196
17 hedefin 16’sı
herkesin adalete erişimini taahhüt ediyor
17:22
whichhangi is a bigbüyük dealanlaştık mı.
305
1030838
1150
ki bu büyük bir olay.
17:24
It's a bigbüyük dealanlaştık mı, yes.
Let's clapalkış for justiceadalet.
306
1032581
3247
Çok büyük bir olay, evet.
Adaleti alkışlayalım.
17:27
(ApplauseAlkış)
307
1035852
1746
(Alkışlar)
17:29
Here'sİşte the scandalskandal, thoughgerçi.
308
1037622
1895
Yine de şöyle bir skandal var.
17:31
The day the goalshedefleri were adoptedbenimsenen,
309
1039541
2928
Hedeflerin kabul edildiği gün çoğu
17:34
mostçoğu of them were accompaniedeşlik
by bigbüyük commitmentstaahhütler:
310
1042493
3500
büyük taahhütlerle geçirildi:
Gates Vakfı ve İngiliz hükümetinden
beslenme için
17:38
a billionmilyar dollarsdolar
from the GatesGates FoundationVakfı
311
1046017
2071
17:40
and the Britishİngiliz governmenthükümet for nutritionbeslenme;
312
1048112
1976
bir milyar dolar, kadın ve çocuklar için
17:42
25 billionmilyar in public-privatekamu-özel financingfinansman
for healthsağlık carebakım for womenkadınlar and childrençocuklar.
313
1050112
4111
sağlık hizmetleri
kamu-özel finansmanına 25 milyar dolar.
Adalete erişim hususunda,
verilen sözler kağıt üzerinde vardı
17:46
On accesserişim to justiceadalet,
we had the wordskelimeler on the paperkâğıt,
314
1054850
2714
17:49
but nobodykimse pledgedsözü verdi a pennykuruş,
315
1057588
2522
ancak kimse bir kuruş bağışta bulunmadı.
17:52
and so that is the opportunityfırsat
and the challengemeydan okuma that we faceyüz right now.
316
1060134
3880
Bu durum, şu an karşı karşıya olduğumuz
fırsat ve meydan okuma.
17:56
The worldDünya recognizestanır more than ever before
317
1064038
3071
Dünya artık çok daha iyi anladı ki
17:59
that you can't have
developmentgelişme withoutolmadan justiceadalet,
318
1067133
2864
insanların temel haklarını
kullanamadığı için
18:02
that people can't improveiyileştirmek theironların liveshayatları
if they can't exerciseegzersiz theironların rightshaklar,
319
1070021
3865
hayatlarını iyileştiremediği
adaletsiz bir kalkınma olamaz.
18:05
and what we need to do now
is turndönüş that rhetoricretorik,
320
1073910
3380
Yapmamız gereken ise bu belagatı,
18:09
turndönüş that principleprensip, into realitygerçeklik.
321
1077314
2619
bu prensibi gerçeğe dönüştürmek.
18:12
(ApplauseAlkış)
322
1080964
4937
(Alkışlar)
KK: Nasıl yardımcı olabiliriz?
Bu salondaki insanlar ne yapabilirler?
18:17
KKKK: How can we help?
What can people in this roomoda do?
323
1085925
2607
18:20
VMVM: Great questionsoru. Thank you for askingsormak.
324
1088556
3217
VM: Güzel soru.
Sorduğunuz için teşekkür ederim
18:23
I would say threeüç things.
325
1091797
1557
Üç şey söyleyebilirim.
18:25
One is investyatırmak.
326
1093378
1709
Biri yatırım.
18:27
If you have 10 dollarsdolar,
or a hundredyüz dollarsdolar, a millionmilyon dollarsdolar,
327
1095111
3206
10 dolara, yüz dolara
ya da bir milyon dolara sahipseniz
birazını tabanın yasal hakkının
güçlendirilmesine ayırdığınızı düşünün.
18:30
considerdüşünmek puttingkoyarak some of it
towardskarşı grassrootskökleşmiş legalyasal empowermentgüçlenme.
328
1098341
3139
18:33
It's importantönemli in its ownkendi right
329
1101504
1506
Özünde bu çok önemli
18:35
and it's crucialçok önemli for just about
everything elsebaşka we carebakım about.
330
1103034
3375
ve neredeyse değer verdiğimiz
diğer her şey için de çok mühim.
18:38
NumberNumarası two,
331
1106433
1237
İki numara,
siyasetçilerinizi ve hükümetlerinizi
18:39
pushit your politicianssiyasetçiler and your governmentshükümetler
to make this a publichalka açık priorityöncelik.
332
1107694
4992
bunun bir kamu önceliği haline
getirmesi için zorlayın.
Tıpkı sağlık ve eğitim gibi
adalete erişim de
18:45
Just like healthsağlık or educationEğitim,
accesserişim to justiceadalet
333
1113905
2571
18:48
should be one of the things
that a governmenthükümet owesborçlu its people,
334
1116500
3366
hükümetin halkına borcu olan
şeylerden biri olmalı.
18:51
and we're nowhereHiçbir yerde closekapat to that,
335
1119890
1667
Ne zengin ne de fakir ülkelerde
