ABOUT THE SPEAKER
Maajid Nawaz - Anti-extremism activist
Maajid Nawaz works to promote conversation, tolerance and democracy in Muslim and non-Muslim communities.

Why you should listen

As a teenager, British-born Maajid Nawaz was recruited to the global Islamist party Hizb ut-Tahrir, whose goal, broadly put, is to unite all Muslim countries into one caliphate ruled by Islamic law. He spent more than a decade there, rising into its leadership, until he was sentenced to four years in an Egyptian prison for belonging to the group. But he left prison feeling that Hizb ut-Tahrir was hijacking Islam for political purposes and that its aims were dangerously similar to the aims of fascism. While remaining a Muslim, he was no longer an Islamist.

His goal now is to help Muslims in the West engage in their current political frameworks, while encouraging non-Western Muslims to work for a democratic culture that values peace and women’s rights. In the UK, he co-founded Quilliam, a think-tank that engages in “counter-Islamist thought-generating” -- looking for new narratives of citizenship, identity and belonging in a globalized world.

He says: "I can now say that the more I learnt about Islam, the more tolerant I became."

More profile about the speaker
Maajid Nawaz | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2011

Maajid Nawaz: A global culture to fight extremism

Maajid Nawaz: Radikallikle mücadele için küresel bir kültür

Filmed:
823,833 views

Demokratik hareketler bu kadar zorlanırken ulusaşırı radikal organizasyonlar neden başarıya ulaşıyor? Maajid Nawaz, eski bir İslami radikal, milliyetçilik ve yabancı düşmanlığı altında, demokrasiyi yaymak için yeni halk hikayeleri ve küresel sosyal eylem arıyor. TEDGlobal 2011'den etkili bir konuşma.
- Anti-extremism activist
Maajid Nawaz works to promote conversation, tolerance and democracy in Muslim and non-Muslim communities. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
Have you ever wonderedmerak
0
0
2000
Hiç merak ettiniz mi?
00:17
why extremismaşırılık seemsgörünüyor to have been on the riseyükselmek in Muslim-majorityMüslüman çoğunluk countriesülkeler
1
2000
3000
Müslüman çoğunluklu ülkelerde radikallik neden yükselişte
00:20
over the coursekurs of the last decadeonyıl?
2
5000
3000
son 10 yıllık süreçte?
00:23
Have you ever wonderedmerak
3
8000
2000
Hiç merak ettiniz mi?
00:25
how suchböyle a situationdurum can be turneddönük around?
4
10000
2000
nasıl böyle bir durum yönünü kaybetmiş olabilir?
00:27
Have you ever lookedbaktı at the ArabArap uprisingsayaklanmalar
5
12000
2000
Hiç Arap ayaklanmalarına baktınız mı?
00:29
and thought, "How could we have predictedtahmin that?"
6
14000
2000
ve düşündünüz mü? "Bunu nasıl tahmin edebilirdik?"
00:31
or "How could we have better preparedhazırlanmış for that?"
7
16000
3000
veya "Buna nasıl daha iyi hazırlanabilirdik?"
00:34
Well my personalkişisel storyÖykü, my personalkişisel journeyseyahat,
8
19000
3000
Benim kişisel hikayem, kişisel yolculuğum,
00:37
what bringsgetiriyor me to the TEDTED stageevre here todaybugün,
9
22000
2000
beni bugün buraya TED sahnesine getiren,
00:39
is a demonstrationgösteri of exactlykesinlikle what's been happeningolay
10
24000
2000
tam olarak neler olduğunun bir gösterisidir
00:41
in Muslim-majorityMüslüman çoğunluk countriesülkeler
11
26000
2000
Müslüman çoğunluklu ülkelerde
00:43
over the coursekurs of the last decadeson yıllar, at leasten az, and beyondötesinde.
12
28000
3000
son 10 yıllık süreçlerde, en azı ve ötesiyle.
00:46
I want to sharepay some of that storyÖykü with you,
13
31000
2000
Bu hikayenin birazını sizinle paylaşmak istiyorum,
00:48
but alsoAyrıca some of my ideasfikirler around changedeğişiklik
14
33000
3000
fakat ayrıca değişimle ilgili bazı fikirlerimi
00:51
and the rolerol of socialsosyal movementshareketler in creatingoluşturma changedeğişiklik
15
36000
3000
ve sosyal hareketlerin değişimi yaratmadaki rolünü
00:54
in Muslim-majorityMüslüman çoğunluk societiestoplumlar.
16
39000
2000
Müslüman çoğunluklu toplumlarda.
00:56
So let me beginbaşla
17
41000
2000
Pekala başlayayım
00:58
by first of all givingvererek a very, very briefkısa historytarih of time,
18
43000
3000
herşeyden önce çok çok kısa zamanın özet bir tarihini vereyim,
01:01
if I mayMayıs ayı indulgeşımartmak.
19
46000
2000
becerebilirsem.
01:03
In medievalOrtaçağ societiestoplumlar there were definedtanımlanmış allegiancesanlaşmalar.
20
48000
3000
Ortaçağ toplumlarında tanımlanmış sadakatlar vardı.
01:06
An identityKimlik was definedtanımlanmış
21
51000
2000
Kimlik tanımlanmıştı
01:08
primarilyÖncelikle by religiondin.
22
53000
2000
öncelikle din tarafından.
01:10
And then we movedtaşındı on into an eraçağ in the 19thinci centuryyüzyıl
23
55000
3000
Ve sonra, Avrupalı ulus devletin yükselişiyle
01:13
with the riseyükselmek of a EuropeanAvrupa nation-stateulus-devlet
24
58000
3000
kimliklerin ve sadakatların
01:16
where identitieskimlikler and allegiancesanlaşmalar were definedtanımlanmış
25
61000
2000
etnisite tarafından belirlendiği
01:18
by ethnicityEtnik Yapı.
26
63000
2000
19. yy çağına doğru ilerledik.
01:20
So identityKimlik was primarilyÖncelikle definedtanımlanmış by ethnicityEtnik Yapı,
27
65000
2000
Böylece kimlik öncelikle etnisite tarafından belirlendi,
01:22
and the nation-stateulus-devlet reflectedyansıyan that.
28
67000
2000
ve ulus devlet bunu yansıttı.
01:24
In the ageyaş of globalizationküreselleşme, we movedtaşındı on.
29
69000
3000
Küreselleşme çağında, hayatlarımıza devam ettik.
01:27
I call it the eraçağ of citizenshipvatandaşlık --
30
72000
3000
Ben buna vatandaşlık çağı diyorum,
01:30
where people could be from multi-racialçok ırksal, multi-ethnicçok etnik backgroundsarka,
31
75000
3000
insanların çeşitli ırk, çeşitli etnik geçmişlerden olabildikleri,
01:33
but all be equaleşit as citizensvatandaşlar
32
78000
2000
fakat hepsinin vatandaş olarak
01:35
in a statebelirtmek, bildirmek.
33
80000
2000
ülkede eşit oldukları.
01:37
You could be American-ItalianAmerikan, İtalyan; you could be American-IrishAmerikan-İrlanda;
34
82000
3000
İtalyan bir Amerikalı olabilirsiniz, İrlandalı bir Amerikalı olabilirsiniz,
01:40
you could be British-Pakistaniİngiliz-Pakistan.
35
85000
2000
Pakistanlı bir İngiliz olabilirsiniz.
01:42
But I believe now
36
87000
2000
Fakat ben inanıyorum ki,
01:44
that we're movinghareketli into a newyeni ageyaş,
37
89000
2000
biz şimdi yeni bir çağa doğru ilerliyoruz,
01:46
and that ageyaş The NewYeni YorkYork TimesKez dubbeddubbed recentlyson günlerde
38
91000
2000
ve New York Times son dönemlerde bunu
01:48
as "the ageyaş of behaviordavranış."
39
93000
3000
"Davranış Çağı" olarak dillendirdi.
01:51
How I definetanımlamak the ageyaş of behaviordavranış
40
96000
2000
Ben Davranış Çağını;
01:53
is a perioddönem of transnationalulus ötesi allegiancesanlaşmalar,
41
98000
3000
kimliklerin, daha çok fikirler ve anlatılar tarafından tanımlandığı
01:56
where identityKimlik is definedtanımlanmış more so
42
101000
2000
ulusaşırı bir sadakat devri
01:58
by ideasfikirler and narrativesanlatılar.