18:53
neitherne in richzengin countriesülkeler
or poorfakir countriesülkeler.
336
1121581
2380
bu duruma yakınız.
18:55
NumberNumarası threeüç is:
be a paralegalhukuk stajyeri in your ownkendi life.
337
1123985
3746
Üç numara ise kendi
yaşamınızda bir yasal danışman olun.
19:00
Find an injusticeadaletsizlik
or a problemsorun where you livecanlı.
338
1128596
2793
Yaşadığınız yerde bir adaletsizlik
ya da bir problem bulun.
19:03
It's not hardzor to find, if you look.
339
1131413
1674
Bakarsanız bulmak zor değil.
19:05
Is the rivernehir beingolmak contaminatedkirlenmiş,
340
1133111
1628
Yaşadığınız yerden geçen
19:06
the one that passesgeçer throughvasitasiyla
the cityŞehir where you livecanlı?
341
1134763
2449
nehir kirletiliyor mu?
Asgari ücretten daha az ücret ödenen
19:09
Are there workersişçiler gettingalma paidödenmiş
lessaz than minimumasgari wageücret
342
1137236
2503
veya emniyet tertibatı olmadan
çalışan var mı?
19:11
or who are workingçalışma withoutolmadan safetyemniyet geardişli?
343
1139763
1890
19:13
Get to know the people mostçoğu affectedetkilenmiş,
344
1141677
2517
En çok etkilenen insanları tanıyın,
19:16
find out what the ruleskurallar say,
345
1144218
1620
kuralların ne dediğini anlayın,
19:17
see if you can use those ruleskurallar
to get a solutionçözüm.
346
1145862
3193
bir çözüm elde etmek için bu kuralları
kullanıp kullanamayacağınıza bakın.
İşe yaramazsa kuralları iyileştirmek için
bir araya gelip gelemeyeceğinize bakın.
19:21
If it doesn't work, see if you can
come togetherbirlikte to improveiyileştirmek those ruleskurallar.
347
1149587
3818
19:25
Because if we all startbaşlama knowingbilme lawhukuk,
usingkullanma lawhukuk and shapingşekillendirme lawhukuk,
348
1153429
6063
Çünkü hepimiz hukuku bilmeye,
kullanmaya ve şekillendirmeye başlarsak
19:31
then we will be buildingbina
that deeperDaha derine versionversiyon of democracydemokrasi
349
1159516
3261
o zaman dünyamızın aşırı derecede ihtiyacı
olduğuna inandığım demokrasinin
19:34
that I believe our worldDünya
desperatelyumutsuzca needsihtiyaçlar.
350
1162801
2675
daha derin versiyonunu
inşa ediyor olacağız.
19:39
(ApplauseAlkış)
351
1167029
1001
(Alkışlar)
19:40
KKKK: Thanksteşekkürler so much, VivekVivek.
VMVM: Thank you.
352
1168054
2239
KK: Çok teşekkürler, Vivek.
VM: Teşekkürler.
Translated by Samet Ergişi
Reviewed by Cihan Ekmekçi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Vivek Maru - Legal empowerment advocate
Vivek Maru is the founder of Namati, a movement for legal empowerment around the world powered by cadres of grassroots legal advocates.

Why you should listen

More than four billion people around the world live outside the protection of the law. Vivek Maru founded Namati in 2011 to grow the movement for legal empowerment, building cadres of grassroots legal advocates, also known as "community paralegals," in ten countries so far. The advocates have worked with more than 65,000 people to protect community lands, enforce environmental law and secure basic rights to healthcare and citizenship. Namati convenes the Global Legal Empowerment Network, more than 1,000 groups from 150 countries who are learning from one another and collaborating on common challenges. Thanks to their work, access to justice is part of the UN's new global development framework, the 2030 Sustainable Development Goals.

From 2003 to 2007, Maru co-founded and co-directed the Sierra Leonean organization Timap for Justice, a pioneering model for delivering justice services in the context of a weak state and a plural legal system. From 2008 to 2011, he served as senior counsel in the Justice Reform Group of the World Bank. His work focused on rule of law reform and governance, primarily in West Africa and South Asia. In 1997–1998 he lived in a hut of dung and sticks in a village in Kutch, his native place, in western India, working on watershed management and girls' education with two grassroots development organizations, Kutch Mahila Vikas Sanghathan and Sahjeevan.

More profile about the speaker
Vivek Maru | Speaker | TED.com