43
103000
2000
olarak tanımlıyorum.
02:00
And these ideasfikirler and narrativesanlatılar that bumpçarpmak people acrosskarşısında borderssınırlar
44
105000
3000
Ve sınırların ötesindeki insanları vuran bu fikirler ve anlatılar
02:03
are increasinglygiderek beginningbaşlangıç to affectetkilemek
45
108000
2000
giderek insanların
02:05
the way in whichhangi people behaveDavranmak.
46
110000
3000
davranışlarını etkilemeye başlıyor.
02:08
Now this is not all necessarilyzorunlu olarak good newshaber,
47
113000
3000
Şimdi bu haliyle iyi bir haber değil,
02:11
because it's alsoAyrıca my beliefinanç
48
116000
2000
çünkü benim inancıma göre
02:13
that hatredkin has gonegitmiş globalglobal
49
118000
2000
nefret de en az aşk kadar
02:15
just as much as love.
50
120000
4000
küreselleşti.
02:19
But actuallyaslında it's my beliefinanç
51
124000
2000
Fakat aslında benim inancıma göre,
02:21
that the people who'veettik kim been trulygerçekten capitalizingbüyük harfe çevirmeyi on this ageyaş of behaviordavranış,
52
126000
3000
bu davranış çağını gerçekten kapitalize eden insanlar,
02:24
up untila kadar now, up untila kadar recentson timeszamanlar,
53
129000
2000
şimdiye kadar, son zamanlarda,
02:26
up untila kadar the last sixaltı monthsay,
54
131000
2000
son altı aydır,
02:28
the people who have been capitalizingbüyük harfe çevirmeyi mostçoğu
55
133000
2000
bu davranış çağı
02:30
on the ageyaş of behaviordavranış
56
135000
2000
ve ulusaşırı sadakati
02:32
and the transnationalulus ötesi allegiancesanlaşmalar,
57
137000
2000
kapitalize eden insanlar
02:34
usingkullanma digitaldijital activismaktivizm
58
139000
2000
dijital eylemleri
02:36
and other sortssıralar of borderlessKenarlıksız technologiesteknolojiler,
59
141000
2000
ve diğer çeşitli sınır tanımayan teknolojileri kullanıyorlar
02:38
those who'veettik kim been benefitingyararlanan from this
60
143000
2000
ki bunlardan fayda sağlayanlar
02:40
have been extremistsaşırılık.
61
145000
3000
radikallerdir.
02:44
And that's something whichhangi I'd like to elaborateayrıntılı on.
62
149000
3000
Ve bu benim özellikle üzerinde durmak istediğim bir konu.
02:47
If we look at Islamistsİslamcılar,
63
152000
2000
İslamcılara bakacak olursak,
02:49
if we look at the phenomenonfenomen
64
154000
2000
Aşırı faşist fenomenine
02:51
of far-rightaşırı sağ fascistsFaşistler,
65
156000
3000
bakacak olursak,
02:54
one thing they'veonlar ettik been very good at,
66
159000
2000
çok iyi oldukları bir şey var,
02:56
one thing that they'veonlar ettik actuallyaslında been exceedingaşan in,
67
161000
2000
gerçekten aşırı iyi oldukları bir şey,
02:58
is communicatingiletişim acrosskarşısında borderssınırlar,
68
163000
2000
mesajlarını yaymak için,
03:00
usingkullanma technologiesteknolojiler to organizedüzenlemek themselveskendilerini,
69
165000
2000
sınırlar ötesiyle iletişime geçmek,
03:02
to propagateyaymak theironların messagemesaj
70
167000
3000
kendilerini organize etmek için teknolojiyi kullanmak
03:05
and to createyaratmak trulygerçekten globalglobal phenomenafenomenler.
71
170000
3000
ve gerçek küresel fenomeni yaratmak.
03:08
Now I should know,
72
173000
2000
Şimdi benim bilmem gerekir,
03:10
because for 13 yearsyıl of my life,
73
175000
2000
çünkü hayatımın 13 yılı,
03:12
I was involvedilgili in an extremeaşırı Islamistİslamcı organizationorganizasyon.
74
177000
4000
radikal İslamcı bir organizasyonun içinde geçti.
03:16
And I was actuallyaslında a potentkuvvetli forcekuvvet
75
181000
2000
Ve ben aslında etkili bir güçtüm,
03:18
in spreadingyayma ideasfikirler acrosskarşısında borderssınırlar,
76
183000
2000
fikirleri sınırlar ötesine yaymakta.
03:20
and I witnessedtanık the riseyükselmek of Islamistİslamcı extremismaşırılık
77
185000
3000
Ve ben, gerçek İslami inançtan farklı olarak,
03:23
as distinctfarklı from IslamIslam the faithinanç,
78
188000
3000
dünya çapındaki dindar arkadaşlarımın etkilendiği şekilde
03:26
and the way in whichhangi it influencedetkilenmiş my co-religionistsCo religionists
79
191000
2000
radikal İslamın yükselişine
03:28
acrosskarşısında the worldDünya.
80
193000
2000
tanık oldum.
03:30
And my storyÖykü, my personalkişisel storyÖykü,
81
195000
2000
Ve benim hikayem, benim kişisel hikayem,
03:32
is trulygerçekten evidencekanıt for the ageyaş of behaviordavranış
82
197000
2000
davranış çağının gerçek bir ıspatıdır
03:34
that I'm attemptingteşebbüs to elaborateayrıntılı uponüzerine here.
83
199000
3000
buraya kadar özen göstermeye çalıştığım.
03:37
I was, by the way -- I'm an EssexEssex laddelikanlı,
84
202000
2000
Bu arada, ben bir Essex çocuğuyum,
03:39
borndoğmuş and raisedkalkık in EssexEssex in the U.K.
85
204000
2000
doğma büyüme Essex, Birleşik Krallık
03:41
AnyoneKimse who'skim from Englandİngiltere
86
206000
2000
İngiltere'den olan herhangi bir kimse,
03:43
knowsbilir the reputationitibar we have from EssexEssex.
87
208000
2000
biz Essexliler'in ününü biliyordur.
03:45
But havingsahip olan been borndoğmuş in EssexEssex,
88
210000
2000
Fakat Essex'te doğmuş olmak
03:47
at the ageyaş of 16,
89
212000
2000
16 yaşımda,
03:49
I joinedkatıldı an organizationorganizasyon.
90
214000
2000
bir organizasyona katıldım.
03:51
At the ageyaş of 17, I was recruitingaskere alma people from CambridgeCambridge UniversityÜniversitesi
91
216000
3000
17 yaşımda, bu organizasyona Cambridge Üniversitesi'nden
03:54
to this organizationorganizasyon.
92
219000
2000
yeni üyeler topluyordum.
03:56
At the ageyaş of 19,
93
221000
2000
19 yaşımda,
03:58
I was on the nationalUlusal leadershipliderlik of this organizationorganizasyon in the U.K.
94
223000
3000
Birleşik Krallık'taki bu ulusun, ulusal liderliğindeydim
04:01
At the ageyaş of 21, I was co-foundingKurucu Ortak this organizationorganizasyon in PakistanPakistan.
95
226000
3000
21 yaşımda, bu organizasyonun Pakistan'daki kuruculuğunu yaptım.
04:04
At the ageyaş of 22,
96
229000
2000
22 yaşımda,
04:06
I was co-foundingKurucu Ortak this organizationorganizasyon in DenmarkDanimarka.
97
231000
2000
bu organizasyonun Daminarka'daki kuruculuğunu yaptım.
04:08
By the ageyaş of 24,
98
233000
2000
24 yaşıma geldiğimde,
04:10
I foundbulunan myselfkendim convictedsuçlu in prisonhapis in EgyptMısır,
99
235000
3000
kendimi Mısır'da bir hapishanede mahkum olarak buldum,
04:13
beingolmak blacklistedKara listeye from threeüç countriesülkeler in the worldDünya
100
238000
3000
hükümetlerini devirme girişiminden dolayı, 3 ülkenin
04:16
for attemptingteşebbüs to overthrowdevirmek theironların governmentshükümetler,
101
241000
3000
kara listesine alındım,
04:19
beingolmak subjectedtabi to tortureişkence
102
244000
2000
Mısır hapishanelerinde
04:21
in EgyptianMısır jailshapishanelerinde
103
246000
2000
işkenceye maruz kaldım
04:23
and sentencedmahkum to fivebeş yearsyıl as a prisonermahkum of consciencevicdan.
104
248000
3000
ve vicdan mahkumu olarak 5 yıl hüküm giydim.
04:26
Now that journeyseyahat,
105
251000
2000
Şimdi bu yolculuk,
04:28
and what tookaldı me from EssexEssex all the way acrosskarşısında the worldDünya --
106
253000
3000
ve beni Essex'ten alıp tüm dünya çapında dolaştıran,
04:31
by the way, we were laughinggülme at democraticdemokratik activistseylemciler.
107
256000
3000
bu arada, biz demokratik eylemcilere gülüyorduk,
04:34
We feltkeçe they were from the ageyaş of yesteryearyesteryear.
108
259000
2000
Biz onların geçen yılın çağından olduklarını hissediyorduk.
04:36
We feltkeçe that they were out of datetarih.
109
261000
2000
Biz onların tarihlerinin geçtiğini hissediyorduk.
04:38
I learnedbilgili how to use emailE-posta
110
263000
3000
Ben email kullanmayı,
04:41
from the extremistaşırı organizationorganizasyon that I used.
111
266000
3000
kullandığım radikal organizasyondan öğrendim.
04:44
I learnedbilgili how to effectivelyetkili bir şekilde communicateiletişim kurmak acrosskarşısında borderssınırlar
112
269000
2000
Sınırlar ötesiyle etkili bir şekilde iletişim kurmayı öğrendim
04:46
withoutolmadan beingolmak detectedtespit.
113
271000
2000
yakalanmadan.
04:48
EventuallySonunda I was detectedtespit, of coursekurs, in EgyptMısır.
114
273000
3000
Sonunda yakalandım tabii ki, Mısır'da.
04:51
But the way in whichhangi I learnedbilgili
115
276000
2000
Fakat benim öğrendiğim şekliyle
04:53
to use technologyteknoloji to my advantageavantaj
116
278000
2000
teknolojiyi kendi avantajıma kullanmak
04:55
was because I was withiniçinde an extremistaşırı organizationorganizasyon
117
280000
3000
radikal bir organizasyonda bulunduğumdan dolayı
04:58
that was forcedzorunlu to think beyondötesinde
118
283000
2000
ulus devletin sınırları ötesinde
05:00
the confinessınırladığını of the nation-stateulus-devlet.
119
285000
2000
düşünmeye zorluyordu.
05:02
The ageyaş of behaviordavranış: where ideasfikirler and narrativesanlatılar
120
287000
2000
Davranış Çağı: fikirlerin ve anlatıların
05:04
were increasinglygiderek definingtanımlarken behaviordavranış
121
289000
3000
davranışı ve kimliği ve sadakati
05:07
and identityKimlik and allegiancesanlaşmalar.
122
292000
2000
giderek daha da tanımladığı dönem.
05:09
So as I said, we lookedbaktı to the statusdurum quoQuo
123
294000
3000
Dediğim gibi, biz statükoya baktık
05:12
and ridiculedalay it.
124
297000
2000
ve onunla alay ettik.
05:14
And it's not just Islamistİslamcı extremistsaşırılık that did this.
125
299000
2000
Ve bunu yapanlar sadece radikal İslamcılar değildi.
05:16
But even if you look acrosskarşısında
126
301000
2000
Fakat Avrupa'daki son dönem müziğe bile
05:18
the moodruh hali musicmüzik in EuropeEurope of lategeç,
127
303000
2000
bakacak olursanız,
05:20
far-rightaşırı sağ fascismFaşizm is alsoAyrıca on the riseyükselmek.
128
305000
2000
aşırı sağ faşizm de yükselişte.
05:22
A formform of anti-IslamAnti-Islam rhetoricretorik
129
307000
2000
İslam karşıtı söylem de
05:24
is alsoAyrıca on the riseyükselmek
130
309000
2000
yükselişte
05:26
and it's transnationalulus ötesi.
131
311000
2000
ve bu ulusaşırı.
05:28
And the consequencessonuçları that this is havingsahip olan
132
313000
3000
Ve bunun sonuçları
05:31
is that it's affectingetkileyen the politicalsiyasi climateiklim
133
316000
3000
siyasi havayı etkiliyor
05:34
acrosskarşısında EuropeEurope.
134
319000
2000
Avrupa'daki.
05:36
What's actuallyaslında happeningolay
135
321000
2000
Aslında gerçekte yaşanan
05:38
is that what were previouslyÖnceden localizedlokalize parochialismsparochialisms,
136
323000
3000
biz daha önce dar görüşlülüğü yerleştirdik
05:41
individualbireysel or groupingsgruplandırmalar of extremistsaşırılık
137
326000
3000
bireysel veya toplu radikaller
05:44
who were isolatedyalıtılmış from one anotherbir diğeri,
138
329000
2000
birbirinden yalıtılmış halde duran,
05:46
have becomeolmak interconnectedbirbirine bağlı in a globalizedküreselleşmiş way
139
331000
3000
küreselleşmiş halde birbirlerine bağlandılar
05:49
and have thusBöylece becomeolmak, or are becomingolma, mainstreamana akım.
140
334000
3000
ve böylece ana görüş ortaya çıktı veya çıkmaya devam ediyor.
05:52
Because the InternetInternet and connectionbağ technologiesteknolojiler
141
337000
3000
Çünkü internet ve bağlantı teknolojileri
05:55
are connectingbağlantı them acrosskarşısında the worldDünya.
142
340000
3000
onları tüm dünyaya bağlıyor.
05:58
If you look at the riseyükselmek of far-rightaşırı sağ fascismFaşizm acrosskarşısında EuropeEurope of lategeç,
143
343000
3000
Avrupa'daki son dönem aşırı sağ faşizmin yükselişine bakacak olursanız
06:01
you will see some things that are happeningolay
144
346000
2000
yerel politikalara etki eden
06:03
that are influencingetkileyen domesticyerli politicssiyaset,
145
348000
2000
bazı şeylerin olduğunu göreceksiniz
06:05
yethenüz the phenomenonfenomen is transnationalulus ötesi.
146
350000
3000
ve henüz bu fenomen ulusaşırı.
06:08
In certainbelli countriesülkeler, mosqueCamii minaretsMinare are beingolmak bannedyasaklı.
147
353000
2000
Belli ülkelerde, cami minareleri yasaklandı.
06:10
In othersdiğerleri, headscarvesbaşörtüsü are beingolmak bannedyasaklı.
148
355000
2000
Diğerlerinde, baş örtüleri yasaklandı
06:12
In othersdiğerleri, kosherKoşer and halalHelal meatet are beingolmak bannedyasaklı,
149
357000
2000
Diğerlerinde, koşer ve helal et yasaklandı,
06:14
as we speakkonuşmak.
150
359000
2000
biz burada konuşurken.
06:16
And on the flipfiske sideyan,
151
361000
2000
Ve diğer tarafta,
06:18
we have transnationalulus ötesi Islamistİslamcı extremistsaşırılık
152
363000
3000
bizim ulusaşırı radikal İslamcılarımız
06:21
doing the sameaynı thing acrosskarşısında theironların ownkendi societiestoplumlar.
153
366000
3000
aynı şeyi kendi toplumlarında yapıyorlar.
06:24
And so they are pocketscepler of parochialismgörüşlülüğün that are beingolmak connectedbağlı
154
369000
3000
Ve böylece dar görüşlüler
06:27
in a way that makesmarkaları them feel like they are mainstreamana akım.
155
372000
3000
aslolan görüşün kendilerininki olduğunu zannettikleri bir ortamda bir araya gelmiş oluyolar.
06:30
Now that never would have been possiblemümkün before.
156
375000
2000
Bu daha önce hiçbir zaman mümkün olabilecek birşey değildi.
06:32
They would have feltkeçe isolatedyalıtılmış,
157
377000
2000
Kendilerini yalıtılmış hissettiler,
06:34
untila kadar these sortssıralar of technologiesteknolojiler camegeldi around
158
379000
2000
ta ki bu tarz teknolojiler ortaya çıkıncaya
06:36
and connectedbağlı them in a way
159
381000
2000
ve bir şekilde onları birbirine bağlayıp
06:38
that madeyapılmış them feel partBölüm of a largerdaha büyük phenomenonfenomen.
160
383000
2000
kendilerinin daha büyük bir fenomenin parçası olduklarını hissettirinceye kadar.
06:40
Where does that leaveayrılmak democracydemokrasi aspirantsadaylarına?
161
385000
3000
Demokrasi isteklileri nerede kaldılar?
06:43
Well I believe they're gettingalma left faruzak behindarkasında.
162
388000
3000
Bence onlar çok geride kaldılar.
06:46
And I'll give you an exampleörnek here at this stageevre.
163
391000
3000
Ve size bir örnek vereceğim, burada bu sahnede.
06:49
If any of you remembershatırlar the ChristmasNoel Day bombbomba plotarsa:
164
394000
3000
Noel günündeki bomba senaryosunu hatırlayanınız var mı
06:52
there's a man calleddenilen AnwarEnver al-AwlakiAl-Awlaki.
165
397000
3000
Anwar al-Awlaki adında bir adam var.
06:55
As an AmericanAmerikan citizenvatandaş, ethnicallyetnik a YemeniYemen,
166
400000
2000
etnik olarak Yemenli, Amerikan vatandaşı,
06:57
in hidinggizleme currentlyşu anda in YemenYemen,
167
402000
2000
halen Yemen'de saklanıyor,
06:59
who inspiredyaratıcı a NigerianNijerya,
168
404000
2000
Nijeryalı bir kişiden esinleniyor,
07:01
sonoğul of the headkafa of Nigeria'sNijerya'nın nationalUlusal bankbanka.
169
406000
2000
Nijerya ulusal bankası müdürünün oğlu.
07:03
This NigerianNijerya studentÖğrenci studiedokudu in LondonLondra, trainedeğitilmiş in YemenYemen,
170
408000
3000
Bu Nijeryalı öğrenci Londra'da eğitim görmüş, Yemen'de yetişmiş.
07:06
boardedbindik a flightuçuş in AmsterdamAmsterdam to attacksaldırı AmericaAmerika.
171
411000
3000
Amerika'ya saldırmak için Amsterdam'dan bir uçağa binmiş.
07:09
In the meanwhileo esnada,
172
414000
2000
Bu arada,
07:11
the OldEski mentalityzihniyet with a capitalBaşkent O,
173
416000
2000
Büyük E harfiyle Eski mentalite,
07:13
was representedtemsil by his fatherbaba, the headkafa of the NigerianNijerya bankbanka,
174
418000
3000
babası tarafından temsil ediliyor, Nijerya bankasının müdürü olan,
07:16
warninguyarı the CIACIA that his ownkendi sonoğul was about to attacksaldırı,
175
421000
3000
kendi oğlunun saldırı yapmak üzere olduğuna dair CIA'yı uyarıyor,
07:19
and this warninguyarı felldüştü on deafSAĞIR earskulaklar.
176
424000
2000
ve bu uyarı bir kulaklarından girip diğerinden çıkayor.
07:21
The OldEski mentalityzihniyet with a capitalBaşkent O,
177
426000
3000
Ulus devlet tarafından temsil edilen,
07:24
as representedtemsil by the nation-stateulus-devlet,
178
429000
2000
Büyük E harfiyle Eski mentalite,
07:26
not yethenüz fullytamamen into the ageyaş of behaviordavranış,
179
431000
2000
tam olarak davranış çağına girmiş değil,
07:28
not recognizingtanıyan the powergüç of transnationalulus ötesi socialsosyal movementshareketler,
180
433000
3000
uluslar üstü sosyal hareketleri tanımamakla birlikte,
07:31
got left behindarkasında.
181
436000
2000
geride kalmış durumda.
07:33
And the ChristmasNoel Day bomberbombardıman uçağı almostneredeyse succeededbaşarılı
182
438000
2000
Ve Noel günü bombacısı, Amerika Birleşik Devletleri'ne saldırmakta
07:35
in attackingsaldırma the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika.
183
440000
3000
neredeyse başarılı oluyordu.
07:39
Again with the exampleörnek of the faruzak right:
184
444000
3000
Yine aşırı sağdan bir örnek verecek olursak:
07:42
that we find, ironicallyironik,
185
447000
2000
ki bizce ironiktir,
07:44
xenophobicyabancı düşmanı nationalistsMilliyetçiler
186
449000
5000
yabancı düşmanı milliyetçiler
07:49
are utilizingkullanan the benefitsfaydaları of globalizationküreselleşme.
187
454000
3000
küreselleşmenin faydalarını istismar ediyorlar.
07:52
So why are they succeedingbaşarılı?
188
457000
2000
Peki neden başarılı oluyorlar?
07:54
And why are democracydemokrasi aspirantsadaylarına fallingdüşen behindarkasında?
189
459000
3000
Ve neden demokrasi isteklileri geride kalıyor?
07:57
Well we need to understandanlama the powergüç of the socialsosyal movementshareketler who understandanlama this.
190
462000
3000
O zaman, sosyal hareketlerin gücünü anlamış olanları anlamamız gerekiyor.
08:00
And a socialsosyal movementhareket is comprisedoluşan, in my viewgörünüm,
191
465000
3000
Ve sosyal hareketlerin içeriği var, benim görüşüme göre,
08:03
it's comprisedoluşan of fourdört mainana characteristicskarakteristikleri.
192
468000
2000
Bu, 4 ana özellik içeriyor.
08:05
It's comprisedoluşan of ideasfikirler and narrativesanlatılar
193
470000
2000
Fikirler ve anlatıları içeriyor
08:07
and symbolssemboller and leadersliderler.
194
472000
2000
ve sembolleri ve liderleri.
08:09
I'll talk you throughvasitasiyla one exampleörnek,
195
474000
2000
Size bir örnek üzerinden konuşacağım,
08:11
and that's the exampleörnek that everyoneherkes here will be awarefarkında of,
196
476000
3000
ve bu, buradaki herkesin farkında olduğu bir örnek,
08:14
and that's the exampleörnek of Al-QaedaEl-Kaide.
197
479000
3000
ve bu örnek, El-Kaide.
08:17
If I askeddiye sordu you to think of the ideasfikirler of Al-QaedaEl-Kaide,
198
482000
2000
Sizden El-Kaide'nin fikirlerini düşünmenizi isteseydim,
08:19
that's something that comesgeliyor to your mindus immediatelyhemen.
199
484000
2000
bu hemen aklınıza gelen birşey olurdu.
08:21
If I asksormak you to think of theironların narrativesanlatılar --
200
486000
2000
Onların anlatılarını sorarsam size,
08:23
the WestBatı beingolmak at warsavaş with IslamIslam, the need to defendsavunmak IslamIslam againstkarşısında the WestBatı --
201
488000
3000
İslamla savaş halindeki Batı, Batıya karşı İslamı koruma ihtiyacı,
08:26
these narrativesanlatılar, they come to your mindus immediatelyhemen.
202
491000
3000
bu anlatılar, bunlar gelir hemen aklınıza.
08:29
IncidentallyBu arada, the differencefark betweenarasında ideasfikirler and narrativesanlatılar:
203
494000
3000
Sırası gelmişken, fikirler ve anlatılar arasındaki fark:
08:32
the ideaFikir is the causesebeb olmak that one believesinanır in;
204
497000
3000
fikir, bir kişinin inandığı bir sebeptir;
08:35
and the narrativeöykü is the way to sellsatmak that causesebeb olmak --
205
500000
3000
ve anlatı ise bu sebebi satma yoludur,
08:38
the propagandapropaganda, if you like, of the causesebeb olmak.
206
503000
3000
sebebin propagandasıdır, isterseniz.
08:41
So the ideasfikirler and the narrativesanlatılar of Al-QaedaEl-Kaide come to your mindus immediatelyhemen.
207
506000
3000
El-Kaide'nin fikirleri ve anlatıları hemen aklınıza geliyor.
08:44
If I asksormak you to think of theironların symbolssemboller and theironların leadersliderler,
208
509000
2000
size onların sembollerini ve liderlerini sorsam,
08:46
they come to your mindus immediatelyhemen.
209
511000
2000
hemen aklınıza gelir.
08:48
One of theironların leadersliderler was killedöldürdü in PakistanPakistan recentlyson günlerde.
210
513000
2000
Liderlerinden biri Pakistan'da öldürüldü son dönemlerde.
08:50
So these symbolssemboller and these leadersliderler
211
515000
2000
Yani bu semboller ve bu liderler
08:52
come to your mindus immediatelyhemen.
212
517000
2000
hemen aklınıza geliyor.
08:54
And that's the powergüç of socialsosyal movementshareketler.
213
519000
2000
Ve bu sosyal hareketlerin gücüdür.
08:56
They're transnationalulus ötesi, and they bondbağ around these ideasfikirler and narrativesanlatılar
214
521000
3000
Bunlar ulusaşırıdır, ve bunlar fikirler ve anlatılar ile alakalıdır.
08:59
and these symbolssemboller and these leadersliderler.
215
524000
3000
ve bu semboller ve liderler
09:02
HoweverAncak,
216
527000
2000
Yine de,
09:04
if I asksormak your mindszihinler to focusodak currentlyşu anda on PakistanPakistan,
217
529000
3000
sizden aklınızı şu an Pakistan'a odaklamanızı istesem,
09:07
and I asksormak you to think
218
532000
3000
ve düşünmenizi istesem
09:10
of the symbolssemboller and the leadersliderler for democracydemokrasi
219
535000
2000
demokrasi adına sembolleri ve liderleri
09:12
in PakistanPakistan todaybugün,
220
537000
2000
Pakistan'da bugün,
09:14
you'llEğer olacak be hardzor pressedpreslenmiş
221
539000
2000
Benazir Butto suikastinden ötesini
09:16
to think beyondötesinde perhapsbelki
222
541000
2000
düşünmekte
09:18
the assassinationsuikast of BenazirBenazir BhuttoButto.
223
543000
2000
zorlanırsınız.
09:20
WhichHangi meansanlamına geliyor, by definitiontanım,
224
545000
2000
tanım olarak demek oluyor ki,
09:22
that particularbelirli leaderlider no longeruzun existsvar.
225
547000
3000
bu belirli lider, artık yok.
09:25
One of the problemssorunlar we're facingkarşı is, in my viewgörünüm,
226
550000
3000
Yüzleştiğimiz sorunlardan birisi, benim görüşüme göre,
09:28
that there are no globalizedküreselleşmiş,
227
553000
2000
ortada küreselleşmiş
09:30
youth-ledGençlik liderliğindeki, grassrootskökleşmiş socialsosyal movementshareketler
228
555000
3000
gençliğin, halkın sosyal hareketleri yok
09:33
advocatingsavunan for democraticdemokratik culturekültür
229
558000
2000
demokrasi kültürünün avukatlığını yapan
09:35
acrosskarşısında Muslim-majorityMüslüman çoğunluk societiestoplumlar.
230
560000
2000
Müslüman çoğunluklu toplumlara karşı.
09:37
There is no equivalenteşdeğer of the Al-QaedaEl-Kaide, withoutolmadan the terrorismterörizm,
231
562000
3000
El-Kaide'nin bir eşiti daha yok, terörizm dışında tabii ki,
09:40
for democracydemokrasi acrosskarşısında Muslim-majorityMüslüman çoğunluk societiestoplumlar.
232
565000
3000
Müslüman çoğunluklu toplumların demokrasisi adına.
09:43
There are no ideasfikirler and narrativesanlatılar and leadersliderler and symbolssemboller
233
568000
3000
Demokrasi kültürün avukatlığını yapan
09:46
advocatingsavunan the democraticdemokratik culturekültür on the groundzemin.
234
571000
3000
fikirler ve anlatılar, liderler ve semboller yok yeryüzünde.
09:50
So that begsyalvarır the nextSonraki questionsoru.
235
575000
3000
Böylece sıradaki soru ortaya çıkıyor.
09:53
Why is it that extremistaşırı organizationsorganizasyonlar,
236
578000
3000
Neden radikal organizasyonlar,
09:56
whetherolup olmadığını of the far-rightaşırı sağ or of the Islamistİslamcı extremismaşırılık --
237
581000
3000
ister aşırı sağ, ister radikal İslam olsun
09:59
Islamismİslamcılık meaninganlam those who wishdilek to imposeempoze
238
584000
2000
- İslamcılık, İslam'ın bir türünü
10:01
one versionversiyon of IslamIslam over the restdinlenme of societytoplum --
239
586000
2000
toplumun tamamına kabul ettirmek anlamına geliyor -
10:03
why is it that they are succeedingbaşarılı
240
588000
2000
neden onlar başarılı oluyor da
10:05
in organizingdüzenleme in a globalizedküreselleşmiş way,
241
590000
2000
küreselleşen bir şekilde organize olmakta,
10:07
whereasbuna karşılık those who aspireçok istemek to democraticdemokratik culturekültür
242
592000
2000
demokratik kültür heveslileri
10:09
are fallingdüşen behindarkasında?
243
594000
2000
geride kalıyor?
10:11
And I believe that's for fourdört reasonsnedenleri.
244
596000
3000
Ve ben inanıyorum ki bunun 4 nedeni var.
10:14
I believe, numbernumara one, it's complacencyGönül.
245
599000
3000
Bence 1. neden, umursamazlık.
10:17
Because those who aspireçok istemek to democraticdemokratik culturekültür
246
602000
2000
Çünkü demokrasi kültürü heveslileri
10:19
are in powergüç,
247
604000
2000
güç içindeler,
10:21
or have societiestoplumlar
248
606000
2000
veya küreselleşmiş güçlü toplumlara
10:23
that are leadingönemli globalizedküreselleşmiş, powerfulgüçlü societiestoplumlar,
249
608000
2000
güçlü ülkelere
10:25
powerfulgüçlü countriesülkeler.
250
610000
2000
liderlik yapıyorlar.
10:27
And that levelseviye of complacencyGönül meansanlamına geliyor
251
612000
2000
Ve bu seviyedeki bir umursamazlık,
10:29
they don't feel the need to advocatesavunucu for that culturekültür.
252
614000
3000
o kültürü savunma ihtiyacı duymadıkları anlamına geliyor.
10:32
The secondikinci, I believe,
253
617000
2000
İkincisi, bence,
10:34
is politicalsiyasi correctnessdoğruluk.
254
619000
3000
siyasi doğruluk.
10:38
That we have a hesitationtereddüt
255
623000
3000
Ki biz evrensel demokratik kültürü
10:41
in espousingsavunan the universalitygenellik of democraticdemokratik culturekültür
256
626000
3000
desteklemekte karasız kalıyoruz,
10:44
because we are associatingilişkilendirme that --
257
629000
2000
çünkü buna ortaklık ediyoruz
10:46
we associateilişkilendirme believinginanan in the universalitygenellik of our valuesdeğerler --
258
631000
3000
- değerlerimizin evrenselliğine inanmaya ortaklık ediyoruz -
10:49
with extremistsaşırılık.
259
634000
2000
radikallerle.
10:51
YetHenüz actuallyaslında, wheneverher ne zaman we talk about humaninsan rightshaklar,
260
636000
2000
Aslında şu ana kadar, ne zaman insan haklarından konuşsak,
10:53
we do say that humaninsan rightshaklar are universalevrensel.
261
638000
3000
İnsan Haklarının evrensel olduğunu söylüyoruz.
10:57
But actuallyaslında going out to propagateyaymak that viewgörünüm
262
642000
2000
Fakat aslında bu görüşü yaymaya gelince
10:59
is associatedilişkili with eitherya neoconservativismneoconservativism
263
644000
3000
bu ya ılımlı muhafazakarlıkla
11:02
or with Islamistİslamcı extremismaşırılık.
264
647000
2000
ya da radikal İslamla bir tutuluyor.
11:04
To go around sayingsöz that I believe
265
649000
2000
Çıkıp da demokrasi kültürünün
11:06
democraticdemokratik culturekültür is the besten iyi that we'vebiz ettik arrivedgeldi at
266
651000
3000
siyasi yapılanmada bugüne kadarki geldiğimiz
11:09
as a formform of politicalsiyasi organizingdüzenleme
267
654000
3000
en iyi nokta olduğunu söylemek
11:12
is associatedilişkili with extremismaşırılık.
268
657000
2000
radikallikle bir tutuluyor.
11:14
And the thirdüçüncü,
269
659000
2000
Ve Üçüncüsü,
11:16
democraticdemokratik choiceseçim in Muslim-majorityMüslüman çoğunluk societiestoplumlar
270
661000
2000
Müslüman çoğunluklu toplumlarda, demoktarik seçenek
11:18
has been relegatedküme to a politicalsiyasi choiceseçim,
271
663000
3000
siyasi bir seçeneğe dönüştü,
11:21
meaninganlam politicalsiyasi partiespartiler
272
666000
3000
yani siyasi partiler
11:24
in manyçok of these societiestoplumlar
273
669000
4000
bu toplumların çoğunda
11:28
asksormak people to voteoy for them
274
673000
2000
demokratik parti olduklarından
11:30
as the democraticdemokratik partyParti,
275
675000
2000
kendilerine oy istediler insanlardan,
11:32
but then the other partiespartiler asksormak them to voteoy for them
276
677000
2000
fakat sonra diğer partiler de askeri parti oldukları için
11:34
as the militaryaskeri partyParti --
277
679000
2000
insanlardan oy istedi,
11:36
wantingeksik to rulekural by militaryaskeri dictatorshipdiktatörlük.
278
681000
2000
askeri diktatörlük tarafından yönetilmek istedikleri için.
11:38
And then you have a thirdüçüncü partyParti sayingsöz,
279
683000
2000
Sonra üçüncü bir partiniz oluyor ve size,
11:40
"VoteOy for us; we'lliyi establishkurmak a theocracyteokrasi."
280
685000
2000
"Bize oy verin, biz teokrasiyi getireceğiz" diyorlar.
11:42
So democracydemokrasi has becomeolmak merelysadece one politicalsiyasi choiceseçim
281
687000
3000
Böylece demokrasi,
11:45
amongarasında manyçok other formsformlar
282
690000
2000
toplumdaki geçerli diğer siyasi seçenek şekilleri arasından
11:47
of politicalsiyasi choicesseçimler availablemevcut in those societiestoplumlar.
283
692000
3000
sadece biri haline geliyor.
11:50
And what happensolur as a resultsonuç of this
284
695000
2000
Ve bunun sonucu olarak yaşanan şey,
11:52
is, when those partiespartiler are electedseçildi,
285
697000
2000
bu partiler seçildiğinde
11:54
and inevitablykaçınılmaz they failbaşarısız,
286
699000
2000
ve kaçınılmaz olarak başarısız olduklarında
11:56
or inevitablykaçınılmaz they make politicalsiyasi mistakeshatalar,
287
701000
2000
veya kaçınılmaz olarak siyasi hatalar yaptıklarında,
11:58
democracydemokrasi takes the blamesuçlama
288
703000
2000
onların siyasi hatalarından dolayı
12:00
for theironların politicalsiyasi mistakeshatalar.
289
705000
2000
demokrasi suçlanıyor.
12:02
And then people say, "We'veBiz ettik trieddenenmiş democracydemokrasi. It doesn't really work.
290
707000
3000
Ve sonra insanlar diyor ki, "Biz demokrasiyi denedik. Gerçekten işe yaramıyor."
12:05
Let's bringgetirmek the militaryaskeri back again."
291
710000
2000
"Haydi askeriyeyi geri getirelim."
12:07
And the fourthdördüncü reasonneden, I believe,
292
712000
2000
Ve dördüncü neden bence,
12:09
is what I've labeledetiketli here on the slidekaymak as the ideologyideoloji of resistancedirenç.
293
714000
3000
slaytta direnç ideolojisi olarak işaretlemiştim burayı,
12:12
What I mean by that is,
294
717000
2000
Bundan kastım,
12:14
if the worldDünya superpowersüper güç todaybugün was a communistKomünist,
295
719000
2000
Eğer bugün dünyanın süper gücü komünist olsaydı,
12:16
it would be much easierDaha kolay for democracydemokrasi activistseylemciler
296
721000
2000
demokrasi eylemcileri için,
12:18
to use democracydemokrasi activismaktivizm
297
723000
2000
sömürgeciliğe karşı bir direnç şekli olarak
12:20
as a formform of resistancedirenç againstkarşısında colonialismsömürgecilik,
298
725000
2000
demokrasi eylemlerini kullanmaları çok daha kolay olurdu,
12:22
than it is todaybugün with the worldDünya superpowersüper güç beingolmak AmericaAmerika,
299
727000
3000
fakat bugün dünyanın süper gücü Amerika,
12:25
occupyingişgal certainbelli landstoprakları
300
730000
2000
belli ülkeleri ele geçiriyor
12:27
and alsoAyrıca espousingsavunan democraticdemokratik idealsidealleri.
301
732000
2000
ve üstelik buralarda demokratik idealleri destekliyor.
12:29
So roughlykabaca these fourdört reasonsnedenleri
302
734000
2000
Yani kabaca bu dört neden,
12:31
make it a lot more difficultzor for democraticdemokratik culturekültür to spreadYAYILMIŞ
303
736000
3000
demokratik kültürün, sadece siyasi bir seçenek olarak değil,
12:34
as a civilizationalmedeniyet ilerleme choiceseçim,
304
739000
2000
uygar bir seçenek olarak da yayılmasını
12:36
not merelysadece as a politicalsiyasi choiceseçim.
305
741000
3000
çok daha zor hale getiriyor.
12:39
When talkingkonuşma about those reasonsnedenleri,
306
744000
2000
Bu nedenleri konuşurken,
12:41
let's breakkırılma down certainbelli preconceptionsönyargılarını.
307
746000
2000
gelin bazı kesin önyargıları kaldıralım.
12:43
Is it just about grievancesşikayetler?
308
748000
2000
Bu sadece mağduriyetle mi ilgili?
12:45
Is it just about a lackeksiklik of educationEğitim?
309
750000
3000
Bu sadece eğitim eksikliğiyle mi ilgili?
12:48
Well statisticallyistatistiksel,
310
753000
2000
istatistiksel olarak,
12:50
the majorityçoğunluk of those who joinkatılmak extremistaşırı organizationsorganizasyonlar are highlybüyük ölçüde educatedeğitimli.
311
755000
3000
radikal organizasyonlara katılanların büyük çoğunluğu iyi eğitimli.
12:53
Statisticallyİstatistiksel olarak, they are educatedeğitimli, on averageortalama,
312
758000
2000
İstatistiksel olarak, batı toplumunun
12:55
aboveyukarıdaki the educationEğitim levelsseviyeleri
313
760000
2000
ortalama eğitim seviyesinin
12:57
of WesternWestern societytoplum.
314
762000
2000
üzerinde bir eğitimleri var.
12:59
AnecdotallyAnecdotally, we can demonstrategöstermek
315
764000
2000
Anektod olarak, fakirlik tek unsur muydu
13:01
that if povertyyoksulluk was the only factorfaktör,
316
766000
2000
bunu gösterebiliriz,
13:03
well BinDepo gözü LadenYüklü is from one of the richestEn zengin familiesaileleri in SaudiSuudi ArabiaArabistan.
317
768000
3000
Bin Ladin, Suudi Arabistan'ın en zengin ailelerinin birisinden.
13:06
His deputyYardımcısı, AymanAyman al-ZawahiriAl Zawahiri, was a pediatriciançocuk doktoru --
318
771000
3000
Onun yardımcısı, Eymen el-Zevahiri, çocuk doktoruydu
13:09
not an ill-educatedkötü eğitimli man.
319
774000
2000
eğitimli hasta bir adam değildi.
13:11
InternationalUluslararası aidyardım and developmentgelişme has been going on for yearsyıl,
320
776000
3000
Uluslararası yardım ve gelişme yıllardır devam ediyor,
13:14
but extremismaşırılık in those societiestoplumlar, in manyçok of those societiestoplumlar,
321
779000
2000
fakat bu toplumlarda, bu toplumların çoğunda radikallik,
13:16
has been on the riseyükselmek.
322
781000
2000
yükselişte.
13:18
And what I believe is missingeksik
323
783000
2000
Ve bence kaçırılan şey,
13:20
is genuinehakiki grassrootskökleşmiş activismaktivizm
324
785000
2000
gerçek halk hareketleri
13:22
on the groundzemin,
325
787000
2000
yeryüzünde,
13:24
in additionilave to internationalUluslararası aidyardım,
326
789000
2000
uluslararası yardıma ek olarak,
13:26
in additionilave to educationEğitim, in additionilave to healthsağlık.
327
791000
3000
eğitime ek olarak, sağlığa ek olarak.
13:29
Not exclusiveözel to these things, but in additionilave to them,
328
794000
3000
Bunların haricinde değil, bunlara ek olarak,
13:32
is propagatingyayma a genuinehakiki demandtalep for democracydemokrasi on the groundzemin.
329
797000
3000
yeryüzünde demokrasinin gerçekten talep edilmesinin propagandası.
13:35
And this is where I believe
330
800000
2000
Ve bu benim inandığım,
13:37
neoconservatismneoconservatism had it upside-downters.
331
802000
2000
ılımlı muhafazakarlık bunu alt üst etti.
13:39
NeoconservatismNeoconservatism had the philosophyFelsefe
332
804000
2000
Ilımlı muhafazakarlığın felsefesi,
13:41
that you go in with a supply-ledtedarik yol açtı approachyaklaşım
333
806000
3000
demokratik değerleri tepeden tırnağa desteklemek için
13:44
to imposeempoze democraticdemokratik valuesdeğerler from the topüst down.
334
809000
3000
girişimde bulunmanızdır.
13:47
WhereasOysa Islamistsİslamcılar and far-rightaşırı sağ organizationsorganizasyonlar, for decadeson yıllar,
335
812000
3000
Oysaki İslami veya aşırı sağ organizasyonlar, yıllardır,
13:50
have been buildingbina demandtalep for theironların ideologyideoloji on the grassrootskökleşmiş.
336
815000
3000
kendi ideolojileri için halktan destek topluyorlar.
13:53
They'veOnlar ettik been buildingbina civilizationalmedeniyet ilerleme demandtalep for theironların valuesdeğerler
337
818000
2000
Değerleri için halk tabanından
13:55
on the grassrootskökleşmiş,
338
820000
2000
medeni destek oluşturuyorlar,
13:57
and we'vebiz ettik been seeinggörme those societiestoplumlar slowlyyavaşça transitiongeçiş
339
822000
3000
ve biz bu toplumların
14:00
to societiestoplumlar that are increasinglygiderek askingsormak for
340
825000
3000
giderek İslamcı bir şekil isteyen
14:03
a formform of Islamismİslamcılık.
341
828000
2000
toplumlara dönüştüklerini görmeye başlıyoruz.
14:05
MassKitle movementshareketler in PakistanPakistan
342
830000
2000
Aslen organizasyonlarca yapılmış
14:07
have been representedtemsil after the ArabArap uprisingsayaklanmalar
343
832000
2000
Arap ayaklanmalarından sonra temsil edilen
14:09
mainlyağırlıklı olarak by organizationsorganizasyonlar
344
834000
2000
Pakistan'daki kitle hareketleri
14:11
claimingiddia for some formform of theocracyteokrasi,
345
836000
2000
demokratik ayaklanmalardan ziyade
14:13
ratherdaha doğrusu than for a democraticdemokratik uprisingayaklanma.
346
838000
2000
bir çeşit teokrasi şeklini talep ediyorlar.
14:15
Because sincedan beri pre-partitionön bölüm,
347
840000
2000
Çünkü bölünme öncesine kadar,
14:17
they'veonlar ettik been buildingbina demandtalep for theironların ideologyideoloji on the groundzemin.
348
842000
3000
ideolojileri için tabandan talep oluşturuyorlardı.
14:20
And what's neededgerekli is a genuinehakiki transnationalulus ötesi
349
845000
2000
Ve asıl ihtiyaç duyulan şey,
14:22
youth-ledGençlik liderliğindeki movementhareket
350
847000
2000
sadece seçimler için olmayan
14:24
that worksEserleri to activelyaktif advocatesavunucu
351
849000
2000
demokrasi kültürünün
14:26
for the democraticdemokratik culturekültür --
352
851000
2000
savunuculuğu için
14:28
whichhangi is necessarilyzorunlu olarak more
353
853000
2000
etkin olarak çalışacak
14:30
than just electionsseçimleri.
354
855000
2000
gerçek ulusaşırı gençlik hareketidir.
14:32
But withoutolmadan freedomözgürlük of speechkonuşma, you can't have freeücretsiz and fairadil electionsseçimleri.
355
857000
3000
Fakat konuşma özgürlüğü olmadan, özgür ve adil bir seçim yapabilirsiniz.
14:35
WithoutOlmadan humaninsan rightshaklar, you don't have the protectionkoruma grantedverilmiş to you to campaignkampanya.
356
860000
3000
İnsan hakları olmadan, kampanyanızı garanti altına alamazsınız.
14:38
WithoutOlmadan freedomözgürlük of beliefinanç,
357
863000
2000
İnanç özgürlüğü olmadan,
14:40
you don't have the right to joinkatılmak organizationsorganizasyonlar.
358
865000
2000
organizasyonlara katılma hakkınız olamaz.
14:42
So what's neededgerekli is those organizationsorganizasyonlar on the groundzemin
359
867000
2000
Yani bu organizasyonların tabanda ihtiyaç duydukları şey
14:44
advocatingsavunan for the democraticdemokratik culturekültür itselfkendisi
360
869000
5000
bu kültüre tabanda talep oluşturabilmek için
14:49
to createyaratmak the demandtalep on the groundzemin for this culturekültür.
361
874000
3000
demokratik kültürün kendisinin savunuculuğunu yapmaları gerekiyor.
14:53
What that will do
362
878000
2000
Yapılacak şey
14:55
is avoidönlemek the problemsorun I was talkingkonuşma about earlierdaha erken,
363
880000
3000
biraz önce bahsettiğim sorundan uzak durmak,
14:58
where currentlyşu anda we have politicalsiyasi partiespartiler presentingtakdim democracydemokrasi
364
883000
3000
siyasi partilerimiz, bu toplumlara demokrasiyi,
15:01
as merelysadece a politicalsiyasi choiceseçim in those societiestoplumlar
365
886000
3000
askeri kurallar ve teokrasi dışında
15:04
alongsideyanında other choicesseçimler
366
889000
2000
sadece politik bir görüş
15:06
suchböyle as militaryaskeri rulekural and theocracyteokrasi.
367
891000
2000
olarak sunuyorlar.
15:08
WhereasOysa if we startbaşlama buildingbina this demandtalep on the groundzemin on a civilizationalmedeniyet ilerleme levelseviye,
368
893000
3000
Halbuki biz bu talebi tabanda uygarlık seviyesinde oluşturmaya başlasak,
15:11
ratherdaha doğrusu than merelysadece on a politicalsiyasi levelseviye,
369
896000
2000
sadece siyasi bir seçenek olmasındansa
15:13
a levelseviye aboveyukarıdaki politicssiyaset --
370
898000
3000
siyaset üstü bir seviye olsa,
15:16
movementshareketler that are not politicalsiyasi partiespartiler,
371
901000
2000
siyasi parti hareketleri olmasındansa
15:18
but are ratherdaha doğrusu creatingoluşturma this civilizationalmedeniyet ilerleme demandtalep
372
903000
2000
uygarlık talebi yaratan
15:20
for this democraticdemokratik culturekültür.
373
905000
2000
demokrasi kültürü olurdu.
15:22
What we'lliyi have in the endson
374
907000
2000
Sonuçta bize kalan
15:24
is this idealideal that you see on the slidekaymak here --
375
909000
2000
şu slaytta gördüğünüz ideal olacak
15:26
the idealideal that people should voteoy in an existingmevcut democracydemokrasi,
376
911000
4000
bir ideal ki, insanların varolan bir demokraside oy kullandıkları,
15:30
not for a democracydemokrasi.
377
915000
2000
demokrasi için değil.
15:32
But to get to that stageevre,
378
917000
2000
Fakat o seviyeye gelmek için,
15:34
where democracydemokrasi buildskurar the fabrickumaş of societytoplum
379
919000
3000
demokrasinin toplumun hamurunu oluşturduğu,
15:37
and the politicalsiyasi choicesseçimler withiniçinde that fabrickumaş,
380
922000
2000
ve siyasi seçeneklerin o hamurda olduğu,
15:39
but are certainlykesinlikle not theocraticteokratik and militaryaskeri dictatorshipdiktatörlük --
381
924000
5000
fakat kesinlikle teokratik veya askeri diktatörlüğün olmadığı.
15:44
i.e. you're votingoylama in a democracydemokrasi,
382
929000
2000
örneğin, siz bir demokrasi ortamında oy kullanıyorsunuz,
15:46
in an existingmevcut democracydemokrasi,
383
931000
2000
varolan bir demokraside
15:48
and that democracydemokrasi is not merelysadece one of the choicesseçimler at the ballotoy boxkutu.
384
933000
3000
ve demokrasi seçim sandığındaki tek seçeneğiniz değil.
15:51
To get to that stageevre,
385
936000
2000
O seviyeye gelmek için,
15:53
we genuinelygerçekten need to startbaşlama buildingbina demandtalep
386
938000
3000
bu toplumların tabanında,
15:56
in those societiestoplumlar on the groundzemin.
387
941000
3000
gerçek talebi oluşturmaya başlamamız gerekiyor.
16:01
Now to concludesonuçlandırmak, how does that happenolmak?
388
946000
3000
Sonuca ulaşmak için bu nasıl gerçekleşir?
16:04
Well, EgyptMısır is a good startingbaşlangıç pointpuan.
389
949000
2000
Mesela, Mısır iyi bir başlangıç noktası.
16:06
The ArabArap uprisingsayaklanmalar have demonstratedgösterdi that this is alreadyzaten beginningbaşlangıç.
390
951000
3000
Arap ayaklanmaları, bunun çoktan başlamış olduğunu göstermiş oldu.
16:09
But what happenedolmuş in the ArabArap uprisingsayaklanmalar and what happenedolmuş in EgyptMısır
391
954000
3000
Fakat Arap ayaklanmalarında olanlar, Mısır'da olanlar
16:12
was particularlyözellikle catharticmüshil for me.
392
957000
3000
benim için özellikle rahatlatıcıydı.
16:15
What happenedolmuş there was a politicalsiyasi coalitionkoalisyon
393
960000
3000
Orada olan siyasi bir koalisyondu,
16:18
gatheredtoplanmış togetherbirlikte for a politicalsiyasi goalhedef,
394
963000
2000
lideri ortadan kaldırmak için
16:20
and that was to removeKaldır the leaderlider.
395
965000
2000
bir araya gelinmiş siyasi bir amaç.
16:22
We need to movehareket one stepadım beyondötesinde that now.
396
967000
2000
Biz şimdi bir adım daha öteye gitmeliyiz.
16:24
We need to see how we can help those societiestoplumlar
397
969000
2000
Tabandaki demokratik kültürün
16:26
movehareket from politicalsiyasi coalitionskoalisyonlar,
398
971000
2000
idealleri ve anlatıları için çalışan
16:28
looselygevşek basedmerkezli politicalsiyasi coalitionskoalisyonlar,
399
973000
2000
siyasi koalisyonlardan, gevşek temelli siyasi koalisyonlardan ziyade
16:30
to civilizationalmedeniyet ilerleme coalitionskoalisyonlar
400
975000
2000
uygar koalisyonlarla
16:32
that are workingçalışma for the idealsidealleri and narrativesanlatılar
401
977000
2000
bu toplumlara nasıl yardımcı olabileceğimize
16:34
of the democraticdemokratik culturekültür on the groundzemin.
402
979000
2000
bakmalıyız.
16:36
Because it's not enoughyeterli to removeKaldır a leaderlider
403
981000
2000
Çünkü bir lideri indirmek yeterli değildir
16:38
or rulerCetvel or dictatordiktatör.
404
983000
2000
yada bir kuralcıyı yada diktatörü.
16:40
That doesn't guaranteegaranti that what comesgeliyor nextSonraki
405
985000
2000
Bu toplumun demokratik değerler adına
16:42
will be a societytoplum builtinşa edilmiş on democraticdemokratik valuesdeğerler.
406
987000
4000
sırada neyi inşa edeceğini garanti etmez.
16:46
But generallygenellikle, the trendseğilimler that startbaşlama in EgyptMısır
407
991000
2000
Fakat genel olarak Mısır'da başlayan bu trend,
16:48
have historicallytarihsel spreadYAYILMIŞ acrosskarşısında the MENAMENA regionbölge,
408
993000
2000
tarihsel olarak ODKA bölgesine kadar yayıldı,
16:50
the MiddleOrta EastDoğu and NorthKuzey AfricaAfrika regionbölge.
409
995000
2000
Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesine.
16:52
So when ArabArap socialismSosyalizm startedbaşladı in EgyptMısır, it spreadYAYILMIŞ acrosskarşısında the regionbölge.
410
997000
3000
Arap sosyalizmi Mısır'da başladığında, bu bölgeye yayılmıştı
16:55
In the '80s and '90s when Islamismİslamcılık startedbaşladı in the regionbölge,
411
1000000
3000
80'lerde ve 90'larda İslamcılık bu bölgede başladığında,
16:58
it spreadYAYILMIŞ acrosskarşısında the MENAMENA regionbölge as a wholebütün.
412
1003000
3000
bu tüm ODKA bölgesine yayılmıştı.
17:01
And the aspirationaspirasyon that we have at the momentan --
413
1006000
2000
Ve şu an bizdeki bu özlem
17:03
as younggenç ArabsAraplar are provingkanıtlama todaybugün
414
1008000
2000
genç Arapların bugün kanıtladığı
17:05
and instantlyanında rebrandingRebranding themselveskendilerini
415
1010000
2000
ve aniden kendilerini
17:07
as beingolmak preparedhazırlanmış to dieölmek for more than just terrorismterörizm --
416
1012000
3000
sadece terörizmden daha fazlası için ölüme hazırladıklarını göstermeleri
17:10
is that there is a chanceşans
417
1015000
3000
demokrasi kültürünün bu bölgeden başlayacağına dair
17:13
that democraticdemokratik culturekültür can startbaşlama in the regionbölge
418
1018000
2000
bir şans olduğunu gösteriyor
17:15
and spreadYAYILMIŞ acrosskarşısında to the restdinlenme of the countriesülkeler that are surroundingçevreleyen that.
419
1020000
2000
ve burayı çevreleyen geri kalan diğer ülkelere de yayılacağını.
17:17
But that will requiregerektirir
420
1022000
2000
Fakat bu,
17:19
helpingyardım ediyor these societiestoplumlar transitiongeçiş
421
1024000
2000
sadece siyasi koalisyonlardan ziyade
17:21
from havingsahip olan merelysadece politicalsiyasi coalitionskoalisyonlar
422
1026000
2000
demokrasi kültürünün savunuculuğunu yapacak
17:23
to buildingbina genuinelygerçekten grassroots-basedtabandan tabanlı socialsosyal movementshareketler
423
1028000
3000
saf halk tabanlı sosyal hareketlerle
17:26
that advocatesavunucu for the democraticdemokratik culturekültür.
424
1031000
2000
bu toplumlara yardım etmeyi gerektiriyor.
17:28
And we'vebiz ettik madeyapılmış a startbaşlama for that in PakistanPakistan
425
1033000
3000
Ve biz bunun için Pakistan'da bir başlangıç yaptık,
17:31
with a movementhareket calleddenilen KhudiKhudi,
426
1036000
2000
Khudi denen bir hareketle,
17:33
where we are workingçalışma on the groundzemin to encourageteşvik etmek the youthgençlik
427
1038000
3000
yeryüzündeki gençliği cesaretlendirmek için çalışıyoruz
17:36
to createyaratmak genuinehakiki buy-inkatılım for the democraticdemokratik culturekültür.
428
1041000
3000
gerçek demokrasi kültürünün oluşması için.
17:39
And it's with that thought that I'll endson.
429
1044000
2000
Ve bu düşünceyle konuşmamı bitirmek istiyorum.
17:41
And my time is up, and thank you for your time.
430
1046000
2000
Ve benim sürem doldu, zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
17:43
(ApplauseAlkış)
431
1048000
3000
Alkışlar.
Translated by Saygin Guven
Reviewed by Diba Szamosi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Maajid Nawaz - Anti-extremism activist
Maajid Nawaz works to promote conversation, tolerance and democracy in Muslim and non-Muslim communities.

Why you should listen

As a teenager, British-born Maajid Nawaz was recruited to the global Islamist party Hizb ut-Tahrir, whose goal, broadly put, is to unite all Muslim countries into one caliphate ruled by Islamic law. He spent more than a decade there, rising into its leadership, until he was sentenced to four years in an Egyptian prison for belonging to the group. But he left prison feeling that Hizb ut-Tahrir was hijacking Islam for political purposes and that its aims were dangerously similar to the aims of fascism. While remaining a Muslim, he was no longer an Islamist.

His goal now is to help Muslims in the West engage in their current political frameworks, while encouraging non-Western Muslims to work for a democratic culture that values peace and women’s rights. In the UK, he co-founded Quilliam, a think-tank that engages in “counter-Islamist thought-generating” -- looking for new narratives of citizenship, identity and belonging in a globalized world.

He says: "I can now say that the more I learnt about Islam, the more tolerant I became."

More profile about the speaker
Maajid Nawaz | Speaker | TED.com